Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(134/173)


- SAYI:
ASAL ile/ve/<>/>< LASA(PALİNDROM) ile/ve/<>/>< ASAL-LASA


- SAYI/LABİLEN ile/ve/||/<> ÖLÇÜ/LEBİLEN


- SAYILABİLİR SONSUZ ile/||/<> SAYILAMAZ SONSUZ

( Sayılabilir sonsuz doğal sayılarla eşlenebilen İLE sayılamaz sonsuz daha büyük sonsuzdur. Cantor doğal sayılar sayılabilir İLE gerçel sayılar sayılamaz olduğunu kanıtladı. Bu farklı sonsuzluk büyüklükleri gösterir. )

( Georg Cantor tarafından 1874 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1845-1918) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Küme teorisi, sonsuzluk kavramı) )


- SAYILABİLİR SONSUZ/LUK ile/ve SAYILAMAZ SONSUZ/LUK

( Tam sayılar kümesidir. [Tam sayıların sonu yoktur. Herhangi bir tam sayıya, 1 eklerseniz, yeni ve daha büyük bir tam sayı elde edersiniz.] İLE/VE Sayılamaz sonsuz sayılara "irrasyonel" sayılar denilir. Herhangi iki tam sayının bölümü olarak ifade edilemezler. [Bu tür sonsuzluğa örnekler, Pi sayısı[3.141592654...] ve e sayısı[2.718281828...] olabilir.] [Doğa ve evren ile ilgili matematik modellerde sabit olan sayılar, e ve Pi sayılarını içerdiklerinden, evrende ve öznede, sayılamaz bir sonsuzluk bulunduğunu gözönünde bulundurmak zorundayız.] )

( "Sonlu Ötesi Sayılar (Alef Sayıları)" adlı yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- SAYILABİLİR ile/||/<> SAYILAMAZ

( Sayılabilir kümeler doğal sayılarla eşleştirilebilir İLE sayılamaz kümeler eşleştirilemez )

( Cantor tarafından 1874 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1845-1918) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Küme teorisi, sonsuzluk kavramı) )


- SAYILABİLİRLİK ile/ve/||/<>/> BİREYLEŞİM


- SAYILABİLİR/SAYILAMAZ SONSUZLUK ile/ve/<> NOKTASAL SONSUZLUK

( ... İLE/VE/<> Bu sonsuzluk türü, hem geometrik, hem de aritmetik olması bakımından, doğrudan doğa ile ilgilidir. Bu tür sonsuzluğa "singülarite" denilmektedir. [Doğada bir merkeze doğru odaklanan -anafor adını verdiğimiz- sudaki ve hortum denilen havadaki noktasal sonsuzluklar buna örnek gösterilebilirler.] )


- SAYILAR/DA:
YAKLAŞAN ile/ve/||/<> UZAKLAŞAN


- SAYIM/TÂDÂT[Ar.] ile SAYIMLAMA/SAYIMBİLİM/İSTATİSTİK ile SAYIŞ ile SAYIŞMA

( Sayma eylemi. İLE Bir dizi olayın ya da sayı ile gösterilen olguların, yöntemli öbekleştirilmesine dayanan ve ilkelerini, olasılık kuramlarından alan, matematiğin uygulamalı dalı. İLE Sayma eylemi ya da biçimi. İLE Takas. | Çocuk oyunlarında, sayı sayarak, ebeyi belirleme. )


- SAYIM ile/ve ÖLÇÜM

( COUNT vs./and MEASUREMENT )


- SAYING vs. EXPLAINING


- SAYISAL OLMAYAN ve/<> AŞKIN


- SAYISIZ:
KONUŞMALAR değil KONUŞMA


- SAYMAK ile/ve/=/||/<> İNDİRGEMEK


- SAYMAK ile/ve ÖLÇMEK

( Matematik/aritmetik. İLE/VE Geometrik. )

( İSTİMARA[İt.]: Ölçme, değerlendirme. | Bir kabın, oylumunu ya da alabileceği miktarı hesaplama. )


- SAYRI/HASTA/HİPOKONDRİAK ile/değil SAYRIMSAK

( ... İLE/DEĞİL Gerçekte sayrı olmadığı halde, kendini sayrı gösteren/sanan. )


- SAYRILIK/HASTALIK/MARAZ[Ar.] değil/yerine/>< ESENLİK


- SAYRILIK ile/ve BÖLGESEL SAYRILIK

( DISEASE vs./and ENDEMIC )


- SAYTEYŞIN değil/yerine/= GÖNDERİ


- SAZ ŞAİRLERİ ile ORTAÇAĞ OZANLARI ile AŞKA DAİR KISA KOŞUKLAR SÖYLEYENLER

( MINSTRELS vs. JONGLEURS vs. MADRIGALISTS )


- SAZ ile ENSTRÜMAN/"SAZ"


- SAZ değil/yerine/= SAZ, ÇALGI


- SÂZENDE ile/ve HÂNENDE[Fars.] ile/ve RAKKÂSE

( Enstrüman çalan. İLE/VE Musikî icra eden. İLE/VE Semâ eden. )


- ŞÂZZ[Ar.] değil/yerine/= AYRIK, KURALDIŞI


- Sb ile Sc ile Se

( Antimon'un simgesi. İLE Skandiyum'un simgesi. İLE Selenyum'un simgesi. )


- SBRT/STEROTAKTİK VÜCUT RADYOTERAPİSİ STEREOTACTIC BODY RADIOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= STEROTAKTİK GÖVDE IŞIN SAĞALTIMI


- SBS/HEALTH INFORMATION SYSTEMS[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLİŞİM DÜZENLERİ


- SBS/SEQUENTIAL BACKWARD SELECTION[İng.] değil/yerine/= SIRALI GERİ YÖNLÜ SEÇİM


- SBY/HEALTHCARE KNOWLEDGE MANAGEMENT[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLGİ YÖNETİMİ


- SC/SUBCUTANEOUS[İng.] değil/yerine/= DERİ ALTI


- SCALABILITY[İng.] değil/yerine/= ÖLÇEKLENEBİLİRLİK


- SCALE :/yerine ÖLÇEK


- SCALENE ile/||/<> ISOSCELES

( Scalene farklı kenarlar İLE isosceles iki eşit kenar. )

( Formül: All different İLE two equal sides )


- SCANDAL :/yerine SKANDAL


- SCANNING[İng.] değil/yerine/= TARAMA


- SCARED :/yerine KORKMUŞ


- SCD/ANİ KARDİYAK ÖLÜM/SUDDEN CARDIAC DEATH[İng.] değil/yerine/= KALP YETMEZLİĞINE DAYALI ANİ ÖLÜM


- SCENARIO :/yerine SENARYO


- SCENE :/yerine SAHNE


- SCH/SCHIZOPHRENIA[İng.] değil/yerine/= ŞİZOFRENİ


- SCHEDULE :/yerine PROGRAM, ZAMANLAMAK


- SCHEME :/yerine PLAN, ŞEMA


- -SCHESIS ile/||/<> -SCHISIS/SCHISTO- ile/||/<> FLUX- ile/||/<> ISCH-/ISCHO-

( Süpresyon, denetim, birikim, akışın önlenmesi. İLE/||/<> Yırtık, dalak, fissür, yapışıklıkların önlenmesi. İLE/||/<> Akış. İLE/||/<> Denetim, eksiklik, durdurma, baskı altına alma. )


- SCHİFF BAZI ile/||/<> WERNER KOMPLEKSİ

( Schiff imin ligand, Werner klasik amin. )

( Formül: C=N İLE NH₃ )


- SCHILLER ve/||/<> GOTTFRIED KÖRNER İLE KALLIAS (GÜZELLİK ÜZERİNE)


- SCHLEIERMACHER ile/ve DILTHEY


- SCHOLAR :/yerine BİLGİN, BURSLU ÖĞRENCİ


- SCHOLARSHIP :/yerine BURS, BİLGİNLİK


- SCHOOL :/yerine OKUL


- SCHOTTKY İLE FRENKEL İLE RENK MERKEZİ ile/||/<> KRİSTAL KUSURLARI

( Kristallerdeki nokta kusur türleri. )

( Formül: n_defect = N exp(-E/kT) )


- SCHRÖDİNGER DENKLEMİ ile/||/<> DİRAC DENKLEMİ

( Schrödinger göreli olmayan, Dirac göreli kuantum denklemidir. )

( Formül: iħ∂ψ/∂t = Ĥψ )

( Erwin Schrödinger tarafından 1926 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1887-1961) (Ülke: Avusturya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Dalga mekaniği, Schrödinger denklemi) (Nobel: 1933) )


- SCHRODINGER DENKLEMLERİ ile/ve/||/<> PAULI DIŞLAMA İLKESİ

( [olmasa ...] Madde yok. İLE/VE/||/<> Kuvvet yok. )


- SCHWARZ-CHRİSTOFFEL ile/||/<> JOUKOWSKY TRANSFORM

( S-C polygon mapping, Joukowsky airfoil mapping. )

( Formül: Polygon İLE airfoil mapping )


- SCHWARZSCHİLD KARA DELİĞİ ile/||/<> KERR KARA DELİĞİ

( Schwarzschild kara deliği dönmez İLE Kerr kara deliği döner. Schwarzschild küresel simetri İLE Kerr eksenel simetri gösterir. Schwarzschild kuramk model İLE Kerr gerçekçi astrofizik nesnesidir. )

( Roy Kerr tarafından 1963 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1934-) (Ülke: Yeni Zelanda) (Alan: Matematik, Astrofizik) (Önemli katkıları: Dönen kara delik çözümü (Kerr metriği 1963), gerçekçi kara delik modeli) )


- SCIENCE :/yerine BİLİM


- SCIENTIFIC :/yerine BİLİMSEL


- SCIENTIST :/yerine BİLİM İNSANI


- SCOOTER[İng.]/TROTİNET[Fr.] değil/yerine/= KAYKAY

( Bir ayakla üzerine binilip öbür ayakla yeri teperek yol alınan ve bir yönetme kolu ile arka arkaya iki tekerleği bulunan araç ve çocuk oyuncağı. )


- SCOPE :/yerine KAPSAM


- SCORE :/yerine SKOR, PUAN


- SCOTO- ile/||/<> SKİA- ile/||/<> NOCT-/NOCTİ-/NYCT-/NYCTİ-/NYCTO-

( Karanlık. İLE/||/<> Gölge. İLE/||/<> Gece. )


- SCREAM :/yerine ÇIĞLIK ATMAK


- SCREEN :/yerine EKRAN


- SCRIPT :/yerine SENARYO


- SCRNA-SEQ İLE SCATAC-SEQ İLE CYTOF İLE SPATİAL ile/||/<> TEK HÜCRE TEKNOLOJİLERİ

( Hücre heterojenliğini çözümleme. )

( Formül: 10 ile000+ cells/run )


- SCURVY ile ...

( İSKORBÜT, C VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNDEN OLAN HASTALIK )


- SD/STANDART DEVİYASYON STANDARD DEVIATION | SPATIAL DISORIENTATION[İng.] değil/yerine/= STANDART SAPMA | UZAMSAL YÖNELIM BOZUKLUĞU, MEKANSAL YÖNELIM BOZUKLUĞU


- SDK değil STK

( "Sivil Devlet Kuruluşu" DEĞİL Sivil Toplum Kuruluşu )


- SDLC/SOFTWARE DEVELOPMENT LIFE CYCLE[İng.] değil/yerine/= YAZILIM GELİŞTİRME YAŞAM DÖNGÜSÜ


- SDP/HEALTH TRANSFORMATION PROJECT[İng.] değil/yerine/= SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROJESİ


- SDS-PAGE ile/||/<> NATİVE PAGE

( SDS denature protein, native doğal yapı. )

( Formül: Denatured İLE native protein )


- SEA :/yerine DENİZ


- SEANS[Fr.] ile MATİNE[Fr.]

( Mesleğini ya da sanatını yapan birinin yanında, o kişinin mesleğiyle ilgili bir iş için harcanan süre. | Sinema, tiyatro, konser gibi sanat dallarında yapılan gösterilerden her biri. | Aralıksız, bir iş için harcanan süre. İLE Tiyatro, sinema, konser salonu vb.'de, gündüz gösterimi. )


- SEANS[İng.] değil/yerine/= OTURUM


- SEANS/SESSION[İng.] değil/yerine/= OTURUM


- SEARCH ENGINE OPTIMIZATION(SEO) ile/ve/||/<> SEARCH ENGINE MARKETING(SEM)


- SEARCH :/yerine ARAMAK


- SEASON :/yerine SEZON


- SEAT :/yerine KOLTUK, OTURMAK


- SEBATKÂR[Ar.] değil/yerine/= DİREŞKEN/LİK


- SEBEB ile/ve/<> VETED ile/ve/<> FÂSILA

( İp. İLE/VE/<> Kazık. İLE/VE/<> İp ile kazıkların arası.
[Çadır terimlerinden.] )

( 2 harf. İLE/VE/<> 3 harf. İLE/VE/<> 4 harf ve fazlası. )


- ŞEBEKE[Ar.]/NETWORK/WEB[İng.] değil/yerine/= AĞ

( Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ. | Üniversite öğrencilerinin kimlik kartı. | Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kişilerin tümü. )


- ŞEBEKE[Ar.] değil/yerine/= ÖRÜKE


- SEBEP ile İLLET


- SEBEP ile İLLET ile HİKMET


- SEBEP ile MENŞE


- SEBEP ile SEBEB-İ HİKMET


- SEBEPLER:
HAKİKATEN ile/ve/||/<> İLLET HÜKMÜNDE ile/ve/||/<> MAHİYETİNDE İLLET OLMA ŞÜPHESİ BULUNAN ile/ve/||/<> MECÂZEN

( LA CAUSE VRAIE avec/et/||/<> LA CAUSE QUI A FORCE DE RAISON avec/et/||/<> LA CAUSE DANS LAQUELLE EXISTE UN SIMULACRE DE RAISON avec/et/||/<> LA CAUSE PAR EXTENSION DE SON SENS )


- SEBİL/HANE ve SIBYAN MEKTEBİ

( Kutsal günlerde karşılık beklemeden hayır için dağıtılan içme suyu. | Genellikle camilere bitişik özel bir biçimde yapılmış, karşılık beklemeden hayır için içme suyu dağıtılan taş yapı. | Meyan kökü şerbetini bir hayır için dağıtma. İLE Küçük çocukların okuma yazma ve Kur'ân okumayı öğrendiği okul. )


- ŞEBNEM, BEŞG, BEŞM[Fars.]/CELÎD, SAKÎ[Ar.]/DROSOSTALIDA[Yun.] ile ÇİY

( Çiy tanesi, jale. | Nedâ (hediye). )


- SEBZE/SEBZEVAT/ZERZEVAT değil/yerine/= GÖVERİ/GÖVERTİ/GÖVLÜK/YEŞERTİ/YEŞİLLİK


- SEBZE ile BİTKİ

( VEGETABLE vs. PLANT/WORT )


- SEBZE ile/ve MEYVE

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )

( SEBZE - MEYVE SULARI

Meyve-sebze özlü kokteyller, soğuk ve kirli havaların yol açabileceği olumsuzluklara karşı güçlü bir sağlık ve güzellik iksiridir. Taze sebze ve meyvelerin zengin içeriği organizmanın günlük gereksinimini karşılarken soğuk ve puslu havalarda korumasız kalan cildimizin de içeriden beslenmesini sağlar. Bu nedenle günde en az bir bardak hipervitaminli kokteyl içmenizde yarar var.
Nasıl mı hazırlayacaksınız?
Buzdolabında bulunan meyve ve sebzeleri iyice yıkayıp ince ince kıyın. Süzüp, elektrikli bir katı meyve sıkıcısına koyun. Hazırladığınız suyu ister kahvaltıda ister öğünlerde için. Vitaminlerinin kaybolmaması için fazla bekletmeden içmeniz gerekir.

 

GÜZELLİK İKSİRİ

İki adet kabuklu elma, bir küçük yeşil salata, bir kereviz ve üç kereviz sapı kokteyli, zengin içeriği ile kansızlığa birebir gelir. Bileşimindeki A, B ve C vitaminleri, folik asit, biotin ve potasyum sayesinde yüz ve vücut cildini canlandırarak tazelik kazandırır. Tırnakları ve saçları güçlendirir.

 

GÜNEŞ SUYU

Bir greyfurt, bir portakal ve bir avuç üzüm karışımının suyu, zengin bir C vitamini deposudur. Organizmayı toksinlerden arındırır, mide ve bağırsak sisteminin işlevini canlandırır. Bir avuç da kuru üzüm katarsanız kansızlığa iyi gelir.

 

YEŞİL ARANJMAN

Bir avuç ıspanak, bir avuç maydanoz, iki havuç ve bir salatalıktan hazırlayacağınız kokteyl, içeriğindeki A, B, C vitaminleri ve minerallerle dişleri ve dişetlerini güçlendirir. Anemi ve kabızlığa karşı güçlü bir koruyucudur. Organizmayı toksinlerden arındırmakta üstüne yoktur.

 

GOGO ENERJİSİ

Bir dolmalık veya çarliston biber, yarım salatalık, üç yaprak lahana, üç havuç, bir avuç ıspanak kokteyli adeta bir hipervitamin bombasıdır. İçeriğinde organizmanın günlük gereksinimini karşılayacak yeterli miktarda B grubu vitamini, A vitamini, provitamin A, kalsiyum, potasyum ve sodyum bulunur. Havuç ve lahana bağışıklık sistemini güçlendirir. Bu kokteyl mevsim değişikliklerinde metabolizmayı canlandırıcı etkiye sahiptir.

 

DÖRT MEVSİM SENFONİSİ

İki dolmalık biber, bir havuç, bir salatalık, dört kereviz sapı ve dört yeşil salata yaprağını meyve sıkıcısına koyun. Sabah kahvaltıda ya da öğünlerde için. C ve A vitaminleri, potasyum, silisyum ve sodyum içeren bu kokteyl, dolaşımı kolaylaştırır, idrar söktürücü özelliğe sahiptir. Cildi tazeler.

 

EN İYİ ZİNDELİK İÇECEKLERİ

- Dört limonu sıkın ve şekersiz olarak birden için. Tam bir C vitamini bombasıdır.

- Domates suyunu biraz sıvı yağ ile kaynatın ve soğuttuktan sonra için. Vücut hücrelerine A vitamini sağlar. )

( SEBZ: Yeşil. | SEBZE: Yeşillik. )

( VEGETABLE vs./and FRUIT )

( ... cum/et POMUM )


- SEBZELER:
BUZDOLABI POŞETİNDE SAKLANMAMALI! ve/ya da POŞETLER, DELİNMELİ!


- SEBZELER:
TOPRAK ALTINDAKİLER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TOPRAK ÜSTÜNDEKİLER

( [beslenmemizin] %25'inde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< %75'inde. )


- SEBZELERDE:
EN DAYANIKLILAR ile EN DAYANAKSIZLAR, EN KOLAY/HIZLI ÇÜRÜYENLER

( Pancar, havuç, soğan. İLE Kuşkonmaz, Brokoli, Mısır. )


- SEBZELERİ SAKLAMADA:
BUZDOLABININ KENARI değil/yerine ORTASI


- SEBZELERİ:
YIKAMADAN SAKLAMAK ya da YIKANMIŞSA, İYİCE KURULAMAK


- SEBZEVÂT ile/ve "HAŞERÂT" ile/ve TEŞRİFÂT

( Çengelköy'de. İLE/VE Kuzguncuk'ta. İLE/VE Beylerbeyi'nde. )

( Eskiden vapur kaptanlarının daha fazla beklemek zorunda kaldıkları iskeleler ve nedenleri. )


- ŞEC ile ŞECC

( ... İLE Geminin, denizi yararak yol alması. )


- SECÂ değil/yerine/= KARARLI/LIK


- ŞECAAT ve/||/<>/> İFFET ve/||/<>/> FELSEFE ve/||/<>/> ADÂLET

( Öfke yerine. VE/||/<>/> Şehvet yerine. VE/||/<>/> Bilgisizlik/erdemsizlik yerine. VE/||/<>/> Ölçüsüzlük/dayatma yerine. )


- ŞECÂAT[Ar.] ile ŞECCÂT[Ar. < ŞECCE]

( Haksızlığa karşı olan öfke. | Yiğitlik, yüreklilik. İLE Başta ve yüzde oluşturulan yaralar. )


- ŞECÂAT[Ar.] değil/yerine/= YİĞİTLİK, YÜREKLİLİK, CESÂRET


- SECÂVEND[Fars.] ile ...

( Kur'ân-ı anlama uygun doğru okumak için konulan işaret/ler. )


- SECCÂDE[Ar.]/NAMAZLIK değil/yerine/= YAYGI


- SEÇEMEDİKLERİMİZ ile/ve/||/<>/> YEĞLEYEBİLECEKLERİMİZ

( Doğum yerimiz. | Ten rengimiz. | Anne ve babamız. | Cinsiyetimiz. | "Adımız." | "Kökenimiz."

İLE/VE/||/<>

Adâletli olmak. | Ahlâklı olmak. | İyi kalpli olmak. | Dürüst olmak. | Saygılı olmak. | Öğrenmeye açık olmak. | Kendini geliştiren olmak. | Önyargısız olmak. )


- SEÇENEK ile/değil/yerine OLASILIK


- SEÇENEK ile "ÖNCELİK"

( Onun yaşamında, onun için seçeneksek; onu, öncelik yapmayalım. )


- SEÇENEK = ŞIK, TERDİT = ALTERNATIVE[İng., Alm.] = ALTERNATIF[Fr.] = ALTER:İKİDEN BİRİ[Lat.] = ALTERNATIVA[İsp.]


- SEÇENEKLERDEKİ/OLASILIKLARDAKİ EŞİK VE OLANAKSIZ(LIK)LAR:
3. ve/=/||/<> 4. ve/=/||/<> 5. ve/=/||/<> 6. ve/=/||/<> 7.

( Fizikte.[3] VE/=/||/<> Kesinlikte/ölümde.[4] VE/=/||/<> Dilde.[5] VE/=/||/<> Yörüngede.[6] VE/=/||/<> Karşılaşmada.[7] )

( Var oluş ve aklın ilkelerinde ...

ya çelişmezlik,
ya özdeşlik

ya da bunların dışındaki üçüncü olasılığın olanaksızlığı...

VE/=/||/<>

Ölüm/de ...

ya o/sen, benden önce,
ya ben, ondan/senden önce,
ya da ikimiz aynı anda.

Dolayısıyla da dördüncü olasılığın olanaksızlığı...

VE/=/||/<>

Herhangi bir yerde/koşulda ...

ya geçmiş,
ya şimdi,
ya gelecek ve
ya da bu üçünden "oluşturulmuş" geniş zaman
[bunların alt çeşitlemeleri de bunların içinde]
olmak üzere başka hiçbir "zaman"ın ol(a)mayışı...



Varlığın[vucud] ...

ya kendi[vucud-u aynî]
ya düşüncesi/imgesi[vucud-u zihnî]
ya dilde/selende[vucud-u lisânî]
ya simgede/yazıda/resimde/çizimde/biçimde/sanatta[vucud-u hatti]

Dolayısıyla da beşinci olasılığın olanaksızlığı...

VE/=/||/<>

Dünya'nın yörüngesinde/n ...

ya doğru ilerlemesi,
ya geriye dönmesi,
ya sapması[başka bir yörüngeye geçmesi],
ya dönüşünün tamamen durması,
ya da yörüngesinin yok olması[güneş tarafından çekilmesi]...

Dolayısıyla da altıncı olasılığın olanaksızlığı...

VE/=/||/<>

Bir karşılaşma/da ...

ya ev sahibi takım kazanır,
ya karşı takım kazanır.
ya berabere biter,
ya yarıda kesilir [hava koşulları, izleyci olayları vb.]
ya çok önemli (/belirleyici/engelleyici) bir durumla/kararla(hükmen) sonuçlanır [bir takım, eksik oyuncuyla maça çıkamaz],
ya iptal edilir [başlamadan önce karar alınır].

Dolayısıyla da yedinci olasılığın olanaksızlığı...
)

( image )


- ŞECERE[Ar. çoğ. ŞECERÂT] ile ŞECÎR[Ar.]

( Soyağacı. | Atların soyunun yazılı olduğu çizelge. | Küçük ağaç, tek bir ağaç. | Olgun insan./İnsan-ı Kâmil. İLE Kısa, küçük ağaç. )


- ŞECERE[Ar.]["SECERE" değil!]/PEDIGRI/PEDIGREE[İng.] değil/yerine/= SOYAĞACI/SOYKÜTÜĞÜ


- ŞECERETÜ'L-KEVN ile ...

( Varoluş Ağacı. | Kainat Ağacının Meyvesi. İLE İnsan. )


- SECÎ ile/değil KÂFİYE ile/değil FÂSILA

( Düzyazıda. İLE Şiirde. DEĞİL Kur'an'da. )

( SECÎ: Düzyazı[nesir] içinde uyak{kâfiye]. Düzyazıda tümce ve tümceciklerin sonunu, kulakta aynı sesi bırakan sözcüklerle uyaklayarak süsleme sanatı. ( TESCİ': Secî yapmak. )

( MÜSECCA: Secî yapılarak yazılmış kitaplar. )


- SEÇİCİ ÇİFTLEŞTİRME/EHLİLEŞTİRME ile/ve/||/<>/> YAPAY SEÇİLİM


- SEÇİLMEK ile/ve/değil/||/<>/> GÖREVE GELMEK


- SEÇİLMİŞ DİKKAT ile/ve/||/<> BÖLÜNMÜŞ DİKKAT ile/ve/||/<> DİKKAT DEĞİŞTİRME

( SELECTIVE ATTENTION vs. DIVIDED ATTENTION vs. ATTENTION SWITCH )


- SEÇİLMİŞLER ile/ve TUTSAKLAR ile/ve ÇAĞRILMIŞLAR


- SEÇİLMİŞ/LİK ile/ve/değil ATANMIŞ/LIK


- SEÇİM MALZEMESİ ile/ve/değil/||/<> SEÇİM FIRSATI


- SEÇİM/SAYLAMA ile/ve/değil/yerine/<>/> YEĞLEME/TERCİH

( Üç ya da üzeri seçenek içinde varılan karar verme eylemi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> İki ayrı seçeneğe indirdikten sonra varılan karar verme eylemi. )

( İçten ve hassas kişilerce değeri bilinen alçakgönüllü/mütevazı armağanlar gibi, kişinin seçimleri de içinden gelen sesin çizdiği yol doğrultusunda olacaktır. )

( ŞIKK[Ar.]: İkiye bölünmüş şeyin her parçası. | Bir işin iki yönünden her biri. )

( PRODUCTUM: Yeğlenilen, tercih edilen. )

( Hayvanlarda ve insanda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> İnsanda. )

( [not] TO CHOOSE vs./and/but/<>/> TO PREFER
TO PREFER instead of TO CHOOSE )

( ... ile/ve/değil/yerine/<>/> PROTIMO )


- SEÇİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< STRATEJİ


- SECİYE ile ...

( HUY, TABİAT, KARAKTER )


- SEÇKİN ile/ve/değil/yerine ÖNCÜ


- SEÇME ... ile/değil SEÇMELİ ...


- SEÇMECİLİK, EKLEKTİZM = İNTİHÂBİYE, İSTİFÂÎYE = ECLECTICISM[İng.] = AUSERWÄHLUNGSLEHRE, EKLEKTIZISMUS[Alm.] = ECLECTISME[Fr.] = ELIGENTIA[Lat.] = EKLEKTISMOS[Yun.] = ECLECTISMO[İt.]


- SEÇMECİLİK ile/ve/<> İNDİRGEMECİLİK


- SEÇMEK/SEÇİLMİŞ ile/ve/değil AYIKLAMAK/AYIKLANMIŞ

( [not] TO CHOOSE vs./and/but TO SORT )


- SECOND :/yerine İKİNCİ, SANİYE


- SECRET :/yerine SIR


- SECRETARY :/yerine SEKRETER


- SECRET/HIDDEN vs. COVERED


- -SECT ile/||/<> TME- ile/||/<> -TOME ile/||/<> -TOMY

( Kesmek. İLE/||/<> Kesmek. İLE/||/<> Kesici araç, kesilen bölüm, kesi. İLE/||/<> Kesme işlemi. )


- SECTION :/yerine BÖLÜM


- SECTOR ile/||/<> SEGMENT

( Sector pasta dilimi İLE segment çembersel bölge. )

( Formül: Pie slice İLE circular region )


- SECTOR :/yerine SEKTÖR


- SECURE :/yerine GÜVENLİ


- SECURITY vs./and DEPOSIT/ENTRUST

( EMNİYET ile/ve EMÂNET )


- SECURİTY[İng.] değil/yerine/= GÜVENLİK


- SECURITY :/yerine GÜVENLİK


- SEDÂ/SÂDÂ (ÇIKARMAK):
DİŞLERİN ISLIKLI SESİ YOLUYLA ile/ve DİLİN HAREKET ETTİRİLMESİ YOLUYLA ile/ve DAMAĞIN BÜZÜLMESİ YOLUYLA ile/ve DUDAKLARIN BİRBİRİNE BASTIRILMASI YOLUYLA ile/ve BURUNDAN SOLUMA YOLUYLA


- SEDASYON/SEDATION[İng.] değil/yerine/= SAKINLEŞTİRME


- SEDATİF/SEDATIVE[İng.] değil/yerine/= SAKINLEŞTİRICİ


- ŞEDD ile ...

( SIKI BAĞLAMAK | BOYUN ATKISI, KUŞAK | TASVİR )


- ŞEDDÂDÎ BİNA değil/yerine/= GÖKDELEN


- SEDEFOTU

( Sedefotugillerden, keskin kokulu, sarı çiçekli ve tıpta kullanılan bir ağaççık. )

( RUTA )


- SEDÎD[Ar. < SEDÂD] ile SEDÎD[Ar.] ile ŞEDÎD[Ar.]

( Doğru, hak. İLE [anatomide] Kapak. İLE Yeğin, şiddetli. )


- SEDÎL[Ar. çoğ. SEDÂİL] ile SEDÎR[Ar. < SADR]

( Askı, perde, zar, örtü. İLE Odanın baş tarafına konulan döşenmiş kerevet. | Karyola. )


- SEDİMANTASYON/SEDİMENTATION[İng.] değil/yerine/= ÇÖKME | TORTULAŞMA


- SEDİMENT[İng.] değil/yerine/= ÇÖKELTİ, | TORTU


- SEDİMENTASYON | SEDİMENTOLOJİ[Fr./İng./Alm.] ile TORTULAŞMA | TORTUBİLİM

( Tortu oluşması, çökelme. | Pıhtılaşması önlenmiş kanda, alyuvarların dibe çökme hızının ölçülmesiyle yapılan, bir tür kan gözlemi. | Tortulaşma. )


- SEDYE[İt.] değil/yerine/= KATLANABİLİR YATAK


- SEE vs. LOOK


- SEE :/yerine GÖRMEK


- SEED :/yerine TOHUM


- SEEK vs. LOOK FOR


- SEEK :/yerine ARAMAK, İSTEMEK


- SEEM :/yerine GÖRÜNMEK


- ŞEF[Fr. CHEF] değil/yerine/= UNGAN/ÖNDER


- ŞEF[İng./Fr.] ile/ve/||/<>/> YÖNETİCİ/MÜDÜR[Ar.]

( CHIEF vs./and/||/<>/> MANAGER )

( DUÇE con ... )


- SEFÂ ile/ve/||/<>/&gt;&lt;/< CEFÂ/ÜZGÜ

( Vefâ yoktur. İLE/VE/||/<>/< Bekâ yoktur. )

( Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma. | Eğlence, zevk, neşe. İLE/VE/||/<>/< Büyük sıkıntı, eziyet. )

( (")Saçın uzamasına.(") İLE/VE/||/<>/>


- SEFÂ ve/||/<>/> SEFÂLET


- ŞEFÂAT[Ar.] değil/yerine/= BAĞIŞLAMA


- SEFÂLET[Ar.] değil/yerine/= YOKSULLUK


- SEFER[Ar. çoğ. ESFÂR] ile SEFER[Ar. çoğ. ESFÂR]

( Arabî ayların ikincisi.[yılbaşının Muharrem olması itibariyle] İLE Yolculuk. | Savaşa gitme. | Savaş. | Askerin savaş durumunda ya da savaşa hazır bulunması durumu. | Kere, kez, defa. | Üç gün, üç gece süren yolculuk. | En az üç gün ve üç gecelik bir yere gitmek üzere, bulunulan yer sınırından çıkmak. | Kalbiyle hak rızasına yürüyen. | Gönlün, Allah'a yönelişi. )


- SEFER ile/||/<> IRAKEYN

( ... İLE/||/<> İki koldan sefere çıkma. )


- SEFER değil/yerine/= KEZ


- SEFERBER/LİK değil/yerine/= ELBİR/LİK


- ŞEFFAF[Ar.] ile SAYDAM


- ŞEFFAF[Ar.]/TRANSPARAN[İng.] yerine SAYDAM


- ŞEFFAFLIK ile REKLÂM


- SEFÎH değil/yerine/>< SÂLİK


- SEFÎH[Ar.] değil/yerine/= UÇARI

( Zevk ve eğlenceye düşkün, parasını israf eden. | Ele, avuca sığmaz. | İrâdesine hâkim olamayan, ihtiyârını devrede tutamayan. )


- ŞEFİK[Ar.] değil/yerine/= SEVECEN


- SEFİL ile SEFÎH


- SEFİL ile SEFİR


- SEFİR/SEFÂRET değil/yerine/= ELÇİ/LİK


- ŞEFKÂT ve NEZÂKET :
SAĞIRIN DA DUYABİLDİĞİ ve/||/<> KÖRÜN DE GÖREBİLDİĞİ


- ŞEFKÂT VE NEZÂKET:
GÜÇSÜZLÜK VE ÜMİTSİZLİK değil KUVVET VE METÂNET


- ŞEFKÂT ile ACIMAK


- ŞEFKÂT ile/ve AŞK

( İnsan ne kadar şefkatli ise o kadar diridir. )

( Şefkat benliğin arkasındadır. Benlik gitmeyince şefkat meydana çıkmaz. )

( ŞEFKÂT: İmbikten geçirilmiş aşk. )


- ŞEFKÂT ve/=/||/<> BAKIM/ÖZEN(İHTİMAM)


- ŞEFKÂT ve/||/<>/>< CELÂL

( Beslemek/bakmak fakat yaptıklarını anlamasını beklememek. VE/||/<>/>< (bazı şeyleri) Anlamasını sağlamak fakat beslenip beslenmemesine bakmayarak. )


- ŞEFKÂT ve DOĞRULUK/DÜRÜSTLÜK[Fars.] ve İYİLİK

( Eskiden papağanlara ezberletilen üç söz!
* ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL!
* DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL!
* İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! )


- ŞEFKÂT ile/ve/<> KARŞILIKLI (KOŞULSUZ) SEVGİ

( Verili. İLE/VE/<> Kendi oluşturacağımız. )

( Birinci/l Sevgi. İLE/VE/<> İkinci/l Sevgi. )

( Anne sevgisi. İLE/VE/<> Senin/sizin sevgin/iz [çevrendekilerle]. )

( FEYZ-İ AKDES ile/ve/<> FEYZ-İ MUKADDES )


- ŞEFKÂT ve/> KEMÂL

( Şefkatimiz tüm âlemi kaplamadıkça olgunluğa/kemâle eremeyiz. )


- ŞEFKÂT ile MERHAMET

( COMPASSION vs. MERCY )

( CHARITÉ avec ... )

( CARITAS cum ... )


- ŞEFKÂT >< ŞEHVET


- ŞEFKÂT değil/yerine/= SEVECENLİK


- ŞEFKÂT ile/ve YARDIMSEVERLİK

( Şefkat, kişinin eline verilmiş sevgidir. )

( Eskiden papağanlara ezberletilen üç söz!
* ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL! ŞEFKATLİ OL!
* DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL! DÜRÜST OL!
* İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! İYİLİK YAP! )


- ŞEFKÂTLİ/MÜŞFİK[Ar.] değil/yerine/= SEVECEN


- ŞEFKÂTLÜ ile ...

( Babalar hakkında kullanılan unvan. )


- ŞEFLİK ile/||/<> DEVLET

( Şeflik kişisel otorite İLE devlet kurumsal otoritedir. Şeflik Neolitik İLE devlet Bronz Çağı'nda ortaya çıktı. Çatalhöyük şeflik öncesi İLE eşitlikçi yapı gösterir. )


- ŞEFTALİ ile/ve DURAKLI


- ŞEFTALİ ile ETŞEFTALİSİ

( ... İLE Eti, çekirdeğinden ayrılmayan bir şeftali türü. )

( ... cum P.p. DURACINA )


- ŞEFTALİ ile KAYISI ile NEKTAR

( BERKUK: Şeftali, kayısı, zerdâli. )

( Gülgillerden, ılıman bölgelerde yetişen, çiçekleri pembe renkli bir ağaç. | Bu ağacın tatlı ve sulu meyvesi. İLE ... İLE ... )

( HAVH ile MIŞMIŞ ile ... )

( PEACH and APRICOT vs. NECTAR )

( PRUNUS PERSICA et PRUNUS ARMENIACA cum ... )


- ŞEGAF["ga" uzun okunur] ile ŞEGAF[Ar.]

( Kalp zarı. İLE Delicesine sevme. )


- SEGÂH TEKBİR ve SALAT-I ÜMMİYE

( BUHÛRÎ-ZÂDE MUSTAFA ITRÎ )


- SEGMENT[İng.] değil/yerine/= BÖLÜM | KESİT | PARÇA


- SEGMENT :/yerine PARÇA


- PARÇA/SEGMENT[İng.] ile/ve/değil/||/<> SEKME/TAB[İng.]

( Bölüm. | Kesit. | Parça. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Bölüm. )


- SEGMENTAL[İng.] değil/yerine/= BÖLÜMLÜ


- SEGMENTASYON/SEGMENTATION[İng.] değil/yerine/= BÖLÜMLEME


- ŞEH = ŞAH


- ŞEHÂBEDDİN SÜHREVERDÎ ile/ve ÖMER SÜHREVERDÎ ["SÜHERVERDİ" değil!]


- ŞEHÂDET["ŞAADET" değil!] ile ŞAHÂDET

( Tanıklık etmek, şahitlik etmek. | Bir şeyin doğruluğuna inanmak. | Delâlet, alâmet, işaret. | Gözle görülen şeyler. İLE Sevgili. | Güzel. )


- ŞEHÂDET ile/||/<> TASDİK


- SEHER ve/||/<> BAHAR

( Gecenin sonu/sonrası. VE/||/<> Kışın sonu/sonrası. )


- SEHER[Ar.] değil/yerine/= TAN AĞARTISI

( TAN YERİ AĞARMADAN BİRAZ ÖNCEKİ ZAMAN )


- ŞEHÎD ile ...

( DİN YA DA YÜKSEK BİR ÜLKÜ UĞRUNDA ÖLEN KİMSE, SAVAŞTA ÖLEN | ALLAH YOLUNDA CAN VEREN | ÖLMEMİŞ OLDUKLARINA ŞEHÂDET EDİLEN )


- ŞEHİK ve ZEFİR

( Soluk Alma. VE Soluk Verme. )


- SEHİM/SEHM[Ar.] değil/yerine/= PAY

( Pay/hisse karşılığı/bedeli. | Pay. | Yüksek çelik binaların tepesinin sürekli olarak sağa sola yaylanması. )


- SEHİM/SEHM ile/||/<> TEZYÎD

( Hisse, pay. İLE/||/<> Artırma. )


- ŞEHİR [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- ŞEHİR [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]


- ŞEHİR [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- ŞEHİR [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- ŞEHİR ve/> ARTI DEĞER


- ŞEHİR değil/yerine/= İL


- ŞEHİR ile/ve/<> İNSAN-I KÂMİL


- ŞEHİR/MEDİNE[Ar.] değil/yerine/= KENT[< KAND]

( Kişinin katıldığı, hayatı tüm yönleriyle yaşadığını hissedebildiği yer. | Konutların, araçların birarada bulunduğu yer. )

( YATUK )

( POLİS )

( BURG/BURJUVA )

( TEMEDDÜN: Kentleşme. )

( SEMERKAND: Semer'in kenti. )

( )

( ŞÂR )


- ŞEHİR ve/<> MEDENİYET


- ŞEHİR ile/ve/<>/< TANRI


- ŞEHİT ile/ve/||/<>/< GAZİ

( Nurlu. İLE/VE/||/<>/< Onurlu. )

( Toplum ve hizmet için canından vazgeçen. İLE/VE/||/<>/< Toplum ve hizmet için yola çıkan. )


- SEHİV[Ar.] değil/yerine/= HATA

( Unutma nedeniyle yapılan hata ve sonucu bakımından, çok önemli olmayan yanlışlık.[Akla geldiğinde telâfisi de yapılmak üzere.] )

( Bizden hatâ, Hakk'tan atâ'. )


- ŞEHREMİNİ ile ŞEHREMÂNETİ

( Belediye başkanı. İLE Belediye, yerel yönetim. | Belediyeciliğin, ilk biçimi. )


- ŞEHRÎ/ŞEHRİYYE[Ar.] ile ŞEHRÎ[Ar.]

( Aylık, ayla ilgili. İLE Şehirli. | İstanbul'lu, İstanbul'da doğup büyüme. | İnce, kibar. )


- SEHV değil/yerine/= YANLIŞ, HATA | YANILMA


- SEHVEN[Ar.] değil/yerine/= YANLIŞLIK/LA

( YANLIŞLIKLA, BİLMEYEREK )


- ŞEHVET ile ...

( AŞIRI İSTEK | MADDEYE OLAN BAĞIMLILIK | NEFİS )


- ŞEHVET ile/ve/||/<>/> GULMET

( Maddeye olan bağımlılık. | Anımsamak - imgelemek - ummak/beklentide olmak. İLE/VE/||/<>/> Şehvet fazlalığı. )


- ŞEHVET ve/> İFFET/UT


- ŞEHVET ile/ve İFRAT/İFRÂD


- ŞEHVET[Ar.]/LİBİDO değil/yerine/= KÖSNÜ

( Eşeysel enerji. )


- ŞEHVET ve ŞİDDET


- ŞEHVET ile/ve/<>/>/>< ŞEFKÂT

( [ile] Doğarız. İLE/VE/||/<>/>/>< Büyütülürüz. )


- ŞEHZÂDE[Fars.] ile/ne yazık ki/||/<> ŞEYHZÂDE

( Sultan çocuğu. [eril] İLE Şeyh çocuğu. )


- SEI İLE CEI İLE DENDRİTE ile/||/<> BATARYA ARAYÜZ KİMYASI

( Elektrot-elektrolit arayüz olayları. )

( Formül: Li⁺ + e⁻ + C₆ → LiC₆ )


- SEIZE :/yerine EL KOYMAK, YAKALAMAK


- ŞEK/ŞEKK ile/ve/||/<> ŞIK/ŞIKK

( İkircik. %50-50. İLE/VE/||/<> İkiye bölünmüş şeyin bir parçası. | Bir işin, iki yönünden her biri. | Seçenek. )


- SEKANS/SEQUENCE[İng.] değil/yerine/= DİZİ, SIRA


- SEKANT[Fr.] değil/yerine/= KESEN

( Trigonometride, bir açının keseni.[Bu açının, kosinüsünün tersi.] )


- SEKEL/SEQUELA[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK KALINTISI


- ŞEKEL ile/ve/||/<>/> MANA

( 1 gümüş birimi. [60 tabanlı] İLE/VE/||/<>/> 60 Şekel. )


- ŞEKER KARIŞTIRMA'DA...

( Çay kaşığı bardağa çarptırılmadan, ses çıkarttırmadan karıştırılır. )


- ŞEKER ile MELAS[Fr. < İsp.]

( ... İLE Şeker üretiminde, billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan şekerli posa. )


- ŞEKER ile PUDRA ŞEKERİ

( SÜKKER-İ MESHÛK: Toz şeker. )

( SUGAR vs. CASTOR SUGAR )


- ŞEKER ile/ve/||/<>/< ŞÜKÜR


- ŞEKERİN DÜŞMESİ değil MAGNEZYUM EKSİKLİĞİ

( ... değil
MAGNEZYUM KAYNAKLARI:

Kuruyemiş
Kuru sebze zarı
Tohumu alınmamış tahıl
Yeşil sebzeler

Magnezyum açısından zengin besinler:
Koyu yapraklı sebzeler: Pazı, marul, ıspanak
Meyve: Muz, kayısı, avokado, şeftali ve erik
Badem, kaju, ceviz
Baklagiller: Fasulye ve mercimek
Esmer pirinç, darı, yulaf
Patates
Kabak

MAGNEZYUM İÇERENLER:
ELMA: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
KAYISI: POTASYUM, FOSFOR, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
KAVUN: KALSİYUM, FOSFOR, DEMİR
ANANAS: SODYUM, POTASYUM, MAGNEZYUM, KALSİYUM, FOSFOR, DEMİR
MISIRÜZÜMÜ: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
ARMUT: SODYUM, MAGNEZYUM, FOSFOR, KALSİYUM, DEMİR
İNCİR: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM
MANDALİNA: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
LİMON: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR
LAHANA: ÇİNKO, MAGNEZYUM, DEMİR, KALSİYUM, FOSFOR
KİRAZ: DEMİR, MAGNEZYUM, POTASYUM, SODYUM, FOSFOR
ÇİLEK: SODYUM, POTASYUM, KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR
DOMATES: KALSİYUM, MAGNEZYUM, DEMİR, FOSFOR, POTASYUM )

( Magnezyum eksikliği, aynı zamanda kalsiyum eksikliğine neden olur. Çünkü, gövdenin, kalsiyumu emmesi için magnezyuma gereksinimi vardır. )

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(134/173)