Bugün[04 Kasım 2025]
itibarı ile 28.406 başlık/FaRk ile birlikte,
28.406 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(21/115)


- ...'CI ile/ve/değil/yerine ...'NIN DÜZENİ/DÜZENEĞİ


- ÇIBAN/APSE[Fr. < ABCES]/F(U)RONKÜL ile SULUK

( Gövdenin herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi. İLE Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı. )

( TEKAZZU': Çıbanın irinlenmesi. )

( ÇİRKÎN, ÂBİLE ile ... )

( ABCES avec ... )


- ÇIBAN BAŞI ile/ve/||/<> GÜNAH KEÇİSİ


- ÇIBAN ile CIDAĞI

( ... İLE Derin, işleyen yara, büyük çıban. | Atın, iki omuzunun arası. )


- CİBİLİYET ile CİBİLİYETSİZ

( Yaratılış, huy, maya, fıtrat. İLE Soysuz, sütü bozuk. )


- ÇİÇEK değil SUÇİÇEĞİ


- CİCİLİ-BİCİLİ


- CİCİM AYLARI ile/ve/> GEÇİM AYLARI


- -CİD ile/||/<> -CİDAL/-CİDE

( Kesme, öldürme. İLE/||/<> Öldürücü, yıkıcı, öldürebilen, öldüren. )


- CİDÂL[Ar.] ile CİDÂR[Ar. çoğ. CÜDÜR/CÜDRÂN]

( Karşılıklı kavga, savaş. | Zorlu, hararetli konuşma. İLE Duvar. | Zar. )


- CİDDİ ANLAMDA ile/ve/değil/||/<> CİDDİ ORANDA


- CİDDİ/BÜYÜK HATA ile PİŞMANLIK DUYULACAK EYLEM/HATA/OLGU

( Tekrar edilmedikçe, hiçbir şey hata değildir. )

( Hatanızı keşfedin ve korkudan kurtulun. )

( Zarif bir gerileme, kişinin gururunu hiç zedelemezken, pişmanlığın yol açtığı gerileme hem çevresinde hem de ruhunda derin zararlarla sonuçlanır. )

( BATÂNET[Ar.]: Büyük karınlılık. | Çok yiyicilik, oburluk. )

( BEL'AM[Ar.]: Terbiyesiz, açgözlü, pisboğaz, obur. )

( 7 büyük hata/günah: Açgözlülük | Kıskançlık | Oburluk | Şehvet | Gurur | Tembellik | Öfke )

( İlkesiz Siyaset | Emeksiz Zenginlik | Vicdansız Haz | Niteliksiz Bilgi | Ahlâksız Ticaret | İnsaniyetsiz Bilim | Özverisiz İbâdet )

( 7 deadly sins: Covetousness | Envy | Gluttony | Lechery, Lust | Pride | Sloth | Wrath
Politics without Principal | Wealth without Work | Pleasure without Conscience | Knowledge without Character | Science without Humanity | Worship without Sacrifice

Nothing is a mistake unless repeated.
Discover your mistake and be free of fear. )

( SERIOUS/BIG MISTAKE vs. MISTAKE/HAPPEN/BEHAVE IN REGRET )


- CİDDİYE ALMA(MA)K ile MUHATAP ALMA(MA)K/SAYMA(MA)K

( İTTİHAZ: Sayma, tutma. | Alma. )


- CİDDİYET:
SURATSIZLIKLA ile/değil İLKELERLE


- CİDDİYET ile/>< ASIKYÜZLÜLÜK

( Ciddiyet, ilkelerle olur.
Yüdeki/surattaki "ciddiyet", suratsızlıktır. )


- CİDDİYET ve/> GÜVEN ve/> YAKINLIK


- CİDDİ/YET ile/ve/<> İSABET/Lİ/LİK


- CİDDİYET ile/ve/değil/yerine TUTARLILIK

( KONSEKAN: Tutarlı, mantıklı davranan. Yargıları mantığa uygun olan. )


- ÇİFT ANLAMLI/LIK ile/değil ÇOK ANLAMLI/LIK


- ÇİFT BAĞ ile/||/<> ÜÇLÜ BAĞ

( İki atom arasında iki bağ. İLE/||/<> İki atom arasında üç bağ. )

( İki atom arasında iki çift elektron paylaşımı. İLE/||/<> İki atom arasında üç çift elektron paylaşımı. )


- ÇİFT KUTUP/LU(DİPOL[Yun.]):
GEÇİCİ ile KALICI

( Kutupsuz[apolar] en küçük birimlerde[moleküllerde] oluşur. İLE Kutuplu[polar] en küçük birimlerde oluşur. )


- ÇİFT YARIK ile/ve/||/<> ÇOKLU YARIK


- ÇİFT ile/ve/||/<> BAĞDAŞIK


- ÇİFT ile/ve/||/<>/> SONSUZLUK


- ÇİFTÇİ ile/ve/değil KÖYLÜ

( FELLAH[Ar.]: Çiftçi. | Mısır köylüsü. | Siyahi, arap. )

( ZÂRİ[çoğ. ZÜRRÂ'] ile/ve/değil ... )

( ... ile/ve/değil RUSTAYİ )

( TAOPOU: Köy güzeli. )


- ÇİFTE "STANDART" ile ÇELİŞKİ


- ÇİFTE STANDART ile İKİYÜZLÜLÜK/RİYÂ


- ÇİFTE "STANDART" değil/yerine/= STANDART


- ÇIG ile ÇIG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Göçebelerin çadırlarının içini bölümlere ayırmak için kullandığı sazdan yapılmış bir perde.[Bu sazlar, kamıştan daha ince ve yumuşaktır.] İLE Türk arşını.[Bu ölçü yaygın kullanılan arşınının üçte ikisi kadardır.][Göçebeler arasında, özellikle kumaşları ölçmede kullanılır.] )


- ÇIĞ ile SERAK[Fr. < Lat.]

( ... İLE Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar nedeniyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi. )


- ÇİĞDE/HÜNNAP ile ÇILAN

( Ayrı çanakyapraklı, ikiçeneklilerden bir ağaç. | Bu ağacın, kırmızı kabuklu, sert çekirdekli, iri zeytin biçiminde ve büyüklüğünde, güzün olgunlaşan meyvesi. İLE İri bir çeşit çiğde. )

( ZIZYPHUS SATIVA cum ... )


- ÇIĞLIĞA:
"SAĞIR OLMAK" ile/değil/yerine/>< ÇIĞLIK OLMAK


- ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA


- ÇIĞLIK ile/ve/değil/=/||/<>/< ÇAĞRI


- ÇIĞRA ile/||/<> ÇIĞIR

( Patika, keçi yolu. İLE/||/<> Taşlı yol, patika. )


- CİHET ile/ve VECH[Ar. çoğ. VÜCÛH]


- CİK CİK (ÖTMEK)


- ÇIKAR "AHLÂKI" ile/değil/yerine FERÂGAT AHLÂKI

( MORALS OF PROFIT vs. MORALS OF ABNEGATION )


- ÇIKAR(MENFAAT) ÇATIŞMASI ile/değil/yerine ÇIKAR İLİŞKİSİ


- HİZMET:
"ÇIKAR İÇİN" ile/değil/yerine/>< HAK İÇİN


- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< ADÂLET

( Düşüncesiz ya da alçak düşünceleri olanlar için. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüksek düşünceleri olanlar için. )


- [ne yazık ki]
"ÇIKAR" ile/değil/yerine/>< AKIL


- ÇIKAR ile/ve/değil/yerine ALIŞVERİŞ

( [not] PROFIT vs./and/but RELATIONS
RELATIONS instead of PROFIT )


- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< ÇIKARIM


- ÇIKAR ile/değil/yerine (")DEĞER(")


- ÇIKAR" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< FIRSAT

( davranis-tutum ypma ypa psikolojip bdvn )


- ÇIKAR >< GÜZEL/LİK


- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< HAK

( Bir şey, çıkar ise hak değildir.
Hak ise çıkar değildir.

Hukukun abecesi budur. )


- ÇIKAR ile/değil/yerine HİZMET


- ÇIKAR ile/değil/yerine İLKE

( [not] PROFIT vs./but PRINCIPLE
PRINCIPLE instead of PROFIT )


- ÇIKAR ile/ve/||/<> KÂR


- ÇIKAR ile/değil/yerine KATKI


- ÇIKAR ile/değil/yerine OLASI ZARARLARI AZALTMA


- ÇIKAR ile/ve ÖNCELİK


- ÇIKAR ile/değil/yerine TAD/ZEVK


- ÇIKAR ile/değil/yerine/>< VİCDAN

( Çıkar konuşunca, vicdan susar fakat sus(turul)mamalıdır! )


- ÇIKAR/NEF'[Ar.] ile/yerine YARAR ile/yerine KÂR

( Ancak ayrılıkçılık ve çıkarcılık, dünyada gerçek ıstırabın ortaya çıkmasına neden olur. )

( It is only vs. separateness and self-seeking that real suffering appears in the world. )


- [ne yazık ki]
VEFÂ:
ÇIKARA ile/değil/yerine/>< KİŞİYE


- ÇIKARCI/LIK ile/ve YALAKA/LIK


- ÇIKARDAŞ ile/değil/yerine/>< ANLAMDAŞ


- ÇIKARIM" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÇAĞRIŞIM


- ÇIKARIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DOLAYIM


- ÇIKARIM ile/ve/||/<> ÖNGÖRÜ

( vs./and/||/<> FORECAST )


- ÇIKARIM ile/değil/yerine (SADECE) DÜŞÜNME

( [not] INFERENCE vs./but (ONLY) THINKING
(ONLY) THINKING instead of INFERENCE )


- ÇIKARIM ile/değil SOYUTLA(N)MA


- ÇIKARIMIZI GÖZETMEK ile/ve/değil/yerine/<> ZARAR GÖRMEMEK


- ÇIKAR/LAR ile/ve KORUMA


- ÇIKARLAR.
GENEL ile/ve/||/<>/< ÖZEL


- ÇIKARLAR/IMIZ GEREĞİNCE değil/yerine İLİŞKİLER GEREĞİNCE


- ÇIKARLARIMIZI, BİRİLERİNDEN/ÖTEKİLERDEN ...:
!ÖNDE/ÜSTTE TUTMA(MA)K ile/değil/yerine AYRI TUTMA(MA)K


- ÇIKAR(LAR)INI DÜŞÜNME/K ile/değil/yerine ONU(N)/ÖTEKİ(Nİ/N)/SENİ(N)/KENDİ (İYİLİĞİN/ÇIKARIN) (İÇİN) DÜŞÜNME/K


- ÇIKAR(LAR)INI "DÜŞÜNMEK/İSTEMEK/BEKLEMEK" değil/yerine/>< HAK ETTİKLERİNE VE/VEYA ETTİĞİN KADARINA RIZÂ GÖSTERMEK


- KORUMAK ile/ve SÜRDÜRMEK

( TO PROTECT/SAVE vs./and TO KEEP ON )


- ÇIKAR/MENFAAT ile/<> EĞİLMEK

( Nokta kadar çıkar/menfaat için virgül kadar eğilmeye değmez. )


- ÇIKARSAMA ile "DOĞURTMA"


- ÇIKARSAMA ile KANI


- ÇIKARSAMA ile KANI


- ÇIKARSAMA ile/ve/<> USLAMLAMA


- ÇIKARSIZ ve/||/<> RİYÂSIZ


- ÇIKARTMA ile/değil ÇIKARMA

( KIBRIS "ÇIKARTMASI" değil KIBRIS ÇIKARMASI )


- ÇIK/ÇIQ ile ÇIK/ÇIQ ile ÇIKAN/ÇIQAN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yansıma bir sözcük. İLE Selenini çıkarmak. İLE Teyze oğlu. )


- ÇIKINTILIK YAPMAK ile/ve/||/<>/> İSYAN (YA DA PROTESTO) ETMEK ile/ve/||/<>/> MARJİNAL OLMAYA/GÖRÜNMEYE ÇALIŞMAK


- ÇIKIŞ ile/ve/değil/<> BUHARLAŞMA


- ÇIKIŞ ile ÇIKIŞ

( Dışarı. İLE Yukarı. )


- ÇIKIŞ ile/>< ÇÖKÜŞ


- ÇIKMAZ ile KISIR DÖNGÜ


- CİL- ile/||/<> CİLİ-/CİLİİ-/CİLİO-

( Kirpik. İLE/||/<> Gözün yapısıyla ilgili, kirpikle ilgili, kirpiksi yapı. )


- ÇİLE ile ÇİLE

( Dervişlerin, kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları perhizli dönem. | Zahmet, sıkıntı. İLE Pamuk gibi her türlü iplik kangalı. | Yay kirişi. )


- ÇİLE[Fars. < ÇİLLE] değil/yerine/= SIKINTI/KIRKÇA


- ÇİLECİ/LİK ile ADANMIŞ/LIK


- ÇİLEKEŞ değil/yerine/= KIRKÇI


- ÇİLEYİ (SEÇMEYİN!) ile/ve/değil/||/<>/< ÇİLEĞİ (SEÇMEYİN!)


- ÇILGIN/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< APTAL/LIK


- CILIBIT ile DOĞU CILIBITI


- CİLLE ile CİLLE ile CİLLE ile CİLLE ile CİLLE ile CİLLE ile CİLLE ile CİLLE ile ÇİLE

( Madeni kalem ucu. İLE Sedir. İLE Üstü toprak ile örtülmüş küçük ve alçak ev. İLE İşin içine iyice girmek. İLE Hile. | İşkence. İLE Yalnız kişi. İLE Gerdek gecesi, gelin ile güveyi el ele dolaştırma geleneği. İLE Büyük testi. )


- CİLTTE:
YEK-ŞAH ile/ve/||/<> YAZMA ile/ve/||/<> GÖMME(ŞEMSE)[SOĞUK ve MÜLEMMÂ] ile/ve/||/<> CİHAR ile/ve/||/<> EBRU ile/ve/||/<> ZER-DUA ile/ve/||/<> SİM-DÜZ ile/ve/||/<> LAKE ile/ve/||/<> ZİLBAHAR[BAKLAVA] ile/ve/||/<> MEMLÛK(KAHVERENGİ) ile/ve/||/<> SELÇUK


- CİMA' ile/ve CUMA

( Gövdelerin birleşmesi. İLE/VE Gönüllerin birleşmesi. )

( Esre ile. İLE/VE Ötre ile. )


- CİMCİK ile ÇİMDİK


- ÇIMKIRIK/SANK -ile

( Kuş pisliği. )


- CIMON ve/||/<> PERO

( )

( Barok tarzının önde gelen adlarından Paul Rubens'in, 1635'te yaptığı bu tablo, Rusya'nın St. Petersburg kentinde bulunan Hermitage Müzesi'nde sergileniyor.

Elleri bağlanmış yaşlı adam Cimon, dönemin iktidarı tarafından itirafa zorlanmak için açlığa mahkum edilmiş. Yeni doğum yapan kızı Pero, büyük zorluklarla gardiyanlara rüşvet vererek babasını ziyaret eder ve kendi sütüyle babasını açlıktan ve ölümden korumak için emzirir.

Kızın yüzündeki kaygı, kapıya baktığı açıkça görülen duruşu, babasının omzunu şefkatle kavrayışı, güçlü duruşu ve cesareti yansıtmış. Babanın, kızının memesini emerken yüzünde oluşan o çaresizliğini, ellerini koyuş biçimi ve gövde dili ile kabullenişini harika yansıtmış ressam.

Nasıl bakarsak o'yuz, o kadarız.
Ne okursak o'yuz, o kadarız.
Ne anlarsak o'yuz, o kadarız.
Ne yersek o'yuz, o kadarız.
Bakış açımız, bizi anlatır; baktığımız şey değil.

Sanatın gücü, işte budur. )


- CİMRİ/PİNTİ/NEKES değil/yerine/= ELİSIKI/KISMIK/VARYEMEZ


- CİMRİ/LİK, HASİS/LİK, PİNTİ/LİK ile/değil/yerine TUTUMLU/LUK

( BUHL/BUHÛL, HİSSET ile/değil/yerine ... )

( STINGI/NESS, PARSIMONIOUS vs./and THRIFTY/NESS
THRIFTY/NESS instead of STINGI/NESS, PARSIMONIOUS )


- ÇİN('Lİ) ile JAPONYA('LI)

( Çin-Tibet dil ailesindedir. İLE Ural-Altay dil ailesindedir.
[İkisinde de Kanji abece kullanılır.] )

( [saçları ve kaşları] Daha seyrek. İLE Daha yoğun. )

( [boy] Daha uzun. İLE Daha kısa. )

( [ten] Daha koyu, buğday. İLE Daha beyaz. )


- ÇIN ile ÇIN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Doğru söz. İLE Doğruluk, doğruculuk. İLE + Dil )


- CİNÂS-I TAMM ile/ve CİNÂS-I NÂKIS ile/ve CİNÂS-I MÜREKKEB ile/ve CİNÂS-I MEFRÛK ile/ve CİNÂS-I DARBÎ

( Söyleniş ve yazılışı aynı [eksik ya da fazlalık bulunmayan], anlamı ayrı iki sözcüğün birlikte kullanılışı. İLE/VE Cinaslı sözcüklerin birinde, bir ya da birkaç harfin fazla olması biçiminde yapılan cinas. [dem > âdem gibi] Cinaslı sözlerden biri, iki ayrı sözcük olan cinas türü. İLE/VE Cinaslı sözcüklerden biri, bağımsız iki sözcükten oluşan cinas türü. İLE/VE Pekiştirme sıfatıyla yapılan cinas türü. )


- CİNÂS/TECNİS ile/ve KALB ile/ve İŞTİKAK[< ŞAKK] ile/ve AKİS ile/ve İADE ile/ve TARSÎ'/TERSÎ'

( Söylenişleri ve yazılışları aynı, anlamları farklı iki sözcüğü birarada kullanmaya bağlı bir sanat. İLE/VE Bir sözcükte harflerin yerleri değiştirilerek yapılan cinas. [anlamlı olma koşuluyla] İLE/VE Aynı kökten türemiş sözcükleri aynı mısra ya da beyitin içinde kullanma sanatı. [teslîm, selâmet, selâm] İLE/VE Bir mısranın söz sırasını anlamlı bir biçimde değiştirerek yineleme sanatı. İLE/VE Bir şiirde her beyitin son sözcüğünü (ya da sözcük öbeğini), ondan sonraki beyitin ilk sözcüğü olarak kullanmak. [her beyitin ilk sözcüğü aynı beyitin son sözcüğü olarak yinelenirse ve şiirin uyağını oluşturursa mukaddem ü muahhar[< te'hîr] adını alır.] İLE/VE Bir şiirin mısralarındaki sözcükleri sayı, uyak ve ölçü bakımından birbirine denkleştirme sanatı. [bu sanatın kullanıldığı şiirlere murassa' denilir] )


- ÇİN'DE değil İÇİNDE!


- ÇİNGENE/KIPTİ[Ar. < KIBTİ] değil/yerine/= ROMAN

( ... DEĞİL/YERİNE/= Sözcük karşılığı, "İnsan". )


- CİN/LİK ile HİN/LİK


- CİNNET ile/> CENNET

( İçeride. İLE/<> Dışarıda. )


- ÇİNTE/BOZ KİRAZ KUŞU ile ALACA ÇİNTE/KAR KİRAZ KUŞU ile MAHMUZLU ÇİNTE ile AK KAŞLI ÇİNTE ile BATAKLIK ÇİNTESİ ile KÜÇÜK ÇİNTE

( image )

( Arktik Okyanusu kıyıları yaşam alanıdır. Bazı kışlar, soğuklardan kaçmak için Türkiye'ye kadar güneye iner. 2016 kışında İstanbul Karaburun sahilinde tek bir birey olarak görülmüştür.[Fot. Alper Tüydeş] )

( EMBERIZA CINERACEA cum PLECTROPHENAX NIVALIS cum CALCARIUS LAPPONICUS cum EMBERIZA RUSTICA cum EMBERIZA SCHOENICLUS cum EMBERIZA PUSILLA )


- ÇIP ile ÇIPIK/ÇIPIQ ile ÇIPÇIRGA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İnce dal, ağacın sürgünü. İLE Yaş bir dal. İLE Serçe. )


- ÇİPEK ile ATMACA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Atmacaya benzeyen bir kuş. İLE ... )


- ÇIPLAK ile/değil BÜRÜNMÜŞ


- ÇIPLAK ile/= ŞALLAK

( ... İLE/= Çıplak. | Giyimine, özen göstermeyen kişi. )


- ÇIPLAK ile/ve/değil/||/<>/< YABAN/Î


- ÇIPLAK/LIK ile/ve/değil/||/<> GÜÇSÜZ/LÜK


- ÇIPLAK/LIK(") ile/ve/değil/||/<>/< (")ŞEFFAF/LIK(")

( BÜREHNEGÎ/BEREHNEGÎ ile/ve ... )


- ÇIPLAK/LIK ile/ve/değil/||/<>/> ZAMAN ÜSTÜ/LÜK


- ÇIR ile ÇIV
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Giysinin yırtılma sesinin yansıması. İLE Büyük bir kabın içinde kaynayan şerbetin çıkarttığı sesin yansıması. )


- ÇIRÇIPLAK/ÇIRILÇIPLAK


- CIRCULATION vs. CYCLONE


- CIRILMAK ile/değil/yerine/>< (AZ/KARARINDA/ORANTILI) YEMEK

( Çatlayıncaya kadar yemek. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Az, ölçülü ve sağlıklı yemeği yeğleyelim! )


- CİSİM ile/ve/||/<>/> CİRİM ile/ve/||/<>/> CESED

( Yeryüzünde. İLE/VE/||/<>/> Gökte/uzayda. İLE/VE/||/<>/> Ölmüş olan. )

( BODY vs./and/||/<>/> ... vs./and/||/<>/> CORPUS )


- CİRİT ile CİRİT

( Düğün ve savaş oyunu. İLE Soyulmuş ağaç. [100-120 cm. civarındadır.] )


- ÇİRKİN ÖRDEK YAVRUSU" ile/ve/değil/||/<>/>/< KUĞU


- ÇİRKİN[Fars. KİRLİ] ile/ve/değil/yerine/<> YANLIŞ


- ÇİRKİN ile/değil YETERİNCE GÜZEL DEĞİL


- ÇİRKİN/LİK ARAMAK/BULMAK ile/değil/yerine MAZERET ARAMAK/BULMAK


- ÇİRKİN/LİK ile/ve/<> ÇİĞ/LİK


- ÇİRKİN/LİK ile/ve/değil/||/<> ÇİRKEF/LİK


- CIRMALAMAK değil TIRMALAMAK


- ÇIRPINMA ile/ve/<> CANLANMA


- CIS! ile EE! ile UF!

( Nesnelere dokundurmamak üzere. İLE Pis nesneler için. İLE Can acımasında. )


- ÇİSENTİ ile ÇİSKİN

( Toz gibi ince yağan yağmur. İLE Çiseleyen yağmur. | Çiseleyen yağmurdan hafifçe ıslanmış olan. )


- CİSM-İ TABİÎ ile CİSM-İ TÂLÎMÎ ile CİSM-İ RİYÂZÎ

( Doğal nesne. İLE Matematiksel nesne. İLE ... )

( Tüm nesneler/cisimler, ya devim ya da dinginliktedir. )

( Nesneler/cisimler, birbirinden, tözde değil fakat devim ve dinginlikte ayrılır. )

( Nesnelerin/cisimlerin etkileşimleri, doğalarına bağlıdır. )


- ÇITA ile BAĞDÂDÎ

( Düzgün biçilmiş uzun ve ensiz tahta. İLE Ağaç direkler üzerine çakılmış çıtalara sıva vurularak yapılan duvar ya da tavan. | Yapılarda kullanılan çıta. | 0,0501 gram olan ağırlık ölçü birimi. )


- CITIZEN vs. DENIZEN vs. INHABITANT vs. RESIDENT


- CIVA(Hg)["CİVA" değil!] ve/||/<> ANLAK/ZEKÂ

( Atom numarası 80, atom ağırlığı 200.6, donma noktası -38.9 °C olduğundan, oda sıcaklığında, sıvı olarak bulunan, kaynama sıcaklığı 356.6 °C, yoğunluğu 13.59 g/cm³ olan, kütle numarası 196-205 arasında izotopları bulunan, sıcaklıkölçer, basınçölçer, emme pompaları, cıva buharlı lambaların yapımında, aynaların sırlanmasında, altın ve gümüşün özümlenmesinde kullanılan, gümüş renginde bir öğe. )

( HYDRARGYRUM )

( ZÎBAK/ZEYBAK )

( MERCURY )

( LE MERCURE )

( QUECKSILBER )


- CIVA ile/||/<> CIVA BUHARLI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVA BUHARLI LAMBA ile/||/<> CIVA HAZNELİ KATOT ile/||/<> CIVA LAMBASI ile/||/<> CIVALI ALAŞIM ile/||/<> CIVALI ARK ile/||/<> CIVALI BAROMETRE ile/||/<> CIVALI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVA BUHARLI DOĞRULTUCU ile/||/<> CIVALI MANOMETRE ile/||/<> CIVALI PİL ile/||/<> CIVALI SICAKLIKÖLÇER ile/||/<> CIVALI TERMOMETRE


- ÇİVİ ile/ve/||/<> RAPTİYE


- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< ÜTÜ

( Bozan/delen [olmak]. İLE/VE/||/<>/>< Düzelten [olmak]. )


- ÇİVİ ile/ve/değil/yerine/||/<> VİDA[İt. < VITE]

( İki şeyi birbirine tutturmak, bir nesneyi, bir yere sabitlemek için çakılan, ucu sivri, başlı, metal ya da ağaçtan yapılmış ufak çubuk. | Kalkan balığının üzerindeki düğmeye benzer kemiksi oluşum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi. )

( image )


- CIVIK ile/= MIÇÇIK


- CIVILITAS <> HUMANITAS <> VERITAS


- ÇIVMAK ile ÇIVLAMAK

( Atlamak, sıçramak, zıplamak. | Bir yere çarpıp yön değiştirmek, sekmek, çavmak, inhiraf etmek. İLE Fışkırarak akmak. )


- CİYAK CİYAK (BAĞIRMAK) -ile


- CIYIRTI ile CIZIRTI

( Bez ya da kâğıt gibi şeylerden, yırtılırken çıkan ses. İLE Yağda kızartılan yiyecekten, kesilen camdan ya da yazarken kalemden vb. çıkan ses. )


- ÇİZGİ ile/ve/||/<> OMURGA


- ÇİZGİLİ KASLAR ile/ve DÜZ KASLAR(RECTUS)[Baş ve gözde bulunur] ile/ve KALP KASLARI


- ÇİZGİSEL ile/değil/yerine DOĞRUSAL


- Çıfıt ile çıfıt

( Yahudi. İLE Hileci, düzenbaz. )


- CLAIM vs. ASSERT


- CLASH vs. COINCIDE


- -CLASİA/-CLASİS ile/||/<> -CLAST/-CLASTY

( Parçalanma, ayrılma, yırtılma, haraplanma. İLE/||/<> Parçalara ayrılmış, parçalanmış. )


- [not] CLASSIFICATION vs. CATEGORY

( CATEGORY instead of CLASSIFICATION )


- CLASSIFICATION vs. CLARIFICATION


- CLAUS- ile/||/<> -CLEİSİS/-CLİSİS

( Kapalı. İLE/||/<> Kapanma, uyum, ucuza gelme. )


- CLAUSİUS İLE KELVİN İLE PLANCK ile/||/<> ENTROPİ FORMÜLASYONLARI

( Termodinamiğin ikinci yasasının farklı ifadeleri. )

( Formül: ΔS_evren ≥ 0 )

( Max Planck tarafından 1900 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1858-1947) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Kuantum teorisi, Planck sabiti) (Nobel: 1918) )


- CLEAR vs. CLARITY


- CLEAR vs. "EXCESSIVENESS"


- CLEAR(NESS) vs. CERTAINTY


- CLIENT vs. CUSTOMER vs. CONSUMER


- CLİN-/CLİNO- ile/||/<> CYRT-/CYRTO- ile/||/<> SCOLİO-

( Eğim, eğrilik, eğik olma. İLE/||/<> Eğri, dışbükey, bükülmüş. İLE/||/<> Kıvrımlı, eğri, çarpık. )


- CLOAKİNG İLE SUPERLENS İLE ZERO INDEX İLE HYPERBOLİC ile/||/<> METAMALZEME UYGULAMALARI

( İleri metamalzeme tasarımları. )

( Formül: ε < 0 İLE μ < 0 )


- CLOSE vs. CLOSE

( Kapalı. İLE Yakın/lık. )


- CLOSENESS vs. WARMTH


- CLUE vs./and "SHOOT"


- CMB İLE BAO İLE IA SÜPERNOVA ile/||/<> KOZMOLOJİ GÖZLEMLERİ

( Evrenin genişlemesini kanıtlayan gözlemler. )

( Formül: T = 2.725 K (CMB) )


- CMUK 135 değil/> CMK 148


- COARSE vs. COURSE


- ÇOCUĞA, "GELECEK HAZIRLAMAK" değil ÇOCUĞU, GELECEĞE HAZIRLAMAK


- ÇOCUĞU "ÖVÜNCE":
KİBİRLİ ile HIRSLI ile ÇABALI ile BENCİL ile AHLÂKLI

( "Zekâ" ve "kişiliğini" "översek". İLE (")Başarısını(") "översek". İLE Çabasını översek. İLE "Tipini" "översek". İLE İyi davranışlarını översek. )


- ÇOCUĞUMUZ, BÜYÜR VE GELİŞİRKEN:
"BEKLEDİĞİMİZ" ile/değil/yerine/>< GERÇEKTE OLAN

( )


- ÇOCUĞUMUZUN SEVGİSİ:
| HASTA OLAN ve KAYIP OLAN ve KÜÇÜK OLAN | ve/değil/||/<>/>/< HEPSİ

( | İyileşene kadar. VE/||/<> Dönene kadar. VE/||/<> Büyüyene kadar. | VE/DEĞİL/||/<>/< Ölene kadar. )


- ÇOCUĞUN GEREKSİNİMLERİ/SORUNLARI İLE "İLGİLENMEK"/KENDİ YAPABİLECEKLERİNİ "GİDERMEK" ile/değil/ne yazık ki/> ÇOCUĞU KÖRELTMEK/KAYBETMEK


- [ne yazık ki]
ÇOCUĞUNA TAPMA ve ALAYCI TAVIR

( Modern kişinin, öncül ve ölümcül tutumları. )

( http://ahmetcorak.blogspot.com.tr/2010/01/ahtapor-anne.html )


- ÇOCUĞU/NU:
ACINDIRIRSAN ile ACIKTIRIRSAN

( Arsız olur. İLE Hırsız olur. )


- ÇOCUK:
"BİZE AİT/BİZİM" değil BİZDEN


- ÇOCUK DOĞURMAK/DOYURMAK ile/ve/değil/||/<>/> YOĞURMAK


- ÇOCUK DÜŞÜNCESİ ile/değil/yerine ŞİZOİD DÜŞÜNCE ile/değil/yerine BİRLİK DÜŞÜNCESİ


- ÇOCUK GELİŞİMİ KURAMLARINDA:
ABRAHAM MASLOW ve/||/<> ERIK ERIKSON ve/||/<> JEAN PIAGET ve/||/<> LAWRENCE KOHLBERG ve/||/<> JOHN BOWLBY

( Gereksinimler sıradüzenine işaret etmiştir. VE/||/<> Bireylerin, sorunlarını çözme olanaklarının bulunduğuna işaret etmiştir. Gelişimin, sekiz aşaması olduğunu öne sürmüştür. Benlik güçlerinin, gelişimsel sorunların başarılı biçimde çözülmesiyle kazanıldığına işaret etmiştir. VE/||/<> Bilişsel gelişimin aşamalarını ortaya koymuş ve çocukların, belirli gelişimsel aşamalara özgü, beceri ve davranışlarının olduğunu, kavramlarla açıklamıştır. VE/||/<> Piaget'in önerdiği, bilişsel gelişim kavramları ile ahlâkî kavramların kazanımı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. VE/||/<> Çocuğun, duygusal ve davranışsal gelişimi ile ilgisi olduğu düşünülen, anneye bağlanmaya vurgu yapmış ve bağlanma kuramını ortaya atmıştır. )


- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
3 ile/ve/||/<> 6 ile/ve/||/<> 9 ile/ve/||/<> 12

( Çocuklarımızın fiziksel ve zihinsel sağlığı için...


3 yaşından önce televizyon izletmiyoruz!...
İLE/VE/||/<>
6 yaşından önce bilgisayar oyunları oynatmıyoruz!...
İLE/VE/||/<>
9 yaşından önce tek başına internete girmesine izin vermiyoruz!
İLE/VE/||/<>
12 yaşından önce de sosyal medya kullanmalarına izin vermiyoruz!... )

( )


- ÇOCUK GELİŞİMİNDE:
OTİSTİK EVRE ile/ve/||/<>/> SİMBİYOTİK EVRE

( bkz. MAHLER )


- ÇOCUK HAKLARI'NDA:
FELSEFÎ ile/ve/||/<> HUKUKÎ

( * Refah hakkı
* Korumacı haklar
* Yetişkin hakları
* Ebeveyne yönelik haklar
İLE/VE/||/<>
* Olumsuz durumlarda
* Olumlu durumlarda
* Etkin durumlarda )


- ÇOCUK HAKLARINDA:
NESEB HAKLARI ile/ve/||/<> MİRAS HAKLARI ile/ve/||/<> VASIF HAKLARI ile/ve/||/<> VASİYET HAKLARI


- ÇOCUK:
(hem) (")MASUM(") ile/ve/değil/hem de/||/<> KURNAZ


- ÇOCUK:
"İSTEDİĞİN GİBİ" değil YETİŞTİRDİĞİN GİBİ

( Çocuklar, donmamış beton gibidir. Üzerlerine ne düşse/basılsa, kalıcı iz bırakır. )


- ÇOCUK:
OBEZ ile/değil/yerine GÜRBÜZ


- Çocuk şarkılarını DİNLE!!!


- ÇOCUK:
SUÇA SÜRÜKLENEN değil SUÇA SÜRÜKLENDİĞİ İDDİA EDİLEN


- ÇOCUK YETİŞTİRMEDE:
"OLDUĞU KADAR" ile/ve/değil/yerine/ ||/<>/> OLABİLDİĞİ KADAR


- ÇOCUK ile/||/<> AŞTAL/AFARA/KENCE/TEKNE KAZINTISI
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( ... İLE/||/<> Kişinin sonuncu [yaşlılık çağlarında doğan] çocuğu. )


- ÇOCUK ve/<> BİSİKLET

( İçindeki çocuğa sarıl! Sana, insanı ve bisikleti anlatır/yaşatır... )


- ÇOCUK = CHILD/KID[İng.] = ENFANT/GOSSE[Fr.] = KIND[Alm.] = BAMBINO[İt.] = NIÑO[İsp.]


- ÇOCUK ile HIRSIZ

( İkisi için de, geldiğimiz son nokta[olanaklar/koşullar], onların başlangıç noktasıdır.[Dolayısıyla, ne çocuğun, ne de hırsızın "zekâ"sının ve/ya da "başarı"larının üzerinde fazla durulmaz/durulmamalıdır!] )


- ÇOCUK ve/<>/= İNSANLIK


- ÇOCUK ile KİŞİ


- ÇOCUK ile/ve SABÎ[Ar.]

( ... İLE/VE Henüz memeden kesilmemiş erkek çocuk. | Üç yaşını tamamlamayan erkek çocuk. )

( SABÎ-İ MUABBİR: Söyleyen ve söylediğini bilen çocuk. )


- ÇOCUK ile VAHŞİ ÇOCUK

( ... İLE Hindistan'da. )


- ÇOCUK ile/ve/||/<>/> YETİŞMİŞ/SERPİLMİŞ ÇOCUK/ÜFHÛD[Ar.]


- ÇOCUKÇA/LIK ile/değil/yerine ÇOCUKSU/LUK

( Belirli bir yaşa/"bilince" kadar ve kısmen kabul edilebilir. İLE/DEĞİL/YERİNE Her yaşta kabul edilir, hoş ve uygundur. )

( Bilgisiz ve bilinçsizcedir. İLE/DEĞİL/YERİNE Bilgecedir. )

( Hamakatle/ahmaklıkla. İLE/DEĞİL/YERİNE Neşeyle, sevinçle, coşkuyla. )

( İrâdeyle. İLE/DEĞİL/YERİNE İhtiyârla. )


- Çocukça/sına KONUŞ!!!


- ÇOÇUK/ÇOÇUQ ile ÇOCUK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Domuz yavrusu. İLE İnsan yavrusunun bebeklikten gençliğe/ergenliğe kadarki dönemi. )


- ÇOCU-KEN değil/< ÇOCUKKEN


- ÇOCUKLAR [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- ÇOCUKLAR:
"İSTEDİĞİMİZ GİBİ" değil/yerine/< YETİŞTİRDİĞİMİZ GİBİ


- ÇOCUKLARA ABUR CUBUR ALMAK/VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK yerine MEYVE VERMEK, GÖTÜRMEK, HEDİYE ETMEK

( Çikolata/gofret çeşitleri, özellikle çocuklar için olduğu gibi yetişkinler için de sağlığa zararlı ürünlerdir. Neredeyse hiç denilebilecek kadar az tüket(tir)menizi salık veririz. LÜTFEN! )

( Çocukları meyve ya da daha yararlı yiyecek ya da küçük/basit/ucuz hediye ve oyuncaklarla sevindirebiliriz. )

( Çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmak, yapılmaması gerekenleri bugün yerine getirerek, sürekli doğru örnek olarak sağlanabilir. )


- ÇOCUKLARA/GENÇLERE CEP TELEFONU KULLANDIRTMAMALI!


- ÇOCUKLARA, DAHA İYİ BİR DÜNYA BIRAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DÜNYAYA, DAHA İYİ ÇOCUKLAR BIRAKMAK


- ÇOCUKLARA:
KONUŞMAYI "ÖĞRETMEK" ile/ve/değil/yerine DİNLEMEYİ GÖSTERMEK/ÖĞRETMEK


- VÜCUB EHLİYETİ > HAK EHLİYETİ ve/||/<> EDÂ EHLİYETİ ve/||/<> FİİL EHLİYETİ ve/||/<> CEZAİ EHLİYET


- ÇOCUKLARI TERBİYE ETMEK ile/ve/değil/yerine KENDİMİZİ TERBİYE ETMEK


- ÇOCUKLARIN/BAŞKALARININ TAKİP ETTİĞİ/EDECEĞİ:
İŞARET PARMAĞIMIZ değil AYAK İZİMİZ


- ÇOCUKLARIN CEZÂLANDIRILMASINDA:
0 - 12 ile/ve/||/<> 13 - 15 ile/ve/||/<> 15 - 18

( Tam sorumsuzluk. İLE/VE/||/<> Tam sorumsuzluk ya da sınırlı sorumluluk. İLE/VE/||/<> Sınırlı sorumluluk. )


- ÇOCUKLARIN, KARANLIKTAN KORKMASI
ile/değil/ne yazık ki/>
"YETİŞKİNLERİN", AYDINLIKTAN KORKMASI


- ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK değil/yerine !KIÇLARINA VURMAK


- ÇOCUKLARIN:
!YÜZÜNE TOKAT ATMAK değil/>< !KIÇLARINA VURMAK

( Yanlışı. >< Doğrusu. )


- Çocuklarla göz hizasında KONUŞ!!!


- Çocuklarla KONUŞ!!!


- ÇOCUKLUK VE GENÇLİK ile/ve/||/<> RÜŞT VE KEMÂL


- ÇOCUK/LUK ile GENÇ/LİK

( ... ile CİVÂN/CEVÂN/CÜVÂN )

( CHILD vs. YOUTH/TEENAGE/ADOLESCENCE )


- ÇOCUK/LUK ile/> YETİŞKİN/LİK

( [Sorumluluğu] Dışarıda/başkalarında bekleyen/"gören". İLE/> Kendinde bulan/üstlenen. )

( Sorumsuzluk. İLE/> Sorumluluk. )

( Yabancılık. İLE/> Özdeşlik. )

( Oyunlarla aldatılır. İLE/> Yeminlerle aldatılır. )

( Hiçbir şeyde, "her şeyi bulur". İLE/> "Her şeyde", hiçbir şey bulamaz. )


- YAŞ:
ÇOCUKLUKTA/GENÇLİKTE ile/ve/||/<>/> YETİŞKİNLİKTE

( Girilen/gün alınan. İLE/VE/||/<>/> Tamamlanılan/yaşanılan. )


- YEMEK YEME "YARIŞI":
ÇOCUKLUKTA ile/ve/değil/yerine YETİŞKİNLİKTE

( Oyalanmadan, "hızlıca" yemek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Olabildiğince yavaş ve lokmaları çok çiğneyerek. )


- ÇOCUKLUKTA ve/<> HER YAŞTA


- ÇOCUK/TA, "SAYGISIZ/LIK":
[ya] YILIŞIK/LIK ya da ŞIMARIK/LIK

( Aşırı baskıdan dolayı. YA DA Aşırı "sevgi"den dolayı. )


- çoğ. ile coğ.

( "Çoğul"un kısaltması. İLE "Coğrafya"nın kısaltması. )


- ÇOG ile ÇOG ile ÇOGI/ÇAGI
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Güneşin kavuruculuğu, parlaklığı. İLE Odunun kor duruma geldikten sonra ateşten çıkan alevi. İLE Gürültü. )


- ÇOĞALMA ile/<> BÖLÜNEREK ÇOĞALMA


- ÇOĞALTMAK ile/ve ARTIRMAK

( TO INCREASE vs./and SAVING/ECONOMIZING )


- ÇOĞAL(T)MAK ile/ve/||/<> YAYGINLAŞ(TIR)MAK


- ÇOĞALTMAK ile/ve/<>/> YAYMAK


- ÇOĞA-ZANBİL değil DUR-UNTAŞ/DURAN-TAŞ

( ELAM, M.Ö. 1250 )


- ÇÖGEN ile DEĞNEK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Çevgen oyununda kullanılan değnek. İLE ... )


- ANKLAV:
COĞRAFİ ile/ve/||/<> SİYASİ ile/ve/||/<> ETNİK

( Coğrafi Anklavlar:
Bir ülkenin topraklarının başka bir ülke tarafından çevrelenmiş olması.[Lesotho, Güney Afrika tarafından çevrelenen bir anklavdır.]

İLE/VE/||/<>

Siyasi Anklavlar:
Ülke içinde ülke olan, farklı devlet toprağıyla kuşatılmış siyasi yapılar.[Vatikan, İtalya sınırları içinde yer alan bir anklavdır.]

İLE/VE/||/<>

Etnik Anklavlar:
Farklı bir kültürün yaşandığı ve öteki kültürlerle sınırlandırılmış bölgeler.[Gettolar, küçük İtalyan bölgeleri ve Çin mahalleleri vb.] )

(

Anklav Türü Tanım Örnek
Coğrafi Anklav Coğrafi olarak bir ülkenin içinde tamamen çevrili olan bölge. San Marino (İtalya içinde)
Siyasi Anklav Politik nedenlerle başka bir ülke tarafından tamamen çevrelenmiş bölge. Kaliningrad (Rusya'ya ait ancak diğer ülkelerle çevrili)
Etnik Anklav Farklı etnik bir grubun çoğunlukta olduğu ve çevre ülkenin kültürel yapısından farklılık gösteren bölge. Nagorno-Karabağ (Azerbaycan içinde Ermeni nüfus ağırlıklı)
)


- COĞRAFYA = GEOGRAPHY[İng.] = GÉOGRAPHIE[Fr.] = ERDKUNDE[Alm.] = GEOGRAFIA[İt.] = GEOGRAFÍA[İsp.]


- COĞRAFYA ile/ve İKLİM


- ÇOĞU ÖLÜM ve/=/||/<> ERKEN ÖLÜM


- ÇOĞU ŞEYİ BİLMEMEK/BİLMİYOR OLMAK ile/değil/yerine BAZI ŞEYLERİ BİLMEMEK/BİLMİYOR OLMAK


- ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPABİLİYOR değil ÇOĞU ...(KİŞİ), ... YAPIYOR

( Hem çoğul kullanıp hem de olasılık belirtmek olanaksızdır. Tanım ya da anlatım bozukluğudur. )


- ÇOĞUL / ÇOK/LU ile/ve/=/||/<> KAVRAM

( Nesne(ler)de. İLE/VE/=/||/<> Düşüncede/anlıkta. )


- ÇOĞUL KİŞİLİK ile/ve/||/<> AYRIŞMA SORUNU


- ÇOĞUL ile/ve/değil BİRDEN FAZLA


- ÇOĞUL ile/ve/||/<> ÇOKLU


- ÇOĞUL/LUK ile/ve/değil/||/<> ÇEŞİTLİ/LİK


- ÇOĞULLUK ile/ve/||/<> SOYUTLAMA


- ÇOĞUNLUĞUN:
İSTEDİĞİNİ İSTEMEMEK ile/ve/<> İSTEMEDİĞİNİ İSTEMEK


- ÇOĞUNLUK/AZINLIK değil/yerine HEP BİRLİKTE


- ÇOĞUNLUK ile ÇOĞUL

( MAJORITY vs. PLURAL )

Bugün[04 Kasım 2025]
itibarı ile 28.406 başlık/FaRk ile birlikte,
28.406 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(21/115)