T ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 9.229 başlık/FaRk ile birlikte,
9.229 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(8/38)
- İRÂDE[Ar.] ile TAHARRÎ[Ar.]
- İRÂDE[Ar.] ile TAVTÎNU'N-NEFS[Ar.]
- İRÂDE[Ar.] ile TEVAHHÎ[Ar.]
- IRAQUOIS(ALTI ULUS):
CAYUGA ve/||/<> MOHAWK ve/||/<> ONCIDA ve/||/<> ONONDAGA ve/||/<> SENECA ve/||/<> TUSCARORA
( New York eyaleti olarak bilinen toprakların gerçek sahipleri. )
- İRİTASYON/IRRITATION[İng.]/TAHRİŞ[Ar.] değil/yerine/= TIRMALAMA | YAKIŞ, KAŞINDIRMA
- İSABETLİLİK ile/ve TUTARLILIK
- ISI YALITIMINDA:
BETON ile/değil/yerine/< AHŞAP ile/değil/yerine/< KÜTÜK ile/değil/yerine/< TAŞ ile/değil/yerine/< KERPİÇ ile/değil/yerine/< SAMAN
( Daha/en düşük. İLE/DEĞİL/YERİNE/< Daha/en yüksek. )
- ISIRMA GÜCÜ'NDE:
SIRTLAN ve TİMSAH TÜRÜ KAPLUMBAĞA
( 450 kg./1000 lbs.[Bir ısırıştaki uyguladığı çene gücü, aslanınkinden daha fazladır.] VE 453 kg./1004 lbs. )
( İnsan (rekor): 0.8 MPa = 81.6 ton-kuvvet/metrekare
Alman Kurdu: 1.6 - 5.5 MPa = 163-561 ton-kuvvet/metrekare
Pitbull: 1.6 MPa = 163 ton-kuvvet/metrekare
Leopar: 2.1 MPa = 214 ton-kuvvet/metrekare
Rottweiler: 2.3 - 2.4 MPa = 240 ton-kuvvet/metrekare
Beyaz Köpekbalığı: 4.13 MPa = 421 ton-kuvvet/metrekare
Aslan: 4.76 MPa = 485 ton-kuvvet/metrekare
Sivas Kangalı: 4.92 MPa = 502 ton-kuvvet/metrekare
Mürekkepbalığı: 6.89 MPa = 703 ton-kuvvet/metrekare
Sırtlan: 6.89 MPa = 703 ton-kuvvet/metrekare
Timsah: 17.2 - 34.47 MPa = 1754-3515 ton-kuvvet/metrekare )
- İŞKÜM ile TEPSİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hakan'ların önüne konan, büyük, çanak biçimindeki, ayakları bulunmayan tepsi. İLE ... )
- ISLAH ile/ve/||/<> İHYÂ ile/ve/||/<> TECDİD
- İSLÂM DÜŞÜNCESİ ile/ve TÜRK DÜŞÜNCESİ
- İŞLEM SIRASINDA:
ÜSLÜ ile/ve/<>/> PARANTEZ ile/ve/<>/> ÇARPMA-BÖLME ile/ve/<>/> TOPLAMA-ÇIKARMA
( 1. ile/ve/<>/> 2. ile/ve/<>/> 3. ile/ve/<>/> 4. )
- İŞLEMEK ile SUÇ İŞLEMEK ile ZİNA YAPMAK ile ADALETSİZLİK YAPMAK ile İNTİHAR ETMEK ile İHANET ETMEK ile VANALİZM YAPMAK ile ŞİDDET UYGULAMAK ile BAĞLILIK ile KOMİTE ile TAAHHÜT
( COMMIT vs. COMMIT A CRIME vs. COMMIT ADULTERY vs. COMMIT INJUSTICE vs. COMMIT SUICIDE vs. COMMIT TREASON vs. COMMIT VANALISM vs. COMMIT VIOLENCE vs. COMMITMENT vs. COMMITTEE vs. COMMITTING )
( متعهدبانجامامري نمودن ile مرتکب شدن ile سر سپردن ile دست به جنايت زدن ile جنايت کردن ile جنايت مرتکب شدن ile جرم کردن ile زنا کردن ile بي عدالتي کردن ile خودکشي کردن ile انتحار کردن ile دست به خودکشي زدن ile خود کشي کردن ile خيانتکردن ile دست به تخريب زدن ile دست به خشونت زدن ile سرسپردگي ile مجلس مشاوره ile کميسيون ile کميته ile ارتکاب )
( MOTEADBANJAMAMERY NEMUDAN ile MORTEKAB SHODAN ile SAR SEPARDAN ile DAST BAH JENAYT ZADAN ile JENAYT KARDAN ile JENAYT MORTEKAB SHODAN ile JARAM KARDAN ile ZANA KARDAN ile BEY ADOLTY KARDAN ile KHODKESHY KARDAN ile ENTEHAR KARDAN ile DAST BAH KHODKESHY ZADAN ile KHOD KESHY KARDAN ile KHYENTEKARDAN ile DAST BAH TAKHARYBE ZADAN ile DAST BAH KHSHOONT ZADAN ile SARSEPARDEGY ile MOJALS MOSHAVAREH ile KAMYSYVAN ile KAMYTAH ile ERTAKAB )
- İŞLEV ile/ve TERETTÜB-ÜL ÂSÂR[Ar.]
( ... İLE/VE Varolanın içeriğine(mahiyetine) ilişkin niteliklerinin ortaya çıkması. )
- İSPAT değil/yerine/= TANITLAMA
- ISRAR ile/değil/yerine TEKLİF
( Yok. İLE/DEĞİL/YERİNE Var. )
( Teklif et fakat ısrar etme! )
( [not] INSISTENCE vs./but PROPOSAL/OFFER
PROPOSAL/OFFER instead of INSISTENCE )
- ISRAR ile/ve "TİTİZLİK"
- [ne yazık ki]
ISRARLI ile/ve/||/<> TAKINTILI
- İSTANBUL ve/<>/> TEBRİZ
( Türkçe'nin en çok konuşulduğu kent. VE/<>/> Türkçe'nin en çok konuşulduğu ikinci kent. )
- İSTANBUL ile/ve TÜRKİYE
( Eski İstanbul'un denizden yüksekliği 2 ile 12 metre arasındadır. )
( 1854/55: İstanbul Belediyesi'nin kuruluşu. )
( İSTANBUL'DA ... )
( İSTANBUL SÖZLÜĞÜ - M. ORHAN BAYRAK - TARİH DÜŞÜNCE KİTAPLIĞI )
( İSTANBUL'UN İLKLERİ VE ENLERİ - SÜLEYMAN FARUK GÖNCÜOĞLU - EP YAYINLARI )
- İSTATİSTİKSEL ANLAM/LILIK / YORUM ile/ve/<> TARİHSEL ANLAM/LILIK / YORUM
- İSTATİSTİKSEL HATA SAÇMA(LIK)LARI/SAFSATALARI:
YETERSİZ ÖRNEK ile/ve/||/<> TEMSİL ETMEYEN ÖRNEK ile/ve/||/<> YANLIŞ BENZETME ile/ve/||/<> YOK SAYMA ile/ve/||/<> SÜMEN ALTI ile/ve/||/<> KUMARBAZ
( FALLACY OF INSUFFICIENT SAMPLE vs./and/||/<> UNREPRESENTATIVE SAMPLE vs./and/||/<> FALSE ANALOGY vs./and/||/<> SLOTHFUL INDUCTION vs./and/||/<> FALLACY OF SLANTING vs./and/||/<> GAMBLER'S FALLACY )
- İSTEK ile/ve/<> TERCİH
( REQUEST vs./and/<> PREFER )
- İSTEK ile/ve TESLİMİYET
- İSTEMEK ile/ve/<> TENEZZÜL
- İSTİ'ÂRE[Ar.] ile TEŞBÎH[Ar.]
- İSTİĞFÂR[Ar.] ile TEVBE[Ar.]
- İŞTİKÂK[Ar.] ile TÜREME | [Edebiyatta, aynı kökten türemiş olan sözcükleri bir arada bulundurma sanatı.]
- İSTİKRAR ve/||/<>/< TUTARLILIK
- ISTILAH[< SULH] değil/yerine/= TERİM, İLİM SÖZÜ, TÂBİR
- İSTİŞÂRE[< ŞÛRÂ | çoğ. İSTİŞÂRÂT] ile TEÂTÎ[< ATÂ]
- [ne yazık ki]
İSTİSMÂR ile/ve/||/<>/> TECÂVÜZ
- İSYAN ile/ve/||/<>/> TEPKİ
- İSYAN/KÂR/LIK ile/ve/değil/yerine/<> TEPKİ/SEL/LİK
- İTAAT ile/ve/değil/yerine/<> "TAPMAK" ile/ve/değil/yerine/<> TESLİMİYET
( [not] OBEY vs./and "WORSHIP" vs./and/but/<> SUBMISSION
SUBMISSION instead of OBEY and "WORSHIP" )
- İTAAT ile/ve/değil/<> TESLİMİYET
- [ne yazık ki]
!İTEN ile/||/<> !TUTMAYAN
- [ne yazık ki]
İTEN ile/ve/değil/||/<>/< TUTMAYAN
- [ne yazık ki]
!İTHAM ile !TEKFÎR
( Çoğunlukla/bazen itham, küfürden daha ağırdır. )
( Suçlama. İLE Kâfir sayma. )
- İTİBAR ile/ve/||/<> TAHAMMÜL
- İTİBARSIZLAŞTIRMAK ile İTİBARSIZ ile TAKDİR YETKİSİ ile İSTEĞE BAĞLI
( DISCREDIT vs. DISCREDITABLE vs. DISCRETION vs. DISCRETIONARY )
( بي اعتبار کردن ile ننگ آور ile صلاحديد ile احتياطي ile بصيرتي )
( BEY ETEBAR KARDAN ile NANG AVAR ile SALAHADYD ile احتياطي ile بصيرتي )
- İTİRAF ve/> PİŞMANLIK ve/> HESAPLAŞMA ve/> TÖVBE
- İTİRAF ile/ve/değil/ne yazık ki TEHDİT
- İTİRAF ile/ve/||/<> TÖVBE
( Hristiyanlık'ta. İLE/VE/||/<> İslâm'da. )
- İTKİ ile/ve/||/<> TUTKU
- İTME ile/ve/||/<> DÜRTME ile/ve/||/<> TETİKLEME
- İTTİBÂ[Ar.] değil/yerine/= UYMA, ARDISIRA GİTME, TÂBÎ OLMA
- İV/İNTRAVENÖZ/İNTRAVENOUS[İng.] değil/yerine/= TOPLARDAMAR İÇİ
- İYİ ile/değil TAMAM
- İYİLİK ile UYGUN ile OLUMLU CEVAP ile OLUMLU SÖZ ile TERCİH EDİLEN ile İYİLİK
( FAVOR vs. FAVORABLE vs. FAVORABLE ANSWER vs. FAVORABLE MENTION vs. FAVORED vs. FAVORS )
( لطف ile احسان ile مرحمت ile لطف کردن ile تفضيل ile عنايت کردن ile تفضيل کردن ile مرقومه ile مساعد ile مناسب ile جواب مساعد ile ذکر خير ile نظر کرده ile مراحم )
( LOTF ile EHSAN ile MARAHMAT ile LOTF KARDAN ile تفضيل ile ANAYT KARDAN ile TAFAZYLE KARDAN ile MARGHOUMEH ile MOSAED ile MENASB ile JAVAB MOSAED ile ZEKAR KHYR ile NAZAR KARDEH ile MARAHAM )
- İZLEM/STRATEJİ(K)[Fr. < Yun. STRATOS: Ordu. | AGO: Gütmek.] ile/ve/<> TAKTİK
( Üst kuram, kuram kurma kuramı. İLE/VE Stratejinin uygulanması. )
( STRATEGY vs./and TACTICS )
- İZLEMEK ile/ve/||/<> TARAMAK
- İZLENİLESİ:
OYUNCULAR ve/||/<>/> TÜM FİLMLERİ
( CHARLIE CHAPLIN
ANTHONY HOPKINS
ROBERT DE NIRO
ŞENER ŞEN
KEMAL SUNAL
AL PACINO
MORGAN FREEMAN
TOM HANKS
JIM CARREY
EDDIE MURPHY
JACK NICHOLSON
MEL GIBSON
DENZEL WASHINGTON
STEVEN SEAGAL )
- İZLENİM ile TESPİT
( IMPRESSION vs. TO DETERMINE )
- İZMİR < TANTALİS
- İZOBARİK İLE İZOKORİK İLE İZOTERMAL İLE ADYABATİK ile/||/<> TERMODİNAMİK SÜREÇLER
( Sabit parametreli hal değişimleri. )
( Formül: PV^γ = sabit (adyabatik) )
- İZOLE ETMEK ile İZOLE EDİLMİŞ ile İZOLASYON ile TECRİTÇİLİK ile İZOLASYONİST
( ISOLATE vs. ISOLATED vs. ISOLATION vs. ISOLATIONISM vs. ISOLATIONIST )
( منفرد کردن ile منزوي کردن ile متروک ile کناره جوي ile جدايي ile انزوا ile انزواگرائي ile کناره جو )
( MONFARD KARDAN ile MANZOY KARDAN ile METROK ile KONAREH JOY ile JEDAYY ile ENZVA ile انزواگرائي ile KONAREH JO )
- İZOTERMAL İLE İZOBARİK İLE İZOKORİK İLE ADYABATİK ile/||/<> TERMODİNAMİK SÜREÇLER
( Sabit sıcaklık, basınç, hacim ve ısı alışverişsiz süreçlerdir. )
( Formül: PVᵞ = sabit )
- JEAN-BAPTISTE LAMARCK ile/ve/||/<>/> CHARLES DARWIN ile/ve/||/<>/> THOMAS HENRY HUXLEY
( 01 Ağustos 1744 - 18 Aralık 1829 İLE/VE/||/<>/> 12 Şubat 1809 - 19 Nisan 1882 İLE/VE/||/<>/> 04 Mayıs 1825 - 29 Haziran 1895 )
- JENERİK[İng. GENERIC | Fr. GÉNÉRIQUE < Lat. GENUS] değil/yerine/= TANITIMLIK
( Genel/kapsayıcı:
Belirli bir markaya ya da özel niteliğe bağlı olmayan, geniş kapsamlı.
Tıpta: Marka adıyla satılmayan ama aynı etken nesneye sahip olan ilaçlar için kullanılır. ["jenerik ilaç"]
Sinema ve televizyon: Bir filmin/dizinin başında ya da sonunda yer alan, yapımda emeği geçenlerin adlarının yazıldığı bölüm. ["filmin jeneriği"] )
- JEOPOLİTİK ile/ve/||/<> JEOEKONOMİK ile/ve/||/<> TEOPOLİTİK ile/ve/||/<> TEOEKONOMİK ile/ve/||/<> HİDROPOLİTİK ile/ve/||/<> HİDROEKONOMİK
- JIT/JUST-IN-TIME[İng.] değil/yerine/= TAM ZAMANINDA
- JOSEPHSON ETKİSİ ile/||/<> TÜNEL ETKİSİ
( Josephson süperiletken tünelleme, normal kuantum tünelleme. )
( Formül: I = I_c sinφ İLE I ∝ e^(-2κd) )
( Brian Josephson tarafından 1962 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- JOSEPHSON JUNCTİON ile/||/<> TUNNEL JUNCTİON
( Josephson junction süperiletkenler arası Cooper çift tünellemesiyken İLE tunnel junction normal elektron tünellemesidir )
( Formül: AC Josephson effect )
- KABAK GİBİ ile/ve/||/<> TABAK GİBİ
- KABUĞUN, FLOEM TABAKASI = TABAKA-İ KIŞR = LIBER
- KABUK ile TOPUR
( ... İLE Kestanenin dikenli olan dış kabuğu. | Fındığın dışındaki yeşil kabuk. )
- KABUL ETMEK ile/ve/değil/yerine TANIMAK
- KABUL ve/< TAHSÎN
( ACCEPTANCE and/< TO SEE NICE )
- KABUL ve TAHSİN
- KABUL ile TAYİN
- KABUL ile/değil/yerine TEMELLENDİRME
- KABULLENMEK ile TEŞEKKÜR ile TEŞEKKÜR
( ACKNOWLEDGE vs. ACKNOWLEDGEMENT vs. ACKNOWLEDGMENT )
( اقرار کردن ile اذعان ile اعتراف ile شهادت نامه ile اقرار )
( EGHARAR KARDAN ile EZAN ile ETERAF ile SHEHADAT NAMEH ile EGHARAR )
- KABZA değil/yerine/= TUTAK/SAP
- KAÇINMA ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜ ile/ve/||/<>/> TOPARLANMA
- KAÇIŞ ile/değil/yerine/>< TANIM
- KAÇMAK ile TEHLİKEDEN KAÇMAK ile KAÇIŞ MEKANİZMASI ile İLE KAÇMAK ile KAÇIŞ ile KAÇIŞ TEKERLEĞİ ile KAÇIŞ
( ESCAPE vs. ESCAPE DANGER vs. ESCAPE MECHANISM vs. ESCAPE WITH vs. ESCAPEMENT vs. ESCAPEMENT WHEEL vs. ESCAPING )
( رهايي يافتن ile گريز ile فرار ile از دست گريختن ile متواري شدن ile در رفتن ile فرار کردن ile فرار دادن ile گريختن ile در رفتآن ile جان بدر بردن ile رستن ile از خطر جستن ile وسيله فرار ile طفره وتعلل ile دربردن ile مزاج گوي ile چرخ دنگ )
( RAYAAYY YAFTAN ile GARYZ ile FARAR ile AZ DAST GARYKHTAN ile MOTVARY SHODAN ile DAR RAFTAN ile FARAR KARDAN ile FARAR DADAN ile GARYKHTAN ile DAR RAFATAN ile JAN BADAR BARDAN ile رستن ile AZ KHATAR JASTAN ile VESYLAH FARAR ile TAFAREH VOTALAL ile DARBARDAN ile MOZAJ GOY ile CHARKH DANG )
- KADAYIF[Ar. < KATAİF] ile TEL KADAYIF ile KÜNEFE
( Undan yapılan, tatlı olarak tüketilen türlü biçimlerde yiyecek. )
- KADER[Ar.] ile TAKDÎR[Ar.]
- KADER ile/değil TARİH
- KADI ile/||/<> TAHT KADISI
( ... İLE/||/<> İstanbul'un sorunları ile ilgilenen, ticaret, sanat, iaşe denetimlerini yapan, aynı zamanda başkentin en büyük yargıcı olan ilmiye mensubu. )
- KADÎM MATEMATİK'TE, ÜÇ SORUNSAL:
TESLÎS-İ ZÂVİYE ile/ve TADÎF-İ MEZBAH ile/ve TERBİ'-İ DÂİRE
( * Dar açının çizimle/geometrik olarak üç eşit parçaya bölünmesi. İLE/VE * Küpün iki katının alınması. İLE/VE * Dairenin kareleştirilmesi. )
( Daha geniş bilgi için burayı tıklayınız... )
- KAFATASI = SCULL, CRANIUM[İng.] = LE CRÂNE[Fr.] = SCHÄDEL[Alm.] = TESCHIO[İt.] = CRANEO[İsp.] = CALVA[Lat.] = TO KRANION[Yun.] = CUMCUME(T)[Ar.] = KÂSEH-İ SER[Fars.] = SCHEDEL[Felm.]
- KÂFFE/Sİ[Ar.] değil/yerine/= TÜMÜ, HEPSİ, TAMAMI
- KÂFİLE[Ar.] değil/yerine/= TOPLULUK
- KÂGİR/KÂRGİR[Fars.] değil/yerine/= TAŞ YA DA TUĞLADAN YAPILAN YAPI
- KÂĞITTA:
TERBİYECİ ile/ve/||/<>/> AHERCİ ile/ve/||/<>/> BOYAYICI ile/ve/||/<>/> TAMİRCİ
( [bkz.]
Kâğıtlar ve Su Damgaları - Süheyl Ünver - Türk Tarih Kurumu, Belleten
XVIII. ve XIX. yy.'da, Türkiye'de Kâğıt - Osman Ersoy (Prof.) - Ankara, 1963 )
- KAHİN ile TANRISALLIK
( DIVINER vs. DIVINITY )
( غيبگو ile وحدانيت ile الوهيت ile خدايي ile کبريائي )
( GHYBEGO ile VAHDANYT ile ALVEHYT ile KHODAYY ile کبريائي )
- KALDIRMAK/KALDIR(A)MAMAK ile TAŞIMAK/TAŞI(YA)MAMAK
- KALE ile FORTALİCE ile GÜÇLENDİRMEK ile TAKVİYE EDİCİ
( FORT vs. FORTALICE vs. FORTIFY vs. FORTIFYING )
( برج وبارو ile قلعه کوچک ile سنگربندي کردن ile مستحکم کردن ile داراي استحکامات کردن ile مقوي )
( BARJ VEBARO ile GHALE KUCHAK ile SANGARBANDY KARDAN ile MOSTAHKAM KARDAN ile DARAY ESTAHKAMAT KARDAN ile MOGHOY )
- KALECİ ile TUTMAK
( KEEPER vs. KEEPING )
( نگاهدارنده ile نگهدارنده ile نگهدار ile حافظ ile مستحفذ ile حارس ile حافظه ile نگهداري )
( NEGAHODARANDEH ile NAGEIDARANDEH ile NAGEIDAR ile HAFEZ ile مستحفذ ile حارس ile HAFEZEH ile NAGEIDARY )
- KALEM ile/||/<> TAŞÇI/OYMACI KALEMİ
( ... İLE/||/<> Yontma işlerinde kullanılan, ucu sivri/keskin araç. )
- KALİKS TÜBÜ = ÜNBÛBE-İ KE'S = TUBE DU CALICE
- KALKÜL/CALCULUS[İng.] değil/yerine/= TAŞ
- KALOMEL[Yun.] değil/yerine/= TATLISÜLÜMEN
( Civa bileşimlerinden, hekimlikte kullanılan, zehirli bir madde. )
- KALP ve/<> TEKALLÜB(DÖNÜŞÜM)
- KALSİYUM[Ca] ile TAMANİT[Fr. TAMANITE]
( Atom numarası 20, atom ağırlığı 40,80, yoğunluğu 1,55 olan, 845 °C'de eriyen, kireç ve alçının birleşimine giren, sarımtırak beyaz bir öğe. İLE Doğal kalsiyum ve demir fosfat. )
- KAMÇILAMAK değil/yerine TETİKLEMEK
- KAMET:
YASSI NAMAZININ KAMETİ ile/ve/<> TERAVİH NAMAZI VE CUMA GECESİ[PERŞEMBE AKŞAMI] KAMETİ
( İsfehan makamında okunur. İLE/VE/<> Hüseynî makamında [Cumhur Müezzinliği'nde] okunur. [HAYYE ALE'S-SALÂH'a kadar, [bir müezzin]; HAYYE ALE'S-SALÂH'ta da, [tüm müezzinler ayakta olmak üzere] cemaatle birlikte.] )
- KAMYON[Fr. CAMION] ile/ve/||/<> TANKER[Fr.]
( Motorlu, büyük yük taşıtı. | Bu taşıtın taşıyabildiği miktarda olan. İLE Petrol, benzin gibi akaryakıt ürünleriyle, sanayi ile ilgili yağ vb. sıvı nesneleri taşıyan gemi ya da kamyon. )
- KAN ile/ve/||/<>/> TEMİZ KAN
( ... İLE/VE/||/<>/> Atardamarlarda dolaşan, akciğerlerden aldığı oksijeni taşıyarak gövdenin her yanına giden kan. )
- KANAL ile/ve TÜNEL
- KANAMALAR:
DIŞ ile/ve/||/<> İÇ ile/ve/||/<> DELİKLERDEN[doğal] ile/ve/||/<> ATAR DAMAR ile/ve/||/<> TOPLAR DAMAR ile/ve/||/<> KILCAL DAMAR
( [Burun Kanaması]
- Hasta/yaralı sakinleştirilir, oturtulur.
- Başı hafifçe öne eğilir.
- Burun kanatları, 5 dk. süre ile sıkılır.
- Uzman bir doktora gitmesi sağlanır.
)
( [Kulak Kanaması]
- Hasta/yaralı, sakinleştirilir.
- Kanama hafifse kulak, temiz bir bezle temizlenir.
- Kanama ciddi ise kulağı tıkamadan temiz bir bezle kapanır.
- Bilinci yerindeyse hareket ettirmeden sırtüstü yatırılır, bilinçsiz ise kanayan kulak üzerine yan yatırılır.
- Kulak kanaması, kan kusma, anüs, üreme organlarından gelen kanamalarda hasta/yaralı, kanama örnekleri ile uzman doktora sevk edilir.
)
- KANAVA[İt. < CANOVACCIO] değil/yerine/= TASLAK
( Kaneviçe. | Bir biçim, resim, plan ya da eserin sonradan üzerinde işlenecek olan basit biçimi, taslak. )
- KANIK = TOKGÖZLÜ/KANAATKÂR
- KANIKSAMA ile TAHAMMÜL
( TO BE INURED TO vs. ENDURANCE )
- KANIKSAMA ile/ve/> TÜKETMEK
( TO BE INURED TO vs./AND/> EXPEND )
- KANIT ile/ve/değil/||/<> TANIK
- KANITLAMAK ile/ve/değil/||/<>/< TEMELLENDİRMEK
- KANSA/KONSA = TAŞLIK
- KANTAR[Ar. < KİNTÂR]/BASKÜL[Fr. < BASCULE] değil/yerine/= TARTI (ARACI)
( Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç. | Tartılacak kütle alttaki çengele takıldığında sarmal bir yaya bağlı olan ve normal olarak sıfırı gösteren bir okun, yanlarda gösterilmiş ağırlık birimleri hizasına gelmesiyle kütle ağırlığını belirleyen bir tür tartı aracı, el kantarı. | 56,452 kilogram ağırlığında ya da kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi. )
- KANTAR ile/ve/||/<>/< TOPUZU
- KANT'TA, TEMEL AYRIMLAR:
A PRIORI | A POSTERIORI ile/ve/||/<> TEZÂHÜR | KENDİNDE ŞEY ile/ve/||/<> GÖRÜ | KAVRAM
( ... und ERSCHEINUNG | DING AN SICH und ANSCHAUUNG | BEGRIFF )
- KAOS ile/ve/değil/||/<> TENÂKUZ
- KAPAK ile/değil/yerine/||/<> TABAK
- KAPAN ile/değil/yerine TUZAK
( Nesne. İLE Kavram. )
- KAPI[< KAPU] ile/ve/gibi/||/<>/> TAPU
- KAPİTALİZM ile/ve TÜKETİM TOPLUMU
( CAPITALISM vs./and CONSUMPTION SOCIETY )
- KAPIYI ÇALMAK ile NAKAVT ETMEK ile TOKMAK ile KAPIYI ÇALMAK ile NAKAVT
( KNOCK vs. KNOCK OFF vs. KNOCKER vs. KNOCKING vs. KNOCKOUT )
( درزدن ile ازکار دست کشيدن ile کوبنده ile دق الباب ile دق ile تغ تغ ile کوبي ile ضربت قاطع ile ضربه فني کردن ile ضربه فني )
( DARZADAN ile AZKAR DAST KESHYDAN ile KOBANDEH ile دق الباب ile DAGH ile تغ تغ ile کوبي ile ZARBAT QATE ile ZARBEH FANY KARDAN ile ZARBEH FANY )
- KAPLAN ile TAZMANYA KAPLANI/KURDU
( ... İLE Yeni Gine ve Avustralya anakarasına özgüdür.[Yaklaşık 4 milyon yıl önce evrilen, bilinen en büyük etçil keseli hayvanlardan biridir.][Avustralya'nın keşfinden sonra bilinen son Tazmanya kaplanı, 1936 yılında öldürülerek ne yazık ki soyu tüketilmiştir. :(] )
( ... cum THYLACINUS CYNOCEPHALUS )
( TIGER vs. THYLACINE )
- KAPLARDA:
POLİKARBON yerine TİRİTAN KO-POLYESTER
( ... YERİNE BPA içermezler. )
- KAPLUMBAĞA/TOSBAĞA ile TATLI SU KAPLUMBAĞASI
( REFŞ: Bir tür ırmak kaplumbağası.[Fırat ve Dicle'de bulunur.] )
( SÜLHAFİYYE[Ar.] | CHÉLONIENS[Fr.]: Kaplumbağalar. )
(
ile ... )
( SÜLHAFÂ[çoğ. SELÂHİF] ile ATÛM )
( KEŞEF, BÂHE, SENG-PUŞT ile ... )
( TURTLE vs./and ... )
( TESTUDO GRAECA cum EMYS ORBICULARIS )
( LA TORTUGA con ... )
- KAPLUMBAĞA ile TİMSAH KAPAN KAPLUMBAĞASI
( ... ile
)
- KAPLUMBAĞA ile TİMSAH TÜRÜ KAPLUMBAĞA
- KAPORTA[İt. < BOCCAPORTA] ile/ve/||/<> KAROSER[Fr. < CARROSSERIE] ile/ve/||/<> TAMPON[Fr. < TAMPON]
( Otomobilde, kaput ya da ön kapak. | Motorlu taşıtları örten, genellikle sacdan yapılmış dış bölüm. | Gemi içinin aydınlanması ve hava alması amacıyla güvertede açılmış bulunan camekânlı yer. | Kişinin yüz, giysi, ayakkabı vb.nden oluşan dış görünümü. İLE/VE/||/<> Otomobilde, mekanizmayı oluşturan motor, makine, tekerlek, şasi vb. bölümlerin dışında kalan, görünen dış bölüm. İLE/VE/||/<> Bir deliği kapamaya yarayan, herhangi bir nesneden yapılmış büyük tıkaç. | Bir darbenin şiddetini azaltmaya yarayan, içi yumuşak nesneyle dolu şey. | Çarpışmaların etkisini azaltmak için vagonların, otomobillerin ön ve arkalarında bulunan donanım. | Kanı silmek, durdurmak için kullanılan gazlı bez yumağı ya da sterilize edilmiş pamuklu özel parça. | Bir darbenin, çatışmanın şiddetini azaltan etken. )
- KAPÜŞONLU["KAPŞON" değil!] ile/değil TOGA["TOKA" değil!]
- KÂR ile/ve/> TEMETTU'
- KÂR TUTUMLU OLMAK
- KARA DELİK ENTROPİ ile/||/<> TERMODİNAMİK ENTROPİ
( Kara delik entropisi yüzey alanı ile orantılı İLE termodinamik entropi hacim ile ilişkilidir. Kara delik entropisi Bekenstein-Hawking formülü İLE evrendeki maksimum entropi sınırını belirler. İki entropi bilgi kuramı ile bağlantılıdır. )
( Stephen Hawking tarafından 1974 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1942-2018) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kozmoloji) (Önemli katkıları: Hawking ışıması, kara delik termodinamiği, tekillik teoremleri, kuantum kozmoloji) )
- KARA KAPLUMBAĞASI ile BATAKLIK KAPLUMBAĞASI ile TATLISU KAPLUMBAĞASI ile DENİZ KAPLUMBAĞASI
( Bilinen, 200'den fazla çeşidi bulunmaktadır. Türkiye'de, 10 kaplumbağa türü bulunmaktadır. )
( ... İLE ... İLE ... İLE Türkiye'deki yuvalama kumsalları: Türkiye'nin Akdeniz kıyılarında belirlenmiş ve resmî olarak kabul edilmiş 21 yuvalama kumsalı bulunuyor. Bu kumsallar, Batı'dan Doğu'ya şöyle sıralanmaktadır: Ekincik, Dalyan, Dalaman, Fethiye (Muğla), Patara, Kale, Kumluca, Çıralı, Tekirova, Belek, Kızılot, Demirtaş, Gazipaşa (Antalya), Anamur, Göksu Deltası, Alata, Kazanlı, Davultepe (Mersin), Akyatan, Yumurtalık (Adana) ve Samandağ (Hatay). )
( [yaşam alanları] Dağlık, ormanlık hatta çöl ortamlarında bile rastlanmaktadır. İLE ... İLE Karadan, su yaşamına geçen hayvanlardandır. Tropikal ve alt tropikal iklim bölgelerinde yaşarlar. İLE Hem karada, hem de suda yaşarlar. Dünyanın orta bölgelerinde, tropikal bölgelerine yakın denizlerinde, açık okyanuslarda, kıyı habitatları özellikle tropikal ve ılıman bölgelerde, Hint Okyanusu, Atlantik Okyanusu, Pasifik Okyanusu, Karayipler ve Akdeniz'de yaşarlar. )
( [yaşam süreleri] ... İLE ... İLE ... İLE 25-50 yıldır. )
( ... İLE ... İLE ... İLE Dünya denizlerinde yaşayan yedi deniz kaplumbağası türü:[Dermochelys coriacea, Eretmochelys imbricata, Lepidochelys kempii, Lepidochelys olivacea, Chelonia mydas, Caretta caretta, Natator depressus] )
( Ayaklarında, beş parmak bulunmaktadır. Çiftleşmeyi kolaylaştırabilmek için karın alt kabuğu, erillerde daha güçlü ve içe doğru çöküktür. Erillerin, ön bacak tırnaklarından biri, dişiyi çiftleşme sırasında kavrayabilmek üzere daha uzundur. İLE ... İLE Parmakları arasında yarım perde biçimlenmiştir. Ayakları ve sırt kabukları biraz daha küçülmüş, uzamış ve yüzmeye uygun bir duruma gelmiştir.[Fırat kaplumbağasında, kabuk, tam sertleşmemiş bir yapı gösterir.] İLE Ayakları, yüzmeye uygun palet benzeri biçim almıştır. Tırnaklardan bir ya da ikisi kalmıştır. Kabukları, kayık benzeri, uzun bir biçim almış, baş ve ön ayakların bulunduğu yerden, kabuk, daha geri çekilmiştir. )
( Kaplumbağalar, kıçlarından da soluk alabilirler. )
( SELÂHİF[< SULHAFÂT, SULAHFÂT ]: Kaplumbağalar. )
( TURTLE vs. TORTOISE vs. ... )
( SULHAFÂH | TURÂBİYYE ile ... ile ... )
( TESTUDO avec ... avec ... )
- KARA ile TOPRAK REFORMLARI ile ARAZİ VERGİSİ ile İNDİ ile ARAZİ MÜLKİYETİ ile KARAYA YAKLAŞMA ile ARAZİ SAHİBİ ile İNİŞ ile İNİŞ TAKIMI ile İNİŞ YERİ ile TOPRAKSIZ ile DÖNÜM NOKTASI ile TOPRAKLAR ile MANZARA ile PEYZAJCI ile TOPRAK KAYMASI ile TOPRAK ADAMI ile KARAYA DOĞRU
( LAND vs. LAND REFORMS vs. LAND TAX vs. LANDED vs. LANDED PROPERTY vs. LANDFALL vs. LANDHOLDER vs. LANDING vs. LANDING GEAR vs. LANDING PLACE vs. LANDLESS vs. LANDMARK vs. LANDS vs. LANDSCAPE vs. LANDSCAPIST vs. LANDSLIDE vs. LANDSMAN vs. LANDWARD )
( نشستن ile به خشکي آمدن ile خاک ile بزمين نشستن ile بر زمين نشستن ile پياده کردن ile سرزمين ile ارض ile ديار ile زمين ile فرود آمدن ile به زمين نشستن ile فرود آوردن ile اصلاحات ارضي ile ماليات بر اراضي ile وابسته بزمين ile زمين دار ile فرود آمده ile عقار ile ريزش زمين ile صاحب ملک ile فرودگاه هواپيما ile پاگردان ile پاگردپله ها ile فرود ile عراده هواپيما ile مسقط ile بدون زمين ile واقعه برجسته ile اراضي ile چشم انداز ile دورنماساز ile ريزش کوه ile ريزش خاک ile هم ميهن ile ملوان ساده ile بسوي زمين )
( NESHASTAN ile BAH KHSHKY AMADAN ile KHAK ile BOZMYNE NESHASTAN ile BAR ZAMYNE NESHASTAN ile PEYADEH KARDAN ile SARZAMYNE ile ERZ ile DYAR ile ZAMYNE ile FORUD AMADAN ile BAH ZAMYNE NESHASTAN ile FORUD AVARDAN ile ESLAHAT ERZY ile MALYAT BAR ARAZY ile VABASTEH BOZMYNE ile ZAMYNE DAR ile FORUD AMODEH ile عقار ile RYZESH ZAMYNE ile SAHEB MOLK ile FORODEGAH NPAVAPYMA ile PAGARDAN ile PAGARDPALEH CPEHA ile FORUD ile ARADEH NPAVAPYMA ile MOSAGHAT ile BEDON ZAMYNE ile VAGHEH BARJASTEH ile ARAZY ile CHESHAM ANDAZ ile DORNEMASAZ ile RYZESH KUH ile RYZESH KHAK ile NPAM MYNPAN ile MALVAN SADEH ile BESOY ZAMYNE )
- KARABATAK ile TEPELİ KARABATAK ile KÜÇÜK KARABATAK
(
)
- KARAFATMA ile HAMAMBÖCEĞİ/KAKALAK ile HANIMBÖCEĞİ/GELİNBÖCEĞİ ile TAHTAKURUSU
( Kınkanatlılardan, böcek, kurt ve sümüklüböceklerle beslenen, tarıma yararlı, parlak siyah renkli bir böcek. İLE Hamamböceğigillerden, temiz tutulmayan yerlerde üreyen, zararlı bir böcek. İLE Kınkanatlılardan, kara benekli, kırmızı renkte, kurtçukları yemesinden dolayı yararlı sayılan bir böcek. İLE Yarımkanatlılardan, uzunluğu 3-5 milimetre, gövdesi oval ve yassı, kanatları körelmiş, oturulan, yatılan yerlerde üreyerek insan kanıyla beslenen, pis kokulu böcek. )
( ORIENTAL COCKROACH/BLACK BEETLE vs. COCKROACH/TICK/ACARID vs. CHINCH )
( CARABUS cum BLATTA ORIENTALIS cum COCCINELLA cum CIMEX LECTULARIUS )
- KARANFİL[Ar. < KARANFUL] ile TARÇIN[Fars. < DÂRÇÎN < DÂRÛ-Yİ ÇİN/DÂR-I ÇİN: Çin darısı/ağacı.]
( ... İLE Tarçın bitkisinin kökeninin, Sri Lanka olarak da bilinen Seylan Adası olduğu söylenir. Ne var ki, biz bu bitkiyi Uzakdoğu'dan, Çin ve Malezya gibi ülkelerden almışız. Aslında, bitkinin dilimizdeki adı da, tarihi bu bağa ilişkin bir ipucu verir gibi. Farsça, "dâr" sözcüğü, ağaç anlamına geliyor.[Arapça'da ev anlamına gelen "dâr" sözcüğüyle karıştırılmamalı!] "Dâr-ı Çin" yani "Çin ağacı" sözcüğü, Farsça'dan dilimize girmiş ve başındaki sessiz harf sertleşerek tarçın biçiminde söylenir olmuş.
İngilizce gibi Batı dillerinde, tarçın sözcüğünün karşılığı, "cinnamon". Bu sözcük, Latince, tarçın demek olan "cinnamomum" sözcüğünden kaynaklanıyor. Ama sözcük, Latince'ye gelinceye kadar dilden dile dolaşmış. Tıpkı, İpek Yolu tüccarlarının, mallarını taşımaları gibi, sözcük de dilden dile taşınmış. Sözcük, Latince'ye, eski Yunanca "kinnamomon"dan geçmiş. Yunanlar'sa, bu sözcüğü, İbraniler'in, "kinamom" dedikleri sözcükten alıp dillerine uyarlamışlar. Aramca, "qunimun" olarak söylenilen sözcüğün kökeniyse, Malezya'da ve Endonezya'da konuşulan Malay dili. Bu dilde, "kayu manis" sözcüğü, "tatlı odun" anlamına geliyor. )
( CLOVE vs. CINNAMON )
- KARANFİLSİ KOROLLA, KARANFİL ÇİÇEĞİNDEKİ GİBİ BİR KOROLLA = TÜVEYC-İ KARANFİLÎ = COROLLE CARYOPHYLLÉE
- KARANTİNA[İt. < QUARANTINA] ile/ve/=/||/<> YALITIM/AYIRMA/YALNIZLAŞTIRMA/TECRİT[Ar. < TECRÎD]
( Bulaşıcı bir hastalığın yayılmasını önlemek için belirli bir bölgenin ya da yerin denetim altında tutulup giriş çıkışların engellenmesi biçiminde uygulanan sağlık önlemi. | Hastahanelerde, yatacak hastaların kayıt ve kabul edildikleri yer. İLE/VE/=/||/<> Ayırma, ayrı bir tarafta tutma. | Soyutlama. | Yalıtım. | Mahkûmu, cezasını tek başına çekmesi için öteki hükümlülerden ayırma. )
- KARARLI/LIK ve/||/<> TUTARLI/LIK
- KARATE KUŞAKLARINDA:
BEYAZ ile/ve/||/<>/> SARI ile/ve/||/<>/> TURUNCU ile/ve/||/<>/> YEŞİL ile/ve/||/<>/> MAVİ ile/ve/||/<>/> KAHVERENGİ(3. KYU) ile/ve/||/<>/> KAHVERENGİ(2. KYU) ile/ve/||/<>/> KAHVERENGİ(1. KYU) ile/ve/||/<>/> SİYAH (1. DAN) ile/ve/||/<>/> SİYAH (2. - 10. DAN)
- | KARATE[Jp.] ile/ve/||/<> TEKVANDO[Korece] ile/ve/||/<> JUDO[Fr. < JIUJITSU(Jp.)] ile/ve/||/<> KUNGFU |
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
AIKIDO
( Ayak ve yumruk vuruşları üzerine kurulu, Japon kökenli bir dövüş yöntemi. İLE/VE/||/<> El ve kol vuruşlarından çok, ayak ve tekme tekniklerine önem veren, Uzak Doğu'ya özgü dövüş sanatı. İLE/VE/||/<> Jiujitsudan gelişmiş, tutmalara, fırlatmalara, hareketsiz bırakmalara dayanan, Japon kökenli silahsız yapılan dövüş sporu. İLE/VE/||/<> Kendini savunma temeline dayalı Çin kökenli spor.
İLE/VE/||/<>
Anatomi ve fizyoloji bilgisiyle saldırganın hareketini ve enerjisini kendine yansıtarak ve etkisiz duruma getirerek savunma bilgisi, felsefesi ve sporu.[AI-KI-DO: Evrensel enerjiyle uyumlanma yöntemi.] )
- KARBON ALAŞIMLI ile/ve/değil/yerine TAMAMI KARBON
- KARGAŞA ile/ve TELÂŞ
( TUMULT/ANARCHY vs./and HURRY )
- KARİDES ile TAVUSKUŞU, PEYGAMBER DEVESİ KARİDESİ
( ... İLE Endonezya'da denizlerinde yaşarlar. )
( ... İLE En gelişmiş görüşe sahip hayvanlardandır. )
- KARÎHA[Ar.] ile TABÎ'AT[Ar.]
- KARINCAYİYEN ile TAMANDUA
( ... İLE Ağaçta yaşayan, karınca ve termitleri avlarlar. )
- KARIŞTIRMA ile/ve TOPARLAMA
( TO CONFUSE vs./and TO TIDY UP )
- KARIŞTIRMAK ile/ve TOKUŞTURMAK
- KARPAL TÜNEL BELİRGESİ/SENDROMU ile/||/<> TETİK PARMAK
( El bileğinde sinir sıkışması. İLE/||/<> Parmak tendonlarının yangılanması, bükülmesi sırasında takılma ya da parmağın kilitlenmesi. )
- KARŞI" (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TEMKİNLİ (OLMAK)
- KARŞI ile/ve/değil/yerine/></< TAMAMLAYICI
- KARŞI ile TERS ile GERİ
- KARŞITLIK = TEZAT, ZIDDİYET = CONTRARIÉTÉ[Fr.] = GEGENSATZ[Alm.] = CONTRARIETAS[Lat.]
- KARŞIT/LIK ile/ve/||/<> TUTARSIZ/LIK
- KARTAL ile TEPELİ ATMACA KARTALI
( ... İLE Mandril maymunlarını avlarlar. [Kendinin 4 katı büyüklükteki bir antilobu bile öldürebilirler.] )
( ... cum HALIAEETUS PELAGICUS )
- KARTEZYEN İKİCİLİK ile TEKÇİLİK/MONİZM
( Zihin ve gövdenin birbirinden ayrı ve farklı olduğunu savunan görüş. İLE Gerçekliğin tek bir temel unsurdan oluştuğunu savunan görüş. )
- KARTUŞ[Fr. < CARTOUCHE] ile/ve/||/<>/> TONER[İng.]
( Sıvı mürekkebi ısıtarak püskürtme işlemiyle. İLE/||/<>/> Mürekkebi toz biçiminde baskıya hazırlayarak. )
- KARTVİZİT değil/yerine/= TANITMA KARTI
- KAS ile/ve TENDON
( MUSCLE vs./and TENDON )
- KASARA[İt. < CASSERO] ile/ve TAVLON
( Gemideki kısa güverte. İLE/VE Sintinenin üstündeki güverte. )
- KÂSE ile TABAK
- KÂSE[Fars.] değil/yerine/= TAS
( Cam, çini, toprak vb.nden yapılmış derince çanak. | Kalp. )
- KASILMA ile/ve TUTULMA
- KAŞIMAK ile/ve/||/<> KIŞKIRTMAK ile/ve/||/<> TETİKLEMEK
- KASIRGA ile TAYFUN[İng. TYPHOON][ŞİDDETLİ KASIRGA]
( Atlantik Okyanusu'nda ve dünyanın dönüş [saat] yönündedir. İLE Okyanuslarda, Çin Denizi ile Hint Denizi'nde görülen, dünyanın dönüş [saat] yönüne zıt olarak, Doğu'dan, Batı'ya doğru oluşan, güçlü kasırga. )
( BÂD-GERD ile BERJ/BEVJ )
( HURRICANE vs. TYPHOON )
- KASKO[İt. < CASCO] ile/ve/||/<>/> TRAFİK KORUNCU
(
)
( Her araç için zorunludur. İLE/VE/||/<>/> Zorunlu değildir. )
( [amacı] Kaza durumunda, suçsuz olan tarafın hasarının, suçlu tarafın sigorta şirketinin ödemesini sağlamaktır.[Suçu olmayan kişiyi mağdur etmemek için alınan bir önlemdir.][Terör, sel, su baskını, yanma vb. olaylara güvence vermez.] İLE/VE/||/<>/> Kaza yapılan araçta oluşan tüm masrafları karşılamaktır.[Çarpmaya, çalınmaya, yanma, sel ve deprem gibi olaylar sonucunda da hasar görmüş aracın tamir masraflarını ya da tamamının ücretini karşılamaktadır.][Süresi 1 yıldır] )
- KASTETMEK ile/ve TEMELLENDİRMEK
- KATALİZ/ÖR[Fr. < CATALYSE/UR] değil/yerine/= TEZGEN
( Kimyasal tepkimenin olmasını ya da hızının değişmesini molekül yapısını değiştirmeden sağlayan, katalitik etkiye yol açan nesne. )
( KATALİZ: Bir nesnenin kimyasal bir tepkimede hiçbir değişmeye uğramadan tepkimenin olmasını ya da hızının değişmesini sağlayan etkisi. )
- KATATONİ/CATATONIA[İng.] değil/yerine/= TUTULAKALIM
- KATEGORİK/HARFÎ/DOKTRİNEL AHLÂK ile/yerine GNOSTİK/İRFAN/TEVHİD AHLÂKI
( Dış dinamikleriyle hareket. İLE/YERİNE İç dinamikleriyle hareket. )
- KÂTİP ile/ve TERZİ/HAYYAT/BAHYEZEN[Fars.]
- KATMANDU'DAKİ MEYDANLAR:
DURBAR ile/ve/||/<> HANUMAN DHOKA(MAYMUNLAR KRALI) ile/ve/||/<> TAUMADHI ile/ve/||/<> DATTATRAYA
- KAVAK ile TİTREK KAVAK
- KAVGA ile/yerine TARTIŞMA
( Her kavganın temelinde, taraflardan birinin cahilliği yatar. )
( ARBEDE ile/yerine MÜNÂZARA )
( !FIGHT vs. ARGUE
ARGUE instead of !FIGHT )
- KAVGA ile/ve/değil/yerine TUTUM
( [not] !FIGHT vs./and/but ATTITUDE
ATTITUDE instead of !FIGHT )
- KAVRAM ile/ve/<> TAM AYIRD EDİCİ (BİLGİ)
( CONCEPT vs./and/<> DISTINGUISHED (INFORMATION) )
- KAVRAM ile/ve TARTIŞMA
( vs./and/||/<> DISCUSSION )
- KAVRAM ile/ve/||/<>/>/< TERİM
( Genel/leştirir. İLE/VE/||/<>/>/< Özel/leştirir. )
( Kavramlar, felsefededir. İLE/VE/||/<>/>/< Öteki disiplinlerde terim adını alır, terime dönüşür. )
( Kavramlar, terimlerin aklıdır. )
( ISTILAH: BARIŞ/SULH )
( ... İLE/VE/<> Bir bilim, sanat, meslek dalıyla ya da bir konu ile ilgili özel ve belirli bir kavramı olan sözcük. | Geleneksel mantıkta, özne ya da yüklem. )
( Felsefenin ve terim(ler)in bilinci. İLE/VE/||/<>/>/< Nesnenin bilinci. )
( VORSTELLUNG mit/und/||/<>/>/< AUSDRUCK )
( MEFHUM ile/ve/||/<>/>/< ISTILAH )
( CONCEPT vs./and/||/<>/>/< TERM )
- KAVRAM ile TERİM
- KAVRAM ve/||/<>/> TİKEL SANAT
( KANT ve/||/<>/> HEGEL )
- KAVRAM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL YAŞAM
- KAVRAM ile/ve TÜMEL
- KAVRAM ve/<> TUTARLILIK
( CONCEPT and/<> CONSISTENCY )
- KAVRAMLAR:
"TEŞBİH EDİLEN/LER" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TESBİH EDİLEN/LER
( Zihin ile bilinenler/bilinebilenler. İLE/VE/||/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Akıl ile bilinenler/bilinebilenler. )
- KAVRAMSALLAŞTIRMA ve TÜMEL/LER
- ADCILIK/NOMİNALİZM:
KAVRAMSAL/LIK ve/||/<> TERİMSEL/LİK
- KAVUK ile/ve/<> TÂC
( ... İLE/VE/<> Büyük kavuk. )
- KAVUN ile TOPATAN
( Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, iri meyveli bir bitki. | Bu bitkinin genellikle güzel kokulu, sulu ve etli meyvesi. İLE Güzel kokulu, sarı renkte, uzunca bir tür kavun. )
- KAYA ile TRİPOLİ[Fr.]
( ... İLE Ufalandığında toz, madenî eşya, taş, mermer, cam vb.ni temizlemeye ve parlatmaya yarayan silisli kaya. )
- KAYAÇLARDA:
MAGMA ile/ve/||/<> TORTUL ile/ve/||/<> BAŞKALAŞIM
( Başlangıçta erimiş durumdayken, daha sonra soğuyup kristalleşmiş nesnelerden oluşur. İLE/VE/||/<> Başka kayaçlardan, aşınma yoluyla kopmuş nesnelerin, rüzgâr ya da suyla taşınarak toprak üstünde ya da su altında birikmesiyle oluşur. İLE/VE/||/<> Magma ya da tortul kayaçların, kimyasal ya da yapısal değişikliğe uğrayacak ölçüde yüksek basınç ve sıcaklığa uğramasıyla oluşur. )
( Dünya üzerinde şimdiye kadar keşfedilen en eski kayaçlar, yaklaşık 3 milyar 800 milyon yıl öncesine tarihlenmektedir.[İlk 800 milyon yılı hakkında doğrudan bir kayıt bulunmamaktadır.] )
( Tüm kayaçlar, mineral karışımlarıdır. )
- KAYDA DEĞER ile TAKDİRLE KARŞILAMAK ile TAKDİR
( APPRECIABLE vs. APPRECIATE vs. APPRECIATION )
( قابل ارزيابي ile قابل تقدير ile تقدير کردن ile قدرداني کردن ile تشکر کردن ile قدر داني ile قدرداني ile تقدير )
( GHABEL ARZYABY ile GHABEL TAGHADYR ile TAGHADYR KARDAN ile GHODARDANY KARDAN ile TASHKAR KARDAN ile GHODAR DANY ile GHODARDANY ile TAGHADYR )
- KAYGI ile/ve TEDİRGİNLİK/PERTÜRBASYON
- KAYGI ile/ve TELÂŞ/LANMA
- KAYGI ile TUTUM
( ANXCIETY vs. ATTITUDE )
- KAYGI/ANKSİYETE ile BUNALIM/DEPRESYON ile TAKINTI/OBSESYON ile KUŞKUCULUK/PARANOYA
( "Ya yanlış yaparsam?" İLE "Hep yanlış yaptım" İLE "Hiç yanlış yapmamalıyım!" İLE "Bana yanlış yapacaklar!" )
- KAYIK ile/ve TOMBAZ
( ... İLE/VE Irmaklarda işleyen, altı düz kayık. Üzerinde köprü kurulan, altı düz, kayık biçiminde duba. )
- KAYIP ile/||/<> TEHLİKE
( Öğrenip düşünmeyen kişiler. İLE/||/<> Düşünüp öğrenmeyen kişiler. )
- ...:
KAYNAK/LI/LIK ile/ve/||/<> ODAK/LI/LIK ile/ve/||/<> AMAÇ/LI/LIK ile/ve/||/<> HEDEF/Lİ/LİK ile/ve/||/<> TEMEL/Lİ/LİK
- KAZÂ ile/ve/<>/> TESÂDÜF ile/ve/<>/> İSTİKRAR
( 1 kere olursa. İLE/VE/<>/> 2 kere olursa. İLE/VE/<>/> 3. kez olursa. )
- KAZA ile TESADÜFİ ile KAZARA ile KAZALAR
( ACCIDENT vs. ACCIDENTAL vs. ACCIDENTALLY vs. ACCIDENTS )
( سانحه ile داهيه ile اتفاق ile عارضه صرفي ile تصادف ile حادثه ile عرض ile پيشآمدي ile تصادفي ile عارضي ile عرضي ile غير اساسي ile اتفاقي ile بر حسب تصادف ile تصادفا ile بل ile سوانح ile عوارض ile حوادث )
( CENHEH ile داهيه ile ETEFAGH ile AREZEH SARFY ile TASADEF ile HADESEH ile ARZ ile PEYSHAMADY ile TASADEFY ile عارضي ile ARZY ile غير اساسي ile ETEFAGHY ile BAR HASB TASADEF ile TASADEFA ile BEL ile SAVANEH ile AVAREZ ile HAVADES )
- KAZAN ile TENCERE
- KAZANMAK" ile/değil/yerine/>< TARTIŞMAK
( "Kazanmak için başlanılmış" tartışma, kaybetmenin ilk adımıdır. )
- KAZMA ile/ve TIRPIT
( ... İLE/VE Bir tür kazma. )
- KEÇİ ile/ve TEKE[Fars.]
( ... İLE/VE Eril keçi. )
- KEÇİ ile TİYÎS
( Kokan bir keçi hastalığı. )
- KEEP :/yerine TUTMAK, SAKLAMAK
- KEFF[Ar.] ile TERK[Ar.]
- KEKİK ile/ve TARHANA/EŞEK KEKİĞİ
( ... İLE/VE Daha serttir. )
- KELÂM ile/ve TASAVVUF
- KELÂM[Ar.] ile TEKLÎM[Ar.]
- KELEBEK BİÇİMİNDE/KELEBEKSİ KOROLLA = TÜVEYC-İ FERÂŞÎ = COROLLE PAPILIONACÉE
- KEMÂL[Ar.] ile TAMÂM[Ar.]
- KEMAL ile/ve/<> TÜMEL
- KENDİ BAŞINA ile/ve/değil TEK BAŞINA
- KENDİLİĞİNDENLİK = TAVİYET = SPONTANEITY[İng.] = SPONTANÉITÉ[Fr.] = SPONTANEITÄT[Alm.] = SPONTANEUS[Lat.] = ESPONTANEIDAD[İsp.] = TZU-JAN[Çince]
- KENDİLİK ile/ve/değil/yerine/||/<> TARİHSELLİK
- KENDİN TANIMAK
- KENDİNDE ŞEY = BİZATİHİ ŞEY = THING IN ITSELF[İng.] = CHOSE EN SOI[Fr.] = DING AN SICH[Alm.]
- KENDİNDE:
"TANRI'YI BULMAK" değil TANRISALLIĞI BULMAK
- KENDİNİ ... OLARAK:
TANIŞTIRMIŞ değil TANITMIŞ
- AT:
KENTTE değil/yerine TAŞRADA
- KEREM[Ar.] ile/ve/||/<>/> TEKRÎM[Ar. < KEREM]
( Vermek. | İyilik. | Cömertlik. | Verdiğinde gözü olmamak/kalmamak. İLE/VE/||/<>/> Saygı gösterme, ululama. | Cömertlik. )
- KEREVİZ ile TURP
( Yüksek tansiyon sorunu olanların pek kullanmaması salık verilmektedir. İLE ... )
( KEREFS ile ...
ECMÛD[bot.] ile ... )
( CELERY ROOT vs. RADISH )
( APIUM GRAVEOLENS cum RAPHANUS SATIVUS )
- KERPİÇ/HIŞT[Fars.] EV ile TORLUK
( ... İLE Toprak kulübe. )
- KERTENKELE ile TUXTLA GECE KERTENKELESİ
( ... cum LEPIDOPHYMA TYXTLAE )
- KESÂFET ile TEMERKUZ
- KESE[Fars. < KÎSE] ile TULUMCUK
( Organizmanın bazı boşlukları. İLE İç kulakta, yarım daire kanallarına bağlı küçük kese. | Bitkilerde yüzmeyi kolaylaştıran, tulum biçiminde küçük kese. )
- KESER" ya da "RENDE" GİBİ OLMAK değil/yerine "TESTERE" GİBİ OLMAK
( "Hep bana, hep bana." YA DA "Hep sana, hep sana." DEĞİL/YERİNE Hem sana, hem bana. )
( Olma! Keser gibi hep bana, hep bana
ya da rende gibi hep sana, hep sana/ona...
Ol! Testere gibi hem sana, hem bana... )
- KESİLMEK ile TIKANMAK
- ... KESİMİ ile/ve ... TAKIMI
- KESİN DÜŞÜNCE ile/değil/yerine TEMEL DÜŞÜNCE
- KESİN ile/ve/||/<> "TEMİZ"
- KESİNLİKLE" ile/ve/değil "TAMAMEN"
( KATİYEN ile/ve/değil KÜLLİYEN )
- KESİNTİ ile DÜŞÜLDÜ ile İNDİRİLEBİLİR ile TÜMDENGELİMLİ
( DEDUCT vs. DEDUCTED vs. DEDUCTIBLE vs. DEDUCTIVE )
( وضع کردن ile کاسته ile ماليات پذير ile استدلالي )
( VAZE KARDAN ile KASTEH ile MALYAT PAZYR ile ESTEDELALY )
- KEVEN/GEVEN ve TEZEK
( Baklagillerden, çok yıllık, bazı türlerinden kitre denilen zamk çıkarılan, dikenli bir çalı. İLE Sıkışmış, kuru toprak parçası, kesek. )
- KEYFÎLİK ile/>< TUTARLILIK
( Keyfîlik, yaşam içermez. Yaşam, keyfî değildir. )
- KEYFİYET ile/değil/yerine TASARRUF
- KEYİF ile TEMBELLİK
( PLEASURE vs. INDOLENCE )
- KEZZAP[Fars. < TİZ+AB] ile TUZRUHU
( Nitrik asit. Organik nesneler üzerinde yakıcı ve sarartıcı bir etki gösteren, birleşiminde bir azot, üç oksijen ve bir hidrojen bulunan, yoğunluğu 1,52 olan, 86 °C'de kaynayan, sanayide kullanılan asit. İLE Hidroklorik asit. Hidrojen ve klordan oluşan, renksiz, havada beyaz dumanlar saçan, suda kolayca eriyen ve fosfor elde edilmesinde, çeliğin pasını gidermede kullanılan keskin kokulu bir gaz. )
- KİBAR değil/yerine/= TAYLAN
- KİBR[Ar.] ile TÎH[Ar.]
- KICK :/yerine TEKMELEMEK
- KILCAL DAMAR ile TESLİMİYET
( CAPITULARY vs. CAPITULATION )
( کتاب دعا ile کاپيتولاسيون )
( KETAB DOA ile KAPYTOLASYVAN )
- KİLİM ile/ve TATAMİ
( ... İLE/VE Japon kilimi. )
- KİLİM ile TÜYLÜ
( ... İLE Uzun tüyleri olan kilim. )
- KİLO HESABI ile TANE HESABI
- KİMLİK ile/ve/değil/||/<>/< TARİH TORTULARI
- KINAMA ile TENKİD
- KİNÂYE ÇEŞİTLERİNDE [YAZINDA/EDEBİYATTA]:
MUGÂLATA-İ MANEVİYE ile TEVRİYE ile İSTİHDÂM ile TEVCÎH ile TA'RÎZ ile REMZ
( ... İLE Örtmek, merâmı gizlemek. | [edebiyatta] Nükte yapmak amacıyla birkaç anlamı olan bir sözcüğün, en uzak anlamını kastederek kullanma sanatı.[Anlam sanatlarındandır ve telvîn'in bir bölümüdür.] İLE Hizmet ettirme. | Birden fazla anlamı olan bir sözcüğün, her anlamını, anlama uygun düşecek biçimde kullanma sanatı. [Sözcüğün, mecâz ve gerçek anlamı, başka sözcüklerin etkisiyle kullanım alanına çıkar. Çoğu zaman, aynı sözcüğün yerine özne biçimi kullanılır. Sözcüğün iki anlamı da kendileriyle ilgili yönde ele alınır.] İLE ... İLE "Taş atma." Birini, küçük düşürmek ve onunla alay etmek amacıyla, söylenecek sözü, tam tersi olan bir söz ile nükte yaparak anlatma sanatı. | Zarif bir biçimde, ifadenin yönünü değiştirerek sitemde bulunmak. ["Ne kadar da cömert davranıyorsunuz..."] [Bu sanatta, söz söylenilen kişi, karşılık vermekten yoksun bırakılır.][Kinâye sözcüğe, ta'rîz ise anlama dayandırılır.] İLE ... )
- KİNÂYE[Ar.] ile TARİZ[Ar.]
( Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz. | Üstü kapalı, sitemli, dokunaklı söz. | Bir sözü, gerçek anlamının dışında kullanma sanatı. İLE Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, taşlama. )
- KİNÂYE ile TELVÎH
( ... İLE Gerekli şeylerden bahsederek yapılan kinâye. )
- KİNÂYE ile TENKİT
( ALLUSION vs. CRITICISM )
(1996'dan beri)