Dil'deki
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 10.411 başlık/FaRk ile birlikte,
10.411 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(17/43)
- GEÇMİŞE YÜRÜMEZLİK/TEK YÖNDE DEĞİŞİM ile/ve/=/||/<> TERSİNEMEZLİK
- GEÇTİĞİMİZ HAFTA değil GEÇEN HAFTA
- GEL DENİLEN YERE GİTMEYE AR EYLEME; GELME DENİLEN YERE GİDİP YERİNİ DAR EYLEME ile MİSAFİR UMDUĞUNU DEĞİL, BULDUĞUNU YER
- GEL-GİT ile/ve/||/<> GİT-GEL
- GELDİ GELİYOR/GELECEK
- GELECEK:
KISA ile/değil YAKIN
- GELECEK/TE:
BELİRSİZ/LİK ile/ve/||/<> BİLİNMEZ/LİK
- GELEN-GEÇEN
- GELEN-GİDEN
- GELEN ile/ve/||/<> GEÇEN
- GELENEK-GÖRENEK
- GELENEKSEL ile/ve/değil/yerine/||/<> KAVRAMSAL
- GELENEKSELLİK ile/ve/||/<>/< KALICILIK
- GELGELELİM
- GELİN! yerine GELMEK İSTEYENE DUYURULUR
- GELİNİLMEZ değil GELİNMEZ
- GELİP-GEÇİCİ
- GELİR GEÇER ile GENEL GEÇER
- GELİRLERSE BULMAZLARSA değil GELİRLER DE BULMAZLARSA
- GELİŞ(TİR)MEK ile/ve/değil/yerine/||/<> İYİLEŞ(TİR)MEK
- GELİŞ ile/ve/||/<> DOĞUŞ
- GELİŞİGÜZEL "ÇOK ANLAMLILIK" ile/değil/yerine ÇOK ANLAMLILIK
- GELİŞİM/DEĞİŞİM:
YUKARIDAN, AŞAĞI ile/ve/değil/yerine/||/<> İÇTEN, DIŞA
( 
)
- GELİŞİM ve/||/<> ARINMA ve/||/<> YOZLAŞMAMA
- GELİŞİM ile/ve DÖNÜŞÜM
- GELİŞİM ile/ve OLUŞUM
- GELİŞİM ile/ve TAMAMLANMA
- GELİŞME ile/ve/<>/> YAYGINLAŞMA
- GELİŞMESİNE YOL AÇAR değil GELİŞMESİNİ SAĞLAR
- GELİŞMİŞ/LİK ve/||/<>/> YALINLAŞ(TIRIL)MIŞ/LIK
( Yalınlaşmak/yalınlaştırabilmek, gelişmişliğin, en son durumudur. )
- GELİŞTİREBİLMEMİŞ değil GELİŞTİREMEMİŞ
- GELMEK ile "GELMEK"
( Ulaşmak. İLE Eşeysel Boşalma(bazı kültürlerde "Gitmek" olarak da geçiyor). )
- GELMEYİN! ile/değil/yerine/= (SÜREKLİ) GELENLER GELMEDİĞİ ZAMAN GEL/İRSİN
- GELMİŞ-GEÇMİŞ
- GELMİYİM" değil GELMEYEYİM
- GEMİLERİ YAKMAK ile/ve KÖPRÜLERİ ATMAK
- GEN ile -GEN ile GEN[Yun. < GENESIS] / -JEN/JENİK/JENETİK
( Geniş. | Üçgen, dörtgen gibi geometri terimlerinde, "kenarlı" anlamıyla kullanılan ek sözcük. | İşlenmemiş, boş bırakılmış tarla. İLE Olan/olma, var olan/mevcud, varlık, sahip olma. [-gen ekinin kökeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, Orhun Yazıtları'nda da bulunan "-gän" ekinin türevi olduğu düşünülmektedir.] İLE İçinde bulunduğu göze ya da organizmada özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve gözeden gözeye geçen kalıtımsal öğe. )
- GENC[Ar.] ile GENÇ[Ar.]
( Hazine, define. İLE Yaşı, ilerlememiş olan. )
- GENE-LİKLE değil/< GENELLİKLE
( Vurgu ve harfi tam/doğru seslendirerek! [Dudak ve bilgi tembelliği yapmadan!] [Harfleri biraraya getirerek değil kulak dolgunluğuyla, doğrusu nasıl söyleniyorsa o biçimde söyleyerek!] )
- GENE değil/yerine/= YİNE
- GENEL "PLANDA" ile "GENİŞ PLANDA"
- GENEL BİR "YAKLAŞIMLAR" değil GENEL YAKLAŞIMLAR
- GENEL KONUŞMAK ile LÂFI DOLANDIRMAK
- GENEL-GEÇER
- GENEL-GEÇER ile/ve/değil/||/<> DEĞİŞMEZ
- GENEL ile/ve/değil/yerine/||/<> "AĞIRLIKLI"
- GENEL ile ÖZEL
- GENELDE ile/ve/değil TEMELDE
- GENELLEME ile/ve/<> EZBERİNİ SÖYLEMEK
- GENELLEŞTİRME ile/değil ÖRNEKLENDİRME
- GENELLEŞTİRME = TAMİM = GENERALIZATION[İng.] = GÉNÉRALISATION[Fr.] = GENERALISATION[Alm.] = GENERALIS[Lat.]
- GENELLİKLE ile GENEL-GEÇER
- GENELME ile GENELEME ile GENELLEME
( Genişleme. İLE Bir düşüncenin, farklı sözlerle, yeniden/tekrar anlatılması. İLE Bir ya da birkaç özel/tekil veriyi/durumu, herşeyi/herkesi katarak ve tek bir şeye indirgeyerek açıklamaya çalışma "iddiası"/zayıflığı.[Tüm genellemeler, yanlıştır! Bu bile!] )
- GENETİĞİ(") ile/değil KÖKENİ ile/ve/||/<>/ya da SÜRECİ
- GENİ-/GENİO- ile/||/<> GNATH-/GNATHO- ile/||/<> MENTO-
( Çene. İLE/||/<> Çene. İLE/||/<> Çene. )
- GENİŞ KAVRAM" ile "DERİN KAVRAM"
- GENİŞ KAVRAM ile DERİN KAVRAM
- GENİŞ ZAMAN ile/ve/<> GENELLEŞTİRME
- GENİŞ ile/ve/||/<>/< KUŞATICI
- GENİŞLEME" ile/ve "GÜÇLENME"
- GENİŞLEME ile/ve/<> SEYRELME
- GEO- ile/||/<> TOP-/TOPO-/-TOPY
( Yer, toprak. İLE/||/<> Yer, yerleşim, lokalize. )
- GERÇEK "BİR ..." ile/değil "TAM BİR ..."
- GERÇEK" ile/ve/değil/yerine "SAĞLAM"
- GERÇEK/LİK ile/ve/değil/<> SABİT/LİK
- GERÇEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ETKİLİ
- GERÇEKLEŞME ile/ve/||/<> EKSİKSİZLEŞME
- GERÇEKLEŞMEYECEKTİ değil YAŞANMAYACAKTI
- GERÇEKLİK ve/||/<> EYLEM
- GERÇEKLİK ve/||/< SONLULUK
- GERÇEKTEN ... ile/ve/değil/yerine AYNEN ...
- GERÇEKTEN ile/ve/değil/||/<>/< GEREKTİĞİ GİBİ/KADAR
- GERÇİ ... ile ... AYRICA
- GERE GERE ile GEĞİRE GEĞİRE
- GEREĞİ ile GEREKLİLİĞİ
- GEREĞİ ile/değil GÖSTERGESİ
- GEREĞİNDE ile/ve YERİNDE
- GEREĞİNDEN ÇOK/AZ ile/değil OLABİLECEĞİNDEN ÇOK/AZ
- GEREK NEDEN ile/ve/||/<>/> EREK NEDEN
- GEREK YOK ile/ve DEĞMEZ
- GEREKÇE/DAYANAKÇA ile/ve/||/<> ORAN/TI
( Gerekçe/dayanakça göstermeden, "karar almak/vermek"; oran(orantı) vermeden, "söz söylemek"; olanaksız, yetersiz ve değersizdir. )
- GEREKÇE ile/ve DAYANAK/ÇA
- GEREKÇE ile/ve MEŞRÛİYET ZEMİNİ
- GEREKEN LÜZÛM (ÜZERE) değil ... GEREĞİ/LÜZÛM ÜZERE
- GEREKİRSE yerine YERİ/ZAMANI GELDİĞİNDE
- GEREKLİLİK/GEREKSİZLİK ile/ve/değil ÖNCELİK
( "Gereklilik" ya da "gereksizlik" olarak "tanımlamamız/tanımladıklarımız(gördüklerimiz/görmediklerimiz)", (daha çok) kolayımıza/işimize gelen, alışageldiğimiz bellek kayıtlarımızın yoğunluğu ve önceliği oranındadır. )
- GEREKLİLİK ile/ve/||/<>/> YARAR
- GEREKSİNİM ile/ve/değil/||/<>/< TAMAMLAYICI/LIK
- GEREKSİNİR değil GEREKİR/GEREKTİRİR
- GEREKSİZ (YERE) HARCAMA/MASRAF ile/ve/<>/değil/yerine FAZLA HARCAMA/MASRAF
- GEREKSİZ TEKRAR(TOTOLOJİ) ile SAÇMALAMAK
- GEREKTİĞİ GİBİ ile/ve YETERİNCE
- GEREKTİĞİNDE ile/ve YERİ GELDİĞİNDE
- GERGİN/LİK ile/ve/değil ŞİŞKİN/LİK
- GERİ "DÖNÜŞÜM/Ü" (OL[M]UYOR) değil GERİ DÖNÜŞ/Ü (OL[M]UYOR)
- GERİ ADIM ile/değil GERİLEME
- GERİ KALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> UZAK KALMAK
- GERİBİLDİRİM'DE:
"HIIIIII" ile/değil/>< HMMM
( Dinleyenin, küçümseyici/reddedici, kinâyeli bir tutum göstererek çıkardığı ses. İLE/DEĞİL/>< Dinleyenin, sözü/konuyu, tam olarak anlamasıyla çıkardığı ses. )
- GERİDÖNÜŞÜMSÜZ değil GERİ DÖNÜŞSÜZ
- GERİLİM ile/ve/değil/yerine SALINIM
- GERİLİYOR/UZ[< GERİLEMEK] ile GERİLİYOR/UZ[< GERİLMEK]
- GERİSİ GELİR ile/ve/||/<> SONU GELMEZ
- GERO-/GERONT-/GERONTO- ile/||/<> GENO- ile/||/<> PRESBY- ile/||/<> SEN-
( Yaşlılıkla ilgili. İLE/||/<> Irk, cins, cinsel üreme, yaşlı. İLE/||/<> Yaşlılıkla ilgili. İLE/||/<> Eski, yaşlı. )
- GERUNDIUM[Lat.] değil/yerine ULAÇ
( Belirteç olarak kullanılan, eylem kökenli sözcükler. [Koşa koşa / güle güle vb...] )
- GEST- ile/||/<> GRAVİ- ile/||/<> PHOR-/-PHORE/-PHORİA/PHORO-/-PHOROUS
( Taşıma. İLE/||/<> Ağır, gebe. İLE/||/<> Taşıyan, yüklenen, görme ekseninin dönmesi. )
- GETİR-GÖTÜR (İŞLERİ)
- GEUST- ile/||/<> -GEUSİA
( Tat. İLE/||/<> Tat alma duyusu ile ilgili. )
- GEVEZE/YANŞAK ile ÇAÇARON[< İt.]
( ... İLE Karşısındakini susturacak biçimde ve çok konuşan, çenesi güçlü, geveze. )
- GEVEZE ile ÇENESİ DÜŞÜK
- GEVEZELİK ve/||/<> GAFLET
( Bilgelik/hikmet/irfan bulunmayan söz. VE/||/<> Düşünce ve bilgi bulunmayan susma/sükût. )
- GEVEZELİK ile/değil/yerine/>< KENDİNİ GELİŞTİRMEK
- GEVREK GEVREK (GÜLMEK)
- GEVŞE(T)ME ile/ve/||/<> ESNE(T)ME
- GEVŞEME ile/ve/<> REHAVETE KAPILMA
- GEZGİNCİ değil GEZGİN
- gezi ile/ve/değil/<> Gezi
( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Türkiye'mizin/İstanbul'umuzun, Taksim'deki, akıl, değerler ve diriliş simgesi olan parkımız. )
- GEZİP-TOZMAK/TOZAN
- GİBİ (")DURUYOR(") ile/ve/değil/||/<>/< GİBİ GÖRÜNÜYOR
- GİBİ GİBİ ile/değil/yerine GİBİ
- GİBİ/Sİ/NE / GİBİ/Sİ/NDEN değil GİBİ
- GİBİ ile/ve/değil/yerine AYNI TÜR
- GİBİM" değil GİBİ
- GICIR GICIR (SÜRTMEK)
( Kapı sesleri gibi sürtünmelerde. | Yepyeni. )
- GIDA[Ar.] değil/yerine/= BESİN
( ZÂD[Ar.]: Erzak, azık, yiyinti. )
(
)
- GİDE GİDE
( Bir olay ya da olgunun artması ya da eksilmesinde. )
- GİDER (YAPMAK) ile ATAR (YAPMAK)
- GİDERMEK ile "AŞMAK"
- GİDERMEK değil BULMAK
- GIDI GIDI (GIDIKLAMAK)
- GIDIM GIDIM (VERMEK)
( Mal ya da parayı gerektiğinden çok daha küçük/az biçimde vermek. )
- GİDİŞAT ile/ve/değil/yerine/<> SÜREÇ
- GINÂÎ[Ar.]/LİRİK[Fr.] değil/yerine/= KOŞUK
( LİRİK: Coşkun, esinle dolu. | Eski Yunan yazısında, lir eşliğinde söylenilen. Koşuk. | Çok etkili, coşkun, genellikle kişisel duyguları dile getiren yazın. )
- GIPGICIR
- GIPTE değil GIPTA
- GIPTA[Ar. < GIBTA] (ETMEK) değil/yerine/= İMRENMEK/İMRENİ/ÖZENÇ
- GİRİNTİ-ÇIKINTI
- GİRİP-ÇIKMAK
- GİRİŞ-GELİŞME-SONUÇ ile/ve/değil/yerine/||/<> SÜREÇ-SONUÇ / USÛL-ESAS
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Süreç olmadan(düşünülmeden/konuşulmadan), sonuca; yöntem(usûl) olmadan, asıl(esas) konuya geçilemez/değinilemez! )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Konuşuruz[konuşmalıyız!], etkin susmak üzere; susarız[susabilmeliyiz!], yetkin konuşmak üzere! ["Söyleyerek" değil söyleşerek/konuşarak!] )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Tümdengelim yapabilmek için tümevarımsal düşünmüş olmak gerekir! )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Anlamak için konuşmak; konuşmak için dinlemek; dinlemek için de susabilmek gerekir! [Anlamanın iki temel koşulu: 1. Nötr olmak/olabilmek. | 2. (Nitelikli) Soru sormak.] )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Algı düzenimizi (paradigmamızı) düzeltmek/değiştirmek/geliştirmek üzere, zaman zaman/sık sık "fabrika ayarlarımıza" dönmek gerekir. [Yaşamın ve özellikle de gündelik yaşamın/konuların hızına/yoğunluğuna (fazla) kapılmamak için!] )
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Çıkarlarımıza yönelik/uygun olarak, "kazanın" "doğurduğuna" inanma eğilimi gösterirken; sonuç odaklı/merkezli olmamak üzere, "kazanın" "öldüğünü" kabul edebilme ve düşünme gücünü kullanmaya cesâret etmemiz gerekir. )
- GİRİŞ ile/ve/||/<> ALTYAPI
- GİRİŞ ile/ve/||/<> BAĞLAM
- GİRİŞİK/LİK ile/ve/değil/||/<>/> YAPIŞIK/LIK
- GİRİŞİM ile GİRİŞİM
( Adım atmak, bir şey yapmaya başlamak, cesaret göstermek. İLE "Benim girme sürecim." )
- GİRİZGÂH değil/yerine/= GİRİŞ
- GİRİZGÂH değil/yerine/= GİRİŞLİK
- GİRMEK ile/ve "SIZMAK"
- GİT GİDE
- GİTME/Sİ ile/değil/yerine UZAKLAŞMA/SI
- GİTMEK ile/ve AKMAK
- GİTMİYOR MUSUN? ile/değil GİDİYOR MUSUN?
( Gidiyor olman gerekirdi, neden gitmiyorsun? "Neden hâlâ buradasın?" İLE/DEĞİL Anlamak üzere sormak, beklenti içinde sormamak. )
- GİTMİYOR ile/yerine YAKIŞMIYOR
- GİTTİ GİDİYOR
- GİTTİKÇE ... ile/değil/yerine YOK YERE
- GİYDİKÇE AÇILIR ile/ve/||/<> UZADIKÇA ŞEKİL ALIR ile/ve/||/<> ZAMANLA UNUTURSUN
( Tezgâhtarın "kandırmacası"/kaktırması. İLE/VE/||/<> Kuaförün "kandırmacası"/kaktırması. İLE/VE/||/<> "Arkadaşın" kayıtsızlığı. )
- GİYİM-KUŞAM ('A ÖNEM VERMEK)
- GİYİNMEK ile/ve KUŞANMAK
- GİYSİ ile YAPIK
( ... İLE Belleme. | Yeniçeriler'in giydikleri üstlük. )
- GİZ/SIR[Ar.] ile SIR
( Varlığı ya da bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulan şey. | İnsan usunun, yeterince açıklık getiremediği şey. | Bir işin, bir şeyin, dikkat, yetenek, deneyim ve sezgi yardımıyla kavranabilen, en zor, en ince yanı. | Bir amaca ulaşmak için kullanılan, başvurulan, özel ve gizli yazılar yazdırılan kişi. İLE Bazı nesnelere parlaklık vermek, dış etkilerden korumak, sızmalarını önlemek gibi amaçlarla sürülen, saydam ya da donuk vernik. | Aynaların arkasına ve kaplam metal eşyanın yüzüne sürülen, ince, metal tabaka. )
- GİZLEMEK ile/ve/değil (AÇMAYA/PAYLAŞMAYA) GEREK GÖRMEMEK
- GİZLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> TERSİYLE GÖSTERMEK
- GİZLEYEREK AÇMAK ile/ve AÇARAK GİZLEMEK
- GİZLİ-KAPAKLI (İŞLER ÇEVİRMEK)
- GİZLİ-SAKLI (İŞLER ÇEVİRMEK)
- GİZLİ ile/ve/değil GİZLİCE/UĞRUN
- GİZLİ ile/değil İÇTE
- GLOBAL/LEŞ(TİR)MEK değil/yerine/= KÜRESEL/LEŞ(TİR)MEK
- GLOT- ile/||/<> GLOSS-/GLOSSO-/-GLOSSİA ile/||/<> LİNGU-/LİNGUO-
( Dil. İLE/||/<> Dil, dille ilgili durum. İLE/||/<> Dil. )
- GLOTOGONİ ile/ve ETİMOLOJİ
( Dilin kökeni. İLE/VE Sözcüklerin/kavramların kökenini inceleyen bilim dalı. )
( NOMOTHETES: Dilin ilk yaratıcısı olarak kabul edilen. )
( Türk dilinin kökenbilim sözlüğünün eksiksiz olarak ortaya konulması, önceleyin Türk
düşüncesinin kaynağını, gelişim aşamalarını, içeriğini bilmeyi gerektirir. Türk insanı,
hangi koşullar altında doğaya yönelmiş, hangi ilkelere göre yaşamını biçimlendirmiş,
hangi kurallara dayanarak çevresini kuşatan nesnel var olanları adlandırmıştır? Bu soruların
yanıtını felsefe ışığından yararlanamayan bir bilginin, bir uzmanın bulması olanaksızdır.
Bir sözcüğün Türkçe olduğunu söyleyebilmek için önce o sözcüğün içeriğini bilmek,
o içerikle Türk kişininın düşünsel eğilimlerini açıklamak temel koşuldur.
Bir sözcüğün yapısına, ses düzenine bakarak Türkçe olup olmadığını söylemek kolaydır. Güç olan, sözcüğün kavrama dönüşürken oluşan içeriğini açıklamaktır.
Türkçe'nin Balkan dilleriyle ilişkisi vardır. Ancak, bu ilişki, çok dar bir alana değindir. Türk
dilinin kökeninin araştırırken, Balkanlar'a, çok sonralara giden kimi sözcükleri (Türkçe
sayılanları) örnek almak, onları kesin kanıt diye göstermek yanıltıcıdır.)
"Türk" sözcüğünün yeni olmasından, ilk kez VIII. yüzyılda Orkun Yazıtları'nda görülmesinden,
sonra bu adı alana ulusun tarihi boyunca belirli bir yerde değil de çok dağınık ülkelerde,
birbirinden uzak bölgelerde yaşamasından kaynaklanır. Kimi tarihçilere göre Türk
topluluğu, Orta Asya'da M.Ö. 3000 dolaylarında vardı, düzenli bir yaşama biçimi,
uyumlu bir topluluk içinde var oluşunu sürdüyordu. Ancak, böylesine eskilere giden görüşlere
karşın, elimizde bulunan yazılı kaynaklar, yazıyla saptanan belgeler "Türk" sözcüğünü
VIII. yüzyıldan öteye götüremiyor pek.
Türk dili üzerinde çalışan bilginlerin ortaya attığı değişik görüşlere göre, Türk dilinin
kaynağı Orta Asya'dır.
Günümüzde Asya Türkçesi, Anadolu Türkçesi (tüm komşu ağızlarla bütünlük içinde)
diyebileceğimiz iki büyük öbek vardır.
Türkçe'nin kökenbilimi üzerinde çalışırken, iki ilke benimsiyoruz.
1- Doğal var olanların çıkardığı seslerden kurulu sözcükler (Türkçe sözcükler)
2- Başka dillerden Türkçe'ye geçerek değişen ya da olduğu gibi kalan sözcükler
(yabancı kaynaklı sözcükler)
Üzerinde durulması gereken konu Türk dilinin yapısıdır. Araştırıcılar, Türk dilinin Ural-Altay
dilleri öbeğinden olduğunu öne sürerler. Bu dil öbeğinin başlıca özelliği, sözcük köklerinin
çekimle değişmemesi, tüm çekimlerin köke getirilen eklerle sürdürülmesidir. Oysa
Hind-Avrupa dillerinde, sözcük kökleri çekimle değişir, başka bir biçime girer. Durum
Arapça'nın içinde bulunduğu dillerde de öyledir.
TÜRK DİLİNİN ETİMOLOJİ SÖZLÜĞÜ
İSMET ZEKİ EYÜBOĞLU - SOSYAL YAYINLARI )
( "Kökenin Kökeni" başlıklı yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- GLUC-/GLUCO-/GLYCO- ile/||/<> SACCHAR-/SACCHARO-
( Tatlı, glukozla ilgili şekerli. İLE/||/<> Şekerle ilgili, şeker. )
- GNO-/-GNOSİA/-GNOSİS/-GNOSY ile/||/<> -GRAM ile/||/<> -GRAPH/GRAPHO-/-GRAPHY
( Bilmek, biliş, anlayış, anlamak, tanıma, bilgi dalı, özelleşmiş dal. İLE/||/<> Belirgin, yazılan, beliren, ortaya çıkan, çizme, işaretleme, iz bırakma, yazdırma. İLE/||/<> Yazdırma, film ya da makale halinde ortaya koyma, yazıcı araç. )
- GÖZÜKÜYOR değil GÖRÜNÜYOR
- GÖÇ TERİMLERİ ile/ve/||/<> İLTİCA TERİMLERİ
- GÖÇME ile (")GÖÇME(")
( Mekânlarda/"insanda"[bölge/yer değiştirme]. İLE/VE/<> Nesnelerde/"insanda[yaşlanma, sağlığını kaybetme].". )
- GÖĞÜS KASI "GELİŞTİRMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<> GÖZ KASI GELİŞTİRMEK
- GÖĞÜSLER değil GÖĞÜS/MEME
( CÂM-I ŞÎR: Sütlü meme. )
- GÖKTÜRK ABECESİNDE:
34 ve/+/<> 4
( Sesli harf. VE/+/<> Sessiz harf. )
- GÖKTÜRK TÜRKÇESİ ile/ve/<> OĞUZ TÜRKÇESİ ile/ve/<> ANADOLU TÜRKÇESİ
- GÖLGE ile/ve/||/<> İKİNCİL/LİK
- GÖLGELEMEK ile/ve/||/<> KAPATMAK
- GÖMMEK değil/yerine/>< GÖRMEK
- GÖMÜLÜ ile/ve/||/<> ÖRTÜK
- GON-/GONO- ile/||/<> GONY-/GONYO-/GONO- ile/||/<> ANKYL-/ANKLYO- ile/||/<> GONİO- ile/||/<> CHORO-/CHORİ- ile/||/<> GENO- ile/||/<> ANDRO-
( Tohum, döl, doğurucu, semenle ilgili. | Diz. İLE/||/<> Diz. İLE/||/<> Yapışma, dirsek, ek. İLE/||/<> Açı, köşe. İLE/||/<> Koryon ya da koryoidle ilgili. İLE/||/<> Irk, cins, eşeysel üreme, yaşlı. İLE/||/<> Erkek ile ilgili [androjen: Erkeklik hormonu]. )
- GÖNDERGE ile/ve/||/<> GÖSTEREN ile/ve/||/<> GÖSTERİLEN
( Veri/harf. İLE/VE/||/<> Biçim. İLE/VE/||/<> Anlam/sözcük. )
( Görüntü/simge. İLE/VE/||/<> Harflerle. [E.V] İLE/VE/||/<> Sözcük olarak[EV] )
- GÖNDERİM -ile
( REFERENCE )
- GÖNDERME" ile/ve/<> ANIMSATMA
- GÖNDERME" ile/ve/değil/yerine BAŞVURU
- GÖNDERME ile/ve/değil/||/<>/< ÇAĞRIŞIM
- GÖNDERME ile/ve/değil/yerine/<> KATKI
- GÖNDERME ile/yerine UĞURLAMA
- GÖNDERME ile/ve/değil/||/<> YÜKLEME
- GÖNÜL VERMEK ile/ve GÖNÜL KOYMAK
- GÖNÜL ile/ve/||/<>/> GÖRÜNMEYEN GÖNÜL
( Kişi/nin. İLE/VE/||/<>/> Toplum/un. )
- GÖRDÜĞÜM KADARIYLA ile/ve/||/<> BÜYÜK/AZ OLASILIKLA
- GÖRDÜĞÜNÜ "SEVMEK" ile/değil/yerine/>< SEVDİĞİNİ GÖRMEK
- GÖRECE/Lİ/LİK" ile/ve/değil GÖRELİ/LİK
- GÖRELİ/İZÂFÎ[Ar.] ile ÎTİBÂRÎ
- GÖRELİ/LİK ile/>< AHLÂK
- GÖRELİ ile/ve/||/<> DURUMA GÖRE
- GÖRELİ ile/ve/||/<> İLİŞKİSEL
- GÖREMEZSİN ile/değil GÖRÜNMEZ
- GÖREMİYORUZ ile/değil/yerine PEK (FAZLA) GÖREMİYORUZ
- GÖRENEDİR GÖRENE, KÖRE NEDİR KÖRE NE? ile/ve ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA DAVUL-ZURNA AZ
- GÖRERSİN" değil GÖRÜRSÜN
- GÖREV ile/ve ROL
- GÖREVİNİ YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GEREĞİNİ YAPMAK
- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve/||/<> YOK SAYMAK
- GÖRMESİN! ile/ve/değil/yerine/<> GÖSTERME!
- GÖRMEYE DEĞER değil GÖRÜLMEYE DEĞER
- GÖRMEZLİKTEN GELMEK ile/değil GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK
- GÖRMÜŞ-GEÇİRMİŞ (OLMAK)
- GÖRÜLEN ile/ve/||/<>/< GÖRÜNEN
- GÖRÜM" (DİYE) değil GÖREYİM (DİYE)
- GÖRÜNEN/DEN BLİNEN/E ile/ve/||/<>/> BİLİNEN/DEN GÖRÜNEN/E
- GÖRÜNMEZ KAZA" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< GÖRÜNÜR(ÖNGÖRÜLEBİLİR) "GÖRÜNMEZ KAZA"
- GÖRÜNTÜ ile GÖRÜNÜM
- GÖRÜNTÜSEL YANSITICI ile/ve/||/<> SAYMACA UZLAŞIMSAL GÖSTERGELER
- GÖRÜNTÜSÜ ile/ve/değil/yerine İŞLEVSELLİĞİ
( [Beynin] Sağ yarımküresi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sol yarımküresi. )
- GÖRÜNÜRDE değil GÖRÜNÜŞTE
- GÖRÜRSEM ile GÖRDÜĞÜMDE
- GÖRÜŞ ile/ve/değil/yerine KAVRAM
- GÖRÜŞ ile/ve/||/<> YORUM
- GÖRÜŞME/EYLEME:
"UYGUN OLDUĞUN(UZ)DA ..."
ile/ve/değil/yerine/<>/>
"UYGUN OLURSAN(IZ) ..."
- GÖRÜŞMEDEN ÇIKTIM:
"GÖRÜŞMEDEN ÇIKTIM" ile "ÇIKTIM, GÖRÜŞMEDEN"
( Görüşmenin yapıldığı yeri ve/ya da görüşmeyi merkeze aldığını vurgular. İLE Bulunduğun yerden çıktığını ve görüşmediğini vurgular. )
- GÖSTERGE ile/ve BELİRTİ
- GÖSTERGE = İŞARET = SIGN[İng.] = SIGNE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SIGNUM[Lat.] = SENAL[İsp.]
- GÖSTERGE ile/ve/değil/||/<> ÖLÇÜT
- GÖSTERGEBİLİM = SEMIOTIC[İng.] = SÉMIOTIQUE, SÉMIOLOGIE[Fr.] = SEMIOTIK[Alm.] = SEMA, SEMEION[Yun.]
- GÖSTERİMSEL -ile
( DEICTIC )
- GÖSTERME ile/ve/değil/yerine İMLEMEK/İŞARET (ETME)
- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRTEREK GÖSTERMEK
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Sanat. )
- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/<> SİMGELERLE/ÖYKÜLERLE/MASALLARLA ANLATMAK
- GÖSTERMEK ile/ve/||/<> TANITMAK
- GÖT-GÖBEK (SALMAK, BÜYÜTMEK)
- GÖTÜ KALKMAK ile/ve/değil/yerine KANI BİTLENMEK
- GÖTÜ-BAŞI (AÇIKTA GEZMEK/AYRI OYNAMAK)
- GÖTÜN GÖTÜN (UZAKLAŞMAK/KAÇMAK)
- GÖTÜRMEK ile YÜRÜTMEK
- GÖYA değil GÜYA
- GÖZ GÖZE (GELMEK)
- GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK ile/ve/ya da ÇÖZMEK
- GÖZ ÖNÜNDE:
()TUTMAK() ile/ve/değil/<> ()BULUNDURMAK()
- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK
- GÖZ ÖNÜNE ALARAK/ALMAK değil GÖZE ALARAK/ALMAK
- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK
- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK
- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZE ALMAK
- GÖZ VAR, NİZAM VAR değil GÖZ VAR, İZAN VAR
( İZAN: Anlama yeteneği, anlayış. | Bir şeyin, göz ve akıl yoluyla anlaşılabilmesi. )
- GÖZ ve/||/<>/>/< AKIL
( Göz, odur ki; dağın arkasını göre! VE/||/<>/>/< Akıl, odur ki; başına geleni/geleceği bile! )
- GÖZ ve/||/<> KALP
( Gülmek için!... :) VE/||/<> Sevmek için!... )
(1996'dan beri)