Bugün[01 Ocak 2026]
itibarı ile 6.603 başlık/FaRk ile birlikte,
6.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(21/28)


- YAY/LI ile/ve/değil TEL/Lİ

( Eldeki. İLE/VE/DEĞİL Kemanın üzerindekiler. )

( At kuyruğundan. İLE/VE/DEĞİL Bağırsak, naylon ve çelik karışımından. )

( STRADIVARIUS: Meşhur keman yapımcısı tarafından yapılmış keman. [1643 - 1737] )


- YAYLI ile YAYLIM ile YAYLI ARABA ile YAYLI SAZLAR ile YAYLI TAMBUR ile YAYLI TERAZİ ile YAYLIM ATEŞİ ile YAYLI ÇALGILAR


- YAYMA/YAYILMA ile YAYGINLAŞMA


- YAYMA ile/ve/değil ALAN/INI GELİŞTİRME

( [not] TO EXTEND vs./and/but TO GET WIDE THE/IT'S FIELD )


- YAYMA ile YAYILMA


- Yaymadan KONUŞ!!!


- YAYMAK ile DAĞITMAK

( TO EXTEND vs. TO DISTRIBUTE )


- YAYMAK ile GENİŞLETMEK

( EXTEND vs. WIDEN )


- YAYMAK ile GENİŞLETMEK

( EXTEND vs. TO WIDEN )


- YAYMAK ile PAYLAŞMAK

( TO EXTEND vs. TO SHARE )


- YAYMAK ile SAÇMAK

( TO EXTEND vs. TO SCATTER )


- YAYMAK ile/ve/||/<> UYARLAMAK


- YAYMA/K ile YAYGINLAŞTIRMA/K


- YAYMAK ile/ve/değil/||/<> YAYINLAMAK


- YAYMAK ile YAYMACA ile YAYMACI/LIK


- YAYVAN ile/ve/değil/||/<>/< YAVAN


- YAYVANLAŞMAK ile YAYVAN/LIK ile YAYVAN YAYVAN


- YAZ(HIDIR/HIZIR) AYLARI ile/ve/||/<> KIŞ(KASIM) AYLARI


- YAZ GÜNDÖNÜMÜ ile KIŞ GÜNDÖNÜMÜ

( SUMMER SOLSTICE vs. WINTER SOLSTICE )


- YAZ/HIZIR GÜNLERİ <> KIŞ/KASIM GÜNLERİ

( 08 Kasım'da başlar, 05 Mayıs'ta biter. <> 06 Mayıs'ta başlar, 07 Kasım'da biter. )


- YAZ GÜNÜ ile/ve/||/<>/> GEZ GÜNÜ


- YAZ LASTİĞİ ile KIŞ LASTİĞİ["KAR LASTİĞİ" değil!] ile DÖRT MEVSİM LASTİĞİ

( ... İLE Fren mesafesini kısaltır. İLE ... )

( Yaz lastiklerinin üzerinde yer alan diş desenleri ve kauçuk bileşimi, aracın, yola daha iyi tutunmasına yardımcı olur. Diş desenleri, kış lastiklerine göre daha az oyuğa sahiptir ve bu sayede, kauçuk maddesinin yola daha iyi temas etmesi sağlanır. Yaz lastiklerinde maksimum yol tutuşu amaçlanmaktadır. Ölçüsel olarak karakteristik özellikleri; [lastiğin taban/yanak oranı, taban genişliği, jant çapı vb.] aracın hız kapasitesini, ıslak ve kuru yol koşullarında performansını artırıcı etki göstermektedir. İLE Kış lastikleri, düşük sıcaklıklarda yani 7 °C'nin altındaki koşullarda da rahatlıkla kullanım sağlanması için özel olarak tasarlanmıştır. Kış lastiklerinin dişlerinin kauçukları, özel hazırlanmış bir kimyasal karışım ile üretilmiştir. Lastik dişleri, lastiklerin kış hava koşullarında kar tutmasını azaltıcı özellikte yapılmıştır. En önemli özelliklerinden biri, düşük sıcaklıktaki hava koşullarında yapısal özelliğini kaybetmemesidir. İLE Dört mevsim lastikleri, ıslak ve kuru olan yol koşullarında; yaz lastiklerinden daha kötü ancak yine de iyi bir performans sergilemektedir. Hafif karlı hava koşullarında da durumun geçiştirilmesine yardımcı olmaktadır. Dört mevsim lastiklerde; orta seviyede diş derinliği ve uzun diş ömrü vardır. )


- YAZ SEBZE VE MEYVELERİ ile/ve KIŞ SEBZE VE MEYVELERİ

( Domates, salatalık, patlıcan, biber, kabak, taze fasulye, bezelye, bamya, semizotu, enginar, taze bakla. Erik, kiraz, çilek, karpuz, kavun, kayısı, şeftali, nektarin, yaz armudu, yaz elması, ayva, incir, üzüm, kızılcık. İLE/VE Lahana, ıspanak, karnabahar, pırasa, havuç, turp, pazı, brokoli. Elma, muz, portakal, mandalina, greyfurt, kış armudu, kivi. )

( )

( FA'KİHE/FEVA'KİH[çoğ.] )


- YAZ TATİLİ ve/ne yazık ki/||/<>/> PARANIN KATİLİ


- YAZ[Azr.] = İLKBAHAR[Tr.]


- YAZ ile YAS


- YAZMA ile/ve MATBÛ


- YAZAÇ/HARF ile/ve/||/<>/> DURAKLAMA YAZACI/VAKIF HARFİ


- YAZAÇ/HARF/ÜNSÜZ ile/||/<> KÖK YAZAÇ/HARF-İ ASLÎ ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> AKICI ÜNSÜZ/SELÂSET ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN ile/||/<> ÜNSÜZ/SÂKİN

( Bir abeceyi oluşturan ve tek başına ya da kendiyle aynı türden öğelerle birlikte bir sesi ya da ses öbeğini göstermek için kullanılan yazı öğelerinin, çizimsel belirtkelerin her biri. İLE/||/<> Bir sözcüğün kökünde bulunan esas yazaç. İLE/||/<> Ağız yolunun kapanması ya da açılmasıyla oluşan ünsüz[re, Idm, nun]. İLE/||/<> Hareke[sesçil im] ile okunmayan yazaç/harf. | Harekesiz yazaçlar. İLE/||/<> ... )

( Zevâtûs-selâse: Üç yazaca sahip olan [ortası illetli] sözcükler.
Zevâtül-erbaa: Dört yazaca sahip olan [sonu illetli] sözcükler. )


- YAZAR-ÇİZER (TAKIMI)


- YAZAR/LIK ile YAZAR KASA ile YAZAR HAKKI


- YAZAR ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLGE

( Bir şeylerin üzerine yazar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> İnsana yazar. )


- YAZAR ile SENARİST


- YAZAR ile/ve/||/<> ÜDEBÂ[Ar. < EDÎB]

( ... İLE/VE/||/<> Yazarlar, edîbler. )


- YAZAR ile/ve/değil/yerine YAZAN


- YAZAR ile YAZICI


- YAZAR ile YETKİLİLER ile YETKİ ile YETKİ VERMEK ile YETKİLİ ile YETKİLİ İMZA

( AUTHOR vs. AUTHORITIES vs. AUTHORITY vs. AUTHORIZE vs. AUTHORIZED vs. AUTHORIZED SIGNATURE )

( موجد ile مصنف ile نگارنده ile نگارگر ile مراجع ile اولياء امور ile شئون ile اولياء ile متصديان ile مجوز ile صاحب نظر ile واردبکار ile اختيار ile مسئوول ile اجازه ile امارت ile يا سندي ile حاکميت ile صولت ile نويسنده معتبر ile اختيار دادن ile تنفيذ کردن ile مجاز ile صاحب اختيار ile ماذون ile امضي مجاز )

( MOJED ile مصنف ile NEGARANDEH ile NEGARGAR ile MARAJE ile OLYA AMOR ile SHEON ile OLYA ile MOTESADYAN ile MOJOZ ile SAHEB NAZAR ile واردبکار ile AKHTYAR ile MASOOVEL ile EJAZEH ile EMART ile يا سندي ile HAKAMYT ile SOLAT ile NOYSANDEH MOTABAR ile AKHTYAR DADAN ile TANFYZE KARDAN ile MOJAZ ile SAHEB AKHTYAR ile MAZON ile EMZY MOJAZ )


- YAZBOZ ile YAZBOZ TAHTASI


- YAZDIĞINI YAP!(MAK) ve/<> YAPTIĞINI YAZ!(MAK)

( Yapacağını yaz, yazdığını yap! )

( Yaşamak için ayağa kalkmıyorsan, yazmak için masaya oturma! )

( TO DO WHAT YOU WROTE and/<> TO WRITE WHAT YOU DO/DONE )


- YAZDIRMAK ile YAZDIRTMAK ile YAZDIRABİLMEK


- YAZGI" ile/değil/yerine SALT, ÖZGÜR İSTENÇ/İRÂDE


- YAZGI" ile/değil/yerine/||/>< YARGI


- YAZGI ile YAZGICI/LIK ile YAZGISAL


- YAZGICILIK = CEBRİYE = FATALISM[İng.] = FATALISME[Fr.] = FATALISMUS[Alm.]


- YAZGICILIK/FATALİZM ile ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK/LİBERTERYENİZM

( "Her şeyin" "önceden belirlenmiş olduğunu" ve "kişinin yazgısını" "değiştiremeyeceğini savunan görüş". İLE Kişinin yapmayabilme gücü[ihtiyâr] ve yapabilme gücüne[irâde] sahip olduğunu ve kendi yeğleme ve seçimlerini yapabildiğini savunan görüş. )


- YAZI BİÇİMİ'NDE/FONT'TA:
TIMES NEW ROMAN yerine ARIAL/VERDANA


- YAZI-ÇİZİ (İŞLERİYLE UĞRAŞMAK)


- YAZI MERKEZCİLİK ile/ve/||/<> SES MERKEZCİLİK ile/ve/||/<> SÖZ MERKEZCİLİK


- YAZI VE NOKTALAMA ÖZELLİKLERİ ile/ve/||/<>/< SÖZCÜK VE BAĞLAM ÖZELLİKLERİ

( Yazanın bilgi, bilinç ve sorumluluğunda. İLE/VE/||/<>/< Söyleyenin/konuşanın bilgi, bilinç ve sorumluluğunda. )


- YAZI ile GUBÂRÎ

( ... İLE Hat sanatındaki çok küçük yazılar. )


- YAZI ve/||/<>/> KÂĞIT ve/||/<>/> MATBAA ve/||/<>/> BİLGİSAYAR ve/||/<>/> İNTERNET ve/||/<>/> BLOK ZİNCİR


- YAZI ile/ve/|| YAŞAM ile/ve/|| KUL ile/ve/|| RAB

( Bâkî. İLE/VE/|| Fânî. İLE/VE/|| Âsi. İLE/VE/|| Âfi/bağışlayıcı. )


- YAZI ile/ve/||/<>/> PARA

( Geçmişi yönetme aracı. İLE/VE/||/<>/> Geleceği yönetme aracı. )


- YAZI ile/ve/||/<> TURA


- YAZICI, ALİ (MAÇKA/TRABZON, 1969) :

( Büyükderelidir. İlköğretimden sonra Minibüs işletmeciliği yaptı. Yerel seçimlerde ikinci kez (2014 - 2019 ve 2019 - 2024) Büyükdere Mahallesi muhtarı seçildi. Bu görevini devam ettirmektedir. )


- YAZICI, HÜSNÜ (BAHÇEKÖY, 1964) :

( İlkokulu Bahçeköy'de ortaokulu ve liseyi Sarıyer Lisesinde okudu. Ticaret ile ilgilenmektedir. Bahçeköy Spor Kulübüne Başkanlık, Sarıyer Spor Kulübünde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. DYP Bahçeköy Belde İlçe Başkanlığı ve 1992 - 1994 ve 1994 - 1999 dönemlerinde Bahçeköy Belde Belediye Meclisi üyesi olarak görev yaptı. DYP Belde Teşkilatı Başkanlığı, ISMAR Marketçiler Kurucu Üyeliği, Sarıyer Lozan Mübadiller Derneği Kurucu Üyeliği ve Başkanlığı yaptı. Pek Çok sosyal amaçlı dernekte üyedir ve halen Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidir. )


- YAZICI, M. OKTAY (BAHÇEKÖY, 1966) :

( Bahçeköy'de bakkaliye ve sonra da Sarıyer'de Yazıcı Marketi açarak ticari hayata atıldı. Bahçeköy Spor Kulübü'nden başka, Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- YAZICI, ZEKİ (KEMERBURGAZ, 1943) :

( Sarıyer altyapısından yetişti ve kaleci olarak profesyonel takım kadrosuna alındı (1962). Askerliğini takiben Malatyaspor'a transfer etti, sonra tekrar Kulübüne geri döndü. Sarıyer Spor Kulübü kadrosunda aralıklı olarak 8 sezon kaldı. Bu süre içinde 162 lig, 7 B takımlar ligi, 2 kupa, 3 turnuva maçı olmak üzere 174 resmi ve ayrıca 48 özel maçla birlikte toplam olarak 222 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 93, B takımlar ligi maçlarında 6, kupa maçlarında 1 ve turnuva maçlarında 1 olmak üzere resmi maçlarda 101 ve ayrıca özel maçlarda 60 olmak üzere toplam olarak 161 gol yedi. Sarıyer kulübünde takım kaptanı olarak görev yaptı. Beykoz Spor Kulübüne transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Bilahare Sarıyer altyapısında antrenör olarak görev yaptı. Bahçeköy Spor Kulübünde yönetim kurulu üyesi ve Kulüp Başkanı olarak da görevler üstlendi. Üyesi bulunduğu Sarıyer Spor Kulübünde Divan Kurulu üyesidir. )


- YAZICILARIN:
BULUNDUĞUNUZ ORTAMDA değil/yerine AYRI BİR (HAVALANDIRMALI) ODADA BULUNDURULMASI


- YAZI/YORUM/MİZAH/TA:
"ÇARPITMA" ile/değil/yerine/>< ABARTMA


- YAZIHAN ile YAZIHANE


- YAZIK ETMEK ile/ve AYIP ETMEK


- YAZIK ile/değil/yerine/||/<>/< GEREKSİZ


- YAZIK ve/<> KAZIK


- YAZIK ile YAZIKLAR OLSUN!


- YAZIK ile/||/<> ZİYAN


- YAZIKLANMAK ile YAZIK ile YAZIKSIZ ile YAZIK GÜNAH


- YAZILABİLECEK OLAN ile YAZIL(A)MAYACAK OLAN


- YAZILANLARIN ANLAŞILMASI:
OKUNDUĞU KADAR ile/ve/değil/||/<>/> DOKUNDUĞU KADAR


- YAZILI KURALLAR ile/ve YAZILI OLMAYAN KURALLAR

( WRITTEN RULES vs./and UNWRITTEN RULES )


- YAZILI OL(A)MAYAN KURALLAR ile/ve/değil KONUŞUL(A)MAYAN KURALLAR

( Gelenek-görenek, töre gibi sözel/şifâhî[Ar.] kurallar. İLE/VE/DEĞİL Bazı/birçok özel/ayrıntı konu ve kuralları. )


- YAZILI (OLAN/OLABİLİR/OLMALI) ile/ve/||/<> KAZILI (OLAN/OLABİLİR/OLMALI)

( Us'a/akıl'a. İLE/VE/||/<> Bulunç'a/vicdan'a. )


- YAZILI ile/ve/değil/||/<>/< BASILI


- YAZILIM ile/değil YAZIM
(HATASI/DÜZELTMESİ)


- YAZILIM UZMANI ile/ve/<> YAZILIM GELİŞTİRİCİ ile/ve/<> YAZILIM KORSANI

( )

( Çoğu yazılım uzmanı ve geliştiriciler bile yazılım korsanlarının göz önünde bulundurdukları kadar yaratıcı değildir. İLE/VE/<> Çoğu yazılım uzmanı ve yazılım korsanı, geliştiricilerin eğitim ve deneyimlerine sahip değildir. İLE/VE/<> Tüm yazılım korsanları, aynı zamanda yazılım "uzmanı ve geliştiricisidir". )

( Many programmers, and even developers, are not creative enough to be considered hackers. VS./AND/<> Many programmers, and even hackers, are not educated or experienced enough to be considered developers. VS./AND/<> All hackers and developers are programmers. )

( The Difference Between a Programmer, a Hacker, and a Developer )

( PROGRAMMER vs./and/<> DEVELOPER vs./and/<> HACKER )


- YAZILIM ile YAZILIM PAKETİ ile YAZILIM DİZGESİ ile YAZILIM SİSTEMİ


- YAZILMAK ile SÜZÜLMEK


- YAZILMAK ile YAZILABİLMEK ile YAZILA


- YAZILMASI GEREKENLER ile/ve SÖYLENİLMESİ GEREKENLER


- YAZ(IL)MAYA GEREK/DEĞER DUYULAN (/DUYULMUŞ/DUYULACAK OLAN) ile/ve YAZ(IL)MAYA GEREK/DEĞER DUYULMAYAN (/DUYULMAMIŞ/DUYULMAYACAK OLAN)


- YAZIM/YAZI DİLİ ile SESLENDİRİŞ/KONUŞMA DİLİ


- YAZIM ile YAZIMCI/LIK ile YAZIM KURALLARI


- YAZIM/İMLÂ[Ar.] ve/+/||/<> SÖYLEYİŞ/TELÂFFUZ[Ar.]


- YAZIN/EDEBİYAT ile/ve/değil BELLEK


- YAZIN/EDEBİYAT ile/ve/||/<> SAMİZDAD YAZIN/EDEBİYAT


- YAZIN/EDEBİYAT (TARİHİ) ve/<>/|| MANEVİYAT (TARİHİ)


- YAZIN ve ÂDEMCİLİK

( ... VE XX. yüzyılın başında, simgeciliğe karşı bir tepki olarak Rusya'da ortaya çıkan bir yazın akımı. )


- YAZIN ile YAZIN

( Olay, düşünce, duygu ve imgelerin, dil aracılığıyla biçimlendirilmesi sanatı, edebiyat. | Bu sanatın kuralları ve ürünleri ile uğraşan bilim kolu. | Bir çağda, bir dide, bir ulusta yazılmış sanat yapıtlarının tümü. | Bir bilim kolunun, türlü konuları üzerine yazılmış yazı ve yapıtların tümü, literatür. İLE Yaz mevsiminde, yaz aylarında. )


- YAZIN ile YAZINCI/LIK ile YAZINSAL ile YAZIN ERİ ile YAZIN DİLİ ile YAZIN BİLİMİ ile YAZIN TARİHİ ile YAZIN BİLİMCİ


- YAZIN(EDEBİYAT) ve POLİTİKA |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
FELSEFE ve SU

( İnandırma "gücü". VE Kandırma "gücü".
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/<
Uyandırma gücü/olanağı. VE Kaldırma gücü/olanağı. )


- YAZININ KALICILIĞI ile/ve TAŞIN KALICILIĞI


- YAZININ(YAZI-NIN) ile YAZININ(YAZIN-IN/EDEBİYATIN)


- METİN:
YAZINSAL/EDEBÎ ile/ve/||/<> BİLİMSEL


- YAZIŞMAK ile YAZIŞABİLMEK ile YAZIŞ


- YAZIT [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- YAZIT [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- YAZIT ile YAZIT BİLİMİ ile YAZIT BİLİMCİ


- YAPITI(KİTABI/YAZIYI), BİRİ(LERİ)NE:
"ARMAĞAN ETMEK" değil SUNMAK/İTHAF ETMEK

( Dünyaya verebileceğimiz en büyük armağan, kendi dönüşümümüzdür. )


- YAZLIK ile YAZLIKÇI/LIK ile YAZLI KIŞLI


- YAZMA ESERİN İNCELENMESİ


- YAZMA ile/||/<> APOGRAF[Yun.]

( ... İLE/||/<> Bir yazarın özgün yapıtının bir kopyacı tarafından temize çekilmiş el yazması. )


- YAZMA ile/ve/> BASMA/BASKI

( Elle yazılan her her şeye yazma denir. )

( Yazma, elle yazılan kitaptır. )

( Yazma kitap terimiyle, elle yazılmış mektup, ahid-nâme, vesika, vb. unsurlar dışarıda bırakılır. )

( Yazma kitap terimiyle, ister sahife, ister tomar, isterse kitap biçiminde olsun, defter suretinde birbirine iliştirilip ciltlenmiş eser anlaşılır. )

( Yaprak/varak numarası alır.[1b[sağ]/1a[sol] İLE/VE/> Sayfa numarası alır. )


- Yazmak için SUS!!!


- YAZMAK ve/=/||/<> BİRLİĞE GETİRMEK


- YAZMAK ile/ve/||/<>/>< YAŞAMAK


- YAZMAK ile YAZMAN/LIK ile YAZMACI/LIK ile YAZMA ESER ile YAZMA NÜSHA ile YAZMA YİTİMİ


- YAZMAK ile/ve/değil/önce/||/<>/< YÜZMEK

( Bir çocuğun yazmaya başlamadan önce yüzmeyi öğrenmesi[ni sağlamak] gerek. )


- YAZMALAR ile/ve/||/<> VOYNICH YAZMASI

( İlgili yazı için burayı tıklayınız... )


- YAZMALARIN BOZULMASINDA:
MİKROORGANİZMALAR ve/||/<> BÖCEKLER ve/||/<> FARELER ve/||/<> NEM ve/||/<> TOZ


- YAZMALARIN KORUNMASINDA:
ISI ile/ve/||/<> BAĞIL NEM

( 18 - 20 °C ile/ve/||/<> %45 - 55 )


- YAZMALARIN KORUNMASINDA:
SEDİRAĞACI YAĞI / NARENCİYE / SERVİ / ZERDEÇAL

( Bir şey çekmeye yarar, ucu çengelli demir çubuk. )


- YAZMALI!


- YAZMA'NIN ÖĞELERİ/UNSURLARI

( TENKİTLİ NEŞİR KILAVUZU (Osmanlı Türkçesi Metinleri için) burayı tıklayınız... )


- YAZMANIN:
"ZORLUĞU" ile/ve/değil/<>/< "DOĞUM SANCISI"


- YBB/YBÜ/INTENSIVE CARE UNIT[İng.] değil/yerine/= YOĞUN BAKIM BİRİMİ


- YBS/MANAGEMENT INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= YÖNETİM BİLGİ DÜZENİ


- yDNA ile/ve/||/<> mtDNA

( Hablogrup. İLE/VE/||/<> Hablotip. )


- YDZ[YAPAY DAR ZEKÂ]/ANI[İng. ARTIFICIAL NARROW INTELLIGENCE] ile/ve/||/<>/> YGZ[YAPAY GENEL ZEKÂ]/AGI[İng. ARTIFICIAL GENERAL INTELLIGENCE]

(

Yapay Dar Zeka (Narrow AI) ve Yapay Genel Zeka (AGI)

Yetenekleri, kapsamları ve gelecekteki potansiyelleri açısından kapsamlı bir karşılaştırma

Yapay zeka, yetenekleri ve kapsamına göre farklı türlere ayrılabilir. Bu ayrımları anlamak, var olan YZ'nin neler yapabileceğini ve gelecekteki gelişmelerin neler başarabileceğini netleştirmeye yardımcı olur. İşte bu noktada Yapay Dar Zeka (Narrow AI) ile Yapay Genel Zeka (AGI) arasındaki farkları incelemek, hem bugün kullanılan teknolojiyi doğru konumlandırmaya hem de gelecekteki potansiyeli daha net görmeye yardımcı olur.

Narrow AI (Yapay Dar Zeka) Nedir?

Narrow AI (yapay dar zeka), kapsamı sınırlı bir yapay zeka türüdür. Bu tür yapay zekada, bir öğrenme algoritması tek bir görevi yerine getirir. Bu görevden elde edilen bilgiler, diğer görevlere otomatik olarak uygulanmaz.

Yapay dar zeka, insan müdahalesine gerek kalmadan tek bir görevi yerine getirir. Dil çevirisi ve görüntü tanıma, yapay dar zekanın iki popüler uygulamasıdır. Günümüzde kullanılan yapay zeka uygulamalarının büyük çoğunluğu yapay dar zeka olarak başlar.

AGI (Yapay Genel Zeka) Nedir?

Yapay Genel Zeka (Artificial General Intelligence), bireyin bilişsel yeteneklerine sahip olabilecek varsayımsal bir yapay zeka türüdür. Bir AGI sistemi, bireylerin yapabileceği her türlü görevi öğrenebilir, akıl yürütebilir, algılayabilir ve gerçekleştirebilir.

Yapay genel zekanın amacı, insan gibi düşünebilen ve öğrenebilen bir makine yaratmaktır. Dil anlamak, problem çözmek, karar vermek ve hatta duygular sergilemek gibi yeteneklere sahip olacaktır.

Narrow AI Gerçek Yaşamdaki Uygulamaları

  • Sağlık: Tıbbi görüntü analizi ve hastalık teşhisi
  • Finans: Dolandırıcılık tespiti ve risk değerlendirmesi
  • Perakende: Kişiselleştirilmiş öneriler
  • Güvenlik: Yüz tanıma teknolojisi
  • Otomotiv: Otonom araçlarda görüntü tanıma
  • Müşteri Hizmetleri: Chatbot desteği
  • Envanter: Stok yönetimi optimizasyonu
  • Algoritmik Ticaret: Finansal işlem otomasyonu

AGI'nin Olası Kazanımları

Yapay genel zekanın en önemli avantajlarından biri, yaratıcılık, empati ve sezgi gerektiren görevler de dahil olmak üzere, insana özgü herhangi bir görevi yerine getirebilmesidir. Bu, sağlık, eğitim ve sanat gibi alanlarda yapay zeka uygulamaları için yeni olanaklar yaratacaktır.

AGI ile İlgili Kaygılar

Yapay genel zeka, bazı kaygıları da beraberinde getirmektedir. Yapay genel zekanın gelişimi, insan zekasını aşarak insanlık için bir tehdit haline gelebileceğinden, önemli etik sonuçlar doğurabilir. Ayrıca, makineler daha önce insan tarafından yapılan görevleri yerine getirebileceğinden, işsizliğe yol açabilir.

Yapay Dar Zeka vs Yapay Genel Zeka

Temel Ayrım

Yapay Dar Zeka (ANI), sınırlı bir kapsamda tekil görevlerde üstün performans gösterecek şekilde özel olarak tasarlanmıştır. Öte yandan, Yapay Genel Zeka (AGI), herhangi bir görevi yerine getirme yeteneğine sahiptir ve birden fazla karmaşık görevi yerine getirebilir. Narrow AI önceden tanımlanmış algoritmalara dayanırken, yapay genel zeka, makine öğrenimi yoluyla öğrenme ve uyum sağlama yeteneğine sahiptir. Bir diğer önemli fark ise, narrow AI'ın öz farkındalığa sahip olmaması, genel yapay zekanın ise öz farkındalık potansiyeline sahip olmasıdır.

Ayrıntılı Karşılaştırma

Kriter Yapay Dar Zeka (Narrow AI) Yapay Genel Zeka (AGI)
Tanım Belirli bir görev için tasarlanan ve yalnızca o alanda yüksek performans gösteren bir yapay zeka türüdür. İnsan gibi her alanda anlayabilen, öğrenebilen ve bilgiyi farklı görevlere uygulayabilen varsayımsal bir yapay zeka türüdür.
Güncel Durum Bugün tamamen çalışır durumdadır ve birçok alanda etkin olarak kullanılmaktadır. Şu anda yalnızca kuramsal düzeyde bulunmaktadır ve çalışan bir örneği bulunmamaktadır.
Öğrenme Yeteneği Yalnızca kendi alanı içinde öğrenme yapabilmektedir ve bilgiyi başka bir alana aktaramamaktadır. Her türlü görevi öğrenebilir ve öğrendiği bilgiyi farklı bir alanda kullanabilir.
Problem Çözme Kapsamı Programlandığı parametreler ve eğitim senaryoları içinde problem çözebilmektedir. Özel olarak tasarlanmadığı problemleri bile çözebilecek bir kapasiteye sahip olacaktır.
İş Uygulamaları Günümüzde chatbot'lar, öneri motorları, sahtekarlık tespiti ve tahmine dayalı analiz gibi tüm yaygın uygulamaları güçlendirmektedir. Şu anda hiçbir ticari uygulamada bulunmamaktadır ve yalnızca araştırma ortamlarında ele alınmaktadır.
Eğitim Gereksinimi Geniş miktarda alan-özgü veriye ve net şekilde belirlenmiş hedeflere ihtiyaç duymaktadır. Tamamen yeni bir görevi minimal eğitimle öğrenebilecek bir yapıya sahip olacaktır.
Esneklik Programlandığı amacın dışına çıkamamakta ve sınırlı esneklik göstermektedir. Her duruma uyum sağlayabilecek, insan benzeri bir esneklik gösterecektir.
Yatırım Getirisi Birkaç ay içinde ölçülebilir bir yatırım geri dönüşü sağlayabilmektedir. Yatırım geri dönüş süresi tahmin edilememektedir.
Uygulama Maliyeti Maliyetleri veri, altyapı ve kullanım senaryosuna göre öngörülebilir seviyededir. Maliyeti günümüz teknolojisiyle tahmin edilememektedir.
Risk Profili Riskleri belirli bir uygulama alanı ile sınırlı kalmaktadır. Kurumlar ve toplum genelinde geniş çaplı riskler oluşturma potansiyeline sahip olacaktır.
Performans Tutarlılığı Kendi alanında tutarlı ve öngörülebilir bir performans sergilemektedir. Performansı bağlama göre değişiklik gösterebilecektir.
Ölçeklenebilirlik Benzer görevler için kolayca çoğaltılabilmektedir. Her örnekte benzersiz yetenekler geliştirebilecektir.
İnsan Denetimi Sürekli insan gözetimine ve ayar yapılmasına ihtiyaç duymaktadır. En az seviyede insan müdahalesiyle çalışabilecektir.
Hata Yönetimi Eğitim parametreleri dışında kaldığında öngörülebilir hatalar yapabilir. Hatalarını kendi kendine düzeltebilme kapasitesine sahip olacaktır.
Pazar Hazırlığı Olgun bir teknoloji olarak pazarda yerini almış ve güvenilir yöntemlerle uygulanmaktadır. Henüz deneysel aşamadadır ve ticari bir çözüm olarak bulunmamaktadır.
)


- YEAH :/yerine EVET


- [not] YEAR vs. PERIOD/SEASON


- YEAR :/yerine YIL


- YEBGAZUHÛ[Ar.] ile LÂ YUHIBBUHÛ[Ar.]


- YECİBU KEZÂ[Ar.] ile YENBAGÎ KEZÂ[Ar.]


- YECÛZU KEZÂ[Ar.] ile YUCZİU KEZÂ[Ar.]


- YEDEKLEME ile YEDEKLEME SİSTEMİ

( BACKUP vs. BACKUP SYSTEM )

( پشتيباني کردن ile سيستم پشتيبان )

( POSHTYBANY KARDAN ile SYSETAM POSHTYBAN )


- YEDEKLEMEK ile YEDEKLEŞMEK ile YEDEK/LİK ile YEDEKLİ ile YEDEKÇİ/LİK ile YEDEK AKÇE ile YEDEK ASKER ile YEDEK PARÇA ile YEDEK SUBAY/LIK ile YEDEK TEKER ile YEDEK LASTİK ile YEDEK OYUNCU/LUK ile YEDEK PARÇACI/LIK ile YEDEK BESİNLER


- YEDİ BİLİM:
ÜÇ İLİM ile/ve/<>/sonra DÖRT BİLİM DALI

( DİLBİLGİSİ(GRAMER) VE MANTIK(LOGIC) VE HİTÂBET(RETORİK) ile/ve/<>/sonra MATEMATİK VE GEOMETRİ VE ASTRONOMİ VE MÛSİKÎ )

( SEPTUM ARTES LIBERALES: YEDİ ÖZGÜR(SERBEST) BİLİM ["Art" sözcüğü sanat değil bilim anlamına kullanılırdı.] )


- 7 DORUK/ZİRVE[Ar.]

( * ACONCAGUA: Arjantin, Güney Amerika, Yükseklik: 6959 m.
* ELBRUZ: Rusya, Avrupa, Yükseklik: 5642 m.
* EVEREST: Nepal, Tibet, Yükseklik: 8848 m.
* KILIMANJARO: Tanzanya, Afrika, Yükseklik: 5895 m.
* KOSCIUSKO: Avustralya, Yükseklik: 2228 m.
* Mc. KINLEY: Alaska, Kuzey Amerika, Yükseklik: 6194 m.
* VINSON: Antarktika, yükseklik: 4897 m. )


- YED-İ EMİN değil/yerine/= GÜVENELİ


- YEDİ EMİN değil YED-İ EMN

( ... DEĞİL Emin el/ler. )


- 7 KEZ ve/||/<>/> 8 KEZ

( Düşersen. VE/||/<>/> Ayağa kalk. )


- YEDİ NEFS MERTEBESİ ve/+ BEŞ HAZRET

( * NEFS-İ SAFİYE/NACİYE//BÂKİYE
            ^
* NEFS-İ MARZİYE(/MERDİYYE)
            ^
* NEFS-İ RÂZİYE(/RÂDİYYE)
            ^
* NEFS-İ MUTMAİNNE
            ^
* NEFS-İ MÜLHİME
            ^
* NEFS-İ LEVVÂME
            ^
* NEFS-İ EMMÂRE

VE/+

* LÂHUT ÂLEMİ
* CEBERRUT ÂLEMİ
* MELEKUT ÂLEMİ
* MİSAL ÂLEMİ
* NÂSUT ÂLEMİ )


- YEDİ ÖZGÜR SANAT[Lat. SEPTUM ARTES LIBERALES]


- 7 SAAT ile/ve/||/<>/>/< 17 SAAT

( Uyu. İLE/VE/||/<>/>/< Ayakta ve yaşamda ol. )

( Düş (gör). İLE/VE/||/<>/>/< Düşün. )

( Yat. İLE/VE/||/<>/>/< Ayakta ol. )

( Arın. İLE/VE/||/<>/>/< Yalın. )


- YEDİ SEKİZ HASAN PAŞA KÖŞKÜ :

( Sarıyer'de Gazi Hasan Paşa sokağında bulunan köşk Yedi Sekiz Hasan Paşa Köşkü olarak tanınır. Yedi Sekiz Hasan Paşa Osmanlı dönemi paşalarındandır. 19. yy. başlarında yapıldığı sanılan köşk, 1950'li yıllara kadar değişik amaçlı kullanıldı. Köşk 1920 - 1922 yılları arasında "Orman Mekteb - i Alisi" (Yüksek Orman Mektebi) yani şimdiki adıyla Orman Fakültesi olarak kullanıldı. II. Dünya Savaşı sırasında ise ordu emrine verildi ve 16. Alay buraya konuşlandı komutanlık binası olarak kullanıldı. Askeri birlik buradan ayrıldıktan sonra köşk kaderine terk edildi. Bilahare de Çiller ailesine satıldı. )


- 7 TEPE:
İSTANBUL ile/ve ROMA

( İSTANBUL'da:
* Akropolis [Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Camii'nin yer aldığı yükseklik]
* Çemberlitaş [Konstantin Sütunu'nun bulunduğu bölge ve çevresi]
* Beyazıt ve Süleymaniye alanı
* Fatih
* Fenerin üst kısımları [Yavuz Selim Camii’nin bulunduğu bölge]
* Cerrahpaşa sırtları
* Edirnekapı [Mihrimah Sultan Camii’nin yer aldığı tepe]
[Yediye yükseltmek için uydurulmuştu] İLE/VE
ROMA'da:
* Palatine
* Capitoline
* Quirinal
* Caelian
* Aventine
* Esquiline
* Viminal )

( Antik Roma kentinin yedi tepe üzerine kurulmasının, İmparator Büyük Konstantinos'u (Constantinus) çok etkilediği, İstanbul'u da Roma'ya benzetmek amacıyla, yedi rakamına yönlendirdiği anlatılır. İmparator, bu yedi sayısını uğurlu ve kutsal sayıyordu. Sarayının ana salonu, "Hepta Likhnos" yani "Yedi Kandilli" adını almıştı. İmparatoru korumakla görevli, "yedi kıtadan oluşmuş bir muhafız alayı vardı. Konstantinos, kendini, çevresinde "yedi gezegen"in dönüp durduğu güneş yerine koymuştu. Çemberlitaş üzerindeki heykeli de bu durumu betimlemekteydi. )


- 7 TEPE ve 7 MAHKEME/NOTER


- 7 TÜR ZİKİR


- 7 yıl cezası almamak için SUS!!!


- YEDİCE(HAFTA):
BAŞGÜN ile/ve/||/<>/> TOZGÜN ile/ve/||/<>/> ODGÜN ile/ve/||/<>/> ORTAGÜN ile/ve/||/<>/> YEYGÜN ile/ve/||/<>/> ELGÜN ile/ve/||/<>/> ARAGÜN

( Pazartesi İLE/VE/||/<>/> Salı İLE/VE/||/<>/> Çarşamba İLE/VE/||/<>/> Perşembe İLE/VE/||/<>/> Cuma İLE/VE/||/<>/> Cumartesi İLE/VE/||/<>/> Pazar )


- YEDİĞİMİZİ ile/ve/||/<> İÇTİĞİMİZİ

( İçelim! İLE/VE/||/<> Yiyelim!
[O kadar çok ve uzun süre çiğneyelim ki, lokmamız, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğimiz şeyi yutma ve ancak içmiş olalım! İçtiklerimizi de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yutalım!] )


- YEDİĞİN "KAP" ile "BİNDİĞİN DAL"


- YEDİĞİN/DEN | İÇTİĞİN/DEN ile/ve/değil/yerine YEMEDİĞİN/DEN | İÇMEDİĞİN/DEN

( Kâr. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yarar. )


- YEDİĞİN/İÇTİĞİN ile/ve/değil EŞİK


- YEDİKARDEŞLER ÇINARI :

( Büyükdere çayırında (Şimdiki Çayırbaşında ve fidanlığın bulunduğu alanda) bulunan çınar ağacı, kökten çıkan yedi gövdeden oluştuğu için "Yedikardeşler" adı ile anılıyordu. Godrey de Bouillon komutasındaki I. Haçlı Ordusu 1096'da bu çınarın altında konaklamıştı. Çınarın çevresinin 32 m boyunun 60 m olduğu çeşitli eserlerde yer alır. Bu büyük çınara "Kırkağaç" da deniliyordu. Bir söyleme göre bu ağaç düşen bir yıldırım sonucu yanmış, bir başka söyleme göre de gövdesi kovuktu ve bu kovuk olan yerde bir kahve ocağı vardı. Çay ocağının tutuşması üzerine büyük çınar yanıp kül olmuş. İstanbul Ansiklopedisi ise 1930'da Çayırbaşı'nda kurulan Meyve Islah Enstitüsü yerleşim alanı temin için kesildiğini yazmaktadır. )


- YEDİKULE ile/ve YEDİKULE

( Zeytinburnu. İLE/VE Selânik.[adı geçen Yedikule Zindanları, Selânik'tekidir!] )


- 7'LER('İ)


- 7'LER('İ)/7'S


- YEDİLMEK ile YEDİRMEK ile YEDİRİLMEK ile YEDİREBİLMEK ile YEDİ/LİK ile YEDİZ ile YEDİLİ ile YEDİLER ile YEDİNCİ/LİK ile YEDİ CET ile YEDİ BELA ile YEDİ CANLI ile YEDİ DÜVEL ile YEDİ GÖBEK ile YEDİ KAT EL ile YEDİ MAHALLE ile YEDİNCİ SANAT ile YEDİ GÖMLEK UZAK


- YEDİRMEK ile/ve GİYDİRMEK


- YEDİRMEK ile İŞLEMEK


- 7-8 HASAN PAŞA


- YEDİŞER ile YEDİŞERLİ


- YEDİTEPE ile/ve ÖTEKİ İSTANBUL TEPELERİ


- YEDİVEREN

( Yılda birkaç kez meyve veren ya da çiçek açan.[asma, gül vb.] )


- YEGÂH[Fars.]

( Türk müziğinde, kalın re notasının karşılığı sayılan makam. )


- YEGAN ile YEGANE


- YEGÂNE HANIM ile/ve/||/<>/> MÜCAP OFLUOĞLU

( )


- YEGÂNE değil/yerine/= BİRİCİK/TEK


- YEĞEN/İM ile/ve/=/||/<> BABAMIN TORUNU


- YEĞİN, CEMAL (ZARA, 1954) :

( İlk. Orta ve lise öğrenimini İstanbul'da tamamladı. 1976'da bir yıl A.İ.T.İ. Akademisine devam etti. 1983'te M.Ü. İktisat Fakültesinden mezun oldu. 1985 - 1995 arası Kavala Şirketler Grubunda 10 yıl Mali İşler Müdürü ve Gen. Müdür Yardımcılığı yaptı. 1995 - 2001'de Türkmen Holding Şirketlerinde Mali İşler Müdürlüğü yaptı. CHP İlçe yönetim kurulu üyeliği yaptı. Sarıyer Belediyesi ve İstanbul B.Ş. Belediyesi Meclis üyesi olarak görev yaptı. )


- YEĞİN ile/>< YEĞNİ

( Zorlu, katı, şiddetli. | [mecaz] Baskın, üstün. İLE/>< Ağır olmayan, hafif. | Ciddi olmayan. )


- YEĞİNLEŞMEK ile YEĞİN/LİK


- YEĞİNLİK(PEKİŞTİRME) ile ...

( INTENSITY )


- YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<> AYIRDINDALIK, FARKINDALIK

( ... ile/ve/<> BÂZGÜŞÂ )

( PREFER vs./and/<> DISTINGUISHNESS, AWARENESS )


- YEĞLEME/TERCİH ile/ve/> KARAR

( PREFER vs./and/> DECISION )


- YEĞLEME ile/ve/||/<> ARDINDA OLMAK


- YEĞLEME ile/ve/||/<> KİMLİK

( Ergenin, kimliği mi var ki, yeğlediği olsun. )


- YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ve/<> LÜTFEN ve/<>/+/||/> BÖYLE ve/<> BU DA VAR

( "Sihirli" sözcükler. VE/+/||/<>/> "Sigorta" sözcükler. )

( Dışsal ve ilksel. VE/+/||/<>/> İçsel ve sonsal. )

( Varoluşumuzda, tüm canlı/cansız nesne, bitki, hayvan ve insanla, gövdelerimizin aracılığıyla etkileşim, zihnimizin aracılığıyla da hem etkileşim, hem de daha ileri ve nitelikli bir etkileşim olan iletişim ilişkilerinde bulunuyoruz. Bu ilişkilerimizin başlangıç ve ortaklığı ise yetkin bir benzetmeyle, hiçbir ayrımın bulun(a)madığı bir . [NOKTA]'dan oluşmasıdır.

"Nokta"dan aşağı doğru açılan, büyüyerek ve genişleyerek dalgalanan bir çizgide, zihin ve enerjilerimizle, aşağı [yoğunluğa/kesâfete] doğru inen; yukarı [inceliğe/letâfete] doğru da yükselen bir aralıkta bulunuyor ve sürekli olarak çeşitli bilgi, bilinç seviyelerimizle, davranış-tutumlarımızdaki incelik ve kabalıklarla da aşağı ve yukarı bir salınımla, tekrar noktaya doğru geri dönmek [rücû] üzere yaşam yolculuğumuza devam ediyoruz.

Bu süreçte, az/çok ya da öteki varolanlara oranla daha "gelişmiş ya da geliş(e)memiş" varolanlar["insan"] olarak, kişiler arasındaki ilişkilerimizde de çeşitli bilgi ve bilinç farklarımızın ve tutumlarımız üzerinden sürdürdüğümüz yaşamamızda, bazı sözcüklerin önceliğini ve olumlu etkilerini görüyoruz. Bunları, etkileri ile "sihirli" ve hizmetleri itibariyle de "sigorta" sözcükler olarak kullanıyoruz. Bu sözcükler, bir piramit olarak düşündüğümüzde, sözcüklerin doruğunda yer alıyor.

Etkileri itibariyle neredeyse bir "sihir" olarak tanımladığımız bu sözcükler, kulağın duyacağı oranda seslendirilerek dışsal ve her düşünce ya da sözün, başında ya da sonunda, ilksel/öncelikli olarak kullanılmalarıyla gerçekleşiyor.

Yaşamı, (nitelikli) yaşam; bireyi, (nitelikli) insan yapan ve öteki var olanlardan ayıran en önemli(öncelikli) durum ve kavram, sadece insana özgü bulunan, yeğleme olanağıdır. "Yeğleme/tercih etme" farkındalığıyla sürdürdüğümüz tüm düşünme ve konuşma süreçleri, bize, olgular arasındaki ayrımda durabilme ve isabetsiz olabilecek ile isabetli olan arasındaki tutumu ya da kararı verme olanağını sağlatıyor. Yani, "Bu gece/sabah, uyumayayım ve şu işleri tamamlayayım." düşüncesi ve ayrımında, "Bu gece/sabah, uyumamayı ve işleri tamamlamayı yeğliyorum." sözü ile olası zorluklar karşısında olanakların artmasını, kontrol altında tutulması gereken gücün/olanakların, bizim elimizde olmasını sağlatıyor. Gün içinde, binlerce kez içinde bulunduğumuz bu ve bunun gibi ayrımlarda, farkındalığımızı devrede tutmamızı sağlayan yeğleme olanağımız, ilgili kararımızı, uygulamamızı, günümüzü ve yaşamımızı nitelikli seviyelere çıkarmakla birlikte, kaygılanmaya neden olabilecek "düşüncelerden" de alabildiğine uzaklaşabilmemizi sağlıyor.

İkinci "sihirli" sözcüğümüz olan "Lütfen" sözü/sözcüğünün kullanımı da, aramızdaki farkların, ayrımların yok olduğu noktadan düşünerek ve seslenerek söylememizi, aktarmamızı ya da paylaşmamızı sağlıyor. Bir emiri bile ricâya dönüştürebilen bir olanak sunuyor. Yani, bir yakınımıza, "Bana bir bardak su getir!" biçimindeki, "yakınlıktan ya da rahatlıktan" dolayı emir kipinde söyleyebileceğimiz sözü bile kendimiz düşünmek varken, yakınımızın, "sihirli sözcüğü söylersen getiririm" uyarısıyla, "Peki. Lütfen, bana bir bardak su getir." sözüyle bambaşka bir alana taşımış oluruz. Bu ve buna benzer/benzemez tüm örnek ya da durumlarda, Lüt(û)fen, dikkat ve incelikle(rikkatle) söyleyebileceğimiz sözlerin yeğlenmesindeki ve gereksiz yere kaygıların oluşmasına engel olabileceğini de her ânımızda ve kararımızda, her sözümüzde göstermenin niteliği ve verimliliğinden de uzak duramayız herhalde.

Yaşamda, çok çeşitli durumlar söz konusu ve olasılık içindeyken, pek kolay kaldıramayacağımız ve taşıyamayacağımız durum ve olaylarla da karşı karşıya geliriz. Bu durumlarda kullandığımız sözcükler ise "sigorta" sözcüklerdir.

Başımıza gelebilecek her türlü maddi/manevi kayıp, ölüm, önceki koşulların yitirilmesi gibi en zorlayıcı olanlarında ise gereken tüm eylemler gerçekleştirildikten ve sözler söylenildikten, ıstıraplar paylaşıldıktan, sözün yetmeyeceği ve aklın tükeneceği noktadan sonra eğer bir yerlerde sonlandırılmazsa büyük zarar göreceğimiz kesin durumlar için çözüm aracı olan "sigorta" sözcükler(imiz)den ilki "Böyle" sözü/sözcüğüdür.

Yaşamın belirli aralığında bulunan zorlu durumların ötesinde de çok sıradışı, rekor ya da istisnai olumlu/olumsuz olay ve olgularla da karşılaşabilir, görebilir ya da duyabiliriz. "Böyle" sözünün yetmeyeceği (çok) aşırı ya da aykırı durumlar için de imdada yetişen, elektrik tesisatındaki düzenek gibi, büyük zararlara neden olmaması için kurulan önlem ve sigorta aracı olarak, "Bu da var" sözü/sözcüğü kullanılmaktadır. Bu sözcüklerin özelliği ise bunları, ancak kendimize söyleyebilmek üzere içsel ve sonsal olmalarıdır.

Kaygının pek fazla oluşmamasını, bu sözcüklerin kullanımı ile de büyük oranda sağlamış oluruz. )

( LIKE THIS vs./and/+/<>/> THIS EXIST TOO )

( SAN AFTO ile/ve/+/<>/> AYTO YPARXEI EPISIS, AFTO İPARHİ EPİSİS )


- YEĞLEMEK ile YEĞLENMEK ile YEĞLEYEBİLMEK


- YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ile/değil "GEREKLİ GÖRMEK"


- YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ile/ve/||/<> ÖNE ÇIKARMAK


- YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<> BEĞENİ

( TO PREFER vs./and/<> LIKING )


- YEĞLEME/TERCİH ve/> MUHABBET


- YEĞLEME/TERCİH ile/ve/değil ÖNCELİK

( [not] TO PREFER vs./and/but PRIORITY )


- YEĞLEME/TERCİH ile/ve ÖNCEL/LEMEK

( TO PREFER vs./and PREDECESSOR )


- YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<>/>< TERK


- YEĞLEME/TERCİH ile/ve/> TUTUM

( PREFER vs./and/> ATTITUDE )


- YEĞNİLMEK ile YEĞNİLEMEK ile YEĞNİ/LİK


- YEHİKKU LEHU'L-'İBÂDETE[Ar.] ile YESTEHİKKU'L-'İBÂDETE[Ar.]


- YEİS, YE'S ile ...

( ÜZÜNTÜ, UMUTSUZLUK, ELEM, KEDER, OLMAYACAĞINI DÜŞÜNMEK )


- YEK ile YEĞ ile YEKE ile YEKE YEK


- YEKNESAK[Ar.]/BİTEVİYE[Ar.]/MUTTARİT[Ar.]/MONOTON[Fr. < Yun.] değil/yerine/= TEKDÜZE DÜZENLİ


- YEKPÂRE[Fars.] değil/yerine/= BÜTÜN

( Küçük olan, bütünü yansıtır ama bütünü içeremez. )

( The small, projects the whole; but it cannot contain the whole. )

( [not] A SINGLE PIECE but COMPLETE
COMPLETE instead of IN A SINGLE PIECE )


- YEKPARE ile HOMOJEN


- YEKTÂ değil/yerine/= BİRİCİK

( TEK, EŞSİZ, BENZERSİZ )


- YEK-TEN ile ...

( ANSIZIN, ÂNÎDEN, BİRDENBİRE | DURUP DURURKEN, HİÇ YOKTAN )


- YEKÜN/YEKÛN[Ar.] değil/yerine/= TOPLAM


- YEL/RÜZGÂR:
SÖNDÜRÜR ile/ve/||/<>/> ALEVLENDİRİR

( Mumu. İLE/VE/||/<>/> Yangını. )


- YEL/RÜZGÂR YÖNLERİNDE:
POYRAZ ile AKYEL/AKÇAYEL/KEŞİŞLEME ile KABAYEL/BOZYEL/KUMKARASI/LODOS ile KARAYEL

( Kuzeydoğu. İLE Güneydoğu. | 135°'lik yön. İLE Güneybatı. İLE Kuzeybatı. )

( Kışın, kar ve soğuk getirir. İLE Uludağ'ın eski adı olan Keşiş Dağı'nın yönüne göre adlandırılmıştır. İLE Güneybatı yönlerden esen sıcak rüzgar. İLE 2-3 gün boyunca devamlı olarak kuzeybatıdan esen rüzgar. )

( |

)


- YEL ile/||/<> BALKAR YELİ


- YEL ile BARHAR

( ... İLE Kuzeyden esen yel. )


- YEL ile KIZIL YEL

( ... İLE Güneyden esen yel/rüzgâr. )


- YEL/RÜZGÂR[< Fars. Zaman, vakit.] ile MELTEM(HAFİF RÜZGÂR)

( Yeller, her zaman yüksek basınçtan alçak basınca doğru eser. )

( Rüzgârlar, genellikle boğazlara, vadilere uygun eser. )

( Rüzgârlar, geldikleri yerin sıcaklığını gittiği yere taşır. )

( Toprağın üzerindeki rüzgâr, manzarayı temsil eder. )

( NİKAT-I CİHÂT[< NOKTA]["ka" uzun okunur]: Rüzgârların yönünü göstermek için bazı harita ve pusulaların üzerinde bulunan resim. )

( ANOMEMETRE: Rüzgârın hızını ölçen araç. )

( BÂD-NÜMÂ: Rüzgârın hangi taraftan estiğini gösteren araç. | Fırıldak. )

( MERVAHA[Ar. | çoğ. MERÂVÎH]: Ova, çöl. | Her tarafından rüzgâr esen yer.] )

( RÜZGÂR: Zaman, devir. | Dünya. | Yel.

BÂD: Olsun, ola, olaydı. İLE BÂD: Yel, rüzgâr. | Soluk, nefes. | Ah sesi, ah çekme. | [tas.] Allah'ın yardımı. | Övme, söz. | Büyüklük taslama, kibir. | Şarap.

* BÂD-İ BERÎN: Lâtif hava, sabah yeli.
* BÂD-İ CEM: Süleyman Peygamber'in hükmettiği yel.
* BÂD-İ CENÛBÎ: Güney yeli.
* BÂD-İ HAZÂN: Sonbahar yeli.
* BÂD-İ HEVÂ: Bedâva.
* BÂD-İ NEVÂ: Ses, nağme; nakarat.
* BÂD-İ NEV-RÛZ: Bahar yeli.
* BÂD-İ PÜRGÜ: Sürekli sesler çıkaran, ıslık çalan yel.
* BÂD-İ SABÂ: Doğudan esen hafif yel. | Adı manzum anonim bir edvarda geçen makam.
* BÂD-İ SEHER-HÎZ: Gündoğusundan esen hafif yel, tan yeli.
* BÂD-İ SEMÛM: Sam yeli.
* BÂD-İ SUBH: Sabah yeli.
* BÂD-İ ŞİMÂLÎ: Kuzey yeli. )

( BÂD ile ... )

( WIND vs. BREEZE )


- YEL ile/>< NİKÂBET

( ... İLE/>< Rüzgârın, ters yönlerden esmesi. )


- YEL ile SAM[Ar.] (YELİ)

( ... İLE Çölden esen sıcak yel. )


- YEL ile SİROKO[İt.]

( ... İLE Akdeniz bölgesinde görülen, çok sıcak bir rüzgâr. )


- YEL ile ÜSTALİZE/ÜSALİZE

( ... İLE Alizelere karşıt olarak, iki yarıkürede de ekvator bölgelerinden, kutuplara doğru, 3-10 km. yükseklerde esen yel. )


- YELDEĞİRMENİ :

( Reşitpaşa Mahallesinin en çok rüzgâr alan yerinde yapılan yeldeğirmeninin kalıntıları mevcuttur, ancak kim tarafından hangi tarihte yapıldığı bilinmiyor (bkz. Değirmentepe). )


- YELDEĞİRMENİ :

( Tarabya'nın kuzey rüzgârlarına açık olması nedeni ile Tarabya Tepesinde yaptırılan Yeldeğirmeni de zaman içinde yıkılıp gitti, kalıntıları bile korunamadı. )


- YELDİRİK ile/>< SÖLEPE

( Çok hızlı yürüyen, yel gibi hızlı giden kişi. İLE/>< Hızlı olmayan, yavaş hareket eden. | Dağınık, pasaklı. )


- YELDİRME ile YELDİRMEK

( Kadınların, çarşaf yerine kullandıkları, başörtüsü ile birlikte giyilen hafif üstlük. İLE Aceleyle koşturmak, koşuşturmak. )


- YELDİRME ile YELDİRMELİ ile YELDİRMESİZ


- YELE ile SAÇ

( MANE vs. HAIR )


- YELE ile YELE[Fars.]

( At, aslan gibi bazı hayvanların ensesinde ya da boynunda bulunan uzun kıllar. İLE Otlağa salınmış hayvan sürüsü. )


- YELEK ile CAMADAN[< Fars.]

( ... İLE Çapraz düğmeli, işlemeli, bir tür kısa yelek. | Dört köşe yelkenleri, boğarak, yüzeylerini küçültme. )


- YELEK ile CEKET


- YELEK ile/değil FERMENE[İt. < PARAMANO]

( ... İLE/DEĞİL Türlü nakışlarla işlemeli, önü kavuşmayan, yeleğe benzeyen bir giysi. )


- YELEK ile HAYDARİYE

( ... İLE Hırka altına giyilen, kolsuz, kısa giysi.[Hz. ALİ'nin giydiği] )


- YELEK ile/ve HIRKA


- YELEK/DELME ile JİLE[Fr. < GILET]

( Kolsuz, önü açık ya da düğmeli üst giysisi. İLE Daha çok, kadınların, bluz üzerine giydiği yelek. )


- YELEKLEMEK ile YELEKLENMEK ile YELEK


- YELELENMEK ile YEL ile YELE ile YELELİ ile YEL YEPELEK ile YEL YEPEREK ile YELELİ KURT ile YEL DEĞİRMENİ


- YELEME ile ...

( Ciddi işlerle uğraşmayan. )


- YELKEN ile ARİYA[İt. < ARIA]

( ... İLE Sancağı, yelkeni ya da sereni direkten aşağı alma. )


- YELKEN ile AYIBACAĞI

( ... İLE Çift yan yelkenlerden birini sağdan, birini soldan kullanma biçimi. )


- YELKEN ile FLOK

( ... İLE Geminin cıvadrasına çekilen, üçgen yelken.
[CIVADRA: Geminin baş tarafından havaya doğru biraz kalkık olarak uzatılmış bulunan direk.] )


- YELKEN ve/<> İSKOTA[İt.]

( ... VE/<> Yelkenleri açmak ve tutmak için alt köşelerine bağlanan halat, zincir ve palangadan oluşan donanım. )


- YELKEN ile/ve/||/<> KAVANÇO[İt. < CANGIA]

( ... İLE Yelkeni bir bordadan öbür bordaya geçirme. | Değiştirme, aynı türden bir şeyin yerine bir başkasını koyma. | Bir işi başka birine yükleme, başına sarma. )


- YELKEN ile RANDA[İt.]

( ... İLE Gemilerin mizana direğinin gerisindeki yelken. )


- YELKEN >< YELKESEN

( Yel gücünden yararlanarak geniş bir yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine, uygun bir biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş ya da şeritlerin tümü. >< Yarışlarda, yelin etkisinden korunmak için öne takılan siperlik, rüzgârlık. )


- YELKENCİ, CEYHUN (TRABZON, 1983) :

( Sarıyer altyapısından yetişti. Beş sezon (2000 - 2005) tescilli kaldığı Sarıyer'de 65 lig, 3 kupa maçı olmak üzere 68 resmi ve 33 özel maçla birlikte toplam olarak 101 maçta forma giydi. Lig maçlarında 3, kupa maçında 2 ve özel maçlarda 3 olmak üzere takımına 8 gol kazandırdı. Türk Telekom takımına transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- YELKENCİ ile/ve/değil/||/<>/< DENİZCİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Ya dalan, ya iyi ve uzun yüzebilen, ya kürek çeken ya da üçünü birden yapabilen. )


- YELKENCİLER KÖŞKÜ :

( Sarıyer'de Dursun Fakih Sokakta bahçe içindedir. Bu köşkün ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmiyor. Köşk Karagöz ailesinin mülkiyetindedir. Harap vaziyettedir. )


- YELKENLEMEK ile YELKEN ile YELKENCİ/LİK ile YELKENLİ ile YELKEN BEZİ ile YELKEN KULAK ile YELKEN BALIĞI ile YELKEN GEMİSİ ile YELKEN İĞNESİ ile YELKEN YARIŞI ile YELKENLİ GEMİ ile YELKEN GÖNDERİ ile YELKEN KULAKLI


- YELKENLİ ile GAGALI

( ... İLE Bir tür, Karadeniz yelkenlisi. )


- YELKENLİ ile HİNT YELKENLİSİ

( ... İLE 2-3 direkli, üçgen yelkenli kıyı gemisi. )


- YELKENLİ ile/ve/<> ISKUNA

( ... İLE/VE/<> İki direkli, yelkenli gemi. )


- YELKENLİDE:
ORSA ALABANDA ve/||/<> EĞLENME


- YELKEN/ŞİRÂ'[Ar.]/BÂD-BÂN[Fars.] ile/ve KÜREK/MİCDÂF[Ar.]

( )


- YELKOVANGİLLER

( Kuşlar sınıfının, fırtınakuşları takımından bir aile. )


- YELL :/yerine BAĞIRMAK, HAYKIRMAK


- YELLEMEK ile YELLENMEK ile YELLENDİRMEK


- YELLENME/OSURMA

( TO FART )


- YELLİ ile YELLİM YELALİM ile YELLİM YEPELEK


- YELLOW :/yerine SARI


- YELLOZ ile ŞILLIK

( Ahlâksız, hafifmeşrep. İLE Aşırı ve bayağı biçimde süslenip boyanmış kadın. )


- YELPÂZE ile KÖRÜK

( Sallandığında, küçük bir hava akımı yapan ve özellikle yüzü serinletmeye yarayan, küçük, katlanabilir, taşınabilir araç. İLE Köpeklerin burnuna hava tutulur -ya da bir biçimde üflenirse- kaçarlar. )

( MİRVAHA[< RÎH] ile ... )

( BÂD-BÂZ ile ... )


- YELPAZELEMEK ile YELPAZELENMEK ile YELPAZE


- YELPİRDEMEK ile YELPİRDETMEK


- YEL/RÜZGÂR ile AKÎM[Ar.]

( ... İLE Kısır. | Sonuçsuz. | Yağmur getirmeyen yel. [Özellikle Batı'dan ya da Kuzey Batı'dan esen yel.] )


- YEL/RÜZGÂR ile BURAĞAN

( .. İLE Güçlü esen yel. )


- YEL/RÜZGÂR ile/ve/değil/||/<>/< ESİNTİ


- YELTEMEK/YİLTEMEK = KIŞKIRTMAK | ÖZENDİRMEK, İSTEK UYANDIRMAK


- YELYUTAN

( Atlarda, hava yutmanın yol açtığı bir sayrılık. )


- YEM ile KIZDIRAN KİMSE

( BAIT vs. BAITER )

( مايه تطميع ile طعمه دادن ile طعمه ile طعمه دهنده )

( MAYYEH TATAMYE ile TAMEH DADAN ile TAMEH ile TAMEH DAHANDEH )


- YEM ile/ve YAL

( ... İLE/VE Köpek ve inekler için un ve kepekle hazırlanan bulamaç. )


- YEM ile YEME ile YEME İÇME ile YEM BORUSU ile YEM VERİMİ ile YEM TORBASI


- YEM ile YEYGİ

( ... İLE Hayvanlar için saklanan kışlık yiyecek. )


- YEME-İÇME ve/||/<> SOLUK ve/||/<> YÜRÜME ve/||/<> HAREKET ve/||/<> UYKU ve/||/<> DÜŞÜNCE ve/||/<> CESÂRET ve/||/<> GÜNEŞLENME

( Hayvanlar gibi olsun... VE/||/<> Kaplumbağalar gibi olsun... VE/||/<> Güvercinler gibi olsun... VE/||/<> Maymunlar gibi olsun... VE/||/<> Köpekler gibi olsun... VE/||/<> Fil gibi olsun... VE/||/<> Dişi Aslan gibi olsun... VE/||/<> Ayı gibi olsun... )