 
                                Dil'deki
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 10.158 başlık/FaRk ile birlikte,
10.158 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
- ÖZDEŞLEŞTİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EŞLEŞTİRMEK
- ÖZDEŞLİK ile/değil İÇİÇELİK
- ÖZDEŞMİŞ değil ÖZDEŞLEŞMİŞ
- ÖZE-LİKLE değil/< ÖZELLİKLE
( Vurgu ve harfi tam/doğru seslendirerek! [Dudak ve bilgi tembelliği yapmadan!] [Harfleri biraraya getirerek değil kulak dolgunluğuyla, doğrusu nasıl söyleniyorsa o biçimde söyleyerek!] )
- ÖZEGEÇİŞLİ ile ...
( ERGATIVE )
- ÖZEL BİR ... ile/ve/değil/yerine/||/<> BELİRGİN BİR ...
- ÖZEL KÜME ile/ve/değil/||/<> ALT KÜME
- ÖZEL ile/ve/||/<> SINIRLANDIRICI
- ÖZELDE ile/ve "DAR ANLAMDA"
-  ÖZELLİK:
 AYRIŞTIRAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLEŞTİREN
- ÖZELLİK ile/ve/değil DURUM
- ÖZELLİK ile ÖZELİK
( Bir şeyin, benzerlerinden ya da başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik. İLE [felsefe] Herhangi bir durumu gösterebilme yeteneği. )
- ÖZELLİK ile/ve/||/<> VURGU
- ÖZELLİKLE(BİLHASSA) ile TAM TERSİNE/AKSİNE(BİLAKİS)
- ÖZEN (GÖSTERMEK) ile/ve/<> ÖNEM (VERMEK)
-  ÖZEN GÖSTERMEYE:
 ÇALIŞIRIM ile/ve/<> ÇALIŞAYIM
- ÖZEN/ÖZENME ile/ve/||/<> TERESSÜL[< RESEL]
( ... İLE/VE/||/<> Yavaş yavaş, dikkatle görme. | Harflerin mahreçlerine ve kısaltılıp uzatılmalarına uyma. )
- ÖZEN ve/||/<> ONAT
( ... VE/||/<> Özenli, düzgün. | Yararlı. | Dürüst, iyi ahlâklı. )
- ÖZENE-BEZENE (YAPMAK)
- ÖZENSİZ/LİK ile/ve/||/<>/> UMURSAMAZ/LIK ile/ve/||/<>/> SIRADAN/LIK ile/ve/||/<>/> BOŞVERMİŞ/LİK
- ÖZET ile KISALTMA
- ÖZET ile/ve ÖRNEK
- ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<> EŞSİZ/LİK
- ÖZGÜN/LÜK ile/ve/değil ÖZGÜL/LÜK
( Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan. | Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. | Çeviri olmayan, asıl olan. İLE/VE/DEĞİL Bir türle ilgili, bir türe ait. )
( ÖZGÜL AĞIRLIK: Bir nesnenin, 1 cm³ oylumundaki parçasını ağırlığı. [Sadece suyun özgül ağırlığı, 1'dir.]
  
  
Özgül Ağırlık...
Özgül sözcüğü, Türkçede "kendine özgü", "özellikle o var olana ya da duruma ait" anlamında kullanılır. Fizikte ise bir niceliğin, belirli birim kütleye ya da oyluma düşen oranını tanımlar.
Özgül Ağırlık Tanımı
Özgül ağırlık, bir nesnenin birim oylumunun ağırlığıdır.
- Tanım: 1 cm³ hacmindeki bir nesnenin ağırlığıdır.
- Birim: g/cm³ ya da N/m³ [Newton m³]
SI birim düzeninde, "ağırlık" yerine "kütle" temel alınır. Bu yüzden, özgül ağırlık, çoğu zaman, yoğunlukla karıştırılır.
Su, Neden Referans Alınır?
- 1 atmosfer basınç [deniz seviyesi] ve 4°C'de, 1 cm³ suyun kütlesi yaklaşık 1 gramdır.
- Bu nedenle, suyun yoğunluğu, bu sıcaklıkta, 1 g/cm³ olur.
- Bu sıcaklık ve yoğunluk, özgül ağırlık ölçümleri için kaynak/dayanakça kabul edilir.
Su, sıcaklığa bağlı olarak yoğunluk değiştirir. Örneğin 20°C’de yoğunluğu, yaklaşık 0.998 g/cm³'tür.
Özgül Ağırlık ile Yoğunluk...
- Yoğunluk (ρ): Kütle / Oylum (kg/m³)
- Özgül Ağırlık: Ağırlık / Oylum (N/m³)
Öteki Nesnelerin Özgül Ağırlığı...
- Belirli bir oylumda nesne alınır.
- Tartılarak ağırlığı ölçülür.
- Ağırlık / oylum oranı hesaplanır.
- Su ile karşılaştırılarak göreli özgül ağırlık belirlenebilir.
| Nesne | Yaklaşık Özgül Ağırlık (g/cm³) | 
|---|---|
| Su (4°C) | 1.00 | 
| Buz | 0.92 | 
| Alüminyum | 2.70 | 
| Demir | 7.87 | 
| Kurşun | 11.34 | 
| Cıva | 13.60 | 
| Altın | 19.30 | 
| Hava (20°C, deniz seviyesi) | 0.0012 | 
- ÖZGÜNLÜK ile/ve/||/<> ÖZLÜLÜK
( [Yazında/Edebiyatta] Başka hiçbir yazarın üslûbuna benzemeyen, tamamen yeni bir tarzda kaleme alınmış olan yapıtlar. İLE/VE/||/<> Anlaşılması zor tamlamaların yerine kısa ve özlü sözlerin kullanılması.[Amaç, kolay okunan ve akılda kalan veciz şiirlerin yazılmasıdır.] )
- ÖZGÜR İRÂDE değil İHTİYÂR
( "Özgür İrâde", yanlış bir tanım ve "tamlama"dır. (İngilizce "Free Will"den bire bir çeviri olduğundan, Türkçe'nin yapısına ve kullanımına uymaz.)
İrâdenin çeşitleri ya da özgür olanı/olmayanı yoktur. Kişiden(insandan) bağımsız ayrı ve tek başına da değildir. Ancak "irâdenin özgürce kullanılması" diye bir tanım olabilir.
İrâde, tekil bir kavram da değildir. Kişi için öncelikli/ağırlıklı olarak ihtiyâr ve sonrasında da irâde olarak işler. Bunlar ayrılamaz bir kavram çiftidir.
İrâde, bitki ve hayvan ile ortak olduğumuz gövdemizle sınırlı/çerçeveli bir olanak, araç ve işlevdir. Bir şeye yönelme, kas ve sinirleri seferber etme olanağı, yapma gücü ve bilgisidir. "Evet" diyerek yönelmedir. "Zekâ"[< tezkiye/keskinleştirilmiş/bileylenmiş] ile ilişkilidir.
İhtiyâr ise "Hayır!" diyebilme, yapmayabilme gücü ve bilgisidir. Sadece insana özgü bir olanak olarak, sorgulayarak, düşünerek ve ayırt ederek yeğleme/tercih olanağımızdır.[Muhtar/iyet] "Yöneldiğimiz/yönelebileceğimiz" düşünce, söz ve eylemden göz, söz ve elimizi/ayağımızı çekebilmemizdir.[EDEB]
2.5 yaş, 4 yaş 4 ay, 7 yaştaki ayırt edebilme[temyiz] becerisi ve yetkinliğiyle 13'ten gün alarak hak, fiili ve cezai ehliyet kazanma durumu, ihtiyârımızladır. 16'dan gün alarak bazı yetkinlikler itibarı ile bir seviye daha yukarı çıkarılır. 19'dan gün aldıktan sonra da aklî meleke kaybolmadığı sürece ve bunama, Alzheimer görülmedikçe yaşam boyunca öncelikle ihtiyâr sahibi olarak yaşamını sürdürürüz. )
-  ÖZGÜRLÜK: 
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI
( Özgürlük, hiçbir zaman canının istediği gibi davranmak anlamına gelmemiştir ve öyle bir hak vermemiştir/veremez. )
( İkinci görüşün olmadığı yerde özgürlük olmaz. )
( ÖZGÜRLÜK: Belirlenimden, belirlenime geçmek. )
- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/>/< ÖZELEŞTİRİ
- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> SÖZGÜRLÜK
- ÖZLEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÇOK GÖRESİM GELDİ
( Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, eşine yazdığı mektubu sonlandırırken, "özledim" demekten utanıp "çok göresim geldi" diye yazmış olması... )
- ÖZNE-ODAKLI ile ...
- ÖZNE = FAİL, MEVZU = SUBJECT[İng.] = SUJET[Fr.] = SUBJEKT[Alm.] = SUBJECTUM[Lat.] = HYPOKEIMENON[Yun.] = SUJETO[İsp.]
- ÖZNE ve/<> NESNE
( Özne, nesnesiyle birliktedir. )
- ÖZNE ile/ve/<> ÖZNE
- ÖZTÜRKÇE SÖZCÜKLERİN BAŞLAMADIĞI HARFLER
( C
F
Ğ
H
J
L
M
N
P
R
S
V
Z )
( SÖZÜN DOĞRUSU I, II - YAVUZ BÜLENT BAKİLER - TÜRK EDEBİYAT VAKFI )
- ÖZÜ-ÖZETİ
- ÖZÜMSEMEK ile/||/<> KATILMAK
- ÖZÜNDE ... ile/ve/<> SONUÇTA ...
- ÖZÜR "DİLERİM" ile "KUSURA BAKMA"
- ÖZÜR DİLERİM değil/yerine ÖZÜR/ÖZRÜMÜ BEYAN EDİYORUM/EDERİM
- P ile F
- PABUÇ BIRAKMAMAK ile PABUCUNU DAMA ATMAK
- PABUÇ[Fars.] ile AYAKKABI
- PACE vs./and/||/<> SPACE
(
| Kavram | Açıklama | Örnek Kullanım | 
|---|---|---|
| PACE | Bir süreçteki ilerleme hızı; özellikle öğrenme, gelişim ya da değişimin temposu. Bireysel farklara saygı için önemlidir. | Öğrencilerin kendi öğrenme sürecine[pace] göre ilerlemesine izin verilmelidir. | 
| SPACE | Fiziksel ya da zihinsel boşluk/alan; hareket özgürlüğü, etkileşim ve yaratıcılık için gerekli ortam. | Yaratıcı düşünce için fiziksel ve zihinsel alan[space] sağlamak gerekir. | 
| PACE and SPACE | Öğrenme ve gelişim süreçlerinde hem hız, hem de alan dengesinin gözetilmesi gerekir. | Etkin öğrenme için çocuklara uygun hız[pace] ve özgür alan[space] sunulmalıdır. | 
- PAHALI ile/değil/yerine BANA ÇOK GELİR
- PAHALILANDI değil PAHALANDI(< BAHALANDI)
- PAK[Fars.] değil/yerine/= TEMİZ
- PALAS-PANDIRAS (GÖTÜRMEK)
- PALAS[Fr.] ile PALAS[argo]
( Lüks otel ya da gösterişli yapı. İLE Kolay, rahat. | Kolaylık gösteren, hoşa giden nesne, yer, kişi. )
- PALDIR-GÜLDÜR (DÜŞMEK)
- PALEOGRAFİK değil/yerine/= ESKİYAZISAL
- PALYATİF[Fr.]/MUVAKKAT[Ar.] değil/yerine/= GEÇİCİ
- PANTALON[Fr.] değil PANTOLON[]
- PANDÜL[Fr.]/RAKKAS[Ar.] değil/yerine/= SARKAÇ
-  PANGRAM:
 İNGİLİZCE'DE ile TÜRKÇE'DE
( Bir dildeki tüm harfleri içeren, kısa, gerçekçi olmayan tümcelerdir. )
( The quick brown fox jumps over the lazy dog. İLE Pijamalı hasta, yağız şoföre çabucak güvendi. )
- PANİK YAPMA! ile ACELE ETME!
- PANTOLON yerine/değil DON
-  PAPUA YENİ GİNE'DE:
 İNGİLİZCE ile/ve/<> PİDGİN
( Resmi dil. İLE/VE/<> Halkın kullandığı bozuk İngilizce.[Zaman kipi yoktur.]
[EM WANEY: Bu nedir? | YU ONAIT: Nasılsın?] )
- PARA-PUL (SAHİBİ OLMAK)
- PARA ve HARF
( Evrensel eşdeğerlik birimleri. )
- PARA ile PARA
( Yükseklik, yücelik. İLE Mangır, pul. )
- PARA ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< VERİ > BİLGİ
( Bilgi peşinde koşmak, altın peşinde koşmaktan daha iyidir.
[Ar. Talebu'l-ilm hayrun min taleb'z-zeheb] )
- PARADİGMA ile KESİNLİK
- PARADİGMA ile PERSPEKTİF
- PARADOX vs. ANTINOMY
-  PARAGRAF:
 AÇMAK ile/ve/||/<> OLUŞTURMAK
- PARALANMAK ile PARALA(N)MAK
( Parasızken para elde etmek. İLE Parçala(n)mak. | Yıprat(/n)ıp eski(t)mek. )
- PARALOJİZM ile ...
( Mantığa uymazlık. )
- PARAMETRE ile KOMPARTIMAN
- PARAMPARÇA (OLMAK)
-  PARANLA "VEZİR", AKLINLA REZİL OLMAK
 ile/değil/yerine/>< 
PARANLA "REZİL", AKLINLA "VEZİR" OLMAK
- PARANTEZ[İng.]/MUTARIZA[Ar.] değil/yerine/= AYRAÇ
- PARANTEZE ALMAK ile KENARA KOYMAK/ASKIYA ALMAK
- PARAPSİKOLOJİ ile/||/<> PARANORMAL ile/||/<> PARAFİZİK ile/||/<> PARADİGMA ile/||/<> PARALEL ile/||/<> PARAZİT ile/||/<> PARALİMPİK ile/||/<> PARAMEDİK
(
| Parapsikoloji | Psikolojinin ötesindeki ruhsal/psişik olayları inceleyen alan. | 
| Paranormal | Normalin dışında olan, açıklanamayan (örnek: hayaletler, "UFO"lar) | 
| Parafizik | Fiziğin ötesindeki, fizik yasalarıyla açıklanamayan olaylarla ilgili. | 
| Paradigma | Bir düşünce yapısının yanındaki örnek, model, kalıp, çerçeve. | 
| Paralel | Yan yana giden, aynı doğrultuda. (matematiksel ya da mecâzî anlamda) | 
| Parazit | Yanında yaşayıp zarar veren canlı. [mecâzen de "gereksiz ses vb."] | 
| Paralimpik | Olimpiyatların yanında/desteğiyle düzenlenen engelli spor oyunları. | 
| Paramedik | Doktorun yanında çalışan sağlık görevlisi [acil tıp teknikeri]. | 
- PARASINI ÖDEMEK ile/değil/yerine ÜCRETİNİ ÖDEMEK
- PARAVAN[Fr. < PARAVENT] değil/yerine/= PERDE[Fars.]
( Menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda, bazı bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır, çerçeveli perde. | Adından, yetkisinden, gücünden, kendine belirli etmeden yararlanılan kişi/kuruluş. )
- PARAVAN/A[Fr. < PARAVENT]/SEPERATÖR[İng. < SEPERATOR] değil/yerine/= AYRAÇ
( Menteşelerle birbirine bağlı birkaç parçadan oluşan ve yapılarda bazı bölümleri ayırmakta kullanılan, katlanır, taşınır çerçeveli perde. | Adından, yetkisinden, gücünden kendisine belirli etmeden yararlanılan [kişi ya da kuruluş]. )
- PARÇA-PİNÇİK (ETMEK)
- PARÇA ile/ve/değil/||/<>/< BİLEŞEN
- PARÇA ve/||/<>/>/< TAMAMLAYICI/LIK
- PARÇA ile/değil/yerine ÜYE
- PARÇALANMIŞLIK ile/değil AYRIM
- PARIL PARIL (PARLAMAK, PARILDAMAK)
- PARİTE/PARITY[İng./Fr.] ile/ve/||/<> PARAMETRE[İng./Fr.]
( İki ülke parasının karşılıklı değeri. İLE Değişken. )
- PARKUR değil/yerine/= YARIŞ YOLU
( Bisiklet, atletizm gibi bazı yarış ve koşularda, yarışmaların yapıldığı yol. )
- PARMAK BASMAK ile ALTINI ÇİZMEK
- PARSE[İng.] ile/değil/yerine İNCELEME
( Bir tümce ya da sözcüğü, dilbilgisi açısından incelemek. )
- PARTİKÜL[Fr.] değil/yerine/= PARÇACIK
- PAŞA PAŞA
- PAŞA PAŞA (GİTMEK, KABUL ETMEK)
- PASİF değil/yerine/= EDİLGEN
- PAT PAT (VURMAK)
- PATA-KÜTE (GİRİŞMEK, VURMAK)
- PATETES değil PATATES
- PATIR PATIR (KOŞMAK, İNMEK)
- PATIR PATIR ile LAMBUR LUMBUR
- PATLAYANA KADAR ile/değil/yerine DOYANA/DOYACAK KADAR
- PATTADANAK
- PAY (AL[DIR]MAK) ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİ/LEN[DİR]MEK
- PAYDA ile/ve/||/<> PARÇA
- PÂYE[Fars.] değil/yerine/= AŞAMA
- PÂYİDAR/PÂY-DÂR[Fars.] değil/yerine/= KALIMLI/YERLEŞMİŞ
- PAYLAÇO" değil PALYAÇO[İt. < PAGLIACCIO]
- PAYLAMAK değil/yerine PAYLAŞMAK
( İter. DEĞİL/YERİNE Çeker. )
- PAYLAŞILABİLECEK ile PAYLAŞILAMAYACAK
- PAYLAŞMAK ile/ve "YÜKLENME(ME)K"
- PAYLAŞMAK ile KIRIŞMAK
- PAZARLIK ile/değil/yerine TARTIŞMA
- PAZARTESİ'NE değil PAZARTESİ'YE
- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/></< GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ
-  PDF:
 "PİDİEF" değil PEDEFE P D F
- PED-/-PEDE/PEDİ-/PEDO-/PAED-/PAEDO- ile/||/<> HEBE-
( Çocuk. İLE/||/<> Ergenlik, ergenlik çağında. )
- PEDERŞAHİ[Fars.] değil/yerine/= ATAERKİL
( Soyda babayı esas alan ve ailede çocukları baba soyuna mal eden toplum düzeni. )
- PEK ÇOK ...LARI" değil PEK ÇOK ...'YI
- PEK KOLAY DEĞİL değil PEK OLASI DEĞİL
- PEKÂLÂ değil/yerine/= PEKİYİ
- PEKİŞTİRME ile/ve/||/<> VURGU/ÜNLEM
( Bazı sözler, argolar ve küfürler, sözcüğün birebir anlamı/karşılığı için kullanılmaz. Daha çok pekiştirme sıfatı ya da vurgu, ünlem olarak kullanılır. )
- PELESENK[Ar.] ile/değil PERSENK[Fars.]
( Türlü bitkilerden çıkarılan, kokulu bir reçine. | Pelesenkağacından elde edilen değerli kereste. İLE/DEĞİL Konuşurken, gereksiz yinelenen söz. )
- PELTEK/LİK ile KEKEME/LİK
- PELTEK ile PEPE
( Dilini, dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden, s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen. | Tutuk, titrek bir biçimde. İLE Dudak sesleriyle başlayan sözcüklerin ilk seslerini güçlükle söyleyen ve birkaç kez yineledikten sonra arkasını getirebilen, tutuk dilli. )
-  PELTEKLİKTE:
 Z'LEŞTİRME ile/||/<> S'LEŞTİRME ile/||/<> C'LEŞTİRME ile/||/<> L'LEŞTİRME
( Jale > Zale | Jilet > Zilet
 İLE/||/<>
 Paşa > Pasa | Kışlık > Kıslık | Şapka > Sapka
 İLE/||/<>
 Jandarma > Candarma | Jilet > Cilet
 İLE/||/<>
 Birader > Bilader | Berber > Belber | Merhem > Melhem | Terlik > Tellik )
- PENBE değil PEMBE
- PENİS/YARDA (SİK/YARAK/PİPİ/ÇÜK/KAMIŞ/ANDIR/FALLUS[Yun./Fr. < PHALLUS]) / VAJİNA (AM/KUKU/PITTIK)/ANDIR/PUDENDUM[Lat. < PUDERE: Utanmak.] ile KASIK
( [çiçeklerde] ANDROECIUM[eril] - PISTIL[dişil] )
- PEPT- ile/||/<> -PEPSİA
( Sindirim. İLE/||/<> Özel bir sindirim tipi ile ilgili. )
- PERDE ile KATMAN
- PERDEDÂR ile ...
( Protokol müdürü. | Özel kalem. | PERDECİ, ÖNDER BİR KİŞİNİN KAPISINDA BEKLEYİP İÇERİ GİRECEKLERE KAPI PERDESİNİ AÇMAKLA GÖREVLİ KİŞİ )
- PERİYOD değil/yerine/= DÖNEY
- PERPERÎŞÂN/PERMEPERÎŞÂN
- PERŞEMBE'NİN GELİŞİ, ÇARŞAMBA'DAN, BELİRLİ OLUR ile/<> ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BELİRLİ OLUR
- PERSONEL yerine ÇALIŞAN
- PERVÂNE LÂZIM ile/ve/||/<> PERVÂ NE LÂZIM
( Geceleri ışık etrafında dönerek uçan küçük kelebek. | Bir motor ya da yayla döndürüldüğü zaman bağlı olduğu düzeni devindiren, bir mile bağlanmış iki ya da daha fazla kanattan oluşan düzenek. | Yol gösteren, kılavuz/rehber. | Ferman, hüküm, nişan. | Selçuklu ve İlhanlılar'da nişancı, tevkîî. İLE PERVÂ[Fars.]: Çekinme, sakınma, korku. )
- PERVÂZ[Fars.] ile -PERVÂZ[Fars.] ile PERVÂZE[Fars.] ile PERVÂZÎ[Fars.]
( Uçma, uçuş. | Saçak. | Göze/hücre. | Ayna. | Dolap. | Aynalı, ince ve uzun tahta. İLE "Uçan, uçucu" anlamlarıyla birleşik sözcük yapar.[BÂLÂ-PERVÂZ: Yüksekten uçan. | BÜLEND-PERVÂZ: İddialı, inatçı.] İLE Kır, gezinti için hazırlanan yemek. | Gece eğlencesi ışığı. | Altın ve gümüş yaprakların kırıntısı. İLE Divân-ı Hümâyün ve Defter-i Hâkânî kalemlerine devam ve hizmet etmeden ve de hâcegândan olmadan, yolunu bularak bu kalemlerden birinde ketebeden olduğuna dair kayıtlarına şerh verilen kişi. )
- PERVERENDE[Fars.] ile/ve/||/<>/> PERVERDE[PELVERDE değil!][Fars.] ile/ve/||/<>/> PERVERD/-PERVER[çoğ. PERVERÂN][Fars.]
( Yetiştirici, terbiye edici. | Besleyici, büyütücü. İLE/VE/||/<>/> Beslenmiş, büyütülmüş, yetiştirilmiş. | Üzüm şırasından yapılan bir çeşit tatlı. İLE/VE/||/<>/> "Besleyen/besleyici, büyüten, yetiştiren/yetiştirici, koruyan, terbiye eden" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[DEHÂ-PERVER: Dâhî yetiştiren. | FUKARÂ-PERVER: Yoksul besleyen.] )
- PEŞ PEŞE
- PESEND[Fars.] ile/ve/||/<> -PESEND[Fars.]
( Beğenme, seçme. | Bir çeşit iğne işi. | Esmerleşmiş/mat altın. | Mushaflarla yazmaların ilk sayfalarıyla sure ya da bahis başlarında boya ile perdâh edilerek altınla karışık yapılmış olan biçimler. İLE Beğenen, beğenmiş.[MÜŞKÜL-PESEND: Güç beğenir. | HOD-PESEND: Kendini beğenmiş.] )
- PEŞİ PEŞİNE (GELMEK)
- PESİMİST/PESSIMIST[İng.]/BEDBİN[Fars.] değil/yerine/= KARAMSAR/KÖTÜMSER
- PEŞİNDE KOŞMAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> VAZGEÇMEK
- PEŞİNDE ile ARDINDA
- PESPEMBE
- PESTİL değil/yerine/= BASTIK
- PEYDERPEY[Fars. < PEY:Arka. | -DER: İçinde.]["PEYDELPEY" değil!] (ÖDEMEK) AZAR AZAR/BÖLÜM BÖLÜM/YAVAŞ YAVAŞ (ÖDEMEK) | BİRBİRİ ARDINCA, ART ARDA
- PEZEVENK/LİK ile/değil ÇÖPÇATAN/LIK
- PHALL-/PHALLO- ile/||/<> BALAN-/BALANO-
( Penis. İLE/||/<> Glans penisle ilgili. )
- PHİL-/-PHİL/-PHİLE/-PHİLİA/-PHİLİC/PHİLO-/-PHİLY ile/||/<> PHOB-/-PHOBE/-PHOBİA/-PHOBİAC/PHOBO-
( Sevme, eğilimi olma, eğilim, hastalık derecesinde eğilim. İLE/||/<> Korku, kaygı, fobisi olan. )
- PHYSİ-/PHYSİO- ile/||/<> PHYT-/-PHYTE/PHYTİ-/PHYTO- ile/||/<> DENDR- ile/||/<> PHARMACO-
( Doğa ile ilgili, doğal, fizyoloji ile ilgili. İLE/||/<> Bitki, vejetasyon, bitkisel, parazit ile ilgili. İLE/||/<> Ağaç. İLE/||/<> İlaç ya da ilaç nesneleri ile ilgili. )
- PIERRE PAUL BROCA ile/ve/||/<> CARL VERNICKE
- PİKNİK (YAPMAK) değil/yerine/= KIR'A GİTMEK
- PİKTOGRAFİK değil/yerine/= ÇİZİYAZIMSAL
- PİL-/PİLİ-/PİLO- ile/||/<> TRİCH-/TRİCHO-
( Kıl. İLE/||/<> Saç, saçların durumu ile ilgili, kıl. )
-  PİLAV(/YEMEK) PİŞİRMEDE:
 "DEMLENDİRME" ile/ve/||/<> "DİNLENDİRME"
- PILI-PIRTI (ESKİ EŞYA)(NI TOPLAMAK)
- PİLİLİ[< PLİ] değil PİLELİ
- PIR PIR (UÇMAK)
- PIR PIR ile PIRPIRI/PİRPİRİ
( Genellikle kuş kanadının çıkardığı sesi andırır sesleri anlatmak için kullanılır. İLE Yeniçeri salma erlerinin giydikleri, kırmızı çuhadan yapılmış cüppe. | Bir tür Bizans altını. | Uçarı, hovarda. )
- PIRIL PIRIL (PARLAMAK, PARILDAMAK)
-  PİRİNÇ:
 PİLAV ile/ve/değil/||/<>/> ÇORBA
( Suyunu çekerse. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Çekmezse. )
- PİS OLMAK ile/ve/<>/değil/yerine (YETERİNCE) TEMİZ OLMAMAK
- PİS PİS (GÜLMEK)
- PIŞ PIŞ (UYU(T)MAK)
- PİS ile/değil/yerine ÇİĞ
- PİS ile/değil YOĞUN
- PİŞEĞEN = PİŞEK
( Kolay pişen. )
- PİSİ PİSİ
( Kediler için ve kedileri çağırmak için seslendirilen. )
- PİSİ PİSİNE ("GİTMEK")
( Öldürülmek. )
- PİSİ ile/değil PİŞİ
( Kedi. İLE/DEĞİL Kızartılmış hamur. )
- PİŞMANLIĞIN SONA ERMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> AYDINLANMA
- PİŞMİŞ AŞA SU KATMAK ile BİR ÇUVAL İNCİRİ BERBAT ETMEK
( BER-BÂD[Fars.]: Perîşan, harap, viran. | Pis, fenâ, kirli. )
- PİST ile PİST[Fr.]
( Kedileri kovmak için kullanılan söz. İLE Gösteri yapmak, dans etmek vb. için düzenlenmiş, genellikle yuvarlak yer. | Bir havaalanında, uçakların kalkıp inmesine, park yerlerine gidip gelmesine yarayan, özel olarak hazırlanmış şerit. | Yarışlar ve koşular için özel olarak düzenlenmiş yer, yarışlık. )
- PIT PIT (ATMAK)
- PIT-PIT PIT-PIT (BİR İŞİ HIZLICA YAPMAK)
- PITIR PITIR (YÜRÜMEK)
- PİYAZ[Fars.] ile PİLÂKİ[Yun.]
( Haşlanmış kurufasulyenin üzerine ince doğranmış soğan ve maydanoz katıldıktan sonra zeytinyağı ve limon dökülerek yapılan fasulye salatası. | Yemeklerin yanına katılan, ince doğranmış ve tuzla öldürülmüş, maydanozlu soğan. | Bir çıkar sağlamak düşüncesiyle söylenilen övücü söz. İLE İçine, soğan, sarımsak, maydanoz ve havuç gibi sebzeler katılarak zeytinyağıyla pişirilen yemek. )
- PIYRIM-PIYRIM
( Çok eskimiş, çok yıpranmış. )
-  PLAN:
 [okunuşu]
"PILAN" değil PİLAN
- PLASEBO (ETKİSİ) ile/ve/<>/>< NOSEBO (ETKİSİ)
( "Memnun edeceğim." İLE/VE/<>/>< "Zarar vereceğim." )
- PLASM-/-PLASM/PLASMO- ile/||/<> -PLASMİA
( Plazma, göze nesnesi ile ilgili, canlının oluşumu. İLE/||/<> Kan plazmasının özel bir durumu ile ilgili. )
- PLASMAN değil/yerine/= YATIRIM
- PLOT[İng.] değil/yerine/= KURGU, ANA ÇİZGİ
- PLOTINOS/PLOTINUS ve/||/<>/> PORPHYRIOS/PORFİRİOS ve/||/<>/> PROCLUS
( [ö.] 270 ve/||/<>/> M.S. 305 ve/||/<>/> 17 Nisan 485 )
- PNEUMO-/PNEUMON-/PNEUMONO- ile/||/<> PULMO- ile/||/<> BRONCH- ile/||/<> HEPA-/HEPAT-/HEPATICO-/HEPATO- ile/||/<> ANTHRACO-
( Akciğer, hava ya da solunumla ilgili. İLE/||/<> Akciğerlerle ilgili. İLE/||/<> Bronş. İLE/||/<> Karaciğerle ilgili. İLE/||/<> Kömür, siyah renk ile ilgili [antrakoz: Akciğerlerde kömür tozu birikmesi]. )
- POETİKA ile/ve/||/<>/> RETORİK ile/ve/||/<>/> DİYALEKTİK ile/ve/||/<>/> ANALİTİK
( Üretim/İntac. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )
- POH POH (SERİLMEK)
- POİKİLO- ile/||/<> -TROPE/-TROPİC/-TROPİSM/TROPO-/-TROPY
( Değişik, düzensiz. İLE/||/<> Dönme, döndürücü, dönme ya da değişme eğilimi. )
- POLİ-/POLİO- ile/||/<> POLY- ile/||/<> PLURİ-
( Gri, beyin ve sinir sisteminin gri maddesi ile ilgili. İLE/||/<> Çok, fazla, birçok bölümleri tutan, çok kaynaklı, çok tipli. İLE/||/<> Çok, fazla. )
- POLİGRAFİ ile/ve PASİGRAFİ
- PORTRE PORTE
- PORNO/GRAFİ = APAÇIK
( Apaçık olan.
[ Sadece eşeysel birlikteliğin tüm ayrıntıları ve örgenleriyle görüntülendirilmesiyle sınırlı değildir. Yorum, tartışma, ayrım gerektirmeyecek kadar üzerinde uzlaşılmış olan her tür olgu, kavram ya da nesne için de kullanılabilmektedir. ] )
-  PORNOGRAFİK:
 APAÇIK ile/ve/<> ÖZSÜZ GÖRÜNÜŞ
- PORSUK ile BOZ ALABAŞLI BOZ PİS PORSUK
( ... İLE Zeki Müren'in seslendirdiği/yaygınlaştırdığı tekerlemede geçen. )
- PORTAL yerine EŞİK
- POSTA KATARI ile/değil POSTA TATAR'I/LARI
- POSTA KOYMAK ile/ve ULTİMATOM VERMEK
- POT KIRMAK ile ÇAM DEVİRMEK
- POZ ile/değil/yerine KOZ
- PRENSİP OLARAK .../PRENSİPTE ... değil/yerine İLKECE ...
- PRENSİP/Lİ/PRINCIPLE[İng.] değil/yerine İLKE/Lİ
- PRES(S)[İng.] değil/yerine/= BASIN
- PREZENTASYON[İng. < PRESENTATION] yerine SUNUM
- PROBLEM" değil AYRIM
- PROBLEM/Lİ yerine SORUN/LU
- PRODÜKSİYON değil/yerine/= YAPIM
- PROGNOZ/PROGNOSIS[İng.]/AKIBET[Ar.] değil/yerine/= SONLANIM
- PROLOG[Fr.] değil/yerine/= ÖNDEYİŞ
- PRÖMİYER/GALA["İLK PRÖMİYER/İLK GALA" değil!] değil/yerine/= İLK GÖSTERİM
- PROMOSYON değil/yerine/= TANITIM
- PROSES/PROCESS[İng.] değil/yerine/= SÜREÇ
- PROTEST (TUTUM/TAVIR) değil/yerine TEPKİCİ/TEPKİSEL (TUTUM/TAVIR)
- PROTESTO[İt.] ile MANİFESTO[İt. < Lat.]
( Bir davranışı, bir düşünceyi, bir uygulamayı, haksız, yersiz, gereksiz bularak karşı çıkma, kabul etmeme. | Herhangi bir davranışın, haksız, yersiz, gereksiz görülerek onanmadığını bildiren resmi açıklama. | Değerli evrak niteliğindeki borç senedinin ödenmemesi durumunda, özel bir biçime bağlı ve belirli hukuksal sonuçlar doğuran bildirim. İLE Bir gemideki malları göstermek için kaptan tarafından boşaltma işlemlerinin yapılacağı gümrük idaresine verilen dizin. | Bildiri. )
- PROTOKOL ile FORMALİTE
- PROTOTİP[Fr.] değil/yerine/= İLK ÖRNEK
- PROVA[İt.] ile PRUVA[İt.]
( Bir şeyin amacına uygun, istenilen düzeyde olup olmadığını anlamak için yapılan deneme. | Bir giysiye son biçimini vermeden önce giysiyi giyecek kişinin üzerinde yapılan düzeltme. | Yazar ya da düzeltmen tarafından üstünde düzeltmeler yapılan basılı metin. İLE Geminin önü. )
- PROVİZYON değil/yerine/= KARŞILIK(/DENETİMİ)
- PROX- ile/||/<> PROXİMO- ile/||/<> JUXTA-
( Yakınında, bitişikte. İLE/||/<> Proksimal, en yakın. İLE/||/<> Yakın. )
- PROZODİ değil/yerine/= SESLEM UYUM
-  PSİKOLOJİ:
 3D ile/ve/değil/||/<>/> 6D
( Düşünce, Duygu ve Davranış. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Değer, Deneyim ve Dil. )
- PSİKOLOJİK ile/değil/yerine PSİKOJENİK
- PSİKOZ/PSYCHOSIS[İng.] ile/||/<> DEREALİZASYON ile/||/<> DEDİFERANSİYASYON
( Gerçeklik yitimi. İLE/||/<> Gerçeklik yitimi. İLE/||/<> Ayrıştırma/ayrımlaşma yitimi. )
- PSYCH-/PSYCHO- ile/||/<> PSYCHRO- ile/||/<> CRY-/CRY-MO-/CRYO- ile/||/<> -THYMİA/THYMO- ile/||/<> -MANİA ile/||/<> PHREN-/-PHRENİA/PHRENO- ile/||/<> EROT-
( Zihin, zekâ ile ilgili, zihinsel olaylarla ilgili, psikolojik yöntemlerle ilgili, psikolojik. İLE/||/<> Soğuk. İLE/||/<> Soğuk, donma. İLE/||/<> Psişe, psişik durumla ilgili, timusla ilgili. İLE/||/<> Delilik, manik durum. İLE/||/<> Mental bozuklukla ilgili, diyaframla ilgili. İLE/||/<> Aşk. )
- PÜFÜR PÜFÜR (ESMEK)("KÜFÜR KÜFÜR" değil!)
- PURSANTAJ[İng. < PERCENTAGE]["PURSUNTAJ" değil!] değil/yerine/= YÜZDE
( Filmlerin sinema salonlarında gösterildiği süre boyunca elde edilen bilet gelirlerinin dağıtım oranı. [Bu oran, yapımcılar, dağıtımcılar ve sinema salonları arasında bilet satışlarından elde edilen kazancın nasıl paylaştırılacağını belirler.] [Pursantaj oranı, genellikle film gösteriminin ilk haftalarında yüksek olur, ardından zamanla düşebilir.] )
- PUSULA[İt. < BUSSALO] ile/değil/yerine İLETECİK/BETİK/PUSULA[İt.]/TEZKERE[Ar.]
( Üzerinde kuzey-güney doğrultusunu gösteren bir mıknatıs iğnesi bulunan ve yön saptamak için kullanılan kadranlı aygıt. İLE/DEĞİL/YERİNE Küçük bir kâğıda yazılmış kısa mektup. | Üzerinde alacak hesabı yazılmış kâğıt. | Bir iş için izin verildiğini bildiren resmi kâğıt. | Genellikle ozanların yaşamlarıyla koşuklarından söz eden yapıt. )
- PUSULA[İt. < BUSSALO] değil/yerine/= YÖNDEÇ/YÖNEÇ/İLETECİK
- PUT KIRMAK ile/değil YORGAN SİLKMEK
- PUTLAŞTIRMAMAK ve/||/<> DONDURMAMAK
- PÜTÜR PÜTÜR
( Yüzeyi düzgün olmayan nesnelerde. )
- PY- ile/||/<> PYEL-/PYELO- ile/||/<> PYL-/PYLE-/PYO-
( Cerahatle ilgili, cerahat olması. İLE/||/<> Böbrek pelvisi ile ilgili. İLE/||/<> Portal venle ilgili. )
- QUADR-/QUADRİ- ile/||/<> TETR-/TETRA-
( Dört, dört kez, dört kat. İLE/||/<> Dört. )
- R. "AND" değil R. ANH
- RÂ[Ar.] ile RÂ'[Ar.]
( R sesini verir. | Rebîülevvel ayına işarettir. İLE "rı" harfinin bir adı. )
- RAATLAMAK" değil RAHATLAMAK
- RAB ile/ve/<>/< RÂBITA
- RADİKAL ile MARJİNAL
- RAĞMEN/MUKABİL[Ar.] değil/yerine/= KARŞIN
- RAHAT-HUZUR (VERMEMEK)
- RÂHAT ile ...
( LİSÂNI MUHAFAZA ETMEK | ÜZÜNTÜSÜZ, TASASIZ, KEDERSİZ BİR HALDE BULUNMA | GÖNLÜ RAHAT(MÜSTERÎH) )
- RAHATLAMAK ile/ve DÜZE/DÜZLÜĞE ÇIKMAK
- RAHATLIKLA ile/ve/değil DOĞRUDAN
- RAHATSIZ ETMEK ile/ve RENCİDE[Fars.] ETMEK
( ... İLE/VE Kalbi kırılma, incinme. )
- RAHİM ile RAHÎM
( Döl yatağı. İLE Koruyan, merhamet eden. )
- RAJON değil RACON[argo | İt. < RAGIONE]
( Yol, yöntem, usûl. | Gösteriş, fiyaka. )
- RAKAM/NUMARA ÖNEKLERİ -</><
( Yotta(Y) = 1,000,000,000,000,000,000,000,000
Zetta(Z) = 1,000,000,000,000,000,000,000
Exa(E) = 1,000,000,000,000,000,000
Peta(P) = 1,000,000,000,000,000
Tera(T) = 1,000,000,000,000
Giga(G) = 1,000,000,000
Mega(M) = 1,000,000
Kilo(k) = 1,000
Hecto(h) = 100
Deca(da) = 10
Unit = 1
Deci(d) = 0.1
Centi(c) = 0.01
Milli(m) = 0.001
Micro(µ) = 0.000 001
Nano(n) = 0.000 000 001
Pico(p) = 0.000 000 000 001
Femto(f) = 0.000 000 000 000 001
Atto(a) = 0.000 000 000 000 000 001
Zepto(z) = 0.000 000 000 000 000 000 001
Yocto(y) = 0.000 000 000 000 000 000 000 001
 )
- RAKAMSAL ile/yerine İSTATİSTİKSEL
- RÂKIM-I HURÛF/RÂKIM-ÜL-HURÛF(MUHARRİR) değil/yerine/= YAZARI
- RÂKİP(/B) ile RAKÎP(/B)
( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )
- RAKKAM değil RAKAM
- RAMAZAN ve KELÂM
- RAMPA[İt.] değil/yerine/= YOKUŞ
- RAPRAHAT
- RASTLAMAK/RASTGELELİK ile DENK GELMEK
itibarı ile 10.158 başlık/FaRk ile birlikte,
10.158 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(31/42)
 (1996'dan beri)
(1996'dan beri)