İlk ve Son Yazaç/Sözcük Değişken'leri olan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 23.065 başlık/FaRk ile birlikte,
23.065 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(39/94)
- HİLE[Ar. çoğ. HİLEL] ile/ve/<> DESİSE[Ar.]
( ... İLE/VE/<> Hile, oyun, el altından yapılan iş. )
( FENT )
- HİLE[Ar.]/DESİSE[Ar.]/FENT[Fars.]/DEK[Fars.]/ENTRİKA[Fr. < INTRIGUE] değil/yerine/= DOLAN/AYAK OYUNU/DALAVERE
- HİLOMORFİZM/HYLOMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÖZDEKBİÇİMCİLİK/MADDEBİÇİMCİLİK
- HİLYE ile HZ. MUHAMMED
( Hz. Muhammed'in vasıflarını öven yapıt. )
- HİMMET ile/ve/<>/< HİKMET ile/ve/<>/< HİZMET
( Yardım. İLE/VE/<> Bereket. İLE/VE/<> İç yardım. )
( İSLÂM: Allah'ın emirlerine tâzim, kullarına hizmet. )
( BABA, HİMMET! OĞLUM, HİZMET! )
( BİN'E HİZMET, BİR'DEN HİMMET )
( GÖRÜNMEYENE HİZMET
GÖRÜNENDEN HİZMET
[GÖRÜNENE HİZMET, GÖRÜNMEYENDEN HİMMET] )
( Onu bile, kurtuluşa erdirmek üzere hizmet et! )
( Hizmet edersen, himmet edilirsin! )
- HİNATERA ile HİNATERO
- HINBIL ile/değil HIMBIL
( Şişman ve uyuşuk kişi. | Aciz, zavallı. | Bir çeşit iskambil oyunu. İLE/DEĞİL Hizmetçi. | Eşek. )
- HINÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HIRS
( Öç alma düşünce ve duygusu ile dolu öfke, kin; gayz. İLE/DEĞİL/YERİNE Bir şeyi elde etmek için duyulan, önüne geçilmez derecede güçlü istek, aşırı tutku. | öfke. )
- HINCA HINÇ (DOLU)
- HİND ile HİNT
( Yabancı kişi. )
- HİNDİ/GÜLÜK ile GURK | BABA HİNDİ
( ... İLE Eril hindi. )
( Kökenleri Meksika ve Kuzey Amerika'dır. )
( "Hindi" adı, İspanyol'ların Amerika'ya "Indies" demesinden dolayıdır. )
( Amerika yerlilerinin kullandıkları ad "FURKEE"dir. [Pilgrim Fathers] )
( İngilizce'de "turkey"[Baş harfi(t) küçük olarak!] olarak geçmesinin nedeni, hindinin ticaretini İspanya'dan tüm Avrupa'ya yapanların Türk tüccarlar olmasıdır. [Avrupa'ya hindinin gelişi 1520'lerdir.] )
( "TÜRKİYE HOROZU" [Eskiden İngiltere'de hindileri satanlardan dolayı] )
( Portekiz'liler, hindi için "PERU" adını kullanır. )
( [İbranice] MEKARKERİM )
( Hindi sesi çoğu dilde "GLU GLU" ya da "KRUK KRUK" olarak yazılır. )
(
ile ... )
( DİKÜN RUMİY ile ... )
( HURÛS-İ HİNDÎ ile ... )
( [Choctaw dilinde] FAKİT [Hindinin çıkardığı sesi benzettikleri sözcük olarak] )
( MELEAGRIS GALLOPAVO[beçtavuğu, tavuskuşu] )
- GÜNEĞİK/KARAKAVUK/HİNDİBÂ[Ar.] ile KARAHİNDİBA
( Birleşikgillerden, yaprakları haşlanarak salata gibi yenebilen, birkaç yıllık otsu bir bitki. İLE Birleşikgillerden, uzun ve dişli yapraklı, çiçekleri sarı ve kömeç biçiminde bir bitki. )
( CICHORIUM ENDIVIA cum TARAXACUM )
- HİNDİSTAN CEVİZİ TİPİ ile/yerine ŞEFTALİ TİPİ
( Dıştan sert görünen fakat içi boş olan. İLE/YERİNE Dıştan yumuşak görünen fakat içi sağlam olan. )
- HİNDİSTAN CEVİZİ ile MÜSKAT(< MUSKAT)
( ... İLE Küçük hindistan cevizi. )
- HİNDİSTAN[Ar.] ile HANDİSTÂN[Ar.]
( Ülke. İLE Maskara ve soytarıların derneği. | Lâtife, şaka. )
- HI(N)K ile/ve/||/<>/> BURNU(NDAN)
( Demiş. İLE/VE/||/<>/> Düşmüş. )
- HINSIR/HINSAR[Ar.] ile HINSÎR[Ar.]
( Serçe parmak. İLE Alçak. )
- HİNT İNCİRİ ile KAVAK İNCİRİ
( Kaktüsgillerden, yaprakları etli ve yayvan dikenli bir bitki. | Bu bitkinin, kalın ve dikenli kabuğu olan tatlı yemişi. İLE Açık mor renkli bir tür incir. )
( OPUNTIA FICUSINDI cum ... )
- HİNT KAMIŞI ile SU KAMIŞI ile ŞEKER KAMIŞI
( Bambu. İLE Hasır otu. İLE Buğdaygillerden, çiçekleri salkım durumunda başakçıklar oluşturan, 10 metreye kadar uzayabilen, öz suyundan şeker çıkarılan bir bitki. )
- HİNT ÖKÜZÜ ile TİBET ÖKÜZÜ
( ZEBU vs. YAK )
- HİNT OKYANUSUNDA:
ANDAMAN DENİZİ ile/ve/||/<> MALAKKA BOĞAZI ile/ve/||/<> MARTABAN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BENGAL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANBAY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUÇ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> UMMAN DENİZİ ile/ve/||/<> UMMAN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BASRA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> YEMEN DENİZİ ile/ve/||/<> ADEN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KIZILDENİZ ile/ve/||/<> MOZAMBİK KANALI ile/ve/||/<> SOFALA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DELAGOA KÖRFEZİ
- HİPERAERASYON ile HİPERVENTİLASYON
( Aşırı havalanma. İLE Aşırı solu(t)ma, aşırı havalanma. )
- HİPERAKTİVİTE/HYPERACTIVITY[İng.] değil/yerine/= AŞIRI HAREKETLİLİK
- HİPERAKTİVİTE ile HİPERMOTİLİTE ile HİPERKİNEZİ
( Aşırı devinim. İLE Aşırı devinim. İLE Aşırı devinim. )
- HİPEREKSİTABİLİTE ile HİPERESTEZİ ile HİPERREFLEKSİ ile HİPERSENSİBİLİTE/HİPERSENSİTİVİTE
( Aşırı uyarılganlık. İLE Aşırı duyumsarlık. İLE Aşırı tepke. İLE Aşırı duyarlılık. )
- HİPEREMİ ile HİPERTANSİYON
( Kızarıklık, kan artımı. İLE Yüksek kan basıncı. )
- HİPERGLİSEMİ ile/||/<> HİPOGLİSEMİ
( Kanda yüksek seviyede glikoz bulunması. İLE/||/<> Kanda düşük seviyede glikoz bulunması. )
- HİPERHİDROZ ile/||/<> ANHİDROZ
( Aşırı terleme. İLE/||/<> Terleme yetersizliği ya da hiç terlememe. )
- HİPERHİDROZ ile/||/<> ANHİDROZ
( Aşırı terleme. İLE/||/<> Terleme yetersizliği ya da hiç terlememe. )
- HİPERKAPNİ ile AKAPNİ ile HİPOKAPNİ
( Kanda ve dokuda karbondioksit(CO2) artması. İLE Kanda ve dokuda karbondioksit(CO2) yokluğu. İLE Kanda ve dokuda karbondioksit(CO2) azalması. )
- HİPERLİPİDEMİ ile/||/<> HİPOLİPİDEMİ
( Kanda yüksek seviyede lipid bulunması. İLE/||/<> Kanda düşük seviyede lipid bulunması. )
- HİPERPARATİROİDİZM ile/||/<> HİPOPARATİROİDİZM
( Paratiroid bezlerinin aşırı hormon üretimi. İLE/||/<> Paratiroid bezlerinin yetersiz hormon üretimi. )
- HİPERPİGMENTASYON ile/||/<> HİPOPİGMENTASYON ile/||/<> DEPİGMENTASYON
( Deride aşırı melanin birikimi ile koyu lekeler oluşması. İLE/||/<> Deride melanin eksikliği ile açık lekeler oluşması. İLE/||/<> Renk yitimi. )
- HİPERPROLAKTİNEMİ ile/||/<> HİPOPROLAKTİNEMİ
( Prolaktin hormonunun kanda yüksek seviyede bulunması. İLE/||/<> Prolaktin hormonunun kanda düşük seviyede bulunması. )
- HİPERTANSİYON ile/||/<> HİPOTANSİYON
( Kan basıncının normalden yüksek olması. İLE/||/<> Kan basıncının normalden düşük olması. )
- HT/HİPERTANSİYON HYPERTENSION[İng.] ile/||/<>/>< HİPOTANSİYON HYPOTENSION[İng.]
( Yüksek kan basıncı durumu. İLE/||/<>/>< Düşük kan basıncı durumu. )
- HİPERTERMİ ile/||/<> HİPOTERMİ
( Gövde sıcaklığının normalin üzerine çıkması. İLE/||/<> Gövde sıcaklığının normalin altına düşmesi. )
- HİPERTONİ ile HİPERTONİK ile HİPERTONİSİTE
( Aşırı gergi, aşırı yoğunluk. İLE Aşırı yoğun, aşırı gergin. İLE Aşırı yoğunluk. )
- HİPERTROFİ/HYPERTROPHY[İng.] değil/yerine/= İRİLEŞİM
- HİPNOZ ile/ve/||/<> HİPNOTERAPİ
- HİPOALBÜMİNEMİ ile/||/<> HİPERALBÜMİNEMİ
( Kanda düşük seviyede albümin bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede albümin bulunması. )
- HİPOFİZ BEZİ ile KALKANBEZİ/TİROİD BEZİ ile PARATİROİD BEZİ ile LENF BEZİ ile BÖBREK ÜSTÜ BEZİ ile PANKREAS BEZİ ile EŞEYSEL BEZ ile İÇ SALGI BEZLERİ ile GASTRİT SUYU BEZİ ile GÖĞÜS KEMİĞİ ARKASINDA BULUNAN İÇSALGI BEZİ/TİMUS
( PITUITARY GLAND vs. THYROID GLAND vs. PARATHYROID GLAND vs. ADENOID (GLAND) vs. ADRENAL (GLAND) vs. PANCREATIC GLAND vs. GONADIAL GLAND vs. ENDOCRINE GLANDS vs. PEPTIC GLAND vs. THYMUS )
- HİPOFOSFATEMİ ile/||/<> HİPERFOSFATEMİ
( Kanda düşük seviyede fosfat bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede fosfat bulunması. )
- HİPOKALEMİ ile/||/<> HİPERKALEMİ
( Kanda düşük seviyede potasyum bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede potasyum bulunması. )
- HİPOKALSEMİ ile/||/<> HİPERKALSEMİ
( Kanda düşük seviyede kalsiyum bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede kalsiyum bulunması. )
- HİPOKONDRİASİS ile HİPERKONDRİASİS
( Hastalık hastalığı/saplantısı. İLE Tıbbî yardım almama/istememe saplantısı. )
- HİPOKSEMİ ile HİPOKSİ
( Kanda oksijen azlığı. İLE Oksijen azlığı. )
- HİPOMAGNEZEMİ ile/||/<> HİPERMAGNEZEMİ
( Kanda düşük seviyede magnezyum bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede magnezyum bulunması. )
- HİPONATREMİ ile/||/<> HİPERNATREMİ
( Kanda düşük seviyede sodyum bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede sodyum bulunması. )
- HIPOPE:
İKİ KÜRELİ ile/ve/<> DÖRT KÜRELİ
( EUDOXOS )
- HİPOPLASTİK/HİPOPLAZİK ile HİPOPLAZİ
( Az gelişmiş. İLE Az gelişmişlik. )
- HİPOPNE ile/>< HİPERPNE
( Solunum derinliğinin azalması[yüzeysel solunum]. İLE/>< Solunum derinliğinin artması. )
- HİPOSELÜLER ile HİPERSELÜLER
( Seyrek gözeli. İLE Artmış gözeli, aşırı gözeli. )
- HİPOSTENİ/HYPOSTENIA[İng.] değil/yerine/= GÜÇ DÜŞÜKLÜĞÜ
- HİPOTALAMUS ve/||/<> EPİFİZ ve/||/<> HİPOFİZ
( Beyinde, tek olanlar. )
( Hz. İbrahim. VE/||/<> Hz. İshak. VE/||/<> Hz. Yakub. )
- HİPOTEZ/HYPOTHESIS[İng.] değil/yerine/= VARSAYIM
- HİRA DAĞI değil HİRA MAĞARASI
( HİRA: Arayış. )
- HİRA DAĞI değil NUR DAĞI
- HIRABE[Ar. harbe/savaşa giderken] değil/yerine/= YOL KESME
- HİRÂM[Ar. < HEREM] ile HİRÂM[Fars.]
( Piramitler, ihramlar. İLE Salınma, salınarak edâlı yürüme. )
- HIRDAVAT[Fars. HURDE + Ar. -ÂT] ile/ve/||/<> AVADAN[Fars. < ÂBÂDÂN]
( Kilit, tel, çivi vb. metal nesne. | Önemsiz, ufak tefek nesne, gereksiz nesne. İLE/VE/||/<> Araç[âlet edevât] takımı. )
- HİRFET ile/||/<> HAKKAK
( Osmanlı'da, kunduracılık, duvarcılık, demircilik, marangozluk, dokumacılık gibi küçük el sanatlarına verilen ad. İLE/||/<> Tahta, taş ya da maden üzerine yazı ya da biçim kazıyan sanatçı. )
- HIRKA-İ SAADET ZİYARETİ ile/ve HIRKA-İ ŞERÎF ZİYARETİ
( Ramazan'ın 14/15'inde, Sultan ve erkânının Topkapı Sarayı'ndaki Hırka-i Saadet'i ziyareti. İLE/VE Halkın, Fatih'teki Hırka-i Şerif'i ziyareti. )
- HIRPINMA değil ÇIRPINMA
- HIRS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HEVES
- HIRS ile/ve/<> HIZ
( GREED vs./and/<> SPEED )
- HIRSIZ değil/yerine/></< HIRSSIZ
( Hırssız kişi, hırsızlığa gerek duymaz. )
- HIRSIZ ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> POLİTİK HIRSIZ
( Paramızı, şemsiyemizi, cüzdanımızı, bisikletimizi çalar. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Geleceğimizi, rüyalarımızı, yaşamımızı, emeğimizi, eğitimimizi, gülüşümüzü çalar. )
( Kişiyi seçer. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Kendimiz seçeriz. )
( Çoğunlukla polis tarafından yakalanıp cezalandırılır. İLE/VE/NE YAZIK Kİ/||/<>/> Polis tarafından korunur. )
- HIRSIZIN:
HIRSIZLIKTAN DOLAYI CEZALANDIRILMASI ile/ve/||/<> YAKALANMASINDAN DOLAYI CEZALANDIRILMASI
( Bugün. İLE/VE/||/<> 2000 yıl önce. )
- DUY(UMSA)MAK/HİS (ETMEK) ile/ve/değil/||/<>/> SEZMEK/SEZİNLEMEK/SEZGİ
- HİS (ETMEK) ile/değil/ne yazık ki ZANNETMEK
- HİS[Ar.] değil/yerine/= DUYU/DUYUM
- HİSÂB-I MÂLÛMÂT ile/ve/||/<>/> HİSÂB-I MECHÛLÂT
( Aritmetik. İLE/VE/||/<>/> Cebir. )
- HİSÂB-I ZİHNÎ ile HİSÂB-I SİTTİNÎ ile HİSÂB-I HİND
( ... İLE Bâbil'den gelen. İLE Hint'ten gelen.[bugünkü] )
- HİSÂBÜ'L-GUBÂR/HESÂB-I GUBÂR ile/ve/||/<> HİSÂB EL-HEVÂ/HEVAÎ
( Tahta ve toprak hesabı ya da toz hesabı. İLE/VE/||/<> Zihinsel hesap. )
- HİSABÜL MALUM ile/ve/||/<> HİSABÜL MECHUL
- HISÂM[Ar. < HASM] ile HISÂM[Ar.]
( İki kişi, birbirine düşmanlık etme. | Muhâsama[: İki taraf arasındaki düşmanlık]. İLE Kavga, çekişme, mücâdele, münâkaşa, uğraşma, iddia. )
- HISÂN[Ar.] ile HISAN[Ar.]
( Mümtaz kişiler. İLE Aygır. )
- HİSÂR[Ar. < HASR] ile HİSÂR[Fars.]
( Kuşatma, etrafını alma. | Kale, etrafı güçlü korumalı[istihkâmlı] kale, bent. İLE Türk müziğinin en eski mürekkep makamlarındandır. )
- HİSBE ve NİSBE
- HISIM ile HIŞIM
( Evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kişiler, yan soy. İLE Öfke. )
- HİSS KABL-EL-VUKÛ'(HİSS-İ MUKADDEM) değil/yerine/= ÖNSEZİ, ÖNCEDEN HİSSETME [Fr. PRÉSSENTIMENT]
- HİSS[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]
- HISSA[Ar.] ile NASÎB[Ar.]
- HİSSE ile MAHFÛZ HİSSE
( ... İLE Miras bırakanın isteğiyle bile ortadan kaldırılamayan pay/hisse. )
- HİSSETMEZSEM ile/değil HİSSETMEDİĞİM ZAMAN
- HİSSÎ İDRAK ile/ve/> HAYALÎ İDRAK ile/ve/> VEHMÎ İDRAK ile/ve/> AKLÎ İDRAK
- HİSSÎ SÛRET ile/ve KÜLLÎ SÛRET
- HİSSİNE KAPILMAK" değil SEZGİ/SEZMEK
- HİSSİYAT ile/ve HADSİYAT
- HİST-/HİSTİ-/HİSTİO-/HİSTO- ile/||/<> HOL-/HOLO- ile/||/<> PER-
( Doku ile ilgili, doku, ağ. İLE/||/<> Tam, bütün. İLE/||/<> Tam olarak, aşırı olarak, bütünü ile. )
- HİSTERİ/K["İSTERİK" değil!] ile EPİLEPSİ
- HİSTO-İNKOMPATİBİLİTE ile HİSTOKİMYA ile HİSTOKOMPATİBİLİTE ile HİSTOLOJİ ile HİSTOLOJİK ile HİSTOPATOLOJİ ile HİSTOPATOLOJİK
( Doku uyuşmazlığı. İLE Doku kimyası. İLE Doku uygunluğu. İLE Dokubilim. İLE Dokubilim [ile ilgili], dokusal. İLE Sayrılıklı doku bilimi. İLE Sayrılıklı doku bilimi [ile ilgili]. )
- HİSTOLOJİ/K/HISTOLOGY[İng.] değil/yerine/= DOKUBİLİM/SEL / DOKU/SAL
- HİSTON ile HİSTONAZ
( DNA'nın etrafına sarıldığı proteinler. İLE Histon proteinlerini parçalayan enzimler. )
- HİTAB ile/ve MUHATAB
- HİTÂB/EN ile/değil İTHÂF/EN
- HİTAP ile/ve "ÇAĞRI"
- HİTAP ile İTAP
- HİTÂR[Ar.] ile HİTR[Ar.]
( Saçma söz, herze. İLE Anlamsız/yararsız söz, yalan, kıtır. )
- HIYANET/İHANET[Ar.] değil/yerine/= SATKINLIK/SATINÇ
- HIYAR ile EŞEKHIYARI
( ... İLE Kabakgillerden, yabanıl, tırmanıcı, otsu bir bitki. )
( ... cum ECBALLIUM ELETERIUM )
- HIYAR ile HİNTHIYARI/HIYARŞEMBE
( ... İLE Baklagillerden, siyah renkte olan meyvelerinin içinde çekirdeklerden başka, hekimlikte kullanılan bir öz bulunan bitki. )
( ... cum CASSIA )
- HIYÂT[Ar. < HÂİT] ile HIYÂT[Ar.]
( Perdeler, engeller/mâniler. İLE İbrişim, tire. | Dikiş iğnesi. )
- HIYÂZ[Ar. < HAYZ] ile HIYÂZ[Ar. < HAVZ]
( Aybaşları. İLE Havuzlar. )
- HİYERARŞİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HETERARŞİ
( Dikey (ilişki). İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yatay (ilişki). )
- HİYEROFANİ(HIEROPHANY) ile EPİFANİ(EPIPHANY) ile TEOFANİ(TEOPHANY)
( Kutsalın dışlaşması/tezahürü. İLE On ikinci gün bayramı. [İsa'nın doğumundan oniki gün sonra kutlanması] [İsa'nın, Üç Müneccim tarafından ziyaretini kutlayan bir Hristiyan bayramı] İLE Epifani bayramının Ortodoksluk'taki adı. )
( Hiyerofani (Hierophany)
• Köken: Yunanca hieros (kutsal) + phaneia (görünme)
• Anlam: Kutsalın sıradan dünyada görünmesi.
• Özelliği: Nesneye, yere, zamana kutsal anlam yüklenmesi.
• Örnek: Yanan çalıda Tanrı'nın görünmesi; bir dağın kutsal ilân edilmesi.
İLE
Epifani (Epiphany)
• Köken: Yunanca epiphaneia > "belirme, açığa çıkma"
• Anlam: Anlamın, hakikatin içsel olarak bir anda kavranması.
• Özelliği: Kişisel, içsel, ani bir "hmm" anı.
• Örnek: Bir kişi, bir görüntü ya da bir olay aracılığıyla yaşamın anlamını birden kavrar.
İLE
Teofani (Theophany)
• Köken: Yunanca theos (Tanrı) + phaneia (görünme)
• Anlam: Tanrı'nın doğrudan ve açık biçimde görünmesi.
• Özelliği: Tanrı'nın doğrudan tezahür etmesi, konuşması ya da kendini göstermesi.
• Örnek: Tanrı'nın Musa'ya bizzat seslenmesi; İbrahim'e görünmesi. )
- HİYEROGLİF ile/ve/||/<> REŞİD/ROSETTA TAŞI
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- HIZ REKORU ile/değil HIRS REKORU
- HIZ ile/ve/||/<> ANLIK HIZ
- HIZ ile BAĞIL HIZ
- HIZ ile/ve/||/<>/> HAZ
( Kişinin en büyük baş belâları. )
- HİZÂB[Ar.] ile HÎZAB[Ar.]
( Boya. | Kına. İLE Dalga. )
- HIZÂNE[Ar.] ile HIZÂNET[Ar.]
( Medresede verilen sütanalık dersi. İLE Sütninelik, tayalık. )
- HİZÂYA GELMEK/GETİRMEK değil/yerine/= YOLA GELMEK/GETİRMEK
- HİZB değil/yerine/= KISIM, BÖLÜK | CEMAAT, TÂİFE, TARAFTAR
- HIZ(IN BAĞILLILIĞI) ile/||/<> İVME(NİN BAĞILLILIĞI)
( Birim zamanda alınan yol. İLE/||/<> Birim zamanda hızdaki değişim. )
- HIZINI YAVAŞLATMAK değil HIZINI AZALTMAK ya da YAVAŞLAMAK
- HIZLI DEĞİŞİM (-İN FARKINDALIĞI) ile YAVAŞ DEĞİŞİM (-İN FARKINDALIĞI)
( Örnek: Sıcak suya atılmış kurbağa.[hemen zıplar] İLE Kaynayacak olan sudaki kurbağa. [hiçbir şeyin farkına var(a)maz] )
( Emek ve çaba harcayarak değişebileceğinizi hayal etmeyin. )
( (THE AWARE OF) FAST ALTERATION vs. (THE AWARE OF) SLOW ALTERATION )
- HIZLI GİTMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZAĞA GİDEBİLMEK
( [... için/istiyorsak ...]
Yalnız gidilmeli. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Birlikte gidilmeli. )
- HIZLI KONUŞMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< AKICI KONUŞMAK
- HIZLI KULLANIM değil/yerine SAKİN KULLANIM
- HIZLI MODA ile/değil/yerine/>< YAVAŞ MODA
( )
( Gerçek Bedel[The True Cost] ve Irmak Mavisi[River Blue] belgesellerini de izleyelim, bilgilenelim, bilinçlenelim, çevremize duyuralım! )
- HIZLI OKUMA ile/değil ANLAYARAK HIZLI OKUMA
- HIZLI ÖRGÜTLEN(EBİL)ME ile/ve/değil/<> NİTELİKLİ ÖRGÜTLENME
- HIZLIK/VİTES TELİ ile/ve/değil/yerine/||/<> FREN TELİ
(
Bisikletlerde Fren Teli ile Vites Teli arasındaki FaRkLaR
? Fren Teli
- Çap: 1.5 mm – 1.6 mm
- Yapısı: Kalın ve güçlü, ani frenlemeye dayanıklı
- Nipel (kablo başı): Yol ve dağ bisikletine göre değişir
- Kablo dışı: Helezonik, sert yapı; güç kaybını önler
⚙️ Vites Teli
- Çap: 1.1 mm – 1.2 mm
- Yapısı: Daha ince, hassas hareket aktarımı için
- Nipel (kablo başı): Küçük, standart yapı
- Kablo dışı: Esnek, tel demeti biçiminde; hassas geçiş sağlar
? Kalınlık Karşılaştırması
| Tel Türü | Ortalama Çap | Fark |
|---|---|---|
| Fren Teli | 1.5–1.6 mm | — |
| Vites Teli | 1.1–1.2 mm | ~0.3–0.5 mm daha ince |
- HİZMET:
40'INA KADAR ile/ve/<>/> 40'INDAN SONRA
( Ben, neye/kime? İLE/VE/<>/> Ne/kim, bana? )
- HİZMET:
AŞK İLE değil SEVGİ/MUHABBET İLE
- HİZMET[bkz. HİDMET, HİDEMÂT] değil/yerine/= İŞ GÖRME, GÖREV
- HİZMET:
MİNNETSİZ ve/<> KÜLFETSİZ ve/<> ÜCRETSİZ ve/<> TEŞEKKÜRSÜZ
- HİZMET:
REHBETEN[Ar.] ile/değil/yerine/>< RAĞBETEN[Ar.]
( Korkarak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İsteyerek. )
- HİZMET SÖZLEŞMESİ değil/yerine/= İŞGÖRÜ SÖZLEŞMESİ
- HİZMET ile/ve/||/<> İZZET
( ... İLE/VE/||/<> Büyüklük, yücelik, ululuk. )
- HİZMET ile/ve/değil/yerine KARŞILIKSIZ HİZMET
- HİZMETÇİ ile BESLEK/BESLEME
- HİZMETÇİ ile/değil/yerine HİZMETLİ
- HİZMETİN:
[ne yazık ki]
KÖTÜ İŞLEMESİ ile/ve/||/<>/< GEÇ İŞLEMESİ ile/ve/||/<>/< İŞLEMEMESİ
- HIZR, HIZIR -ile
( KUL SIKIŞTIĞI ZAMAN İMDÂDINA YETİŞEN PEYGAMBER )
- HOCA ile/ve/||/<> KOCA
- HOCA[Fars. HVÂCE] değil/yerine/= ÖĞRETMEN
- HODAN ile/ve/<> HODANGİLLER
( Hodangillerden, çiçekleri tıpta kullanılan ve kökü kavrularak yenilen bir bitki. İLE/VE/<> İkiçeneklilerden, üzeri sert dikenlerle kaplı, otsu ve ağaçsı bitkiler ailesi. )
- HÖDÜK/LÜK ile/ve/değil/<> GÜDÜK/LÜK
( Görgüsüz, kaba, anlayışı kıt kişi. İLE/VE/DEĞİL/<> Eksik yanı olan, tamamlanmamış, kısa. | Kuyruğu kesik ya da kopmuş. | Yetersiz, sonuç vermemiş. )
- HOJ" BULDUK değil HOŞ BULDUK
- HOL[İng. HALL]/KORİDOR[Fr. CORRIDOR]/SOFA[Ar.] değil/yerine/= GEÇENEK, ARALIK
( Evlerde, oda kapılarının açıldığı genişçe yer. )
( BAKLA SOFA
FASULYE ODA )
- HOLİZM/HOLISM[İng.] değil/yerine/= BÜTÜNCÜLLÜK
- HOMEOPATİ/HOMEOPATHY[İng.] değil/yerine/= BENZERİ BENZERLE SAĞALTIM
- DENGELENİM, İÇ ORTAM KARARLILIĞI/HOMEOSTAZ/HOMEOSTASIS[İng.] ile ÖZÜMLEME-YADIMLAMA/METABOLİZMA
( İç dengeyi koruma süreci. İLE Kimyasal tepkimelerin toplamı. )
- HOMEOSTAZİ ile/ve/||/<> HOMEOTERMİ
( Organizmanın iç dengesini koruma yeteneği. İLE/VE/||/<> Gövde sıcaklığını belirli ve kalıcı tutma yeteneği. )
- HOMEROS ile/ve/||/<> HESIODOS
( )
- HOM-/HOMEO-/HOMO-/HOMOİ- ile/||/>< HETER-/HETERO-
( Benzer, eş, aynı. İLE/||/>< Değişik, alışılagelenden farklı. )
- HOMİSİT/HOMICİDE[İng.] değil/yerine/= ELKIYIM
- HOMO SAPIENS SAPIENS ile HOMO SAPIENS NEANDERTHALENSIS
- HOMOJEN KARIŞIM ile HETEROJEN KARIŞIM
( Bileşenlerin eşit dağıldığı ve tek evrede bulunduğu karışımlar. İLE Bileşenlerin eşit dağılmadığı ve iki ya da daha fazla evrede bulunduğu karışım. )
- HOMOJEN KATALİZ ile HETEROJEN KATALİZ
( Katalizör ve reaktantların aynı evrede olduğu kataliz. İLE Katalizör ve reaktantların farklı evrelerde olduğu kataliz. )
- HOMOJEN ile HOMOLOG
( Türdeş. İLE Kökteş. )
- HOMOLOG/HOMOLOGUE[İng.] değil/yerine/= EŞDEŞ
- HOMOLOG KROMOZOM ile HETEROSOM KROMOZOM
( Eşleşen ve aynı genleri taşıyan kromozomlar. İLE Cinsiyet belirleyen kromozomlar.[X ve Y kromozomları] )
- HOMONİM[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SESTEŞ/EŞSESLİ/EŞADLI
- HOMOS[Yun.] ile/değil HOMO[Lat.]
( Eş, benzer, aynı. İLE/DEĞİL İnsan. )
- HOMOZİGOT/HOMOZYGOTE[İng.] değil/yerine/= EŞKALITIM/ÖZKALITIMLI
- HOMOZİGOT ile HETEROZİGOT
( Anne ve babadan gelen genler, birbirinin aynıdır. İLE Anneden ve babadan gelen genlerin birbirinden farklı olması durumu. )
( Aynı iki allel taşıyan organizma. İLE İki farklı allel taşıyan organizma. )
- HOMUNKULUS/HOMUNCULUS[İng.] değil/yerine/= INSANCIK
- HOPLAYA ZIPLAYA (GİTMEK, KABUL ETMEK)
- HOR GÖRMEK ile KENDİNİ HOR GÖRMEK
( ZİLLET: Hakirlik, horluk, aşağılık, alçaklık. )
( TO BELITTLE vs. SELF BELITTLE )
( DEDIGNATIO cum HUMILITAS )
- HOR[Fars.] ile HOR[Fars.] ile -HÔR[Fars.]
( Önemsiz, değersiz, bayağı, adi kişi. İLE Güneş. | Işık, aydınlık. İLE Yiyen, yiyici. )
- HORA[Yun.] ile/ve/||/<> HORAN[Yun.]
( Çok sayıda kişi tarafından el ele tutularak oynanan bir halk oyunu. İLE/VE/||/<> Horon. Doğu Karadeniz bölgesinde, kemençe ile oynanan halk oyunu. )
- Horâsân[Fars.] ile HORÂSÂN[Fars.]
( İrân'ın doğusunda bulunan geniş arazi. İLE Türk müziğinin en az iki buçuk asırlık bir mürekkep makamı olup örneği kalmamıştır. )
- HORGÖRÜ ile/yerine HOŞGÖRÜ
( Hor görme! Hor gördüğüne muhtaç olursun. )
( Güçlü bir zihin hoşgörülü, dar bir zihin horgörülü olur. )
( DESPISE vs. TOLERANCE
TOLERANCE instead of DESPISE )
- HÖRMET değil HÜRMET
- HORMON TİPLERİ ile HORMON ETKİSİ
( Kimyasal yapılarına göre peptit hormonlar, steroid hormonlar, amin hormonlar ve eikosanoidler gibi farklı gruplara ayrılır. İLE Hormonların hedef dokulardaki alıcılara bağlanarak ve gözesel sinyalleri aktive ederek gözesel işlevleri değiştirmesi. )
- HORMON ile FEROMON
( Organizmanın içinde sinyal ileten kimyasallar. İLE Organizmalar arasında iletişim sağlayan kimyasallar. )
- HORMON ile HORMON ALICISI/HORMON RESEPTÖRÜ
( Belirli bir doku ya da organı etkileyen kimyasal haberci. İLE Göze yüzeyinde bulunan ve hormonları bağlayan proteinler. )
- HORMON değil/yerine/= İÇSALGI, SALGI
- HORMONAL DÜZEN ile SİNİR DÜZENİ
( Hormonlar aracılığıyla gövde işlevlerini denetleyen düzen. İLE Sinir gözeleri aracılığıyla bilgi iletimini ve gövde işlevlerinin denetimini sağlayan düzen. )
- HORON "VURMAK" değil HORON TEPMEK
- HOROZ ile GUYANA'LI KAYA HOROZU
( ... İLE Güney Amerika'nın yağmur ormanlarında yaşarlar. )
(
)
( )
( ... cum RUPICOLA )
- HOROZ ile/değil ORMAN HOROZU
( ... İLE/DEĞİL Domuzgiller ailesindendir. Afrika'nın tropikal ormanlarında yaşar. Öteki domuzlara göre daha uzun bacaklı ve ince yapılıdır. Başında iki çift boynuzumsu çıkıntı vardır. Bu çıkıntılar savunma amaçlı kullanılır. Otçuldur. Meyve, kök, yumurta ve böcek gibi besinlerle beslenir. Gebelik süresi 150-180 gün arasındadır. )
- HOROZBİNA ve/<> HOROZBİNAGİLLER
( Sırt yüzgeci uzun ve geniş, küçük bir balık. VE/<> Kayalık deniz kıyılarında yaşayan, kemikli balıklar ailesi. )
( BLEMNIUS )
- HORTUMLU BÖCEKLER ile HORTUMLULAR
( Eşkanatlıları, yarımkanatlıları, tahtakurularını içine alan, kan ya da özsu emici, çok sayıda asalak türü bulunan böcekler topluluğu. İLE Pek çok türünün soyu tükenmiş olan, günümüzde, filleri içine alan memeli hayvanlar alttakımı. )
( RHYNCHOTA cum ... )
- HOŞ GELMEK/GİTMEK ile/ve/<> SAFÂ GETİRMEK/GÖTÜRMEK
- HOŞ "KAFA" ile/ve/||/<>/> BOŞ "KAFA"
- HOŞ SÖZ ile/ve/<> HOŞ EYLEM
( NICE WORD vs./and/<> NICE ACTION )
- HOŞAF < HOŞ AB[Fars.]
- HOŞÇAKAL ile/ve/||/<>/> KOŞÇAKAL
- HOŞGELDİNİZ! KAĞIDINIZ KIRIK, KALEMİNİZ değil HOŞGELDİNİZ! KAĞIDINIZ, KIRIK KALEMİNİZ
- HOŞGÖRÜ/İYİGÖRÜ = MÜSAMAHA, TESAMUH = TOLERANS[İng. < TOLERANCE] = TOLÉRANCE[Fr.] = TOLERANZ[Alm.] = TALERANTIA < TOLERARE[Lat.]
- HOSPİTALİZE ETMEK ile HOST ile HOSTİLİTE
( Hastaneye yatırmak. İLE Konak. İLE Düşmanlık. )
- HOŞT ile HÖST
( Köpekleri ürkütüp kaçırmak için çıkarılan ses. İLE At, katır gibi hayvanları, özellikle öküzü durdurmak için çıkarılan ses. | Birini uyarmak için kullanılan kaba seslenme. )
- HÖST ile HÖT
( At, katır gibi hayvanları, özellikle öküzü durdurmak için çıkarılan ses. | Birini uyarmak için kullanılan kaba seslenme. İLE Korkutmak ya da dikkati kendi üzerine çekmek için söylenilen söz. )
- HOSTILITY ile/değil/yerine/>< HOSPITALITY
( Düşmanlık. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Konukseverlik. )
- HOŞUNA GİTME/ME ile/ve İŞİNE GELME/ME
- HOTEL ile APART HOTEL/OTEL
- HOTEL ile HOSTEL
- HÖYKÜRMEK/HÖYKÜRE HÖYKÜRE ile/ve/değil/||/<>/< HÖNKÜRMEK/HÖNKÜRE HÖNKÜRE
( Bağırmak. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Ağlamak. )
- HSING, PEN HSING, TZU HSING[Çince] -ile
( Hakiki doğa, kendi doğası, öz doğa. )
- HUBER KÖŞKÜ ile/= CUHMURBAŞKANLIĞI KÖŞKÜ
( 1985'ten sonra kamulaştırılarak Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanılmaktadır. )
( Tarabya'da, Mimar Raymondo D'Aranco inşa etmiştir. [XIX. yüzyıl] )
- HUBUB[Ar. < HUBÂB, HUBÂBE] ile HUBÛB[Ar. < HABB]
( Su üzerindeki kabarcıklar. İLE Taneler, tohumlar. )
- HUBÛR[Ar.] ile HUBÛR[Ar. < HABER]
( Sevinç, neşe/sürûr. | Bilginler, âlimler, fakihler, zekiler, anlayışlıklar.[< HİBR: Öğretmen. | Mürekkep. | Yahudi/İsrailoğulları bilgini.] İLE Haberler, havâdisler. )
- HÜCCET ile/||/<> HÜCCET-İ ŞERİYE/ŞERİYYE
( Delil. İLE/||/<> Şeriyye mahkemelerinden sırf mülk taşınmazlar için verilen belge. )
- HÜCCET ile HÜCCET-ÜL-İSLÂM
( SENET, VESİKA, DELİL | SEÇKİN ÂLİMLERE VERİLEN UNVAN ile İMÂM-I GAZÂLÎ )
- HUD'A[Ar.] ile HUDÂ/HÜDÂ[Fars.]
( Aldatma, oyun, hile, dalavere, düzen, dek. İLE Tanrı/Allah. | Doğru yol gösterme. | Kur'ân-ı Kerîm [bkz. HİDÂYET] )
- HÛDÂHUB ile/ve YEK BİR ALLAH YEK
( Kervanların nöbet/nevbet tutarken etrafa [dosta/düşmana] seslendirdikleri sözler. )
- HÜDAVENDİGÂR/İMPARATOR ile/||/<> İMPARATOR ile/||/<> HÜKÜMDAR ile/||/<> HAKAN/MELİK ile/||/<> HÜNKÂR/SULTAN ile/||/<> HULAGUHAN
( XIV. ve XV. yüzyılda Osmanlı sultanları tarafından imparator anlamında kullanılan san. İLE/||/<> Çok uluslu devleti yöneten hükümdar. İLE/||/<> En üst ve gücü elinde tutan yönetici. İLE/||/<> Hükümdarlar hükümdarı anlamında kullanılan san. İLE/||/<> Osmanlı'da devlet başkanına verilen san. İLE/||/<> İlhanlı Devleti'nin kurucusu olan ünlü Moğol hükümdarı. )
- HUDÂYÎ ile/ve/||/<> HUDÂYÎ-NÂBİT
( Ulûhiyet. | Allah'a mensup. İLE/VE/||/<> Allah'ın verdiği.[bkz. HÜKM-İ İLÂHİ] | Ekilmeksizin kendiliğinden biten/yeşeren/oluşan. )
- HUDDÂM[Ar. < HÂDEM] ile HÜDÂM[Ar.]
( Hizmetçiler, hizmet edenler. İLE Deniz tutması. )
- HÜDHÜD[çoğ. HEDÂHÎD/İBİBİK/MÜRG-İ SÜLEYMÂN[Fars.] değil/yerine/= ÇAVUŞKUŞU
( Çok renkli, çizgili ve kötü kokan bir kuş. )
( Mezbelede açtığı bir çukur içinde yumurtlar. Yer altında bulunan suları, sanki bir cam içindeymiş gibi gördüğü söylenir. | SÜLEYMAN PEYGAMBER İLE SEBÂ MELÎKESİ BELKİS ARASINDA HABER GETİRİP GÖTÜREN KUŞ | TASARRUF-I İLÂHÎ [bkz. EBÜRREBİ'] )
- HUDÛ'[Ar.] ile HUŞÛ'[Ar.]
- HUDÛD[Ar. < HADD] ile HUDÛD[Ar. < HADD]
( Sınırlar, uclar, bucaklar. İLE Yanaklar. | Yer kazmalar, yeri yarmalar. )
- HUDURÎ BİLGİ ile/ve KESBÎ BİLGİ
- HUDÛRÎ ile HUSÛLÎ
( Sufi'nin bilgisi. İLE Âlim'in bilgisi. )
( Ancak gaflet vardır/olur. İLE/VE Cehâlet vardır/olabilir. )
( Hata yoktur/olmaz. İLE/VE Hata olabilir. )
- HUDÜS[Ar.] ile İHDÂS[Ar.]
( Sonradan oluşma. İLE Yeni bir şeyin oluşması. )
- HUDUS ile/ve/||/<> ZAMAN ile/ve/||/<> NİSAP ile/ve/||/<> GÜN ile/ve/||/<> RES ile/ve/||/<> KÂBE ile/ve/||/<> NEŞV-Ü-NEMÂ ile/ve/||/<> KAST VE NİYET ile/ve/||/<> HÜKÜMLER ile/ve/||/<> BEKÂ ile/ve/||/<> MEŞRÛ TASARRUF
- HUKUKTA, KARDEŞLİK değil KARDEŞLİK HUKUKU
- HUKUK'UN:
KÖRELTİLMESİ değil/yerine/>< YAYGINLAŞTIRILMASI
- HÜKÜM ile NİSPET ile HÜKÜMSEL NİSPET
( Hükme götürecek biçimde ilişki kurmak. )
- HÜKÜMDAR[Ar. + Fars.] ile HAKAN[< KAĞAN]
( Sultan, kral, hakan gibi taht sahibi devlet başkanı. İLE Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir san. | Osmanlı sultanlarına verilen san. )
- HÜKÜMDARLIK değil HÜKÜMRANLIK
- HÜKÜMETİ/HÜKÜMETLERİ CİDDİYE ALMAK yerine DEVLETİN/VATANIN BÜTÜNLÜĞÜ VE GELECEĞİ İÇİN ÇABA HARCAMAK/ÜRETİMDE BULUNMAYA DEVAM ETMEK
- HÜKÜMLÜ ile YÜKÜMLÜ
- HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE ile HÜLLE[Ar. < HOL] ile HÜLLE[Ar. < HULLE]
( Haller, durumlar. İLE Cennette giyilecek giysi. İLE Sazdan yapılan, kulübe. İLE Tandır bacası. İLE Kâğıt lira. İLE Abartmalı konuşma. İLE Hülleyi gerçekleştirmek. | Bir işte geçici çözüm için hileye başvurmak. İLE Gölgelik. İLE Yurttaşlar Yasası'nın kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe, bir günlüğüne nikâh edilmesi. )
- GEÇİŞME/GEÇİŞİM/ERİM/HULÛL[Ar.]/OZMOZ[< OSMOS]/OSMOSIS[İng.] ile GEÇİŞME/DİFÜZYON/DIFFUSION[İng.]
( Su moleküllerinin yarı geçirgen bir zardan geçişi. İLE Moleküllerin yüksek yoğunluktan düşük yoğunluğa geçişi. )
- HULÛL ile DUHÛL
- HULÛL[Ar.] ile HULÛL[Ar. < HALL]
( Gelip çatma. | Girme. | Yanaşma. | Geçme. İLE Sirkeler. | Sirkede bulunan kurtçuklar. )
- HULÛL ile/ve İTTİHÂD
- HULÛL ile/değil TAHALLÜL
( Haramdır. İLE/DEĞİL Helâldir. )
( Hz. İbrahim, tahallül ve halildir. )
- HULÛL-İ SERAYANÎ ile HULÛL-İ CİVARÎ
- HULUS[Ar.] ile HULUSKÂR[Ar., Fars.]
( Gönül temizliği. İLE Temiz duygulu, içten. | Dalkavuk, şakşakçı. )
- -HÜMÂ[Ar.] ile HÜMA/Y[Ar.]
( Arapça dilbilgisinde iki kişiyi gösterir. Sürü konulan yerler. İLE Devlet kuşu. | Saâdet, kutluluk. )
- HUMBARA/HUMBERE[Fars.] ile HUMBARA/KUMBARA[Fars. < HUMBERE]
( Havan topu. İLE Para biriktirmek için kullanılan, bozuk ya da kâğıt para atılan deliği olan, metal, toprak ya da plastikten yapılmış küçük kap. | Humbara. )
- HUMBOLDT ile/ve/||/<>/> HUMBOLDT
( Wilhelm von İLE/VE/||/<>/> Alexander von )
( Ağabey. İLE/VE/||/<>/> Kardeş. )
( 22 Haziran 1767 - 08 Nisan 1835 ile/ve/||/<>/> 14 Eylül 1769 - 06 Mayıs 1859 )
- HUMOR/HÜMOR ile HUMORAL İMMÜNİTE
( Sıvı. İLE Sıvısal bağışıklık. )
- HÜMORAL/HUMORAL[İng.] değil/yerine/= SALGISAL
- HUMÛD[Ar.] ile HÜMÛD[Ar.]
- HUNHAR(/CA)[Fars. < HUNHVÂR] değil/yerine/= KAN DÖKÜCÜ, KANA SUSAMIŞ(/ÇA/SINA)
- HUNİ ile AYIRMA HUNİSİ
( ... İLE Birbiri ile karışmayan iki sıvıyı ayırmaya yarayan, alt tarafı musluklu, özel bir huni türü. )
- HÜNNAP ile TOPALAK
( ... İLE Hünnapgillerden, yapraklarından yeşil boya çıkarılan bir bitki. )
- HÜR ile HÛR/HURR[Ar./Fars.] ile HÛR[Fars.] ile HÛR[Ar. < AHVER, HAVRA][Fars.]
( Özgür. İLE Güneş. İLE Güneş. | Yiyecek. İLE Âhû gözlüler, gözlerinin akı karasından çok olanlar. | Cennetteki hûriler. )
- HURÇ ile HURUÇ[Ar.]
( Genellikle yelken bezinden yapılmış büyük heybe. İLE Çıkma, çıkış. | Göç. )
- HÛRÎ ile RÛHÎ
- HURMA AĞACI ile/= MAYAAĞACI
( ... İLE/= Meyvelerinden yemek yağı çıkarılan bir tür hurma ağacı. )
( ELAELS )
- KONTRPLAKTA:
HUŞ ile KAVAK
- HÛŞENK[Fars.] ile Hûşenk[Fars.]
( Akıl, idrak, iz'an. İLE Siyam bin Kiyumerz'in oğlu ve Câvidân Hurd'un yazarı/müellifi. )
- HÜSEYİN BEY ile/ve/||/<> HÜSEYİN EFENDİ
( ... İLE/VE/||/<> İlk Şehr emini. )
( Hüseyin Efendi'nin oğlu. İLE Hüseyin Bey'in babası. )
- HAYDÂRÎ/YE'DE:
HÜSEYNÎ ile/<> HASANÎ
( Uzun olanı. İLE/<> Kollu, cübbe gibi olanı. )
( HAYDÂRİYE: Haydar-ı Kerrâr'ın giydiği giysi/elbise. )
- HÜSÜN[Ar. < HÜSN] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< CEMÂL[Ar.]
( Görünüşün/sıfatın güzelliği. | Bezenerek, bir etkiyle oluşturulan güzellik. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Var olanın/oluşun, özün[zât] "güzelliği". )
- HÜSN ile/ve/> IŞK ile/ve/> HÜZN
( Güzellik. İLE/VE/> Aşk. İLE/VE/> Tasa. )
- HÜSNÜ ERTUĞRUL ve/||/<>/> MUHSİN ERTUĞRUL
( )
- HÜSN-Ü HATT:
FAKİR İÇİN ile/ve/||/<> ZENGİN İÇİN ile/ve/||/<> HİKMET SAHİPLERİ İÇİN
( Mal. İLE/VE/||/<> Güzellik. İLE/VE/||/<> Olgunluk. )
- HÜSRAN ve HASRET
- HÜSRANINI BELİRTMEK/BİLDİRMEK:
"TEPKİ" ile/değil PAYLAŞIM
itibarı ile 23.065 başlık/FaRk ile birlikte,
23.065 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(39/94)
(1996'dan beri)