Y ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 6.603 başlık/FaRk ile birlikte,
6.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(11/28)
- OYUNCU:
İSTEKLİ ile YETENEKLİ ile HEM İSTEKLİ, HEM DE YETENEKLİ
- ÖZDEŞİM ile/ve/||/<> YANSITMALI ÖZDEŞİM
- ÖZDEŞLEŞTİRME ile YÜCELTME
- ÖZEL DUYULAR ile/ve/<> YÜZEYEL DUYULAR ile/ve/<> DERİN DUYULAR ile/ve/<> İÇ DUYULAR
- ÖZGÜN ZEMİN ile/ve/> YETKİN HEDEF
( AUTHENTIC/ORIGINAL GROUND vs./and/> PERFECT GOAL/TARGET )
- ÖZGÜN ile/ve YENİ
( ORIGINAL/AUTHENTIC vs./and NEW )
- ÖZGÜRLEŞME ile/ve/||/<>/< YALNIZLAŞMA
- ÖZGÜRLEŞME ile/ve/değil/||/<>/> YALNIZLAŞMA
- ÖZGÜRLÜĞÜNE MÜDAHALE değil YAKINLIK ya da SAMİMİYET
- ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> YALNIZLIK
( Yalnızlığı sevmeyen, özgürlüğü de sevmez. )
( Kişi, ancak yalnız olduğunda özgürdür. )
( FREEDOM vs./and LONELINESS )
- ÖZGÜRLÜK ve YANSIMA
( FREEDOM and REFLECTION )
- ÖZGÜRLÜK ile/ve/<> YAPABİLME/EDEBİLME
( FREEDOM vs./and/<> ABILITY )
- ÖZNE DURUMUNDAKİ KAVRAM ile/ve/||/<> YÜKLEM DURUMUNDAKİ KAVRAM
( [Yüklem durumundaki kavramı] İçeriyorsa, analitik. İLE İçermiyorsa, sentetik. )
- OZOKERİT değil/yerine/= YERMUMU
( Petrol ve terebentin içinde eriyen, doğal hidrokarbonlardan oluşan bir tür mum. )
- ÖZÜ" "GEREĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< YAPISI GEREĞİ
- ÖZÜMLEME/ASİMİLASYON/ANABOLİZMA[Fr. < ANABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< YADIMLAMA/DİSİMİLASYON/KATABOLİZMA[Fr. < CATABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< ÖZÜMLEME-YADIMLAMA/METABOLİZMA/METABOLISM[İng.]
( Canlı var olanların, dışarıdan aldığı besinleri, değişikliğe uğratarak yeni bir bileşimle, organizmanın gereksinim duyduğu nesneler durumuna getirmek. | Edinilmiş olan verileri, bireyin öz malı durumuna getirmek. İLE/VE/||/<>/>/>< Canlı protoplazmayı yapan, büyük ve karmaşık yapılı moleküllerin enerji çıkararak yanması. İLE/VE/||/<>/< Canlılardaki tüm kimyasal tepkimelerin toplamı. )
( [Hormonlar:] Testosteron, östrojen, büyüme hormonu, insülin. İLE/VE/||/<>/>/>< Kortizol, Glukagon, adrenalin, sitokinler. İLE/VE/||/<>/< ... )
( Protein sentezi tepkimeleri
Yağ sentezi tepkimeleri
Dehidrasyon
Fotosentez
Karbonhidrat sentezi
Mitoz
Kas oluşturmak amaçlı fiziksel egzersiz
Kemosentez
Kalvin döngüsü
İLE/VE/||/<>/>/><
Hidroliz
Sindirim
Hücresel solunum
Fermantasyon
Aerobik fiziksel egzersiz
Krebs döngüsü
Nükleik Asitlerin Parçalanması
Glikoz
İLE/VE/||/<>/>/><
... )
( [Enerji] Harcanır. İLE/VE/||/<>/>/>< Harcanmaz. İLE/VE/||/<>/>< ... )
( İkisi de hormonların, şekerlerin, enzimlerin, üreme, gözelerinin büyümesi ve doku onarımı gibi çok sayıda nesnenin üretilmesi için gereksinim duyulan enerjinin oluşturulmasından sorumludur. )
( İkisinin de tek göze içinde de çalışması olanaklı ve olasılıklıdır. )
( ... İLE/VE/||/<>/>/>< En fazla olduğu bölge, karaciğerdir. Bir saat içinde binlerce yıkım etkinliği karaciğer içinde gerçekleştirilebilmektedir. Gözelerde gerçekleşen yıkımların sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için hafif gıdalarla beslenmekte yarar vardır. Ağır gıdalarla beslenen kişilerde karaciğer daha fazla yorulur ve bu nedenle zamanla tükenmesine neden olur. İLE/VE/||/<>/< ... )
- ÖZYİNELEME ile YİNELEMELİ
( RECURSION vs. RECURSIVE )
- P.C./POST CİBUM, AFTER MEALS[İng.] değil/yerine/= YEMEKTEN SONRA
- PALARGA değil/yerine/= YAN
- PALMİYE ile YERLİ PALMİYE/DATÇA HURMASI
- PALMİYE ile/<> YÜRÜYEN PALMİYE
- PANAMA KANALI ile/ve/||/<>/> YENİ/PARALEL PANAMA KANALI
( Açılış yılı, 1914'tür. )
( )
( Panama Kanalı
Panama Kanalı (Teknik)
Panama Kanalı (video) )
- PANO ile YATILI ile YATILI OKUL ile PANSİYON
( BOARD vs. BOARDING vs. BOARDING SCHOOL vs. BOARDINGHOUSE )
( هيئت ile تخته بندي کردن ile تابلو ile مقوا ile لوحه ile تخته ile تخته بندي ile مدرسه شبانه روزي ile شبانه روزي )
( YEHYET ile TAKHTEH BANDY KARDAN ile TABLO ile MOGHAVA ile LOHEH ile TAKHTEH ile TAKHTEH BANDY ile MADRESEH SHABANEH RUZY ile SHABANEH RUZY )
- PANSUMAN[Fr. < PANSEMENT] değil/yerine/= YARA BAKIMI/TEMİZLİĞİ
- PANSUMAN/DRESSING[İng.] değil/yerine/= YARA BAKIMI
- PAPATYA ile YAYLA PAPATYASI
- PARAGRAFİ/PARAGRAPHY[İng.] değil/yerine/= YAZILI ANLATIM GÜÇLÜĞÜ
- PARAKRİN/PARACRINE[İng.] değil/yerine/= YEREL HORMON
- PARALELKENAR ile/||/<> YAMUK
( Paralelkenar iki çift İLE yamuk bir çift paralel kenardır )
( Formül: 2 çift // İLE 1 çift // )
- PARALOJİ/PARALOGIA[İng.] değil/yerine/= YANLIŞ AKIL YÜRÜTME
- [ne yazık ki]
PARA/NIZ:
VARSA ile/ve/değil/yerine YOKSA
( Sadece kendiniz, kim olduğunuzu unutursunuz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Tüm dünya, kim olduğunuzu unutur. )
- PARASIZLIK ile "YOKLUK"
( MÜZÂYAKA[< ZÎK, ZAYK/DÎK, DAYK] )
- PARÇALAMAK ile/değil/yerine YARGILAMAK
- PARKUR değil/yerine/= YARIŞ YOLU
( Bisiklet, atletizm gibi bazı yarış ve koşularda, yarışmaların yapıldığı yol. )
- PARLAK/CİLÂLI = YALDIRAK
- PARMAKLARDA:
BAŞ ile/ve/||/<> İŞARET ile/ve/||/<> ORTA ile/ve/||/<> YÜZÜK/ADSIZ ile/ve/||/<> SERÇE
- PART TAYM/PART TIME değil/yerine/= YARIM GÜN
- PART TİME[İng.] değil/yerine/= YARI ZAMANLI
- PART-TIME[İng.] değil/yerine/= YARI ZAMANLI
- PASSENGER :/yerine YOLCU
- PATCH :/yerine YAMA
- PATCH[İng.] değil/yerine/= YAMALIK
- PATCHPLASTY[İng.] değil/yerine/= YAMALAMA
- PATENT ile YARARLI/FAYDALI MODEL ile TASARIM
( )
- PATH :/yerine YOL
- PATOJENİK/PATHOGENIC[İng.] değil/yerine/= YOZLATAN, SAYRILAYAN
- PATRONAJ[Fr. < PATRONAGE] ile/ve/değil/yerine/<> YARDIM | YÖNETİM, GÖZETİM
( Cezaevinden serbest bırakılan suçlunun, toplum yaşantısına yeniden uyabilmesini sağlamak amacıyla yapılan yardım çalışması. )
- PAYLAŞIM ile/ve YAKLAŞIM
( SHARING vs./and APPROACHING )
- PAYLAŞMAK ile/ve "YÜKLENME(ME)K"
- p.c.[Lat. < POST CIBUM] değil/yerine/= YEMEKLERDEN SONRA
- PC/POST CİBUM[İng.] değil/yerine/= YEMEKTEN SONRA
- PEJORATİF[Fr.] değil/yerine/= YERMELİ
- PEMFC İLE SOFC İLE AFC İLE DMFC ile/||/<> YAKIT PİLİ TÜRLERİ
( Farklı yakıt pili teknolojileri. )
( Formül: H₂ + ½O₂ → H₂O + e⁻ )
- PENEPLEN değil/yerine/= YONTUKDÜZ
( Erozyon etkisiyle oluşmuş, yumuşak engebeli yeryüzü parçası, yalama yazı. )
- PENEPLEN değil/yerine/= YONTUKDÜZ
- PENGUEN ile YALANCI PENGUEN
( ... İLE Avlanma nedeniyle soyları tükenmeden önce Kuzey Atlas Okyanusu'ndaki adalarda endemik bir türdü. )
( ... cum PINGUINIS IMPENNIS )
- PENOPLEN[Fr.] değil/yerine/= YONTUKDÜZ
( Erozyon etkisiyle oluşmuş, yumuşak, engebeli yeryüzü parçası, yalama yazı. )
- PENUMBRA[İng.] değil/yerine/= YARI GÖLGELEME
- PERCENTAGE :/yerine YÜZDE ORANI
- PERÇİNLEMEK ile YUMRUK SIKMAK ile KATTIĞI ŞEY ile PERÇİNLEME
( CLINCH vs. CLINCH FIST vs. CLINCHER vs. CLINCHING )
( قاطع ساختن ile مشت کردن ile مشت گره کردن ile قيچي کننده ile گلاوي )
( QATE SAKHTAN ile MOSHT KARDAN ile MOSHT GAREH KARDAN ile GHYCHY KONANDEH ile GOLAVY )
- PERDE ile/ve/<> YANILSAMA
- PERGEL değil/yerine/= YAYÇİZER
- PERGEL[Fars.] değil/yerine/= YAYÇİZER
- PERIGEE değil/yerine/= YERBERİ
- PERİŞAN OLMAK ile YOK OLMAK
- PERSANTIL/PERCENTILE[İng.] değil/yerine/= YÜZDELİK
- PEŞİN ile PARA KUTUSU ile NAKİT KREDİ ile YAZAR KASA
( CASH vs. CASH BOX vs. CASH LOAN vs. CASH REGISTER )
( نقد کردن ile صندوق پول ile نقدي ile نقد ile پول نقد ile دخل پول ile وجه دستي ile ماشين صندوقداري ile صندوق )
( NAGHAD KARDAN ile SANDOGH POL ile NAGHADY ile NAGHAD ile POL NAGHAD ile DOKHAL POL ile VAJEH DASTY ile MASHYNE SANDOGHDARY ile SANDOGH )
- PETROL[Fr. < Lat.] değil/yerine/= YERYAĞI
( Yoğunluğu 0.8'den 0.95'e kadar değişebilen, hidrokarbürlerden oluşmuş, kendine özgü kokusu olan, koyu renkli, arıtılmamış, doğal yanıcı mineral yağ. )
- PİÇ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YETİM/ÖKSÜZ
- PILE :/yerine YIĞIN
- PİLİÇ ile YARGA/YARKA
( ... İLE Büyük piliç. )
- PİRAMİT ile/ve/||/<> YILDIZ
( PYRAMID vs./and/||/<> STAR )
- PİRAMİTLER:
[BOSNA ile GİZA ile TİKAL ile MAURITIUS ile KOHKER ile GUIMAK ile ENDONEZYA ile JİLİN ile BEYAZ ile KUKULKAN ile SUDAN ile SUALTI ile KÜBA ile YONAGUNİ ile BALİ ile MAYA ile JAVA ile KAMBOÇYA ile AVUSTRALYA ile GUATEMALA] ile
MODERN PİRAMİTLER
[MOSKOVA ile KANADA ile CEITUS ile MEMPHIS ile LAS VEGAS]
( [Bosna'da. İLE Mısır'da. İLE Guatemala'da. İLE Mauritius'ta. İLE Kamboçya'da. İLE Kanarya Adaları'nda. İLE Endonezya'da. İLE Kuzeydoğu Çin'de. İLE Çin'de. İLE Meksika'da. İLE Sudan'da. İLE Portekiz açıklarında. İLE Küba açıklarında. İLE Japonya'da. İLE Bali adalarında. İLE Güney Amerika'da. İLE Java adalarında. İLE Kamboçya'da. İLE Avustralya'da. İLE Guatemala'da.]
İLE
Modern:
[Rusya'da. İLE Kanada'da. İLE Roma(İtalya)'da. İLE Amerika'da. İLE Amerika'da.] )
( En çok piramitin bulunduğu ülke, Mısır değil Sudan'dır[220 piramit bulunmaktadır.] )
- PIRPI değil/yerine/= YILANTAŞI
( Yılan sokmasına karşı ilaç olduğuna inanılan bir tür taş. )
- PİS OLMAK ile/ve/<>/değil/yerine (YETERİNCE) TEMİZ OLMAMAK
- PİS ile/değil YOĞUN
- PİŞKİN/LİK ile/ve/||/<> YÜZSÜZ/LÜK
- PİŞMANLIK:
YAPTIKLARIMIZDAN ile/ve/değil/yerine/ne yazık ki/||/<>/> YAPMADIKLARIMIZDAN
( Zamanla geçer. İLE Çözümü yoktur. )
- PİYANODA:
TAM SESLER ile/ve YARIM SESLER
( Beyaz tuşlar. İLE/VE Siyah tuşlar. [Solunda ise yarım ses inceltir. Sağında ise kalınlaştırır.] )
- PLACE :/yerine YER, KOYMAK
- PLASMAN değil/yerine/= YATIRIM
- PLASTER[İng.] değil/yerine/= YARA BANDI
( Yara üzerine yapıştırılan, genellikle ilaçlı özel bant. )
- PLASTİK değil/yerine/= YOĞRUK
- PLATFORM değil/yerine/= YAYKIN, | BATNAR
- PLATO[Fr. < Lat.] değil/yerine/= YAYLA
( UPLAND/HIGH PLATEAU vs. PLATEAU )
- PLÜVİYOMETRE[Fr.] değil/yerine/= YAĞIŞÖLÇER
- PLÜVİYOMETRE değil/yerine/= YAĞIŞÖLÇER
( Belirli bir zamanda. belirli bir yerde düşen yağış miktarını ölçmeye yarayan aygıt. )
- POA/PROOF OF AUTHORITY[İng.] değil/yerine/= YETKİ BELGESİ
- PORTAKAL ile YAFA[< YAFA kenti] PORTAKALI
( ... İLE Kalın kabuklu, çekirdekli bir portakal türü. )
- POVERTY :/yerine YOKSULLUK
- PRAGMATİK/PRAGMATICS[İng.] değil/yerine/= YARARCILIK, EDİMBİLİM
- PREDISPOZAN/PREDISPOSING[İng.] değil/yerine/= YATKINLAŞTIRAN
- PREDISPOZE/PREDISPOSED[İng.] değil/yerine/= YATKIN
- PREDISPOZİSYON/PREDISPOSITION[İng.] değil/yerine/= YATKINLIK
- PRENSİP ile YASAK
( PRINCIPLE vs. FORBIDDEN )
- PRENSİP ile YÖNTEM
( PRINCIPLE vs. METHOD )
- PREVALAN/PREVALENT[İng.] değil/yerine/= YAYGIN
- PREVALANS/PREVALENCE[İng.] değil/yerine/= YAYGINLIK ORANI
- PRINT :/yerine YAZDIRMAK, BASKI
- PRINTER[İng.] değil/yerine/= YAZICI
- pro rat. aet.[Lat. < PRO RATIONE AETATIS] değil/yerine/= YAŞA GÖRE
- PROBİYOTİK/PROBIOTIC[İng.] değil/yerine/= YARARLI MINICAN
- PRODUCER :/yerine YAPIMCI, ÜRETİCİ
- PRODÜKSİYON değil/yerine/= YAPIM
- PRODÜKTÖR değil/yerine/= YAPIMCI/ÜRETİCİ
- PROFICIENCY[İng.] değil/yerine/= YETERLİLİK
- PROJEKSİYON/PROJECTION[İng.] değil/yerine/= YANSITMA | İZ DÜŞÜM
- PROJEKSİYON değil/yerine/= YANSITMA
- PROJEKTİF/IDENTIFIKASYON PROJECTIVE IDENTIFICATION[İng.] değil/yerine/= YANSITMALI ÖZDEŞİM
- PRON/PRONE[İng.] değil/yerine/= YÜZÜSTÜ
- PROTEİN ile/||/<> YAĞ ile/||/<> KARBONHİDRAT ile/||/<> VİTAMİN ile/||/<> BESİN ÖĞELERİ
( Temel besin bileşenleri. )
( Formül: 1 cal = 4.184 J )
- PROTEİN(LER) ile YAĞ(LAR) ile KARBONHİDRAT(LAR) ile MİNERAL(LER) ile VİTAMİN(LER)
( Canlı gözelerin ana nesnesini oluşturan, genellikle sülfür, oksijen ve karbon öğeleri bulunan amino asit birleşiminden oluşmuş karmaşık yapılı doğal nesne. İLE Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel ya da hayvansal nesne. İLE Karbon, hidrojen ve oksijen atomlarından oluşan organik bileşiklerin genel adı. İLE Normal sıcaklıkta doğada katı durumda birtakım nesnelerle karışık ya da birleşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen inorganik nesne. İLE Besinlerde bulunan, gövdede genellikle yapılmayan, yağda ya da suda çözünebilme özelliği olan, eksikliği ya da fazlalığı çeşitli hastalıklara yol açan nesnelere verilen genel ad. )
( PROTEINS vs. FATS vs. CARBOHYDRATES vs. MINERALS vs. VITAMINS )
- PROTİSTLER/PROTİSTALAR değil/yerine/= YUVARGİLLER
- PROTOPLAZMA ile YALANCIAYAK
( ... İLE Bir gözeli hayvanlarda, devim ve beslenmeye yarayan protoplazma uzantısı. )
- PROZOPAGNOZİ/PROSOPAGNOSIA[İng.] değil/yerine/= YÜZ TANIMAZLIĞI
- PROZOPAGNOZİ/PROSOPAGNOSIA değil/yerine/= YÜZ TANIMAZLIĞI / YÜZLERİ TANIYAMAMA
- PSİKOLOJİDE/TÜZEDE KORUMA:
KENDİ İÇİN ve/||/<>/> YAKIN ÇEVRE İÇİN ve/||/<>/> TOPLUM İÇİN
- PUBLICATION :/yerine YAYIN
- PUBLISH :/yerine YAYIMLAMAK
- PUBLISHER :/yerine YAYINCI
- PURSANTAJ[İng. < PERCENTAGE]["PURSUNTAJ" değil!] değil/yerine/= YÜZDE
( Filmlerin sinema salonlarında gösterildiği süre boyunca elde edilen bilet gelirlerinin dağıtım oranı. [Bu oran, yapımcılar, dağıtımcılar ve sinema salonları arasında bilet satışlarından elde edilen kazancın nasıl paylaştırılacağını belirler.] [Pursantaj oranı, genellikle film gösteriminin ilk haftalarında yüksek olur, ardından zamanla düşebilir.] )
- PÜRÜZ ÇIKARMAK ile/ve/||/<>/> YOKUŞA SÜRMEK
- PUSULA[İt. < BUSSALO] değil/yerine/= YÖNDEÇ/YÖNEÇ/İLETECİK
- PUT KIRMAK ile/değil YORGAN SİLKMEK
- PUTPERESTLİK:
(")TAPMAK(") değil YÖNELİM
( Putperestlik, bir şeye tapmak değil soyut olana somut bir şey üzerinden yönelmektir. )
- Q.N.S./QUANTUM NON SATIS, QUANTITY NOT SUFFICIENT[İng.] değil/yerine/= YETERLİ MİKTARDA DEĞİL
- Q.S./SUFFICIENT QUANTITY[İng.] değil/yerine/= YETERLİ MİKTARDA
- QARI[Azr.] = YAŞLI KADIN [Tr.]
- QAYIRMAQ[Azr.] = YAPMAK, DÜZELTMEK[Tr.]
- QOCA[Azr.] = YAŞLI[Tr.]
- qs.[Lat. < QUANTUM SUFFICIT] değil/yerine/= YETERİ KADAR, GEREKTİĞİ KADAR
- QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> INDY AÇMAZI ile/ve/||/<> YIĞIN AÇMAZI
- QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> WANG AÇMAZI ile/ve/||/<> YIĞIN AÇMAZI
- QUINN AÇMAZI ile/ve/||/<> YEĞLEME AÇMAZI
- R-STRATEJİST İLE K-STRATEJİST ile/||/<> YAŞAM STRATEJİLERİ
( Organizmaların üreme ve hayatta kalma stratejileri. )
( Formül: dN/dt = rN(K-N)/K )
- RAF BULUT ile/ve/||/<> YUVARLANAN (TÜP/YAY) BULUT
( ... İLE/VE/||/<> Nadir görülen bu uzun bulutlar, ilerleyen soğuk hava cephelerine yakın konumlarda oluşur. Özellikle de ilerleyen bir fırtına cephesinden gelen aşağı yönlü bir hava akımı, nemli ılık havanın yükselmesine, çiy sıcaklığının altına düşmesine ve böylece bir bulut oluşmasına neden olabilmektedir. Böyle bir olay, geniş bir cephe boyunca düzgün biçimde oluştuğundaysa bir yuvarlanan bulut oluşur. Yuvarlanan bulutlar, uzun yatay eksenleri boyunca dönüp dolaşan bir hava akımına sahip olabilmekte, yani yuvarlanabilmektelerdir. Bir tür yay bulutu olan yuvarlanan bulutlar, kendilerine benzeyen raf bulutlarının tersine kaynakları olan "kümülonimbus[cumulonimbus]" bulutlarından tamamen ayrılmış durumdalardır.
[Daha çok, Amerika'daki Michigan gölü üzerinde görülmektedir.] )
( ... VS./AND/||/<> A Roll cloud is a relatively rare, low-level horizontal, tube-shaped accessory cloud completely detached from the cumulonimbus base, unlike the more common shelf cloud. When present, it is located along the gust front and most frequently observed on the leading edge of a line of thunderstorms, a cold front or line squalls. The roll cloud will appear to be slowly "rolling" about its horizontal axis. Roll clouds are not and do not produce tornadoes.
They are caused by a downdraft from an advancing storm causing moist warm air to rise, cool below its dew point and form a cloud.
[We see mostly at Lake Michigan in USA.9 )
( CLOUD vs./and/||/<> ROLL CLOUD )
- RAHATLIK ile/ve YAKINLIK
( COMFORT vs./and CLOSENESS/SYMPATHY )
- RAHAT/LIK ile YAVŞAK/LIK
- RAIN :/yerine YAĞMUR
- RAISE :/yerine YÜKSELTMEK
- RAKIM[Ar.] ile YÜKSEKLİK
( TEFÂZUL-İ İRTİFÂ': İki noktanın deniz yüzeyinden yükseklikleri arasındaki fark. )
( ELEVATION/ALTITUDE vs. HEIGHT )
- RÂKIM-I HURÛF/RÂKIM-ÜL-HURÛF(MUHARRİR) değil/yerine/= YAZARI
- RAMPA[İt.] değil/yerine/= YOKUŞ
- RAPOR[İng.] değil/yerine/= YAZANAK
( Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme, araştırma sonucunu, düşünceleri ya da saptamaları bildiren yazı. )
- RAPOR/DA:
BAĞLAYICI/LIK ile/değil/yerine YOL GÖSTERİCİ/LİK
- RASTLANTI ile/ve/<> YAPISAL RASTLANTI
( Fizik yasalar/ı ve fraktal geometri, yapısal rastlantılardır. )
( )
- REAKTIVASYON/REACTIVATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN ETKINLEŞTİRME
- REANIMASYON/REANIMATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN CANLANDIRMA
- REDDETME ile/ve/değil/yerine/<>/> YADSIMA
- [ne yazık ki]
REDDETMEK ile/ve/||/<>/> YASAKLAMAK
- REDDETMEK ile/ve/değil/yerine YÜZ ÇEVİRMEK
( [not] TO DENY vs./and/but TO TURN AWAY FROM
TO TURN AWAY FROM instead of TO DENY )
- REDISTRİBÜSYON/REDISTRIBUTION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN DAĞILIM
- REENTRAN/REENTRANT[İng.] değil/yerine/= YENIDEN GİREN
- REENTRİ/REENTRY[İng.] değil/yerine/= YENIDEN GİRİŞ
- REFLECT :/yerine YANSITMAK, DÜŞÜNMEK
- REFLECTION :/yerine YANSIMA, DÜŞÜNCE
- REFLEKS ile YANSIMA
- REFLEKSİYON/REFLECTION[İng.] değil/yerine/= YANSIMA | DERİN DÜŞÜNME
- REFLEKTİF değil/yerine/= YANSITICI
- REFLEKTÖR[Fr.]/REFLECTOR[İng.]/KATAFOT[Fr. < CATAPHOTE] değil/yerine/= YANSITAÇ/YANSITICI
( Yansımadan yararlanarak bir ışık aksının uzaydaki dağılışını değiştirmeye yarayan nesne. | Işığı yansıtmakta kullanılan, çeşitli boy ve biçimdeki yüzeyler. )
( KATAFOT[Fr. < CATAPHOTE]: Dışarıdan gelen bir ışığın etkisiyle geceleyin ışıklı görünen reflektör. )
- REFRAKTER/REFRACTORY[İng.] değil/yerine/= YANITSIZ | TEPKİSİZ | DUYARSIZ
- REGÜLASYON değil/yerine/= YÖNERGE | AYARLAMA, DÜZENLEME
- REHBERLİK ile REHBER ile YOL GÖSTERİCİ
( GUIDANCE vs. GUIDE vs. GUIDING )
( رهنمايي ile هدايت ile دلالت ile راهنماي ile رهنمود ile راهنمايي ile راهنمايي کردن ile راهنما ile راهبر ile هدايت کردن ile ارشاد کردن ile راه نما ile هادي ile دلالت داشتن ile ارشاد )
( رهنمايي ile CPEHDAYT ile DELALT ile RANPANNAMAY ile RAYANEMUD ile RANPANNAMAYY ile RANPANNAMAYY KARDAN ile RANPANNAMA ile RANPABAR ile CPEHDAYT KARDAN ile ERSHAD KARDAN ile RAH NAMA ile CPEHADY ile DELALT DASHTAN ile ERSHAD )
- REJENERASYON/REGENERATION[İng.] değil/yerine/= YENİLENİM
- REJENERATİF/REGENERATIVE[İng.] değil/yerine/= YENİLEYEN
- REKABET ETMEK ile YETERLİLİK ile YETERLİLİK ile YETKİLİ ile REKABETÇİ ile YARIŞMA ile REKABETÇİ ile YARIŞMACI ile RAKİPLER
( COMPETE vs. COMPETENCE vs. COMPETENCY vs. COMPETENT vs. COMPETETIVE vs. COMPETITION vs. COMPETITIVE vs. COMPETITOR vs. COMPETITORS )
( حريف شدن ile مسابقه کردن ile رقيبي کردن ile رقابت داشتن ile رقابت کردن ile اهليت ile لياقت ile صلاحيت ile شايستگي ile کارآيي ile صلاحيتدار ile لايق ile صالح ile باعرزه ile مسابقهاي ile رقابت ile غشه ile مسابقه ile قابل رقابت ile سبقت جو ile رقابتي ile رقيب ile هم چشم ile رقبا )
( HARYFE SHODAN ile MOSABAGHEH KARDAN ile RAGHYBEY KARDAN ile RAGHABAT DASHTAN ile RAGHABAT KARDAN ile HALYT ile LEYEGT ile SALAHYT ile SHAYSATGY ile KARAYY ile SALAHYTADAR ile LAYGH ile SALEH ile BAERZEH ile MOSABEQEYAY ile RAGHABAT ile غشه ile MOSABAGHEH ile GHABEL RAGHABAT ile SABAGHT JO ile RAGHABATY ile RAGHYBE ile NPAM CHESHAM ile RAGHABA )
- REKOMBİNAN/RECOMBINANT[İng.] değil/yerine/= YENIDEN BİRLEŞTİRİLMİŞ | GENETİK ÇEŞİTLENDİRİLMİŞ
- REKOMBİNASYON/RECOMBINATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN BİRLEŞTİRME | GENETİK ÇEŞİTLENDİRME
- REKONSTRÜKSİYON/RECONSTRUCTION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN YAPILANDIRMA
- REKONSTRÜKTİF/RECONSTRUCTIVE[İng.] değil/yerine/= YENIDEN YAPILANDIRICI
- REKÜREN/RECURRENT[İng.] değil/yerine/= YINELEYEN
- REKÜRENS/RECURRENCE[İng.] değil/yerine/= YINELENME
- REMISYON/REMISSION[İng.] değil/yerine/= YATIŞMA
- REMODELING[İng.] değil/yerine/= YENIDEN BİÇİMLENDİRME
- REORGANİZASYON/REORGANIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN DÜZENLEME
- REPERFÜZYON/REPERFUSION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN KANLANMA
- REPETİTİF/REPETITIVE[İng.] değil/yerine/= YINELEYEN
- REPLANTASYO/N REPLANTATION[İng.] değil/yerine/= YERİNE TAKMA | YENİDEN EKİM
- REPLASMAN/REPLACEMENT[İng.] değil/yerine/= YERINE KOYMA
- REPOLARİZASYON/REPOLARIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN KUTUPLANMA
- RESENKRONİZASYON/RESYNCHRONIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN EŞ ZAMANLAMA
- RESET[İng.] değil/yerine/= YENIDEN KURMA
- RESİM ile/ve/> PİKTOGRAM ile/ve/> PETROGLİF ile/ve/> YAZIT
( ... İLE/VE/> Resimli, anlamlı simgeler. İLE/VE/> Çeşitli biçimli harflerden oluşan, ilk dönem simgeleri/tamgaları. İLE/VE/> ... )
- RESTENOZ/RESTENOSIS[İng.] değil/yerine/= YENIDEN DARALMA
- RESÜSİTASYON/RESUSCITATION[İng.] değil/yerine/= YENİDEN CANLANDIRMA
- RETRANSPLANTASYON/RETRANSPLANTATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN NAKİL
- REVASKÜLARİZASYON/REVASCULARIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN DAMARLANMA
- REVERBERASYON/REVERBERATION[İng.] değil/yerine/= YANKILANMA
- REZERV/RESERVE[İng.] değil/yerine/= YEDEK
- RFE/RECURSIVE FEATURE ELEMINATION[İng.] değil/yerine/= YINELEMELİ ÖZNİTELİK ELEME
- VEDA'LARDA:
RIG ile/ve SAMA ile/ve YACUR ile/ve ATHARVA
- RIHTIM ile RIHTIM ile YANAŞMA
( DOCK vs. DOCKAGE vs. DOCKING )
( جاخالي کردن ile بارانداز ile لنگراندازي ile باراندازي )
( JAKHALY KARDAN ile BARANDAZ ile لنگراندازي ile BARANDAZY )
- RING :/yerine YÜZÜK, HALKA
- RISE :/yerine YÜKSELMEK
- RİVÂYET ile/ve YORUM
( MERVÎ[Ar. < RİVÂYET]: Rivâyet olunan, birinden işiterek söylenilen, sağlam olarak bilinmeyen. İLE/VE ... )
- RNA WORLD İLE METABOLİSM FİRST İLE CLAY İLE PANSPERMİA ile/||/<> YAŞAMIN KÖKENİ
( Yaşamın başlangıcı hipotezleri. )
( Formül: CH₄ + NH₃ → amino acids )
- RNN/RECURRENT NEURAL NETWORK[İng.] değil/yerine/= YINELEYEN SİNİR AĞI
- ROAD :/yerine YOL
- ROLL :/yerine YUVARLANMAK, RULO
- ROUGHLY :/yerine YAKLAŞIK OLARAK
- ROUND :/yerine YUVARLAK, TUR
- RÜÇHAN HAKKI ile YASAL ÖNCELİK HAKKI
- RUHSAT[Ar.] değil/yerine/= YETKİLİK
- RULMAN/ROULEMENT[İng.] değil/yerine/= YUVARLANMA
- RÜPTÜR/RUPTURE[İng.] değil/yerine/= YIRTILMA
- RUS ELMASLARI/ALTINLARI değil YAKUTİSTAN ELMASLARI/ALTINLARI
( "Rus" elmaslarının %99'u, altınlarının %20'si, Yakutistan'dan çıkarılır. )
- RUSSELL AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI ile/ve/||/<> RICHARD AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI ile/ve/||/<> YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> BERRY AÇMAZI ile/ve/||/<> HETEROLOJİK AÇMAZ
- RÜZGÂR ile/değil/yerine/>< YAĞMUR
( "Kapitalisttir". [Zayıf olanı yıkar.] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Komünisttir". [Herkese eşit yağar.] )
- RÜZGÂR[Fars. :Çağ.] değil/yerine/= YEL
- OKUMAK:
SABAH ile/ve/||/<>/> AKŞAM ile/ve/||/<>/> YATARKEN/YATMADAN ÖNCE
- SABAH[Azr.] = YARIN[Tr.]
- SAÇLARDA:
GÜR ile YOĞUN
- SAÇLARIN BEYAZLAMASI:
YASTAN ile/değil/yerine YAŞTAN
- SAÇMA ile/ve/değil/yerine YETERSİZ/LİK
- SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR:
BİÇİMSİZ ile/ve/||/<> BELİRSİZLİK ile/ve/||/<> SALDIRI ile/ve/||/<> KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA ile/ve/||/<> TARTIŞMALI NEDEN ile/ve/||/<> İSTATİSTİKSEL HATA ile/ve/||/<> ŞAŞIRTMA ile/ve/||/<> YETKEYE BAŞVURMA ile/ve/||/<> DUYGULARA BAŞVURMA ile/ve/||/<> KIYASLAMA HATALARI ile/ve/||/<> SINIFLANDIRMA HATALARI
( BİÇİMSİZ SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR
( INFORMAL FALLACIES vs./and/||/<> FALLACIES )
BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
( FALLACY OF: EQUIVOCATION vs./and/||/<> ACCENT vs./and/||/<> AMPHIBOLY )
SALDIRI SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KARALAMA ile/ve/||/<> NİTELİKSEL ile/ve/||/<> "SEN / SEN DE ..." ile/ve/||/<> DOLDURUŞA GETİRME
( ARGUMENT AGAINST THE MAN vs./and/||/<> CIRCUMSTANTIAL AD HOMINEM vs./and/||/<> FALLACY OF "YOU / YOU ALSO" vs./and/||/<> POISONING THE WELL )
KONUNUN ÖZÜNÜ KAÇIRMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: KISIR DÖNGÜ ile/ve/||/<> İLGİSİZ AMAÇ ile/ve/||/<> İLGİSİZ SONUÇ ile/ve/||/<> İDDİAYI ZAYIFLATMA ile/ve/||/<> KONUYU SAPTIRMA
( BEGGING THE QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF IRRELEVANT PURPOSE vs./and/||/<> IRRELEVANT CONCLUSION vs./and/||/<> FALLACY OF STRAW-MAN vs./and/||/<> FALLACY OF RED HERRING )
TARTIŞMALI NEDEN SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YANLIŞ NEDEN ile/ve/||/<> ÖNCESİNDE ile/ve/||/<> ORTAK ETKİ ile/ve/||/<> GÖZDEN KAÇIRILABİLİR NEDEN ile/ve/||/<> YANLIŞ YÖN ile/ve/||/<> KARMAŞIK NEDENLER
( FALLACY OF FALSE CAUSE vs./and/||/<> FALLACY OF "PREVIOUS THIS" vs./and/||/<> JOINT EFFECT vs./and/||/<> GENUINE BUT INSIGNIFICANT CAUSE vs./and/||/<> WRONG DIRECTION vs./and/||/<> COMPLEX CAUSE )
İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ
( FALLACY OF INSUFFICIENT SAMPLE vs./and/||/<> UNREPRESENTATIVE SAMPLE vs./and/||/<> FALSE ANALOGY vs./and/||/<> SLOTHFUL INDUCTION vs./and/||/<> FALLACY OF SLANTING vs./and/||/<> GAMBLER'S FALLACY )
ŞAŞIRTMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: DEVEDE KULAK ile/ve/||/<> YA SİYAH, YA BEYAZ ile/ve/||/<> KANITLAMA ZORUNLULUĞU ile/ve/||/<> FELÂKET ÇIĞIRTKANLIĞI ile/ve/||/<> İMÂLI SORU ile/ve/||/<> ÇOK SORULU ile/ve/||/<> SINIRLI SEÇENEK
( FALLACY OF THE BEARD vs./and/||/<> BLACK OR WHITE FALLACY vs./and/||/<> ARGUMENT FROM IGNORANCE vs./and/||/<> FALLACY OF SLIPPERY SLOPE vs./and/||/<> COMPLEX QUESTION vs./and/||/<> FALLACY OF MANY QUESTIONS vs./and/||/<> FALLACY OF LIMITED CHOICES )
YETKEYE BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: BİR BİLENE SORMA ile/ve/||/<> YETERSİZ KAYNAK ile/ve/||/<> İNANCA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ORTAK TUTUMA BAŞVURMA ile/ve/||/<> ÖBEK BASKISI ile/ve/||/<> YARARCI ile/ve/||/<> BEĞENDİRME ile/ve/||/<> DAYATMA ile/ve/||/<> İÇİNDEKİ DEĞİL DIŞINDAKİ(ZARF-MAZRUF) ile/ve/||/<> GENETİK
( ARGUMENT TO AUTHORITY vs./and/||/<> FALLACY OF UNQUALIFIED SOURCE vs./and/||/<> APPEAL TO BELIEF vs./and/||/<> APPEAL TO COMMON PRACTICE vs./and/||/<> BANDWAGON, PEER PRESSURE vs./and/||/<> PRAGMATIC FALLACY vs./and/||/<> APPEAL TO PERSONAL INTERESTS vs./and/||/<> FALLACY OF "IS" TO "OUGHT" vs./and/||/<> STYLE OVER SUBSTANCE vs./and/||/<> GENETIC FALLACY )
DUYGULARA BAŞVURMA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI: TEHDİT ile/ve/||/<> DUYGU ile/ve/||/<> ÖNYARGILI DİL ile/ve/||/<> MAZERET
( ARGUMENT FROM FORCE vs./and/||/<> ARGUMENT TO PITY vs./and/||/<> PREJUDICIAL LANGUAGE vs./and/||/<> FALLACY OF SPECIAL PLEADING )
SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> HATALAR
( FALLACIES vs./and/||/<> MISTAKES/WRONGS )
KIYASLAMA HATALARI: GENELLEŞTİRME ile/ve/||/<> ÖZELLEŞTİRME
( FALLACY OF CONVERSE ACCIDENT vs./and/||/<> FALLACY OF ACCIDENT )
SINIFLANDIRMA HATALARI: BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME
( FALLACY OF COMPOSITION vs./and/||/<> FALLACY OF DIVISION ) )
- SADÂKAT ile YALANSIZLIK
( LOYALTY vs. LACK OF LIE )
- SADAKAYI:
SAKAT DİLENCİYE VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< YOKSUL FİLOZOFA VER(E)MEMEK
( Bir gün, kötürüm ya da kör olmaktan korktuklarından, "gözünden/gördüklerinden akıllı" olmalarından dolayı. İLE Gün gelip de, felsefenin içinde olacaklarını düşünememekten dolayı. )
- SADECE ile TIPKI ile ADİL ile ŞU ANDA ile ADALET ile BARIŞIN ADALETİ ile YARGIÇ ile SAVUNMAK ile ADİL OLARAK
( JUST vs. JUST AS vs. JUST FAIR vs. JUST NOW vs. JUSTICE vs. JUSTICE OF THE PEACE vs. JUSTICIAR vs. JUSTIFY vs. JUSTLY )
( باانصاف ile باعدالت ile عدل پرور ile با مروت ile برحق ile عدل گستر ile سزاوار ile منصف ile راسته ile عينا ile دادگر ile عادلانه ile حق بين ile عادل ile حق گذار ile دادار ile دادور ile حق ile همانطور که ile الان ile جخت ile عدل ile انصاف ile معدلت ile داد ile عدالت ile امين صلح ile دادرس عاليرتبه ile توجيه کردن ile انصافاً ile الحق ile حقا )
( باانصاف ile BAEDOLT ile ADEL PROR ile BA MOROT ile BARHAGH ile ADEL GOSTER ile SEZAVAR ile MANSEF ile RASTEH ile EYNA ile DADGAR ile ADELANEH ile حق بين ile ADEL ile HAGH GOZAR ile DADAR ile DADOR ile HAGH ile CPEHMANTOR KEH ile ALAN ile جخت ile ADEL ile انصاف ile معدلت ile DAD ile ADOLT ile امين صلح ile DADRES ALYRATBEH ile TOJYYEH KARDAN ile ENSAFAN ile الحق ile حقا )
- SAFLAŞMA ile/ve/değil/yerine/<> YALINLAŞMA
- SAF/LIK:
VARLIKTA ile/>< YOKLUKTA
( Var. İLE/>< Yok. )
- SAFRA ile CESUR ile YİĞİTLİK ile HUYSUZLUK ile GALERİLENMİŞ ile GALERİ ile GALLİKLİK ile FRANSIZLAŞMAK ile GALLİKOL ile SAFRA TAŞI
( GALL vs. GALLANT vs. GALLANTRY vs. GALLEDNESS vs. GALLERIED vs. GALLERY vs. GALLICISM vs. GALLICIZE vs. GALLICOLOUS vs. GALLSTONE )
( زرد آب ile دلاوري کردن ile زن باز ile زن نواز ile زن نوازي ile پوست رفتگي ile موزه دار ile سالن ile جاي ارزان ile لژ بالا ile اطاق موزه ile نگارستان ile نگارخانه ile گالري ile فرانسوي مآبي ile فرانسوي مآب شدن ile موجد مازو ile مازوساز ile سنگ صفرا )
( ZARD AB ile DELAVARY KARDAN ile ZAN BAZ ile ZAN NAVAZ ile ZAN NAVAZY ile POOST RAFTAGY ile MOZEH DAR ile SALEN ile JAY ARZAN ile LOZH BALA ile OTAGH MOZEH ile NEGARESTAN ile NEGARKHANEH ile GALERY ile FARANSOY MAABY ile FARANSOY MAAB SHODAN ile MOJED MAZO ile مازوساز ile SANG SAFARA )
- SAFRAN ile YALANCISAFRAN
( ... İLE Bileşikgillerden, çiçekleri safrana benzeyen bir bitki. )
( ... ile ASPUR )
( ... cum CARTHAMUS TINCTORIUS )
- SAĞALTIM/TEDAVİ[Ar.]:
AYAKTA ile/ve/||/<>/> YATARAK
- SAĞLAMLIK AÇMAZI ile/ve/||/<> GEÇERLİLİK AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI
- SAĞLIK ></ne yazık ki YARIMLIK
( ... >< Sakat ve sağlıksız olma durumu. | Kasık fıtığı. | Paranın yarısı. )
- SAĞLIK ve/||/<>/> YOLCULUK SAĞLIĞI
- SAĞLIKLI" ile/ve/değil/||/<> YETERLİ
- SAHİFE[Ar.] değil/yerine/= YAPRAK
- SAHNELEME ve/||/<>/> YAZMA
- SAHTE ile/ve YANILSAMA
( FAKE vs./and ILLUSION )
- [ne yazık ki]
SAHTE[Fars.] değil/yerine/= YAPAY/YAPMA, DÜZMECE
( Sahte olan, zaman ve uzay ile sınırlıdır ve koşulların ürettiğidir. )
( Bir an gerçek gibi görünmek, sahte olanın doğasıdır. )
( Sahte olanı yıkamazsınız, çünkü onu durmadan yaratıyorsunuz. )
( Sahtenin sahteliği anlaşıldığında, o, kendi kendine erir gider. )
( Sahte olanı sahte olarak görmek ve sahte olanı terk etmek, gerçeği getirecektir. )
( Sahte olduğunu gördüğünüz her ne ise o eriyip kaybolur. )
( Sahte olandan vazgeçin, doğru olan kendi yerini bulacaktır. )
( Sahte olanın zamana gereksinimi olduğunu ve zamana gereksinimi olanın sahte olduğunu bir kez anlarsanız, zaman ötesi ve hep şimdi'de olan Gerçek'e yakınlaşmış olursunuz. )
( Gerçeğin görülmesini o kadar zorlaştıran, sahte olana tutunup ondan kopamamaktır. )
( Gerçek, sahtenin reddi ve inkârı ile ifade edilebilir -eylemle. )
( Gerçek, herkes için birdir, ancak sahte olan kişiseldir. )
( Sahte olanı fark edip onu reddetmek, gerçeğe giden yolu açar. )
( Sahte olanlar gittiğinde, geride kalan, gerçek olandır. )
( Doğru kendini öne sürmez, o sahtenin sahte olarak görülmesi ve reddedilmesinde yatar. Zihin, sahte olan tarafından kör edilmişken, doğruyu aramak yararsızdır. Doğru olanın sezilebilmesi için önce sahtenin tamamen temizlenip yok edilmesi gerekir. )
( Sahte olanın keşfedilip terk edilmesi, gerçek olanın zihne girişini sağlar. )
( Sahte olanın yıkımı, şiddet değildir. )
( Sahte olanın reddi, özgürleştirici ve enerji vericidir. )
( Sahte olan "Ben-im" duygusu değil, fakat kendinizi ne sandığınızdır. )
( The false is limited in time and space and is produced by circumstances.
It is the nature of the false that it appears real for a moment.
You cannot destroy the false, for you are creating it all the time.
To see the false as false and abandon the false brings reality into being.
It is the discarding the false that opens the way to the true.
What you see as false, dissolves.
Once you understand that the false needs time and what needs time is false, you are nearer the Reality, which is timeless, ever in the now.
It is the clinging to the false that makes the true so difficult to see.
Reality is common to all. Only the false is personal.
The false dissolves when it is discovered.
The discovery and abandonment of the false remove what prevents the real entering the mind.
The destruction of the false is not violence.
Renunciation of the false is liberating and energizing.
It is not the "I am" that is false, but what you take yourself to be. )
( KALP )
( ARTIFICIAL vs. FAKE )
- SAHTE ile/ve/<> "YARIM"
- SAİKA[Ar.] değil/yerine/= YILDIRIM | NEDEN
- [ne yazık ki]
ŞAKŞAKÇI/LIK ile/ve/||/<>/> YALAKA/LIK ile/ve/||/<>/> AYAKÇI/LIK
- SALÂHİYET[Ar.] değil/yerine/= YETKİ
( YETKİ, BİR İŞE KARIŞMAYA YA DA GÖREV GEREĞİ BİR İŞ YAPMAYA, BİR HAREKETTE BULUNMAYA HAKLI OLMA | BİR DÂVÂYA BAKABİLME )
- SALÂHİYETNÂME değil/yerine/= YETKİBELGE
- SALAMANJE[Fr.] değil/yerine/= YEMEK ODASI
- SALDIRAY ile/ve/||/<> BATIRAY ile/ve/||/<> ATILAY ile/ve/||/<> YILDIRAY
( 1939'da, Haliç Tersanesi'nden denize indirilen ve ne yazık ki, 1942'de batan, Türkiye'nin ilk denizaltısı Batıray ile birlikte Atatürk'ün belirlediği öteki üç denizaltının adları... )
( TRT Arşiv - Twitter[1] paylaşımını görmek için burayı tıklayınız...
TRT Arşiv - Twitter[2] paylaşımını görmek için burayı tıklayınız... )
- SALDIRMAK ile/ve/değil YÜKLENMEK
- SALGI ile/ve YAYILMA
( Kimyasal. İLE/VE Kimyasal/Elektriksel. )
- SALGILAMAK ile/değil YAYMAK
- SALLAMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> YUVARLAMAK
- SALLANMAK ile YALPALA(N)MAK
( TO SWING vs. TO LURCH )
- SALTANAT değil/yerine/= YETKELİK
( Osmanlı Saltanatı ya da Padişahlık, Osmanlı döneminde kullanılan yönetim biçimine verilen addır. Yönetim biçimi Osmanlı Hanedanı üyesi sultanın görünüşte mutlak egemen olmasına dayalıdır. Saltanat sözcüğü, gösteriş ve zenginlik anlamında da kullanılır. Saltanat'ın bazı dönemlerinde, sultanın yetkin olmamasından dolayı, Haseki Sultan'lar ya da Valide Sultan'lar [hatta Mihrimah Sultan örneğinde görüldüğü gibi, sultan kızı] devlet yönetimine katılmış, hatta zaman zaman devleti yönetmiştir. Bu dönem, "Kadınlar Saltanatı" olarak bilinir. Dönem, büyük ölçüde Osmanlı'nın duraklama dönemine denk gelir. Kanuni Sultan Süleyman'ın yaşlılık döneminde [1550 civarı] başlamış, 1656 yılında Köprülü Mehmet Paşa'nın sadrazam oluşuna kadar devam etmiştir. Saltanat, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 01 Kasım 1922'de kabul ettiği "Osmanlı'nın münkariz olduğuna dair" 308 numaralı kararname ile kaldırılmıştır. Kararname, ilga yargısını geriye yürüterek "İstanbul'daki biçimi hükümetin 1920'de[16 Mart 1336] tarihe intikal ettiğini" bildirmiştir. Saltanatın kaldırılmasıyla Türk Tarihi'nin en uzun ömürlü devleti Osmanlı Devleti'nin 623 yıllık süreci resmen sona ermiştir. )
- SALTIK ile/ve YALITILMIŞ
( ABSOLUTE vs./and INSULATED )
- SALYANGOZ ile YAĞMACI SALYANGOZ
- SAM İLE LB İLE LBL ile/||/<> YÜZEY MODİFİKASYON
( Kontrollü yüzey kaplama teknikleri. )
( Formül: Alkanetiyol-Au SAM )
- ŞAMANDIRA[Yun.] değil/yerine/= YÜZENEK/YÜZERTOP
( Halkalarına tekne bağlamak için limanda demirlenmiş olan, içi boş, her yanı kapalı, çoğunlukla metalden yapılan fıçı vb., yüzer top. | Denizde yol göstermeye, bir tehlikeyi ya da geçiş yolunu haber vermeye yarayan yüzer nesne. | Kapama düzenini sağlayan, metal ya DA plastikten yapılmış, suda yüzen top. | Kandilde, fitili tutmak için yağda yüzen, telli mantar düzeneği. )
- SAMİMİYET ile SAMİMİ ile YAKINDAN
( INTIMACY vs. INTIMATE vs. INTIMATELY )
( محرميت ile دمسازي ile صميميت ile محرم ساختن ile صميمي ile دمساز شدن ile هم رائ ile خودماني ile دمساز ile محرم ile صميمانه )
( محرميت ile دمسازي ile SAMYMYT ile MAHRAM SAKHTAN ile SAMYMY ile DAMSAZ SHODAN ile NPAM RAYE ile KHODMANY ile DAMSAZ ile MAHRAM ile SAMYMANEH )
- SAMİMİYET >< YABANCILIK
( İki kişi, sadece samimi olduğunuda, artık birbirine yabancı değillerdir. )
(1996'dan beri)