T ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(53/173)
- [ne yazık ki]
!FAHİŞ/FUHUŞ ile/ve/||/<> !MURABAHA/TEFECİLİK
( Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla. | Ahlâka ve törelere uygun olmayan. İLE/VE/||/<> Bir malı, çok fazla kârla satma. | Yasanın izin verdiği sınırdan aşkın faiz alma. )
- FAHRî değil/yerine/= ONURSAL
- FAHRÎ[Ar.] değil/yerine/= SAYGIL
- FAİL ile ÂMİL
- FAIL :/yerine BAŞARISIZ OLMAK
- FÂİL ile FÂİL
( İŞLEYEN, YAPAN, EDEN ile ETKİLİ/TE'SİRLİ )
- FAİL ve KÂBİL
- FAİLİ MEÇHUL değil/yerine/= EDİMCİSİ BELİRSİZ/EDİMCİSİ BİLİNMEYEN
- FAİL-İ MUHTAR ile MÛCİB Bİ'Z ZÂT
- FAILURE :/yerine BAŞARISIZLIK
- FAIR :/yerine ADİL
- FAIRLY :/yerine OLDUKÇA, ADİL BİR ŞEKİLDE
- FAIR-PLAY değil/yerine/= DOĞRU/DÜRÜST[Fars.] OYUN
- FAITH[İng.] ile/değil FATİH
- FAITH :/yerine İNANÇ
- FAITH/BELIEF vs. CONFIDENCE/TRUST
- [ne yazık ki]:
FAİZ ve/||/<>/>/< BİLGİSİZLİK
- FÂİZ ve/||/<>/> FÂHİŞ[çoğ. FUHUŞ]
- FAİZ ile HİZMET
( INTEREST vs. SERVICE )
- FAİZ ile/ve MÜREKKEP FAİZ
- FAİZ ile/değil RİBÂ
( ... İLE/DEĞİL Tefecilikle alınan fahiş faiz. )
- FAİZ/NEMA[Ar.] değil/yerine/= GETİRİ/ÜREM
- [ne yazık ki]:
FAİZ ile/değil/yerine/>< ÜRETİM(EKİN/KÜLTÜR)
- Fakat "ıııııı"sız KONUŞ!!!
- FAKAT[Ar.] ile FAKD[Ar.] ile FAKÎD[Ar.]
( Yalnız, ancak, lâkin, ama, şu da var ki. İLE Yokluk, bulunmama. İLE Nadir bulunan.[nesne] )
- FAKİH ile İLMİHAL BİLEN/HOCA
- FAKİH ile MÜCTEHİD
- FAKÎR[< FAKR][çoğ. FUKARÂ] -ile
( DERVİŞ, ALÇAKGÖNÜLLÜ, DÜNYALIĞI AZ OLAN, YOKSUL, PARASIZ | ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK GÖSTEREREK "BEN" ANLAMINA GELEN )
- FAKİR-FUKARA (YA DESTEK OLMAK)
- FAKİR OLUP DA SABRETMEK ile/ve/<> ZENGİN OLUP DA ŞÜKRETMEK
( İkisi de "pek kolay değil" diye "görülse/zannedilse" de asıl olan, her koşulda ve özellikle de uclarda ve uçurumlarda, yani maddî fakirlik ve zenginlikte, sabır göstermek ve şükrü edâ etmektir. )
- FAKİR ile/ve/değil/yerine KANAATKÂR
- FAKİR[Ar.]/ÇIGAY[dvnlgttrk] değil/yerine/= YOKSUL
- FAKİRİN CANI değil/yerine "ZENGİNİN" MALI
- FAKİRİN SABRI ile ZENGİNİN SABRI
( Gaflette olduğu halde, zevkte/neşede olmadığı halde, tüm olumsuz koşullara karşın istikâmet üzere devam etmek. İLE Çok yalnız olduğu, çok ikram ettiği halde bile taşkınlık yapmayarak istikâmet üzere devam etmek. )
- FAKİR/LİK ile/değil PARASIZ/LIK
- FAKO- ile FARMA/KO-
( Göz merceği [ile ilgili]. İLE İlaç [ile ilgili]. )
- FAKR ile FAHR
( Yokluk, yoksunluk. İLE Övünç. )
( SORU ve YANIT ( [40'LAR MECLİSİ] KİM O? ve 1. MUHAMMED en RESULLULLAH 2. ABDULLAH oğlu MUHAMMED 3. el-FAKR ün FAHRİ: Yokluğum, övüncümdür. [ Allah'ın hakkı 3'tür sözü, bu deneyimden çıkmıştır.] )
- FAKS değil/yerine/= BELGEÇ, BELGEGEÇER
- FAKSİYON değil/yerine/= KURUMLAR
( KURUMLAR )
- FAKTÖR[İng.] değil/yerine/= ETKEN/ETMEN
- [gökbilim] FAKÜL[Fr.] değil/yerine/= BENEK
- FALAKA ile FALAKA
( Ömer Seyfettin'in, öykü kitabı. İLE Ahmet Rasim'in, anı kitabı. )
- FALANKS/PHALANX[İng.] değil/yerine/= PARMAK KEMİĞİ
- FALL :/yerine DÜŞMEK, SONBAHAR
- FAMILIAR :/yerine TANIDIK
- FAMILY :/yerine AİLE
- FAMİLYA ile FAMİLYAL
( Aile. İLE Ailesel. )
- FAMİLYA = FASÎLE = FAMILLE
- FAMILYAL/FAMILIAL[İng.] değil/yerine/= AİLEVİ
- FAMOUS :/yerine ÜNLÜ
- FAN ile FANATİK
( Hayran, pervane. İLE Bağnaz. )
- FAN :/yerine HAYRAN, VANTİLATÖR
- FANATİK değil/yerine/= BAĞNAZ/TUTKUN
- FANATİKLEŞ(TİR)ME ile/ve/||/<> TARAFTARLAŞ(TIR)MA
- FANATİZM[İng. FANATICISM | Fr. < FANATISME] değil/yerine/= BAĞNAZLIK
- FÂNİ[Ar.] ile FANİ[Yun.]
( Ölümlü, gelip geçici, kalımsız. İLE İnsan gözünün algıladığı ışık şiddeti. )
- FANTASY :/yerine FANTEZİ
- FANTEZİ YAPMAK ile/değil/yerine FANTEZİ/LER ÜRETMEK/YARATMAK
- FANTEZİ değil/yerine/= DÜŞLEM
- FANTOM/PHANTOM[İng.] değil/yerine/= HAYALET
- FAR ile/ve/||/<>/> FARK
( HEADLIGHT/DIFFERENCE vs./and/||/<>/> DIFFERENCE )
- FAR :/yerine UZAK
- FARADAY İLE COULOMB İLE AMPERE ile/||/<> ELEKTROKİMYA YASALARI
( Elektrik ve kimyasal değişim ilişkileri. )
( Formül: Q = nF )
( Michael Faraday tarafından 1831 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1791-1867) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kimya) (Önemli katkıları: Elektromanyetik indüksiyon, elektroliz) )
- FARADAY KAFESİ ile/||/<> MANYETİK KALKAN (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Faraday elektrik, manyetik kalkan manyetik alan engeller )
( Formül: E=0 içerde İLE B yönlendirilir )
( Michael Faraday tarafından 1831 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1791-1867) (Ülke: İngiltere) (Alan: Fizik, Kimya) (Önemli katkıları: Elektromanyetik indüksiyon, elektroliz) )
- FARAZÎ ile AFÂKÎ
- FARAZÎ ile/ve/değil/||/<>/< NAZARÎ
- FARBA/FARBALA[Fr.] değil/yerine FIRFIR
- FARE ile ÇIPLAK, KÖR FARE
( ... İLE Kansere en dirençli/dayanıklı hayvan. )
( ... cum SPALAX TYPHLUS )
- FARE ile SİVRİFARE
( ... İLE Kurt, fare gibi hayvanları yiyen ve bu bakımdan, tarıma yararlı sayılan, küçük bir memeli. )
( ... cum SOREX ARANEUS )
- FARENKS/FARİNKS ile FARİNGEAL
( Boğaz, yutak. İLE Boğaz [ile ilgili], yutak [ile ilgili]. )
- FAREY DİZİSİ ile/||/<> STERN-BROCOT AĞACI
( Farey 1/n ye kadar kesirler, S-B tüm kesirler ağaç. )
( Formül: Sınırlı İLE tam ağaç )
- FÂRİG[< FERAĞ] ile VAZGEÇMİŞ, ÇEKİLMİŞ | RAHAT
( VAZGEÇMİŞ, ÇEKİLMİŞ | RAHAT )
- FARK ET! ve/||/<> HAK ET!
- FARK ETMEK ile/ve/<> DOĞRULAMAK
- FARK ETMEK ile/ve/||/<>/> FARK GETİRMEK
- FARK:
"ÜSTÜNLÜK"/"OLUMSUZLUK"/"YIKICI"
değil
AYRIM/ARTI/EK/ÖZELLİK/YAPICI
- FARK ile AYKIRILIK(PARADOKS)
( "Ben, her zaman yalan söylerim." [Epimenides] )
( DIFFERENCE vs. PARADOX )
- FARK ile/ve/||/<> AYRIM
- FARK ile ÇELİŞKİ
( DIFFERENCE vs. DISCREPANCY )
- FARK ile/ve/<> CEM/TEVHİD
( Süreli. İLE/VE Süresiz. )
( Denize girip çıkar gibi sürekli denizde kal(a)madan kıyıda/farkta yaşarsın. [Yüzmeyi de bilmek gerek.] )
- FARK ile/ve DERİNLİK
( DIFFERENCE vs./and DEEPNESS )
- FARK ile/ve/=/||/<> DİKKAT
( DIFFERENCE vs./and/=/||/<> ATTENTION )
- FARK ile İKİLİK
( DIFFERENCE vs. DICHOTOMY/DUALITY )
- FARK ile İNCE ÇİZGİ
- FARK ile/ve/||/<> MÜBÎN[Ar. BEYN/BEYÂN]
( ... İLE/VE/||/<> İyiyi, kötüyü [hayr'ı, şer'i] ayıran/ayırabilen. | Açık, apaçık, belirli. )
- FARK ile/ve/değil/yerine/en azından ORTAK NOKTA
( [not] DIFFERENCE vs./and/but COMMON POINT
COMMON POINT instead of DIFFERENCE )
- FARKETMEK ile/ve/<> FARK'I FARKETMEK
( AWARENESS vs./and/<> TO NOTICE OF THE DIFFERENCE )
- FARKINDA OLMAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< UMURUNDA OLMAMAK
- FARKINDALIK ve/||/<>/< ÂN'A ODAKLANMA
- FARKINDALIK ile/ve/<> DAYANIŞMA
( AWARE/NESS vs./and/<> SOLIDARITY )
- FARKINDALIK ve/||/<>/>/< DENEYİMLEME
- FARKINDALIK ile/ve/||/<> DUYARLILIK
- FARKINDALIK ve/||/<> DUYGULARIN TANIMLANMASI
- FARKINDALIK ile/ve/<> İÇ GERİLİM
- FARKINDALIK ile/ve/||/<>/> OLGUNLAŞMA
- FARKINDALIK ile/ve/||/<>/> PLANLANMIŞ FARKINDALIK
- FARKINDALIK ile/ve/<> SEVGİ
( Farkındalık dinamiktir, sevgi ise varoluştur. )
( Farkındalık, eylem halindeki sevgidir. )
( AWARENESS vs./and/<> LOVE
Awareness is dynamic, love is being.
Awareness is love in action. )
- FARKINDALIK ile/ve/<> SORUNSALLIK
- FARKINDALIK ve/||/<> TUTUM ve/||/<> ÖZGÜNLÜK
( AWARENESS and/||/<> ATTITUDE and/||/<> AUTHENTICITY )
- FARKINDALIK ve/<> ÜMİT
( Paylaş! VE/<> Aşıla! )
( Yeni yılda da, sağlıklı ve mutlu AN'lar yaşamak üzere, Farkındalık'larımızı paylaşıyor ve birbirimize, -en azından gülümseyerek :)- Ümit aşılamaya devam ediyoruz... :) )
- [ne yazık ki]
FARKINDA OLMAMA ile/ve/<> KABUL ETMEME
- FaRkLaR KILAVUZU'NDA ÖNCELİKLER:
YARARLI ve/> ÖNCELİKLİ ve/> İNCELİKLİ
- FaRkLaR (Kılavuzu/"Sözlüğü") ile/ve/<> FARKINDALIK
( DiFfeReNCeS GUIDE/"DICTIONARY" vs./and/<> AWARENESS )
- FARK/LAR:
NESNEDE ile/ve/değil/||/<> GÖZLEMDE/KEŞİFTE
- FARKLAR ile/ve/||/<>/> HAKLAR
- FARKLI AÇILARDAN ve/||/<> BÜTÜNCÜL BAKMAK
- FARKLI BAKIŞ/BAKMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÇOK YÖNLÜ BAKIŞ/BAKMAK
- FARKLI BİR BAKIŞ AÇISI ile/ve/değil/||/<> FARKLI BİR TANIM
- FARKLI DÜŞÜNMEK" ile/ve "GENİŞ DÜŞÜNMEK"
- FARKLI OLMAK(/OLMAYA ÇALIŞMAK) ile/ve/değil/yerine ADAM OLMAK(/OLMAYA ÇALIŞMAK)
- FARKLI OLMAK(/OLMAYA ÇALIŞMAK) ile/ve/değil/yerine FARK YARATMAK(/YARATMAYA ÇALIŞMAK)
- FARKLI ile/ve İDDİALI
( DIFFERENT vs./and ASSERTIVE )
- FARKLI ile/ve ÖZEL
( DIFFERENT vs./and SPECIAL )
- FARKLILIK ile AYRICALIK
( DIFFERENCY vs. PRIVILEGE )
- FARKLILIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRLİK
( Dilde, anlatımda/aktarımda, parçalarda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Gerçeklikte/hakikatte. )
- FARK/LI/LIK ile/ve/||/<> ÇEŞİT/Lİ/LİK
- FARKLI/LIK ile/ve/||/<> ETKİLİ/LİK
- FARK/LI/LIK ile NİTELİK FARKI/FARKLILIĞI
( DIFFERENT/DIFFERENCY vs. DIFFERENCE/Y OF QUALITY )
- FARKLILIKLAR VE ÇİRKİNLİKLER ile/yerine FARKLILIKLAR VE GÜZELLİKLER
- FARKLILIKLAR değil FARKLAR
(
| Kavram | Açıklama | Örnek Kullanım |
|---|---|---|
| Farklılık |
- Bir durum ya da nesnenin genel olarak farklı olma durmunu tanımlar. - Soyut bir kavramdır ve tekil olarak kullanılır/kullanılmalıdır. |
- "İki kültür arasındaki farklılık, oldukça dikkat çekiciydi." - "Tasarımlardaki farklılık, genel estetik anlayışından kaynaklanıyor." |
| Farklar |
- Belirli iki ya da daha fazla nesne arasındaki somut ya da açık ayrımları tanımlar. - Nesne ya da tek tek gözlemlenebilen durumlar için yeğlenir. |
- "Bu iki öneri arasındaki farklar oldukça belirgindir." - "Renkler arasındaki farklar, hemen göze çarpıyor." |
| "Farklılıklar" |
- En son/üst düşün(dür)me/soyutlama "-lık" ekinden sonra "-lar" çoğul ekinin kullanımı gereksiz/yanlıştır. Dil bilgisi hatasıdır. - Yerine "farklılık" ya da "farklar" yeğlenmelidir. |
- Hatalı örnek: İki çalışma arasındaki "farklılıklar", ayrıntılarıyla incelendi. - Doğru: İki çalışma arasındaki farklar, ayrıntılarıyla incelendi. |
( [not] DIFFERENCE but DIFFERENCES )
- FARK'TA KALMA ile ÖZDEŞLEŞME
( Eminliğin oluşmamasına düşürür. İLE Aklın, askıya alınmasına neden olur. )
- FARM :/yerine ÇİFTLİK
- FARMAKODİNAMİ ile FARMAKODİNAMİK ile FARMAKOKİNETİK ile FARMAKOKİNEZİ ile FARMAKOLOG ile FARMAKOLOJİ ile FARMAKOLOJİK ile FARMAKOPE
( İlaç etkisi. İLE İlaç etkisi [ile ilgili], ilaç etkibilim. İLE İlaç yazgısı [ile ilgili], ilaç yazgıbilim. İLE İlaç yazgısı. İLE İlaçbilim uzmanı. İLE İlaçbilim. İLE İlaçbilimsel, ilaçbilim [ile ilgili]. İLE İlaç kılavuzu. )
- FARMAKOLOG değil/yerine/= EMBİLİMCİ
- FARMAKOLOJİ/PHARMACOLOGY[İng.] değil/yerine/= İLAÇ BİLİMİ
- FARMAKOLOJİ ile/||/<> TOKSİKOLOJİ
( İlaçların etkilerini ve kullanımını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Zehirlerin etkilerini ve tedavisini inceleyen bilim dalı. )
- FARMAKOPE/PHARMACOPEIA[İng.] değil/yerine/= RESMİ İLAÇ BİLGİSİ
- FARMAKOVİJİLANS/PHARMACOVİGILANCE[İng.] değil/yerine/= İLAÇ TAKİP DÜZENİ
- FARMER :/yerine ÇİFTÇİ
- FARS ABECESİ ile/ve ARAP ABECESİ
( BÜYÜK KAPI ile/ve KÜÇÜK KAPI )
( BÂB-I KEBİR ile/ve BÂB-I SAGÎR )
- FARTHER/FURTHER vs. FURTHER
- FARZ-I AYN ile/ve/<> FARZ-I KİFÂYE
( Herkes için geçerli olan durumların/konuların bilinmesi gerekli/zorunlu bilgiler/ilimler. İLE/VE Bazı kişilerin bilmesi yeterli olan bilgiler/ilimler. )
- FÂŞ değil/yerine/= MEYDANA ÇIKMA, DUYULMA, AÇIĞA VURMA
- FASÂHAT[Ar.] ile FAZÂHAT[Ar.]
( İyi ve açık konuşma, iyi söz söyleme becerisi, uzdillilik. İLE Alçaklık, edepsizlik. )
- FASET/FACET(TE)[İng.] değil/yerine/= DÜZ, PÜRÜZSÜZ YÜZEY
- FASHION :/yerine MODA
- FASİD ile BÂTIL
- FÂSİH[Ar. < FESH] ile FASÎH[Ar. çoğ. FUSAHÂ]
( İptal eden, bozan, çürüten, fesheden. İLE Güzel, düzgün ve açık konuşan, iyi söz söyleme becerisi olan. | Açık, âşikâr, sarih. )
- FÂSIK ile/ve/<> FÂCİR
- FASİKÜL/CÜZ ile BÖLÜM
- FASİKÜL/FASCICLE[İng.] değil/yerine/= DEMETÇİK
- FASİKÜLASYON/FASCICULATION[İng.] değil/yerine/= SEYİRME
- FASİLELER = FASÎLAN = FAMILLES
- FASİLITASYON/FACİLITATION[İng.] değil/yerine/= KOLAYLAŞTIRMA
- FAŞIR FAŞIR (YIKAMAK)
( Su ya da başka sıvıların bol ve çok akmasını anlatır. )
- [ne yazık ki]
!FAŞİST[< FASCES BALTASI] -<
- [ne yazık ki]
!"FAŞİST/LİK" ile/değil/yerine !ZORBA/LIK
- FASİT DAİRE[Ar.] değil/yerine/= KISIR DÖNGÜ
- FASİT DAİRE[Ar.] değil/yerine/= KISIR DÖNGÜ
- FASİYAL/FACIAL[İng.] değil/yerine/= YÜZ (İLİŞKİLİ)
- FAŞİZM ile/ve SOYKIRIM
- FAST :/yerine HIZLI
- FASTIDIOUS vs. FUSSY vs. METICULOUS vs. PAINSTAKING vs. PERNICKETY vs. SCRUPULOUS vs. THOROUGH
- FASÜLYE değil FASULYE
- FASULYE ile SOYA[Mançu dilinden]
( ... İLE Yağ çıkarılan, bir cins fasulye. )
( ... cum SOIA HISPIDA )
- FAT :/yerine ŞİŞMAN, YAĞ
- FATAL değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ
- FATALITE/FATALITY[İng.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜLÜK
- FATALITE ORANI/FATALITY RATE[İng.] değil/yerine/= OLGU-ÖLÜM ORANI
- FATE FAITH DESTINY
- FATE :/yerine KADER
- FATHER :/yerine BABA
- FATİH KARATAŞ ve/||/<> BAHATTİN HEKİMOĞLU
( )
- FATİH SULTAN MEHMET ve AKŞEMSETTİN
- FÂTİH[Ar. < FETH] ile FÂTİH[Ar.]
( Açan. | Anahtar. İLE Kendini açan/feth eden. )
- FÂTİHA-HÂN[Ar.] ile FÂTİHÂN[Ar.]
( Birinin ruhuna Fatiha suresi okuyan. İLE Fethedenler, fatihler. )
- Fatih'in dil ordusunu bil de KONUŞ!!!
- FATMA ile/ve/||/<> FATMA
( [Osmanlı döneminde] [Müslümanlar için "TI" ile yazılan.] İLE/VE/||/<> Müslüman olmayanlar için "TE" ile yazılan. )
- FATOU LEMMA ile/||/<> MONOTONE CONVERGENCE
( Fatou alt limit eşitsizliği, monotone tam eşitlik. )
( Formül: Inequality İLE equality )
- FATURA[İt. < FATTURA] değil/yerine/= SAYIŞÇA
- FATURA değil/yerine/= YASAL ÖDENDİ BELGESİ
- FAULT :/yerine HATA, KUSUR
- FAVOR :/yerine İYİLİK, DESTEK
- FAVORİ[Fr.] ile FAVORİ[Fr.]/DULUK[Tr.]
( Gözde. İLE Sakal. )
- FAVORITE :/yerine FAVORİ
- FAY[Fr. < FAILLE] değil/yerine/= KIRIK/YERKIRIĞI
- FAYDA/LI[Ar.] değil/yerine/= YARAR/LI
- FAYTON SEFÂSI değil ATLARIN CEFÂSI
- [ne yazık ki]
"FAYTON":
"NOSTALJİ" değil ATLARI KÖLELEŞTİRME
- FAZ DEĞİŞİM MALZEMESİ ile/||/<> TERMOELEKTRİK MALZEME
( Faz değişim malzemesi ısıyı gizli ısı olarak depolarken İLE termoelektrik malzeme ısıyı elektriğe çevirir )
( Formül: Parafin mumu )
- FAZ/İK/PHAS/IC[İng.] değil/yerine/= EVRE/Lİ
- FAZ İLE KRİTİK NOKTA İLE ÜÇLÜ NOKTA ile/||/<> FAZ GEÇİŞLERİ
( Maddenin hal değişim noktaları. )
( Formül: dP/dT = ΔH/TΔV )
- FAZ UZAYI ile/||/<> KONFİGÜRASYON UZAYI
( Faz uzayı (q,p) 2n boyutlu, konfigürasyon sadece q n boyutlu. )
( Formül: (q ilep) İLE sadece q )
- FAZ UZAYI ile/||/<> TERSİNEMEZLİK
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- FAZ[Fr./İng. < PHASE] değil/yerine/= EVRE
- FAZIL BEY ile VECİHİ HÜRKUŞ
( )
( 
Hava Şehitleri, 1935'ten bu yana her yıl 15 Mayıs'ta düzenlenen törenlerle anılıyor. )
- FÂZIL[Ar.] değil/yerine/= ERDEMLİ KİŞİ
- FAZÎLET[Ar.] değil/yerine/= ERDEM
- FAZÎLET ile/ve/||/<> MENFAAT ile/ve/||/<> MASLAHAT
( Bireyde. İLE/VE/||/<> Toplulukta. İLE/VE/||/<> Toplumda. )
- FAZLA ALÇAKGÖNÜLLÜKTE/TEVÂZÛDA:
RİYÂ ile/ve/||/<> GERÇEK
( Fazla tevâzû gösterme, riyâdan sayarlar. İLE/VE/||/<> Fazla tevâzû gösterme, gerçek sayarlar. )
( [Fazla alçakgönüllük göstermek] İkiyüzlülük olarak yorumlanabilir. İLE/VE/||/<> İncelik olarak yorumlanmayıp çarpıtılarak, genelde de bilindiğiniz ya da göründüğünüz kadar incelikli olmadığınız biçiminde yorumlanabilir. )
- [ne yazık ki]
(FAZLA) BASKI ve/||/<>/>/< İHMAL
- FAZLA FEDÂKÂR/LIK
ve/||/<>/>/ne yazık ki
(FAZLA) VEFÂSIZ/LIK
( Fedâkârlığın fazlası, vefâsızlığa neden olur. )
- FAZLA/GEREKSİZ/YERSİZ/BOŞ ...)
KONUŞMA! ile/ve/||/<>/< DÜŞÜNME!
( YAP! ile/ve/||/<>/< YAP! )
- FAZLA KONUŞMAK ile/değil/yerine GEREĞİNDEN FAZLA KONUŞMAK
( Kişinin, "Fazla konuşmak" diye bir durumu ol(a)maz fakat belirli/belirsiz bir konuda/alanda/olguda, gereğinden fazla konuşması söz konusu olabilir. [Kişinin, doğadaki fiziksel donanımlarının yetersizliğini giderecek olanın, beyni ve zihni olmasından dolayı ve bunu da, geri dönülmez bir duruma girmeden önce gidermek, çözüm üretmek üzere dili ve konuşma becerisi karşılar. Modern dönemlerde gelinmiş kopukluklar, hızlı ve kısa/kesik sözler kullanma "çabası/beklentisi" nedeniyle de "konuşmanın fazlası" diye bir olgu, durum geliştirilemez ve/ya da bu kişisel/düşük "beklentinin" karşılanması, çevremizdeki kişilerden beklenilemez!] )
- FAZLA SAMİMİYET ile/ve/||/<> ÇOK SEVGİ ile/ve/||/<> ÇOK İYİLİK
( Saygıyı azaltır. İLE/VE/||/<> Nankörlük getirir ve sevileni uzaklaştırır. İLE/VE/||/<> Suistimal edilir. )
- [ne yazık ki]
(FAZLA) ŞIMARTILAN ÇOCUK ve/||/<>/> KENDİNDEN NEFRET EDEN ÇOCUK
- (FAZLA) YALAN SÖYLEMEMELİ!
- FAZLA ile/ve ÇEŞİTLİ
- FAZLA ile/ve SORUN
( EXCESS vs./and PROBLEM )
- | FAZLALIK ve GEREKSİZ | ile/değil/yerine CANIMIZ
( Kenara çekilen. VE Ardımızda olan/kalan. İLE/DEĞİL/YERİNE Yanımızda olan, yanında olduğumuz. )
- FAZLA/LIK ile/değil AŞKIN/LIK
- FBI ile/ve/||/<> CIA
( Federal Bureau of Investigation İLE/VE/||/<> Central Intelligence Agency )
- FCC İLE BCC İLE HCP ile/||/<> KRİSTAL ÖRGÜ TÜRLERİ
( Yaygın kristal yapılar. )
( Formül: APF = 0.74 İLE 0.68 İLE 0.74 )
- FCC İLE BCC İLE HCP ile/||/<> METAL KRİSTAL YAPILARI
( Metallerin üç temel paketlenme şekli. )
( Formül: CN: FCC=12 İLE BCC=8 İLE HCP=12 )
- FDA/FOOD AND DRUG ADMINISTRATION[İng.] değil/yerine/= ABD GIDA VE İLAÇ DAİRESİ
- FEAR & ANXIETY
- FEAR vs. AVOID
- FEAR vs. PRECAUTION
- FEAR :/yerine KORKU
- FEAR vs./and PROTECTION
- FEASIBLE vs. POSSIBLE
- FEATURE vs. FUTURE
- FEATURE OF EARTH değil/yerine/= TOPAN
- FEATURE vs. QUALITY
- FEATURE :/yerine ÖZELLİK
- feb. dur.[Lat. < FEBRE DURANTE] değil/yerine/= ATEŞ SIRASINDA, ATEŞ VARKEN
- FEBRİL/FEBRİLE[İng.] değil/yerine/= ATEŞLİ
- FECAÂT ile VEHÂMET
- FECR (VAKTİ) ile FECR-İ KÂZİB[YALANCI FECR] ile FECR-İ SÂDIK[HAKİKİ FECR]
( Sabaha karşı, güneş doğmadan önce, ufkun gün doğusu tarafından görünen aydınlığı, tan yerinin ağarması. İLE Sabaha karşı, doğuda, amûdî biçimde görülen aydınlık. [Sahura kalkış.] İLE Şafak sökme, sabah, imsak. )
- FECR-İ ÂTÎ ile/ve/<>/> MİLLÎ EDEBİYAT
( )
( )
- DİN:
FEDÂ ve/||/<> FERÂGAT
- FEDÂKÂRLIK:
YAPTIKLARIN ile/değil YAPMADIKLARIN
( Başkaları için. İLE/DEĞİL Kendin için. )
- FEDÂKÂR/LIK ile CÖMERT/LİK
( Yapayalnızken ya da birşeylerle, birileriyle çatışırken başkalarına karşı daha cömert olmalı ama birey olarak da kendine saygı duymalıdır. )
( Cömert cömert derler maldan ederler, yiğit yiğit derler candan ederler. )
( AKI / BÂSİK[Ar.]: Cömert. )
- FEDÂ(KÂRLIK) ile FERÂGAT
( Sadakat. İLE/VE/||/<> Sevgi. )
( Mal/dan vermek. İLE/VE/||/<> "Can vermek" ve candan vermek. )
( Babadan gelen. İLE/VE/||/<> Anneden gelen. )
( Bedel ödemek. İLE/VE/||/<> Muhabbet. )
- FEDÂKÂRLIK > FERÂGAT > AŞK
- FEDÂKÂRLIK değil/yerine HAK/LAR
- FEDÂKÂR/LIK ile/ve/||/<>/> KAHRAMAN/LIK
- FEDÂKÂRLIK ile KATLANMA
( EXTREME DEVOTION vs. TO BEAR )
- VAZGEÇME/FEDÂKÂRLIK[Ar.] değil/yerine/= ÖZVERİ, EL ÇEKME
( Temiz ve özverili bir hayat yaşayın, bu yeter. )
( Live a clean, selfless life, that is all. )
( EXTREME DEVOTION vs. SELF-SACRIFICE )
- FEDARASYON değil FEDERASYON
- FEDERAL DEVLET ile/||/<> FEDERASYON
( İçişlerinde geniş ölçüde bağımsız, dışişlerinde ortak bir kuruluşla temsil edilen devletlerin birleşmesinden oluşan devlet türü. İLE/||/<> Küçük devletlerin tek bir devlet konumuna gelmek için yaptığı ortaklık, devletler birliği. )
- FEDERAL :/yerine FEDERAL
- FEDERASYON ile KONFEDERASYON
( Savunma ve dış politika alanında dayanışma amacıyla birden fazla devletin bir birlik devleti içinde birleşmesi. | Aynı alandaki çeşitli kuruluşları bir arada toplayan dayanışma birliği. İLE Birden fazla ülkenin genellikle dış işleri ve savunma alanlarında federasyona göre biraz daha ılımlı bir bağımlılık içinde ortak politika ve yönetim izleyip öteki alanlarda ise bölgesel yönetimlerinde serbest bulundukları devletler topluluğu. | Çeşitli ortaklıkların, daha çok sendikaların kümeleşmesi. )
- FEDERASYON[Fr./İng. < FEDERATION] değil/yerine/= ÜSTBİRLİK
- FEE :/yerine ÜCRET
- FEED :/yerine BESLEMEK
- FEEDBACK İNHİBİSYON ile/||/<> FEED-FORWARD
( Feedback ürün inhibe, feed-forward substrat aktive. )
( Formül: Negatif İLE pozitif )
- (not FEEL GUILTY FOR) FEEL GUILTY ABOUT
- FEEL :/yerine HİSSETMEK
- FEELING :/yerine HİS, DUYGU
- FEHÂMETLÜ DEVLETLÜ ile ÜBBEHETLÜ DEVLETLÜ
( Sadrazamlara, Mısır hidivi ve yabancı prenslere, eyalet beylerine hitapta kullanılan unvan. İLE Sadrazamlık etmişlere hitapta kullanılan unvan. )
- FEHM ile/ve/||/<> AKIL ile/ve/||/<> İLLET ile/ve/||/<> HİKMET
( Kavram. İLE/VE/||/<> Bağlam. İLE/VE/||/<> Neden/içsel. İLE/VE/||/<> Dışsal. )
- FEHM ile TEDEKKÜR ile TEFEKKUH
- FEİGENBAUM SABİTİ ile/||/<> ALTIN ORAN
( Feigenbaum δ=4.669 kaos, altın oran φ=1.618 geometri. )
( Formül: Evrensel kaos İLE estetik )
- FEKAL MİKROBİYOTA TRANSPLANTASYONU ile/||/<> PROBİYOTİK TEDAVİSİ
( Fekal mikrobiyota transplantasyonu (FMT) tüm mikrobiyota topluluğunun aktarımı İLE probiyotik tedavisi seçilmiş bakterilerin verilmesidir. FMT daha kapsamlı İLE probiyotikler daha güvenli ve kolay uygulanır. )
- FEKAL ile FEKAL-ORAL YOL
( Dışkısal. İLE Dışkı-ağız yolu. )
- FELÂKET ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SELÂMET
- FELÇ/C[Ar.] değil/yerine/= İNME
- FELLOW :/yerine ARKADAŞ, DOST
- FELSEFE ile/ve/||/<> BİLİM ile/ve/||/<> İDEOLOJİ
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(53/173)
(1996'dan beri)