 
                                Dil'deki
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 10.158 başlık/FaRk ile birlikte,
10.158 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
- "İDARE ETMEK" ile YETİNMEK
- (B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET
( Bilgisi.[hikmetin] İLE/VE/+/||/<>/> Kendi.[hikmetin] | İlmi, yaşama geçirme bilgisi. )
( [konunun] Öncesi[Evvel] | Sonrası[Âhir] | İçi[Bâtın] | Dışı [Zâhir] İLE/VE/+/||/<>/> Zamanı | Zemini )
( 4N İLE/VE/+/||/<>/> 2N )
( Nasıl?[Ne asıl?] | Niye?[Neye?] | Nereden? | Nereye? İLE/VE/+/||/<>/> Nerede? | Ne zaman? )
( Nasıl? İLE/VE/+/||/<>/> Niçin?[Ne için?] )
( Önü | Arkası | Sağı | Solu İLE/VE/+/||/<>/> Alt/ı ve üst/ü )
( Dört yön İLE/VE/+/||/<>/> Taban ve tepe )
( Yön İLE/VE/+/||/<>/> Konum )
( Değişken/araz. İLE/VE/+/||/<>/> Sabit/mutlak. )
( Akıl ile. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl ve/+ gönül ile. )
( Görü. İLE/VE/+/||/<>/> Öngörü. )
( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İz'an. )
( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İlmi/ni idrak. )
( Rükû İLE/VE/+/||/<>/> Kıyam/Secde )
( Çevre İLE/VE/+/||/<>/> Çekirdek )
( Küre/Daire/Çember İLE/VE/+/||/<>/> Merkez/Nokta )
( Doğrusal. İLE/VE/+/||/<>/> Dairesel. Döngüsel. )
( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )
( "Yatay". İLE/VE/+/||/<>/> "Dikey". )
( "Dikey". İLE/VE/+/||/<>/> "Yatay". )
( "Yabancı"/"tanıdık"/"uzak". İLE/VE/+/||/<>/> Tanıdık/yakın. )
( Sözcükler[Terimleri/Kavramları] | Tarih[/Tarihçesi] | Doğası[Kimyası/Biyolojisi/Anatomisi] | İşlevselliği[Fizik/Fizyoloji] İLE/VE/+/||/<>/> Koşullar[Zamanı ve Zemini(Yeri/Mekânı)] )
( Önce İLE/VE/+/||/<>/> Sonra )
( Âlim İLE/VE/+/||/<>/> Ârif )
( ben İLE/VE/+/||/<>/> BEN )
( Sıfat İLE/VE/+/||/<>/> Zât )
( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Öz )
( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Göz )
( Beden ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> Ledün ilmi. )
( İlmin marifeti. İLE/VE/+/||/<>/> Marifetin ilmi. )
( Marifetin ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> İlmin marifeti. )
( Tekillerin idrâki. İLE/VE/+/||/<>/> Tümellerin idrâki. )
( Müşkil çözer. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl üretir. )
( Nesneyi/maddeyi idrak becerisi yüksek kişiler. İLE/VE/+/||/<>/> Nesneyi/maddeyi ve anlamı/mânâyı idrak becerisi yüksek kişiler. )
( İlm-i Hudurî. İLE/VE/+/||/<>/> İlm-i Husulî. )
( Tasdik[Yargı] İLE/VE/+/||/<>/> Tasavvur[Kavram] )
( Görerek/gözlemleyerek. İLE/VE/+/||/<>/> İşiterek/dinleyerek. )
( Düşünce ve gözlem ile. İLE/VE/+/||/<>/> Katılım ve sezgi ile. )
( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )
( Yazı/şekil ile. İLE/VE/+/||/<>/> Gelenek ile. )
( Veri/ler ile. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgi/bilgelik ile. )
( Nesneyi bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kendini bilmek. )
( Yanıtlar ile. İLE/VE/+/||/<>/> Sorular ile. )
( Bilinebilecekleri ve yapılması gerekenleri bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kaçınılması/yapılmaması gerekenlerden kaçınmak. )
( Cehâleti gideren. İLE/VE/+/||/<>/> Gafleti gideren. )
( Evreni tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )
( Doğayı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )
( Herkes/e. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları/na. )
( İsteyene. İLE/VE/+/||/<>/> Hak edene. )
( Herkes bilebilir. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları bilir. )
( "40 yaş öncesi". İLE/VE/+/||/<>/> "40 yaş sonrası". )
( Bilmenin/bilginin sonucu. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmenin/bilginin kendi. )
( Bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmekten, [sürekli] "bilme"ye geçmek. )
( Kişi, bilmediğiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. İLE/VE/+/||/<>/> Kişi, kendiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. )
( Sizin araştırmalarınızla... İLE/VE/+/||/<>/> Birlikte paylaşımlarımızla... )
( Aramakla bulunabilir. İLE/VE/+/||/<>/> Aramakla bulunmaz. [Fakat bulanlar, aramış olanlarıdır!] )
( Fikri hür, vicdanı hür. İLE/VE/+/||/<>/> İrfanı hür. )
( Her yerde ve her şeyde. İLE/VE/+/||/<>/> Bizde! [ Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsek! İrfan/kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsek! ] )
( Hem Doğu'da, hem Batı'da. İLE/VE/+/||/<>/> [daha çok] Anadolu'da ve Doğu'da! )
( Bazen birden, bazen zamanla kazanılır! İLE/VE/+/||/<>/> Zamanla kazanılır. )
( Yeterince çalışılırsa, -neredeyse- mutlaka! İLE/VE/+/||/<>/> Belki! )
( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )
( Kendini bilmek ve Dıştakini/Gayrıyı bilmek İLE/VE/+/<> İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )
( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )
( İhvân-ı Safâ, "Fasl fî ecnâsi'l-ulûm" başlığı altında ilimleri, -Riyâzî, -Dinî ve -Felsefî olmak üzere üç ana grupta toplamıştır. )
( Nasıl/nelerin konuş(ul)abileceğini öğretir. İLE/VE/+/||/<>/> Nasıl/neleri konuşmayacağını ve susabilmeni gösterir. )
( Maluma bakar. İLE/VE/+/||/<>/> Mazerete bakar. )
( Tâbi ol! İLE/VE/+/<> Talip ol! )
( Bilgi[episteme]. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgelik/irfan[gnosis]. )
( Genel rahmet. İLE/VE/+/||/<>/> Özel rahmet. )
( Geçmiş. İLE/VE/+/||/<>/> Gelecek. )
( Bileşikleri(mürekkebât) idrâktir. İLE/VE/+/<> Yalını(basît) idrâktir. )
( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Bilgisizlikten sonraki bir duruma özeldir. )
( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Yokluğun(adem) aracılık ettiği iki idrâkin sonucudur. )
( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Riyâzet yoluyla elde edilir. )
( Yöntemi zordur. İLE/VE/+/<> Yöntemi kolaydır. )
( İhtilâfı çoktur. İLE/VE/+/<> İhtilâfı azdır. )
( Neden-delili[burhân-i limmî] ile elde edilir. İLE/VE/+/<> Nasıl-delili[burhân-i innî] ile elde edilir. )
( Seni/onu, başkasına bildiren. İLE/VE/+/||/<>/> Seni, sana bildiren. )
( İrfan öğretisi, insanlığı bir bütün olarak algılayıp insanlık değerlerine nerede olursa olsun, duyarlı olmayı öğretir. )
( Nesnesinde tutan. İLE/VE/+/||/<>/> Özneyi/kişiyi değiştiren. )
( Bilgisizliğe karşıdır. İLE/VE/+/||/<>/> Bağnazlığa karşıdır. )
( Bilge kişi, nutuk atan değil sabırlı olan, kin ve korkudan kurtulmuş olandır. )
( FERZÂN[Fars.]: İlim ve hikmet/irfan. )
( Kitaplarla. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanla[kişilerle]. )
( İçtekileri, dışa alma, dışta görme/gösterme bilgisi. İLE/VE/+/||/<>/> Dıştakileri, içe alma, içte yaşama bilgisi. )
( Bildiğini, duyduğunu/gördüğünü, deneyini anlatır/aktarır. İLE/VE/+/||/<>/> Yaşadığını, deneyimlediğini paylaş(tır)ır. )
( Bilgisizlerin/cahillerin davet edildiği. İLE/VE/+/||/<>/> Bilenlerin davet edildiği. )
( Celâl'den. İLE/VE/+/||/<>/> Cemâl'den... )
( Zorunluluk. İLE/VE/+/||/<>/> Anlayış. )
( "Cehennem". İLE/VE/+/||/<>/> "Cennet". )
( Dıştakileri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Var olarak [amaca ve olgunluğa] dönüşerek bilme. )
( Parçaları bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Bütünü/bütünlüğü bilme. )
( Nesneleri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Durumları bilme. )
( Kuramsal/teorik. İLE/VE/+/||/<>/> Uygulayımsal/pratik. )
( Göz ile, gözlemleyerek, araştırarak. İLE/VE/+/||/<>/> "Burun" ile, "koklayarak". )
( Dıştakiler, koşullar, durumlar, ayrıntılar. İLE/VE/+/||/<>/> İçselleştirme, saygı, çaba ve özen. )
- (BAZI) "ATASÖZÜ" değil/yerine AT, O SÖZÜ!
( "Kızını dövmeyen, dizini döver." DEĞİL/YERİNE ... )
- (BİR AÇIKLAMADAN/DURUMDAN SONRA KULLANILAN) "HAYIR ..." yerine İYİ DE/OLABİLİR DE ...
- (BİRİNİ, BİR ŞEYİ) "GÜZEL BULMAK" ile/değil/yerine GÜZELİ BULMAK
( Yanılabilirsin. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanılmazsın. )
- (BU AY DA) GELDİ-ÇATTI
- (BUL)DOZER değil/yerine/= YOLDÜZLER
- (DİLİN) DİLBİLGİSİ ile/ve/<>/değil/yerine AKLIN DİLBİLGİSİ
- (DİYELEKTİK değil/değil/yerine/= DİYALEKTİK) değil/değil/yerine/= EYTİŞİM(SEL)
-  (HER KOŞULDA) YAP!:
 NE YAPABİLİYORSAN ile/ve/||/<> NE KADARINA SAHİPSEN ile/ve/||/<> NEREDEYSEN
- (HERŞEYE) BURNUNU SOKMAK/SOKUYOR OLMAK ile/ve (HERŞEYE) MAYDANOZ OLMAK
-  (ÖNCELİKLİ/ÖNEMLİ/[ÖNCEKİ] OLMAZSA OLMAZ)
 KAVRAM ÇİFTLERİ:
 ÖNCELİK ve/||/<>/> SONRALIK
 ve/||/<> 
VAR OLAN ve/||/<>/> BİLGİ
 ve/||/<> 
NESNE/TEK ve/||/<>/> ÖTEKİ/LER
 ve/||/<> 
SÜREÇ ve/||/<>/> SONUÇ
 ve/||/<> 
YÖNTEM/USÛL ve/||/<>/> İÇERİK/ESAS
 ve/||/<> 
BAĞLAM ve/||/<>/> ANLAM
 ve/||/<> 
ÇÖZÜMLEME ve/||/<>/> ÇÖZÜM
 ve/||/<> 
ÖNCÜL ve/||/<>/> ÖNERME
 ve/||/<> 
SAYGI ve/||/<>/> SEVGİ
[en az %99 ve/||/<>/> en az %1]
 ve/||/<> 
US/AKIL ve/||/<>/> ANLIK/ZEKÂ
 ve/||/<> 
EMİK/BEYİN ve/||/<>/> ANLIK/ZİHİN
 ve/||/<> 
DİRENÇ/İHTİYÂR ve/||/<>/> İSTENÇ/İRÂDE
 ve/||/<> 
DEVİM/HAREKET ve/||/<>/> ZAMAN
 ve/||/<> 
AN ve/||/<>/> ZAMAN
( Düşünme, konuşmak ve yaşamak üzere bilinmesi ve uygulanması gereken öncelikli ve olmazsa olmaz kavram çiftleri... [önceki olmadan sonraki olmaz!] )
- (ONUN) İÇİN ile (ONDAN) DOLAYI ile (O) NEDEN(İY)LE
- (SENİN) DEDİĞİN (GİBİ) OLSUN (DİYE) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖNLÜN OLSUN (DİYE)
- (SİZİN/ONUN) İÇİN ... ile/değil (SİZİN/ONUN) AÇINIZDAN/AÇISINDAN ...
-  (SORUN:
) "İNANMAK/İNANMAMAK" değil KAYITSIZLIK
- (TÜYLERİ/M) DİKEN DİKEN
- (ÜSTÜNE) TUZ-BİBER (EKMEK)
- [ ’ ](Hemze) ile [ ‘ ](Ayn)
-  [ E = mc² ]
 "EM, CE(KARE)" değil ME, CE(KARE)
-  [...'NIN ...]
 ... DUYUMSANDIĞI/HİSSEDİLDİĞİ ile/ve/değil/||/<>/< ... YANSIDIĞI
- [AKLINIZA] "HERHANGİ TÜR ... GELİRSE GELSİN" değil "HANGİ TÜR ... GELİRSE GELSİN"
-  [ANLAM BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
 HAS ile/ve/||/<> ÂAM ile/ve/||/<> MÜŞTEREK ile/ve/||/<> MÜNKER
- [Ar.] ÂLÂ ile/ve/||/<> VASAT ile/ve/||/<> EDNÂ
( En yüksek. İLE/VE/||/<> Orta. İLE/VE/||/<> En düşük. )
- [Ar.] ESVÂB[< SEVB] ile/değil ESBÂB[< SEBEB]
( Giyimler, giyilecek şeyler. İLE/DEĞİL Nedenler/sebepler, aracılar/vâsıtalar, lâzımalar. )
( ESBÂB-I MÛCİBE: Gerek(tir)en/icâb eden nedenler/sebepler. )
- [Ar.] MEDDAH ile MEDDAH
( Taklitler yaparak, hoş öyküler anlatarak halkı eğlendiren sanatçı. İLE Öven, aşırı övgüde bulunan kişi. )
-  [bazen] [ya/hem]
 "KAZANÇ"/"KÂR"
 ile/ve/değil/yerine/bazen/hem de/ya da/||/<> 
DENEYİM/ÖĞRENME/YARAR
( "Hep mi ben kazanacağım/"kazanmalıyım"?",
 
Sadece benim mi yolum sürekli açık olacak/"olmalı"?
[eksik/fazla/özensiz] Yapmasam da olmaz mı?
[eksik/fazla/özensiz] Söylemesem/konuşmasam da olmaz mı? )
-  [bilmecede] HECE:
 "GECE" ile/değil/yerine/>< "GÜNDÜZ"
( Çözemeyene. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çözene. )
-  [Bir bilgiye/konuya]:
 SAHİP OLMAK ile HÂKİM OLMAK
- [BİR ŞEYİ] BİLMEK ile [BİR ŞEYDEN] ANLAMAK
-  [BU/ŞU/O] ANLAMI:
 "TAHSİL ETMEK" ile/ve/||/<>/>/< ZEVK ETMEK
- [daha önce] "ALTINI ÇİZMEK(/ÇİZDİKLERİMİZİN)" ile/ve/değil/yerine/sonra/||/<>/< ÜSTÜNÜ ÇİZMEK
- [DAHA SONRA] "... UZUN UZUN TARTIŞIRIZ" değil/yerine [DAHA SONRA] "... AYRINTILARIYLA KONUŞURUZ"
-  [FELSEFEDE/TASAVVUFTA] (BAZI/ÇOĞU) (ÖZEL ŞEY["AYRINTI/İÇERİK/DERİNLİK/YOĞUNLUK/KABALIK/İNCELİK"]):
 "BAYIL" DİYE değil/yerine "AYIL!" DİYE
- [gökbilim] FAKÜL[Fr.] değil/yerine/= BENEK
-  [HANGİ]
 (")HAKLA?(") (HİZMET)
 ile/ve/değil/yerine/||/<> 
AKLA? (HİZMET)
- [hem, ne] ENGEL ile/ve/değil/yerine/hem de/ne de/||/<>/> KAYNAK
( [hem, ne] Kendimizden başka yoktur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/HEM DE/NE DE/||/<>/> Kendimizden başka yoktur. )
- [hem] ŞİFRELEME ile/ve/değil/yerine/hem de/<>/>/< VERİYİ/BİLGİYİ GİZLEME
- [İt.] BRAVO ile/ve/||/<> BRAVA
( [başarıda/beğenide/değerlendirmede] Erkeklere söylenilen. İLE/VE/||/<> Kadınlara söylenilen. )
- [İt.] ORSA ile/ve ORSA ALABANDA ile/ve ORSA POCA/BOCA
( Yelkenleri, rüzgârın estiği yöne çevirmekte kullanılan, iki taraftan, yelkenlinin ortasına bağlanan ip. | Geminin rüzgâr alan yanı, rüzgâr üstü. İLE/VE Gemiyi birdenbire rüzgârın üstüne çevirme. İLE/VE Geminin, bazı rüzgâr yönüne yaklaşarak, bazen rüzgârdan uzaklaşarak yol alması. | Geminin rüzgâr almayan yanı. | [mecaz] Bata çıka, iyi kötü. )
-  [KISMÎ ANLAM BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
 DELÂLET ile/ve/||/<> İŞARETLE DELÂLET ile/ve/||/<> DELÂLETLE DELÂLET ile/ve/||/<> İKTİZÂ ÜZERİNE DELÂLET
-  [MEDLÛLERİ BAKIMINDAN HAFÎ] SÖZ/LÂFIZ:
 HAFÎ ile/ve/||/<> MÜŞKİL ile/ve/||/<> MÜCMEL ile/ve/||/<> MÜTEŞEBBİH
-  [MEDLÛLLERİ BAKIMINDAN] SÖZ/LÂFIZ:
 NAS ile/ve/||/<> ZÂHİR ile/ve/||/<> MUHKEM ile/ve/||/<> MÜFESSER
-  [METİN >]ŞERH:
 HÂŞİYE ile/ve/||/<>/> TÂLİKÂT
( Büyük bölüm. İLE/VE/||/<>/> Küçük bölüm. )
-  [NE YAZIK Kİ]
 İNDİRGEME ile/ve/||/<> SINIRLAMA/KISITLAMA
-  [NE YAZIK Kİ]
 SALDIRI ile/ve/değil/yerine TEPKİ
-  [ne yazık ki] 
!TAHRİF[< HARF] ile/ve/<>/> !TAHRİB[< HARÂB]
( [ne yazık ki] Harflerin yerini değiştirme, bozma, kalem oynatma, değiştirme. | Bir tanımın anlamını değiştirme. İLE/VE/<>/> Yıkıp bozma. )
-  [ne yazık ki] 
ŞİŞMAN/LIK ve/||/<>/> PİŞMAN/LIK
( Ağzımızı tutmazsak. VE/||/<>/> Dilimizi tutmazsak. )
-  [ne yazık ki]
  LÂNET ETMEK, LÂNET OKUMAK ["NALET" değil!]/MELÂNET[Ar. < LA'N] değil/yerine/= BÜYÜK KÖTÜLÜK/İLENÇLİK/KARGIŞLIK, KARGIMAK/UZAKLAŞTIRMA
-  [ne yazık ki]
 !"ANAM, AVRADIM OLSUN" ve/||/<> !ANASINI SATAYIM
( Bu iki rezil lâf söylenmesin ve bu saçmalıkları duymayalım artık!!! )
-  [ne yazık ki]
 !"FAŞİST/LİK" ile/değil/yerine !ZORBA/LIK
-  [ne yazık ki]
 !"KARALAMAK" ile/değil/yerine REDDETMEK
-  [ne yazık ki]
 !DEDİKODU ile/değil/yerine/>< BİLGİ
( "Dilde". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Akılda. )
-  [ne yazık ki]
 !ELİT/İST değil/yerine/= SEÇKİN/Cİ
-  [ne yazık ki]
 !HAKARET ETMEK ve/=/||/<>/> !YOK ETMEK
-  [ne yazık ki]
 !KÖTÜLEME ile/ve/değil/||/<> !"YAKIŞTIRMA"
-  [ne yazık ki]
 "... FELSEFESİ" ile/ve/||/<> "... SANATI" ile/ve/||/<> "... DUYGUSU" ile/ve/||/<> "... DİLİ" ile/ve/||/<> "... AKLI"
( Ne yazık ki, her durum ya da sözcüğün yanına/sonuna bu üç sözcüğün "getirilmesi/kullanılması", çok yaygın görülmektedir. Öncelikle kendimizden başlayıp bu yanlıştan ve kötü alışkanlıktan kurtulmak ve uzak durmak gerekiyor!
OLMAZ!
- ADÂLET "DUYGUSU/SANATI"
- ...[NESNE] "FELSEFESİ" )
-  [ne yazık ki]
 "AŞIRI YORUM" ile/ve/||/<> "YAMUK DURUŞ"
-  [ne yazık ki]
 "BİRİLERİNİN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMEK" ile/ve/||/<> "HIRSIZA, YOL GÖSTERMEK" ile/ve/||/<> DEĞİRMENİNE SU TAŞIMAK
-  [ne yazık ki]
 "BU/BUNA" ile/ve/||/<> "BUNLAR/A"
( Kişilere/topluluklara, hiçbir zaman ve zeminde/koşulda, "bu, bunlar" diye seslenilmez, örnek verilmez! Büyük yanlıştır! Çok ayıptır! )
-  [ne yazık ki]
 "FORMÜL" ile/ve/<> "SLOGAN"
( [ne yazık ki] İlkesizlerin aradıkları/başvurdukları. İLE/VE/<> Düşün(e)meyenlerin aradıkları/başvurdukları. )
-  [ne yazık ki]
 "GERÇEĞİ SÖYLEMEK" ile/ve/değil/||/<>/< "DÜŞÜNMEDEN KONUŞMAK"
-  [ne yazık ki]
 "HIRSIZ/LIK" ile/ve/<> "YOLSUZ/LUK"
( [yapan] Fakir ise. İLE/VE/<> Zengin ise. )
-  [ne yazık ki]
 "İDDİA (ETMEK)" ile/ve/değil/||/<>/>/< (")MASTÜRBASYON(")
-  [ne yazık ki]
 "İDDİAYA GİRMEK" ile/ve/||/<> "İDDİA ETMEK"
-  [ne yazık ki]
 "SONUÇ ODAKLILIK/MERKEZLİLİK" ile/ve/||/<>/>/< TERBİYESİZLİK
-  [ne yazık ki]
 "SÖZÜ/SORUYU, TARTMADAN SÖYLEMEK" ve/||/<>/> ALACAĞIN YANITTAN İNCİNMEMEK
-  [ne yazık ki]
 "YOKUŞA SÜRMEK" ile/ve/<> "BİN DEREDEN SU GETİRTMEK" ile/ve/<> "ENSESİNDE BOZA PİŞİRMEK"["kafasında" değil!] ile/ve/<> "TOPU, TACA ATMAK" ile/ve/<> TRİBÜNLERE OYNAMAK ile/ve/<> İPE UN SERMEK
-  [ne yazık ki]
 (ÇOK) BENCİL/LİK değil/yerine/>< (ÇOK) BİLGİ(Lİ/LİK)
( Ne kadar bilgi, o kadar az bencillik; ne kadar az bilgi, o kadar çok bencillik. )
-  [ne yazık ki]
 2 x 2 = 4 "ETMESİN" ile/ve/||/<>/> 2 x 2 = 5 "ETSİN"
 ("DİLEĞİ/BEKLENTİSİ")
-  [ne yazık ki]
 ACELECİ/LİK ile/ve/||/<> İNSAFSIZ/LIK
-  [ne yazık ki]
 ANLATILANLARI/SÖYLENİLENLERİ:
 "BEĞENMEMEK" ve/||/<>/> KİŞİLERİ İTHAM ETMEK
-  [ne yazık ki]
 ASIKYÜZLÜLÜK ile/değil/yerine/>< GÜLÜMSEMEK
( Gülümsemesini kaybeden kişi, herşeyini kaybetmiştir. )
( A person, who has lost their smile, has lost everything. )
( Dünyanın en kötü görüntüsü/manzarası. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dünyanın en hoş/harika görüntüsü/manzarası. )
-  [ne yazık ki]
 ATSAN ile/ve/||/<> SATSAN
( Atılmaz. İLE/VE/||/<> Satılmaz. )
-  [ne yazık ki]
 AYRIŞ(TIR)MAK ile/ve/<> YABANCILAŞ(TIR)MAK
-  [ne yazık ki]
 BAĞIMLI ile/değil TUTKUN
-  [ne yazık ki]
 BENCİLLİK ile/ve/değil/||/<>/< KEYFİLİK
-  [ne yazık ki]
 BEYAZ DONLA YÜZMEK ile/değil/yerine/>< MAYO/ŞORT İLE YÜZMEK
( Ayrık ve bitişik 'de/da'ları, "ki'leri, "mi'leri, gerektiği gibi yaz(a)mayan/yayınlamayanların, görüntü kirliliği yaratanların "tutumu". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yazım kurallarına uyarak ve noktalamalara özen göstererek, okuyuculara ve dilimize saygı gösterenlerin, görüntü kirliliği yaratmayanların tutumu. )
(  )
 )
(  )
 )
(  )
 )
(  )
 )
(  )
 )
(  )
 )
(  )
 )
(  )
 )
(  )
 )
(  )
 )
-  [ne yazık ki]
 BİLGİSİZLİĞİN/BİLGİSİZLERİN:
 KABALIĞI ile/ve/||/<> KALABALIĞI
-  [ne yazık ki]
 BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖNEMSEMEMEK
-  [ne yazık ki]
 BOŞ SÖZ ile/ve/||/<>/> YANLIŞ DAVRANIŞ-TUTUM
-  [ne yazık ki]
 BOŞ ile/ve/||/<> İDDİALI
-  [ne yazık ki]
 ÇOK ile/değil/>< AZ
( Sözcük. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Anlam.
"Yargı". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Adâlet.
Geveze. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Konuşan.
Sevişen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< Seven.
Yürüyen. İLE/VE/DEĞİL/||/>< İlerleyen. )
( "Yetmez." İLE/DEĞİL/>< Yeter. )
-  [ne yazık ki]
 DAĞITMAK/DAĞILMAK ile/ve/||/<> SAVURMAK/SAVRULMAK
-  [ne yazık ki]
 DEĞERSİZLEŞTİRME ile/ve/||/<> AŞAĞILAMA ile/ve/||/<> SUÇLAMA
-  [ne yazık ki]
 DESPOTİZM ile/ve/değil/||/<>/< YUMUŞAK DESPOTİZM
-  [ne yazık ki]
 DÜŞÜNEMEMEK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ADLANDIRAMAMAK/ANLAMLANDIRAMAMAK
-  [ne yazık ki]
 DÜŞÜNMEYEN ile DÜŞÜNEMEYEN ile DÜŞÜNEMİYOR OLMASINA ALDIRMAYAN
( Tutucu. İLE Aptal. İLE Köle. )
-  [ne yazık ki]
 EDEPSİZ ile/değil/yerine/>< EDEPLİ
( Bildiği sözcükler kadar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilmediği sözcükler kadar. )
-  [ne yazık ki]
 EZÂ[Ar.] ve/||/<> CEFÂ (ÇEK(TİR)MEK)[Ar.]
( İncinme, incitme, can yakma. İLE/VE/||/<> Büyük sıkıntı, eziyet. )
-  [ne yazık ki]
 GENELLEME ile/ve/||/<>/< "İDDİA"
( [ne yazık ki] Ne kadar çok "genelleme" yapı(lı)yorsa, o kadar çok iddia edilir/eder. )
-  [ne yazık ki]
 GÖRÜNÜŞTE ile/ve/||/<> SÖZDE
-  [ne yazık ki]
 HIZ ile/ve/değil/||/<>/< TELÂŞ
-  [ne yazık ki]
 İDAM ile/ve/değil/<> İTHAM
-  [ne yazık ki]
 İKİ BÜYÜK YANLIŞ(IMIZ):
 DÜŞÜNMEDEN HAREKET ETMEK ve/||/<> HİÇ HAREKET ETMEDEN, SADECE/BOŞ BOŞ "DÜŞÜNMEK"
-  [ne yazık ki]
 İNDİRGEME ile/ve/değil/||/<> YOK SAYMA
-  [ne yazık ki]
 İTHAM ile İMÂ
-  [ne yazık ki]
 KEYFÎ "DÜŞÜNMEK"/KONUŞMAK ile/değil/yerine KENDİNE GÖRE "DÜŞÜNMEK/KONUŞMAK/YAŞAMAK"
( [ne yazık ki] Kişiler, (çoğunlukla) yiyecekleri ve yatacakları bir şeyleri olduğu sürece düşünmeyi reddederler. [ya da bu yanılsamadan ve keyfiyetten vazgeçip düşün(ebil)meyi, her şeye yeğlemelilerdir] )
-  [ne yazık ki]
 KÖTÜ KULLANIM ile/ve/||/<>/> KÖTÜYE KULLANIM
( "Bir alışveriş, bir fiş." biçiminde, fazladan/gereksiz açıklama yapmak, uyarıda bulunmak. İLE/VE/||/<>/> "Ama bunu söylemenize gerek yok ki! Ben yapınca alışverişi, ZÂTEN/SONUÇTA alıyorum satış fişi." biçiminde [soluksuz/beklemeksizin/düşünmeksizin] "yanıt vermek." )
( Bir kişinin, neyi bilip bilmediğini ve/ya da o an/dönem için anımsayıp anımsamadığını "belirlemek", beklentisi içinde olmak, dilin/ifadenin kötü kullanılmasıdır. [Hiçkimsenin, neyi bilip bilmediği, isteyip istemediği ya da yapıp yapamayacağı, hiçbir zaman, zemin ve koşulda bilinemez!] İLE/VE/||/<>/> Sözcüklerin yetersiz ve kötü kullanımıyla birlikte "niyet okumak" ya da genelleyici/indirgeyici/özdeştleştirici/köktenci/toptancı/sonuç odaklı bir yargı ifadesi ise sürecin ve ilişkinin tükenmesine neden olacak/olmuş bir kötüye kullanımdır. [Güç ve baskı uygulama isteği ve/ya da nedeniyle olduğu/olabileceği gibi sorumluluktan kaçmak gibi çok çeşitli anlamsız/gereksiz nedenlerden de kaynaklanmaktadır.] )
( [... olduğunu/olacağını] "biliyorsun/biliyordun." İLE/VE/||/<>/> "ZÂTEN"/"SONUÇTA"/"ASLINDA" biliyorsun/biliyordun." )
( Dünyadaki Yaşamın Tehlikede Olduğunun 21 Kareyle Kanıtı )
-  [ne yazık ki]
 KÖTÜMSERLİK = BEDBİNLİK = PESSIMISM[İng.] = PESSIMISME[Fr.] = PESSIMISMUS[Alm.] = PESSIMUS[Lat.]
-  [ne yazık ki]
 ORANTISIZ GÜÇ ve/||/<>/< KÖR ŞİDDET
-  [ne yazık ki]
 PATAVATSIZLIK ile/ve/||/<> TOKSÖZLÜLÜK
( Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşma, davranışlarına dikkat etmememe. İLE Hatır ve gönül dinlemeden, hiçbir şeyden "çekinmeden" konuşmak. )
-  [ne yazık ki]
 SAÇMA ile/ve/değil/||/<> BAĞLANTISIZ
-  [ne yazık ki]
 SAYGISIZ/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< KAYITSIZ/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< 
-  [ne yazık ki]
 SEVGİSİZLİK ve/||/<>/> KAYITSIZLIK
-  [ne yazık ki]
 SORUNU ÇÖZMEYE:
 NİYETİNİN OLMAMASI ile/ve/değil/||/<> KARARLILIK GÖSTERMEMEK
-  [ne yazık ki]
 SÖVMEK ile/ve/||/<>/> DÖVMEK
-  [ne yazık ki]
 SÖZCÜĞÜ/TERİMİ: ANLAMAMAK ile/ve/değil/||/<>/> BAŞKA ANLAM/LAR "YÜKLEMEK"
-  [ne yazık ki]
 TARİHİ ...:
 BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/> ÇARPITMAK
-  [ne yazık ki]
 TERBİYESİZ ile/değil/yerine DİK KAFALI
-  [ne yazık ki]
 YALAP-ŞAP / YALAP ŞALAP  YARIM-YAMALAK (İŞ YAPMAK)
( Baştan savma, üstünkörü, yarım yamalak. )
-  [ne yazık ki]
 YANLIŞA/SUÇA:
 TEŞEBBÜS ile/ve/||/<>/< TENEZZÜL
-  [ne yazık ki]
 ZULÜM ile/değil/yerine/||/<>/< TAHAKKÜM
-  [ne yazık ki]
"ONU KASTETMEDİM" ve/||/<> "NE İLGİSİ VAR?"
( Söz sahibinin, söyleyeceği sözün olası yetersizliği/uygunsuzluğu ardından kullanmaya "saklı tuttuğu" savunma "sözü". İLE Dinleyenin, söylenilen sözün yetersizliği/uygunsuzluğu ardından kullanmaya "saklı tuttuğu" savunma "sözü". )
- [ne] "VARLIĞA YERİNİRİM" ne de "YOKLUĞA ERİNİRİM"
( Ancak, yokluğu birebir, kendin deneyimle(yebil)dikten sonra söyleyebilirsin/söylemelisin! )
- [ne] AYNI/LIK ile/ve/değil/yerine/<>/ne de AYRI/LIK
- [ne] EMMEYE ile/ve/||/<>/ne de GÖMMEYE (GELMEK)
- [ne] KARDAŞ, [ne de] ARKADAŞ ile/değil/sadece HALDAŞ
( Sükût kıvâmındaki çığlığı, ne kardaş, ne de arkadaş; sadece hâldaş olanlar duyar. )
-  [ÖĞRENİYORUZ/ANLIYORUZ]
 OKUDUĞUMUZU ile/ve/<> DUYDUĞUMUZU ile/ve/<> 
GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<> 
HEM DUYUP, HEM GÖRDÜĞÜMÜZÜ ile/ve/<> 
TARTIŞTIĞIMIZI ile/ve/<> DENEYİMLEDİĞİMİZİ ile/ve/<> 
ANLATTIĞIMIZI/ÖĞRETTİĞİMİZİ
( %10 ile/ve/<> %20 ile/ve/<> %30 ile/ve/<> %50 ile/ve/<> %70 ile/ve/<> %80 ile/ve/<> %95 )
- [TENZİH-TEŞBİH ile/ve/> TENZİHTE TEŞBİH, TEŞBİHTE TENZİH] ile/ve/değil/yerine/> HEM TENZİH, HEM DE TEŞBİH | NE TENZİH, NE DE TEŞBİH
- [ya] YENİLECEĞİZ değil/yerine/ya da/>< YENİLENECEĞİZ
-  
 değil/yerine/>< 
, ve/||/<> . ve/||/<> ! ve/||/<> ? ve/||/<> :
( İnsanlık, bir gün...
(,) Virgülü kaybetti:
Söyledikleri, birbirine karıştı.
(.) Noktayı kaybetti:
Düşünceleri, uzayıp gitti. Ayıramadı onları.
(!) Ünlem işaretini kaybetti bir gün de:
Sevincini, öfkesini, tüm duygularını kaybetti.
(?) Soru işaretini kaybetti bir başka gün:
Soru sormayı unuttu.
Her şeyi olduğu gibi kabul eder oldu.
(:) İki noktayı kaybetti başka bir gün:
Hiçbir açıklama yapamadı.
Yaşamının sonuna geldiğinde...
Elinde sadece (") tırnak işareti kalmıştı...
“İçinde de başkalarının düşünceleri vardı yalnızca."
Alex Kanevsky )
- ADEM ile ÂDEM
( ya da "Adem" ile "adem" biçiminde) ( adem=yokluk. İLE Âdem=İnsan. )
- FALİYET değil FAALİYET
- MUHABBET ile MAHABBET
- = ile =:
( Eşittir. İLE Tanım gereği. )
-  | VERİ ve/> BİLİ(ENFORMASYON) ve/> BİLGİ | ile/ve/+/<>/>/< 
FARKINDALIK | BİLGELİK(İRFAN/HİKMET) ile/ve/+/<>/>/< ZARİFLİK/ZARÂFET
( BİLGİ: İnsan aklı sınırıları içerisinde evreni ve doğayı anlama çabası. )
( Bilgi, göklere uçabileceğimiz kanatlardır. )
( Yapmanız gereken şey farkında olmanın farkında olmaktır. )
( Tüm sonuçlarına katlanabilmektir. )
( Hiçbir uygarlık, varolan bilgiyle çatışmadan, bilgi üretemez. )
( KUTADGUBİLİG: Mutluluk/saadet veren bilgi, kutlu bilgi.
 Çinliler, ona Edebü'l-Mülûk der; Maçinliler, onu Enîsü'l-memâlik diye adlandırır. Bu meşrık ilinin büyükleri, buna doğruca Zînetü'l-ümerâ der.
 İranlılar buna Şehnâme der, Turanlılar ise Kutadgu bilig diye anar. )
(  )
 )
( | Before AND/> After. AND/> Inside AND/> Outside | 
 vs./AND/+/<>/>/< 
Time and place. )
( | [by] ... AND/> "What, where, when, who?" questions and answers. AND/> "How?" question and answers. | 
 vs./AND/+/<>/> 
"Why?" question and answers. )
( | Letter, phoneme. AND/> Morpheme. AND/> Word. | 
 vs./AND/+/<>/>/< 
Sentence. )
( [bilginin/kavramın/nesnenin/olgunun] | Öncesi VE/> Sonrası VE/> İçi ve dışı | 
 İLE/VE/+/<>/>/< 
Zamanı ve Zemini )
( | Yazaç/harf. VE/> Hece. VE/> Sözcük. |
 İLE/VE/+/<>/>/< 
Tümce. )
( | ... VE/> "Ne, ne zaman, nerede, kim?" soruları ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. VE/> "Nasıl?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. |
 İLE/VE/+/<>/>/< 
"Neden?" sorusuyla ve yanıtlarıyla/karşılıklarıyla. )
- | ZARF-I MÜSTEKÂR ve ZARF-I LAĞV | ile/ve/<> ZARF-I HÂS
( ... İLE/VE/<> Kur'ân-ı Kerîm, âyet ve hadislerdeki için, incelik sağlamak/sunmak üzere geçerlidir. )
-  0/SIFIR:
 YUTAN ile ETKİSİZ
( Çarpmada. [... x ...] İLE Toplamada/çıkarmada. [ ... + ... ] )
-  1.5 - 2 YAŞINDAKİ, DIŞARI ÇIKMAK İSTEMEYEN ÇOCUĞA:
 "DIŞARI ÇIKIYORUZ/ÇIKALIM MI?" DEMEK/SORMAK değil/yerine "TAVŞAN GİBİ Mİ, SİNCAP GİBİ Mİ ÇIKALIM?
-  1/0:
 SONSUZ ile/değil TANIMSIZ
- 1 ve/||/<>/>/< 2 ve/||/<>/>/< 4 ve/||/<>/>/< 8
( Konuş. VE/||/<>/>/< Yaz! VE/||/<>/>/< Oku! VE/||/<>/>/< Dinle! )
- 10 NUMARA ile/ve/||/<> 5 YILDIZ
- 100 KERE SÖYLEDİM değil (EN FAZLA) 2 YA DA 3 KEZ SÖYLEDİN!
- 100 NUMARA değil 00
( Fransızca'da, "sans" ve "cent" sözcükleri, "san" diye okunur. Fransızca'yı iyi bilmeyen birinin/birilerinin zamanında "sans numero"yu numarasız ["sans" = -sız] değil de 100 olarak zannetmiş ve "çevirmiş" olmasından kaynaklanmıştır tuvaletlere yüz numara denilmesi.[Fransa'da, evlerin tüm odalarına [01, 02, 03 vb.] numara verilirdi. Tuvalet ise yaşanılan bir mekân olmaması ve hoş bir ortam olarak algılanmaması nedeniyle değer/numara vermeye uygun görülmediğinden dolayı "00" olarak numaralandırılmıştır.]
II. Dünya Savaşı sonrası da Amerikan kültürü ve deyimleri bizi çok etkilediğinden dolayı bu iki sıfır da kalktı onun yerine -"çok değerli bir tanımmış gibi"- WC kullanıldı. )
( İngilizce'de "tuvalet" anlamına gelen olan "loo"[ > 100] sözcüğünden geldiği de iddia edilmekle birlikte Fransızca "çeviriden" kaynaklanmış olduğu daha yüksek olasılıklıdır. )
- 100/60 MUMLUK değil 100/60 WATT'LIK
- 1000 TARAKTA BEZİ OLMAK/OLAN ile/değil/yerine/>< 10 PARMAĞINDA, 10 MARİFET(İ OLAN)
- 2 YIL ÖNCE ile/değil 2. YIL/SENE
-  2./3./4.:
 "MAHKEME" değil DURUŞMA
- 2(İKİ) ile Z (HARFİ)
- 2 ile 3
( [yazılışı] Üç harfli. İLE İki harfli. )
- 3 > 6 ile 3 > 6
- 360 DERECE DÖNMEK değil 180 DERECE DÖNMEK
- 360 DERECE TERS değil 180 DERECE TERS
- 500 ile 105
( Beşyüz. İLE Yüzbeş. )
- 57.Cİ ALAY değil 57. ALAY
( Hem nokta koyup hem de -ci eki getirilmez! )
( )
- 69 ile 69 ile 69 ile 69
( Rakam/sayı. İLE Yengeç burcu. İLE Oral. İLE ... )
- A-[Yun.] ile ANTİ-[Yun.] ile ANTE-[Lat.] ile -SIZ[Tr.]
( "Olumsuzluk/bulunmazlık" ön eki. İLE "Karşıtlık" anlamı veren ön ek. İLE "Öncelik" anlamı veren ön ek. İLE Türkçe'de "olumsuzluk/bulunmazlık" ön eki. )
- A- ile/||/<> A-/AN- ile/||/<> ACRO- ile/||/<> AB-/ABS- ile/||/<> APO- ile/||/<> ANA- ile/||/<> DE- ile/||/<> DİST-/DİSTO- ile/||/<> İDİ- ile/||/<> -FUGEO ile/||/<> TELE-/TELO- ile/||/<> PACHY-
( -den, -dan, -den uzakta, ayrı, parça, farklı. İLE/||/<> Yokluk, olmama, eksiklik, değil, ayrı, olmaksızın, ayrılma, negatif [anemi: Kansızlık, anoreksi: İştahsızlık]. İLE/||/<> Uc, ekstremite [akromegali: Ellerin, ayakların ve yüzün anormal büyümesi]. İLE/||/<> Uzaklaşma [abduksiyon: Gövdeden uzaklaştırma hareketi]. İLE/||/<> Uzaklaşma, ayrılma [apoptoz: Programlı göze ölümü]. İLE/||/<> Yukarı, tekrar, geriye [anabolizma: Yapım olayları]. İLE/||/<> -den uzakta, bütünü ile, aşağı, kopmuş, yoğunlaşma, bitme, ayrılma, karşıt, ters, bozma, olumsuz, sakin, eksik, yoksun, aşağı, ayrı, değişik. İLE/||/<> Merkezden uzakta, ayrı, arkada, distal. İLE/||/<> Ayrı, uzak. İLE/||/<> Uzaklaştıran. İLE/||/<> Ucla ilgili, bir ucla ilgili, uzaktan etkileyen. İLE/||/<> Kalın, yoğun. )
- A-DEM değil ÂDEM
- A-Z ile AZ
- A.-G. (KONUŞMASI/SOHBETİ/"MUHABBETİ")
- A'SÂM[Ar. < USME] ile A'SAM ile ASAMM ile ÂSÂN[Fars.]
( Gerdanlıklar. | Tasmalar. İLE Ön ayakları sekili olan hayvan. İLE Sağır, işitmez. | Söz işitmez. | Sert, güç, tahammül edilmez. | Arap yazısında, ikinci ve üçüncü kökünde, uzun harf bulunan bir fiil. İLE Kolay. )
( SEKİ: Atın ayağında genellikle bileğe ya da dize kadar çıkan beyazlık. )
- A'YEN[Ar.] ile ÂYEN, ÂHEN[Ar.]
( Büyük, iri gözlü. | Bakılan yer. | Çok açık, pek belirli. İLE Demir. )
- a/A ile/<> a ile/<> A ile/<> A
( Türkçe abecesinin ilk yazacı(harfi). [sesbilim] Kalın ünlülerin, düz ve geniş olanını gösterir. İLE/<> Şaşma, anımsama, sevinme, acıma, üzülme, kızma gibi duyguları güçlendirir. Tümcenin, başında ya da sonunda, çoğu kez yinelenmiş olarak kullanılır. [A ne güzel! A sen burada mıydın?] | İkinci kişi çekimli eylemlerin sonuna gelir. [Alsana. Baksana.] İLE/<> Sınıflama ve sıralamalarda, maddelerin sıralaması yazaç ile gösterildiğinde, ilk maddenin başına gelir. İLE/<> [müzik] Nota imlerini, yazaçla gösterme yönteminde, "la" sesini bildirir. )
- ALLEGORİ değil ALEGORİ
- á=Acute accent ile à=Grave accent ile â=Circumflex ile ä=Umlaut ile ã=Tilde ile å=Aring
- A ile/<> A ile/<> A ile/<> A ile/<> A/Å
( Amper. İLE/<> Anot. İLE/<> Argon. İLE/<> Angström.[10¯¹0][Santimetrenin yüz milyonda biridir. 0,1 nanometre ya da 100 pikometredir.][uzunluk birimi] )
- A ile/ve/||/<> AĞ ile/ve/||/<> AĞA
- ABAKÜS[Fr.] değil/yerine/= SAYIBONCUĞU (ÇÖRKÜ)
- ABARTI ile PALAVRA[İsp. < PALABRA]
- ABARTILANLAR ile/ve/||/<> ANLAŞILMAYANLAR ile/ve/||/<> GÖZARDI EDİLENLER
- ABARTMA/EKSAJERE ile/ve/||/<> KABALAŞTIRMA/VULGARİZE
- ABARTMA ile AĞDALAMA
- ABARTMA ile/ve/||/<> GÜZELLEME
- ABARTMAK ile/ve/değil/yerine "KÖPÜRTMEK"
- ABDAL ile Abdal
( Eskiden, bazı gezgin dervişlere verilen ad. İLE Safeviler döneminde, İran'da yaşayan önemli Türk oymaklarından biri. | Anadolu'da yaşayan, bu addaki bir oymak. [Geygel Abdalları] )
- ABDOMİN- ile/||/<> CELİ-/CELİO-/COELİ-/COELİO- ile/||/<> OMPHAL-/OMPHALO-/-OMPHALUS ile/||/<> GASTER-/-GASTER/GASTREO-/GASTR-/-GASTRİA/GASTRO- ile/||/<> LAPAR- ile/||/<> LUMB-/LUMBO- ile/||/<> VENTRİ-/VENTRO- ile/||/<> HELC-/HELCO-
( Karın, karınla ilgili. İLE/||/<> Karın, göbek. İLE/||/<> Göbek, göbeğin durumu, navel. İLE/||/<> Mide/karın ile ilgili, mide ile ilgili durum, bölüm ya da benzerliği belirir. İLE/||/<> Yan taraf, böğür, bel, karın(bazen). İLE/||/<> Bel. İLE/||/<> Karın, gövdenin ön tarafı. İLE/||/<> Ülser, ülser yapan, dokuyu yiyen yara. )
- ABECELER('İ)
(  )
 )
(  )
 )
-  ABECELERDE:
 GÖKTÜRK ve/||/<>/> UYGUR ve/||/<>/> ARAP ve/||/<>/> LATİN
- ABECESEL DİL ile İMGESEL/RESİMSEL DİL
- ÂBİDE ile ABİ DE
- ÂBİDE değil/yerine ANIT
- ABİDİK-GUBİDİK (ŞEYLERLE UĞRAŞMAK)
- ABLATİF[Lat.] değil/yerine/= ADIN -DEN DURUMU [ÇIKMA/KAYNAK DURUMU]
- ABLUKA[İt. < ABLOCO] ETMEK/ABLUKAYA ALMAK/İHATA ETMEK/MUHASARA ETMEK değil/yerine/= KUŞATMAK
- ABONELİK değil/yerine/= SÜRDÜRÜMCÜ OLMAK
- ABONMAN/ABONE değil/yerine/= SÜRDÜRÜM/CÜ
- ABSÜRD değil/yerine/= SAÇMA
- ABUK SUBUK değil ABUK SABUK
- ABUR-CUBUR
( Gereksiz, sağlıksız yiyecekler için. )
- AÇ ACINA (YOLA ÇIKMAK, DIŞARI ÇIKMAK, İŞE GİTMEK)
- AÇ BÎ-İLAÇ[:İLAÇSIZ]["AÇ BİLAÇ" değil!] (ÇALIŞMAK, GİTMEK)
- AÇ TAVUK, KENDİNİ TAHIL AMBARINDA SANAR ile DEREYİ GÖRMEDEN PAÇALARI SIVAMAK
- AC-/ACET- ile/||/<> ACANTH-/ACANTHO- ile/||/<> -ANG ile/||/<> APEX- ile/||/<> APİCO-/APİC- ile/||/<> ACR-/ACRO- ile/||/<> CUSP- ile/||/<> CENTE- ile/||/<> -TRESİA/-TRESİS ile/||/<> ATRETO- ile/||/<> -STİXİS
( Keskin, sivri. İLE/||/<> Dikenli, sivri dikensi çıkıntıları olan. İLE/||/<> Açılı, keskin, köşeli, eğri. İLE/||/<> Sivri uc, üst çıkıntı. İLE/||/<> Ucla/apeksle ilgili. İLE/||/<> Uc, ekstremite [akromegali: Ellerin, ayakların ve yüzün anormal büyümesi]. İLE/||/<> Nokta, uc. İLE/||/<> Delme. İLE/||/<> Delme, delik açma, delinme, delikli olma, Perforasyon. İLE/||/<> Açılmamış olma, bir geçitin olmaması, kapalı olması. İLE/||/<> İğne ile girme, ponksiyon. )
- AÇ-AÇIKTA
- AÇ-SEFİL (YAŞAMAK)
- AÇ ile AÇ
( Tok olmayan. İLE Aralamanın, açmanın buyruk kipi. )
- AÇAN ile AÇAR ile AÇKI ile AÇACAK
( Açma işini yapan. | Oynak kemiklerin arasındaki açıları genişletmeye yarayan kasların genel adı. [>< BÜKEN] İLE Anahtar. | İştah açmak üzere, yemekten önce içilen içecek. İLE Bir cismin, yüzeyi üzerine, sert bir madde ya da bir araç sürterek, onu düzleştirip parlatma. [PERDAH] | [demircilikte] Delik büyültmekte kullanılan araç. | Anahtar ve her türlü açma aracı. İLE Açmaya yarayan araç. | Açma işleminin yapılacak olmasını, birinin, gelecek zaman kipinde gerçekleştireceğini belirten söz. )
- ACELE/ACİLEN/ALELACELE/DERHAL[Fars. der + Ar. ḥāl]/HEMEN[Fars. < HEMÂN] değil/yerine/= İVECE/İVEDİ/EVGİN/ÇABUCAK/ÇABUKÇA/ÇARÇABUK
- ACELELİKTEN ... değil ACELEDEN / ACELE ETMEKTEN ...
- ACEMCE = FARSÇA
( Bu dille yazılmış olan. )
- ACEMİ/LİK/TEN ile/ve/değil/||/<>/< YAŞLI/LIK/TAN
- ACI ile/ve/değil/yerine ACIRAK
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Az acı. )
- ACI ile/ve/||/<>/> ANI
- ACI ile HACI
- ACI ile/ve ZOR
- AÇIĞA ÇIK(AR)MAK ile/ve/||/<> ORTAYA ÇIK(AR)MAK
- AÇIK E ile KAPALI E
( Ben, sen, pembe, yelken, semt, kent.
İLE
 Benzin, rende, önemli, cem, mendil, eldiven, pencere, kendi, elbise, tencere, renk, genç, elli, zengin. )
( Edebi, edepsizden öğren!
Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
İLE
Penceredeki benekli tekir kedi, kendi tenceresindeki eti yedi.
 )
( - Kenya Büyükelçiliği, genç hakemlere, renkli kalem verdi.
- Hem Cem, hem öteki Cem, hem de Emre, mühendistir.
- Beni en beğenen, hep benim; beni, en beğenen, hep kendimim.
- Sendikanın pembe mendillerini, kendi elbisesine ekledi. )
- AÇIK GÖZ değil AÇIKGÖZ
- AÇIK KONUŞMAK GEREKİRSE ... ile/değil (DAHA) AÇIKÇA SÖYLEYEYİM/SÖYLEMEK GEREKİR Kİ / (DAHA) AÇIK ANLATAYIM/ANLATMAM/IZ GEREKİR Kİ ...
- AÇIK KÜME ile KAPALI KÜME
- AÇIK SAÇIK[ARÂBE çoğ. ARABÂT] ile AÇIK SEÇİK
- AÇIK SEÇİK = CLEAR-CUT, CLEAR AND DISTINCT[İng.] = CLAIR(E) ET DISTINCT(E)[Fr.] = KLAR/DISTINCTEKLARE UND DEUTLICH(E)[Alm.] = CHIARO E DISTINTO[İt.] = CLARO Y DISTINTO[İsp.] = CLARUS/CLARE ET DISTINCTUS[Lat.] = SAF?S[Yun.] = VÂZIH VE MÜTEMÂYİZ[Ar., Fars.] = KLAAR EN DUIDELIJK[Felm.]
- AÇIK SÖYLEMEK ile YALAN SÖYLEMEMEK
- AÇIK-SAÇIK (GİYİNMEK | KONUŞMAK)
- AÇIK-SEÇİK (KONUŞMAK)
- ACIK" değil AZICIK
- ACIK/AÇIK değil AZICIK
- AÇIK ile/ve/||/<> DOĞRUDAN
- AÇIK ile/ve SEÇİK
( Doğal, Duyusal. İLE/VE Zihne. )
( Üçgenin iç kenarı. İLE/VE Hipotenüs. )
( Descartes )
- AÇIKÇASI ... ile KOLAYLIKLA ...
- AÇIKLAMA "KOLAYLIĞI" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< İNDİRGEME
- AÇIKLAMA ile AÇIMLAMA
- AÇIKLAMA = İZÂH/AT, TAFSİLÂT, BEYÂN = EXPLANATION[İng.] = EXPLICATION[Fr.] = ERKLÄRUNG[Alm.] = SPIEGAZIONE[İt.] = EXPLICACIÓN[İsp.] = EXPLENATIO[Lat.] = HO EKS?G?SIS[Yun.] = İZÂH, BEYÂN[Ar.] = BEYÂNKÂRÎ(far.) = VERKLARING[Felm.]
- ACIKLI ile/ve/değil/yerine DUYGUSAL
- AÇIKLIĞA KAVUŞTURMAK ile/ve/değil/||/<>/< AÇIK KILMAK
- AÇIKLIK ile/ve/<> GÖRÜNÜRLÜK
- AÇILIM ile AÇIKLAMA
- AÇILIM ile AÇILIŞ/KÜŞAT[Fars. < GUŞÂD]
( Açılma eylemi. | Bir yıldızla, gök eşleği arasındaki uzaklık. [Kuzey'e doğru olanı, eksi imiyle ölçülür.][Güneşin, bir yıldaki açılımı, -23 derece, 27 dakikadan; +23 derece, 27 dakikaya kadar değişir.] İLE Açılma eylemi ya da biçimi. | Yeni bir yapının, yerin ya da yeni bir kurumun çalışmaya başlaması. | Tavlada bir tür oyun. | Güzellik, hoşluk. )
- AÇILIM ile DIŞAVURUM
- AÇILIŞ TÖRENİ/KONUŞMASI ile/değil AÇIŞ TÖRENİ/KONUŞMASI
- AÇILMA ile/değil AÇILIM
- AÇILMA ile KIRILMA
- ACIMA! ile/değil FAZLA ACIMA!
- ACIMA ile ACIMAK
( Acımak eylemi. | Başka bir kişinin ya da canlının mutsuzluğuna yönelik duyulan üzüntü, merhamet. İLE Tadı, acı duruma gelme, acılaşma. | Acılı, ağrılı olma. | Başkasının acısına ortak olmak ya da durumundan üzüntü duymak. | Başkasının uğradığı/uğrayacağı kötü bir duruma üzülmek, merhamet etmek. | Bir şeyi vermeye kıyamamak ya da verdiğine, elden çıkardığına üzülmek. )
- AÇIMLAMA ile/ve/<> GÖSTERME
- AÇIMLANAN ile/ve SERİMLENEN
- AÇINMAK ile AÇINSAMAK
( [dirimbilim] Gelişmek. | [tohum, hastalık için] İçindeki yetenekler uyanarak ereğine varmak. İLE Bir yerin özelliklerini ortaya çıkarmak için araştırma ve inceleme yapmak. )
- AÇIP-KAPATMAK ile/değil KAPATIP-AÇMAK
- AÇISINDAN) ÖNEMLİ ile (... İTİBARİYLE) YERİNDE
- ACIYOR/UM ile AÇIYOR/UM
( Acımak, üzülmek. İLE Açmak. )
- ACİZ ile ÂCİZ
( Gücü, bir işe yetmez olanın durumu, güçsüzlük. | Beceriksizlik. | Birinin, borcunu, zamanında ödeyememesi durumu. İLE Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz. | Beceriksiz. )
- ÂCİZÂNE[Ar. < ÂCİZ + Fars. < ÂNE] ile NÂÇİZÂNE[Fars. < NÂÇİZ]
( Gücü bir işe yetmez olan, güçsüz olarak. | Beceriksizlikle. İLE Değersiz, hiç sayılan, önemsiz, çok küçük bir şey olarak. )
- AÇMAZ/PARADOKS ile/ve/<> ALAYSILAMA/KİNÂYE[Ar.]/İRONİ[İng.]
- AÇMAZ ile AÇMAZ ile AÇMAZ
( Şahı koruyan taşlardan her birinin yerinden oynatılmaması durumu. İLE İçinden zor çıkılır durum. İLE Karşısındakine bir nükte ya da tekerleme söyleme olanağı veren söz. )
- ACO-/ACOU-/ACOUS-/ACOUO-/-ACUSİA/-ACUSİS ile/||/<> ACU- ile/||/<> PHON-/-PHONE/-PHONİA/PHONO-/-PHONY
( İşitme, işitme ile ilgili, duyma [akustik: İşitme bilimi]. İLE/||/<> İğne, işitme. İLE/||/<> Sesle ilgili, ses. )
- ACTİN-/ACTİNO- ile/||/<> HELİ-/HELİO- ile/||/<> THERM-/-THERM/THERMO-/-THERMY ile/||/<> CAL-/CALORİ- ile/||/<> ELECTRO- ile/||/<> ASTR-/ASTRO-
( Işın. İLE/||/<> Güneş, güneş ışığı ile ilgili. İLE/||/<> Isıyla, ısı oluşumu ile ilgili. İLE/||/<> Isı. İLE/||/<> Elektrikle ilgili. İLE/||/<> Yıldız, yıldızımsı, yıldız biçiminde. )
- ACTİNO- ile/||/<> RADİO- ile/||/<> ROENTGENO- ile/||/<> PHOT-/PHOTO-
( Işın, radyasyon [aktinomikoz: Bir bakteri enfeksiyonu]. İLE/||/<> Radyumla ilgili, radyant enerji ile ilgili, radiusla ilgili. İLE/||/<> X ışınları ile ilgili. İLE/||/<> Işık. )
- ACÛZE ile/değil/yerine YAŞLI
( Huysuz, yaşlı kadın. İLE/DEĞİL/YERİNE ...[Yaşının/bıkkınlığının getirdiği olumsuzlukları görmemezlikten gelerek!] )
- AD DOLUNAN"/ADL OLUNMAK/ADLOLUNMAK ile/değil ADDOLUNMAK/ADDOLUNAN[Ar. + Tr.]
( Saymak, sayılan. )
-  AD KOYMADA, DOĞUMUN:
 ZAMAN/I ile/ve/<> YER/İ
( Orta Afrika Cumhuriyeti'nde, çocukların adları, doğdukları yer ve zamana göre konuluyor. [Mbonsol: Ağacın altı. | Maseke: Dere kıyısı.] )
( Kişi, ahırda doğdu diye at olmadığı gibi, "nereli" olduğunun ve/ya da adının ne konulduğunun da belirleyiciliği yoktur/olmaz! )
- AD TAMLAMASI ile SIFAT TAMLAMASI
- AD TÜMCESİ ile EYLEM/YÜKLEM(FİİL) TÜMCESİ
- AD-/-AD ile/||/<> AS- ile/||/<> -AL
( -e, -e doğru, yakınlaşma, yönelme, yakınında, yoğun, ek olarak artım, -a yönelik [adduksiyon: Gövdeye doğru hareket]. İLE/||/<> -e, -a. İLE/||/<> ... ile ilgili, bir şeye ait, bir şeyin özelliklerini taşıyan. )
-  AD(İSİM):
 VAROLANLARA VERİLİŞİNE GÖRE ile/ve/<> VAROLANLARIN SAYISINA GÖRE
( Özel ad. | Tür adı. İLE/VE/<> Tekil ad. | Çoğul ad. )
- AD(İSİM) ile YÜKLEM(FİİL)
( [Hareket ve zaman ...] Yok. İLE Var. )
- AD/İSİM BELLEĞİM/HAFIZAM (ÇOK) KÖTÜ" değil/yerine ADLARI (YETERİNCE HIZLI) ANIMSAYAMAYABİLİYORUM
- AD/İSİM ve/<> İMGE
( Dışarıdan. VE/<> İçeride/zih(n)inde. )
- AD/İSİM ile/ve/||/<> ÖNAD/SIFAT ile/ve/||/<> EDİM/FİİL
( İşaret. İLE/VE/||/<> Nitelik. İLE/VE/||/<> Gerçekleşme. )
itibarı ile 10.158 başlık/FaRk ile birlikte,
10.158 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(3/42)
 (1996'dan beri)
(1996'dan beri)