 
                                Dil'deki
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 10.158 başlık/FaRk ile birlikte,
10.158 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
- SANKİ değil/yerine/= SÖZÜMONA
- ŞANS (VERMEK) ile/ve/değil/||/<>/< KOZ (VERMEK)
- ŞANS ile/değil FIRSAT
- ŞANS değil/yerine/= UĞUR/YOM
- SANSASYON[Fr./İng.] ile SPEKÜLÂSYON[Fr./İng.]
( Dalgalanma. | Birçok kişiyi ilgilendiren, etkileyen, heyecan verici olay. İLE Vurgunculuk. | Saptırma. | Kurgu. )
- ŞANSIZ ile ŞANSSIZ
( Ünsüz. | Gösterişsiz. | Kılıksız, kıyafetsiz. İLE Şansı olmayan. )
- SANSKRİT değil/yerine HİNTÇE
- SANSKRİTÇE değil SANSKRİT
- SANSÜR[Fr.] değil/yerine/= DENETLEME/DENETKİ/SIKIDENETİM
( Her türlü yayının, sinema ve tiyatro yapıtlarının, hükümetçe, önceden denetlenmesi. Yayın ve gösterilmesinin, izne bağlı olması, sıkıdenetim. | Denetleme işini yapan kurul. )
- SANSÜRLEME ile/değil/yerine DÜZENLEME
- SANTRANÇ değil SATRANÇ
- ŞAP ŞAP (TOKATLAMAK/ÖPMEK)
- ŞAP ŞUP (ÖPMEK)
- ŞAPIR ŞAPIR (AKMAK, DAMLAMAK, ISLANMAK)
- SAPIR SAPIR (DÖKÜLMEK)
- ŞAPIR ŞAPUR (YIKAMAK)
- SAPITMA ile/değil/||/< SAPTIRMA ile/değil/||/< SAPMA
- ŞAPKA[Rus.] ile KASKET[Fr. CASQUETTE]
( Keçe, hasır, kumaş, ip vb. ile yapılan başlık. | Boru, baca, direk vb. şeylerin açık olan üst bölümünü havanın etkisinden korumak için takılan başlık. | Bazı bitkilerde, özellikle mantarlarda sapın üstünde bulunan, üreme örgenlerini taşıyan, şapka biçimindeki örgen. | Düzeltme işareti. İLE Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık. )
- ŞAPKA[Rusça] ile KEP[İng. < CAP]
( Keçe, hasır, kumaş, ip vb. ile yapılan başlık. | Boru, baca, direk vb. nesnelerin açık olan üst bölümünü havanın etkisinden korumak için takılan başlık. | Bazı bitkilerde, özellikle mantarlarda sapın üstünde bulunan, üreme örgenlerini taşıyan şapka biçimindeki örgen. | Düzeltme imi. İLE Başlık, sipersiz şapka. | Asker şapkası. | Hemşirelerin taktığı başlık. | Bazı törenlerde profesör ve öğrencilerin taktığı özel başlık. )
- ŞAPKA ile/değil BO DOI
( ... İLE/DEĞİL Vietnam'da, koni biçimindeki şapkaların adı. )
- SAPLAMA ile/değil SAPTAMA
( Hızla batırmak. İLE/DEĞİL Bir şeyi belirgin kılma, tespit. | Yıkanmış gümüş bromürlü tabakanın, gümüş bromür kalıntılarını eritmek için filmin kimyasal bir eriyikten geçirilmesi. )
- SAPLANTI ile/değil AŞK
- SAPMA ile/ve AYRILMA
( Serbest bir mıktnatıslı iğnenin, denge konumunda iken gösterdiği doğrultudan geçen düşey düzlemle, bulunulan noktanın meridyen düzlemi arasındaki açı. | Bir ışının, saydam bir biçmeden geçtikten sonraki doğrultusu ile ilk doğrultusu arasında oluşan açı. | Bazı sözcüklerin, kurallara göre almaları gereken biçimlerden uzaklaşması durumu. İLE ... )
- SAPMA ile/değil BAŞKALDIRI
- SAPMA ile/değil KAYMA
- ŞAPPADAK ile ŞARKADAK
( Apansız/ansızın. İLE Ani bir "şapırtı" sesi çıkararak. )
- SAPSARI
- SAPTIRMA ile/değil/yerine SAPTAMA
- ŞAPUR ŞUPUR (YALAMAK, ÖPMEK)
- ŞAR ŞAR (AKMAK)
- ŞAR ŞAR / ŞARIL ŞARIL (AKMAK)
( Su ya da yağmurun, bol ve sesli bir biçimde akması, yağması. )
- SARF-I NAZAR[Ar.] değil/yerine/= SAYILMASA DA, VAZGEÇİLSE DE
- SARF[Ar.]/GRAMER[İng.] değil/yerine/= DİL BİLGİSİ
- SARF[Ar.] ile/ve/||/<> NAHV[Ar.]
( Sözcük bilgisi/(b)ilimi. İLE/VE/||/<> Tümce/cümle bilgisi/(b)ilimi. )
- SARGILI ile/değil SARILI
- ŞARHA ŞARHA
- SARHOŞ İKEN ile/değil SARHOŞ İSEN
- SARHOŞLUK ile ZAFER SARHOŞLUĞU
( ... İLE En kötü sarhoşluk. )
- SARIP SARMALAMAK / SARINIP SARMALANMAK
- ŞARKI ile/ve/değil/yerine/<> NİNNİ
( Tüm ninniler, hicaz makamındadır. )
- ŞARKILARINA EŞLİK ETMEK/EDİLMESİ ile/ve/||/<>/> ŞARKILARININ HEP BİRLİKTE SÖYLENMESİ
- SARKMA ile/ve GECİKME
( [buluşma dakikasından önce] Haber verilmişse/verilirse. İLE/VE Haber verilmemişse. )
- ŞARLATAN değil/yerine/>< FİLOZOF
( Filozofların aydınlatmadığı bir toplumu, şarlatanlar aldatır. )
- SARMAŞ DOLAŞ (GEZMEK, YÜRÜMEK)
- ŞART ile FARZ
- ŞART değil KOLAY!
- ŞARTSIZ-ŞURTSUZ (KABUL ETMEK, ÖNE SÜRMEK)
- ŞARZ değil ŞARJ
- ŞAŞA ile ŞATAFAT
-  ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
 DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
- ŞAŞKIN/LIK ile/değil/yerine AŞKIN/LIK
- ŞAŞKINLIK(/HAYRET) ile/ve/||/<>/> KUŞKU
( Zihinde. İLE/VE/||/<>/> Felsefede. )
- ŞAŞMA/ŞAŞIRMA/HAYRET (ETMEK) ile/ve/<>/> ŞAŞAKALMA/HAYRANLIK
( Felsefeye yöneltir. İLE/VE/<>/> Sanata yöneltir. )
( Doğaya/doğada. İLE/VE/<>/> İnsana/insanda. )
( Kısa süreli. İLE/VE/<>/> Uzun süreli. )
( Hem olumlu, hem olumsuzlara yöneliktir. İLE/VE/<>/> Olumsuzlara yönelik değildir. )
( Parçaya yöneliktir. İLE/VE/<>/> Tamamlanmışlara/olgunlara yöneliktir. )
( Anlayamadıklarımıza yöneliktir. İLE/VE/<>/> Aydınlatıcıdır. Kavrama ve kuşatmamızla birliktedir. )
( Açmazlarda, çelişki ve sıkıntılarda deneyimlediğimiz. İLE/VE/<>/> Sonsuzluğu, yüceliği ve üstünlüğü "duyumsatır". )
- SATEN ile/değil ZÂT-EN
- SATHÎ[Ar.] değil/yerine/= YÜZEYSEL/GELİŞİGÜZEL/ÜSTÜNKÖRÜ
- ŞATHİYAT ile ŞATHİYE
( Ciddi bir düşünceyi, konuyu, şaka ve alay yollu anlatmak için yazılmış deyişler. İLE Yergiye, alaya, şakaya yer veren manzum yapıt. | Tasavvuf konularını mizahlı bir biçimde işleyen, coşku hâlinde söylenen bir şiir türü. )
- SATIP SAVMAK
- SATIR ARASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM
- ŞÂTIR[Ar. < ŞETÂRET | çoğ. ŞUTTÂR] ile ŞÂTR[Fars.]
( Neşeli, zevkli, şen, şenlik. | Büyük bir kişinin atı yanında gitmekle görevli ağa. | Tören ve alaylarda, sultanın, vezirin yanında yürüyen görevliler. İLE Yarı, yarım. | Bölüm, parça, kısım. | Dize/mısra. )
- SATIR[Ar.] değil/yerine/= DİZEK/ÇİZEK
- SATIRSONU ile SATIRBAŞI
- SATMAK ile/ve "OKUTMAK"[argo]
-  SATRANÇ TAŞLARININ DEĞERLERİNDE:
 1 ile/ve/||/<>/< 3 ile/ve/||/<>/< 5 ile/ve/||/<>/< 9 ile/ve/||/<>/< SONSUZ
( Piyon. İLE/VE/||/<>/< Filler. İLE/VE/||/<>/< Atlar ve kaleler. İLE/VE/||/<>/< Vezir. İLE/VE/||/<>/< Şah. )
-  SATRANÇTA:
 AÇILIŞ ve/||/<> YAPILMAMASI GEREKENLER
( * At ile başlanmaz!
* Kalelerin önündeki piyonlarla başlanmaz! [Yandan değil ortadan başlanır!]
* Vezir'in önündeki piyonla başlanmaz! )
- SAV ile/||/<> SAVA
( Haber. İLE/||/<> Havadis. )
- SAVA/HABER ile MÜJDE
- SAVAB - HATA ile SEVAP - GÜNAH
- SAVAŞ yerine MÜCADELE
- SAVUNMA ile/ve/değil "TUTMA"
- SAVUNMA ile/değil/yerine SERİMLEME
- SAVUNULMASI BİZE DÜŞMEZ değil SAVUNULMASINA GEREK KALMAZ/YOKTUR
- SAYDIRMAK ile/ve/||/<>/> SALDIRMAK
- SAYDIRMAK ile SAYDIRMAK
- ŞÂYET[Fr.] değil/yerine/= EĞER
- SAYGI "DUYMAMIZ" GEREK/LÂZIM değil "SAYGI GÖSTERMEMİZ GEREK/LÂZIM"
- SAYGI/LI ve/||/=/<>/>/< ÖLÇÜ/LÜ/LÜK
- SAYGINLIK/İTİBAR ve/||/<>/>/< KÖPRÜ KURMAK
- SAYI/LABİLEN ile/ve/||/<> ÖLÇÜ/LEBİLEN
- SAYIN APARTMAN YÖNETİCİLİĞİ değil SAYIN APARTMAN YÖNETİCİSİ/YÖNETİMİ
-  SAYISIZ:
 KONUŞMALAR değil KONUŞMA
- SAYMAK ile/ve/=/||/<> İNDİRGEMEK
- SAZ ile ENSTRÜMAN/"SAZ"
- SCOTO- ile/||/<> SKİA- ile/||/<> NOCT-/NOCTİ-/NYCT-/NYCTİ-/NYCTO-
( Karanlık. İLE/||/<> Gölge. İLE/||/<> Gece. )
- ŞE / BİŞEY/BİŞE/BİŞİ/BİŞİY değil ŞEY / BİR ŞEY
- SE(/İ)NTAKS[İng. < SYNTAX]/NAHİV[Ar.] değil/yerine/= SÖZDİZİMİ/YAZAÇ(HARF) DİZİMİ
-  SEBEB:
 HAFİF ile/ve/<> SAKÎL
( Kapalı hece. İLE/VE/<> Açık hece. )
( Harfin 1.'si harekeli, 2.'si sakîl ise. İLE/VE/<> 2 harekeli harf. )
- SEBEB ile/ve/<> VETED ile/ve/<> FÂSILA
( İp. İLE/VE/<> Kazık. İLE/VE/<> İp ile kazıkların arası.
 [Çadır terimlerinden.] )
( 2 harf. İLE/VE/<> 3 harf. İLE/VE/<> 4 harf ve fazlası. )
- ŞEBEKE[Ar.]/NETWORK/WEB[İng.] değil/yerine/= AĞ
( Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ. | Üniversite öğrencilerinin kimlik kartı. | Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kişilerin tümü. )
- ŞEBEKE[Ar.] değil/yerine/= ÖRÜKE
- SEBEP ile İLLET
- SEBEP ile İLLET ile HİKMET
- SEBEP ile MENŞE
- SEBEP ile NEDEN
-  SEÇENEKLERDEKİ/OLASILIKLARDAKİ EŞİK VE OLANAKSIZ(LIK)LAR:
 3. ve/=/||/<> 4. ve/=/||/<> 5. ve/=/||/<> 6. ve/=/||/<> 7.
( Fizikte.[3] VE/=/||/<> Kesinlikte/ölümde.[4] VE/=/||/<> Dilde.[5] VE/=/||/<> Yörüngede.[6] VE/=/||/<> Karşılaşmada.[7] )
( Var oluş ve aklın ilkelerinde ...
ya çelişmezlik,
ya özdeşlik 
ya da bunların dışındaki üçüncü olasılığın olanaksızlığı...
VE/=/||/<>
Ölüm/de ...
ya o/sen, benden önce,
ya ben, ondan/senden önce,
ya da ikimiz aynı anda.
Dolayısıyla da dördüncü olasılığın olanaksızlığı...
VE/=/||/<>
Herhangi bir yerde/koşulda ...
ya geçmiş,
ya şimdi, 
ya gelecek ve 
ya da bu üçünden "oluşturulmuş" geniş zaman
[bunların alt çeşitlemeleri de bunların içinde]
olmak üzere başka hiçbir "zaman"ın ol(a)mayışı...
Varlığın[vucud] ...
ya kendi[vucud-u aynî]
ya düşüncesi/imgesi[vucud-u zihnî]
ya dilde/selende[vucud-u lisânî]
ya simgede/yazıda/resimde/çizimde/biçimde/sanatta[vucud-u hatti]
Dolayısıyla da beşinci olasılığın olanaksızlığı...
VE/=/||/<>
Dünya'nın yörüngesinde/n ...
ya doğru ilerlemesi,
ya geriye dönmesi,
ya sapması[başka bir yörüngeye geçmesi],
ya dönüşünün tamamen durması,
ya da yörüngesinin yok olması[güneş tarafından çekilmesi]...
Dolayısıyla da altıncı olasılığın olanaksızlığı...
VE/=/||/<>
Bir karşılaşma/da ...
ya ev sahibi takım kazanır,
ya karşı takım kazanır.
ya berabere biter,
ya yarıda kesilir [hava koşulları, izleyci olayları vb.]
ya çok önemli (/belirleyici/engelleyici) bir durumla/kararla(hükmen) sonuçlanır [bir takım, eksik oyuncuyla maça çıkamaz],
ya iptal edilir [başlamadan önce karar alınır].
Dolayısıyla da yedinci olasılığın olanaksızlığı...
 )
(  )
 )
- SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH
( Üç ya da üzeri seçenek içinde varılan karar verme eylemi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> İki ayrı seçeneğe indirdikten sonra varılan karar verme eylemi. )
( İçten ve hassas kişilerce değeri bilinen alçakgönüllü/mütevazı armağanlar gibi, kişinin seçimleri de içinden gelen sesin çizdiği yol doğrultusunda olacaktır. )
( ŞIKK[Ar.]: İkiye bölünmüş şeyin her parçası. | Bir işin iki yönünden her biri. )
( PRODUCTUM: Yeğlenilen, tercih edilen. )
( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> İnsanda. )
- SEÇME ... ile/değil SEÇMELİ ...
- SEÇMECİLİK ile/ve/<> İNDİRGEMECİLİK
-  SEDÂ/SÂDÂ (ÇIKARMAK):
 DİŞLERİN ISLIKLI SESİ YOLUYLA ile/ve DİLİN HAREKET ETTİRİLMESİ YOLUYLA ile/ve DAMAĞIN BÜZÜLMESİ YOLUYLA ile/ve DUDAKLARIN BİRBİRİNE BASTIRILMASI YOLUYLA ile/ve BURUNDAN SOLUMA YOLUYLA
- ŞEDDE[Ar.] ile İM
( Arap yazısında, iki kez okunması gereken ünsüzün üstüne konulan im. )
- SEFER değil/yerine/= KEZ
- ŞEFFAF[Ar.] ile SAYDAM
- SEFÎH[Ar.] değil/yerine/= UÇARI
( Zevk ve eğlenceye düşkün, parasını israf eden. | Ele, avuca sığmaz. | İrâdesine hâkim olamayan, ihtiyârını devrede tutamayan. )
- SEFİR/SEFÂRET değil/yerine/= ELÇİ/LİK
-  ŞEFKÂT VE NEZÂKET:
 GÜÇSÜZLÜK VE ÜMİTSİZLİK değil KUVVET VE METÂNET
- ŞEHÂDET["ŞAADET" değil!] ile ŞAHÂDET
( Tanıklık etmek, şahitlik etmek. | Bir şeyin doğruluğuna inanmak. | Delâlet, alâmet, işaret. | Gözle görülen şeyler. İLE Sevgili. | Güzel. )
- ŞEHİR değil/yerine/= İL
- ŞEHİR ile/ve/||/<> ŞİİR
- ŞEHİR ile/ve/<>/< TANRI
- ŞEİME/ŞEYİME değil ŞEHÎME
- ŞEKİL-ŞEMÂİL/ŞEKLİ-ŞEMÂİLİ["ŞEKLİ ŞEMÂLİ" değil!] (ARAMAK/İSTEMEK | OLMAMASI)
- ŞEKİL değil/yerine/= BİÇİM
- ŞEKİL ile/> KAVRAM/MEFHUM ile/> BURHAN
( Gözün ikna olmasını sağlar. İLE Zihnin ikna olmasını sağlar. > İkisinin birlikteliğiyle burhan oluşur. )
- ŞEKİL ile/ve SÛRET-İ NEVİYE ile/ve SÛRET-İ CİSMİYE ile/ve HEYÛLÂ
- ŞEKK/SİZ-ŞÜPHE/SİZ
- SEKMEK ile/ve/||/<> TEPMEK
- SEKS ODA" değil SEK SODA
- SEKSÎ ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< KIŞKIRTICI
- SEKTE[Ar.]/KRİZ[İng. < CRISIS] ile/||/<>/> BUNALIM/BUHRAN[Ar.]
( Tıpta. [kalp sektesi(nden ölmek/gitmek) /kalp krizi(nden ölmek/gitmek).] İLE/||/<>/> Toplumsal. [büyük buhran (1929)] )
- ŞELÂLE/SECCÂC[Ar. < SECC] değil/yerine/= ÇAĞLAYAN/ÇAĞLAR
- SELÂM-SABAH ('I KES[ME]MEK
- SELÂM/MERHABA[Ar. < MERHAB: genişlik, bolluk. < RUH] değil/yerine/= UĞUROLA/ESENLEME/ESENLEM/ESEN
- SELÂMET/LE[Ar.] değil/yerine/= ESENLİK/LE
- SELÂMET değil/yerine/= ESENLİK
( SÂLİMLİK, EMİNLİK, KORKU VE ENDİŞEDEN UZAK OLMA | SELÂMETE ÇIKMA, KURTULMA | İYİ SONUÇ | KURTULMA | TÜMCENİN DÜZGÜN VE DOĞRU OLMASI )
-  SELEN TİTREŞİMLERİNDE:
 BAŞ ile/ve/||/<> BURUN ile/ve/||/<> GÖĞÜS
( Tiz selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Nazal selenin oluştuğu yer. İLE/VE/||/<> Pes selenin oluştuğu yer. )
-  SELEN/SADÂ ÇIKIŞLARINDA:
 BURUN ile/ve/||/<> DUDAK ile/ve/||/<> DİŞ ile/ve/||/<> BOĞAZ
( A, E, O, Ö, U, Ü[ön, ün, on, en, an, un, nane, Nalan vb.] İLE/VE/||/<> B, M. P[baba, biber, bebek, mama, meme, pek, pes vb.] İLE/VE/||/<> D, T[dadı, dede, tuttu, tırtıl, taktı] İLE/VE/||/<> A, E, I, İ, O, Ö, U, Ü )
( Almanca'da, daha çok, boğaz seleni; Fransızca'da, daha çok, dudak seleni; İngilizce'de, daha çok, diş seleni çıkar. )
- SELEN/SES TELLERİ ile/ve/değil/||/<>/< SELEN/SES KIVRIMLARI
- SELF-AWARENESS[İng.] değil/yerine/= ÖZ FARKINDALIK
- SELFI(E) değil/yerine GÖRÇEK/ÖZÇEKİM/KENDİCE
- SELİKA[Ar.] ile SELİS[Ar.]
( Güzel söyleme ve yazma yeteneği. İLE Akıcı söz. )
- SELPAK değil/yerine/= KAĞIT MENDİL
- SELVİ BOYLU değil SERVİ BOYLU
- ŞEMA değil/yerine/= ÇİZEM/DİZELGE
- SEMAİ ile SEMAİ
( Bir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen sözcük. | Türk müziğinde, iki basit usûlden biri. | Sekizer hece ölçüsüyle yazılmış olan halk koşuğu türü. İLE Semavi. )
- SEMANTİK BELLEK/SEMANTIC MEMORY[İng.] değil/yerine/= ANLAMSAL BELLEK
- SEMANTİK[Fr., < SEMANTIQUE / İng. < SEMANTICS] değil/yerine/= ANLAMBİLİM/ANLAMSAL
- SEMÂVÎ[Ar.] değil/yerine GÖKÇÜL/GÖKSEL
- SEMBOL/İK[Fr., İng. SYMBOL < Yun.] değil/yerine/= SİMGESEL
- SEMBOLİZE EDEN değil/yerine SİMGELEYEN
- SEMBOLİZMA değil/yerine/= SİMGESELLİK
- SEMFONİ değil SENFONİ
- SEMİYOLOJİ[Fr.]/SEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGEBİLİM/BELİRTİ BİLİMİ
( Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen tıp dalı. | Göstergebilim. )
( )
- ŞEMSİYE ve/<> KELÂM
( ... VE/<> İlimleri koruyan. )
- SEN BİLİRSİN ile SEN, BİLİRSİN
( Kişide ya da kişiye yönelik. [Bilinenin ya da verilecek kararın, öteki tekil kişi("senin") tarafından sağlanabileceğini belirtmek üzere.] İLE Bilgi ve bilinen üzerine. [Kendimizin ve başkalarının bildiği/bilmediği bir durum ya da ayrıntının (tekil kişi["senin"]) tarafından bilindiği (bilgi/haber/ayrıntı) üzerine.] )
- SEN ÇOK DEĞİŞTİN ile/değil/ne yazık ki SENİ ESKİSİ GİBİ KULLANAMIYORUM
( (Hint Denizi'ndeki bir adanın adından) Bir cins kokulu sandal ağacı, yalancı öd ağacı. | Bir cins mısır. )
- SEN DE Mİ BRÜTÜS? değil SEN DE Mİ OĞLUM?
-  SEN DİLİ KULLANMAMA GEREĞİ:
 TANIMADIĞIN KİŞİ değil (YETERİNCE) SAMİMİ/YAKIN OLMADIĞIN(/DAN DOLAYI)
( Tanımadığınız ve/ya da yeterince samimi/yakın olmadığınız kişilere, "SİZ" diye hitap ediniz/edilir! )
- SEN Mİ ÇOK "AKILLISIN"? ile BEN/BİZ Mİ, ÇOK "APTAL GÖRÜNÜYORUM/Z"?
- ŞEN-ŞAKRAK (BİRİ)
- SEN, İSTEDİĞİN KADAR YAPARSAN YAP değil NE KADAR YAPARSAN YAP ya da İSTEDİĞİN KADAR YAP
- SEN(İN)LE (DALGA GEÇİYORUM) ile/yerine/değil SEN(İN)LE BİRLİKTE (DALGA GEÇİYORUM)
- SENARYO ile/değil BAĞLAM
- SENE[Ar.] değil/yerine/= YIL
- ŞENESEVLER ile ŞEN ESENEVLER
- SENET-SEBET[< Sabit, Delil] -<
- SENEYE ile/değil SONRAKİ SENE
- SENİN GİBİ ile/değil/yerine SENİNKİ GİBİ
- SENİN, İÇİN FESAT değil/yerine ÖKÜZ ALTINDA, BUZAĞI ARAMAMAK GEREK
- SENİYY/SENİYYE[Ar.] ile SENİYYE[Ar. çoğ. SENÂYÂ]
( Yüksek, yüce. İLE Öndeki dört diş. )
- SENLEN ... değil SENİNLE ...
- SENSÖR değil/yerine/= ALICI/ALGILAYICI
- SENTAKTİK[İng.] değil/yerine/= SÖZDİZİMSEL
- SERBEST(İ) değil/yerine/= ÖZGÜR/LÜK
- ŞERBET ile/ve/değil/||/<>/< "ŞERBET"
( Boğazdan akan. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dilden dökülen. )
- ŞERBET ve/gibi/kadar ŞELÂLE
- SERD[Ar.] ile SERD[Ar.] ile SERD[Fars.]
( Sözü, düzgün ve uygun söyleme. İLE Doğrama, doğranma. İLE Soğuk. | Sert, haşin, çirkin. | Sert, kaba, hoyrat. )
- SERDETMEK[Ar.] değil/yerine/= İLERİ SÜRMEK/ÖNE SÜRMEK/ORTAYA ATMAK
- SERE SERPE (YATMAK, UZANMAK, YAYILMAK)
- SERHOŞ değil SARHOŞ
- SERİ[Fr.]/SERIAL[Ing.] değil/yerine/= DİZİ
- SERPİLME ile/ve/||/<> GELİŞME
- SERSEFİL (DOLAŞMAK, YAŞAMAK)
- SERT[Fars. < SERD: Soğuk.] ile/ve AĞIR
- SERVET[Ar.] değil/yerine/= VARLIK
- SES-SEDÂ (ÇIKMIYOR)
- SES-SOLUK (ÇIKARMAMAK/ÇIKARMASIN/ÇIKARMIYOR)
- SES ile/ve HARF
- SESBİLİM ile ...
( PHONOLOGY )
- SESBİLİMSEL KOŞULLANMA ile ...
( PHONOLOGICAL CONITIONING )
- SESBİRİM/FONEM ile SESBİLİM/FONOLOJİ ile FONETİK
( Selen düzeni/birimi. İLE Konuşma. )
- SESİZLİK" değil SESSİZLİK
- SESLENDİRME ile SÖYLEME
( Aktarım. İLE Kendinden. )
- SESLİ-SESSİZ değil/yerine/= ÜNLÜ-ÜNSÜZ
- SESSEL YİNELEME ile/ve/||/<> İKİLEME
( Herhangi bir noktayı vurgulamak amacıyla kullanılır. İLE/VE/||/<> Daha çok bazı sayısal durumları anlatmak amaçlı değerlendirilir. )
( Ayrı ayrı yazılır. İLE/VE/||/<> Yan yana ve aynı sözcüklerin yazılmasıyla. )
( Farklı sözcüklerin birbirine uyumu kapsamında öne çıkar. İLE/VE/||/<> Aynı sözcüğün tekrar etmesi üzerinden değerlendirilir. )
- SESSİZ-SEDÂSIZ (GİTMEK/GELMEK)
- SETR ile KÜFR
- SEVAP/"SEVABIYLA" ile/ve/değil SAVAB(DOĞRU)/SAVABIYLA(DOĞRUSUYLA)
-  SEVGİ: 
YANLIŞLARI ÖRTMEK İÇİN değil ZORLUKLARI AŞMAK İÇİN
- SEVGİ ve/<> DİL
( Kişi, ancak bu iki kanatla uçar. )
- SEVGİ ve/||/<> İLETİŞİM
( Kişinin/kişinin, en temel, öncelikli/olmazsa olmaz iki gereksinimi. )
- SEVGİ ile/ve/<> ÖZDEYİŞ
( Özün özü. İLE/VE/<> Özün sözü. )
- SEVGİ ve/||/<>/>/< ÖZÜNE YOLCULUK
- SEVİNCE ile/ve/||/<>/> SEVİNCE[< SEVİNÇ'E]
( Sevdiğimizde. İLE/VE/||/<>/> Sevinçli olmaya/olma durumuna. )
- SEVİP-İSTEMEK
- SEVİYE[Ar.] değil/yerine/= DÜZEY
- ŞEVKET[Ar.] değil/yerine/= BÜYÜKLÜK, ULULUK, YÜCELİK
-  SEVMEK:
 SIRADIŞI ŞEYLER YAPMAK değil SIRADAN ŞEYLERİ, ÖZENLE YAPMAK
- SEVMEK ile/ve "TUTMAK"
- SEVMEK ve/||/<>/> SEVDİRMEK ve/||/<>/> SEVİNDİRMEK
- SEVMEK ve/||/<>/>/< SEVİLMEK
( Bir şey. VE/||/<>/>/< Çok şey. )
( Cesaret verir. VE/||/<>/>/< Güç verir. )
( Kimseye, kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, kendinizi sevilmeye bırakmaktır. )
- SEVMEMEK ile/değil/yerine/>< SEVMEK
( Ölmek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< ("Istırap") Yaşamak. )
- SEVMİYORUM ile/ve/değil/yerine "BANA HİTAP ETMİYOR"
-  ŞEY:
 CİSİM ANLAMINDA ile/ve VAR ANLAMINDA
- ŞEY/LİK ile/ve/+ ŞEY ile/ve/+ ŞEY
- ŞEY ile/ve/||/<> NESNE ile/ve/||/<> GÖSTERGE
( )
- ŞEY ile/ve/değil/yerine/||/<> ÜRÜN
- SEYEHAT değil SEYAHAT
- SEYEHAT değil SEYAHAT[Ar. < SİYAHAT]
- SEYİR[Ar.] ile/değil/yerine GİDİŞAT
- SEYİR ile GELİŞİM
- SEYİRCİ[Ar.] yerine İZLEYİCİ, DİNLEYİCİ
- ŞEYSİ" değil ŞEYİ
- SEZGİ ile/ve/değil/||/<>/< ALIŞKANLIK
- SEZGİSEL/ÇAĞRIŞIMSAL değil/yerine/>< KAVRAMLARLA
- ŞİÂR[Ar. < ŞA'R] ile ŞİÂR[Ar. çoğ. ŞAÂYİR] ile -ŞİÂR[Ar.]
( Kıllar. İLE İşaret, iz, alâmet. | Ayırıcı işâret, ayırdedici âdet. | Hacı olmak için Mekke'de yapılann tören/ler. İLE "İyi, üstünlük veren işâret, âdet" anlamlarında gelerek birleşik sözcükler meydana getirir.[MERHAMET-ŞİÂR: Merhametli. | ŞÖHRET-ŞİÂR: Ünlü.] )
- SICAĞI SICAĞINA (HALLETMEK)
-  SICAKLIK:
 "20 - 24 DERECE ARASINDA OLACAK" değil 20 -[ilâ] 24 DERECE OLACAK
( "ilâ" edatı kullanıldıktan sonra, "arasında" sözcüğü kullanılmaz. "ilâ", "arasında" anlamındadır. )
- SICAKLIK ile ISI
( Bir nesnenin, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji. İLE Sıcak olan şeyin etkisi ya da niteliği. )
( Bir nesnenin moleküllerinin deviminin ve ortalama kinetik enerjisinin bir ölçüsüdür. İLE Enerjinin bir biçimidir ve sıcaklık farkı nedeniyle bir nesneden ötekine aktarılması. )
( Termometre ile ölçülür. İLE Kalorimetre ile ölçülür. )
- SIÇAN ile SIÇAN
( Fare türü. İLE Dışkılama eylemi içinde olan. )
- SIÇRAMAK ile GEÇMEK
- ŞİDDETLE değil/yerine HARARETLE
- SIDKIN SIYRILMASI ile/ve/<> GÖZÜNDEN DÜŞMEK
- SİDRET-ÜL MÜNTEHÂ ile/ve/||/<> AŞK-I MÜNTEHA/MÜNEZZEH
( Yaratılmışlığın sınırı. | Son sedir ağacı. | Kâmilin kaşı, kirpiği. İLE Sınırsız/sonsuz/bitimsiz aşk. | Yalnızlar cenneti/çölü. | Yedi cennet/beyza ve/artı sekizinci cennet. )
- ŞİFÂ ile/ve/||/<>/> SADRA ŞİFÂ
- ŞİFÂHEN ile/ve/||/<> ŞİFÂHÎ[>< TAHRİRÎ]
( Ağızdan, sözle söyleyerek. İLE Sözlü. )
- ŞİFAİ ile/ve/||/<> PRAKRİT
( [Aktarım biçimi] Ağızdan ağıza, sözlü gelenek. İLE/VE/||/<> Halk arasında, konuşmada.
[Yazılılık durumu] Yazıya sonradan geçirilir. İLE/VE/||/<> Yazılı Hintçe’nin karşısında sözlü kökenlidir.
[Toplumsal düzey] Halk, ozan, meddah, halk bilgesi. İLE/VE/||/<> Halk, köylü, sıradan konuşur.
[Üst düzey dil karşılığı] Yazılı - edebî - medrese dili [Arapça/Osmanlıca]. İLE/VE/||/<> Hintçe [kutsal ve yazılı dil].
[İşlevi] Halk kültürünü, duyguyu, doğrudan anlatımı taşır. İLE/VE/||/<> Doğal konuşma, halk edebiyatı, sade tanım. )
- ŞİFAİ değil/yerine SÖZEL
- SIFAT-FİİL/PARTİSİP[Fr.] değil/yerine/= NİTEM EYLEM/ORTAÇ
( Tümleç alabilen, ad ve sıfat gibi kullanılan, eylem soylu sözcük. )
- SIFAT-I NOKSAN ile/değil/yerine/||/<>/>< SIFAT-I KEMÂL
( Bilgisizlik/cehalet. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Bilgililik/bilgelik. )
( Cehl. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< İlim. )
- SIFAT ile SIFAT TÜMCECİĞİ
-  SIFATIN, ...:
 SÖZCÜKTEN ÖNCE KULLANILMASI ile SÖZCÜKTEN SONRA KULLANILMASI
- SIFIR ile/ve/değil/yerine/||/<> SINIR
- SIFIRI TÜKETMEK değil ZAFİRİ TÜKETMEK
( ZAFİR: Soluk/nefes. )
- SIĞ ile/ve/||/<> KOF ile/ve/||/<> GÜDÜK
- SİGA/SAGA/SIYGA[Ar.] değil/yerine/= KİP
( Fiilin çekiminden oluşan türlü biçimlerden her biri. | Kalıba dökmek. )
- SİHR-İ HELÂL ile ...
( Sihir haramdır fakat dilde, şiirlerde yapılan çok anlamlılık çabalarına verilen ve helâl kabul edilen "sihir". )
- ŞİİR "DİLİ" değil ŞİİR BİÇİMİNDE
-  ŞİİR:
 "BELA" ile/ve/değil/<> "DEVA"
( Başa. İLE/VE/DEĞİL/<> Kalbe. )
-  ŞİİR:
 "DUYGULANMAK" İÇİN değil DUYUMSAMAK İÇİN
-  ŞİİR:
 ŞAİRİN ile/ve/değil/||/<>/< HAKİKATİN
-  ŞİİR:
 SANATTA ile/ve FELSEFEDE
( En üstte. İLE/VE En altta. )
- ŞİİR ile ...
( (ERİL) ARSLAN )
( SÜT (HEMŞİRE) )
- ŞİİR ile/ve/||/<>/> BESTE
( ... İLE/VE/||/<>/> Bir şarkının, makam ile uyumu. | Kapalı, bağlı, bitiştirilmiş, bağlanmış. | Donmuş. )
- ŞİİR ile/ve/||/<> GARAMİ[Ar.]
( ... İLE/VE/||/<> Düşünceden çok, canlı duygulara ve aşka dayanan sanat yapıtı. )
- ŞİİR ile/ve/<> GELİŞ(TİRİL)MİŞ DİL
- ŞİİR ile/ve/= NEFES
- ŞİİR = POEM[İng.] = POÈME[Fr.] = GEDICHT[Alm.] = POEMA[İt., İsp.]
-  ŞİİRDE, (")MANTIK("):
 "YOK" değil ARANMAZ!
- ŞIK[Ar. < ŞİKK] ile ŞIK[Fr. < CHIC]
( Seçenek. İLE Güzel, zarif, modaya uygun. | Güzel, modaya uygun giyinmiş olan. | Yerinde, uygun. )
- SIK/LIK ile/ve/||/<> SIKI/LIK ile/ve/||/<> YOĞUN/LUK
- ŞİKÂYET[Ar.] ile SERZENİŞ[Fars.]/TAKAZA[Ar.]
( Hoşnutsuzluk belirten söz ya da yazı, sızlanma, yakınma. İLE Başa kakma, sitem etme. )
itibarı ile 10.158 başlık/FaRk ile birlikte,
10.158 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(33/42)
 (1996'dan beri)
(1996'dan beri)