İlişkili FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 18.850 başlık/FaRk ile birlikte,
18.850 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(31/77)
- GÜLMEK ile/ve/değil/<> GÜLÜŞÜNE MEŞRÛ KAYNAK BULMAK/BULABİLMEK
( Umberto Eco'nun, Gülün Adı adlı kitabını okumanızı salık veririz. )
- GÜLSUYU:
KALP İÇİN ve/<> BEYİN İÇİN
( İkisine de iyi gelmektedir. )
( Belleği güçlendirir.[Alzheimer hastalığına da iyi geldiği düşünülmektedir.] )
( Gülsuyu, Asur'lulardan beri üretilmektedir. )
- GÜLTEN DAYIOĞLU ve/||/<> REŞAT NURİ GÜNTEKİN
( )
- GÜLÜMSEME :) ve/||/<> DUCHENNE GÜLÜMSEMESİ :)
( ... VE/||/<> Gözlerin yanındaki, "kaz ayakları" denilen çizgileri yukarı doğru olanların, yaşamlarının, olmayanlara göre 8.5 yıl daha uzun yaşadıklarını tespit etmişler. :) )
- GÜLÜMSEME :) ve/=/||/<>/: İLÂÇ
( Kana, en hızlı karışan ilâç. )
- GÜLÜMSEMEYİ:
İKRAM/İNFÂK ETMEK ile/ve/||/<>/< ESİRGEMEMEK
- GÜLÜN (DAHA) GÜZELİ ve/||/<>/> DOSTUN (DAHA) GÜZELİ ve/||/<>/> İNSANIN (DAHA) GÜZELİ
( Çiçek veren. VE/||/<> Vefâsı uzun süren. VE/||/<> Selâm veren ve gülümseyen. :) )
- GÜLÜNÇ/KOMİK ile/ve/değil/||/<> GARİP
- GÜME GİTMEK ile/ve/||/<> KİM VURDUYA GİTMEK
- GÜN ile/ve/||/<> ARTIK GÜN
( ... İLE/VE/||/<> Artık yıllarda Şubat ayına eklenen yirmi dokuzuncu gün. )
- GÜNAH ile/ve/değil/||/<>/< HARAM
( Davranışta. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Nesneler için. )
- GÜNAH ile/ve/<> İSYAN ile/ve/<> NİSYAN
- GÜNAH ile/ve/<> SEYYİAT
- GÜNAYDIN ile/ve/||/<>/> TÜNAYDIN
( 12:00'ye kadar. İLE/VE/||/<>/> 12:00'den sonra. )
- GÜNAYDIN ve/<> ZİHNAYDIN
- GÜNDEM ile/ve/<> GÜNCEL
( ORDER/DIARY/AGENDA vs./and/<> ACTUAL )
- GÜNEŞ (DÜZENİ) ve/=/||/<> DÜŞÜNCE (DÜZENİ)
- GÜNEŞ:
GAZ ve/||/<> TOZ ve/||/<> BUZ
( Güneş sistemi, yaklaşık 4.6 x 109[milyar] yıl önce geniş bir gaz[çoğu hidrojen], toz ve buz bulutu olarak başladı. )
- GÜNEŞ IŞIĞI ve/||/<> BİLGİ AYDINLIĞI
- GÜNEŞ IŞIĞI ile/ve/||/<>/> GÜNERİ
( ... İLE/VE/||/<>/> Ağaç dalları arasından süzülen güneş ışıltıları. )
- GÜNEŞ/KARANLIK ile/ve/||/<>/< TAN/FECİR
( ... İLE/VE/||/<>/< Güneş doğmadan önceki alaca karanlık. )
- GÜNEŞ:
LEKELERİ ile/ve/||/<> ÇIKINTISI ile/ve/||/<> PATLAMASI ile/ve/||/<> YELLERİ
( 11 yıllık döngülerle daha yoğun görünür duruma gelir. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )
- GÜNEŞ MERKEZLİ SİSTEM (ARYABHATA) ile/||/<> YER MERKEZLİ SİSTEM (PTOLEMY)
( Aryabhata Dünyanın döndüğünü savundu (499) İLE Ptolemy Yer merkezli sistemi savundu. )
( Aryabhata tarafından 499 yılında keşfedildi/formüle edildi. (476-550) (Ülke: Hindistan) (Alan: Matematik, Astronomi) (Önemli katkıları: Sıfır kavramı, ondalık sistem, trigonometri, güneş merkezli sistem teorisi) )
- GÜNEŞ MERKEZLİ ile/||/<> YER MERKEZLİ
( Evren modeli paradigma değişimi )
( Nicolaus Copernicus tarafından 1543 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1473-1543) (Ülke: Polonya) (Alan: Astronomi) (Önemli katkıları: Güneş merkezli evren modeli) )
- GÜNEŞ PİLİ ile/||/<> YAKIT PİLİ
( Güneş pv foton→elektron, yakıt H₂+O₂→H₂O+elektrik. )
( Formül: pn junction İLE elektroliz )
- GÜNEŞ SİSTEMİ ile/ve/||/<>/> SAMANYOLU GÖKADASI ile/ve/||/<>/> MİLYARLARCA GÖKADA
( Güneş sistemi, Samanyolu içinde sadece bir noktadır. Bu nokta, Samanyolu'nun merkezi etrafında, saniyede 220 km.'lik bir hızla dönerek bir turu, yaklaşık 230 milyon yılda tamamlar. İLE/VE/||/<>/> 1920'ye kadar, uzayın, sadece Samanyolu galaksisinden ibaret olduğu sanılıyordu. İLE/VE/||/<>/> Uzay, 20 milyar ışık yılı[bkz. 12665] çapındadır. )
( ... İLE/VE/||/<>/> Samanyolu, içinde Güneş Sistemi'nin de bulunduğu Evren'deki milyarlarca galaksiden sadece biridir. 100.000 ışık yılı çapındaki Samanyolu Galaksisi'nde, yaklaşık olarak 100 milyar yıldız olduğu tahmin ediliyor. Samanyolu'nun merkezinde, Sagittarius A adında bir kara delik vardır ve dünyaya uzaklığı, 26.000 ışık yılıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )
( Çıplak gözle ancak dört galaksi görebiliriz. Oturduğumuz yerden yalnızca iki tane görebiliriz, bunlardan biri de içinde bulunduğumuz Samanyolu'dur. )
- GÜNEŞ TANRI ve/||/<> YAŞAM AĞACI ve/||/<> SEPET TUTAN KARTALLAR
( Göbeklitepe'de sütunlarında. VE/||/<> Sümer kil tabletlerinde. )
- GÜNEŞ || YER/TOPRAK ve/<>
GÜNBERİ
( ... VE/<> Yer'in, Güneş'e en yakın bulunduğu nokta. )
( Yer, Aralık ayının 31'ine doğru, günberide bulunur. )
- GÜNEŞ ile/ve/||/<> ATEŞ
( Isı, ışın/aydınlatma, besin. İLE/VE/||/<> Isı, aydınlatma, yakma ve yıkma. )
( SUN vs./and/||/<> FIRE )
- GÜNEŞ ile/ve/<> ATEŞ ile/ve/<> OCAK
( Gökte. İLE/VE/<> Yerde. İLE/VE/<> Evde. )
- GÜNEŞ ile/ve/||/<> AY
( SUN vs./and/||/<> MOON )
- GÜNEŞ ile/ve/<>/> AY
( Arı bilinç. İLE/VE/||/<>/> Süreçteki bilinç. )
( Özbilinç. İLE/VE/||/<>/> Nefs/ego. )
( Tümel, kavramsal. İLE/VE/||/<>/> Kavramsal. )
( Ziyâ saçar. İLE/VE/||/<>/> Nur saçar. )
( [görselde/çizimde] "Okları"[ışınım gösterimi] olan. İLE/VE/||/<>/> "Okları" olmayan. )
( Kaynak ışığı. İLE/VE/||/<>/> Yansıma ışığı. )
( SUN vs./and/||/<>/> MOON )
( AHÛ-Yİ FELEK/HÂVERİ/ZERÎN ile/ve/||/<>/> MÂH )
( YÛH/YÛHÂ ile/ve/||/<>/> KAMER )
- GÜNEŞ ile/ve/<> BEYAZ GÜNEŞ
( ... İLE/VE/<> Yakutistan bayrağının simgesi. )
- GÜNEŞ ve/||/<> BULGURCUK
( ... VE/||/<> Güneş yüzeyinde, uzak görülerle seçilebilen, küçük, dairesel görünüşlü parçacıklardan her biri. )
- GÜNEŞ ve/||/<>/> GEZEGEN
( Güneş, bir gezegenin yüzeyindeki sıcaklığın sürekliliğini sağlar. )
( SUN and/||/<>/> PLANET )
- GÜNEŞ ile/ve/değil/||/<>/< KIŞIN DOĞAN GÜNEŞ
- GÜNEŞ ve/||/<>/> NÜKLEER TEPKİMELERİ
( Güneşteki enerji, protonların[hidrojen atomunun çekirdekleri], helyum çekirdekleri oluşturmak üzere nükleer olarak kaynaşmasıyla üretilir. Buradaki en önemli süreç, "proton-proton zinciri" adı verilen süreçtir. Sırasıyla üç tepkime gerçekleşir. İlk tepkimede, iki proton birleşerek bir döteryum[/ağır hidrojen] çekirdeği ile bir pozitron ve bir nötrino oluşturur. İkinci tepkimede, döteryum çekirdeğinin üçüncü bir protonla birleşmesi sonucunda helyum-3[helyumun hafif izotopu] çekirdeği ve gamma ışını adı verilen anlık bir elektromanyetik ışınım oluşur. Son olarak iki helyum-3 çekirdeği birleşir ve iki protonun serbest kalmasıyla bir helyum-4[bol bulunan izotop] çekirdeği oluşur. Bu tepkimeler zincirinin toplam etkisi, dört protonun, enerji üretimiyle birlikte bir helyum çekirdeği oluşturmasıdır. Güneşte daha az önem taşıyan alternatif tepkime ise bir proton ile bir karbon çekirdeği arasında başlar ve karbon çekirdeğinin bir helyum çekirdeği içinde birleşen dört proton bırakarak eski durumuna dönmesiyle son bulur.
Protonlar, pozitif yüklü parçacıklardır. Yani aralarında bir elektrostatik itme kuvveti bulunur. İki proton, çok yüksek bir bağıl hızla çarpışmadıkça, bu itme gücü, protonların birbirine nükleer bir tepkime başlatacak kadar yaklaşmalarını önler. Bir gazın içindeki parçacıkların birbirine göre hızları sıcaklığa bağlıdır. Protonların birbiriyle tepkimeye girmesinden önce 10 milyon Kelvin derecesine yaklaşan sıcaklıklar gerekmektedir. Böyle sıcaklıklar ise yalnızca yıldızların iç bölümlerinde bulunur. )
- GÜNEŞ ile/ve/değil/||/<>/> YALANCI GÜNEŞ/PARHELION
( Atmosferin neden olduğu görüntülerden biridir. Bu olay, güneşin iki yanında parlak noktalar biçiminde ortaya çıkar ve genellikle güneşin yatay düzleminde yer alır. Yalancı güneş, genellikle ince, yüksek bulutlar [özellikle sirrus bulutları] içindeki buz kristalleri tarafından oluşur.
Yalancı güneş, atmosferdeki altıgen prizma biçimindeki buz kristallerinin ışığı kırması sonucu oluşur. Bu kristaller, güneş ışığını kırarak ve yansıtarak, güneşin iki yanında parlak noktalar oluşturur. Bu parlak noktalar, gökkuşağı renklerinde olabilir. Çünkü ışığın kırılması sırasında renk paleti açılır.
En sık sabah erken ya da akşam geç saatlerde görülür. Soğuk hava koşulları, yalancı güneş oluşumunu destekler. Bu nedenle, kış aylarında ya da kutup bölgelerinde daha sık görülür. )
- GÜNEŞ ile/ve/||/<>/> YILDIZ
( ... İLE/VE/||/<>/> Güneşin %8'i kadar olduğunda. )
( Güneşin, bir yıldız olarak doğmasına, içindeki nükleer tepkime neden olmuştur.[Güneşi oluşturan nesnelerin başında gelen protonların, helyum çekirdekleri oluşturmak üzere tepkimeye girmesi de güneşin sürekliliğini sağlamaktadır.] )
( SUN vs./and/||/<>/> STAR )
- GÜNEY KORE ve/<> SEUL
( ... VE/<> Güney Kore'nin başkenti. )
( ... VE/<> Han Irmağı, kenti, ikiye bölmektedir. )
( Türk Şehitliği, Birleşmiş Milletler bölgesinde, güneydeki liman kenti Pusan'dadır. )
( Budist tapınaklarında, her sabah saat 06:00'da, 10:00'da ve 18:00'de, 4 ayrı davul çalınır. Bunlardan ilk 3'ü, sırası ile hava, su ve karadaki canlılar içindir ve sonuncu vuruş ise tüm evren içindir. )
( Tekvando'nun anavatanıdır. )
- GÜNEY KUTBUNA GİDİŞTEKİ YÜRÜYÜŞ YOLLARI:
AXEL HEIBERG ile/||/<> HERCULES INLET ile/||/<> ROSS ile/||/<> UNION GLACIER ile/||/<> VİNCENT MASİFİ TIRMANIŞI ile/||/<> MESSNER
( 1.400 km. [Ross Buz Sahanlığı'ndan Güney Kutbu'na kadar] İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<> 1.130 km.[40-60 gün] İLE/||/<> 1.480 km.[50 - 65 gün] İLE/||/<> 1.000 km.[30 - 40 gün] İLE/||/<> 21 km.[10-14 gün][Vincent Dağı zirvesine kadar] İLE/||/<> 890 km.[35 - 50 gün] )
( [zorluk] Çok yüksek. İLE/||/<> Çok yüksek. İLE/||/<> Çok yüksek. İLE/||/<> Yüksek. İLE/||/<> Yüksek. İLE/||/<> ... )
( Transantarktik Dağları'nı aşarak, 3.000 metreden yükseklikteki dağlık bölgelerden geçer. Bu da oksijen seviyesinin düşük olduğu, oldukça zorlayıcı bir bölüm sunar. [Amundsen'in Güney Kutbu'na ulaşmak için kullandığı buzuldur. Bu bölümde, büyük çatlaklar, dik eğimler ve kar fırtınalarıyla uğraşmak gerekir.] İLE/||/<> Antarktika'nın kıyısındaki Hercules Inlet'ten başlar ve Güney Kutbu'na kadar uzanır. [Çoğunlukla buzlu arazide, sürekli sert yellerle mücadele edilerek yapılır. Kendi yiyeceğinizi ve araçlarınızı kızaklarla taşımak zorunda kalınır.] İLE/||/<> Ernest Shackleton ve Robert Falcon Scott'ın kullandığı tarihi yoldur. [Ross Buz Sahanlığı'ndan başlayıp Beardmore Buzulu boyunca uzanır. Zorlu buzulların, sert hava koşullarının ve yüksekliğin olduğu bir yoldur.] İLE/||/<> Union Glacier'deki bir ana kamptan başlar ve genellikle daha dengeli hava koşulları nedeniyle yeğlenir. [Daha düz arazilerde kızak çekerek yapılan bir yürüyüştür.] İLE/||/<> Antarktika'nın en yüksek doruğu olan Vincent Masifi'ne tırmanmak için kullanılan yoldur. [Dağcılık araçlarıyla yapılan, pek de kolay olmayan bir doruk tırmanışıdır.] İLE/||/<> Reinhold Messner'in izlediği yoldan esinlenilmiştir. [Antarktika'nın iç bölgelerinde daha kısa ama yine de zorlu bir yoldur. Hercules Inlet'ten başlayıp Thiel Dağları'nı geçerek Güney Kutbu'na ulaşılır. Arazisi daha dik olabilir.] )
- GÜNEY OKYANUSUNDA:
AMUNDSEN DENİZİ ve/||/<> BELLINGSHAUSEN DENİZİ ve/||/<> SCOTIA DENİZİ ve/||/<> WEDDELL DENİZİ ve/||/<> DAVIS DENİZİ ve/||/<> ROSS DENİZİ
- GÜNEY RODEZYA ile/ve/<> KUZEY RODEZYA
( Zimbabwe. İLE/VE/<> Malawi ve Zambiya. )
- GÜNLÜK KONUŞMALARIN SIRADANLIĞINDA/YALINLIĞIYLA:
AMAÇLI ile/ve/||/<> BİLEREK ile/ve/||/<> BİLMEDEN ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ
( Reklam. İLE/VE/||/<> Evlilik. İLE/VE/||/<> Dostluk. İLE/VE/||/<> Sanat. )
( Kitlelere "oynanıyorsa". İLE/VE/||/<> Saygıyla bütünleşilecekse. İLE/VE/||/<> Sevgiyle yaklaşılıyorsa. İLE/VE/||/<> Susulabiliyorsa. )
( )
- GURBET[Ar.] ile/ve/||/<> SILA[Ar.]
( Doğup yaşanılmış olan yerden uzak yer. İLE Bir süre ayrı kaldığı bir yere ya da yakınlarına kavuşma. | Gurbetteki biri için doğup büyüdüğü ve özlediği yer. )
- GÜREŞ ve/||/<> KAFAKOL
( ... VE/||/<> Güreşte bir oyun türü. )
- GÜREŞ ve/||/<> KÜNDE[Fars. < KUNDE]
( ... VE/||/<> Güreşçinin, rakibini altına alıp bir elini önden, ötekini arkadan geçirerek ellerini kilitlemesi. | Düzen, tuzak, oyun, hile. | Suçluların ayağına bağlanan demir halka, köstek. )
- GÜREŞ ve/||/<> KURT KAPANI
( ... VE/||/<> Güreşte rakibi alta düşürdükten sonra üstüne oturarak uylukları arasında ayak bağlama, bir yandan da iki kolu altından el geçirerek ağırlığı bel üzerine verme. )
- GÜREŞ'TE:
ŞAHİN ile/ve/<> FİL ile/ve/<> ASLAN
( [güreşçiye verilen unvan] 5 rakibini yenen. İLE/VE/<> 7 rakibini yenen. İLE/VE/<> Tüm rakiplerini yenen.
[Moğolistan'da, 1921'den beri, Temmuz ayında kutlanan ve "Naadam" olarak adlandırılan ulusal bayramın üç ana etkinliğinden biri de güreştir.] )
- GURU ile/ve/||/<>/< GORAS
( Spiritüel öğretmen, rehber. Yol gösterici. [Tasavvuf'ta: MÜRŞÎD] )
- GÜRÜLTÜ/DAĞDAĞA ve/<>/= DEDİKODU
- GÜRÜLTÜ ile/ve/||/<> BEYAZ GÜRÜLTÜ
- GÜRÜLTÜ ile/ve/||/<> GÜMBÜRTÜ
- GÜRÜLTÜSÜZLÜK ile/ve/||/<>/> SESSİZLİK/SAKİNLİK
( ŞÛR[Fars.]: Gürültü, şamata. )
( Gereksiz dış etmenlerin (sesin) bulunmamasıyla. İLE/VE/||/<>/> Kendiliğinden, doğal olarak. )
( SILENCE vs./and/||/<>/> QUITENESS )
- GURUR ile/ve/değil/||/<>/< BİLGİSİZLİK/CEHÂLET
- GURURUNU/N KIRMAK/KIRILMASI ile/ve/||/<>/> KÜÇÜK DÜŞ(ÜR/ÜL)MEK
- GÜRZ ile/||/<> GÜRZ-İ GİRÂN ile/||/<> BOZDOĞAN
( Uzun saplı, büyük demir topuz. İLE/||/<> İri, ağır topuz. İLE/||/<> Yeniçeriler tarafından kullanılan ve atların eyerinde asılı duran, altı toplu gürz. )
- GÛŞ[Fars.] (ETMEK) ile/ve/||/<> KULAK | İŞİTMEK
( Kulak, gûş edecek. )
- GUSÛL ile/ve/||/<>/< USÛL
( Usûlsüz, gusûl olmaz. )
- GUT-BRAİN İLE GUT-LUNG İLE GUT-SKİN ile/||/<> MİKROBİYOM EKSENLERİ
( Organ sistemleri arası mikrobiyom ilişkisi. )
( Formül: SCFA üretimi )
- GUT ve/||/<> SERTLEŞME SORUNU ve/||/<> KALP KRİZİ
( Erkeklerde Kol Kola Gezen Üç Rahatsızlık - Murat Kınıkoğlu [Dr.] )
- GÜVE ile/ve/<> TEMBEL HAYVAN GÜVESİ/BRADIPUS GÜVESİ
- GÜVEN!:
GÜLÜŞÜN ARDINDAKİ KEDERE ve/||/<> ÖFKENİN ARDINDAKİ SEVGİYE ve/||/<> SESSİZLİĞİN ARDINDAKİ NEDENE
- GÜVEN KAZANMA ile/ve/<>/||/değil/yerine GÜVENİ/Nİ SARSMAMA
- GÜVEN KAZANMA ile/ve/<>/değil/yerine KENDİNİ TANITMA
( Yeterli gelmeyebilir. İLE/VE/<>/DEĞİL/YERİNE Hem yeterli gelir, hem geliştirir/ilerletir, hem de güven sunar/kazandırır. )
- GÜVEN ve/||/<> DERİNLİK ve/||/<> SEVGİ
( Söz ile yapılan iyilik. VE/||/<> Düşünce ile yapılan iyilik. VE/||/<> Vererek yapılan iyilik. )
- GÜVEN ile/ve/<> İNANÇ
( TRUST vs./and/<> BELIEF )
- GÜVEN ile/ve/<> İNANDIRICILIK
( TRUST vs./and/<> PLAUSIBILITY )
- GÜVEN ve/<>/< ÖZEN
( TRUST and/<>/< CARE )
- GÜVEN ile/ve/||/<>/< ÖZGÜVEN
( Özgüveni olmayana, kimse güvenmez. )
- GÜVEN ile/ve/değil/<> SAYGINLIK(İTİBAR)
( [not] TRUST vs./and/but/<> ESTEEM, REPUTATION )
- GÜVEN ile/ve/değil/||/<>/< SONUÇ
- GÜVEN ile/ve/||/<> SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
- GÜVEN" ve/||/<>/> UÇURUM
( Düşebileceğimiz en derin uçurum. )
- [NE YAZIK Kİ]
GÜVENEMEMEK ile/ve/||/<>/> KESTİREMEMEK
- GÜVENEN/E ve/||/<> YALAN SÖYLEYEN/E
( Yalan söyleme! VE/||/<> Güvenme! )
- GÜVENİLİR ...:
YOL ile/ve/||/<> BAĞ/İP
- GÜVENİLMEZLER:
KIŞ GÜNEŞİ ve/||/<> SULTANLARIN GÜLMESİ ve/||/<> DURGUN DENİZ ve/||/<> AMİRLERİN İLTİFATI ve/||/<> DÜŞMANIN ÖĞÜDÜ ve/||/<> BAZI KADININ CİLVESİ/ZÂHİDLİĞİ
( ŞEMS-İ ŞİTÂ ve/||/<> DAHK-I HÜMÂ ve/||/<> SÜKÛNET-İ DERYA ve/||/<> İLTİFAT-I UMERÂ ve/||/<> NASİHAT-İ ADÂ ve/||/<> CİLVE-İ/ZÜHD-Ü NİSÂ )
- GÜVENLİ ile/ve/değil/||/<>/< AVANTAJLI
- GÜVENLİK/EMNİYET KEMERİ ve/||/<>/> YAŞAM
( Güvenlik kemeri, bizi, yaşama bağlar. )
( Trafik kazalarında yaşamını yitiren sürücülerin %80'inin, kemer takmadığı tespit edilmiştir ne yazık ki. )
- GÜVENLİK ile/ve/||/<> DÜZEN
- GÜVENLİK ile/ve/||/<>/>/< GÜVEN
- GÜVEN/LİK ile/ve/||/<>/> GÜVENCE
( Bir şeyin doğruluğu, gerçekliği konusunda kanaat verici belge, delil, iz, argüman. | Anlaşmazlık konusu olan şeyde, yargıcın kanılarını oluşturan şey, delil. | Sonurguya ulaşan bir uslamlamanın dayandığı gerçek, delil. )
- GÜVENLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/</>< ÖZEL YAŞAMIN GİZLİLİĞİ
- GÜVENLİK ve/||/<> SIRADÜZEN/HİYERARŞİ
- GÜVEN/MEK ile/ve/fakat/||/<>/> DOĞRULA/MAK
- [ne yazık ki]
GÜVENSİZLİK ile/ve/||/<> BENCİLLİK ile/ve/||/<> AHLÂK
( )
- GÜZEL AHLÂK ve/=/<> İLİM
- GÜZEL/LİK (ARAYIŞI) ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< "YENİ/LİK" ("İSTEĞİ/BEKLENTİSİ")
- GÜZEL EKİZ(FOTOĞRAF) ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ANLATAN EKİZ(FOTOĞRAF)
- GÜZEL GENÇ ve/||/<> GÜZEL YAŞLI
( Doğanın yapıtıdır. VE/||/<> Sanatın yapıtıdır. )
- GÜZEL/LER ile/ve/||/<>/> GÜZELLİK
( Duyumsanan/görülen, görerek. İLE/VE/||/<>/> Düşünülen, düşünerek. )
- GÜZEL ÖRNEK ile/ve/değil/||/<>/< İYİ ÖRNEK
- GÜZEL ile/ve/değil/||/<>/< FARKLI
- GÜZEL ile/ve/||/<>/> GÜZİDE[Fars.]
- GÜZEL ile/ve/değil/||/<> IŞILTILI
- GÜZELAVRAT OTU/BELLADONNA ile/ve/||/<>/> ATROPİN
( Patlıcangillerden, pis kokulu, çok yıllık ve otsu bir bitki. İLE/VE/||/<>/> Güzelavrat otundan çıkarılıp tıpta kullanılan zehirli bir nesne. )
- GÜZELİ SEVMEK ile/ve/değil/yerine/<> GÜZELLİĞİ SEVMEK
- DÜŞKÜNLÜK:
GÜZELLİĞE ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜRÜSTLÜĞE
- GÜZELLİĞİN:
İDRAKİ ile/ve/<> İFADESİ
( Ancak sendeki güzellik kadar. İLE/VE/<> Ancak sendeki güzellik kadar. )
- GÜZELLİK:
İZLENİLEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YAŞANILAN
- GÜZELLİK ile/ve/||/<>/>/< AŞK
( GÜZELLİK: Aşkın olmadığı yerde ne işim var?! VE AŞK: Güzelliğin olmadığı yerde ne işim var?! )
( ... İLE/VE/||/<>/>/< Güzelliğe duyulan özlem. )
( BEAUTY and/<> LOVE )
- GÜZELLİK ve/||/<> BİRİNİ SEVMEK
( Dünyayı kurtaracak. VE/||/<> ile başlayacak herşey. )
( )
- GÜZELLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNSEL KAVRAYIŞ
- GÜZELLİK ile/ve/değil/||/<>/< ÇEŞİTLİLİK
- GÜZEL/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DÜRÜST/LÜK
- GÜZEL/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜZGÜN/LÜK
- GÜZELLİK ile/ve/<> EDEB
( Güzeli güzel yapan edeptir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir. )
( BEAUTY vs./and/<> ETHICS/MANNERS )
- GÜZELLİK ile/ve/<> EDEB
( BEAUTY vs./and/<> ETHICS/MANNERS )
- GÜZEL/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> İLGİNÇ/LİK
- GÜZELLİK ile/ve/<> İNCELİK
- GÜZELLİK ile/ve/||/<> ÖZELLİK
( BEAUTY(TIFERET[Kabala]) vs. FEATURE )
- GÜZELLİK ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK
( Güzellik, özgür kılar. )
- GÜZELLİK ile/ve/||/<> SEVDÂ
( Güzelliğin beş para etmez, bende/onda bu sevdâ olmasa. )
- GÜZELLİK ve/||/<>/> SONSUZLUK
( Ancak, güzellikte sonsuzluğa ulaşabiliriz. )
( Tüm tekil parçaların her biri, özünü sınırlandırarak uyumlulaşmışsa ve bütün, o tekil parçaların özgürlüğünün sonucuysa güzel olarak nitelendirilir. )
- GÜZEL/LİK ile/ve/<>/>< YÜCE/LİK ile/ve/<>/>< YALIN/LIK (GELİŞMİŞ/LİK)
( Hz. Muhammed. İLE/VE/<>/>< Hz. Âlî. )
- GÜZELLİKTE:
3 BEYAZ ve/<> 3 SİYAH ve/<> 3 KIRMIZI
( Ten, diş ve el. VE/<> Göz, kaş ve kirpik. VE/<> Yanak, dudak ve tırnak. )
- HABBE ile/ve/||/<>/> HUBUT [>< SUUT]
( Tohum. İLE/VE/||/<>/> Atılma. )
- HABBE[Ar.] ile/ve/||/<> ZERRE[Ar.]
- HABER ALIRSAM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< HABER ALINCA
- HABER ALMA GEREKSİNİMİ ile/ve/değil/<> HABER ALMA HAKKI
- HABER ile/ve/<>/hem de/değil/yerine BİLGİ
( PEYÂM ile/ve/<>/hem de/değil/yerine ... )
( [not] NEWS vs./and/<>/but/also INFORMATION
INFORMATION instead of NEWS )
- HABER ve/||/<>/< PİŞMANLIK
- HABERCİ ile/ve/değil/||/<> ANLATICI
- HABERDAR OLMAK ile/ve/<> FARKINDALIK
( TO BE AWARE OF vs./and/<> AWARENESS )
- HABER-İ SÂDIK:
PEYGAMBERDEN ile/ve/||/<>/> MÜTEVÂTİR
- HABERİN/BİLİNİN "DEĞERİ":
"DOLAŞIM GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞRULUK
- HABERİNİN OLMAMASI ile/ve/||/<>/ne yazık ki HABERİNİN OLMAMASINDAN, HABERİNİN OLMAMASI
- HABERSİZ AYRILMADA/UZAKLAŞMADA:
VAROLUP OLMAMANI UMURSAMAMAK ile/ve/<>/< VAROLUŞUNUN, ÖNEMİ/ANLAMI/DEĞERİ/FARKI YOK
- HABİTABLE ZONE İLE BİOSİGNATURE İLE PANSPERMİA ile/||/<> YAŞAM ARAYIŞI
( Dünya dışı yaşam kavramları. )
( Formül: Drake denklemi )
- HABİTAT İLE NİŞ İLE BİYOTOP İLE EKOSİSTEM ile/||/<> EKOLOJİK KAVRAMLAR
( Yaşam alanı tanımları. )
( Formül: n-dimensional niche )
- HABİTAT ile/ve/||/<> ATMOSFER ile/ve/||/<> AMBİYANS
- HABİTAT ile/||/<> EKOLOJİK NİŞ
( Habitat yaşam yeri, niş ekolojik rol )
( Formül: Adres İLE Meslek )
- HABİTAT ile/||/<> NİŞ
( Habitat yaşam alanı nerede İLE niş işlevsel rol nasıl. )
( Formül: Address İLE profession )
- HAÇ[Fars. < HAC] ile/||/<> GAMALI HAÇ/SWASTİKA
( ... İLE/||/<> Kollarının ucları saat ibresi yönünde, dik açı yaparak kıvrılmış eşit kollu haç. )
- HACC:
İFRÂD ile/ve/<> TEMETTÛ ile/ve/<> KIRÂN
- HACC:
NİYET ve/<> TERBİYE
- HACC[Ar.] ile/ve/||/<>/< SILA[Ar. < VASL]
( Genellikle tek tanrılı dinlerde kutsal olarak tanınan yerlerin, o dinden olanlarca yılın belİRli aylarında ziyaret edilmesi. | İslâm'ın beş koşulundan biri olan, Müslümanlarca zilhicce ayında Mekke'de yapılan Kâbe'yi ziyaret ve tavaf ibadeti. İLE/VE/||/<>/< Bir süre ayrı kaldığı bir yere ya da yakınlarına kavuşma. Memleketine gitme, yakınlarına ulaşma. | Gurbetteki biri için doğup büyüdüğü ve özlediği yer. | Bahşiş, hediye. | Rabıt sigâsı.[ulaç, bağ-fiil][Fr. GERONDIF] )
- HACC'DA:
ARARAT ile/ve/||/<>/> MEŞAR ile/ve/||/<>/> MÜZDERİFE ile/ve/||/<>/> MİNA
- HÂCE BAYRAM-I VELÎ ile/ve/<> HÂCE ŞÂBAN-I VELÎ
- HACE BAYRAM-I VELÎ ve/||/<> HASAN DEDE (UZUNKOL'LU - TAVŞANLI - KÜTAHYA)
( ... VE/||/<> Sancaktarı. )
- HACEREYN ve/||/<> NESÎK
( İki taş.[Altın ve gümüş.] VE/||/<> Altın. | Gümüş. )
- HACİM ile/||/<> YÜZEY ALANI
( Hacim iç boşluk İLE yüzey alanı dış kabuktur )
( Formül: 3D iç İLE 2D dış )
- HAD ile/ve/<>/< MATLA'[< TULÛ | çoğ. MATÂLİ']
- HAD ile/ve/<> ÖLÇÜ
( Bilgelik, aklın;
Cesaret, kalbin;
Ölçülülük, duyguların denetimidir. )
( Wisdom is reason's;
Courage is heart's;
Moderation is control of feelings. )
( LIMITING vs./and/<> MODERATION )
- HAD ile/ve/<> TERK
( LIMITING vs./and ABANDONMENT )
- HADAR ile/ve/||/<> SÜKÛN
- HADDİ/Nİ AŞMA ile/ve/||/<>/>/< "RAHATLIK"
( HADDİ/Nİ AŞMA ile/ve/||/<>/>/< "RAHATLIK" )
- HADDİNİ BİLMEK ve/||/<> VAROLMA/VAROLABİLME
- HADEME ile/ve/||/<> AMELE
- HADİS[Ar.] ile/ve/||/<> MÜLK[Ar.]
- HADÎS-İ ŞERÎF ile/ve/<> HADÎS-İ KUTSÎ
- HADİSTE:
TEDVİN DÖNEMİ ile/ve/||/<>/> TASHİH DÖNEMİ
- HADRON ile/||/<> MEZON
( Hadron kuarklardan (baryon+mezon) İLE mezon kuark-antikuark. )
( Formül: Bileşik İLE qq̄ )
- HAFİFE ALMAK ile/ve/değil/<> BOŞLAMAK
- HAFİFE ALMAK ile/ve/<> GENELLEMEK
- HAFIZ POST ile/ve/<> ITRÎ
- HAFIZA HÜCRESİ ile/||/<> NAİF HÜCRE
( Hafıza önceden görmüş, naif ilk kez. )
( Formül: Experienced İLE inexperienced )
- HAFIZA ile/ve/||/<> HATIRA
- HÂFIZA ile/||/<> HÂTIRA ile/||/<> HÂSILA
( Üçünün de son A'sı kısa söylenir. )
- HÂFIZLIK:
3/5/10 SAYFA(DA/SI) OLMAK/KALMAK ve/<> HER CÜZ'DE
( Mushafın, tamamının baştan hıfz edilmiş olduğundan hareket edilir. )
- PLANLAMAK:
HAFTA İÇİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAFTA SONU
- HAHN-BANACH ile/||/<> OPEN MAPPİNG
( H-B linear functional uzatma, open mapping açık dönüşüm. )
( Formül: Extension İLE open mapping )
- HAİNLEŞTİRME ile/ve/<> ÖTEKİLEŞTİRME
- HAK:
H(HA) ve/||/<> K(KAF)
- HAK:
KESİNLİK ve/||/<> DOĞRULUK ve/||/<> GENELLİK
- HAK (SAHİBİ) ile/ve/=/||/<>/< İHTİYÂR (SAHİBİ)
- HAK SİLLESİNİN:
SADÂSI/SEDÂSI ve/||/<> DEVÂSI ve/||/<> DAVÂSI
( Olmaz! )
- HAK ile/ve/değil/||/<>/>/< AŞK
- HAK ile/ve/<>/< AYRICALIK/İMTİYAZ(/MÜMTAZ)[Ar. < MEYZ]
( RIGHT vs./and/<> SPECIAL PRIVILIGE )
- HAK ile/ve/||/<>/> DİRENME HAKKI
- HAK ve/||/<>/> GÜÇ
( RIGHT and/||/<>/> POWER )
- HAK ile/ve/<> GÜVENCE
- HAK ile/ve/||/<> HAKK
( Adâlet. İLE/VE/||/<> Allâh. )
( Her disiplinin kendi ve belirleyicileri. İLE/VE/||/<> Disiplinleri aşkın. )
( Aklın birliği. İLE/VE/||/<> Doğa ve tarihin birliği. )
( Tikel/cüzzî. İLE/VE/||/<> Tümel/küllî. )
- HAK ile/ve/||/<>/< HAKLARA SAHİP OLMA HAKKI
- HAK ve/<> HİKMET
- HAK ile/ve/<> HİZMET
- HAK ile/ve/||/<> NASİP
- HAK ile/ve/||/<> ÖDEV
- HAK ve/||/<> TAŞ
( Yerini bulur. VE/||/<> Gediğini bulur. )
- HAK ile/ve/||/<>/>/< ZORUNLULUK
( RIGHT vs./and/||/<>/>/< OBLIGATION )
- [ne yazık ki]
!HAKARET ETMEK ve/=/||/<>/> !YOK ETMEK
- HAKİKAT:
ACITSA DA ile/ve/||/<>/> ACI DEĞİLDİR
- HAKİKAT BİLGİSİ ile/ve/||/=/<>/>/< KENDİNİN BİLGİSİ
- HAKİKAT >< HURÂFE ile/ve/<> TARİHÇİ
( Hakikat gibi, hurâfelerin de, tarihçinin işine geleni vardır, gelmeyeni de. )
- HAKİKAT ile/ve/||/<>/></< "BENLİK"
( "Konuşursa". İLE/VE/||/<>/>< Susar/susmalıdır. )
- HAKİKAT ile/ve/||/<> EVRENSEL/LİK
- HAKİKAT ve/<> HAYR/HAYIR
- HAKİKAT ile/ve/||/<>/< İTİBAR
- HAKİKAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAVRAM
- HAKİKAT =/||/<> NOKTA
- HAKİKAT ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> DOYUM
- HAKİKAT ile/ve/<> ÖZNİTELİK
( HAKİKAT: KENDİYLE ÖZDEŞ OLAN )
- HAKİKAT ve/||/<>/= TAŞ/BİTKİ/HAYVAN
- HAKİKAT ile/<> UPUYGUNLUK
- HAKİKAT ile/<>/>< YANILSAMA
- HAKİKATA OLAN BAĞLILIK ile/ve/<> KİŞİYE/İNSANLIĞA YAPILAN HİZMET
( Bir'e hizmet, bin'e hizmet; bin'e hizmet, bir'e hizmet. )
( DEVOTION TO TRUTH vs./and/<> SERVICE/ATTENTION TO HUMAN/ITY )
- HAKİKATE YOL ile/ve/<> HAKİKATTE YOL
( Vardır/olur. İLE/VE/<> Yoktur/olmaz. )
- HAKİKAT-İ MUHAMMED ve/=/<> ÖVÜLEN AHLÂK
- HAKİKAT/İ ile/ve/değil/<> OLGUSALLIK/I
- HAKİKATİ:
[ya] ARAMA! ve/ya da/<> HERKESE VE HER YERDE/ZAMAN AÇIKLAMA!
( [Kişiyi] Yalnız kılar. VE/YA DA/<> Maskara eder. )
- HAKİKATTE:
YALAN ile/ve/||/<> YANLIŞ
- HAKİKAT'TEN ÖĞRENMEK ile/ve/<> HAKİKATEN ÖĞRENMEK
( TO LEARN BY TRUTH/REALITY vs./and/<> TO LEARN BY TRUTH )
- HAKİKÎ:
AYNÎ/HARİCÎ ile/ve/<> ZİHNÎ
( NEFS EL-EMR )
- HAKİM ... ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GALİP ...
- HAKİM BAKIŞ ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/< YAYGIN BAKIŞ
- HÂKİM OLMAK ile/ve/<> VÂKIF OLMAK
- HÂKİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLİRKİŞİ
( Yöntemi/usûlü bilir ve süreci takip etmekle görevli ve yetkilidir. Esasa dayalı bilgi, belge ve kanıtlara dayanarak son kararı belirler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Esası, içeriği[konuyu, alanı ve terimlerini] (daha) iyi/geniş/derin bilir ve/ya da belirler.[Bazı/çoğu davada, hâkimin değil/yerine bilirkişilerin ortak görüşleri ve uzlaşımsal kararı önceliklidir ya da dikkate alınmalıdır.] )
- HÂKİM ile/ve/değil/yerine/||/<> HÂDİM
( Ancak, hizmet eden [hâdim], [duruma/olguya] hâkim olur. )
- HAKİM ile/ve/<> MUHTESİB
- HÂKİM ile/<> (SULH/CEZA) SORGU HAKİMİ
- HAKÎR[Ar.] (GÖRMEK) ile/||/<> HOR[Fars.] (GÖRMEK)
( Önemsiz, değersiz, bayağı, adi kişi. İLE/||/<>Değersiz, aşağı, bayağı. )
- HAKK:
DOĞA ve/<> TARİH
( HAKK: Doğa ile tarihin birliği. )
( DIVINE TRUTH: NATURE and/<> HISTORY )
- HAKK ve/<> HADD
- HAKK ile/ve/<> HÂK
( Bizzâtihî varlık. İLE/VE/<> Toprak. )
( ... İLE/VE/<> Kendine varlık vermeyen. )
- HAKK ve/||/=/<> HAREKET[BİZÂTİHÎ]
- HAKK ve/||/=/<> VARLIK ve/||/=/<> İNSAN
( Varlıkbilimsel. VE/||/=/<> Bilgibilimsel. )
( Kişinin sırrı. VE/||/=/<> Hakk'ın zâhiri. )
- HAKK ile/ve/<> VUCUD
( Varlık.[verili olarak] | SAMED İLE/VE/<> Varlık.[kazanılmış olarak] )
( İlk doğuş. İLE/VE/<> Hakk'tan oluşan. )
( Görünmüyor. İLE/VE/<> Görünüyor. )
- HAKK'A KAVUŞMAK ile/ve/<> HAK ETTİĞİNE KAVUŞMAK
- HAK(K)'A TESLİM OLMAK ve/||/<>/>/< KENDİNLE BARIŞIK OLMAK
- HAKK-I KARÂR ile/||/<> HAKK-I ŞURB
( Arazi yasasının 78. maddesinde belirtilen nizâsız, on yıllık zilyetlik. İLE/||/<> Su hakkı. )
- HAKK'I, KİŞİYLE TANIMAK ile/ve/||/<> KİŞİ'Yİ, HAKK'LA TANIMAK
- HAKKIN, SENİN YANINDA OLDUĞUNA İNANMAK ile/ve/değil/yerine/<> KENDİNİN, HAKKIN YANINDA OLDUĞUNA İNANMAK
- ... HAKKINDA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ... ÜZERİNE
- [ne yazık ki]
HAKKINI ARAMAK ve/||/<>/></> ZULÜM/ZALİM
( Bazı "kişilerin" nasıl zâlimleştiğini görmek istiyorsak, hakkımızı aramayı denemek yeterli olacaktır. )
- HAKKINI İADE ETMEK ve/<> HAKKINI TESLİM ETMEK
- ... HAKKI ("VERMEK") ile/ve/değil/||/<>/< ... FIRSATI (TANIMAK)
- HAKK'LA İSTEMEK ve/<> HALK'LA İSTEMEK
- HAK'LA İSTEMEK ve/<> HAKK'LA İSTEMEK
- HAKLAR:
SINIRLANDIRILAMAZ OLANLAR ile/ve/||/<> SINIRLANDIRILABİLİR OLANLAR
- HAKLAR ve/||/<>/< HAKLARIN HAKLARI
- HAKLARI:
TESİS ETMEK ve/||/<>/>/< TESLİM ETMEK
- HAKLI OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<> HAKÇA OLAN
- HAKLI OLARAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HALİYLE
- HAKLI OLARAK ile/ve/değil/||/<>/< YERİNDE/GEREKLİ/İSABETLİ OLARAK
- HAKLI OLMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKLI OLMAK
- HAKLILIK/HAKSIZLIK ile/ve/değil/||/<> İSABETLİLİK/İSABETSİZLİK
- HAKLI/LIK ve/değil/||/+/<>/< AKILLI/LIK
- [ne/hem] "HAKLI/LIK" ile/ve/ya da/ne de/hem de/<>/>< KIZGIN/LIK
( Ne kadar (")haklı(") olduğumuzu zannetsek de, ne kadar kızgın olsak da,
bazı/çoğu durumu, sakinlikle ve akılla[/tüzeyle] çözerek -ve de en azından çözümleyerek- ilerlemek gerekir. )
- HAKSIZLIK ve/||/<> İYİLİK
( Toza yaz. VE/||/<> Mermere yaz. )
- [ne yazık ki]
HAKSIZLIK ve/||/<>/>/< ÖFKE
( Haksızlık etme. öfkenle hareket etme! )
- HAKSIZ/LIK ile/ve/||/=/<>/> ZULÜM/ZÂLİM
- HAL DEĞİŞİMİ ile/||/<> FAZ GEÇİŞİ (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Hal değişimi genel, faz geçişi spesifik dönüşümdür )
( Formül: katı-sıvı-gaz )
- HAL EHLİ ile/ve/<> AŞK EHLİ
( Gayretlerinden doğan. İLE/VE/<> Aşkından doğan. )
( Sükût kıvâmındaki çığlığı, ne kardaş, ne de arkadaş; sadece hâldaş olanlar duyar. )
- KİŞİ/İNSAN:
HAL ve/<> HAL
- HAL <> HULÛL <> MAHAL
- HAL ile/ve/||/<>/> MELEKE
( Geçici. İLE/VE/||/<>/> Kalıcı. )
(1996'dan beri)