Tarih'teki FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 7.285 başlık/FaRk ile birlikte,
7.285 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(5/31)
- BAZI DURUMLARDAKİ YENİLGİNİN KESİNLİĞİNDE:
ÖYLE "YENİL(MEK)" Kİ ile/ve/değil/||/<>/> DÜŞMANIN KAZAN(A)MAMASI
- BAZI KAVRAMLARI:
KOPYALA-YAPIŞTIR değil/yerine TEKRAR TEKRAR DA OLSA YAZMAK
- BAZI KESİNLİKLERDE:
HENÜZ BİLEMEDİĞİMİZ değil BİLEMEDİĞİMİZ
- BAZI KİŞİLER
[ÖTEKİNE SAYGI GÖSTEREN]:
[ne yazık ki]
YER/YAŞAR ve YEDİRMEZ/YAŞATMAZ | YEMEZ/YAŞAMAZ ve YEDİRMEZ/YAŞATMAZ ile/ve/değil/yerine/||/>< YER/YAŞAR ve YEDİRİR/YAŞATIR ile/ve/değil/yerine/||/>< YEMEZ/YAŞAMAZ ve YEDİRİR/YAŞATIR
- BİR ŞEY/BAZI ŞEYLER) BİLİYOR OLMAK ile/ve/değil/yerine (DERİNLEMESİNE) BİLİYOR OLMAK
( [not] TO KNOW (SOMETHING) vs./and/but TO KNOW (DEEPLY)
TO KNOW (DEEPLY) instead of TO KNOW (SOMETHING) )
- BAZI ŞEYLER KOLAYLAŞIYOR ile/ve/değil/||/<>/< GÜÇLENİYORUZ
- BAZI ŞEYLERİ:
ÇIRPINARAK SİLMEK ile/değil/yerine/>< BİR ÇIRPIDA SİLMEK
- BAZI ŞEYLERİ ...
UNUTMAYA ÇALIŞMAK ile/değil/yerine/>
HİÇ YAŞAMAMAK/YAŞAMAMAYA ÇALIŞMAK
- BAZI SORUNLARIN:
(ÜSTÜNE/İÇİNE) SİNMESİ ile/ve/değil/||/<>/< (YETERİNCE) SİNDİRİLEMEMİŞ OLMASI
- (BAZI TANINMIŞ) FİLOZOF ve BİLGİNLER
( * ORPHEUS: Antik Yunan'ın mitolojisini -mitini değil, mitinin lojisini, bilimini- oluşturan ve öğreten.
( Orpheus, Fenike dilinde Nur anlamına gelen Aur, Yunanca'da Arpha ile şifa anlamına gelen Rafae sözcüklerinden oluşmuştur ve "Nur ile şifa veren" anlamına gelmektedir. )
* HERMES: Hermes Trimegistes(Üç kere bilge Hermes).
( TRIMEGISTES (3 KEZ BİLGELİK): SEMÂVÎ ve ARZÎ ve KALBÎ )
( Hermes'in Mısır dilindeki adı Thot'tur. )
( İdris sözcüğünün anlamı terzidir. )
( Hermes sözcüğü Ermes, Hermis ve Heramis biçimlerinde söylenildiği gibi, Anadolu Türkçesi'ne de Ermiş olarak girmiş ve Tanrı'ya kavuşma durumunun bir adı olarak benimsenmiştir. Böylece tasavvufun en temel kavramı ve amacı, "ermiş" olmuştur. )
( Hermetik Öğreti'nin etkisi altında gelişmiş İbrani ve Arabi kültürlerde, "İbrani Kabalası ve Zohar'da, Arabi Ebced ve Hurufilik'te" görülen sessiz harflerin sayılarla eşleştirilmesi ve yerlerinin değiştirilerek anlama kombinasyonları oluşturulması geleneği Hermetik'tir. )
* HERAKLEİTOS: Filozof.
( Herakleitos'a göre Evren, var olanları tüm içeriği bakımından sürekli bir oluş içinde değişmektedir. )
( Herakleitos'a göre, kişiler, duyular ve görüngüler tarafından aldatılmaktadır, bunun için bilge insan mutluluğa ve doyuma giden yolda us'u izlemelidir. )
* HERAKLEİTOS: Filozof.
( Parmenides'te "Doğa", "Var olan" anlamına gelir. )
* PROTOGORAS: Filozof.
( Hakikatin ölçüsü insandır; insandan bağımsız saltık bir hakikat yoktur. )
* DEMOKRİTOS: Filozof.
( Demokritos'a göre metafiziksel araştırmanın hedefi bilgi kazanmaktır; törel hedef ise mutluluğu, ansal barış ya da huzuru kazanmaktır. )
* ARKHILOKHOS: Şair.
* SAPPHO: Şair.
* ALKAIOS: Şair.
* SOLON: Kanun koyucu, hukukçu. (Yedi Bilge'den).
* THALES (M.Ö. 600): Doğa ve felsefe bilimcisi. Suyu ilk arke olarak nitelendirmiştir. İyonya Mektebi denilen ünlü okulun kurucusu, Yedi Bilge'nin birincisi ve astronomi bilginlerindendir. Güneş tutulmasının olduğunu keşfetmiştir.
( Aristoteles tarafından Thales'in ilk filozof olarak kabul edilmesinin nedeni, Thales'in düşünceyi teolojiden doğa üzerine yöneltmesidir. Başka bir deyişle, evrende olan bitenin bilgisini kişinin kendi düşüncesi, becerisi ve çabasında aramayı, bunun için doğaüstü hiçbir güce gereksinim duymamayı, zihinsel düzeyde Thales başlatmıştı. Bu, kişinin inandan/dogmadan akla yükselmesinin bir göstergesidir. )
* ANAKSIMANDROS: Astronomi ve coğrafya bilginidir.
* PYTHAGORAS: Filozof ve geometri bilgini, sayı mistiği-matematikçi-felsefeci.
( Pİ: 3,1416, THA: İlk ilke, GORAS: Karanlıktan aydınlığa çıkaran, aydınlatan, RA'ya kavuşturan. )
( Matematikte (pi) ile gösterilen, "Çember uzunluğunun çemberin çapına oranı"ndan çıkartılan sabit bir sayıdır.
Pi sayısı sınırlı sonsuzluğu ifade etmekle, bilginin kesin değil ama yaklaşık olarak doğruluğunu belirtmekte.
Pi sayısı rasyonel tamsayılara karşın irrasyonel ve aşkın bir sayıdır.
Geometriye ait bir ifadenin matematiksel anlatımı.
Pythagoras'ın mistisizmindeki kavramsallığı, sınırlı sonludan sınırsız sonsuza akıl yoluyla bağ kurma çabasıdır. Başka bir deyişle, sonlu ve karşıtı sonsuzun akıl aracılığı ile armonik bir bütünlük olarak kavranma denemesidir. )
( Piramit: PY-RA-MYTH )
* AISOPOS: Ünlü Kinik, bir öykücü.
* PINDAROS: Şair.
* AISKHYLOS: Tragedya mucidi.
* SOPHOKLES: Dram yazan şairlerin birincisidir.
* ARISTOPHANES: Komedya şairi.
* HERODOTOS: Tarihçilerin babası. (Şeyhü'l-Müverrihîn)
* THUKYDIDES: Tarihçi.
* KSENEPHON: Filozof, tarihçi.
* METON: Matematikçi | Astronomide "Altın Dönem" denilen ondokuz senenyi keşfetmiştir.
* HIPPOKRATES: Tabâbeti diriltmiştir.
* PERIKLES: Kendi adıyla anılan bir ilerleme döneminin kurucusudur.
* ANAKSAGORAS: Atina'da felsefeyi ilk kurandır.
* SOKRATES: Filozof.
( GNOTHI SEATONU! )
( Sokrates dışta olan bitenden çok, insana, insan aklına ve onun kavramlarına yönelmekle, bilgi kuramcılığının temellerini atmıştır. )
* PLATON(EFLATUN): Filozof. Sokrates'in öğrencisi. Geniş omuzlu/göğüslü.
* ARİSTOTELES: Filozof. Platon'un öğrencisi.
( İSKENDER ÖNCESİ ARİSTOTELES ile İSKENDER SONRASI ARİSTOTELES )
* ARISTIPPOS: Tanınmış Kirene Okulu'nun kurucusudur ve Kirene'liler arasında en çok incelik sahibi olanıdır.
* PHIDIAS: Ünlü heykeltıraş.
* POLYGNOTOS: Ünlü ressam.
* DEMOSTHENES: Ünlü konuşmacı/hatip.
* EUKLEIDES: Ünlü geometri bilgini.
* ARKHIEMEDES: Ünlü geometri bilgini olup, yakıcı aynaları ve hidrostatikteki yasası ve burgusu ile olağanüstü ün kazanmıştır.
* KONFÜÇYÜS(KUNG-FU-TZU) (İ.Ö. 557-479): Öğretisi mistik değil, tamamıyla uygulamalı ahlâk öğretisidir. Bu öğreti dinsel ve metafizik hiçbir öğe taşımaz. )
- BE ile BE ile Be
( Türk abecesinin ikinci harfinin adı, okunuşu. İLE Ünlem. İLE Berilyum öğesinin simgesi. )
- BECERİ:
SÖYLEMEK değil/yerine DİNLEMEK
( Dinlemeyenler, öğrenemezler.
Öğrenemeyenler, bilemezler.
Bilemeyenler, olamazlar. )
- BECERİ ile/ve/||/<>/< YETKİNLİK
- BEDÂN[Ar.] ile BED'AN[Ar.]
( Fenâlar, yaramazlar, çirkinler. | Onunla. İLE Başlangıçta, ilk önce. )
- BEDÂVET ile/değil/yerine/>< HADÂRET
- BEDEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BEN
- BEDÎHE[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/> REVİYYE[Ar.]
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bir konuda uzun uzun düşünmek. )
( İlk aşama. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Son aşama. )
- BEE ile/değil BE ile/değil B
( Arı. İLE/DEĞİL Olmak. İLE/DEĞİL Yazaç. )
- BEĞENMEME:
HER KOŞULDA ile HİÇBİR KOŞULDA
- BE-HEME[Fars.]-HÂL[Ar.] değil/yerine/= MUTLAKA, ELBETTE
( MUTLAKA, ELBETTE )
- BEHİMÎ ile/değil/yerine/>< MEDENÎ
- BEKÂ ile/ve/||/<> EBEDİYET ile/ve/||/<> HALİDİYET
( Sonun/sonunun olmaması. İLE/VE/||/<> Öncesi ve sonrasında fark olmama. İLE/VE/||/<> Önünün olup sonunun olmaması. )
- BEKÂ ve/||/<>/>/< VEFÂ
- BEKÇİ ile ASES ile ASESBAŞI
( Bir şeyi ya da bir yeri bekleyip korumakla görevli kişi. İLE Gece bekçisi. | Osmanlı döneminde, Yeniçeri Ocağı'nın kaldırılmasından önceki güvenlik görevlisi. İLE Yeniçeri Ocağındaki askerî görevinin yanı sıra, başkentin düzenini korumakla da yükümlü olan yirmi sekizinci ortanın çorbacıbaşısı. )
- BEKLEME:
GEVŞEK ile/ve/||/<> SIKI ile/ve/||/<> SAF
- BEKLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖNGÖRMEK
- BEKLENTİ ile/ve/=/||/<>/>/< BATKI/HÜSRAN
( EXPECTATION, ANTICIPATION and/>/= DISAPPOINTMENT )
- BEKLENTİ ile/yerine BEKLEMEK
( Beklenti içinde olmamak esastır. )
( EXPECTATION vs. TO WAIT
TO WAIT instead of EXPECTATION )
- BEKLENTİ ile/ve/||/<>/> DAYATMA
( Aralarında çok ince bir çizgi ya da geçiş vardır. )
- BEKLENTİ ile/ve/=/||/<>/>/< DERT
- BEKLENTİ ile/yerine ÖNGÖRÜ
( FORESIGHT instead of EXPECTATION, ANTICIPATION )
- BEKLENTİYE YANIT ARAMAK ile/yerine (SADECE ANLAMAK İÇİN/ÜZERE) SORU SORMAK
( Yeter ki, soru sormasını bil! Taşlar bile seninle konuşur. )
( TO SEARCH FOR EXPECTATION vs. TO ASK [JUST TO UNDERSTAND]
TO ASK [JUST TO UNDERSTAND] instead of TO SEARCH FOR EXPECTATION )
- BEL (EVLÂDI) değil/yerine YOL (EVLÂDI)
- BELÂ ile BELÂ-Yİ MÜBREM
( ... İLE Kaçınılmaz belâ. )
- BELGE ile/ve/||/<> BİLGİ
- BELGE ile/ve KAYIT
- BELİ ile/değil BERİ
( Evet.[Fars.] | Bele işaret eden. İLE Konuşanın önündeki iki uzaklıktan kendine daha yakın olanı belirten bir söz. | Bu uzaklıkta bulunan. | ...-den bu yana. )
- BELİRGİNLEŞTİRME ile/ve/||/<> AÇIĞA ÇIKARMA
- BELİRLEME ile/ve/>/<> SONSUZ DEĞİLLEME
( TO DETERMINE vs./and/>/<> INFINITE NEGATION )
- BELİRLEMEK/BELİRLEYİCİ ile SONSAL SINIFLAMA / SONSALLIK / KATEGORİZASYON
( DESIGNATION vs. CATEGORIZE )
- BELİRLENİM ile/ve/||/<> İLİŞKİSELLİK
- BELİRLE(N)ME ile/ve/||/<> ETKİLE(N)ME
- BELİRLEYİCİ ile/ve/||/<> ÖNCELİKLİ
- BELİRLEYİCİ/LİK ile/ve/<> OYALAYICI/LIK
- BELİRLİ BİR ALANDA/KONUDA:
BİN KİTAP OKUMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>< (YETKİN) BİR KİTABI, BİN KEZ OKUMAK
- BELİRLİ BİR:
SÜREYLE ile/ve/||/<>/>/< SIRAYLA
- BELİRLİ GEÇMİŞ ile/ve/<> BELİRSİZ GEÇMİŞ
( [Eylemin belirttiği kavramın, içinde bulunulan zamandan önce olup bittiğini]
Belirli ve kesinlikli bildiren kip. İLE/VE/<> Başkasından duyarak ya da belirsiz olarak bildiren kip. )
( -di'li geçmiş. İLE/VE/<> -miş'li geçmiş. )
- BELİRLİ OLMA ile/ve/||/<> FİLİZ VERME
- BELİRLİ/LİK ile/ve BELKİLİ/LİK
( Olanaklı/lık. İLE/VE Olası/lık. )
- BELİRME ile/ve/<> TAŞMA
- BELİRSİZ ile/ve/||/<> ÇEKİNGEN
- BELİRSİZ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRTÜK
- BELİRSİZ ile/ve/||/<>/> SONSUZ ile/ve/||/<>/> TEK
( Tek aynada. İLE/VE/||/<>/> Karşılıklı aynanın arasında. İLE/VE/||/<>/> Birbirine bakan üç aynanın[üçgen içinde] ortasında. )
- BELİRSİZLİK /= TEHLİKE:
EN KÖTÜ ile/ve/||/<>/> EN İYİ ile/ve/||/<>/> EN OLASI
- BELİRSİZLİK/KARARSIZLIK ile/değil/yerine/>< "EN KÖTÜ KARAR/ZARAR"
( Alınacak/alınabilecek "en kötü karar" ya da "en büyük zarar" bile zihnin kaldıramayacağı/taşıyamayacağı belirsizlik ve kararsızlıktan çok daha iyidir. )
- BELİRSİZLİK SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
GÖNDERMELİ ile/ve/||/<> VURGULAMA ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
( FALLACY OF: EQUIVOCATION vs./and/||/<> ACCENT vs./and/||/<> AMPHIBOLY )
- BELİRSİZLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARA DURUMLAR
- BELİRSİZLİK ile/ve/||/<> ARADA KALMAK
- BELİRSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BELİRGİN/LİK
( Zihnin baş edemediği ve neredeyse her an tükenebileceği tek durum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Zihnin ve sürecin rahatlayabildiği ve yaşayabildiği tek durum. )
- BELİRSİZ/LİK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< BÖLÜNMÜŞ/LÜK
- BELİRSİZLİK ile/ve/değil/||/<>/< GERİLİM
( [not] UNCERTAINTY vs./and/||/<>/but VOLTAGE
VOLTAGE instead of UNCERTAINTY )
- BELİRSİZ/LİK ile MUTLAK
( INDEFINITENESS vs. ABSOLUTE )
- BELİRSİZ/LİK ile/ve/||/<> OLUMSUZ/LUK
( Zihnin, işleyebildiği tek durum/koşul belirginlik; rahat edemediği tek durum ise belirsizliktir. )
- BELİRSİZ/LİK ile/ve/||/<>/< ÖNGÖRÜLEMEZ/LİK
- BELİRSİZLİK ile/ve/||/<>/> TEDİRGİNLİK
- BELİRTME ile BİLDİRME
( TO STATE vs. TO NOTIFY )
- BELİRTMEK ile/ve "ALTINI ÇİZMEK"
- BELKİ ile/değil/yerine ACABA
- BELKİ ile/ve/||/<> İLGİNÇ
- BELKİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SANIRIM
- BELLEĞİN AŞAMALARI'NDA:
KODLAMA ile/ve/> DEPOLAMA ile/ve/> ARA-BUL-GERİYE GETİR
( Belleğe yerleştirilir. > Bellekte tutulur. > Bellekten çağrılır. )
- BELLEĞİNDEN SİLMEK ile/ve/> ETKİSİNDEN/"BÜYÜSÜNDEN" KURTULMAK
( REMOVE FROM MEMORY vs./and/> RELEASE FROM EFFECT/CHARMING )
- BELLEK = HÂFIZA = MEMORY[İng.] = MÉMOIRE[Fr.] = GEDÄCHTNIS[Alm.] = MEMORIA[dissil/f.]/RECUERDO[eril/m.][İsp.]
- BELLEK ile/ve TARİH
( Bellek, sadece benzerlik ve sürekliliği temel alırken, tarih farklılık ve düzensizlikleri önemser. )
( Bellek, geçmişi sözlü gelenek içinde yaşatırken, tarih, geçmişi, yazıyla sergilemektedir. )
( Collingwood, anılar ile tarih arasında farkı, düzenli ve çıkarımsal olup olmamasına bağlamıştır. Tarih düzenli ve çıkarıma dayanan bilgi çeşididir. Anılar ise çoğu zaman bu özelliğe sahip değildir; dolayısıyla onlar tarih değillerdir.
MEMORY vs./and HISTORY )
- BELLEMEK ile BELLEMEK
( Öğrenip akılda tutmak: | Öğrenmek. İLE Bel denilen araçla toprağı işlemek, aktarmak. )
- BELLİ/BELİ" değil/< BELİRLİ
- BEN OLMA GEREKSİNİMİ ile/ve/||/<>/> AİT OLMA GEREKSİNİMİ
( En temel/öncelikli gereksinimler. )
- BEN:
"ŞUYUM/BUYUM, BU/ŞU KADARIM!" ile/ve/değil/yerine/||/<>/></>/< BEN'İM
- BEN ile/ve/<> BEN OLMAYAN
( Birlik. İLE/VE/<> Çokluk. )
- BEN ve/||/<>/> BEN'İ (NASIL KURTARABİLİRİM?)
- BENCE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KANAATİMCE
- BENCİLLİK ile/değil/>< KENDİNİ ÖNCELİKLENDİRMEK
( Gereksinimlerinin karşılanmasına alışık olmayana, kendini önceliklendirmek, "bencillik" gibi gelebilir. )
- [ne yazık ki]
BENCİLLİK ile/ve/değil/||/<>/< KEYFİLİK
- [ne yazık ki]
BENCİLLİK ile/ve/||/<>/> NEFRET VE DÜŞMANLIK
- [ne yazık ki]
"BEN" DEYİP DURAN ile KENDİNİ/KENDİNDEKİNİ DAYATAN
- BENHUR ve TITANIC ve YÜZÜKLERİN EFENDİSİ(YÜZÜK KARDEŞLİĞİ)
( Bugüne kadar sadece bu üç film, onbir dalda Oscar ödülü kazanmıştır. )
- BENİMSEME ile/ve/değil/yerine/<> İÇSELLEŞTİRME
- BENİMSEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> KARŞI ÇIKABİLMEK
- BENİMSEMEK ile "SAHİP ÇIKMAK"
- BENİMSEMEK ile/ve/<> SAVUNMAK
- BENİMSEMEK ile "TUTMAK"
( TO ADOPT vs. "TO SUPPORT/LIKE" )
- BENJAMIN ile BENJAMIN
( Walter Benjamin İLE Benjamin Franklin )
( 15 Temmuz 1892 - 26 Eylül 1940 İLE 17 Ocak 1706 - 17 Nisan 1790 )
( Alman edebiyat eleştirmeni, düşünür, kültür tarihçisi ve estetik kuramcısı. İLE Yayıncı, yazar, mucit, felsefeci, biliminsanı ve siyasetçi. )
- BEN/LİK ile/ve/<>/> KENDİ/LİK
- BENMERKEZCİ/LİK ile/ve/değil/||/<> BENMERKEZLİ/LİK
- BENZEMEZLİK ile/ve/||/<>/< BİRİCİKLİK
- BENZER ile BENZEŞEN ile BENZEŞİM ile BENZEŞLİK ile BENZEŞME ile BENZETİ ile BENZETME ile BENZEYİŞ
- BENZERLİK ile/ve/değil/||/<>/< DOLAYLILIK
- BENZER/LİK ile/ve/değil/||/<> PARALEL/LİK
- BENZER/LİK ile TUTARLI/LIK
- BENZETME ile/||/<> ÇAĞRIŞIM
- BENZETME" ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİ
- BENZETME ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TANIM
( "Ağyârını câmî, efrâdını mânî." İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Ağyârını mânî, efrâdını câmî. )
- BENZETME değil YAKIŞTIRMA/N
- BENZETME ile/ve/değil/||/<>/< ZORLAMA
- BERÂT-I CİBÂYET ile BERÂT GECESİ ile BERÂT-I HÜMÂYÛN ile BERÂT-I TERHÂNÎ
( Vergi, resim ve icâre gibi, hazineye ya da vakfa ait paraları toplama yetkisini veren belge/vesîka. İLE Hz. Muhammed'e, peygamberliğinin bildirildiği, Şaban ayının beşinci gecesi. İLE Sultanlara özel ferman. İLE Gördüğü büyük bir hizmet karşılğı olarak vergiden muaf tutulması hakkında sultan tarafından verilen ferman. )
- BER-HURDÂR[Fars. < BERHÛR] ile MUTLU
( Hisse, nasip, pay.)] )
- BERİ ile GERİ
- BERİD:
POSTA TEŞKİLÂTI ve/||/<> İSTİHBARAT TEŞKİLÂTI
- BERMUTAT[Fars. BER + Ar. MUTÂD] değil/yerine/= ALIŞILAGELEN BİÇİMDE, HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ
- BERVECH-İ ÂDE ile/ve/||/<> BERVECH-İ ÂTÎ/ZÎR ile/ve/||/<> BERVECH-İ BÂLÂ ile/ve/||/<> BERVECH-İ MÂRUZ ile/ve/||/<> BERVECH-İ PEŞİN
( Âdet olduğu üzere. İLE/VE/||/<> Aşağıda olduğu gibi, aşağıda görüleceği üzere. İLE/VE/||/<> Yukarıda olduğu gibi, yukarıda görüldüğü üzere. İLE/VE/||/<> Bildirildiği gibi, arz olunduğu üzere. İLE/VE/||/<> Peşin olarak. )
- BESLEMEK ile/ve/||/<>/> BİÇİMLENDİRMEK
- BESLE(N)ME ve/> SESLE(N)ME
( Ancak, hem zihinsel, hem fiziksel olanakları karşılanan kişi bir şey söylemeye, seslenmeye, hakkını aramaya olanak(güç/fırsat) bulur. )
- BETHLEHEM -ile
( Ekmeğin evi. Kudüs'ün güneyindedir. [Hz. İsa'nın doğduğu ve son yedi gününü geçirdiği bölge.] )
- BEVS[Ar.] ile BEVŞ[Ar.]
( Acele, ileri geçme/gitme. | Bıktırıncaya kadar ısrar etme. | Bir kimseden kaçıp gizlenme. | Bir şeyin rengi. İLE Çalım, gösteriş, debdebe. )
( )
- BEY ile/ve/||/<>/> BOY
( Bey'in kararı/tutumu/dini vb. İLE/VE/||/<>/> Boy'un kararı/tutumu/dini. )
- BEYÂN ETMEK ile/ve/değil AKTARMAK/NAKLETMEK
- BEYAZ ORDU:
ÇEK LEJYONU ve/<> KOLÇAK KUVVETLERİ
( LEJYON[Fr. < Lat.]: Eski Romalılar'da, piyade ve süvarinin oluşturduğu askeri birlik. | Birkaç takımdan oluşan asker birliği. )
- BEYHÛDE[Fars. < BİHÛDE] ile/ve/||/<> NÂFİLE ile/ve/||/<> FUZÛLÎ
( Yararsız. | Boşuna. İLE/VE/||/<> Gerekli değilken yapılan iş. | Farzların dışında kılınan namaz. | Boşuna, gereksiz. İLE/VE/||/<> Erdemli/faziletli. | Gerekli, yersiz, boşuna. )
- BEYİN ve/<> DİL ile/ve/||/<>/< FOXP2
(
FOXP2: Beyin-Dil İlişkisinin Moleküler Anahtarı
Konuşma ve Dil Yeteneğinin Genetik Temelleri
FOXP2 (Forkhead Box P2)
Yeri: Kromozom 7q31
Tanım: Konuşma ve dil yeteneğinin gelişiminde kritik rol oynayan transkripsiyon etmen geni
Protein: 715 amino asit, Forkhead DNA bağlama domaini
Keşif: 2001 yılında KE ailesinde tanımlandı
| Beyin Bölgesi | Ekspresyon Düzeyi | Dil İşlevi | Klinik Önemi |
|---|---|---|---|
| Broca Alanı | Yüksek | Konuşma üretimi | Verbal apraksi riski |
| Wernicke Alanı | Orta | Dil anlama | Anlama bozuklukları |
| Bazal Ganglionlar | Çok Yüksek | Motor denetim, prosedürel öğrenme | Devim bozuklukları |
| Serebellum | Yüksek | Motor koordinasyon | Ataksi, dizartri |
| Striatum | Çok Yüksek | Prosedürel öğrenme | Otomatikleşme sorunları |
| Korteks (Layer 6) | Yüksek | Kortikokortikal bağlantılar | İletişim bozuklukları |
| Talamus | Orta | Sensorimotor entegrasyon | Koordinasyon sorunları |
| Hipokampus | Düşük | Bellek formasyonu | Öğrenme güçlükleri |
| İşlev Kategorisi | Spesifik Roller | Moleküler Mekanizmalar |
|---|---|---|
| TRANSKRİPSİYON DÜZENLEMESİ | ||
| Hedef Gen Sayısı | 300+ gen düzenlemesi | DNA bağlanma, kromatin değişkesi(modifikasyonu) |
| Gen Kategorileri | Nöral gelişim, sinaptik plastisite | Promotor bağlanma, enhancer etkileşim |
| NÖRAL GELİŞİM | ||
| Nörogenez | Nöron farklılaşması denetimi | Progenitor göze kader tayini |
| Migrasyon | Nöron göçü yönlendirme | Adezyon molekül ekspresyonu |
| Akson Büyümesi | Yönlendirme ve dallanma | Growth cone devinimleri |
| Sinaptogenez | Sinaps oluşumu ve olgunlaşması | Sinaptik protein ekspresyonu |
| SİNAPTİK PLASTİSİTE | ||
| LTP/LTD | Uzun dönemli plastisite | NMDA algılayıcı modülasyonu |
| Sinaptik Pruning | Gereksiz sinaps elenmesi | Mikroglial etkileşim |
| Değişinim(Mutasyon) | Fenotipik Etkiler | Nöral Değişiklikler | Şiddet |
|---|---|---|---|
| R553H | Verbal dispraxia, dil bozukluğu | Bazal ganglion atrofisi | Şiddetli |
| R328X | Ciddi konuşma apraksisi | Serebellum anomalileri | Şiddetli |
| Delesyon | Global dil gecikmesi | Korteks incelmesi | Şiddetli |
| Duplikasyon | Hafif dil sorunları | Bağlantı değişiklikleri | Hafif |
| Q17L | Artikülasyon zorluğu | Motor korteks etkilenmesi | Orta |
| Tür | FOXP2 Varyantı | İletişim Yeteneği | Evrimsel Zaman |
|---|---|---|---|
| İnsan | Modern FOXP2 | Kompleks dil, dil bilgisi, sözdizimi | 200.000 yıl önce sabitlendi |
| Neandertal | İnsan benzeri | Belirsiz dil yeteneği | 300.000 - 40.000 yıl önce |
| Şempanze | 2 amino asit farkı | Sınırlı vokal öğrenme | 6 - 7 milyon yıl ayrım |
| Fare | Homolog gen | Ultrasonik vokalizasyon | 75 milyon yıl ayrım |
| Zebra İspinozu | FoxP2 | Şarkı öğrenme | 300 milyon yıl ayrım |
| Yarasa | Özel varyant | Ekolokasyon | 50 milyon yıl ayrım |
| Hedef Gen | İşlev | İlişkili Bozukluk | Etkileşim Tipi |
|---|---|---|---|
| CNTNAP2 | Nöral bağlantı | Otizm spektrum | Doğrudan aktivasyon |
| SRPX2 | Sinaps formasyonu | Dil gecikmesi | Doğrudan etkileşim |
| MET | Nöron göçü | Otizm riski | İndirekt modülasyon |
| DISC1 | Nöral gelişim | Şizofreni | Ko-regülasyon |
| ROBO1 | Akson yönlendirme | Disleksi | Doğrudan baskılama |
| DLX5/6 | GABAerjik gelişim | Epilepsi riski | Doğrudan etkileşim |
FOXP2 ──┬──→ CNTNAP2 → Nöral Bağlantılar
│
├──→ SRPX2 → Sinaptik Organizasyon
│
├──→ DLX5/6 → GABAerjik Nöron Gelişimi
│
└──→ CACNA1C → Kalsiyum Sinyalizasyonu
| Bozukluk | Semptomlar | FOXP2 İlişkisi | Prevalans |
|---|---|---|---|
| Gelişimsel Sözel Dispraksi | Konuşma ses üretim zorluğu, tutarsız hatalar | Doğrudan değişinim | 1-2/1000 |
| Özel Dil Bozukluğu | Dil bilgisi edinimi zorluğu, sözcük öğrenme güçlüğü | Risk faktörü | 7/100 |
| Otizm Spektrum | Sosyal iletişim bozukluğu, tekrarlayıcı davranışlar | Hedef gen etkilenmesi | 1/100 |
| Disleksi | Okuma güçlüğü, fonolojik işleme sorunu | İndirekt ilişki | 5-10/100 |
| ADHD | Dikkat eksikliği, hiperaktivite | Olası ilişki | 5/100 |
| Teknik | Normal FOXP2 | FOXP2 Değişinimi |
|---|---|---|
| Yapısal MRI | Normal bazal ganglion oylumu | Bazal ganglion oylum azalması, korteks incelmesi |
| fMRI | Normal Broca aktivasyonu | Broca hipoaktivitesi, kompansatuar etkileşim |
| DTI | Normal white matter bütünlüğü | Arcuate fasciculus anomalileri, azalmış FA |
| PET | Normal dopamin reseptör dağılımı | Striatal dopamin algılayıcı değişiklikleri |
| MEG | Normal temporal devingenler | Bozulmuş temporal eşzamanlılık |
| Model Tipi | Özellikler | Bulgular |
|---|---|---|
| KE Ailesi | 15 etkilenen birey, R553H değişinimi | Verbal dispraksi, gramer bozukluğu tanımlandı |
| Knockout Fare | FOXP2 gen silinmesi | Vokalizasyon kaybı, motor bozukluk |
| Humanized Fare | İnsan FOXP2 knock-in | Gelişmiş öğrenme, değişmiş vokalizasyon |
| iPSC Modeli | Sayrı kaynaklı kök gözeler | Nöron farklılaşma defektleri |
| Zebra İspinozu | FoxP2 knockdown | Şarkı öğrenme bozukluğu |
Dil İşleme Rolleri
- Motor denetimi ve söyleyiş
- Fonolojik işleme
- Dil bilgisi ve sözdizimi
- Anlamsal işleme
- Prosodi ve ritim
- Toplumsal dil kullanımı
Gelecek Araştırma Alanları
- Gen terapisi yaklaşımları
- Epigenetik modifikasyonlar
- Tek göze genomiks
- Organoid modeller
- Optogenetik devre çözümlemesi
- Terapötik hedef geliştirme
- BEYLİK ile/||/<> BEYLERBEYİ ile/||/<> DAYI
( Bir beyin yönetimi altındaki ülke, küçük devlet.[Anadolu beylikleri, Eretna Beyliği, Erdel Beyliği] İLE/||/<> Sancak beylerine verilen ad ya da san. İLE/||/<> Tunus ve Cezayir Bey'lerine verilen ad.[1711 - 1730] )
- BEYLİK ile BEYLİK
( Bey olma durumu. | Herkesin kullandığı, herkesin bildiği. | Basmakalıp. | Devletle ilgili, devlete özgü olan, devlet malı olan, mirî. | Bir tür küçük ve ince asker battaniyesi. | Rahat yaşama. | Merkeze tam bağlı olmayarak bir beyin yönetimi altındaki ülke, emîrlik, emaret, mirlik. | Hükûmet. )
- BEYNİN:
DOĞALLIĞI ile/ve/değil/yerine TARİHSELLİĞİ
- BEYTÜLMAL[Ar.] değil/yerine/= DEVLET HAZİNESİ
- BEY-UL ...:
MUDAREBE (AKDİ) ile MUAMELE (AKDİ) ile MURABAHA
- BİAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİMAT
- BIÇAK ile YATAĞAN
( ... İLE Namlusu eğimli, iki yanı da kesici, bir tür uzun savaş bıçağı. )
- BİÇİM ile/ve/||/<> İDOLA/PUT/SANEM
( EIDOS ile/ve/||/<> EIDOLON )
- ... BİÇİMİNDE DÜŞÜNMEK ile ... BİÇİMİNDE BAKMAK
- [... BİÇİMİNDE ...]
... DÜŞÜNMEK/DÜŞÜNÜYORUM" ile/ve/değil/||/<>/< ... VARSAYMAK/VARSAYIYORUM
- BİÇİMLENDİRME (GİRİŞİMİ/ÇABASI) ile/ve/<>/değil/yerine YÖNLENDİRME (GİRİŞİMİ/ÇABASI)
- BİÇİMSİZ SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR ile/ve/||/<> SAÇMA(LIK)LAR/SAFSATALAR
( INFORMAL FALLACIES vs./and/||/<> FALLACIES )
- BİD'AT ile KÜFÜR
- BİDÂYET ile/ve/||/<>/> NİHÂYET
- BÎ[Fars.]-HABER[Ar.] değil/yerine/= ÇAVSIZ
- BİLDİĞİMİZİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLMEDİĞİMİZİ
( Bilmeyelim! İLE/VE/||/<>/< Bilelim! )
- [ne yazık ki]
"BİLDİĞİNİ OKUMAK" ile/değil/yerine/>< GÖRDÜĞÜNÜ OKUMAK
( Gördüğünü okumaya çalışmamak/çalışmayan, bildiğini okumaya neden olur/devam eder. )
- BILDIRCININ "BEYLİĞİ" ile/ve/||/<>/> ARPA BİÇİMİ
( Bıldırcının beyliği, arpa biçimine kadardır. )
- BİLDİRİLENİ BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/< BİLMEK
- BİLDİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< PAYLAŞMAK
- BİLE BİLİRİZ ile/ve/değil/||/<> BİLEBİLİRİZ
- BİLECEN/UKALÂ ile "ÇOK BİLMİŞ"
- BİLECİK ile BİRECİK
( İl. İLE İlçe.[Urfa] )
( ... İLE Kelaynak kuşlarının koruma altına alındığı bölge. )
- BİLEN/DÜŞÜNEN İNSAN[Lat. HOMO SAPİENS] ile/ve/değil/||/<>/> AKILLI/BİLGE İNSAN[Lat. HOMO SAPİENS SAPİENS]
( "Homo sapiens sapiens" terimi, modern insan türünü belirtmek için kullanılan bir alt tür adıdır. "Homo sapiens", insanın tür adıdır ancak bilim dünyası tarafından modern insan alt türü olarak "Homo sapiens sapiens" olarak sınıflandırılmıştır.
Bu terim, insan türünün daha özel bir alt öbeğini vurgulamak için kullanılır. İlk "Homo sapiens" türü, yaklaşık 200.000 yıl önce ortaya çıktı. Ancak "Homo sapiens sapiens", yaklaşık 50.000 ila 70.000 yıl önce ortaya çıkan ve günümüzdeki insan türünü tanımlayan daha özel bir alt türdür. Bu terim, Homo sapiens'in en yaygın ve günümüzde yaşayan alt türünü belirtmek için kullanılır. )
- BİLEŞKE ile/ve/||/<> TOPLAM
- BİLGE KRAL ile/ve/||/<>/> TİMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> TİRAN
- BİLGE ve/||/<> ALÇAKGÖNÜLLÜ
( Herkesten farklı olduğumuzu kavrayabilecek kadar. VE/||/<> Kimseden daha iyi olmadığımızı sürekli anımsayabilecek kadar. )
( ÂRİF ve/||/<> MÜTEVÂZI )
( WISE and/||/<> MODESTY )
- BİLGE/LER ile/ve/<> PEYGAMBER/LER ile/ve/<> FİLOZOF/LAR
( Uzakdoğu(da). İLE/VE/<> Doğu(da). İLE/VE/<> Batı(da). )
( MAGİ: Bilge/bilgin.[Peri] )
- BİLGE/LİK:
NE İSTEDİĞİNİ BİLEN/BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/< NE İSTEMEDİĞİNİ BİLEN/BİLMEK
- BİLGE/LİK ve/||/<> GÖNÜLLÜ/LÜK
- BİLGELİK ile/ve/||/<>/>/< KALITIMSAL BİLGELİK
( WISDOM vs./and/||/<>/>/< ANCESTRAL WISDOM )
- BİLGİ/(B)İLİM/GÖRGÜ:
NAKLETMEK İÇİN ile/ve/değil/||/<>/< NAKŞETMEK İÇİN
- BİLGİ ÇOKLUĞU ile/ve/değil/yerine ANLAYIŞI GELİŞTİR(EBİL)MEK
- BİLGİ = (")DÜŞÜNCEDİR(") ile/ve/||/<> (")ERDEMDİR(") ile/ve/||/<> (")DÜZENDİR(") ile/ve/||/<> (")BAĞLAMDIR(")
( [ise | durumu/düşüncesi] Felsefeyi verir. İLE/VE/||/<> Ahlâk'ı verir. İLE/VE/||/<> Toplumu verir. İLE/VE/||/<> Bilgeliği verir. )
- OLGUN/LUK:
BİLGİ İTİBARİYLE
ve/||/<>
BİLGELİK İTİBARİYLE
ve/||/<>
DURUM/KOŞULLAR İTİBARİYLE
ve/||/<>
AYDINLATMA İTİBARİYLE
( KEMÂL-İ İLİM ve/||/<> KEMÂL-İ İRFÂN ve/||/<> KEMÂL-İ HÂL ve/||/<> KEMÂL-İ İRŞÂD )
- BİLGİ SAHİBİ OLMA ile/ve/||/<>/> GEÇERLİ YARGILAMA/YORUMLAMA(MEŞRÛ MUHAKEME)
- BİLGİ SORUNU ile/ve/<>/değil/yerine AYDINLANMA SORUNU
- BİLGİ TAŞIYICISI OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/>/< ÖĞRENMEYİ ÖĞRENMEK
- BİLGİ ÜRETMEK ile/ve/değil/||/<>/< BİLGİ DOĞURMAK
- BİLGİ ile/ve ANIMSAMA
- BİLGİ ile/ve/||/<> BAĞDAT
( )
- BİLGİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BİLGELİK/HİKMET
( Geçmiş/mazi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Gelecek/istikbal. )
( [not] Past. VS./AND/but/||/<>/> Future.
Future. INSTEAD OF Past. )
( Ekleyerek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Uzaklaşarak. )
( [not] By adding. VS./AND/but/||/<>/> By retreating.
By retreating. INSTEAD OF By adding. )
(
)
( "Bürünerek/giyinerek". İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Soyunarak. )
( Knowledge is knowing what to say. AND/||/<>/> Wisdom is knowing whether or not to say it. )
( [not] KNOWLEDGE vs./and/but/||/<>/> WISDOM
WISDOM instead of KNOWLEDGE )
- BİLGİ ile/ve/||/<>/>/< BİRGİ/BİREŞİM
- BİLGİ ile/ve/=/||/<>/< DÖNÜŞ(TÜR)EBİLMEK
- BİLGİ/VERİ ile/ve/<> DÜŞÜNCE/FİKİR
- BİLGİ ile/ve/||/<> GÜÇ/İKTİDAR ile/ve/||/<> ÖZNE
- BİLGİ ile/ve/||/<>/> İSTİDLÂL
( Bilginin ne olduğunun bilinememesi/nde. İLE/VE/||/<>/> Bilinenin/bilinebilecek olanın, ne olduğunun bilinebilmesinde. )
- BİLGİ ve/||/<>/> İYİLİK ve/||/<>/> KARARLILIK
( Kuşkudan kurtarır. VE/||/<>/> Istırap çekmekten kurtarır. VE/||/<>/> Kaygıdan kurtarır. )
- BİLGİ ve/||/<> KİŞİ
( Bilgi, kendine kayıtsız kalana acımaz. )
- BİLGİ =/||/<> NE YAPMAYABİLECEĞİNİN BİLGİSİ
- BİLGİ ve/||/<>/>/< NEDEN
( INFORMATION and/||/<>/>/< CAUSE/REASON )
- BİLGİ ile/ve/||/<>/> PROMPTOKRASİ
- BİLGİ ile/ve/değil/||/<>/>< SÖYLENTİ
- BİLGİDE/BİLİMDE, ALANDA/KONUDA ASLOLAN/ÖNCELİKLİ OLAN:
"BİLMEMİZ GEREKEN" ile/ve/||/değil/yerine/>< TAKİP EDEBİLMEMİZ/ETMEYE ÇALIŞMAMIZ
- BİLGİLERİ/DEĞERLERİ:
KAYIP (ETMEK) ile/değil/yerine/>< KAYIT (ETMEK)
- BİLGİLİ/LİK ile/ve/||/<>/> SOĞUKKANLI/LIK
- BİLGİNİN BİLİNCİ ile/ve ÂDETLERDEKİ ÖZÜ AÇIĞA ÇIKARACAK BİLİNÇ
- BİLGİNİN:
ELDE EDİLİŞİ ile/ve/||/<> İFADE EDİLİŞİ
- BİLGİNİN:
GÜVENİLİRLİĞİ ile/ve/<> ZORUNLULUĞU
- BİLGİNİN VE ÜNİVERSİTENİN ÖNCELİKLİ İŞLEVLERİNDE:
ARAŞTIRMA ve/||/<>/> AKTARIM
- BİLGİSEVER/LİK(/AKILSEVERLİK/DİLSEVERLİK/ÖLÇÜSEVERLİK) ile/ve/||/<>/> BİLGELİKSEVER/LİK
( PHILOLOGOS and/||/<>/> PHILOSOPHIA )
- BİLGİSİZ/CAHİL:
YA DUYMAZ ya da DİRENİR/DİRETİR
- BİLGİSİZ/CAHİL ile/değil/yerine/>< USLU/AKILLI
( Çaban bile boş. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dursa da hoş. )
- BİLGİSİZLİĞİN "ESÂRETİ" ile/ve/değil/yerine/||/<> BİLGELİĞİN BEREKETİ
- [ne yazık ki]
BİLGİSİZLİĞİN/BİLGİSİZLERİN:
KABALIĞI ile/ve/||/<> KALABALIĞI
- [ne yazık ki]
BİLGİSİZLİK SÜRECİ VE SONUCU:
DEMOKRASİ ile/ve/||/<>/> OLİGARŞİ ile/ve/||/<>/> TİRANLIK
- BİLGİSİZLİK ile/ve/||/<>/> BELİRSİZLİK
- [ne yazık ki]
BİLGİ YETERSİZLİĞİ ve/||/<>/> ÖNYARGI
- BİLİG ile BİLİG ile BİLİG ile BİLİŞ ile BİLSİKTİ ile BİLTÜRDİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Bilgi [ilm]. İLE Bilgelik [hikmet]. İLE Us [akıl]. İLE Veri[malumat]. İLE Bilinir/bilindi. İLE Bilgilendirdi. )
- BİLİM:
BİLİNMEYENDEN, BİLİNEBİLECEK OLANA YAPILAN YOLCULUK değil BİLİNENDEN, BİLİNMEYENE YAPILAN YOLCULUK
- BİLİM TARİHİ ile/ve DÜŞÜNCE TARİHİ
( HISTORY OF SCIENCE vs. HISTORY OF IDEA/THOUGHT )
- BİLİM TARİHİ ile/ve DÜŞÜNCE TARİHİ
( HISTORY OF SCIENCE vs. HISTORY OF IDEA/THOUGHT )
- BİLİM TARİHİ'NDE:
J.J SÉDILLOT ve/||/<> L.A SÉDILLOT
( Baba. VE/||/<> Oğul. )
( "Fuat Sezgin ile Bilim Tarihi Üzerine" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )
- BİLİM TERİMİ/KAVRAMINDA:
1924 ve/<>/< 1837
( Kuvantum kuramının ortaya çıkmasıyla, artık, bilim, önü açık, önceden kestirilemeyen bir düşünme tarzı olarak görülmeye başlamıştır. [Burada, büyük oranda, kast edilen, doğa bilimleri, özellikle de fiziktir.] VE/<>/< "Deneysel Bilimlerin Tarihi"(Bilimsel History of Experimental Science) [William Whewels] kitabının yayımlanmasıyla, science[bugünkü anlamdaki bilim] terimi, tarihsel gelişimi de dikkate alınarak artık ayrı bir bilme yöntemi, tarzı olarak tanımlanmış ve kullanılmaya başlanmıştır. )
- BİLİM VE SANAT'TA ÜÇ DÖNEM:
KLASİK ile/ve/||/<>/> MODERN ile/ve/||/<>/> MODERN SONRASI(POSTMODERN)
( 600 - 1600 arası. İLE/VE/||/<>/> 1600 - 1950 arası. İLE/VE/||/<>/> 1950 ve sonrası. )
- BİLİM ile/ve/değil/||/<>/< BİLİNEN
- BİLİM ile/ve/||/<> SANAT ile/ve/||/<> FELSEFE
( İnsan olmayan her şeyden söz eder. İLE/VE/||/<> İnsanı anlatır. İLE/VE/||/<> Kişinin varoluşunu anlatır. )
( Varolan. İLE/VE/||/<> Var olması gereken. İLE/VE/||/<> Hayal ettiğini/n gerçekleştir(il)me(si). )
( Herhangi bir işi: Bilimsellikle başlat, sanatsallıkla destekle, felsefeyle tamamla! )
( Sanatın özü, içsel bir deneyimi iletebilmek için dış formları kullanmaktır. )
( Sanatı olmayan millet, her zaman dilencidir. )
( Sanat: Mekânı/zamanı iyi kullanmak. | Görüp göstermek. )
( Birleştirmek/birlikte tutmak gerekiyor. )
( MİFTÂHÜ'S-SAÂDE ve MİSBÂHÜ'S-SİYÂDE )
( FELSEFE: Aklı kullanma sanatı. )
( The essence of art is to use the outer form to convey an inner experience. )
( Sanat, dekoltedir. )
( Sanatın yolu, sanattır. )
( SANAT: Ben'in, yaratıcı gücünü keşfetmek. )
( Sanat, bir şeyi, başka bir şey olarak görme çabasıdır. | Başka bir şey olma olanağı tanımaktır. )
( Felsefe, kimsenin, itibar edip etmemesine, itibar etmeyendir/etmemektir. )
( Felsefe, olan ile olması gereken arasındaki kavramsal düzendir. )
( Felsefe, düşüncenin merdiveni ve mirâcıdır. )
( Felsefe, ekinin/kültürün bilincine varmaktır. )
( ya, ya da[0 / I] İLE/VE/||/<> hem, hem de İLE/VE/||/<> hem, hem de | ne, ne de )
( "Öğrenilmiş sanat" olmaz! )
( Felsefenin en büyük özelliği, hakikat dışındaki herşeyden uzak tutabilmesidir. )
( Felsefe, üçlülük üzerinedir/üzerindendir. )
( Felsefe, mantık bilimidir. )
( FELSEFE = MUHABBET'ÜL/İSÂR'ÜL HİKMET )
( PHILO SOPHOS:
BİLGELİĞİ SEVMEK değil TANRI'YI SEVMEK )
( Her şeyi kaybetmiş sayılmayız. Her şeyi gösteren müziğimizi/sanatımızı kaybetmediğimiz sürece... )
( Verinin/bilinin/bilginin iyileşmesi/iyileştirilmesi/geliştirilmesi. İLE/VE/||/<> Zekânın iyileşmesi/iyileştirilmesi/geliştirilmesi. İLE/VE/||/<> Aklın iyileşmesi/iyileştirilmesi/geliştirilmesi. )
( SCIENCE vs./and/||/<> PHILOSOPHY vs./and/||/<> ART )
- BİLİM ile/ve/||/<> TARİH
( BİLİM TARİHİ KILAVUZU - NOBEL YAY. )
( Tanrının yapıp etmelerini inceler. İLE/VE/||/<> Kişinin yapıp etmelerini inceler. )
( Türleri inceler. İLE/VE/||/<> Kişileri konuş(tur)ur. )
- BİLİMDE KEŞİF:
HAKİKAT değil MÂRİFET
- BİLİMDEN/İLİMDEN YARARLANANLAR:
SORAN ile/ve/||/<> YANITLAYAN ile/ve/||/<> DİNLEYEN ile/ve/||/<> SEVGİSİ/İLGİSİ OLAN
- BİLİMİN GELİŞİMİNDE:
AKADEMİLER ve ARAŞTIRMA MERKEZLERİ ve MÜZELER(KÜLLİYE)
- (B)İLİM/LER ile/ve/+/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET
( Bilgisi.[hikmetin] İLE/VE/+/||/<>/> Kendi.[hikmetin] | İlmi, yaşama geçirme bilgisi. )
( [konunun] Öncesi[Evvel] | Sonrası[Âhir] | İçi[Bâtın] | Dışı [Zâhir] İLE/VE/+/||/<>/> Zamanı | Zemini )
( 4N İLE/VE/+/||/<>/> 2N )
( Nasıl?[Ne asıl?] | Niye?[Neye?] | Nereden? | Nereye? İLE/VE/+/||/<>/> Nerede? | Ne zaman? )
( Nasıl? İLE/VE/+/||/<>/> Niçin?[Ne için?] )
( Önü | Arkası | Sağı | Solu İLE/VE/+/||/<>/> Alt/ı ve üst/ü )
( Dört yön İLE/VE/+/||/<>/> Taban ve tepe )
( Yön İLE/VE/+/||/<>/> Konum )
( Değişken/araz. İLE/VE/+/||/<>/> Sabit/mutlak. )
( Akıl ile. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl ve/+ gönül ile. )
( Görü. İLE/VE/+/||/<>/> Öngörü. )
( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İz'an. )
( İdrak. İLE/VE/+/||/<>/> İlmi/ni idrak. )
( Rükû İLE/VE/+/||/<>/> Kıyam/Secde )
( Çevre İLE/VE/+/||/<>/> Çekirdek )
( Küre/Daire/Çember İLE/VE/+/||/<>/> Merkez/Nokta )
( Doğrusal. İLE/VE/+/||/<>/> Dairesel. Döngüsel. )
( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )
( "Yatay". İLE/VE/+/||/<>/> "Dikey". )
( "Dikey". İLE/VE/+/||/<>/> "Yatay". )
( "Yabancı"/"tanıdık"/"uzak". İLE/VE/+/||/<>/> Tanıdık/yakın. )
( Sözcükler[Terimleri/Kavramları] | Tarih[/Tarihçesi] | Doğası[Kimyası/Biyolojisi/Anatomisi] | İşlevselliği[Fizik/Fizyoloji] İLE/VE/+/||/<>/> Koşullar[Zamanı ve Zemini(Yeri/Mekânı)] )
( Önce İLE/VE/+/||/<>/> Sonra )
( Âlim İLE/VE/+/||/<>/> Ârif )
( ben İLE/VE/+/||/<>/> BEN )
( Sıfat İLE/VE/+/||/<>/> Zât )
( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Öz )
( Gövde İLE/VE/+/||/<>/> Göz )
( Beden ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> Ledün ilmi. )
( İlmin marifeti. İLE/VE/+/||/<>/> Marifetin ilmi. )
( Marifetin ilmi. İLE/VE/+/||/<>/> İlmin marifeti. )
( Tekillerin idrâki. İLE/VE/+/||/<>/> Tümellerin idrâki. )
( Müşkil çözer. İLE/VE/+/||/<>/> Akıl üretir. )
( Nesneyi/maddeyi idrak becerisi yüksek kişiler. İLE/VE/+/||/<>/> Nesneyi/maddeyi ve anlamı/mânâyı idrak becerisi yüksek kişiler. )
( İlm-i Hudurî. İLE/VE/+/||/<>/> İlm-i Husulî. )
( Tasdik[Yargı] İLE/VE/+/||/<>/> Tasavvur[Kavram] )
( Görerek/gözlemleyerek. İLE/VE/+/||/<>/> İşiterek/dinleyerek. )
( Düşünce ve gözlem ile. İLE/VE/+/||/<>/> Katılım ve sezgi ile. )
( Sözlük. İLE/VE/+/||/<>/> Kılavuz. )
( Yazı/şekil ile. İLE/VE/+/||/<>/> Gelenek ile. )
( Veri/ler ile. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgi/bilgelik ile. )
( Nesneyi bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kendini bilmek. )
( Yanıtlar ile. İLE/VE/+/||/<>/> Sorular ile. )
( Bilinebilecekleri ve yapılması gerekenleri bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Kaçınılması/yapılmaması gerekenlerden kaçınmak. )
( Cehâleti gideren. İLE/VE/+/||/<>/> Gafleti gideren. )
( Evreni tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )
( Doğayı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanı tanımaya ve tanıtmaya çalışır. )
( Herkes/e. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları/na. )
( İsteyene. İLE/VE/+/||/<>/> Hak edene. )
( Herkes bilebilir. İLE/VE/+/||/<>/> Bazıları bilir. )
( "40 yaş öncesi". İLE/VE/+/||/<>/> "40 yaş sonrası". )
( Bilmenin/bilginin sonucu. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmenin/bilginin kendi. )
( Bilmek. İLE/VE/+/||/<>/> Bilmekten, [sürekli] "bilme"ye geçmek. )
( Kişi, bilmediğiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. İLE/VE/+/||/<>/> Kişi, kendiyle karşılaşınca oluşmaya başlar. )
( Sizin araştırmalarınızla... İLE/VE/+/||/<>/> Birlikte paylaşımlarımızla... )
( Aramakla bulunabilir. İLE/VE/+/||/<>/> Aramakla bulunmaz. [Fakat bulanlar, aramış olanlarıdır!] )
( Fikri hür, vicdanı hür. İLE/VE/+/||/<>/> İrfanı hür. )
( Her yerde ve her şeyde. İLE/VE/+/||/<>/> Bizde! [ Bilim, doğanın her köşesinde var; görmesini bilirsek! İrfan/kültür, sokakta dolanır; almasını bilirsek! ] )
( Hem Doğu'da, hem Batı'da. İLE/VE/+/||/<>/> [daha çok] Anadolu'da ve Doğu'da! )
( Bazen birden, bazen zamanla kazanılır! İLE/VE/+/||/<>/> Zamanla kazanılır. )
( Yeterince çalışılırsa, -neredeyse- mutlaka! İLE/VE/+/||/<>/> Belki! )
( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz
Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )
( Kendini bilmek ve Dıştakini/Gayrıyı bilmek İLE/VE/+/<> İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )
( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )
( İhvân-ı Safâ, "Fasl fî ecnâsi'l-ulûm" başlığı altında ilimleri, -Riyâzî, -Dinî ve -Felsefî olmak üzere üç ana grupta toplamıştır. )
( Nasıl/nelerin konuş(ul)abileceğini öğretir. İLE/VE/+/||/<>/> Nasıl/neleri konuşmayacağını ve susabilmeni gösterir. )
( Maluma bakar. İLE/VE/+/||/<>/> Mazerete bakar. )
( Tâbi ol! İLE/VE/+/<> Talip ol! )
( Bilgi[episteme]. İLE/VE/+/||/<>/> Bilgelik/irfan[gnosis]. )
( Genel rahmet. İLE/VE/+/||/<>/> Özel rahmet. )
( Geçmiş. İLE/VE/+/||/<>/> Gelecek. )
( Bileşikleri(mürekkebât) idrâktir. İLE/VE/+/<> Yalını(basît) idrâktir. )
( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Bilgisizlikten sonraki bir duruma özeldir. )
( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Yokluğun(adem) aracılık ettiği iki idrâkin sonucudur. )
( Mutlaktır. İLE/VE/+/<> Riyâzet yoluyla elde edilir. )
( Yöntemi zordur. İLE/VE/+/<> Yöntemi kolaydır. )
( İhtilâfı çoktur. İLE/VE/+/<> İhtilâfı azdır. )
( Neden-delili[burhân-i limmî] ile elde edilir. İLE/VE/+/<> Nasıl-delili[burhân-i innî] ile elde edilir. )
( Seni/onu, başkasına bildiren. İLE/VE/+/||/<>/> Seni, sana bildiren. )
( İrfan öğretisi, insanlığı bir bütün olarak algılayıp insanlık değerlerine nerede olursa olsun, duyarlı olmayı öğretir. )
( Nesnesinde tutan. İLE/VE/+/||/<>/> Özneyi/kişiyi değiştiren. )
( Bilgisizliğe karşıdır. İLE/VE/+/||/<>/> Bağnazlığa karşıdır. )
( Bilge kişi, nutuk atan değil sabırlı olan, kin ve korkudan kurtulmuş olandır. )
( FERZÂN[Fars.]: İlim ve hikmet/irfan. )
( Kitaplarla. İLE/VE/+/||/<>/> İnsanla[kişilerle]. )
( İçtekileri, dışa alma, dışta görme/gösterme bilgisi. İLE/VE/+/||/<>/> Dıştakileri, içe alma, içte yaşama bilgisi. )
( Bildiğini, duyduğunu/gördüğünü, deneyini anlatır/aktarır. İLE/VE/+/||/<>/> Yaşadığını, deneyimlediğini paylaş(tır)ır. )
( Bilgisizlerin/cahillerin davet edildiği. İLE/VE/+/||/<>/> Bilenlerin davet edildiği. )
( Celâl'den. İLE/VE/+/||/<>/> Cemâl'den... )
( Zorunluluk. İLE/VE/+/||/<>/> Anlayış. )
( "Cehennem". İLE/VE/+/||/<>/> "Cennet". )
( Dıştakileri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Var olarak [amaca ve olgunluğa] dönüşerek bilme. )
( Parçaları bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Bütünü/bütünlüğü bilme. )
( Nesneleri bilme. İLE/VE/+/||/<>/> Durumları bilme. )
( Kuramsal/teorik. İLE/VE/+/||/<>/> Uygulayımsal/pratik. )
( Göz ile, gözlemleyerek, araştırarak. İLE/VE/+/||/<>/> "Burun" ile, "koklayarak". )
( Dıştakiler, koşullar, durumlar, ayrıntılar. İLE/VE/+/||/<>/> İçselleştirme, saygı, çaba ve özen. )
( EPISTEME ile/ve/+/||/<>/> GNOSIS )
- BİLİMSEL DEVRİM:
KOPERNİK ve/<> BRAHE ve/<> KEPLER ve/<> GALILEO ve/<> NEWTON
( KOPERNİK: "Modern astronominin ilk temsilcisi" DEĞİL Antik evren anlayışının son temsilcisi. )
( KEPLER YASALARI (EPITOME | 1618 - 1621) )
- BİLİM/SEL ile/ve KAVRAM/SAL
- BİLİMSEL/LİK YANINDA/KARŞISINDA:
[ne] SALTANAT ne de SANAT
- BİLİNÇ ile/ve/değil/||/<>/< BİRİKİM
- BİLİNÇ ve/=/||/<> EDİM/EYLEM ve/=/||/<> OLANAK/LI/LIK
- BİLİNÇ ile/<> HUKUKUN YAYGINLAŞTIRILMASI
- BİLİNÇ ile/değil İŞLEYİŞ
- BİLİNÇ ile/ve/> NÜFÛZ
( CONSCIOUSNESS vs./and/> INFLUENCE )
- BİLİNÇ ile/ve/||/<>/< TOPLUMSAL KOŞULLAR
- BİLİNCE AÇIK ve/||/<> ANLAŞILIR
- BİLİNCİ ...:
[ne yazık ki]
BELİRLİ BİR YAŞTA KALMAK
ile/değil/yerine/><
BELİRLİ BİR YAŞTA DURDURMAK
- BİLİNEBİLİR OLDUĞU ZANNEDİLEN/İDDİA EDİLEN ile/değil/yerine BİLİNEBİLİR OLAN
- BİLİNEMEZ ile ÖNGÖRÜLEMEZ
( UNABLE TO KNOW (/AGNOSTIC) vs. UNABLE TO PRUDENCE )
- BİLİNEN ile/ve ORADA/BURADA BULUNMAYAN
( KNOWN vs./and UNCOMMON )
- BİLİNMEMESİ ile/ve/değil BURADA YER ALMAMASI
( [not] UNKNOWN vs./and/but NONEXIST HERE )
- BİLİNMEYENLE İLGİLENMEK ile/ve/<>/değil/yerine BİLİNENLE İLGİLENMEK
( [not] TO BE INTERESTED IN KNOWN vs./and/<>/but TO BE INTERESTED IN UNKNOWN
TO BE INTERESTED IN UNKNOWN instead of TO BE INTERESTED IN KNOWN )
- BİLİNMEZE OTURMAK ve/||/<>/> ENGİNE YOL ALMAK
- BİLİP DE:
SUSMAK ile SAKLAMAK
- BİLİP DE:
SUSMAK ile KONUŞMAMAK
- BİLİYOR OLMAK ile/ve/<>/değil BELLEĞİN GÜÇLÜ OLMASI
- BİLME BİÇİMLERİ ile/ve/||/<> TİN BİÇİMLERİ
- BİLME YÖNTEMİ ile/ve/||/<> ANLATIM YÖNTEMİ
- BİLME ve/> ANLAMA ve/> YORUMLAMA
( Yapabilmek. VE/> Varolmak. VE/> ... )
( ... VE/> Kişiye, tarihe, topluma, kültüre ait her şeye bakarak, kişiden hareketle kişiye/kişilere bakarak kavrama yöntemi. VE/> ... )
( Bilen kişi, varolanı savunur; cahil kişi, cesur olur. )
- BİLME ile/ve/||/<>/> ÖRTÜK BİLME/SEZGİ
- BİLMEK ve/<>/> ÂKIBET/SON
( Yeterli ve yetkin bilgiyle. VE/<>/> Değiştirilebilir. )
- BİLMEK ile/ve/<> ANIMSAMAK
( Bilmek, anımsamaktır. )
( TO KNOW vs./and/<> TO REMIND/REMEMBER
To know is to remind/remember. )
- BİLMEK ile/ve/||/<>/> ANLAYABİLMEK ile/ve/||/<>/> (BİRİNE) ANLATABİLMEK ile/ve/||/<>/> (ÇOCUĞA) YALIN ANLATABİLMEK
- BİLMEK ile/ve/değil/yerine BECERMEK
- BİLMEK ile/ve BİLDİĞİNİN TARİHİNİ BİLMEK
( TO KNOW vs./and TO KNOW THE HISTORY OF YOU KNOW/KNOWLEDGE )
- BİLMEK ile/ve/değil/||/<>/> BİLMENİN SÜREKLİLİĞİ/BİLMEKTE OLMAK
- BİLMEK ile/ve/değil EMANET ALMAK
- BİLMEK ile/ve/=/||/<> HESAPLAYABİLMEK
- BİLMEK ile/ve/> KAVRAMAK
( TO KNOW vs./and/> TO COMPREHEND )
- BİLMEK ve/||/<>/>< MESAFE
( and DISTANCE )
- BİLMEK ile/ve/||/<>/< NEDENLERİ BİLMEK
- BİLMEK ile/ve/<> OLAYLARI/ZORLUKLARI "ALTTAN ALABİLMEK"
- BİLMEK ile/ve/||/<>/> ÖNGÖRMEK
( TO KNOW vs./and TO ANTICIPATE )
- BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/> ANLATAMAMAK
- BİLMEMEK ile/ve/||/<>/> KABALIK
- BİLMEMEK ile/ve/değil/<> KABUL ETMEMEK/"EDEMEMEK"
- [ne yazık ki]
BİLMEMEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖNEMSEMEMEK
- BİLMEYE ÇALIŞMAK ile/ve/yerine/değil ANLAMAYA ÇALIŞMAK
( [not] TRYING TO KNOW vs./and/but TRYING TO UNDERSTAND
TRYING TO UNDERSTAND instead of TRYING TO KNOW )
- BİLMEYEN ile/değil/yerine BİLEN
( Direnir, isyan eder.[hemen hemen her şeye] İLE/DEĞİL/YERİNE Tâbi olur/olabilir.[doğaya, evrene, düzene, bilgiye, insana ...] )
- BİLMİYORUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİLİMYORUM
- BİLMİYORUM ile/ve/||/<>/> NEREDEN BİLİYORUM?
- ENDİREKT/İNDİREKT/INDIRECT[İng.]/BİLVÂSITA[Ar.] değil/yerine/= DOLAYLI
- BİN ZAHMET ile/değil/yerine/></< BİR HOŞ SÖZ
- Bİ-NİŞAN[Fars.] değil/yerine/= NİŞANSIZ
- BİR AN EVVEL/BİR AN ÖNCE değil/yerine/= KIPICAK
itibarı ile 7.285 başlık/FaRk ile birlikte,
7.285 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(5/31)
(1996'dan beri)