
Z ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 32.849 başlık/FaRk ile birlikte,
32.849 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(5/133)
- AKIL ile/ve/değil/yerine KULLANILAN/UYGULANAN AKIL
- AKIL ve/< MAKULÂT ve/< MEKULÂT ve/< MAHSUSÂT[ZAHİRÎ VE BÂTINÎ]
- AKIL ve/değil/<> MERHAMET
( Tüm dünya, sana hizmet etse doymazsın. VE/DEĞİL/<> Kişi[sen], dünyaya rahmet ederse(n), tüm dünya doyar. )
- AKIL ve/||/<> MERKEZ ve/||/<> GÜNEŞ ve/||/<> ATEŞ ve/||/<> PİRAMİT ve/||/<> TENNÛRE ve/||/<> TANDIR ve/||/<> RAHMAN/RAHİM
- AKIL ve METAFİZİK
( REASON and METAPHYSICS )
- AKIL ile/ve/> NAKİL
( Önce. İLE/VE/> Sonra. )
( Evvel. İLE/VE/> Müevvel[< te'vil][yoruma açık]. )
- AKIL ile/ve/<> ORTAK AKIL
( Aklınızı kullanma cesâretini gösteriniz! )
( REASON vs./and/<> COMMON REASON )
- AKIL ile/ve RIZÂ
- US/AKIL ve/<> TARİH/SEL/LİK
( REASON and/<> HISTORICAL/NESS )
- AKIL ile/ve YANSIZLAŞTIRMA
( REASON vs./and NEUTRALIZING )
- AKIL ile/ve/||/<> ZİHİN
( Bireşimsel/tevhîdî olan. İLE/VE/||/<> Ayrımsal olan. )
( Bütünleştirir. İLE/VE/||/<> Parçalar. )
( Tümel/rahman. İLE/VE/||/<> Tikel/rahim. )
( Bağıntıları verir. İLE/VE/||/<> Duyuları verir. )
( REASON vs./and/||/<> MIND )
- AKIL ve/||/<> ZORUNLULUĞUN GETİRDİĞİ
- AKILDA KESİNLİK ile/> DUYULARDA KESİNLİK
( DEFINITENESS IN REASON vs./and/<> DEFINITENESS IN SENSES )
- AKİLEN[Fr.] değil/yerine/= KARTAL BURUN
- AKIL'IN KONUSU ile/ve VEHİM'İN KONUSU
( Üçgenlik. İLE/VE Üçgen. )
- AKIL/KAVRAM ile/ve/||/<>/> TEFEKKÜR/TERTİB ile/ve/||/<>/> MÂRİFET ile/ve/||/<>/> İLİM
( İki şey/işaret/alâmet arasında bağlantı/ilişkilendirme/birleştirme. İLE/VE/||/<>/> Düşünceleri belirli bir düzen içinde sağlamak. | İşaretleri/alâmetleri düzenlemek. İLE/VE/||/<>/> Kavramlar arası ilişkiler ya da her iki kavram arasındaki ilişki. İLE/VE/||/<>/> Tümel çıkarım/yargı. )
- AKILLA TARTMAK ile/değil/yerine KALPLE DİNLEMEK
- AKILLANMAK ve/||/<>/< AKIL ALMAK
- AKILLI ÇALIŞKANLAR ile/ve AKILLI TEMBELLER ile/ve
AKILSIZ ÇALIŞKANLAR ile/ve AKILSIZ TEMBELLER
( Ödüllendirilmeli! İLE Teşvik edilmeli! İLE Ceza verilmeli! İLE Kovmalı! )
( Takdir etmeli! İLE Dikkat etmeli! İLE İkaz etmeli! İLE Terk etmeli! )
( [+ +] ile [+ -] ile
[- +] ile [- -] )
- AKILLI ile AKILCI
- AKIL/LI ile/ve/||/<>/> ERDEM/Lİ
( Akıllı kişiler, sudan hoşlanır. Erdemli kişiler, dağlardan zevk alır.
Akıllılar kıpır kıpırdır, erdemliler dingindir.
Akıllılar neşelidir, erdemlilerse uzun ömürlüdür. )
- AKILLI ile/ve "GÖZÜNDEN AKILLI"
( Ancak görünene/gördüğüne yönelmiş (zavallı) zihinlerin/kişilerin, kavramsalların alanına girdiklerinde nasıl da insafsızca genellemeler yaptıklarına dikkat ediniz! )
- [ne yazık ki]
AKILLILARIN DURUMU ile/ve/||/<> APTALLARIN TUTUMU
( [ne yazık ki] Sürekli, kuşku içinde. İLE "Küstahça, kendinden emin." )
- AKILLILIK:
"SÜREKLİ SUSKUN OLMAK"
değil
NE ZAMAN, NEREDE VE NE KADAR SUSACAĞIMIZI BİLMEK
- AKILSIZ BAŞ ve/||/<>/> AYAK
( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )
- AKILSIZ İLERLEMEK değil AKLI AŞARAK İLERLEMEK
- AKILSIZ "KİMLİK" ve/||/<> KEYFİYET
- AKILSIZ"/"KAFASIZ" ile YETERSİZ(/DÜŞÜNCESİZ)
- AKIM/AQIM ile/||/<> (MUNDUZ) AKIN/AQIN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bir akışlık su. İLE Sel. | Beklenmeyen, ansızın gelen sel. )
- AKIM ile/ve/değil/yerine (")AKIL(")
- AKIM ile/değil AKIN
- AKIM ile/||/<> GERİLİM
( Akım elektron akışı İLE gerilim potansiyel fark )
( Formül: I = Q/t (amper) İLE V (volt) )
- AKIM ile/ve/<> REOSTA[Fr.]
( ... İLE/VE/<> Elektrik akımının yeğinliğini azaltıp çoğaltmaya yarayan aygıt. )
- AKIM ile/ve/değil/yerine/||/<> UYANIŞ
- AKINCI ile/||/<> ALABEYİ
( Sınır bölgelerinde akınlar yapan hafif süvari. İLE/||/<> Bölgedeki tımarlı sipahilerin en büyük âmiri. )
- AKINCI/GAZİ[Ar.] ile/ve/||/<> MÜCAHİT[Ar.]
( [ne yazık ki]
[!savaşta]
Sınırların dışına gidenler. İLE/VE/||/<> Sınır içinde savunmada kalanlar. )
- AKINTI ile/ve/<>/değil DALGA/RÜZGÂR
( Suyun/denizin içinde. İLE/VE/<>/DEĞİL Suyun/denizin üstünde. )
- AKINTI ile DİP AKINTISI
( CURRENT vs. UNDERCURRENT )
- AKINTI ile GOLFSTRİM
( ... İLE Atlas Okyanusu'ndaki sıcak su akıntısı. )
- AKINTI ile/ve/||/<>/> TAKINTI
- AKINTI ile TERS AKINTI
( STREAM vs. BACK STREAM )
- AKINTIYA KAPILMAK değil/yerine AKIŞA KATILMAK/BIRAKMAK
- AKIŞ ile/değil AKTARIM
- AKIŞ ile/ve/değil/||/<> DÖNGÜ
- AKIŞ ile/ve/<> KENDİLİĞİNDENLİK
- AKIŞKAN ile/ve DEĞİŞKEN
( FLUID vs./and VARIABLE )
- AKIŞKANLAR DİNAMİĞİ ile/ve/<> AKIŞKANLAR MEKANİĞİ
( Mekâniğin, akışkanların ve gazların hareketleriyle ilgili dalı. İLE/VE/<> Akışkanların, durgun ya da hareket halindeki denge, basınç, hız, ivme, sıkışma ve genleşmelerini inceleyen bilim dalı. )
( FLUID DYNAMICS vs./and/<> FLUID MECHANICS )
( DYNAMIQUE DES FLUIDES avec/et/<> MÉCANIQUE DES FLUIDES )
( STRÖMUNGSLEHRE mit/und/<> STRÖMUNGSMECHANIK )
- AKIŞKANLIK ile/ve SÜREKLİLİK
( FLOWNESS vs./and CONTINUOUSNESS/CONTINUITY )
- AKIŞLI/LIK ile/ve/||/<> GEÇİCİ/LİK
- AKIŞTA (OLMAK) ile/ve/||/<> SÜREÇTE (OLMAK)
- AKİT ile ÂKİT
( Sözleşme, bağıt, mukavele. | Nikah. İLE Bir işi, karşılıklı olarak kararlaştırıp üstlerine alan taraflardan her biri, bağıtçı. )
- AKİT'TE, DEĞİŞMEZLİK(İSTİMRAR):
SÜREKLİ ile/<> GEÇİCİ ile/<> GÖRÜNMEZ BİR BOZULMA NEDENİ İÇEREN
( CONSTANCE HERPETUELLE avec/<> CONSTANCE TEMPORAIRE avec/<> CONSTANCE CONTENANT UNE CAUSE LATENTE )
- AKİTTE:
TASAVVUN SURETİYLE BEYİ ile/ve/||/<> TEVLİYET ile/ve/||/<> TERÂBUH ile/ve/||/<> TEHASSÜR ile/ve/||/<> ŞİRKET ile/ve/||/<> İKÂLE ile/ve/||/<> MÜBÂDELE ile/ve/||/<> SARF ile/ve/||/<> TEVEHHÜP ile/ve/||/<> SULH ile/ve/||/<> BORÇ ile/ve/||/<> TEATİ ile/ve/||/<> HIYAR ile/ve/||/<> SELEM ile/ve/||/<> MEŞRÛİYET KEYFİYETİ ile/ve/||/<> RIZÂ VE MUVAFAKAT >< FUZÛLÎ
- AKİVADES[Yun.] değil/yerine/= MİDYE TÜRÜ
( Kumun 5-6 cm. altında yaşar.[İzmir/Ayvalık] )
- AKLA BÜRÜME ile/ve/değil/||/<> SORUMLULUK ALMAYI REDDETME
- AKLA YALIN ile/ve/||/<> AKLA YATKIN
- AKLAN ile AKLAN
( Bir dağ sırasının yamaçlarından her biri. İLE/VE Sularını bir denize ya da göle gönderen bölge. )
- AKLAYIP PAKLAMAK / AKLANIP PAKLANMAK
- AKLEDİLEBİLEN ile ALGILANABİLEN
( RATIONALIZED vs. PERCEIVED )
- AKLEDİLEBİLİRLİK ile/ve/<> EBEDİLİK
- AKLI BAŞINDALIK ile/ve/<> YALNIZLIK
- AKLÎ BELİRLENİM (İLE) ile/değil SEZGİSEL DENEYİM (İLE)
- AKLÎ BİLGİ ile NAKLÎ BİLGİ
- AKLI BOŞ ile/değil/yerine AKLI BAŞINDA
( [(")anllatıklarından(")] "öykü" dinleriz. İLE/DEĞİL/YERİNE Yaşam(ay)ı öğreniriz. )
- AKLI, DUYGULARA ARAÇ KILMAK ile/değil DUYGULARI, AKLA ARAÇ KILMAK
( [not] TO MAKE VEHICLE THE REASON FOR FEELINGS vs./but TO MAKE VEHICLE THE FEELINGS FOR REASON )
- AKLÎ HİKMET ile/ve HAKÎKÎ HİKMET
( Felsefe. İLE/VE Tasavvuf. )
( Rab korkusu, hikmetin başlangıcıdır. )
- AKLÎ İLİMLER ile/ve/<> NAKLÎ İLİMLER
( )
- AKL-I SÂLİM ile/ve/> KALB-İ SELÎM ile/ve/> SEKÎNE
- AKL-I SELÎM ile/ve/<> KALB-İ SELÎM ile/ve/<> ZEVK-İ SELÎM ile/ve/<> ZEVK-İ SELÎM
- AKL-I SELÎM değil/yerine/= SAĞDUYU
- AKL-I TEMYİZÎ ile/ve AKL-I AMELÎ ile/ve AKL-I NAZARÎ
( Yararlı/Zararlı. İLE/VE İyi/Kötü. İLE/VE Doğru/Yanlış. )
- AKL-I TEMYİZÎ ile/ve AKL-I TECRİBÎ
- AKLÎ ZORUNLULUK ile/ve/<> OLGUSAL ZORUNLULUK
- AKLIM GİTTİ" ile/değil BİLMİYOR/SUN / DÜŞÜNMÜYOR/SUN
- AKLIMA GELMİYOR ile/ve/değil AKLIMA GETİREMİYORUM
- AKLIN AHLÂKI ve/||/<> KALBİN AHLÂKI
( Mantık. VE/||/<> Edep. )
- AKLIN AŞINMASI ile/ve/değil/yerine AKLIN AŞILMASI
( Akıl, taş kadar maddî; taş da, akıl kadar manevîdir. )
( REF Ü REF )
- AKLIN:
DIŞ SINIRI ile/ve İÇ SINIRI
( Mekân. İLE/VE Zaman. )
- AKLIN:
DÜZEN VERİCİLİĞİ ile/ve/||/<> İŞLEM GÖRÜCÜLÜĞÜ
- AKLIN FEHMİ ile/ve ZİHNİN FEHMİ
- AKLIN İLKELERİ ve/+/<> 4.[DÖRDÜNCÜ] DURUM[: KESİNLİKLE (HİÇBİR BİÇİMDE/ZAMAN) BİLİNEMEZ/LİK/LER]
- AKLIN İLKELERİ ile/ve AKLIN İŞLEVLERİ
( * ÖZDEŞLİK [birliği verir]
* ÇELİŞMEZLİK [çokluğu verir]
* 3.[ÜÇÜNCÜ] DURUMUN/ŞIKKIN OLANAKSIZLIĞI [değeri verir]
ile/ve
* TÜMEVARIM
* TÜMDENGELİM )
( PRINCIPLE OF THE REASON vs./and FUNCTIONS OF THE REASON )
- AKLIN İLKESİ ile/ve AKIL
( PRINCIPLE OF THE REASON vs./and REASON )
- AKLIN" KULLANDIĞI KAVRAMLAR DİL ve/||/<> KAVRAMLARIN/DİLİN KULLANDIĞI "AKIL"/ZİHİN/KİŞİ
- AKLIN NİTELİKLERİ:
HİKMET ve KUDRET ve SEVGİ/ŞEFKÂT ve ADÂLET
( Bunları içermeyen hiçbir söz, davranış/tutum, akılsal değildir/olamaz. )
- AKLIN SESİ ve/||/<> KALBİN SESİ ve/||/<> MİDENİN SESİ
( Herhangi bir işi yapmadan önce ve yaparken, üçünün sesi de olmalı ve olabildiğince orantılı, dengeli ve uyumlu olmalıdır. )
- AKLIN ile/ve/||/<>/> AKIL VE AHLÂKIN ile/ve/||/<>/> YARGICIN ile/ve/||/<>/> ADÂLETİN ...:
BULUNMAMASI
( Ahlâkı ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Toplum bölünür. İLE/VE/||/<>/> Adâleti ortadan kaldırır. İLE/VE/||/<>/> Devleti ortadan kaldırır. )
- AKLINA GELMEME(Sİ) ile/ve UYGULAMAYA/KULLANMAYA UYGUN BULMAMAK
( LACK OF REMIND vs./and NOT TO SEE FIT TO APPLY/USE )
- AKL(IN)A" GÖRE "AKIL" ile/değil/yerine AKIL
- UĞRAŞMAK:
AKLINDAKİLERLE ile/ve/||/<> GÖNLÜNDEKİLERLE
( Gündüzleri. İLE/VE/||/<> Geceleri. )
- AKLINI BEĞENDİĞİMİZ BİRİNİN ...
ve/||/<>
AKLINI KULLANMAYAN BİRİNİN ...
( Görüntüsünü nerak etmeyelim. VE/||/<> "Görüntüsünden" etkilenmeyelim. )
- AKLİNİK[Yun.] değil/yerine/= YER MANYETİK ALANININ, EĞİM VE AÇISI SIFIR OLAN YERİ
- AKLININ BAŞINA GELMESİ ile/değil/yerine/>< AKLI BAŞINDA DAVRANMAK
- AKLIN/ODAĞIN:
ya/ne DUDAKLARINDA ya da/ne de DUDAKLARDA OLMASIN/OLMAMALI
- AKMA/AKAN ile/<> DÖKÜLME/DÖKÜLEN ile/<> DÜŞME/DÜŞEN
( Sıvılar için kullanılır. İLE/<> Parçalar için kullanılır. İLE/<> Bütünler için kullanılır. )
- AKNÂ[Ar.] ile AKNA'[Ar.]
( İnce, yumru burunlu. İLE En çok kanaat eden. )
- AKOMODASYON[Fr.] değil/yerine/= UYUM
- AKOMPANYA[Fr.] ile AKOMPANYATÖR[Fr.]
( Eşlik etme. İLE Müzikte eşlikçi. )
- AKORT[Fr. < ACCORD/ACORDA(İt.)] ile ARPEJ[İt. < Fr. | ARPEGE]
( Bir çalgıda, doğru ses vermesi için yapılan ayar, düzen/leme. | Uyumu sağlayan seslerin birleşmesi. | Uyum, uyumluluk. İLE Bir akort oluşturan seslerin, birbiri ardından çalınması. )
- AKRÂ[Ar.] ile AKRA'[Ar.]
( Arkalar, sırt. İLE Başındaki saçlar dökülmüş, dazlak. | Çıplak dağ. )
- AKRABA ile/değil/ne yazık ki "AKBABA"
- AKRAN[Ar.] değil/yerine/= YAŞIT/ÖĞÜR/BÖĞÜR/BOYDAŞ/TAYDAŞ[halkta]
( Yaşça yakın, yaşıt, boydaş, taydaş. | Öğrenmiş, alışmış. | Alışılmış, yadırganmaz olmuş, menus. | Takım, fırka, zümre. )
- AKREDİTASYON/ACCREDITATION[İng.] değil/yerine/= DENKLİK
- AKREP ile AKREBEK
( ... İLE Küçük akrep. )
- AKREP ile ARİZONA AKREBİ
- AKREP ile ÇÖL AKREBİ
- AKREP ile GEJDÜM[Fars.]
( ... İLE Eğri kuyruklu akrep. )
( Yılan, düşmanlığı simgeler. )
( Türkiye'de 52 yılan türü bulunmaktadır. [Sadece 15'i zehirlidir.] )
( ZÂHİFE, ZEVÂHİF, ZÂHİFÂT: Sürüngenler. )
( MÂR-I SERMÂ-DÎDE: Kış geçirmiş yılan. )
- AKREP ile HİNT KIZIL AKREBİ
( ... İLE En zehirli akreptir. )
( ... İLE Hindistan'ın, orta ve güney bölgesinde yaşarlar. )
- AKREP ile KUM AKREBİ
- AKRODİNİ[Fr.] değil/yerine/= NEDENİ BELİRSİZ ÇOCUK SAYRILIĞI
- AKROMAT ile/||/<> AKROMATOPSİ
( Renk körlüğüne sahip kişileri tanımlamak için kullanılan terim. İLE/||/<> Kısmen ya da tamamen renkli görme yoksunluğu.[Artan ışık duyarlılığı ve azalan görme keskinliği ile karakterize nadir görülen, ilerleyici olmayan bir görme bozukluğu.] )
- AKROMATİK[Fr.] değil/yerine/= EŞYANIN GÖRÜNTÜLERİNİ YANAR DÖNER PARÇALAR OLMADAN GÖSTEREN OPTİK DÜZEN/EK
- AKROMİ[Fr.] değil/yerine/= DERİNİN RENKSİZLEŞMESİ SAYRILIĞI
- AKROSTİŞ/MUVAŞŞAH/TEŞVİH değil/yerine/= DİKDİZE/İLKLEME
- AKRU/AQRU ile AKUR/AQUR ile ARAN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yavaşça. İLE Ahır. İLE Ahır. )
- AKS/AXIS[İng.] değil/yerine/= EKSEN
- AKS-ÜL-AMEL/TEAMÜL[Ar.]/REAKSİYON[Fr./İng. < REACTION] değil/yerine/= TEPKİ/TEPKİME
( Birbirini etkileyen nesneler arasında ortaya çıkan durum. )
- AKS[Fr. < AXE] değil/yerine/= DİNGİL
- AKŞAM ESİNTİSİ/YELİ ile/ve/||/<> AKŞAM SERİNLİĞİ
- AKŞAM YEMEĞİ ile/değil/yerine SABAH YEMEĞİ/TANGİ AS/AŞ[Kazakça]
( Yoksul gibi ye. İLE/DEĞİL/YERİNE Zengin gibi yap. )
( )
- AKŞAM YILDIZI ile SABAH YILDIZI
( Aslında ikisi de bir! Zühre/Venüs )
- AKSAM[Ar.] ile/değil AKŞAM
( Kısımlar. | Yedek parça. İLE/DEĞİL Güneşin batmasına yakın zamandan gecenin başlamasına kadar geçen zaman dilimi. )
- AKSAT[Ar.] ile AKSÂT[Ar. < KIST]
( Kuru ayaklı hayvan. İLE Hisseler, nasipler, paylar. )
- AKSATMAK ile/ve/||/<> İHMAL ETMEK
- AKSEPTANS[Fr./İng. < ACCEPTANCE] değil/yerine/= ONAMA/KABUL (BELGESİ)
( Yabancı ülkelerde okuyacak öğrenciler için gönderilen kabul belgesi. | Poliçelerin üzerine "kabulümdür" biçiminde yazılarak altı imzalanan açıklama. )
- AKSESUAR/ACCESSOIRE[Fr.]/ACCESSORY[İng.] değil/yerine/= EK/DONATIMLIK/TAMAMLAYICI ÖĞE
- AKSİLİK değil/yerine/= TERSLİK
- AKSİNE/BİL-AKİS[Ar.] değil/yerine/= TERSİNE
- AKSİS/AXIS[İng.] değil/yerine/= EKSEN | İKINCİ BOYUN OMURU
- AKSİYEL/AXIAL[İng.] değil/yerine/= EKSENSEL
- AKSİYEL/DÜZLEM/AXIAL PLANE[İng.] değil/yerine/= YATAY DÜZLEM
- AKSİYOM ile GENELLEME
- AKSİYON[Fr./İng. < ACTION] değil/yerine/= EYLEM | HİSSE SENEDİ
( Bir kuvvetin, nesnel bir etkenin, bir düşüncenin ortaya çıkması. | İnsan etkinliğinin ya da iradesinin açığa çıkması. | Hareket, iş. | Sermayenin belirli bir bölümü. | Hisse senedi. [AKSİYONER: Hissedar.] | Bir oyuncunun, sahne üzerindeki hareketi. | Oyunun temasını geliştiren başlıca olay, öykü, gelişim. )
- AKSİYON POTANSİYELİ İLE DİNLENME POTANSİYELİ ile/||/<> SİNİR İLETİMİ
( Nöronların elektriksel durumları. )
( Formül: V = -70 mV → +30 mV )
- AKSİYON POTANSİYELİ ile/||/<> DİNLENME POTANSİYELİ
( İletim. İLE/||/<> Hazır bekleme durumu.
Geçici[+30mV] depolarizasyon. İLE/||/<> Sabit [-70mV] polarize. )
( Formül: +30mV İLE -70mV )
- AKSİYON POTANSİYELİ ile/||/<> GRADUAL POTANSİYEL
( Aksiyon tümü/hiçi, gradual kademeli. )
( Formül: All-or-none İLE graded )
- AKSON[Fr. AXONE < Yun.] ile/ve/||/<> DALLANTI/DENDRİT[Yun. < DENDRON: Ağaç.] ile/ve/||/<> SİNİR KAVŞAĞI/SİNAPS[İng. < SYNAPSE]
( Her bir sinir gözesinde 10.000'e kadar dendrit olabilir fakat sadece bir akson vardır. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Akson ve dendritler arasındaki sinirsel iletilerin gerçekleştiği yerler. )
( İnsan beyninde yaklaşık 5.000.000 km. akson, 1 katrilyon sinaps vardır. )
( Akson, küçük bir nöron hücresinden binlerce kat daha uzun olabilir. [Bazı kişilerde aksonların uzunluğu 1.5 metreyi bulabilmektedir.] [Zürafalarda bulunan en uzun akson 4.5 metre uzunluğundadır.] )
( Sinir gözelerinin uyarımını ileten plazma uzantısı. İLE/VE/||/<> Sinir gözesinin öteki sinir gözesinden alınan elektrokimyasal uyartının ve verinin gövdeye iletilmesini sağlayan, kısa, dal benzeri yapılar. İLE/VE/||/<> Sinir gözelerinin öteki sinir gözelerine, kas ya da salgı bezleri gibi sinir gözesi olmayan gözelere iletim olanağı tanıyan özelleşmiş bağlantı noktaları. İki sinir gözesi arasındaki iletişim bölgesi. )
- AKS-ÜL-AMEL değil/yerine/= TEPKİ
- AKSUNA[Lat.] değil/yerine/= VURGUN YİYEN DALGICIN, TEKRAR İNDİRİLMESİ GEREKEN SU DERİNLİĞİ
- AKT[Fr.] değil/yerine/= PERDE [TİYATRO] | EDİM [FELSEFE]
- AKTA[Ar.] ile AKTÂ'[Ar.]
( Eli kesik. İLE Kesmeler, kırılmalar. | İlgiyi kesmeler. | Beylik arâziler. )
- AKTAR[Ar. < ATTÂR] değil/yerine/= BAHARATÇI
( Baharat ya da güzel kokular satan kişi ya da dükkân. | İğne, iplik, baharat, zarf, kâğıt vb. satılan dükkân. )
- AKTARICI ile AKTARICI ile AKTARICI ile AKTARICI
( Dam kiremitlerini aktarıp kırıkları yenileyen kişi. İLE Kaynak kişiden derlenen herhangi bir parçayı kitlelere duyuran ve yayan kişi. İLE Görüntüyü bir bölgeden başka bir bölgeye ileten araç. İLE Bisiklette, zincirin çark geçişlerini sağlamaya yarayan parça. )
- AKTARIM -ile
( REPORTATIVE )
- AKTARIM ile/ve PAYLAŞIM ile/ve DOLAŞIM
- AKTARIM ile/ve/değil/> ÜRETİM
- AKTARMA ile/ve/> UYARLAMA
- AKTARMAK ile GÖNDERMEK
( TO TRANSFER/TRANSMIT vs. TO SEND )
- AKTARMAK ile/ve/<>/değil PAYLAŞMAK
( [not] TO TRANSMIT vs./and/<>/but TO SHARE )
- AKTAVŞAN/ARABİSTAN TAVŞANI ile UZUN KULAKLI ARAP TAVŞANI
( ... İLE Moğolistan'da, Gobi Çölü'nde yaşarlar. [İlk 6 haftalarını, yerin altında, ailesinin korumasında geçirerek büyür ve yaşarlar.] )
( ... İLE NTV - Yaşam Öyküsü 1. Bölüm (İlk Adımlar)[41:00 - 44:20 arası] )
( VEBR[çoğ. VİBÂR, VİBÂRE, VUBÛR] )
- AKTİF BAĞIŞIKLIK ile/||/<> PASİF BAĞIŞIKLIK
( Aktif kendi üretimi, pasif hazır antikor. )
( Formül: Self-made İLE received )
- AKTİF GALAKTİK ÇEKİRDEK ile/||/<> NORMAL GALAKSİ ÇEKİRDEĞİ
( Aktif galaktik çekirdek parlak enerji salınımı İLE normal galaksi çekirdeği sönük merkezdir. Aktif çekirdek süper kütleli kara delik beslenme İLE devasa enerji üretir. Kuasarlar ve blazarlar aktif çekirdek İLE en parlak evren nesneleridir. )
- AKTİF İLE PASİF ile/||/<> İMMÜNİZASYON
( Bağışıklık kazandırma yöntemleri. )
( Formül: Bellek > Primer yanıt )
- AKTİN[Lat.] ile AKTİNİK[Fr.] ile AKTİNİT[Yun.]
( Gözenin lifli yapısında bulunan kasılgan protein. İLE Çeşitli nesnelerde kimyasal etki oluşturan ışınım. İLE Radyoaktiflerin genel adı. )
- AKTİNODERMATOZ[Fr.] ile AKTİNOGRAF[Fr.] ile AKTİNOLOJİ[FR./İNG.] ile AKTİNOMETRE[Fr.] ile AKTİNOMETRİ[Fr.] ile AKTİNOSKOPİ[Fr.] ile AKTİNOTERAPİ[Fr.] ile AKTİNOTROPİZM[Fr.] ile AKTİNYUM[Yun.]
( Güneş ışınları etkisiyle oluşan bir deri sayrılığı. İLE Kaydedici ışınım ölçer. İLE Güneş ışınlarının insan gövdesindeki etkilerini inceleyen bilim dalı. İLE Işınım ölçer. İLE Işınım ölçümü. İLE Karanlık bir odada, ışık kaynağı ile aydınlatılan örgenlerin saydamlığının incelenmesi. İLE Mor ötesi ışınların sağaltım amacıyla kullanılması. İLE Bitkilerin tek yönden gelen ışık etkisiyle o yana doğru büyümesi. İLE Radyoaktif bir öğe. )
- AKTİNOMETRE İLE KUANTUM VERİMİ İLE BEER-LAMBERT ile/||/<> FOTOKİMYA ÖLÇÜMLERİ
( Fotokimyasal reaksiyon karakterizasyonu. )
( Formül: Φ = mol ürün/mol foton )
- AKTİVASYON ENERJİSİ ile/||/<> REAKSİYON ENTALPİSİ
( Aktivasyon başlangıç engeli, entalpi toplam enerji farkıdır )
( Formül: Ea İLE ΔH )
- AKTİVASYON İLE REAKSİYON İLE ÜRÜN İLE DENGE ile/||/<> KİMYASAL REAKSİYON EVRELERİ
( Bir kimyasal reaksiyonun başlangıcından dengeye kadar geçirdiği evreler. )
( Formül: K = [Ürün]/[Reaktan] )
- AKTİVATÖR ile/||/<> REPRESSOR
( Aktivatör gen açar İLE repressor gen kapatır. )
( Formül: Gene on İLE gene off )
- FAALİYET[Ar.]/AKTİVİTE[Fr. < ACTIVITE | İng. < ACTIVITY] değil/yerine/= ETKİNLİK | EYLEM
- AKTİVİTE ile/||/<> KONSANTRASYON
( Aktivite etkin konsantrasyon İLE konsantrasyon nominal. )
( Formül: a = γc )
- AKTÖRE = AHLÂK = MORALS[İng.] = MORALE[Fr.] = MORALE[Alm.] = MORALIDAD[İsp.]
- AKTÖR/LER ile/ve/değil/yerine/<>/>< FAKTÖR/LER
( [değerlendirmede/yorumlamada/konuşmada] Kişi/ler. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Konu/kavram/olay/olgular. )
- AKUALAND[İng. < AQUALAND] değil/yerine/= SU BAHÇESİ
- AKÜMÜLASYON[Fr.] değil/yerine/= AKÜMÜLASYON[Fr.]
( Birikim, yığılma. İLE Akım toplar. )
- AKUPLE[Fr.] değil/yerine/= İKİ MAKİNA YA DA BİRKAÇ ELEKTRİK ARACININ BİRBİRİNE BAĞLANMASI
- AKUPUNKTUR ile/||/<> MODERN AĞRI TEDAVİSİ
( Akupunktur enerji meridyenlerine iğne batırma İLE modern tedavi ilaç ve cerrahi kullanır. )
( Çin Hekimleri tarafından -100 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- AKUSMİ[Fr.] değil/yerine/= AKUSMATİK[Yun.]
( Seslerin doğru olarak algılanmasını engelleyen işitme sanrısı. İLE Dinleyicinin ses kaynağını göremeyeceği biçimde düzenlenmiş olan. )
- AKUSTAT[Fr.] değil/yerine/= SU ISI DENETİRİ
- AKUSTİK EMPEDANS/ACOUSTIC IMPEDANCE[İng.] değil/yerine/= SES GEÇİRİMSİZLİĞİ
- AKUSTİK değil/yerine/= SESSEL | EMPEDANS SES GEÇİRİMSİZLİĞİ
- AKUSTİK[Fr./İng. < ACOUSTIC] değil/yerine/= YANKILANIM | YANKIBİLİM | İŞİTSEL, İŞİTME (YLE İLGİLİ) | SESBİLİM | SESSEL
( Sesin üretimini, denetimini, aktarımını ve etkilerini konu alan fizik kolu. | Kapalı bir yerde seslerin dağılımı. )
- AKYUVAR/LÖKOSİT ile/ve/||/<> ALYUVAR/ERİTROSİT
( Kan, lenf vb. gövde sıvılarında bulunan çekirdekli, yuvarlak göze. Bağışıklık düzeninin bir parçası olan beyaz kan gözeleri. İLE/VE/||/<> Kana al rengini veren, çekirdeksiz, yuvarlak, küçük göze. Oksijen taşıyan kırmızı kan gözeleri. )
- ÂL ile/||/<> ÂL ile/||/<> ÂL ile/||/<> AL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hanların sancağını yapmak için kullanılan turuncu renkte, süslü bir kumaş.[Turuncu renge de âl denir.] İLE Hile, dalavere. İLE Alin arslân. İLE Al çüvit. | Parlak ve kırmızımsı turuncu renk. )
- AL ile/ve/değil/yerine /||/<>/< AS
( )
( [gereksinimin] Varsa. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Yoksa. )
- ALÂ[Ar.] ile ALÂ, ALE[Ar.] ile A'LÂ ile ÂLÂ[Ar. < EYL] ile ÂLÂ[Fars.]
( Rütbece yükseklik, büyüklük, şeref, şan. İLE Üst, üzere. İLE [daha/çok/pek] Yüksek. İLE İhsanlar. İLE Kirleten. )
- ALA ile ALÂ ile ÂLÂ
( Karışık renkli. | Alabalık. | Açık kestane renginde olan, ela göz. | Kekliğin boynundaki siyah halka. İLE Üstün. İLE İhsanlar, bahşişler. | Kirleten. | Pekiyi. )
- ALÂ[Ar.] ile/ve/=/||/<> BÂLÂ[Ar.]
( Rütbece yükseklik, büyüklük, şeref, şan. | Üst, üzere. İLE/VE/=/||/<> Yüksek, yukarı, üst, yüce. | Boy, uzunluk. )
- ALA ile SAMYELİ
( Ala hastalığında da lekeler vardır ancak kepeklenme yoktur. İLE Bazen beyazımsı, bazen de farklı tonlarda olabilir. Lekelerin üzerinde ince kepeklenme vardır. )
( Her yaş öbeğinde görülebilir. İLE Daha çok 15 ile 30 yaş aralığındakilerde görülür. )
( ... cum TINEA/PITYRIASIS VERSICOLOR )
- ALABALIK ile/değil DENİZALASI
( Alabalıkgillerden, soğuk ve duru sularda yaşayan, bir tatlı su balığı. İLE Kemikli balıklar takımının alabalıkgiller ailesinden, denizlerde yaşayan bir balık türü. )
( TRUTTA FARIS cum SALMO TRUTTA MARINA )
- ALABALIK ile GÖLALASI
( ... İLE Avrupa ve Anadolu göllerinde yaşayan, bir tür alabalık. )
( ... cum SAIMO LACUSTRIS )
- ALABASTRON[Yun.] değil/yerine/= KULPSUZ, DAR BOYUNLU PARFÜM VAZOSU
- ALABİLİR ile/ve/||/<> ALLAH BİLİR
- ALABORA[İt.] (OLMAK) değil/yerine/= TEPETAKLAK (OLMAK)
( Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yan yatması ya da batması. )
- ALABORA[İt.] ile ALABORİNA[İt.]
( Bir deniz teknesinin devrilecek kadar yan yatması ya da batması. İLE Gemici düğümü. )
- ALABRİGAN[Yun.] değil/yerine/= HAYDUT YÖNTEMİNCE/TARZI
- ALABROS[Fr.] ile ALAGARSON[Fr.]
( Bir çeşit kısa saç traşı. İLE Kısa kesilmiş kadın saçı. )
- ALACA ile Alaca
( Birkaç rengin karışımından oluşan renk, ala. | İki ya da daha çok renkli. | Birkaç renkli iplikten yapılmış dokuma. | Ağaçta ilk olgunlaşan meyve. | Meyvelere, genellikle üzüme düşen ben. İLE Çorum iline bağlı ilçelerden biri. )
- ALACAKLININ, ALACAĞINI, ALMAYA GİTMESİ değil/yerine BORÇLUNUN, VERECEĞİNİ, ALACAKLIYA GÖTÜRMESİ
- ALACALI-BULACALI
- A'LÂF[Ar. < ALEF] ile ÂLÂF[Ar. < ELF]
( Hayvan yemleri. | Otlar, samanlar. İLE Binler. )
- ALAK[Ar.] ile ÂLÂK[Ar.]
( Pıhtılaşmış kan. | Sülük. İLE Sakız. )
- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ
- ALÂKA[Ar.] değil/yerine/= İLGİ, İLİŞKİ, İLİNTİ
- ALÂKA[Ar.] ile MÜNÂSEBET[Ar.]
- ALAKRİT[Fr.] değil/yerine/= İÇİNE TUNGSTEN VE KARBON DA KATILAN KOBALT VE KROM KARIŞIMI
- ALALADE[Ar.] değil ALELÂDE
- ALÂMET[Ar.] ile DELÂLET[Ar.]
- ALÂMETTE:
MAHZ ile/ve/||/<> İLLET ANLAMINDA ile/ve/||/<> ŞART MAKAMINDA ile/ve/||/<> MECÂZEN
- ALAMİNÜT[Fr. < A LA MINUTE] değil/yerine/= ÇARÇABUK, ANINDA
- ALAN TALAN ile YALAN TALAN
( Karmakarışık, allak bullak, darmadağınık. )
- ALAN ile/ve/||/<>/> ALAN ÖLÇÜMÜ
( 1 square kilometer [km2] = 1000000 square meter [m2]
1 square centimeter [cm2] = 0.0001 square meter [m2]
1 square millimeter [mm2] = 1.0E-6 square meter [m2]
1 square micrometer [µm2] = 1.0E-12 square meter [m2]
1 hectare [ha] = 10000 square meter [m2]
1 acre [ac] = 4046.8564224 square meter [m2]
1 square mile [mi2] = 2589988.110336 square meter [m2]
1 square yard [yd2] = 0.83612736 square meter [m2]
1 square foot [ft2] = 0.09290304 square meter [m2]
1 square inch [in2] = 0.00064516 square meter [m2]
1 square hectometer [hm2] = 10000 square meter [m2]
1 square dekameter [dam2] = 100 square meter [m2]
1 square decimeter [dm2] = 0.01 square meter [m2]
1 square nanometer [nm2] = 1.0E-18 square meter [m2]
1 are [a] = 100 square meter [m2]
1 barn [b] = 1.0E-28 square meter [m2]
1 square mile (US survey) = 2589998.4703195 square meter [m2]
1 square foot (US survey) = 0.0929034116 square meter [m2]
1 circular inch = 0.0005067075 square meter [m2]
1 township = 93239571.972096 square meter [m2]
1 section = 2589988.110336 square meter [m2]
1 acre (US survey) [ac] = 4046.8726098743 square meter [m2]
1 rood = 1011.7141056 square meter [m2]
1 square chain [ch2] = 404.68564224 square meter [m2]
1 square rod = 25.29285264 square meter [m2]
1 square rod (US survey) = 25.2929538117 square meter [m2]
1 square perch = 25.29285264 square meter [m2]
1 square pole = 25.29285264 square meter [m2]
1 square mil [mil2] = 6.4516E-10 square meter [m2]
1 circular mil = 5.067074790975E-10 square meter [m2]
1 homestead = 647497.027584 square meter [m2]
1 sabin = 0.09290304 square meter [m2]
1 arpent = 3418.8929236669 square meter [m2]
1 cuerda = 3930.395625 square meter [m2]
1 plaza = 6400 square meter [m2]
1 varas castellanas cuad = 0.698737 square meter [m2]
1 varas conuqueras cuad = 6.288633 square meter [m2]
1 Electron cross section = 6.6524615999999E-29 square meter [m2] )
- ALAN ile/ve/||/<>/> MEKÂN
- ALANINI TANIMAK ile/ve PAYLAŞIM
- ALANTOPU/TENİS ile SQUASH
- ALAVERE DALAVERE
( ALAVERE: Bir şeyin elden ele geçmesi. | Bir şeyi elden ele vererek aktarma. | Kargaşalık. | Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele.
İLE
DALAVERE: Yalan dolanla gizlice görülen kötü iş, gizli oyun. )
- ALAY EDİLECEK TUTUM/DURUM ile/değil/yerine MUHABBET
- ALAY (ETME) = DERISION[İng.] = DÉRISION[Fr.] = SPOTT[Alm.] = IRRISIO[Lat.]
- ALAY ile ALAY
( Herhangi bir törende ya da gösteride yer alan kalabalık. | Çok kalabalık. | Tümü, hepsi. | Genel olarak üç tabur ve bunlara bağlı birliklerden oluşan asker topluluğu. İLE Ses tonu, söz, davranış gibi araçlarla, biriyle, bir şeyle/durumla eğlenme. )
( ... ile HEZEL )
- ALAY ile İSTİHZA
( ... İLE Gizli ya da ince alay. )
- ÂLÂYİŞ[Fars.] değil/yerine/= DEPDEBE, TANTANA, GÖRKEM, GÖSTERİŞ[bu anlamı, uydurma olmakla birlikte yaygındır]
- ALAYLI ile ALAYLI ile ALAYLI
( Erlikten yetişmiş, askerî okullarda okumadan başarı gösterip yükselen subay. | Gerekli okul eğitimini görmeden kendini yetiştirmiş olan kişi, [>< OKULLU/MEKTEPLİ] İLE Alay edici, küçümseyici, müstehzî. İLE Gösterişli, görkemli, debdebeli. )
- ALAYSILAMA/İRONİ ile/değil/yerine/>< GÜLMECE/MİZAH
( Kişiye yönelik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Durumla ilgili. )
- ALB-/ALBO- ile/||/<> LEUK-/LEUKO-/LEUC-/LEUCO-
( Beyaz, ak. İLE/||/<> Beyaz, renksiz, ak. )
- ALBASTER -ile
( [eskiden] Camlara renk vermek için ince kesit olarak kesilmiş renkli mineraller kullanılan yöntemin adı. )
- ALBATROS ile KARA AYAKLI ALBATROS
( ... İLE NTV - Yaşam Öyküsü 1. Bölüm (İlk Adımlar)[44:30 - 50:00 arası] )
- TUĞGENERAL
ile
TUĞBAY
ile
ALBAY
( Tugay komutanı.
İLE
Tugay komutanlığı yapan albay.
İLE
Alay komutanı. )
- ALBEDO/METRE[Lat.] değil/yerine/= IŞIĞI YANSITAN BİR YÜZEYİN YANSITMA GÜCÜ / ARACI
- ALBİNİZM/ALBİNO[Fr. < Lat.] ile AKŞIN/LIK
( Saç, kirpik, kaş ve deride aşırı beyazlık hastalığı. (Soydan geçer.) )
- ALBİNO[Fr. < ALBINOS] değil/yerine AKŞIN/ÇAPAR
( ... DEĞİL/YERİNE Kıllarında ve gözlerinde, kimi zaman da derisinde, doğuştan renklenme oluşmadığından dolayı her yeri ak/beyaz olan. )
- [ne yazık ki]
ALÇAK/PESPAYE[Fars.] ile/ve/||/<> İLKESİZ
( Alçak, aşağılık. İLE/VE/||/<> Temel bilgisi ve düşüncesi olmayan. )
- ALÇAKGÖNÜLLÜ OLURSAK ... ve/||/<> ÇALIŞKAN OLURSAK ... ve/||/<> CÖMERT OLURSAK ... ve/||/<> NAZİK OLURSAK ... ve/||/<> MERAKLI OLURSAK ... ve/||/<> GÜVENİLİR OLURSAK ... ve/||/<> AFFEDİCİ OLURSAK ... ve/||/<> KENDİMİZ OLURSAK ... ve/||/<>
( Saygınlaşırız. VE/||/<> Nasipleniriz. VE/||/<> Rızıklanırız. VE/||/<> Anımsanırız. VE/||/<> Öğreniriz. VE/||/<> Değerleniriz. VE/||/<> Hafifleriz. VE/||/<> Mutlu oluruz. )
- ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ve/||/<> BİLGE/LİK
( Kimseden daha iyi olmadığımızı anlayacak kadar. VE/||/<> Herkesten farklı olduğumuzu kavrayabilecek kadar. )
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK = MODESTY[İng.] = MODESTIE[Fr.] = BESCHIEDENHEIT[Alm.] = MODESTIA[Lat.]
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZÛ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK/TEVÂZÛ ile/ve/değil/yerine YOK(LUK) BİLİNCİ/MAHVİYET
( Önceki alçakgönüllüklerin bellekte bulunduğu, anımsandığı alçakgönüllülük. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Önceki alçakgönüllüklerin bellekte bulundurulmadığı, unutulduğu alçakgönüllülük. )
( Takvâ. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Verâ. )
( Ebru sanatı )
- ALÇALMAK değil/yerine AÇ KALMAK
- ALÇALMA/SI ile/değil AZALMA/SI
- ALÇAK/ALÇAQ ile/||/<> AMUL
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yumuşak huylu, uslu. İLE Herhangi bir şeyin hareketsiz[sâkin] olanı. | Yumuşak huylu. )
- ALÇI ile/ve/||/<> KARTONPİYER[Fr. < CARTON-PIERRE]
( ... İLE/VE/||/<> Çoğunlukla duvar ve tavan ara kesitleriyle tavan göbeklerinde süsleme amacıyla kullanılan sertleştirilmiş alçı. )
- ALÇITAŞI ile/değil KAYMAKTAŞI/SUMERMERİ/ALBATR[Fr.]
( Toprak içinde katman olarak bulunan ve pişirilip toz durumuna getirilerek alçı yapmaya yarayan, hidratlı kalsiyum sülfat. İLE/DEĞİL Parlatılmaya elverişli, yumuşak, beyaz, yarı saydam bir mermer türü. [Kar beyazı ve yarı şeffaftır.] [Heykel/büst ve vazo yapımında kullanılır.] )
( ... İLE/DEĞİL Yapay olarak boyanabilir. Pişirilerek mermere benzetilebilir. )
( JİPS avec ... )
- ALDANAN ya da ALDATAN ile/ve/||/<> HEM ALDANAN, HEM ALDATAN
( Hayvan. İLE/VE/||/<> İnsan. )
- ALDANMA değil/yerine/>< AYDINLANMA
( Soytarılara kanarak. DEĞİL/YERİNE/>< Aydınları dinleyerek. )
- ALDANMA ve/<> KAYIP
- ALDANMA ile/ve SORUMLULUK
( Dünyayı bileceksin, aldanmamak için! Sonrayı/ahireti bileceksin, aldatmamak için! )
- ALDANMAK ile/ve/değil/yerine ADANMAK
- ALDANMAK ile ALDATMAK
( Aldattığını düşünen/zanneden, kimi aldatmıştır acaba? Sadece, Kendini! )
- ALDAR ile ALDATIR
( Aldatır. )
- ALDATANI:
ALDATMAK değil/yerine "ATLATMAK"
- ALDAT(IL)MAK ile/ve/değil/||/<>/< YANIL(T/IL)MAK
- ALDATMA ile "TEZGÂH"
( Aldatmayın, incitmeyin! )
( Don't cheat, don't hurt! )
( TO CHEAT vs. "TO CONCOCT" )
- ALDATMAK ile "NUMARA ÇEKMEK"
- ALDATMAQ[Azr.] = KANDIRMAK[Tr.]
- ALDEHİT ile FORMALDEHİT ile FORMOL
( Alkolleri, oksitlendirme ya da asitleri indirgeme yolu ile elde edilen uçucu bir sıvı. İLE Doymuş aldehitlerin ilk üyesi olan H-CHO formülündeki aldehit. İLE Formaldehidin %40'lık değişik sulu çözeltisine verilen ad. )
- ALDEHİT ile/||/<> KETON
( Aldehit uç karbonil İLE keton orta karbonildir )
( Formül: R-CHO İLE R-CO-R )
- ALDI BENİ ile/ve/||/<>/> YAKTI BENİ
( İki kaşın arası. İLE/VE/||/<>/> Gözlerinin karası. )
- ALDIRMAMAK ile/ve/<> AFFETMEK
- ALDOL REAKSİYONU ile/||/<> CLAİSEN KONDENZASYONU
( Aldol aldehit/keton C-C bağı, Claisen ester kondenzasyonudur. )
( Formül: Enolat + karbonil )
- ALEGORİ[Fr. < ALLEGORIE | İng. < ALLEGORY] ile ANALOJİ[Fr./İng. < ANALOGIE | İng. < ANALOGY] ile METAFOR[Fr.]/MECAZ[Ar.]
( Soyut bir düşünceyi heykel ya da resimle anlatma. İLE Benzeşim.| Örnekseme. | Andırışma. İLE Bir ilgi ya da benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz. | Bir sözcüğü ya da kavramı kabul edilenin dışında başka anlamlara gelecek biçimde kullanma. )
- ALEH(İNE) değil ALEYH(İNE)
itibarı ile 32.849 başlık/FaRk ile birlikte,
32.849 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(5/133)