Y ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 1.968 başlık/FaRk ile birlikte,
1.968 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(9/9)
- TOPOS ile/||/<> CATEGORY
( Topos mantık yapısı İLE category ok ve nesne. )
( Formül: Logic structure İLE arrows objects )
- TORTİYOZİTE/TORTUOSITY[İng.] değil/yerine/= KIVRIMLILIK
- TOTALLY :/yerine TAMAMEN
- TOXİCOGENOMİCS ile/||/<> CLASSİCAL TOXİCOLOGY
( Toxicogenomics toksik maddelerin gen ifadesine etkisini incelerken İLE classical toxicology genel toksisite mekanizmalarını inceler )
( Formül: Dose-response genomics )
- TOY[Azr.] = DÜĞÜN[Tr.]
- TOY :/yerine OYUNCAK
- TOY ile TOY ile TOY
( Gençliği nedeniyle görgüsüz ve beceriksiz olan. İLE Ziyafet. İLE Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] )
- TOY ile/ve TOYDAN
( Tuz Gölü civarı, Kütahya ve Doğu Anadolu'da bulunur. İLE/VE Toy kuşunun iri bir türü. )
- TOY ile TOYDAN
( Kızıl tüylü bir kuş.[Lat. OTIS TARDA] İLE Bir tür iri toy kuşu. )
- TRACEABILITY[İng.] değil/yerine/= İZLENEBİLİRLİK
- TRACER İLE DATİNG İLE THERAPY ile/||/<> RADYOİZOTOP UYGULAMALARI
( Radyoaktif izotop kullanımları. )
( Formül: λ = ln2/t½ )
- TRAGEDY :/yerine TRAJEDİ
- TRANSFORMATİON ile/||/<> ISOMETRY
( Transformation genel dönüşüm İLE isometry mesafe koruyan. )
( Formül: General İLE distance preserving )
- TRANSPARENCY/TRANSPARENCY[İng.] değil/yerine/= SAYDAMLIK
- TRANSPARENCY vs. FLEXIBILITY
( Saydamlık/şeffaflık. İLE Esneklik. )
- TREATY :/yerine ANTLAŞMA
- TREATY =/<> CONTRACT =/<> AGREEMENT =/<> CONVENTION =/<> COVENANT
( Antlaşma. )
- TREN ile HIZLI TREN ile TRAMVAY ile HIZLI TRAMVAY ile METRO ile FÜNİKÜLER
- -TRİBE ile/||/<> -TRİPSY
( Ezici, ovucu, aşındırıcı, bastırıcı araç. İLE/||/<> Ezici ameliyat, parçalama. )
- TRİLOJİ/TRİLOGY[İng.] değil/yerine/= ÜÇLÜK
- TRİMESTER[İng.] değil/yerine/= ÜÇ AY
- TRİZOMİ/TRISOMY[İng.] değil/yerine/= ÜÇLÜ KROMOZOM
- TROMBEKTOMİ/THROMBECTOMY[İng.] değil/yerine/= KAN PIHTISI ÇIKARIMI
- TROMBOJENİTE/THROMBOGENICITY[İng.] değil/yerine/= PIHTILAŞTIRICILIK
- TROPİCAL GEOMETRY ile/||/<> TORİC GEOMETRY
( Tropical geometry max-plus cebirine dayalı geometriyken İLE toric geometry torus etkili cebirsel çeşitlerdir )
( Formül: Min-plus operations )
- TRUE vs. REALITY
- TRULY :/yerine GERÇEKTEN
- TRUST vs./and PLAUSIBILITY
- TRUSTFUL vs. TRUSTWORTHY
- TRY :/yerine DENEMEK
- TSL/TRANSPORT LAYER SECURITY[İng.] değil/yerine/= AKTARIM KATMANI GÜVENLİĞİ
- TTE/TRANSTORASİK EKOKARDİYOGRAFİ TRANSTHORACİC ECHOCARDIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS DUVARINDAN EKOKARDİYOGRAFİ
- TURKEY/Turkey vs. turkey
- TURNUVA değil/yerine/= YARIŞTAY
- TUTACAK BİR DAL/ŞEY değil TUTUNACAK BİR DAL/ŞEY
- TÜY/TÜS ile/ve AYVA TÜYÜ
( ... İLE/VE İlk çıkan tüyler. )
( [Divan edebiyatında] AYVA TÜYLERİ: Harf, yazı. )
( Âşıkların alınyazısı, sevgililerinin yanaklarında yazılıdır. )
- TÜY ile/değil ÇAKŞIR
( ... İLE/DEĞİL Kuşların ayağında bulunan ve süs gibi görünen tüy. | Bir çeşit erkek şalvarı. )
- TÜY ile/ve/değil/||/<> KIL
( Kuşlardaki "kalın/ince" ve/ya da "sert/yumuşak" olan deri uzantısı. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Tüm kara ve deniz canlılarındaki "kalın/ince" ve/ya da "sert/yumuşak" olan deri uzantısı. )
( )
( MÛY, MÛ )
( FEATHER vs. BRISTLE )
- TÜY ile/değil ÖLKER/ÜLGER
( ... İLE/DEĞİL Kadife, şeftali vb.'nin üzerinde bulunan ince tüy. )
- TÜY ile SORGUÇ
( ... İLE Bazı kuşların tepelerinde bulunan, uzunca tüy. | Serpuşların ön tarafına takılan tüy ya da püskül biçimindeki süs. )
( ... ile OTÂGA )
- TÜY ile/ve/değil TELEK
( ... İLE/VE/DEĞİL Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy. )
( [not] PLUME vs./and QUILL )
- TÜY ile/değil ZELFE
( ... İLE/DEĞİL Yeni çıkmaya başlayan kanat tüyü. )
- TUZ GÖLÜ ile LÛT GÖLÜ ile LA'NGA CO GÖLÜ ile SALT LAKE CITY
( Ankara ile Konya arasında bulunan göl. İLE Ürdün ile İsrail sınırındadır. [Normal denizlerden 10 kat daha tuzludur.] [24 farklı mineral içeren bu gölden, Potasyum minerali elde edilmektedir.] İLE Tibet'tedir. İLE Amerika'nın, Utah eyaletindedir.[Batı yarıküresinin en büyük tuzlu su kütlesi ve dünyadaki tuzluluk oranı en yüksek iç su kütlelerinden biridir.] [Tuz gölleri, balık ve bitkiden yoksundur.] )
( ... ile ... ile
ile ... )
- TWENTY :/yerine YİRMİ
- TWİSTOR THEORY ile/||/<> SPİNOR ALANLARI
( Twistor theory karmaşık uzay-zaman geometrisiyken İLE spinor alanları Lorentz grubunun temsilidir )
( Formül: Z^A = (π^A İLE ω^{A′}) )
- TYPE I İLE TYPE IIA/IIB İLE HETEROTİC İLE M-THEORY ile/||/<> STRİNG KURAMLERİ
( Süpersicim kuramı versiyonları. )
( Formül: D = 10 (string) İLE 11 (M) )
- TYPICALLY :/yerine TİPİK OLARAK
- ÜÇ İSTANBUL <> MİTHAT CEMAL KUNTAY
( kitabını da okumanızı salık veririz. )
- UGLY :/yerine ÇİRKİN
- ULTIMATELY :/yerine NİHAİ, SON / NİHAYETİNDE
- ULTRASONOGRAFİ/ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ GÖREÇLEME
- UNFORTUNATELY :/yerine NE YAZIK Kİ
- UNIMPORTANT vs. SECONDARY
- UNIQUE vs. HARMONY
- UNIQUE vs. ONLY
- UNİTARY OPERATOR ile/||/<> ISOMETRY
( Unitary TT*=T*T=I, isometry ||Tx||=||x||. )
( Formül: Bijective isometry İLE norm preserving )
- UNITY vs. DISCRIMINATED UNITY
- UNITY vs. IDENTITY
- UNITY vs. INTEGRITY
- UNIVERSITY :/yerine ÜNİVERSİTE
- UNLARDA:
BUĞDAY ile/||/<> TAM BUĞDAY ile/||/<> KARABUĞDAY/GREÇKA ile/||/<> KIRMIZI BUĞDAY ile/||/<> KEPEKLİ ile/||/<> SİYEZ ile/||/<> KAVILCA ile/||/<> KUNDUR ile/||/<> YULAF ile/||/<> ÇAVDAR ile/||/<> ARPA ile/||/<> MISIR ile/||/<> KİNOA ile/||/<> TEFF ile/||/<> AMARANT ile/||/<> NOHUT ile/||/<> KESTANE ile/||/<> KEÇİBOYNUZU ile/||/<> BADEM ile/||/<> CEVİZ ile/||/<> FINDIK ile/||/<> ANTEPFISTIĞI ile/||/<> ARAROT ile/||/<> DİNKEL[Alm.]/FARRO[İt.]
( Kabuğundan ve kepeğinden ayrılarak kullanılan, işlenmiş buğday unundan [beyaz ekmek] yapılır. İLE/||/<> Buğday tanesinin kabuğuyla birlikte öğütülerek elde edilir. Besin değerleri, öteki rafine unlara göre daha yüksektir.[Glüten içerir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Anadolu'nun, en eski çeşitlerindendir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.] Ekmek yapımına çok uygundur.[Kepeği ile öğütülmüş olanını yeğlenmelidir.][Glüteni düşüktür.] İLE/||/<> Kepeğinden ayrılmamış undur. İLE/||/<> Kastamonu bölgesinin unudur. Tüm unlarla karıştırılabilir. Aroması "keskin" gelebilir.[Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Glüteni çok düşüktür. Çok sağlıklıdır.] İLE/||/<> Kars'ta yetişen bir buğdaydır. Kökeni, Kastamonu'dur. [Genetiği bozulmamış, nitelikli bir undur.][Her türlü iklime dayanıklı, güçlü bir yapısı olduğundan, kabuk bölümü kalındır. Kabuk bölümünün kalınlığı, tanelerinin ufak kalmasına ve glüten içeriğinin, öteki buğday türlerine göre daha olmasını sağlamıştır ve bu nedenle de glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Güneydoğu Anadolu bölgesi buğdayıdır. İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. [Deri ve bağırsak sorunu olanların, yulaf ununu yeğleyebilir.][Yüksek besin değerine sahip ve glisemik indeksi düşüktür.] İLE/||/<> Bol proteinlidir.[Yüksek glüten içerir.][Soğuk iklime dayanıklıdır.] İLE/||/<> Çok eski bir buğday türüdür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Güney Amerika'da, And Dağları'nda, doğal olarak yetişen, otumsu bir bitkinin, kurutulmuş tohumudur.[Unu da, tohumları gibi yüksek demir ve besin değerlerine sahiptir ve çok lezzetlidir.][Tek başına ya da tüm unlarla karıştırılabilir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> Amarant[horozibiği] bitkisinin tohumlarından elde edilir.[Tüm unlar içinde, en yüksek proteine sahiptir.][Glüten içermez ve glisemik indeksi düşüktür.][Tadı, ekşi ve keskin olduğundan, lezzeti görecelidir.] İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Sıcak iklimlerde yetişen maranta adlı kamıştan ve başka bitkilerin kökünden çıkarılan un. [Çocuk maması yapılan un.] İLE/||/<> Siyez ile benzerlik taşır.[İçeriğindeki protein yapısı daha kırılgan ve çözünebilir olduğundan, tüm tahıl unları içinde, siyez kadar düşük glütene sahiptir.][Genetiği değişmemiş bir çeşittir.][Her türlü hamur işinde kullanılabilir.] )
( ... İLE/||/<> Glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüteni çok düşüktür. İLE/||/<> Glüteni düşüktür. İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten alerjisi olanlar için iyi bir seçenektir. İLE/||/<> Yüksek glüten içerir. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Glüten içermez. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> Düşük glütene sahiptir. )
- UNLIKELY :/yerine OLASI OLMAYAN
- UPS/UNINTERRUPTIBLE POWER SUPPLY[İng.] değil/yerine/= KESİNTISİZ GÜÇ KAYNAĞI
- URAL ile/ve/||/<> TÜRK
(
Ural ve Türk Dillerin Sınıflandırması
- Ural Dilleri
- Fin-Ugor
- Fince
- Estonca
- Macarca
- Samoyedik
- Neenetsçe
- Enetsçe
- Ngansanca
- Fin-Ugor
- Altay Dilleri
(Kuramsal bir aile olup Türkçe, Moğolca, Tunguzca, Korece ve Japonca’yı içerdiği iddia edilmiştir ancak bu bağlantılar kanıtlanamamıştır.)
(Sümerce, Elamca, Etrüskçe gibi dillerin Altay ya da Ural dilleriyle ilişkilendirilmesi sadece spekülatif kuramlarla desteklenmiş, genel kabul görmemiştir.)- Türk Dilleri
(Türk dilleri, ayrı bir aile olarak kabul edilir.)- Oğuz
- Türkçe
- Azerice
- Türkmence
- Kıpçak
- Kazakça
- Kırgızca
- Tatarca
- Karluk
- Özbekçe
- Uygurca
- Öteki
- Çuvaşça
- Yakutça
- Oğuz
- Moğol Dilleri
- Moğolca
- Buryatça
- Kalmakça
- Tunguz Dilleri
- Mançuca
- Evenkice
- Tartışmalı
- Korece
- Japonca
- Türk Dilleri
- ÜROFLOMETRİ/UROFLOWMETRY[İng.] değil/yerine/= İDRAR AKIM ÖLÇÜMÜ
- ÜROGRAFİ/UROGRAPHY[İng.] değil/yerine/= BOŞALTIM SİSTEMİ GÖRÜNTÜLEMESİ
- URUGUAY ile ...
( Kuşları barındıran ırmak. )
- URUGUAY ve/<> MONTEVIDEO
( URUGUAY: Kuşları barındıran ırmak. VE/<> "Bir dağ gördüm[Macellan'ın gemisindeki denizcilerden birinin, sahile yaklaşırken bağırarak söylediği söz.][Uruguay'ın başkenti.] )
- URUGUAY ile PARAGUAY
( URUGUAY: Kuşları barındıran ırmak. İLE ... )
- USG/ULTRASONOGRAFİ ULTRASONOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= SES ÖTESİ YANSILANIM
- USKUMRUKÖY :
( İlçenin deniz sahili olmayan köylerindendir. Bahçeköy Zekeriyaköy, Gümüşdere, Kilyos, Demirciköy ve Bahçeköy'den sınır alır. Köyün ismi ile ilgili iki efsaneye göre; Bir ermiş kişi atı ile giderken tökezlenip düşmüş. Yardıma gelenlere burası neresidir diye sormuş "Kumru" cevabını alınca "O halde köyün adı Uskumruköy olsun" demiş. Bir diğer söylenceye göre köyün ismi "Us" tan ileri gelmektedir. "Us" akıl olduğuna göre akıllı insanların köyü anlamına Uskumruköy denilmiş. 1992 nüfus sayımına göre köyün nüfusu 1.412'dir. )
- USUALLY :/yerine GENELLİKLE
- USVS/NATIONAL HEALTH DATA DICTIONARY[İng.] değil/yerine/= ULUSAL SAĞLIK VERİ SÖZLÜĞÜ
- UTILITY :/yerine FAYDA, HİZMET
- ÜVEY ile/ve/<> TAYGELDİ
( ... İLE/VE/<> İkinci kez evlenen kadının, beraberinde getirdiği çocuk/lar. )
- UYUM = AHENK = HARMONY[İng.] = HARMANIE[Fr.] = HARMONIE[Alm.] = HARMONIA[Yun. Zarafet ve uyum tanrıçası.] = ARMONÍA[İsp.]
- UZAM/UZAY <-> ZAMAN <-> ÖZDEK <-> DEVİM <-> İVME <-> GÜÇ
- UZAMLI ŞEY = EXTENDED THING[İng.] = CHOSE ÉTENDUE[Fr.] = AUSGEDEHNTE DING[Alm.] = RES EXTENSA[Lat.]
- UZAY ile/ve/||/<> ALT UZAY
- UZAY DÜNYA
- UZAY ile EVREN
( Varolanların tümü. İLE Varolan ve düşünülebilenlerin tümü. )
( )
- UZAY ile FAZ UZAYI
( ... İLE Sonsuz boyutlu zaman ve nesne[nin yorumlanabilmesi]. )
- UZAY ile/||/<> FAZ UZAYI
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- UZAY ile/||/<> MEKÂN
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- UZAY = MEKÂN = SPACE[İng.] = ESPACE[Fr.] = RAUM[Alm.] = SPATIUM[Lat.] = ESPACIO[İsp.]
- UZAY ile/ve/+/||/<> SIKIŞTIRMA UZAYI
( Dört boyut. İLE/VE/+/||/<> 6 boyut. )
- UZAY ile/||/<> SİKİŞTİRMA UZAYİ
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- UZAY ile/ve/||/<>/> UZAM/MEKÂN
(
| Kavram | Açıklama | Örnek Kullanım |
|---|---|---|
| SPACE | Fiziksel ya da kavramsal boşluk. Devim, düşünme ve etkileşim olanağı sunar. | Sınıfların düzenlenişi öğrencilere daha fazla uzay[space] sunmalıdır. |
| PLACE | Fiziksel mekânın kimlik, anlam ve aidiyetle yüklenmiş durumu. Yalnızca konum değil ilişkisel bir bağdır. | Okul, sadece bir bina değil öğrenciler için bir uzam[place] durumuna gelmelidir. |
| PLACE and SPACE | Mekânın anlamlı duruma gelmesi için fiziksel alanın[space] toplumsal, ekinsel ve duygusal boyutlarla ilişkilendirilmesi gerekir [place]. | Bir kenti yaşanabilir kılan, yalnızca uzay[space] değil bireylerin onunla kurduğu uzam[place] ilişkisidir. |
- VA'D[Ar.] ile VE'Y[Ar.]
- VAHİ[Ar.] ile/değil/>< VAHİY[Ar.]
( Boş, saçma. İLE/DEĞİL/>< Tanrı tarafından, bir buyruk ya da düşüncenin, peygambere bildirilmesi. )
- VAHİH değil VAHİY
- VAHİY ile HADİS(-İ KUTSÎ)
- VAHİY ile İLHÂMÂT ile RÜYÂ ile FERÂSET
( Cebrail ile gelen. İLE Cebrail'siz gelen. İLE Cebrail'siz gelen. İLE Kendi öngördüğün. )
- VAHİY ile/ve "KUTSAL" METİN
- VAHİY ile/ve/||/<>/> TEBLİĞ
- VAHY ile ...
( BİR FİKRİN YA DA BİR EMRİN ALLAH TARAFINDAN BİR PEYGAMBERE BİLDİRİLMESİ )
- VALİDİTE/VALIDITY[İng.] değil/yerine/= GEÇERLİLİK
- VALLEY :/yerine VADİ
- VARIETY :/yerine ÇEŞİT
- VARİYETE/VARIETY[İng.] değil/yerine/= ÇEŞİTLİLİK
- VARLIKBİLİM = MEHBAS-İ VÜCUT = ONTOLOGY[İng.] = ONTOLOGIE[Fr., Alm.] = ONTOLOGIA[Lat.] = ON, ONTOS[Yun.]
- VARY :/yerine DEĞİŞMEK
- VARYABILITE/VARIABILITY[İng.] değil/yerine/= DEĞİŞEBİLİRLİK
- VATANDAŞ ile/ve/<> BİREY
- VATM[Ar.] ile VATY[Ar.]
( Ayakla çiğneme. | Perdeyi salıverme. İLE Ayakla çiğneme. | Birleşme, birlikte olma, eşeysel ilişkiye girme. )
- VATS/VIDEO ASSISTED THORACOSCOPIC SURGERY[İng.] değil/yerine/= VİDEO YARDIMLI GÖĞÜS BOŞLUĞU GÖREÇLEME CERRAHİSİ
- VEKTÖR UZAYI ile/||/<> AFİN UZAY
( Vektör orijin var toplama, afin nokta farkı vektör. )
( Formül: Origin İLE point differences )
- VELOSİTE/VELOCITY[İng.] değil/yerine/= HIZ
- VENOGRAFİ/VENOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR GÖRÜNTÜLEMESİ
- VERTEX ALGEBRA ile/||/<> CONFORMAL FİELD THEORY
( Vertex algebra cebirsel conformal field theory yapısıyken İLE CFT fiziksel conformal field theory modelidir )
( Formül: Operator product expansion )
- VERY :/yerine ÇOK
- VİCDAN ile/ve/<> VAHİY
- VICTORY :/yerine ZAFER
- VİETNAM'IN:
ADALARI ve/<> HA LONG BAY
( [Vietnam'ın] Doğal güzelliği ile Tayland, Malezya ya da Filipinler ile rekabet edecek durumda 3000 adası bulunmaktadır.[Ancak 1600'ünün adı bulunmaktadır.] VE/<> Etkileyecilikleri çok yüksek olan turistik adaları. )
- VILLAGE :/yerine KÖY
- VİRTOPSİ/VIRTOPSY[İng.] değil/yerine/= KAPALI ÖLÜ TANILAMA
- VİRTUAL REALITY TERAPİSİ/VIRTUAL REALITY THERAPY[İng.] değil/yerine/= SANAL GERÇEKLİK SAĞALTIMI
- VIRTUAL REALITY[İng.] değil/yerine/= SANAL GERÇEKLİK
- VIRTUALLY :/yerine NEREDEYSE
- VİSKOZİTE/VISCOSITY[İng.] değil/yerine/= AKIŞMAZLIK
- VITAL KAPASİTE/VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMSAL SIĞA
- VITALİTE/VITALITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMA GÜCÜ
- VİTRAY[Fr.] değil/yerine/= REVZEN[Fars.]
( Birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş, renkli cam parçalarından oluşan, saydam pencere süslemesi ya da resim. )
- VİYABILITE/VIABILITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAYABİLİRLİK, CANLILIK
- VK/VİTAL KAPASİTE/VITAL CAPACITY[İng.] değil/yerine/= YAŞAMSAL SIĞA
- VOG/VİDEO OKÜLOGRAFİ/VIDEO OCULOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= VİDEO GÖZ ÇİZGELEMESİ
- VOLONTER/VOLUNTARY[İng.] değil/yerine/= GÖNÜLLÜ
- VÖRKŞOP[İng. < WORKSHOP] değil/yerine/= ÇALIŞTAY
- VR/VIRTUAL REALITY[İng.] değil/yerine/= SANAL GERÇEKLİK
- VUCA:
VOLATILITY | UNCERTAINTY | COMPLEXITY | AMBIGUITY ile/değil/yerine/>/>< VISION | UNDERSTANDING | CLARITY | AGILITY
( Değişkenlik, Oynaklık | Belirsizlik | Karmaşıklık | Anlaşılmazlık İLE/DEĞİL/YERİNE/>/>< İleri Görüş/Ülkü | Anlayış | Belirginlik | Kavrayış, Çeviklik )
(
)
- WAY :/yerine YOL, YÖNTEM
- WEAK TOPOLOGY ile/||/<> STRONG TOPOLOGY
( Weak linear functional, strong norm topolojisi. )
( Formül: Functional İLE norm topology )
- WEALTHY :/yerine VARLIKLI, ZENGİN
- WEEK/LY :/yerine HAFTA/LIK
- WEST PHILOSOPHY vs./and MIND PHILOSOPHY
( MIND PHILOSOPHY instead of WEST PHILOSOPHY )
- WHY :/yerine NEDEN
- WI-FI/WIRELESS FIDELITY[İng.] değil/yerine/= KABLOSUZ BAĞLANTI ALANI
- WIDE OPEN vs. CLEAR(NESS)/CERTAINTY
- WIDELY :/yerine YAYGIN OLARAK
- WORKING vs. PRODUCTIVITY
- WORKSHOP[İng.] değil/yerine/= ÇALIŞTAY
- WORRY :/yerine ENDİŞELENMEK
- WRONG/FALSE vs. INCOHERENCY/INCONSISTENCY
- WT/WEARABLE TECHNOLOGY[İng.] değil/yerine/= GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİ
- X-RAY[İng.] değil/yerine/= RÖNTGEN AYGITI, DİREKT GRAFİ
- Y ile Y ile y
( Türk abecesinin yirmisekizinci harfi. Sesbilim bakımından, öndamak ünsüzlerinin ötümlüsüdür. İLE İtriyum'un simgesi. İLE Bilinmeyen, ikinci niceliği gösterir. )
- Y[Ar.] ile YÂ[Ar.] ile YÂ[Ar.] ile YÂ[Ar.]
( Osmanlı abecesinin 31. harfidir.[Ebced hesabında 10 sayısının karşılığıdır.] İLE Ye harfinin adı. İLE Ey! Hey! Arapça'da, başına geldiği türevin ilk sözcüğünü üstün(meftuh) okutur.[YÂ-RABB-EL-ÂLEMÎN] | Tek sözcüğün başına gelirse o sözcüğün son harfini ötre(mazmun) okutur.[YÂ AHMEDÜ] İLE O halde, öyleyse. )
( Yafta, bir malın cinsini, fiyatını vs. belirten kâğıt. İLE "Bulmuş, bulunmuş, bulunan" anlamlarına gelerek birleşik sözcükler yapar.[ŞEREF-YÂFTE: Şeref bulmuş.] )
- [ya]
İSTİKLÂL ya da ÖLÜM
( )
- YADERKLİK = İĞTİYAR = HETERONOMY[İng.] = HÉTÉRONOMIE[Fr.] = HETERONOMIE[Alm.] = HETEROS:BAŞKASI, NOMOS:YASA[Yun.]
- YADSIMA = NEFİY/NEFY = NEGATION = NÉGATION[Fr.] = NEGATION[Alm.] = NEGATIO[Lat.] = APOPHASIS[Yun.] = NEGACION[İsp.]
- YAMAÇ ile/ve GÜZEY
( ... İLE Az güneş alan çok gölgeli kuzey yamaç. )
( Dağların güzeyindeki karlar geç erir. )
- YANAY >< YATAY
( Bir nesnenin, düşey kesiti. | Katmanları gösteren kesit. >< ... )
- YANIT ile ONAY
( ANSWER vs. APPROVAL )
- YAPAY ile/ve/değil/||/<> KURGU/SAL
- YAPAY ile YAPMACIK
- YAPMA/YAPAY ile SAHTE/ÇAKMA[argo]
- YARARCILIKTA/PRAGMATİZMDE:
JOHN STUART MILL ve/||/<>/> CHARLES SANDERS PEIRCE ve/||/<>/> WILLIAM JAMES ve/||/<>/> JOHN DEWEY
( 20 Mayıs 1806 - 08 Mayıs 1873 ve/||/<>/> 10 Eylül 1839 - 19 Nisan 1914 ve/||/<>/> 11 Ocak 1842 - 26 Ağustos 1910 ve/||/<>/> 20 Ekim 1859 - 01 Haziran 1952 )
- YARBAY ile YARBAY
( Orduda, rütbesi, binbaşı ile albay arasında olan üstsubay. İLE Kaymakam. )
- YARGITAY =/<>/< MAHKEME-İ TEMYÎZ =/<>/< DÎVÂN-I AHKÂM
( 1923'te/n itibaren. =/<>/< 1879'da/n itibaren. =/<>/< 1868'de/n itibaren. )
- YASA = KANUN = LAW[İng.] = LOI[Fr.] = GESETZ[Alm.] = LEX[Lat.] = NOMOS[Yun.] = LEY[İsp.]
- YAŞAM ile/ve HERŞEY
( LIFE vs./and EVERYTHING )
- YAŞAYAN EN BÜYÜK ŞEY -ile
( BİR MANTAR )
- YATAY/DİKEY ile PARALEL
( ARZÎ/UFKÎ / TÛLÎ/ŞÂKULÎ ile ... )
( HORIZONTAL / VERITICAL vs. PARALLEL )
- YATAY ile/ve DİKEY/DÜŞEY
( UFKÎ ile/ve ŞÂKULÎ["ku" uzun okunur] )
( HORIZONTAL vs./and VERTICAL )
( HORIZONTAL avec/et VERTICAL )
- YATAY/UFKÎ ile/ve/değil YASSI
( Durgun bir su yüzeyine koşut, düşey doğrultusuna dikey olan. İLE/VE/DEĞİL Yayvan ve düz. )
- YATAY ile YATIK
- YAY ile KEPAZE
( ... İLE Gevşek ok yayı. )
- YAY ile TATAR YAYI/ÇELİK YAY/ARBALET[Fr.]
- YENİ SARAY ile YENİ SARAY / SOKOLLU SARAYI / MEHMED PAŞA SARAYI
( ... İLE Sultanahmed Camisi yerindeydi fakat artık yerinde yoktur. )
( ... İLE XVI. yüzyılda, Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa tarafından yaptırılmıştı. )
- YESTERDAY :/yerine DÜN
- YETİ = MELEKE = FACULTY[İng.] = FACULTÉ[Fr.] = VERMÖGEN, FÄHIGKEIT[Alm.] = FACULTAS[Lat.] = FACULTAD[İsp.]
- YLD/YEARS LOST TO DISABILITY[İng.] değil/yerine/= YETİ YİTİMİNE BAĞLI KAYBEDİLMİŞ YAŞAM YILLARI
- YÖNTEMBİLİM = USULİYAT = METHODOLOGY[İng.] = MÉTHODOLOGIE[Fr.] = METHODOLOGIE, METHODENLEHRE[Alm.]
- YOU ARE GOING TO SAY ... vs. YOU SHOULD SAY ...
- YÜCEGÖNÜLLÜLÜK = GENEROSITY[İng.] = GÉNÉROSITÉ[Fr.] = EDELMUT[Alm.] = GENEROSITAS[Lat.]
- YUSUFPAŞA ile/ve AKSARAY
- YÜZEY ile/ve DÜZLEM
( Derinlik varsa. İLE En ve boydan oluşuyorsa. )
( Şeklin parçası olarak yorumlanması ile. İLE/VE Sonsuz. )
( SURFACE vs./and PLANE )
- YÜZEY ile/ve DÜZLEM
( Derinlik varsa. İLE En ve boydan oluşuyorsa. )
( Şeklin parçası olarak yorumlanması ile. İLE/VE Sonsuz. )
( SURFACE vs./and PLANE )
- ZÂ[Ar.] ile -ZÂ[Ar.] ile ZÂ[Ar.] ile ZÂ[Ar.] ile -ZÂ/ZÂY[Ar.] ile ZEL/ZELL[Ar.] ile ZI[Ar.]
( "Ze" harfinin adı. İLE "Bu, şu" anlamlarına gelerek birleşik sözcükler oluşturur.[BA-DE-ZÂ: Bundan sonra. | HÂ-KE-ZÂ: İşte bunun gibi.] İLE "Sahip, mâlik" anlamlarına gelerek, Eski Türkçe'de zî/zû biçimleriyle kullanılır. İLE "Zı" harfinin bir adı. İLE "Doğuran" anlamlarına gelerek birleşik sözcükler yapar.[NÂDİRE-ZÂ: Nadir, bulunmaz şey oluşturan. | SUHAN-ZÂ: Söz doğuran, icad eden.] İLE Osmanlı abecesinin 11. harfidir.[Ebced hesabında 700 sayısının karşılığıdır.] İLE Osmanlı abecesinin 20. harfidir.[Ebced hesabında 900 sayısının karşılığıdır.] )
- ZAMAN değil/yerine/= SÜREY
- ZAMAN ve/<> UZAY
( Zaman ve uzayın kökeni, her bir neden-sonuç zincirinin ilk nedeni olarak deneyimlenebilir. )
( Bir kez zaman ve uzayı gerçek olarak kabul etmişseniz, kendinizi de ufacık, önemsiz ve kısa ömürlü sayacaksınız. )
( Zaman ve uzayın içinde değilsiniz, zaman ve uzay sizin içinizdedir. )
( Tüm uzay ve zaman, zihindedir. )
( Siz, uzay ve zaman ötesisiniz! )
( Zaman ve uzay zihinde, zihne ait olduklarından, siz zaman ve uzayın ötesindesiniz, ebedi ve her yerde hazır olan. )
( The origin and the end of all manifestation, the root of time and space, the prime cause in every chain of causation.
Once you accept time and space as real, you will consider yourself minute and short-lived.
Space and time are in you and not you in space and time.
All space and time are in the mind.
You are beyond space and time.
Time and space are in the mind, you are beyond time and space, eternal and omnipresent. )
( Sonsal Sınıflama[Kategori] değildir![bkz. KANT] )
( TIME and/<> SPACE )
- ZAMAN ile/||/<> UZAY
( Einstein'ın görelilik kuramıne göre zaman ve uzay birbirinden bağımsız değildir İLE uzay-zaman sürekliliği oluşturur )
( Albert Einstein tarafından 1905 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1879-1955) (Ülke: Almanya/ABD) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Görelilik teorisi, fotoelektrik etki) (Nobel: 1921) )
- ZAN:
"ÖNE SÜRÜLEBİLECEK BİR ŞEY"
değil
ANCAK, KABUL EDİLECEK BİR ŞEY
- ZEN ile/ve/<> HERHANGİ BİR ŞEY
( ZEN vs./and/<> ANYTHING )
- ZEKERİYAKÖY :
( İlçenin deniz sahili olmayan köylerinden biri olup, Maden, Uskumruköy, Demirciköy, Bahçeköy ve Rumelifeneri'nden sınır alır. İsmini köy muhtarlık binasının bulunduğu ve ismi Zekeriya olan yatırdan aldığı sanılmaktadır.1992 nüfus sayımına göre köyün nüfusu 3.407'dir. Köyün, 1929 yılında Nahiye olduğuna dair bilgi ve belge bulunmaktadır. )
- ZEMBEREK[Fars.] değil/yerine/= YAY
( Saatlerin çeşitli parçalarını harekete geçiren yay. | Kapılara takılan yaylı kapama düzeneği. | Çelik ya da pirinçten yapılmış ok. )
- ZİHİNDE:
OLGU değil [ya] NESNE [ya da] OLAY
- ZILL[Ar.] ile FEY'[Ar.]
- ZIYA'/ZIYÂ'[Ar. < ZAY] ile ZIYA'[Ar.]
( Tarlalar, küçük çiftlikler. İLE Kayıp, yitim, kaybolma. )
- ZORUNLU = NECESSARY[İng.] = NÉCESSAIRE[Fr.] = NOTWENDIG[Alm.] = NECESSARIA[Lat.]
- ZORUNLULUK = ZARURET = NECESSITY[İng.] = NÉCESSITÉ[Fr.] = NOTWENDIGKEIT[Alm.] = NECESSITAS[Lat.] = NECESIDAD[İsp.]
- ZÜLL[Ar.] ile HİZY[Ar.]
- ZULM[Ar.] ile BAĞY[Ar.]
( Bir şeyi, kendi yerinden başka bir yere koyma. | Haksızlık, eziyet. İLE Hakkı olunmayan bir şeyi zor kullanarak ve ihtirasla istemek. )
- ZURNA[Fars.] ile/ve ARAKIYE/MEY
( Keskin bir ses çıkaran ve çoğu zaman davulla ya da dümbelekle birlikte çalınan soluklu çalgı. İLE/VE Küçük zurna. Doğu Anadolu'da kullanılır. | Dervişlerin giydiği, tiftikten yapılmış ince külah. )
- ZÜRRİYET[Ar.] değil/yerine/= DÖL/SOY
itibarı ile 1.968 başlık/FaRk ile birlikte,
1.968 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(9/9)
(1996'dan beri)