 
                                Dil'deki
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 10.158 başlık/FaRk ile birlikte,
10.158 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
- DELİ DOLU (YAŞAMAK/DAVRANMAK)
- DELİ ile DÎVÂNE
( Dîvan'dan, bir söz çıkar, âleme sığmaz. Dîvâne'den bir söz çıkar, Dîvân'a sığmaz. )
( "Ârifim ben!" diye hiçbir kimseye ta'n etme sen,
Defter-ü-divâna sığmaz söz gelir, dîvâneden!
[ Bâyezîd-i Bistâmî, bir tımarhanenin önünden talebeleriyle birlikte geçiyormuş.
Onlara ders vermek üzere hekime sorar:
"Sen akıl hastalıklarına çare buluyorsun, günah derdine de bir çâre var mı?"
Hekim, başını kaşıya dursun,
bir deli yanıt verir:
"İstiğfar kökünü tövbe yaprağıyla karıştırmalı,
gönül havanına koyup tevhid tokmağıyla dövmeli,
insaf eleğinden eleyip gözyaşıyla hamur etmeli,
aşk ateşinde pişirip muhabbet balıyla karıştırmalı
ve kanaat kaşığıyla da gece gündüz yemeli!"
Delinin bu sözü bittikten sonra, Bâyezid-i Bistâmi şöyle der:
"Ârifim ben!" diye hiçbir kimseye ta'n etme sen,
Defter-ü-divâna sığmaz söz gelir, dîvâneden!] )
( Harabât ehlini hor görme şâkir
Defîneye mâlik vîrâneler var )
( Defter-i irfâna sığmaz söz gelir divâneden - İsmail Güleç )
- DELİ ile/değil DONANIMLI
( Sadece aklı başında olanlar, deli olduklarını kabul ederler. )
- DELİK DEŞİK (ETMEK)
- DELİL/REHBER değil/yerine/= KILAVUZ
- DELİL ile/ve/||/<>/> DEVİR
- DELİL değil/yerine/= TUTAMAK
- DELİRTME değil/yerine/>< BELİRTME
( Zihnin başedemediği tek şey belirsizliktir. Eğer yakınlarımızı "delirtmek" istemiyorsak, ancak zihnimizden/düşünce(ler)mizden/niyetimizden/yaklaşımımızdan ve/ya da durumumuzdan çevremizi haberdar ederek buna engel olabiliriz. Konuşmayarak, "susmayı"/"az konuşmayı" bir "beceri/fark" görerek iletişim ve paylaşım içinde olamaz, ortak alanda, birlikte hareket edemeyiz. )
- DEM[Ar.] ile DEM[Fars.]
( Kan. İLE An. | Zaman, çağ. | Soluk/nefes. | İçki. | Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından, istenilen durumu. | Koku. | Pişirilen yemeklerin, yenilecek kıvama gelmesi. )
- DEM ile DEHR
- DEM ve/||/<> GAM ve/||/<> SERENCÂM[Fars.]
( Olsun! VE/||/<> Olmasın! VE/||/<> Hayrolsun! )
- DEMAGOJİ[Fr. DÉMAGOGIE]["DEMOGOJİ" değil!] ile POLEMİK
( ... İLE Yazarak/yazılı tartışma.[söz dalaşı vs. değildir!] [İSTİŞ'ÂR: Yazı ile bildirilmesini isteme.] )
- DEMAGOJİ ile TOTOLOJİ
- DEMEK İSTİYOR/UM Kİ, ... ile/değil/yerine DİYOR/UM Kİ, ...
- DEMEK Kİ ... ile/değil/yerine BELKİ DE ...
- DEMEK ile SÖYLEMEK
( Sözün aktarımı/seslendirilişi. İLE Düşüncenin/kavramın/olgunun/durumun bildirimi/paylaşımı. )
- DEMİ- ile/||/<> HEMİ- ile/||/<> SEMİ- ile/||/<> FİSS- ile/||/<> SCHİZ-/SCHİZO-
( Yarım, yarı. İLE/||/<> Yarı. İLE/||/<> Yarı, yarım, yarısı. İLE/||/<> Yarılma, ayrılma, ikiye ayrılma, çatlama, bölünme. İLE/||/<> Yarı, kısmî. )
- DEMOKRASİ değil/yerine/= ELERKİ
- DEN- ile/||/<> DENT-/DENTA-/DENTİ-/DENTİA-/DENTO-
( Diş. İLE/||/<> Diş, dişlerle ilgili. )
- DENDİĞİNDE ile DENİLDİĞİNDE
- DENEME SÜRESİ ile/ve/değil DENEME SÜRECİ
- DENEME-YANILMA değil/yerine YAŞANMIŞLIKLARDAN DERS ALMAK
- DENENEBİLİR/LİK ile/ve/||/<>/> DENETLENEBİLİR/LİK
- DENEY BİLİMLERİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLİM
- DENEY VE GÖZLEM ve/||/<> ÖLÇÜ VE YÖNTEM
- DENEYİM ile/ve BİRİKİM
( Doğrudan deneyim, tek geçerli doğrulamadır. )
( Geçmiş deneyimlere göre davranmayalım, yeniden deneyelim. )
( Tüm deneyim, imgelemeden doğmuştur. )
( Direct experience is the only valid confirmation.
All experience is born of imagination. )
- DENEYİM ile/ve/değil/||/<>/< DENEYEYİM
- DENEYİM ile/ve/değil/||/<>/< YÖNTEM
( Bireysel. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Bilimsel. )
- DENEYİMLEMEK ile/ve/<>/>/< DEYİMLEMEK
- DENEYSEL ile MEKANİK ile MATEMATİK
- DENGE ile/ve/||/<> JİROSKOP/GYROSCOPE[İng.]
- DENGE ve/||/<> SÜKÛNET
- DENGELİ ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ
- DENGİN(İ BULMAK) ile/ve/||/<>/> DENGEN(İ BULMAK)
- DENİR ile DENİLİR
-  DENİZ OTOBÜSLERİNDE:
 AUTHORISED PERSONNEL ONLY yerine ANCAK YETKİLİ KİŞİ GİREBİLİR
- DENİZ ve/||/<> DALGA
( Enerji. VE Etki eden enerji. )
- DENİZKIZI ile DENİZ KIZI
( Balık. İLE Mitoloji. )
- DENK DÜŞMEK/DÜŞÜRMEK ile/ve DENK GELMESİ/GETİRMEK
- DEPAR[Fr.] değil/yerine ÇIKIŞ
- DEPARTMAN değil/yerine/= BÖLÜM | ANA BİLİM DALI
- DEPOLANANIN DİLİ ile/ve/değil/yerine KULLANILANIN DİLİ
- DER-/DERO- ile/||/<> CERVİC-/CERVİCO- ile/||/<> TRACHEL-/TRACHELO- ile/||/<> OM-/OMO- ile/||/<> PHARYNG- ile/||/<> CLEİD-/CLEİDO-
( Boyun. İLE/||/<> Boyun, boyunla ilgili, bir organın serviksi ile ilgili. İLE/||/<> Boyun ya da boyuna benzer yapı ile ilgili. İLE/||/<> Omuz. İLE/||/<> Boğaz. İLE/||/<> Köprücük kemiği, Klaviküla ile ilgili. )
- DERDİ ... ile ... DERDİ
- DERE TEPE (YÜRÜMEK)
- DERECE/RADDE[Ar.] / KERTE/KERTİ[İt.] ile/ve/||/<> KERT ile/ve/||/<> İŞARET
( Gemi pusulasında kadranın ayrılmış olduğu on bir derece ve on beş dakika ölçüsünde bir açıya eşit olan otuz iki bölümden her biri. | Derece, radde[Ar.]. | İşaret için yapılmış çentik ya da iz, kerti. İLE Bir uçurumun ya da bir derinliğin keskin kenarı. İLE ... )
- DERECELENDİRİLEBİLİR ile DERECELENDİRİLEBİLİRLİK
- DERGİ ile/değil BELLETEN
( ... İLE/DEĞİL Bilim kurumlarının çalışmaları ile ilgili yazı ve haberlerin yayımlandığı dergi, bilim dergisi. )
- DERİ[Yun.]/CİLT/CİLD[Ar.] ile CİLT
( Ten, deri. İLE Kitap kaplaması. )
- DERİN DERİN (DÜŞÜNMEK)
- DERİN DÜŞÜNMEK(TEFEKKÜR) ile/ve UYUMAK
( Uykunun karanlığı bile tazeleyici ve gençleştiricidir. )
( Uyanıkken bilinçlisiniz; uyurken sadece canlısınız. )
( FİKR-İ AMÎK[Ar. < UMK]: DERİN DÜŞÜNCE )
- DERİN OLAN değil KISA OLAN
( Kuyu. DEĞİL İp. )
- DERİNLEŞMEK ile KÖK SALMAK
- DERİNLİK ile/ve/<> İÇ İÇELİK
- DERLEME ile KOLAJ
- DERLEYİP TOPARLAMA ile/ve/<> ANIMSATMA
- DERLEYİP TOPARLAMAK
- DERLİ TOPLU (OLMAK, HALE GETİRMEK/SOKMAK)
- DERLİ-TOPLU
- DERM-/DERMA-/DERMAT-/DERMATO-/-DERM/-DERMA/-DERMATOUS/-DERMİA/-DERMİS/DERMO- ile/||/<> CUTİ- ile/||/<> -PHYMA
( Deri, deri ile ilgili, deriye uygulanan, derinin durumu ve tipi, deri tabakası, doku tabakası. İLE/||/<> Deri. İLE/||/<> Derinin bir bölümünün şişmesi, tümör. )
- DERME-ÇATMA (BİR YERDE YAŞAMAK)
- DERS YAPMAK ile/değil/yerine DERS(İ) İŞLEMEK
- DERS[Ar.] değil/yerine/= ÖĞRENCE/ÖĞREŞ
- DERSİM ile Dersim
( Yapmam gereken ders. İLE Tunceli'nin önceki ya da eş adı. )
- DERT ile/değil/yerine UĞRAŞ
- DERTLİ AĞIZ ile/ve/||/<> EHLİYETLİ KİŞİ
- DERTLİ ile/ve/<> EDİP ile/ve/<> ÂŞIK ile/ve/<> ÂRİF
( [Derdini] Yalın anlatan. İLE/VE/<> Hoş anlatan. İLE/VE/<> Haliyle anlatan. İLE/VE/<> Gülümseyişiyle örterek anlatan. )
- DERTSİZ KİŞİ ile/ve/<> AŞSIZ KİŞİ
( İnsan değil. [Bunu anlayın!] İLE/VE/<> Hayvan cinsi. [Bunu dinleyin!] )
- DERYA DENİZ (BİLGİ SAHİBİ OLMAK)
- DEŞELEMEK değil EŞELEMEK ya da DEŞMEK
- DESEM ile DE(EEE)RMİŞİM
- DESTEKLEMEK ile/ve/||/<> PEKİŞTİRMEK
- DETAY[İng./Fr. < DETAIL]/TEFERRUAT[Ar.] değil/yerine/= AYRINTI/LAR
- DEVÂ ile DERMAN
- DEVAMLI[Ar.] değil/yerine/= SÜREKLİ
- DEVİM ile/ve/<> DEVİNİM
( Hareket. İLE/VE/<> Çeşitleri. )
- DEVİNİM ile DEVİR
( Organik. İLE Mekanik. )
- DEVİNİM ile/ve/||/<>/> DEVİR
- DEVİNİM = HAREKET = MOVE, MOTION, MOVEMENT[İng.] = MOUVEMENT[Fr.] = BEWEGUNG[Alm.] = MOTUS[Lat.] = KINESIS[Yun.] = MOVIMIENTO[İsp.]
- DEVİR[Ar.] değil/yerine/= ÇAĞ/DÖNEM
- DEVİR/DEVRE[Ar.]/PERİYOT[İng. < PERIOD] değil/yerine/= DÖNEM/ÇEVRİM
( ... DEĞİL/YERİNE/= Sürekli ve düzenli değişme, devir. | Bir elektrik akımının, iletken üzerinde aldığı yol, devre. )
- DEVİR ile DEVİR
( Çağ. İLE Dönme, dönüş. | Dolaşma. | Aktarılma. | Bir malın iyeliğini ya da bir mal üzerindeki hakkı, bir başkasına geçirme. | Bir görevin, bir kişiden, bir başkasına geçmesi. | Sürekli ve düzenli değişme, çevrim. | Bir devinim, birbirinin aynı olan ve eşit zamanlarda yapılan başka devinimlerden oluştuğunda, devinimlerin her biri ya da bunların yapılması için geçen her zaman aralığı, periyot. )
- DEVLET (ANLAYIŞI) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEĞER (ANLAYIŞI)
- DEVLET ESKİ BAKANI değil ESKİ DEVLET BAKANI
(
)
- DEVLET-İ OSMÂNİYE ile/ve/||/<> KAVÂİD-İ OSMÂNİYE
( Osmanlı Devleti. İLE/VE/||/<> Osmanlı Türkçesi dilbilgisi. )
- DEVLETİN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI ile/ve/||/<> TOPLUMUN SÜREKLİLİĞİ/KALICILIĞI
( Siyaset ile. İLE/VE/||/<> Bilgi ve dil ile. )
( [simgesi/değeri/ölçütü] Bayrak. İLE/VE/||/<> Sancak. )
- DEVRİ DAİM ile/ve/değil/||/<>/< DEVR-İ DAİM
- DEVRİK TÜMCE(/CÜMLE) ile/değil PARANTEZ BİLGİ
- DEVRİK TÜMCE/CÜMLE ile/ve/yerine (DÜZGÜN/DOĞRU) TÜMCE/CÜMLE
- DEVRİLE DEVRİLE ile/değil/yerine/||/<>/></> EVRİLE EVRİLE
- DEVRİM "YAPMAK" ile/ve/<>/değil/yerine DEVRİM "YARATMAK"
- DEVRİM "YARATMAK" ile "ÇIĞIR AÇMAK"
- DEYİ ile DEYİM ile DEYİŞ
( Dil, söz, im, mimik gibi anlatım araçlarının tümü. | Hristiyan felsefesinde, Tanrı kelâmını, kişilere ulaştıran oğul [Hz. İsa], logos. İLE Genellikle, gerçek anlamından az çok ayrı bir anlam taşıyan, kalıplaşmış anlatım. İLE Söyleme/anlatım biçimi. | Halk koşuğu/türküsü. | Bir kişinin, bir konuyla ilgili anlattıkları. )
- DEYİL" değil DEĞİL
- DEYİM/DİYİM ile/değil DİYEYİM
- DEYİM ile ATASÖZÜ
( * Kavram ve durum bildirirler. İLE Bir yargı ifade ederler.
* Mecazlı anlamı vardır. İLE Bu, koşul değildir.
* Deyimlerde kesin hüküm, öğüt, yol göstericilik yoktur.[Bu yüzden genel kural oluşturmazlar.] İLE Kesin bir yargı bildirirler.
* Genellikle, öyküsü, efsanesi ve kaynağı vardır. İLE Anonimdir, söyleyenleri belirli değildir.
* Anlatım kalıbı olarak görebiliriz. İLE Tek başlarına bir tümcedir. )
( * İkisinde de sözcüklerde, mecaz, istiare ve kinâye vardır.
* Sözcük dizilişleri değiştirilemez.
* Sözcüklerin eş anlamlısını, sözcüğün yerine getirmek, olumlu bir sonuç vermez, sözü bozar.
* Biçim yönünden, birbirine benzerler. )
- DEYİM ile DEĞİM
( Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz öbeği, tabir. İLE Liyâkat. )
- DEYİM ile/değil DİYEYİM[YAZIDA]/DİYİM[KONUŞMADA]
- DEYİM ile/ve/||/<> TERİM
- DEYİRMEN değil DEĞİRMEN
- DEYİŞ ile/ve DEYİM
- DEYİŞ ile/ve/değil/<> DOĞUŞ
( Yaşanmamış olan. İLE/VE/DEĞİL/<> Yaşanmış olan. )
( KELÂM ile/ve/değil/<> VAHİY-KELÂM )
- DEZAVANTAJ SAĞLAMAK değil DEZAVANTAJ YARATMAK
- DİNAYET değil DİYANET
- DİASTEM- ile/||/<> VACU-
( Boşluk, aralık. İLE/||/<> Boş, boşluk. )
- DİBİNDE ile YANINDA
- DİDİK DİDİK (ARAMAK, ARAŞTIRMAK, KURCALAMAK, İNCELEMEK)
- DİDİKLEMEK ile/ve/||/<> KURCALAMAK
- DİDİM ile/değil DEDİM
( "Aydın dedim" DEĞİL Aydın, Didim )
- DİDİŞME ile DİDİŞİM
( El ya da sözle birbirini hırpalamak. | Geçimini sağlamak amacıyla güç koşullarda çalışmak, uğraşmak. İLE Konuşma ve tartışmayı, bir araç değil bir amaç sayan felsefe yöntemi. )
- DİFÜZYON ile YAYINIM
- DİĞER değil/yerine/= ÖTEKİ/ÖTE/ÖBÜR/BAŞKA
- DİĞERKİSİ değil DİĞERİ/ÖTEKİ
- DİGİT- ile/||/<> DACTYL-/-DACTYLİA/DACTYLO-
( Parmak. İLE/||/<> Parmak, genellikle el parmakları. )
- DİKİŞ-NAKIŞ
- DİKİT ile/ve/<> SARKIT
( Mağaraların tabanında, yukarıdan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla oluşan kolonlardan her biri. İLE/VE/<> Mağaraların tavanında oluşan, genel olarak koni biçiminde olan, kalker birikintisi, damlataş. )
- DİKKAT ALIŞKANLIK YAPAR" değil DİKKAT! ALIŞKANLIK YAPAR!
- DİKKAT ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/<> DİKKAT ETMEK
-  DİKKAT:
 KENDİMİZE ile/ve/||/<> SÖZÜMÜZE
( Yalnızken. İLE/VE/||/<> Yalnız değilken. )
- DİKKAT ile/ve/||/<>/>/< ÖNEMSEME
- DİKKATE ALMAK ile/ve/||/<>/> AYRACA ALMAK
- DİKKATE ALMAK ile/ve/<> GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK
- DİKKATE DEĞMEZ/LİK değil SADE/LİK
- DİKKATİNİ ÇEKMEK ile MERAK ETMEK
- DİL - NESNE İLİŞKİSİ!
- DİL (BİLGİSİ) YAZIP KONUŞMAK ile/ve/değil KONUŞUP, DİL (BİLGİSİ) YAZMAK
( TASHÎF[Ar. < SAHF | çoğ. TASHÎFÂT]: Yazı yazarken sözcüğü yanlış yazma, yanılıp yanlış sözcük yazma. )
- DİL AİLELERİ ile/ve ANTROPOLOJİ
- DİL BİLİM(db.) ile/ve/<> DİL BİLGİSİ(dbl.)
( Dil konularında inceleme yoluyla toplum kültürünü araştırma bilimi. İLE ... )
( DİLBİLİM: * Dilin ne olduğu. * Dilin işleyişi. * Dilin edinimi. * Eğitim-Öğretim. İLE/VE/<> DİLBİLGİSİ: * Kuralcılık. * Doğru/yanlış kullanım. * Eğitim-Öğretim. )
- DİL ÇIKARMAK ile/ve/||/<>/> DİL ATMAK
-  DİL FELSEFESİ'NDE:
 NAHİV ile/ve/||/<> MANTIK ile/ve/||/<> BELÂGAT ile/ve/||/<> USUL-Ü FIKIH
- DİL ÖBEKLERİ'Nİ(GRUPLARI'NI)
( KÖKEN BAKIMINDAN:
* HİNT-AVRUPA DİLLERİ
A. AVRUPA KOLU
1. Cermen Dilleri: Almanca, Felemenkçe, İngilizce, İskandinav dilleri.
2. Roman Dilleri: Bu grubun ana dili Lâtince'dir. Bugün yaşayan kolları Fransızca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca ve Rumence'dir.
3. İslâv Dilleri: Rusça, Bulgarca, Sırpça ve Lehçe.
4. Yunanca, Arnavutça, Keltçe.
B. ASYA KOLU
Hint - İran Dilleri(Arî Dilleri)
a. Hintçe(Eski-Orta, Yeni Hintçe). Bu alt kol, Sanskrit ve bugünün başlıca Hint dilleri olarak da gösterilebilir.
b. Farsça: Ölü dil olan Avesta, Eski, Orta ve Yeni Farsça.
c. Ermenice: Eski, Orta ve Yeni Ermenice.
d. Eski Anadolu: Hititçe (ölü dildir)
e. Toharca: Asya kolunun en doğuda kalan dalıdır ve ölü dildir.
* HAMİ - SAMİ DİLLERİ
Bu dil ailesinde Akkadça, Aramca, İbranice, Arapça ile Libya-Berber dilleri yer almaktadır. Akkadça ölü bir dildir.
* BANTU DİLLERİ
Orta ve Güney Afrika'da konuşulan Bantu dillerini içine alan geniş bir dil ailesidir.
* ÇİN - TİBET DİLLERİ
Çin ve Tibet dilleri bu aile içinde yer alır.
* KAFKAS DİLLERİ
Bu gruba giren başlıca diller Kartvel koluna giren Gürcüce ile Abhaz - Çerkeş, Lezgi - Çeçen kollarıdır. Bu diller fonem sistemleri ve iç yapıları bakımından öteki dil ailelerine göre büyük ayrılıklar taşır.
* ALTAY DİLLERİ
Bu aile, Ural - Altay dil grubunun Altay kolunu oluşturmaktadır. Türkçe, Moğolca, Mançuca ve Tunguzca Altay Dil Ailesi içindedir.
* URAL DİLLERİ
Ural - Altay dil grubunun Ural kolunu oluşturmaktadır.
a. Fin - Ugur Kolu
b. Samoyet Kolu
2. YAPI BAKIMINDAN:
A. TEK HECELİ DİLLER
(Yalınlayan Diller, Ayrımlı Diller)
(Isolating Languages, Monosyllabic Languages)
B. EKLEMELİ DİLLER
(Bağlantılı Diller, İltisaklı Diller)
(Agglutinative Languages)
C. ÇEKİMLİ DİLLER
(Bükümlü Diller, Tasrifli Diller)
(Inflected Languages)
 )
-  DİL ÖBEKLERİNDE: 
KENGER ile/ve/<> KHEIN ile/ve/<> KHOISAN
( 15.000 yıl önce. )
- DİL ÖĞRENME ile/ve/||/<>/> YABANCI DİL KONUŞMA
( )
- DİL OLUŞTURMAK ile/değil DİLİN, DİLBİLGİSİNİ(GRAMERİNİ) OLUŞTURMAK
- DİL OYNAMAZ ile/ve DUDAK OYNAMAZ
- DİL SÜRÇMESİ" ile "AYAK TAKILMASI"
( Bir sözcüğü, istemeden, yanlış söyleme durumu. İLE Yürürken, yanlış adım atıp dengeyi yitirmek. | Dalgınlıkla yanlış bir iş yapmak, yanılmak. )
- DİL SÜRÇMESİ/LÂĞZ[Ar.] ile GAF
- DİL, DOĞRU KULLANILMAZSA... -ve
( Öğrenciler, bir gün, hocasına sorar...
- Eğer elinizde, ülkenin işlerini düzeltecek bir güç ve olanak bulunsaydı, işe nereden başlardınız?
Hoca, düşünmeden, şu yanıtı verir:
- Dilin, doğru kullanılmasına çalışırdım.
Öğrenciler, hocalarının yüzüne şaşkın şaşkın bakar:
- Fakat bu küçük bir şey. Niçin çok önemli olduğunu söylüyorsunuz?
Bilge hoca, başını sallar ve şöyle devam eder:
- Eğer dil doğru kullanılmazsa, ağızdan çıkan sözcükler, ifade edilmek istenilenleri vermez. Söylenilen sözler ve kullanılan sözcükler, ifade edilmek istenilen amacı anlatamayınca da, yapılması gereken işler yapılamaz. Yapılması gereken işler yapılamayınca da ahlâk ve sanat, soysuzlaşır. Ahlâk ve sanat soysuzlaşınca da adâletsizlik başlar. Bu durumda, halk ne yapacağını bilemez ve çaresizlik içinde bocalar, durur... )
-  DİL:
 "ORTAYA ÇIKAN" ile/ve/değil/||/<>/< OLUŞTURULAN
-  DİL:
 GÖNÜL "KARIŞTIRAN" ile/ve/||/<> ZİHİN KARIŞTIRAN
-  DİL'DE:
 BİÇİMCE ile/ve SOYCA
- DİL'İ KULLANMAK ve VAROLMAK
-  DİL'İN:
 ÇEŞİTLERİ ile/ve/||/<> LEHÇELERİ ile/ve/||/<> ŞİVELERİ ile/ve/||/<> AĞIZLARI
( ŞİVE[Fars.]: Söyleyiş özelliği. | Naz, eda, cilve. | Ağız. )
( ... İLE/VE/||/<> Bir dilin, bilinmeyen, çok eski dönemlerinde, kendinden ayrılmış kolları. İLE/VE/||/<> Bir dilin, izlenebilen tarihi dönemlerinde ayrılmış kolu. İLE/VE/||/<> Herhangi bir şivenin, daha çok, söyleyiş[telaffuz] özelliklerine bağlı olarak oluşan yerel kolları. )
-  DİL'İN:
 DOĞUŞU ile/ve/<>/> KURULUŞU ile/ve/<>/> KULLANILIŞI
-  DİL'İN:
 KÖKENİ ile/ve/yerine KULLANILIŞI
- DİL[Fars.] ile DÎL[Fars.] ile | [Tr.] DİL[Fars.] ile DİL[Fars.]
( Gönül, yürek/kalb. İLE Nokta. | Gönül, kalb. | Mandıra, ağıl. İLE | Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan, etli, uzun, hareketli örgen. Tat alma örgeni. İLE Kişilerin, düşündüğünü ve duyduğunu bildirmek için sözcüklerle ya da işaretlerle yaptıkları anlaşma. Lisan. )
- DİL[Fars.] ve/= GÖNÜL
( "Dil, gönlü yüzdüren gemidir." )
- DİL/İ ile/ve/değil/||/<>/> ANLATIM/I
- DİL/TIL ile/ve/||/<> SÖZCÜK/KELİME
( Sözcükler, anlamları taşıyan at gibidir. )
( Küçücük bir sözü/kelâmı bile küçümsemeyeceksin! )
( Sözün/Kelâmın değerini bilmek, duymakla olur. )
( Sözcükler, işaret eder ama açıklayamaz. )
( Words indicate, but do not explain. )
- DİL/TÜRKÇE ile GÜNLÜK DİL
- DİLLER'DE
- DİL ile "Dİ:L"[< DEĞİL]
- DİL ile/ve İLETİŞİM
- DİL ile/ve/||/<> VARLIK
( Dilin düzeni varlığın düzenidir, varlığın düzeni dilin düzenidir. )
( Ülkesinin yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. )
- DİL ve SANAT
- DİL ile/ve/||/<>/= AKIL
- DİL ile/ve/<> AKIL
( Lâl. İLE/VE/<> Mat. )
- DİL ile/ve/<>/değil ARAÇ
- DİL ile/ve AYNA
- DİL ve/||/<> BELLEK ve/||/<> YAŞAM
- DİL ile/ve BİÇİM
- DİL ile/ve BİLDİRİŞİM
- DİL ve/<> BİLİNÇ
- DİL ile/ve/<> BİLİNÇLENME
- DİL ve/<> BİRLİK
- DİL ile/ve/<> DİL ile/ve/<> DİL[Fars.]
( Ağızdaki, tad alma örgeni/aracı. İLE/VE/<> Konuşma(sesli aktarım/paylaşım) aracı. İLE/VE/<> Gönül/kalp. )
- DİL ile/ve DİN
( Dilini kaybeden, dinini de kaybeder. )
( Who loose the language, loose the religion, either. )
- DİL ve DİN ve MUSİKÎ
- DİL ve/||/<> DİŞ
( DİL VE DİŞ
“Dişler, tüm organların aynasıdır” sözünü anımsayarak, “Dil neyin aynasıdır?” sorusuna bir yanıt arasak, hepimizin buluşma noktası “ÖZ” olacaktır.
“Dil, özümüzün aynasıdır”
“ÖZ <–> GÖZ <–> SÖZ” bağlantısı, nereden hareket edecek olursak olalım, üzerinde en çok durulması gereken ilişkidir. “Öz”ün üzerine fazla eğilmeye gerek kalmaksızın bizleri nereye ulaştırdığını biliyoruz. “Göz” üzerine de aynı ortak duygu ve düşüncelere sahip olarak, özümüzün kapısı olduğu noktasına ulaşıyoruz. “Söz” ise geçmiş, şimdi ve geleceğin; usumuzun, bilimin, felsefenin ve sanatın; iş ve özel yaşamın ve günlük yaşamdaki tüm sürecin en büyük aracıdır. Simge diliyle “Söz”, yazı diliyle “Söz”, sözün diliyle “Söz”, günlük yaşamımızın, düşünce ve duygularımızın ve tüm ilişkilerimizin aracı “Söz”.
Keleci[sözü] bilen kişinün yüzünü ağ[ak] ede bir söz,
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz.
Söz ola kese savaşı, söz ola kese başı,
Söz ola ağılı[zehirli] aşı bal ile yağ ede bir söz.
Psikoloji, 3D/6D temelli, "Düşünce, Duygu ve Davranışlar"ımızı anlamaya, incelemeye ve altında yatan nedenleri bulmaya çalışan bir bilim dalıdır. Hiçbiri birbirinden bağımsız olmadığı gibi ayrı ayrı düşünmek de pek olanaklı değildir. Bu doğrultuda, son zamanlarda çok yoğun ilgi gören Sinir Dili Programlaması(SDP ya da NLP), çalışmalarının da en büyük aracı olan söz -ve her bir sözcük- ile, tüm hücrelerimizin ve beynimizin programlanabilmesi yoluyla yaşamımıza katacağı gelişmişliği, derinliği, kolaylığı ve rahatlığı sağlatan bir disiplin. SDP tüm eylemlerimiz ile ağzımızdan çıkan her sözün nasıl ve ne kadar bağlantısının olabileceğini anlatır. Ayağını sürüyerek yürüyen bir kişinin, sözlerinin de ağzından uzata uzata, yayılarak çıktığını görebilirsiniz (ya da tam tersi). Yüzü asık birinin, her ne kadar hoş sözler kullansa bile sesinden psikolojik durumunu anlayabilirsiniz. Aynı bağlantılar dilimiz ve dişimize verdiğimiz önem için de geçerlidir. Diş fırçalama alışkanlığımız ile kullanacağımız sözcüklerin de bağlantısı vardır ve de dile, sözlerimize gösterdiğimiz özen ile diş fırçalama alışkanlığımızın. Dişimizin ne kadar önemli olduğunu biliriz fakat maalesef yeteri kadar özeni göstermeyiz.
Dile ve sözlerimize verdiğimiz önem ve duyarlılığımız nedir? Dilimizin de durumu aynı mı acaba? Aynı mı olmalı? Olmamalı mı? Peki nasıl? Bu durumu ne, kim, nasıl değiştirebilir? Tüm bu sorular ve benzerleri gibi daha birçok soruya verebileceğimiz yanıt aynıdır! KENDİMİZ!
Yaşamımızda pek dikkat edilmeyen, çok fazla karıştırılan fakat hiçbir zaman karıştırılmaması gereken bazı noktalar vardır. Bunların en çok yaşandığı altı hassas nokta ve şu oniki kavramın da ayrıntılarına sahip olmalı ve önemine çok dikkat etmeliyiz.
- BİRİNCİL OLAN(/Olma[ma]sı Gereken) ile
İKİNCİL OLAN (/Olma[ma]sı Gereken);
- AMAÇ ile ARAÇ;
- SÜREÇ ile SONUÇ (Merkezlilik);
- KURAM(TEORİ) ile UYGULAMA(PRATİK);
- KORGU ile KAYGI
Konuşmalarımız, değerlerimiz ve tutumlarımız bazen Genel'den hareket ederek Özel'e, bazen de Özel'den hareket ederek Genel'e giderek devam eder. Fakat farkında olunması gereken bu ikisinin arasındaki geçiştir. Geçişteki dikkatsizlikler çok büyük sorunlara dönüşebilirler. Konu ve kavramları ele alışımızdaki sıralamada neyin öncelikli olduğu ve olmadığı bilinci, durumun ya da konunun bir Araç mı, Amaç mı? olduğu sorusunun her an farkındalığımızda olması en dikkat edilmesi gereken noktalardandır. Süreç ve Sonuç’un birbirinden ayrı olmadığı, dengeli bir durumda olması, herhangi birinin üzerinde yoğunlaşmama gerekliliği de üzerinde titizlikle durulması gereken noktalardır. Kuram ile uygulamanın arasındaki farkların ve derecelerinin atlanmaması gerekir. Korku ve Kaygı arasındaki farkların (Belirginlik, Şiddet ve Süre) da bilincinde olarak korku ve kaygı yönetiminin elde tutulması, geleceğin olumsuzu “YA … [olursa]” üzerine değil, olumlu gelecek “… [’nın olmasını] İSTİYORUM” üzerinde durulması gerekmektedir.
Doğru, yerinde ve zamanında kullanım için yeğlenebilecek her sözcüğün değeri çok yüksektir. Kişisel ve toplumsal birliğimiz olan sözlükleri daha çok kullanmak, kitap okumak, düşünmek, araştırmak; sözcüklerin, terimlerin günlük hayatımızda, dilimizde yer almasını sağlamak en önemli sorumluluklarımızdandır. Toplumların en büyük serveti dilleri olduğu gibi, kişinin de en büyük değeri ve serveti dilidir.
Dil ile, söz ile başlayan serüvenin çeşitli dönüşümler ile yaşamımızın en büyük parçası ve kaderimize bile dönüşebileceğini vurgulayan şu sözleri sürekli anımsamak gerekir!
düşüncelere dönüşür...
Düşüncelerinize dikkat edin,
duygularınıza dönüşür...
Duygularınıza dikkat edin,
davranışlarınıza dönüşür...
Davranışlarınıza dikkat edin,
alışkanlıklarınıza dönüşür...
Alışkanlıklarınıza dikkat edin,
değerlerinize dönüşür...
Değerlerinize dikkat edin,
karakterinize dönüşür...
Karakterinize dikkat edin,
Kaderinize dönüşür...
- DİL ile/ve DOĞA
( Yorumlanmış varolan. VE Verili varolan. )
( Akıl, dil ve doğadır. )
- DİL ile/ve DOĞANIN DİLİ
( Doğada varolan hiçbir şey yoktur ki, dışsal olarak içsel biçimini göstermesin. )
- DİL ve/<>/= DÜŞÜNCE
( Düşünceyi sınırlandırarak gelişir ve kişiyi geliştirir. VE/<>/= Dili geliştirerek gelişir ve kişiyi geliştirir. )
( Birlikte tutmak/birleştirmek gerekiyor. )
( Zihin - Dil, Beyin - El ilişkisi! )
( Dilin tıkandığı yerde düşünce, dili, düşüncenin tıkandığı yerde dil, düşünceyi geliştirir. )
( Dil, düşünceyi, geliştirir de, ketler de. )
- DİL ve/<> DÜŞÜNCE ve/<> KÜLTÜR
( Birbirinden ayrılamaz bir bütündür. )
- DİL ile/ve/<>/= DÜŞÜNME
- DİL ve/=/||/<>/>/< EDEB
- DİL ve/<> EGEMENLİK
- DİL ile/ve/<> FELSEFE
( Aklın dilbilgisi. İLE/VE/<> Dilin dilbilgisi. )
( STOACILIK/REVÂKİYE )
- DİL ile/ve GÖSTERGE
- DİL ile/ve GÜNLÜK/KONUŞULAN DİL
( Papua Yeni Gine'de, dünyanın başka herhangi bir yerinde olduğundan daha fazla dil vardır. )
( Dil, dile değmeden, dil öğrenilmez! )
- DİL ve/||/<>/= GÜVENİLİRLİK
- DİL ile/ve/değil/<> HÂL
( Sözcüklerle. İLE/VE/DEĞİL/<> Kendi. )
- DİL ile/ve İNSANBİLİM(ANTROPOLOJİ)
- DİL ile KASTANYOLA[İt. < CASTAGNOLA]
( ... İLE Bir çarkın dişlerine takılıp geriye doğru dönmesini önleyen dil. | Akan gemi zincirini sıkarak durdurmak için kullanılan, güverte locasının altına konmuş, hareketli demir kol. )
- DİL ile KAYIŞ DİLİ
( ... İLE Kaba ve çirkin sözler kullanılarak konuşulan dil. )
- DİL ve/<>/= KİŞİ/İNSAN
- DİL ile/ve KÜÇÜK DİL
( Çin'li doktorlar, binlerce yıl öncesinden beri, hastalıkları saptamak için dil inceleme yöntemini kullanıyor. Günümüzde de doktorlar, teşhis için hastanın önce dilini muayene etmek istiyor. Dil, çok hızlı bir biçimde yeni hücreler üretir. Eğer gövdenin herhangi bir bölgesinde bir sorun varsa, dili inceleyen doktor bunu anlayabilir.
Çin'li doktorlar, dilin renginde ve görünüşündeki bazı değişikliklerin, bazı hastalıkların habercisi oldukları kanısında.
Örneğin, dilin ucundaki değişiklik, bir kalp sorununun habercisidir.
Dilin sağ kenarı, safra kesesiyle ilgili değişiklikleri simgeler.
Sol kenarı ise karaciğerdeki sorunların habercisidir.
Arka kısmı, böbrekler ve bağırsaklarla ilgili sorunları haber verir.
Aynanın karşısına geçin ve dilinizi alıcı gözüyle inceleyin. Size yardımcı olmak için bazı ipuçları verelim:
Dilinizin rengi soluksa, bu, kansızlık[anemi] işaretidir.
Dilin rengi koyu pembe olmuşsa, kan dolaşımında sorun var demektir.
Dilin ucu kırmızıysa kalp yangısı(iltihabı) var demektir.
Dilin kenarları kırmızıysa, alkolik olduğunuz anlaşılır.
Dilin üzerinde beyaz lekeler varsa, soğuk algınlığına işarettir.
Dilin kuruması, menapoz başlangıcını belirtir.
 )
 )
- DİL = LANGUAGE[İng.] = LANGUE[Fr.] = SPRACHE[Alm.] = LINGUA[İt.] = LENGUA[İsp.]
- DİL ve/<> MANEVİYAT
- DİL ve/+ MANTIK ve/+ GEOMETRİ
- DİL ve/||/<> MANTIK ve/||/<> MATEMATİK
( ... VE/||/<> ... VE/||/<> Kavramı, kavramla göstermek. )
- DİL ile/ve META DİL
- DİL ve NİYET
- DİL ve ÖZNE
- DİL ve/||/<> SANAT ve/||/<> AHLÂK
( Kişilerin, düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek üzere, işaret ya da sözcüklerle yaşadıkları anlaşma. VE/||/<> Kişinin, hem kendine, hem de hemcinslerine yönelik 'iyilik' ülküsüne yaklaşma çabası ile hak-ödev bağlantısı çerçevesinde kurduğu ilişkiler manzumesini ve bunları belirleyen kurallar düzeni. VE/||/<> Yarar kaygısından git gide uzaklaşıp 'güzellik' değerlendirişine, elden geldiğince uygun ürün ortaya koymanın anlamını dışavurmanın yolu yordamıdır. )
( Dilde, mucize olmaz. )
- DİL ve/<> SEYİR
- DİL ve/<> SEYRÂN
- DİL ile/ve/<>/= SİMGE
- DİL ve/||/<> SÖYLEM
( Toplumsal. VE/||/<> Bireysel. )
- DİL ile/ve/<> SÖZ
- DİL ile/ve TARİH
( Herşeye yayılmış olan en genel temsil. İLE/VE ... )
( Dil, zihin tarafından, zihin için meydana getirilmiştir. )
( Dil, varlığın evidir. )
( Zihin, dili biçimlendirir ve dil de zihne biçim verir. )
( Konfüçyüs: "Eğer konuşulan dil doğru değilse o zaman söylenilen söz, söylenilmek istenen şey olmaz. O zaman, yapılması gereken yapılmaz ve eğer işler yapılmadan kalırsa, maneviyat ve sanat bozulur. O zaman, adâlet, sahtekârlıkla yürür. Eğer bu olursa, kişiler, kendilerini umutsuz bir karmaşanın içinde bulur. Bu nedenle, söylenilen şey her şeyden önemlidir ve bu konuda dikkatsizlik yapılmamalıdır." )
( Language is an instrument of the mind. It is made by the mind, for the mind. )
- DİL ve/< TÜM ÖRGENLER
( Tüm örgenler dilin peşinden gider. )
- DİL ile/ve TUTARLILIK
- DİL ve ÜRETİM
( Toplumları ayakta tutacak ve devam ettirebilecek en önemli iki değer. )
( 21 Aralık, Üretim Günü'dür! [Tabii sadece 21 Aralık değil her gün, her an!] )
( 10 Aralık, Tarımsal Üretim Günü'dür! )
- DİL ve/< US/AKIL ve/< DENEYİM/TECRÜBE
( Dil, akıl ve deneyimde temellenir. )
- DİL ile/ve/<>/değil/yerine ÜSLÛB
( Üslûb-u beyân/lisân, aynıyla insan. )
- DİL ile/ve/değil/||/<>/> ÜSLÛP
- DİL ile/ve YANSIMA
- DİLBAZ[Fars.] ile/ve/||/<> DİLBER[Fars.] ile/ve/||/<> DİLRUBA[Fars.]
( Güzel söz söyleyen, konuşkan. | Konuşmasıyla kandıran. İLE/VE/||/<> Alımlı, güzel kadın. İLE/VE/||/<> Gönül çalan, gönül hırsızı. )
- DİLBİLGİSEL ile DİLBİLGİSEL BİÇİMBİRİM ile DİLBİLGİSEL CİNS ile DİLBİLGİSEL DURUM ile DİLBİLGİSEL GÖRÜNÜŞ ile DİLBİLGİSEL KOŞULLAMA
- DİLBİLGİSİ/VERİ/BİLGİ/INPUT ile/ve/||/<>/> MANTIK/ANLAYIŞ/İŞLEM ile/ve/||/<>/> SÖZ SÖYLEME SANATI/BİLGELİK/ÇIKIŞ
( Klasik. İLE/VE/||/<>/> İçrek[ezoterik]. İLE/VE/||/<>/> Modern. )
- DİLBİLGİSİ ve DÜZEN
- DİLBİLİM/LİNGUİSTİK ile/ve/||/<> ÖRÜBİLİM/FİLOLOJİ
( ... İLE/VE/||/<> Yazına[edebiyata] dayalı dilbilgisi. )
- DİLBİLİM ile/ve/||/<>/</> MANTIK
-  DİLBİLİM ve/||/<>/> DİL ve/||/<>/> TÜMELLER ve/||/<>/> TANIM ve/||/<>/> 
ÖNERME ve/||/<>/> YARGI ve/||/<>/> ÇIKARIM ve/||/<>/> TASIM/KIYAS
-  DİLDE: 
KAYMA ile/ve/||/<> "ESNEME"
- DİLDE" ile/ve/değil/||/<>/< BİÇİMDE
- DİLDEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TELDEN
- DİLEMMA/KIYAS-I MUKASSEM değil/yerine/= İKİLEM
- DİLENCİ ile CERRAR
( .. İLE Çekici, sürükleyici. | Zorla para alan. | Savaş araçlarıyla donatılmış, kalabalık ordu. | Dilenci. )
- DİLİ FARKLI OLSA DA KAVRAMLARI AYNI OLANLARI
- DİLİ KULLANMA(MIZ) ile/ve/<>/değil DİLİ KULLANAMAMA(MIZ) / DİLİN BİZİ KULLANMASI
( Belirli olanlarda. İLE/VE/<>/DEĞİL Belirsizlikle oluşan / belirsizlikte bırakılan durumlarda. )
- DİLİ ÖĞRENMEK/ÖĞRETMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< DİLİ KULLANMAYI ÖĞRENMEK/ÖĞRETMEK
- DİLİ-DAMAĞI (KURUMAK)
-  DİLİ, DOĞRU KULLANMAK:
 HER VATANDAŞIN/KİŞİNİN GÖREVİ ve/||/<>/> KENDİNE VE TOPLUMA YAPTIĞI YATIRIM
- DİLİ(ZİHNİ) (DOĞRU/YETKİN) KULLANMAK ile/ve/<> TÜRKÇE'Yİ (DOĞRU/YETKİN) KULLANMAK
- DİLİ/Nİ ARINDIRMAK ve/<> DÜŞÜNCENİ/ZİHNİNİ ARINDIRMAK
- DİLİM DİLİM (KESMEK)
- DİLİM ile DİLİM ile DİLİM
( Ağzımdaki dil. İLE Kullandığım/konuştuğum dil. İLE Bir bütünden kesilmiş ya da ayrılmış ince, yassı parça. | Radyatör parçalarından her biri. | Belirli ölçülere göre oluşmuş bölüm. | Değişik anlatı türü, masal, efsane, bilmece vb. bir metnin, bir yapıtın, aslından az çok ayrılan değişik biçimli olanı, epizot. )
- DİLİM ile KATMAN
- DİLİMİN DÖNDÜĞÜNCE ... değil DİLİMİN DÖNDÜĞÜ KADARIYLA ...
- DİLİN İŞLEVLERİ ve/||/<> KİMLİK
- DİLİN KULLANIMI ile/ve DİLİN AKLI
- DİLİN, FARKINDALIKLI KULLANIMI ile/ve FELSEFÎ BİLİNÇ
-  DİLİN:
 BELİRLENMESİ ile/ve/||/<>/> YALINLAŞTIRILMASI
-  DİLİN:
 KÖKENİ ile/ve/||/<> YAPISI
( KÖKEN BAKIMINDAN:
* HİNT-AVRUPA DİLLERİ
A. AVRUPA KOLU
1. Cermen Dilleri: Almanca, Felemenkçe, İngilizce, İskandinav dilleri.
2. Roman Dilleri: Bu grubun ana dili Lâtince'dir. Bugün yaşayan kolları Fransızca, İspanyolca, Portekizce, İtalyanca ve Rumence'dir.
3. İslâv Dilleri: Rusça, Bulgarca, Sırpça ve Lehçe.
4. Yunanca, Arnavutça, Keltçe.
B. ASYA KOLU
Hint - İran Dilleri(Arî Dilleri)
a. Hintçe(Eski-Orta, Yeni Hintçe). Bu alt kol, Sanskrit ve bugünün başlıca Hint dilleri olarak da gösterilebilir.
b. Farsça: Ölü dil olan Avesta, Eski, Orta ve Yeni Farsça.
c. Ermenice: Eski, Orta ve Yeni Ermenice.
d. Eski Anadolu: Hititçe (ölü dildir)
e. Toharca: Asya kolunun en doğuda kalan dalıdır ve ölü dildir.
* HAMİ - SAMİ DİLLERİ
Bu dil ailesinde Akkadça, Aramca, İbranice, Arapça ile Libya-Berber dilleri yer almaktadır. Akkadça ölü bir dildir.
* BANTU DİLLERİ
Orta ve Güney Afrika'da konuşulan Bantu dillerini içine alan geniş bir dil ailesidir.
* ÇİN - TİBET DİLLERİ
Çin ve Tibet dilleri bu aile içinde yer alır.
* KAFKAS DİLLERİ
Bu gruba giren başlıca diller Kartvel koluna giren Gürcüce ile Abhaz - Çerkeş, Lezgi - Çeçen kollarıdır. Bu diller fonem sistemleri ve iç yapıları bakımından öteki dil ailelerine göre büyük ayrılıklar taşır.
* ALTAY DİLLERİ
Bu aile, Ural - Altay dil grubunun Altay kolunu oluşturmaktadır. Türkçe, Moğolca, Mançuca ve Tunguzca Altay Dil Ailesi içindedir.
* URAL DİLLERİ
Ural - Altay dil grubunun Ural kolunu oluşturmaktadır.
a. Fin - Ugur Kolu
b. Samoyet Kolu
2. YAPI BAKIMINDAN:
A. TEK HECELİ DİLLER
(Yalınlayan Diller, Ayrımlı Diller)
(Isolating Languages, Monosyllabic Languages)
B. EKLEMELİ DİLLER
(Bağlantılı Diller, İltisaklı Diller)
(Agglutinative Languages)
C. ÇEKİMLİ DİLLER
(Bükümlü Diller, Tasrifli Diller)
(Inflected Languages)
- TÜRKÇE YAZI DİLLERİ
A. Batı Türkçesi(Güney-Batı Türkçesi)
* Türkiye Türkçesi
* Gagauz Türkçesi
* Azerbaycan Türkçesi
* Türkmen Türkçesi
B. Kuzey - Doğu Türkçesi(Doğu Türkçesi)
* Özbek Türkçesi
* Uygur Türkçesi
* Kazak Türkçesi
* Karakalpak Türkçesi
* Kırgız Türkçesi
* Kazan(Tatar) Türkçesi
* Başkurt Türkçesi
* Kırım Türkçesi
* Nogay Türkçesi
* Karaçay Türkçesi
* Malkar Türkçesi
* Kumuk Türkçesi
* Altay Türkçesi
* Hakas(Abakan) Türkçesi
* Tuva Türkçesi )
(  )
 )
- DİLİNİ ANLAMAK ile/ve/<>/||/değil ZEVKİNİ ANLAMAK
- DİLİNİN ALTI ile SÖZÜNÜN ARKASI
- DİLLE ANLATMAK ile/yerine DİLDE YANSITMAK
- DİLLENME ile/değil DİLLENDİRME
- DİLLER ile/ve/değil/||/<>/> ÖBEKLERİ
(  )
 )
(  )
 )
- DILTHEY ve/<> GADAMER
- DİMDİK ile/ve/||/<> DÜMDÜZ
- DIMDIZLAK
- DİMİ ile/değil "Dİ Mİ?" [DEĞİL Mİ?]
( Sıkı dokunmuş, bir tür pamuklu kumaş. İLE/DEĞİL Soru kipi olduğunu gösteren ayrık mi'lere, hangi zaman, zemin ve koşul olursa olsun, yazımlarımızda, boşlukların önemine ve okuyuculara gösterilmesi gereken saygının olmazsa olmazlığı! )
- DİN DERSİ ile/ve/||/<> DÜN DERSİ
- DİN" ile/ve/=/||/<> "BURÇ"
- DİN ile DİN ile DIN[Fr. < Yun.]
( ... İLE Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası. | İlmek. İLE C.G.S. dizgesinde, bir gramlık bir kütlenin hızını, saniyede bir santimetre artıran güç birimi. [Bir Newton, 10[üssü]5 DIN'e eşittir.] )
- DİNAMİT ile/değil DİNAMİK
- DİNAMİTLER değil DİNAMİKLER
- DİNAYET değil DİYÂNET
itibarı ile 10.158 başlık/FaRk ile birlikte,
10.158 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(12/42)
 (1996'dan beri)
(1996'dan beri)