KURAM
Toplam 65391 karşılaştırmada 146 sonucun bir bölümü aşağıda sunulmuştur...
( Listed below part of 146 results, on 65391 comparisons. )
( Kuramsal/teorik. İLE/VE/+/||/<>/> Uygulayımsal/pratik. )
( * ORPHEUS: Antik Yunan'ın mitolojisini -mitini değil, mitinin lojisini, bilimini- oluşturan ve öğreten.
( Orpheus, Fenike dilinde Nur anlamına gelen Aur, Yunanca'da Arpha ile şifa anlamına gelen Rafae sözcüklerinden oluşmuştur ve "Nur ile şifa veren" anlamına gelmektedir. )
* HERMES: Hermes Trimegistes(Üç kere bilge Hermes).
( TRIMEGISTES (3 KEZ BİLGELİK): SEMÂVÎ ve ARZÎ ve KALBÎ )
( Hermes'in Mısır dilindeki adı Thot'tur. )
( İdris sözcüğünün anlamı terzidir. )
( Hermes sözcüğü Ermes, Hermis ve Heramis biçimlerinde söylenildiği gibi, Anadolu Türkçesi'ne de Ermiş olarak girmiş ve Tanrı'ya kavuşma durumunun bir adı olarak benimsenmiştir. Böylece tasavvufun en temel kavramı ve amacı, "ermiş" olmuştur. )
( Hermetik Öğreti'nin etkisi altında gelişmiş İbrani ve Arabi kültürlerde, "İbrani Kabalası ve Zohar'da, Arabi Ebced ve Hurufilik'te" görülen sessiz harflerin sayılarla eşleştirilmesi ve yerlerinin değiştirilerek anlama kombinasyonları oluşturulması geleneği Hermetik'tir. )
* HERAKLEİTOS: Filozof.
( Herakleitos'a göre Evren, var olanları tüm içeriği bakımından sürekli bir oluş içinde değişmektedir. )
( Herakleitos'a göre, kişiler, duyular ve görüngüler tarafından aldatılmaktadır, bunun için bilge insan mutluluğa ve doyuma giden yolda us'u izlemelidir. )
* HERAKLEİTOS: Filozof.
( Parmenides'te "Doğa", "Var olan" anlamına gelir. )
* PROTOGORAS: Filozof.
( Hakikatin ölçüsü insandır; insandan bağımsız saltık bir hakikat yoktur. )
* DEMOKRİTOS: Filozof.
( Demokritos'a göre metafiziksel araştırmanın hedefi bilgi kazanmaktır; törel hedef ise mutluluğu, ansal barış ya da huzuru kazanmaktır. )
* ARKHILOKHOS: Şair.
* SAPPHO: Şair.
* ALKAIOS: Şair.
* SOLON: Kanun koyucu, hukukçu. (Yedi Bilge'den).
* THALES (M.Ö. 600): Doğa ve felsefe bilimcisi. Suyu ilk arke olarak nitelendirmiştir. İyonya Mektebi denilen ünlü okulun kurucusu, Yedi Bilge'nin birincisi ve astronomi bilginlerindendir. Güneş tutulmasının olduğunu keşfetmiştir.
( Aristoteles tarafından Thales'in ilk filozof olarak kabul edilmesinin nedeni, Thales'in düşünceyi teolojiden doğa üzerine yöneltmesidir. Başka bir deyişle, evrende olan bitenin bilgisini kişinin kendi düşüncesi, becerisi ve çabasında aramayı, bunun için doğaüstü hiçbir güce gereksinim duymamayı, zihinsel düzeyde Thales başlatmıştı. Bu, kişinin inandan/dogmadan akla yükselmesinin bir göstergesidir. )
* ANAKSIMANDROS: Astronomi ve coğrafya bilginidir.
* PYTHAGORAS: Filozof ve geometri bilgini, sayı mistiği-matematikçi-felsefeci.
( Pİ: 3,1416, THA: İlk ilke, GORAS: Karanlıktan aydınlığa çıkaran, aydınlatan, RA'ya kavuşturan. )
( Matematikte (pi) ile gösterilen, "Çember uzunluğunun çemberin çapına oranı"ndan çıkartılan sabit bir sayıdır.
Pi sayısı sınırlı sonsuzluğu ifade etmekle, bilginin kesin değil ama yaklaşık olarak doğruluğunu belirtmekte.
Pi sayısı rasyonel tamsayılara karşın irrasyonel ve aşkın bir sayıdır.
Geometriye ait bir ifadenin matematiksel anlatımı.
Pythagoras'ın mistisizmindeki kavramsallığı, sınırlı sonludan sınırsız sonsuza akıl yoluyla bağ kurma çabasıdır. Başka bir deyişle, sonlu ve karşıtı sonsuzun akıl aracılığı ile armonik bir bütünlük olarak kavranma denemesidir. )
( Piramit: PY-RA-MYTH )
* AISOPOS: Ünlü Kinik, bir öykücü.
* PINDAROS: Şair.
* AISKHYLOS: Tragedya mucidi.
* SOPHOKLES: Dram yazan şairlerin birincisidir.
* ARISTOPHANES: Komedya şairi.
* HERODOTOS: Tarihçilerin babası. (Şeyhü'l-Müverrihîn)
* THUKYDIDES: Tarihçi.
* KSENEPHON: Filozof, tarihçi.
* METON: Matematikçi | Astronomide "Altın Dönem" denilen ondokuz senenyi keşfetmiştir.
* HIPPOKRATES: Tabâbeti diriltmiştir.
* PERIKLES: Kendi adıyla anılan bir ilerleme döneminin kurucusudur.
* ANAKSAGORAS: Atina'da felsefeyi ilk kurandır.
* SOKRATES: Filozof.
( GNOTHI SEATONU! )
( Sokrates dışta olan bitenden çok, insana, insan aklına ve onun kavramlarına yönelmekle, bilgi kuramcılığının temellerini atmıştır. )
* PLATON(EFLATUN): Filozof. Sokrates'in öğrencisi. Geniş omuzlu/göğüslü.
* ARİSTOTELES: Filozof. Platon'un öğrencisi.
( İSKENDER ÖNCESİ ARİSTOTELES ile İSKENDER SONRASI ARİSTOTELES )
* ARISTIPPOS: Tanınmış Kirene Okulu'nun kurucusudur ve Kirene'liler arasında en çok incelik sahibi olanıdır.
* PHIDIAS: Ünlü heykeltıraş.
* POLYGNOTOS: Ünlü ressam.
* DEMOSTHENES: Ünlü konuşmacı/hatip.
* EUKLEIDES: Ünlü geometri bilgini.
* ARKHIEMEDES: Ünlü geometri bilgini olup, yakıcı aynaları ve hidrostatikteki yasası ve burgusu ile olağanüstü ün kazanmıştır.
* KONFÜÇYÜS(KUNG-FU-TZU) (İ.Ö. 557-479): Öğretisi mistik değil, tamamıyla uygulamalı ahlâk öğretisidir. Bu öğreti dinsel ve metafizik hiçbir öğe taşımaz. )
( 44 yaşında...
Komedyen...
Ülkenin en çok seyredilen dizisinin başrol karakteriydi.
Dizinin adı “Halkın Hizmetkarı”
Başkan rolünde o vardı.
Dizi ekrana geldiği gece tüm Ukrayna nefesini tutuyor televizyona yapışıyordu.
Ahali kahkahadan yerlere seriliyordu.
Genç komedyen çok sevildi.
Dizi çok tuttu.
Adı Volodomir Zelenski'ydi.
***
Dizi o kadar çok tuttu ki...
Sonra siyasi partiye dönüştü.
Evet... Gülmeyin... Vallahi öyle oldu.
“Halkın Hizmetkarı Partisi” kuruldu.
Komedyen abimiz Volodomir Zelenski partinin kurucusu oldu.
Her şey bir komedi dizisi tadında ilerliyordu.
Seçimler geldi çattı.
Komedyen Zelenski, girdiği ilk seçimde oyları silip süpürdü.
450 sandalyelik Ukrayna Parlamentosu'nun yarıdan fazlasını kazandı.
Başkanlık seçiminde ise 2. Turda oyların yüzde 73.22'sini aldı.
***
Ukrayna'nın artık genç bir komedyen başkanı vardı.
Geldik bugüne...
***
Bir komedyenle bir istihbaratçı karşı karşıya gelirse...
Sizce savaşı kim kazanır?
Gülümsediğinizi görüyorum... Cevaba gerek yok.
Ukrayna Rusya geriliminin giriş sahnesini hep beraber yaşadık.
Bir yanda bir dizinin pop rüzgarıyla kendini başkanlık koltuğunda bulmuş tecrübesiz bir genç adam...
Karşısında KGB disiplini ve kurmay zekasıyla yetişmiş duygusuz tavizsiz bir istihbaratçı kurt...
Çok fazla düşünmeye gerek yok sanırım.
***
Artık güvenlik ülkelerin vazgeçilmez şartıdır.
Dünya'da bu işe uyanan devletler işi şansa bırakmıyor.
İstihbarat kökenli liderlere yönetimi veriyorlar.
***
Putin'i anlatan 4 bölümlük belgesel var.
İzleyin derim...
Adı “Putin İnterviews”
O belgeselde yönetmen Oliver Stone, Putin'in korumalarını merak ediyor...
Diyor ki “Sizin kişisel güvenliğinizi kim sağlıyor?”
Putin “Castro'dan bana kalan nasihat şuydu. Sakın kendi güvenliğini başkasının kontrolüne bırakma. Ben de o yüzden tüm koruma ve güvenliğimle bizzat ilgilenirim. Bu sayede halen ayaktayım. Ne dersin?”
Putin bir devlet başkanı ama halen bir istihbaratçı gibi yaşıyor.
Tıpkı KGB yıllarındaki gibi az konuşan, duygusallığa asla prim vermeyen ve hedefine doğrudan odaklı.
Tabi biraz da acımasız.
Yeni kuramlar geliştiriyor... Artık adıyla anılan bir doktrin var.
Güvenlik ve savunma konusunda eşi benzeri görülmemiş bir konsept geliştirdi.
Kendinden kat be kat güçlü düşmanını onun gücünü kullanarak yenme...
Judodan esinlendim diyor.
Judoda karşındaki rakibin sıkletini avantaja çevirebilirsin...
Önce imkansız gibi gözüken bu doktrinin nasıl çalıştığını gördük.
Koca NATO çaresiz kaldı.
***
Şimdi... Almanya çılgın bir deneye hazırlanıyor.
Merkel sonrası kurulan yeni hükümette Dışişleri bakanlığı görevine Annalena Baerbock geldi.
Yeşiller partisinden... Aktivist...
Düşünün... Karşısında Lavrov... Arkasına almış Gerasimov'u, Şoyguyu... Bermuda şeytan üçgeni gibi bir üçlü...
Onlarla mücadele edecek, oyun kuracak kişi Baerbock...
İyidir... Hoştur... Nitelikli bir siyasetçi olabilir.
Kabul ederim.
Ama onun yeri burası değil. Yani Dışişleri Bakanlığı değil....
Kurtlar sofrası kurulmuş.
Ülke için ölüm kalım mücadelesi başlıyor.
Hümanist kimlikli bir siyasetçiden, şeytani bir kurmay akıl bekleyebilir miyiz?
Umarım ben yanılırım...
Ama hayat öncelikleri... Hayata bakış tarzı bambaşka olan Annalena Hanım Ukrayna benzeri bir tablo yaşatabilir Almanya'ya...
***
Uzun sözün kısası...
Günümüzde bir halkın düşeceği en büyük yanılgı... Tv dizilerini gerçek, gerçek hayatı ise dizi sanmasıdır.
“Halkın Hizmetkarı” komedisine yıllarca Ukrayna Halkı güldü.
Şimdi sıra Ruslarda... )
( Kendiliğinden türeme. | Yaşamın cansız nesnelerden oluştuğu kuramı. İLE Yaşamın sadece var olan yaşamdan türeyebileceği kuramı. )
( Kuramsal tüze(hukuk). İLE/VE/<> Uygulamalı tüze. )
( HİKMET: Kuramsal aklın erdemi. )
( Bir bireyin akrabalarını, türün öteki bireylerinden ayırt edebilme becerisi. İLE/||/<> Tür içindeki bireylerin yalnızca kendi uyum başarılarına yönelik değil aynı zamanda akrabalarının uyum başarısına yönelik olarak da deneyimlediği seçilim türü.[Akrabaların yaşamda kalıp üreyebilmesi, bireylerin kendi tarafından paylaşılan genlerin de başarısı olduğundan dolaylı uyum başarısı ile ilişkilidir.] İLE/||/<> İki bireyin akrabalık bağını belirten tanım.[r = n(0.5)L tanımı ile belirlenir. Denklemde r akrabalık katsayısı, n ortak genlerin yüzde cinsinden tanımı, L ise mayoz sayısı ya da kuşak bağlantısını simgeler. Farklı kuramlarda, farklı ve daha kapsayıcı denklemlere denk gelmek de olasıdır.] )
( [Eylemin/davranışın/alışkanlığın ...] Eylemselliği. İLE/VE/=/||/<> Kuramsallığı.
Toplum tarafından kabul gören değerler ve davranış kuralları bütünü. İLE/VE/=/||/<> İnsan davranışlarının doğru ve yanlışını düzenli bir biçimde inceleyen felsefe dalı. )
( Michelson–Morley deneyi, fizik tarihinin en önemli ve ünlü deneylerinden biridir. 1887'de, Case Western Reserve Universitesi'nde yapılan deney, genel olarak eter kuramına karşı en büyük kanıt olarak düşünülür. )
( Einstein'in denklemlerini, kozmolojik sabit olmadan çizen ve evrenin genişlediğini, kuramsal olarak kanıtlayan ilk kişidir. VE/||/<> Einstein'ın genel görelilik kuramından yararlanarak evrenin genişlediğini söyledi. )
( "Aptallık Kuramı"(Dietrich Bonhoeffer) [okumak için burayı tıklayınız...] )
( Sayılar kuramı. İLE/VE Geometrik cebir. )
( Bir kuramın fiziksel olmayan simetrilerine verilen addır. Bir kuramda bazı ayar dönüşümleri yapıyorsak ve gözlemlenebilen fiziksel nicelikler bundan etkilenmiyorsa deriz ki, kuram belirli bir ayar simetrisine sahiptir. [Newton'un klasik mekaniği, tüm evrenin ötelemeleri altında simetriktir. Evrendeki maddeyi bir metre yukarı (bunun yerine kendi favori yönünüzü de seçebilirsiniz) taşıdığımızda evren yine bildiğimiz evrendir. Hiçbir şey değişmemiştir. Bundan dolayı Newton mekaniğinin öteleme simetrisi vardır diyebiliriz.]
İLE/VE/||/<>
Ayar dönüşümlerinin oluşturduğu gruptur. Bunun için ayar dönüşümlerinin bazı özellikleri sağlaması gerekir (bunlara grup belitleri/aksiyomları denir):
– Birim öğe. [Sisteme hiçbir işlem yapmayan bir simetri vardır.]
– Ters öğe. Bir simetri dönüşümünün etkilerini geri alabilecek bir simetri dönüşümü vardır. [Newton mekaniğinde tüm evreni bir metre yukarı kaydırdık. Sonra da bir metre aşağı kaydırdık. Aşağı kaydırma işlemi, yukarı kaydırma işleminin tersidir. Ve birbirine ters olan dönüşümlerin art arda uygulanması birim elemanı verir.]
– Kapalılık. [Art arda uygulanan ayar dönüşümlerinin de bir ayar dönüşümü olması gerekir.]
– Birleşme özelliği. [Birer ayar dönüşümü olsun ve art arda uygulansın. 'dan önce ikilisini uygulamakla 'dan sonra ikilisini uygulamak arasında fark yoktur.]
İLE/VE/||/<>
Bir kuramın izin verdiği tüm hallerin bir kümesidir, uzayıdır.
İLE/VE/||/<>
Bir kümenin birbirine denk [birbirine denk demek bir denklik bağıntısıyla birbirine bağlı olmak demektir] olan öğelerinin oluşturduğu kümedir. )
( Araştırma. VE Kuramsal bakış. )
( Apaçık, zorunlu/zarûrî. İLE Kuramsal/teorik. )
( Apaçık olan. İLE/VE Kuramsal olan. )
( Alman edebiyat eleştirmeni, düşünür, kültür tarihçisi ve estetik kuramcısı. İLE Yayıncı, yazar, mucit, felsefeci, biliminsanı ve siyasetçi. )
( Zihinsel bilgi sürecinde 5 aşama:
1. Genel deneyim.
2. Özel deneyim.
3. Olgusal Bilim.
a. Deney ve Gözlem,
b. Kuram oluşturma,
4. Günlük Bilim.
5. Aşkın Bilimler. )
( Kuvantum kuramının ortaya çıkmasıyla, artık, bilim, önü açık, önceden kestirilemeyen bir düşünme tarzı olarak görülmeye başlamıştır. [Burada, büyük oranda, kast edilen, doğa bilimleri, özellikle de fiziktir.] VE/<>/< "Deneysel Bilimlerin Tarihi"(Bilimsel History of Experimental Science) [William Whewels] kitabının yayımlanmasıyla, science[bugünkü anlamdaki bilim] terimi, tarihsel gelişimi de dikkate alınarak artık ayrı bir bilme yöntemi, tarzı olarak tanımlanmış ve kullanılmaya başlanmıştır. )
( * OLGU VE OLAYLARDA TUTARLILIK ORANININ FAZLALIĞI
* DAHA FAZLA OLAYI AÇIKLAYAN/KUŞATAN KURAMLAR
* DOĞAL SÜREÇLERDEKİ ÖNGÖRÜSÜ YÜKSEK OLAN KURAMLAR
* BİR BİLİMSEL KURAM İNŞA EDİLDİĞİNDE, VAROLAN KURAMLARIN AÇIKLAYAMADIĞI OLGULARI AÇIKLAMA GÜCÜ GÖSTERİYORSA VAROLAN KURAMLARIN YERİNE YEĞLENİR
* İSTİSNALARI AZ OLAN KURAMLAR ÖTEKİLERE YEĞLENİR
* DAHA AZ KARMAŞIK VE BASİT OLAN KURAMLAR YEĞLENİR
* ÖNGÖRÜSÜ YÜKSEK KURAMLAR YEĞLENİR
* KURAMIN YENİ ARAŞTIRMALARA OLANAK SUNMASI ARANIR )
( Toplar ve istif eder. / Bazı bilimkişileri için geçerlidir. İLE/VE
Örer ve bekler. / Bazı bilimkişileri, kurgular ve bekler. İLE/VE
Toplar, özümser ve sunar. / Bazı bilimkişileri, olguları toplar, kuram içinde üretir ve sunar. )
( Newton Fiziği. İLE/VE/<> Kuantum Fiziği. İLE/VE/<> Kaos kuramı. )
( Bir atomda, elektronların, çekirdek etrafında, belirli ve kesikli dairesel yörüngelerde hareket ettiğini ve elektromanyetik ışın soğurulması ve yayınlanmasının, ancak, elektronun izinli enerji düzeyleri arasındaki geçişe karşılık geldiğini ileri süren atom modeli kuramı. İLE Breit Wigner formülünden üretilen, çekirdek tepkimeleriyle ilgili kuram. İLE Elektronların, Rutherford ve Bohr atom modellerinde ileri sürdüğü gibi, dairesel yörüngelerde değil, eliptik yörüngelerde hareket ettiği varsayımına göre yer vektörü ¯r ve 0 açısına bağlı olarak, nr ve nθ radyal ve azimütal kuvantum sayıları olmak üzere [ƒpθ dθ = nθh → pθ = nθh ve ƒpr dr = nrh → pr = nrh] iki yeni kuvantlaştırma koşulu ileri süren model. [Burada, p: momentum; h: Dirac sabitidir.] İLE Manyetizmanın, bir kuvantum olayı olduğu ve klasik fizik sınırları içinde kalınarak anlaşılamayacağını ileri süren kuram. İLE Sıvı damlası modeline göre, yüzey geriliminden dolayı sıkıştırılamaz ve düzgün yüklü olduğunu varsayarak, çekirdeğin bölünmeye karşı kararlılığını hesaba katan kuram. İLE Elektronun manyetik momentinin, yörüngesel açısal momentumunun en yüksek değeri L = l.h ve l = 1 için μβ = e . h / 4Πm = 9.274 x 10¯24 A . m² ile verilen değeri. [Burada, h: Planck sabiti; e: elektron yükü ve m: kütlesidir.] İLE Mikroskobik sistemleri açıklayan kuvantum mekaniği ilkeleri, makroskobik sistemlere uygulandığında da zorunlu olarak aynı sonuçları verir. | Toplam değerleri Q1 ve Q2 olan yük dağılımlarının, uzayın herhangi bir noktasında oluşturdukları potansiyeller, sırasıyla, U1 ve U2 ise Q1 x U2 = Q2xU1 'dir. | Sınır yüzeyleriyle çevrili bir akışkan sisteminde, yüzeylere dik v1 ve v2 hız bileşenlerinden kaynaklanan basınçlar, sırasıyla P1, P2 ise tüm yüzeyler üzerinden Σv1x P2 - v2 x P1 = 0 'dır. )
( [Bohr kuramında] Hidrojen atomunun temel seviye[taban enerji seviyesi] yörüngesinin yarıçapı. İLE Bir hidrojen atomunda, çekirdeğin çekim alanında dolanan bir elektronun izlediği kapalı yörünge. )
( Derişimi ifade etmek için kullanılan kuramsal bir terim. Teknikte derişimi ölçme özel bomemetrelerle yapılır. Bome derecesiyle verilen çözeltilerin yüzdelerine geçmek için matematiksel bir bağıntı yoktur.
[ DERİŞİM: Bir karışımdaki bileşenlerin bağıl miktarlarını gösteren büyüklük. | Bir karışımın, çözeltinin ya da bir maddenin belirli bir kütle ya da hacminde bulunan herhangi bir bileşenin miktarı. ] )
( I. - Burhân-ı Vicdânî/Kalbî, - Burhân-ı Nazarî.
II. - Burhân-ı Tecrübî, - Burhân-ı Mahlût.
III. - Burhân-ı Limmî(Sonsal/Deneysel/Aposteriori), - Burhân-ı İnnî(Önsel/Kuramsal/Apriori).
IV. - Burhân-ı Riyâzî: *Burhân/İsbat bi'l-hutut(1. Terkîbî, 2. Tahlîlî), * Burhân/İsbat bi'l-misal.
V. - Burhân-ı Hulfî/Nakz. )
( Yoğunluğu 0,92 g/mL., e.n. 0 °C olan, renksiz, donmuş ya da katı su. İLE Kelvin sıcaklık ölçeğinde, buzun e.n. 273,15 °K. | Su ve buzun standart atmosfer basıncında, dengede olduğu sıcaklık. İLE Bir ton 0 °C'deki buzun 0 °C'deki suya erimesi için gerekli ısı biriminin kuramsal sayısı. )
( Gereksinimler sıradüzenine işaret etmiştir. VE/||/<> Bireylerin, sorunlarını çözme olanaklarının bulunduğuna işaret etmiştir. Gelişimin, sekiz aşaması olduğunu öne sürmüştür. Benlik güçlerinin, gelişimsel sorunların başarılı biçimde çözülmesiyle kazanıldığına işaret etmiştir. VE/||/<> Bilişsel gelişimin aşamalarını ortaya koymuş ve çocukların, belirli gelişimsel aşamalara özgü, beceri ve davranışlarının olduğunu, kavramlarla açıklamıştır. VE/||/<> Piaget'in önerdiği, bilişsel gelişim kavramları ile ahlâkî kavramların kazanımı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. VE/||/<> Çocuğun, duygusal ve davranışsal gelişimi ile ilgisi olduğu düşünülen, anneye bağlanmaya vurgu yapmış ve bağlanma kuramını ortaya atmıştır. )
( Kanatlarından birinin eğim açısının 90 dereceyi aşarak bu kanattaki katmanların devrik konum kazandığı antiklinal. İLE Kıvrımlanma sürecinde, eğim açısı 90 dereceyi aşarak devrik konum kazanan bir istif ya da katmanlardan oluşan, öteki kanat ve kıvrım eksen düzlemi ile aynı yönde eğimli olan kıvrım kanadı. İLE Çökel kayaçlarda istiflenme kuramına uymayan, daha yaşlı olan alt yüzeyi üstte, daha genç olan üst yüzeyinin altta olacak biçimde ters yüz olmuş katman. İLE Kıvrımlanma sürecinde, kanatlarından biri, eğim açısının 90 dereceyi aşmasıyla devrik konum kazanan ve dolayısıyla iki kanadı ve eksen düzlemi aynı yönde eğimli olan jeolojik kıvrım. İLE Kanatlarından birinin eğim açısının 90 dereceyi aşarak bu kanattaki katmanların devrik konum kazandığı senklinal. İLE Üst üstelik ilkesine göre yatay olarak çökelmiş ancak sonraki jeolojik süreçlerde aynı yönde artarak 90 dereceyi aşan bir eğim açısı kazanmış, yaşlı üstte, genç altta olacak biçimde ters yüz olmuş istif. )
( DİL VE DİŞ
“Dişler, tüm organların aynasıdır” sözünü anımsayarak, “Dil neyin aynasıdır?” sorusuna bir yanıt arasak, hepimizin buluşma noktası “ÖZ” olacaktır.
“Dil, özümüzün aynasıdır”
“ÖZ <–> GÖZ <–> SÖZ” bağlantısı, nereden hareket edecek olursak olalım, üzerinde en çok durulması gereken ilişkidir. “Öz”ün üzerine fazla eğilmeye gerek kalmaksızın bizleri nereye ulaştırdığını biliyoruz. “Göz” üzerine de aynı ortak duygu ve düşüncelere sahip olarak, özümüzün kapısı olduğu noktasına ulaşıyoruz. “Söz” ise geçmiş, şimdi ve geleceğin; usumuzun, bilimin, felsefenin ve sanatın; iş ve özel yaşamın ve günlük yaşamdaki tüm sürecin en büyük aracıdır. Simge diliyle “Söz”, yazı diliyle “Söz”, sözün diliyle “Söz”, günlük yaşamımızın, düşünce ve duygularımızın ve tüm ilişkilerimizin aracı “Söz”.
Sevgili Yunus Emre’nin güzel sözü ile...
Keleci[sözü] bilen kişinün yüzünü ağ[ak] ede bir söz,
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz.
Söz ola kese savaşı, söz ola kese başı,
Söz ola ağılı[zehirli] aşı bal ile yağ ede bir söz.
Psikoloji, 3D/6D temelli, "Düşünce, Duygu ve Davranışlar"ımızı anlamaya, incelemeye ve altında yatan nedenleri bulmaya çalışan bir bilim dalıdır. Hiçbiri birbirinden bağımsız olmadığı gibi ayrı ayrı düşünmek de pek olanaklı değildir. Bu doğrultuda, son zamanlarda çok yoğun ilgi gören Sinir Dili Programlaması(SDP ya da NLP), çalışmalarının da en büyük aracı olan söz -ve her bir sözcük- ile, tüm hücrelerimizin ve beynimizin programlanabilmesi yoluyla yaşamımıza katacağı gelişmişliği, derinliği, kolaylığı ve rahatlığı sağlatan bir disiplin. SDP tüm eylemlerimiz ile ağzımızdan çıkan her sözün nasıl ve ne kadar bağlantısının olabileceğini anlatır. Ayağını sürüyerek yürüyen bir kişinin, sözlerinin de ağzından uzata uzata, yayılarak çıktığını görebilirsiniz (ya da tam tersi). Yüzü asık birinin, her ne kadar hoş sözler kullansa bile sesinden psikolojik durumunu anlayabilirsiniz. Aynı bağlantılar dilimiz ve dişimize verdiğimiz önem için de geçerlidir. Diş fırçalama alışkanlığımız ile kullanacağımız sözcüklerin de bağlantısı vardır ve de dile, sözlerimize gösterdiğimiz özen ile diş fırçalama alışkanlığımızın. Dişimizin ne kadar önemli olduğunu biliriz fakat maalesef yeteri kadar özeni göstermeyiz.
Dile ve sözlerimize verdiğimiz önem ve duyarlılığımız nedir? Dilimizin de durumu aynı mı acaba? Aynı mı olmalı? Olmamalı mı? Peki nasıl? Bu durumu ne, kim, nasıl değiştirebilir? Tüm bu sorular ve benzerleri gibi daha birçok soruya verebileceğimiz yanıt aynıdır! KENDİMİZ!
Yaşamımızda pek dikkat edilmeyen, çok fazla karıştırılan fakat hiçbir zaman karıştırılmaması gereken bazı noktalar vardır. Bunların en çok yaşandığı altı hassas nokta ve şu oniki kavramın da ayrıntılarına sahip olmalı ve önemine çok dikkat etmeliyiz.
- GENEL ile ÖZEL;
- BİRİNCİL OLAN(/Olma[ma]sı Gereken) ile
İKİNCİL OLAN (/Olma[ma]sı Gereken);
- AMAÇ ile ARAÇ;
- SÜREÇ ile SONUÇ (Merkezlilik);
- KURAM(TEORİ) ile UYGULAMA(PRATİK);
- KORGU ile KAYGI
Konuşmalarımız, değerlerimiz ve tutumlarımız bazen Genel'den hareket ederek Özel'e, bazen de Özel'den hareket ederek Genel'e giderek devam eder. Fakat farkında olunması gereken bu ikisinin arasındaki geçiştir. Geçişteki dikkatsizlikler çok büyük sorunlara dönüşebilirler. Konu ve kavramları ele alışımızdaki sıralamada neyin öncelikli olduğu ve olmadığı bilinci, durumun ya da konunun bir Araç mı, Amaç mı? olduğu sorusunun her an farkındalığımızda olması en dikkat edilmesi gereken noktalardandır. Süreç ve Sonuç’un birbirinden ayrı olmadığı, dengeli bir durumda olması, herhangi birinin üzerinde yoğunlaşmama gerekliliği de üzerinde titizlikle durulması gereken noktalardır. Kuram ile uygulamanın arasındaki farkların ve derecelerinin atlanmaması gerekir. Korku ve Kaygı arasındaki farkların (Belirginlik, Şiddet ve Süre) da bilincinde olarak korku ve kaygı yönetiminin elde tutulması, geleceğin olumsuzu “YA … [olursa]” üzerine değil, olumlu gelecek “… [’nın olmasını] İSTİYORUM” üzerinde durulması gerekmektedir.
Doğru, yerinde ve zamanında kullanım için yeğlenebilecek her sözcüğün değeri çok yüksektir. Kişisel ve toplumsal birliğimiz olan sözlükleri daha çok kullanmak, kitap okumak, düşünmek, araştırmak; sözcüklerin, terimlerin günlük hayatımızda, dilimizde yer almasını sağlamak en önemli sorumluluklarımızdandır. Toplumların en büyük serveti dilleri olduğu gibi, kişinin de en büyük değeri ve serveti dilidir.
Dil ile, söz ile başlayan serüvenin çeşitli dönüşümler ile yaşamımızın en büyük parçası ve kaderimize bile dönüşebileceğini vurgulayan şu sözleri sürekli anımsamak gerekir!
Söylediklerinize dikkat edin,
düşüncelere dönüşür...
Düşüncelerinize dikkat edin,
duygularınıza dönüşür...
Duygularınıza dikkat edin,
davranışlarınıza dönüşür...
Davranışlarınıza dikkat edin,
alışkanlıklarınıza dönüşür...
Alışkanlıklarınıza dikkat edin,
değerlerinize dönüşür...
Değerlerinize dikkat edin,
karakterinize dönüşür...
Karakterinize dikkat edin,
Kaderinize dönüşür... )
( Döllenme sürecinin, dişinin gövdesinin dışında gerçekleştiği döllenme biçimi.[Dişil ve eril bireyler, gametlerini suya bırakır ve spermler, yumurtaları gövde dışında döller.][Bu üreme biçimi, çoğu amfibi türünde ve mercanlarda görülebilir.] İLE/||/<> Eşeysel birleşme dışında, başka bir yolla, genellikle deneysel olarak spermlerin vajinaya iletilmesi. İLE/||/<> Organizmanın yumurta ve spermdeki ham nesnelerden tamamen yeni olarak geliştiğini ileri süren ve canlının gelişmesi üzerine ileri sürülen bir kuram. )
( Nathan Rosen ve Albert Einstein tarafından ileri sürülmüştür. Genel olarak beyaz delikler ve kara delikler arasındaki bağlantıya, "solucan deliği" denilmektedir. Bu bağlantı sayesinde, zamanda kısayol bir yol oluşturmaktadır. Kara deliğin en dip noktasında hacim sıfırdır ve yoğunluk sonsuzdur. Yani, kara deliğin dibinde çok güçlü bir çekim etkisi vardır. Bu yüzden buradaki zaman ve mekân bilinenin dışındadır. Bu kuram ile iki kara deliğin farklı boyutlarda bağlanması ile çekim etkisinden yararlanılarak bir kara deliğin içine girip öteki kara deliğin içinden kısa bir zamanda çıkılabilir. )
( Aklını, en yüksek düzeyde kullanmak, tefekkür yaşamı, kuramsal temâşâ. İLE/VE ... )
( Birlikteliğin toplumsallığı, kurumsallığı ve kuramsallığı olan "evlilik", [dişil ya da eril fark etmeksizin] İNSAN için, koşullara/olanaklara bağlı, itibarî olan ve [doğal koşullarda olmayanlar için ve özellikle kentlerde yaşayanlarda] zorunlu olmayan bir süreç ya da kabul olarak değerlendirilmektedir.
Eşeysel birlikteliğin, kentlerde, eskisi gibi belirleyici/bağlayıcı olması ise pek fazla devrede olmayabilmektedir. )
( [başka bir önermeye, kurama göre] Terimleri ters durumda olan. [önerme, kuram]
"Üçün altıya oranı, altının onikiye oranı gibidir" ve "onikinin altıya oranı, altının üçe oranı gibidir" önermeleri, birbirinin evriğidir.
"Aydınlığın yeğinlği, ışıklı cismin uzaklığıyla evrik olarak orantılıdır. Uzaklık çok olunca aydınlık azalır, az olunca aydınlık çoğalır."
İLE/VE/<>
Evirme yoluyla elde edilen önerme.
"Her kişi, gülendir." önermesinin evrişiği,
"Her gülen, insandır." biçiminde olur. )
( Gerçekliğin zihinden bağımsız ve nesnel olduğunu savunan felsefi görüş. İLE Bilimsel kuramların gerçekliği doğru bir biçimde temsil ettiğini savunan görüş. )
( DEĞİŞMEZLİK/BAKIŞIM[SİMETRİ] İLKESİ [İng. INVARIANCE PRINCIPLE]: Fizik yasaları ya da fiziksel bir nicelik, belirli dönüşümler altında değişmezdir. | Özel görelilik kuramı. | Genel görelilik kuramı. ) ( ...
İLE/VE/<>/> Birbirine göre düzgün doğrusal hareket eden [ivmesiz] eylemsizlik referans sistemleri için sınırlı ve geçerli, iki postüla üzerine kurulmuş olan ve matematik ifadesini, Minkowski uzay-zaman boyutları [tensörü] ile bulan kuram. [1905] [Fizik yasaları, tüm eylemsizlik referans [Galile] sistemlerinde aynı matematik şekle sahip [değişmez(invariant)] olmalılardır. Işık, uzayda, her yönde, sabit c hızıyla kaynağından ve gözlemcinin hareketinden bağımsız olarak yayılır ve hiçbir sinyal ya da enerji, ışığınkinden daha yüksek bir hızla yayılamaz.] İLE/VE/<>/> Özel göreliliğin değişmezliğini, sadece eylemsizlik(ivmesiz) referans sistemleri için sınırlı tutmuş olmasının açmazını tamamlayan ve fizik objektifliğin alanını genişleten ve matematik ifadesini, Riemannian uzay-zaman koordinatları ile bulan kuram. [1911] [Fizik yasaları, sürekli koordinat dönüşümleriyle birbirine geçilebilen, eylemli ya da eylemsiz tüm referans sistemlerinde değişmez olmalılardır.] )
( Standart Model'deki fermiyonlara kütle kazandırmak için var olduğu öne sürülmüş, spini 0 olan parçacık. [H ya da h olarak kısaltılır.][Peter Higgs, Gerald Guralnik, Richard Hagen, Tom Kibble, François Englert ve Robert Brout tarafından 1960'larda öne sürülen ve 04 Temmuz 2012'de, CERN'deki araştırmalarda, özellikleri Higgs bozonuna benzeyen bir parçacığın gözlemlenmesiyle 2013 yılının Mart ayında kütlesi yaklaşık 125 GeV/c2 olan bir parçacık gözlemlediklerini ve ayrıntılı çözümlemelerin, bu parçacığın bir Higgs bozonu olduğunu gösterdiğini açıkladılar.] İLE/VE/||/<> Günümüze kadar varolduğu kanıtlanamamış, kütleçekim kuvvetini ilettiği varsayılan, sanal bir parçacık. [Genel Görelilik kuramının önemli bir parçasıdır. Graviton'un varoluşu, etkileri sayesinde bilinmektedir fakat onu ölçmek ya da gözlemlemek olanaksızdır.] )
( * İLM-EL-YAKÎN: KESİN BİLGİ
* İLM-İ AHCÂR: TAŞBİLİMİ, JEOLOJİ
* İLM-İ AHLÂK: AHLÂK BİLGİSİ
* İLM-İ AHVÂL-İ CEVV: METEOROLOJİ
* İLM-İ AKVÂM: MİLLETLERİN, KAVİMLERİN, KÜLTÜR, GÖRENEK GİBİ HALLERİNİ ARAŞTIRAN, İNCELEYEN İLİM, ETNOLOJİ, IRKIYYÂT
* İLM-İ ARÛZ: [ed.] VEZİN, NAZIM ÖLÇÜLERİYLE İLGİLİ BULUNAN BİLİM
* İLM-İ ARZ, İLM-ÜL-ARZ: JEOLOJİ
* İLM-İ ÂSÂR-I ATÎKA: ARKEOLOJİ
* İLM-İ BEDÂYİ': ESTETİK
* İLM-İ BEDEN, İLM-ÜL-EBDÂN: HEKİMLİK BİLGİSİ
* İLM-İ BEDÎ': [ed.] GÜZEL SÖZ SÖYLEME VE YAZMA BİLİMİ, ESTETİK
* İLM-İ BEDÎHÎ: GERÇEĞİ SEZEREK ANLAMA BİLİMİ
* İLM-İ BELÂGAT: İYİ, GÜZEL, PÜRÜZSÜZ SÖZ SÖYLEME, UZDİLLİLİK; SÖZÜN DÜZGÜN, KUSURSUZ, YERİNDE VE ADAMINA GÖRE SÖYLENMESİNİ ÖĞRETEN BİLİM
* İLM-İ BEYÂN: İFADE BİLİMİ
* İLM-İ CEBR: CEBİR BİLGİSİ (CEBİR(GABER) [SÜMERCE'DEN](HAREZMİ)): Kırılan kemiği yerine koymak.
* İLM-İ CEDEL: BİLİMSEL TARTIŞMA
* İLM-İ CERR-İ ESKAL: MAKİNE VE KUVVETLER İLE BU KUVVETLERDEN DOĞAN HAREKETLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ ARAŞTIRAN BİLİM
* İLM-İ EDEB: ARAP DİLBİLGİSİ
* İLM-İ EDVÂR: MÜZİK BİLGİSİ
* İLM-İ EHÂDİS, İLM-İ AHBÂR, İLM-İ ÂSÂR: HZ. MUHAMMED VE YAKINLARININ SÖZLERİYLE, HAREKETLERİYLE İLGİLİ BULUNAN GELENEKLERİ KONU EDİNEN BİLİM
* İLM-İ EKTÂF: KÜREKKEMİĞİNE YA DA BU KEMİĞİN PARÇALARINA GEÇMİŞİ BİLME VE GELECEKTEN HABER VERME BİLİMİ
* İLM-İ ELSİNE: DİLBİLİM, LİNGUİSTİK
* İLM-İ EMRÂZ, İLM-ÜL EMRÂZ: PATOLOJİ
* İLM-İ ENSÂB, İLM-ÜL ENSÂB: JENEOLOJİ
* İLM-İ ENSÂC, İLM-ÜL ENSÂC: DOKUBİLİM, HİSTOLOJİ
* İLM-İ ENVÂ: AY'IN ZAMANLARINI ARAŞTIRAN BİLİM
* İLM-İ ESMÂ': ALLAH ADLARININ VE NİTELİKLERİNİN ANLAM VE AÇIKLAMALARIYLA İLGİLİ OLAN BİLİM
* İLM-İ EZELÎ: ALLAH'IN EZELÎ BİLGİSİ, ÖNCEBİLİM
* İLM-İ FERÂİZ: (huk.) ŞER'İ MİRAS İLMİ
* İLM-İ FETVÂ: (huk.) İSLÂM DİNİ YASALARINI İNCELEYEREK BAZI İDARÎ VE ADLÎ KONULARDA BİR KARARA VARMA BİLGİSİ
* İLM-İ FIKH: (huk.) ŞERÎAT İLMİ, ŞERÎATIN USUL VE HÜKÜMLERİ, AMELÎ VE ŞER'Î MESELELER BİLGİSİ, BİR ŞEYİ GEREĞİ GİBİ ANLAYIP BİLME
* İLM-İ HABER, İLM-İ HADÎS: HZ. MUHAMMED'İN SÖZLERİNİ İNCELEYEREK BUNLARDAN ÇIKAN ANLAMLARI AÇIKLAYAN BİLİM
* İLM-İ HÂL: DİN KAİDELERİNİ ÖĞRETMEK ÜZERE YAZILMIŞ KİTAP; TEKKEDE ÖĞRENİLEN BİLGİLER
* İLM-İ HAYVÂNÂT: ZOOLOJİ
* İLM-İ HENDESE/MESÂHA/MİSÂHA: GEOMETRİ BİLİMİ
* İLM-İ HESÂB: ARİTMETİK
* İLM-İ HEY'ET: ASTRONOMİ
* İLM-İ HİKMET: FELSEFE İLE İLGİLİ KONULARI İNCELEYEN BİLİM
* İLM-İ HİLÂF Ü CEDEL: TARTIŞMA/MÜNÂKAŞA YOLLARINI ÖĞRETEN BİLİM
* İLM-İ HİSÂB: ARİTMETİK
* İLM-İ HİYEL, İLM-ÜL HİYEL: MEKANİK BİLGİSİ
* İLM-İ HUKUK: HUKUK BİLGİSİ
* İLM-İ İCTİMÂ': TOPLUMBİLİM, SOSYOLOJİ
* İLM-İ İDÂRE: İDARE BİLGİSİ
* İLM-İ İKTİSÂD: EKONOMİ POLİTİK
* İLM-İ İLÂHÎ: TEODİSE
* İLM-İ İMLÂ: DİLBİLGİSİ KURALLARINA UYGUN YAZI BİLGİSİ; PERSPEKTİF RESİMDE KURALA UYGUN RESİM ÇİZME İLMİ
* İLM-İ İSNÂD: İLK NAZARİYE SAHİBİNİ İNCELEYEN VE BU NAZARİYENİN ONA BAĞLANMASI GEREKTİĞİNİ SAVUNAN İLİM
* İLM-İ İŞTİKAK: SÖZCÜK TÜRETME YOLLARINI ARAŞTIRAN İLİM, ETİMOLOJİ
* İLM-İ KABL-ET-TÂRİH: TARİHÖNCESİ DEVİRLERE AİT VARLIKLARI VE OLAYLARI KONU EDİNEN İLİM, PREHİSTORYA
* İLM-İ KAFİYE: ŞİİRDE RİTİM SAĞLAMA İLMİ
* İLM-İ KAL: MEDRESEDE ÖĞRENİLEN İLİM
* İLM-İ KEFF: AVUÇ ÇİZGİLERİNE BAKARAK GEÇMİŞİ VE GELECEĞİ BİLME İLMİ
* İLM-İ KELÂM: KUR'AN'IN HÜKÜMLERİNİ AÇIKLAYAN VE YORUMLAYAN İLİM
* İLM-İ KELÂM VE AKAİD: METAFİZİK
* İLM-İ KIHIF: KAFATASI KEMİĞİNİN ŞEKİL BAKIMINDAN AKLÎ MELEKE/YETİLERİN BELİRTİSİ OLDUĞUNU İLERİ SÜREN GÖRÜŞ, FRENOLOJİ
* İLM-İ KIRÂAT: KUR'AN'IN İLK YEDİ KİŞİ TARAFINDAN YEDİ TÜRLÜ OKUNUŞ TARZINI SAVUNAN VE BU YOLDAKİ ÇALIŞMALARI KAPSAYAN İLİM
* İLM-İ KIYÂFET: İNSANIN YÜZÜNDEN VE DIŞ GÖRÜNÜŞÜNDEN, İÇ VASIFLARINA, İÇ YAŞAMINA DAİR AHKAM ÇIKARMA BİLGİSİ
* İLM-İ KİMYÂ: KİMYA BİLGİSİ; SUN'Î OLARAK ALTIN VE GÜMÜŞ YAPMA İLMİ
* İLM-İ KİTÂB: KUR'AN'IN AÇIKLANMA VE YORUMUNA ÖZGÜ İLİM
* İLM-İ KİTÂBET: YAZI YAZMA, BİR MADDEYİ KURALLARINA UYGUN OLARAK EN GÜZEL BİR ŞEKİLDE KALEME ALMA İLMİ
* İLM-İ LEDÜN: ALLAH'IN SIRLARINA AİT MANEVİ BİLGİ
* İLM-İ LÛGAT: SÖZLÜKBİLİM, LEKSİKOLOJİ
* İLM-İ MAÂD: YAŞAM SONU BİLGİSİ, ESKATOLOJİ
* İLM-İ MAÂNÎ: SÖZCÜĞÜN GEREKEN DURUMA, YANİ AÇIKLAMANIN ÖZÜNE YAKIŞMASI YOLLARINI GÖSTEREN İLİM, ANLAMBİLİM, SEMANTİK
* İLM-İ MAÂŞ: MAİŞET, GEÇİM, YAŞAM BİLGİSİ
* İLM-İ MÂ-BA'D-ÜD-TABÎA: METAFİZİK
* İLM-İ MA'DENİYYÂT: MADEN ARAŞTIRMA VE İNCELEME İLMİ
* İLM-İ MAHÂSİN: ESTETİK
* İLM-İ MA'NÂ: GÜZEL SÖZ SÖYLEME İLMİ
* İLM-İ MA'NEVÎ: RÛHÎ VE ZİHNÎ OLGULARI VE OLAYLARI KONU EDİNEN İLİM
* İLM-İ MENÂHİC: YÖNETME İŞLERİ İÇİN GEREKLİ BİLGİYİ VEREN İLİM, METODOLOJİ
* İLM-İ MENAKİT: KRONOLOJİK VE ASTRONOMİK ZAMANLARI İNCELEYEN İLİM
* İLM-İ MENŞE'-İ AKVÂM: KAVİMLERİN, MİLLETLERİN MENŞEİ İLE, DOĞUŞU İLE İLGİLİ OLAN İNCELEME VE ARAŞTIRMALAR YAPAN İLİM
* İLM-İ MERÂYÂ: BİR İŞİN EN İNCE AYRINTILARINA KADAR İNMEYİ ÖĞRETEN İLİM
* İLM-İ MERÂYÂ-Yİ MUHRİKA: MERCEKLERİN, YAPIM, KULLANILMA VE YAKICI OLAN TÜRLERİNİ ARAŞTIRARAK KURALLARA BAĞLAYAN İLİM
* İLM-İ MESÂHA: YÜZÖLÇÜMÜ BİLGİSİ
* İLM-İ MEVCÛDÂT: DOĞANIN TÜM VARLIKLARINI İNCELEYEN İLİM
* İLM-İ MUÂMELE: MÜMİNLERİN, ALLAH VE KULLARINA KARŞI OLAN VAZİFE İLE İLGİLİ BİLGİLERDEN BAHSEDEN İLİM
* İLM-İ MÛSIKÎ: MÜZİĞİN TÜM KONULARINI İÇİNE ALNA İLİM, MÜZİK BİLGİSİ, MÜZİKOLOJİ
* İLM-İ MÜSTEHÂSÂT: ESKİ VARLIK-BİLİM, PALEONTOLOJİ
* İLM-İ NEBÂTÂT: BOTANİK
* İLM-İ NEFS, İLM-ÜN-NEFS: PSİKOLOJİ
* İLM-İ NÜCÛM: ASTROLOJİ
* İLM-İ PÎŞÂNÎ: ALINA BAKARAK, KARAKTERİ, ALINYAZISINI OKUMA İLE İLGİLİ İLİM
* İLM-İ REML: GEREKLİ OLAN ARAÇLAR KULLANILARAK FALA BAKMA
* İLM-İ RİVÂYET: GELENEKLERİN DOĞRULUK DERECESİNİ ARAŞTIRAN İLİM
* İLM-İ RİYÂZET: TASAVVUFU KONU EDİNEN İLİM
* İLM-İ RÛH, İLM-ÜR-RÛH: PSİKOLOJİ
* İLM-İ RÜSÛM: VERGİ MEVZUATI VE GÜMRÜĞE AİT KONULARLA İLGİLİ OLAN İLİM
* İLM-İ RÜŞEYN: DÖLLENMİŞ YUMURTACIĞIN CENİN DURUMUNA KADAR GEÇİRDİĞİ SAFHALARI İNCELEYEN İLİM, EMBRİYOLOJİ
* İLM-İ SAÂDET: MUTLULUĞU EN BÜYÜK GAYE EDİNEN BU GÖRÜŞLE İLE İLGİLİ BULUNAN BİLGİLERİ ELE ALAN İLİM
* İLM-İ SARF: SÖZCÜKLERİ, ONLARIN KONULUŞLARINI, TÜREYİŞ VE ÇEKİMLERİNİ KONU EDİNEN DİL VE EDEBİYAT BÖLÜMÜ
* İLM-İ SARF VE NAHV: GRAMER-SENTAKS İLMİ
* İLM-İ SAVT: AKUSTİK
* İLM-İ SECÂYÂ: IRABİLİM, ETOLOJİ
* İLM-İ SERVET: SİYASÎ İKTİSAT İLMİ
* İLM-İ SİHR: İNSAN RUHUNU ETKİLEYEN VE BAZI OLAYLARIN SEYRİNİ DURDURACAĞINA İNANILAN BÜYÜ İLE İLGİLİ OLAN İLİM
* İLM-İ SİMYÂ: HARFLERLE, SAYILARLA, İLÂHÎ SÖZLER VE ALLAH'IN ADLARINI KULLANMAKLA KÂİNATIN SIRLARINI ÇÖZME İLMİ
* İLM-İ SÛRÎ: ÜRETİM BİLGİSİ, ÜRETİMİ GELİŞTİRME BİLGİSİ
* İLM-İ SÜLÛK: ALLAH VE DİN UĞRUNA ÇİLE DOLDURMA YOLUNU ÖĞRETEN İLİM
* İLM-İ ŞERÎF: MÛSIKÎ
* İLM-İ ŞUHÛD: GÖZLEME, DENEYE DAYANAN BİLİM
* İLM-İ TABAKAT-ÜL-ARZ: YERBİLİMİ, JEOLOJİ
* İLM-İ TABÎÎ: DOĞABİLİM
* İLM-İ TASAVVUF: TASAVVUF İLMİ, TASAVVUFÎ DÜŞÜNCE VE MEVZU TARZINI YORUMLAYIP İNCELEYEN BİLİM
* İLM-İ TASVÎR-İ MİYÂH: [coğr.] SU BİLGİSİ, HİDROGRAFİ
* İLM-İ TAVSÎF-İT-TABÎA: FİZYOGRAFYA
* İLM-İ TEDBÎR-İ MENZİL: EV EKONOMİSİ İLMİ
* İLM-İ TEDKÎK-İ HUTÛT: ESKİ YAZILARI OKUYUP, ÇÖZME İLMİ
* İLM-İ TEFSÎR: KUR'AN'I İZAH ETMENİN YOLLARINI, USULLERİNİ BİLDİREN İLİM
* İLM-İ TEKVÎN: KÂİNATIN YARATILIŞINI İNCELEYEN BİLİM, KOZMOGONİ
* İLM-İ TE'LİF: MÜZİK KOMPOZİSYONU İLMİ
* İLM-İ TENCÎM: YILDIZLARA BAKARAK GEÇMİŞTEN VE GELECEKTEN HÜKÜM ÇIKARMA İLMİ
* İLM-İ TERBİYE-İ ETFÂL: EĞİTBİLİM, PEDAGOJİ
* İLM-İ TEŞRİH: KUTSAL KİTAPLARIN AÇIKLANMA VE YORUMLANMASIYLA İLGİLİ BULUNAN İLİM
* İLM-İ TEVHÎD: ALLAH'IN BİRLİĞİNE AİT BİLGİ, YORUM GİBİ ŞEYLERİ TOPLAYIP İNCELEYEN İLİM
* İLM-İ TE'VÎL: KUR'AN İLE İLGİLİ OLAN BİLGİLERLE UĞRAŞAN İLİM
* İLM-İ TEVLÎD: BAHÇIVANLIK İLMİ
* İLM-İ TIBB: TIP İLMİ, HEKİMLİK BİLİMİ
* İLM-İ TILSIMÂT: TILSIM, BÜYÜ İLMİ
* İLM-İ VEZÂİF: ÖDEV BİLGİSİ, DEONTOLOJİ
* İLM-İ VÜCÛH: KUR'AN'IN TÜRLÜ TÜRLÜ OKUNUŞLARINI ÖĞRETEN İLİM
* İLM-İ YAKÎN: İLÂHÎ ÂLEMLERE İLİŞİK BİLGİLERİ TOPLAYAN VE DOĞRULUĞUNDAN ŞÜPHE EDİLMEYEN İLİM
ile/ve/<>
- FENN(FÜNÛN)
* FENN-İ :
* FENN-İ DERYÂ: DENİZCİLİK
* FENN-İ İNŞÂ: YAZI YAZMA SANATI
* FENN-İ KİMYÂ: KİMYÂ İLMİ
* FENN-İ MA'DENİYYÂT: MİNERALOJİ
* FENN-İ MENÂFİ'-ÜL-A'ZÂ: FİZYOLOJİ
* FENN-İ MESÂHA-İ ARÂZÎ: YER ÖLÇME BİLGİSİ[fr. GÉODÉSIE]
* FENN-İ SAYDELÂNÎ: ECZACILIK
* FENN-İ TABAKAT-ÜL-ARZ: JEOLOJİ
* FENN-İ TERBİYE-İ ETFÂL: PEDAGOJİ
* FENN-İ TEŞRÎH: ANATOMİ BİLGİSİ
* FENN-İ ZİRÂAT: ZİRÂAT, EKİNCİLİK BİLGİSİ
ile/ve/<>
- MEBHAS[Ar. çoğ. MEBÂHİS]: Bir şeyin arandığı yer. | Arama, araştırma yeri. | Bâb, fasıl. | Logic[İng.]/Logie[Fr.] sözünün karşılığı.
* MEBHAS-I ADALÂT: KAS BİLİMİ
* MEBHAS-İ AHCÂR: TAŞBİLİM, LİTOLOJİ
* MEBHAS-İ A'SÂB: SİNİRBİLİM, NEVROLOJİ
* MEBHAS-İ CÜMÛDİYYE: BUZUL BİLİMİ, GLASİYOLOJİ
* MEBHAS-İ ENHÂR: AKARSU BİLİMİ, POTAMOLOJİ
* MEBHAS-İ ESBÂB: NEDENBİLİM, ETYOLOJİ
* MEBHAS-İ ESVÂT: SES BİLGİSİ, FONETİK
* MEBHAS-İ GAYÂT: EREKBİLİM, TELEOLOJİ
* MEBHAS-İ HAYVÂNÂT-I NÂİME: YUMUŞAKÇALAR BİLİMİ
* MEBHAS-İ KUVVET-İ HAVÂ: HAVA DEVİNİMİ BİLGİSİ, AERODİNAMİK
* MEBHAS-İ MA'RİFET: BİLGİ KURAMI, EPİSTEMOLOJİ
* MEBHAS-İ MÜSTEHÂSÂT: ESKİVAROLAN BİLİMİ, PALEONTOLOJİ
* MEBHAS-İ RÜŞEYM: EMBRİYOLOJİ
* MEBHAS-İ TASVÎR-İ CİBÂL: DAĞ BİLGİSİ
* MEBHAS-İ TAVSÎF-İ MAÂDİN: METALOGRAFİ[kimya]
* MEBHAS-İ TUFEYLÂT: ASALAKBİLİMİ
* MEBHAS-İ ZIYÂ: IŞIK BİLGİSİ
* MEBHAS-İ VUCUD: VAROLAN BİLİMİ, ONTOLOJİ
* MEBHAS-ÜL-BEŞER: İNSANBİLİM, ANTROPOLOJİ
* MEBHAS-ÜL-EŞKÂL: BİÇİMBİLİM, MORFOLOJİ
* MEBHAS-ÜL-EV'İYE: DAMARBİLİMİ
* MEBHAS-ÜL-EZHÂR: ÇİÇEKLER BİLİMİ/BİLGİSİ
* MEBHAS-ÜL-HAREKÂT: DEVİNBİLİMİ, DİNAMİK
* MEBHAS-ÜL-İZÂM: KEMİK BİLİMİ
* MEBHAS-ÜL-MİYÂH: SU BİLİMİ, HİDROLOJİ )
( Kuramı, uygulamaya geçiren tek ve en önemli olgu. İLE/VE/<> ... )
( Üst kuram, kuram kurma kuramı. İLE/VE Stratejinin uygulanması. )
( Üst kuram, kuram kurma kuramı. İLE/VE ... )
( ESARETİN BEDELİ (SHAWSHANK REDEMPTION) (1994)
CESUR YÜREK (BRAVEHEART) (1995)
YEŞİL YOL (GREEN MILE) (1999) (İzlemeden önce betiğini okumanızı salık veririz.)
FARELER VE İNSANLAR (OF MICE AND MEN) (1992) (İzlemeden önce betiğini okumanızı salık veririz.)
İYİLİK BUL, İYİLİK YAP (PAY IT FORWARD) (2000)
ÖLÜ OZANLAR DERNEĞİ (DEAD POETS SOCIETY) (1989) (İzlemeden önce betiğini okumanızı salık veririz.)
YEDİ (SEVEN) (1995)
TİBET'TE YEDİ YIL (SEVEN YEARS IN TIBET) (1997)
YENİ YAŞAM (CAST AWAY) (2000)
TRUMAN SHOW (1998)
YÜKSELİŞ (ASCENSION) (dizi)(3 bölüm) (2014)
ŞEYTANIN AVUKATI (DEVIL'S ADVOCATE) (1997)
MALICE (1993)
İHANET (THE EDGE) (1996)
İÇİMDEKİ DENİZ (2004)
PLATFORM (2019)
KÖRLÜK (BLINDNESS) (2008) (İzlemeden önce betiğini okumanızı salık veririz.)
JOKER (2019)
LORENZO'NUN YAĞI (LORENZO'S OIL) (1992)
CAN DOSTUM (THE INTOUCHABLES) (2011)
İÇGÜDÜ (INSTINCT) (1999)
FİL ADAM (THE ELEPHANT MAN) (1980)
NELL (1994)
BABAM VE OĞLUM (2005)
GÖNÜL YARASI (2005)
ABİM (2009)
BENİM DÜNYAM (2013) / < (BLACK) (2005)
RASHOMON (1950)
LEON (1994)
YİĞİT (HERO) (2002)
İLKBAHAR, YAZ, SONBAHAR, KIŞ VE İLKBAHAR (SPRING, SUMMER, FALL, WINTER AND SPRING) (2003)
DELİ VE DAHİ (THE PROFESSOR AND THE MAD MAN) (2019)
RÜZGÂRI Dİ(ZGİ)NLEYEN ÇOCUK (THE BOY WHO HARNESSED THE WIND) (2019)
BALİNANIN SIRTINDA (WHALE RIDER) (2002)
HÜCRE NO:7 MUCİZESİ (MIRACLE IN CELL NO:7) (2013)
KIYIM GECESİ (FRACTURE) (2007)
MAÇ SAYISI (MATCH POINT) (2005)
BİR DÜŞÜŞÜN ANATOMİSİ (ANATOMY OF A FALL) (2023)
BÜYÜK HESAPLAŞMA (HEAT) (1995)
KARDEŞ GİBİLERDİ (SLEEPERS) (1996)
GÜLÜN ADI (THE NAME OF THE ROSE) (1986) (İzlemeden önce betiğini okumanızı salık veririz.)
YATAĞIMDAKİ DÜŞMAN (SLEEPING WITH THE ENEMY) (1991)
YETER (ENOUGH) (2002)
KÜP (CUBE) I, II, III (1997, 2002, 2004)
OYUN (THE GAME) (1997)
BUGÜN, DÜNDÜ (GROUNDHOG DAY) (1993) :)
BENDEN BU KADAR (AS GOOD AS IT GETS) (1997)
YEŞİL KILAVUZ (GREEN BOOK) (2018)
12 YILLIK TUTSAKLIK (12 YEARS A SLAVE) (2013)
ŞİMDİ YA DA ASLA (THE BUCKET LIST) (2007)
SOFİ'NİN SEÇİMİ (SOPHIE'S CHOICE) (1982)
ÇİZGİLİ PİJAMALI ÇOCUK (THE BOY IN THE STRIPED PAJAMAS) (2008) (İzlemeden önce betiğini okumanızı salık veririz.)
SCHINDLER'İN DİZİNİ (SCHINDLER'S LIST) (1993)
PİYANİST (2002)
SALAK İLE AVANAK (DUMB AND DUMBER) (1994) :)
BAY EVET (YES MAN) (2008) :)
FORREST GUMP (1994) :) (İzlemeden önce betiğini okumanızı salık veririz.)
TEHLİKELİ YÜRÜYÜŞ (THE WALK) (2015) (İzlemeden önce "TO REACH THE CLOUDS" betiğini okumanızı salık veririz.)
LA CASA DE PAPALLE (dizi) (2017 - 2020)
THELMA VE LOUISE (1991)
MİLYONLUK BEBEK (MILLION DOLLAR BABY) (2004)
BÖKE(ŞAMPİYON) (THE CHAMP) (1979)
HERŞEYİN KURAMI (THE THEORY OF EVERYTHING) (2014)
YAĞMUR ADAM (RAIN MAN) (1988)
LION (2016)
TEMPLE GRANDIN (2010)
GİZLİ SAYILAR (HIDDEN FIGURES) (2016)
EŞKIYA (1996)
KABADAYI (2007)
AŞK, TESADÜFLERİ SEVER (2011)
TESADÜF (SERENDIPITY) (2001)
MELEKLER ŞEHRİ(CITY OF ANGELS) (1998)
AŞK MASALI (MAID IN MANHATTAN) (2002)
İKNA (PERSUASION) (2022) (İzlemeden önce betiğini okumanızı salık veririz.)
AŞK VE YAŞAM (SENSE & SENSIBILITY) (1995) (İzlemeden önce betiğini okumanızı salık veririz.)
GÜN DOĞMADAN > GÜN BATMADAN > GECE OLMADAN
(BEFORE SUNRISE > BEFORE SUNSET > BEFORE MIDNIGHT)
(1995, 2004, 2013)
BARFİ (2012)
CESARETİN VAR MI AŞKA? (JEUX D'ENFANTS) (2003)
ÖZEL BİR KADIN (PRETTY WOMAN) (1990)
KORUMA (THE BODYGUARD) (1992)
HAYALET (GHOST) (1990)
TITANIC (1997)
KESİŞME (INTERSECTION) (1994)
AHLÂKSIZ TEKLİF (INDECENT PROPOSAL) (1993)
BİRKAÇ İYİ ADAM (A FEW GOOD MEN) (1992)
TERMINAL (2004)
BİZ MELEK DEĞİLİZ (WE ARE NOT ANGELS) (1989)
BENİM 533 ÇOCUĞUM VAR (STARBUCK) (2011)
ÇAŞIT OYUNU (SPY GAME) (2001)
SON KALE (THE LAST CASTLE) (2001)
SON SAMURAY (THE LAST SAMURAI) (2003)
SÜREKLİ GENÇ (FOREVER YOUNG) (1992)
VATANSEVER (THE PATRIOT) (2000)
KURTLARLA DANS (DANCES WITH WOLVES) (1990)
DOKUNULMAZLAR (UNTOUCHABLES) (1987)
ZAFER VE GURUR (PRIDE AND GLORY) (2008)
ÖZGÜN KIYIMLAR (RIGHTEOUS KILL) (2008)
SÖZLEŞME (THE CONTRACT) (2006)
ŞANTAJ (STONE) (2010)
KÖPEKLERİN GÜNÜ (DOG DAY AFTERNOON) (1975)
CASINO (1995)
İÇERİDEKİ ADAM (INSIDE MAN) (2006)
RONIN (1998)
KIRILMA NOKTASI (POINT BREAK) (1991)
KURDA TUZAK (ENTRAPMENT) (1999)
GERİ DÖNEN (THE REVENANT) (2015)
KAYA (THE ROCK) (1996)
SIKI DOSTLAR (GOOD FELLAS) (1990)
GUGUK KUŞU (ONE FLEWS OVER THE CUCKOO'S NEST) (1975)
BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK (1962)
RUANDA OTELİ (HOTEL RWANDA) (2004)
KUZULARIN SESSİZLİĞİ (THE SILENCE OF THE LAMBS) (1991)
UCUZ ROMAN (PULP FICTION) (1994)
TANGO VE CASH (1989)
DÖVÜŞ KULÜBÜ (FIGHT CLUB) (1999)
WHIPLASH (2014)
YABAN YAŞAMA DOĞRU (INTO THE WILD) (2007)
127 SAAT (127 HOURS) (2010)
96 SAAT (TAKEN) (2009)
KÖSTEBEK (2006)
21 (2008)
ENOLA HOLMES (2020) (B Niles <> 11-08-22)
AKLI HAVADA (UP IN THE AIR) (2009)
CEHENNEM SİLAHI (LETHAL WEAPON) II, III, IV (1989, 1992, 1998)
GELECEĞE DÖNÜŞ (BACK TO THE FUTURE) I, II, III (1985)
YAŞLI DELİKANLI (OLDBOY) (2003)
ŞARLO DİKTATÖR (1940)
ÇILGIN MAX (MAD MAX) I, II, III (1979, 1981, 1985)
İLK KORKU (PRIMAL FEAR) (1996)
KIRILAMAZ (UNBREAKABLE) (2000)
AYRIM (SPLIT) (2016)
CAM (GLASS) (2019)
DAĞCI (CLIFFHANGER) (1993)
ÇAKAL (JACKAL) (1997)
KAÇAK (FUGITIVE) (1993)
TUTUKLULAR (PRISONERS) (2013)
DENEY (THE EXPERIMENT) (2010)
AĞLATAN OYUN (THE CRYING GAME) (1992)
OMUZ OMUZA (JULIA ROBERTS) (1998)
AĞILI SARMAŞIK (POISON IVY) (1992)
OCEAN'S ELEVEN | TWELVE | THIRTEEN (2001, 2004, 2007)
HIZ TUZAĞI (SPEED) (1994)
DENİZDE İSYAN (CRIMSON TIDE) (1995)
AZINLIK RAPORU (MINORITY REPORT) (2002)
OLAĞAN ŞÜPHELİLER (USUAL SUSPECTS) (1995)
KÖSTEBEK (THE DEPARTED) (2006)
SIKIYSA YAKALA (CATCH ME IF YOU CAN) (2002)
CASUSLAR KÖPRÜSÜ (BRIDGE OF SPIES) (2015)
ZİNDAN ADASI (SHUTTER ISLAND) (2010)
YANILTICI (THE ILLUSIONIST) (2006)
SİHİRBAZLAR ÇETESİ (NOW YOU SEE ME) I, II (2013, 2016)
SOYGUN (HOLD UP) (1985)
DÜŞMAN (ENEMY) (2013)
AVUNTU (SOLACE) (2016)
JUMANJİ (1995)
ZOR ÖLÜM (DIE HARD) I, II, III (1988, 1990, 1995)
DEVLET DÜŞMANI (ENEMY OF THE STATE) (1998)
DENGESİZ (UNHINGED) (2020)
PARAZİT (PARASITE) (2019)
PERSON OF INTEREST (dizi) (2011)
MR. BEAN (1990)
EVDE TEK BAŞINA (HOME ALONE) I, II (1990)
DİKKAT KÖPEK VAR (TURNER&HOOCH) (1989)
SOSYETE POLİSİ (BEVERLY HILLS COP) I, II, III, IV (1984, 1987, 1994, 2016)
ÇIPLAK SİLAH (THE NAKED GUN) | 2.5 | 3.3 (1988, 1991, 1994)
POLİS AKADEMİSİ I, II, III (1984, 1985, 1986, 1987, 1988)
BANA GÖZ KULAK OL (SEE NO EVIL, HEAR NO EVIL) (1989)
ÇOK GİZLİ (TOP SECRET) (1984)
Güncellenme Tarihi > [karşıdaki sağ alt köşe --->] )
( İtalyan Aydınlanma Dönemi matematikçisi ve astronomudur. Analiz, sayı kuramı ve klasik ve gök mekaniği alanlarında önemli katkıları olmuştur. VE/||/<> Fransız matematikçi ve gökbilimci. )
( 1. Canlı kuvvetlerin, doğru tahmini üzerine düşünceler[1746]
2. Metafiziksel bilişin ilk ilkeleri üzerine yeni bir açıklama[1755]
3. Evrensel doğa tarihi ve gökler kuramı[1755]
4. Fiziksel monodoloji[1756] )
( Sözcükler olmayınca anlaşılacak ne kalır? Anlama gereksinimi, yanlış-anlamadan doğar. Söylediğim/iz doğrudur fakat size göre o sadece bir kuram. Onun, doğru olduğunu nasıl anlayabileceksiniz? Dinleyin, anımsayın, düşünün, gözünüzde canlandırın. Ve günlük yaşamınızda uygulayın! Bana/bize/ona sabır gösterin ve herşeyden çok, kendinize sabır gösterin, çünkü tek engeliniz kendinizsiniz.
Yol, sizden geçerek kendinizden öteye götürür. Siz, sadece belirli, özel olanın gerçek, bilinçli ve mutlu olduğuna inandıkça ve ikilem ötesi gerçeği, hayal ürünü bir soyut kavram olarak red ve inkâr ettikçe, benim/bizim sadaka verir gibi, kavramlar ve soyutlamalar dağıttığımı/zı düşüneceksiniz. Fakat bir kez kendi varlığınız içindeki gerçeğe dokundunuz mu, o zaman, size en yakın ve en sevgili olanı tarif etmekte olduğumu/zu göreceksiniz. )
( Bir kuramın varoluşu[ontolojisi] yoksa herhangi bir kuramdır. ) ( Kavram ve kuram, genellikle bilim, felsefe ve öteki akademik alanlarda kullanılan iki temel kavramdır.
Bir kavram, genellikle bir düşüncenin ya da bir şeyin anlıksal[zihinsel] karşılığıdır/temsilidir.
Kavramlar, genellikle somut ya da soyut var olanları tanımlamak için kullanılır. "masa", "adâlet", "eşitlik" gibi kavramlar, düşünceleri ya da nesneleri karşılar/temsil eder.
Dilde simgeler ya da sözcükler olarak tanımlanır ve bireylerin düşünme ve iletişim kurma yeteneklerini yönlendirir.
Genellikle bir nesnenin ya da bir durumun temel özelliklerini ya da niteliklerini tanımlamak için kullanılır.
İLE/VE/||/<>/>
Bir kuram, genellikle bir görüngüyü, bir olguyu ya da belirli bir alanı açıklamak ya da açıklamak için geliştirilmiş dizgeli bir açıklamadır.
Genellikle gözlemlere dayanarak olgu ve görüngüleri anlamak, öngörmek ya da açıklamak için kullanılır.
Bilimde, felsefede, matematikte ve öteki alanlarda kullanılır.[evrim, kütleçekim kuramı]
Genellikle bir dizi varsayım, ilke ve kavramın bir araya getirilmesiyle oluşturulur ve denenir. Bilimsel yöntemle desteklenir. Bilişsel karşılıklardır ve genellikle düşünceleri ya da nesneleri tanımlamak için kullanılır ancak dizgeli açıklamalardır. Genellikle gözlemlere dayanarak olgu ve görüngüleri anlamak ya da açıklamak için kullanılır. Ancak kavramları kullanarak tanımlama yapılır. ) ( FaRkLaR Kılavuzu içinde daha geniş tarama olarak şu sayfaları da okuyabilirsiniz...
FaRkLaR.net/kavram/kavram
FaRkLaR.net/kavram/kuram )
( Kendimizi ve "kedimizi(gövdemizi)" geliştirmek üzere 11 yaşam önerisi...
1- Ne yaparsak yapalım, hiçbir işimizde acele etmemeyi, her yaptığımıza, söylediğimize ve yiyip içtiğimize yüksek özen göstererek...
(Yediğimizi içerek; içtiğimizi yiyerek(çiğneyerek)!]
2- "Kâr" ile yarar arasındaki farkı sürekli anımsayarak kârın değil yararın önemli/öncelikli olduğunu anlayarak ve anımsayarak, yaptığımızın "kâr", yapmadığımızın yarar olduğu üzerinden düşünerek ve yaşayarak...
(Yaşamın, "zihin <> dil <> bellek" üçgeninde yapılandığını ve yaşayabileceğimizi bilerek ve sürekli anımsayarak.)
(Bir alan hakkında çoğu şeyi, çoğu şey hakkında da bir şeyi bilmeye çaba göstererek.)
3- Kendimiz başta olmak üzere adâlet ve rızâ üzerine kurulu bir yaşam kurmayı daha çok önemseyerek olmazsa olmazların ve karıştırılmaması gerekenleri sürekli anımsayarak...
[Olmazsa olmazlar:
(Kullanılagelenler)
1- Sağlık ve özgürlük
2- Zaman ve enerji
3- Bilgi ve farkındalık
(Uygulanagelenler)
1- Doğa ve doğallık
2- Uyum ve bütünlük
3- Gelişim ve değişim
Karıştırılmaması Gerekenler:
1- Genel ile Özel
2- Birincil Olanlar ile İkincil Olanlar
3- Araç ile Amaç
4- Süreç ile Sonuç
5- Kuram ve Uygulama
6- Korku ve Kaygı
4- Hareketten(spordan), felsefi anlayış, bilimsel tutum ve sanatsal duyarlılıktan uzak düşmeden, her düşündüğü, söylediği ve yaptığında yöntemin(usûl) ve üslûbun, içerikten/esastan önce olduğunu sürekli anımsayarak ölçü ve orandan olabildiğince yararlanarak...
(Zihnimizi, davranışlarımızı ve yaşamımızı, "alış-veriş" değil veriş-alış üzerine kurmayı yeğleyerek.)
5- Kendimizin gövde (ya da herhangi bir organımız) olmadığını, gövde ve zihnin birlikte fakat ayrı ve bütün olduğunu öncelikle anlayarak ve sürekli anımsayarak.
(Kendimizi tanımanın ve gerçekleştirmenin altı alanında,
[ Soluk | Beslenme | Psikoloji | Fizyoloji | Eşeysellik | İletişim ]
daha etkin ve yetkin bilgi sahibi olarak kendimizi ve yaşamı yönetmemizle!...)
(Nesnelere, kişilere[özellikle çocuğuna] ve kendimize tapmadan yaşamanın önemiyle birlikte alaycılıktan uzak durarak...)
6- Geçmişin olumsuzu olan "Keşke ..."lere ve geleceğin olumsuzu olan "Ya ..."lara zihnimizde ve yaşamımızda yer vermeyip zamanın değil ân'ın farkındalığıyla yaşamak üzere zihnini ve yaşamını tekrar düzenleyerek...
(Kaygı değil [koşulsuz] saygı ve sevgi üzerine yaşamayı öğrenerek ve yeğleyerek...)
7- Yaşamı, "ya, ya da" "mantığı" ile [0 - I] olarak değil "hem, hem de; ne, ne de" "mantığı" ile geleceğe don biçmeden, her şeyin başlangıcında %50-50'de durduğumuzu ve 1 ile 99 arasında yaşayabileceğimizi ve ifade edebileceğimizi yeğleyerek...
(Yaşamımızdaki azaltacaklarımız, bırakacaklarımız ve çoğaltacaklarımız üzerine daha çok düşünerek ve uygulayarak...)
(Küçük hesaplara değil ayrıntılara öncelik vererek...)
8- En başta ve özel olarak kendimizi, daha sonra da anne-babamızı, başkalarını ve geçmişimizde olan bitenleri affetmeyi yeğleyerek...
("Başımıza gelenleri" değil onlara nasıl tepki vereceğimizi yeterince düşünerek, öncelik vererek [olumsuzluk muhasebesi ve önceliği yapmadan] ve özen göstererek...)
(Sorunun değil çözümün parçası olmayı yeğleyerek...)
9- İşleri ve sorumlulukları, ona(şuna/buna) bırakarak/yıkarak değil kendimiz üstlenerek!...
(Bir yakınımız, dostumuz ve komşularımızla el birliği, dayanışma içinde olarak imece yöntemiyle düşünerek ve daha çok çalışarak...)
10- Karbon ayak izimizin azal(tıl)acağı, çevrenin ve doğanın dengelerine katkıları ve artıları yüksek olan,
uygarlığın ve teknolojinin en yalın göstergesi/aracı olan bisikleti, bireysel işlerimizde ve toplumsal alanlarımızda daha fazla kullanarak!...
11- Çeşitli olay/olgu, durum ve koşullarda,
genelleyici, indirgeyici, özdeşleştirici düşünemeyeceğimiz ve
köktenci, toptancı, sonuç odaklı,
keyfî "çözüm" ve yaklaşımlarda olamayacağımızı anımsayarak... )
( Masterson'ın, Kendilik kuramı ve çalışmalarını okumanızı/incelemenizi salık veririz... )
( 1900 - MAX PLANCK
["Kuvantum Kuramı"nı geliştirdi ve Termodinamik yasaları üzerine çalıştı. Kendi adıyla bilinen "Planck sabiti"ni ve "Planck ışınım yasası"nı buldu.] )
( ... İLE/VE/||/<>/> Kuramı, uygulamaya geçiren tek ve en önemli olgu. )
( Davranışçı Terapi | Benedict | Paraonoid Bozukluk | Depresif Kişilik
Bilişsel Kuram | Beck | Obsesif Kompulsif Bozukluk | Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Bireysel Psi.(Adler) | Adler | Karşı Olma, Karşı Gelme Bozukluğu | Şizotipal
Ego state | Ecstein | Paylaşılmış Psikotik bozukluk | Pasif Agresif
Psikotoplumsal Gelişim | E.Erickson | Eşeysel İşlev Bozukluğu | Antisosyal
Kendilik Psikolojisi | Kohut | Uyku Bozukluğu | Mazoşistik
DDDT | Ellis | Özgül Fobiler | Çekingenlik
Evrimsel Psikiyatri | Maslow | Vajinismus | Paranoid
Roger'cı Sağaltım | Rogers | Yaygın Kaygı Bozukluğu | Histriyonik
Ego Psikolojisi | Anna Freud | Travma Sonrası Stres Bozukluğu[PTSB] | Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu
Varoluşçu Terapi | Yalom | Yaz Etkileşimi | Self-defeating
Bireysel Psikoloji(Adler) | Bandura | Somatizasyon Bozukluğu | Pasif Agresif
Ayrılma-Bireyleşme | Mahler | Panik Bozukluk | Çekingenlik
Masterson Kuramı | Masterson | Şizofreni | Narsisistik
Transpersonel Psi. | Jung | Depresyon | Şizoid
Fenomenolojik Kuram | Kernberg | Sosyal Fobi | Borderline
Dürtü-Savunma Kuramı | Fairbairn | Madde Bağımlılığı | Şizoid
Biyolojik Kuram | E. Fromm | Egodistonik | Eşeşeysellik | Antisosyal
T.A | Watkins | Tikler | Sadistik
Oyun ve Gerçeklik | Winnicott | Kimlik krizi | Paranoid
Dürtü-Savunma Kuramı | Freud | Fobiler | Antisosyal
Logoterapi | Frankl | Dürtü Kontrol Bozukluğu | Pasif agresif
Hümanistik Psi. | Otto Rank | Konversiyon Bozukluğu | Histriyonik
Nöropsikanaliz | Schore | Hiperaktivite | Karışık tip
Nesne ilişkileri | Sullivan | Yeme Bozukluğu | Depresif Kişilik
Varoluşçuluk | Rollo May | Bipolar Bozukluk | Bağımlı
T.A. | Jacobson | İntihar | Self-Defeating
Gestalt | Bowlby | Davranım Bozukluğu(Ergen) | Narsisistik
Toplumsal Travama | Vamık Volkan | Toplumsal Travmanın Çözümü | Onarıcı ve Yıkıcı Önder
Şema Terapi | Risley | Parafidiler | Borderline )
( -- ABBE KURAMI(ABBE'S THEORY):
( Gerçek bir görüntü elde edilecek bir mercek, cismin tüm kırınım saçaklarını geçirecek kadar büyük olmalıdır. )
-- BATLAMYUS KURAMI(PTOLEMIAN THEORY):
( Yerküre, evrenin merkezidir ve güneş ile ay, yer çevresinde döner. )
-- BÜYÜK PATLAMA KURAMI(BIG BANG THEORY):
( Evren başlangıçta tıkız bir madde kitlesi (kozmik yumurta) halindeydi. Daha sonra bu patladı ve gaz kırıntılarından oluşan bir kitle haline dönüştü. Bu kırıntılar da yoğunlaşarak yıldızları meydana getirdi. )
-- DALTON'UN ATOM KURAMI(ATOMIC THEORY OF DALTON):
( 1) Tüm maddeler yok edilemez, küçücük, bölünmez taneciklerden oluşmuştur.
2) Fiziksel ve kimyasal değişimlerde atomlar, varoluşlarını korur. Parçalanamaz ya da yeniden oluşturulamaz.
3) Aynı elemetin atomları büyüklük, biçim, kütle ve daha başka özellikleri bakımından birbirinden ayırt edilemez. Ancak bir element atomları başka elementlerin atomlarından farklıdır.
4) Kimyasal olaylar atomların birleşmesi ya da ayrılması sonucudur. Atomlar birleşerek molekülleri oluşturur. Bu bileşik moleküller tamamen birbirinin aynıdır. )
-- DARWIN KURAMI(DARWIN'S THEORY):
( Organizmalar tümünün yaşaması olanaksız sayıda yavru ürettiklerinden, yavrular sağ kalabilme savaşına girerler ve içlerinden ancak yeterince gelişmiş olanlar yaşamlarını sürdürebilirler. Sağ kalmalarını sağlayan özellikler kalıtım yoluyla bir sonraki kuşağa geçtiğinden, bu kuşağın canlıları da bir önceki kuşağın başarılı yönlerini edinirler. )
-- FLOJİSTON KURAMI(THEORY OF PHLOGISTON):
( Yanıcı maddelerde bir akışkan madde vardır ve bunun içinde bulunduğu maddeden ayrılması yanma olayına rol açar. )
-- GEZEGENLERİN OLUŞUMU KURAMI(PLANETESTIMAL THEORY):
( Bir yıldız güneşe yaklaşarak gaz kütlelerini çeker ve soğuyarak ufak gezegenleri oluşturur. )
-- GÖRELİLİK/İZAFİYET KURAMI(THEORY OF RELATIVITY):
( Einstein'ın açıkladığı, enerji ile kütle arasında bir eşdeğerliğin bulunduğu, herhangi bir enerji kaybının bir kütle kazancına kütle kaybının da enerji kazancına yol açacağı ilkesi. )
-- HÜCRE KURAMI(CELL THEORY):
( 1) Tüm organizmalar hücrelerden oluşur.
2) Yaşamsal etkinliklerin tümü hücrelerde gerçekleşir.
3) Tüm canlı hücreler öteki hücreler tarafından bölünme ya da üreme yolu ile oluşturulur. )
-- IŞIĞIN DALGA KURAMI(WAVE THEORY OF LIGHT):
( Işık dalgalar halinde yayılır. )
-- IŞIĞIN PARÇACIK KURAMI(PARTICLE THEORY OF LIGHT):
( Işık çok küçük hızlı taneciklerden oluşur. )
-- KENDİLİĞİNDEN OLUŞ KURAMI(THEORY OF SPONTANEUS GENERATION):
( Abiyogenez; cansız maddelerin birden ve kendiliğinden bir canlı oluşturması kuramı. )
-- KOPERNİK KURAMI(COPERNICUS THEORY):
( Yerküre de dahil olmak üzere gezegenler eksenleri etrafında döner ve güneş etrafında bir yörünge üzerinde hareket ederler. )
-- KUVANTUM KURAMI(QUANTUM THEORY):
( Işın-enerji, "kuanta" denen belirli, küçük birimler verir ve emer; bir nesne, enerji verirken de alırken de içindeki atomların durumu bozulur, titreşmeye başlar; atomların bu titreşimi ışık şeklinde ortaya çıkar, bu ışık da bize renk şeklinde görünür. )
-- LAMARK'IN EVRİM KURAMI(LAMARC'S THEORY OF EVOLUTION):
( 1) Kullanılan her organ büyür ve ve kuvvetlenir. Kullanılmayanlar da zayıflar, küçülür ve sonuçta körelir.
2) Gereksinim, yeni organların oluşmasına neden olur. Ve böylece canlının ortama uyması olanaklı olur.
3) Sonradan kazanılan bu karakterler, dölden döle geçerek canlının ortama daha iyi uymasını sağlar ve yeni türler meydana gelir. )
-- AVOGADRO VARSAYIMI(AVOGADRO'S HYPOTHESIS):
( Aynı basınç ve sıcaklık koşulları altında bulunan tüm gazların eşit hacimleri, aynı sayıda molekül içerir. [6.02 x 10 üssü 23] )
-- NEBULA VARSAYIMI(NEBULA HYPOTHESIS):
( Güneş sistemi dönen bir Nebula(bulutsu), gazdan iç içe halkalar oluşturmuş daha sonra bu gaz halkalar soğuma sonucu yoğunlaşarak gezegenleri ve bunların uydularını; nebulanın çekirdek bölümü ise güneşi meydana getirmiştir. ) )
( Kuram, yanlışlanamadığı sürece geçerlidir. İLE Kullanımdaki/uygulamadaki başarılı yansıması oranında geçerlidir. )
( Kimyasal süreçleri kuramsal modellerle inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Kimyasal süreçleri deneylerle inceleyen bilim dalı. )
( Kimyasal süreçleri kuramsal modellerle inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Kuvantum mekaniği ile kimyasal süreçleri inceleyen bilim dalı. )
( Kimyasal süreçleri kuramsal modellerle inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Moleküler yapıların bilgisayar modellerini inceleyen bilim dalı. )
( )
( Thomas Hobbes [1588-1679] ve/> Descartes[Kavramsallaştırılması/Kuramsallaştırılması] )
( Kuram/nazariye/teori sunar. İLE Kıskançlık/hased yaratır. )
( GALOIS KURAMI: Gauss'un kullandığı bazı teknikleri genelleştirerek, derecesi dörtten büyük olan her polinom için çalışacak bir kök bulma yöntemi oluşturmanın neden olanaksız olduğunu açıklar. İçinde kökleri aradağımız sayı dizgeleri "nesneler" ile kökleri kendi arasında döndüren permütasyon "öbekleri" arasında daha önce gözlemlenmemiş ilişkiler bulur. Bu ilişkiler yumağına, bugün genel olarak verilen addır. )
( Kimyasal evrimin, hidrojen siyanür[HCN] ve formaldehid[H2CO] gibi basit organik moleküllerin, abiyotik sentezleriyle başladığı sanılmaktadır. Bu moleküllerin oluşumuyla ilgili olası mekanizmalar bilinmektedir fakat oluşum oranları hakkında belirsizlikler bulunmaktadır. Gereken şey, reaktif olmayan atmosfer moleküllerinin, yeni moleküller oluşturmak üzere birbiriyle birleşmleri için reaktif bileşenlere ayrılmalarını sağlayacak bir enerji kaynağıdır. Şimşekler ve güneşten gelen mor ötesi ışınlar, yerin ilk zamanlarında, uygun enerji kaynağı yaratmış olabilir.
Polimerlerin, bileşenleri olan monomerlerden oluşmaları için enerji girişi gerekir. Polimerler ve öteki organik bileşikler, daha basit bileşikler olarak yalınlaştıklarında, enerji açığa çıkar.
Tüm organizmalarda, metabolik ve genetik aygıttan başka, protein ve başka polimerlerden oluşan zarlar bulunur. Bazı zarlar, hücreyi kuşatarak canlı protoplazmayı çevresindeki ortamdan ayırır; ötekiler ise iç zarlardır. Son araştırmalar, zarların sadece basit bir koruma olmadıklarını, hücrenin biyokimyasal işlemlerinin çoğunun zarlarda oluştuğunu göstermiştir. Örneğin, hücre çeperinin etkin işlevlerinden biri, çevredeki bileşenler ortamından hücre için gereken özütleme işleminin yapılması ve artık ürünlerin çevreye atılmasıyla ilgilidir. Kimyasal evrim, yaşam başlamadan önce yüksek olasılıkla ham biyolojik zarlar üretmek zorunda kalmıştır.
Hücrenin ortaya çıkmasıyla birlikte yeryüzü tarihinin kimyasal çağı sona ermiştir. Ne yazık ki, kimyasal evrim, jeolojik kayıtlarda kesin bir iz bırakmamış. Yaşamın kökenini kavrayışımız, kurama, laboratuvarda yapılan benzetim çalışmalarına ve karşılaştırmalara dayanmaktadır. )
( Bir Markov zinciri ya da Markov süreci, her olayın olasılığının yalnızca önceki olayda elde edilen duruma bağlı olduğu olası olaylar dizisini tanımlayan rastlantısal[stokastik] bir modeldir. Zincirin ayrık[discrete] zaman adımlarında durumu hareket ettirdiği, sonsuz[countably infinite] bir dizi, ayrık zamanlı bir Markov zinciri [DTMC] verir. Sürekli zamanlı bir süreç, sürekli zamanlı Markov zinciri [CTMC] olarak adlandırılır. Adını Rus matematikçi Andrey Markov'dan almıştır.
Markov zincirleri, gerçek dünya süreçlerinin istatistiksel modelleri olarak birçok uygulamaya sahiptir, örneğin motorlu taşıtlardaki hız kontrol düzenlerini, bir havaalanına gelen müşteri kuyruklarını ya da hatlarını, döviz kurlarını ve hayvan popülasyonu devinimleri gibi konuları incelemek için kullanılabilir.
Markov süreçleri, karmaşık olasılık dağılımlarından örneklemeyi simüle etmek için kullanılan ve Bayes istatistikleri, termodinamik, istatistiksel mekanik, fizik, kimya, ekonomi, finans, sinyal alanlarında uygulama bulan Markov zinciri Monte Carlo olarak bilinen genel rastlantısal[stokastik] simülasyon yöntemlerinin ve işleme, bilgi kuramı ve konuşma işlemenin temelidir.
Markovian ve Markov sıfatları, Markov süreci ile ilgili bir şeyi tanımlamak için kullanılır. )
( THALES KURAMI: Piramidin yüksekliğini bulmak için yere dikilen bir çubuğun gölgesinin uzunluğunun, çubuğun uzunluğuna eşit olmasını beklemek ve o anda piramidin gölgesinin uzunluğunu ölçerek piramidin yüksekliğinin ölçülmesi. )
( * BİYOLOJİK
* PSİKOLOJİ KURAMLARI
* SOSYAL
* TRAVMA
* KÜLTÜREL )
( [Mazoşizm Üzerine Kitaplar/ı...]
1870'te. İLE/VE/||/<>/> 1886[Eşeyselliğin Psikopatolojisi] İLE/VE/||/<>/> 1905[Eşeysellik Kuramı Üzerine Üç Deneme], 1920[Haz İlkesinin Ötesinde], 1924[Mazoşizmin Ekonomik Sorunu] İLE/VE/||/<>/> 1957[konuşması], 1973[Aşk ve Şehvet Üzerine] İLE/VE/||/<>/> 1964[XI. Seminer] İLE/VE/||/<>/> 1967[Sacher-Masoch'un Sunumu] )
( II. Dünya Savaşı sırasında, müttefikler,
Naziler tarafından vurulan uçaklardaki kurşun deliklerini haritaladı ve
düşman topçularının ağır hasar verdiği alanları güçlendirmeye çalıştı.
Hedefleri, uçağın daha fazla kırmızı noktalı (ya da daha fazla merminin isabet ettiği) alanları yeniden inşâ etmek ve güçlendirmekti.
Kuramsal olarak, bu mantıklı bir çıkarımdı.
Sonuç itibariyle bunlar en çok etkilenen bölgelerdi.
Ama bir matematikçi olan Abraham Wald,
farklı bir sonuca vardı: Kırmızı noktalar, sadece eve dönebilen uçaklara verilen hasarı temsil ediyordu.
Gerçekten güçlendirilmesi gereken alanlar,
mermilerin isabet etmediği yerlerdi.
Çünkü bunlar, uçak vurulduğunda yaşamda kalamayacağı yerlerdi.
Buna, "yaşamda kalma sapması" denir.
Yalnızca yaşamda kalan örneklere odaklanmamızdan kaynaklı bir hatadır. )
( Sayma eylemi. İLE Bir dizi olayın ya da sayı ile gösterilen olguların, yöntemli öbekleştirilmesine dayanan ve ilkelerini, olasılık kuramlarından alan, matematiğin uygulamalı dalı. İLE Sayma eylemi ya da biçimi. İLE Takas. | Çocuk oyunlarında, sayı sayarak, ebeyi belirleme. )
( 


)
( 
İLE/VE/||/<>/>
)
( "Suçlarla mücadeleyi nasıl başardınız?" sorusuna,
New York'un efsane Belediye Başkanı Giuliani'nin yanıtı şöyle olmuştu.
Metruk bir bina düşünün, binanın camlarından biri kırıldığında, o camı hemen tamir ettirmezseniz, kısa sürede, yoldan geçen herkes eline bir taş alıp, binanın tüm camlarını kırar. Benim yaptığım şey, ilk cam kırıldığında onu hemen tamir ettirmek oldu. Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri, bir torba çöp bıraksın. O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım.
Çünkü siz bunu yapmadığınızda kişiler, o bölgede düzeni sağlayan bir otorite olmadığını düşünüyor, öteki camları da kırıyor. Ardından daha büyük suçlar geliyor; bir süre sonra o sokak, polisin giremediği bir mahalleye dönüşüyor.
Bunu anlayan New York polisi, önce küçük suçların peşine düşmüş. Metroya bilet almadan binenleri, apartman girişlerini tuvalet olarak kullananları, kamu malına zarar verenleri, hatta içki şişelerini yola atanları bile yakalayıp haklarında işlem yapmış.
Kırık Cam Kuramı, ABD'li suç psikologu Philip Zimbardo'nun 1969'da yaptığı bir deneyden ilham alınarak geliştirilmişti.
Zimbardo, suç oranının yüksek olduğu, yoksul Bronx ve daha yüksek yaşam standardına sahip Palo Alto bölgelerine birer 1959 model otomobil bıraktı.
Araçların plakası yoktu, kaputları aralıktı.
Olup bitenleri gizli kamerayla izledi.
Bronx'taki otomobil, üç gün içinde baştan aşağıya yağmalandı.
Ötekine ise bir hafta boyunca kimse dokunmadı.
Ardından Zimbardo ile iki öğrencisi, sağlam kalan otomobilin yanına gidip çekiçle kelebek camını kırdılar.
Daha ilk darbe indirilmişti ki, çevredeki kişiler(zengin beyazlar) da olaya katıldılar.
Birkaç dakika sonra o otomobil de kullanılmaz hale geldi.
Demek ki, diyordu Zimbardo,
"İlk camın kırılmasına, ya da çevreyi kirleten ilk çöpe, ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Aksi halde kötü gidişatı engelleyemeyiz!"
SUÇ CENNETİ NASIL OLUŞUR?
Kırmızı ışıkta geçilmesini önleyemiyorsanız küçük suçlara engel olamazsınız.
Küçük suçlara engel olamazsanız, büyük suçları engelleyemezsiniz..
Sonuç itibariyle ülkeniz sanıkların suç işlemekten endişe duymadığı bir suç cennetine dönüşür. Bunun akabinde suçlularla mücadelede yılgınlığa düşen kanun koyucu sanıklara taviz/af anlamına gelen lehe kanunlar çıkararak adalet denklemindeki erozyonu hızlandırır.
Küçük suçların görüldüğü ceza mahkemelerine bakalım...
Sürekli HAGB (Hükmün Açıklanmasını Geri Bırakma) kararları verdiğimiz sanıkların birçoğu yeniden suç işleyerek mahkeme huzuruna gelmiyor mu?
Hatta bu olay yargıçların bilinçaltındaki Adli dejenerasyon algısı nedeniyle sanığın kişiliğine bakılmaksızın tüm suçlar için HAGB uygulanması bir hakmış gibi algılanır ve onuncu kez HAGB kararı vermek alışkanlık durumunu alır.
Buna karşın mağdur ise adâlete olan güveni sarsılmış ve kaderine boyun eğmek zorunda kalmıştır. Artık önünde iki seçenek vardır, ya intikamını kendi almalı ya da ateşi içine gömmelidir.
Sanık, ise hukuk sistemini test ettiği ilk eylemden büyük bir zaferle çıkmış ve suç işlemenin korkulacak bir şey olmadığının idraki ile yeni suçlar için yola koyulmuştur.
İşlediği her suç kendine güven tazeletmiş ve bu statünün verdiği korku ile de topluma yönelik bir sindirme hareketine başlamıştır...
Mafya ve çeteleşmenin yolunu açan işte bu tablodur.
Bu yüzden diyoruz ki, devlet yani kamu otoritesi bir kural koymuşsa onun takibini dört koldan yapmak zorundadır. Bundan daha önemlisi, devlet, koyduğu kuralların takibini yapmayan kamu görevlisini takip etmekle işe başlamalıdır.
Takibin takibini yapmazsınız, Devlet, muz cumhuriyetine döner.
Okulda, iş yerinde, sokakta, yolda ya da deniz kenarında...
Kişiler, kamu otoritesinin kendi koyduğu kuralları büyük bir titizlikle takip ettiği kanaatine varmalı ve bunu bilinçaltına adeta kazımalıdır.
Bilinçaltına yerleşen bu algı, kişilerin karakteri olur ve kurullara saygı bilinci gelişir.
Olması gereken de budur.
Bu sayede kişiler, en küçük sorunlarda bile yasaları ihlâl etmeyi ve suç işlemeyi değil hukuk önünde hesaplaşmayı ilke edinir.
Ancak uygulanana cezaların, mağdurlar için tatmin edici bir nitelik sunması koşuluyla...
Unutmayalım...
Küçük hataları görmemezlikten gelmişseniz, bilin ki, daha büyükleri yoldadır. )
( Gerçekle çeliştiğini, gerçekliğe uymadığını bile bile tasarlanan şey, hayal gücüyle yaratılmış olan şey. | Bilgi kuramında ve varlıkbilimde, gerçeğe uymayan, ancak belirli bir kuramsal ya da kılgılı amaç için kullanılması sakıncasız olan tasarım. )
( Sanayi, ekonomi ve devlet yönetiminin politikacılar değil uzmanlar, teknisyenler ve uygulayımcılar tarafından yönetilmesine dayanan düzen. İLE/VE||/<> Teknokrasiden yana olan. | Teknokrasi içinde yer alan, yönetici konumundaki mühendis, mimar, teknisyen, iktisatçı vb. çalışanların ortak adı. | Ekonomik mekanizmaların kuramsal incelenmesine dayanan ancak insan etkenini her zaman yeterince göz önünde bulundurmayan devlet adamı ya da memur. )
( Kanıtlanabilen bilimsel önerme. | Mantıksal usa vurma ile kanıtlanan önermenin ya da özelliğin bildirimi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Kuram. )
( Önceki adları olan Isoptera[eşit kanat] terk edilmiş ve Blattodea'ya dönüşmüşlerdir. [Kurama göre, ağaç yeme özelliklerini geliştirmeleriyle birlikte hamamböceğine benzeyen atalarından evrilmeye başlamışlardır.] )
(
Ural ve Türk Dillerin Sınıflandırması
- Ural Dilleri
- Fin-Ugor
- Samoyedik
- Neenetsçe
- Enetsçe
- Ngansanca
- Altay Dilleri
(Kuramsal bir aile olup Türkçe, Moğolca, Tunguzca, Korece ve Japonca’yı içerdiği iddia edilmiştir ancak bu bağlantılar kanıtlanamamıştır.)
(Sümerce, Elamca, Etrüskçe gibi dillerin Altay ya da Ural dilleriyle ilişkilendirilmesi sadece spekülatif kuramlarla desteklenmiş, genel kabul görmemiştir.)
- Türk Dilleri
(Türk dilleri, ayrı bir aile olarak kabul edilir.)
- Moğol Dilleri
- Moğolca
- Buryatça
- Kalmakça
- Tunguz Dilleri
- Tartışmalı
)
( Eylemlerin sonuçlarının en fazla faydayı sağlaması gerektiğini savunan ahlâki kuram. İLE Eylemlerin kendi içsel değerleri ve kurallara uygunluğu üzerine odaklanan ahlâki kuram. )
|