Bugün[14 Aralık 2025]
itibarı ile 18.850 başlık/FaRk ile birlikte,
18.850 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(22/77)


- DOKUNMA ve/||/<>/> YOĞRULMA


- DOKUNMAK ile/ve/||/<> ANLAMAK

( TO TOUCH vs./and/||/<> TO UNDERSTAND )


- DOKUNMAK ile/ve/||/=/<> ANMAK


- DOKUNMUŞLUK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLMEK (VE UYGULAMAK)


- DOKUNULABİLİR/LER ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZLE(MLE)NEBİLİR/LER

( MELMÛS[< LEMS | çoğ. MELÂMÎS] ile/ve MERSÛD[< RASAD] )


- DOLANA KADAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLANA KADAR

( Nicelik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/> Nitelik. )


- DOLAYIMLI BİLGİ ile/ve/<> DOĞRUDAN BİLGİ


- DOLAYISIYLA ile/ve/değil/||/<> SONUÇ İTİBARI İLE


- DÜŞÜNMEK:
DOLAYLI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞRUDAN


- DOLDURMAK ile/ve/<> ŞİŞİRMEK


- DOLMA ile/<> YALANCI DOLMA

( ... İLE/<> Üzüm yoksa. )


- DOLMAK ile/ve/||/<> ŞİŞMEK


- DOLMALIK BİBERİN ALTINDAKİ ÇIKINTI:
3 ile/ve/||/<> 4

( Pişirilmeye uygundur.[eril] İLE/VE/||/<> Çiğ yemeye uygundur.[dişil] )


- DOLUNAY ile/ve/<> DÖRDÜN

( ... İLE/VE/<> Ay ya da benzeri gök nesneleri[cirim] tekerlerinin yarısının aydınlık olduğu evre, yarımay. )

( ... ile/ve/<> TERBİ )


- DOMATES/BİBER ile/<> SALÇA[İt.]

( ... İLE/<> Yemeklere konulmak için yapılan, domates ya da biber ezmesi. | Bazı yemeklerde tat vermek üzere kullanılan sos. )


- DOMİNANS ile/||/<> DOMİNANT

( Baskınlık. İLE/VE/|| Baskın. )


- DOMİNANT ALEL ile/||/<> RESESİF ALEL

( Dominant bir kopya yeter, resesif iki kopya gerekir )

( Formül: A > a notasyonu İLE 3:1 F2 oranı )


- DOMİNANT İLE RESESİF İLE KODOMİNANT ile/||/<> ALLEL ETKİLEŞİMLERİ

( Allellerin fenotipe etki biçimleri. )

( Formül: F₂: 3:1 (dominant) )


- DOMİNANT İLE RESESİF İLE KODOMİNANT ile/||/<> KALITIM PATTERNLERİ

( Alel ilişkileri. )

( Formül: AA İLE Aa İLE aa )


- DOMİNANT ile/||/<> RESESİF

( Dominant baskın gen İLE resesif çekinik gendir )

( Formül: AA/Aa görünür İLE aa )

( Gregor Mendel tarafından 1865 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1822-1884) (Ülke: Avusturya) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: Kalıtım yasaları, modern genetiğin kurucusu) )


- DOMİNO ETKİSİ ile/ve/||/<> ZİNCİRLEME ETKİ


- DOMİNO ile/ve/||/<> KELEBEK ETKİSİ ile/ve/||/<> KARTOPU > ÇIĞ ETKİSİ


- DONANIM ile/ve/<> DENEYİM

( RIGGING vs./and/<> EXPERIENCE )


- DONANMA ile/||/<> KARAKA ile/||/<> KARAVELA ile/||/<> KIRLANGIÇ ile/||/<> KÖKE ile/||/<> MALAYA ile/||/<> KAPTAN-I DERYÂ ile/||/<> LEVEND ile/||/<> TERSANELİ

( Osmanlı Donanması ya da eski adıyla Donanma-yı Hümâyûn, Osmanlı Devleti'nin deniz kuvvetleri. XIV. yüzyılda kuruldu. Osmanlı Devleti, 1323 yılında Karamürsel'i fethederek denize ulaştı, Karamürsel Bey komutasında ilk donanma oluşturuldu veKocaeli'nde yapılan savaşlarda denizden destek sağlandı. 1327 yılında Karamürsel'de ilk Osmanlı tersanesi kuruldu ve böylece deniz gücünün kurumsallaşma çalışmaları başladı. Osmanlı donanmasında sıradüzensel düzene geçildi. İlk Kaptan-ı Derya(Donanma Komutanı), Karamürsel Bey oldu. 1337 yılında Kocaeli ele geçirildi. Böylece 1353 yılında gerçekleşecek olan Rumeli'ye geçişin önü açıldı. Bundan sonra donanmanın merkezi sırasıyla İzmit, Gelibolu ve son olarak da İstanbul oldu. İLE/||/<> Donanma da kullanılan ve ana güvertesi ile iki alt güvertesinde top bataryaları bulunan bir kalyon türü. İLE/||/<> Donanmanın büyük gemileri. İLE/||/<> Donanmada kullanılan bir tür küçük savaş gemisi. İLE/||/<> Osmanlı Donanmasında kullanılmış bir tür savaş gemisi. İLE/||/<> Vahdettin'in sığındığı İngiliz zırhlısı. İLE/||/<> Donanma komutanı. İLE/||/<> Deniz askeri. İLE/||/<> Deniz subay ve erlerine verilen ad. )


- DONANMAK ile/ve/değil/||/<> KUŞANMAK


- DÖNE[Tr.] ile/ve/||/<> DONE[Fr.]

( Ad. İLE )


- DÖNEL HAREKET ile/||/<> ÖTELEME HAREKETİ

( Dönel eksen etrafında, öteleme doğrusal harekettir )

( Formül: ω=dθ/dt İLE v=dx/dt )

( Aristoteles tarafından -350 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-384--322) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Felsefe, Mantık, Biyoloji) (Önemli katkıları: Mantık, etik, metafizik) )


- DÖNEM ARKADAŞLIĞI/ARKADAŞI ile/ve/||/<>/> OKUL ARKADAŞLIĞI/ARKADAŞI ile/ve/||/<>/> SINIF ARKADAŞLIĞI/ARKADAŞI ile/ve/||/<>/> SIRA ARKADAŞLIĞI/ARKADAŞI


- DÖNEM ile/ve/||/<>/< DOLAYLILIK


- DÖNEM ile/ve/||/<> KOŞUL


- DÖNER DİSK ELEKTROT ile/||/<> DÖNER HALKA-DİSK

( RDE kütle transferi, RRDE ara ürün tespiti. )

( Formül: Tek İLE çift elektrot )


- DÖNGE/ÇEMBER ile/ve/||/<> YUVARLAK


- DÖNGÜ ile/ve/||/<> DEVİNİM


- DÖNGÜ ile/ve/<> OLUŞUM


- DÖNGÜ ile/ve/||/<> SALINIM


- DÖNME İLE YUVARLANMA İLE KAYMA ile/||/<> HAREKET TÜRLERİ

( Katı cadlerin üç temel hareket modu. )

( Formül: Ek = ½Iω² + ½mv² )


- DONUK ile/ve/değil/||/<>/< DURGUN


- DÖNÜŞLERDE:
WILLIAMSON ile/ve/<> ANDERSEN ile/ve/<> SCHARNOV

( Denize düşen kişiyi kurtarmak için yapılan dönüş. İLE/VE/<> Dümen, kişinin düştüğü tarafa doğru alabanda basılır. İlk rotadan 240 derece sapınca, dümen ortalanır ve durma dönüşüne başlanır. İLE/VE/<> Dümen, alabanda basılır. İlk rotadan 240 derece sapınca, dümen öteki tarafa alabanda basılır. Rotanın 180 derece tersine gelmesine 20 derece kala, dümen ortalanır ve kişiyi kurtarmak için geminin geri dönmesi sağlanır. [Denize düşen kişinin, köprü üstünden fark edilmesi durumunda kullanılmaz.] )


- DÖNÜŞTÜREREK ile/değil/<> DÖNÜŞEREK


- DÖNÜŞTÜRME ve/||/<>/< DÜŞÜNME


- DÖNÜŞTÜRME ile/ve/değil/yerine/||/<> UYARLAMA


- DÖNÜŞÜM ile/ve/<> DEĞİŞİM

( Değişimi kavrayan kişi, işaretleri farkeder ve bu belirtilerin ardındaki zamansal beklentileri karşılar. )

( Değişim, ancak şimdi olabilir. Gelecekte değil! )

( Bilinç, tümüyle değişimin bilincidir. )

( Emek ve çaba harcayarak değişebileceğimizi düşlemeyelim! )

( Olgun kişi, bir panter gibi farkettirmeden değişir. )

( Kişisel arzularınızı terk edin ve böylece tasarruf edilen gücü dünyanın değişmesi yolunda kullanın! )

( Sessizlik bir kez idrak edildiğinde, o, değişebilir olanı derin biçimde etkiler, kendi etkilenmeden kalarak. )

( Değişmez olan, işimize yaramaz. )

( Ancak değiştirebileceklerinizden sorumlusunuz. Tüm değiştirebileceğiniz ise kendi tavrınızdır. Sorumluluğunuz oradadır. )

( Sadece değişebilir olan üzerine düşünülüp konuşulabilir. )

( Çevremizi o kadar değiştirdik ki, şimdi bu yeni çevreye uyabilmek için kendimizi değiştirmemiz gerekiyor. )

( İSTİDÂRE[Ar. < DEVR]: Daire biçimine girme, değirmi olma, değirmilenme. )

( All consciousness is consciousness of change.
Do not imagine that you can change through effort.
Abandon every personal desire and use the power thus saved for changing the world!
Once realised of silence, it will deeply affect the changeable, itself remaining unaffected.
The unchangeable is of no use to you.
You are responsible only for what you can change. All you can change is only your attitude. There lies your responsibility.
Only the changeable can be thought of and talked about. )

( TRANSFORMATION vs./and/<> ALTERATION )


- DÖNÜŞÜM ile/ve/||/<> DEĞİŞKEN DÖNÜŞÜMÜ


- DÖNÜŞÜM ve/||/<>/> DOĞUM


- DÖNÜŞÜM ile/ve/değil/||/<>/< DÖNGÜ

( [not] TRANSFORMATION vs./and/||/<>/but/< CYCLE
CYCLE instead of TRANSFORMATION )


- DÖNÜŞÜM ile/ve/<> ETKİNLİK

( TRANSFORMATION vs./and/<> ACTIVITY )


- DÖNÜŞÜM ile/ve/||/<>/> "SIÇRAMA"


- DOPAMİN İLE SEROTONİN İLE GABA ile/||/<> NÖROTRANSMİTERLER

( Temel beyin kimyasalları. )

( Formül: GABA: Cl⁻ girişi )


- DOPAMİN ile/||/<> SEROTONİN

( Dopamin ödül-motivasyon İLE serotonin duygudurum-uyku )

( Formül: C₈H₁₁NO₂ İLE C₁₀H₁₂N₂O )


- DOPPLER ETKİSİ/OLAYI ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLEMESİ ile/ve/<> DOPPLER GENİŞLİĞİ ile/ve/<> DOPPLER KAYMASI/FREKANSI ile/ve/<> DOPPLER ORTALAMA ETKİ KESİTİ

( Bir akustik dalga ışık ya da öteki elektromanyetik dalgaların görünen frekansında, kaynağın ve gözlemcinin bağıl hareketinin neden olduğu değişim. Bu, ışık ve öteki elektromanyetik dalgalar için Optik Doppler Etkisi olarak da bilinir.
İLE/VE/<>
Uyarılmış atomlar, moleküller ya da çekirdeklerin hepsi de aynı hıza sahip olmadıkları ve her biri farklı bir Doppler kaymasına neden olduklarında, tek frekanslı bir ışında ortaya çıkan frekans yayılması. | Molekül, atom ya da çekirdeklerin ısıl hareketlerinden dolayı spektrum çizgilerinde gözlenilen genişleme. | Özel bir spektral çizgi oluşturan uyarılmış çekirdekler, atomlar ve moleküller, ısıl hareketlerinin neden olduğu Doppler etkisinden dolayı bir frekans dağılımına sahip oldukları zaman çizgi ve soğurma spektrumlarında ve çekirdek tepkimelerinde gözlenilen bir etki.
İLE/VE/<>
Bir tek gaz atomundan yayınlanan ışığın görünen frekansı, atomun gözlemciye göre olan hızına bağlıdır ve gaz atomları, bir Maxwell hız dağılımına sahip olduğundan, bir gözlemcinin algıladığı ışın frekanslarının da benzer bir dağılıma sahip olmasıyla verdiği bir tek spektral çizginin genişliği.
İLE/VE/<>
Bir dalganın kaynaklanan ve Hertz olarak ifade edilen değişim miktarı.
İLE/VE/<>
Hedef taneciklerin ısıl hareketlerini hesaba katmak için uygun ağırlık katsayılarını kullanarak, enerjiye göre ortalanmış etki kesiti. )

( DOPPLEREFFEKT mit DOPPLER-VERBREITERUNG mit DOPPLERBREITE mit DOPPLER-VERSCHIEBUNG mit DOPPLERMITTELQUERSCHNIT )

( L'EFFECT DE DOPPLER avec LA DILATATION DE DOPPLER avec LA LARGEUR DE DOPPLER avec LE DÉPLACEMENT DE DOPPLER avec LA SECTION TRANSVERSALE )

( DOPPLER EFECT vs. DOPPLER BROADENING vs. DOPPLER WIDTH vs. DOPPLER SHIFT vs. DOPPLER MEAN CROSS-SECTION )


- DOPPLER İLE ÇERENKOV İLE SONİC BOOM ile/||/<> DALGA KAYNAĞI HAREKETLİ

( Hareketli kaynak etkileri. )

( Formül: f' = f(v ± vo)/(v ± vs) )

( Christian Doppler tarafından 1842 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1803-1853) (Ülke: Avusturya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Doppler etkisi) )


- DOPPLER KAYMASI ile/||/<> GÖRELİ DOPPLER

( Klasik Doppler ses için, göreli Doppler ışık için zaman genişlemesi içerir. )

( Formül: f" = f√((1-β)/(1+β)) )

( Christian Doppler tarafından 1842 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1803-1853) (Ülke: Avusturya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Doppler etkisi) )


- DOR DÜZENİ ile/||/<> İYON DÜZENİ ile/||/<> KORİNT DÜZENİ

( Antik mimarlıkta kullanılan düzenlerin kurallara en bağlı olanı.[Ahşap tekniğine özgü ayrıntıların taşa geçirilmesiyle ortaya çıkmıştır.] İLE/||/<> Antik mimarlıkta kullanılan, İyonya'da geliştirildiğinden, bu adla anılan düzen. Dor düzenine oranla daha incelmiş sütunları, sütun kaideleri ve volütlü sütun başlıkları ile ayırt edilir. İLE/||/<> Antik mimarlıkta kullanılan bir düzen olup stilize akantus yaprakları ile bezeli sütun başlıkları yoluyla öteki düzenlerden ayrılır.[Dor ve İyon düzenlerinden daha geç bir dönemde ortaya çıkmıştır.] )


- DÖRT İSTEK:
AÇGÖZLÜLÜK ile/ve/||/<>/> ÇEKİŞME ile/ve/||/<>/> GÖSTERİŞ ile/ve/||/<>/> GÜÇ TUTKUSU


- DÖRT PARMAK ve/<> BAŞPARMAK

( [elini, kalbinin üzerine getirdiğinde] Geleneği/e işaret eder. VE/<> Kişiyi/e[seni/sana] işaret eder. )


- DÖRT PARMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SERÇE PARMAK

( Bazı yiyecekleri tadarken ya da nesneyi temizlerken baş, işaret, orta ve yüzük parmağı yerine serçe parmağın kullanılması, daha az mikrop bulaştırma olanağı ve sağlık koşulları nedeniyle yeğlenebilir/yeğlenmeli. )


- DÖRT SÜTUN:
GOTLAR ve/||/<> MISIR OBELİSKİ ve/||/<> CONSTANTINUS ve/||/<> IUSTINIANUS

( Hangi dönemde inşâ edildiği kesin olarak bilinmeyen bu anıt sütun, bazı araştırmacılar tarafından üzerindeki yazı biçimleri nedeniyle İmparator I. Constantinus dönemine tarihlenir. Mavi damarlı Prokennesos mermerinden yapılan sütunun üzerinde korint üslûbunda bir sütun başlığı taşımaktadır ve kaidesinde ise şu sözler yer alır. "Gotları yenmemizle dönen tâlihe..." VE/||/<> İmparator I. Theodosios döneminde, hipodromun spinası üzerine dikilen bu anıtın üst bölümü, Mısır uygarlığına ait bir anıt sütundur. Ancak bu bizi şaşırtmaz. Nitekim, Roma'nın köklerinde yatan tanrıları arasında Mısır tanrıları sıklıkla görülür. Hatta bunlar adına Roma topraklarında tapınaklar bile yapılmıştır. Bu obeliskin en önemli bölümü ise kaidesindeki rölyeflerdir. Kaidenin bir tarafında eski Yunanca bir kitâbe varken, öbür tarafında ise Latince bir kitâbe bulunur. VE/||/<> İmparator I. Constantinus tarafından İstanbul'un M.S. 330 tarihindeki başkent oluşunun bir nişânesi olarak dikilen bu anıt sütun, Roma çağında İstanbul'un simgesi durumuna gelmiştir. O dönemde yapılan haritalarda İstanbul bu sütunla simgelenmiştir. VE/||/<> Bugün yerinde yeller esen bu sütun, Roma çağında, Ayasofya'nın güneyinde bulunuyordu. Osmanlı devrinde yıkılan bu sütunun üzerinde, at üstünde I. Iustinianus'un heykeli vardı. Heykelin üzerindeki imparator, bir eliyle dünya hakimiyetini simgeleyen bir küre tutarken öteki eli ile doğuyu işaret eden bir mızrak tutardı. )

( )


- DÖRT UNSUR(BASÂİD, ANÂSIR-I ERBAA, ÇÂR-I ANÂSIR)/ERKÂN[< RÜKN] ve/<> HILTLAR/SUYUK (İLK SIVILAR) ve/<> NİTELİK

( TOPRAK <> SU <> HAVA <> ATEŞ ve/<> (KAN <> SALYA <> SAFRA <> DALAK) | ( KURULUK <> ISLAKLIK <> SOĞUKLUK <> SICAKLIK )

( KALP <> AKCİĞER <> KARACİĞER <> DALAK )

( DÖRT DÖRTLÜK ADAM OLMAK: Dört unsur ve dört hıltın en uyumlu ve dengeli bir biçimde biraradalığı. )


- DÖRT UNSUR ve/||/<> DÖRT MELEK(E)


- 4 YÖN ile/ve/<> KOZMİK YÖN/2 KONUM


- MİNERALLERDE:
DÖRT YÜZLÜ ile/ve/||/<> ZİNCİR ile/ve/||/<> YAPRAK

( Dünyada en bol bulunan mineraller, silisyum, oksijen ve demir gibi öteki öğelerden oluşan silikatlardır. Bir silikat mineralinin en baskın yapısal bileşeni merkezinde bir silisyum atomu bulunduran ve dört oksijen atomundan oluşan bir dört yüzlüdür. Farklı silikat minerallerinde, birbirine göre farklı biçimlerde sıralanan ve farklı öğelerden oluşan bir karışım içeren silisyum-oksijen dört yüzlüleri bulunur. )


- DORUKLARI/NI... -ile/ve/<>

( DORUKLARI/NI
[NE YAZIK Kİ]

ŞEFKÂTSİZLİĞİ/MİZİ, ANNEDE/N ÖĞREN/DİK
ANLAYIŞSIZLIĞI/MIZI, BABADA/N ÖĞREN/DİK
ÖTEKİLEŞTİRME/MİZİ, KARDEŞLERDE/N ÖĞREN/DİK
UZAKLIĞI/MIZI, YAKINLARIMIZDA/N ÖĞREN/DİK

ACIMASIZLIĞI/MIZI, KADINLARDA/N ÖĞREN/DİK
TAKINTILARI/MIZI, ERKEKLERDE/N ÖĞREN/DİK
KEYFİYETİ/MİZİ, EŞEŞEYSELLERDE/N ÖĞREN/DİK

SEFİLLİĞİ/MİZİ, ZENGİNLERDE/N ÖĞREN/DİK
KAYITSIZLIĞI/MIZI, ÜNLÜLERDE/N ÖĞREN/DİK

İKİYÜZLÜLÜĞÜ/MÜZÜ, POLİTİKACILARDA/N ÖĞREN/DİK
SAPLANTILARI/MIZI, BAŞ(BA)KANLARDA/N ÖĞREN/DİK

DİNSİZLİĞİ/MİZİ, DİN(İ)DARLARDA/N ÖĞREN/DİK
TUTARSIZLIĞI/MIZI, HOCALARDA/N ÖĞREN/DİK
ZEVZEKLİĞİ/MİZİ, AYDINLARDA/N ÖĞREN/DİK

SİNSİLİĞİ/MİZİ, TÜCCARLARDA/N ÖĞREN/DİK
DEDİKODUCULUĞU/MUZU, ESNAFTA/N ÖĞREN/DİK
İLGİSİZLİĞİ/MİZİ, BİLGİSAYARCILARDA/N ÖĞREN/DİK
DEĞERSİZLEŞTİRMEYİ/MİZİ, GAZETECİLERDE/N ÖĞREN/DİK

AKILSIZLIĞI/MIZI, BİLİMKİŞİLERİNDE/N ÖĞREN/DİK
YÜZEYSELLİĞİ/MİZİ, FELSEFECİLERDE/N ÖĞREN/DİK
DUYARSIZLIĞI/MIZI, SANATÇILARDA/N ÖĞREN/DİK

SAYGISIZLIĞI/MIZI, YAYADAN ÖĞREN/DİK
DİKKATSİZLİĞİ/MİZİ, ONDAN ÖĞREN/DİK
ÖZENSİZLİĞİ/MİZİ İSE SENDEN ÖĞREN/DİK

DİDİŞME/MİZİ, KOMŞUDAN ÖĞREN/DİK
SATAŞMA/MIZI, ARKADAŞTAN ÖĞREN/DİK
KAVGAYI DA, TARAFTARLARDA/N ÖĞREN/DİK

[FAKAT/YERİNE]

BARIŞI, HALKTA/N ÖĞREN/DİK

BAYRAMI, ÇOCUKLARDA/N ÖĞREN/DİK

DENGEYİ, DOĞADA/N ÖĞREN/DİK

KENDİMİZİ, EVRENDE/N ÖĞREN/DİK



[ Sürekli/doğrudan erişim adresi...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/32793 ] )

( THEIR SUMMITS
[UNFORTUNATELY]

(WE) LEARN/ED (OUR) COMPASSION FROM/AT (OUR) MOTHER
(WE) LEARN/ED (OUR) INCOMPREHENSION FROM/AT (OUR) FATHER
(WE) LEARN/ED (OUR) FROM/AT (OUR) BROTHERS/SISTERS
(WE) LEARN/ED (OUR) OTHERING FROM/AT (OUR) RELATIVES

(WE) LEARN/ED (OUR) RELENTLESS FROM/AT WOMEN
(WE) LEARN/ED (OUR) OBSSESSIONS FROM/AT MEN
(WE) LEARN/ED (OUR) MODALITIES FROM/AT HOMOSEXUALS

(WE) LEARN/ED (OUR) POVERTY FROM/AT RICHS
(WE) LEARN/ED (OUR) DETACHMENT FROM/AT CELEBRITIES

(WE) LEARN/ED (OUR) HYPOCRISY FROM/AT POLITICIANS
(WE) LEARN/ED (OUR) FIXATIONS FROM/AT PRESIDENTS/MINISTERS

(WE) LEARN/ED (OUR) IRRELIGION FROM/AT RELIGIOUS'
(WE) LEARN/ED (OUR) INCONSISTENCE FROM/AT TEACHERS
(WE) LEARN/ED (OUR) FLIPPANCY FROM/AT INTELLECTUALS

(WE) LEARN/ED (OUR) SLYNESS FROM/AT TRADERS
(WE) LEARN/ED (OUR) GOSSIPY FROM/AT DEALERS
(WE) LEARN/ED (OUR) IRRELEVANCE FROM/AT COMPUTER NERDS
(WE) LEARN/ED (OUR) DEBASEMENT FROM/AT JOURNALISTS

(WE) LEARN/ED (OUR) INSANITY FROM/AT SCIENTICIANS
(WE) LEARN/ED (OUR) SUPERFICIALITY FROM/AT PHILOSOPHERS
(WE) LEARN/ED (OUR) INSENSITIVITY FROM/AT ARTISTS

(WE) LEARN/ED (OUR) INDIGNITY FROM/AT PEDESTRIANS
(WE) LEARN/ED (OUR) NEGLIGENCE FROM/AT HIM/HER
(WE) LEARN/ED (OUR) SLIPSHOD FROM/AT YOU

(WE) LEARN/ED (OUR) SCUFFLE FROM/AT NEIGHBOR
(WE) LEARN/ED (OUR) PROVOCATION FROM/AT FRIEND
(WE) LEARN/ED (OUR) SCRAP FROM/AT FANS


[BUT/INSTEAD OF "THESE"]


(WE) LEARN/ED (OUR) PEACE FROM/AT PUBLIC

(WE) LEARN/ED (OUR) MERRINESS FROM/AT KIDS

(WE) LEARN/ED (OUR) BALANCE FROM/AT NATURE

(WE) LEARN/ED (OUR) SELF/SELVES FROM/AT UNIVERSE



[ Direct reach address...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/32793 ] )


- DOST YÜZÜ ve/||/<> SALÂT-I DAİM

( Aşk, imamdır bize
Gönül, cemaat.
Dost yüzü, kıbledir.
Daimdir salât. )


- DOSTLARINLA DÜŞMAN OL(MA)MAK/OLABİLMEK ile/||/<> DÜŞMANLARINLA DOST OL(MA)MAK/OLABİLMEK


- DOSTLUK ve/||/<> YARDIM

( Eli. VE/||/<> Seli. )


- DOSTLUKTA/YOLCULUKTA:
İKNÂ ve/||/<> RIZÂ

( [ne yazık ki] Dostlukta ya da bir yol alışta, iknâ ve rızâ değil de zorlama var ise, yoldaşlar, önce birbirini yargılamaya sonra da birbirini yok etmeye başlarlar. )

( Amaçları farklı iki kişinin, aynı yolda yürümesi, onları yoldaş kılmaz, bir süreliğine yol arkadaşı kılar. Birbirini taşımaz, yük olurlar. )


- DOT İLE CROSS İLE TRİPLE ile/||/<> VEKTÖR ÇARPIMLARI

( Vektör işlem türleri. )

( Formül: a×b = |a||b|sinθ n )


- DÖVİZİN "YÜKSELMESİ" ile/değil/yerine/||/<>/< ÜLKENİN PARA DEĞERİNİN KAYBETMESİ


- [ne yazık ki]
DÖVÜŞ ile/ve/||/<>/> GÖLGE DÖVÜŞÜ


- DOWN SENDROMUNDA:
EDWARDS ile/||/<> PATAU

( 47 kromozom[21 numaralı kromozomun üç tane olmasından dolayıdır]:
18. kromozomdan bir fazla olursa. İLE/||/<> 13. kromozomdan bir fazla olursa. )


- DOYA DOYA (YEMEK/İÇMEK, SEVMEK/ÖPMEK) ile/ve/||/<> KANA KANA (İÇMEK)


- DOYGU/RIZK:
BOL ile/ve/<>/değil/yerine BEREKETLİ


- DOYMUŞ ÇÖZELTİ ile/||/<> DOYMAMIŞ ÇÖZELTİ

( Doymuş maksimum çözünmüş, doymamış daha fazla çözebilir )

( Formül: Çözünürlük limiti )


- DOYMUŞ ile/||/<> DOYMAMIŞ

( Doymuş maksimum çözünmüş İLE doymamış daha fazla çözebilir )

( Formül: Çözünürlük limiti İLE Limit altı )


- DOYUM ve/||/<>/< BÜTÜNLÜK


- DOYUMLULUK ve/||/<> GÜVEN

( En büyük zenginlik. VE/||/<> En iyi yakınlık/akrabalık. )


- DOYUMSUZ/LUK ile/ve/<>/|| DUYARSIZ/LIK


- DOYURUCU ile/ve/değil/||/<> TOK TUTUCU


- DRAKE DENKLEMİ İLE FERMİ PARADOKSU İLE YAŞANABİLİR BÖLGE ile/||/<> DÜNYA DIŞI YAŞAM

( Evrendeki yaşam olasılığı kavramları. )

( Formül: N = R* × fp × ne × fl × fi × fc × L )

( Frank Drake tarafından 1961 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- DRAM ile/değil/yerine/||/<>/> SDRAM


- AKAÇ/AKITAÇ/DREN ile/ve/||/<> BOŞALTMA/AKAÇLAMA/DRENAJ[İng. < DRAINAGE]

( Birikmiş suları akıtmaya yarayan boru, oluk ve benzeri araç. | Temel düzeyindeki suları toplayıp yapıların uzağına akıtan, yeraltı su borusu. İLE/VE/||/<> ... )


- DRİVER İLE PASSENGER İLE CLONAL ile/||/<> MUTASYON TÜRLERİ

( Kanserdeki mutasyon sınıfları. )

( Formül: TMB: Mutasyon/Mb )


- DRONE:
HAVADA ile/ve/||/<> SUDA

(

ile/ve/||/<>

)


- DSSC İLE PEROVSKİTE İLE ORGANİC PV ile/||/<> GÜNEŞ PİLİ TEKNOLOJİLERİ

( Fotovoltaik enerji dönüşüm sistemleri. )

( Formül: PCE = Pmax/Pin )


- DUA (İLE) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOĞA (İLE)


- DUÂ ile/ve/||/<>/> DEVÂ


- DUA ile/ve/||/<> MAHATMA GANDHI'NİN DUASI

( )


- DUA ve/<> MANEVİYAT


- DUA ve/<> ORUÇ

( Sen onda. VE/<> O sende. )


- DUA ile/ve/değil/<> SOHBET


- DUA ve/||/<> YÖNELME


- DUAL SPACE ile/||/<> BİDUAL SPACE

( Dual X* linear functional, bidual X** double dual. )

( Formül: Linear functionals İLE double dual )


- DUAL SPACE ile/||/<> PRİMAL SPACE

( Dual V* lineer fonksiyonlar, primal V orijinal uzay. )

( Formül: Linear functionals İLE original )


- DUAL/DUBLE ile/||/<> DUPLİKASYON ile/||/<> DİVALAN

( İkili/çift. İLE/VE/|| İkileşme. İLE/VE/|| İki değerli. )


- DUBLİN'İN:
KUZEY'İ ile/ve/<> GÜNEY'İ

( İrlanda'nın başkenti Dublin'i, Liffey Irmağı, ikiye ayırmaktadır.[LIFFEY: Çitli ırmak geçidi.] )


- DUCT- ile/||/<> -FERENT

( Kanal, iletim yolu. İLE/||/<> Taşıyan, ileten. )


- DUDAK BÜKMEK ile/ve/||/<> BURUN KIVIRMAK


- DUDAKTAN/AĞIZA GİREN ile/ve/<> DUDAKTAN/AĞIZDAN ÇIKAN

( İnsan/kişi, iki dudağı arasındadır.
1. İçeri ne gireceğini [yiyeceğini/içeceğini] bilen.
2. Dışarı ne [söz] çıka(ra)cağını bilen. )

( Dudak ise beşer'i, İnsan yapan/yapabilendir! [Dudağın altı doğadır.[doğanın/düzenin parçasıdır, doğayla ve doğada varolanlarla ortaktır.] )

( İnsan/kişi, yediğini bilen/tanıyan, doğasına uygun olanları dudağından geçirendir/geçirebilendir. )

( BİR ŞEY Kİ...
YAPMASAN DA OLUR! YAPMA!!!

BİR ŞEY Kİ...
SÖYLEMESEN DE OLUR! SÖYLEME!!!

 

BİR ŞEY Kİ...
YEMESEN DE OLUR! YEME!!!

BİR ŞEY Kİ...
İÇMESEN DE OLUR! İÇME!!!
[Özellikle abur-cuburlar, et ve tüm hayvansal ürünler, kahve ve de özellikle sigara gibi...] )


- DUHEM ile/ve/||/<> QUINE (TEZİ)

( 10 Haziran 1861 - 14 Eylül 1916 İLE/VE/||/<> 25 Haziran 1908 - 25 Aralık 2000 )


- DUL ile/||/<> SUKUL/SÜKUL

( Eşi ölmüş ya da eşinden boşanmış kişi[kadın/erkek]. İLE/||/<> Çocuğu ölüp yalnız kalan kadın. )


- DÜLEK ile/<> KIRIK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Kırık çanak çömlek, ağzı kırık bir testi. İLE/<> ... )


- DÜMDÜZ ile/ve/||/<> TEKDÜZE


- DÜN İLE BUGÜNÜN "KAVGASI/TARTIŞMASI" ve/ne yazık ki/||/<>/> YARININ KAYBI


- DÜN ile YARIN ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< BUGÜN

( Gitti mi gelmez. İLE Gelir mi bilinmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/<>/< [ne yazık ki] Değeri bilinmez. )

( Yarın, bugünün öğrencisidir.
[Lat.] Discipulus est prioris posterior dies. )

( ... ile FERDA ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< ... )


- DÜN/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< GÜN/LER

( Unutulabilirler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Yaşanılması gerekenler, yaşanılacaklar. )

( Unutulabilecek ve bağlamında unutulabilmesi gereken. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Yaşanılabilecek ve yaşanılması gereken. )


- DÜNYA KEDİ GÜNÜ ile/ve/||/<> ULUSLARARASI KEDİ GÜNÜ

( 17 Şubat İLE/VE/||/<> 08 Ağustos )

( Uluslararası Kediler Günü, 08 Ağustos'ta kutlanıyor. Ayrıca, 17 Şubat'ta, Dünya Kedi Günü kutlanıyor. Amerika Birleşik Devletleri'nde(ABD), 29 Ekim'de; Rusya'da, 01 Mart'ta; Avrupa'daki çoğu ülkede ise 17 Şubat'ta kutlanıyor. Dünya Kedi Günü ile karıştırılan Uluslararası Kedi Günü, 2002 yılında Uluslararası Hayvan Refahı Fonu tarafından oluşturuldu. )

( www.6Dtr.com/OZELGUNLER

Özel/Önemli Günler Takvimi'ni, şu html kodunu kopyalayıp istediğiniz sayfada yayınlayabilirsiniz...

< iframe src="https://www.google.com/calendar/embed?src=bnu9bqjgmq24m6ciq9cr2q5ne0%40group.calendar.google.com&ctz=Europe/Istanbul" style="border: 0" width="600" height="600" scrolling="no" > )


- DÜNYA NÜFUSU(-1) ile/ve/||/<>/ya da 1 KİŞİ

( "Pamuk". İLE/VE/||/<>/YA DA "Demir". )


- DÜNYA:
ŞEYLERİN TOPLAMI ile/ve/değil/||/<>/>/< OLGULARIN TOPLAMI


- DÜNYA TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< DÜŞÜNCE TARİHİ ile/ve/||/<>/>/< FELSEFE-BİLİM TARİHİ

(
Felsefe - Bilim Tarihi Zihin Haritası




---



BİLİM/BİLİMDE/BİLİMSELLİKTE:
(ÖNCELİKLE) VAR OLANIN[MEVCUD/ONTOS] ve/||/<>/> DOĞANIN ve/||/<>/> DOĞAL)
NESNE ve/||/<>/> OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(VE ANCAK DAHA SONRA) ÜRETİLMİŞ NESNELERİN
(VE EN SON OLARAK) KİŞİLERİN ve/||/<>/> TOPLULUKLARIN ve/||/<>/> TOPLUMUN/TOPLUMLARDA YAŞANMIŞ/YAŞANAN/YAŞANABİLEN
OLAY ve/||/<>/> OLGU ve/||/<>/> DURUM ve/||/<>/> İLİŞKİLERİN
(ÖNCEDEN TANIMLANMIŞ ve/||/<>/> BELİRLENMİŞ BİR YÖNTEM ve/||/<>/> ARACA BAĞLI OLARAK)
(İSTİDLÂLÎ/RASYONEL [AKIL İLE])
ÖLÇÜLÜ ve/||/<>/> ÖLÇÜLEBİLİR/ÖLÇÜMLENEBİLİR
NEDENSEL ve/||/<>/> KAVRAMSAL ve/||/<>/> ELEŞTİREL (OLANAK ve/||/<>/> SINIRLARI İÇİNDE)
KANITLI ve/||/<>/> DÜZENLİ ve/||/<>/> TUTARLI (BİR BİÇİMDE)
KAMUSAL/LIK ve/||/<>/> TEKRARLANABİLİR/LİK ve/||/<>/> DENETLENEBİLİR/LİK ve/||/<>/> PAYLAŞILABİLİR/LİK (KOŞULLARINDA)
TANIM ve/||/<>/> İŞLEV ve/||/<>/> YARARA (KONU OLABİLEN/OLABİLECEK)
VERİ ve/||/<>/> BİLİ ve/||/<>/> BİLGİ/Sİ



---



[2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...]


---



)

( [2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...] )

( )

( )

( [2. | 3. | 4. | 5. | 6. | 7. | 8. dersler...]


1. ders [Klasik Mekanik] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [10 Ekim 2019]

2. ders [Uzay-Zaman] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [24 Ekim 2019]

3. ders [Dik Yamaçlar - Dünü Olmayan Gün"] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [07 Kasım 2019]

4. ders [Yeni Mekaniğe Giden Yollar] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [14 Kasım 2019]

5. ders [Belirsiz Sular] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [21 Kasım 2019]

6. ders [Dalganın Sırtında] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [05 Aralık 2019]

7. ders [Kuark Denizi] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [19 Aralık 2019]

8. ders [EPR ve Zaman] - Baha Zafer - İst. Medeniyet Üniversitesi [26 Aralık 2019]
-------------

II. Dönem - Ayhan Çitil

1. ders [XIX. ve XX. yy.'da Felsefenin Gözünden, Fizikte Neler Oldu?] - Ayhan Çitil - İst. Medeniyet Üniversitesi [27 Şubat 2020]

2. ders [Geometrilerin Çokluğundan Yeni Dil ve Mantık Anlayışına] - Ayhan Çitil - İst. Medeniyet Üniversitesi [12 Mart 2020] )

( Bilim Tarihi Ders Notları ve Kavramları... )

( )

( )

( )

( )

( "Bilim Tarihi Durakları"[Şeniz Yıldırımer - İlke Yay.] kitabını da okumanızı salık veririz. )

( )

( )

( )

(
"3 Blue 1 Brown" Youtube hesabındaki videoları da izlemenizi salık veririz... )

( )

( Nesin Matematik Köyü Youtube Kanalı )

( )

( )

( | 2. | 3. | 4. | 5. dersler...] )

( )

(

https://twitter.com/floodmania/status/1294365941791424513 )

( )

( [2. | 3. | 4. dersler... )

( )

( [Bilim Tarihi Sohbetleri 2/3/4/5/6/7/8/9/10. dersler...] )

( Bilim Tarihi Buluşmaları - Dr. Derya Gürses Tarbuck )

( )

( )

( Dünyadaki Bilimsel Eğitimler - researchseminars.org )

( Tarihteki En Etkili 10 Matematikçi )

(
Felsefe - Bilim Tarihi Zihin Haritası
)

( Türk Tarih Kurumu
Felsefe ve Bilim Tarihi Söyleşileri - 1

)

( "Bilim Tarihinin Tarihi - İhsan Fazlıoğlu" yazısını okumak için burayı tıklayınız...

ya da

"Bilim Tarihinin Tarihi - İhsan Fazlıoğlu" söyleşisini dinlemek için burayı tıklayınız... )

( )

( )

(

)

( )


- DÜNYA VATANDAŞI ile/ve/<> DÜNYA BİREYİ


- DÜNYA VATANDAŞLIĞI ile/ve/||/<>/> EKİN(KÜLTÜR) VATANDAŞLIĞI

( 11. aya kadar. İLE/VE/||/<>/> 11. ay sonrası boyunca. )


- DÜNYA ile/ve/<> ÂHİRET

( Ahlâk. İLE/VE/<> İlim. )


- DÜNYA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< AŞK/IM

( [Ne kadar büyük olsa da ...] (daha) Küçük. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< [Ne kadar küçük olsa da ...] (daha) Büyük. )


- DÜNYA ve/||/<> AY

( İlgili konuşmayı izlemek için burayı tıklayınız... )

( [çapı] 12.756 km.[çevresi 40.000 km.] VE/||/<> 3474 km.[4/1] )

( Arasındaki uzaklık, 356.000 - 406.000 km. )

( Ay, her yıl 4 cm. kadar dünyadan uzaklaşmaktadır. )

( Işıkla ulaşma uzaklığı, gönderim süresiyle 1.27 saniye, dönüşüyle birlikte toplam 2.54 saniyedir. )

( ... VE/||/<> -233 ile 123 °C arasındadır.[Atmosferin olmaması nedeniyle] )

( ... VE/||/<> Aydaki yerçekimi, dünyanın altıda biridir. [60 kg. = 10 kg.] )

( ... VE/||/<> Güneş Sistemi içinde beşinci büyük doğal uydudur. Dünya'nın yörüngesindeki dönüşünü 27.3 günde tamamlar ve her 29.5 günde tekrar eden Ay'ın evreleri oluşur. )

( ... VE/||/<> Ay'ın yüzeyi, çoğunlukla oksijen, silikon, magnezyum, demir, kalsiyum, alüminyum ve titanyumdan oluşur. )

( İnsan eliyle yapılmış hiçbir yapı, aydan çıplak gözle görülemez. )


- DÜNYA -/<> A'RAF/BERZAH -/<> ÂHİRET

( ... <-> İnsan. <-> ... )


- DÜNYA(") ile/ve/=/||/<>/> ÇEVRE


- DÜNYA ve/||/<> DÖNÜŞ HIZLARI

( image )


- DÜNYA ile/||/<>/< ESKİ DÜNYA

( ... İLE/||/<>/< Asya, Avrupa ve Afrika'ya topluca verilen ad. )


- DÜNYA ile/ve/=/||/<> KAPI


- DÜNYA ile/ve/||/<> MARS

( 90 kilo. İLE/VE/||/<> 35 kilo.[yerçekimi farkı nedeniyle] )

( 15 yaşındaysak. İLE/VE/||/<> 8 yaşındayız.[1 Mars yılı, 686,9 Dünya gününe eşittir.] )

( [en yüksek dağ] Everest.[8848 m.] İLE/VE/||/<> Olympus Dağı[Lat. Olympus Mons)[güneş sistemindeki ve evrendeki bilinen en yüksek dağdır.][22 km. yüksekliğindedir. Everest'ten üç kat daha yüksektir. 624 km. genişliğindeki bu dağ, Britanya adalarının bulunduğu alanın tamamını kaplayabilir.] )


- DÜNYA ile/ve/||/<>/> NEPTÜN ile/ve/||/<>/> URANÜS ile/ve/||/<>/> SATÜRN ile/ve/||/<>/> GÜNEŞ

( [=]
50 ay. İLE/VE/||/<>/> 57 dünya. İLE/VE/||/<>/> 63 dünya. İLE/VE/||/<>/> 700 dünya. İLE/VE/||/<>/> 1300 dünya. İLE/VE/||/<>/> 1.300.000 dünya. )


- DÜNYA ile/ve/||/<> NESNELERİN ÖYKÜSÜ

( )


- DÜNYA ile/ve/||/<> TOI 700 D

( ... İLE/VE/||/<> Dünyadan 100 milyon ışık yılı uzaklıkta, yaşama uygun bir gezegen. )

( ... İLE/VE/||/<> TOI 700 D, "TOI" (TESS Object of Interest) 700 D olarak adlandırılan bir öte gezegen ya da güneş dışı gezegen[exoplanet]. Bu gezegen, NASA tarafından Kepler uydu gözlemleriyle ve TESS (Transiting Exoplanet Survey Satellite) tarafından keşfedilmiştir. TOI 700 D, yörüngesinde TOI 700 yıldızının 3. gezegeni olarak bilinmektedir ve yörüngesinin merkezinde bulunan yıldıza yaklaşık 100 dünya günü içinde dönmektedir. [TOI 700 adlı bir yıldızın yaklaşık 100 işaretli yıldızın yakınında yer alır ve yaklaşık D tipi bir yıldız olarak kabul edilir.]

TOI 700 D, gezegenin yörüngesinde döndüğü yıldızın yakınında yer almasına karşın yörüngesinin merkezinde bulunan yıldızın yaklaşık olarak aynı sıcaklıkta olduğu ve dolayısıyla potansiyel olarak yaşam ve yerleşim için uygun bir ortam oluşturabileceği düşünülmektedir. )


- DÜNYA ile/ve/değil/||/<>/< YAKIN DÜNYA

( Kişinin dışındaki her şey. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Kişinin anlığı[düşünce, duygu, davranış, değer, deneyim ve dili][6D] )


- DÜNYA[Ar.] ile/değil/yerine/||/<>/> YERYÜZÜ / ACUN / YERTİNÇ


- DÜNYA ile/ve/||/<> YOL

( Doğa. İLE/VE/||/<> İnsan/lık. )

( EARTH vs./and/||/<> PATH/WAY )


- DÜNYADA, BİR KİŞİ/İNSAN OLMAK ile/ve/değil/||/<> BİR KİŞİ İÇİN DÜNYA OLMAK


- EN'LER:
DÜNYADA ve/||/<>/>/< EVRENDE

( İçerik için burayı tıklayınız... )


- YALAN:
DÜNYADA ve/||/<> SİYÂSETTE ve/||/<> TİCARETTE ve/||/<> FELSEFEDE ve/||/<> EDEBİYATTA ve/||/<> GAZETECİLİKTE ve/||/<> GENÇLİKTE

( Vefâ. VE/||/<> Vaad. VE/||/<> Reklam. VE/||/<> Safsata. VE/||/<> Mecaz. VE/||/<> Haber. VE/||/<> Aşk. )


- DÜNYANIN:
AÇISI ile/ve/||/<> YALPALAMA AÇISI

( WORLD'S: ANGLE and/||/<> PRECESSION ANGLE )


- DÜNYANIN DÖNÜŞ HIZI:
KENDİ ÇEVRESİNDE ile/ve/||/<>/> GÜNEŞİN ÇEVRESİNDE

( [saatte] 1670 km. İLE/VE/||/<>/> 107.627 km. hızla [yılda 2.6 milyon km.] )


- [ne yazık ki]
"DÜNYANIN DAR GELMESİ" ile/ve/değil/<> "KÖŞELERİN KAPILMASI/TUTULMASI OYUNU/ÇABASI/YANILSAMASI"


- DÜNYAYI YERİNDEN OYNATMAK ile/ve/||/<>/< OTURDUĞUMUZ YERDEN KALKMAK


- DÜNYAYI/ÜLKEYİ/KİŞİLERİ KURTARMAK/KORUMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ KURTARMAK VE KORUMAK


- HİKMET:
DÜNYEVÎ ile/ve/<> NEFSÂNÎ ile/ve/<> ŞEYTANÎ ile/ve/<> İLÂHÎ

( Toplumsal. İLE/VE/<> Psikolojik. İLE/VE/<> Siyasal. İLE/VE/<> Tanrısal[Teolojik], [Din, Mârifetullah]. )


- DÜNYEVÎ ... ile/ve/değil/||/<> DÜNYADA KAZANILACAK OLAN ...


- DURABİLMEK ile/ve/||/<> UNUTABİLMEK ile/ve/||/<> SUSABİLMEK ile/ve/||/<> AFFEDEBİLMEK


- DURAĞAN/LIK ile/ve/||/<> KABIZ/LIK


- DURAĞANLIK/ATÂLET ile/değil/yerine/||/<> DURUŞ


- DURAN ADAM ve/||/<> OTURAN TOPLUM


- DURAN DALGA ile/||/<> İLERLEYEN DALGA

( Duran dalga yerinde titreşir, ilerleyen dalga hareket eder )

( Formül: y = 2A sin(kx) cos(ωt) İLE y = A sin(kx - ωt) )


- DURAN İLE İLERLEYEN İLE MODÜLE ile/||/<> DALGA FORMLARI

( Farklı dalga davranış biçimleri. )

( Formül: y = 2A cos(kx) cos(ωt) )


- DURAN ile/ve/||/<> DURAĞAN


- DURAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< DÜŞÜNEN

( Susmak bilmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Hemen susar.
bkz. www.FaRkLaR.net/SUS )


- DURANDA, DÖNEN ile/ve/<> DÖNENDE, DURAN

( Doğa. İLE/VE/<> İnsan/kendi. )


- DURDURMA ile/ve/||/<> BERTARAF ETME


- DURDURMA ile/ve/||/<> SINIRLANDIRMA


- DURDURMAK ve/||/<>/< DURMAK

( Yaşamımızdaki ve çevremizdeki tüm yakın ya da uzak sorunları, öncelikle sorunların ve sorunları yaratanların karşılarında durarak, yapmayarak, yaptırmayarak, "Hayır!" deme olanağımızla[ihtiyârımızla/muhtariyetimizle] durdurabiliriz. )


- DURDURMAK ile/ve/<> ENGELLEMEK


- DURDURMAK ile/ve/||/<> KURTULMAK


- DURGUN KÜTLE ile/||/<> GÖRELİ KÜTLE

( Durgun kütle invariant m₀ İLE göreli kütle hızla artar m = γm₀. )

( Formül: m₀ İLE m = γm₀ )


- DURGUN/LUK ile/ve/değil/||/<> DURAĞAN/LIK


- DURGUN/LUK ile/ve/değil/||/<>/< YORGUN/LUK


- DURMA PROBLEMİ ile/||/<> KARAR PROBLEMİ

( Durma problemi bir programın durup durmayacağının belirlenmesi İLE karar problemi genel algoritma varlığı sorusudur. Turing durma probleminin çözülemez olduğunu kanıtladı İLE bazı soruların algoritmik çözümü yoktur. )

( Alan Turing tarafından 1936 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1912-1954) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Turing makinesi, yapay zeka) )


- DURMA ile/||/<> DÜZGÜN DOĞRUSAL DEVİM HAREKET

( )

( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )


- DURMAK ve/<> DURU BAKMAK


- DÜRTEN ile/ve/||/<>/> DÜŞÜNDÜRTEN


- DÜRTME ile/ve/değil/||/<> SÜRTME


- DÜRTÜ ile/ve/||/<>/> GÜDÜ(MOTİVASYON)

( Fiziksel kaynaklı gereksinim. İLE/VE/<> Zihinsel/düşünsel kaynaklı gereksinim. [ve bunların harekete geçmesi/geçirilmesi] )

( DRIVE vs./and/||/<>/> MOTIVATION )


- DÜRTÜ ve/||/<> ÖRÜNTÜ KURMA DÜRTÜSÜ


- DÜRTÜ ile/ve/değil/||/<>/> UYARAN ile/ve/değil/||/<>/> UYARILMA


- DÜRTÜ ile/değil/ne yazık ki/||/<>/> ZORLAMA

( [not] DRIVE vs./||/<>/>/but ENFORCE )


- DÜRTÜLER ile/ve/||/<> KAYGI ile/ve/||/<> SAVUNMALAR


- DURUK DİN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEVİMSEL/DİRİMSEL DİN


- DÜRÜLÜ-BÜKÜLÜ -ile/ve/değil/yerine/<>


- DURUM - KARŞILAŞMA ile/ve/||/<>/> DURUŞ - KARŞILAMA


- DURUM ile/ve/<> ARADURUM


- DURUM ile/ve/<> DURUŞ


- DURUM ile/ve/<> KONUM

( STATE/SITUATION vs./and/<> POSITION )


- DURUM ile/ve/<> OLGU

( STATE/SITUATION vs./and/<> FACT )


- DURUM ile/ve/değil/<> ÖTESİ


- DURUM ile/ve/<> SÜREÇ

( Durumun doğasını değerlendirmeden zorla sürdürmeye çalışmak sorunlara yol açmıştır. )

( Durumunun doğasını ve ruhunun derinliklerini araştırmaktan daha yaşamsal bir şey yoktur. )

( STATE/SITUATION vs./and/<> PROCESS )


- DURUM ile/ve/||/<> SÜREDURUM/EYLEMSİZLİK


- DURUMDAN/HALDEN ANLAMAK ve/||/<> GÖNÜL KIRMAMAK


- DURUM/HAL ve/<>/|| GENİŞ/GELECEK ZAMAN


- DURUM/LAR ile/ve/||/<>/> KOŞUL/LAR ile/ve/||/<>/> KARAR/LAR


- DURUMU/OLAYI BÜYÜLTMEYE:
"YAKIN" ile/ve/değil/<> "AÇIK"

( Cahil ve/ya da ahmak kişiler[zihin(li)ler]dir. )


- DURUM/VAZ:
TAHKİKÎ ile/ve/||/<>/> TEVİLÎ


- DURUŞ ile/ve/||/<> BAKIŞ


- DURUŞ ile/ve/||/<>/> DİRENİŞ


- DURUŞ ile/ve/||/<>/< İLKE


- DURUŞ ile/ve/||/<>/>/< OTURUŞ


- DURUŞ ve/<> SAYGI ve/<> SEVGİ

( Kıyam. VE/<> Rükû. VE/<> Secde. )


- DURUŞMA ile/ve/||/<> TENSİB DURUŞMASI/İSTİNÂBE

( ... İLE/VE/||/<> Davanın görülmekte olduğu mahkemeye gönderilmek için başka bir yerde bulunan bir tanığın, oradaki mahkemece ifadesinin alınması. )


- DOĞRU/DÜRÜST[Fars.] OLMAK =/||/<> "MANZARA KAPATAN AĞAÇ OLMAK"

( Ne yazık ki, bazı "kişiler" için dürüst kişilerin (istenilmeme) durumu. )


- DOĞRULUK/DÜRÜSTLÜK[Fars.] ile/ve/<> SAYGI

( Dürüst olmayan cezalandırılır. İLE/VE Saygı göstermeyene toplumda yer verilmez. )

( Teşekkür ve özür dilemeyi bilmek/uygulamak ile. )

( TO BE HONEST vs./and RESPECT )


- DÜRÜSTLÜKTE:
KOLAY İNCİNME ile/ve/||/<> KOLAY İNCİTME


- DÜŞ KURMA ve/||/<>/> UYANIŞ YAŞAMA

( Dışa bakınca. VE/||/<>/> İçe bakarak. )


- DÜŞ/ÜNÜ KURMAK ve/||/<>/> HAREKETE GEÇMEK


- DÜŞ ile/||/<> GÜNDÜZ DÜŞLERİ


- DÜŞ ile/ve/||/<>/> OYUN


- DÜŞLER ve/||/<>/> GÜLÜŞLER


- DÜŞMANCA ile/ve/değil/||/<>/< SAYGISIZCA


- DÜŞMANDAN KORUNMAK ile/ve/değil/||/<> "DOST"TAN KORUNMAK

( Kendin korunabilirsin. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Bir şeylerin ve/ya da birilerinin de koruması gerekir. )

( Dostlarım! Dünyada, dost yoktur! )

( Kusursuz dost isteyen, dostsuz kalır. )

( Ayıpsız yâr isteyen, yârsız kalır. )


- [ne yazık ki]
DÜŞMAN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<> KARŞIT/LIK


- DÜŞMAN/LIK ve/||/<> YAKIN/LIK

( "Hiçbir şey, çetin düşmanlar kadar birbirine yakın değildir." )


- DÜŞME KAYGISI ile/ve/||/<> YÜKSEK SES KAYGISI

( İnsanın, doğduğunda,sahip olduğu, sadece iki korku. [Öteki tüm korku ve kaygıları sonradan öğrenir.] )


- DÜŞÜN! ve/||/<>/> OKU!

( Konuşmadan önce. VE/||/<>/> Düşünmeden önce. )


- DÜŞÜNCE DÖNEMLERİNDE:
"BÜYÜSEL" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> (")DİNSEL(") ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLİMSEL

( Onbinlerce yıldır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Sekizbin yıldır. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Birkaç yüzyıldır. )


- DÜŞÜNCE/DÜŞÜNME ve/<> İMGELEM YETİSİ

( IDEA/TO THINK and/<> THE FACULTY OF IMAGINATION )


- DÜŞÜNCE:
ETKİNLİĞİ ile/ve/||/<> OLAYI ile/ve/||/<> NESNESİ

( THOUGHT ACTION vs./and/||/<> THOUGHT EVENT vs./and/||/<> THOUGHT OBJECT )


- DÜŞÜNCE/İLKE:
KURUCU ile/ve/||/<>/> DÜZENLEYİCİ


- DÜŞÜNCE/İNANÇ/İDEAL ile/ve/<> KİŞİ

( Bazen ancak bir düşünce/inanç/ideal için herkesten vazgeçebilirsin, bazen de ancak bir kişi için tüm düşünce/inanç/ideallerinden! )


- DÜŞÜNCE ve/||/<>/< MANTIK
ve/||/<>
EYLEM ve/||/<>/< EDEB

( Düşüncenin edebi, mantıktır. VE/||/<> Eylemin mantığı, edebdir. )


- DÜŞÜNCE/FİKİR ile/ve/<>/< BİLGİ/VERİ

( Amaca yönelik. İLE/VE/||/<>/< Nedene yönelik. )

( Entellektüel akıl. Amaçlı, evrensel düşünme. İLE/VE/||/<>/< Rasyonel akıl. )

( Gelecekte tutar, geleceğe yöneliktir. İLE/VE/||/<>/< Geçmişte tutar. )

( Bilgi/veri sahibi olmadan, düşünce/fikir sahibi olunmaz/olunmamalı! )

( Gelecek. İLE/VE/||/<>/< Şimdi. )

( IDEA/THOUGHT vs./and/||/<>/< KNOWLEDGE/DATA )


- DÜŞÜNCE ve/||/<> BİLGİ ve/||/<> BELLEK


- DÜŞÜNCE ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRIŞIM


- DÜŞÜNCE ve/=/||/<>/< DEVİMİN/HAREKETİN DUYUMU/DUYUMSANMASI


- DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/>/< DİKKAT

( Düşünceler dedikleriniz, zihnin yüzeyindeki dalgacıklardır ancak. )

( Yaşamınızdaki en önemli şeye -kendinize-, bölünmez dikkatinizi verin. )

( Zorlamasız, kendi benliği ile kısıtlanmamış bir dikkat ve ilgi gerekir. )

( Olgun kişi, dikkatini içine yönelterek, meziyetlerini geliştirir. )

( Dikkat, Şimdi'ye geri getirir. )

( Dikkat, özgürleştirir. )

( Dikkatsizlik, tutsaklaştırır. )

( Dikkatsizlik, köreltir; dikkat, berraklaştırır. )

( Öteye ulaşmak için uyanık bir sükûnete ve sessiz dikkate gereksinimimiz vardır. )

( Dikkatsizliğiniz yüzünden kendi çevrenizde inşâ etmiş olduğunuz hapishaneyi inceleyin. )

( Başparmağınız işaret parmağınıza dokunuyor. İkisi de dokunuyor ve dokunuluyor. Dikkatinizi başparmağınızda topladığınız zaman başparmak hissedendir ve işaret parmağı da nesne. Dikkat odağını değiştirin, ilişki de tersine döner. )

( Attention liberates. )

( Inattention obscures, attention clarifies. )

( It needs effortless, un-self-conscious attention.
To go beyond, you need alert immobility, quiet attention.
Attention brings you back to the present.
Study the prison you have built around yourself by inadvertence.
Your thumb touches your forefinger. Both touch and are touched. When your attention; is on the thumb, the thumb is the feeler and the forefinger - the self. Shift the focus of attention and the relationship is reversed. )

( THOUGHT vs./and/||/<>/>/< ATTENTION )


- DÜŞÜNCE ile/ve/=/||/<>/> DÜŞÜNCENİN DÜŞÜNCESİ


- DÜŞÜNCE ile/ve/<> DUYGU

( THOUGHT vs./and/<> EMOTION )


- DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> DAVRANIŞ/TUTUM ile/ve/||/<> DENEYİM ile/ve/||/<> DEĞER ile/ve/||/<> DİL

( Akıl[doğru bağ/lar] ve ilim ile yapılandırılır. İLE/VE/||/<> Çeşitli fizyolojik ve psikolojik isteklerle ve eğlencelerle doyurulur. İLE/VE/||/<> Çalışarak, iş yaparak, kazanarak ve kazandırarak dengelenir. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )

( Düşünceler, duygulardan önce gelir. )

( %80 İLE/VE/||/<> %20 İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )

( Duygu yok fakat [çeşitli oranlarda/yoğunluklarda] etkisi olabilir. İLE/VE/||/<> Düşünce var. İLE/VE/||/<> Düşünce ve duygu var. İLE/VE/||/<> Öncenin, kendimizin ve başkalarının düşünceleri var. İLE/VE/||/<> Tümü var. )

( Saniyelerde. İLE/VE/||/<> Milisaniyelerde. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )

( Zihnimizin konuşma dili. İLE/VE/||/<> Gövdemizin konuşma dili. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )


- DÜŞÜNCE ile/ve/<> FELSEFE

( ... İLE/VE/<> Düşüncenin hesabını verebilmek. )

( IDEA vs./and/<> PHILOSOPHY )


- DÜŞÜNCE ile/ve/+/<>/> İNANÇ ile/ve/+/<>/> İMAN

( Bilgi ve/+ yorum. [D] İLE/VE/+/<>/> Düşüncenin karesi. [D²] İLE/VE/+/<>/> Düşüncenin küpü. [D³] )

( [Kanıt gereksinimi] Vardır. İLE/VE/+/<>/> Daha çoktur. İLE/VE/+/<>/> Hem vardır, hem yoktur; ne vardır, ne de yoktur. )


- DÜŞÜNCE ve/||/<> IŞIK ve/||/<> KİŞİ ve/||/<> İLİŞKİ

( Her zaman, zemin ve koşulda, her yöne ilerleyebilirler. )


- DÜŞÜNCE ile/ve/||/<>/> İZLENİM

( David Hume )


- DÜŞÜNCE ve/||/<>/> KİP


- DÜŞÜNCE ile/ve/||/<> VARLIK

( ... İLE/VE/||/<> En temel düşünce. )


- İNCELİK:
DÜŞÜNCEDE ile/ve/||/<> DUYGUDA ile/ve/||/<> DİLDE

( Derinlik yansıtır. İLE/VE/||/<> Sevgi oluşturur. İLE/VE/||/<> Güven yansıtır. )


- DÜŞÜNCEDE ile/ve/||/<>/>/< EĞİTİMDE ile/ve/||/<>/>/< BİLİMDE

( Özgürlüğü. İLE/VE||/<>/>/< Çağdaşlığı. İLE/VE||/<>/>/< Evrenselliği. [yeğleyelim!] )


- DÜŞÜNCEDEN DAHA ZARARLI OLAN:
"USTA SALDIRICI" ile/ve/değil/||/<> ACEMİ SAVUNUCU


- DÜŞÜNCELERİN, ...:
DENETLENEMEYECEĞİ KUŞKUSU/ZANNI ile/ve/||/<>/> ZARAR VEREBİLECEĞİ KUŞKUSU/ZANNI


- DÜŞÜNCENİN KENDİ ile/ve/<> DÜŞÜNCENİN İÇERİĞİ

( THE IDEA vs./and/<> THE CONTENT OF THE IDEA )


- DÜŞÜNDÜREN(/"ÜZEN/KIRAN"):
DÜŞMANIN ...
SALDIRILARI ile/ve/değil/||/<>/< AKIL VE ZEKÂ DIŞI "SÖZ VE DAVRANIŞLARI"


- ... DÜŞÜNDÜRTÜR ile/ve/||/<>/> DÜŞÜN DÜRTER


- DÜŞÜNEBİLDİĞİN KADAR (BİLE)BİLMEK ve/||/<>/> BİLEBİLDİĞİN KADAR DÜŞÜN(EBİL)MEK


- [ne yazık ki]
DÜŞÜNEMEMEK ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> ADLANDIRAMAMAK/ANLAMLANDIRAMAMAK


- DÜŞÜNEMEMEK ile/ve/<> AYIRD EDEMEMEK

( Düşünemeyen ayırd etmeyi de ayrıntıları da göremez. [ayıramayınca/düşünemeyince de bedelini ağır ödeyebilir!] )


- DÜŞÜNEMEMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< DÜŞÜNMEMEK (> DÜŞÜNEMEMEK)


- DÜŞÜNEN ile/ve/<> DÜŞÜNCELİ


- DÜŞÜNME ve/||/<>/= AYIRMA


- DÜŞÜNME ile/ve/<> DENETLEME


- DÜŞÜNME ile/ve/<> DİL

( Düşünme, sözcüklerle gerçekleşmez. İLE/VE/<> Düşünme, sözcükleri kullanır! )

( Beyin-el ilişkisi ve zihin-dil ilişkisi sürekli akılda tutulmalı! )

( Bir şey ki, söylemesen de olur! SÖYLEME! )

( Düşünme/düşünce, dil kullanımıdır. )

( Kişi, dilinin ardında gizlidir. )

( İNTÂK[< NUTK]: Dile getirme, söyletme. | Akledilen şeyleri idrak etmek. )

( Türk dilinin kökenlerini araştırmanın birinci koşulu, sağlıklı bir dil felsefesi bilgisi edinmek, bu felsefenin ışığında yürümeyi bilmek, araştırılan sorunlara, bu felsefenin yöntemiyle yaklaşmaktır.

Bir topluluğun dilinde, o topluluğun yaşama anlayışını, yaşama biçimini, olaylara, doğaya bakışını yansıtmayan sözcüklerin hepsi yabancı kökenlidir.

Kavramlarını üretirken somuttan soyuta yönelmeyi başaramayan bir toplumun dilinde soyut var olanları içeren sözcüklerin bulunması bir olasılıktan öteye geçemez.

Bir toplumun düşünce ortamında bulunmayan şeyin, kavramı da yoktur.

Kavramlar, düşünsel içeriklerin taşıyıcısıdır.

Dilcinin, bilge olması kaçınılmazdır.

Dilin gerçeğini, ancak bilge dilci kavrayabilir.

Bir aydın, başka dillerden aldığı sözcüklerle düşünemez, üretemez, ancak aktarır, bellekten belleğe gönderir.

Doğal yapısı ağacın yetişmesine elverişli olmayan bir ülkede, orman ürünleriyle ilgili kavramlar üretilebilir mi? Kişi, bilmediği bir nesneye, bildiği bir adı verebilir mi?

Düşünsel alanda yeri olmayan bir kavram içeriğinin sözcüğe girmesi söz konusu değildir.

Soyut var olanlar üretemeyen bir topluluğun dilinde, soyutu yansıtan kavramın yeri yoktur.

Anlamsal içerik, o sözcüğü konuşan topluluğun düşünsel çevresiyle bağlantılıdır.

Bir dille konuşup yazmak, o dili bilmek değildir, önemli[öncelikli] olan, o dille düşünmek, üretmek, düşünsel bir alan oluşturmaktır.

Dilin yüzeysel özelliklerine bakarak kökenine inmeye çalışmak, yanıltıcıdır, saptırıcıdır. Kökte bulunmayan anlamı sözcükte aramak da dil bilincinden yoksunluk demektir.

Dilin ayakta durmasını, yaşamasını, yayılmasını sağlayan, yazıdır.

Dil, insan/kişi ile insan/kişi, dille vardır.

Dili yaşatan, geçmişten geleceğe taşıyan yazıdır. )

( TO THINK vs./and/<> LANGUAGE )


- DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/> DÜŞÜNCE

( Yaşam. İLE/VE/||/<>/> Yaşam(/a/k). )

( Düşünce damlacıklarıyla doldurulan havuzda yüzmek. İLE/VE/||/<>/> Kişinin[düşünenin/düşünmesi gerekenin], suyun üstünde (yaşamda) kalmasını sağlayan kaldırma gücünü sağlayan yasa/zorunluluk/gereklilik. )

( Bilinenleri, bilinmeyenlere götürebilecek biçimde düzenlemek. )

( Sonsuz olanaklılıklar. )

( Her şey düşünce ile başlar. )

( Düşün-ce: Yukarıdan düşünce/inince sende ortaya çıkan. )

( Bir yerini/dizini incitmeyen düşünmeye başlamaz kolay kolay. )

( Düşünme ifade edilerek düşünce haline getirilmiş olur. )

( Aklın bilinen ile bilinmeyen arasındaki hareketidir. )

( Düşünme süreci tamamlandığında, yani anlamlı bir bütünlük oluşturulduğunda, soruya yanıt verilir. )

( Düşünmeyi kesmek zorunda değilsiniz, sadece ilgilenmeyi kesin. )

( Düşüncelerinizi gözleyin, düşüncelerinizi gözlemekte olan kendinizi gözleyin. )

( Düşüncelerinizi sokak trafiğini seyreder gibi seyredin. )

( Rüyanızda bir çölde susuzluktan ölmekte olduğunuzu görürken, başucunuzda duran bir bardak suyun size yararı olmadığı gibi. )

( Düşüncelere sarılmayın yeter. )

( Zihin fukara olunca, fikir ukala olur! )

( Tefekkür, müşâhede ile olur. )

( Kendi düşünce berraklığınıza, amaçtaki safiyetinize ve eylemdeki dürüstlüğünüze güvenin. )

( Düşünmenin hakkını verirsen, düşünme de senin hakkını sana teslim eder. )

( Düşünmek için sükûnete gereksinim vardır. )

( el-NAZAR: Düşünmek, aklın, bilinmeyenden bilinmeyene doğru yaptığı harekettir. )

( Düşüncenin nesnesi, düşüncenin içindedir. )

( Watch your thoughts and watch yourself watching the thoughts.
You need not stop thinking. Just cease being interested.
Watch your thoughts as you watch the street traffic.
Just like the glass of water near your bed if of no use to you, when you dream that you are dying of thirst in a desert.
Don't hold on, that is all.
Rely entirely on your clarity of thought, purity of motive and integrity of action. )

( DÜŞÜNCE ÜZERİNE BAZI SÖZLER

Her şey düşünce ile başlar.

O, gelecek kuşakların faydalanabilmesi için ağaç diker.

Düşünce, okumuş bireylerin çalışmasıdır. Hayal görmek ise onların zevki.

Düşünce karanlığına ışık tutanlara ne mutlu.
Düşünce yel, bilgi yelken, insanlık da kayığın kendisidir.

Düşünce ve pratik, yavaş yavaş her sanatı ilerletir.

Düşüncelerine hakim olamayanlar kısa zaman sonra davranışlarına da hakim olamazlar.

Düşüncelerini iyi kolla, onlar ağaçtaki kuşlar gibi sen farkında olmadan gelir ve sen her gün işinle meşgul olmaya devam ederken, geldikleri gibi sana haber vermeden gene kaybolurlar.

Düşüncelerinizi, kendi tercih ve kararınızla, hareket haline sokunuz.

Düşüncelerinizi yalnız siz seçiyorsunuz ve bu düşünceler hayatınızı biçimlendiriyor.

Düşüncenin kuvveti, zekanın sırrıdır.

Düşüncenin ortaya konulması, bireyi kölelikten kurtarıp özgürlüğe ulaştırır.

Düşünceye dalmış olan birini tembel biri sayma, çünkü bireylerin yaptığı bir görünen iş vardır, bir de görünmeyen.

Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.

Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkum olmaktır.

Düşünmeden okumak körletir, okumadan düşünmek yanıltır.

Düşünür, yeniden düşünen ve şimdiye kadar üzerinde düşünülmüş şeylerin asla yeterince düşünülmemiş olduğu kanısına varan kimsedir.

Ebedi olan şey yalnızca düşüncedir.

Işık gökgürültüsünden, düşünce de eylemden önce gelir.
Kendi düşünce biçiminden başka hiçbir şey sınırlayamaz seni !

Alçak gönüllü yüreklerde yaşayan düşünceler, en yüksek düşüncelerdir.

Çoğu kişi, belleği çok güçlü olduğundan, orijinal bir düşünücü olamaz.

Yaptığımız hataların çoğu, düşünmek gereken yerden duygularımızla, duyumsamamız gerektiği yerde düşüncelerimizle karar verdiğimizden ileri gelmiştir.

İyimser, yaranın üstünde kabuk; kötümser, kabuğun altında yara görür.

Her bakış bir gözlem, her gözlem bir düşünce, her düşünce bir bağlantı ve ilişki doğurur.

Düşünmekten utanmıyorsan, söylemekten de utanma.

Mantık eleştiri aracı, matematik ise buluş aracıdır.

Her problemin bir çözümü var ve bu çözüm her zaman içimde yatmakta.

Dünya ve içerdiği her şey düşüncenin ürünüdür.

Bağnazlıktan barbarlığa yalnız bir adım vardır.

Camdan evde oturanlar, başkalarına taş atmamalıdırlar.

Bir kere centilmen, her zaman centilmen.

Felsefe koşulsuz sorgulamadır.

Kişi, hangi konuda meyl ederse felsefeye girmiş olur.

Akıllı kişi, hem kitaplardan, hem de doğadan yararlanır.

Tüm bilimler, hergünkü düşüncenin mükemmel biçimde ıslah edilmesinden başka bir şey değildir.

Dişlerinin tümünü fırçalamana gerek yok. Sadece, ağzında kalmasını istediğin dişleri fırçala.

Bir düşünce eken bir eylem biçer
Bir eylem eken bir alışkanlık biçer
Bir alışkanlık eken bir karakter biçer
Bir karakter eken kaderini biçer.

Üzerinde yoğunlaşılması gereken düşünce, ŞU ANDA ve BURADA'dır.

İki tip birey var.
1. Etkin/pasif (a. Düşünmeyen, b. Düşünmüş)
2. Edilgen/aktif (Düşünen)


 

Düşüncenin Doğası

Düşünce, bilinçlilik alanındaki sakinliğin gerisinde akan şeydir. Düşünce bizim duygu ya da his diye adlandırdığımız şekle bürünebilir, fikir veya kavram formunu alabilir, yazı biçiminde veya sembolik olabilir. Düşüncenin geçmiş ve gelecek yaratma yeteneği vardır.

Düşünce nesne ve özne olmadan biçimlenemez. Düşünce zaman olmadan biçimlenemez. Düşünce hiçbir şeyi doğrudan deneyimleyemez. Düşünce kendisinin farkında olamaz.

Düşünce gerçekliktir. Düşünce olmadan gerçeklik yoktur. Bu düşün-gerçeklik, gerçek değildir ve doğasında şeylik veya madde yoktur.

Bölünmemiş olan yalnız düşünce ile bölünmüş görünür. Düşünce, şuna ya da buna ayırır.

Düşünce birlik taşıyamaz çünkü her zaman düşüncenin dışında olan vardır. Birlik düşünceyi kapsar çünkü birlik her şeyi kapsar.

Düşünce, bir düşüneni imler. Bir düşünenin düşüncesi olur. Düşünceler gözlemlenebilir. Düşünen ancak düşünce olarak gözlemlenebilir.

Düşünce, daraltır ve sınırlar. Bilinçlilik sınırsızdır. Düşüncenin bilinçliliğe gereksinimi vardır. Bilinçlilik düşünceye ihtiyaç duymaz.

 

 

Bu sözleri söyleyenlerin önemsiz olduğunu düşünmüyoruz. Esas olanın ve yoğunlaşılması gerekenin, sözü kimin söylediği değil, söylenen sözün kendisi olduğuna inandığımızdan dolayı kimin söylediğine yer vermedik. Farklı kitap ve kaynaklardan kimin söylediğini bulabilirsiniz. (Yukarıdaki sözlerin tümü, tanınmış kişilerin söylemiş oldukları değildir.)

"Gerçek ve mantık tüm bireylere açıktır ve onları ilk söyleyen kişiye, onları yineleyene ait olduğundan daha fazla ait değildir."

"Sizi güldüren ya da ağlatan bir mektup alırsınız, bunun nedeni olan postacı değildir." )

( TO THINK vs./and/||/<>/> IDEA )

( COGITO cum/et/||/<>/> COGITATIO )


- DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/>/< DUYUMSAMA


- DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/> EYLEM


- DÜŞÜNME ile/ve/<> HESAPLAMA

( Düşünmeyi, yeteri kadar ve ancak gerektiği/gerektirdiği kadar sürdürmek gerek. )

( Ya hesap bilmiyorsun, ya da dayak yememişsin! )

( TO THINK vs./and/<> TO COMPUTE )


- DÜŞÜNME =/<> İÇ KONUŞMA

( İKİ BEN: İç konuşma, düşünme.
KONUŞMA: RUBÛBİYET )


- DÜŞÜNME ile/ve/||/<>/> İLERLEME


- DÜŞÜNME ile/ve/<> SİMGESEL DÜŞÜNME

( ... İLE/VE/<> Sayın Metin Bobaroğlu'nun, Simgesel Düşünme adlı kitabını okumanızı salık veririz. )


- DÜŞÜNME ile/ve/değil/||/<>/< VERİ İŞLEME


- DÜŞÜNME ile/ve/<> YANSIMALI DÜŞÜNME

( TO THINK vs./and/<> REFLECTIVE THINKING )


- DÜŞÜNMEDEN KONUŞMAK ve/ne yazık ki/||/<>/> SONRADAN DÜŞÜNMEK ZORUNDA KALMAK


- DÜŞÜNMEDEN ÖĞRENMEK ile/ve/<> ÖĞRENMEDEN DÜŞÜNMEK

( Yararsız. İLE/VE/<> Tehlikeli. )


- DÜŞÜNMEK => VAR OLMAK
ve/||/<>/>
VAR OLMAK =< ALGILANMIŞ OLMAK

( René Descartes VE/||/<>/> George Berkeley )

( COGITO ERGO SUM and/||/<>/> ESSE EST PERCIPI )


- DÜŞÜNMEK/SORGULAMAK/BİLMEK/ARAŞTIRMAK/ÇALIŞMAK:
ANLATMAK İÇİN/ÜZERE ile/ve/değil/||/<>/< ANLAMAK İÇİN/ÜZERE


- DÜŞÜNMEK ve/<>/>/< BOŞ KONUŞMAMAYI BECERMEK

( Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkûm olmaktır. )

( Bir şey ki, yapmasan da olur. YAPMA! Bir şey ki, söylemesen de olur. SÖYLEME! )

( Konuşulacak bir kişi olduğunda, onunla konuşamamak, onu yitirmek demektir. Konuşulamayacak bir kişiyle konuşmaksa sözlerin boşuna harcanması demektir. )

( Bazı şeyleri konuşmuyoruz diye aklımız/sözümüz yok zannedilmesin! )

( TO THINK and/<> MANAGE TO NOT VAIN/WASTE TALKING )


- DÜŞÜNMEK ve/<> DÖNÜŞMEK

( TO THINK vs./<> TO TRANSFORM )


- DÜŞÜNMEK ile/ve/değil/<> DÜŞÜNDÜĞÜNÜ DÜŞÜNMEK


- DÜŞÜNMEK ile/ve/<>/= ETKİNLİK

( TEFEKKÜR ile/ve/<>/= FAALİYET )