Bugün[16 Aralık 2025]
itibarı ile 10.411 başlık/FaRk ile birlikte,
10.411 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(13/43)


- DİL = LANGUAGE[İng.] = LANGUE[Fr.] = SPRACHE[Alm.] = LINGUA[İt.] = LENGUA[İsp.]


- DİL ve/<> MANEVİYAT


- DİL ve/+ MANTIK ve/+ GEOMETRİ


- DİL ve/||/<> MANTIK ve/||/<> MATEMATİK

( ... VE/||/<> ... VE/||/<> Kavramı, kavramla göstermek. )


- DİL ile/ve META DİL


- DİL ve NİYET


- DİL ve ÖZNE


- DİL ve/||/<> SANAT ve/||/<> AHLÂK

( Kişilerin, düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek üzere, işaret ya da sözcüklerle yaşadıkları anlaşma. VE/||/<> Kişinin, hem kendine, hem de hemcinslerine yönelik 'iyilik' ülküsüne yaklaşma çabası ile hak-ödev bağlantısı çerçevesinde kurduğu ilişkiler manzumesini ve bunları belirleyen kurallar düzeni. VE/||/<> Yarar kaygısından git gide uzaklaşıp 'güzellik' değerlendirişine, elden geldiğince uygun ürün ortaya koymanın anlamını dışavurmanın yolu yordamıdır. )

( Dilde, mucize olmaz. )


- DİL ve/<> SEYİR


- DİL ve/<> SEYRÂN


- DİL ile/ve/<>/= SİMGE


- DİL ve/||/<> SÖYLEM

( Toplumsal. VE/||/<> Bireysel. )


- DİL ile/ve/<> SÖZ


- DİL ile/ve TARİH

( Herşeye yayılmış olan en genel temsil. İLE/VE ... )

( Dil, zihin tarafından, zihin için meydana getirilmiştir. )

( Dil, varlığın evidir. )

( Zihin, dili biçimlendirir ve dil de zihne biçim verir. )

( Konfüçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse o zaman söylenilen söz, söylenilmek istenen şey olmaz. O zaman, yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman, adâlet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa, kişiler, kendilerini umutsuz bir karmaşanın içinde bulur. Bu nedenle, söylenilen şey her şeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )

( Language is an instrument of the mind. It is made by the mind, for the mind. )


- DİL ve/< TÜM ÖRGENLER

( Tüm örgenler dilin peşinden gider. )


- DİL ile/ve TUTARLILIK


- DİL ve ÜRETİM

( Toplumları ayakta tutacak ve devam ettirebilecek en önemli iki değer. )

( 21 Aralık, Üretim Günü'dür! [Tabii sadece 21 Aralık değil her gün, her an!] )

( 10 Aralık, Tarımsal Üretim Günü'dür! )


- DİL ve/< US/AKIL ve/< DENEYİM/TECRÜBE

( Dil, akıl ve deneyimde temellenir. )


- DİL ile/ve/<>/değil/yerine ÜSLÛB

( Üslûb-u beyân/lisân, aynıyla insan. )


- DİL ile/ve/değil/||/<>/> ÜSLÛP


- DİL ile/ve YANSIMA


- DİLBAZ[Fars.] ile/ve/||/<> DİLBER[Fars.] ile/ve/||/<> DİLRUBA[Fars.]

( Güzel söz söyleyen, konuşkan. | Konuşmasıyla kandıran. İLE/VE/||/<> Alımlı, güzel kadın. İLE/VE/||/<> Gönül çalan, gönül hırsızı. )


- DİLBİLGİSEL ile DİLBİLGİSEL BİÇİMBİRİM ile DİLBİLGİSEL CİNS ile DİLBİLGİSEL DURUM ile DİLBİLGİSEL GÖRÜNÜŞ ile DİLBİLGİSEL KOŞULLAMA


- DİLBİLGİSİ/VERİ/BİLGİ/INPUT ile/ve/||/<>/> MANTIK/ANLAYIŞ/İŞLEM ile/ve/||/<>/> SÖZ SÖYLEME SANATI/BİLGELİK/ÇIKIŞ

( Klasik. İLE/VE/||/<>/> İçrek[ezoterik]. İLE/VE/||/<>/> Modern. )


- DİLBİLGİSİ ve DÜZEN


- DİLBİLİM/LİNGUİSTİK ile/ve/||/<> ÖRÜBİLİM/FİLOLOJİ

( ... İLE/VE/||/<> Yazına[edebiyata] dayalı dilbilgisi. )


- DİLBİLİM ile/ve/||/<>/&lt;/&gt; MANTIK


- DİLBİLİM ve/||/<>/> DİL ve/||/<>/> TÜMELLER ve/||/<>/> TANIM ve/||/<>/>
ÖNERME ve/||/<>/> YARGI ve/||/<>/> ÇIKARIM ve/||/<>/> TASIM/KIYAS


- DİLDE:
KAYMA ile/ve/||/<> "ESNEME"


- DİLDE" ile/ve/değil/||/<>/< BİÇİMDE


- DİLDEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TELDEN


- DİLEMMA/KIYAS-I MUKASSEM değil/yerine/= İKİLEM


- DİLENCİ ile CERRAR

( .. İLE Çekici, sürükleyici. | Zorla para alan. | Savaş araçlarıyla donatılmış, kalabalık ordu. | Dilenci. )


- DİLİ FARKLI OLSA DA KAVRAMLARI AYNI OLANLARI


- DİLİ KULLANMA(MIZ) ile/ve/<>/değil DİLİ KULLANAMAMA(MIZ) / DİLİN BİZİ KULLANMASI

( Belirli olanlarda. İLE/VE/<>/DEĞİL Belirsizlikle oluşan / belirsizlikte bırakılan durumlarda. )


- DİLİ ÖĞRENMEK/ÖĞRETMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< DİLİ KULLANMAYI ÖĞRENMEK/ÖĞRETMEK


- DİLİ-DAMAĞI (KURUMAK)


- DİLİ, DOĞRU KULLANMAK:
HER VATANDAŞIN/KİŞİNİN GÖREVİ ve/||/<>/> KENDİNE VE TOPLUMA YAPTIĞI YATIRIM


- DİLİ(ZİHNİ) (DOĞRU/YETKİN) KULLANMAK ile/ve/<> TÜRKÇE'Yİ (DOĞRU/YETKİN) KULLANMAK


- DİLİ/Nİ ARINDIRMAK ve/<> DÜŞÜNCENİ/ZİHNİNİ ARINDIRMAK


- DİLİM DİLİM (KESMEK)


- DİLİM ile DİLİM ile DİLİM

( Ağzımdaki dil. İLE Kullandığım/konuştuğum dil. İLE Bir bütünden kesilmiş ya da ayrılmış ince, yassı parça. | Radyatör parçalarından her biri. | Belirli ölçülere göre oluşmuş bölüm. | Değişik anlatı türü, masal, efsane, bilmece vb. bir metnin, bir yapıtın, aslından az çok ayrılan değişik biçimli olanı, epizot. )


- DİLİM ile KATMAN


- DİLİMİN DÖNDÜĞÜNCE ... değil DİLİMİN DÖNDÜĞÜ KADARIYLA ...


- DİLİN İŞLEVLERİ ve/||/<> KİMLİK


- DİLİN KULLANIMI ile/ve DİLİN AKLI


- DİLİN, FARKINDALIKLI KULLANIMI ile/ve FELSEFÎ BİLİNÇ


- DİLİN:
BELİRLENMESİ ile/ve/||/<>/> YALINLAŞTIRILMASI


- DİLİN:
KÖKENİ ile/ve/||/<> YAPISI

( KÖKEN BAKIMINDAN:

* HİNT-AVRUPA DİLLERİ
A. AVRUPA KOLU

1. Cermen Dilleri: Almanca, Felemenkçe, İngilizce, İskandinav dilleri.
2. Roman Dilleri: Bu grubun ana dili Lâtince'dir. Bugün yaşayan kolları Fransızca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca ve Rumence'dir.
3. İslâv Dilleri: Rusça, Bulgarca, Sırpça ve Lehçe.
4. Yunanca, Arnavutça, Keltçe.

B. ASYA KOLU
Hint - İran Dilleri(Arî Dilleri)

a. Hintçe(Eski-Orta, Yeni Hintçe). Bu alt kol, Sanskrit ve bugünün başlıca Hint dilleri olarak da gösterilebilir.
b. Farsça: Ölü dil olan Avesta, Eski, Orta ve Yeni Farsça.
c. Ermenice: Eski, Orta ve Yeni Ermenice.
d. Eski Anadolu: Hititçe (ölü dildir)
e. Toharca: Asya kolunun en doğuda kalan dalıdır ve ölü dildir.

* HAMİ - SAMİ DİLLERİ
Bu dil ailesinde Akkadça, Aramca, İbranice, Arapça ile Libya-Berber dilleri yer almaktadır. Akkadça ölü bir dildir.

* BANTU DİLLERİ
Orta ve Güney Afrika'da konuşulan Bantu dillerini içine alan geniş bir dil ailesidir.

* ÇİN - TİBET DİLLERİ
Çin ve Tibet dilleri bu aile içinde yer alır.

* KAFKAS DİLLERİ
Bu gruba giren başlıca diller Kartvel koluna giren Gürcüce ile Abhaz - Çerkeş, Lezgi - Çeçen kollarıdır. Bu diller fonem sistemleri ve iç yapıları bakımından öteki dil ailelerine göre büyük ayrılıklar taşır.

* ALTAY DİLLERİ
Bu aile, Ural - Altay dil grubunun Altay kolunu oluşturmaktadır. Türkçe, Moğolca, Mançuca ve Tunguzca Altay Dil Ailesi içindedir.

* URAL DİLLERİ
Ural - Altay dil grubunun Ural kolunu oluşturmaktadır.
a. Fin - Ugur Kolu
b. Samoyet Kolu

2. YAPI BAKIMINDAN:
A. TEK HECELİ DİLLER

(Yalınlayan Diller, Ayrımlı Diller)
(Isolating Languages, Monosyllabic Languages)

B. EKLEMELİ DİLLER
(Bağlantılı Diller, İltisaklı Diller)
(Agglutinative Languages)

C. ÇEKİMLİ DİLLER
(Bükümlü Diller, Tasrifli Diller)
(Inflected Languages)

- TÜRKÇE YAZI DİLLERİ
A. Batı Türkçesi
(Güney-Batı Türkçesi)
* Türkiye Türkçesi
* Gagauz Türkçesi
* Azerbaycan Türkçesi
* Türkmen Türkçesi

B. Kuzey - Doğu Türkçesi(Doğu Türkçesi)
* Özbek Türkçesi
* Uygur Türkçesi
* Kazak Türkçesi
* Karakalpak Türkçesi
* Kırgız Türkçesi
* Kazan(Tatar) Türkçesi
* Başkurt Türkçesi
* Kırım Türkçesi
* Nogay Türkçesi
* Karaçay Türkçesi
* Malkar Türkçesi
* Kumuk Türkçesi
* Altay Türkçesi
* Hakas(Abakan) Türkçesi
* Tuva Türkçesi )

( image )


- DİLİNİ ANLAMAK ile/ve/<>/||/değil ZEVKİNİ ANLAMAK


- DİLİNİN ALTI ile SÖZÜNÜN ARKASI


- DİLLE ANLATMAK ile/yerine DİLDE YANSITMAK


- DİLLENME ile/değil DİLLENDİRME


- DİLLER ile/ve/değil/||/<>/> ÖBEKLERİ

( image )

( image )


- DILTHEY ve/<> GADAMER


- DİMDİK ile/ve/||/<> DÜMDÜZ


- DIMDIZLAK


- DİMİ ile/değil "Dİ Mİ?" [DEĞİL Mİ?]

( Sıkı dokunmuş, bir tür pamuklu kumaş. İLE/DEĞİL Soru kipi olduğunu gösteren ayrık mi'lere, hangi zaman, zemin ve koşul olursa olsun, yazımlarımızda, boşlukların önemine ve okuyuculara gösterilmesi gereken saygının olmazsa olmazlığı! )


- DİN DERSİ ile/ve/||/<> DÜN DERSİ


- DİN" ile/ve/=/||/<> "BURÇ"


- DİN ile DİN ile DIN[Fr. < Yun.]

( ... İLE Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası. | İlmek. İLE C.G.S. dizgesinde, bir gramlık bir kütlenin hızını, saniyede bir santimetre artıran güç birimi. [Bir Newton, 10[üssü]5 DIN'e eşittir.] )


- DİNAMİT ile/değil DİNAMİK


- DİNAMİTLER değil DİNAMİKLER


- DİNAYET değil DİYÂNET


- DİNAZOR değil DİNOZOR


- DİNİN DİLİ ile/ve İLMİN DİLİ ile/ve EDEBİYATIN DİLİ


- DİNLE! ve/||/<> YÜZLEŞ! ve/||/<> ANLA!

( [yoksa] Dilin, seni sağır eder. VE/||/<> Kalbin, seni esir eder. VE/||/<> Zihnin, seni deli eder. )


- DİNLEMEK ve/||/<>/> DİNLENMEK


- DİNLEMEME/... "ÖZGÜRLÜĞÜ" değil DİNLEMEME/... OLANAĞI


- DİNLEMİYORSUNUZ değil DUYAMIYORSUNUZ SANIRIM


- DİNLENMEK ile/ve/||/<>/< ANA DİLİNDE DİNLENMEK


- DİNLEYEN ile/ve/||/<> OKUYAN

( Ne düşüneceğini öğrenir. İLE/VE/||/<> Nasıl düşüneceğini öğrenir. )


- DİNLİYİM ile/değil DİNLEYEYİM


- DİNSEL ile/ve/değil/yerine DİLSEL

( Sınırlayıcı olabilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Birleştirici, buluşturucu, uzlaştırıcı[dır]. )


- DİPDİBE (OTURMAK, YAŞAMAK)


- DİPDİRİ


- DİPFRİZ[İng. < DEEP FREEZE] değil/yerine DONDURAÇ / DERİN DONDURUCU


- DİPNOT ile PARANTEZ


- DİPTIRNAK (TEMİZLEMEK)


- DIR-DIR (ETMEK)


- DIRAFT[İng. < DRAFT] değil/yerine/= TASLAK


- DİREK/MAN değil DOĞRUDAN


- DİREKT OLARAK değil/yerine DOĞRUDAN


- DİREKT ile DİREK


- DİREKTİF/TÂLİMAT değil/yerine/= YÖNERGE/BUYURU


- DİRETMEK ile/değil/yerine/>< DİRİLTMEK


- DİRLİK ile DİRİLİK


- DİRLİK ve/||/<>/> DÜZEN


- DIŞ DÜNYA ile/ve/değil/yerine TOPLUM


- DIŞ DUYULAR ile/ve/||/<>/+/ve İÇ DUYULAR

( Görme, İşitme, Koklama, Tatma, Dokunma. İLE/VE/<>/+ Hiss-i Müşterek, Hayal[Hissî Suretler], Vehim[Tikel Anlamlar], Hafıza, Kuvve-i Mutasarrıfa[Hayalhane'ye dayanırsa: Muhayyile; Vehim'e dayanırsa: Müdrike.] )

( BEŞ DUYU ile/ve/<>/+ BULUNÇ/VİCDAN[Ar. < VUCUD < CÛD: Taşma, bulunma, görünme.] )

( İÇ DUYULAR:
* ORTAK DUYU/HİSS-İ MÜŞTEREK
* HAYALHANE

(TEKİL BİÇİM)
* VÂHİME
(TEKİL/TİKEL ANLAMLAR)
* HÂFIZA
(TEKİL ANLAMLAR)
* KUVVE-İ MUTASARRIFA (İŞLEMCİ)
KUVVE-İ MUTASARRIFA + HAYALHÂNE = MUHAYYİLE
KUVVE-İ MUTASARRIFA + HÂFIZA = MÜVEHHİME
KUVVE-İ MUTASARRIFA + AKIL = MÜFEKKİRE
AKIL = MÜDRİKE )


- DIŞ ile DİŞ


- DIŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< İÇ

( İçinize, derine dalın ve sizde neyin gerçek olduğunu bulun. )

( İç ile dış arasındaki uyum, mutluluktur. )

( Dışa yöneltmekte olduğunuz aynı dikkati içe çevirin. )

( İç ve dış arasındaki ayrımın yalnızca zihinde olduğunu idrak ettiğiniz zaman, artık korkunuz kalmaz. )

( Dive deep within and find what is real in you.
Harmony between the inner and the outer is happiness.
The same attention that you give to the outer, you turn to the inner.
When you realise that the distinction between inner and outer is in the mind only, you are no longer afraid. )

( Bilincin içerikleri. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Bilince dışsal olan her şey. )

( Kişinin içi[zihni] ne kadar boşsa, "dışa" o kadar önem verir. )

( Mahrem. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Namahmrem. )

( Seni/onu yakar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Beni/kişiyi yakar. )


- DIŞARIDA ile/ve/değil/||/<> UZAKTA


- DIŞARISINDA ile/değil DIŞINDA


- DIŞAVURUM = İFADE = EXPRESSION[İng., Fr.] = AUSDRUCK[Alm.] = EXPRESIÓN[İsp.]


- DIŞAVURUM ile/ve/||/<> UZANTI


- DİŞE DİŞ (MÜCADELE)


- DİSFAZİ ile DİSFONİ ile DİSFEMİ/REKÂKET[Ar.]

( Söz yitimi, konuşma bozukluğu. İLE Ses bozukluğu. İLE Tutukluk/kekemelik/pepemelik. )


- DİŞİL ile/değil/yerine ANAÇ


- DIŞINDA OLAN ile/ve/değil DIŞSALLAŞMIŞ OLAN


- DİŞİNDEN-TIRNAĞINDAN (ARTIRMAK)


- DİSİPLİN(LER):
INTER ile/ve/||/<>/> MULTI ile/ve/||/<>/> TRANS ile/ve/||/<>/> OMNI ile/ve/||/<>/> HOLİSTİK

( İkili. İLE/VE/||/<>/> Çoklu. İLE/VE/||/<>/> Çeşitli. İLE/VE/||/<>/> Karışık. İLE/VE/||/<>/> Bütüncül. )


- DİSKUR değil/yerine/= SÖYLEM


- DIŞLAMA(MA)K ile/ve/<> HOR GÖRME(ME)K


- DIŞLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DIŞARIDA BIRAKMA


- DIŞLAŞIM ile DIŞAVURUM


- DIŞLAŞMA ile/ve/||/<> DIŞSALLAŞ(AMA)MA


- DIŞLAŞMAK ve/||/<>/> AÇIĞA ÇIKMAK


- DİSLEKSİ ile DİSGRAFİ ile DİSKALKULİ ile PARAFAZİ[Fr. < Yun.]

( Okuma becerilerindeki güçlükler. İLE Yazma becerilerindeki güçlükler. İLE Matematik becerilerindeki güçlükler. İLE Sözcük karışıklığı. )

( "10 Maddeyle Disleksi" [okumak için burayı tıklayınız...] )


- DIŞSAL ile/ve/<> TARİHSEL


- DİSTİLLASYON ile DAMITMA


- DİSTRİBÜTÖR["DİSPÜTÖR" değil!][İng. DISTRIBUTOR][Fr. DISTRIBUTEUR] değil/yerine/= DAĞITICI/DAĞITIM


- DİVAN DÜZYAZILARINDA:
TEZKİRE ile/ve TARİH ile/ve SEFARETNAME ile/ve SEYAHATNAME ile/ve SİYASETNAME ile/ve MÜNAZARA ile/ve MÜNŞEAT ile/ve EVLİYÂ TEZKİRESİ ile/ve KISAS-I ENBİYÂ


- DİVAN-I LÛGAT-I TÜRK ile/ve ESKİ UYGUR YAZITLARI

( 7000 sözcük ve 290 fark[28 Ocak 2025] İLE/VE 9000 sözcük. )


- DİVAN ile DİVAN ile DİVAN ile DİVAN/SEDİR[Ar. < SADR]

( Yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis. İLE Divan edebiyatı şairlerinin şiirlerini topla(n)dığı yapıt. İLE Bağlama çeşidi. İLE Arkalıksız, üstü minderli ve yastıklı olabilen, oturmaya ya da yatmaya yarayan ev nesnesi. )


- DİYAGRAM//DIAGRAM[İng./Fr. < Yun.] ile DİYAGRAM[Fr. < Yun.]

( Herhangi bir olayın değişimini gösteren çizge. İLE Bir çiçeğin, tüm ayrıntılarını gösteren taslak. )


- DİYE BİLİYOR/UM ile/ve/||/<> DİYEBİLİYOR/UM


- DİYEBİLİYORUZ ile DİYE BİLİYORUZ


- DİYECEKSİN Kİ ... ile DEMELİSİN Kİ ...


- DİYİNCE değil DEYİNCE


- DİYOR Kİ ..." ile/ve/değil/||/<>/< DEMİŞ OLUYOR Kİ ...


- DİYOR ile DEMEK İSTİYOR


- DİZ DİZE (OTURMAK)


- DİZAYN EDİLMİŞTİR değil/yerine/= TASARLANMIŞTIR


- DİZAYN/DESİGN[İng.] değil/yerine/= TASARIM


- DİZE GELMEK" ile/ve/||/<> DİZ ÇÖKMEK

( Bilgi ve zekâ karşısında. İLE Sevgide. )


- DİZE/MISRA / KOŞA/BEYİT ile/ve/||/<>/> TÜMCE/CÜMLE


- DİZE/MISRA ile KOŞA/BEYİT/DISTIQUE


- DİZEK/SATIR ile SATIR

( Bir sayfa üzerinde yan yana dizilmiş sözcükler. İLE Ağır ve enli bir bıçak. )


- DİZİ-NİN ile DİZİ-NİN ile DİZİN-İN

( Bacakların ortasındaki onun dizi. İLE Bölümleriyle izlenilenin. İLE Sıralamanın. )


- DİZİLİM/SÖZDİZİMİ ile/ve ANLAM(BİLİM)


- DİZİM DİZİM/SIRA SIRA/SAF SAF -ile


- DİZİSEL ile DİZİMSEL

( PARADIGMA ile SYNTAGMA )


- DOGMA ile DOĞMA


- DOKANIR değil DOKUNUR


- DODUR DODUR (DODURDANMAK, SÖYLENMEK)


- DODURDA(N)MAK ile HOMURDAMAK


- DOĞA ile/ve/||/<>/> EKİN

( Uzam/mekân. Döngüseldir.[zaman yoktur] İLE/VE/||/<>/> Süreç ve zaman üzerinedir. )

( Uzam. İLE/VE/||/<>/> Dönüştürülmüş doğa. )


- DOĞA ile/ve GEREKSİNİM

( Kişileri, dilin seslerini çıkarmaya iten, doğadır. İLE/VE Şeylerin adlarının ortaya çıkmasını sağlayan, gereksinimlerdir. )

( CIK CIK ile/ve IH IH )


- DOĞADA, "BÜTÜN VARLIKLAR" değil TÜM VAROLANLAR

( Vucud = Varlık ve Mevcud = Varolan ayrımı. )


- DOĞADA/BİLİMDE:
ÖMRÜ değil YARI ÖMRÜ


- DOĞAL DEĞİŞİM ile YAPAY/SUNİ DEĞİŞİM


- DOĞAL DİLLER ile BİÇİMSEL/FORMEL DİLLER ile ALAN DİLLERİ


- DOĞAL GÖSTERGE/LER ile/ve/||/<>/> YAPAY GÖSTERGE/LER


- DOĞAL OLANI O/ŞU/BU ile/ve/değil/yerine DENGELİ/UYUMLU OLANI O/ŞU/BU


- DOĞAL OLARAK ile/değil/yerine ARAYA, ZAMANIN GİRMESİ NEDENİYLE


- DOĞAL OLARAK ile/ve/değil/yerine KENDİLİĞİNDEN


- DOĞAL/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KENDİLİĞİNDEN/LİK


- DOĞAL ile/ve/değil/||/<>/>/< OLMASI GEREKEN


- DOĞAL ile/ve/değil TARİHSEL


- DOĞAL ile/değil TARİHSEL


- DOĞAL ile/ve/||/<>/> TİNSEL ve TOPLUMSAL


- DOĞANIN:
"YARATMASI" değil BARINDIRMASI


- DOĞANIN/NESNELERİN OKUNMASINDA:
DİL ile/ve/<> MATEMATİK ile/ve/<> İLİŞKİSEL ile/ve/<> DİL-MATEMATİK KESİŞİMİNDEN


- DOĞASI" değil YAPISI VE İŞLEYİŞİ


- DOĞAYA DOĞAN ile/ve/değil/||/<>/> YAŞAMA DOĞAN

( Behaim["hayvan"]. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Beşer/İnsan. )

( Yaşam, yaşamla beslenir. [Doğada bu süreç zorunluludur, toplumda ise gönüllü olmalıdır.] )

( Yaşamın tamir edemediğine ölüm son verir. )


- DOGMA[Yun.] değil/yerine/= İNAK


- DOĞMAMIŞ ÇOCUĞA DON BİÇMEK ile/değil DEREYİ GÖRMEDEN, PAÇALARI SIVAMAK


- DOĞRU BİLDİĞİNİ YAPMAK ile/değil CANININ İSTEDİĞİNİ YAPMAK [değil/yerine/daha iyisi YAPMAMAK]


- DOĞRU İŞİN YAPILMASI ile/ve/<> İŞİN, DOĞRU YAPILMASI

( Etkililik. İLE/VE/<> Etkinlik. )


- DOĞRU SORULARIN YANITLARI ile/ve/||/<> DOĞRU YANITLARIN SORULARI


- DOĞRU SÖYLÜYORSUN yerine SÖYLEDİĞİN SÖZ DOĞRU


- DOĞRU-DÜRÜST[Fars.] ile/değil/yerine/||/<> DOĞRU-DÜZGÜN


- DOĞRU-DÜZGÜN


- DOĞRU/LUK ile/ve/değil/yerine OLANAKLI/LIK


- DOĞRU/YANLIŞ! SÖYLÜYORSUN! değil DOĞRU!/YANLIŞ!


- DOĞRU ile/ve/değil/yerine/||/<> KISMEN DOĞRU


- DOĞRU ile/değil SABİT(E)


- DOĞRU ile/ve/<> TÜMEL


- DOĞRUCU ile DOĞURUCU


- DOĞRUDAN >< DOLAYLI ile/ve/||/<> KOŞULLU >< KOŞULSUZ


- DOĞRUDAN DOĞRUYA


- DOĞRUDANLIK ile/ve/<> BİRE BİR


- DOĞRUDUR YA DA YANLIŞTIR ile/değil/yerine ÖYLEDİR YA DA DEĞİLDİR


- DOĞRUDUR" ile/değil/yerine "ÖYLEDİR"


- DOĞRUDUR ile DOĞRU DUR!


- DOĞRULAMAK ile/ve/<> DOLDURMAK


- DOĞRULAMAK = VERIFY[İng.] = VÉRIFIER[Fr.] = VERIFIZIEREN[Alm.]


- DOĞRUSU ile AÇIKÇASI


- DOĞRUSUN!/YANLIŞSIN! değil DOĞRU!/YANLIŞ!


- DOĞRUYSA ile/ve/değil/yerine NE KADAR DOĞRUYSA


- DOĞRUYU BİLMEK/BULMAK:
...'DAN DOLAYI ile/ve/değil/yerine/||/<> ...'YA KARŞIN


- DOĞRUYU SÖYLEMEK, HER ZAMAN DOĞRU DEĞİLDİR değil HER DOĞRUYU, HER ZAMAN VE HER YERDE SÖYLEMEMEK GEREK

( "Doğruyu söylemek, her zaman doğru değildir" diyenler, kendileri için "en yararlı olabilecek" yanlışı söylemek için en uygun zamanı bekleyenlerdir... )


- DOĞRUYU/YANLIŞI KONUŞMUYORUZ ile/değil DOĞRU/YANLIŞ DİYE KONUŞMUYORUZ


- DOĞU SÜRYANİCESİ ile/ve BATI SÜRYANİCESİ

( Sözcüklerin sonundaki harf, O harfiyle tamamlanır. )


- DOĞU TOPLUMU ile/değil/yerine DOĞULU TOPLUM


- DOĞUBEYAZIT değil DOĞUBAYAZIT


- DOĞUM VE ÖLÜM:
1'ER KERE ile/ve/değil/<>/> 2'ŞER KERE

( [doğum] Anadan. İLE/VE/DEĞİL/<>/> Babadan. )

( [ölüm] Ölünce. İLE/VE/DEĞİL/<>/> Ölmeden önce. )

( Beşer. İLE/VE/DEĞİL/<>/> İnsan. )


- DOĞUŞ ile/ve/<> BİÇİMLENİŞ


- DOĞUŞ ile ORTAYA ÇIKIŞ


- DOĞUŞTAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİLİĞİNDEN/LİK


- DOKANMAK" değil DOKUNMAK


- DOKTORA "VERMEK" ile/değil DOKTORA VERMEK/YAPMAK


- DOKTRİN değil/yerine/= ÖĞRETİ


- DÖKTÜRMEK ile DÖŞENMEK


- DOKUMA ve/||/<>/>/< OKUMA


- DOKÜMAN[Fr., İng. < DOCUMENT]["DÖKÜMAN" da değil!] değil/yerine/= BELGE


- DOKUNAKLI ile/ve/||/<>/< DÜŞÜNDÜRÜCÜ/DUYGUSAL


- DOKUNARAK ile/ve/değil/yerine/||/<> YOKLAYARAK


- DOKUNMA ve/||/<>/> YOĞRULMA


- DOKUNMAK ile/ve/||/=/<> ANMAK


- DOKUNMAK ile/ve/değil DEĞİNMEK

( Fiziksel. İLE/VE/DEĞİL Zihinsel/kavramsal. | Bağlantı kurmak, ilişkiye geçmek. )


- DOLANAN ile/değil DOLAŞAN


- DOLANDIRMAK ile DOLANDIRMAK

( Üçkağıt. İLE Uzatmak. )


- DOLANDIRMAK ile UZATMAK


- DOLAŞIM ile/değil DOLAYIM


- DOLAŞIYIM" değil DOLAŞAYIM


- DOLAŞMAK ile/ve/değil BAKINMAK


- DOLAYI ile ÖTÜRÜ


- DOLAYIM(LI/SIZ) ile DÜŞÜNÜLMÜŞ


- DOLAYISIYLA ile/ve/değil/yerine ARACILIĞIYLA/VESİLESİYLE


- DOLAYISIYLA ile BU/O NEDENLE


- DOLAYISIYLA ile ÖYLE İSE


- DOLAYISIYLA ile/ve/değil/||/<> SONUÇ İTİBARI İLE


- DOLAYLILIKTA:
ALGISALLIK ile/ve/||/<> ÇIKARIMSALLIK ile/ve/||/<> AKTARIMSALLIK


- DOLDURMAK ile/ve/<> ŞİŞİRMEK


- DÖLLENME ile MAYALANMA


- DOLMUŞTA ANLATIRIM ile DOLMUŞ DA ANLATIYOR


- DOLUDİZGİN (İLERLEMEK, YOL ALMAK)


- DOLUP TAŞMAK


- DOMESTİK[İng./Fr. < DOMESTIC/DOMESTIQUE] değil/yerine/= YEREL/İÇ, ÜLKE İÇİ


- DOMİNO ETKİSİ ile/ve/||/<> ZİNCİRLEME ETKİ


- DON-GÖMLEK ([ORTALIKTA] DOLAŞMAK)


- DON-PAÇA ([ORTALIKTA] DOLAŞMAK)


- DONAKALMAK değil/yerine/>< ODAKLANMAK


- DÖNDERMEK değil DÖNDÜRMEK


- DONE[Fr.] değil/yerine/= VERİ


- DONE ile DONÖR

( veri. İLE Verici. )


- DÖNEM ile/ve/||/<>/< DOLAYLILIK


- DÖNEMEÇ NOKTASI değil DÖNÜM NOKTASI


- DÖNEMİN "KONJONKTÜRÜ" ile KONJONKTÜR (YA DA DÖNEMİN KOŞULLARI)


- DONMA ile/değil/yerine KRİSTALİZE OLMA


- DÖNÜP DOLAŞMAK

( Dönüp dolaşıp aynı yere gelmek. Başlanılan noktaya geri dönmek zorunda kalmak. )


- DÖNÜŞTÜRME ile DEVŞİRME


- DOORU/DORU ile/değil DOĞRU

( Çeşitli tonları bulunan kızıl kahve at rengi. YAĞIZ | Bu renkte olan at. | Bu renkte olan. İLE/DEĞİL Kavram ile nesnenin/durumun uyumluluğu. )


- DÖRT AYAK ÜZERİNE DÜŞMEK ile ...


- DÖRT DÖRTLÜK ADAM OLMAK ile/ve KALIBININ ADAMI OLMAK

( Dört unsur ve dört hıltın [bkz. İnsan'da!] en uyumlu ve dengeli bir biçimde biraradalığı. İLE/VE Sözleri ve yaptıklarında tutarlı ve bütünlüklü olmak/davranmak. )


- DÖRT ETRAFI değil/yerine DÖRT BİR YANI/TARAFI


- DÖRT LEVENT değil DÖRDÜNCÜ LEVENT


- DÖRT TARAFI "DENİZLERLE" değil DENİZLE KAPLI


- DOSLUK" değil DOSTLUK


- DOST, ACI SÖYLER değil DOST, ACIYI DA SÖYLEYEBİLİR/SÖYLER


- DOST, ACI SÖYLER değil/yerine DOST, ACIYI, TATLI SÖYLEYEBİLİR/SÖYLEYEBİLENDİR


- DOST:
ACI SÖYLEYEN değil ACIYI, TATLI SÖYLEYEN


- DOST:
KOLAY KAZANILMAZ ve KOLAY KAYBEDİLEBİLİR


- DOSTLARINLA DÜŞMAN OL(MA)MAK/OLABİLMEK ile/||/<> DÜŞMANLARINLA DOST OL(MA)MAK/OLABİLMEK


- DOYA DOYA (YEMEK/İÇMEK, SEVMEK/ÖPMEK) ile/ve/||/<> KANA KANA (İÇMEK)


- DOYMAK ile "KESİLMEK"


- DOZAJ/DOSAGE[İng.] değil/yerine DOZLAMA/DÜZEM

( Bir bileşiğe ya da bir karışıma girecek madde miktarlarının belirtilmesi. )


- DRUGLAMAK" ile/değil/yerine DURAKLAMAK