T ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(122/173)
- PATRİK ile/||/<> PATRİCİ
( Ortodoks ve Doğu kiliselerinin başkanlarına verilen ad. İLE Eski Roma Uygarlığı'nda soylulara verilen ad. )
- PATRİYARKALİZM ile PATRİMONYALİZM
- PATRON OLMAK ile/değil/yerine ÖRNEK VE ÖNDER OLMAK
( [not] BEING BOSS vs./but BEING EXAMPLE AND LEADER
BEING EXAMPLE AND LEADER instead of BEING BOSS )
- PATRON ile AİLE ile SEVGİLİ/EŞ
( [ne yazık ki]
Köle gibi olmamızı/çalışmamızı ister/bekler. İLE/VE/||/<> Kendi istedikleri gibi olmamızı ister/bekler. İLE/VE/||/<> Sürekli değişmemizi ister/bekler. )
- PATRONAJ[Fr. < PATRONAGE] ile/ve/değil/yerine/<> YARDIM | YÖNETİM, GÖZETİM
( Cezaevinden serbest bırakılan suçlunun, toplum yaşantısına yeniden uyabilmesini sağlamak amacıyla yapılan yardım çalışması. )
- PATTADANAK
- PATTERN vs. FORM
- PATTERN MINING[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ MADENCİLİĞİ
- PATTERN :/yerine DESEN, KALIP
- PAUL EKMAN ve/||/<> LESLIE GREENBERG ve/||/<> RHONDA GOLDMAN
- PAULİ İLE HUND İLE AUFBAU ile/||/<> ELEKTRON DİZİLİM İLKELERİ
( Atomlarda elektron yerleşiminin üç temel kuralı. )
( Formül: ms = ±½ )
( Wolfgang Pauli tarafından 1925 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- PAULİ PARAMAGNETİK ile/||/<> CURİE PARAMAGNETİK
( Pauli metal serbest elektron, Curie lokalize spin. )
( Formül: T bağımsız İLE 1/T )
( Wolfgang Pauli tarafından 1925 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- PAUSE :/yerine DURAKLATMAK, MOLA
- PAY (AL[DIR]MAK) ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİ/LEN[DİR]MEK
- PAY ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAK
- PAY ile/ve NASİP/BEHRE[Fars.]
- PAY :/yerine ÖDEMEK, PAY
- PAY ile/||/<> PAYDA
( Pay üstteki İLE payda alttaki sayıdır )
( Formül: a/b: a pay İLE b payda )
- PAYDA ile/ve/||/<> PARÇA
( DENOMINATOR vs./and/||/<> PART/PIECE )
- PAYDA ile PAYANDA[Fars.]
- PAYDOS[Yun.] değil/yerine SON/ARA
( İşi ya da çalışmayı, (geçici olarak) bırakma. DEĞİL/YERİNE ... )
- PÂYE[Fars.] değil/yerine/= AŞAMA
- PAYE[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PAY/ÜLEŞ/HAK/HİSSE/SEHİM
( Aşama, rütbe. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm. | Eşit bölüm. | Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj. | Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı. | Katkı. )
- PÂYİDAR/PÂY-DÂR[Fars.] değil/yerine/= KALIMLI/YERLEŞMİŞ
- PAYİTAHT[Fars.] değil/yerine/= BAŞKENT
- [ne yazık ki]
"PAY KAPMAYA ÇALIŞMAK" değil/yerine HAK ETMEK
- PAYLAMAK değil/yerine PAYLAŞMAK
( İter. DEĞİL/YERİNE Çeker. )
- Paylaşanı DİNLE!!!
- PAYLAŞILABİLECEK ile PAYLAŞILAMAYACAK
- PAYLAŞILABİLEN ile ÖZEL OLAN
( SİHAN: Hisseler. )
( NASÎB: Pay, kısmet. )
( BERHÛR: Hisse, nasip, pay. )
( SHARABLE vs. SPECIAL )
- PAYLAŞILABİLENLER ile/ve PAYLAŞILANLAR
- PAYLAŞIL(A)MAYANLAR
- PAYLAŞIL(A)MAYANLAR
- PAYLAŞILMAYANLAR ile/ve PAYLAŞIL(A)MAYANLAR [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- PAYLAŞIM ile/ve DAĞITIM
( SHARING vs./and DISTRIBUTION )
- PAYLAŞIM ile/ve DAYANIŞMA
( SHARING vs./and SOLIDARITY )
- PAYLAŞIM ve/> DÖNÜŞÜM
( SHARING and/> TRANSFORMATION )
- PAYLAŞIM ile/ve/||/<> İŞLEM ile/ve/||/<> ARŞİV
( Verilerin ve özellikle de e-postaların düzenlenmesinde gerekli olan, öncelikli ve işlevsel en üst üç bölüm/leme. )
- PAYLAŞIM ile/ve/değil PAYLAŞIMI YAŞAMAK
( [not] SHARING vs./and TO LIVE/FEEL THE SHARING )
- PAYLAŞIM ile/ve/<> SAYGINLIK
- PAYLAŞIM ile/ve YAKLAŞIM
( SHARING vs./and APPROACHING )
- [ne yazık ki]
PAYLAŞIMSIZ/LIK ile/değil/< "DOYUMSUZ/LUK"
- Paylaşım için DİNLE!!!
- Paylaşım için SUS!!!
- PAYLAŞMAK ile/ve BÖLÜŞMEK
- PAYLAŞMAK ile KIRIŞMAK
- PAYLAŞMAK ile/ve PASLAŞMAK
( TO SHARE vs./and TO PASS EACHOTHER )
- PAYLAŞMAK ile/ve "YÜKLENME(ME)K"
- PAYLAŞMALI!
- PAYMENT :/yerine ÖDEME
- PAYPLAN[İng. < PIPELINE] değil/yerine/= BORUYOLU
- PAZAR ile/ve/||/<> ARKADIUS(AVRAD) PAZARI
( ... İLE/VE/||/<> Cerrahpaşa'da kurulurdu. )
- PAZAR ile/ve/değil/||/<>/> MEZAR
( Ana rahminden geldik pazara
Bir kefen aldık döndük mezara )
(
)
- PAZAR ile/ve/||/<> PANAYIR[Yun. < PAN AGHIOS]
( Haftalık ve/ya da belirli günlerde kurulan. İLE/VE/||/<> Yılda 1-2 kez kurulan/yapılan, sergi niteliği de taşıyan pazar. )
- PAZARLAMA ile/ve/<> HALKLA İLİŞKİLER ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> MARKALAŞTIRMA
( "Ben büyük bir âşığım." İLE/VE/<> "İnan bana! O çok büyük bir âşık." İLE/VE/<> "Büyük âşığım! Büyük âşığım! Büyük âşığım!" İLE/VE/<> "Anladım ki, büyük bir âşıksın!" )
( "I'm great lover." vs./AND/<> "Trust me! He's a great lover." vs./AND/<> "I'm a great lover. I'm a great lover. I'm a great lover." vs./AND/<> "I understand. You are a great lover." )
( MARKETING vs./and/<> PUBLIC RELATIONS vs./and/<> ADVERTISING vs./and/<> BRANDING )
- PAZARLAMA ile HİLE
( MARKETING vs. TRICK )
- PAZARLAMA ile/ve "KAKALAMA"
- PAZARLIK ile/değil/yerine TARTIŞMA
( [not] NEGOTIATION vs./but ARGUE
ARGUE instead of NEGOTIATION )
- PAZAR/pazar ile/ve/değil/||/<> Pazar
( Ürünlerin satıldığı yer. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Haftanın son günü. )
- PAZI ile PAZU/PAZI[Fars. :Kol.] ile PAZI
( Ispanakgillerden, yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki, yabanpancarı, yabanlıspanak. İLE Kolun, omuz ile dirsek arasındaki bölümünde bulunan, şişkince kas kitlesi. İLE Bir ekmeklik hamur topağı, beze. )
- PAZIBENT[Fars.] değil/yerine/= KUŞAK/KOLÇAK
( Belirli bir amaçla, kola geçirilen, enli kuşak, kolçak. )
- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/></< GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ
- PAZU[Fars. < BÂZÛ](BİSEPS) ile/ve TRİSEPS
( Kolun, omuz ile dirsek arasındaki bölümü. İLE/VE ... )
( BICEPS vs./and TRICEPS )
- PAZVANT/PÂSBÂN/PÂSDÂR/PÂSVÂN[Fars.] değil/yerine/= BEKÇİ
( Osmanlı döneminde, Rumeli'de, gece bekçilerine verilen ad. )
- Pb ile Pd
( Kurşunun simgesi. İLE Palladyum'un simgesi. )
- PBFT/PRACTICAL BYZANTINE FAULT TOLERANCE[İng.] değil/yerine/= UYGULAYIMSAL BİZANS HATA TOLERANSI
- p.c.[Lat. < POST CIBUM] değil/yerine/= YEMEKLERDEN SONRA
- PC/POST CİBUM[İng.] değil/yerine/= YEMEKTEN SONRA
- PC :/yerine KİŞİSEL BİLGİSAYAR
- PC ile MACINTOSH
- PC ile NOTEBOOK(DİZÜSTÜ/LAPTOP)
- PCI/PERCUTANEOUS CORONARY INTERVENTION[İng.] değil/yerine/= DERİDEN KORONER ATARDAMAR GİRİŞİMİ, PERKÜTAN KORONER GİRİŞİM
- PCM ile/||/<> COSMO
( PCM polarizable continuum İLE COSMO conductor-like screening. )
( Formül: Dielektrik İLE iletken )
- PCO&SUP2;/PARTIAL CARBON DIOXIDE PRESSURE[İng.] değil/yerine/= PARSİYEL KARBONDİOKSİT BASINCI
- PCR İLE RT-PCR İLE QPCR ile/||/<> DNA AMPLİFİKASYON TEKNİKLERİ
( DNA çoğaltma ve analiz yöntemleri. )
( Formül: 2ⁿ kopya (n döngü) )
- PCR İLE WESTERN BLOT İLE ELISA ile/||/<> MOLEKÜLER TEKNİKLER
( Temel biyoloji lab yöntemleri. )
( Formül: 2^n amplifikasyon )
- PCR/POLYMERASE CHAIN REACTION POLIMERAZ[İng.] değil/yerine/= ZINCIR TEPKİMESİ
- PCR ile/||/<> KLONLAMA
( PCR DNA'yı çoğaltır İLE klonlama canlı sistemde üretir )
( Formül: PCR: 2^n kopya (n döngü)\nDenatürasyon (95°C) → Bağlanma (55°C) → Uzama (72°C) )
- PCR ile/||/<> RT-PCR
( PCR DNA'yı İLE RT-PCR RNA'yı cDNA üzerinden çoğaltır )
( Formül: 2^n döngü (PCR) İLE RNA→cDNA→amplifikasyon (RT-PCR) )
- PD İLE PT İLE RH İLE RU ile/||/<> DEĞERLİ METAL KATALİZÖRLER
( Platin grubu metal katalizörler. )
( Formül: Pd(0) → Pd(II) → Pd(0) )
- PDA/PERSONAL DATA ASSISTANT | PATENT DUCTUS ARTERIOSUS[İng.] değil/yerine/= KİŞİSEL VERİ YARDIMCISI | PATENT DUKTUS ARTERİYOZUS, DUKTUS ARTERİYOZUS AÇIKLIĞI
- PDF:
"PİDİEF" değil PEDEFE P D F
- PDI ile/||/<> MONODİSPERS
( PDI = Mw/Mn dağılım genişliği İLE monodispers PDI = 1. )
( Formül: Polidispers İLE uniform )
- PDÖ/PROBLEM-BASED TEACHING[İng.] değil/yerine/= SORUNA DAYALI ÖĞRETIM
- PE/PULMONARY EMBOLISM PULMONER[İng.] değil/yerine/= EMBOLİ, AKCİĞER DAMAR TIKANIMI
- PEACE :/yerine BARIŞ
- PEAK :/yerine ZİRVE
- PEARSON İLE SPEARMAN İLE KENDALL ile/||/<> KORELASYON ÖLÇÜLERİ
( Değişkenler arası ilişki ölçüm yöntemleri. )
( Formül: r = Σ(x-x̄)(y-ȳ)/√Σ(x-x̄)²Σ(y-ȳ)² )
- PEÇE[Ar.] ile PEÇE[Ar.]
( Sarmaşık. | Yavru.[insan ve hayvanda] | Çocuk, oğlan. İLE Eskiden ülkemizde, bugün kimi ülkede bayanların sokakta yüzlerine örttükleri ince siyah örtü. | Bir şeyi gizlemek için üzerine çekilen örtü. | Yıldız resimlerinin alındığı plakların yüzeyinde görülen hafif karartı. )
- PEDAGOJİ/K değil/yerine/= EĞİTİMBİLİM/SEL
- PEDAL değil/yerine/= AYAKÇA
- PEDAL[İt.] değil/yerine/= AYAKLIK
( Bir makinede/araçta, ayak yardımıyla dönmeyi ya da devinimi sağlayan düzen. )
- PEDER ile/||/<> PEDEREŞ
( Baba. İLE/||/<> (Onun) babası. )
- PEDERŞAHİ[Fars.] değil/yerine/= ATAERKİL
( Soyda babayı esas alan ve ailede çocukları baba soyuna mal eden toplum düzeni. )
- PEDİKÜL/PEDICLE[İng.] değil/yerine/= AYAK, AYAKÇIK | SAP
- PEDİYATRİ/PEDİATRICS[İng.] değil/yerine/= ÇOCUK SAĞLIĞI VE SAYRILIKLARI BİLİMİ
- PEDİYATRİK/PEDİATRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOCUKLA İLGILİ
- PEDOLOJİ[Fr. < Yun. PAİD: Çocuk. LOGOS: Bilim.] ile PEDOLOJİ[Fr. < Yun. PEDON: Toprak. LOGOS: Bilim.]
- PEDOLOJİ ile ...
( Toprak bilimi. )
- PED-/-PEDE/PEDİ-/PEDO-/PAED-/PAEDO- ile/||/<> HEBE-
( Çocuk. İLE/||/<> Ergenlik, ergenlik çağında. )
- PEDÜNKÜL/PEDINCLE[İng.] değil/yerine/= SAP
- PEELING[İng.] değil/yerine/= DERİ SOYMA
- PEER :/yerine AKRAN
- PEFMETRE/PEAK FLOW METER[İng.] değil/yerine/= TEPE AKIM HIZIÖLÇER
- PEG/PERKÜTAN ENDOSKOPİK GASTROSTOMİ/ PERCUTANEOUS ENDOSCOPIC GASTROSTOMY[İng.] değil/yerine/= DERİDEN İÇ GÖREÇLEMEYLE MİDE AĞIZLAŞTIRMASI
- PEHLİVAN[Fars.] değil/yerine/= GÜREŞÇİ
- PEJORATİF[Fr.] değil/yerine/= YERMELİ
- PEK ÇOK ...LARI" değil PEK ÇOK ...'YI
- PEK KONUŞMAMAK ile/değil/yerine/>/< (DAHA) AZ KONUŞMAK
- PEKÂLÂ değil/yerine/= PEKİYİ
- PEKİN = EMİNL = CERTAIN[İng., Fr.] = GEWIß[Alm.] = CERTUS[Lat.]
- PEKİNLİK = EMİNLİK = CERTAINTY[İng.] = CERTITUDE[Fr.] = GEWIßHEIT[Alm.] = CERTITUDINEM[Lat.]
- PEKİŞ(TİR)MEK ile/ve/<> OLGUNLAŞ(TIR)MAK
( TO CONSOLIDATE vs./and/<> TO RIPEN )
- PEKİŞTİRMEK ile/ve/<> PERÇİNLEMEK[Fars. :Siyeç.]
( ... İLE/VE/<> Bir bağıntıyı, perçinle tutturmak. | İki ya da daha çok parçayı, karşılıklı bölümlerini birbiri üzerinde ezerek birleştirmek. | Berkitmek, sağlamlaştırmak, güçlendirmek. )
( PERÇİN[Fars.]: İki ya da daha çok levhayı birbirine bağlamak için geçirilen çivinin, ezilerek baş durumuna getirilen ucu. )
( TO CONSOLIDATE vs./and/<> TO RIVET )
- PELESENK[Ar.] ile/değil PERSENK[Fars.]
( Türlü bitkilerden çıkarılan, kokulu bir reçine. | Pelesenkağacından elde edilen değerli kereste. İLE/DEĞİL Konuşurken, gereksiz yinelenen söz. )
- PELİN ile ...
( Bileşikgillerden, yapraklarında ve öteki bölümlerinde çok acı, ıtırlı bir madde bulunan, tıpta kullanılan bir bitki. )
( ARTEMISIA ABSINTHUM )
- PELL DENKLEMİ ile/||/<> DİOPHANTİNE DENKLEM
( Pell x²-Dy²=1 özel form, Diophantine genel tamsayı. )
( Formül: Belirli form İLE genel )
- PELTEK ile PEPE
( Dilini, dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden, s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen. | Tutuk, titrek bir biçimde. İLE Dudak sesleriyle başlayan sözcüklerin ilk seslerini güçlükle söyleyen ve birkaç kez yineledikten sonra arkasını getirebilen, tutuk dilli. )
- PELTEK/LİK ile KEKEME/LİK
- PELTELEŞMEK/PELTELENMEK
( Pelte kıvamını almak. | Bitkisel göze zarlarındaki selülozun değişmesi ve jelatin kıvamını alması. )
- PEMFC İLE SOFC İLE AFC İLE DMFC ile/||/<> YAKIT PİLİ TÜRLERİ
( Farklı yakıt pili teknolojileri. )
( Formül: H₂ + ½O₂ → H₂O + e⁻ )
- PENÂH[Fars.] ile -PENÂH[Fars.]
( Sığınma, sığınılacak yer. İLE Bir şeyin sığınağı, koruyucusu, dayanağı anlamlarıyla bileşik sözcükler yapar.[ADÂLET-PENÂH: Adâletin sığındığı yer.] )
- PENALTY :/yerine CEZA
- Pençen yok! KONUŞ!!!
- PENCERE[Fars.] değil/yerine/= BAKANAK
- PENCERE[Fars.] ile PERVÂZ[Fars.]
( ... İLE Kapı, pencere gibi yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça. | Giysilerin, yaka, kol, etek gibi yerlerine ya da kumaştan yapılmış öteki eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça. | Cilt kapağının iç tarafına konulan parça. )
- PENDANT[İng.] değil/yerine/= ASKI
- PENETRAN/PENETRANT[İng.] değil/yerine/= DELICİ | İÇEGEÇEN
- PENETRAN YARALANMA/PENETRATING İNJURY[İng.] değil/yerine/= DELICİ YARALANMA
- PENETRANS İLE EKSPRESİVİTE İLE PLEİOTROPİ ile/||/<> GENETİK KAVRAMLAR
( Gen-fenotip ilişkisinin karmaşıklığı. )
( Formül: Penetrans = Etkilenen/Genotip )
- PENETRANS/PENETRANCE[İng.] değil/yerine/= İÇE GEÇİŞ, İÇE İŞLEME
- PENETRASYON/PENETRATION[İng.] değil/yerine/= DELME | İÇE GEÇME
- PENGUEN DAYANIŞMASI ile/ve/||/<> LEYLEK DAYANIŞMASI
- PENİS/YARDA (SİK/YARAK/PİPİ/ÇÜK/KAMIŞ/ANDIR/FALLUS[Yun./Fr. < PHALLUS]) / VAJİNA (AM/KUKU/PITTIK)/ANDIR/PUDENDUM[Lat. < PUDERE: Utanmak.] ile KASIK
( [çiçeklerde] ANDROECIUM[eril] - PISTIL[dişil] )
( ZİB ile ASL'ÜL-FAHZ )
( LENG ile BÂNE )
( PENIS (COCK/DICK) / VAGINA (CUNT/PUSSY) vs. GROIN )
- PENİSİLİN ile/||/<> ANTİBİYOTİK
( Penisilinin keşfi İLE ilk antibiyotik )
( Alexander Fleming tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1881-1955) (Ülke: İskoçya) (Alan: Biyoloji, Tıp) (Önemli katkıları: Penisilin keşfi) (Nobel: 1945) )
- PENOPLEN[Fr.] değil/yerine/= YONTUKDÜZ
( Erozyon etkisiyle oluşmuş, yumuşak, engebeli yeryüzü parçası, yalama yazı. )
- PENROSE İLE CCC İLE MULTİVERSE ile/||/<> KOZMOLOJİ MODELLERİ
( Evrenin yapısı ve evrimi kuramları. )
( Formül: E = mc²√(1-rs/r) )
- PENS[Fr.] değil/yerine/= KISKAÇ/MAŞA[Fars. < MAŞE: Tetik.]
( Çeşitli biçim ve büyüklükte, maşa ya da kıskaç. | Giysilerde, kimi yerinden içeri doğru daraltılarak dikilmiş bölüm. )
- PENUMBRA[İng.] değil/yerine/= YARI GÖLGELEME
- PEOPLE :/yerine İNSANLAR
- PEPPER :/yerine BİBER
- PEPT- ile/||/<> -PEPSİA
( Sindirim. İLE/||/<> Özel bir sindirim tipi ile ilgili. )
- PEPTİK/PEPTIC[İng.] değil/yerine/= SINDIRİMSEL
- PEPTİT İLE STEROİD İLE AMİN ile/||/<> HORMON SINIFLARI
( Kimyasal yapıya göre hormon türleri. )
( Formül: Steroid → çekirdek reseptör )
- PER (OS) ORAL[İng.] değil/yerine/= AĞIZDAN
- PER :/yerine BAŞINA, HER
- PERAKUT/PERACUTE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI IVEGEN
- PERCEIVE :/yerine ALGILAMAK
- PERCENTAGE :/yerine YÜZDE ORANI
- PERCEPTION vs. FEELING
- PERCEPTION OF SERIAL TIME vs. PERCEPTION OF CONTINUAL TIME
- PERCEPTION :/yerine ALGI
- PERDE ile/değil/yerine BASAMAK
- PERDE ile BRİZBİZ
( ... İLE Pencerelerin çerçevesine, içeriden tutturulan ince perde. )
- PERDE ile KATMAN
( PITCH vs. LAYER )
- PERDE[Fars.]/STOR[Fr. < Lat.] değil/yerine/= ÖRTÜ
( Ağaç, kumaş vb.nden yapılmış, bir kanal içinde hareket ederek açılıp kapanan perde. )
- PERDE ile PERDELEME
- PERDE ile/ve TARABA
( ... İLE/VE Tahta perde. )
- PERDE[Fars.] ile TÜL[Fr. < TULLE]
( Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye ya da bir açıklığın önüne gerilen örtü. | Üzerine bir nesnenin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey. | İki yeri birbirinden ayıran bölme. | Seste pes perde. | Doğruyu görmeye engel olan şey. | Kaz, ördek, martı gibi hayvanların parmaklarını birbirine bitiştiren zar. | Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık ya da incelik derecesi. | Bu ses derecelerini sağlamak için çalgılarda bulunup parmaklarla basılan yer. | Katarakt. | Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri. İLE Çok ince gözenekli pamuk ya da sentetik dokuma. | Bu dokumadan yapılmış olan. )
- PERDE ile/ve/<> YANILSAMA
- PERDEDÂR ile ...
( Protokol müdürü. | Özel kalem. | PERDECİ, ÖNDER BİR KİŞİNİN KAPISINDA BEKLEYİP İÇERİ GİRECEKLERE KAPI PERDESİNİ AÇMAKLA GÖREVLİ KİŞİ )
- PERDELE(N)ME ile/ve/||/<> BULANIKLAŞ(TIR)MA
- PERDENİN KALKMASI ve/< HAKK'I ZİKRETMEK
- PEREKLITOS ile/ve PARAKLITOS(AHMED)
- PERFECT :/yerine MÜKEMMEL
- PERFECTLY :/yerine MÜKEMMEL ŞEKİLDE
- PERFECTOİD SPACE ile/||/<> ADİC SPACE
( Perfectoid space Frobenius etkisi olmayan p-adik geometri nesneleriyken İLE adic space genel p-adik analitik geometri nesneleridir )
( Formül: Tilting correspondence )
- PERFECTOİD THEORY ile/||/<> RİGİD ANALYTİC GEOMETRY
( Perfectoid theory p karakteristiği etkisi olmayan p-adik geometriyken İLE rigid analytic geometry genel p-adik analitik geometridir )
( Formül: Almost mathematics )
- PERFEKSİYONİZM/PERFECTIONISM[İng.] değil/yerine/= MÜKEMMELLİYETÇİLİK
- PERFORAN/PERFORANT[İng.] değil/yerine/= DELICİ
- PERFORASYON/PERFORATION[İng.] değil/yerine/= DELINME
- PERFORM :/yerine GERÇEKLEŞTİRMEK
- PERFORMANS/PERFORMANCE[İng.] değil/yerine/= VERİM | BAŞARIM | GÖSTERİ
- PERFORMANS değil/yerine/= BAŞARIM
- PERFÜZÖR/PERFUSOR[İng.] değil/yerine/= KANA SIVI AKTARICI, SIVI POMPASI
- PERFÜZYON/PERFUSION[İng.] değil/yerine/= KANLANMA | KANA SIVI AKTARIMI
- PERGEL[Fars.] değil/yerine/= YAYÇİZER
- PERHAPS :/yerine BELKİ
- PERHÎZ[Fars.] ile PERÎZ[Fars.]
( Sağlığı korumak ya da düzeltmek amacıyla uygulanan beslenme düzeni.[REJİM, RİYAZET/RİYAZAT] | Dince yasak edilen şeylerden tamamıyla uzak kalma/durma. | İncitici sözlerden kaçınma. | Hristiyan ve Yahudiler'in, belirli günlerde, bazı yiyecekleri yemeden tuttukları oruç. İLE Bağırma, haykırma. | Su kenarında yetişen yeşil saz, ot. )
- PERİDOT ile/||/<> AMETİST
( Zeytin yeşili renkte bir olivin türü. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )
- PERİDOT ile/||/<> SFEN
( Zeytin yeşili renkte bir olivin türü. İLE/||/<> Sarı-yeşil renkte ve yüksek dispersiyona sahip bir mineral. )
- PERİDOT ile/||/<> ZİRKON
( Zeytin yeşili renkte bir olivin türü. İLE/||/<> Çeşitli renklerde bulunabilen bir taş. )
- PERİFERİK/PERIPHERAL[İng.] değil/yerine/= ÇEVRESEL
- PERİFERİK YAYMA/PERIPHERAL BLOOD SMEAR[İng.] değil/yerine/= ÇEVRESEL KAN YAYMASI
- PERIGEE değil/yerine/= YERBERİ
- PERIHELION değil/yerine/= GÜNBERİ
- PERIOD :/yerine DÖNEM, PERİYOT
- PERIOPERATİF/PERIOPERATIVE[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT SÜRECİ
- PERİŞAN OLMAK ile/ve/||/<> TELEF OLMAK
- PERÎŞAN ile/ve PERÎ-ŞÂN
( Âşık. İLE/VE Sevgili/mâşuk. )
- PERISTALTİK/PERISTALTIC[İng.] değil/yerine/= SAĞINIMLI
- PERİSTALTİK ile/||/<> SEGMENTASYON
( Peristaltik ileri hareket İLE segmentasyon karıştırmadır )
( Formül: İlerletme İLE karıştırma )
- PERİYOD değil/yerine/= DÖNEY
- PERİYODİK SINIR ile/||/<> DİRİCHLET SINIR
( Periyodik ψ(0) = ψ(L), Dirichlet ψ = sabit sınırda. )
( Formül: Torus İLE sabit )
- PERİYODİK/PERIODIC, PERIODICAL[İng.] değil/yerine/= DÖNEMSEL | SÜRELİ (YAYIN)
- PERİYODİK ile/||/<> TABLO
( Elementlerin periyodik tablosu )
( Dmitri Mendeleev tarafından 1869 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1834-1907) (Ülke: Rusya) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Periyodik tablo) )
- PERİYOT/PERIOD[İng.] değil/yerine/= DÖNEM, DEVRE
- PERKÜTAN NEFROSTOMİ/PERCUTANEOUS NEPHROSTOMY[İng.] değil/yerine/= DERIDEN BÖBREK AĞIZLAŞTIRMASI
- PERKÜTAN/PERCUTANEOUS[İng.] değil/yerine/= DERİ YOLUYLA, DERIDEN
- PERMANENCE vs. CONTINUOUSNESS
- PERMANENT :/yerine KALICI
- PERMISSION :/yerine İZİN
- PERMISSION vs./and APPROVE
- PERMISSION/MAY vs. PROBABILITY/MIGHT
- PERMIT :/yerine İZİN VERMEK
- PERMÜTASYON İLE KOMBİNASYON İLE BİNOM ile/||/<> SAYMA YÖNTEMLERİ
( Düzenleme ve seçme hesapları. )
( Formül: C(n iler) = n!/r!(n-r)! )
- PERMÜTASYON İLE KOMBİNASYON İLE VARYASYON ile/||/<> SAYMA İLKELERİ
( Temel sayma yöntemleri. )
( Formül: C(n iler) = C(n ilen-r) )
- PERMÜTASYON ile/||/<> KOMBİNASYON
( Permütasyon sıralı İLE kombinasyon sırasız seçim )
( Formül: P(n iler) = n!/(n-r)! İLE C(n iler) = n!/r!(n-r)! )
- PEROKSİZOM değil/yerine/= AYIRGAN
- PEROVSKİTE İLE SPİNEL İLE GARNET ile/||/<> OKSİT YAPILARI
( Önemli metal oksit kristal yapıları. )
( Formül: ABO₃ (perovskite) )
- PERPENDİKÜLER/PERPENDICULAR[İng.] değil/yerine/= DİKEY
- PERPERÎŞÂN/PERMEPERÎŞÂN
- PERSANTIL/PERCENTILE[İng.] değil/yerine/= YÜZDELİK
- PERSECUTE vs. PROSECUTE
- PERŞEMBE'NİN GELİŞİ, ÇARŞAMBA'DAN, BELİRLİ OLUR ile/<> ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BELİRLİ OLUR
- PERSEPSİYON/PERCEPTION[İng.] değil/yerine/= ALGILAMA
- PERSEVERASYON/PERSEVERATION[İng.] değil/yerine/= TEKRARLI TAKILIM
- PERSISTAN/PERSISTENT[İng.] değil/yerine/= İNATÇI
- PERSİSTENCE LENGTH İLE KUHN İLE RADİUS OF GYRATİON ile/||/<> POLİMER FİZİĞİ
( Biyopolimer mekanik özellikleri. )
( Formül:
- PERSİSTENT HOMOLOGY İLE MAPPER İLE ZİGZAG ile/||/<> TDA YÖNTEMLERİ
( Veri analizinde topolojik yaklaşımlar. )
( Formül: Barcodes İLE persistence diagrams )
- PERSON vs. CONCEPT/EVENT
- PERSON :/yerine KİŞİ
- PERSONAL vs. PERSONNEL
- [not] PERSONAL REQUEST vs./and GOOD REQUEST
- PERSONAL vs. SELF
- PERSONAL :/yerine KİŞİSEL
- PERSONALITE/PERSONALITY[İng.] değil/yerine/= KİŞİLİK
- PERSONALITY :/yerine KİŞİLİK
- PERSONALİZED MEDİCİNE ile/||/<> POPULATİON MEDİCİNE
( Personalized medicine bireysel genetik profil odaklıyken İLE population medicine genel popülasyon istatistikleri odaklıdır )
( Formül: Pharmacogenomics )
- PERSONALLY :/yerine ŞAHSEN
- PERSONEL yerine ÇALIŞAN
- PERSONEL ile MÜRETTEBAT
- PERSONNEL :/yerine PERSONEL
- PERSPECTIVE :/yerine BAKIŞ AÇISI
- PERSPEKTİF/PERSPECTIVE değil/yerine/= BAKIŞ AÇISI
- PERSPEKTİF değil/yerine/= GÖRÜNGE/BAKIŞ AÇISI
- PERSUADE :/yerine İKNA ETMEK
- PERSUASION vs./and JUSTICE/MERCY
- PERT[Fr. < PERTE] değil/yerine/= DEĞERSİZLEŞME, ZARAR
- PERTEV değil/yerine/= IŞIK, PARLAKLIK, YALIM
- PERVÂ[Fars.] değil/yerine/= ÇEKİNME/SAKINMA/KORKU
- PERVÂNE LÂZIM ile/ve/||/<> PERVÂ NE LÂZIM
( Geceleri ışık etrafında dönerek uçan küçük kelebek. | Bir motor ya da yayla döndürüldüğü zaman bağlı olduğu düzeni devindiren, bir mile bağlanmış iki ya da daha fazla kanattan oluşan düzenek. | Yol gösteren, kılavuz/rehber. | Ferman, hüküm, nişan. | Selçuklu ve İlhanlılar'da nişancı, tevkîî. İLE PERVÂ[Fars.]: Çekinme, sakınma, korku. )
- PERVANECİ
( Selçuklu Divanı'nda bulunan, arazi defterlerine bakan görevli. )
- PERVÂSIZ/LIK[Fars.] ile PATAVATSIZ/LIK
( Çekinmez, sakınmaz, korkusuz kişi. / Çekinmeden, sakınmadan, korkmadan. İLE/VE/||/<>/> Sakınmama, korkusuzluk: Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşan, davranışlarına dikkat etmeyen kişi/tutum. )
- PERVÂZ[Fars.] ile -PERVÂZ[Fars.] ile PERVÂZE[Fars.] ile PERVÂZÎ[Fars.]
( Uçma, uçuş. | Saçak. | Göze/hücre. | Ayna. | Dolap. | Aynalı, ince ve uzun tahta. İLE "Uçan, uçucu" anlamlarıyla birleşik sözcük yapar.[BÂLÂ-PERVÂZ: Yüksekten uçan. | BÜLEND-PERVÂZ: İddialı, inatçı.] İLE Kır, gezinti için hazırlanan yemek. | Gece eğlencesi ışığı. | Altın ve gümüş yaprakların kırıntısı. İLE Divân-ı Hümâyün ve Defter-i Hâkânî kalemlerine devam ve hizmet etmeden ve de hâcegândan olmadan, yolunu bularak bu kalemlerden birinde ketebeden olduğuna dair kayıtlarına şerh verilen kişi. )
- PERVERENDE[Fars.] ile/ve/||/<>/> PERVERDE[PELVERDE değil!][Fars.] ile/ve/||/<>/> PERVERD/-PERVER[çoğ. PERVERÂN][Fars.]
( Yetiştirici, terbiye edici. | Besleyici, büyütücü. İLE/VE/||/<>/> Beslenmiş, büyütülmüş, yetiştirilmiş. | Üzüm şırasından yapılan bir çeşit tatlı. İLE/VE/||/<>/> "Besleyen/besleyici, büyüten, yetiştiren/yetiştirici, koruyan, terbiye eden" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[DEHÂ-PERVER: Dâhî yetiştiren. | FUKARÂ-PERVER: Yoksul besleyen.] )
- PERVERÎ[Fars.] / PERVERİŞ[Fars.] / PERVERÎŞ-ÂMÛZ[Fars.] / PERVERÎŞ-YÂB[Fars.] / PERVERİŞ-YÂFTE[Fars.]
( Besleyicilik, büyütücülük, terbiye. | Seçme. | Sevme. İLE Besleyiş, besleme, beslenme. | İlerleme, terakkî. İLE Mânen yetiştiren, filozof. İLE Beslenen. | Yetiştirilen, terbiye gören, terbiye edilen. İLE Büyütülmüş, bakımlı, terbiyeli, terbiye edilmiş. )
- PERVERSE SHEAVES ile/||/<> CONSTRUCTİBLE SHEAVES
( Perverse sheaves intersection kohomoloji için uygun kategoriyken İLE constructible sheaves daha genel stratified uzaylarda tanımlıdır )
( Formül: Intersection cohomology )
- PERVEZ/PERVAZ[Fars.] ile/ve/değil/<> EŞİK
- PES ETMEK ile/ve/değil/yerine/>< AKIŞINA BIRAKMAK
itibarı ile 42.805 başlık/FaRk ile birlikte,
42.805 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(122/173)
(1996'dan beri)