Bugün[16 Aralık 2025]
itibarı ile 10.411 başlık/FaRk ile birlikte,
10.411 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(34/43)


- SAYDIRMAK ile SAYDIRMAK


- ŞÂYET[Fr.] değil/yerine/= EĞER


- SAYGI "DUYMAMIZ" GEREK/LÂZIM değil "SAYGI GÖSTERMEMİZ GEREK/LÂZIM"


- SAYGI/LI ve/||/=/<>/>/< ÖLÇÜ/LÜ/LÜK


- SAYGINLIK/İTİBAR ve/||/<>/>/< KÖPRÜ KURMAK


- SAYI/LABİLEN ile/ve/||/<> ÖLÇÜ/LEBİLEN


- SAYIN APARTMAN YÖNETİCİLİĞİ değil SAYIN APARTMAN YÖNETİCİSİ/YÖNETİMİ


- SAYISIZ:
...LAR(KONUŞMALAR/ÇÖZÜMLER/YAKLAŞIMLAR vb.) değil KONUŞMA/ÇÖZÜM/YAKLAŞIM


- SAYISIZ ile/ve/değil/||/<>/< ÇOK


- SAYMAK ile/ve/=/||/<> İNDİRGEMEK


- SAZ ile ENSTRÜMAN/"SAZ"


- SCOTO- ile/||/<> SKİA- ile/||/<> NOCT-/NOCTİ-/NYCT-/NYCTİ-/NYCTO-

( Karanlık. İLE/||/<> Gölge. İLE/||/<> Gece. )


- ŞE / BİŞEY/BİŞE/BİŞİ/BİŞİY değil ŞEY / BİR ŞEY


- SE(/İ)NTAKS[İng. < SYNTAX]/NAHİV[Ar.] değil/yerine/= SÖZDİZİMİ/YAZAÇ(HARF) DİZİMİ


- SEBEB:
HAFİF ile/ve/<> SAKÎL

( Kapalı hece. İLE/VE/<> Açık hece. )

( Harfin 1.'si harekeli, 2.'si sakîl ise. İLE/VE/<> 2 harekeli harf. )


- SEBEB ile/ve/<> VETED ile/ve/<> FÂSILA

( İp. İLE/VE/<> Kazık. İLE/VE/<> İp ile kazıkların arası.
[Çadır terimlerinden.] )

( 2 harf. İLE/VE/<> 3 harf. İLE/VE/<> 4 harf ve fazlası. )


- ŞEBEKE[Ar.]/NETWORK/WEB[İng.] değil/yerine/= AĞ

( Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ. | Üniversite öğrencilerinin kimlik kartı. | Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kişilerin tümü. )


- ŞEBEKE[Ar.] değil/yerine/= ÖRÜKE


- SEBEP ile İLLET


- SEBEP ile İLLET ile HİKMET


- SEBEP ile MENŞE


- SEBEP ile NEDEN


- SEÇENEKLERDEKİ/OLASILIKLARDAKİ EŞİK VE OLANAKSIZ(LIK)LAR:
3. ve/=/||/<> 4. ve/=/||/<> 5. ve/=/||/<> 6. ve/=/||/<> 7.

( Fizikte.[3] VE/=/||/<> Kesinlikte/ölümde.[4] VE/=/||/<> Dilde.[5] VE/=/||/<> Yörüngede.[6] VE/=/||/<> Karşılaşmada.[7] )

( Var oluş ve aklın ilkelerinde ...

ya çelişmezlik,
ya özdeşlik

ya da bunların dışındaki üçüncü olasılığın olanaksızlığı...

VE/=/||/<>

Ölüm/de ...

ya o/sen, benden önce,
ya ben, ondan/senden önce,
ya da ikimiz aynı anda.

Dolayısıyla da dördüncü olasılığın olanaksızlığı...

VE/=/||/<>

Herhangi bir yerde/koşulda ...

ya geçmiş,
ya şimdi,
ya gelecek ve
ya da bu üçünden "oluşturulmuş" geniş zaman
[bunların alt çeşitlemeleri de bunların içinde]
olmak üzere başka hiçbir "zaman"ın ol(a)mayışı...



Varlığın[vucud] ...

ya kendi[vucud-u aynî]
ya düşüncesi/imgesi[vucud-u zihnî]
ya dilde/selende[vucud-u lisânî]
ya simgede/yazıda/resimde/çizimde/biçimde/sanatta[vucud-u hatti]

Dolayısıyla da beşinci olasılığın olanaksızlığı...

VE/=/||/<>

Dünya'nın yörüngesinde/n ...

ya doğru ilerlemesi,
ya geriye dönmesi,
ya sapması[başka bir yörüngeye geçmesi],
ya dönüşünün tamamen durması,
ya da yörüngesinin yok olması[güneş tarafından çekilmesi]...

Dolayısıyla da altıncı olasılığın olanaksızlığı...

VE/=/||/<>

Bir karşılaşma/da ...

ya ev sahibi takım kazanır,
ya karşı takım kazanır.
ya berabere biter,
ya yarıda kesilir [hava koşulları, izleyci olayları vb.]
ya çok önemli (/belirleyici/engelleyici) bir durumla/kararla(hükmen) sonuçlanır [bir takım, eksik oyuncuyla maça çıkamaz],
ya iptal edilir [başlamadan önce karar alınır].

Dolayısıyla da yedinci olasılığın olanaksızlığı...
)

( image )


- SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( Üç ya da üzeri seçenek içinde varılan karar verme eylemi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> İki ayrı seçeneğe indirdikten sonra varılan karar verme eylemi. )

( İçten ve hassas kişilerce değeri bilinen alçakgönüllü/mütevazı armağanlar gibi, kişinin seçimleri de içinden gelen sesin çizdiği yol doğrultusunda olacaktır. )

( ŞIKK[Ar.]: İkiye bölünmüş şeyin her parçası. | Bir işin iki yönünden her biri. )

( PRODUCTUM: Yeğlenilen, tercih edilen. )

( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> İnsanda. )


- SEÇME ... ile/değil SEÇMELİ ...


- SEÇMECİLİK ile/ve/<> İNDİRGEMECİLİK


- SEDÂ/SÂDÂ (ÇIKARMAK):
DİŞLERİN ISLIKLI SESİ YOLUYLA ile/ve DİLİN HAREKET ETTİRİLMESİ YOLUYLA ile/ve DAMAĞIN BÜZÜLMESİ YOLUYLA ile/ve DUDAKLARIN BİRBİRİNE BASTIRILMASI YOLUYLA ile/ve BURUNDAN SOLUMA YOLUYLA


- ŞEDDE[Ar.] ile İM

( Arap yazısında, iki kez okunması gereken ünsüzün üstüne konulan im. )


- SEFER değil/yerine/= KEZ


- ŞEFFAF[Ar.] ile SAYDAM


- SEFÎH[Ar.] değil/yerine/= UÇARI

( Zevk ve eğlenceye düşkün, parasını israf eden. | Ele, avuca sığmaz. | İrâdesine hâkim olamayan, ihtiyârını devrede tutamayan. )


- SEFİR/SEFÂRET değil/yerine/= ELÇİ/LİK


- ŞEFKÂT VE NEZÂKET:
GÜÇSÜZLÜK VE ÜMİTSİZLİK değil KUVVET VE METÂNET


- ŞEHÂDET["ŞAADET" değil!] ile ŞAHÂDET

( Tanıklık etmek, şahitlik etmek. | Bir şeyin doğruluğuna inanmak. | Delâlet, alâmet, işaret. | Gözle görülen şeyler. İLE Sevgili. | Güzel. )


- ŞEHİR değil/yerine/= İL


- ŞEHİR ile/ve/||/<> ŞİİR


- ŞEHİR ile/ve/<>/< TANRI


- ŞEİME/ŞEYİME değil ŞEHÎME


- ŞEKİL-ŞEMÂİL/ŞEKLİ-ŞEMÂİLİ["ŞEKLİ ŞEMÂLİ" değil!] (ARAMAK/İSTEMEK | OLMAMASI)


- ŞEKİL değil/yerine/= BİÇİM


- ŞEKİL ile/> KAVRAM/MEFHUM ile/> BURHAN

( Gözün ikna olmasını sağlar. İLE Zihnin ikna olmasını sağlar. > İkisinin birlikteliğiyle burhan oluşur. )


- ŞEKİL ile/ve SÛRET-İ NEVİYE ile/ve SÛRET-İ CİSMİYE ile/ve HEYÛLÂ


- ŞEKK/SİZ-ŞÜPHE/SİZ


- SEKMEK ile/ve/||/<> TEPMEK


- SEKS ODA" değil SEK SODA


- SEKSÎ ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< KIŞKIRTICI


- SEKTE[Ar.]/KRİZ[İng. < CRISIS] ile/||/<>/> BUNALIM/BUHRAN[Ar.]

( Tıpta. [kalp sektesi(nden ölmek/gitmek) /kalp krizi(nden ölmek/gitmek).] İLE/||/<>/> Toplumsal. [büyük buhran (1929)] )


- ŞELÂLE/SECCÂC[Ar. < SECC] değil/yerine/= ÇAĞLAYAN/ÇAĞLAR


- SELÂM-SABAH ('I KES[ME]MEK


- SELÂM/MERHABA[Ar. < MERHAB: genişlik, bolluk. < RUH] değil/yerine/= UĞUROLA/ESENLEME/ESENLEM/ESEN


- SELÂMET/LE[Ar.] değil/yerine/= ESENLİK/LE


- SELÂMET değil/yerine/= ESENLİK

( SÂLİMLİK, EMİNLİK, KORKU VE ENDİŞEDEN UZAK OLMA | SELÂMETE ÇIKMA, KURTULMA | İYİ SONUÇ | KURTULMA | TÜMCENİN DÜZGÜN VE DOĞRU OLMASI )


- SELEN TİTREŞİMLERİNDE:
BAŞ ile/ve/||/<> BURUN ile/ve/||/<> GÖĞÜS

( Tiz selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Nazal selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Pes selenin oluştuğu yer. )


- SELEN/SADÂ ÇIKIŞLARINDA:
BURUN ile/ve/||/<> DUDAK ile/ve/||/<> DİŞ ile/ve/||/<> BOĞAZ

( A, E, O, Ö, U, Ü[ön, ün, on, en, an, un, nane, Nalan vb.] İLE/VE/||/<> B, M. P[baba, biber, bebek, mama, meme, pek, pes vb.] İLE/VE/||/<> D, T[dadı, dede, tuttu, tırtıl, taktı] İLE/VE/||/<> A, E, I, İ, O, Ö, U, Ü )

( Almanca'da, daha çok, boğaz seleni; Fransızca'da, daha çok, dudak seleni; İngilizce'de, daha çok, diş seleni çıkar. )


- SELEN/SES TELLERİ ile/ve/değil/||/<>/< SELEN/SES KIVRIMLARI


- SELF-AWARENESS[İng.] değil/yerine/= ÖZ FARKINDALIK


- SELFI(E) değil/yerine GÖRÇEK/ÖZÇEKİM/KENDİCE


- SELİKA[Ar.] ile SELİS[Ar.]

( Güzel söyleme ve yazma yeteneği. İLE Akıcı söz. )


- SELPAK değil/yerine/= KAĞIT MENDİL


- SELVİ BOYLU değil SERVİ BOYLU


- ŞEMA değil/yerine/= ÇİZEM/DİZELGE


- SEMAİ ile SEMAİ

( Bir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen sözcük. | Türk müziğinde, iki basit usûlden biri. | Sekizer hece ölçüsüyle yazılmış olan halk koşuğu türü. İLE Semavi. )


- SEMANTİK BELLEK/SEMANTIC MEMORY[İng.] değil/yerine/= ANLAMSAL BELLEK


- SEMANTİK[Fr., < SEMANTIQUE / İng. < SEMANTICS] değil/yerine/= ANLAMBİLİM/ANLAMSAL


- SEMÂVÎ[Ar.] değil/yerine GÖKÇÜL/GÖKSEL


- SEMBOL/İK[Fr., İng. SYMBOL < Yun.] değil/yerine/= SİMGESEL


- SEMBOLİZE EDEN değil/yerine SİMGELEYEN


- SEMBOLİZMA değil/yerine/= SİMGESELLİK


- SEMFONİ değil SENFONİ


- SEMİYOLOJİ[Fr.]/SEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGEBİLİM/BELİRTİ BİLİMİ

( Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen tıp dalı. | Göstergebilim. )

( )


- ŞEMSİYE ve/<> KELÂM

( ... VE/<> İlimleri koruyan. )


- SEN BİLİRSİN ile SEN, BİLİRSİN

( Kişide ya da kişiye yönelik. [Bilinenin ya da verilecek kararın, öteki tekil kişi("senin") tarafından sağlanabileceğini belirtmek üzere.] İLE Bilgi ve bilinen üzerine. [Kendimizin ve başkalarının bildiği/bilmediği bir durum ya da ayrıntının (tekil kişi["senin"]) tarafından bilindiği (bilgi/haber/ayrıntı) üzerine.] )


- SEN ÇOK DEĞİŞTİN ile/değil/ne yazık ki SENİ ESKİSİ GİBİ KULLANAMIYORUM

( (Hint Denizi'ndeki bir adanın adından) Bir cins kokulu sandal ağacı, yalancı öd ağacı. | Bir cins mısır. )


- SEN DE Mİ BRÜTÜS? değil SEN DE Mİ OĞLUM?


- SEN DİLİ KULLANMAMA GEREĞİ:
TANIMADIĞIN KİŞİ değil (YETERİNCE) SAMİMİ/YAKIN OLMADIĞIN(/DAN DOLAYI)

( Tanımadığınız ve/ya da yeterince samimi/yakın olmadığınız kişilere, "SİZ" diye hitap ediniz/edilir! )


- SEN Mİ ÇOK "AKILLISIN"? ile BEN/BİZ Mİ, ÇOK "APTAL GÖRÜNÜYORUM/Z"?


- ŞEN-ŞAKRAK (BİRİ)


- SEN, İSTEDİĞİN KADAR YAPARSAN YAP değil NE KADAR YAPARSAN YAP ya da İSTEDİĞİN KADAR YAP


- SEN(İN)LE (DALGA GEÇİYORUM) ile/yerine/değil SEN(İN)LE BİRLİKTE (DALGA GEÇİYORUM)


- SENARYO ile/değil BAĞLAM


- SENE[Ar.] değil/yerine/= YIL


- ŞENESEVLER ile ŞEN ESENEVLER


- SENET-SEBET[< Sabit, Delil] -<


- SENEYE ile/değil SONRAKİ SENE


- SENİN GİBİ ile/değil/yerine SENİNKİ GİBİ


- SENİN, İÇİN FESAT değil/yerine ÖKÜZ ALTINDA, BUZAĞI ARAMAMAK GEREK


- SENİYY/SENİYYE[Ar.] ile SENİYYE[Ar. çoğ. SENÂYÂ]

( Yüksek, yüce. İLE Öndeki dört diş. )


- SENLEN ... değil SENİNLE ...


- SENSÖR değil/yerine/= ALICI/ALGILAYICI


- SENTAKTİK[İng.] değil/yerine/= SÖZDİZİMSEL


- SER[Fars.] ile/ve/||/<> CAN[Fars.]


- SERÂSER[Fars.] ile SERÂSER[Fars.]

( Baştan başa, tamamıyla. [SER: Baş. | Pekiştirme elifi.] İLE Altın ve gümüşle dokunan çok değerli eski bir kumaş çeşidi. )


- SERBEST(İ) değil/yerine/= ÖZGÜR/LÜK


- ŞERBET ile/ve/değil/||/<>/< "ŞERBET"

( Boğazdan akan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilden dökülen. )


- ŞERBET ve/gibi/kadar ŞELÂLE


- SERD[Ar.] ile SERD[Ar.] ile SERD[Fars.]

( Sözü, düzgün ve uygun söyleme. İLE Doğrama, doğranma. İLE Soğuk. | Sert, haşin, çirkin. | Sert, kaba, hoyrat. )


- SERDETMEK[Ar.] değil/yerine/= İLERİ SÜRMEK/ÖNE SÜRMEK/ORTAYA ATMAK


- SERE SERPE (YATMAK, UZANMAK, YAYILMAK)


- ŞERH ile/ve/||/<> TEVİL


- SERHOŞ değil SARHOŞ


- SERİ[Fr.]/SERIAL[Ing.] değil/yerine/= DİZİ


- SERPİLME ile/ve/||/<> GELİŞME


- SERSEFİL (DOLAŞMAK, YAŞAMAK)


- SERT[Fars. < SERD: Soğuk.] ile/ve AĞIR


- SERVET[Ar.] değil/yerine/= VARLIK


- SES-SEDÂ (ÇIKMIYOR)


- SES-SOLUK (ÇIKARMAMAK/ÇIKARMASIN/ÇIKARMIYOR)


- SES ile/ve HARF


- SESBİLİM ile ...

( PHONOLOGY )


- SESBİLİMSEL KOŞULLANMA ile ...

( PHONOLOGICAL CONITIONING )


- SESBİRİM/FONEM ile SESBİLİM/FONOLOJİ ile FONETİK

( Selen düzeni/birimi. İLE Konuşma. )


- SESİZLİK" değil SESSİZLİK


- SESLENDİRME ile SÖYLEME

( Aktarım. İLE Kendinden. )


- SESLİ-SESSİZ değil/yerine/= ÜNLÜ-ÜNSÜZ


- SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME

( Herhangi bir noktayı vurgulamak amacıyla kullanılır. İLE/VE/||/<> Daha çok bazı sayısal durumları anlatmak amaçlı değerlendirilir. )

( Ayrı ayrı yazılır. İLE/VE/||/<> Yan yana ve aynı sözcüklerin yazılmasıyla. )

( Farklı sözcüklerin birbirine uyumu kapsamında öne çıkar. İLE/VE/||/<> Aynı sözcüğün tekrar etmesi üzerinden değerlendirilir. )


- SESSİZ-SEDÂSIZ (GİTMEK/GELMEK)


- SETR ile KÜFR


- SEVAP/"SEVABIYLA" ile/ve/değil SAVAB(DOĞRU)/SAVABIYLA(DOĞRUSUYLA)


- SEVGİ:
YANLIŞLARI ÖRTMEK İÇİN değil ZORLUKLARI AŞMAK İÇİN


- SEVGİ ve/<> DİL

( Kişi, ancak bu iki kanatla uçar. )


- SEVGİ ve/||/<> İLETİŞİM

( Kişinin/kişinin, en temel, öncelikli/olmazsa olmaz iki gereksinimi. )


- SEVGİ ile/ve/<> ÖZDEYİŞ

( Özün özü. İLE/VE/<> Özün sözü. )


- SEVGİ ve/||/<>/>/< ÖZÜNE YOLCULUK


- SEVİNCE ile/ve/||/<>/> SEVİNCE[< SEVİNÇ'E]

( Sevdiğimizde. İLE/VE/||/<>/> Sevinçli olmaya/olma durumuna. )


- SEVİP-İSTEMEK


- SEVİYE[Ar.] değil/yerine/= DÜZEY


- ŞEVKET[Ar.] değil/yerine/= BÜYÜKLÜK, ULULUK, YÜCELİK


- SEVMEK:
SIRADIŞI ŞEYLER YAPMAK değil SIRADAN ŞEYLERİ, ÖZENLE YAPMAK


- SEVMEK ile/ve "TUTMAK"


- SEVMEK ve/||/<>/> SEVDİRMEK ve/||/<>/> SEVİNDİRMEK


- SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK

( Bir şey. VE/||/<>/>/< Çok şey. )

( Cesaret verir. VE/||/<>/>/< Güç verir. )

( Kimseye, kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, kendinizi sevilmeye bırakmaktır. )


- SEVMEMEK ile/değil/yerine/>< SEVMEK

( Ölmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< ("Istırap") Yaşamak. )


- SEVMİYORUM ile/ve/değil/yerine "BANA HİTAP ETMİYOR"


- ŞEY:
CİSİM ANLAMINDA ile/ve VAR ANLAMINDA


- ŞEY/LİK ile/ve/+ ŞEY ile/ve/+ ŞEY


- ŞEY ile/ve/||/<> İSİM


- ŞEY ile/ve/||/<> NESNE ile/ve/||/<> GÖSTERGE

( )


- ŞEY ile/ve/değil/yerine/||/<> ÜRÜN


- SEYEHAT değil SEYAHAT


- SEYEHAT değil SEYAHAT[Ar. < SİYAHAT]


- SEYİR[Ar.] ile/değil/yerine GİDİŞAT


- SEYİR ile GELİŞİM


- SEYİRCİ[Ar.] yerine İZLEYİCİ, DİNLEYİCİ


- ŞEYSİ" değil ŞEYİ


- SEZGİ ile/ve/değil/||/<>/< ALIŞKANLIK


- SEZGİSEL/ÇAĞRIŞIMSAL değil/yerine/>< KAVRAMLARLA


- ŞİÂR[Ar. < ŞA'R] ile ŞİÂR[Ar. çoğ. ŞAÂYİR] ile -ŞİÂR[Ar.]

( Kıllar. İLE İşaret, iz, alâmet. | Ayırıcı işâret, ayırdedici âdet. | Hacı olmak için Mekke'de yapılann tören/ler. İLE "İyi, üstünlük veren işâret, âdet" anlamlarında gelerek birleşik sözcükler meydana getirir.[MERHAMET-ŞİÂR: Merhametli. | ŞÖHRET-ŞİÂR: Ünlü.] )


- SICAĞI SICAĞINA (HALLETMEK)


- SICAKLIK:
"20 - 24 DERECE ARASINDA OLACAK" değil 20 -[ilâ] 24 DERECE OLACAK

( "ilâ" edatı kullanıldıktan sonra, "arasında" sözcüğü kullanılmaz. "ilâ", "arasında" anlamındadır. )


- SICAKLIK ile ISI

( Bir nesnenin, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji. İLE Sıcak olan şeyin etkisi ya da niteliği. )

( Bir nesnenin moleküllerinin deviminin ve ortalama kinetik enerjisinin bir ölçüsüdür. İLE Enerjinin bir biçimidir ve sıcaklık farkı nedeniyle bir nesneden ötekine aktarılması. )

( Termometre ile ölçülür. İLE Kalorimetre ile ölçülür. )


- SIÇAN ile SIÇAN

( Fare türü. İLE Dışkılama eylemi içinde olan. )


- SIÇRAMAK ile GEÇMEK


- ŞİDDETLE değil/yerine HARARETLE


- SIDKIN SIYRILMASI ile/ve/<> GÖZÜNDEN DÜŞMEK


- SİDRET-ÜL MÜNTEHÂ ile/ve/||/<> AŞK-I MÜNTEHA/MÜNEZZEH

( Yaratılmışlığın sınırı. | Son sedir ağacı. | Kâmilin kaşı, kirpiği. İLE Sınırsız/sonsuz/bitimsiz aşk. | Yalnızlar cenneti/çölü. | Yedi cennet/beyza ve/artı sekizinci cennet. )


- ŞİFÂ ile/ve/||/<>/> SADRA ŞİFÂ


- ŞİFÂHEN ile/ve/||/<> ŞİFÂHÎ[>< TAHRİRÎ]

( Ağızdan, sözle söyleyerek. İLE Sözlü. )


- ŞİFAİ ile/ve/||/<> PRAKRİT

( [Aktarım biçimi] Ağızdan ağıza, sözlü gelenek. İLE/VE/||/<> Halk arasında, konuşmada.

[Yazılılık durumu] Yazıya sonradan geçirilir. İLE/VE/||/<> Yazılı Hintçe’nin karşısında sözlü kökenlidir.

[Toplumsal düzey] Halk, ozan, meddah, halk bilgesi. İLE/VE/||/<> Halk, köylü, sıradan konuşur.

[Üst düzey dil karşılığı] Yazılı - edebî - medrese dili [Arapça/Osmanlıca]. İLE/VE/||/<> Hintçe [kutsal ve yazılı dil].

[İşlevi] Halk kültürünü, duyguyu, doğrudan anlatımı taşır. İLE/VE/||/<> Doğal konuşma, halk edebiyatı, sade tanım. )


- ŞİFAİ değil/yerine SÖZEL


- SIFAT-FİİL/PARTİSİP[Fr.] değil/yerine/= NİTEM EYLEM/ORTAÇ

( Tümleç alabilen, ad ve sıfat gibi kullanılan, eylem soylu sözcük. )


- SIFAT-I NOKSAN ile/değil/yerine/||/<>/>< SIFAT-I KEMÂL

( Bilgisizlik/cehalet. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Bilgililik/bilgelik. )

( Cehl. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< İlim. )


- SIFAT ile SIFAT TÜMCECİĞİ


- SIFATIN, ...:
SÖZCÜKTEN ÖNCE KULLANILMASI ile SÖZCÜKTEN SONRA KULLANILMASI


- SIFIR ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIR


- SIFIRI TÜKETMEK değil ZAFİRİ TÜKETMEK

( ZAFİR: Soluk/nefes. )


- SIĞ ile/ve/||/<> KOF ile/ve/||/<> GÜDÜK


- SİGA/SAGA/SIYGA[Ar.] değil/yerine/= KİP

( Fiilin çekiminden oluşan türlü biçimlerden her biri. | Kalıba dökmek. )


- SİHR-İ HELÂL ile ...

( Sihir haramdır fakat dilde, şiirlerde yapılan çok anlamlılık çabalarına verilen ve helâl kabul edilen "sihir". )


- ŞİİR "DİLİ" değil ŞİİR BİÇİMİNDE


- ŞİİR:
"BELA" ile/ve/değil/<> "DEVA"

( Başa. İLE/VE/DEĞİL/<> Kalbe. )


- ŞİİR:
"DUYGULANMAK" İÇİN değil DUYUMSAMAK İÇİN


- ŞİİR:
ŞAİRİN ile/ve/değil/||/<>/< HAKİKATİN


- ŞİİR:
SANATTA ile/ve FELSEFEDE

( En üstte. İLE/VE En altta. )


- ŞİİR ile ...

( (ERİL) ARSLAN )

( SÜT (HEMŞİRE) )


- ŞİİR ile/ve/||/<>/> BESTE

( ... İLE/VE/||/<>/> Bir şarkının, makam ile uyumu. | Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş, bağlanmış. | Donmuş. )


- ŞİİR ile/ve/||/<> GARAMİ[Ar.]

( ... İLE/VE/||/<> Düşünceden çok, canlı duygulara ve aşka dayanan sanat yapıtı. )


- ŞİİR ile/ve/<> GELİŞ(TİRİL)MİŞ DİL


- ŞİİR ile/ve/= NEFES


- ŞİİR = POEM[İng.] = POÈME[Fr.] = GEDICHT[Alm.] = POEMA[İt., İsp.]


- ŞİİRDE, (")MANTIK("):
"YOK" değil ARANMAZ!


- ŞIK[Ar. < ŞİKK] ile ŞIK[Fr. < CHIC]

( Seçenek. İLE Güzel, zarif, modaya uygun. | Güzel, modaya uygun giyinmiş olan. | Yerinde, uygun. )


- SIK/LIK ile/ve/||/<> SIKI/LIK ile/ve/||/<> YOĞUN/LUK


- ŞİKÂYET[Ar.] ile SERZENİŞ[Fars.]/TAKAZA[Ar.]

( Hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı, sızlanma, yakınma. İLE Başa kakma, sitem etme. )


- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/&gt;&lt;/>/< HİKÂYET

( Yaşanılmış bir sorun üzerine konuşulduğunda, o konuya değinmenin gereği, sorunun kendini değil daha sonraki durum ve/ya da süreçlerde, kişinin, davranış-tutumlarını ve dilini düzeltmesine, gelişerek değişmesine katkıda bulunulacak biçimde düşünülmeye/konuşulmaya çalışılmasıdır. Biri, bir sorundan konu açıyorsa, bunu, o sorundan "şikâyet ediyor" olarak değil daha sonrası için bir çözüm arıyor ve/ya da sunuyor olarak düşünmek/konuşmak ve algılamaya çabalamak gerekir. Bir serzeniş ya da isyan olarak algılanmamalıdır.

Bu tür durumlarda, ötekine bilgi vererek, değinilecek konu/sorun için, "Benimki/bizimki*, bir şikâyât değil hikâyât![olan-bitenin öyküsü/hikâyesi]" biçiminde, öncelikle, kişinin kendinde ve daha sonra çevresinde, adâleti ve dengeyi sağlamasına destek vermek üzere, çevresiyle olan iletişimini ve ilişkisini sürekli kılmak üzere, bir bilgi verilir ve/ya da açıklama/anımsatma/uyarı yapılır.

[ * "Bizimki" sözü/sözcüğü, "bu konuda/alanda, bu ayrıntılarda, ben ve benim gibi düşünenler" olarak/anlamında ve bencilliğe/tekbenciliğe düşülmemesi için kullanılır. ] )


- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine/||/<> TESPİT


- SIKBOĞAZ (ETMEK)


- SİKE SİKE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÖKE SÖKE (AL[DIR]MAK/YAP[TIR]MAK)


- SIKI SIKI (BAĞLAMAK)


- SIKI-FIKI (ARKADAŞ/DOST, YAKIN OLMAK)


- SIKI-FIKI (OLMAK) ile/ve İÇLİ-DIŞLI (OLMAK) ile/ve YÜZ-GÖZ (OLMAK)


- ŞIKIDIM ŞIKIDIM (OYNAMAK)


- SİKİK ile "SİKİNDİRİK"


- SIKINTI-STRES (YARATMAK)


- SIKINTI ile/ve/değil/<> SAKINCA


- SIKINTILI ile/değil SIKINTIDA


- ŞIKIR ŞIKIR (İŞLEMEK)


- SIKIŞ-TEPİŞ (OTURMAK)


- SIKIŞ-TIKIŞ (OTURMAK)


- SIKLAŞTIRMA ile SIKILAŞTIRMA


- SİKMEK ile/ve/||/<> SİLMEK


- SİKTİRİ BOKTAN-->


- SILBO GOMERO (GOMERO ISLIĞI) ile ...

( Kanarya Adaları'ndan Gomera'da, derin vadiler arasında iletişim sağlamak üzere kullanılan ıslıklı bir dil. Bu dili konuşanlar Silbador olarak adlandırılır. [Köken olarak Guanche dilindendir.] )


- SİLİP ATMAK ile SİKİP ATMAK


- SİLİP SÜPÜRMEK


- SİLLE-TOKAT


- SİLMEK(") ile/ve/değil/||/<>/< (")ÇİZMEK(")


- SİM[Fars.] ile SİM

( Gümüş. | Genellikle, işlemelerde kullanılan, gümüş görünüş ve parlaklığında olan iplik vb. | Gümüş gibi parlayan. İLE İm, işaret. )


- SİMA ile/değil SİNEMA


- ŞİMDİ (KONUŞTUK/YAPTIK/...) ile/değil DEMİN (KONUŞTUK/YAPTIK/...)


- ŞİMDİ (YAPACAĞIM/GİDECEĞİM vs.)" değil BİRAZDAN YAPACAĞIM/GİDECEĞİM vs.


- ŞİMDİ ŞİMDİ değil ŞU SIRALAR


- ŞİMDİ YAPACAĞIMIZ GİBİ değil BİRAZDAN YAPACAĞIMIZ GİBİ


- SİMEAN TOV! ile ...

( HAYIRLI OLSUN! ([İbr.] Sime )


- SİMETRİ ile SENKRON


- SİMGE:
CANLI ve/||/<>/> CANLANDIRICI


- SİMGE:
İÇKİN ile/ve/||/<> AŞKIN


- SİMGE ile/ve/<> KAVRAM


- SİMGE ile KAVRAM


- SİMGE = REMZ[çoğ. RÜMÛZ(ÂT)] = SYMBOL[İng., Alm.] = SYMBOLE[Fr.] = SYMBOLON[Yun.] = SIMBOLO[İsp.]


- SİMGE ile/ve/||/<>/> SİMGENİN SİMGESİ (ARACI VE KAYNAĞI)

( ... İLE/VE/||/<>/> Ayna ve birey[insan]. )


- SİMGEBİLİM = SYMBOLICS[İng.] = SYMBOLIQUE[Fr.] = SYMBOLIK[Alm.]


- SİMGELEŞTİRME ile/ve BENZETME


- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)

( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )


- SİMGESEL DİL ile/ve/<> BİÇİMSEL DİL


- SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Mahal. İLE/VE/<> Mekân. )

( Yaşanır. İLE/VE/<> Kuşatır. )

( Açıklanamaz.[Anlamlandırılır.] İLE/VE/<> Açıklanabilir. )


- SİMGESEL ile/ve/<> SOYUT


- SIMSIKI


- SIMSIKI ile DİPDİRİ


- SİMSİYAH


- SİMÜLASYON/SİMÜLATÖR[Fr.] değil/yerine/= BENZETİM/BENZETİMLİK | SAYRIMSAMA


- SİMULTANE ÇEVİRİ yerine ARDIL ÇEVİRİ


- ŞİNDİ" değil ŞİMDİ


- SİNDİREMEMEK/HAZMEDEMEMEK ile/ve/<> TESLİM OLAMAMAK


- SİNDİRME ile SİNDİRME


- SİNDİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEZDİRMEK


- SİNGAPUR'DA RESMÎ DİL:
ÇİNCE ile/ve/<> MALAYCA ile/ve/<> TAMİLCE


- ŞINGIR ŞINGIR = ŞINGIRDAYARAK


- SINIF ile/değil/yerine DAL


- SINIFLANDIRMA HATALARI:
BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME


- SINIFTA KALMAK ile/ve/||/<> SINIFTA KALMAK

( Öğretimde aynı yılı tekrar okumak. İLE Okulun binasındaki sınıfların zorunlu ya da turizm amaçlı, konaklama/geceyi geçirme ortamı olarak kullanılması. )


- SINIR KAVRAMLAR ile/ve İLİŞKİSEL KAVRAMLAR


- SİNİR-STRES


- SINIR ile/ve/||/<> ARA


- SINIR ile/ve/değil/yerine/<> ÇARE

( Çare/ler... [için burayı tıklayınız] )


- SINIR ile/ve/<> DİP


- SINIR ve/||/<>/> HAYIR


- SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU

( Önemli eşikler ve sınırlar. )


- SINIR ile/ve/<> SINAMA


- SINIRLANDIR(IL)MA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİR(İL)ME


- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ELEŞTİRİ