İlk ve Son Yazaç/Sözcük Değişken'leri olan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 23.065 başlık/FaRk ile birlikte,
23.065 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(57/94)
- MAKİS[Ar. < KIYÂS] ile MÂKİS[Ar.]
( Kıyas edilebilir, benzetilebilir. İLE Duraksayan, mekseden. )
- MAKLÛB-İ MUAVVEC ile/ve/<> MAKLÛB-İ MÜCENNAH
( Bir sözcükteki harflerin, düzensizce yer değiştirmesiyle ortaya başka bir sözcüğün çıkması. İLE Söylenişleri aynı iki sözcükten birini, beytin başında, öbürünü sonunda getirme sanatı.
[Gül ruhun hecriyle lâl olmuş gönül ey gonca-fem
Gel bana ben ağlayayım bülbül gibi sen bak da gül.] )
- MAKOSEN değil MOKASEN
- MAKRO MİNERALLER ile/ve MİKRO MİNERALLER(ESER ÖĞELER/ELEMENTLER)
( Gövdenin günlük gereksiniminin 100 miligramdan fazla olduğu öğeler. İLE/VE Gövdenin günlük gereksiniminin 100 miligramdan az olduğu öğeler. )
- MAKRO- ile MEGA- ile MİKRO-
( İri, büyük. İLE Büyük, -milyon. İLE Küçük .... )
- MAKSAT/MAKSAD[Ar.] ile/ve/değil/||/<> MURAT/MURAD[Ar.]
- MAKSAT[Ar. < KASD]/AMAÇ[Fars.] değil/yerine/= EREK
- MAKSİMAL[/MAXIMAL[[İng.] değil/yerine/= EN ÇOK | EN YÜKSEK
- MAKSİMUM/MAXIMUM[İng.] değil/yerine/= EN ÇOK | EN YÜKSEK
- MAKSÛM ile/||/<> MAKSÛM ALEYH ile/||/<> MENSÛB İLEYH
( Bölünen. İLE/||/<> Bölen. İLE/||/<> Payda ya da bölen. )
- MAKSÛR/E[Ar. < KASR] ile MAKSÛRE[Ar. çoğ. MAKASÎR]
( Kısalmış/kısaltılmış, kasr olunmuş. | Alıkonulmuş. | Bir şeye ayrılmış. | Bazı Arapça sözcüklerin sonunda bulunan "Y" biçiminde yazılan Elif harfi. İLE Camilerde, etrafı parmaklıklı yüksek yer.[Biraz daha yüksek olursa "mahfil" denilir.] )
- MAKSÛRE[Ar. çoğ. MAKASÎR] ile MAHFÎL[Ar. çoğ. MAHÂFİL]
( Camilerde, etrafı parmaklıklı yüksek yer. İLE Oturulacak/görüşülecek yer, toplantı yeri. | Büyük camilerde, sultanlara ya da müezzinlere ayrılmış ve etrafı parmaklıkla çevrilmiş olan, yerden ve maksûreden daha yüksek yer. )
- MAKSÛRE ile MAHFİL
( Camilerde etrafı parmaklıklı yüksek yer. İLE Biraz daha yüksek ise mahfil denilir. )
- MAKSÛRE ile/ve ZÜ'VÂR(ZİYARETÇİ) MAKSÛRESİ
- MAKTA ile/ve HÜSN-Ü MAKTA
( Kasîde ya da gazelin ilk beyiti. İLE/VE Kasîde ya da gazelin sondan bir önceki beyiti. [yazarın mahlası makta beyitinde değilse bu beyittedir] )
- MAKTA'[Ar. < KIYÂS] ile MAKTAA[Ar.]
( Kesilen yer, bir şeyin kesildiği yer, eski kamış kalemlerin, yontulduktan sonra üzerine yatırılıp uclarının kesildiği, sert ağaçtan ya da kemikten yapılan alet. | [mat.] Kesit. | Bir gazel ya da kasîdenin son beyti. İLE Üzerinde kamış kalemin ucu kesilerek düzeltilen kemik, şimşir ya da madenden yapılmış alet. )
- MAKTÛ'/MAKTÛA[Ar. < KAT | çoğ. MAKATÎ'] ile MAKTÛA[Ar. < KAT | çoğ. MAKTÛAB]
( Kesilmiş, kat olunmuş. | Değeri biçilmiş, pazarlıksız. | Götürü. İLE Gazete, dergi ve benzeri şeylerden kesilmiş parça. [Fr. COUPURE] )
- MAKTUL ile/ve/değil/||/<> MÂDUM
- MAKUL KUŞKU ile YETERLİ KUŞKU ile AĞIRLIKLI KUŞKU
( ... İLE Dava açmadaki belirleyeci. İLE ... )
- MAKUL ve/||/<>/> MAKBUL
( Akılcı, akla uygun. VE/||/<>/> Kabul edilir/edilebilir. )
- MAKUL[Ar. < KAVL]["ku" uzun okunur] ile MA'KUL/MA'KULE[Ar. < AKL]["ku" uzun okunur]
( Söylenilmiş, denilmiş. Söylenilen söz. İLE Akıllıca, akla uygun, akıllıca iş gören, anlayışlı, mantıklı. )
- MAKULÂT[Ar. < MAKULE]["ku" uzun okunur] ile MA'KULÂT[Ar. < MA'KUL]["ku" uzun okunur] ile ME'KÛLÂT[Ar.]
( Takımlar, çeşitler, sınıflar/kategoriler. İLE Aklın uygun bulduğu, akıl ile bilinen şeyler. [Fr. PRÉDICABLES] İLE Yiyecekler. )
- MÂKULÂT ile MÂHİYET
- MÂKULÂT ile/ve MÂNEVİYAT
- MÂKÛLÂT ile/ve/değil/||/<>/> MEKÛLÂT(DENKÖBEKLER/SONSAL SINIFLAR/KATEGORİLER)
( Akıllar/akledilirler. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Sonsal sınıflar/kategoriler. )
- MÂKUZ değil MÂKUS
( Ters çevrilmiş, baş aşağı getirilmiş. | Uğursuz, kötü. )
- MAKYAJLI ile/yerine MAKYAJSIZ
- MAL ALMAK ile MAL ÇEKMEK
- MAL "TAKASI" ile/ve KÜLTÜR "TAKASI"
- MÂL[Ar. çoğ. EMVÂL] ile -MAL[Ar.]
( Bir kişinin tasarrufu altında bulunan değerli ve gerekli şey. | Varlık, servet. | Para, nakit, gelir. | Tüccar eşyası. İLE "Süren, sürülen, takılan, sarılan" anlamlarıyla oluşumlar yapar.[RÛ-MÂL: Yüz süren.] )
- MAL ile MARDA[Yun.]
( ... İLE Değerini kaybetmiş[ıskarta(İt.)] mal. )
- MALA GÜVENMEK ile/ve/<> AMELE GÜVENMEK
( İkisi de yanlışa/hataya götürür. )
- MALA KEFÂLET ile/ve KİŞİYE KEFÂLET
- MALABSORPSİYON/MALABSORPTION[İng.] değil/yerine/= EMİLİM BOZUKLUĞU
- MALAK/BALAK ile/ve/||/<>/> MANDA
( Manda yavrusu. İLE/VE/||/<>/> ... )
- MALAKİT[Fr. MALACIHTE < Yun.] değil/yerine/= BAKIRTAŞI
( Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat. )
- MALI SEVMEK ile/değil/yerine KENDİNİ SEVMEK
( Kendini sevemeyenin sevdiği. İLE ... )
- MÂLÎ[Ar.] ile MÂLÎ[Ar.] ile MALİ[Ar.] ile MÂLİH[Ar.]
( Malla, parayla ilgili. | Devlet, gelir ve giderlerinin yönetimine ait. İLE Çok fazla. | Dolu. İLE Afrika'da bir ülke. İLE Tuzlu. )
- MALİGNANSİ/MALİGNANCY[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜLLÜK
- MALİGNİTE/MALIGNITY[İng.] değil/yerine/= KÖTÜCÜLLÜK
- MALİK ASİT ile SİTRİK ASİT/LİMON ASİDİ
( ... İLE Birçok meyve ve sebzede, serbest durumda ya da potasyum, kalsiyum tuzu olarak bulunan, hafifçe mayalanmış limon suyunun, kaynar durumdaki kalsiyum karbonatla işlenmesinden elde edilen asit. )
- MÂLİK[Ar. < MÜLK | çoğ. MÜLLEK] ile Mâlik[Ar.] ile Mâlikî[Ar.]
( Sahip, bir şeye sahip olan. İLE Yedi Cehennem'in hâkimi ve kapıcısı olan, Zebânileri idâre eden melek. RIDVÂN )
- MÂLİK[< MÜLK | çoğ. MÜLLEK] ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SÂLİK[< SÜLÛK]
( Sahip, bir şeye sahip olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bir tarikata girmiş bulunan. | Yolcu, Allah'a giden yolu tutana, seyr hâlinde bulunduğu sürece verilen isim. )
- MÂLİK[Ar.] ile MELİK[Ar.]
- MÂLİK ile/||/<> MEMLÛK ile/||/<> RABBUL-MÂL
( Mülk arazinin sahibi. İLE/||/<> Birinin malı olan. İLE/||/<> Mal sahibi.[İslâm hukukunda mâlik anlamında kullanılır.] )
- MALİNKA" değil KAMALİN[Rusça]
- MALOZ" değil MOLOZ[Yun.]
( Toprak ve kireçle karışık taş kırıntıları, yapı döküntüsü. | Değersiz, işe yaramaz şey ya da kişi. )
- MALTIZ[< Malta Adası] ile Maltız
( Çoğunlukla yemek pişirmekte kullanılan, içinde ızgarası bulunan, ayaklı ve taşınır ocak. İLE Malta Adası halkından olan kişi. )
- MA'LÛM[Ar. < İLM | çoğ. MA'LÛMAT] < BİLİNEN, BELİRLİ
- MALUM ile/||/<> MÂLUM
( Elma. İLE/||/<> Bilgi. )
( Latince. İLE/||/<> Arapça. )
( ELEMA: Gizli, gizlenmiş. )
- MALUMUN ...:
İLÂNI değil İLÂMI
- MALZEME ile/ve/||/<> MAL
( Ara ürün ve kullanım. İLE/VE/||/<> Sonsal ürün ve kullanım. )
- MAMA ile MAMMA[İt.]
( Bebek için hazırlanan yiyeceklerin genel adı. İLE Abla. )
- MAMU ile MANDIRI[Çigil]
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Gerdek gecesi gelinle birlikte yollanan kadın. İLE Gelinle güveyin gece bir araya getirildiği ve çevresindekilerin onların başından aşağı para attığı yerin adı. )
- MAMÜL değil MAMUL
- MAMUT ile MASTADON
( ... İLE Sadece fosili bulunan Mamut'a benzer bir fil. )
( MAMMOTH vs. MASTADON )
- MAN KIŞLAG/MAN QIŞLAG ile MAN KEND
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Oğuz ülkesinde bir yer adı. İLE Eskiden Kaşgar yakınlarında olan bir kentin adı.[Şimdi harap durumdadır.] )
- MÂNÂ ÂLEMİ ile/ve ŞEHÂDET ÂLEMİ
- MANA, MANAS ile ...
( Zihin, anlayış. Manas, düşünme, ayırt edebilme yetisidir. Nyaya felsefesinde manas, Atman'dan(ruhtan) farklı bir cevher olarak kabul edilir. | Duygular. )
- MÂNÂ[< A'NÎ] ve/< KASD
- MÂNÂ ile/ve MADDE
( Seni senden soyan. İLE/VE ... )
- MÂNÂ ile/ve/> MAHMUL ile/ve/> HADD ile/ve/> RÂBITA ile/ve/> İLLET
- MÂNÂ ile MÂKULÂT
- MA'NÂ[Ar. çoğ. MAÂNÎ] ile MÂNÂ[Ar.]
( Anlam. | İç, iç yüz. | Düş/rüya. | Akla yakın neden. İLE Eş, benzer. )
- MÂNÂ/ANLAM ile/ve MEFHUM ile/ve MUSTALAH ile/ve MA'SADAK/MİSDAK ile/ve DELÂLET
( Sözcüğe aittir. Demek istenilen. Her sözcükte konuşanın irâdesi içkindir; bu iradeye anlam denilir. Nesnenin anlamı olmaz. İLE/VE Nesneyi anlamayı olanaklı kılan kavram. Tekil olarak zihne, tümel olarak akla yöneliktir. Nesnenin mefhumu olur. İLE/VE Belirli bir alana ilişkin kavramlar. İLE/VE Mefhumun nesnesine mutabakatı; referansı. İLE/VE Bir şeyin bilgisinin başka bir şeyin bilgisini gerektirmesi. )
- MANAGE(MENT) vs. MÉNAGE
- MANAT/MANET ile ...
( Rus parası, ruble. )
- MANATİ:
KARAYİP ile AMAZON ile BATI HİNT ile BATI AFRİKA
(
)
( TRICHECHUS MANATUS cum TRICHECHUS INUNGUIS cum TRICHECHUS SENEGALENSIS cum TRICHECHUS SENEGALENSIS )
- -MANCY/MANTİC- ile/||/<> JAC-/JEC-
( Kehanetle ilgili, önceden belirleme, keşif. İLE/||/<> Önder olmak, öne çıkmak, belirlenen kişi. )
- MANDA ile AFRİKA MANDASI
- MANDA/CAMIZ/CAMIŞ ile/ve MALAK ile/ve YAŞAR ile/ve EVERE
( ... İLE/<>/> Manda yavrusu. İLE/<>/> Genç manda. İLE/<>/> Dört yaşına kadar dişil manda. )
( CAMIZ ile ... )
( MAHISHA ile/<>/> BAHINS KA BACHCHA ile/<>/> DO SAAL KA GAAY/BAIL ile/<>/> PARPOTA/PARPOTI )
- MANDA ile MANDA[Fr. < MANDATAIRE | İng. MANDATE/R]
( Susığırı. İLE Birinci Dünya SAvaşı'ndan sonra, bazı azgelişmiş ülkeleri, kendilerini yönetebilecek bir düzeye eriştirip, bağımsızlığa kavuşturuncaya kadar Uluslar Birliği adına yönetmek için bazı büyük devletlere verilen vekillik. )
- MANDALİN ÇİNCESİ ile/ve ÇEŞİTLİ ÇİNCELER
( Pekin'de kullanılan temel/esas/geçerli/ağırlıklı Çince. İLE/VE Öteki bölgelerde kullanılan Çince'ler. )
- MANDALİN ile MANDARİN[PORTEKİZCE < SANS.]
- MANDALİNADA:
SATSUMA ile AKDENİZ ile KRAL ile NORMAL
( 10 ay boyunca bakım gerektirir. İnce kabuklu, sulu ve çekirdeksizdir. Kuytu bölgelerde yetişir. Edremit'te 240.000 ağacı bulunur. Ülkemizde Satsuma mandalina, adıyla bilinen Owari çeşidi ilk kezJaponya'dan, Batum yolu ile Doğu Karadeniz bölgesine gelmiş ve buradan Ege Bölgesi ve öteki bölgere yayılmıştır. Meyve kabuğu, hasat döneminde açık sarı portakal renginde ve hafif pürüzlüdür. Kabuğun meyve etine bağlılığı gevşektir. Depolamaya, taşımaya elverişli bir çeşittir. Olgunlaştıktan sonra kabuğun meyve etinden ayrılması yani putlaşmaya eğilimi oldukça fazladır. Orta büyüklükte, basık biçimlidir. Meyve eti, koyu portakal rengindedir. Meyveler, aromalı, yüksek nitelikli ve çekirdeksizdir. Bu gibi özelliklerinden dolayı mandalina çeşitleri arasında en çok yeğlenendir. İLE ... İLE ... İLE ... )
( Mandalina[mandarin], Rutaceae ailesinin, Aurantioideae alt ailesinde, Citrus cinsi içinde yer alan bir türdür. )
( CITRUS UNSHIU, MARC vs. CITRUS DELICIOSA vs. CITRUS NOBILIS vs. CITRUS RETICULATA BLANCO )
- MANEVİ SOHBET ile/ve DÜNYEVÎ SOHBET ile/ve LÂTÎFE(MİZAH)
- MANEVÎ[< MÂNÂVÎ] ile METAFİZİK
( MORAL vs. METAPHYSICS )
- MANEVÎLEŞTİRİLMİŞ ŞEY ile/ve/değil MANEVÎ ŞEY
- MANGA ile/ve/||/<>/> TAKIM ile/ve/||/<>/> BÖLÜK ile/ve/||/<>/> TABUR ile/ve/||/<>/> ALAY ile/ve/||/<>/> TUGAY/LİVA ile/ve/||/<>/> TÜMEN/FIRKA ile/ve/||/<>/> KOLORDU ile/ve/||/<>/> ORDU ile/ve/||/<>/> KUVVETLER ile/ve/||/<>/> GENEL KURMAY
( Onbaşı/çavuş/asteğmen/teğmen yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Üstteğmen yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Yüzbaşı yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Binbaşı/yarbay yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Albay yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Tuğgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Tümgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Korgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Orgeneral yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Orgeneraller yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Genel Kurmay Başkanı yönetiminde. )
( 10 er. İLE/VE/||/<>/> Birkaç[4/5] manga. İLE/VE/||/<>/> Birkaç takım. İLE/VE/||/<>/> Birkaç[dört] bölük. | Küme, yığın, grup. İLE/VE/||/<>/> Birkaç tabur. İLE/VE/||/<>/> Birkaç alay. İLE/VE/||/<>/> Birkaç tugay. İLE/VE/||/<>/> Birkaç tümen. İLE/VE/||/<>/> Birkaç kolordu. İLE/VE/||/<>/> Birkaç ordu. İLE/VE/||/<>/> Birkaç kuvvet. )
( [OSMANLI'da] Mülâzım-ı Sânî yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Mülâzım-ı Evvel yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Yüzbaşı yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Kolağası yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Binbaşı yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Kaymakam yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Miralay yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Mirliva yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Mirliva/Ferik yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Ferik yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Birinci Ferik yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Birinci Ferikler yönetiminde. İLE/VE/||/<>/> Genel Kurmay Başkanı yönetiminde. )
( SECOND LIEUTENANT vs./and/||/<>/> (FIRST) LIEUTENANT vs./and/||/<>/> CAPTAIN vs./and/||/<>/> MAJOR/COMMANDANT vs./and/||/<>/> LIEUTENANT COLONEL vs./and/||/<>/> COLONEL vs./and/||/<>/> BRIGADIER GENERAL vs./and/||/<>/> MAJOR GENERAL vs./and/||/<>/> LIEUTENANT GENERAL vs./and/||/<>/> GENERAL vs./an/||/<>/> GENERALS vs./and/||/<>/> HEAD OFFICER )
( II. Dünya Savaşı "WEHRMACHT", Kara Kuvvetleri (HEER), Deniz Kuvvetleri (KRIEGSMARINE), Hava Kuvvetleri (LUFTWAFFE) ve Özel "SS" Birlikler'inden oluşuyordu. )
( RİYALA[İt.]: Osmanlı donanmasında, Tümgeneral'e eş bir rütbe. )
- MANGANEZ[Fr. < Lat.] ile/ve/<> MANGANİN[Fr.]
( Atom numarası 25, atom ağırlığı 54,93, yoğunluğu 7,39 olan, 1244 °C'de ergiyen, doğada oksit durumunda bulunan, çeliği sertleştirmek üzere kullanılan, çok sert ve kırılgan bir öğe. Simgesi: Mn. İLE/VE/<> Manganezin, bakır ve nikelle yaptığı alaşım. )
- MANGIR ile MANGİZ[Romence]
( İki buçuk para değerinde, bakırdan yapılmış sikke. | Para. İLE [argo] Para. )
- MANHATTAN ile/değil SANHATTAN
( ... İLE/DEĞİL Şili'nin başkenti Santiago'da, yüksek binaların bulunduğu bölgeye verdikleri ad. )
(
İLE/DEĞİL
)
- MÂNİ'[Ar. < MEN | çoğ. MENEA] ile MA'NÎ/MÂNÂ[Fars.] ile Mânî[Fars.] ile MANİ[Ar.]
( Geri bırakan, alıkoyan, engel olan, men eden. | Engel, özür. İLE Eş, benzer. İLE Ünlü Çin'li nakkaşın adı. Behram Şâpûr zamanında İran'a gelip Zerdüşt ve Îsâ dinlerinin karışımı olan bâtıl mezhebini yaymaya başlamış olmasından dolayı idam edilmiştir. [Erteng/Erjeng adlı yapıtı ünlüdür.] )
- MANİ ile/ve/değil/||/<>/< HİPOMANİ
- MÂNİ/MÂNİA[Ar.] ile MÂNİ[Ar.] ile MANİ[Fr. < Yun. MANİA]
( Engel. İLE 1.,2. ve 4. mısraları uyaklı(kâfiyeli) halk şiiri. İLE Tutku, düşkünlük, saplantı, taşkınlık. )
- MANİATÜ'L HULÛV ile MANİATÜ'L CEM
( "Hem, hem de" ol(a)mayanlar için. İLE "Ne, ne de" ol(a)mayanlar için. )
- MANİK ATAK/MANIC EPISODE[İng.] değil/yerine/= TAŞKINLIK DÖNEMİ
- MANİKA[İt. < MANICA] değil/yerine/= BACA[Fars. < BÂCE]
( Gemilerde, ambarlara ve makine bölümüne hava vermek için güverteye açılan baca. )
- MANİKÜR[Fr.] değil/yerine/= EL/TIRNAK BAKIMI
- MANİPLE[Fr.] ile/ve/=/<> MANİPÜLATÖR[Fr.]
( Telgraf imlerini göndermek için bir devredeki akımı kesmekte ya da yeniden vermekte kullanılan aygıt. | Roma ordusunda, 60 ya da 120 erden ibaret bölük. | Bazı papazların ayinlerde sol kolun bileğine yakın taktığı süslü şerit. İLE/VE/=/<> Manipleyi kullanan kişi/görevli. | Maniple. )
- MANİPÜLATÖR/MANİPLE değil/yerine/= YÖNLENDİREÇ/YÖNLENDİRİMCİ/YÖNLENDİREÇÇİ
- AHMET BEDEVİ:
MANİSA "TARZANI" değil MANİSA APAÇİSİ
( 1899 - 31 Mayıs 1963 )
- MANİSALÂLESİ ile MANİSA LÂLESİ
( ... ile
)
( Düğünçiçeğigillerden, korularda, kırlarda yetişen bir bitki. İLE ... )
( ANEMONE PULSATILLA cum TULIPA ORPHANIDEA )
- MANİTA[İt., argo] ile MANİTA[Yun., argo < MANTENUTA]
( Tanışıyormuş gibi yaparak para sızdırma. Dolandırıcı. İLE Sevgili. )
- MANŞET[Fr. < MANCHETTE] değil/yerine/= ÖNBAŞLIK
- MANSIB[< NASB] ile ...
( Büyük memurluk makamı. | Devlet hizmeti, memuriyet. | Onun, derece, rütbe, makam. )
- MANTAR[Yun.] ile KÖK MANTAR
( Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel canlıların genel adı. [Lat. FUNGI] | Esnek ve sudan hafif olduğundan şişe tapası, cankurtaran simidi, cankurtaran yeleği, ayakkabı tabanı ve daha birçok şeyin yapımında kullanılan, su geçirmeyen, meşe ağacı tabakası. | Bu tabakadan yapılan şişe tapası. | Kaldırıma araçların park edilmesini engellemek amacıyla zemine gömülmüş mantar biçiminde beton yükselti. | Çocukların özel tabanca ile patlattıkları barutlu nesne. | Hayvanların burun ucu. | Uydurma söz, yalan. | Mantar hastalığı. | Mantar hastalığına neden olan mikroskobik canlı. İLE Meşe, çam ve fındık vb. ağaçların köklerinde yerleşen, iplik görünüşünde bir mantarın emeciyle, kökün ortak yaşama biçimindeki birleşmesinden oluşan mantar. )
- MANTAR ile MANTAR BAŞI
( LİKEN: Mantar ve alglerin morfolojik ve fizyolojik bir bütün halinde meydana getirdikleri simbiyotik organizmalar. )
( MUSHROOM vs. PILEUS )
- MANTAR ile ŞİŞE MANTARI
( MUSHROOM vs. CORK )
- MANTARDOĞURAN ile MANTARÖZÜ
( Mantarlaşmış gözeler oluşturacak mantar tabakası doğuran, büyültkendoku. İLE Karbon, hidrojen ve oksijenden oluşan, bazı bitki gözelerinin çeperlerini kaplayarak, sıvı ve gazların geçmesini önleyen, bu nedenle gözenin ölümüne ya da mantar oluşumuna yol açan madde. )
- MANTAR(/LAMAK)" ile/değil/yerine/>< KANTAR/TERAZİ (ÖLÇÜ/T)
- MANTIK (DİLİ) ile/ve MATEMATİK (DİLİ)
( Mantık, bütüncül bir yapı içerisinde kavramların ilişkisini inceler. İLE/VE Matematik, mekân, zaman ve kuvvet kavramları içerisindeki olgu/olayları bu kavramlarla inceler. )
( Mantıktaki kavram, matematikte formül olur. Mantıktaki önerme, matematikte bağıntı olur. Mantıktaki çıkarım, matematikte işlem olur. )
( Mantık bilmeyenin ilmine itibar edilmez; geometri/matematik bilmeyen fetvâ veremez. )
( Evrendeki düzenliliği ya mantık ya da matematik içinde yakalarız. )
( Matematikte yasalar tekil bir biçim'de incelenir; ama tüm biçimler için geçerli/tümel oldukları kabul edilir. )
- MANTIK EYTİŞİMİ ile/ve/değil/yerine YAŞAM EYTİŞİMİ
- MANTIK HATASI ile/ve/değil/||/<>/< YAKLAŞIM/YÖNTEM HATASI
- MANTIK KALIPLARI ile/ve/değil/yerine MANTIK
- MANTIK, MANTIKLI/LIK ile/ve/<>/değil/yerine TUTARLI/LIK
( LOGIC, LOGICAL/NESS vs./and/<> CONSISTENCY
CONSISTENCY instead of LOGIC, LOGICAL/NESS )
- MANTIK:
"ÜRETMEK" değil YÜRÜTMEK
- MANTIK ile/ve BİÇİMSEL MANTIK
( MANTIK: Biçimsel düşünmenin kurallarını tespit eden alan. | Tanım yapma bilimi. | Zihni, fikirde hatadan koruyan alet. )
( Düşüncenin iskeletidir. )
( Nutkiyetin biçimsel yapısının incelenmesi. )
( Mantık aklın kurallılığını aramaktır. )
( Mantık belirsizliği kaldırmaz. )
( EDEB-ÜL AKL )
( ESEME )
- MANTIK ile/ve/<> BİÇİMSELLEŞTİRİLMİŞ MANTIK
( LOGIC vs./and/<> SHAPED LOGIC )
- MANTIK ile/ve BULANIK MANTIK
(
? Bulanık Mantık Nedir?
Gerçek yaşamın belirsizliklerini anlayan mantık düzeni
Klasik Mantık vs Bulanık Mantık
Temel farkları anlayalım
? Klasik (Boolean) Mantık
Temel İlke:
Her önerme ya TAM DOĞRU (1) ya da TAM YANLIŞ (0)
Örnek: "Ali uzun"
⚠️ Sorun:
1 cm fark tüm sonucu değiştiriyor! Gerçek yaşam, böyle keskin değil.
? Bulanık (Fuzzy) Mantık
Temel İlke:
Her önerme 0 ile 1 arasında herhangi bir değer alabilir
Örnek: "Ali uzun"
✅ Avantaj:
Doğal, insan düşüncesine yakın! Aşamalı geçişler var.
? Günlük Yaşamdan Örnekler
? Yaş
"Genç" demek: 25 yaş = 0.9, 35 yaş = 0.6, 45 yaş = 0.2
? Hız
"Hızlı" demek: 100 km/h = 0.7, 120 km/h = 0.9, 80 km/h = 0.4
? Güzellik
"Güzel" demek: Subjektif ama ölçülebilir (0.0-1.0 arası)
| Mantık Türü | Değer Aralığı | Örnek | Kullanım |
|---|---|---|---|
| Klasik | {0, 1} | Doğru/Yanlış | Matematik, programlama |
| Bulanık | [0, 1] | 0.7 (oldukça doğru) | AI, denetim düzenekleri |
| Çok Değerli | {0, 0.5, 1} | Bilinmiyor de var | Veritabanları |
| Olasılıksal | [0, 1] | %70 şansla doğru | İstatistik, tahmin |
? Ana Mesaj
Klasik mantık: "Bu doğru MU?" sorusunu sorar → Evet/Hayır
Bulanık mantık: "Bu ne kadar doğru?" sorusunu sorar → 0-1 arası değer
?️ Sıcaklık Örneği
Hava sıcaklığını bulanık kümelerle değerlendirelim
Sıcaklık: 25°C
Soğuk
Üyelik: 0.00
Serin
Üyelik: 0.00
Ilık
Üyelik: 0.50
Sıcak
Üyelik: 0.00
? Sonuç Yorumu
25°C sıcaklık, aynı anda birden fazla kategoriye ait olabilir! Bu da bulanık mantığın güzelliği - gerçek yaşamdaki belirsizlikleri modelleyebiliyor.
? Klasik Mantık Yaklaşımı:
20°C = "Serin" (1) diğerleri (0)
21°C = "Ilık" (1) diğerleri (0)
Problem: Ani geçiş, doğal değil!
? Bulanık Mantık Yaklaşımı:
20°C = Serin(0.5) + Ilık(0.5)
Aşamalı geçiş var!
Avantaj: İnsan algısına yakın!
? Boy Örneği
Kişi boylarını bulanık kümelerle sınıflandıralım
Boy: 170 cm
? Pratik Faydası
Bir kişi aynı anda hem "orta boylu" hem de "uzun" olabilir. Bu, insan algısına daha yakın bir yaklaşım!
? Üyelik Fonksiyonları
Kısa Boy
150 cm ve altı: %100 kısa
150-170 cm: Azalarak kısa
170 cm üstü: %0 kısa
Orta Boy
165 cm civarı: En yüksek
150-185 cm arası: Değişken
Dışında: Düşük üyelik
Uzun Boy
170 cm altı: %0 uzun
170-190 cm: Artarak uzun
190 cm üstü: %100 uzun
? Gerçek Yaşam Uygulamaları
Bulanık mantığın kullanıldığı alanlar
- ABS Fren: "Çok kaygan" + "Hızlı gidiyor" → "Fren gücünü azalt"
- Park Sensörü: "Yakın" mesafe → "Uyarı seviyesini arttır"
- Klima: "Sıcak" + "Nemli" → "Soğutmayı arttır"
- Vites Değişimi: "Yüksek devir" → "Vites arttır"
- Çamaşır Makinesi: "Çok kirli" → "Uzun yıkama"
- Buzdolabı: "Sıcak" ortam → "Kompresörü çalıştır"
- Robot Süpürge: "Çok tozlu" → "Emiş gücünü arttır"
- Fırın: "Büyük yemek" → "Uzun pişirme"
- Kredi Değerlendirme: "Orta risk" müşteri
- Pazarlama: "İlgili olabilir" müşteri grubu
- Kalite Kontrol: "Kabul edilebilir" ürün kalitesi
- Performans: "İyi" çalışan değerlendirmesi
- Oyun AI: "Agresif" + "Savunmacı" karakter
- Karar Verme: "Belirsiz" durumlarda seçim
- Yol Bulma: "Tercih edilen" rota seçimi
- NPC Davranışı: "Şüpheli" oyuncu tepkisi
- Teşhis: "Olası" hastalık belirtileri
- İlaç Dozajı: "Orta şiddetli" ağrı
- Risk Analizi: "Yüksek riskli" hasta grubu
- Görüntü Analizi: "Şüpheli" leke tespiti
- Müşteri Segmentasyonu: "Sadık" müşteri
- Performans: "İyi" çalışan değerlendirmesi
- Tahminleme: "Muhtemel" gelecek trendler
- Anomali Tespiti: "Şüpheli" veri noktası
? Neden Bu Kadar Popüler?
✅ Avantajlar
- ? İnsan düşüncesine yakın
- ? Belirsizlikle başa çıkabilir
- ? Aşamalı geçişler
- ? Esnek karar verme
- ? Gerçek dünya problemlerine uygun
- ? Sezgisel yaklaşım
- ? Uyumlandırıcı düzenekler
⚠️ Dikkat Edilecekler
- ? Üyelik fonksiyonları önemli
- ? Hesaplama daha karmaşık
- ❓ Sonuçlar her zaman kesin değil
- ?? Uzman bilgisi gerekebilir
- ? Test etmek zor olabilir
- ⚖️ Parametrelerin ayarlanması
- ? Öğrenme süreci
? Özetle
Bulanık mantık, "evet/hayır" yerine "ne kadar" sorusunu sorar.
Bu da onu gerçek yaşamın karmaşıklığıyla başa çıkmada çok etkili yapar! ?✨
Yaşam, siyah-beyaz değil, renkli! ?
( LOGIC vs./and FUZZY LOGIC )
- MANTIK ile/ve DAİRESEL MANTIK
( LOGIC vs. UROBORIC LOGIC )
- MANTIK ile/ve/<> MAKSAT
- MANTIK ile/ve/değil/||/<>/< MANTIKSAL ZORUNLULUK
- MANTIK ve MATEMATİK ve METAFİZİK
- MANTIK ile/ve/||/<> NİTELEME/YÜKLEMLER MANTIĞI
- MANTIK ile/ve/||/<> OUROBORİK MANTIK
- MANTIK ile/ve/||/<>/> "YANILSAMA MANTIĞI"
- MANTIKÇA DÜŞÜNMEK ile/ve/<> VARLIKÇA DÜŞÜNMEK
- MANTIKEN ile/ve/değil KURAMSAL/TEORİK OLARAK
( [not] "LOGICALLY" vs./and/but "THEORICALLY" )
- MANTIKÎ MÂKULÂT ile/ve FELSEFÎ MÂKULÂT
( Dışarıda/hariçte tahakkuku yoktur. İLE/VE Nitelenmesi/ittisafı dışta/hariçte, bildirimleri/uruzu zihindedir. )
- MANTIKÎ/MANTIKSAL değil/yerine/= ESTEMLİ
- MANTIKLI DÜŞÜNMEK ile/ve MANTIK BİLMEK
- MANTIKLI ile MANTIKSAL
( Mantığa uygun, usa/akla uygun. | Mantığa uygun davranan. İLE Mantıkla ilgili olan. )
- MANTIKSAL İLİŞKİ ile/ve KRONOLOJİK İLİŞKİ
- MANTIKSAL KANIT ile/ve/<> MATEMATİKSEL KANIT
- MANTIKSAL OLAN ile/ve ONTOLOJİK OLAN ile/ve EPİSTEMOLOJİK OLAN
- MANTIKSAL ÖNCELİK ile/ve VAROLUŞSAL ÖNCELİK
- MANTIK(SAL) ile/ve MATEMATİK(SEL)
- MANTIKTA:
TRANSANDANTAL ANALİTİK ile/ve/||/<> TRANSANDANTAL DİYALEKTİK
- MANTO[Fr. < MANTEAU] ile TRUVAKAR/TRUAKAR[Fr. < TROIS-QUARTS]
( Kadın paltosu. İLE Kısa manto. | Kol boyu dirsek ile bilek arasında olan kadın giysisi. )
- MANTRA ile BİJA-MANTRA
( ... İLE Tohum mantrası ya da tek sözcükten oluşan bir güç çığlığı. )
- MANYETİK ALAN ile/ve/||/<> ELEKTRİK ALAN
( Devinen elektrik yüklerinin oluşturduğu alan. İLE/VE/||/<> Durağan elektrik yüklerinin oluşturduğu alan. )
( Manyetik güçlerin etkili olduğu bölge. İLE/VE/||/<> Elektrik güçlerinin etkili olduğu bölge. )
- MANYETİK ETKİLEŞİM ile/ve/<> ZAYIF ETKİLEŞİM
- MANYETİK[Fr. < Yun.] =/<>/< MANYETİT[Fr. < Yun.] =/<>/< MIHLADIZ/MIKNATIS[Yun.]
( Mıknatısla ilgili., kendinde mıknatıs özellikleri bulunan. =/<>/< Mıknatıs özelliği olan doğal demir oksidi. [Fe3O4] =/<>/< Demiri ve daha başka bazı metalleri çeken demir oksit. | Demiri çekme özelliği taşıyan ya da sonradan bu özelliği kazanan her türlü madde. )
- MANYETİZMA ile MEKANİZMA
- MANYETO[Fr. < Yun.] ile/ve/<> MANYETOMETRE[Fr.]
( Sürekli bir mıknatısın manyetik alanıyla indüklenen elektrik üreteci. İLE/VE/<> Manyetik momentleri ve manyetik alanların momentlerini ölçmeye, karşılaştırmaya yarayan aygıt. )
- MA'RÂ[Ar.] ile MA'REF[Ar.]
( Gövdenin, çoğu zaman çıplak yeri/yerleri. İLE Yüzün, sürekli açık görünen yeri/yerleri. )
- MARAZ[Ar. çoğ. EMRÂZ] ile MA'RAZ/MA'RIZ[Ar. < ARZ | çoğ. MAÂRIZ]
( Hastalık. | [mecaz] Dert, belâ, dayanılması güç durum. İLE Bir şeyin göründüğü, çıktığı yer. | Bir şeyin bildirildiği yer. | Sergi, meşher. )
( ... vs. EXPOSITION )
( ... avec EXPOSITION )
- MARAZ ile MARAZ[Argu VE YAGMA]/XIYAR MARAZ ile MASIÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Karanlık gece. İLE Ücretle çalışan. | Irgat. İLE Karanlık. )
- MARCEL CAMUS ile ALBERT CAMUS
( [21 Nisan] 1912 - [13 Ocak] 1982 ile 1913 - 1960 )
- MA'REC[Ar. çoğ. MAÂRİC] ile MAHREC[Ar. < HURÛC | çoğ. MAHÂR] / ÇIKAK[Ar.]
( Çıkacak yer, merdiven. İLE Dışarı çıkılacak kapı. | Ağızdan harflerin çıktığı yer. Çıkak, boğumlama yeri.[Fr. POINT D'ARTICULATION] | İlmiyye rütbesinden, İstanbul tarîk-i mevleviyetlerinin ilk pâyesi. | [mat.] Payda. )
( ... avec POINT D'ARTICULATION )
- MAREŞAL ile FELDMAREŞAL
( ... İLE Almanya, Avusturya, İngiltere, Rusya ve İsveç askeri sıradüzeninin en yüksek rütbesi. )
- MARIE CURIE ile/ve/||/<> PIERRE CURIE
- MÂRİFET ile/ve/<>/> MAHÂRET
( Uygulanan, kullanılan bilgi. İLE/VE/<>/> Beceri. )
- MÂRİFE(T) >< NEKRE
- MARKA PARÇA/BİLGİSAYAR ile OEM PARÇA/BİLGİSAYAR
- MARKA YARATMAK ile/ve MARKA YAŞATMAK
- MARKA YÖNETİMİ ile/ve/||/<> MARKA İLETİŞİMİNİ YÖNETMEK
- MARKAJ[Fr.] ile/=/<> MARKE[Fr.]
( Bazı takım oyunlarında, ayakla ya da gövdeyle, karşı takım oyuncusunun davranışına engel olma. İLE/=/<> Bazı takım oyunlarında, karşı takımdaki oyuncuyu yakından izlemek, tutmak. )
- TOPRAKLAR'DA:
MARN ile DAZ ile ALDARBIZ/ALATAV ile KİL ile ALÜVYON/BALÇIK
( Kireçli toprak. [Pekmez yapımında kullanılan toprak.] İLE Çıplak toprak. İLE Az tavlı toprak. İLE Yumuşak toprak. İLE Selin getirdiği çamurlu toprak. )
- MARON[Fr. < MARRON] değil/yerine/= KESTANE RENGİ
- MÂRR[Ar. < MÜRÛR] ile MÂR[Fars. < MÂRÂN]
( Geçen, mürûr eden. İLE Yılan. )
- MÂRR-ÜL-BEYÂN[Ar.] ile MÂRR-ÜZ-ZİKR[Ar.]
( Beyânı, yukarıda geçmiş olan. İLE Zikri, yukarıda geçmiş olan. )
- MARSIVAN[Fars.] ile MARSIVANOTU
( Sınır beyi. | Eşek. İLE Bileşikgillerden, bir cins ıtırlı bitki. )
( EQUUS ASINUS cum TANACETUM BALSAMITA )
- MARS'TA:
SU BUZU ile/ve/<> KARBONDİOKSİT BUZU
- MARTI ile AKDENİZ MARTISI
( ... vs. MEDITERRANEAN GULL )
( ... cum LARUS MELANOCEPHALUS )
- MARTI ile ARAP MARTISI
( ... vs. SOOTY GULL )
( ... cum LARUS HEMPRICHII )
- MARTI ile ÇATAL KUYRUKLU MARTI
( ... vs. SABINE'S GULL )
( ... cum LARUS SABINI )
- MARTI ile DOĞU MARTISI
( ... cum LARUS ARMENICUS )
- MARTI ile GÜMÜŞ MARTI ile KÜÇÜK GÜMÜŞ MARTI
- MARTI ile İNCE GAGALI MARTI
( ... vs. SLENDER-BILLED GULL )
( ... cum LARUS GENEI )
- MARTI ile KARA AYAKLI MARTI
- MARTI ile/ve/<> KIRLANGIÇ KUYRUKLU MARTI
( ... İLE/VE/<> Galapagos Adaları'nda yaşamaktalardır. )
- MARTI ile KIZILDENİZ MARTISI
( ... vs. WHITE-EYED GULL )
( ... cum LARUS LEUCOPHTHALMUS )
- MARTI ile MAKAS GAGALI MARTI
( ... İLE Alt gagaları, üsttekinden uzun olan tek kuştur. )
(
)
- MARTI ile NORVEÇ MARTISI
( ... İLE Kargaları avlayabilirler. [İnsana da saldırabiliyorlar.] )
- MARTI ile SORGUÇLU MARTI
( ... İLE Kuzey Pasifik Okyanusu'nda yaşarlar. )
( Batı Pasifik'te yaşayanlar, Doğu Pasifik'te yaşayanlara göre daha büyüktür. )
- MARTI ile (TEPELİ) KUTUP MARTISI / MAVİ-YEŞİL MARTI
( ... cum LARUS HYPERBOREUS )
- MARTI ile VAN GÖLÜ MARTISI
- MARTIGİLLER ile KORSANMARTILAR
( LARIDAE cum STERCORARIIDAE )
- MARTIN LUTHER ile MARTIN LUTHER KING
( 10 Kasım 1483 - 18 Şubat 1546 İLE 15 Ocak 1929 - 04 Nisan 1968 )
- MARUL[Yun.] ile ACIMARUL
( ... İLE Bileşikgillerden, tadı acı, dişli yapraklı, sürgününden çıkan sütü, uyuşturucu ve yatıştırıcı olarak kullanılan iki yıllık bir bitki. )
( LACTUCA SATIVA cum LACTUCA VIROSA )
- MARUL ile EŞEKMARULU
( ... İLE Bir marul türü. )
- MARUL ile/<> KIVIRCIK ile/<> GÖBEK ile/<> LOLOROSSO ile/<> ÇİN MARULU
- MARUL ile/ve/<> YABANİ MARUL
- MARUZ ile MAZUR
( Bir olayın, bir durumun etkisinde ya da karşısında bulunan. | Arz edilen, sunulan, verilen. İLE "Mazereti/özrü/açıklaması" olan, "mazeretli". )
- MÂŞ[Fars.] ile MAAŞ[Ar. < AYŞ]
( Börülceye benzeyen fasulyenin iki türü. İLE Yaşayış, dirlik. | Geçinilecek şey. | Çalışanlara, memurlara, emeklilere, dul ve yetimlere verilen aylık. )
- MASÂD[Ar.] ile MAS'AD[Ar. çoğ. MASÂİD] ile MASAT[Ar. MİŞHAZ]
( Dağ yamacının yüksek bir bölümü. | Yüksek ve sarp kıyı. İLE Yukarı çıkacak yer. | Merdiven. | Aşama, rütbe. İLE Bıçak bileyici. Bıçak, orak, tırpan vb. bilemeye yarayan, çelikten yapılmış araç. )
- MASAFF[Ar. çoğ. MASÂFF] ile MASÂFF[Ar. çoğ. MASAFF]
( Saf, taburun toplandığı yer. İLE Savaş. )
- MASÂHİF[Ar. çoğ. MUSHAF] ile MASÂİF[Ar. çoğ. MASÎF]
( Mushaflar. İLE Yazlıklar, yazın oturulacak yerler, sayfiyeler. )
- MASAL[Ar. < MESEL] ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> MAVAL[Ar. < MEVVÂL]
( Genellikle toplumun oluşturduğu, düşe dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insan, hayvan ile "cadı, cin, dev, peri" vb. başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür. | Boşuna söylenmiş söz. İLE/VE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Yalan, uydurma söz. )
- MASAL ile/ve/<> MESEL ile/ve/<> MİSAL ile/ve/<> HAKİKAT
( Tevrat'ta/Mesnevî'de. İLE/VE/<> İncil'de. İLE/VE/<> Kur'an'da. İLE/VE/<> Hikmet'te. )
- MASA'nın Var'ı. ile AĞAÇ'ın Var'ı. ile TANRI'nın Var'ı.
- MASDAR ile HASIL MİNEL MASDAR ile HASIL BİL MASDAR
- MÂŞÎ-ALEL-ESÂBİ'[Ar.] ile MÂŞÎ-ALEL-KEFF[Ar.]
( Parmaklarının ucları üzerinde yürüyen ve etobur sınıfında bulunan hayvanlar.[köpek, sırtlan vb.] İLE Ayaklarının tabanına basan ve etobur sınıfında bulunan hayvanlar.[ayı vb.] )
- MÂŞÎ-ALEL-ESÂBİ[Ar.] ile MÂŞÎ-ALEL-KEFF[Ar.] ile ...
( Parmaklarının ucları üzerinde yürüyen ve et yiyen sınıfında bulunan hayvanlar.[köpek, sırtlan vb.] İLE Ayaklarının tabanına basan ve et yiyen sınıfında bulunan hayvanlar.[ayı vb.] )
- MASİVA ile/ve MÂLÂYÂNÎ
- MASKARA[Ar., İt.] (OLMAK/ETMEK) ile/ve/değil/||/<>/< MADARA[Fars.] (OLMAK/ETMEK)
- MASLAHAT[< SULH] >< MEFSEDET[< FESÂD]
( İş, emir, husus, madde, keyfiyet. | Önemli iş. | Barış, dirlik, düzen. >< Bozgunculuk, fesatlık, münâfıklık. )
- MASLAHAT ile/ve MENFAAT ile/ve MAKSAT ile/ve GARAZ
- MASLAK ile/ve MAKSEM[<> TAKSİM <> KISIM]
( Sürekli su akan boru. | Su yolu üzerindeki su haznesi. | Büyük yalak. İLE Suyu dağıtma noktası/alanı. )
- MASTÜRBASYON/İSTİMNÂ[Ar.]/ATTIRMA[argo]/ONANİZM ile/ve KARŞILIKLI MASTÜRBASYON
( )
- MASTÜRBASYON ile/ve SEVGİLİ/EŞ ÜZERİNDE MASTÜRBASYON
( Eşeysellik, zihinde başlayan ve yaşanılan bir süreç olduğundan, sevişmek de eş üzerinde/n ve/ya da eşle birlikte yapılan bir mastürbasyon olarak değerlendirilebilmektedir. )
- MA'SÛM[Ar. < İSMET] ile MASÛN[Ar. < SAVN]
( Suçsuz, kabahatsiz. | Küçük çocuk. İLE Saklanmış. | Korunmuş, korunan, sıyânet olunmuş. | Sâlim, sağlam. )
( INNOCENT vs. PROTECTED )
- MÂSUM ile MAHFUZ
- MASUM ile/ve/||/<> MAHZUN
- MASUM ile/ve/||/<> MAZLUM
- MASÛNİYET-İ ŞAHSİYE ile MASÛNİYET-İ TEŞRÎİYE
( Kişi dokunulmazlığı. İLE Yasama dokunulmazlığı. [Milletvekili dokunulmazlığı değil!] [Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının sadece meclisteki sözleri üzerine sınırlandırılmasını bekliyoruz en kısa sürede!] )
( MASÛNİYET: Eminlik, sağlamlık, mahfuzluk. | Korunma. | Dokunulmazlık. )
- MA'SÛR[Ar. < USRET | çoğ. MA'SÛRÂT] ile MA'SÛR ile MÂSÛR[Fars.] ile MAHSÛR
( Zor, güç. İLE Sıkılmış, suyu ya da yağı alınmış şey. İLE Birbirine katılmış şey. İLE Kuşatılmış, muhâsara edilmiş. | Sınırlanmış, belirli edilmiş, hasredilmiş. | Men edilmiş. | Sıkıştırılmış, tazyik edilmiş. )
- MÂT[Fars.] ile MAT[Fr.]
( Satranç oyununda yenilme. İLE Parlak olmayan, donuk. )
- MÂT[Fars.] ile MAT[Fr.] ile MAT[İng.] ile MAT.
( Oyunlarda, taraflardan birinin yenilgisi. İLE Parlak olmayan, donuk. İLE Keçe, hasır. Üzerinde yatmaya/yer hareketleri yapmaya yarayan sağlam ve yumuşaklaştırıcı nesne. İLE Matematiğin kısaltması. )
- MATÂBİ'[Ar. < MATBAA] ile MATÂBÎH[Ar. < TABH] ile MATÂBİH/METÂBİH[Ar. < MATBAH]
( Basımevleri. İLE Pişirilmiş, tabh olunmuş şeyler. İLE Mutfaklar. )
- MATÂİM[Ar. < MAT'AM] ile MATÂİM[Ar. < MIT'ÂM]
( Yemek yenilecek yerler, yemek odaları. İLE Başkalarını beslemeler. | Doymak bilmezler, oburlar. )
- MATÂİN[Ar. < MATÎN] ile MATÂİN[Ar. < MAT'AN] ile MATÂÎN[Ar. < MIT'ÂN]
( Balçıkla sıvanmış yerler. İLE Ta'n edilecek, sövülecek yerler. İLE Mızrakla vurmakta becerikli olan. )
- MATAMATİK değil MATEMATİK
- MATARA[Ar. < MİTHARE] ile MADARA[Fars.]
( Yolculukta kullanılan, boyna ya da bele asılı olarak taşınan, genellikle metalden yapılmış su kabı. İLE Kötü, sevimsiz. )
- MATBAA[Ar. < TAB | çoğ. MATÂBI'] ile MATBAH[Ar. < TABH | çoğ. MATÂBİH]
( Basımevleri. İLE Mutfak. )
- MATBAACILAR:
ERMENİ ile/ve/||/<>/> ACEM
- MATBAH[Ar. < TABH | çoğ. MATÂBİH], TÂB-HÂNE:
MUTFAK -<
( Yemek pişirilen yer. | Yiyecekleri hazırlama sanatı. )
- MATBÛ ile/ve TAŞ BASKI/TAŞ BASMASI
- MATBUÂT ile/ve/> MAHSUSÂT ile/ve/> MAKULÂT ile/ve/> MENKULÂT
- MATEMATİĞİN:
TEMELDELİĞİ ve/||/<> ARAÇSALLIĞI
- MATEMATİK İKLİM KUŞAKLARI ile SICAKLIK KUŞAKLARI
(
)
- MATEMATİK/TIP TARİHİ ile/ve/||/<> TARİHTEKİ MATEMATİK/TIP
- MATEMATİK YÜCE ile/ve/||/<> DAĞ YÜCE
( Dağ. İLE/VE/||/<> Kasırga. )
- MATEMATİK(/ÖLÇÜ) BİLMEMEK ile/ve/değil/ya da/||/<>/< DAYAK YEMEMİŞ OLMAK
- MATEMATİK ile BAYEZYEN MATEMATİK
( )
- MATEMATİK ile KURAMSAL/TEORİK FİZİK
- MATEMATİK ile MANTIK
( Niceliklerle iş görür. İLE Kavramlarla iş görür. )
( MATHEMATICS vs. LOGIC )
- MATEMATİK ile/değil MATHEMATA
- MATEMATİK ile/ve/||/<> VORTEKS MATEMATİĞİ
- MATEMATİKSEL CİSİM ile FİZİK CİSİM
- MATEMATİKSEL DOĞRULUK ile MANTIKSAL TUTARLILIK
- MATEMATİKSEL YAKLAŞIM ile FİZİKSEL YAKLAŞIM
- MATEMATİK/SEL/LİK:
DEĞERLİ ile/ve/fakat/||/<>/> YETERLİ DEĞİL
- MATEMATİK'TE:
KÜÇÜKTÜR["<"] ile BÜYÜKTÜR[">"]
( İşaretin sol tarafına, zihinden dikey bir çizgi çizildiğinde ilk/baş imleçten anımsanabilir. )
- MATERYAL DEĞERLER ile POST-MATERYAL DEĞERLER
- MALZEME[Ar.]/MATERYAL[İng. < MATERIAL / Fr. < MATERIEL] değil/yerine/= GEREÇ
- MATERYALİZM/DE:
ELEMECİ ile/<> İNDİRGEMECİ ile/<> İNDİRGEMECİ OLMAYAN
- MATHARE ile MATARA
( GUSÜLHÂNE, İÇİNDE YIKANILIP TEMİZLENİLECEK YER | SU KABI, MATARA )
- MATHEMATA ile/ve/||/<> MATHESIS UNIVERSALIS
( Evrende, içkin olan düzeni öğrenme ve öğretme. VE/||/<> Evrenin tümel dili. )
- MATKAP[Ar. < MİSKAB] değil/yerine/= DELGİ
- MATKAP ile MURÇ[Erm.]
( ... İLE Betona delik açmakta kullanılan, sivri uclu bir aygıt. )
- MATLA'[< TULÛ] BEYİTİ ile/ve/< MAKTA'[< KAT] BEYİTİ
( Kasîde ya da gazelin ilk beyiti. İLE/VE Kasîde ya da gazelin son beyiti. )
- MATLUB ile/ve/<> MAKSUD
- MATLUB ile/ve/<>/= MEÇHUL
- MATMA'/MATMAA[Ar.] ile MATMAH[Ar. çoğ. MATÂMİH]
( İstenilecek, tamah edilecek şey. İLE Göz dikilen şey, göz konulan yer. )
- MATMÛ'[Ar. < TAMA] ile MATMÛR[Ar.]
( Hırsla istenilen, tama olunmuş. İLE Toprak altına konulmuş, gömülmüş. )
- MATRÛK[Ar.] ile METRÛK[Ar. < TERK]
( Gevşek, sölpük kişi/adam. | Kuruduktan sonra yağmurun tazelediği/tarâvetlendirdiği yer. İLE Terk edilmiş, bırakılmış, kullanılmaktan vazgeçilmiş, battal. )
- MA'TÛF ile/||/<> MA'TÛF ALEYH
( Toplanan. İLE/||/<> Toplayan. )
- MAT'ÛM[Ar. çoğ. MAT'ÛMÂT] ile MAT'ÛN[Ar. < TA'N]
( Yenilecek yemek. İLE Ayıplanmış, ta'n olunmuş. | Vebâ'ya(taûn'a) yakalanmış. )
- MÂÛN[Ar.] ile MAÛN[Ar.] ile MAUN[Amerika yerlilerinin dilinden]
( Malın zekâtı. | Yararlanılacak şey. | Eve gerekli olan şeyler. İLE Yardım, imdat. İLE Tespihgillerden, Hindistan ve Honduras'ta yetişen, büyük bir orman ağacı. | Bu ağacın, parlak kırmızımtırak renkte, sert ve iyi cilâlanan kerestesi. | Bu keresteden yapılan eşya. )
( ... cum ... cum SWIETENIA MAHAGONI )
- MAVAL[Ar.] ile MAVEL
( Koyun çobanının (koyunlar/ı için) kaval çalması. | Yalan, uydurma söz. İLE/< Deve çobanının (develer/i için) söyledği/okuduğu. )
- MÂVERÂÜNNEHR:
SEYHUN/SİRİDERYA ile/ve/||/<> CEYHUN/AMUDERYA
- MAVİ AYAKLI SUMSUK KUŞU ve KIRMIZI FRİGATE KUŞU
( Galapagos Adaları'nda yaşamaktalardır. )
- MAVİ GELİNCİK ile/||/<> KIRMIZI GELİNCİK
(
ile
)
- MAVİ "HAP" ile "KIRMIZI HAP"
( "MATRIX I" Filmi! )
- MAVİ PASAPORT ile YEŞİL PASAPORT ile KIRMIZI PASAPORT
- SU KULLANIM/AYAK İZİNDE:
MAVİ ile/ve/||/<>/> YEŞİL ile/ve/||/<>/> GRİ
( Bir ürünü üretmek için gereksinim duyulan yüzey ve yeraltı tatlı su kaynakları ölçüsü/oranı. İLE/VE/||/<>/> Bir ürünü üretmek için kullanılan toplam yağmur suyu ölçüsü/oranı. İLE/VE/||/<>/> Kirlilik yükünün ortadan kaldırılması ya da azaltılması için kullanılan tatlı su oranı. )
- TAPU:
MAVİ ile/ve/||/<> PEMBE
( Ortada bir arsa olduğunu fakat üzerinde bir yapının bulunmadığını tanımlar. Ayrıca, yapının inşaatına yeni başlandığını da simgeler. Kat mülkiyetine geçilmediğini tanımlar. İLE/VE/||/<> Mülke ait inşaat işlerinin bitmesinden sonra projede onaylı olan bağımsız alanların yer aldığını, mülkün kullanım alanlarını ve aynı zamanda belirli payların olduğunu gösterir. Kat mülkiyeti alınmış yapılar için verilir. )
itibarı ile 23.065 başlık/FaRk ile birlikte,
23.065 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(57/94)
(1996'dan beri)