Bugün[20 Kasım 2025]
itibarı ile 3.263 başlık/FaRk ile birlikte,
3.263 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(3/14)


- ÇAMUR ile SALSÂL[Ar.]

( ... İLE Kumla karışık, ince çamur. | Lüleci çamuru. )


- CAP :/yerine ŞAPKA


- ÇAPUT BAĞLAMA ile/ve/<> SALAMA

( ... İLE/VE/<> Sahalar'ın, çaput bağlamaya verdikleri ad. )


- ÇAR ÇUR = ŞAR ŞUR
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Geriye hiçbir şey bırakmama. )


- ÇARESİZLİK ile/ve/değil/yerine/<> SABIR


- CÂRÎ[AR.] ile/ve/||/<>/> SÂRÎ[AR.]


- ÇARPICI ile/ve/değil/yerine/<> ŞAŞIRTICI


- ÇARPIKLIK ile SAPTIRMA


- ÇARPITMAK ile SAPTIRMAK


- ÇATMAK ile SATAŞMAK


- CAYAMBE ile/ve SARA URCU ile/ve ANTISANA ile/ve COTUPAXI ile/ve CHIMBARAZI ile/ve TUNGURAHU ile/ve EL ATAR ile/ve SANGAY

( Yanardağlar ülkesi Ekvador'da bulunan etkin yanardağlar. )


- cc[Lat. < CENTIMETRUM CUBICUM] değil/yerine/= SANTİMETRE KÜP


- CEHÂLET ve/> SABIRSIZLIK

( IGNORANCE and/> IMPATIENCE )


- ÇEKAP/CHECK-UP[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK TARAMASI/YOKLAMASI, TÜM/TAM BAKIM


- ÇEKİÇ ile ŞAHMERDÂN[Fars.]

( ... İLE Vurucu ağırlığın, mekanik olarak yükselmesi ve düşmesi sonucu dövme işlemi yapan makine. | Bir yapının, temel kazıklarını çakmakta kullanılan bir çeşit araç. | Çok ağır bir çeşit tokmak ya da çekiç. )


- ÇEKİNCE ile SAKINCA

( DRAWBACK vs. INCONVENIENCE )


- ÇEKİNCE ile/değil/yerine SAYGI

( [not] AVOID vs./but RESPECT
RESPECT instead of AVOID )


- ÇEKİNMEK ile SAKINMAK

( AVOID vs. TO PROTECT )


- ÇENGELKÖY'DE:
AYVA ve/||/<> ŞEFTALİ ve/||/<> SALATALIK)


- ÇER değil/yerine/= SATRANÇ


- CESÂRET ile/değil/ne yazık ki SAYGISIZLIK


- ÇEŞME ile/değil/< ŞADIRVAN/ŞÂDURVÂN[< Fars. ŞÂDÂB-I REVÂN: Akıcı, çok su. (REVÂN: Akıcı.)]

( ... İLE/DEĞİL Daha çok cami avlularında bulunan, etrafı çok musluklu duvarla çevrili su haznesi. )


- CHAIR :/yerine SANDALYE


- CHAMPION :/yerine ŞAMPİYON


- CHAMPIONSHIP :/yerine ŞAMPİYONA


- CHANCE :/yerine ŞANS


- ÇİÇEK ile SARMAŞIK/LEBLÂB[Ar.]/ÇENGLİK[dvnlgttrk]


- CİGİ = SAĞLAM
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- ÇIKARIM ile/değil/yerine (SADECE) DÜŞÜNME

( [not] INFERENCE vs./but (ONLY) THINKING
(ONLY) THINKING instead of INFERENCE )


- CİKLET[İng.] değil/yerine/= SAKIZ


- CİLÂ ile SAYKAL[Ar.]

( ... İLE Maden, ayna gibi nesneleri parlatmak için kullanılan cilâ. | Cilâlamakta kullanılan araç. | Bu cilâyı yapan kişi. )


- ÇIPLAK ile/= ŞALLAK

( ... İLE/= Çıplak. | Giyimine, özen göstermeyen kişi. )


- CİSM[Ar.] ile ŞAHS[Ar.]


- CLOCK :/yerine SAAT


- ÇOCUK ile/ve SABÎ[Ar.]

( ... İLE/VE Henüz memeden kesilmemiş erkek çocuk. | Üç yaşını tamamlamayan erkek çocuk. )

( SABÎ-İ MUABBİR: Söyleyen ve söylediğini bilen çocuk. )


- ÇOKLU MANTIK ile/ve SAÇAKLI MANTIK


- CONIFÈRES = SANEVBERÎYE


- ÇÖPLEME:
KARA ile YEŞİL ile SARI

( Düğünçiçeğigillerden, kökleri içi sürdürücü olarak kullanılan, türleri olan bir bitki, marulcuk. )

( HELLEBORUS )


- COUNT :/yerine SAYMAK


- COUNTER :/yerine SAYAÇ, TEZGAH


- CREATO- ile/||/<> SARC-/SARCO-

( Et. İLE/||/<> Et, kas. )


- CRUCIFÈRES = SALÎBÎYE


- CÜCE YILDIZLARDA:
BEYAZ ile/ve/||/<> KIRMIZI ile/ve/||/<> SARI


- CÛD ile (CÛD-İ) KEREM ile (CÛD-İ) SEHÂ ile SADAKA

( El açıklığı. cömertlik. | Taşmak, dışlaşmak. | İstenilmeden vermek. İLE/VE/||/<>/> İstenildiğinde vermek. İLE/VE/||/<>/> Gerektiği kadar, ölçüsünde vermek. İLE/VE/||/<>/> Manevi olarak vermek. )


- CUMBA[İt.]/ÇIKMA ile ŞAHNİŞİN[Fars.]

( Yapıların üst katlarında, sokağa doğru çıkıntı yapmış balkon. | Sokağa doğru çıkıntısı olan kafesli bölüm. İLE Odaların dışarı doğru çıkmış kapalı balkon durumundaki yeri. Eski Türk mimarisinde, odanın karşı ön yüzünde yer alan üç yanı pencereli çıkma. )


- CUMHURİYET ANITINDA:
PIETRO CANONICA ve/||/<> SABİHA ZİYA

( )


- DAĞILMA ile SAÇILMA


- DAKİK DİL ve/||/<>/> SAHİH TASAVVUR


- DALGA GEÇMEK ile/değil/yerine (SADECE) TAKLİT ETMEK

( Bozarak, yamultarak tekrar/taklit. İLE/DEĞİL/YERİNE Birinin davranışını/tutumunu, sözünü/sesisini gerçeğine en yakın durum çabasıyla tekrarlama. )

( Olumsuz. İLE/DEĞİL/YERİNE Olumlu ya da nötr. )

( Gereksiz, yersiz, anlamsız. İLE/DEĞİL/YERİNE Belirli bir ölçüde kabul görebilecek kadar/biçimde. )


- DAMA ile/değil/yerine SATRANÇ

( 2000 sonrası. İLE/DEĞİL/YERİNE 2000 öncesi. )


- DAMAKSILLAŞTIRMA/İMÂLE ile/||/<> ART DAMAKSALLAŞTIRMA ile/||/<> EKLEMLEME NOKTASI/ÇIKAK ile/||/<> GENİZSİL/GUNNE ile/||/<> SALÂBET

( İki ses arasından, asıl seslere katılmayacak bir ses çıkarma. | Bir sesin eklemlenme bölgesini art damaktan ön damağa kaydırma. [iki ses arasından, asıl seslere katılamayacak bir ses çıkarma]. İLE/||/<> Yumuşak damak bölgesinde, sert damağın art uç noktasıyla küçük dil arasında oluşturulan ses. İLE/||/<> Sesler oluşturulurken eklemleyicilerin birbirine yaklaşması ya da değmesi sonucu ses yolunun daraldığı ya da tıkandığı yer. İLE/||/<> Geniz yoluyla[nazal] çıkarılan ses. İLE/||/<> Sertlik. )


- DAMAR ile ŞAH DAMARI

( ... ile HABL-ÜL-VERÎD )

( ... İLE Boynun iki yanında, kanı, başa taşıyan aort damarlarından her biri. | En önemli nokta. )


- DAMITMA ile/||/<> SAFLAŞTIRMA

( Damıtma yöntemleri ve saflaştırma teknikleri )

( Cabir bin Hayyan tarafından 790 yılında keşfedildi/formüle edildi. (721-815) (Ülke: İran) (Alan: kimya) (Önemli katkıları: Kimyanın babası, damıtma, kristalizasyon, asit keşfi) )


- DANS EDELİM! ve/||/<> ŞARKI SÖYLEYELİM! ve/||/<> SEVELİM! ve/||/<> YAŞAYALIM!

( Hiçkimse izlemiyormuş gibi. VE/||/<> Hiçkimse dinlemiyormuş gibi. VE/||/<> Hiç incinmemiş gibi. VE/||/<> Dünya, cennetmiş gibi. )


- DANS ile SALON DANSLARI

( ... İLE Aşk, tutku ve estetiğin müzik ile harmanlanmasıyla ortaya çıkan salon dansları, bazen bir başkaldırı, bazense duyguların dışa vurumu olarak bilinir. En genel ifade ile de Batı Avrupa'da ve Amerika'da, çiftler tarafından yapılan her türlü dans olarak tanımlanır.

Salon danslarının tarihi, XVIII. yüzyıla kadar uzanır. Tarihsel gelişimine bakıldığında, XVIII. yüzyılın sonlarında, XIX. yüzyılın başlarında, İngiltere'deki soyluların katıldığı balolarda ortaya çıkan bir dans türüdür. Takvimler 1920'li yılları gösterdiğinde ise balo salonları dışında, halk tarafından da öğrenilmeye başlanan salon dansları, zamanla daha popüler bir hâl alır.

Bilinen en eski salon dansı ise Avrupa'da XVI. yüzyıl Fransa'sında ortaya çıkar fakat ahlâk dışı sayılarak yasaklanır. 1880'lerde, Buenos Aires'in kenar mahallelerinde doğmaya başlayan ve toplum tarafından kabulü epey zaman alan salon danslarının Amerika'da ortaya çıkışı ise XX. yüzyıla rastlar. Temeli, hafif tempoda kendi etrafında dönmeye dayalı olan bu danslar, yıllar geçtikçe giderek çeşitlenme gösterir ve bu çeşitlilik beraberinde, izleyenlere, farklı ritmlerin de yer aldığı görsel bir şölen sunar. 1900'lü yılların başında salon danslarına olan ilgi artar ve bu kapsamda 1904 yılından bu yana İngiltere'de hizmet veren Dans Öğretmenleri, İmparatorluk Derneği (ISTD) tarafından, 1924 yılında, dans fakülteleri kurulması düşüncesi geliştirilir ve yaşama geçirilir. Sayıları onikiyi bulan bu fakülteler aracılığıyla salon dansları meraklılarının, dans türlerine ait kavramları yakından tanımaları sağlanır. Ayrıca bu fakülteler sayesinde salon danslarının müzikleri, adımları ve tekniklerine yönelik olarak da belirli standartlar getirilir. Günümüzde, Avrupa'dan Asya'ya kadar uzanan bir coğrafyada, milyonlarca dansçı ve danssever, bu türün takipçileri olarak yaşamlarında, salon danslarına önemli bir yer ayırır. )


- DARILMAK ile/değil/yerine/>< SARILMAK


- DARVAN ile/ve/<> SANÂ

( Sanâ'ya 2 fersah mesafede. [Yemen] )


- DAYANIKLI/LIK ile SAĞLAM/LIK

( ENDURANCE vs. STRENGTH )

( FORTITUDO cum ... )


- DAYANIKLILIK ve/||/<> GÖNÜL FERAHLIĞI ve/||/<> MERHAMET ve/||/<> SABIR

( Daha yüksek bir terbiye yoktur. VE/||/<> Daha büyük bir mutluluk yoktur. VE/||/<> Daha kutsal bir görev yoktur. VE/||/<> Daha etkili bir güç yoktur. )


- DAYILANMA/DAYILIK ile/ve/değil/||/<>/< SAYGISIZLIK


- DEALER :/yerine SATICI, BAYİ


- DEF-İ DEF değil/yerine/= SAVUYA SAVU


- DEF değil/yerine/= SAVU


- DEFEND :/yerine SAVUNMAK


- DEFENDANT :/yerine SANIK


- DEFENSE :/yerine SAVUNMA


- DEFENSIVE :/yerine SAVUNMACI


- DEFETMEK değil/yerine/= SAVMAK/SAVUŞTURMAK


- DEFLEKSİYON/DEFLECTION[İng.] değil/yerine/= SAPIŞ


- DEFLEKSİYON/DEFLECTION[İng.] değil/yerine/= SAPIŞ


- DEĞER/İNİ BİLMEK:
SAHİP OLMADAN ÖNCE ile SAHİP İKEN ile KAYBETTİKTEN SONRA

( )

( )

( )

( )


- DEĞER/KİŞİ:
KAYBETTİĞİMİZDE ANLAŞILAN değil SAHİPKEN BİLİNMESİ GEREKEN


- DEĞİŞKEN ile/||/<> SABİT

( Değişken bilinmeyen İLE sabit belirli değerdir )

( Formül: x İLE 5 )


- DÉJÀ ENTENDU[İng.] değil/yerine/= SANKİ İŞİTTIM SANISI


- DÉJÀ PENSÉ[İng.] değil/yerine/= SANKİ DÜŞÜNDÜM SANISI


- DÉJÀ VU[Fr./İng.] değil/yerine/= SANKİ GÖRDÜM SANISI


- DEKSTER/DEXTER[İng.] değil/yerine/= SAĞ


- DEKSTROKARDİ değil/yerine/= SAĞDA YÜREK


- DEMET ile SALKIM

( BUNCH vs. WISTERIA/WISTARIA )

( BÂKA ile UNKUD[çoğ. ANÂKID] )


- DEMOKRASİ ile SANDIK

( Her demokrasi olan yerde/ülkede sandık vardır fakat her sandık olan yerde/ülkede "demokrasi vardır" diyemeyiz. )


- DENEME ile/ve/değil SAĞLAMA

( [not] TO TEST vs./and/but TO CHECK )


- DENİZ KAPLUMBAĞASI ile ŞAHİN GAGALI/GÖKKUŞAĞI PARLAYAN DENİZ KAPLUMBAĞASI

( ... ile Şahin Gagalı Deniz Kaplumbağası )

( ... cum ERETMOCHELYS IMBRICATA )


- DENİZALTININ:
SOL KANADI ile/ve/||/<> SAĞ KANADI

( Dışbükey. İLE/VE/||/<> İçbükey. )

( Ön tarafta bulunan sol kanat açılarak, basıncın, alttan itmesi ve motor/pervâne desteğiyle yüzeye çıkılır. İLE/VE/||/<> Ön tarafta bulunan sağ kanat açılarak, basıncın, üstten bastırması ve motor/pervâne desteğiyle dalış yapılır. )


- DERİN ile/ve/değil SAKİN

( [not] DEEP vs./and/but CALM )


- DERVİŞ ile/ve SÂLİK

( Dervişlik çok kolay, âsân bir yoldur, söz dinleyene; Dervişlik çetin ve pek müşkil yoldur, söz dinlemeyene. )

( Dervişe gizli olmaz. )


- DEVE ile SÂİBE[Ar.]

( ... İLE Başıboş bırakılmış hayvan, dişil deve. )


- DEVE ile SAMBURU DEVESİ


- DEVİYASYON değil/yerine/= SAPMA


- DEVLETİN (ÖNCELİKLİ/ZORUNLU) SORUMLULUKLARI:
EĞİTİM ve/||/<> SAĞLIK ve/||/<> GÜVENLİK ve/||/<> YARGI GÜVENCESİ


- DEVLETLÜ RE'FETLÜ ile RİF'ATLÜ ile SAÂDETLÜ

( Seraskerelere verilen unvan. İLE Askerlikte binbaşılarla, mülkiyede üçüncü rütbe sahiplerinin unvanı.[SÂLİSE] İLE Askerlikte albay/miralay ile korgeneral[birinci ferik], sivilde vezir ile mîrülümerâlık rütbeleri arasındaki kişilerin resmî unvanı. )


- DIGITAL[İng.] değil/yerine/= SAYISAL | PARMAKLA | PARMAKSI


- DİJİTAL değil/yerine/= SAYISAL


- DİJİTAL değil/yerine/= SAYISAL | PARMAKLA


- DİJITALİZASYON/DİGITALIZATION[İng.] değil/yerine/= SAYISALLAŞTIRMA


- DİK GÖVDE = SÂK-I MÜSTAKÎM = TIGE DROITE


- DİKİT ile/ve/<> SARKIT

( Mağaraların tabanında, yukarıdan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla oluşan kolonlardan her biri. İLE/VE/<> Mağaraların tavanında oluşan, genel olarak koni biçiminde olan, kalker birikintisi, damlataş. )

( STALAGMİT[< Fr. < Yun.] cum/et/<> STALAKTİK[< Fr. < Yun.] )


- DİKKATE DEĞMEZ/LİK değil SADE/LİK


- DİL ve SANAT


- DİL ve/||/<> SANAT ve/||/<> AHLÂK

( Kişilerin, düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek üzere, işaret ya da sözcüklerle yaşadıkları anlaşma. VE/||/<> Kişinin, hem kendine, hem de hemcinslerine yönelik 'iyilik' ülküsüne yaklaşma çabası ile hak-ödev bağlantısı çerçevesinde kurduğu ilişkiler manzumesini ve bunları belirleyen kurallar düzeni. VE/||/<> Yarar kaygısından git gide uzaklaşıp 'güzellik' değerlendirişine, elden geldiğince uygun ürün ortaya koymanın anlamını dışavurmanın yolu yordamıdır. )

( Dilde, mucize olmaz. )


- DİLSEL DEĞİŞKEN ile/||/<> SAYISAL DEĞİŞKEN

( Dilsel değişken sözel ifadeler (soğuk, ılık, sıcak), sayısal değişken rakamsal değerler )

( Lotfi A. Zadeh tarafından 1975 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1921-2017) (Ülke: Azerbaycan/ABD) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Bulanık mantık, bulanık kümeler) )


- DİNC[Azr.] = SAKİN, RAHAT[Tr.]


- DİNLEMEK ile/ve/<> SABIR/SABRETMEK

( TO LISTEN vs./and/<> PATIENCE )


- DİRİCHLET İLE RİEMANN İLE DEDEKİND ile/||/<> SAYI KURAMSİ İŞLEVLERİ

( Sayı kuramınde önemli işlevler. )

( Formül: ζ(s) = Σ(1/n^s) )


- DİŞ TELİ ile/değil/yerine/||/<>/> SAYDAM PLAK

(
ile/değil/yerine/||/<>/>
)


- DIŞLAMA ile/değil (SADECE) FARK

( [not] TO EXCLUDE vs./but (ONLY) DIFFERENCE )


- DİSPANSER değil/yerine/= SAĞLIKEVİ/SAĞLIK OCAĞI


- DİVAN ŞİİRİ TÜRLERİ [DİNSEL OLMAYAN/LAR]:
BAHÂRİYE ile/ve/<> CEMREVİYE ile/ve/<> FAHRİYE ile/ve/<> IYDİYE ile/ve/<> MEDHİYE ile/ve/<> MERSİYE ile/ve/<> HİCVİYE ile/ve/<> GAZAVATNÂME ile/ve/<> SAKİNÂME ile/ve/<> HAMAMNÂME ile/ve/<> SAHİLNÂME ile/ve/<> KIYÂFETNÂME ile/ve/<> SURNÂME ile/ve/<> LÛGAZ ile/ve/<> MUAMMÂ ile/ve/<> HEZLİYÂT ile/ve/<> TARİH DÜŞÜRME ile/ve/<> ŞEHR-ENGİZ ile/ve/<> DÂRİYE

( XIII. yy.'dan, XIX. yy.'a kadar, 3182 Dîvân Şairi vardır. )

( Bahar nitelemeleriyle başlanarak birini övmek için yazılan kasîde. | Baharın gelişiyle doğanın uyanışını, değişimini, güzelleşmesini konu edinen kasîdeler. İLE/VE/<>
Bayramlar, baharlar gibi cemre vesilesiyle, dönemlerindeki önemli kişiler için yazılan şiirler. İLE/VE/<>
Bir kişinin[devletli, bir başka şair ya da şairin kendinin] övüldüğü şiirler. İLE/VE/<>
Dönem büyüklerinden birini bayramın gelişi dolayısıyla öven kasîde türü. İLE/VE/<>
Bir kişiyi [devlet ya da tasavvuf ileri gelenlerini] övmek için yazılan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Bir ölenin/vefâtın ardından duyulan acıyı anlatmak, öleni övmek için yazılan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Bir kişiyi, kurumu, toplumsal olayı, geleneği yeren/taşlayan manzum türü. [Siham-ı Kaza - Nef'î] İLE/VE/<>
Savaşları, kahramanlıkları, zaferleri anlatan manzum ya da mensur yapıtlar. [İlk gazavatnameler XV. yy.'da yazılmaya başlanmıştır] İLE/VE/<>
İçki ve içki âlemlerinin övülerek anlatıldığı manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Hamamları, hamam eğlencelerini ve hamamdaki güzelleri betimlemek üzere yazılan manzum yapıtlar. [ilki: Deli Birader - Gazalî] İLE/VE/<>
İstanbul kıyıları ile buralardaki yerlerinin anlatıldığı şiirlerin genel adı. [Fennî] İLE/VE/<>
Kişilerin karakterlerini, fiziksel görünümlerini [göz rengi, boy uzunluğu/kısalığı vb.] temel alarak açıklamaya çalışan yapıtlar. İLE/VE/<>
Sarayın mutlu günlerini [evlenme, doğum şenlikleri vb.] anlatann manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Hece vezniyle yazılmış manzum bilmece. İLE/VE/<>
Belirli kurallara göre düzenlenip çözülebilen manzum bilmece. İLE/VE/<>
Alaylı bir dille yazılmış manzum türü. [zarif bir nükte ya da güzel bir mazmun kadar kaba şakalara, taşlamalara ve sövgülere de yer verilir] İLE/VE/<>
Önem verilen bir olayın ya da bir yapının kuruluş yılını bildiren bir tümce, bir mısra ya da beyit yazmak. İLE/VE/<>
[Fars.: "Şehir karıştıran"] Bir kenti, o kentin güzelliklerini, doğal ve sosyal özelliklerini anlatan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Yeni yaptırılmış saray, köşk, yalı benzeri binalar için yazılmış kasîdeler. )


- DİVÂN-I MUHASEBAT[Ar.] değil/yerine/= SAYIŞTAY


- DİZEK/SATIR ile SATIR

( Bir sayfa üzerinde yan yana dizilmiş sözcükler. İLE Ağır ve enli bir bıçak. )


- DNA ile/||/<> SARMAL

( DNA çift sarmal yapısının keşfi )

( James Watson tarafından 1953 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1928-) (Ülke: ABD) (Alan: Biyoloji) (Önemli katkıları: DNA çift sarmal yapısı) (Nobel: 1962) )


- DOĞA ile/ve SANAT

( Sanat, sırrını bilenler için bir tutam otun içinde saklıdır. Bilmeyenler ise onu bir dağın ardında zannederler. )

( ... İLE/VE Doğanın karşısında kazanılmış zafer. )

( “Doğa, sanat gibi görüldüğünde; sanat ise doğa gibi görüldüğünde güzeldir.” )

( Güzellik, teknikteki doğadır; sanatsallıktaki özgürlüktür. )


- DOĞAL BESLENMEDE:
MESAFE ile/ve/||/<> ZAMANLAMA ile/ve/||/<> TOHUM ile/ve/||/<> KAYNAK ile/ve/||/<> İŞLEME ile/ve/||/<> SAĞLIK ile/ve/||/<> CANLILAR

( Yakın. İLE/VE/||/<> Döngüsel. İLE/VE/||/<> Yerli. İLE/VE/||/<> Aracısız. İLE/VE/||/<> Organik/zehirsiz. İLE/VE/||/<> Dirimsel çeşitlilik. )


- DOĞAL İLE TAM İLE RASYONEL İLE GERÇEL ile/||/<> SAYI KÜMELERİ

( Sayı kümelerinin genişleme hiyerarşisi: ℕ ⊂ ℤ ⊂ ℚ ⊂ ℝ )

( Formül: ℕ ⊂ ℤ ⊂ ℚ ⊂ ℝ ⊂ ℂ )


- DOĞAL İLE TAM İLE RASYONEL İLE REEL İLE KOMPLEKS ile/||/<> SAYI KÜMELERİ

( Matematikteki temel sayı sistemleri. )

( Formül: i² = -1 )


- DOĞAN ile SARDOĞAN

( ... İLE Sarı renkli bir tür doğan. )


- DOĞRU ile/değil SABİT(E)

( [not] RIGHT vs./but CONSTANT )


- DOĞRULUK/DÜRÜSTLÜK[Fars.] ile/ve/<> SAYGI

( Dürüst olmayan cezalandırılır. İLE/VE Saygı göstermeyene toplumda yer verilmez. )

( Teşekkür ve özür dilemeyi bilmek/uygulamak ile. )

( TO BE HONEST vs./and RESPECT )


- DOLMA ile SARMA


- DOMATES/BİBER ile/<> SALÇA[İt.]

( ... İLE/<> Yemeklere konulmak için yapılan, domates ya da biber ezmesi. | Bazı yemeklerde tat vermek üzere kullanılan sos. )


- DOMUZ ile SAKALLI DOMUZ

( ... İLE Asya ile Avustralya arasındaki cennet adalarında yaşarlar. )


- DONDURMAK ile SABİTLEMEK

( "TO SET" vs. TO FIX )


- DÖNGÜ ile/ve/||/<> SALINIM


- DOST YÜZÜ ve/||/<> SALÂT-I DAİM

( Aşk, imamdır bize
Gönül, cemaat.
Dost yüzü, kıbledir.
Daimdir salât. )


- DOSTLUK:
"KUSURSUZ/LUK" değil/yerine SAMİMİYET


- DÜĞÜMÜ ile/ve ATKISI ile/ve SAÇAĞI


- DÜNYA ile/ve/||/<>/> NEPTÜN ile/ve/||/<>/> URANÜS ile/ve/||/<>/> SATÜRN ile/ve/||/<>/> GÜNEŞ

( [=]
50 ay. İLE/VE/||/<>/> 57 dünya. İLE/VE/||/<>/> 63 dünya. İLE/VE/||/<>/> 700 dünya. İLE/VE/||/<>/> 1300 dünya. İLE/VE/||/<>/> 1.300.000 dünya. )


- DURAĞAN ile SABİT


- DURDURMAK ile/ve/değil SABİTLEMEK


- DÜRTÜLER ile/ve/||/<> KAYGI ile/ve/||/<> SAVUNMALAR


- DURUŞ ve/<> SAYGI ve/<> SEVGİ

( Kıyam. VE/<> Rükû. VE/<> Secde. )


- DÜŞMANCA ile/ve/değil/||/<>/< SAYGISIZCA


- DUT ile ŞAH DUTU


- EDEB ile/ve/<> SAMİMİYET

( Ne kadar samimi olunsa da edebten uzaklaşmamak gerekir! )


- EĞİLMEDE:
"ÇIKAR" / "ÜSTÜNLÜK" ile/değil/yerine SAYGI

( Nokta kadar "çıkar/ın" için, virgül kadar eğilme! / Kimse, kimseden "üstün" ya da yukarıda değildir/olamaz. İLE/DEĞİL/YERİNE Bir kişinin, hizmetine, emeğine, çabasına saygı duyuyorsak... )


- EHLİYETE, KISMÎ/TAM ENGEL OLABİLECEKLER:
CİNNET ile/ve/||/<> SAĞIRLIK ile/ve/||/<> UNUTMA(NİSYAN) ile/ve/||/<> UYKU ile/ve/||/<> SARA ile/ve/||/<> HASTALIK(MARAZ) ile/ve/||/<> SAKATLIK(MALÛLİYET) ile/ve/||/<> BUNAMA(ATEH) ile/ve/||/<> CEHİL ile/ve/||/<> SARHOŞLUK(SEKİR) ile/ve/||/<> HAFİFLİK(HEZEL) ile/ve/||/<> İSRAF ile/ve/||/<> ESÂRET ile/ve/||/<> ENGEL(ZECİR) ile/ve/||/<> YOLCULUK(SEYAHAT)

( ALIENATION et/||/<> SURDITE et/||/<> FAIBLESSE DE LA MEMOIRE et/||/<> LE SOMMEIL et/||/<> EPILEPSIE et/||/<> LA MALADIE et/||/<> INFIRMITE et/||/<> LA SECONDE ENFANCE et/||/<> L'IGNORANCE et/||/<> L'IVRESSE et/||/<> LA LEGERETE et/||/<> LA PRODIGALITE et/||/<> ESCLAVAGE et/||/<> LA CONTRAINTE et/||/<> LE VOYAGE )


- EKLEKTİK:
"SAĞALTIM/TERAPİ" değil SAĞALTICI/TERAPİST

( Olmaz! | Olur. )


- EKLEMLİ/MAFSALLI GÖVDE = SÂK-I MAFSALÎ = TIGE ARTICULÉE


- ELİK/TECEN ile/ve ŞAMUA

( Dağ keçisi. İLE/VE Bir tür dağ keçisi. )


- ELMAS ile/||/<> SAFİR

( Doğadaki en sert maden. İLE/||/<> Korundum mineralinin bir çeşidi. )


- EM- ile/||/<> -EMİA/-AEMİA ile/||/<> AP-/APO-/APH- ile/||/<> HEM-/HEMA-/HEMAT-/HEMATA-/HEMATO-/HEMO- ile/||/<> SANGUİ-/SANGUİN- ile/||/<> -PLASMİA ile/||/<> THROMB-/THROMBO-

( Kan. İLE/||/<> Kan, kanla ilgili durum. İLE/||/<> Kan. İLE/||/<> Kan, kanla ilgili. İLE/||/<> Kan. İLE/||/<> Kan plazmasının özel bir durumu ile ilgili. İLE/||/<> Pıhtı ya da trombusla ilgili. )


- EMEK ile/ve/||/<> EDEP ile/ve/||/<> SABIR


- ENAYİ/LİK ile/değil ŞANSSIZ/LIK


- ENDİK ile SAF
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Saf kişi, safdil, saf gönüllü. İLE ... )


- ENGEISTON değil/yerine/= SANATÇI


- ENGEL ile SANSÜR


- ENGİNAR ile SAKIZ ENGİNAR


- ENSURE :/yerine SAĞLAMAK


- EPİDEMİYOLOJİ/EPIDEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK ARAŞTIRMA BİLİMİ / TOPLUM SAĞLIĞI/HALK SAĞLIĞI


- ERKEN SAMİMİYET ile/değil/yerine SAMİMİYET

( Erken samimiyet, pişmanlık doğurur. )


- ERTE ile SABAH
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sabahın körü. )


- EŞEK HAZZI ile SANATÇI HAZZI

( DONKEY PLEASURE vs. PLEASURE OF ARTIST )


- ESER ile/ve/<>/|| ŞAH-ESER


- EŞEYSELLİK/SEKS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SARILMAK

( ... ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KOÇA )


- EŞİTLİK ve/=/||/<>/>/< SAVAŞÇILARI

( Özellikle hukuk mantığı ve tarihi açısından, "Eşitlik Savaşçısı[On The Basis of Sex]"'nı izlemenizi öneririz... )

( image )


- ESNEKLİK ve/||/<>/> SAĞLAMLIK/GÜÇ ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN/HİKMET

( Çocuk gibi. VE/||/<>/> Demir gibi. VE/||/<>/> Bilge gibi. )


- ESNEMEDE [AĞZIN EL İLE KAPANIŞINDA]:
SOL ELİN DIŞI ile/ve/değil/yerine SAĞ ELİN AVUÇİÇİ

( Tüm genel/günlük koşullarda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Namazda. )


- ESNEMEDE [AĞZIN EL İLE KAPANIŞINDA]:
SOL ELİN DIŞI ile/ve/değil/yerine SAĞ ELİN AVUÇİÇİ

( Tüm genel/günlük koşullarda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Namazda. )


- ESPRİ ve ŞAKA

( LÂTÎFE )

( LÂG )

( WIT and JOKE )


- ESTETİK ile SANAT

( Estetik sanatın ahlâkıdır. )


- ESTETİK DEĞER ile/ve SANATSAL DEĞER

( Doğal. İLE/VE Yapay. )


- ESTETİK ile/ve/<> SANAT

( Estetik, sanatın ahlâkıdır. )

( Estetik, duyarlılıkta oluşan tikel anlamın şeyleşmesini/nesneleşmesini hem duyarlılık, hem de nesneleşme yönünden inceleyen bilimdir. )

( Sanatın nesneleri, estetiktir fakat estetiğin nesneleri, sorun yaratır. )

( Estetik duygulanım, estetik değildir. )

( Estetik için süreklilik gerekir. )

( Estetik duyuş, kavrama dayanmaz. )

( Estetiği kuran, şiirdir. )

( İLM-İ MAHÂSİN ile/ve/<> FENN )


- ETKİLEMEYE ÇALIŞMAK (İÇİN) KONUŞMAK/ANLATMAK ile/ve/değil/yerine (SADECE) KENDİNİ ANLATMAK/TANIMLAMAK (İÇİN) KONUŞMAK/ANLATMAK


- ETRAFINDA:
"ÇOK KİŞİ" değil/yerine (SADECE) KİŞİ/ADAM


- EVEREST ile SAGARMATHA/CHOMOLUNGMA

( ANA TANRIÇA/KRALİÇE/SAGARMATHA[Nepal dilinde]
CHOMOLUNGMA[Tibet dilinde] )

( "Bir Dağın Yüksekliği Matematik Yardımı İle Nasıl Ölçülür?" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


- EVLENECEĞİN KİŞİYİ:
AKŞAM/GECE GÖRMEK ile/ve/yerine SABAH/UYANINCA GÖRMEK


- EYLEM/HAREKET ve/||/<>/>/< SAĞALTIM/TEDAVİ/ŞİFÂ


- EYTİŞİM/DİYALEKTİK ile SAFSATACILIK/YANILTMACILIK/SOFİSTİKA

( Karşıt görüşlerin çatışması yoluyla gerçeğe ulaşma yöntemi. İLE İkna etmek amacıyla kanıtların retorik ve mantık hileleriyle kullanılması. )


- EZAN ile SALÂ

( Ezan, günde beş vakit olarak kılınan namaza davet içindir. Sabah ezanı Sabâ Dilkeşhâverân, öğle ve ikindi namazı Hicaz/Hüseynî, akşam namazı Rast, yatsı namazı ise Nevâ, Beyâti, Rast ya da Hicaz makamlarından biriyle okunur. )

( BÂNG-İ NEMÂZ ile ... )


- FAHRÎ[Ar.] değil/yerine/= SAYGIL


- FALK[Ar.] ile ŞAKK[Ar.]


- FATURA[İt. < FATTURA] değil/yerine/= SAYIŞÇA


- FÂZA[Ar.] ile SÂLE[Ar.]


- FELDİSPAT ile SANİDİN[Fr. < Yun.]

( ... İLE Volkanik kayaçlarda bulunan, ortoz feldispat türü. )


- FELSEFE YANINDA/KARŞISINDA:
[ne] KEYFİYET ne de SANAT


- FELSEFE:
"ŞAPŞALLIK" ile/ve/değil/||/<>/< ŞAŞIRMAK

( Felsefe, yaşam, durum, konu ve süreçteki [olası] her ayrıntıya, sürekli bir bebek ve çocuk şaşkınlığında[sevimli "şapşallığı" gibi] fakat sorumlulukla, iddiasızca, duygusal değil ölçüyle ve yetişkince bakabilme çabası, özeni, saygısı, emeği ve sürecidir. )


- FELSEFE/BİLİM/SANAT'TA:
SAYGI DUY(UL)MA ile/ve/||/<>/< SAYGI UYAN(DIR)MA


- FELSEFE ve/||/<> AŞK ve/||/<> SANAT

( "Evet!" diyememektir. VE/||/<> "Hayır!" diyememektir. VE/||/<> Soruyu anımsayamamaktır. )


- FELSEFE ve SANAT ve GÖRELİLİK


- FELSEFE ve/||/<> SANAT ve/||/<> KEŞİF

( Soyutlayarak[tenzih ederek]. VE/||/<> Benzeterek[teşbih ederek]. VE/||/<> Bireştirerek[tevhîd ederek]. )

( Akıl ile. VE/||/<> Hayal ile. VE/||/<> Kalp ile. )


- FELSEFE ile/ve/||/<>/< ŞAŞMA/HAYRET

( Felsefenin başlangıcı, şaşmadır/hayrettir. )

( )


- FELSEFE ile/ve SAVAŞ TARİHİ

( Aristoteles. İLE/VE Büyük İskender. )


- FEM İLE FDM İLE FVM ile/||/<> SAYISAL YÖNTEMLER

( Kısmi diferansiyel denklem çözüm yöntemleri. )

( Formül: Kh = f (FEM) )


- FERÂSET[< FERES] ile/ve/||/<>/> SALÂT

( 1. ile/ve/||/<>/> 2. )


- FERİSİLER ile SADDUKİLER ile ESSENİLER

( Ferisiler, Tanrı'ya inanır, ruhları, melekleri ve peygamberleri kabul eder ve peygamberlerin gösterdiği yolda yaşamayı, şeriatı savunurdu. Saddukiler, Tanrı'ya inanır, ancak, melekleri kabul etmez, peygamberlere ayrıcalık tanımaz, ruhlara ve ölümden sonra yaşama inanmazdı. Esseniler, ezoterik olanlardı. Yerleşim bölgelerinin uzağında özel tapınaklarda mistik deneyimlerle uğraşırdı. Bunlar daha çok Lut Gölü ve Mısır İskenderiyesi civarında örgütlenmişti. İsa'nın, Esseniler'den olduğu ileri sürülmektedir. )


- FİKS/FIXED[İng.] değil/yerine/= SABİT


- FİKSASYON/FIXATION[İng.] değil/yerine/= SABİTLEME | SAPLANMA


- FİKSATÖR/FIXER[İng.] değil/yerine/= SABİTLEYİCİ


- FİLOZOF ile/ve/||/<> SANATÇI

( Soyutlayan. İLE/VE/||/<> Soyutlanan. )


- FİLOZOFLAR ile/ve PEYGAMBERLER ile/ve SANATÇILAR

( Aklını, sana gösterir/gösterenler. İLE/VE Seni, sana gösterir/gösterenler. İLE/VE Zevkini, sana gösterir/gösterenler. )

( Evrenseller. İLE/VE Kendin. İLE/VE ... )

( Tenzihin temsilcisi. İLE/VE Teşbihin temsilcisi. İLE/VE ... )

( Hareket ederler. İLE/VE Hicret ederler. İLE/VE ... )


- FİMBRİYA/FİMBRIA[İng.] değil/yerine/= SAÇAK


- FIRSAT ile/ve ŞANS

( OPPORTUNITY vs./and CHANCE )


- FİTİL ile ŞAMA[Ar. ŞEMA]

( ... İLE Bal mumuna ya da parafine batırılmış fitil. )


- FİTRE ile/ve SADAKA

( Ramazan ayı boyunca. [Bayram namazına kadar] İLE/VE Ramazan ayı dışında. )

( ... İLE/VE Tüm nesne/bitki/hayvan ve hizmetler. )


- FİZYOPATOLOJİ/PHYSIOPATHOLOGY[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK OLUŞUM BİLİMİ


- FLEP/FLAP[İng.] değil/yerine/= SAPLI DOKU


- FOKLARDA/DENİZKÖPEĞİGİLLER[PHOCIDAE]:
AKDENİZFOKU ile ÇİZGİLİFOK ile EDDELLFOKU ile HALKALI FOK[Kuzey kutbunda] ile HAWAII FOKU[MONACHUS SCHAUINSLANDI] ile PARS FOKU ile ROSS FOKU ile SAKALLI FOK

( MONACHUS MONACHUS cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... cum ... )


- FORMA NUMARASI ile/ve/||/<>/> YAPRAK ile/ve/||/<>/> SAYFA

( Kim, işaret/nişan için beni kenarımdan büker,
Cehâlet ile kanımı akıtır. )


- FULAR[Fr. < FOULARD] ile ŞAL[Fars.]

( Genellikle boyna bağlanan, bir tür ince kumaş. İLE Genellikle Hindistan'da dokunan, özel motifleri olan değerli bir tür kumaş. | Kadınların, omuzlarını örtmek için kullandıkları, geniş atkı. )

( FOULARD avec ... )


- GALİBA[Ar.] ile SANIRIM/ANLAŞILAN/GÖRÜNÜŞE GÖRE/BAKILIRSA


- GALİBA değil/yerine/= SANIRIM/ANLAŞILAN/GÖRÜNÜŞE BAKILIRSA/GÖRÜNÜŞE GÖRE


- GALİBA ile SANKİ


- GARB ile/||/<> ŞARK ile/||/<> MAĞRİB

( Batı. İLE/||/<> Doğu. İLE/||/<> Garp, batı, batıda bulunan. )


- GARLIC :/yerine SARIMSAK


- GECELERİ BİSİKLETTE:
SİYAH ile MAVİ ile KIRMIZI ile SARI ile BEYAZ ile YEŞİL

( Görünmez. İLE 17 m.'ye kadar. İLE 24 m.'ye kadar. İLE 37 m.'ye kadar. İLE 55 m.'ye kadar. İLE 130 m.'ye kadar. )


- GEÇİRGEN ile/ve/||/<> SAYDAM


- GEÇMİŞTEKİ (BAZI DURUMLARI) UNUTMAMAK ile/ve/değil/fakat/||/<>/> SAPLANIP KALMAMAK


- GELİN-DAMAT ve/||/<> SAĞDIÇ

( ... VE/||/<> Düğünde, gelin ya da güveye kılavuzluk eden kişi. )


- GELİNCİK ile SANSAR

( WEASEL vs. MARTEN )

( BELETTE avec MARTRE )

( WIESEL mit MARDER )

( MUSTELA PUTORIUS FURO[: Misk otuyla beslenen kötü kokulu hırsız] cum MARTES )

( COMADREJA con MARTA )

( DONNOLA con MARTORA )


- GEMİ ile SABURA[Lat.]

( ... İLE Gemi safrası. )


- GEMİ ile SALAPURYA[İt.]

( ... İLE Ticaret eşyası taşımakta kullanılan, 10-15 tonluk, üçgen biçiminde yelkeni olan deniz taşıtı. )


- GEMİ ile ŞAYKA[Macarca SAJKA]

( ... İLE Türkler'in, Karadeniz'deki ırmak kıyılarının korunmasında, Rus Kazaklar'ın kıyılara saldırmada kullandıkları altı düz, yayvan gemi. )


- GENİŞLETME ile/ve SAĞLAMLAŞTIRMA

( TO GET WIDEN vs./and TO STRENGTHEN/FORTIFY/CONSOLIDATE )


- GERÇEK GÖRÜNTÜ ile/||/<> SANAL GÖRÜNTÜ

( Gerçek görüntü perde üzerinde İLE sanal görüntü uzantıların kesişimindedir. )

( Formül: q > 0 İLE q < 0 )


- GERÇEK GÖRÜNTÜ ile/||/<> SANAL GÖRÜNTÜ (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Gerçek perde üzerinde, sanal uzantılardan oluşur )

( Formül: Toplanabilir İLE toplanamaz )


- GERÇEK KESİNTİLİ(HAKÎKİYYE) ile SADECE İKİ ŞIKKI UZLAŞTIRMAYI ENGELLEYEN ile SADECE İKİ ŞIKKI DA BOŞA ÇIKARMAYI ENGELLEYEN

( İki şıkkı uzlaştırmayı ve boşa çıkarmayı birlikte engelleyen.(Sayı ya çifttir ya tektir.) Bu şey ya ağaçtır ya taştır. Zeyd ya denizdedir ya da boğulmaz. )


- GERÇEK" ile/ve/değil/yerine "SAĞLAM"


- GERÇEK/LİK ile/ve/değil/<> SABİT/LİK


- GERÇEK ile/>< SAHTE

( İlk/en başta küçük/düşük. İLE İlk/en başta büyük/yüksek. )

( İlerledikçe/derinleştikçe yüce/ulaşılmaz. İLE İlerledikçe/derinleştikçe değersiz. )

( ZAVALLILAR ile/değil/yerine/>< KİŞİLER:
Sadece, güc(ün)e/olanaklar(ın)a "saygı gösterir". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Herkese saygı gösterir.
Çoğunlukla dedikodu yapar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşüncelerini açıkça paylaşır.
Sadece, çıkarları olduğunda yardımseverdir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kibar ve her zaman yardımseverdir.
Gösterişin hastasıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gösterişi sevmez.
Kolay söz verir, nadiren tutar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Verdikleri sözü tutmak için çabalar.
İlgi manyağıdır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Alçakgönüllüdür. )

( ... ile/>< CALÎ )


- GEREKSİZ TEKRAR(TOTOLOJİ) ile SAÇMALAMAK

( TAUTOLOGY vs. TO BULLSHIT )


- GERGİN/LİK ile ŞAŞKIN/LIK

( ... cum CONSTERNATIO )


- GERİLİM ile/ve/değil/yerine SALINIM


- GETİRİ ile SAĞLAMA

( GALLE ile ... )

( INCOME vs. PROVIDE )


- GEYİK ile/ve SAMBAR

( ... İLE/VE Asya'da yaşar. )


- GİYSİ ile SALWAR KAMEEZ

( ... İLE Güney Asya'ya özgü, geleneksel giysi. )


- GLUC-/GLUCO-/GLYCO- ile/||/<> SACCHAR-/SACCHARO-

( Tatlı, glukozla ilgili şekerli. İLE/||/<> Şekerle ilgili, şeker. )


- GOLGİ CİSİMCİĞİ değil/yerine/= SALGI AYGITI


- GÖRÜNTÜSEL YANSITICI ile/ve/||/<> SAYMACA UZLAŞIMSAL GÖSTERGELER


- GÖRÜNÜRLÜK ile/ve/<> SAYDAMLIK


- GÖVDE VE DALLAR = SÂK VE A'ZÂ = TIGE ET RAMEAUX


- GÖVDE = SÂK = TIGE


- GÖVDENİN ANATOMİK YAPISI = SÂKIN İNTİSÂC-I TEŞRÎHÎSİ = STRUCTURE ANATOMIQUE DE LA TIGE


- GÖZBEBEĞİ ve/||/<> SARIBENEK

( .. VE/||/<> Gözde, ağ tabakanın ortasında bulunan ve simgenin en net olarak oluştuğu, sarı renkli duygun nokta. )


- GRAMOFONLARDA:
BORULU ile SALON ile ÇANTA ile ÇOCUK ile UFAK


- GÜÇ:
SIÇRAYIŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SARSILMAZ DURUŞ


- GÜÇLENDİRME ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< SAĞLAMLAŞTIRMA/BERKİTME


- GÜDÜ/İTKİ = SAİK[Ar. < SEVK] = MOTIVE[İng.] = MOTIF[Fr.] = MOTIV[Alm.] = MOVERE[Lat.] = MOTIVO[İsp.]


- GÜDÜLENME(MOTİVASYON) <- > SABIR <- > GÜDÜLENME(MOTİVASYON)


- GUDVE[Ar.] / BÂMDÂD/ÂN, BÂMDÂDÎ, BÂM-GÂH/GEH[Fars.] değil/yerine/= SABAH, SEHER


- GÜL ile SARMAŞIK GÜL


- GÜLME! ve/ya da AĞLAMA! ve/ya da LANETLEME!
ile/ve/değil/yerine/||/<>/<
SADECE ANLA!(MAK)

( NON RIDERE vs. NON LUGERE vs. NEQUE DETESTARI |
SED INTELLIGERE )


- GÜNEŞ SİSTEMİ ile/ve/||/<>/> SAMANYOLU GÖKADASI ile/ve/||/<>/> MİLYARLARCA GÖKADA

( Güneş sistemi, Samanyolu içinde sadece bir noktadır. Bu nokta, Samanyolu'nun merkezi etrafında, saniyede 220 km.'lik bir hızla dönerek bir turu, yaklaşık 230 milyon yılda tamamlar. İLE/VE/||/<>/> 1920'ye kadar, uzayın, sadece Samanyolu galaksisinden ibaret olduğu sanılıyordu. İLE/VE/||/<>/> Uzay, 20 milyar ışık yılı[bkz. 12665] çapındadır. )

( ... İLE/VE/||/<>/> Samanyolu, içinde Güneş Sistemi'nin de bulunduğu Evren'deki milyarlarca galaksiden sadece biridir. 100.000 ışık yılı çapındaki Samanyolu Galaksisi'nde, yaklaşık olarak 100 milyar yıldız olduğu tahmin ediliyor. Samanyolu'nun merkezinde, Sagittarius A adında bir kara delik vardır ve dünyaya uzaklığı, 26.000 ışık yılıdır. İLE/VE/||/<>/> ... )

( Çıplak gözle ancak dört galaksi görebiliriz. Oturduğumuz yerden yalnızca iki tane görebiliriz, bunlardan biri de içinde bulunduğumuz Samanyolu'dur. )


- GÜVEN ile/ve/değil/<> SAYGINLIK(İTİBAR)

( [not] TRUST vs./and/but/<> ESTEEM, REPUTATION )


- GÜVENMEK ile/ve SAĞLAMLAŞTIRMAK

( TO TRUST vs./and TO CONSOLIDATE )


- GÜZELLİK FELSEFESİ ile SANAT FELSEFESİ


- h.[Lat. < HORA] değil/yerine/= SAAT


- HAİN değil/yerine/= SATKIN


- HAIR STYLER[İng.]/KUAFÖR[Fr. < COIFFEUR]/BERBER[Fars.]/PERUKAR[İt. < PARRUCCHIERE] değil/yerine/= SAÇ BAKIMCISI

( Saç ve sakalın kesilmesi, taranması ve yapılması işiyle uğraşan ya bunu meslek edinen kişi. | Bu işin yapıldığı dükkân, güzellik salonu. )


- HAIR :/yerine SAÇ


- HAKİKATLERİN SANATI ile SANATIN HAKİKATLERİ


- HAKİM OLMAK" ile/ve "SAHİP ÇIKMAK"

Bugün[20 Kasım 2025]
itibarı ile 3.263 başlık/FaRk ile birlikte,
3.263 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(3/14)