U ve Ü ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 28.406 başlık/FaRk ile birlikte,
28.406 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(3/115)
- ADÂLET ve/> HİLÂFET
- ADÂLET ve/||/<>/> HUZUR
( Gücün, "haklı olduğu" yerde bekleme! VE/||/<>/> Güce tapan bireylerin olduğu yerde bekleme! )
- ADÂLET ve/||/<> İHSAN
- ADÂLET = JUSTICE[İng., Fr.] = IUSTITIA[Lat.] = GERECHTIGKEIT[Alm.] = DIKAIOSYNE[Yun.] = JUSTICIA[İsp.]
- ADÂLET ve/||/<> KARE
( 2+2=4 VE/||/<> İki üçgen alanın biraradalığı. )
- ADÂLET yoksa/> KARGAŞA
- ADÂLET ile/ve/<> KARMA
( Karma ve Kader kavramlarını, kapsamlı bir biçimde anlamak ve görmek üzere "My name is Earl" dizisini baştan sona izlemenizi öneririz... )
- ADÂLET ve/<>/< KAYGISIZLIK
- ADÂLET ve/<> KEMÂLÂT
- ADÂLET ile/ve/+/<> KUDRET ile/ve/+/<> HİKMET ile/ve/+/<> SEVGİ
( [Simgeleri/Sûretleri] Aslan. İLE/VE/+/<> Boğa. İLE/VE/+/<> Kartal. İLE/VE/+/<> İnsan. )
- ADÂLET ile KURTARICILIK
- ADÂLET ile/ve/<> MANTIK
( JUSTICE vs./and/<> LOGIC )
- ADÂLET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< MERHAMET
( [not] JUSTICE vs./and/but/||/<>/>/< MERCY
MERCY instead of JUSTICE )
- ADÂLET ile/ve/||/<> MERHAMET ile/ve/||/<> TİCARET
- ADÂLET ile/ve/<> MEŞRÛ EŞİTSİZLİKLER
- ADÂLET ile/ve/||/<> MÜRÜVVET
- ADÂLET ve/<> NİYET ve/<> SÜREKLİLİK
( JUSTICE and/<> INTENTION and/<> CONTINUITY )
- ADÂLET ve/=/<> ÖLÇÜ/LÜLÜK
( Her konuda/hususta, itidâli ihtiyâr et! )
( JUSTICE and/=/<> MODERATION )
- ADÂLET ve RAHMET
- ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ ve/||/<>/< BİLGİ/HABER
( Adâletin kaynağı da, hedefi de, durumdaki/olaydaki ilgili kişilerden birinin rızâsıdır. Adâlet, insanı ve rızâsını esas almaktır! [Tabii, rızâ da, en başta, (durumdan/olaydan/tespitten/(ön) "hüküm"den) haberdar olmakla/etmekle başlar.] )
( Bilgi/haber vermek, rızânın; 
rızâ, adâletin; 
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )
( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )
( 
 | 
  
 | 
 )
- ADÂLET ile/ve/<> SAADET
( JUSTICE vs./and/<> HAPPINESS )
- ADÂLET ve/<> SEVGİ
( Toplumda. VE/<> Bireyde. )
( JUSTICE and/<> LOVE )
- ADÂLET ile/ve/değil/||/<>/< SINIRLAR
- ADÂLET ve/||/<>/>/< SÜKÛN/SÜKÛT
- ADÂLET ile/ve/<>/</> TÜZENİN SAĞLADIĞI GÜVEN(İLİR)LİK
- ADÂLET ve/||/<> VİCDAN
( ... VE/||/<> Adâlet evi. )
( Her yerde, zamanda ve koşulda. VE/||/<> Zirvesinde.[Kişide/İnsanda!] )
- ADÂLET ve/||/<> YAŞAM
- ADÂLET-İ MAHZA ile/ve/||/<> ADÂLET-İ İZÂFİYE
- ADÂLET'İN KURALI ile/ve/||/<> AKIL'IN KURALI
- ADÂLETSİZLİK DURUMLARINDA, "TARAFSIZ"(SESSİZ/ÂTIL) DURUYORSAK, KÖTÜLERİN/KÖTÜLÜĞÜN TARAFINI TUTMUŞUZDUR ile/ve/||/<> ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI DEĞİLSEK, SORUNUN BİR PARÇASIYIZDIR
- ADÂLETSİZLİK ve/||/<> ANLAMSIZLIK
( [Çözüm olarak ...] Tüzeyi[hukuku] bulduk fakat tüzeye ulaşamadık. VE/||/<> Sanatı bulduk fakat sanat bize ulaşamadı. )
( Adâletsizliklerin en büyüğü, âdil olmayıp âdil gibi görünmektir. )
- ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/>< KARŞILIKLI HİZMET (İÇİN)
-  ADAM, ADAMDIR, OLMASA DA PULU; EŞEK, EŞEKTİR, OLMASA DA (ATLASTAN OLSA) ÇULU
 ile/ve 
DEVE HACI OLMAZ, GİTMEKLE MEKKE'YE, EŞEK DERVİŞ OLMAZ, TAŞ TAŞIMAKLA TEKKE'YE
- ADAM AKILLI (DİNLEMEK) -ile
-  ADAM:
 ER KİŞİ ile/ve/değil İNSANİYETLİ
-  [ne yazık ki]
 !ADAM KAYIRMACILIĞI ile/ve/||/<> !İDEOLOJİ KAYIRMACILIĞI
- ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BELİRLİ OLUR değil ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BİLE BELİRLİ OLUR
- ADAM OLMAK ile "ADAM OLMAK"
( ADM ELİF-DAL-MİM )
- ADAM OLUP OLMADIĞIN ile/ve/>/değil NE KADAR ADAM OLDUĞUN
-  ADAM "SATMIŞLIĞI/M/IZ"
 değil/ne yazık ki/>< 
ADAM "SANMIŞLIĞI/M/IZ"
( Yoktur. DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Vardır. )
- ADAM ile/ve/||/<> EFENDİ
( Bir şey/ler biliyorsan, susma! İbret alsınlar. İLE/VE/||/<> Bir şey bilmiyorsan, sus ki, en azından, efendi sansınlar. )
- ADAMDAN SAY(MA)MAK ile/değil MUHATAB ALMA(MA)K
- ADAMI OLMAK değil ADAM OLMAK
- ADAMINA GÖRE ile/değil/yerine ÂDÂBINA GÖRE
- ADAMINA GÖRE ile/değil/yerine MUHATABINA GÖRE
- ADANMA ve/<>/> DERİNLEŞME
- ADANMAK ile/yerine/değil (GEREKTİĞİ/YETERİ KADAR) ÖNCELİK/ÖNEM VERMEK
( Yanlışı. DEĞİL/>< Doğrusu. )
( [not] TO BE DEVOTED vs./but TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH)
TO ATTACH IMPORTANCE/PRIORITY (IN NECESSARY/ENOUGH) instead of TO BE DEVOTED )
- ADA(N)MAK ile/ve VAKFETMEK
( TO (GET) DEVOTE vs./and TO DONATE )
- ADANMIŞLAR ile KESİN İNANÇLILAR
- ADANMIŞ/LIK ile FEDAKÂR/LIK
- ADANMIŞ/LIK ile İNANMIŞ/LIK
- ADANMIŞLIK ile/değil/yerine ZEN
- ADAPT vs. ADOPT
- ADAPTASYON ile/ve/||/<>/> ENTEGRASYON
- ADAPTASYON/ADAPTATION[İng.] değil/yerine UYARLAMA/UYUM SAĞLAMA
- ADAPTASYON ile YAPIŞMAK
- ADAPTÖR/ADAPTOR[İng./Fr. ADAPTEUR] değil/yerine UYARLAYICI/UYARLAÇ/UYARGAÇ
( Bir aracın çapları birbirinden farklı olan parçalarından birini ötekine geçirebilmek için yararlanılan bağlayıcı. | Aracın kullanabileceği düzeye göre elektrik akımını ayarlayan araç, uyarlayıcı. )
- ADÂVET değil/yerine/>< ADÂLET
- ADÂVET/LİYÂKAT değil/yerine/>< DEĞİM
- ADÂVET/MUGALAZA[Ar.] değil/yerine/= DÜŞMANLIK, YAĞILIK
- ADCILIK/NOMİNALİZM ile GERÇEKÇİLİK/REALİZM ile KONSEPTUALİZM/KAVRAMCILIK
- ADDETMEK[Ar.] değil/yerine/= SAYMAK
- ADDITION vs. EDITION
- ADDITIONAL vs. ROOT
- ADDITIONAL vs. SUPPLEMENTARY
- AD DOLUNAN"/ADL OLUNMAK/ADLOLUNMAK ile/değil ADDOLUNMAK/ADDOLUNAN[Ar. + Tr.]
( Saymak, sayılan. )
-  ADEM
 |------VEHM------|ŞEKK|------ZANN/ŞÜPHE------|
 ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/></>/< 
YAKÎN
( 0
 |------%50 altı.[1-49]------|%50-50|------%50 üzeri.[51-99]------|
 ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>>/< 
%100 )
( YOK(LUK)
 |------ KURUNTU------|BELKİ|------KUŞKU------|
 ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/>>/< 
 KESİN(LİK) )
( 
 )
( 
 )
( )
( Anımsadığımız şeylerle, onlar gerçekmişlercesine meşgul oluyoruz ne yazık ki. )
( RECM[Ar. çoğ. RÜCÛM]: Taşa tutma, taşlama. | Birine atılan taş. | Suçluyu beline kadar gömüp taşlayarak idâm etme. | Sövme, lânetleme. | Zan üzerine konuşma. )
( DEFINETLY NOT[%0]
ALMOST NEVER[%10]~DOUBTFULLY[%20]~IMPROBABLY[%30]~UNLIKELY[%40]~
MAYBE[%50]~
PERHAPS[%60]~PROBABLY[%70]~LIKELY[%80]~ALMOST CERTAINLY[%90]~
DEFINITELY[%100] )
- ADEM ile/ve ÂDEM
( Yokluk. İLE/VE Yokluğun varlığı ve darlığı. )
( Yokluğun varlığı, bir kâmil insan! )
( Kişi, sevdiğinde yok olmalı. )
( ... ile TIFL- CİHEL-RÛZE: Hz. Âdem. )
( Yokluk, hiçlik, ölüm. | Osmanlı Türkçesi sözcüklerle birleşerek, "-siz, -lik" anlamında kullanılır. [ADEM-İ MERKEZİYET: Yerinden yönetim.] İLE/VE Dinsel inançlara göre, ilk yaratılan insan ve ilk peygamber. | Kişi, adam. | İnsanda bulunması gereken olumlu özelliklere sahip olan. )
( Nonexistence. vs./AND Existence of the nonexistence. )
( Varlık. | İlk yaratılan insan ve peygamber. İLE Yokluk. )
( NONEXISTENCE vs./and ADAM )
- A-DEM değil ÂDEM
- ÂDEM ile/ve/||/<> MERDÜM-Ü DİDE-İ EKVÂN OLAN ÂDEM
- ADEN-/ADENO- ile/||/<> ADİPO- ile/||/<> ADENO- ile/||/<> ATHER-/ATHERO- ile/||/<> AXİLLO- ile/||/<> MYX-/MYXO- ile/||/<> MUC-/MUCO- ile/||/<> BLENN-/BLENNO- ile/||/<> -AGOGUE ile/||/<> ELEO-/ELAEO-/ELAİO-/OLEO- ile/||/<> LİP-/LİPO- ile/||/<> PİMELO- ile/||/<> STEAR-/STEARO-/STEAT-/STEATO- ile/||/<> SİAL-/SİALO- ile/||/<> PTYAL-/PTYALO- ile/||/<> LACT-/LACTO- ile/||/<> GALACT-/GALACTA-/GALACTO- ile/||/<> AMPHİ- ile/||/<> PY-
( Bez, salgı bezi, bez ile ilgili [adenom: Bez tümörü]. İLE/||/<> Yağ dokusu ile ilgili [adiposit: Yağ gözesi]. İLE/||/<> Yağ, yağ dokusu. İLE/||/<> Damar plağı, yağ birikimi [ateroskleroz: Damar sertliği]. İLE/||/<> Koltuk altı ile ilgili [aksiller lenf nodu: Koltuk altındaki lenf bezleri]:. İLE/||/<> Mukus, müköz bez ve dokularla ilgili. İLE/||/<> Mukus ya da müköz membranlarla ilgili. İLE/||/<> Mukusun olması, mukusla ilgili. İLE/||/<> Salgılatan, başlatan, artıran. İLE/||/<> Yağ, akıcı yağ. İLE/||/<> Yağ. İLE/||/<> Yağla ilişkili. İLE/||/<> Yağ, donyağı, mum yağı. İLE/||/<> Tükürük ve tükürük bezleri ile ilgili. İLE/||/<> Tükürük, tükürük bezi ile ilgili. İLE/||/<> Süt. İLE/||/<> Süt, süt gibi sıvı. İLE/||/<> Cerahatle ilgili, cerahat olması. İLE/||/<> İki yönlü, çift [amfipatik: Hem suyu, hem de yağı seven moleküller]. )
- ADENOM[Yun.] ile ADENOPATİ[Fr.] ile ADENOİT[Fr.]
( Kansere dönüşmeyen zararsız ur. İLE Lenf bezlerinin her türlü hastalığı/bozukluğu. İLE Adenom görüntüsünde olan. )
- ADENOZİN MONOFOSFAT[C10H14N5O7P] ile/||/<>/> ADENOZİN DİFOSFAT[C10H15N5O10P2] ile/||/<>/> ADENOZİN TRİFOSFAT
( İçinde adenin, riboz ve bir fosfat öbeği barındıran organik bir nesne. İLE/||/<>/> İçinde adenin, riboz ve iki fosfat öbeği barındıran organik bir nesne. İLE/||/<>/> İçinde adenin, riboz ve üç fosfat öbeği barındıran organik bir nesne. )
( [Molar kütlesi] 347,22 g/mol İLE 427.20 g/mol İLE ... )
- ADEQUATE vs. AMPLE
- ÂDET/AYBAŞI/REGL ile YAŞDÖNÜMÜ/MENAPOZ
( 28 günde bir, 3 ilâ 7 gün arasındadır. Normal koşullarda bir çay bardağının 2/3'ü kadar kan kaybı oluşur. İLE ... )
( TUHR: İki âdet arasında geçen zaman. [En az 15 gündür] )
( SİNN-İ BUHRÂN/YE'S: Adetten kesilme yaşları. )
( )
( "kanıyorum" sözcüğü, kişi üzerinden düşünmeye neden olduğundan, bu kullanım tamamen yanlıştır!
Bu, bir durum ve kavram olduğundan ve de dirimsellikle(biyoloji) ile ilgili olduğundan, "kanıyor" ya da "kanama var" olarak tanımlamak, kullanmak gerekir. "Ter kokuyor/sun" demek yerine "ter kokusu var" demek gerektiği gibi. Yani bu genel geçer bir "özellik/sıfat", "kimlik" ve "o kişiye özgü" olmaktan çıkarılmalıdır. Bu tür düşük kişi temelli/odaklı düşünce ve tanımlardan tamamen uzak durulmalı/tutulmalıdır.
"Ben/sen" ve "benim/senin" sözcüklerinin kullanımında başkalarının da bulunması söz konusudur. Yani ancak başkalarının da bulunduğu yerde, "ben"/"benim" sözcükleri kullanılabilir. Tek başınayken ya da banyoda/tuvalette, "örtülü/giyinik olma ya da çıplaklık" diye bir düşünce/durum olmadığından, hiçbir organın tanımı olmadığı gibi her bir acıyan ya da kaşınan noktamızla, bir bütün olarak kendimizizdir. Hiçbir tanım ya da ayrımımız olmaksızın, gövdemizle/aracımızla,  kendimizi algılayan ve deneyimleyenizdir sadece.
"Kanım/ağrım" ya da "başım/bacağım/kolum/dişim" desek de bunlar, işimizi gören, bulunması zorunlu ya da gerekli parçalarımızdır. "Terim/idrarım/dışkım/bokum" sözcüklerini duymaz ya da söylemeyiz. Çünkü onlar, "işi bitmiş, tüketilmiş, çıkan, atılması gerekenler" olarak bilinenler ve sabit olmayanlar olduğundan, her ne kadar bizden çıkmış olsalar da kendimizden ayrı görür ve ayrıymış gibi dillendiririz. Aradaki kopukluğu, karşıtlığı ve tutarsızlığı, bisiklete binmeyi tüm yaşamımız boyunca ancak bir kere öğrenebilmek gibi bu tür ayrıntıları da bir kere düşünerek ve anlayarak, dilimizi/sözcüklerimizi doğru, yerinde kullanarak çözmek ve aşmak durumundayız.
Bunlar gibi günlük dilde "ben/sen" sözcüklerini ya da sözcüklerdeki "m/n" harfinin kullanımında da bilinçli ve doğru kullanım ve doğru tutumda olmak durumundayız. Kendimizi, gövdemiz/in olsa da organlarımız ya da etkileşimde olduğumuz, kullandığımız nesnelerle özdeşleş(tir)memek, kişileri, parçalara indirgememeyi önemseyerek bu ayrımlara olabildiğince özen göstermeyi yeğlemeliyiz.
Ayrıntılar ve daha fazlası için...
FaRkLaR.net/sozluk/fark/53117 | FaRkLaR.net/sozluk/fark/44494
FaRkLaR.net/dirimbilim | FaRkLaR.net/TIP | FaRkLaR.net/Doga | FaRkLaR.net/Dil )
( )
( HAYZ, TAMS ile SİNN-İ YE'S [45-55 yaş arasıdır] )
( MENSTRUATION/PERIOD vs. MENOPAUSE )
- ÂDET = CUSTOM[İng.] = COUTUME[Fr.] = BRAUCH[Alm.] = ABITUDINE[İt.] = COSTUMBRE[İsp.]
- ÂDET değil/yerine/= GÖRENEK
- ÂDET ile İBÂDET
( Fark, Niyet ve İdrak'te. Âdet ile ibâdeti ayıran, niyettir. )
( İhanetle ibâdet birarada olmaz. )
- ÂDET ile/ve/<> ÖRF
( Davranışlarla ilgilidir. İLE/VE/<> Bilgiyle ilgilidir. )
- ÂDET ile SÜNNET
( Âdetleri âdet etme, âdeti terk etme! )
- ADHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KOHEZYON ile/ve/||/<>/>/< KAPİLER ETKİ
( Sayın Haluk Berkmen'in yazısı için burayı tıklayınız... )
( )
(
| Özellik | Adhezyon | Kohezyon | Kapiler Etki | 
|---|---|---|---|
| Tanım | Farklı türden moleküller arasındaki çekim kuvveti. | Aynı türden moleküller arasındaki çekim kuvveti. | Sıvının dar bir boru içinde yükselmesi veya alçalması olayı. | 
| Neden | Moleküller arası farklılık (örneğin su ve cam arasında). | Moleküller arası benzerlik (örneğin su molekülleri arasında). | Adhezyon ve kohezyon kuvvetlerinin birleşimi. | 
| Etkileri | Sıvının yüzeylere yapışmasını sağlar. | Sıvının bir arada kalmasını sağlar (damlacık oluşumu). | Sıvının dar borularda yükselmesini veya alçalmasını etkiler. | 
| Örnek | Su damlasının bir yaprak yüzeyine yapışması. | Su damlasının küresel formunu koruması. | Bitkilerin köklerinden suyun yukarı taşınması. | 
- ÂDİ SENET değil/yerine/= ÖZEL BELGİT
-  ADI UNUTABİLMEK İÇİN:
 ZİKİR YOLU ile/ve MUHABBET YOLU
( Daha büyüğünü düşünerek.[zikr] İLE/VE Sevdiğini düşünerek. )
- ÂDİ ile/değil/yerine/>< ÂDİL
- AD/I" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TAD/I
( Sarışının adı var, esmerin tadı var. )
( [not] NAME vs./and/but/||/<>/< TASTE
TASTE instead of NAME )
- ÂDİL ile/ve/<> ÂCİL
( Ancak, korkusuzluğa gelenler âdil olur. )
- ÂDİL[Ar.] ile/ve/||/<> ÂDİLÂNE[Ar. ÂDİL + Fars. < ÂNE]
( Adâletle iş gören, adâletten, doğruluktan ayrılmayan, hakkı yerine getiren, adâletli. İLE/VE/||/<> Hakça. )
- ÂDİL ile/ve/||/<>/> AYDIN
( Dışımız. İLE/VE/||/<>/> İçimiz. )
- ADİLİK/ONURSUZLUK/ŞEREFSİZLİK ile/değil/yerine/>< GÜÇ/KUDRET
- ADIM ile ADIM
( Bir adımda alınan yol.[yaklaşık 65 cm.] İLE Yaklaşık olarak bir mimar arşınına eşit olan eski bir uzunluk ölçüsü.[75,711 cm.] )
- ADIM ile/ve AYAK
( Yürümek üzere yapılan ayak atışlarının her biri. | Bir adımda alınan yol. [75 cm. olarak kabul edilir.] İLE/VE Yarım arşın ya da 30.5 cm. uzunluğundaki ölçü birimi. | Buzdolabı ölçülerinde -İngiliz ölçüsü fut'un- kübü alınarak hesaplanan değer. )
( [Yunan çağında, Anadolu'da] ... İLE/VE 0,296 metre. )
- ADIM ile/ve/değil DÜZEY
- ADÎMET-ÜL-CENÂH = APTERİKS
( Yeni Zelanda'ya özgü bir kuş. )
- ADIM/SOLUK/LOKMA/YUDUM ile/ve/||/<> EDİNİM
-  ADIN(İSMİN) DURUMLARI(HALLERİ):
 YALIN ile/ve/<> -İ HALLERİ ile/ve/<> -E HALİ ile/ve/<> -DE HALİ ile/ve/<> -DEN HALİ ile/ve/<> -İN HALİ
( Yalın. İLE/VE/<> Belirtme/Yükleme/Kimi. İLE/VE/<> Yönelme/kime. İLE/VE/<> Bulunma/Kimde/Kalma. İLE/VE/<> Ayrılma/Kimden/Çıkma. İLE/VE/<> Tamlayan/İlgi/Katılma/Kimin. )
( [Lat./İng./Fr.] Nominatif. İLE/VE/<> Akuzatif. İLE/VE/<> Datif. İLE/VE/<> Lokatif. İLE/VE/<> Ablatif. İLE/VE/<> Genitif. )
- ADINA ile/ve/||/<> ADI ALTINDA
- ADINA ile/ve/||/<> HESABINA
- ADINA ile/değil UĞRUNA
- ADINA(") ile/değil/< ... ÜZERE/İÇİN/AÇISINDAN/BAKIMINDAN
( "KESMEMEK ADINA" değil ... KESMEMEK ÜZERE ... )
( IN THE NAME OF ... vs. FOR/TO ... )
- ADİNAMİ[Fr.]/ADYNAMIA[İng.] değil/yerine/= KAS ZAYIFLIĞI/GÜÇSÜZLÜK
-  ADINI:
 "BAHŞ ETMEK" ile/ve/||/<> "BAĞIŞLAMAK"
- ADINI BİLMEK ile TADINI BİLMEK
( Haberdar olmak. İLE Deneyimlemiş olmak. )
( İLM el-YAKÎN ile HAKK el-YAKÎN )
- ADJUST vs. ARRANGE vs. ORGANIZE
- ADL ETMEK değil ADDETMEK[Ar.]
( ... DEĞİL Saymak. | Îtibâr etmek. )
( ADD: Sayma, sayılma. | Îtibâr etme, edilme. )
- ADL Ü İHSAN -ile
( ADÂLET VE İYİLİK )
- ADL[Ar.] ile FEDÂ'[Ar.]
- ADL[Ar.] ile HASEN[Ar.]
- ADL[Ar.] ile IDL[Ar.]
- ADL[Ar.] ile İNSAF[Ar.]
- ADL[Ar.] ile KIST[Ar.]
- ADLANDIRMA ile/ve/<> KAVRAMLAŞTIRMA
( GIVING NAME vs./and/<> TO CONCEPT )
- ADLANDIRMA ile/ve/||/<> KÖPRÜ
- ADLANDIRMA = TESMİYE = ACTION DE NOMMER
- ADLİ DNA ile/ve/||/<> ANTİK DNA
(
Adli DNA ve Antik DNA arasındaki FaRkLaR
Moleküler Genetik Uygulamalarının İki Farklı Alanı
ADLİ DNA (Forensic DNA)
Suç soruşturmalarında, kimlik tespitinde, babalık testlerinde ve felaket kurbanlarının kimliklendirilmesinde kullanılan, modern biyolojik örneklerden elde edilen DNA'nın çözümleme bilimi
ANTİK DNA (Ancient DNA - aDNA)
Arkeolojik, paleontolojik ve müze örneklerinden elde edilen, yüzlerce ila milyonlarca yıl öncesine ait degradasyona uğramış DNA'nın izolasyonu, amplifikasyonu ve çözümleme bilimi
| Özellik | Adli DNA | Antik DNA | 
|---|---|---|
| Örnek Yaşı | 0 - 100 yıl | 100 - 1.000.000 + yıl | 
| DNA Niteliği | Nispeten iyi korunmuş | Yüksek degrade | 
| Parça Uzunluğu | 100 - 500 bp | 30 - 100 bp | 
| Başarı Oranı | %80-95 | %10-40 | 
| Zaman Baskısı | Yüksek (Acil) | Düşük (Araştırma) | 
| Maliyet | $100 - 500 / örnek | $1.000 - 10.000 / örnek | 
| Çözümleme Süresi | 24 - 72 saat | Haftalar - Aylar | 
| Adli DNA Örnekleri | Antik DNA Örnekleri | 
|---|---|
| Biyolojik Sıvılar: Kan, sperm, tükürük | Fosilleşmiş Kalıntılar: Kemik, diş | 
| Dokular: Kas, deri, organ parçaları | Mumyalanmış Dokular: Yumuşak doku kalıntıları | 
| Keratinöz: Saç, tırnak | Koprolitler: Fosilleşmiş dışkı | 
| Temas DNA: Dokunulan yüzeyler | Sediment DNA: Toprak örnekleri | 
| Karışım: Eşeysel saldırı örnekleri | Amber: Reçine içindeki organizmalar | 
| Degradasyon Tipi | Adli DNA | Antik DNA | 
|---|---|---|
| Hidrolitik Hasar | Orta düzey | Çok yüksek | 
| Oksidatif Hasar | Değişken | Yaygın | 
| Depürinasyon | Sınırlı | Ekstensif | 
| Çapraz Bağlanma | Nadir | Sık | 
| C > T Transisyon | Minimal | Karakteristik | 
| Mikrobiyel Hasar | Kontrol edilebilir | Yaygın | 
| Parametre | Adli DNA Lab | Antik DNA Lab | 
|---|---|---|
| Temiz Oda | Standart steril koşullar | Ultra-temiz, pozitif basınçlı | 
| Ekipman | Rutin PCR ekipmanları | Özel aDNA ekipmanları | 
| İş Akışı | Tek yönlü, hızlı | Çok aşamalı, yavaş | 
| Validasyon | Adli standartlar | Araştırma protokolleri | 
| Akreditasyon | ISO 17025, FBI standartları | Araştırma standartları | 
| Personel | Adli genetik uzmanları | Paleogenetik uzmanları | 
| Yöntem | Adli DNA | Antik DNA | 
|---|---|---|
| DNA Yalıtımı | Standart kitler | Özel aDNA protokolleri | 
| Amplifikasyon | Standart PCR | Kısa fragment PCR | 
| STR Çözümlemesi | Rutin kullanım | Nadiren başarılı | 
| SNP Çözümlemesi | Artan kullanım | Yaygın kullanım | 
| Mitokondriyal DNA | Degrade örneklerde | Birincil hedef | 
| Sekansalama | Sanger/NGS | Çoğunlukla NGS | 
| Whole Genome | Nadiren | Hedef (düşük kapsama) | 
| Adli DNA Markerleri | Antik DNA Markerleri | 
|---|---|
| STR: CODIS 20 locus, yüksek polimorfizm | mtDNA: Yüksek kopya sayısı, maternal soy | 
| Y-STR: Baba soy takibi, eşeysel saldırı | SNP: Popülasyon genetiği, adaptasyon | 
| X-STR: Karmaşık akrabalık | Mikrobiyal DNA: Patojen evrimi | 
| SNP: Fenotipleme, biyocoğrafik köken | Whole Genome: Evrimsel çalışmalar | 
| Adli DNA Uygulamaları | Antik DNA Uygulamaları | 
|---|---|
| TEMEL KULLANIM ALANLARI | |
| Suç soruşturmaları (cinayet, tecavüz) | Evrimsel dirimbilim çalışmaları | 
| Kimlik tespiti (felâket kurbanları) | İnsan göç yolları haritalama | 
| Babalık ve akrabalık testleri | Soyu tükenmiş türlerin genetiği | 
| Soğuk vaka çözümlemeleri | Sayrılık evrimi araştırmaları | 
| Yaban yaşamı adli tıp | Evcilleştirme süreçleri | 
| Parametre | Adli DNA | Antik DNA | 
|---|---|---|
| Veri Miktarı | Megabayt | Gigabayt - Terabayt | 
| Nitelik Denetimi | Standart QC | Hasar paternleri çözümlemesi | 
| Referans Genom | Modern insan | Çoklu referanslar | 
| Bulaşma Denetimi | Negatif denetimler | Karmaşık süzme | 
| İstatistiksel Çözümleme | Eşleşme olasılığı | Filogenetik Çözümleme | 
| Veri Tabanları | CODIS, NDIS | GenBank, ENA | 
| Parametre | Adli DNA | Antik DNA | 
|---|---|---|
| Yasal Düzenleme | Sıkı yasal kontrol | Araştırma etiği | 
| Veri Gizliliği | Yüksek duyarlılık | Bilimsel paylaşım | 
| Bilgilendirilmiş Onam | Zorunlu | Müze/kazı izinleri | 
| Kültürel Duyarlılık | Mağdur hakları | Yerli halkların hakları | 
| Mahkeme Kabulü | Standart prosedürler | Uygulanamaz | 
| Adli DNA Yenilikleri | Antik DNA Yenilikleri | 
|---|---|
| Rapid DNA (90 dakika sahada çözümleme) | Capture teknikleri (hedefli zenginleştirme) | 
| NGS panelleri (fenotipleme+STR+SNP) | Single cell genomiks | 
| Epigenetik yaş tahmini | Sediment DNA (fosil olmadan) | 
| RNA çözümlemesi (doku tayini) | Protein sekansı (daha eski örnekler) | 
| Mikrobiyal DNA (postmortem interval) | AI/ML hasar düzeltme | 
| Moleküler Temel | İkisi de DNA molekülünün yapısını ve dizilimini inceler | |
| Temel Teknikler | İkisi de PCR ve sekans çözümlemesi kullanır | |
| Degradasyon | İkisi de bozulmuş DNA ile çalışabilir | |
| Bulaşma Riski | İkisi de yüksek bulaşma riski taşır | |
| İstatistiksel Yaklaşım | İkisi de popülasyon genetiği ilkelerini kullanır | |
Adli DNA Özellikleri
- Güncel hukuki sorunlara çözüm
 - Hızlı sonuç gerekliliği
 - Yüksek başarı oranı
 - Standart protokoller
 - Mahkeme kabulü zorunlu
 - Kimlik tespiti odaklı
 
Antik DNA Özellikleri
- Geçmişin gizemlerini aydınlatma
 - Uzun araştırma süreci
 - Düşük başarı oranı
 - Deneysel protokoller
 - Bilimsel yayın odaklı
 - Evrimsel süreçler odaklı
 
Adli DNA Vakaları
- O.J. Simpson davası
 - 11 Eylül kurbanları
 - Golden State Katili
 - Romanov ailesi
 
Antik DNA Çalışmaları
- Neandertal genom projesi
 - Ötzi buzul adamı
 - Mısır firavunları
 - Denisova insanı keşfi
 
- ADMIRATION vs. ECSTASY
- ADMIRE vs. JEALOUSY
- ADMISSION vs. ADMITTANCE
- ADMONISH vs. CASTIGATE vs. CHASTISE vs. CHIDE vs. REBUKE vs. REPRIMAND vs. SCOLD
- ADNAN SAYGUN ve/<> HALİT REFİĞ
- ADRES[İng. ADDRESS] değil/yerine/= BULUNAK
- ADSIZ ile/ve/||/<> ATSIZ
- ADVENTURE vs. PROCESS
- ADVICE vs. ADVISE
- ADVICE vs. ADVISE vs. OFFER vs. PROPOSE vs. RECOMMEND vs. SUGGEST
- (not ADVICES) ADVICE
- AER-/AERO- ile/||/<> ETH- ile/||/<> PHYSO- ile/||/<> PNEUM-/PNEUMA-/PNEUMAT-/PNEUMATO- ile/||/<> PNE-/-PNEA/PNEO-/-PNOEA ile/||/<> LARYNG-/LARYNGO- ile/||/<> PNEUMO-/PNEUMON-/PNEUMONO-
( Hava, havayla/gazla ilgili, gaz. İLE/||/<> Hava. İLE/||/<> Gaz ya da hava bulunması. İLE/||/<> Hava, yel, solunumla ilgili, bir bölümde hava ya da gaz olması. İLE/||/<> Solunum, belirli tipte solunumla ilgili. İLE/||/<> Soluk borusu ile ilgili, larinks. İLE/||/<> Akciğer, hava ya da solunumla ilgili. )
- AERO/AIR CHAMBER ile/||/<> AEROB ile/||/<> AEROBİK ile/||/<> AEROFİL ile/||/<> AEROSOL ile/||/<> AEROTERAPİ ile/||/<> AİR-BORN[E]
( Hava kutusu. İLE/||/<> Havacıl. İLE/||/<> Havacıl, oksijenli. İLE/||/<> Havacıl. İLE/||/<> Püskürtü, [havada] asıltı. İLE/||/<> Hava sağaltımı. İLE/||/<> Havayla bulaşan, havadan bulaşan. )
- AEROBİK ile/||/<> AEROFAJİ ile/||/<> AEROP ile/||/<> AEROSOL
( Havacıl. İLE/||/<> Hava yutma. İLE/||/<> Havacıl, havasever. İLE/||/<> Püskürtü. )
- AEROLİK[Fr.] ile AEROLİT[Fr.]
( Sıkıştırılmış havanın borulardaki akışını inceleyen bilim dalı. İLE Özellikle silikattan oluşmuş bir tür göktaşı. )
- AEROP/AEROBE[İng.] değil/yerine/= OKSİJENSEVEN
- AEROSİT[Yun.] ile AKONDRİT[Fr.]
( Göktaşı. İLE Kumsuz göktaşı. )
- ÂFÂKÎ ile/ve/<> İZÂFÎ ile/ve/<> KEYFÎ
- AFALAMAK değil AFALLAMAK
- AFAZİ ile AFONİ
( Söz yitimi. İLE Ses yitimi. )
- AFEDERSİN ile/||/<> AFFEDERSİN
-  AFEREZ:
 UYGULANAN KİŞİYE GÖRE
 ile/||/<> 
AYRIŞTIRILAN KAN BİLEŞENİNE GÖRE
( Uygulanan kişiye göre...
Tedavi edici. VE Bağışçı aferezi.
[Eğer bir hastalığı düzeltmek için yapılıyorsa "tedavi edici aferez" denilir. Örneğin, bir kas hastalığı olan Myastania Gravis gibi hastalıklarda uygulanan yöntem bu bölüme girer.
VE
Bağışçı aferezi, genelde kan bankacılığı ve kök hücre uygulamalarında kullanılır. Örneğin, kan bankasında,  bağışçılardan, isteğe göre kan pulcukları (trombosit-platelet), plazma, kırmızı küre(eritrosit) ve kemik iliği aktarımı bağışçısından, kök hücre toplanması, bu bölüme girer.]
 İLE/||/<> 
Ayrıştırılan kan bileşenine göre...
A. Sitaferez[herhangi bir bileşenin uzaklaştırılması]
1) Lökaferez[Beyaz kürelerin uzaklaştırılması]
Granülosit Aferezi
Lenfosit Aferezi
Kök Hücre Aferezi
2) Tromboferez[kan pulcuklarının uzaklaştırılması]
B.Komponent Değişimi
Tedavi edici(terapötik) Plazma Değişimi
Tedavi edici(terapötik) Eritrosit Değişimi
C. Seçici Aferez
Cascade Filtrasyonu (Çift Filtrasyon)
LDL Aferezi (Lipid Aferezi)
Fotoferez
Yapay Karaciğer Desteği (KC Diyalizi)
Sepsis Uygulamaları )
- AFERİN ile/ve/||/<> DUA
- AFERİST[Fr.] değil/yerine/= VURGUNCU, ÇIKARCI, DALAVERECİ
- ÂFET değil/yerine/>< İFFET
- AFET >< SİRET
( Sîret[yürüyüş, yol alış, iş tutuş], âfete[belaya, musibete, sıkıntıya, derde] kalkandır... )
-  ÂFETLERDE ENGELİN/SORUNUN/ÖLÜMÜN:
 "AZALTILMASI" ile/ve/değil/||/<>/< ARTMASINI ENGELLEME
( )
- AFFECT vs. EFFECT
- AFFEDEBİLMEK ile/ve/||/<> SABREDEBİLMEK ile/ve/||/<> VAZGEÇEBİLMEK
( [Kişiyi] Farklı kılar. İLE/VE/||/<> Güçlü kılar. İLE/VE/||/<> Kendi kılar. )
- AFFEDEBİLMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> VAZGEÇEBİLMEK
( [not] FORGIVE vs./and/but/||/<> FORGET
FORGET instead of FORGIVE )
- AFFEDEBİLMEK ve/||/<> VEFÂ
- AFFEDELİM! ile/ve/||/<>/> SABREDELİM!
( Güçlüyken. İLE/VE/||/<>/> Zayıfken. )
- AFFETMEK ile/ve/değil/yerine GÖZARDI ETMEK
( [not] TO FORGIVE vs./and/but TO IGNORE
TO IGNORE instead of TO FORGIVE )
- AFFETMEK ile/ve/||/<>/< KABUL ETMEK
- AFFETMEK ile UNUTMAK ile BARIŞMAK
( TO FORGIVE vs. TO FORGET vs. RECONCILIATION )
-  AFFETMENİN DEĞİŞTİRDİĞİ:
 GEÇMİŞ değil GELECEK
- AFFIRMATION vs./and AFFIRMATION THE NEGATIVES IN NEGATORY
- AFİLLİ değil AFİLİ[Yun. < AFİ]
( Gösteriş, çalım, caka. )
- AFİRMASYON[Fr.] değil/yerine/= KESİNLEME
- AFİŞ[Fr.] ile AFİŞE[Fr.]
( Resimli duvar ilanı. İLE Görülür durumu getirme. )
- AFONİ[Yun.] ile AFTONJİ[Fr.]
( Ses yitimi. İLE Ses çıkarma yetisinin kaybolması. )
- AFORİZMALAR ile/ve/||/<> BAHANELER
- AFOROZ[Yun.]["AFAROZ" değil!] ile/ve/değil/||/<>/< REFÜZE[İng./Fr. REFUSE] (ETMEK/OLMAK)
( Hristiyanlıkta kilise tarafından verilen topluluktan kovma cezası. | Dışlamak, darılmak, konuşmamak. Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma. | Birini sergilediği olumsuz eylemleri nedeniyle toplum ya da bir topluluktan dışlama. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Reddetmek, geri çevirmek, kabul etmemek. )
- AFRA TAFRA (YAPMAK)
- (not AFRAID FROM) AFRAID OF
-  AFRİKA:
 SAHRA ÜSTÜ ile/ve/||/<> SAHRA ALTI
- AFŞAR = AVŞAR
( Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri. )
- (not AFTER TOMORROW) THE DAY AFTER TOMORROW
- AĞ ile/ve BAĞ
( NETWORK vs./and BOND )
- AĞ ile/ve/değil/||/<>/>/< BAĞ
- AĞ ile/ve BÜTÜNLÜK
- AĞA ile/||/<>/> AĞNAM NEZARETİ/ADÂLET BAKANLIĞI
( Osmanlı sarayında yönetimsel ve askeri örgütte belirli konumlarda bulunan kişilere verilen san.[Kızlar ağası, Yeniçeri ağası] İLE/||/<>/> Osmanlı Devleti'nde adâlet düzeninin bağlı olduğu en üst makam. )
- AĞABEY/EDE/ABLA ile AMCA ile TEYZE
( ABLA[Moğolca]/APA[Uygurca]/İCE/ECE[Türkçe][kökeni > PRENSES: İlk sıradaki yönetici kız kardeş.], [Yünden yapılmış kışlık giysi] )
- AĞAÇ DALI ile CADI ÇEKİRGESİ
( ... İLE Ağaç dalı görüntüsünde olduklarından dolayı ve hafiflikleri nedeniyle dalların ucunda kendilerini saklarlar. )
( ... İLE Dışkıları bile sopaya benzer. )
( ... İLE Öteki böceklerden korunmak üzere, göz yaşartıcı gazı çıkaran bezi bulunmaktadır. )
- AĞAÇ KESİTİ ile/ve/||/<> İNSAN PARMAK İZİ
( 
 )
- AĞAÇ KURBAĞASI ile KIRMIZI GÖZLÜ AĞAÇ KURBAĞASI
( ... İLE Yan taraflarında mavi-sarı çizgiler taşıyan yeşil bir gövdesi, turuncu ayak parmakları ve ateş kırmızısı gözleri vardır. )
( ... İLE Kosta Rika'da yaşarlar. )
( ... İLE Çıngıraklı yılanın yavrusu gibi ses çıkarırlar fakat tamamen zararsızlardır. )
( Bazı zehirli kurbağa türü dışında çoğu kurbağa türü tehlikeli değildir fakat öyleymiş gibi görünecek biçimde evrimleşmişlerdir. )
( BATES TAKLİDİ: Henry Walter BATES [1852 - 1892 yılları arasında Alfred Russel ile Amazon'larda yedi yıllarını geçirerek bilim dünyasına 8000 yeni tür kazandırmışlardır.] )
- AĞAÇ ile ANZAROT[Ar. < ANZARUT]
( ... İLE Sıcak ülkelerde yetişen bodur bir ağaç. | Bu ağacın yara tedavisinde kullanılan reçinesi. )
( ... cum SARCOCOLLA )
- AĞAÇ ile GALAKSİ
- AĞAÇ ile RÜZGÂR AĞAÇLARI
-  AĞACI:
[ne yazık ki]
 !KESERSENİZ ile/değil/yerine/>< KESMEZSENİZ
( Kazık kalır, üstüne oturursunuz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gölge olur, altına oturursunuz. )
( 
 )
- AĞAÇKAKAN CAMİSİ -ile
- AĞAÇKAKAN ile BOYUNÇEVİREN
( ... İLE Ağaçkakan ailesi içinde yer alır. Ağaçkakandan çok, bir ötücüye benzerler. Orman açıklıkları barındıran, yaprak döken ormanlar ve ağaçlı açık arazilerde yaşarlar. Göç sırasında, çok değişik alanlarda görülebilirler. Tek göçmen ağaçkakandır. Başlıca avları, karıncalar ve öteki böceklerdir. Özellikle, karınca yuvalarının başında, onu, beslenirken görebiliriz. Gagaları kısa ve sivri, başları yuvarlaktır. Gövdelerinde, kahverengi benekler ve enine çizgiler vardır. Sırtı gri, kahverengi ve kirli sarı renklerde sık desenlidir. Sırtının ortasında, uzun ve koyu renk bir çizgi vardır. Alt tarafı, ince çizgili; boğazı, altın rengi-kremdir. Ağaçkakan ailesinde, ağaçkabuğu rengi tüylere sahip tek türdür. Kuyruğu uzun, geniş ve sık çizgilidir.
Sıkıştırıldıklarında kendilerine özgü bir korunma yöntemine başvururlar. Önce, kuyruk tüylerini aralayarak boyunlarını uzatırlar ve baş tüylerini, yukarı doğru kısa bir ibik halinde kaldırırlar; sonra, başlarını ve boyunlarını döndürerek yana yatırırlar ve aniden başlarını geri çekerek yılan taklidi yaparlar. )
- AĞAÇKAKAN ile KIRMIZI ŞAPKALI/KOKARTLI AĞAÇKAKAN
( ... vs. RED COCKADED WOODPECKER )
( ... cum PICOIDES BOREALIS )
- AĞAÇKAKAN ile SURİYE/ALACA AĞAÇKAKANI ile GÖKNAR AĞAÇKAKANI ile GRİ AĞAÇKAKAN ile KIZIL AĞAÇKAKAN ile ORMAN AĞAÇKAKANI ile SARI AĞAÇKAKAN ile TEPELİ AĞAÇKAKAN
( ... vs. SYRIAN WOODPECKER vs. GREAT SPOTTED WOODPECKER vs. GREY-FACED WOODPECKER vs. REDHEADED WOODPECKER vs. GREAT-SPOTTED WOODPECKER vs. WOODPECKER vs. PILEATED WOODPECKER )
( ... cum PICOIDES TRIDACTYLUS cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum DRYOCOPUS PILEATUS )
- AGAMİ değil/yerine/= BORAZANKUŞU
( Güney Amerika'da yaşarlar. )
- AGENT/FACTOR vs. REASON/CAUSE
- AGGREEMENT vs./and HARMONY
- AĞI AĞACI ile/ve AVİZE AĞACI ile/ve BAN AĞACI ile/ve ÇUBUK AĞACI ile/ve DANTEL AĞACI ile/ve IĞ AĞACI ile/ve KÂĞIT AĞACI ile/ve LÂLE AĞACI ile/ve LÂSTİK AĞACI ile/ve MANTAR AĞACI ile/ve MERCAN AĞACI ile/ve ÖD AĞACI ile/ve PELESENK AĞACI[Lat. GUAIACUM OFFICINALE] ile/ve PORSUK AĞACI ile/ve SAKIZ AĞACI ile/ve SÜT AĞACI ile/ve TESPİH AĞACI/ÇALISI, ÇİN LEYLAĞI[Lat. MELIA AZEDARACH] ile/ve KÖR AĞAC
- AĞIL ile KÜM
( ... İLE Küme, yığın. | Küçük ağıl. )
- AĞIR CEZA SAVCISI değil AĞIR CEZA MAHKEMESİ NEZDİNDEKİ SAVCI
- AĞIR YUVAR ile DÜZLEM YUVAR ile HAVA YUVARI ile IŞIK YUVARI ile RENK YUVARI ile SU YUVARI ile TAŞ YUVARI ile YARI YUVAR ile YARIM YUVAR
- AĞIR ile/ve/||/<> SAĞIR
( Baş. İLE/VE/||/<> Kulak. )
- AĞIRBAŞLILIK/AYIKLIK = SOBRIETY[İng.] = SOBRIÉTÉ[Fr.] = NÜCHTERNHEIT[Alm.] = SOBRIEATAS[Lat.]
-  AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET:
 ADLÎ ile SİYASÎ
- AGİTATO[İt.] değil/yerine/= BİR MÜZİK PARÇASININ CANLI, COŞKULU ÇALINACAĞI BİLGİSİ/UYARISI
- AĞIZ AÇIKLIĞI ile/değil/yerine/>< ZİHİN AÇIKLIĞI
( Kişinin, zihni, ne kadar kapalıysa; ağzı, o kadar açık olur. )
- AĞIZ DALAŞI ile/||/<> İT DALAŞI
- AĞIZ UCUYLA SÖYLEMEK ile SÖYLEMEK
- AĞIZ ile AĞIZ
( Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, selenin çıkmasına, soluk alıp vermeye ve besinleri almaya yarayan boşluk. | Bu boşluğun, dudaklarla çevrelendiği bölümü. | Kapların ya da içi boş şeylerin açık yanı. | Bir suyun, denize ya da göle döküldüğü yer. | Koy, körfez, liman, yol gibi yerlerin açık yanı. | Birkaç yolun birbirine kavuştuğu yer, kavşak. | Kesici aletlerin, keskin yanı. | Bir anadilin konuşulduğu sınırları içinde, bölgelere ve sınıflara göre değişen söyleyiş özelliği, şive. | Birini yanıltmak, kandırmak amacıyla, dolambaçlı bazı sözler söyleme özelliği. | [müzik] Bir bölgenin ezgilerinde görülen özelliklerin tümü. | Bir akarsuyun göle ya da denize döküldüğü yer, munsap. | Bazen, "kez" anlamına gelir. [İlk ağızda, paranın yarısını ödedi.] | Tehlikeli şeyler/durumlar için pek yakın yer. [Topun/uçurumun ağzında.] İLE Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü. )
( MOUTH vs. MOUTH )
- AĞIZ ile/ve/||/<> ANÜS/MAKAT/DÜBÜR
- AĞIZ ile/ve/<> DUDAK/LAR
( [Divan şiirinde] YÂKUT, FİKR-İ DEHÂN ile/ve ... )
( NUN harfi ve NOKTA ile simgelenir. İLE/VE ... )
( Ağızda, 6 - 10 milyon bakteri bulunmaktadır. )
( HASREME: Üst dudağın, alt dudak üzerine taşması.
BUZRA: Üst dudağın ortasından dışarı doğru taşan et parçası. )
( BERFÛZ/BERFÛS: Ağzın dış kenarı, dudakların çevresi.
DEHÂN-I TENG: Küçük ağız.
NEMEK-DÂN[Fars.]: Sevgilinin dudağı. )
( FEM ile/ve ŞEFE/TEYN, BÂSİA[: Çok kırmızı dudak.] )
( DEHÂN/DEHEN, FEM ile/ve LEB, LA'L )
( MOUTH vs./and LIP/S )
- AĞIZ ile/ve/değil GAGA
( İnsanda. İLE/VE/DEĞİL Kuşlarda/hayvanlarda. )
( [not] MOUTH vs./and BEAK )
- AĞIZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KULAK
( Daha az konuşmak üzere/için. İLE/VE/||/<>/< Daha çok dinlemek üzere/için. )
( Bir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İki. )
( [not] MOUTH vs./and/but/||/<>/< EAR
EAR instead of MOUTH )
- AĞIZ ile/ve/||/<> RAHİM AĞZI
- AĞIZDAN ÇIKACAK OLAN (TEK) BİR SÖZCÜK ile/ve/||/<>/< AĞIZDAN ÇIK(A)MAYABİLECEK OLAN (TEK) BİR SÖZCÜK
( Bir şey ki, yapmasan da olur, YAPMA! Bir şey ki, söylemesen de olur, SÖYLEME! )
- AĞIZDAN SOLUK ALMAK ile/yerine BURUNDAN SOLUK ALMAK
-  [ne yazık ki]
 AĞIZ, DOLUYKEN KONUŞMAK ile/ve/=/||/<> ZİHİN, BOŞKEN KONUŞMAK
- AĞLAMA DUVARI ile/değil/yerine BATI DUVARI
- AĞLAMA DUVARI değil el-BURAK
-  AĞLAMAK:
 "GÜÇSÜZLÜK"TEN ile/değil/||/<>/< "GÜÇLÜLÜK"TEN
-  AĞLAMAK:
 "KIRILDIĞIN" YERDEN değil KIRDIĞIN YERDEN
( Kırıldığın yerden değil kırdığın yerden ağlarsın. )
- AĞLAMAK ile/ve/||/<>/> BAĞLAMAK
- AĞLAMAK ve/değil/yerine/<>/>< GÜLMEK :)
( Yalnız. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Herkesle birlikte. :) )
( Çocuklar, annesini/babasını yıkarken. İLE Anneler/babalar, çocuğunu yıkarken. )
( 
 
ve/değil/yerine/<>/>< 
 
 )
( Heraklitos. VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Demokritos. )
- AĞLAMAK/YIĞLAMAK/ZÂRİ KILMAK ile/ve AĞLAYAMADIĞINDAN DOLAYI AĞLAMAK
( Yeni doğan bebekler, 440 hz yüksekliğinde ve la notasıyla ağlar. )
( BÜKÂ' ile/ve ... )
( GİRYÂN: Ağlayan. )
- AĞLAMAMAK değil/yerine AĞLATMAMAK
-  AĞLANACAK DURUMUNA ...:
 AĞLAMAK ile/değil/yerine GÜLMEK
- AGNASYON -ile
( Sadece baba tarafından olan akrabalık. )
- AGNOSİ[Fr. < AGNOSIE] değil/yerine/= TANISIZLIK
- AGORA ile/||/<> AKROPOLİS ile/||/<> BOULEUTERİON ile/||/<> FORUM ile/||/<> GYMNASION ile/||/<> STADION/STADIUM ile/||/<> HIPPODROMOS ile/||/<> ODEON[< ODEION: ŞARKI SÖYLEMEK]
( Antik Yunan kentlerinde, stoalar ile çevrelenmiş, içinde ya da yakınında tapınak, bouleuterion gibi dini ve resmi yapıların bulunduğu toplumsal ve ticari yaşamın yoğunlaştığı alan. İLE/||/<> Antik Yunan kentlerinin en yüksek tepesinde bulunan, savunma amaçlı surlarla sarılıp bir tepe üzerine inşâ edilen özel bölge. İLE/||/<> Antik Yunan kentinde yönetimle ilgili işlerin görüldüğü meclis binası[günümüzdeki kent kurulu/senato karşılığı]. İLE/||/<> Antik Roma kentlerinde, kent merkezinde yer alan, içindeki ve çevresindeki yapılarla Yunan kentlerindeki ağora ile aynı işlevi taşıyan alan. İLE/||/<> Eski Yunan ve Roma kentlerinde beden eğitimi ve spor etkinliklerinin yapıldığı yer. İLE/||/<> Antik Yunan ve Roma'da atletizm için kullanılan, çevresinde oturma basamakları bulunan, bir ucu yarım daire biçiminde sonlanan, uzunlamasına, dikdörtgen plana sahip olan alan. İLE/||/<> Eski Yunan ve özellikle Roma kentlerinde at ve araba koşularının yapıldığı, etrafı izleme yerleri ile çevrili alanlar. İLE/||/<> İçinde müzik yapılan yer.[Çoğu kez küçük bir tiyatro biçiminde ve genellikle üstü kapalı bir yapı.] )
- AGREEMENT vs./and FAITH
- AGRESİF[İng. AGRESSIVE] değil/yerine/= SALDIRGAN
- AĞRINIZA" GİTMESİN değil AĞARINIZA GİTMESİN
- AGROFOS NOMOS ile/ve/||/<> NOMOS FIZIOS ile/ve/||/<> NOMOS EMSIOS
- ÂGUL[gu uzun okunur][Fars.] ile ÂGÛR[Fars.]
( Göz ucuyla bakma. [hiddetlenerek] İLE Tuğla. | Kerpiç. | Kiremit. )
- AĞUSTOS BÖCEĞİ/ORAKBÖCEĞİ | ZÎZÜ[Ar.] | CICADA[İng.] | CICADIS/LANIUS[Lat.] ile/ve ATEŞBÖCEĞİ/YILDIZBÖCEĞİ/ZAMBULA[Lat. LAMPYRIS NOCTILUCA][1 cm.den daha küçüklerdir] ile/ve YERÂA[Ar. | çoğ. YERÂ'], KİRM-İ AHTER, KİRM-İ ŞEB-EFRÛZ, KİRM-İ ŞEB-TÂB, ÂTEŞÎZE[Fars.]) ile/ve BOK BÖCEĞİ(HUNFESÂ'[Ar. | çoğ. HANÂFİS], KÜSTEL[Fars.], GEOTRUPES STERCORARIUS[Lat.], SCARABE/KHEBER) ile/ve GELİN BÖCEĞİ ile/ve HANIM BÖCEĞİ ile/ve İPEK BÖCEĞİ[Ar. DÛD-İ HARÎR, DÛD-ÜL-KAZZ | Fars. DÎVE, KİRM-İ EBRİŞÎM/PÎLE | Lat. BOMBYX MORI] ile/ve KIZ BÖCEĞİ ile/ve UĞUR BÖCEĞİ/UÇUÇBÖCEĞİ/HANIMBÖCEĞİ[Lat. COCCINELLA SEPTEMPUNCTATA] ile/ve AĞILI BÖCEK ile/ve ÇALGICI BÖCEK ile/ve MAKASLI BÖCEK ile/ve MAYIS BÖCEĞİ(COCKCHAFER)[Lat. MELOLONTHA VULGARIS] ile/ve TAM GELİŞMEMİŞ BÖCEK(NYMPH) ile/ve UYUZBÖCEĞİ[Lat. SARCOPTES SCABIEI]
( Dünya üzerinde 5000'den fazla uğur böceği türü bulunmaktadır. )
- AĞUSTOS'UN İLK 15'İ ile AĞUSTOS'UN İKİNCİ 15'İ
- AGYÂR[Ar. < GAYR] değil/yerine/= YABANCILAR, BAŞKALAR
- AĞYÂR ile/ve/değil/yerine/>< YÂR
( Ne bilir? İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Bilir. )
- ÂĞYÂRINI CÂMÎ, EFRÂDINI MÂNÎ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< önce ÂĞYÂRINI MÂNÎ sonra EFRÂDINI CÂMÎ
( Benzetme. [Ölçünün ve tanımın bulunmadığı yerde, ne yazık ki kişisel "görüş/yorum", "dolaylı ilişki" ve "çağrışımların" öne çıktığı/çıkarıldığı [boş] sözler.] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Tanım[ın tanımıdır]. [Bir kavramın tüm bireylerini kuşatıp ötekileri dışarıda bıraktığını tanımlar.] )
( "İnsan, düşünen bir canlıdır" tanımı kullanıldığında bu tanımın içinde tüm insan bireylerini içerir. Girmeyen hayvan[behaim], bitki ve nesneyi dışarıda bırakır. )
- AĞZINI AÇMAK ile/ve SAVUNMA
( Bazı durum ya da sorularda, doğrudan/gerçeklikten ne kadar bahsedecek olsan da ağzını açtığın anda haksız olduğun algısı oluşabilir. )
( Hiçbir şey söylenmemesi gereken durumlar vardır ve buna göre davranmak gerekir. )
( "TO OPEN THE MOUTH" vs./and DEFENCE )
- AH-AMAN (DEME[ME]K) ile/ve/||/<>/> AH'TAN AMAN'DAN ÇEKİLME(ME)K
- AH-VAH (ETMEK/ETMEMELİ!)
- AHÂDİYET ile/ve/<> UHÛDİYET
( Karanlık. İLE/VE/<> Aydınlık. )
- AHALİ[Ar.] ile/||/<> MİLLET[Ar.]/ULUS/BUDUN
( Bir kent/semt/memlekette oturanların/yaşayanların tümü. | Bir yerde toplanan kalabalık. İLE Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu. | Herkes, bir yerde bulunan kişilerin tümü. | Benzer özellikleri olan topluluk. )
- AHBAP değil/yerine/= TANIDIK/TANIŞ
- AHBÂS[Ar. < HABS] ile AHBÂZ[Ar. < HUBZ]
( Su bentleri. | Su bentleriyle meydana getirilen havuzlar. | Hapisler, zindanlar. | Gayr-i meşrut vakıf durumunda bulunan topraklar ya da binâlar. İLE Ekmekler. )
- AHD[Ar.] ile MÎSÂK[Ar.]
- AHDE VEFÂ değil/yerine/= SÖZEBAĞ
- AHDEB[Ar.] ile AHDEB[Ar.]
( Kambur. İLE Kimsenin oy ve düşüncesini beğenmeyen. Uzun boylu ahmak. )
- AHDETMEK değil/yerine/= SÖZ VERMEK
- AHD-İ ATİK ile/ve/||/<>/> AHD-İ CEDÎD
( Tevrat. İLE/VE/||/<>/> İncil. )
- AHDÎ[Ar.] değil/yerine/= ANTLAŞMA/YA GÖRE/GEREĞİ OLAN
- AHENK(ARMONİ) değil/yerine/= UYUŞUM
- AHESTE AHESTE ile AVAL/AVEL AVAL
- AHFÂ[Ar. < HAFÎ] ile/ve/||/<> AHFİYE[Ar. < HIFÂ]
( [daha/pek/çok] Gizli, en gizli. İLE/VE/||/<> Gizli olanlar. | Ağaç çiçeğinin tomurcuğunu örten dış kabuklar. )
- AHFÂD[Ar. < HAFÎD] ile AHFAZ[Ar.]
( Torunlar. | Yardımcılar, hizmetkârlar. İLE Alçak ve çukur yer. | Alçakgönüllü kişi. )
- AHÎ ile AHÎ
( Kardeş, fütüvvet ehli, Yunus'ta tarikat kardeşi. )
- ÂHÎLİK ile/||/<> AHİLER ile/||/<> BÂCİYÂN-I RUM
( Ahilik, dayanışma teşkilatıdır. Aslen Horasan kökenli olup Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu'da yaşayan Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları hem ekonomik hem de ahlâkî yönden yetiştiren, çalışma yaşamını ve iyi bireylerin becerilerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir. Kendi kural ve kurulları vardır. Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik, iyi ahlâkın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası tüm güzel becerilerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzendir. Ahi Evran Hazretlerine Ahi Baba da denir. Ahiler, 1290 yılında, Ankara'da kurulan bir Anadolu beyliğidir. 1354 yılında Osmanlı egemenliğine giren Ahiler, varlıklarını Osmanlı Devleti içerisinde sürdürmüşlerdir. Ahi Evran tarafından kurulmuştur. Ahiler, gerek Anadolu Selçuklularında gerekse Osmanlılarda önemli ekonomik etkinliklere sahipti. İLE/||/<> Anadolu Selçukluları Döneminde ortaya çıkan, esnaf örgütü. İLE/||/<> Anadolu Selçukluları Döneminde ortaya çıkan, esnaf örgütü. İLE/||/<> Anadolu kadınları birliği Ahilerin kadınlar kolu olarak yetim, kimsesiz genç kızları korumasına almış, onların eğitiminde, ev bark sahibi olmalarından, sorumlu olmuşlardır. Bunun dışında kimsesi kalmayan yaşlı kadınların bakımı, genç kızların evlendirilmesi gibi bazı toplumsal hizmetlerde bulunmuşlar, maddî sıkıntıda olanlara yardım etmişlerdir. Ahi zâviyesinde gelen konuklara yemek hazırlamada, savaş zamanlarında ordunun gereksinimi olan giysi ve savaş malzemelerinin bakımında ve onarımında yardımcı olmuşlardır. Anadolu kadınları örgütü, üyelerine şu telkinde bulunurdu. “İşine, aşına, eşine sahip ol!” Bu söz, Âhî kadın örgütünün ana ilkesi olmuştur. \"İşine sahip ol!\" yani bilge ve becerikli ol ki, evinin düzenini koruyabilesin. Tasarruf et, fazla savurgan olma ki, ocağın devamlı tütsün. Eşine sahip ol ki, evine bağlı kalsın. Anadolu kadınları sosyal yardımlar yanında ekonomiye önemli katlı sağlayan çeşitli el sanatlarında uğraşı vermişlerdir. Çadırcılık, keçecilik, halı, nakışçılık, örgücülük, kilim dokumacılık, oya dantelcilik ve kumaş üretiminde ve bunlardan giysi yapılmasında etkinlik göstermişlerdir. )
-  AHIMSA ile/ve SATYA ile/ve ASTEYA ile/ve BRAHMAÇARYA ile/ve 
APARIGRAHA ile/ve DAYA ile/ve KŞAMA ile/ve 
DHRITI ile/ve MITAHARA ile/ve ARCAVA
( Şiddet denetimi. [Şiddetsizlik] Zararsızlık; başkalarını düşünce, söz ve hareketle incitmemek. İLE/VE Yalan denetimi. [Dürüstlük] İLE/VE Benimseme denetimi. [Çalmama] İLE/VE Eşeysel enerji denetimi. İLE/VE Biriktirme denetimi. [Biriktirmemek] İLE/VE Nefret denetimi. [Merhamet] İLE/VE Kızgınlık denetimi. [Affetme] İLE/VE Güçsüzlük denetimi. [Dayanıklılık] İLE/VE Aşırılık denetimi. [Ilımlılık] İLE/VE Yanlışlık denetimi. [Doğruluk] )
- ÂHİRET ile/ve/değil/yerine ÂKIBET
( Az yaşa, çok yaşa,
Âkıbet gelecek başa! )
- ÂHİRET[Ar.] değil/yerine/= SONRALIK
- AHKÂM (KESMEK) ile/değil/yerine ÖZGÜVEN
( [not] TO MAKE JUDGMENTS WITHOUT RESTRAINT vs./but SELF CONFIDENCE
SELF CONFIDENCE instead of TO MAKE JUDGMENTS WITHOUT RESTRAINT )
- AHKÂM-I HUZURİYE değil/yerine/= ORUNLUK YARGILARI
- AHKÂM-I/MEVDÂD-I MAHSUSA[Ar.] değil/yerine/= ÖZEL YARGILAR
- AHLÂK/ERDEM ve/||/<> EYLEM/SELLİK
-  AHLÂK:
 KORKU ile/ve/<> HAK ile/ve/<> FERÂGAT ile/ve/<> AŞK
itibarı ile 28.406 başlık/FaRk ile birlikte,
28.406 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(3/115)
(1996'dan beri)