Bugün[16 Aralık 2025]
itibarı ile 10.411 başlık/FaRk ile birlikte,
10.411 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(18/43)


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve/||/<> GÖZLEMLEMEK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile İRDELEMEK


- GÖZDEN IRAK OLAN, GÖNÜLDEN IRAK OLUR
ile/ve/değil/yerine
GÖNÜLE GİREN, GÖZDEN UZAK OLSA NE OLUR


- GÖZE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZE BATMA ile/değil/yerine GÖZE ÇARPMA


- GÖZE GÖZ


- GÖZLEM = MÜŞAHEDE = OBSERVATION[İng., Fr.] = BEOBACHTUNG[Alm.] = OBSERVAR, MIRAR[İsp.]


- GÖZLEMEK ile/değil GÖZLEMLEMEK


- GÖZLEMLEMEK ile/ve/||/<> YAKALAMAK


- GÖZLENEBİLİYOR değil GÖZLEMLENEBİLİYOR


- GÖZLERİM "YAŞLANDI" değil GÖZLERİM "YAŞARDI"


- GÖZLEYEN ile/değil GÖZLEMLEYEN


- GÖZLÜK ...:
GİYMEK değil TAKMAK


- GÖZLÜK ve/||/<>/>/< SÖZLÜK


- GÖZÜKMEK/GÖRÜKMEK değil GÖRÜNMEK


- GÖZÜKÜYOR/GÖZÜKTÜ değil GÖRÜNÜYOR/GÖRÜNDÜ


- GÖZÜM/ÜZ GÖNLÜM/ÜZ (AÇILSIN)


- GÖZÜNE-DİZİNE (DURSUN)


- GÖZÜNÜ:
"SEVİM" değil SEVEYİM


- GRAFOLOJİ değil/yerine/= YAZIBİLGİSİ

( El yazısından, yazanın karakter ve duygularını anlamayı amaç edinen inceleme yöntemi. )


- GRAMER ile/ve LOCUTIO SECUNDARIA

( Birincil dil. İLE/VE İkincil dil. )

( Skolastik Latince. İLE/VE Latince. )

( Doğal. İLE/VE Yapay. )

( Halk dili. Çocukların annelerini taklit ederek, herhangi bir kurala gereksinim duymadan edindikleri sesleri çıkarmaya başladıklarında kullanmayı öğrendikleri dil. İLE/VE Belirli kuralları olan, uzun çalışmalarla öğrendiğimiz ve alışkanlık kazandığımız dil. )


- GRUP OLMAK ile GRUP YAPMAK


- GÜÇ (FİZİKSEL) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKIL


- GÜÇ BELÂ (HALLETMEK, ÇARE BULMAK)


- GÜÇ-KUDRET


- GÜÇ-KUVVET (BULMAK)


- GÜÇ:
SIÇRAYIŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SARSILMAZ DURUŞ


- GÜÇ/LÜ ile/ve/değil/||/<>/< YÜK/LÜ


- GÜÇ ile GİZİL GÜÇ


- GÜÇLEN(DİR)ME ile/ve/||/<>/< DEVİN(DİR)ME/HAREKETLEN(DİR)ME


- GÜÇLENDİRME ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SAĞLAMLAŞTIRMA/BERKİTME


- GÜÇLEŞTİRME ile/değil GÜÇLENDİRME


- GÜFTÂR-I ŞİRİN[Fars.] değil/yerine/= "TATLI" SÖZ


- GÜFTÂR[Fars.] ile SÖZ

( SÖZ )


- GÜL BAHÇESİ ile/ve/değil/yerine ÇİÇEK BAHÇESİ


- GÜL GİBİ ve/||/<> GÜN GİBİ


- GÜL[Fars.] ile GÜL | ile GÜL

( | Çiçeklere verilen genel ad. İLE En güzel çiçeğe[çiçek olan güle] verilen ad. | İLE Gülmenin buyruk kipi. )

( Cins ad. İLE Özel ad. İLE ... )

( Genel. İLE Özel. İLE ... )


- GÜL ile/<> NİLÜFER(LOTUS)

( Dikenlikte. İLE/<> Bataklıkta. )


- GÜLDÜR GÜLDÜR (AKMAK)


- GÜLDÜRÜ/KOMEDİ[Fr.] ile GÜLMECE/MİZAH[Ar.]/HUMOR[Fr. < HUMOUR]

( Gövdeyle ilgili, gövde üzerine. İLE Zihin/akıl yürütmeyi gerektiren. )

( Gördüğü üzerinden ve doğrudan. İLE Olumsuz olanı, olumluya çevirme. )

( GARGANTUA - Francois RABELAIS )


- GÜLDÜRÜ/KOMEDİ ile/ve "VAHÂMET"


- GÜLE GÜLE ile/değil/yerine GÖRÜŞMEK ÜZERE

( Ayrılıkta. İLE Buluşmada/uyuşmada. )


- GÜLE-OYNAYA (GİTMEK, KABUL ETMEK)


- GÜLLÜK-GÜLİSTANLIK


- GÜM GÜM (VURMAK)


- GÜMBÜR GÜMBÜR (GELMEK | KOŞMAK)

( Daha çok, çocukların çıkardığı seslerde. )


- GÜN BE GÜN


- GÜN GİBİ ile/ve DÜN GİBİ


- GÜN GÖRMEMİŞ (KONULAR) ile YAKASI AÇILMAMIŞ (KONULAR)


- GÜNAHI-VEBÂLİ (ÜZERİNE)


- GÜNAYDIN ve/<> ZİHNAYDIN


- GÜNCELLİK/GÜNLÜK/ŞİMDİKİ/AKTÜEL[Fr.] yerine GÜNCELLİK/AKTÜALİTE[Fr.] yerine GÜNCELLEŞTİRME/AKTÜALİZASYON[Fr.]


- GÜNDEN-GÜNE (İYİLEŞMEK/KÖTÜLEŞMEK)


- GÜNEŞ (DÜZENİ) ve/=/||/<> DÜŞÜNCE (DÜZENİ)


- GÜNEŞ, BATIDAN DOĞAR değil GÜNEŞ, BÂTI(N)DAN[İÇİMİZDEN] DOĞAR


- GÜNEŞ ile/ve/<>/> AY

( Arı bilinç. İLE/VE/||/<>/> Süreçteki bilinç. )

( Özbilinç. İLE/VE/||/<>/> Nefs/ego. )

( Tümel, kavramsal. İLE/VE/||/<>/> Kavramsal. )

( Ziyâ saçar. İLE/VE/||/<>/> Nur saçar. )

( [görselde/çizimde] "Okları"[ışınım gösterimi] olan. İLE/VE/||/<>/> "Okları" olmayan. )

( Kaynak ışığı. İLE/VE/||/<>/> Yansıma ışığı. )


- GÜNEŞTE:
YANMAK ile/ve/değil/yerine KARARMAK

( 11:00 ile 16.00 arası güneş altında kalınmamalı! [yaz saati uygulamasına göre] )


- GÜNLÜK "DİL" / HUKUK/TIP "DİLİ" / YAZI/KONUŞMA "DİLİ" değil GÜNLÜK KONUŞMA / HUKUK/TIP TERİMLERİ / YAZININ/KONUŞMANIN KOŞULLARI/KURALLARI


- GÜNLÜK GÜNEŞLİK GÜLLÜK GÜLİSTANLIK


- GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ

( Reklam. İLE/VE/||/<> Evlilik. İLE/VE/||/<> Dostluk. İLE/VE/||/<> Sanat. )

( Kitlelere "oynanıyorsa". İLE/VE/||/<> Saygıyla bütünleşilecekse. İLE/VE/||/<> Sevgiyle yaklaşılıyorsa. İLE/VE/||/<> Susulabiliyorsa. )

( )


- GÜNLÜK/GÜNCEL ... ile GÜNDELİK ...


- GÜNÜ GÜNÜNE (NOT ALMAK, ÇALIŞMAK)


- GÜNÜBİRLİK ... ile/değil GÜNLÜK ...


- GÜNÜMÜZDEKİ ENTELEKIA ile/değil/yerine KAVRAMSAL ENTELEKIA

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE Ereğe bağlı nedenin bilgisi. Aynı ilke altında donanmışlık. )


- GÜPEGÜNDÜZ


- GÜPGÜZEL


- GURBET ile/ve KURBET


- GÜRBÜZ ile GÜRBÜZ

( Cerbezeli. | Kahraman. | Anlayışlı. İLE Hilekâr. )


- GÜRÜL GÜRÜL (AKMAK)


- GÜRÜLTÜ-PATIRTI (ÇIKARMAK)


- GÛŞ[Fars.] (ETMEK) ile/ve/||/<> KULAK | İŞİTMEK

( Kulak, gûş edecek. )


- GÜVEN/LİK ile/ve/||/<>/> GÜVENCE

( Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman. | Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil. | Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil. )


- GÜVEN ve/||/<> DERİNLİK ve/||/<> SEVGİ

( Söz ile yapılan iyilik. VE/||/<> Düşünce ile yapılan iyilik. VE/||/<> Vererek yapılan iyilik. )


- GÜVEN ile/ve/||/<>/< ÖZGÜVEN

( Özgüveni olmayana, kimse güvenmez. )


- GÜVEN ile/ve/değil/||/<>/< SONUÇ


- GÜVENİRLİK değil GÜVENİLİRLİK


- GÜVENLİ ile/ve/değil/||/<>/< AVANTAJLI


- GÜVENLİK ile/ve/||/<>/>/< GÜVEN


- GÜVERTE ile PALAVRA[İsp. < PALABRA]

( ... İLE [eskiden] Genellikle posta vapurlarında, üst güvertenin altındaki güverte. | [argo] Herhangi bir konuda, gerçeğe aykırı, uydurma söz ya da haber. Uzun ve boş konuşma. )


- GÜYA ile HESAPTA


- GÜYA ile KENDİNCE


- GÛYÂ değil/yerine/= SÖZDE/SANKİ/SÖZÜMONA


- GÜZEL DEĞİL değil BAKILIŞI (YETERİNCE) GÜZEL DEĞİL


- GÜZEL GÜZEL (ÇALIŞMAK, KONUŞMAK, OYUN OYNAMAK)


- GÜZEL/LİK (ARAYIŞI) ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< "YENİ/LİK" ("İSTEĞİ/BEKLENTİSİ")


- GÜZEL/LİK >< ÇİRKİN/LİK


- GÜZEL/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜZGÜN/LÜK


- GÜZEL/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İLGİNÇ/LİK


- GÜZELLİĞİN:
İDRAKİ ile/ve/<> İFADESİ

( Ancak sendeki güzellik kadar. İLE/VE/<> Ancak sendeki güzellik kadar. )


- GÜZELLİK YAPMAK ile KIYAK GEÇMEK


- GÜZELLİK:
İZLENİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YAŞANILAN


- GÜZELLİK = BEAUTY[İng.] = BEAUTÉ[Fr.] = SCHÖNHEIT[Alm.] = PULCHRITUDO[Lat.]


- GÜZELLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNSEL KAVRAYIŞ


- GÜZELLİK ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK

( Güzellik, özgür kılar. )


- GÜZERGÂH/[Fars.]/ROTA[İt.]/DESTİNASYON[İng. < DESTINATION] değil/yerine GEÇEKYOL, İZLENİLEN YOL


- HÖRMET değil HÜRMET


- HAMMAL değil HAMAL


- HABABAM-DEBABAM (ÇALIŞMAK)


- HABER ALIRSAM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< HABER ALINCA


- HABER ALMA GEREKSİNİMİ ile/ve/değil/<> HABER ALMA HAKKI


- HABER ile/ve HAVÂDİS


- HABER ile/ve/= VERİ


- HABERİM OLMADI ile/değil/yerine HABERİM BİLE OLMADI

( Kendini merkeze koyarak. İLE/DEĞİL/YERİNE Kavramı, olguyu, süreci, ortak alanı/durumları göz önünde bulundurarak. )


- HABERİN/BİLİNİN "DEĞERİ":
"DOLAŞIM GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞRULUK


- HABERLER KÖTÜ GELSE DE ile/değil KÖTÜ HABERLER GELSE DE

( Haberlerin, "kişinin algısına/yorumuna göre değişebilir" anlamına gelmesi/getirilebilmesi. İLE/DEĞİL Haberlerin, kötü/olumsuz haberler olduğunu bildirmesi. )


- HABİTAT ile/ve/||/<> ATMOSFER ile/ve/||/<> AMBİYANS


- HAÇ ile HAC(C)


- HÂCET[çoğ. HÂCÂT] ile HÂCET

( Dilek. İLE Gerek, gereklilik. )


- HAD ile/ve/<> ÖLÇÜ

( Bilgelik, aklın;
Cesaret, kalbin;
Ölçülülük, duyguların denetimidir. )

( Wisdom is reason's;
Courage is heart's;
Moderation is control of feelings. )


- HADD-İ ZÂTINDA ile AYNI ZAMANDA

( Özünde, merkezinde, gerçeğinde, doğrusu şu ki. İLE Bununla birlikte. )


- HADDİ'Nİ BİLDİRMEK ile HADDİNİ "BİLDİRMEK"

( Bir şeyin/durumun. İLE Bir kişinin/tutumun. )

( Sınırların bilgisini belirtmek/anlatmak. İLE Haddini aşanı engellemek.[bedelini ödetmek üzere ya da öncelikli olmamalı!] )


- HADDİNİ BİLMEK ile/ve HAKKINI BİLMEK

( Olgunlaşmayan meyveye, el uzanmaz. )


- HADDİNİ-HESABINI (BİLMEMEK)


- HADESE(HUDÛS) ile HADESE(HADS)

( Olmak. İLE Sezgi./Sürat-i intikal. )


- HADİS[Ar.] ile/ve/||/<> MÜLK[Ar.]


- HADİS ile HÂDİS(E)

( Peygamber sözü. İLE Meydana gelen. )


- HÂDİSE değil/yerine/= OLAY | DURUM


- HAF değil HAV[Ar.]

( Kadife, çuha vb.'nin yüzeyindeki ince tüy. )


- HAFİFE ALMAK ile/ve/değil/<> BOŞLAMAK


- HÂFIZA[Ar.] değil/yerine/= BELLEK


- HÂFIZA ile/||/<> HÂTIRA ile/||/<> HÂSILA

( Üçünün de son A'sı kısa söylenir. )


- HAĞTIRAĞ/HAATIRAA değil HATIRA/ANI


- HAK YEME ile/değil ÜZERİNE GİTME


- HAK-HUKUK (SAHİBİ OLMAK, PEŞİNDE KOŞMAK)


- HAK:
KESİNLİK ve/||/<> DOĞRULUK ve/||/<> GENELLİK


- HAK ve/||/<>/> GÜÇ


- HAKİKA-TEN değil/< HAKİKATEN


- HAKİKAT:
ÖĞRENİLEBİLİR fakat ÖĞRETİLEMEZ

( Belki. FAKAT Asla! )


- HAKİKAT/İ ile/ve/değil/<> OLGUSALLIK/I


- HAKİKAT ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK


- HAKİKAT ile HAKİKAT

( Temel. İLE Ayrım. )

( HAKİKAT: İlkesel tutum/bakış. )


- HAKİKAT ile/ve/||/<>/< İTİBAR


- HAKİKAT ile/ve KEMÂLÂT

( İzi yoktur ki izinden biline, Dahi tozmaz ki tozundan biline, Sen anı sanma sözünden biline, Hakikat ehlinin olmaz nişanı. )

( GÜZELLİK/KEMÂL: * TENASÜB-Ü ÂZÂ(ÖRGENLERİN UYUMU) * AKIL * AHLÂK * ÇÖZÜM ÜRETEBİLMEK )

( Kemâlâtın en büyüğü, kişinin kendini herkesten küçük görmesidir. )

( Hakikat, tüm âleme değil ancak ehline gösterilir. )

( Hakikat karşılığında ne para alınır, ne de bir şey. )

( Hakikati biliyorsan ölümü iste! )

( Kelâmı, hakikati zamanından önce kulağımıza çalsalar, zeytinyağıyla şişirilen ve çürüyen incire benzeriz. )


- HAKİKAT =/||/<> NOKTA


- HAKİKAT ile/<> UPUYGUNLUK


- HAKİKATEN[Ar. + Fars.] ile HAKİKATTEN[Ar. + Tr.]

( Arapça olan Hakikat sözcüğünün, Farsça olan -en eki kullanılarak hakikate ilişkin/ait olarak. İLE Hakikat sözcüğüne, Türkçe "-den" eki kullanılarak temel/esas/öz ile ilgili, oradan[hakikatten] olan[bilgi/haber/durum/(")deneyim(")]. )


- HAKİM ... ile BASKIN ...


- HAKİM BAKIŞ ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< YAYGIN BAKIŞ


- HAKİM OLMAK" ile/ve "SAHİP ÇIKMAK"


- HÂKİM OLMAK ile/ve/<> VÂKIF OLMAK


- HAKİM ile HÂKİM

( Hikmet sahibi. İLE Yargıç. )


- HÂKİM değil/yerine/= YARGIÇ


- HAKÎR ile/değil HAKİR

( Değersiz, aşağı, bayağı. İLE Eskiden şalvar ve üç etek entâri yapmakta kullanılan, işlemeli görüntüsü verecek biçimde dokunmuş, sağlam ve kalın bir kumaş çeşidi. )


- HAKKATEN" değil HAKİKATEN


- HAKKINI VERMEK değil HAKKINI TESLİM ETMEK


- HAKLI ..." ile/değil/yerine YERİNDE
(BİR KARAR/SONUÇ/TUTUM)


- HAKLI ÇIK(AR)MA ÇABASI ile/ve KÂRLI ÇIK(AR)MA ÇABASI


- HAKLI ÇIKMAK ile/değil/yerine/>< HAKLI OLMAK


- HAKLI OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<> HAKÇA OLAN


- HAKLI OLARAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HALİYLE


- HAKLI OLARAK ile/ve/değil/||/<>/< YERİNDE/GEREKLİ/İSABETLİ OLARAK


- HAKLILIK/HAKSIZLIK" ile/değil ABARTI


- HAKLISIN!/YANLIŞSIN! değil DOĞRU!/YANLIŞ!


- HAKLISIN yerine DOĞRU


- HAKLISIN ile/değil O KONUDA HAKLISIN


- HAKSIZLIK ile/değil BİLİNÇ FARKLILIKLARI


- HAL-HATIR (SORMAK)


- HÂL-İ HAZIRDA ... ile HÂLEN ...


- HAL-YOL (ETMEK)


- HÂL/İM ile/ve/değil/||/<>/< HALÎM[Ar.]

( Durumum. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Yumuşak huylu olan. )


- HAL ve/< ÂSÂN[Fars.]

( Durum. VE/< Kolaylık. )


- HÂL ile HAL

( Durum. İLE Sebze-Meyve toptan satış yeri. )


- HAL ile HÂL/GÖVEÇLİK ile HAL[Fr. < Cerm.] ile HAL

( Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların ya da taşıdığı niteliklerin tümü, durum. | Davranış. | Şimdiki zaman, içinde yaşanılan zaman. | Güç, kuvvet, takat. | Kötü durum, sıkıntı, dert. İLE Genellikle üstü kapalı pazaryeri. İLE Çözme, çözülme eritme, karışık bir sorunun içinden çıkma, sonuca varma. İLE Tahttan indirme. )


- HÂLÂ ile/ve/||/<> DAİMA/SÜREKLİ


- HALA değil HÂLÂ


- HÂLÂ ile HÂLEN


- HÂLÂ ile/ve/değil/||/<> HENÜZ


- HÂLÂ ile/ve/değil/||/<> HER ZAMAN


- HÂLÂ değil/yerine/= ŞİMDİYE DEK


- HALÂKA ile/ve/||/<> İBDÂ'

( Bir şey aracılığıyla yaratmak. İLE/VE Örneksiz, malzemesiz yaratmak. )

( Gelenek. İLE/VE/||/<> Örneksiz olarak bir şey meydana getirme, yaratma. | Yeni ve güzel bir yapıt oluşturma. | Yoktan ortaya koyma, icâd. )


- HÂLBUKİ değil/yerine/= OYSA


- HALBUKİSİ" değil HALBUKİ


- HALDIR HALDIR (ÇALIŞMAK)


- HALDUR HULDUR (HAREKET ETMEK)


- HALEL ile/değil/yerine/>< HELÂL


- HÂLEN değil/yerine/= ŞİMDİ/ŞİMDİLİK


- HALEP ve/> ARŞIN

( Orada. VE/> Burada. )


- HALİ-VAKTİ (YERİNDE OLMAK)


- HALİL < TAHALLÜL


- HALÎM-SELÎM (BİR KİŞİ)


- HALK YÖNETİMİ ile/ve/||/<> ÜNİVERSİTE ile/ve/||/<> TİYATRO ile/ve/||/<> SPOR

( İyonya'lıların, insanlığın gelişimindeki önemli katkı eşikleri. )


- HALK[Ar.] ile/ve/değil KAMU


- HALK ile/değil/yerine/= TOPLUM/KAMU


- HALKA ile "HALK"A


- HALLETMEK ile BAĞLAMAK


- HALT[< HALATA]:
KARIŞTIRMAK -<


- HÂLÛK[Ar.] ile/değil HALÛK[Ar.]

( Sıçan otu. | Mercimek ocağı. İLE İyi huylu, ahlâklı, insaniyetli, geçim ehli olan. )


- HÂM[Fars.] ile HAMM ile AM

( Pişmemiş, olmamış, çiğ. | İşlenmemiş, üzerinde çalışılmamış. | Boş, nâfile, beyhûde. | Terbiye, deneyim görmemiş, acemi. İLE Sevgi. | İstenilen. | Dişilik örgeni, vajina. )


- HÂM değil/yerine/= ÇİĞ/OLMAMIŞ/OLGUNLAŞMAMIŞ


- HÂMİL[Ar.] değil/yerine/= TAŞIYAN


- HAMİLE[Ar.] değil/yerine/= GEBE/YÜKLÜ


- HAN-HAMAM (SAHİBİ OLMAK/BİR)


- HANEDÂN değil/yerine/= SOY


- HANEDANLIK değil HANEDAN


- HANEK[Ar. :
Damak.] değil/yerine SÖZ/KONUŞMA


- HANGİLERİNLE/N değil HANGİLERİYLE


- HANGİMİZ ...? ile/ve/değil KAÇIMIZ ...?


- HANİ ile BARİ


- HANIM HANIMCIK -ile


- HANIM-HANIMCIK (OTURMAK, HAREKET ETMEK)


- HANYA'YI-KONYA'YI GÖRMEK ile "EBESİNİN ÖREKESİNİ/AMINI/NİKAHINI" GÖRMEK


- HAPI YUTTUK" ile/ve/||/<> "AYVAYI YEDİK"


- HAPUR HUPUR/HAPPURU HUPPURU (YEMEK, "GÖTÜRMEK")


- HAPUR-HUPUR (YEMEK)


- HAR HAR (YAKMAK)


- HAR VURUP HARMAN SAVURMAK ile BOL KESEDEN HARCAMAK/SAVURMAK


- HARAKET değil HAREKET


- HARALA-GÜRELE (YAŞAMAK, UĞRAŞMAK)


- HARÂRET değil/yerine/= SICAKLIK; ISI; SUSUZLUK


- HARBİDEN yerine GERÇEKTEN


- HARCAMA değil/yerine/= GİDER


- HAREKET ile/ve/değil/||/<>/> HARARET


- HAREKET ile SES ile KONUŞMA


- HAREKETSİZLİK ve/||/<>/> ÇÜRÜME


- HARF (KULLANIMI) ile/ve RAKAM (KULLANIMI)

( Sürekli nicelik ve süreksiz nicelik farkını karşılayabilmeye yarar. )

( Rakamların, değerlerle karışmamasını da sağlar. )

( NAKŞ ETMEK )

( Türk abecesinde en yüksek dereceye sahip olan yani en sık kullanılan yazaçlar, A, E, İ, N, R, L; üst-orta derecede olanlar, I, D, K, M; alt-orta derecede olanlar, U, Y, T, S, B, O; düşük dereceli olanlar, Ü, Ş, Z, G, Ç, H, Ğ, V, C, Ö, P, F, J'dir.

Gazete köşe yazıları ve 9 yazara ait 37 kitaptan elde edilmiş, 11 milyon karakterden oluşan 13.4 MB boyutundaki metin seti üzerinden elde edilmiş Türkçe yazaçlara ait kullanım sıklıkları aşağıdaki adreste belirtilmiştir. Türk abecesindeki yazaçların kullanım sıklıkları )

( İngilizce'de:
E T A O I N S H R D L C U M W F G Y P B V K J X Q Z

Almanca'da:
E N I S R A T D H U L G C O M W B F K Z Ü V P Ö Ä ß J Y X Q

İspanyolca'da:
E A O S R N I D L C T U M P B G V Y Q H F Z J X W K

Fransızca'da:
E S A I T N R U L O D C P M É V Q F B G H J À X Y È Ê Z W Ç Ù K Î Œ Ï Ë

Çekçe'de:
O E A N T I V L S R D K U P Í M C H Á Z Y J B Ř Ě É Č Ž Ý Š Ů G F Ú Ň W Ď Ó X Ť (Q) (časopis, 2500 besed)

Lehçe'de:
A I E O N Z W S C R Y T K D P M J U L Ł G B H Ą Ę Ó Ź Ś Ć Ń F Ż X V (Q) (časopis, 11.000 besed)

Rusça'da:
О Е А И Н Т С В Л Р К Д М П У Ы Я Г Б З Ч Й Х Ж Ш Ю Ц Щ Э Ф Ё (Solženicin, 86.000 besed)
О Е А И Н Т С Р В Л К М Д П У Ы Я Г З Б Ч Й Ж Х Ю Ш Ц Щ Э Ф Ё (časopis 25.000 besed) )

( FaRkLaR Kılavuzu'ndaki sözcüklerin yazaçlara göre kayıt oranı )


- HARF ABECESİ ile/ve/||/<>/< HECE ABECESİ


- HARF-İ MUKATTA -ile

( AYN SİN KAF )


- HARF[Ar.] değil/yerine/= İMCE/İMLEÇ/YAZAÇ/TANIK/KIMSA


- HARF[Ar.] yerine KIMSA/YAZAÇ/İMCE


- HARF ile/ve/<> ANTROPOMORF HARF

( ... İLE/VE/<> İnsan yüzü biçiminde büyük harf. [Bu harfleri, özellikle VIII. - XI. yy.lar arasında, minyatürcüler kullanmışlardır.] )


- HARF ile/ve/<>/> HECE ile/ve/<>/> CÜZ ile/ve/<>/> TEFİLE ile/ve/<>/> VEZİN ile/ve/<>/> BAHRİ


- HARF ile/ve/<>/> SESLEM/HECE


- HARFİYAT değil HAFRİYAT

( ... DEĞİL Toprağı kazma, kazı. )


- HARFLER:
"SICAK" ile/ve/+/||/<> "SOĞUK"

( Sağ. İLE/VE/+/||/<> Sol. )

( 14 harf. İLE/VE/+/||/<> 14 harf. )


- HARFLER:
MUHKEM ile/ve/||/<> MUKATTA


- HARFLER'DE:
ARAP ile/ve İBRÂNÎ

( Ayn, Ba, Cim, Dad, Dal, Elif, Fa, Gayın, Ha, Kaf, Kha, Lam, Mim, Nun, Ra, Sat, Sin, Şın, Ta, Tha, Vav, Ya, Za, Zay İLE/VE He, Kapt, Koph, Lamedh, Mem, Neth, Nun, Pe, Resh, Sadhe, Shin, Sin, Tav, Teth, Vav, Yodh, Zayın )


- HARİÇ değil/yerine/= DIŞINDA


- HARİCEN[Ar.] değil/yerine/= DIŞARIDAN/DIŞTAN


- HÂRİCÎ ile/ve ZİHNÎ ile/ve LİSÂNÎ ile/ve LUGÂVÎ/KİTÂBÎ


- HARİKULÂDE ve/<> MÛCİZE


- HARIL HARIL ile HALDIR HALDIR (ÇALIŞMAK)


- HARP ile/ve/değil MUHAREBE

( Bütünü. İLE/VE/DEĞİL Çarpışma. )


- HAS/MAHSUS[Ar.] değil/yerine/= ÖZE/ÖZGÜ

( Bir cinste ya da bireyde bulunan, aynı cinsten başka hiçbir türde ya da bireyde rastlanılmayan. )


- HAŞA ile HÂŞÂ

( Kalın kumaş parçası. İLE Asla. )


- HASAT ile TAHSİLAT

( Ürün kaldırma, ekin biçme işi. | Bu yolla elde edilen ürün. İLE Alacakların toplanması ya da süresi içinde ödenmeyenlerin yasal yollarla alınması. )


- HASBELKADER ile/ve/<> TESADÜFEN

( Rastlantı sonucu olarak. )


- HASEN[Ar.] değil/yerine/= GÜZEL


- HAŞERE değil/yerine/= BÖCEK


- HASIL ile HÂSIL[Ar.] ile HAŞIL

( Yeni başak tutmaya başlamış ekin. İLE Olan, ortaya çıkan, görünen. İLE Dokumacılıkta kullanılan, unlu ya da çirişli sıvı. [ÇİRİŞ: Çirişotunun kökünün öğütülmesiyle yapılan ve su ile karıştırılarak tutkal gibi kullanılan, esmer, sarı bir toz.] )


- HÂSILA[Ar.] ile/ve/<> HÂSILAT[Ar.]

( Bir işten elde edilen sonuç. Elde edilen kazanç. | Sonuç, netice. İLE/VE/<> Herhangi bir işten husûle gelen şeyler, temettü', yarar/fayda, îrât, vâridat, gelir, kazanç. | Ürün. )


- HAŞIR-NEŞİR


- HAŞIR-NEŞİR ile/ve MED-CEZİR


- HASIRALTI değil HASIR ALTI


- HAŞİV[Ar.] değil/yerine DOLDURMA

( Doldurma. | Yazıyı ya da konuşmayı gereksiz ayrıntılarla uzatma. )


- HAŞMET[Ar.] yerine GÖRKEM


- HASSAS (KONU) ile ÖZEL (KONU)


- HASSAS YAN" ile "YUMUŞAK KARIN"


- HASSAS değil/yerine/= DUYARLI


- HASSATEN[Ar.] değil/yerine AYRICA, ÖZELLİKLE


- HASTA NAKİL AMBULANSI değil SAYRI TAŞIMA ARACI, CANKURTARAN