Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(18/173)


- BAŞARI:
ZEKÂ ve/değil/||/<>/< SORUNLARLA UĞRAŞMAKTAN VAZGEÇMEYEREK


- BAŞARI ile/ve/değil/||/<>/< BİRİKİM


- BAŞARI ve/<>/< ÇABA


- BAŞARI ile/ve/||/<>/< İÇSELLEŞTİRME


- BAŞARI ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KAZANIM


- BAŞARI ve/=/||/<>/>/< MUTLULUK


- BAŞARI ile/ve/||/<>/< ÖTEKİLERİN BAŞARISI

( Başarıya ulaşmanın en hızlı yolu, ötekilerin başarısına (da) yardımcı olmaktır. )

( The fastest way to succeed is to help others succeed. )

( SUCCEED vs./and/||/<>/< OTHERS SUCCEED )


- BAŞARI ve/||/<>/>/< ÖZGÜVEN


- BAŞARI ile/değil/ne yazık ki SONUÇ MERKEZLİLLİK/ODAKLILIK

( Bir şeyin/durumun, "çoğunluk" tarafından istenmesi, kabul görmesi, başarı değildir/olamaz! )


- BAŞARI = SUCCESS[İng.] = SUCCÈS[Fr.] = ERFOLG[Alm.] = SUCCESSO[İt.] = ÉXITO[İsp.]


- BAŞARI ile/ve/||/<> "TUTUNMAK"


- ARKADAŞ:
BAŞARIDA ile/ve/||/<> ÜZÜNTÜDE

( Sayısını öğreniriz. İLE/VE/||/<> Niteliğini öğreniriz. )


- BAŞARILARDA ve/||/<> FELÂKETLERDE

( Gururu yenmek. VE/||/<> Ümitsizliğe direnmek. )


- BAŞARILI OLMAK İÇİN...:
YUMUŞAK ile/ve/||/<>/> MÂKUL ile/ve/||/<>/> DERİN ile/ve/||/<>/> ile/ve/||/<>/> YETERİNCE ile/ve/||/<>/> ŞIK ile/ve/||/<>/> KORKUSUZ ile/ve/||/<>/> SABIRLA ile/ve/||/<>/> FARKLI ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜLÜ ile/ve/||/<>/> DÜRÜST ile/ve/||/<>/> DÜZENLİ ile/ve/||/<>/> AKILLI

( Konuş. İLE/VE/||/<>/> Ye. İLE/VE/||/<>/> Soluk al. İLE/VE/||/<>/> Uyu. İLE/VE/||/<>/> Giyin. İLE/VE/||/<>/> Hareket et. İLE/VE/||/<>/> Çalış. İLE/VE/||/<>/> Düşün. İLE/VE/||/<>/> Davran. İLE/VE/||/<>/> Kazan. İLE/VE/||/<>/> Biriktir. İLE/VE/||/<>/> Tüket. )


- BAŞARILI ile/değil/yerine DEĞERLİ

( Verdiğinden, fazlasını alır/almaya çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE Aldığından, fazlasını vermeye çalışır. )


- BAŞARISIZ OLMAK ile/değil BAŞARISIZ KALMAK


- BAŞARISIZLIK:
"DÖVME" değil "YARA"


- BAŞARISIZLIK:
YÜKSEK HEDEFLER KOYUP ULAŞAMAMAKTAN DOLAYI değil/ne yazık ki DÜŞÜK HEDEFLER KOYUP ULAŞMAKTAN DOLAYI


- BAŞARISIZLIK ile/değil/yerine/<>/&gt;&lt;/> BAŞARI

( Açıklama gerektirir. İLE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Sessizdir. )

( Başarı, "başarısızlık kaygısı"ndan uzak durabilmeyi bilmektir/yeğlemektir. )


- BAŞARISIZLIK ile/değil/yerine DÜŞMEK

( Başarısızlık, düştüğün yerde kalmaktır. İLE/DEĞİL/YERİNE Düşmek, başarısızlık değildir. )


- BAŞARISIZ/LIK ile/değil İSTEKSİZ/LİK

( )


- BAŞARISIZLIK ile/ve/değil/||/<>/< YETERSİZLİK


- BAŞARISIZLIK" ile/ve/değil/||/<>/> ZARAR


- Başarılı sonuç için süreçte KONUŞ!!!


- BAŞARMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< İLERLEMEK

( Sonuç. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Süreç. )


- BAŞARMAK ile/ve/değil/||/<>/< TUTTURMAK


- BAŞAT/BASKIN/DOMİNANT[İng.] ile/>< ÇEKİNİK/RESESİF[Fr. < RÉCESSIF]/RECESSIVE[İng.]

( Fenotipte baskın olan alel. İLE/>< Fenotipte baskın olmayan, çekinik alel. )


- BASBAYAĞI

( ALE-L-ÂDE )


- BASE vs. BASIS


- BASE vs. METHOD


- BASE :/yerine TABAN


- BASEBALL :/yerine BEYZBOL


- BASE[D] vs. FUNDAMENTAL


- BASELİNE ile BASİS

( Ana hat, temel, taban çizgisi. İLE Temel, taban, alt yüz. )


- BASELİNE değil/yerine/= TEMEL ÇİZGİ | BAŞLANGIÇ


- BASEN[Fr. BASSIN] ile BAZEN

( Gövdenin bel ile kalça arasındaki bölümü. | Kıtasal uzantıdan okyanus ortası sırtlarına kadar devam eden ve 4.000-5.000 metre derinliği olan deniz dibi. İLE Ara sıra. )


- BAŞGAK/BAŞGAQ ile/= SAPGAK/SAPGAQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gövdenin, kalçanın üst tarafında kalan bölümü. )


- BELİRLİ OLMAMA:
BAŞI SONU ile/ve/||/<> SAĞI SOLU


- BASI/RİFÂDE[Ar. çoğ. REFÂİD]/KOMPRES[Fr. < COMPRESSE] ile SIKMAÇ/KOMPRESÖR[Fr. < COMPRESSE]

( Yaraların bakımında ya da başka bir amaçla kullanılan katlı bez. İLE Bir akışkanı ya da gazı, gereken basınca göre sıkıştırmaya yarayan araç. | Yol yapımında, dökülen çakılları, kumları bastırıp sıkıştırmak için kullanılan ağır silindirli araç. | Sert nesneleri kırmak ve delmek için kullanılan makine. )


- BAŞIBOŞ:
İŞSİZLER ile/ve/değil/<> DAHA İYİSİNİ YAPABİLECEK OLANLAR


- BAŞIBOŞ/SERSERİ ile/||/=/<> BAŞLAG/BOŞLAG
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- BASIC :/yerine TEMEL


- BASICALLY :/yerine ASLINDA


- BASIG ile/||/<> BASINÇAK/BASINÇAQ ile/||/<> BASINDI ile/||/<> BASIKTI/BASIQTI ile/||/<> BASSIKTI/BASSIQTI
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Gece baskının yapılacağı yer. İLE/||/<> Baskı/eziyet altındaki kişi. İLE/||/<> Eziyet etti. İLE/||/<> Geceleyin saldırıya uğradı.[topluluk] İLE/||/<> Geceleyin saldırıya uğradı.[kişi] )


- BASİL/BACİLLUS değil/yerine/= ÇUBUKSU BAKTERİ


- BAŞIMIZA GELEN ile/ve/değil/||/<>/>/< NASIL TEPKİ VERDİĞİMİZ


- BAŞIN AĞIRLIĞINDA:
"ÖNE EĞİK BOYUNDA" ile/değil/yerine/>< DİK BOYUN

( )


- BASIN/MEDYA:
SİYASİ/EKONOMİK "GÜCÜN"/"İKTİDARLARIN"
değil
TOPLUMUN OLANAĞI/ÜRÜNÜ/HİZMETİ


- BAŞIN ve/=/||/<>/> BASIN (ÖNE EĞİLMESİN)


- BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ" ile/ve/değil GAZETECİLERİN SERBESTLİĞİ

( [not] FREEDOM OF PRESS vs./and/but FREEDOM OF JOURNALIST )


- BAŞIN/IZ SAĞOLSUN/KAYBINIZ İÇİN ÜZGÜNÜM[İng. < SORRY FOR YOUR LOSS] değil YARANIZ SAĞALSIN/İYİLEŞSİN


- BASIN = PRESS[İng.] = PRESSE[Fr.] = PRESSE[Alm.] = STAMPA[İt.] = PRENSA[İsp.]


- BAŞINA GELECEK ile/ve/||/<>/> GÖZÜNE GÖRÜNECEK


- BAŞINA GELEN ile/ve/||/<>/< OLMAMASI GEREKEN


- BASINÇ İLE GERİLME İLE YAMULMA ile/||/<> KATI CAD DEFORMASYONLARI

( Malzemelere uygulanan kuvvet türleri ve etkileri. )

( Formül: σ = F/A İLE ε = ΔL/L )


- BASINÇ ile/ve/<> OTOKLAV[Fr. < Lat., Yun.]

( ... İLE/VE/<> Vida ve civatalarla tutturulmuş, basit bir kapağı olan, iç basınca dayanıklı kap. | Laboratuvar işlerinde ve ameliyatlarda yararlanılan, her türlü araç ve gereçleri mikropsuzlaştırmak için kullanılan, basınçlı buhar kazanı. )


- BASINÇ ile/||/<> SIVI

( Pascal yasası, hidrolik prensip )

( Blaise Pascal tarafından 1647 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1623-1662) (Ülke: Fransa) (Alan: Matematik, Fizik) (Önemli katkıları: Pascal üçgeni, olasılık teorisi) )


- BASINÇ ile/||/<> YOĞUNLUK

( Basınç birim alana düşen kuvvet İLE yoğunluk birim hacimdeki kütledir )

( Formül: P=F/A İLE ρ=m/V )

( Blaise Pascal tarafından 1647 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- BASINÇ/LI = PRESSURE[İng.] = PRESSION[Fr.] = DRUCK[Alm.] = PRESSIONE[İt.] = PRESIÓN[İsp.] = PRESSUS[Lat.] = HO PIESMOS[Yun.] = ZAĞD[Ar.] = FEŞÂR[Fars.] = DRUK[Felm.]


- BASINÇÖLÇER ile BASIÖLÇER

( Hava basıncını ölçerek, yer yükseltilerini ve hava değişimlerini saptamak için kullanılan aygıt, barometre. İLE Buharın ya da herhangi bir gazın bulunduğu kabın, yüzeyine yaptığı basıncı belirleyen aygıt, manometre. | Akışkanların basıncını ölçen aygıt. )

( )

( BAROMETER vs. MANOMETER )


- BASİRET ile/<> BASİRETSİZLİK ile/<> AYMAZLIK

( Yanlış yapmadan önce düşünmek. İLE/<> Yaparken, düşünmemek. İLE/<> Yanlış yapabileceğini düşünmemek. )


- BASÎRET[Ar.] değil/yerine/= SAĞLAM/SAĞ/DOĞRU GÖRÜ

( Doğru, akla uygun yargılar verme yeteneği. | Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü. )


- [ne yazık ki]
BASİRETSİZLİK ve/||/<>/> İHÂNET

( Sorumluları "yoksa". VE/||/<>/> Sorumluları bulunamaz. )


- BASİS SET ile/||/<> DÜZLEM DALGA

( Basis atom merkezli STO/GTO, düzlem dalga periyodik. )

( Formül: Molekül İLE kristal )


- BASİS ile/||/<> KOORDİNAT SİSTEMİ

( Basis bağımsız span seti, koordinat gösterim sistemi. )

( Formül: Spanning independent İLE representation )


- BASİT BAŞAK/SPİKA = SÜNBÜLE-İ ÂDÎYE = ÉPI SIMPLE


- BASİT "BİR ŞEKİLDE" ile/ve/değil/yerine KISA BİR ANLATIMLA


- BASİT FAİZ İLE BİLEŞİK FAİZ İLE ANÜİTE ile/||/<> FAİZ HESAPLAMALARI

( Finansal matematik temelleri. )

( Formül: FV = PV(1+r)^n )


- BASİT FAİZ İLE BİLEŞİK FAİZ İLE SÜREKLİ BİLEŞİK ile/||/<> FAİZ TÜRLERİ

( Farklı faiz hesaplama yöntemleri. )

( Formül: A = Pe^(rt) )


- BASİT FAİZ ile/||/<> BİLEŞİK FAİZ

( Basit sadece anapara, bileşik faizin faizi )

( Formül: A = P(1+rt) İLE A = P(1+r)^t )


- BASİT HARMONİK HAREKET ile/||/<> PERİYODİK HAREKET (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Basit harmonik sinüzoidal, periyodik tekrarlayan harekettir )

( Formül: x=Asin(ωt) )

( Aristoteles tarafından -350 yılında keşfedildi/formüle edildi. (-384--322) (Ülke: Antik Yunan) (Alan: Felsefe, Mantık, Biyoloji) (Önemli katkıları: Mantık, etik, metafizik) )


- BASİT KESİR ile/||/<> BİLEŞİK KESİR

( Basit pay

( Formül: 3/5 İLE 7/4 )


- BASİT SARKAÇ İLE FİZİKSEL SARKAÇ İLE BURULMA SARKACI ile/||/<> SARKAÇ TÜRLERİ

( Farklı salınım sistemleri. )

( Formül: T = 2π√(L/g) )


- BASİT TOPLUM ile/||/<> KARMAŞIK TOPLUM

( Basit toplum eşitlikçi küçük gruplar İLE karmaşık toplum hiyerarşik büyük yapılardır. Basit toplum avcı-toplayıcı İLE karmaşık toplum tarımsal-kentsel toplumdur. Göbeklitepe anıtsal mimari İLE basit toplumda karmaşıklık gösterir. )


- BASİT ile BAZİT[Fr. < BASIDE]

( ... İLE Bazit mantarların üreme örgeni. )


- BASİT ile BİRLİK

( SIMPLE vs. UNITY )


- BASÎT ile/||/<> MÜFRED ile/||/<> MÜREKKEB

( Yüzey. | Üç boyutluların, nesnelerin yüzeyi. İLE/||/<> Basit, mürekkeb/birleşik olmayan. | Rakam ya da en büyük basamağı dışındaki basamaklarının tamamı "sıfır" olan sayı. | Terim. | Birim. İLE/||/<> Birleşik. | Basamakları "sıfır"dan farklı olmak kaydıyla iki ve daha fazla basamaklı sayı. )


- BASİT/KÜÇÜK/ÖNEMSİZ HATA ile/ve/değil/yerine/||/<> BENİM ÖZENSİZLİĞİM/DİKKATSİZLİĞİM!


- BASİTLEŞTİRME ile/ve/değil DÜŞÜNCE

( [not] TO SIMPLIFY vs./and/but TO THINK )


- BASİT/LİK ve KUŞATICI/LIK

( SIMPLICITY and SURROUNDING )


- BASİTLİK ile/değil SIĞLIK


- BAŞKA (BİR) ALTERNATİF (ÇÖZÜM) değil ALTERNATİF (ÇÖZÜM)


- BAŞKA ALTERNATİF değil ALTERNATİF (ya da BAŞKA ÇÖZÜM)


- BAŞKA (BİR ÇÖZÜM) ile/ve/değil YENİ (BİR ÇÖZÜM)


- BAŞKA BİR DEYİŞLE ... ile/değil/yerine BAŞKA BİR DİLDEKİ KARŞILIĞIYLA ...


- BAŞKA BİR ...:
"DÜNYA" değil YAŞAM (BİÇİMİ)

( Yoktur. DEĞİL Vardır, olanaklıdır. )


- BAŞKA BİR KONU ile/ve/değil/yerine/ya da/||/<>/< SUSABİLMEK


- BAŞKA:
O İŞ ile O İŞ


- BAŞKA (OLABİLİR/OLMAMALI):
"İÇİMİZDEKİ SAZLAR" ile/ve/||/<>/>< AĞZIMIZDAN ÇIKAN SÖZLER

( Duygular. İLE/VE/||/<>/>< Düşünceler. )


- BAŞKA ŞANSI YOK değil BAŞKA YOLU YOK


- BAŞKA ile/ve/||/<>/> ÖZGÜRLEŞME


- BAŞKALARI ...:
BİZİMLE YÜRÜYEBİLİR ve/fakat BİZİM İÇİN YÜRÜ(YE)MEYEBİLİR


- BAŞKALARINA "EFENDİLİK" ile/değil/yerine/>< KENDİMİZE EFENDİLİK

( "Güç" gerektirir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güçlü olmayı gerektirir. )


- UTANMA:
BAŞKALARINDAN ile/ve/<>/değil/yerine KENDİNDEN


- BAŞKALARINI AFFETMEK ile/ve/||/<>/< KENDİNİ AFFETMEK

( Affetmek, bir mahkûmu serbest bırakmaktır ve o mahkûmun kendin olduğunu keşfetmektir. )

( AFFEDELİM!!!

Lise öğretmeni bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur:

"Bir yaşam deneyimine katılmak ister misiniz?"

Öğrenciler çok sevdikleri hocalarının bu teklifini tereddütsüz kabul ederler. "O zaman" der öğretmen. "Bundan sonra ne dersem yapacağınıza da söz verin"

Öğrenciler bunu da yapar. "Şimdi yarınki ödevinize hazır olun. Yarın hepiniz birer plastik torba ve beşer kilo patates getireceksiniz!"

Öğrenciler, bu işten pek birşey anlamamışlardır. Ama ertesi sabah hepsinin sıralarını üzerinde patatesler ve torbalar hazırdır. Kendine meraklı gözlerle bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:

"Şimdi, bugüne dek affetmeyi reddettiğiniz her kişi için bir patates alın,o kişinin adını o patatesin üzerine yazıp torbanın içine koyun."

Bazı öğrenciler torbalarına üçer-beşer tane patates koyarken, bazılarının torbası neredeyse ağzına kadar dolmuştur. Öğretmen, kendine "Peki şimdi ne olacak?" der gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamasını yapar:

"Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, bu torbaları yanınızda taşıyacaksınız. Yattığınız yatakta, bindiğiniz otobüste, okuldayken sıranızın üstünde? Hep yanınızda olacaklar."

Aradan bir hafta geçmiştir. Hocaları sınıfa girer girmez, denileni yapmış olan öğrenciler şikâyete başlar:
"Hocam, bu kadar ağır torbayı her yere taşımak çok zor."
"Hocam, patatesler kokmaya başladı. Vallahi, kişiler, tuhaf bakıyor bana artık. Hem sıkıldık, Hem yorulduk!"

Öğretmen gülümseyerek öğrencilerine şu dersi verir:

"Görüyorsunuz ki, affetmeyerek asıl kendimizi cezalandırıyoruz. Kendimizi ruhumuzda ağır yükler taşımaya mahkum ediyoruz. Affetmeyi karşımızdaki kişiye bir ihsan olarak düşünüyoruz,

halbuki affetmek, en başta kendimize yaptığımız bir iyiliktir. )

( Kendini affetmeyen kişinin, tüm kusurları affedilebilir. )

( FORGIVE THE OHTERS vs./and/||/<>/< FORGIVE THE SELF )


- BARIŞ(TIR)MAK:
BAŞKALARINI ile/ve/değil/<> KENDİNİ (KENDİNLE)

( Zaman zaman. İLE/VE/<>/DEĞİL Her zaman. )


- BAŞKALARINI ÇÖZMEYE ÇALIŞMAK ve/||/<>/> KENDİNİ DÜĞÜMLEMEK


- BAŞKALARINI DÜŞÜNMEK ile/değil/yerine BAŞKALARINI DA DÜŞÜNMEK


- KANDIRMA:
BAŞKALARINI ile/ve/değil/||/<>/< KENDİNİ


- BAŞKALARINI) SUÇLAYAN ile/||/<> KENDİNİ SUÇLAYAN | ile/||/<> KİMSEYİ SUÇLAMAYAN

( [Gidilecek yolu ...]
Çoktur. İLE/VE/||/<> Yarısı kalmıştır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çok azı kalmıştır. )


- BAŞKALARININ (")TERBİYESİZLİĞİ(") ile/değil/yerine/>< KENDİ TERBİYEN


- BAŞKALARIYLA KIYASLAMA ile/değil/yerine/>< BAŞKALARINI ÖRNEK ALMA


- BAŞKALAŞIM ile/ve/||/<> (")CANLANMA(")


- BAŞKALAŞIM ile/ve DEĞİŞİM

( METAMORPHISM vs./and ALTERATION )

( İSTİHÂLE ile/ve ... )


- BAŞKALAŞTIRMA ile/ve/değil/yerine DÖNÜŞTÜRME

( [not] TO CHANGE vs./and/but TO TRANSFORM
TO TRANSFORM instead of TO CHANGE )


- BAŞKALDIRI ile/değil/yerine ELEŞTİRİ


- BAŞKAN ile/ve/||/<> DANIŞMAN ile/ve/||/<> MUHTAR

( Dernek, vakıf, parti, enstitü, belediye, spor kulübü vb. gibi, "başkanlık" konumu ile sürdürülen kurum ve kuruluşlarda, "Başkan" olarak görev yapan kişinin, öteki yönetim kurulu üyelerinden hiçbir farkı, önceliği ya da üstünlüğü yoktur ve de ol(a)maz! Sadece, üstlenmiş olduğu geçici görevinde, biraz daha sorumluluk ve çok büyük bir fark ya da ayrıcalık oluşturmayacak bazı küçük ama önemli yetkileri bulunmaktadır. Bu, sınırsız ve sonsuz olmayan "yetkilerini" de, öncelikle ve tamamen, kurumun/kuruluşun ve yönetim kurulunun ne yapacakları değil ne gibi yanlışlıkların, eksikliklerin kalmaması, sorunların daha az çıkması yönünde, bilgi ve deneyim artılarını, kurum/kuruluş ve topluma sunacağı hizmeti amacıyla kullanmak durumundadır. Söz ya da karar verme makamı diye bir üstünlüğü de söz konusu değildir. Ortak alınmış/alınacak olan uygulama, yürütme kararlarında, oy fazlalığının bulunması, kişisel isteği ya da çıkarları yönünde değil sadece toplumun ortak çıkarları yönünde kullanılmak üzere, biraz daha fazla olan bilgi ve deneyimiyle, olası yanlış karar ve uygulamalara engel olabilmesi içindir. Dolayısıyla, bir şeyleri kendilerine sormak ya da izin istemek gibi bir üstünlükleri de söz konusu değildir. Fakat ne yazık ki, "Aman, işimiz ve aramız bozulmasın" kaygısıyla, kişiler, olması ve yapılması gereken süreçlerde sessiz kalır ve bu da başkanlık görevinde bulunan kişinin yetkilerini aşmasına, kötüye kullanmasına ve bu yanlışlara göz yumulmasına kadar gitmektedir. Bu tıkanıklığın giderilmesi için de başta, yönetim ve yürütme kurulu olmak üzere, tüm üyelerin ve vatandaşların, kişi değil kavram, kurum ve hizmet esaslı bir çalışma sürecinde olunduğunu anımsaması gerekmektedir.

İLE/VE/||/<>

Kişi, kurum ve kuruluşlara hizmet etmekte olan danışmanlar, kendilerine danışılan konuların uygulayıcısı durumunda değildir ve bu durumda bırakılamaz. Olası uygulamalardaki, girilmeyecek, sapılmayacak yönleri ve yolları işaret etmekle görevlilerdir. Ne yapılması hakkında, bilgi ve deneyim aktarımında bulunurlar fakat önerdikleri alanda daha fazla bilgili diye, işi ya da süreci, danışmana bırakmak gibi bir tutum ya da beklenti sergilenemez.

İLE/VE/||/<>

Halk tarafından seçilerek ve belirli bir dönem, koşul, sorumluluk, yetki ve görevlerle sınırlı kalmak üzere, yaşanılan bölgenin ilk yönetimsel yetkilisi olarak, bölgedeki ne yapılacaklarla değil ne yapılmayacaklarla, neyin, ne kadar süre ve koşulda, eksik ya da sorunlu kalmamasını sağlamak üzere, ihtiyâr heyeti desteği ile işbirliğinde bulunan kişidir. "Muhtar" sözcüğü, "Hayır!" kökünden gelerek, kendi ya da yakın çevresinin irâdesiyle değil ne yapılmayacağının ya da engel olunacağının bilgisine sahip olan kişi, ihtiyârını devrede tutan kişi anlamına gelmektedir. Fiziksel olarak yapılması gereken işlerde de belediye başkanını, güvenlik amacıyla da vali, kaymakam, polis, jandarma gibi ilgili kurum ve yetkililerle daha yakın ve doğrudan ilişki içinde olma görevindelerdir. Kaymakam ve valilerden daha alt bir yetki ve konumda olsalar da, belediye başkanından sonra değil önce gelirler. )


- BAŞKA'NIN ile BAŞKAN'IN


- BAŞKA-NIN ile BAŞKAN-IN


- BAŞKAN/SERVER[Fars.] ile PATRON


- BAŞKASI İLE GELEN MUTLULUK
ile/ve/değil/||/<>/>
BAŞKASI İLE GİDEN MUTLULUK


- BAŞKASINA:
BIRAKMA ile/ve/<> "YIKMA"


- BAŞKASINA SÖYLEDİĞİN/SÖYLEYEBİLDİĞİN ile ANCAK/SADECE KENDİNE SÖYLEYEBİLECEĞİN

( (ABLE) TO SAY/TELL SOMETHING TO OTHERS vs. ONLY ABLE TO SAY TO YOURSELF )


- BAŞKASINI "KANDIRMAK" değil KENDİNİ YADSIMAK


- BAŞKASININ, BİZİ KEŞFETMESİ ile/ve/>/değil/yerine KENDİNİ KEŞFETME

( Beşer. İLE/VE/>/DEĞİL/YERİNE İnsan. )


- BAŞKASININ SORUSU ile/değil/yerine KENDİ SORUN


- BAŞKASIYLA PAYLAŞTIĞIN/PAYLAŞABİLDİĞİN ile ANCAK/SADECE KENDİN YAŞAYABİLECEĞİN

( (ABLE) TO SHARE WITH OTHERS vs. ONLY YOU ABLE TO EXPERIENCE )


- BASKET :/yerine SEPET


- BASKETBALL :/yerine BASKETBOL


- BASKETBOL değil/yerine/= SEPETTOPU


- BASKI (YAPMAK) ile AĞIRLIK (KOYMAK)


- BASKI ile/ve/||/<> DAYATMA


- BASKI ile/değil/yerine DENETİM


- BASKI ile/ve/değil/yerine/<> HAKİMİYET


- BASKI ile/ve/||/<>/> KORKU


- BASKI ile/ve/değil/||/<>/< REKABET


- [ne yazık ki]
BASKICI/LIK ile/ve/||/<> DAYATMACI/LIK


- BASKILAMA ile BASTIRMA


- BASKILAYICI TUTUM ile/değil/yerine SINIRLAYICI TUTUM


- BASKIN/HAKİM GEN ile/ve/<> SAKLI GEN

( Kişinin geni olduğu gibi, dünyanın da geni, insandır. )

( DOMINANT GENE vs./and/<> RECESSIVE GENE )


- BASKIN GEN ile/ve/||/<> ALTGIN GEN

( DOMINANT GENE vs. RECESSIVE GENE )


- BASKIN ile/ve/||/<> EGEMEN


- BASKIN ile/ve/değil/||/<> ÖNE ÇIKAN


- BAŞLAMAK İÇİN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> BAŞLAMAMAK/YAPMAMAK İÇİN

( "En" doğru zamanı beklemek. İLE/VE/||/<>/> [bazen/çoğunlukla] Olumsal/keyfî "bahane" (olabilir). )


- BAŞLAMAK ve/<> BAŞARMAK

( Başlamak, başarmanın yarısıdır. )

( Her iş, başlayana kadardır. )


- BAŞLANGIÇ:
EYLEM ile/ve/değil/||/<>/< ÖRTÜK EYLEM


- BAŞLANGIÇ MİT/LERİ ile/ve KURULUŞ MİT/LERİ ile/ve KURTULUŞ MİT/LERİ ile/ve KURTARICI MİT/LER ile/ve SON/KIYÂMET MİT/LERİ ile/ve YENİDEN DİRİLİŞ MİT/LERİ ile/ve GELECEK/ESKATOLOJİ MİT/LERİ ile/ve ÜTOPYA/CENNET MİT/LERİ ile/ve BAŞLANGIÇ/KOZMOGONİ MİT/LERİ ile/ve NEDENSELLİK/ETYOLOJİ MİT/LERİ ile/ve AHLÂK MİT/LERİ ile/ve PSİŞİK MİT/LER


- BAŞLANGIÇ ile/>< BİLİNÇ

( Başlangıca en yakın olan, bilince, en uzak olandır. )


- BAŞLANGIÇ ve/||/<> EMEK


- BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<>/> GELİŞİM


- BAŞLANGIÇ ile/ve/değil KAYIT TARİHİ, RESMİYET KAZAN(DIR)MA


- BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<> KÖKEN ile/ve/||/<> DOĞUM


- BAŞLANGIÇ ile MAYA

( BEGINNING vs. ORIGIN )


- BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<>/> ORTA ile/ve/||/<>/> SON


- BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<> ZEMİN


- BAŞLATICI/SI ile/değil/yerine/ BAŞLANGICI


- BAŞLAT(RESET) ile AÇMA-KAPAMA(POWER)


- BAŞLIK PARASI ile/ve !DRAHOMA

( Erkek tarafı, gelin için verirdi. İLE/VE Kız tarafı, erkek için verirdi. [Musevilik'te.] )


- BAŞLU değil/yerine/= YARALI


- BASMA ile BASMAK

( Basmak eylemi. | Gazete, dergi, kitap vb. bası ile hazırlanmış yazılı şeyler, matbua. | İskambil kâğıdı ile oynanan bir oyun. | Üzerinde bası ile yapılmış renkli biçimler bulunan pamuklu kumaş. | Bu kumaştan yapılan. | Yerin alçalmasıyla bu yeri örten deniz sularının yükselmesi, çekilme karşıtı. | Basılmış, matbu. | Gübre, tezek. İLE Gövdenin ağırlığını verecek bir biçimde ayak tabanını bir yere ya da bir şeyin üzerine koymak. | Küçük çocuklar ayakta durabilmek. | Bir şeyi, üzerine kuvvet vererek itmek. | Sıkıştırarak yerleştirmek. | Bası işi yapmak, tabetmek. | Örtmek, bürümek, kaplamak. | Bir şey üzerinde kalıp, mühür vb.yle iz yapmak. | Baskın yapmak. | Yaş almak. | Dumanın, sisin vb. çevreyi kaplaması, çökmesi. | Basınç yaparak sıvı ve gazları itmek. | Kümes hayvanları kuluçkaya yatması. | Uygunsuz vaziyette yakalamak. | Bir şeyin etkisinde kalıp eziklik, üzüntü ve ağırlık duymak. )


- BASMAK" ile/ve "TEPELEMEK"


- ... değil BASMAKALIP


- BAŞMAK/BAŞMAQ[Oğuz] ile/||/<> BAŞNAK/BAŞNAQ/BAŞTAQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Çarık. İLE/||/<> Silahsız (kişi). )


- BASRA OKULU ile/ve/<> KÛFE OKULU


- BAŞTACI değil BAŞ TÂCI


- BAŞTAN AŞAĞIYA değil BAŞTAN AŞAĞI


- BAŞTAN ÇIKARMAK ile/ve YOLDAN ÇIKARMAK


- BAŞTAN ÇIKMAK ile/ve/||/<>/> YOLDAN ÇIKMAK


- BAŞTAN DÜŞÜNMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> ZAMANINDA DÜŞÜNMEK


- BAŞTAN SONA, SONDAN BAŞA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SOLDAN SAĞA, SAĞDAN SOLA / YUKARIDAN AŞAĞI, AŞAĞIDAN YUKARI


- BASTIRILMA ile/ve/<> DIŞLANMA


- BASTIR(IL)MAK ile SİNDİR(İL)MEK

( TO (GET) SURPASS vs. TO (GET) CROUCH DOWN )


- BASTIRILMIŞ/LIK ile/ve VAZGEÇMİŞ/LİK

( Kişiler, neden/nasıl vazgeçerler?
( Why people give up? )

Hızlı sonuç beklediklerinden dolayı...
( Expect fast results... )

Kendilerine inançlarını kestiklerinden dolayı...
( Stop believing in themselves... )

Geçmişe saplanıp kalmalarından dolayı...
( Get stuck in the past... )

Hatalarında yaşadıklarından dolayı...
( Dwell on mistakes... )

Gelecekten korktuklarından dolayı...
( Fear the future... )

Değişime direndiklerinden dolayı...
( Resist the change/alteration... )

Güçlerinden vazgeçtiklerinden dolayı...
( Give up the power... )

Güçsüzlüklerine inandıklarından dolayı...
( Believe in their weaknesses... )

Dünyaya sahip oldukları zannından dolayı...
( Feel the world owes them something... )

Başarıyı istemekten çok, hata yapma korkularından dolayı...
( Fear failure more than desire success... )

Nelerin olanaklar içinde olduğunu görememelerinden dolayı...
( Never visualize what is possible... )

Kaybedecek şeylerinin çok olduğu zannından dolayı...
( Feel they have something to lose... )

Fazla çalışmaktan dolayı...
( Overwork... )

Sorunlarının sadece kendilerine özgü ve biricik olduğunu zannetmelerinden dolayı...
( Assume their problems are unique... )

Geri dönmenin ve geri dön işaretinin, hata yaptıkları anlamına geldiğini zannetmelerinden dolayı...
( See failure as the signal to turn back... )

Kendilerini, üzgün, güçsüz, acınası hissetmelerinden dolayı...
( Feel sorry for themselves... ) )


- BASTIRMAK ile/ve/<> GÖZARDI ETMEK


- BASTIRMAK ile/ve/değil/||/<>/>/< TUTMAK


- BASTIRMAK ile ÜSTÜNÜ ÖRTMEK


- BAŞUCU ile BAŞ UCU


- BÂSÛR[Ar. çoğ. BEVÂSÎR] değil/yerine/= MAYASIL

( Kalınbağırsakta ve makadın etrafındaki siyah kan damarlarının şişmesinden ve bazen iltihaplanmasından dolayı, makadın içinde ve dışında oluşan memeler yüzünden makattan kan ya da irin gelmesi. )


- BÂSÛR[Ar. çoğ. BEVÂSÎR] ile KANLI BÂSÛR/İSHAL/DİZANTERİ[Fr. < Yun.]

( Kalınbağırsakta ve makadın etrafındaki siyah kan damarlarının şişmesinden ve bazen iltihaplanmasından dolayı, makadın içinde ve dışında oluşan memeler yüzünden makattan kan ya da irin gelmesi. İLE Ağrılı ve kanlı ishalle beliren, bağırsakta yaralara yol açan, bulaşıcı, salgın sayrılık. )


- BASUT ile BASUT
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yardım. İLE Yardımcı, destekçi. )


- BAT ile/||/<>/< HURMA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Hurma ezildikten sonra geriye kalan posa. İLE/||/<>/< ... )


- BATA-ÇIKA (BUGÜNLERE GELMEK)


- BATAKLIK ve/||/<> BATAKÇIL

( ... VE/||/<> Bataklıkları seven, bataklıklarda yaşayan bitki ya da hayvan. )


- BATAKLIKTA SİNEK AVLAMAK değil/yerine BATAKLIĞI KURUTMAK


- BATERİ[İng. < BATTERY] değil/yerine/= PİL


- BATERİ[Fr. < BATTERIE] değil/yerine/= DAVUL

( Orkestrada vurmalı çalgı takımı, davul. )


- BATHO-/BATHY- -ile/||/<>

( Derin. İLE/||/<> Derin. )


- BATHROOM :/yerine BANYO


- BATI KÜLTÜRÜ ile/ve/<> DOĞU KÜLTÜRÜ

( Sağır. İLE/VE/<> Kör. )

( Sağır olduklarından dolayı birbiriyle [göstererek/işaret ederek] görsel dille iletişim ve paylaşımda bulunurlar. [Doğu'nun söylediklerini, anlattıklarını bilgeliklerini duyamazlar.] İLE/VE/<> Kör olduklarından dolayı birbiriyle [ses ile] sözel/şifai dille iletişim ve paylaşımda bulunurlar. [Batı'nın gösterdiklerini, tekniğini, bilimini göremezler.] )

( Anadolu Kültürü, hem Batı'nın, hem de Doğu'nun değerlerini/olanaklarını, körlük ya da sağırlık yaşamadan biraraya getirebilmiş ve getirebilecek nadir kültürlerdendir. )

( Sol beyin/yarımküre ağırlıklı. İLE/VE/<> Sağ beyin/yarımküre ağırlıklı. )

( Hermetik.[Mısır] İLE/VE/<> Sanskrit.[Hindistan] )

( KÜLTÜR: Üretim-Tüketim-Paylaşım )

( KÜLTÜR[< CULTURA < COLERE/CULTIVARE]: Toprağa işlemek, toprağın işlenmesi/sürülmesi. | Bakmak, yetiştirmek. )

( Karıştırmamak ve/fakat birleştirmek gerekir. )

( Not to confuse but also to merge.
Deaf. VS./AND/<> Blind. )

( WESTERN CULTURE vs./and/<> EAST CULTURE )

( XI XUE ile/ve/<> ... )


- BATİ[Ar.] değil/yerine/= YAVAŞ, AĞIR


- BATICI ile/ve/değil/yerine/||/>< BATILI


- BATIG ile/||/=/<> DERİN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir su yatağının, ırmağın derin yeri. İLE/||/<> ... )


- BÂTIL[< BUTLÂN] değil/yerine/= BOŞ, BEYHÛDE | ÇÜRÜK | ZEMİNİ OLMAYAN

( BOŞ, BEYHÛDE | ÇÜRÜK | ZEMİNİ OLMAYAN )


- BÂTIL[< BUTLÂN] ile/değil/yerine/>< HAK


- BÂTIL ile/ve YANLIŞ


- BÂTIL ile ZULÜM

( Kendi dışında haklılık kabul etmeyen. İLE Sonuçları. )


- BATI/LI(coğrafya) = KEDİN, KURIYAKI = WEST/ERN[İng.] = OUEST, OCCIDENT/AL[Fr.] = DER WESTEN/WESTLICH[Alm.] = OCCIDENTE/OCCIDENTAL(E)[İt., İsp.] = OCCIDENS/OCCIDENTEM[Lat.] = HE DÜZIS/PROS HELION DÜZIN[Yun.] = el-ĞARB/ĞARBÎ[Ar.] = BÂKHTER/Î[Fars.] = HET WESTEN/WESTELIJK[Felm.]


- BATILILAŞMA ile "DEJENERASYON"


- BATI'LILAŞMA ile/ve/değil/yerine MODERNLEŞME


- BATI/LI(uygarlık) = GARB/Î = OCCIDENT/AL[İng., Fr.] = DAS ABENDLAND/ABENDLÄNDISCH[Alm.] = OCCIDENTE/OCCIDENTAL(E)[İt., İsp.] = VESPER, OCCIDENS, TERRÆ OCCIDENTEM VERSUS SITÆ[Lat.] = HE PROS HELIOU DÜSMAS[Yun.] = el-MAĞRİB[Ar.] = GARBÎ[Fars.] = HET AVONDLAND/S[Felm.]


- BATIN/BATN[Ar. çoğ. BUTÛN, EBTÂN] ile BÂTIN[Ar. çoğ. BEVÂTIN] ile BATÎN[Ar.]

( Karın. | Nesil, soy. İLE İç. | İç yüz. | Gizli, görünmeyen nesne. | Tanrı. | İçteki. | Çukur, kuytu yer. İLE Büyük karınlı. | Uzak yer. )


- BATIN ile BÂTIN

( Karın[bağırsak bölgesi]. İLE İç; gizli. )


- BATIN ile BÂTIN

( Karın. | Soy, kuşak, nesil. İLE İç. | Gizli. | Gözle görülmeyen. )


- BÂTIN ve/<> EDEB


- BATINİ/EZOTERİK değil/yerine/= İÇREK


- BÂTINÎ >< ZÂHİRÎ değil/yerine/= İÇREK >< DIŞRAK


- BÂTINÎ/LİK = ESOTERIC/ISM[İng.] = ÉSOTÉRIQUE/ÉSOTÉRISME[Fr.] = ESOTERISCH/ESOTERISMUS[Alm.] = ESOTERISMO[İt., İsp.] = ESOTERICUS[Lat.] = ESOTERIKOS[Yun.] = BÂTİNİ/YYE, SİRRİ/YYE[Ar.] = BÂTİNÎ/GERÎ[Fars.] = ESOTERISCH/ESOTERISME[Felm.]


- BATI-NIN ile BÂTIN-IN


- BATÎR[Ar.] ile BÂTİR[Ar.] ile BÂTİR[Ar.]

( Nalbant. İLE Keskin kılıç. İLE Turna. )


- BATKI/HÜSRAN ile PİŞMANLIK


- BATKI/İFLÂS ile İSTİFA

( Kendi/ortak işimizde. İLE Çalıştığımız yerde. )


- BATKI/SİTEM[Fars.] ile YAKINMA/SERZENİŞ[Fars.]


- BATKI/İFLAS ile KONKORDATO[İt. < CONCORDATO]

( Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilân olunan iş adamının durumu. | Yenilgiye uğrama, değerini yitirme. | İşlevini ya DA görevini yapamama. İLE Antlaşmalı iflas. | Papalık makamıyla başka hükûmetler arasında yapılan antlaşma. )


- BATMAN ile
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Büyüklüğü bölgelere ve tartılacak nesneye göre değişen eski bir ağırlık ölçüsü. )


- BATRUŞ ile BATRUŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Çamurlu. İLE Çok fazla hamur ve çok az sudan yapılan erişte. )


- BATTANİYE[Ar.] değil/yerine/= KALIN ÖRTÜ


- BATTERY İLE SUPERCAPACİTOR İLE FUEL CELL İLE FLYWHEEL ile/||/<> ENERJİ DEPOLAMA

( Farklı enerji depolama teknolojileri. )

( Formül: E = ½Iω² (flywheel) )


- BATTERY :/yerine PİL


- BATTLE :/yerine SAVAŞ


- BAY ile BAY YIGÂÇ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Zengin. İLE Kuça kentiyle Uç kenti arasında, Uç'a yakın bir yerin adı. )


- BAYAT ile BAYAT[Argu]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Oğuzların bir kolunun adı. İLE Cenâb-ı Hakk. )


- BAYAT ile KURU


- BAYBAYUK/BAYBAYUQ = TUNAVVİT
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ağaç dallarından sarkan sepet biçiminde bir yuvası olan ve ezgili bir biçimde şakıyan bir kuş. )


- BAYES İLE FREQUENTİST İLE LİKELİHOOD ile/||/<> İSTATİSTİK YAKLAŞIMLAR

( Farklı olasılık felsefeleri. )

( Formül: P(θ|D) ∝ P(D|θ)P(θ) )

( Thomas Bayes tarafından 1763 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1701-1761) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Bayes teoremi, olasılık teorisi) )


- BAYES TEOREMİ ile/||/<> FREKANSÇI YAKLAŞIM

( Bayes önsel bilgi günceller, frekansçı uzun dönem sıklık )

( Formül: P(A|B) = P(B|A)P(A)/P(B) )

( Thomas Bayes tarafından 1763 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1701-1761) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Bayes teoremi, olasılık teorisi) )


- BAYESİAN STATİSTİCS ile/||/<> FREQUENTİST STATİSTİCS

( Bayesian statistics olasılığı belirsizlik ölçüsü olarak kullanırken İLE frequentist statistics olasılığı uzun dönem frekans olarak görür )

( Formül: Prior distribution )

( Thomas Bayes tarafından 1763 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1701-1761) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Bayes teoremi, olasılık teorisi) )


- BAYESYEN İLE FREKANSİST ile/||/<> İSTATİSTİK YAKLAŞIMLAR

( Olasılığın iki farklı yorumu ve uygulaması. )

( Formül: P(A|B) = P(B|A)P(A)/P(B) )

( Thomas Bayes tarafından 1763 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1701-1761) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Bayes teoremi, olasılık teorisi) )


- BAYEZİD MEYDANI'NDA:
ÇINAR AĞACI ile/ve KESTANE AĞACI


- BAYEZİD YANGIN KULESİ değil OSMANLI TOPU('nun dikilmiş hali)

( Mimar Krikor Amira Balyan [1828] )

( İstanbul Üniversitesi bahçesindedir. )

( 85 m. yüksekliktedir. Gözcülerin bulunduğu bölüm 68 m.'dedir. [180 basamaklıdır] )

( Dış çevresi 43.70 m., iç çevresi 11.20 m.'dir. )


- BAYGIN ile/değil/yerine/>< AYGIN


- BÂYİ[AR.] ile/ve/||/<> ŞÛBE[AR.]


- BAYICI ile BOĞUCU


- BAYIK/BAYIQ[Oğuz] = SÖZ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Doğru söz. )


- BAYILMAK ile/ve/değil/yerine/<>/> AYILMAK


- BAYIN/YEPUN = KIZIL/QIZIL
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Koyu kırmızı. | Kırmızı dağ lalesinin renginde olan herhangi bir şey. )


- BAYIR DERSEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BAĞ DERSEK

( Bayır olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Bağ olur. )


- BAYIR DERSEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> HAYIR(!) DERSEK

( Bayır olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Hayır olur. )


- BAYLARDA:
AYAKTA İŞEMEK ile/yerine OTURARAK/ÇÖMELEREK İŞEMEK


- BAYNAK/BAYNAQ[Oğuz] = DIŞKI, GÜBRE
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- BAYPAS/BYPASS değil/yerine/= KÖPRÜLEME


- BAYRAK ile/ve/||/<>/< SANCAK/LİVA[Ar. çoğ. ELVİYE]

( Bir ulusun, belirli bir topluluğun ya da bir örgütün simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş. | Öncü. | Simge. İLE/VE/||/<>/< Bayrak. | Çoğunlukla askeri birliklere verilen, yazı işlemeli, kenarları saçaklı ve gönderli bayrak. | Osmanlı yönetim örgütünde, illerle ilçeler arasında yer alan yönetim bölümü, mutasarrıflık. | Gemilerin sağ yanı. )

( Vatanı simgeler. İLE/VE/||/<>/< Dili(mizi) simgeler. )

( Simgelerin işlevi, anlamı ve değeri çok büyüktür. Bayrak ve Sancak gibi.

Bayrağımız, toprağımızı, vatanımızı ve özgürlüğü simgeler! Sancağımız ise o topraklardaki varlığımızın/birliğimizin göstergesi olan dilimizi!

Bayrak düşerse vatan kaybedilmiş sayılmaz ama Sancak düşmüşse herşey kaybedilmiş demektir! )

( )

( RÂYET/ALEM )


- BAYRAK ile UÇUN

( ... İLE Bayrağın gönder/uçkurluk karşısındaki kenarı. )


- BAYRAKTA:
UÇKURLUK ile/ve/||/<>/> UÇUM

( Direğe yakın olan ve ipe bağlı olan eni. İLE/VE/||/<>/> Öteki taraftaki eni. )


- BAYRAM:
ÂRİF OLMAYANLARA ile/ve/değil/||/<>/< ÂRİFLERE

( Seyran. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Bayram. )


- BAYRAM:
ARİFE GÜNÜ ile/ve/||/<>/< BUĞDAY GÜNÜ

( [Bayramın ...] Bir gün öncesi. İLE/VE/||/<>/< İki gün öncesi. )


- BAYRAM:
SEVİNDİĞİN KADAR ile/ve/değil/||/<>/< SEVİNDİRDİĞİN KADAR


- BAYRAM-SEYRAN


- BAYRAM (SEGÂH) TEKBİRİ ve NA'T-I MEVLÂNÂ

( İkisi de, ItrÎ tarafından bestelenmiştir. )

( Segâh makamında. VE Rast makamında. )


- BAYRAM ile/= BADRAM
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Toplumun hep birlikte yaşadığı sevinç ve eğlence durumu. )

( badram yer/lâtif toprak: Çiçeklerle bezenmiş toprak/yer. )


- BAYRAM ile/ve/değil/||/<>/< BAYRAM ÖZLEMİ


- BAYRAM ile POTLAÇ[Fr. < POTLATCH < K. Amerika yerli dilinden]

( ... İLE Amerikan yerlilerinin birbirine armağanlar verdikleri dinsel bayram. )


- BAYTÂR/BEYTÂR[Ar.]/VETERİNER -ile

( Hayvan hekimi. )


- BAZ EKSESİ[BE] ile BAZ/AL

( Baz çokluğu, baz fazlalığı. İLE Temel, alt. )


- BÂZ[Ar.] ile BÂZ[Ar.] ile BA'Z[Ar.]

( Geri, gerisin geriye. | Tekrar, yeniden. İLE Doğan, şahin, şeh-bâz. | Açık. | Oynatıcı, oynayan. | Tekrar, geri, yine. | Bir kulaç boyu. | İniş. | Fark etme, ayırma. | Sel uğrağı. | Yan taraf. | Karış. | Dönük. | Şarap. | Haraç. İLE Bir şeyin küçük parçası. | Birkaç, bir miktar, bir kısım, bir takım. )


- BÂZ[Fars.] ile BÂZ[Fars.] ile -BÂZ[Fars.] ile BAZ[Fr./İng. < BASE]

( Bir kulaç boyu. | Karış. İLE Doğan. Yırtıcı kuş. | Açık. | Ayırma. Temyiz etme. | İniş. İLE Yeniden, tekrar oynatan, oynayan, geri ve arka tarafa doğru ... gibi anlamlara gelir. [Sözcüğün sonuna ya da baş tarafına getirilerek kullanılan bir "ek"tir.] İLE Temel. | Bir asitle birleştiğinde bir tuz oluşturan nesne. )


- BAZ ile BAZGAN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yabancı. İLE Demirci çekici. )


- BAZ[İng./Fr. < BASE]/ALKALİ[Fr. < ALCALI] değil/yerine/= TABAN | ACIT


- BAZA[İt. < BASE] ile LATA[İt. < LATTA] ile LATA[İt. < COCOLETTA]

( Mobilyanın uzunluğunca konulan dar ayak. | Dolap gövdesinin zemine düzgün oturmasına yarayan çerçeve biçimindeki duraç/ayaklık. | Yatağın yerden yüksek olmasını sağlayan ya da sandık olarak kullanılan boş bölmesi. İLE Dar ve kalınca tahta. | Osmanlılarda ilmiyenin giydiği bir üstlük türü. )


- BAZAL/BASAL değil/yerine/= TABAN | TEMEL | ALT


- AYDAKİ KAYALAR:
BAZALT ile/ve/değil/||/<>/< ANORTOZİT

( Siyah, volkanik kayalardır. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< İlk oluşan, en yaşlı temel kayalar. )

( 2.5 - 3 milyar yıl önce. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< 4.5 milyar yıl önce. )

(

Özellikler BAZALT ANORTOZİT
Kimyasal Bileşim Fe, Ti, Mg, Si Ca, Si, Al
Renk Siyah Beyaz veya açık renkli
Köken Volkanik kayalar İlk oluşan, en yaşlı temel kayalar
Yaş 2.5 - 3 milyar yıl önce 4.5 milyar yıl önce
Yoğunluk Yüksek Düşük
Kristal Yapı İnce taneli Büyük kristalli
Oluşum Süreci Hızlı soğuma Yavaş soğuma
)

(

Properties BASALT ANORTHOSITE
Chemical Composition Fe, Ti, Mg, Si Ca, Si, Al
Color Black White or light-colored
Origin Volcanic rocks First formed, oldest primary rocks
Age 2.5 - 3 billion years ago 4.5 billion years ago
Density High Low
Crystal Structure Fine-grained Large-crystalline
Formation Process Rapid cooling Slow cooling
)

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(18/173)