
RA... ~ RA...
İLE BAŞLAYAN SÖZCÜKLERDE
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
- [CENNET] ANNENİN:
"AYAKLARININ ALTI(TABANI)" değil RAHİM(İ)
- ACTİNO- ile/||/<> RADİO- ile/||/<> ROENTGENO- ile/||/<> PHOT-/PHOTO-
( Işın, radyasyon [aktinomikoz: Bir bakteri enfeksiyonu]. İLE/||/<> Radyumla ilgili, radyant enerji ile ilgili, radiusla ilgili. İLE/||/<> X ışınları ile ilgili. İLE/||/<> Işık. )
- ADÂLET ve RAHMET
- AKIL ve/||/<> MERKEZ ve/||/<> GÜNEŞ ve/||/<> ATEŞ ve/||/<> PİRAMİT ve/||/<> TENNÛRE ve/||/<> TANDIR ve/||/<> RAHMAN/RAHİM
- ALLAH ve RAHMAN ve İNSAN
( İsmi. VE Cismi. VE Tezâhürü. )
( İNSAN: Hakk ile Hakk olan, Hakk'ı kendinde bulan. )
( Allah'ın usturlabı, insandır. )
( KİŞİ/İNSAN: Hak(k)'ı amaç edinen. )
- ALLAH ile/ve/<> RAHMAN ile/ve/<> RAHİM
( Kimlik adı. İLE/VE/<> Varlık adı. İLE/VE/<> Eylem adı. )
- ALTHOUGH :/yerine RAĞMEN
- ANNE ile/ve/> MÜREBBÎ ile/ve/> RAB
( [bebeği/çocuğu] 1 yaşına kadar. İLE/VE/> 18 yaşına kadar. İLE/VE/> Ömrünün sonuna kadar. )
- APPOINTMENT :/yerine RANDEVU
- ARAP SABUNU değil/yerine/>< RAB SABUNU
- ASKIYA ALMAK ile RAFA KALDIRMAK
- ÂSÛDE[Fars.] değil/yerine/= RAHAT, DİNÇ OLAN | SUSKUN
- B ve/||/<>/> İSİM ve/||/<>/> ALLAH ve/||/<>/> RAHMAN ve/||/<>/> RAHİM
( İle VE/||/<>/> Adı VE/||/<>/> Allah'ın VE/||/<>/> Doğa VE/||/<>/> Tasavvur
[Allah'ın, doğa ve tasavvur adı ile...] )
- BAĞIMSIZLIK ile/ve/||/<> RADİKAL BAĞIMSIZLIK
- BAĞIŞ ve RAHMET
- BATI AVRUPA'DA AYDINLAR:
KİLİSE ile/ve/<> RAHİPLER
( Aydınlar, Batı Avrupa'da, dinî–ilmî-felsefî-siyasî bir dizge olarak Kilise'nin yerini alan kapitalist-emperyalist–pozitivist yaşam görüşünün rahipleri olarak yükselmişlerdir. )
- BEKLENTİDE OLMA(MA)K ile/ve/değil/yerine/>< "RAHATLIK"
- BELİRLENİMCİLİK/DETERMİNİZM ile/>< RASTLANTISALCILIK/İNDETERMİNİZM
( Tüm olayların önceden belirlenmiş neden-sonuç ilişkilerine bağlı olduğunu savunan görüş. İLE Olayların tamamen rastgele ya da öngörülemez olduğunu savunan görüş. )
- BELİRSİZLİK ile RASTGELELİK
( INDEFINITENESS vs. RANDOM )
- BENLİK:
EMİR ALTINDA ile/ve/> SORGULAYAN ile/ve/> SEZGİSEL ile/ve/> BEKLENTİSİZ ile/ve/>
RIZÂ SAHİBİ ile/ve/> RÂZI OLUNAN ile/ve/> SAFLAŞMIŞ
- BEREKET ile/ve RAHMET
- BİLMEYİŞ:
HÜRMET ve/<> RAHMET
- BİR) KADININ RAHMİ" değil RAHİM
- BİSİKLET ve/<> RAHATLIK
- BORU ile/ve/||/<> RAKOR[Fr.]
( ... İLE/VE/||/<> Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası. )
- BOTHER :/yerine RAHATSIZ ETMEK
- BOZUKLUK ile/ve/değil/||/<>/< RAHATSIZLIK
- BRAKİTERAPİ ile/||/<> RADYOTERAPİ
( Kanser tedavisinde radyoaktif nesnelerin doğrudan tümör içine yerleştirilmesi ile uygulanan bir yöntem. İLE/||/<> Kanser tedavisinde dışarıdan yüksek enerjili ışınların tümöre yönlendirilmesi ile uygulanan bir yöntem. )
- BULUT ile RAF BULUTU
( CLOUD vs. SHELF CLOUD )
- CEBR ile/ve/<> RAHMET
- CEZÂ ile/ve/=/||/<>/>/< RAHMET
( Hem suçlu, hem de mağdur için. )
- CHORDO- ile/||/<> SPONDYL-/SPONDYLO- ile/||/<> SPİN- ile/||/<> RACHİ-/-RACHİDİA/RACHİO-/-RHACHİS/RRHACHİS ile/||/<> MYEL-/-MYELİA/MYELO-
( Omurga/kord ile ilgili. İLE/||/<> Omurga/vertebra ile ilgili. İLE/||/<> Omurga/spina. İLE/||/<> Omurga ile ilgili. İLE/||/<> Kemik iliği, ilik, omurga ile ilgili durum. )
- ÇİVİ ile/ve/||/<> RAPTİYE
- CLAUSİUS CLAPEYRON DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS DENKLEMLERİ ile/||/<> CLAUSİUS ERİMİ ile/||/<> CLAUSİUS EŞİTSİZLİĞİ / CLAUSİUS KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS HÂL DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ LORENTZ LORENZ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ / RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ ile/||/<> CLAUSİUS SAYISI ile/||/<> CLAUSİUS VİRİAL KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS YASASI
( CLAUSiUS-CLAPEYRON-GLEiCHUNG MiT CLAUSiUSSCHE GLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-ENTFERNUNG, CLAUSi-US-REiCHWEiTE MiT CLAUSiUSSCHES THEOREM MiT CLAUSiUSSCHE ZUSTANDGLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-MOSSOTTiSCHE GLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZSCHE GLEiCHUNG MiT ... MiT ... MiT CLAUSiUS-NUMMER / CLAUSiUS-ZAHL MiT CLAUSiUS-ViRiALTHEOREM MiT CLAUSiUSSCHES GESETZ )
( L'EçUALiON DE CLAUSiUS-CLAPEYRON AVEC LES EQUATiONS DE CLAUSiUS AVEC LE RANG DE CLAUSiUS AVEC CLAUSiUS RANGE AVEC LE THEORENıE DE CLAUSiUS AVEC L'EQUATiON D'ETAT DE CLAUSiUS AVEC L'EQUATiON DE CLAUSiUS-MOSSOTTi AVEC L'EQUATiON DE CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZ AVEC ... AVEC ... AVEC LE NOMBRE DE CLAUSiUS AVEC LE THEOREME ViRiAL DE CLAUSiUS AVEC LA LOi DE CLAUSiUS )
( CLAUSiUS-CLAPEYRON EQUATiON VS. CLAUSiUS EQUATiONS VS. CLAUSiUS THEOREM VS. CLAUSiUS EQUATiON OF STATE VS. CLAUSiUS-MOSSOTTi EQUATiON VS. CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZ EQUATiON VS. ... VS. ... VS. CLAUSiUS NUMBER VS. CLAUSiUS ViRiAL THEOREM VS. CLAUSiUS LAW )
( ... İLE ... İLE CLAUSIUS MENZiLi İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )
- COMFORT :/yerine RAHATLIK
- COMFORTABLE :/yerine RAHAT
- COMPETITOR :/yerine RAKİP
- ÇÖZÜMLEME ile/ve RAHATLATMA
( TO ANALYSE vs./and TO RELIEVE/RELAX )
- DAĞ, KÛH[Fars.] ile/ve RÂG[Fars.]
( ... İLE/VE Dağ eteği. | Çayırlık, çimenlik, bağlık, bahçelik. )
- DALGALAR:
DÜZLEMSEL ile/ve/||/<> AKIŞKAN ile/ve/||/<> RAYLEIGH YÜZEY ile/ve/||/<> ENİNE
( )
- DALLI KÖK = CEZR-İ MÜTEŞA'İB = RACINE RAMEUSE
- DEHÂ =/||/<> RAB
- DENEYSEL ile/ve/<>/değil/yerine RASTLANTISAL
- DENOUNCE/DISSOLUTION >< RATIFICATION
( Fesih. >< Onay. )
- DESPITE :/yerine RAĞMEN
- DOĞA/TABİAT ile/ve/=/</değil RAHMET/RAHMAN
( Şuurlu. İLE/VE Şuur. )
( Rahmetin görüntüleri. )
- DOĞA ile/ve/=/değil RAHMET/RAHMAN
- DOĞRULUK/DÜRÜSTLÜK[Fars.] =/> RAHATLIK
- DÜŞMAN(") ile/değil/yerine RAKİP
- EB ile/||/<> EBEVEYN ile/||/<> EBEN AN CEDD ile/||/<> RABBE ile/||/<> ASABE-İ NESEBİYE/NESEBİYYE ile/||/<> MÜLTEKÂ-YI NESÂB ile/||/<> NESLEN BADE NESLİN ile/||/<> İRS
( Baba, ata. İLE/||/<> Ana, baba. İLE/||/<> Babadan oğula.[ebâ an cedd] İLE/||/<> Üvey ana. İLE/||/<> Kan ve soy yoluyla yakın/akraba. İLE/||/<> İki ya da daha çok kişinin kuşaklarının birleştiği kişi. İLE/||/<> Kuşaktan kuşağa. İLE/||/<> Soya çekim, verâset. )
- EMALANGANİ ile/ve/<> RAND
( Swaziland'ın para birimi. İLE/VE/<> Güney Afrika para birimi. )
- ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ile/ve/||/<>/< RASHOMON
( )
( )
- EV ile/ve/değil RAB
( ... İLE/VE/DEĞİL Mısır'da. )
- EZİYET değil RAHMET
- FİSYON ile FÜZYON ile RADYOAKTİF IŞIMA
( Atomun ikiye bölünmesiyle ortaya çıkar. İLE İki atomun çeşitli etkileşimler sayesinde birleşmesi ve ortaya daha ağır bir atomun çıkması.
[Nükleer süreçlerden olan fisyon ve füzyon, atomların kullanılmasıyla enerji oluşturulmasıdır.] )
( Fisyon enerjisi, buhar çevrimi aracılığıyla elektrik üretiminde kullanılabilmektedir. İLE Füzyon, manyetik ve araçsal olmak üzere iki farklı sınırlama bulunmaktadır. [Manyetik sınırlamada plazmayı kontrol altında tutmak için manyetik alanlardan yardım alınır. Aletsel sınırlamadaysa yakıt elemanlarını en üst koşullarda sıkıştırmak için lazer ve iyot demetlerinden yararlanılır.] )
( "Çekirdek parçalanması" olarak kabul edilebilir.[Fisyonun en belirgin özelliği, ağır çekirdeklerinin bölünmesi ve bu bölünmeyle enerjinin açığa çıkmasıdır. Bu süreçte bölünen ağır çekirdekler, genellikle Uranyum-235 ve Plutonyum-239 olmaktadır.] İLE "Çekirdek birleşmesi” olarak tanımlanabilir. )
- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ:
"KARMAŞIK" değil RASTGELE OLAN
- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ ile/ve/=/||/<> RASTGELELİK
( "Matematik, tüm bilimlerin kraliçesidir." - Carl Friedrich Gauss[Matematik Kralı][Nisan 1777 - 23 Şubat 1855] )
- GÖRÜNTÜ ile/yerine RAHATLIK (+ GÖRÜNTÜ)
( Ayna, görüntüyü yansıtır ama görüntü, aynayı düzeltmez. )
- HADDİ/Nİ AŞMA ile/ve/||/<>/>/< "RAHATLIK"
( HADDİ/Nİ AŞMA ile/ve/||/<>/>/< "RAHATLIK" )
- HAFÎZ[Ar.] ile RAKÎB[Ar.]
- HAMÂKAT[Ar.] ile RAKÂ'AT[Ar.]
- HÂNE ile/||/<> MENZİL ile/||/<> RAB ile/||/<> MÜSTEGAL[ÇOĞ. MÜSTEGALLÂT] ile/||/<> TARÎK-İ HÂS
- HARF (KULLANIMI) ile/ve RAKAM (KULLANIMI)
( Sürekli nicelik ve süreksiz nicelik farkını karşılayabilmeye yarar. )
( Rakamların, değerlerle karışmamasını da sağlar. )
( NAKŞ ETMEK )
( Türk abecesinde en yüksek dereceye sahip olan yani en sık kullanılan yazaçlar, A, E, İ, N, R, L; üst-orta derecede olanlar, I, D, K, M; alt-orta derecede olanlar, U, Y, T, S, B, O; düşük dereceli olanlar, Ü, Ş, Z, G, Ç, H, Ğ, V, C, Ö, P, F, J'dir.
Gazete köşe yazıları ve 9 yazara ait 37 kitaptan elde edilmiş, 11 milyon karakterden oluşan 13.4 MB boyutundaki metin seti üzerinden elde edilmiş Türkçe yazaçlara ait kullanım sıklıkları aşağıdaki adreste belirtilmiştir.
Türk abecesindeki yazaçların kullanım sıklıkları )
( İngilizce'de:
E T A O I N S H R D L C U M W F G Y P B V K J X Q Z
Almanca'da:
E N I S R A T D H U L G C O M W B F K Z Ü V P Ö Ä ß J Y X Q
İspanyolca'da:
E A O S R N I D L C T U M P B G V Y Q H F Z J X W K
Fransızca'da:
E S A I T N R U L O D C P M É V Q F B G H J À X Y È Ê Z W Ç Ù K Î Œ Ï Ë
Çekçe'de:
O E A N T I V L S R D K U P Í M C H Á Z Y J B Ř Ě É Č Ž Ý Š Ů G F Ú Ň W Ď Ó X Ť (Q) (časopis, 2500 besed)
Lehçe'de:
A I E O N Z W S C R Y T K D P M J U L Ł G B H Ą Ę Ó Ź Ś Ć Ń F Ż X V (Q) (časopis, 11.000 besed)
Rusça'da:
О Е А И Н Т С В Л Р К Д М П У Ы Я Г Б З Ч Й Х Ж Ш Ю Ц Щ Э Ф Ё (Solženicin, 86.000 besed)
О Е А И Н Т С Р В Л К М Д П У Ы Я Г З Б Ч Й Ж Х Ю Ш Ц Щ Э Ф Ё (časopis 25.000 besed) )
( FaRkLaR Kılavuzu'ndaki sözcüklerin yazaçlara göre kayıt oranı )
- HATA:
SABİT ile/||/<> DÜZENLİ ile/||/<> RASTLANTISAL
- HAZIR (OLMAK) ile/ve/> RAHAT (OLMAK)
- HAZM ETMEK ile RÂZI OLMAK
- HELYOGRAF[Fr.] ve RADAR YANSITICI BALON
( Güneşten yayılan ısı miktarını ölçmeye yarayan aygıt. | Güneşin ışıldadığı saatlerin süresini saptamaya yarayan aygıt. | Güneş ışınlarından gelen yararlanan optik telgraf aygıtı. | 30 km.ye kadar yansıtıcı. VE 38 km.ye kadar, özel folyo malzemeden, 5 güne kadar şişik kalan yer belirleyici. )
- HİCRÎ ile/ve İSKENDERÎ ile/ve MİLÂDÎ ile/ve TÜRKÎ ile/ve FARSÎ/YEZDİGER ile/ve RAKAMLA ile/ve EBCED ile/ve LUĞAZ
- HİZMET:
REHBETEN[Ar.] ile/değil/yerine/>< RAĞBETEN[Ar.]
( Korkarak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İsteyerek. )
- HRİSTİYAN ile/ve/değil RAHİB/E / KEŞİŞ
- HUZURSUZ/LUK ile RAHATSIZ/LIK
( Her insan huzur verir. Kimileri gelince, kimileri gidince. )
- İĞNE ile RAFİT[Fr. < Yun.]
( ... İLE Bazı hayvan ve bitki gözelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde. )
- İĞSİ KÖK = CEZR-İ MİĞZELÎ = RACINE FUSIFORME
- İHKÂM[Ar.] ile RASF[Ar.]
- İHLÂS ile/ve/= RABB
- İLK KOL ve RAHİM NAKLİ
( Akdeniz Üniversitesi'nde. )
- İNDİRGENMİŞ RASYONEL/LİK ile/ve/değil/yerine RASYONEL/LİK
- INTELLECTUS ile RATIO
( Evrenselliği olanlar/da. İLE Tüm varolanlar/da. )
- İRTİFÂ ile/değil RAKIM
- IŞIN = ŞUÂ' = RAYON
- IŞINSAL ÇİÇEKLER = KAPİTULUMDAKİ DİLSİ KENAR ÇİÇEKLER = EZHÂR-I ŞUÂ'ÎYE = RAYONS, FLEURS RAYONNÉES, RUBANÉES, FLEURS LIGULÉES
- İŞRET ile/değil RAKS
- İSTANBUL EVİ ile RAKOCZY EVİ
( ... İLE Tekirdağ'da. )
- İSTEMEDEN ile RASTLANTI ile DÜŞMANCA
( 1 KEZ ile 2. KEZ ile 3. KEZ )
( Bir hata, ikinci kez yapılmaz. İkinci kez yapıyorsanız, üçüncü kez de yapacaksınız demektir. )
- İTAAT" ile/ve/||/<>/> "RAHAT"
- İYON ile/||/<> RADİKAL
( Elektron kazanmış ya da kaybetmiş atom ya da molekül. İLE/||/<> Eşlenmemiş tek bir elektrona sahip dengeli ve sürekli olmayan atom ya da moleküller. )
- İZOTOP KİMYASI ile/||/<> RADYOİZOTOP KİMYASI
( İzotopların kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Radyoaktif izotopların kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- KADER ile/ve RASTLANTI/TESADÜF
( DESTINY vs./and COINCIDENCE )
- KADÎR[Ar.] ile RABB[Ar.]
- KALORİFER[Fr.] ile RADYATÖR[Fr.]
( Merkez ve depo durumunda olan bir kazandan çıkan sıcak hava, su ya da buharı, borularla dolaştırmak yoluyla bir yapının her yanını ısıtan aygıt. İLE Bir akaryakıtın yanmasından ya da sıcak bir akışkandan aldığı ısıyı dışarı ileten, dilimli borulardan oluşan ısıtma aygıtı. )
- KÂM[Fars.] ile/ve/değil/yerine/||/<> RÂM[Fars.]
( Ağzın üstü, damak. | Meram, arzu, emel, istek. | Lezzet, zevk. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan. )
- KATALİTİK ASİMETRİK SENTEZ ile/||/<> RASEMAT SENTEZİ
( Asimetrik katalizörler kullanarak kiral moleküllerin sentezini yapan bilim dalı. İLE/||/<> Kiral olmayan ya da rasemik karışımların sentezini yapan bilim dalı. )
- KAZIK KÖK = CEZR-İ AMÛDÎ = RACINE PIVOTANTE
- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK
( 1983 - Anton Zeilinger[20 Mayıs 1945] )
- KETEBE ile/ve SEVVEDE ile/ve NESEHA ile/ve HARRERE ile/ve NEMEKA ile/ve RAKAME ile/ve NAKALE ile/ve ZEBERE ile/ve SATARE ile/ve İSTİRAHE
- KISKANÇLIK:
İSTEMLİ ile/ve/||/<> RASTLANTISAL/TESADÜFÎ
- KIZ ve SÂNİYE ve SÂLİSE ve RABİA
- KIZMAK ile RAHATSIZ OLMAK
- KÖK = CEZR = RACINE
- KÖKÇÜK = CÜZEYR = RADICULE
( Ana kökün dallanmasıyla oluşan ikincil kök. )
- KÖKTENCİLİK = CEZRİYE = RADICALISM[İng.] = RADICALISME[Fr.] = RADIKALISMUS[Alm.] = RADICALMENTE[İsp.]
- KOMPLEKS ile RAFİNE
- KRAL ile RACA[Hintçe]
( ... İLE Kral ve imparatorlara, büyük toprak sahibi prenslere, Hindistan'da verilen san. )
- KÜÇÜLMEK ve RAHATLIK
- KURBİYET ile RÂBITA
( Bir râbıta, bin zâbıtaya yeter. )
- KUŞATAMAMADA:
NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> YASALI/LIK ile/ve/||/<> GERÇEK/LİK ile/ve/||/<> RASTGELE/LİK
- LEONARDO DA VINCI ile RAFFAELLO DI SANZIO
- LEZZET[Ar.] ile RÂHAT[Ar.]
- LİTRE ile RATL
( ... İLE Litreye yakın bir sıvı ölçeği. )
- MÂLİK[Ar.] ile RABB[Ar.]
- MÂLİK ile/||/<> MEMLÛK ile/||/<> RABBUL-MÂL
( Mülk arazinin sahibi. İLE/||/<> Birinin malı olan. İLE/||/<> Mal sahibi.[İslâm hukukunda mâlik anlamında kullanılır.] )
- MÂNÂ ile/ve/> MAHMUL ile/ve/> HADD ile/ve/> RÂBITA ile/ve/> İLLET
- MARCOS:
MARGARITAS ve/||/<> ALTAMIRANO ve/||/<> RANCHONUEVO ve/||/<> COMITAN ve/||/<> OCOSINGO ve/||/<> SAN CRISTOBAL
( Zapatist Ulusal Kurtuluş Örgütü'nün, altı kentin başharflerinden oluşan Meksika yerlilerinin önderi. )
- MEDRESE ile/||/<> AÇIK MEDRESE ile/||/<> KUBBELİ MEDRESE ile/||/<> RASATHANE
( Yüksek düzeyde öğretim kurumu. Bu amaçla yaptırılmış mimarlık eserleri Anadolu önünde genellikle açık avlulu, Anadolu'da ise avlusunun üstü açık ve kapalı olmak üzere iki tipte gelişmiştir. Kaynağında IX - XI. yüzyıl Horasan bölgesi mimarisinin bulunması olasıdır. İLE/||/<> İç avlusunun üstü açık olan medreseler için kullanılan bir tanımlama biçimi. İLE/||/<> İç avlusunun üstü örtülü olan medreseler. İLE/||/<> Gözlemevi. Gökbilimi için kullanılan medrese türü. )
- MEMNUN (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RÂZI (OLMAK)
- MER'[Ar.] ile RACUL[Ar.]
- MUHAFAZAKÂR ile/ve/değil/<>/>< RADİKAL
( Gelecek kaygılı. İLE/VE/DEĞİL/<>/>< Gelecekten ümitli. )
- MÜHEYMİN[Ar.] ile RAKÎB[Ar.]
- MURÂBIT:
NÖBET TUTAN ile/ve RABITA KURAN
- MURAKKIM[< RAKAM] ile ...
( Pusulanın iğnesi. )
- MÜRSEL[Ar.] ile RASÛL[Ar.]
- MUSTAFA SAMİ ve/||/<>/> MONGERİ ve/||/<>/> RAŞİT TAHSİN BEY[1870 - 1936] ve/||/<>/> MAZHAR OSMAN
( Serriyat-ı Akliye Dersleri )
- NAKŞ (ETMEK):
HARF[HRF] ile/ve/<> RAKAM[RKM] ile/ve/<> KİTAP/KETEBE[KTB]
( Üçünün de anlamı, "Kazıyarak nakşetmek"tir. )
- NAZAR ile/ve RASAT/RASAD
- NEDENSELLİK GEÇERLİLİĞİ ile/ve/||/<> RAHATSIZ EDİLMEYEN DÜZEN
- NEFER[Ar.] ile RAHT[Ar.]
- NEFSÂNÎ SOHBET ile RAHMÂNÎ SOHBET
- NEFSİNDE, RABBİNİ ARAMAK/BULMAK ile/ve/değil/yerine RABBİNDE, NEFSİNİ ARAMAK/BULMAK
- NEFSİNİ BİLEN, RABBİNİ BİLİR ile/ve RABBİNİ BİLEN, NEFSİNİ BİLİR
( Akılsal. İLE/VE Duygusal. )
- NEMES:
YELE ile/ve KOBRA BAŞI ile/ve RADAR
- NESİB ile/ve RAMAZANİYE
( Ramazan konulu şiirler, genellikle kasidelerin nesib bölümünde işlenmiştir. VE Dîvânlarda, Ramazaniye başlığıyla müstakil şiirler de kaleme alınmıştır. )
- NİMET[Ar.] ve/<> RAHMET[Ar.]
- NÜKLEER KİMYA ile/||/<> RADYOKİMYA
( Nükleer süreçlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Radyoaktif nesnelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- ÖLÜM ile/ve/yerine RABITA-I MEVT
- OPPONENT :/yerine RAKİP
- ORTALAMA ile/ve/||/<>/> RASTGELELİK
( Basınç ve ısı. İLE/VE/||/<>/> Tersinemezlik. )
- ÖTEDUYUM/UZADUYUM(TELEPATİ) ile RÂBITA
- PALMİYE ile/ve RAFİT
( ... İLE/VE Bir tür palmiye. )
- PALMİYE ile RAFYA[Fr. < RAPHIA][Madagaskar yerlilerinin dilinden]
( ... İLE Afrika ve Amerika'da yetişen, iri gövdeli, uzun yapraklı palmiye. | Bu palmiyenin, dokuma işlerinde kullanılan lifleri. | Palmiye liflerinden yapılmış olan. )
- PALYATİF TEDAVİ/PALLIATIVE TREATMENT[İng.] değil/yerine/= RAHATLATICI SAĞALTIM
- PALYATİF/PALLIATIVE[İng.] değil/yerine/= RAHATLATICI
- PRIEST :/yerine RAHİP
- PÜNEZ[Fr.] değil/yerine/= RAPTİYE[Ar.]
( Düz, geniş başlı, kısa bir çivi görünüşünde, kâğıt ya da karton gibi şeyleri bir yere tutturmak için kullanılan araç. )
- RA'D[Ar.] ile RÂD[Ar.] ile RÂDD[Ar.] ile RADH[Ar.]
( Gök gürlemesi. İLE Cömert ve eliaçık. | Erdemli/faziletli, üstün, değerli. İLE Reddeden, geri döndüren/çeviren/bırakan. İLE Az bir şey verme, az verilen şey. | [eskiden] Savaşa katılan kadınlara, çocuklara, kölelere, zimmîlere, ganîmetten verilen bir orandaki mal. )
- RÂ[Ar.] ile RÂ'[Ar.]
( R sesini verir. | Rebîülevvel ayına işarettir. İLE "rı" harfinin bir adı. )
- RAATLAMAK" değil RAHATLAMAK
- RAB'[Ar.] ile RABB[Ar.] ile Rabb[Ar.] ile RÂBB[Ar.]
( Avlulu ev. İLE Efendi, sahip. İLE Allah. İLE Sütbaba, üveybaba. )
- RAB ile/değil ALLAH
( Eril/lik. İLE/DEĞİL Dişil/lik. )
- RAB ile/ve/||/<>/> MÜREBBİ ile/ve/||/<>/> ALLAH
( Bebek için. İLE/VE/||/<>/> Çocuk için. İLE/VE/||/<>/> Aşkta.[meveddet] )
- rab ile rabb ile Rabb
( AVLULU EV ile EFENDİ, SAHİP | SÜTBABA, ÜVEY BABA ile TERBİYE EDEN ALLAH, MÜREBBİ | KENDİNİ, GEREKSİNİMİ DUYULAN ŞEYİ, KENDİ ARACILIĞI İLE ELDE EDİLEN ÖZEL BİR SIFATLA KAYITLANDIRILMIŞ ZÂT )
- RAB ile/ve/<>/< RÂBITA
- RAB ile/ve/<> TURAB
- RABB KORKUSU ile/ve/<> ÖLÜM KORKUSU
( Hikmetin başlangıcıdır. İLE/VE/<> Varoluşun sürekliliğidir/sağlayıcısıdır. )
( Nitelikli varoluş. İLE/VE/<> Varoluş. )
( Yaşama bağlanma güdüsü. İLE/VE/<> Varolma dürtüsü. )
( Duyulmayan, anlam çığlığı. )
( İkisi de, O'nsuz kalma korkusudur. )
- RABB-İ HAS ile RABB-ÜL ÂLEMÜN
- RABB[Ar.] ile SEYYİD[Ar.]
- RABB ile/ve/<> ABD
- RABBÂNİYYÛN ile ...
( KENDİLERİNİ ALLAH'A VERMİŞ OLANLAR )
- RABÇAT[Kençek] ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Angarya, zorunlu hizmet. İLE ... )
- RABİA ile ...
( İlk kadın mutasavvıf. )
- RÂBITA/TELEPATİ ile/ve AŞK
- RÂBITA ile/ve/<> MUKÂREBE
( İki kişi arasında. İLE/VE/<> Kişiler arasında, meclislerde. )
( Bir râbıta, bin zâbıtaya yeter. )
- RÂBITA ile/ve/> RÂBITA-İ ŞERİF
- RABÎTA ile RÂBITA/BEND[Fars.]
( Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. ile İKİ ŞEYİ BİRBİRİNE BAĞLAYAN, BAĞ | MÜNÂSEBET, İLGİ | BAĞLILIK, SIRA, TERTÎP, USÛL, DÜZEN | İMGE İLE SİMGENİN BULUŞTURULMASI )
- RACA/RAJA ile/> MİHRACE[Sansk.]
( ... İLE/> Hindistan'da, Raca'dan daha büyük hükümdarlara verilen ad. )
- RACE :/yerine IRK, YARIŞ
- RÂCİ'/RÂCİA[Ar. < RÜCÛ] ile RÂCÎ[Ar. < RECÂ]
( Geri dönen. | İlgisi/münâsebeti olan. | [dilb.] Bir kişiden kinâye olan zamir. İLE Ricâ eden, yalvaran. | Ümitli. )
- RACIAL :/yerine IRKSAL
- RAD/RADIATION ABSORBED DOSE[İng.] değil/yerine/= RADYASYON EMILIM DOZU
- RAD ile ...
( Işınım dozu birimi. )
- RADA ile ...
( Kazaklar'da halk meclisi. )
- RADANSA[İt.] değil/yerine/= HALKA
( Yelkenlere açılan deliklere ve halat ilmiklerine geçirilen metal halk.a )
- RADAR ile ...
( RADIO DETECTING AND RANGING )
- RÂDDE[Ar. < REDD] ile RA'DE/RA'ŞE[Ar.]
( Derece, mertebe, kerte, sır. | Çizgi/hatt. | Aşağı yukarı tahmin edilen miktar ya da zaman. İLE Titreme/titreyiş. | [korku ya da soğuktan] Ürkme. )
- RÂDÎ'[Ar. < REDÂ | çoğ. RUZAA'] ile RÂDÎ[Ar.]
( Süt emen çocuk. | Sütkardeş. İLE Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. )
- RÂDÎ/RÂDÎYYE[Ar.] ile RÂDİYE[Ar. < RIZÂ] ile RA'DİYYE[Ar.]
( Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. İLE Râzı olsun! İLE Torpil. )
- RADICAL :/yerine KÖKTEN, RADİKAL
- RÂDİFE[Ar. REDF] ile ...
( KIYAMETTE ÜFÜRÜLECEK SÛR'UN İKİNCİSİ )
- RADİKAL/CEZRİ değil/yerine/= KÖKTEN/KÖKLÜ
- RADİKAL/RADICAL[İng.] değil/yerine/= KÖKTEN
- RADİKAL değil/yerine/= KÖKTENCİ
- RADİKAL ile MARJİNAL
- RADİKALİZM değil/yerine/= KÖKTENCİLİK
- RADİKS/RADIX[İng.] değil/yerine/= SİNİR KÖKÜ
- RADIO :/yerine RADYO
- RADIUS ile/ve ULNA
( Dirsekle bilek arasında, başparmak tarafındaki kemik. İLE/VE Küçük parmak tarafındaki kemik. )
( Ön kolu avuçiçini aşağıya doğru gelecek biçimde çevirme [pronasyon] ve yukarı doğru çevirme [supinasyon] olanağı sağlar. İLE/VE Bileği gevşetme [fleksiyon] ve kasma [kontraksiyon] olanağı sunar. )
( İki kemiğin de orta bölümleri incedir, böylece önkolun, çok ağır olmaması sağlanır. )
- RADON[Lat.]
( Atom numarası 86, atom ağırlığı 222 olan, radyum tuzunun su ile işlenmesinden, hidrojen ve oksijenle karışım durumunda elde edilen, boru yardımıyla sıvı hava içinden geçirilerek karışımdan ayrılan radyoaktif öğe. [Simgesi: Rn.] )
- RADULA ile ...
( Yumuşakçaların çoğunun beslenme sırasında kullandıkları dil şeklinde törpüleyici örgen. )
- RADYAN[Fr.] ile ...
( Bir dairedeki yarıçap uzunluğundaki yay parçasını gören merkez açıya eşit açı ölçme birimi. )
- RADYASYON/RADIATION[İng.] değil/yerine/= IŞINIM
- RADYASYON ile/ve/||/<> HAWKING RADYASYONU
- RADYATÖR değil/yerine/= ISITAÇ/SOĞUTUCU
- RADYOAKTİF/RADIOACTIVE[İng.] değil/yerine/= IŞIN ETKIN
- RADYOAKTİF/RADYOAKTİVİTE[Fr.] değil/yerine/= IŞINETKİN/LİK
( Alfa, beta, gama ışınlarını yayma özelliği. )
- RADYOAKTİVİTE/RADIOACTIVITY[İng.] değil/yerine/= IŞIN ETKINLİK
- RADYODA:
TAŞIYICI DALGA ile/ve MODÜLER DALGA
- RADYOEKOLOJİ değil/yerine/= IŞINÇEVREBİLİM
- RADYOGRAFİ/RADIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= X-IŞINLI GÖRÜNTÜLEME
- RADYOGRAFİ değil/yerine/= IŞINYAZIM
- RADYOLOJİ/K değil/yerine/= IŞINBİLİM/SEL
- RADYOLOJİ/RADIOLOGY[İng.] değil/yerine/= IŞIN BİLİMİ
- RADYOLÜSENT/RADIOLUCENT[İng.] değil/yerine/= IŞIN GEÇİRİR
- RADYONÜKLIT/RADIONUCLİDE[İng.] değil/yerine/= IŞINLI ÇEKİRDEK
- RADYOOPAK/RADIOPAQUE[İng.] değil/yerine/= IŞIN GEÇİRMEZ
- RADYOOPASITE/RADIOPACITY[İng.] değil/yerine/= IŞIN GEÇİRMEZLİK
- RADYOPROTEKSİYON/RADIOPROTECTION[İng.] değil/yerine/= IŞINDAN KORUNUM
- RADYOTERAPİ/RADIOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= IŞIN SAĞALTIMI
- RADYOTERAPİ değil/yerine/= IŞIN SAĞALTIMI/TEDAVİSİ
- RADYUM[Fr.]
( 1898 yılında, Pierre Curie ve eşi tarafından bulunan, atom numarası 88, atom ağırlığı 226 olan, 700 °C'de ergiyen, soğukta suyu ayrıştıran, ışınetkinliği çok bir öğe. [Simgesi: Ra] )
- RAF BULUT ile/ve/||/<> YUVARLANAN (TÜP/YAY) BULUT
( ... İLE/VE/||/<> Nadir görülen bu uzun bulutlar, ilerleyen soğuk hava cephelerine yakın konumlarda oluşur. Özellikle de ilerleyen bir fırtına cephesinden gelen aşağı yönlü bir hava akımı, nemli ılık havanın yükselmesine, çiy sıcaklığının altına düşmesine ve böylece bir bulut oluşmasına neden olabilmektedir. Böyle bir olay, geniş bir cephe boyunca düzgün biçimde oluştuğundaysa bir yuvarlanan bulut oluşur. Yuvarlanan bulutlar, uzun yatay eksenleri boyunca dönüp dolaşan bir hava akımına sahip olabilmekte, yani yuvarlanabilmektelerdir. Bir tür yay bulutu olan yuvarlanan bulutlar, kendilerine benzeyen raf bulutlarının tersine kaynakları olan "kümülonimbus[cumulonimbus]" bulutlarından tamamen ayrılmış durumdalardır.
[Daha çok, Amerika'daki Michigan gölü üzerinde görülmektedir.] )
( ... VS./AND/||/<> A Roll cloud is a relatively rare, low-level horizontal, tube-shaped accessory cloud completely detached from the cumulonimbus base, unlike the more common shelf cloud. When present, it is located along the gust front and most frequently observed on the leading edge of a line of thunderstorms, a cold front or line squalls. The roll cloud will appear to be slowly "rolling" about its horizontal axis. Roll clouds are not and do not produce tornadoes.
They are caused by a downdraft from an advancing storm causing moist warm air to rise, cool below its dew point and form a cloud.
[We see mostly at Lake Michigan in USA.9 )
( CLOUD vs./and/||/<> ROLL CLOUD )
- RAF[Ar. < REFF] ile/ve/||/<>/> REYON[Fr. < RAYON]
- RAF[Fars.] | CAMEKÂN/CÂME-KEN[Fars.]/VİTRİN[Fr.] değil/yerine/= SERGEN
( Üstüne öteberi koymak için duvara ya da bir dolabın içine, birbirine paralel olarak tutturulmuş, genellikle geniş, uzun tahta ya da metal levha. | Giyinilecek yer. / Bir dükkân ya da mağazanın, dışarıdan, camla ayrılan ve mal sergilemek için kullanılan yeri. )
- RAF ile/ve MUSANDIRA
( ... İLE/VE Evlerde, yatak yorgan konulan yer, yüklük. | Mutfakta geniş ve yüksek raf, kiler rafı. )
- RAF değil/yerine/= SEREK
- RAFAEL/RAPHAEL/RAFFAELLO ile GUIDO RENI
( ... İLE Rafael'in çalışmalarının/tablolarının taklitlerini yapmıştır. )
( 06 Nisan 1483 - 06 Nisan 1520 İLE 04 Kasım 1575 - 18 Ağustos 1642 )
- RÂFİ'[Ar. < REF] ile RÂFİH[Ar. < REFÂH]
( Kaldıran, yükselten. | Allah'ın adlarındandır. | Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir. İLE Refah ve rahat ile yaşayan. )
- RAFİNAJ[Fr.] değil/yerine/= ARITIM
- RAFİNE TUZ yerine DENİZ/KAYA TUZU
- RAFİNERİ[Fr.]/TASFİYEHANE[Ar.+Fars.] değil/yerine/= ARITIMEVİ
- RAFİT[Fr. < Yun.] ile ...
( Bazı hayvan ve bitki gözelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde. )
- RAĞBET GÖSTERMEK/İLTİFAT ETMEK değil/yerine/= İLGÍSTEK GÖSTERMEK
- RAĞBET KAZANMAK değil/yerine/= İLGÍSTEK GÖRMEK
- RAĞBET değil/yerine/= İSTEK, ARZU, İYİ KABUL EDİLME | İSTEKLE KARŞILAMA
- RAĞMEN/MUKABİL[Ar.] değil/yerine/= KARŞIN
- RÂH-BER[çoğ. PÎŞE-GÂN][Fars.] ile RÂH-DÂN[Fars.]
( Rehber. İLE Yol bilen. )
- RÂH[Ar.] ile RÂH[Ar.] ile RÂH[Ar.]
( Yol. | Tutulan yol, meslek, yöntem/usûl. İLE Kaygı, keder. | Zan, sanma. İLE Şarap. )
- RAHAL[Ar.] ile RAHAL[Ar. çoğ. RİHÂL]
( Menzil, konak. İLE Semer, palan. )
- RAHAT OLDUĞUMUZDA ile/ve/||/<>/> SIKILDIĞIMIZDA
( Sıkılabilelim ki. İLE/VE/||/<>/> Rahat olabilelim. )
- RAHAT-HUZUR (VERMEMEK)
- RAHAT/KOLAY ile KENDİLİĞİNDEN
( EASY vs. SPONTANEOUSLY )
- RAHAT/LIK(") ile/ve/değil/||/<>/></< (")EMİN/LİK(")/KENDİNDEN EMİN
- RAHAT/LIK ile AYLAK/LIK
- RAHAT/LIK ile LAUBALİ/LİK
- RAHAT/LIK ile/ve/<> MİSKİN/LİK
- RAHAT/LIK ile/ve ÖZGÜR/LÜK
( ÖZGÜR: Varoluş ve etkinliği öz belirlenimli. )
( COMFORT vs./and FREEDOM )
- RAHAT/LIK ile/ve/değil TERBİYESİZ/LİK
- RAHAT/LIK ile YAVŞAK/LIK
- RÂHAT ile ...
( LİSÂNI MUHAFAZA ETMEK | ÜZÜNTÜSÜZ, TASASIZ, KEDERSİZ BİR HALDE BULUNMA | GÖNLÜ RAHAT(MÜSTERÎH) )
- RAHAT ile ÇOLPA/MELEME
( Rahatına düşkün. )
- RAHATINA GELME(ME)K ile/ve/değil İŞİNE GELME(ME)K
- RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARINMA
- RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<> DENGELE(N)ME
- RAHATLAMAK ile/ve DÜZE/DÜZLÜĞE ÇIKMAK
- RAHATLIK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİLEN KİŞİNİN RAHATLIĞI
- RAHATLIK" ile ZİHİN RAHATLIĞI/ATARAKSİ/ATARAXIA
( ... İLE Zihin rahatlığı. )
- RAHATLIK ile/ve/değil ANLAYIŞ
- RAHATLIK ile/ve/değil ATÂLET
- RAHATLIK ile/ve CESÂRET
( Gereksiniminiz, içimizde bulacağımız cesârettir. )
( COMFORT vs./and COURAGE
Your need is the courage you're going to find inside yourself. )
- RAHATLIK ile KAFANIN BASMAMASI
- RAHATLIK ile/ve/değil/yerine ÖZGÜVEN
- RAHATLIK ile/ve YAKINLIK
( COMFORT vs./and CLOSENESS/SYMPATHY )
- RAHATLIKLA ile/ve/değil DOĞRUDAN
- RAHATSIZ EDİCİ ile İTİCİ
( DISTURBER vs. PUSHING )
- RAHATSIZ ETMEK ile/ve RENCİDE[Fars.] ETMEK
( ... İLE/VE Kalbi kırılma, incinme. )
- RAHATSIZ ETMEMELİ!
- RAHATSIZ OLMAK ile GOCUNMAK
( TO BE DISTURBED vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )
- RAHATSIZLIK ile ŞİKÂYET
- Rahatsız etmeyecek şekilde DİNLE!!!
- RÂHÎ[Ar.] ile RÂHÎ[Fars. < RÂH]
( Rahat, sakin. İLE Yola ait, yolla ilgili. )
- RAHÎB[Ar. < RAHB] ile RÂHİB[Ar. çoğ. RÂHİBÂN, REHEBÂN, RUHBÂN]
( Geniş, bol. İLE Hıristiyanlarda, genellikle manastırda yaşayan (evlenmeyen) din adamı, karabaş, keşiş. )
- RÂHİB ve/<> KÂTİB ve/<> HÂSİB
- RÂHİL[Ar. < RİHLET] ile RAHÎL[Ar.]
( Göçen, göç eden. | Ölen. İLE Göçme, göç. )
- RAHİM KANSERİ ile RAHİMAĞZI KANSERİ
- RAHÎM:
CENİN ve/<> CAN ve/<> CENNE(T)
- RAHİM[Ar. < ERHÂM] ile RAHÎM[Ar. < RAHMET | çoğ. RUHAMÂ] ile RAHÎM[Ar.] ile RÂHİM[Ar. < RAHM | çoğ. RÂHİMÎN, RÂHİMÛN]
( Dölyatağı. | Akrabalık/hısımlık.[anne tarafından] İLE Esirgeyen, koruyan, acıyan, merhametli Cenâb-ı Hakk. [Allah'ın adlarından] İLE Hafif/lâtif sözlü hanım. İLE Acıyan, acıyıp esirgeyen, merhametli. )
- RAHİM/UTERUS değil/yerine/= DOĞANAĞ/DÖLYATAĞI/YAVRULUK
- RAHİM ile RAHÎM
( Döl yatağı. İLE Koruyan, merhamet eden. )
- RAHİM ile/ve VİCDAN
( Kişinin/insanlığın oluştuğu yerler. )
- RAHİMDEN AYRILIŞ ile/ve/+/||/<>/> MEMEDEN AYRILIŞ
- RAHLANMAK ve/<> RUHLANMAK ve/<> FERAHLAMAK
- RAHLE[Ar.] ile SEHPA[Fars.]
( Üzerinde kitap okumak, yazı yazmak için yapılmış, küçük ve dar masa. İLE ... )
- RAHMAN(İYET)[Ar.] ile/ve RAHİM(İYET)[Ar.]
( Yatay. Genişlemesine. İLE/VE/<> Dikey. Derinlemesine. )
( Allah'ın yarattığı. İLE/VE/<> Kişinin oluşturduğu. )
( Kuşatan. İLE/VE/<> Kapsayan. )
( Nesne. İLE/VE/<> Özne. )
( Genel/e. İLE/VE/<> Özel/e. )
( Toplum. İLE/VE/<> Birey. )
( Yasalı. İLE/VE/<> Yasası yoktur. )
( Tanrı/Allah. İLE/VE/<> Peygamber. )
( Tekrarı var. İLE/VE/<> Tekrarı yok. )
( Bilim. İLE/VE/<> Sanat. )
( Varoluş[ontos]. İLE/VE/<> Bilgi[episteme]. )
- RAHMAN ile DOĞA
( Karşılıksız/koşulsuz rahmet. )
- RAHMAN ve/<> RAHÎM ve/<> ALLAH
( İsm-i Kemâl. VE/<> İsm-i Cemâl. VE/<> İsm-i Celâl. )
( Kalıbımız. VE/<> Fiilimiz. VE/<> Ruhumuz. )
- RAHMAN ve/<> RAHMET ve/<> RAHÎM
( Doğa. VE Bilgi. VE Kılavuz. )
( ... VE/<> Bir varolanın, öteki tüm varolanlarca desteklenmesi. VE/<> ... )
- RAHMET:
ALLAH ve/<> BÜTÜNLÜK
- RAHMET[Ar.] ile RE'FET[Ar.]
- RAHMET[Ar.] ile RİKKAT[Ar.]
- RAHMET ve/||/<>/>/: BİR AMACA, DESTEK
- RAHMET ve/||/<> DESTEK
- RAHMET ve/||/<>/> DESTEK
- RAHMET ile/ve/<> ELİ AÇIKLIK, CÖMERTLİK
( Allah'ın vermesi. İLE/VE/<> Kişinin yeterince, zamanında, zemininde ve/ya da bol bol vermesi/paylaşması. )
- RAHMET ile/ve/||/<> MAĞFİRET
- RAHMET ile MERHAMET
( Acıma, esirgeme, koruma, yargılama. | Zahmeti, zevk edinmek. )
- RAHMET > SEKİNE/YOKLUK
- Rahmetinin ne kadar geniş olduğunu anlatsam, ibadet edecek kul bulunmaz.
- RAHMİN, DOĞUŞTAN OLMAMASI [ROKITANSKY KUSTER HAUSER MAYER BOZUKLUĞU (RKM)] ile/<>
ERİL DUYARLILIK BOZUKLUĞU (TESTİKÜLER FEMİNİZASYON)
( Açıklamaları için burayı tıklayınız... İLE/<> Açıklamaları için burayı tıklayınız... )
( Ayşe Arman'ın, "Vajinası olmayan kadın" söyleşisi için burayı tıklayınız... )
- RAHNE[Fars.] ile ...
( Gedik, yarık, yırtık ve bozuk yer. | Zarar, ziyan, bozukluk. )
- RÂHT/REHT[Ar. çoğ. ERHÂT] ile RAHT[Ar.]
( Kalabalık, cemaat. | Boy, kabile. İLE At takımı. | Yol levâzımı. | Döşeme ve ev takımı. | Kapı ve pencere kanatlarının menteşe takımı. )
- RAHVÂN[Fars.] ile/=/< REHVÂR[Fars.]
- RÂİ[< RA'Y] ile ...
( Çoban. | Çoban ve kır yaşamını anlatan şiir. )
- RÂÎ/RÂİYE[Ar. < RA'Y] ile RÂÎ/RÂİYYE[Ar.]
( Çoban, sığırtmaç. | Çobansı, çoban ve kır hayatını anlatan şiir. [İng., Fr. PASTORAL] İLE Rü'yet eden. | R harfine ait, r ile ilgili. )
- RÂİB[Ar. < RU'B] ile RAÎB[Ar.]
( Büyücü, göz bağlayıcı. İLE Korkmuş. )
- RAIL :/yerine RAY, DEMİRYOLU
- RAIN :/yerine YAĞMUR
- RAISE vs. RISE
- RAISE :/yerine YÜKSELTMEK
- RAJAS ile ...
( Devinim gücü, faaliyet, enerji. Kozmik cevherin üç unsurundan biri. (Rajas, Tamas, Sattva) ki onsuz öbür ikisi tezahür edemezdi. Yoga'da egoizm. )
- RAJON değil RACON[argo | İt. < RAGIONE]
( Yol, yöntem, usûl. | Gösteriş, fiyaka. )
- RAKABÂT[Ar. < RAKABE] ile REKABET["ka" uzun okunur]
( Ense kökleri, boyunlar. | Kullar, köleler, cariyeler. İLE Gözleme, gözetleme. | Birbirini çekememe. | Kıskanma. | Benzerleriyle yarışa çıkma. [İng. RIVALRY, COMPETING | Fr. CONCURRENCE] )
- RAKABE ile/||/<> RAKABE ETMEK ile/||/<> MÜLK ARÂZİ
( Kuru mülkiyet, çıplak mülkiyet. | Bir arazinin asıl mülkiyeti. İLE/||/<> Vakfın gelirini aslına eklemek. İLE/||/<> Hem tasarruf hakkı, hem de geliri[rakabesi] kişilere ait olan her tür emlak. )
- RAKAM/NUMARA ÖNEKLERİ
( Yotta(Y) = 1,000,000,000,000,000,000,000,000
Zetta(Z) = 1,000,000,000,000,000,000,000
Exa(E) = 1,000,000,000,000,000,000
Peta(P) = 1,000,000,000,000,000
Tera(T) = 1,000,000,000,000
Giga(G) = 1,000,000,000
Mega(M) = 1,000,000
Kilo(k) = 1,000
Hecto(h) = 100
Deca(da) = 10
Unit = 1
Deci(d) = 0.1
Centi(c) = 0.01
Milli(m) = 0.001
Micro(µ) = 0.000 001
Nano(n) = 0.000 000 001
Pico(p) = 0.000 000 000 001
Femto(f) = 0.000 000 000 000 001
Atto(a) = 0.000 000 000 000 000 001
Zepto(z) = 0.000 000 000 000 000 000 001
Yocto(y) = 0.000 000 000 000 000 000 000 001
)
- RAKAMLAR('I)
- RAKAMSAL ile/yerine İSTATİSTİKSEL
- RAKET[Fr. < Ar.] değil/yerine/= VURAÇ | TOKAÇ
( Masatopu, alantopu gibi oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağı olan, uzunca saplı araç. | Çamaşır yıkarken kullanılan, tahtadan, yassı tokmak. )
- RAKI BARDAĞI
- RAKI BARDAĞI değil ŞERBET/LİMONATA BARDAĞI
( Rakı bardağı olarak [yanlış] bilinen bardağın başlangıcı ve kullanım amacı şerbet ya da limonata içindi. )
- RAKÎ'[< RÜKÛ] ile ...
( NAMAZDA RÜKÛ EDEN, ELLERİNİ DİZLERİNE DAYAYARAK EĞİLEN )
- RAKI ile ARAK
( ... İLE Daha bir tatlı/şekerli Lübnan rakısı. )
- RAKÎB[Ar.] ile RÂKİB[Ar. < RÜKÛB | çoğ. RÜKBÂN] ile RAKÎB[Ar. < REKÂBET | çoğ. RAKÎBÂN, RUKABÂ]
( PÂYENDE[Fars. çoğ. PÂYENDEGÂN]: Duran, sürekli. | Payanda, destek, dayanak. || RABÎTA: Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. İLE Binici/binen, binmiş. | Bir ulaşım/nakil aracına binmiş olan. İLE Herhangi bir işte birbirinden üstün olmaya çalışanlardan her biri. | Bekçi. | Görüp, gözeten.[Allah'ın adlarındandır.] )
- RAKÎK[< RİKKAT] ile ...
( İNCE | YUFKA YÜREKLİ )
- RAKÎKLEŞMEK ile ...
( Yâ bad-ül eşheb[Ruhun, insana yardım edebilmesi] )
- RÂKIM-I HURÛF/RÂKIM-ÜL-HURÛF(MUHARRİR) değil/yerine/= YAZARI
- RAKÎM ile RÂKIM[< RAKM]
( YAZI YAZACAK LEVHA | YAZI, KİTAP VE SAİRE ile YAZAN, ÇİZEN | KOT, BİR YERİN DENİZDEN OLAN YÜKSEKLİĞİ )
- RAKIM ile YÜKSEKLİK
( TEFÂZUL-İ İRTİFÂ': İki noktanın deniz yüzeyinden yükseklikleri arasındaki fark. )
( ELEVATION/ALTITUDE vs. HEIGHT )
- RÂKİP(/B) ile RAKÎP(/B)
( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )
( RIDER vs. RIVAL )
- RAKİP/HASIM[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİŞTEŞ/KARŞIDAŞ/YARIŞTAŞ
- RAKİP ile DEZAVANTAJ
- RAKİP ile/ve/< KURBAN
( (gerektiğinde) Rakip olabilmek/olmak için kurban da olabilmelisindir. )
- RAKISHNESS vs. DEBAUCHERY
- RAKİT[Ar.] değil/yerine/= GÖL
( Durgun su. )
- RAKKAM değil RAKAM
- RAKUN ile NASUA
( Kuzey Amerika'da yaşar. İLE ... )
( ile ... )
( ile
)
( RACCOON vs. NASUA )
( PROCYON LOTOR cum NASUA )
- RAKUN ile TANUKİ
( ... ile )
( ... cum NYCTEREUTES )
- RAKUNKÖPEĞİ ile ...
( Doğu Asya'ya özgü, memeli bir hayvan. )
- RAKURSİ ile/||/<> ALTIN ORAN
( Bir nesnenin açı kurallarına uygun olarak kısaltılarak gösterilmesi.[Bir resimde tuval yüzeyine dik olarak yerleştirilmiş herhangi bir figüre yöneltilen verilir.] İLE/||/<> Sanatta uyum ve oranlama konusunda en yetkin ölçüleri verdiği düşünülen formül. Altın oran/kesim, bir doğru parçası ikiye bölündüğünde küçük parçanın büyük parçaya oranının, büyük parçanın bütüne oranına eşit olması.[%61.8, en yaklaşık değerdir.] )
- RAL ile ...
( Akciğerleri dinlerken doktorun duyduğu patolojik ses. )
- RALLİ[İng.] değil/yerine/= ARABA YARIŞI
- RÂM (OLMAK/ETMEK) ile ...
( İNSANIN TÜM VARLIĞIYLA ALLAH'A BAĞLANMASI | TESLİMİYET )
- RAM/RANDOM ACCESS MEMORY[İng.] değil/yerine/= RASTGELE ERİŞİMLİ BELLEK
- RAM ile HARD DISK
( Kısa süreli bellek. İLE Uzun süreli bellek. )
( Random-access memory.[akronim/acronym] İLE Hard Disk. )
- RAMA ile/ve SİCİM
- RAMAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> SEDD-İ RAMAK[Ar.]
( Yaşam kalıntısı. [Ancak, soluk alabilecek kadar gövdede kalan yaşam.] | Pek az şey. | [Ramak kala!] İLE/VE/||/<>/> Ölmeyecek kadar ile geçinme/yaşama. )
- RAMAZAN AYININ:
İLK 10 GÜNÜ ile/ve/<> İKİNCİ 10 GÜNÜ ile/ve/<> ÜÇÜNCÜ 10 GÜNÜ
( Rahmet günleri. İLE/VE/<> Mağfiret günleri. İLE/VE/<> Cehennem'den azad günleri. )
- RAMAZÂN ile ...
( KAMER TAKVİMİNİN DOKUZUNCUSU, ÜÇ AYLARIN SONUNCUSU, ORUÇ AYI )
- RAMAZAN ve/>/ya da FITR BAYRAMI[RAMAZAN ve/>/ya da ŞEKER BAYRAMI değil!]
( ... ve ÎD el-FITR[Ar.]: KAHVALTI | HARİ RAYA AİDİL FİTRİ[Malezya ve Singapur'da] | IDUL FİTRİ ya da LEBARAN[Endonezya'da] | SHEMAI EID[Bangladeş'te] )
- RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN
( ... İLE/VE/||/<>/> 1812 ve 2020 yılındaki Ramazan ayı. )
( )
- RAMAZAN ve KELÂM
- RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA
- RAMEL ile ...
( Aruz ölçüsü. )
- RÂMÎ[Ar. < REMY] ile RÂMÎ[Fars.]
( Atan, atıcı.[ok vs.] İLE Boyun eğici, çok itaatli. )
- RAMİ[Malezya dilinden] ile RAMİ
( Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen, değerli bir bitki. | Bu bitkinin dokumacılıkta kullanılan lifi. İLE İstanbul'da bir semt. )
- RAMP[Fr.] ile RAMPA[İt.]
( Bir tiyatro sahnesinin önünde, ışık ve ışıldakların yerleştirildiği, izleyiciye en yakın yer. İLE Bir arazinin, bir karayolunun, bir demiryolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü. | Özellikle istasyonlarda, vagonlara eşya yüklemek ya da boşaltmak için yapılan, ambarın önünde bulunan set. | Bir vagonu, raya sokmak ya da raydan çıkarmak için kullanılan araç. | Bir geminin, bir başka gemiye, dubaya, iskeleye ya da sala değecek biçimde yanaşması. | İki ağacı ya da takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, ucları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk. | Füzeli mermi ya da makinelerin, havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek. )
- RAMPA[İt.] değil/yerine/= YOKUŞ
- RÂN[Fars.] ile -RÂN[Fars.]
( Oyluk. İLE "süren, sürücü, hükmeden" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[HÜKÜM-RÂN: Hüküm süren/sürücü. | KÂM-RÂN: Sefâ süren.] )
- RAN ile ...
( Yelken sporunda rüzgârın önünde seyretme. )
- RANDEVU ile/ve/değil/||/<>/< REZERVASYON
- RANDIMAN[Fr.] değil/yerine/= VERİM
- RANDOM vs. COINCIDENCE
- RANDOM[İng.] değil/yerine/= RASTGELE
- RANDOMİZASYON/RANDOMIZATION[İng.] değil/yerine/= RASTGELELEŞTİRME
- RANDOMİZE/RANDOMIZED[İng.] değil/yerine/= RASTLANTISAL
- RANGE :/yerine ARALIK
- RANİ ile ...
( Hindistan'da kraliçe. )
- RANK :/yerine RÜTBE, SIRA
- RANKET ile ...
( Nefesli bir çalgı. )
- RANT (ELDE ETMEK) ile PRİM (TOPLAMAK)
- RANT ve/ne yazık ki/> "RAHAT"/LIK
- RANUNCULACEAE = ŞAKÎKÎYE
- RAPEL/DOZ BOOSTER DOSE[İng.] değil/yerine/= PEKİŞTİRME DOZU
- RAPID :/yerine HIZLI
- RAPIDLY :/yerine HIZLA
- RAPOR[İng.] değil/yerine/= YAZANAK
( Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme, araştırma sonucunu, düşünceleri ya da saptamaları bildiren yazı. )
- RAPOR/DA:
BAĞLAYICI/LIK ile/değil/yerine YOL GÖSTERİCİ/LİK
- RAPORTÖR değil/yerine/= DEĞERLENDİRME YAZAN/YAZICI
- RAPRAHAT
- RAPSODİ[Fr. < Yun.] ile ...
( Ulusal ya da yöresel konulardan esinlenerek oluşturulmuş müzik yapıtı. | İçinde, Homeros'un şiirlerindeki olaylardan birini işleyen şarkı ya da parça. )
- RAPTETMEK[Ar. < RABT] değil/yerine/= İLİŞTİRMEK/TUTTURMAK
- RARE :/yerine NADİR
- RARELY vs. SCARCELY
- RARELY :/yerine NADİREN
- RASA ile ...
( Tat. )
- RASAT[Ar.] değil/yerine/= GÖZLEM
- RASATHANE/OBSERVATUVAR değil/yerine/= GÖZLEMEVİ
- RASATHANE ile/ve MUVAKKITHANE
( Gökyüzünün/uzayın izlendiği gözlem evi. İLE/VE Takvim hazırlamak ve vakit tayin etmek için kullanılan küçük rasathane. )
- RAŞİTİZM[Fr. RACHITISME< Yun.]/KÜSÂHAT[Ar.] SISKALIK
( Çocuklarda, kalsiyum, fosfor eksikliğinden ya da dengesizliğinden ileri gelen, biçim bozukluğuna neden olan kemik sayrılığı. )
- RASLİLA ile ...
( Hindistan'a özgü bir halk oyunu. )
- RÂST[Fars.] ile RÂST[Fars.]
( Makam. İLE Doğru/müstakim. | Sağ. | Haklı, doğru, gerçek. | Uygunluk. )
- RÂST[Fars.] ile RÂST[Fars.]
( Doğru. | Tesadüf. | Hedefi vurma. İLE Türk müziğinde bir makam adı. )
- RÂST ile DOĞRU | SAĞ | UYGUNLUK
- RASTGELE/LALETTAYİN değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL
- RASTGELE ve TEVEKKÜL
- RASTGELELİK:
TANIMLAMADA ile TANIMLAMAMADA
- RASTGELELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLASILIKLILIK
- RASTGELELİK >< TANIM/LAMA
- RASTGELME ile KAZA SONUCUNDA
- RASTIK[Fars.] ile RASTIK[Fars.]
( Kadınların, kaşlarını ya da saçlarını boyamak için sürdükleri siyah boya. İLE Sürmemantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurumu karası bir tozla dolduran ekin hastalığı. )
- RASTLAMAK/RASTGELELİK ile DENK GELMEK
- RASTLANTI["RASLANTI" değil!] = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]
- RASTLANTI/SALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLANTI/SALLIK
- RASTLANTI ile KAZAEN
- RASTLANTI değil/yerine TÜZE
- RASTLANTI ile/ve/<> YAPISAL RASTLANTI
( Fizik yasalar/ı ve fraktal geometri, yapısal rastlantılardır. )
( )
- RASTLANTI ile/ve ZORUNLULUK
( COINCIDENCE vs./and OBLIGATION )
- RASYO/RATIO[İng.] değil/yerine/= ORAN
- RASYON/RATION[İng.] değil/yerine/= GÜNLÜK BESİN
- RASYONALİZASYON/RATIONALIZATION[İng.] değil/yerine/= USSALLAŞTIRMA
- RASYONALİZM/RATIONALISM[İng.] değil/yerine/= USÇULUK
- RASYONALİZM ile MEKANİZM
- RASYONEL TEOLOJİ ile DİNÎ TEOLOJİ
- RASYONEL[İng. < RATIONAL] değil/yerine/= AKILCI, USSAL
- RASYONEL ile İRRASYONEL
- RASYONEL ile PRAGMATİK
- RATANYA[Peru dilinden]
( Karabuğdaydillerden, kökü sürgün kesici olarak tıpta kullanılan bir bitki. )
( KRAMERIA TRIANDRA )
- RATE :/yerine ORAN, DERECE
- RATHER :/yerine DAHA ÇOK
- RATÎB/RATB[Ar.] ile RÂTİB[Ar.]
( Taze, yeşil, yaş.[yemiş] | Yumuşak, mülâyim. İLE Sıraya koyan, tertip eden. )
- RATING :/yerine DERECELENDİRME
- RATIO vs. ACCORDING TO
- RATIO vs. CONSIDERATION
- RATIO vs. TO COMPARE
- RATIO :/yerine ORAN
- RATIO ile REASON ile INTELLECT
( Oran, karşılaştırma. Mevcut olanların karşılaştırma bilgisi. İLE/VE Nedenleri el/dikkate almak. İlliyet. İLE/VE Erekbilimsel akıl tipi. Olmayanın/Olmamış olanın aklı/bilgisi. )
( ... ile ... ile LIZHI )
- RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ
- RAUF ile/ve RAHÎM
- RAUNT/RAVNT[İng.] değil/yerine/= DÖNEM
- RAVENT[Ar.] ile IŞKIN/IŞGUN
( Karabuğdaygillerden, iri gövdeli, büyük yapraklı, tıpta kullanılan bir bitki. İLE Bir ravent türü. | Karabuğdaygillerden, süs bitkisi ya da sebze olarak yetiştirilen, yaprak ya da saplarından reçel yapılan, tedavi edici olarak da kullanılan bir bitki. )
- RAVZA[Ar. çoğ. RAVZÂT, RİYÂZ] ile ...
( Ağacı, çayırı, çimeni bol olan yer, bahçe. Bahçe-i Cennet. )
- RAW :/yerine ÇİĞ, HAM
- RÂY[Ar.] ile RA'Y[Ar.] ile RAY[Fr./İng. RAIL]
( Oy, rey, fikir. | Raca, Hint hükümdarı. | Sancak, bayrak.[< RÂYET] İLE Otlama. | Otlatma, gütme. | Teslim olma. )
- RAYBA[Alm.] değil/yerine/= PÜRÜZALIR
- RAYİÇ[Ar.] değil/yerine/= DEĞER
( Bir malın, satış ve sürüm değeri. )
- RÂYİHA[Ar.]/BÛY[Fars.] değil/yerine/= KOKU
- RAYLARA:
"ŞAHIS DÜŞTÜĞÜNDE" değil "BİRİ DÜŞERSE"
( Raylı yolların duraklarında bulunan uyarı yazılarının, ilgili yöneticilerce düzeltilmesi dileğiyle... )
- RAYNAUD ile/||/<> BUERGER/BURGER
( Soğuk ya da stres nedeniyle parmaklarda renk değişikliği. İLE/||/<> Sigara içenlerde görülen, el ve ayak damarlarının yangılanması. )
- RAYON[Azr.] = İLÇE[Tr.]
- RÂZ-BÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂR[Fars.] ile RÂZ-PÛŞ[Fars.]
( Sır saklayan. İLE Sırrı bilen. İLE Sır tutan. İLE Sır gizleyen. )
- RAZ/RAZZ[Ar.] ile RÂZZ[Ar.] ile RÂZ[Ar.]
( Berelenme, bere. | Bir şeyi döküp bulgur gibi ufalama. İLE Kesmez alet. İLE Sır, gizlenilen şey. )
- RAZI MIDIRLAR? değil RAZILAR MIDIR?
- RÂZI OLUNAN ÖFKE ile RÂZI OLUNMAYAN ÖFKE
( Bizi mahkum eden şey, huylarımız, ahlâkımızdır. )
- RÂZÎ/RAZİYYE[Ar. < RIZÂ] ile RAZÎ/RADÎ[Ar. çoğ. RUZAÂ] ile Râzî[Ar.]
( Kabul eden, boyun eğen, rıza gösteren. İLE Süt kardeş. | Süt emen çocuk. İLE Rey şehrine bağlı/mensup, bu şehirle ilgili olan. | İran'ın "Rey" şehrinden olan. | Sırra/râza bağlı/mensup. )
- RÂZÎ ile FAHREDDİN RÂZÎ
( Hekim, filozof, simyacı. İLE Âlim, fizikçi ve müfessir. )
( Ebû Bekr Muhammed bin Zekeriyyâ er-Râzî [865 - 925, Rey - İran]. İLE Fahreddin er-Râzî [1150 - 05 Nisan 1210, Rey - İran] )
- RAZMOL ile/ve PASPAL
( İri kepekli un. İLE/VE Çok kepekli un. )
- RBS/RADIOLOGY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= RADYOLOJİ BİLGİ DÜZENİ
- REDİF[Ar.] ile REDİF[Ar.] ile RADİF[Ar.]
( Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er. İLE Koşuklarda, uyaktan sonra yinelenen, aynı anlamdaki sözcük ya da ek. İLE Binicinin ardına binen [ikinci] kişi. )
- RELAX :/yerine RAHATLAMAK
- RELIEF :/yerine RAHATLAMA
- REPORT :/yerine RAPOR, BİLDİRMEK
- RF/RADIOFREQUENCY[İng.] değil/yerine/= RADYOFREKANS
- RFID/RADIOFREQUENCY IDENTIFICATION[İng.] değil/yerine/= RADYO FREKANSLA TANIMLAMA
- RIA/RADIOIMMUNASSAY ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= RADYOIMMÜN ÇÖZÜMLEME
- RIS/RADIOLOGY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= RADYOLOJİ BİLGİ DÜZENİ
- RÜYA:
ŞEYTANÎ ile NEFSÎ ile DÜNYEVÎ ile RAHMÂNÎ
( Kötülüklerin görülmesi. İLE Ulaşma odaklı. İLE Olduğu gibi. İLE Manevi. )
- SABRI OLMAYAN ile/ve/değil/yerine/>/<>/>< RÂZI OLAN
( İntizar eden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>/<>/>< Zevk eden. )
- SAHNE ile RAMP[Fr.]
( Tiyatro sahnesinde izleyiciye en yakın yer. )
- SAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RAKAM
( )
- SÂZENDE ile/ve HÂNENDE[Fars.] ile/ve RAKKÂSE
( Enstrüman çalan. İLE/VE Musikî icra eden. İLE/VE Semâ eden. )
- ŞEFÎK[Ar.] ile RAKÎK[Ar.]
- ŞEKK ile ŞÜPHE ile RAYB
- SERAMİK ile RAKU
( ... İLE Japon işi seramik kap. )
- SHELF :/yerine RAF
- SONAR ile RADAR
- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO
( ∞ İLE İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )
( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )
( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- STEVIE WONDER ile/değil RAY CHARLES
- SÜLÜN ile/ve RALİC
( ... İLE/VE Borneo dağlarında yaşar. )
- SUNUCU(SERVER):
TOWER ile/ve/değil/yerine/<> RACK ile/ve/değil/yerine/<> BLADE
- SÛR-U İSRÂFİL ile/ve RÂDİFE
( "Başlangıç"ta. İLE/VE "Başlangıç"ta[kıyâmette]. )
( Sadâ. İLE İsfehan makamında olacak/mış.[Yassı namazının kameti de, İsfehan makamında okunur.] )
- TAKINTI ile/değil RAHATLIK
- TALEB[Ar.] ile RAVM[Ar.]
- TALEP ile/ve/<> RAĞBET
- TAPINMA ile/değil/yerine RÂBITA
- TARİHLEME ile/ve/||/<> RADYOMETRİK TARİHLEME
( ... İLE/VE/||/<> Bazı izotoplar [kimyasal bir öğenin, belirli kütleye sahip atom çekirdekleri], kimyasal yapılarını değiştiren ve kendiliğinden oluşan radyoaktif bozunmaya uğrar. Bu bozunmanın hızı, izotopun bir özelliği olup sıcaklık, basınç ya da izotopun içinde yer aldığı kimyasal bileşikler gibi dış etmenlerden etkilenmez. Bozunma hızı, belirli bir örnekteki atom çekirdeklerinin yarısının bozunması için gereken "yarı-ömür" olarak tanımlanır. Kayaç örneklerini tarihlendirmede kullanılan radyometrik yöntem, radyoaktif izotopun ve bozunmaya uğrarken üretilen öğe mikdarının ölçülmesi esasına dayanır. Radyoaktif öğe ve izotopların görece mikdarı, bir kayacın oluşmasından itibaren kaç yarı-ömrün geçmiş olduğunu gösterir. Örneğin, çoğu mineralin kimyasal bileşeni olan ve doğal olarak ortamda bulunan potasyum, az miktarda radyoaktif potasyum-40 içerir. Bu izotop, kalsiyum-40 ya da argon-40 oluşturmak için 1 milyon 300 yıllık bir yarı-ömür ile bozunur. Bozunmaların %11'inde, argon-40 oluşur. Argon, bir gaz olduğundan, mineral ısıtıldığında ya da eritildiğinde, mineralden dışarı atılır. Bu nedenle, yeni katılaşmış bir magma kayacı, argon-40 içermez. Zaman içinde potasyum-40'ın bozunmasıyla kayaçta argon-40 birikir. Böylece, bir magma kayacındaki potasyum-40 ve argon-40 mikdarı, bu kayacın ne kadar süre önce katılaştığını gösterir.
Potasyum-argon ile tarihlemenin özü budur. Kavramsal olarak benzer öteki yöntemler, uranyum-kurşun, rubidyum-stronsiyum ve neodimiyum-samaryum yöntemleridir. Her yöntemin farklı üstünlük ya da sakıncaları, potansiyel hata kaynakları bulunmaktadır. Sonuçların daha güvenli alınması bakımından önemli kayaçlarda bu yöntemlerin birkaçı birden kullanılabilir. )
- TELESKOP ile/ve/<> RADYO TELESKOPU
( Dünyanın en büyük ve en duyarlı single-dish radyo teleskopu, Porto Riko'dadır. )
- THOUGH :/yerine RAĞMEN, GERÇİ
- TİRAJ[Fr. < TIRAGE] ile RATING[İng.]
( Kitap, gazete, kitap gibi şeylerin baskı sayısı. İLE Televizyon programlarının izlenme/izleyici oranı. )
- TOKONOMA ile/ve/||/<> SHOJİ ile/ve/||/<> FUSUMA ile/ve/||/<> DOMA ile/ve/||/<> AMADO ile/ve/||/<> RANMA
(
Tokonoma (床の間)
Tanım: Zaşiki odasında yer alan, süs eşyalarının ya da sanat yapıtlarının sergilendiği dekoratif niştir.
- Rulo resim[kakejiku], ikebana[çiçek düzeni9 ya da kaligrafi yapıtları yer alır.
- Konuklara saygının ve estetik anlayışın göstergesidir.
- Odada genellikle en onurlu köşede yer alır.
Shoji (障子)
Tanım: Ahşap iskelet üzerine yerleştirilmiş yarı saydam kâğıttan oluşan sürgü kapı ya da pencere panelleridir.
- Gün ışığını yumuşatarak içeri alır.
- Odalar arasında ışık geçişini sağlar ama görüşü sınırlar.
- Doğayla geçirgen bir sınır oluşturur; engava ve zaşiki ile sık ilişkilidir.
Fusuma (襖)
Tanım: Opak, kalın kâğıtla kaplı, ahşap çerçeveli sürgü kapılardır. Odaları birbirinden ayırmakta kullanılır.
- Shoji'den farkı, ışık geçirmemesidir.
- İç mekân esnekliğini sağlar; duvar yerine geçebilir.
- Genellikle zarif manzara ya da motifli çizimlerle süslenir.
Doma (土間)
Tanım: Toprak ya da taş zeminli, ayakkabıyla girilebilen iç alan. Geleneksel evlerde mutfak ya da çalışma alanı olabilir.
- Genkan'a bağlı olabilir ya da onun devamı sayılır.
- Yarı iç mekân işlevi görür.
- Kırsal evlerde sık görülür; bazen ocak[irori] ile bütünleşir.
Amado (雨戸)
Tanım: Ahşap ya da metalden yapılmış, genellikle pencere ya da sürgü kapıların dışına yerleştirilen koruyucu panjurlardır.
- Gece kapatılarak güvenlik sağlar.
- Fırtına, yel ve dış etkenlere karşı koruma sunar.
- Engava çevresinde kullanımı yaygındır.
Ranma (欄間)
Tanım: Oda bölmeleri üzerinde yer alan dekoratif ve havalandırmaya izin veren ahşap oymalı panellerdir.
- Işık ve hava geçişini sağlar.
- Oymacılık sanatının ince örnekleriyle süslenebilir.
- Zaşiki ya da öteki odalar arasında bulunur.
- TOPRAK ve/||/<> RAHİM
- TÖRPÜ ile RASPA[İt.]
( Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe. | Bir şeyin yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgünleştirmek için kullanılan kısa, ince, pürtüklü eğe. İLE Demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas gibi şeyleri çıkarmak, pürüzleri gidermek için kullanılan, iri dişli bir törpü. )
- ÜÇ AYLAR/ŞÜHÛR-İ SELÂSE:
RECEP ve/> ŞABAN ve/> RAMAZAN
- ULÛHİYET >< RAHMET
( Batın. >< Zahir. )
( Itlak. >< Mutlak.[< TALAK] )
- US = AKIL = REASON[İng.] = RAISON[Fr.] = VERNUNFT[Alm.] = RATIO[Lat.] = RAZON[İsp.]
- USÇULUK = AKLİYE = RATIONALISM[İng.] = RATIONALISME[Fr.] = RATIONALISMUS[Alm.] = RATIO[Lat.]
- USLAMLAMA = REASONING[İng.] = RAISONNEMENT[Fr.] = SCHLUßVERFAHREN[Alm.] = RATIOCINATIO[Lat.]
- UZAY = MEKÂN = SPACE[İng.] = ESPACE[Fr.] = RAUM[Alm.] = SPATIUM[Lat.] = ESPACIO[İsp.]
- ÜZÜM ile RAZAKI[Ar.]
( ... İLE Kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok, bir tür üzüm. )
- ÜZÜNTÜ ile/ve/<> RAHATSIZLIK
- VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB
( [Koruyucu] Dışta. VE/||/<> İçte. )
( Maddî koruyucu. VE/||/<> Manevî koruyucu. )
- VARLIK ve RAHMET
( EXISTENCE and MERCY AND GRACE )
- YAMULTMAK ile RAYINDAN ÇIKARMAK
- YAZI ile/ve/|| YAŞAM ile/ve/|| KUL ile/ve/|| RAB
( Bâkî. İLE/VE/|| Fânî. İLE/VE/|| Âsi. İLE/VE/|| Âfi/bağışlayıcı. )
- YELKEN ile RANDA[İt.]
( ... İLE Gemilerin mizana direğinin gerisindeki yelken. )
- YERİNDEN ETMEK ile/ve/<> RAYINDAN ÇIKARMAK
- YETERLİ/LİK ile/ve/> RAHAT/LIK
- ZA'N[Ar.] ile RAHL[Ar.]
- ZÂCİR ve/||/<>/>/< RAM
( Men ve yasak eden. VE İtaat eden. )
- ZAHMET/Lİ ile/ve/değil/||/<>/> RAHMET/Lİ
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Zahmet"i, zevk edinmek. )
( Zahmet ile Rahmet arasında, sadece bir nokta fark vardır. )
- ZAP ZAP ile RAP RAP
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Adımların hızlı atılmasına ilişkin yansıma bir ilgeç. İLE Adımların atılmasına ilişkin yansıma bir ilgeç. )
- RA'D[Ar.] ile RÂD[Ar.] ile RÂDD[Ar.] ile RADH[Ar.]
( Gök gürlemesi. İLE Cömert ve eliaçık. | Erdemli/faziletli, üstün, değerli. İLE Reddeden, geri döndüren/çeviren/bırakan. İLE Az bir şey verme, az verilen şey. | [eskiden] Savaşa katılan kadınlara, çocuklara, kölelere, zimmîlere, ganîmetten verilen bir orandaki mal. )
- RÂ[Ar.] ile RÂ'[Ar.]
( R sesini verir. | Rebîülevvel ayına işarettir. İLE "rı" harfinin bir adı. )
- RAATLAMAK" değil RAHATLAMAK
- RAB'[Ar.] ile RABB[Ar.] ile Rabb[Ar.] ile RÂBB[Ar.]
( Avlulu ev. İLE Efendi, sahip. İLE Allah. İLE Sütbaba, üveybaba. )
- rab ile rabb ile Rabb
( AVLULU EV ile EFENDİ, SAHİP | SÜTBABA, ÜVEY BABA ile TERBİYE EDEN ALLAH, MÜREBBİ | KENDİNİ, GEREKSİNİMİ DUYULAN ŞEYİ, KENDİ ARACILIĞI İLE ELDE EDİLEN ÖZEL BİR SIFATLA KAYITLANDIRILMIŞ ZÂT )
- RAB ile/ve/<>/< RÂBITA
- RABB-İ HAS ile RABB-ÜL ÂLEMÜN
- RÂBITA ile/ve/> RÂBITA-İ ŞERİF
- RABÎTA ile RÂBITA/BEND[Fars.]
( Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. ile İKİ ŞEYİ BİRBİRİNE BAĞLAYAN, BAĞ | MÜNÂSEBET, İLGİ | BAĞLILIK, SIRA, TERTÎP, USÛL, DÜZEN | İMGE İLE SİMGENİN BULUŞTURULMASI )
- RÂCİ'/RÂCİA[Ar. < RÜCÛ] ile RÂCÎ[Ar. < RECÂ]
( Geri dönen. | İlgisi/münâsebeti olan. | [dilb.] Bir kişiden kinâye olan zamir. İLE Ricâ eden, yalvaran. | Ümitli. )
- RAD/RADIATION ABSORBED DOSE[İng.] değil/yerine/= RADYASYON EMILIM DOZU
- RÂDDE[Ar. < REDD] ile RA'DE/RA'ŞE[Ar.]
( Derece, mertebe, kerte, sır. | Çizgi/hatt. | Aşağı yukarı tahmin edilen miktar ya da zaman. İLE Titreme/titreyiş. | [korku ya da soğuktan] Ürkme. )
- RÂDÎ'[Ar. < REDÂ | çoğ. RUZAA'] ile RÂDÎ[Ar.]
( Süt emen çocuk. | Sütkardeş. İLE Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. )
- RÂDÎ/RÂDÎYYE[Ar.] ile RÂDİYE[Ar. < RIZÂ] ile RA'DİYYE[Ar.]
( Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. İLE Râzı olsun! İLE Torpil. )
- RADIO :/yerine RADYO
- RÂFİ'[Ar. < REF] ile RÂFİH[Ar. < REFÂH]
( Kaldıran, yükselten. | Allah'ın adlarındandır. | Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir. İLE Refah ve rahat ile yaşayan. )
- RÂH-BER[çoğ. PÎŞE-GÂN][Fars.] ile RÂH-DÂN[Fars.]
( Rehber. İLE Yol bilen. )
- RÂH[Ar.] ile RÂH[Ar.] ile RÂH[Ar.]
( Yol. | Tutulan yol, meslek, yöntem/usûl. İLE Kaygı, keder. | Zan, sanma. İLE Şarap. )
- RAHAL[Ar.] ile RAHAL[Ar. çoğ. RİHÂL]
( Menzil, konak. İLE Semer, palan. )
- RÂHÎ[Ar.] ile RÂHÎ[Fars. < RÂH]
( Rahat, sakin. İLE Yola ait, yolla ilgili. )
- RAHÎB[Ar. < RAHB] ile RÂHİB[Ar. çoğ. RÂHİBÂN, REHEBÂN, RUHBÂN]
( Geniş, bol. İLE Hıristiyanlarda, genellikle manastırda yaşayan (evlenmeyen) din adamı, karabaş, keşiş. )
- RÂHİL[Ar. < RİHLET] ile RAHÎL[Ar.]
( Göçen, göç eden. | Ölen. İLE Göçme, göç. )
- RAHİM KANSERİ ile RAHİMAĞZI KANSERİ
- RAHİM[Ar. < ERHÂM] ile RAHÎM[Ar. < RAHMET | çoğ. RUHAMÂ] ile RAHÎM[Ar.] ile RÂHİM[Ar. < RAHM | çoğ. RÂHİMÎN, RÂHİMÛN]
( Dölyatağı. | Akrabalık/hısımlık.[anne tarafından] İLE Esirgeyen, koruyan, acıyan, merhametli Cenâb-ı Hakk. [Allah'ın adlarından] İLE Hafif/lâtif sözlü hanım. İLE Acıyan, acıyıp esirgeyen, merhametli. )
- RAHİM ile RAHÎM
( Döl yatağı. İLE Koruyan, merhamet eden. )
- RAHMAN(İYET)[Ar.] ile/ve RAHİM(İYET)[Ar.]
( Yatay. Genişlemesine. İLE/VE/<> Dikey. Derinlemesine. )
( Allah'ın yarattığı. İLE/VE/<> Kişinin oluşturduğu. )
( Kuşatan. İLE/VE/<> Kapsayan. )
( Nesne. İLE/VE/<> Özne. )
( Genel/e. İLE/VE/<> Özel/e. )
( Toplum. İLE/VE/<> Birey. )
( Yasalı. İLE/VE/<> Yasası yoktur. )
( Tanrı/Allah. İLE/VE/<> Peygamber. )
( Tekrarı var. İLE/VE/<> Tekrarı yok. )
( Bilim. İLE/VE/<> Sanat. )
( Varoluş[ontos]. İLE/VE/<> Bilgi[episteme]. )
- RAHMAN ve/<> RAHÎM ve/<> ALLAH
( İsm-i Kemâl. VE/<> İsm-i Cemâl. VE/<> İsm-i Celâl. )
( Kalıbımız. VE/<> Fiilimiz. VE/<> Ruhumuz. )
- RAHMAN ve/<> RAHMET ve/<> RAHÎM
( Doğa. VE Bilgi. VE Kılavuz. )
( ... VE/<> Bir varolanın, öteki tüm varolanlarca desteklenmesi. VE/<> ... )
- RÂHT/REHT[Ar. çoğ. ERHÂT] ile RAHT[Ar.]
( Kalabalık, cemaat. | Boy, kabile. İLE At takımı. | Yol levâzımı. | Döşeme ve ev takımı. | Kapı ve pencere kanatlarının menteşe takımı. )
- RÂÎ/RÂİYE[Ar. < RA'Y] ile RÂÎ/RÂİYYE[Ar.]
( Çoban, sığırtmaç. | Çobansı, çoban ve kır hayatını anlatan şiir. [İng., Fr. PASTORAL] İLE Rü'yet eden. | R harfine ait, r ile ilgili. )
- RÂİB[Ar. < RU'B] ile RAÎB[Ar.]
( Büyücü, göz bağlayıcı. İLE Korkmuş. )
- RAIL :/yerine RAY, DEMİRYOLU
- RAJON değil RACON[argo | İt. < RAGIONE]
( Yol, yöntem, usûl. | Gösteriş, fiyaka. )
- RAKABE ile/||/<> RAKABE ETMEK ile/||/<> MÜLK ARÂZİ
( Kuru mülkiyet, çıplak mülkiyet. | Bir arazinin asıl mülkiyeti. İLE/||/<> Vakfın gelirini aslına eklemek. İLE/||/<> Hem tasarruf hakkı, hem de geliri[rakabesi] kişilere ait olan her tür emlak. )
- RAKÎB[Ar.] ile RÂKİB[Ar. < RÜKÛB | çoğ. RÜKBÂN] ile RAKÎB[Ar. < REKÂBET | çoğ. RAKÎBÂN, RUKABÂ]
( PÂYENDE[Fars. çoğ. PÂYENDEGÂN]: Duran, sürekli. | Payanda, destek, dayanak. || RABÎTA: Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. İLE Binici/binen, binmiş. | Bir ulaşım/nakil aracına binmiş olan. İLE Herhangi bir işte birbirinden üstün olmaya çalışanlardan her biri. | Bekçi. | Görüp, gözeten.[Allah'ın adlarındandır.] )
- RAKÎM ile RÂKIM[< RAKM]
( YAZI YAZACAK LEVHA | YAZI, KİTAP VE SAİRE ile YAZAN, ÇİZEN | KOT, BİR YERİN DENİZDEN OLAN YÜKSEKLİĞİ )
- RÂKİP(/B) ile RAKÎP(/B)
( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )
( RIDER vs. RIVAL )
- RAKKAM değil RAKAM
- RAKUNKÖPEĞİ ile ...
( Doğu Asya'ya özgü, memeli bir hayvan. )
- RAM/RANDOM ACCESS MEMORY[İng.] değil/yerine/= RASTGELE ERİŞİMLİ BELLEK
- RÂMÎ[Ar. < REMY] ile RÂMÎ[Fars.]
( Atan, atıcı.[ok vs.] İLE Boyun eğici, çok itaatli. )
- RAMİ[Malezya dilinden] ile RAMİ
( Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen, değerli bir bitki. | Bu bitkinin dokumacılıkta kullanılan lifi. İLE İstanbul'da bir semt. )
- RAMP[Fr.] ile RAMPA[İt.]
( Bir tiyatro sahnesinin önünde, ışık ve ışıldakların yerleştirildiği, izleyiciye en yakın yer. İLE Bir arazinin, bir karayolunun, bir demiryolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü. | Özellikle istasyonlarda, vagonlara eşya yüklemek ya da boşaltmak için yapılan, ambarın önünde bulunan set. | Bir vagonu, raya sokmak ya da raydan çıkarmak için kullanılan araç. | Bir geminin, bir başka gemiye, dubaya, iskeleye ya da sala değecek biçimde yanaşması. | İki ağacı ya da takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, ucları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk. | Füzeli mermi ya da makinelerin, havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek. )
- RÂN[Fars.] ile -RÂN[Fars.]
( Oyluk. İLE "süren, sürücü, hükmeden" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[HÜKÜM-RÂN: Hüküm süren/sürücü. | KÂM-RÂN: Sefâ süren.] )
- RANDOM[İng.] değil/yerine/= RASTGELE
- RANDOMİZASYON/RANDOMIZATION[İng.] değil/yerine/= RASTGELELEŞTİRME
- RANDOMİZE/RANDOMIZED[İng.] değil/yerine/= RASTLANTISAL
- RANT ve/ne yazık ki/> "RAHAT"/LIK
- RÂST[Fars.] ile RÂST[Fars.]
( Makam. İLE Doğru/müstakim. | Sağ. | Haklı, doğru, gerçek. | Uygunluk. )
- RÂST[Fars.] ile RÂST[Fars.]
( Doğru. | Tesadüf. | Hedefi vurma. İLE Türk müziğinde bir makam adı. )
- RASTIK[Fars.] ile RASTIK[Fars.]
( Kadınların, kaşlarını ya da saçlarını boyamak için sürdükleri siyah boya. İLE Sürmemantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurumu karası bir tozla dolduran ekin hastalığı. )
- RATÎB/RATB[Ar.] ile RÂTİB[Ar.]
( Taze, yeşil, yaş.[yemiş] | Yumuşak, mülâyim. İLE Sıraya koyan, tertip eden. )
- RAUF ile/ve RAHÎM
- RÂY[Ar.] ile RA'Y[Ar.] ile RAY[Fr./İng. RAIL]
( Oy, rey, fikir. | Raca, Hint hükümdarı. | Sancak, bayrak.[< RÂYET] İLE Otlama. | Otlatma, gütme. | Teslim olma. )
- RÂZ-BÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂR[Fars.] ile RÂZ-PÛŞ[Fars.]
( Sır saklayan. İLE Sırrı bilen. İLE Sır tutan. İLE Sır gizleyen. )
- RAZ/RAZZ[Ar.] ile RÂZZ[Ar.] ile RÂZ[Ar.]
( Berelenme, bere. | Bir şeyi döküp bulgur gibi ufalama. İLE Kesmez alet. İLE Sır, gizlenilen şey. )
- RAZI MIDIRLAR? değil RAZILAR MIDIR?
- RÂZI OLUNAN ÖFKE ile RÂZI OLUNMAYAN ÖFKE
( Bizi mahkum eden şey, huylarımız, ahlâkımızdır. )
- RÂZÎ/RAZİYYE[Ar. < RIZÂ] ile RAZÎ/RADÎ[Ar. çoğ. RUZAÂ] ile Râzî[Ar.]
( Kabul eden, boyun eğen, rıza gösteren. İLE Süt kardeş. | Süt emen çocuk. İLE Rey şehrine bağlı/mensup, bu şehirle ilgili olan. | İran'ın "Rey" şehrinden olan. | Sırra/râza bağlı/mensup. )
- -RAK/-RAQ ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Karşılaştırma anlamı veren son ek. )
- [ne yazık ki]
!"RAHAT"/LIK ve/||/<>/>/< !KAYITSIZ/LIK
- KAŞINMA:
RAHİMDE değil VAJİNADA
( İç yüzeyde. [olmaz!] DEĞİL Dış bölgede/yüzeyde. )
( "Rahmim kaşınıyor" diye bir söz olmaz. DEĞİL "Vajina(m)da kaşıntı var/oluyor" olabilir. )
- RA'D[Ar.] ile RÂD[Ar.] ile RÂDD[Ar.] ile RADH[Ar.]
( Gök gürlemesi. İLE Cömert ve eliaçık. | Erdemli/faziletli, üstün, değerli. İLE Reddeden, geri döndüren/çeviren/bırakan. İLE Az bir şey verme, az verilen şey. | [eskiden] Savaşa katılan kadınlara, çocuklara, kölelere, zimmîlere, ganîmetten verilen bir orandaki mal. )
- RÂ[Ar.] ile RÂ'[Ar.]
( R sesini verir. | Rebîülevvel ayına işarettir. İLE "rı" harfinin bir adı. )
- RAATLAMAK" değil RAHATLAMAK
- RAB'[Ar.] ile RABB[Ar.] ile Rabb[Ar.] ile RÂBB[Ar.]
( Avlulu ev. İLE Efendi, sahip. İLE Allah. İLE Sütbaba, üveybaba. )
- RAB ile/değil ALLAH
( Eril/lik. İLE/DEĞİL Dişil/lik. )
- RAB ile/ve/||/<>/> MÜREBBİ ile/ve/||/<>/> ALLAH
( Bebek için. İLE/VE/||/<>/> Çocuk için. İLE/VE/||/<>/> Aşkta.[meveddet] )
- rab ile rabb ile Rabb
( AVLULU EV ile EFENDİ, SAHİP | SÜTBABA, ÜVEY BABA ile TERBİYE EDEN ALLAH, MÜREBBİ | KENDİNİ, GEREKSİNİMİ DUYULAN ŞEYİ, KENDİ ARACILIĞI İLE ELDE EDİLEN ÖZEL BİR SIFATLA KAYITLANDIRILMIŞ ZÂT )
- RAB ile/ve/<>/< RÂBITA
- RAB ile/ve/<> TURAB
- RABB KORKUSU ile/ve/<> ÖLÜM KORKUSU
( Hikmetin başlangıcıdır. İLE/VE/<> Varoluşun sürekliliğidir/sağlayıcısıdır. )
( Nitelikli varoluş. İLE/VE/<> Varoluş. )
( Yaşama bağlanma güdüsü. İLE/VE/<> Varolma dürtüsü. )
( Duyulmayan, anlam çığlığı. )
( İkisi de, O'nsuz kalma korkusudur. )
- RABB-İ HAS ile RABB-ÜL ÂLEMÜN
- RABB[Ar.] ile SEYYİD[Ar.]
- RABB ile/ve/<> ABD
- RABBÂNİYYÛN ile ...
( KENDİLERİNİ ALLAH'A VERMİŞ OLANLAR )
- RABÇAT[Kençek] ile
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Angarya, zorunlu hizmet. İLE ... )
- RABİA ile ...
( İlk kadın mutasavvıf. )
- RÂBITA/TELEPATİ ile/ve AŞK
- RÂBITA ile/ve/<> MUKÂREBE
( İki kişi arasında. İLE/VE/<> Kişiler arasında, meclislerde. )
( Bir râbıta, bin zâbıtaya yeter. )
- RÂBITA ile/ve/> RÂBITA-İ ŞERİF
- RABÎTA ile RÂBITA/BEND[Fars.]
( Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. ile İKİ ŞEYİ BİRBİRİNE BAĞLAYAN, BAĞ | MÜNÂSEBET, İLGİ | BAĞLILIK, SIRA, TERTÎP, USÛL, DÜZEN | İMGE İLE SİMGENİN BULUŞTURULMASI )
- RACA/RAJA ile/> MİHRACE[Sansk.]
( ... İLE/> Hindistan'da, Raca'dan daha büyük hükümdarlara verilen ad. )
- RACE :/yerine IRK, YARIŞ
- RÂCİ'/RÂCİA[Ar. < RÜCÛ] ile RÂCÎ[Ar. < RECÂ]
( Geri dönen. | İlgisi/münâsebeti olan. | [dilb.] Bir kişiden kinâye olan zamir. İLE Ricâ eden, yalvaran. | Ümitli. )
- RACIAL :/yerine IRKSAL
- RAD/RADIATION ABSORBED DOSE[İng.] değil/yerine/= RADYASYON EMILIM DOZU
- RAD ile ...
( Işınım dozu birimi. )
- RADA ile ...
( Kazaklar'da halk meclisi. )
- RADANSA[İt.] değil/yerine/= HALKA
( Yelkenlere açılan deliklere ve halat ilmiklerine geçirilen metal halk.a )
- RADAR ile ...
( RADIO DETECTING AND RANGING )
- RÂDDE[Ar. < REDD] ile RA'DE/RA'ŞE[Ar.]
( Derece, mertebe, kerte, sır. | Çizgi/hatt. | Aşağı yukarı tahmin edilen miktar ya da zaman. İLE Titreme/titreyiş. | [korku ya da soğuktan] Ürkme. )
- RÂDÎ'[Ar. < REDÂ | çoğ. RUZAA'] ile RÂDÎ[Ar.]
( Süt emen çocuk. | Sütkardeş. İLE Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. )
- RÂDÎ/RÂDÎYYE[Ar.] ile RÂDİYE[Ar. < RIZÂ] ile RA'DİYYE[Ar.]
( Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. İLE Râzı olsun! İLE Torpil. )
- RADICAL :/yerine KÖKTEN, RADİKAL
- RÂDİFE[Ar. REDF] ile ...
( KIYAMETTE ÜFÜRÜLECEK SÛR'UN İKİNCİSİ )
- RADİKAL/CEZRİ değil/yerine/= KÖKTEN/KÖKLÜ
- RADİKAL/RADICAL[İng.] değil/yerine/= KÖKTEN
- RADİKAL değil/yerine/= KÖKTENCİ
- RADİKAL ile MARJİNAL
- RADİKALİZM değil/yerine/= KÖKTENCİLİK
- RADİKS/RADIX[İng.] değil/yerine/= SİNİR KÖKÜ
- RADIO :/yerine RADYO
- RADIUS ile/ve ULNA
( Dirsekle bilek arasında, başparmak tarafındaki kemik. İLE/VE Küçük parmak tarafındaki kemik. )
( Ön kolu avuçiçini aşağıya doğru gelecek biçimde çevirme [pronasyon] ve yukarı doğru çevirme [supinasyon] olanağı sağlar. İLE/VE Bileği gevşetme [fleksiyon] ve kasma [kontraksiyon] olanağı sunar. )
( İki kemiğin de orta bölümleri incedir, böylece önkolun, çok ağır olmaması sağlanır. )
- RADON[Lat.]
( Atom numarası 86, atom ağırlığı 222 olan, radyum tuzunun su ile işlenmesinden, hidrojen ve oksijenle karışım durumunda elde edilen, boru yardımıyla sıvı hava içinden geçirilerek karışımdan ayrılan radyoaktif öğe. [Simgesi: Rn.] )
- RADULA ile ...
( Yumuşakçaların çoğunun beslenme sırasında kullandıkları dil şeklinde törpüleyici örgen. )
- RADYAN[Fr.] ile ...
( Bir dairedeki yarıçap uzunluğundaki yay parçasını gören merkez açıya eşit açı ölçme birimi. )
- RADYASYON/RADIATION[İng.] değil/yerine/= IŞINIM
- RADYASYON ile/ve/||/<> HAWKING RADYASYONU
- RADYATÖR değil/yerine/= ISITAÇ/SOĞUTUCU
- RADYOAKTİF/RADIOACTIVE[İng.] değil/yerine/= IŞIN ETKIN
- RADYOAKTİF/RADYOAKTİVİTE[Fr.] değil/yerine/= IŞINETKİN/LİK
( Alfa, beta, gama ışınlarını yayma özelliği. )
- RADYOAKTİVİTE/RADIOACTIVITY[İng.] değil/yerine/= IŞIN ETKINLİK
- RADYODA:
TAŞIYICI DALGA ile/ve MODÜLER DALGA
- RADYOEKOLOJİ değil/yerine/= IŞINÇEVREBİLİM
- RADYOGRAFİ/RADIOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= X-IŞINLI GÖRÜNTÜLEME
- RADYOGRAFİ değil/yerine/= IŞINYAZIM
- RADYOLOJİ/K değil/yerine/= IŞINBİLİM/SEL
- RADYOLOJİ/RADIOLOGY[İng.] değil/yerine/= IŞIN BİLİMİ
- RADYOLÜSENT/RADIOLUCENT[İng.] değil/yerine/= IŞIN GEÇİRİR
- RADYONÜKLIT/RADIONUCLİDE[İng.] değil/yerine/= IŞINLI ÇEKİRDEK
- RADYOOPAK/RADIOPAQUE[İng.] değil/yerine/= IŞIN GEÇİRMEZ
- RADYOOPASITE/RADIOPACITY[İng.] değil/yerine/= IŞIN GEÇİRMEZLİK
- RADYOPROTEKSİYON/RADIOPROTECTION[İng.] değil/yerine/= IŞINDAN KORUNUM
- RADYOTERAPİ/RADIOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= IŞIN SAĞALTIMI
- RADYOTERAPİ değil/yerine/= IŞIN SAĞALTIMI/TEDAVİSİ
- RADYUM[Fr.]
( 1898 yılında, Pierre Curie ve eşi tarafından bulunan, atom numarası 88, atom ağırlığı 226 olan, 700 °C'de ergiyen, soğukta suyu ayrıştıran, ışınetkinliği çok bir öğe. [Simgesi: Ra] )
- RAF BULUT ile/ve/||/<> YUVARLANAN (TÜP/YAY) BULUT
( ... İLE/VE/||/<> Nadir görülen bu uzun bulutlar, ilerleyen soğuk hava cephelerine yakın konumlarda oluşur. Özellikle de ilerleyen bir fırtına cephesinden gelen aşağı yönlü bir hava akımı, nemli ılık havanın yükselmesine, çiy sıcaklığının altına düşmesine ve böylece bir bulut oluşmasına neden olabilmektedir. Böyle bir olay, geniş bir cephe boyunca düzgün biçimde oluştuğundaysa bir yuvarlanan bulut oluşur. Yuvarlanan bulutlar, uzun yatay eksenleri boyunca dönüp dolaşan bir hava akımına sahip olabilmekte, yani yuvarlanabilmektelerdir. Bir tür yay bulutu olan yuvarlanan bulutlar, kendilerine benzeyen raf bulutlarının tersine kaynakları olan "kümülonimbus[cumulonimbus]" bulutlarından tamamen ayrılmış durumdalardır.
[Daha çok, Amerika'daki Michigan gölü üzerinde görülmektedir.] )
( ... VS./AND/||/<> A Roll cloud is a relatively rare, low-level horizontal, tube-shaped accessory cloud completely detached from the cumulonimbus base, unlike the more common shelf cloud. When present, it is located along the gust front and most frequently observed on the leading edge of a line of thunderstorms, a cold front or line squalls. The roll cloud will appear to be slowly "rolling" about its horizontal axis. Roll clouds are not and do not produce tornadoes.
They are caused by a downdraft from an advancing storm causing moist warm air to rise, cool below its dew point and form a cloud.
[We see mostly at Lake Michigan in USA.9 )
( CLOUD vs./and/||/<> ROLL CLOUD )
- RAF[Ar. < REFF] ile/ve/||/<>/> REYON[Fr. < RAYON]
- RAF[Fars.] | CAMEKÂN/CÂME-KEN[Fars.]/VİTRİN[Fr.] değil/yerine/= SERGEN
( Üstüne öteberi koymak için duvara ya da bir dolabın içine, birbirine paralel olarak tutturulmuş, genellikle geniş, uzun tahta ya da metal levha. | Giyinilecek yer. / Bir dükkân ya da mağazanın, dışarıdan, camla ayrılan ve mal sergilemek için kullanılan yeri. )
- RAF ile/ve MUSANDIRA
( ... İLE/VE Evlerde, yatak yorgan konulan yer, yüklük. | Mutfakta geniş ve yüksek raf, kiler rafı. )
- RAF değil/yerine/= SEREK
- RAFAEL/RAPHAEL/RAFFAELLO ile GUIDO RENI
( ... İLE Rafael'in çalışmalarının/tablolarının taklitlerini yapmıştır. )
( 06 Nisan 1483 - 06 Nisan 1520 İLE 04 Kasım 1575 - 18 Ağustos 1642 )
- RÂFİ'[Ar. < REF] ile RÂFİH[Ar. < REFÂH]
( Kaldıran, yükselten. | Allah'ın adlarındandır. | Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir. İLE Refah ve rahat ile yaşayan. )
- RAFİNAJ[Fr.] değil/yerine/= ARITIM
- RAFİNE TUZ yerine DENİZ/KAYA TUZU
- RAFİNERİ[Fr.]/TASFİYEHANE[Ar.+Fars.] değil/yerine/= ARITIMEVİ
- RAFİT[Fr. < Yun.] ile ...
( Bazı hayvan ve bitki gözelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde. )
- RAĞBET GÖSTERMEK/İLTİFAT ETMEK değil/yerine/= İLGÍSTEK GÖSTERMEK
- RAĞBET KAZANMAK değil/yerine/= İLGÍSTEK GÖRMEK
- RAĞBET değil/yerine/= İSTEK, ARZU, İYİ KABUL EDİLME | İSTEKLE KARŞILAMA
- RAĞMEN/MUKABİL[Ar.] değil/yerine/= KARŞIN
- RÂH-BER[çoğ. PÎŞE-GÂN][Fars.] ile RÂH-DÂN[Fars.]
( Rehber. İLE Yol bilen. )
- RÂH[Ar.] ile RÂH[Ar.] ile RÂH[Ar.]
( Yol. | Tutulan yol, meslek, yöntem/usûl. İLE Kaygı, keder. | Zan, sanma. İLE Şarap. )
- RAHAL[Ar.] ile RAHAL[Ar. çoğ. RİHÂL]
( Menzil, konak. İLE Semer, palan. )
- RAHAT OLDUĞUMUZDA ile/ve/||/<>/> SIKILDIĞIMIZDA
( Sıkılabilelim ki. İLE/VE/||/<>/> Rahat olabilelim. )
- RAHAT-HUZUR (VERMEMEK)
- RAHAT/KOLAY ile KENDİLİĞİNDEN
( EASY vs. SPONTANEOUSLY )
- RAHAT/LIK(") ile/ve/değil/||/<>/></< (")EMİN/LİK(")/KENDİNDEN EMİN
- RAHAT/LIK ile AYLAK/LIK
- RAHAT/LIK ile LAUBALİ/LİK
- RAHAT/LIK ile/ve/<> MİSKİN/LİK
- RAHAT/LIK ile/ve ÖZGÜR/LÜK
( ÖZGÜR: Varoluş ve etkinliği öz belirlenimli. )
( COMFORT vs./and FREEDOM )
- RAHAT/LIK ile/ve/değil TERBİYESİZ/LİK
- RAHAT/LIK ile YAVŞAK/LIK
- RÂHAT ile ...
( LİSÂNI MUHAFAZA ETMEK | ÜZÜNTÜSÜZ, TASASIZ, KEDERSİZ BİR HALDE BULUNMA | GÖNLÜ RAHAT(MÜSTERÎH) )
- RAHAT ile ÇOLPA/MELEME
( Rahatına düşkün. )
- RAHATINA GELME(ME)K ile/ve/değil İŞİNE GELME(ME)K
- RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARINMA
- RAHATLAMA ile/ve/değil/yerine/||/<> DENGELE(N)ME
- RAHATLAMAK ile/ve DÜZE/DÜZLÜĞE ÇIKMAK
- RAHATLIK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİLEN KİŞİNİN RAHATLIĞI
- RAHATLIK" ile ZİHİN RAHATLIĞI/ATARAKSİ/ATARAXIA
( ... İLE Zihin rahatlığı. )
- RAHATLIK ile/ve/değil ANLAYIŞ
- RAHATLIK ile/ve/değil ATÂLET
- RAHATLIK ile/ve CESÂRET
( Gereksiniminiz, içimizde bulacağımız cesârettir. )
( COMFORT vs./and COURAGE
Your need is the courage you're going to find inside yourself. )
- RAHATLIK ile KAFANIN BASMAMASI
- RAHATLIK ile/ve/değil/yerine ÖZGÜVEN
- RAHATLIK ile/ve YAKINLIK
( COMFORT vs./and CLOSENESS/SYMPATHY )
- RAHATLIKLA ile/ve/değil DOĞRUDAN
- RAHATSIZ EDİCİ ile İTİCİ
( DISTURBER vs. PUSHING )
- RAHATSIZ ETMEK ile/ve RENCİDE[Fars.] ETMEK
( ... İLE/VE Kalbi kırılma, incinme. )
- RAHATSIZ ETMEMELİ!
- RAHATSIZ OLMAK ile GOCUNMAK
( TO BE DISTURBED vs. TO TAKE OFFENCE (AT) )
- RAHATSIZLIK ile ŞİKÂYET
- Rahatsız etmeyecek şekilde DİNLE!!!
- RÂHÎ[Ar.] ile RÂHÎ[Fars. < RÂH]
( Rahat, sakin. İLE Yola ait, yolla ilgili. )
- RAHÎB[Ar. < RAHB] ile RÂHİB[Ar. çoğ. RÂHİBÂN, REHEBÂN, RUHBÂN]
( Geniş, bol. İLE Hıristiyanlarda, genellikle manastırda yaşayan (evlenmeyen) din adamı, karabaş, keşiş. )
- RÂHİB ve/<> KÂTİB ve/<> HÂSİB
- RÂHİL[Ar. < RİHLET] ile RAHÎL[Ar.]
( Göçen, göç eden. | Ölen. İLE Göçme, göç. )
- RAHİM KANSERİ ile RAHİMAĞZI KANSERİ
- RAHÎM:
CENİN ve/<> CAN ve/<> CENNE(T)
- RAHİM[Ar. < ERHÂM] ile RAHÎM[Ar. < RAHMET | çoğ. RUHAMÂ] ile RAHÎM[Ar.] ile RÂHİM[Ar. < RAHM | çoğ. RÂHİMÎN, RÂHİMÛN]
( Dölyatağı. | Akrabalık/hısımlık.[anne tarafından] İLE Esirgeyen, koruyan, acıyan, merhametli Cenâb-ı Hakk. [Allah'ın adlarından] İLE Hafif/lâtif sözlü hanım. İLE Acıyan, acıyıp esirgeyen, merhametli. )
- RAHİM/UTERUS değil/yerine/= DOĞANAĞ/DÖLYATAĞI/YAVRULUK
- RAHİM ile RAHÎM
( Döl yatağı. İLE Koruyan, merhamet eden. )
- RAHİM ile/ve VİCDAN
( Kişinin/insanlığın oluştuğu yerler. )
- RAHİMDEN AYRILIŞ ile/ve/+/||/<>/> MEMEDEN AYRILIŞ
- RAHLANMAK ve/<> RUHLANMAK ve/<> FERAHLAMAK
- RAHLE[Ar.] ile SEHPA[Fars.]
( Üzerinde kitap okumak, yazı yazmak için yapılmış, küçük ve dar masa. İLE ... )
- RAHMAN(İYET)[Ar.] ile/ve RAHİM(İYET)[Ar.]
( Yatay. Genişlemesine. İLE/VE/<> Dikey. Derinlemesine. )
( Allah'ın yarattığı. İLE/VE/<> Kişinin oluşturduğu. )
( Kuşatan. İLE/VE/<> Kapsayan. )
( Nesne. İLE/VE/<> Özne. )
( Genel/e. İLE/VE/<> Özel/e. )
( Toplum. İLE/VE/<> Birey. )
( Yasalı. İLE/VE/<> Yasası yoktur. )
( Tanrı/Allah. İLE/VE/<> Peygamber. )
( Tekrarı var. İLE/VE/<> Tekrarı yok. )
( Bilim. İLE/VE/<> Sanat. )
( Varoluş[ontos]. İLE/VE/<> Bilgi[episteme]. )
- RAHMAN ile DOĞA
( Karşılıksız/koşulsuz rahmet. )
- RAHMAN ve/<> RAHÎM ve/<> ALLAH
( İsm-i Kemâl. VE/<> İsm-i Cemâl. VE/<> İsm-i Celâl. )
( Kalıbımız. VE/<> Fiilimiz. VE/<> Ruhumuz. )
- RAHMAN ve/<> RAHMET ve/<> RAHÎM
( Doğa. VE Bilgi. VE Kılavuz. )
( ... VE/<> Bir varolanın, öteki tüm varolanlarca desteklenmesi. VE/<> ... )
- RAHMET:
ALLAH ve/<> BÜTÜNLÜK
- RAHMET[Ar.] ile RE'FET[Ar.]
- RAHMET[Ar.] ile RİKKAT[Ar.]
- RAHMET ve/||/<>/>/: BİR AMACA, DESTEK
- RAHMET ve/||/<> DESTEK
- RAHMET ve/||/<>/> DESTEK
- RAHMET ile/ve/<> ELİ AÇIKLIK, CÖMERTLİK
( Allah'ın vermesi. İLE/VE/<> Kişinin yeterince, zamanında, zemininde ve/ya da bol bol vermesi/paylaşması. )
- RAHMET ile/ve/||/<> MAĞFİRET
- RAHMET ile MERHAMET
( Acıma, esirgeme, koruma, yargılama. | Zahmeti, zevk edinmek. )
- RAHMET > SEKİNE/YOKLUK
- Rahmetinin ne kadar geniş olduğunu anlatsam, ibadet edecek kul bulunmaz.
- RAHMİN, DOĞUŞTAN OLMAMASI [ROKITANSKY KUSTER HAUSER MAYER BOZUKLUĞU (RKM)] ile/<>
ERİL DUYARLILIK BOZUKLUĞU (TESTİKÜLER FEMİNİZASYON)
( Açıklamaları için burayı tıklayınız... İLE/<> Açıklamaları için burayı tıklayınız... )
( Ayşe Arman'ın, "Vajinası olmayan kadın" söyleşisi için burayı tıklayınız... )
- RAHNE[Fars.] ile ...
( Gedik, yarık, yırtık ve bozuk yer. | Zarar, ziyan, bozukluk. )
- RÂHT/REHT[Ar. çoğ. ERHÂT] ile RAHT[Ar.]
( Kalabalık, cemaat. | Boy, kabile. İLE At takımı. | Yol levâzımı. | Döşeme ve ev takımı. | Kapı ve pencere kanatlarının menteşe takımı. )
- RAHVÂN[Fars.] ile/=/< REHVÂR[Fars.]
- RÂİ[< RA'Y] ile ...
( Çoban. | Çoban ve kır yaşamını anlatan şiir. )
- RÂÎ/RÂİYE[Ar. < RA'Y] ile RÂÎ/RÂİYYE[Ar.]
( Çoban, sığırtmaç. | Çobansı, çoban ve kır hayatını anlatan şiir. [İng., Fr. PASTORAL] İLE Rü'yet eden. | R harfine ait, r ile ilgili. )
- RÂİB[Ar. < RU'B] ile RAÎB[Ar.]
( Büyücü, göz bağlayıcı. İLE Korkmuş. )
- RAIL :/yerine RAY, DEMİRYOLU
- RAIN :/yerine YAĞMUR
- RAISE vs. RISE
- RAISE :/yerine YÜKSELTMEK
- RAJAS ile ...
( Devinim gücü, faaliyet, enerji. Kozmik cevherin üç unsurundan biri. (Rajas, Tamas, Sattva) ki onsuz öbür ikisi tezahür edemezdi. Yoga'da egoizm. )
- RAJON değil RACON[argo | İt. < RAGIONE]
( Yol, yöntem, usûl. | Gösteriş, fiyaka. )
- RAKABÂT[Ar. < RAKABE] ile REKABET["ka" uzun okunur]
( Ense kökleri, boyunlar. | Kullar, köleler, cariyeler. İLE Gözleme, gözetleme. | Birbirini çekememe. | Kıskanma. | Benzerleriyle yarışa çıkma. [İng. RIVALRY, COMPETING | Fr. CONCURRENCE] )
- RAKABE ile/||/<> RAKABE ETMEK ile/||/<> MÜLK ARÂZİ
( Kuru mülkiyet, çıplak mülkiyet. | Bir arazinin asıl mülkiyeti. İLE/||/<> Vakfın gelirini aslına eklemek. İLE/||/<> Hem tasarruf hakkı, hem de geliri[rakabesi] kişilere ait olan her tür emlak. )
- RAKAM/NUMARA ÖNEKLERİ
( Yotta(Y) = 1,000,000,000,000,000,000,000,000
Zetta(Z) = 1,000,000,000,000,000,000,000
Exa(E) = 1,000,000,000,000,000,000
Peta(P) = 1,000,000,000,000,000
Tera(T) = 1,000,000,000,000
Giga(G) = 1,000,000,000
Mega(M) = 1,000,000
Kilo(k) = 1,000
Hecto(h) = 100
Deca(da) = 10
Unit = 1
Deci(d) = 0.1
Centi(c) = 0.01
Milli(m) = 0.001
Micro(µ) = 0.000 001
Nano(n) = 0.000 000 001
Pico(p) = 0.000 000 000 001
Femto(f) = 0.000 000 000 000 001
Atto(a) = 0.000 000 000 000 000 001
Zepto(z) = 0.000 000 000 000 000 000 001
Yocto(y) = 0.000 000 000 000 000 000 000 001
)
- RAKAMLAR('I)
- RAKAMSAL ile/yerine İSTATİSTİKSEL
- RAKET[Fr. < Ar.] değil/yerine/= VURAÇ | TOKAÇ
( Masatopu, alantopu gibi oyunlarda topa vurmak için kullanılan, oval tahta bir kasnağa gerilmiş bir ağı olan, uzunca saplı araç. | Çamaşır yıkarken kullanılan, tahtadan, yassı tokmak. )
- RAKI BARDAĞI
- RAKI BARDAĞI değil ŞERBET/LİMONATA BARDAĞI
( Rakı bardağı olarak [yanlış] bilinen bardağın başlangıcı ve kullanım amacı şerbet ya da limonata içindi. )
- RAKÎ'[< RÜKÛ] ile ...
( NAMAZDA RÜKÛ EDEN, ELLERİNİ DİZLERİNE DAYAYARAK EĞİLEN )
- RAKI ile ARAK
( ... İLE Daha bir tatlı/şekerli Lübnan rakısı. )
- RAKÎB[Ar.] ile RÂKİB[Ar. < RÜKÛB | çoğ. RÜKBÂN] ile RAKÎB[Ar. < REKÂBET | çoğ. RAKÎBÂN, RUKABÂ]
( PÂYENDE[Fars. çoğ. PÂYENDEGÂN]: Duran, sürekli. | Payanda, destek, dayanak. || RABÎTA: Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. İLE Binici/binen, binmiş. | Bir ulaşım/nakil aracına binmiş olan. İLE Herhangi bir işte birbirinden üstün olmaya çalışanlardan her biri. | Bekçi. | Görüp, gözeten.[Allah'ın adlarındandır.] )
- RAKÎK[< RİKKAT] ile ...
( İNCE | YUFKA YÜREKLİ )
- RAKÎKLEŞMEK ile ...
( Yâ bad-ül eşheb[Ruhun, insana yardım edebilmesi] )
- RÂKIM-I HURÛF/RÂKIM-ÜL-HURÛF(MUHARRİR) değil/yerine/= YAZARI
- RAKÎM ile RÂKIM[< RAKM]
( YAZI YAZACAK LEVHA | YAZI, KİTAP VE SAİRE ile YAZAN, ÇİZEN | KOT, BİR YERİN DENİZDEN OLAN YÜKSEKLİĞİ )
- RAKIM ile YÜKSEKLİK
( TEFÂZUL-İ İRTİFÂ': İki noktanın deniz yüzeyinden yükseklikleri arasındaki fark. )
( ELEVATION/ALTITUDE vs. HEIGHT )
- RÂKİP(/B) ile RAKÎP(/B)
( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )
( RIDER vs. RIVAL )
- RAKİP/HASIM[Ar.] değil/yerine/= ÇEKİŞTEŞ/KARŞIDAŞ/YARIŞTAŞ
- RAKİP ile DEZAVANTAJ
- RAKİP ile/ve/< KURBAN
( (gerektiğinde) Rakip olabilmek/olmak için kurban da olabilmelisindir. )
- RAKISHNESS vs. DEBAUCHERY
- RAKİT[Ar.] değil/yerine/= GÖL
( Durgun su. )
- RAKKAM değil RAKAM
- RAKUN ile NASUA
( Kuzey Amerika'da yaşar. İLE ... )
( ile ... )
( ile
)
( RACCOON vs. NASUA )
( PROCYON LOTOR cum NASUA )
- RAKUN ile TANUKİ
( ... ile )
( ... cum NYCTEREUTES )
- RAKUNKÖPEĞİ ile ...
( Doğu Asya'ya özgü, memeli bir hayvan. )
- RAKURSİ ile/||/<> ALTIN ORAN
( Bir nesnenin açı kurallarına uygun olarak kısaltılarak gösterilmesi.[Bir resimde tuval yüzeyine dik olarak yerleştirilmiş herhangi bir figüre yöneltilen verilir.] İLE/||/<> Sanatta uyum ve oranlama konusunda en yetkin ölçüleri verdiği düşünülen formül. Altın oran/kesim, bir doğru parçası ikiye bölündüğünde küçük parçanın büyük parçaya oranının, büyük parçanın bütüne oranına eşit olması.[%61.8, en yaklaşık değerdir.] )
- RAL ile ...
( Akciğerleri dinlerken doktorun duyduğu patolojik ses. )
- RALLİ[İng.] değil/yerine/= ARABA YARIŞI
- RÂM (OLMAK/ETMEK) ile ...
( İNSANIN TÜM VARLIĞIYLA ALLAH'A BAĞLANMASI | TESLİMİYET )
- RAM/RANDOM ACCESS MEMORY[İng.] değil/yerine/= RASTGELE ERİŞİMLİ BELLEK
- RAM ile HARD DISK
( Kısa süreli bellek. İLE Uzun süreli bellek. )
( Random-access memory.[akronim/acronym] İLE Hard Disk. )
- RAMA ile/ve SİCİM
- RAMAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> SEDD-İ RAMAK[Ar.]
( Yaşam kalıntısı. [Ancak, soluk alabilecek kadar gövdede kalan yaşam.] | Pek az şey. | [Ramak kala!] İLE/VE/||/<>/> Ölmeyecek kadar ile geçinme/yaşama. )
- RAMAZAN AYININ:
İLK 10 GÜNÜ ile/ve/<> İKİNCİ 10 GÜNÜ ile/ve/<> ÜÇÜNCÜ 10 GÜNÜ
( Rahmet günleri. İLE/VE/<> Mağfiret günleri. İLE/VE/<> Cehennem'den azad günleri. )
- RAMAZÂN ile ...
( KAMER TAKVİMİNİN DOKUZUNCUSU, ÜÇ AYLARIN SONUNCUSU, ORUÇ AYI )
- RAMAZAN ve/>/ya da FITR BAYRAMI[RAMAZAN ve/>/ya da ŞEKER BAYRAMI değil!]
( ... ve ÎD el-FITR[Ar.]: KAHVALTI | HARİ RAYA AİDİL FİTRİ[Malezya ve Singapur'da] | IDUL FİTRİ ya da LEBARAN[Endonezya'da] | SHEMAI EID[Bangladeş'te] )
- RAMAZAN ile/ve/||/<>/> GAMLI RAMAZAN
( ... İLE/VE/||/<>/> 1812 ve 2020 yılındaki Ramazan ayı. )
( )
- RAMAZAN ve KELÂM
- RAMAZAN ve/||/<>/> TOPLUMSALLAŞMA
- RAMEL ile ...
( Aruz ölçüsü. )
- RÂMÎ[Ar. < REMY] ile RÂMÎ[Fars.]
( Atan, atıcı.[ok vs.] İLE Boyun eğici, çok itaatli. )
- RAMİ[Malezya dilinden] ile RAMİ
( Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen, değerli bir bitki. | Bu bitkinin dokumacılıkta kullanılan lifi. İLE İstanbul'da bir semt. )
- RAMP[Fr.] ile RAMPA[İt.]
( Bir tiyatro sahnesinin önünde, ışık ve ışıldakların yerleştirildiği, izleyiciye en yakın yer. İLE Bir arazinin, bir karayolunun, bir demiryolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü. | Özellikle istasyonlarda, vagonlara eşya yüklemek ya da boşaltmak için yapılan, ambarın önünde bulunan set. | Bir vagonu, raya sokmak ya da raydan çıkarmak için kullanılan araç. | Bir geminin, bir başka gemiye, dubaya, iskeleye ya da sala değecek biçimde yanaşması. | İki ağacı ya da takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, ucları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk. | Füzeli mermi ya da makinelerin, havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek. )
- RAMPA[İt.] değil/yerine/= YOKUŞ
- RÂN[Fars.] ile -RÂN[Fars.]
( Oyluk. İLE "süren, sürücü, hükmeden" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[HÜKÜM-RÂN: Hüküm süren/sürücü. | KÂM-RÂN: Sefâ süren.] )
- RAN ile ...
( Yelken sporunda rüzgârın önünde seyretme. )
- RANDEVU ile/ve/değil/||/<>/< REZERVASYON
- RANDIMAN[Fr.] değil/yerine/= VERİM
- RANDOM vs. COINCIDENCE
- RANDOM[İng.] değil/yerine/= RASTGELE
- RANDOMİZASYON/RANDOMIZATION[İng.] değil/yerine/= RASTGELELEŞTİRME
- RANDOMİZE/RANDOMIZED[İng.] değil/yerine/= RASTLANTISAL
- RANGE :/yerine ARALIK
- RANİ ile ...
( Hindistan'da kraliçe. )
- RANK :/yerine RÜTBE, SIRA
- RANKET ile ...
( Nefesli bir çalgı. )
- RANT (ELDE ETMEK) ile PRİM (TOPLAMAK)
- RANT ve/ne yazık ki/> "RAHAT"/LIK
- RANUNCULACEAE = ŞAKÎKÎYE
- RAPEL/DOZ BOOSTER DOSE[İng.] değil/yerine/= PEKİŞTİRME DOZU
- RAPID :/yerine HIZLI
- RAPIDLY :/yerine HIZLA
- RAPOR[İng.] değil/yerine/= YAZANAK
( Herhangi bir işte, bir konuda yapılan inceleme, araştırma sonucunu, düşünceleri ya da saptamaları bildiren yazı. )
- RAPOR/DA:
BAĞLAYICI/LIK ile/değil/yerine YOL GÖSTERİCİ/LİK
- RAPORTÖR değil/yerine/= DEĞERLENDİRME YAZAN/YAZICI
- RAPRAHAT
- RAPSODİ[Fr. < Yun.] ile ...
( Ulusal ya da yöresel konulardan esinlenerek oluşturulmuş müzik yapıtı. | İçinde, Homeros'un şiirlerindeki olaylardan birini işleyen şarkı ya da parça. )
- RAPTETMEK[Ar. < RABT] değil/yerine/= İLİŞTİRMEK/TUTTURMAK
- RARE :/yerine NADİR
- RARELY vs. SCARCELY
- RARELY :/yerine NADİREN
- RASA ile ...
( Tat. )
- RASAT[Ar.] değil/yerine/= GÖZLEM
- RASATHANE/OBSERVATUVAR değil/yerine/= GÖZLEMEVİ
- RASATHANE ile/ve MUVAKKITHANE
( Gökyüzünün/uzayın izlendiği gözlem evi. İLE/VE Takvim hazırlamak ve vakit tayin etmek için kullanılan küçük rasathane. )
- RAŞİTİZM[Fr. RACHITISME< Yun.]/KÜSÂHAT[Ar.] SISKALIK
( Çocuklarda, kalsiyum, fosfor eksikliğinden ya da dengesizliğinden ileri gelen, biçim bozukluğuna neden olan kemik sayrılığı. )
- RASLİLA ile ...
( Hindistan'a özgü bir halk oyunu. )
- RÂST[Fars.] ile RÂST[Fars.]
( Makam. İLE Doğru/müstakim. | Sağ. | Haklı, doğru, gerçek. | Uygunluk. )
- RÂST[Fars.] ile RÂST[Fars.]
( Doğru. | Tesadüf. | Hedefi vurma. İLE Türk müziğinde bir makam adı. )
- RÂST ile DOĞRU | SAĞ | UYGUNLUK
- RASTGELE/LALETTAYİN değil/yerine/= GELİŞİGÜZEL
- RASTGELE ve TEVEKKÜL
- RASTGELELİK:
TANIMLAMADA ile TANIMLAMAMADA
- RASTGELELİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< OLASILIKLILIK
- RASTGELELİK >< TANIM/LAMA
- RASTGELME ile KAZA SONUCUNDA
- RASTIK[Fars.] ile RASTIK[Fars.]
( Kadınların, kaşlarını ya da saçlarını boyamak için sürdükleri siyah boya. İLE Sürmemantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurumu karası bir tozla dolduran ekin hastalığı. )
- RASTLAMAK/RASTGELELİK ile DENK GELMEK
- RASTLANTI["RASLANTI" değil!] = TESADÜF = CHANCE, HAZARD[İng.] = HASARD[Fr.] = ZUFALL[Alm.]
- RASTLANTI/SALLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLANTI/SALLIK
- RASTLANTI ile KAZAEN
- RASTLANTI değil/yerine TÜZE
- RASTLANTI ile/ve/<> YAPISAL RASTLANTI
( Fizik yasalar/ı ve fraktal geometri, yapısal rastlantılardır. )
( )
- RASTLANTI ile/ve ZORUNLULUK
( COINCIDENCE vs./and OBLIGATION )
- RASYO/RATIO[İng.] değil/yerine/= ORAN
- RASYON/RATION[İng.] değil/yerine/= GÜNLÜK BESİN
- RASYONALİZASYON/RATIONALIZATION[İng.] değil/yerine/= USSALLAŞTIRMA
- RASYONALİZM/RATIONALISM[İng.] değil/yerine/= USÇULUK
- RASYONALİZM ile MEKANİZM
- RASYONEL TEOLOJİ ile DİNÎ TEOLOJİ
- RASYONEL[İng. < RATIONAL] değil/yerine/= AKILCI, USSAL
- RASYONEL ile İRRASYONEL
- RASYONEL ile PRAGMATİK
- RATANYA[Peru dilinden]
( Karabuğdaydillerden, kökü sürgün kesici olarak tıpta kullanılan bir bitki. )
( KRAMERIA TRIANDRA )
- RATE :/yerine ORAN, DERECE
- RATHER :/yerine DAHA ÇOK
- RATÎB/RATB[Ar.] ile RÂTİB[Ar.]
( Taze, yeşil, yaş.[yemiş] | Yumuşak, mülâyim. İLE Sıraya koyan, tertip eden. )
- RATING :/yerine DERECELENDİRME
- RATIO vs. ACCORDING TO
- RATIO vs. CONSIDERATION
- RATIO vs. TO COMPARE
- RATIO :/yerine ORAN
- RATIO ile REASON ile INTELLECT
( Oran, karşılaştırma. Mevcut olanların karşılaştırma bilgisi. İLE/VE Nedenleri el/dikkate almak. İlliyet. İLE/VE Erekbilimsel akıl tipi. Olmayanın/Olmamış olanın aklı/bilgisi. )
( ... ile ... ile LIZHI )
- RAUF ile ÇOK ACIYAN, ESİRGEYEN, MERHAMET SAHİBİ
- RAUF ile/ve RAHÎM
- RAUNT/RAVNT[İng.] değil/yerine/= DÖNEM
- RAVENT[Ar.] ile IŞKIN/IŞGUN
( Karabuğdaygillerden, iri gövdeli, büyük yapraklı, tıpta kullanılan bir bitki. İLE Bir ravent türü. | Karabuğdaygillerden, süs bitkisi ya da sebze olarak yetiştirilen, yaprak ya da saplarından reçel yapılan, tedavi edici olarak da kullanılan bir bitki. )
- RAVZA[Ar. çoğ. RAVZÂT, RİYÂZ] ile ...
( Ağacı, çayırı, çimeni bol olan yer, bahçe. Bahçe-i Cennet. )
- RAW :/yerine ÇİĞ, HAM
- RÂY[Ar.] ile RA'Y[Ar.] ile RAY[Fr./İng. RAIL]
( Oy, rey, fikir. | Raca, Hint hükümdarı. | Sancak, bayrak.[< RÂYET] İLE Otlama. | Otlatma, gütme. | Teslim olma. )
- RAYBA[Alm.] değil/yerine/= PÜRÜZALIR
- RAYİÇ[Ar.] değil/yerine/= DEĞER
( Bir malın, satış ve sürüm değeri. )
- RÂYİHA[Ar.]/BÛY[Fars.] değil/yerine/= KOKU
- RAYLARA:
"ŞAHIS DÜŞTÜĞÜNDE" değil "BİRİ DÜŞERSE"
( Raylı yolların duraklarında bulunan uyarı yazılarının, ilgili yöneticilerce düzeltilmesi dileğiyle... )
- RAYNAUD ile/||/<> BUERGER/BURGER
( Soğuk ya da stres nedeniyle parmaklarda renk değişikliği. İLE/||/<> Sigara içenlerde görülen, el ve ayak damarlarının yangılanması. )
- RAYON[Azr.] = İLÇE[Tr.]
- RÂZ-BÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂR[Fars.] ile RÂZ-PÛŞ[Fars.]
( Sır saklayan. İLE Sırrı bilen. İLE Sır tutan. İLE Sır gizleyen. )
- RAZ/RAZZ[Ar.] ile RÂZZ[Ar.] ile RÂZ[Ar.]
( Berelenme, bere. | Bir şeyi döküp bulgur gibi ufalama. İLE Kesmez alet. İLE Sır, gizlenilen şey. )
- RAZI MIDIRLAR? değil RAZILAR MIDIR?
- RÂZI OLUNAN ÖFKE ile RÂZI OLUNMAYAN ÖFKE
( Bizi mahkum eden şey, huylarımız, ahlâkımızdır. )
- RÂZÎ/RAZİYYE[Ar. < RIZÂ] ile RAZÎ/RADÎ[Ar. çoğ. RUZAÂ] ile Râzî[Ar.]
( Kabul eden, boyun eğen, rıza gösteren. İLE Süt kardeş. | Süt emen çocuk. İLE Rey şehrine bağlı/mensup, bu şehirle ilgili olan. | İran'ın "Rey" şehrinden olan. | Sırra/râza bağlı/mensup. )
- RÂZÎ ile FAHREDDİN RÂZÎ
( Hekim, filozof, simyacı. İLE Âlim, fizikçi ve müfessir. )
( Ebû Bekr Muhammed bin Zekeriyyâ er-Râzî [865 - 925, Rey - İran]. İLE Fahreddin er-Râzî [1150 - 05 Nisan 1210, Rey - İran] )
- RAZMOL ile/ve PASPAL
( İri kepekli un. İLE/VE Çok kepekli un. )
- YÜRÜMEK:
RASTGELE ile/ve/değil/yerine/||/<>/> DENGİMİZLE
( Yaşam olur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Şiir olur. )
- [CENNET] ANNENİN:
"AYAKLARININ ALTI(TABANI)" değil RAHİM(İ)
- ACTİNO- ile/||/<> RADİO- ile/||/<> ROENTGENO- ile/||/<> PHOT-/PHOTO-
( Işın, radyasyon [aktinomikoz: Bir bakteri enfeksiyonu]. İLE/||/<> Radyumla ilgili, radyant enerji ile ilgili, radiusla ilgili. İLE/||/<> X ışınları ile ilgili. İLE/||/<> Işık. )
- ADÂLET ve RAHMET
- AKIL ve/||/<> MERKEZ ve/||/<> GÜNEŞ ve/||/<> ATEŞ ve/||/<> PİRAMİT ve/||/<> TENNÛRE ve/||/<> TANDIR ve/||/<> RAHMAN/RAHİM
- ALLAH ve RAHMAN ve İNSAN
( İsmi. VE Cismi. VE Tezâhürü. )
( İNSAN: Hakk ile Hakk olan, Hakk'ı kendinde bulan. )
( Allah'ın usturlabı, insandır. )
( KİŞİ/İNSAN: Hak(k)'ı amaç edinen. )
- ALLAH ile/ve/<> RAHMAN ile/ve/<> RAHİM
( Kimlik adı. İLE/VE/<> Varlık adı. İLE/VE/<> Eylem adı. )
- ALTHOUGH :/yerine RAĞMEN
- ANNE ile/ve/> MÜREBBÎ ile/ve/> RAB
( [bebeği/çocuğu] 1 yaşına kadar. İLE/VE/> 18 yaşına kadar. İLE/VE/> Ömrünün sonuna kadar. )
- APPOINTMENT :/yerine RANDEVU
- ARAP SABUNU değil/yerine/>< RAB SABUNU
- ASKIYA ALMAK ile RAFA KALDIRMAK
- ÂSÛDE[Fars.] değil/yerine/= RAHAT, DİNÇ OLAN | SUSKUN
- B ve/||/<>/> İSİM ve/||/<>/> ALLAH ve/||/<>/> RAHMAN ve/||/<>/> RAHİM
( İle VE/||/<>/> Adı VE/||/<>/> Allah'ın VE/||/<>/> Doğa VE/||/<>/> Tasavvur
[Allah'ın, doğa ve tasavvur adı ile...] )
- BAĞIMSIZLIK ile/ve/||/<> RADİKAL BAĞIMSIZLIK
- BAĞIŞ ve RAHMET
- BATI AVRUPA'DA AYDINLAR:
KİLİSE ile/ve/<> RAHİPLER
( Aydınlar, Batı Avrupa'da, dinî–ilmî-felsefî-siyasî bir dizge olarak Kilise'nin yerini alan kapitalist-emperyalist–pozitivist yaşam görüşünün rahipleri olarak yükselmişlerdir. )
- BEKLENTİDE OLMA(MA)K ile/ve/değil/yerine/>< "RAHATLIK"
- BELİRLENİMCİLİK/DETERMİNİZM ile/>< RASTLANTISALCILIK/İNDETERMİNİZM
( Tüm olayların önceden belirlenmiş neden-sonuç ilişkilerine bağlı olduğunu savunan görüş. İLE Olayların tamamen rastgele ya da öngörülemez olduğunu savunan görüş. )
- BELİRSİZLİK ile RASTGELELİK
( INDEFINITENESS vs. RANDOM )
- BENLİK:
EMİR ALTINDA ile/ve/> SORGULAYAN ile/ve/> SEZGİSEL ile/ve/> BEKLENTİSİZ ile/ve/>
RIZÂ SAHİBİ ile/ve/> RÂZI OLUNAN ile/ve/> SAFLAŞMIŞ
- BEREKET ile/ve RAHMET
- BİLMEYİŞ:
HÜRMET ve/<> RAHMET
- BİR) KADININ RAHMİ" değil RAHİM
- BİSİKLET ve/<> RAHATLIK
- BORU ile/ve/||/<> RAKOR[Fr.]
( ... İLE/VE/||/<> Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası. )
- BOTHER :/yerine RAHATSIZ ETMEK
- BOZUKLUK ile/ve/değil/||/<>/< RAHATSIZLIK
- BRAKİTERAPİ ile/||/<> RADYOTERAPİ
( Kanser tedavisinde radyoaktif nesnelerin doğrudan tümör içine yerleştirilmesi ile uygulanan bir yöntem. İLE/||/<> Kanser tedavisinde dışarıdan yüksek enerjili ışınların tümöre yönlendirilmesi ile uygulanan bir yöntem. )
- BULUT ile RAF BULUTU
( CLOUD vs. SHELF CLOUD )
- CEBR ile/ve/<> RAHMET
- CEZÂ ile/ve/=/||/<>/>/< RAHMET
( Hem suçlu, hem de mağdur için. )
- CHORDO- ile/||/<> SPONDYL-/SPONDYLO- ile/||/<> SPİN- ile/||/<> RACHİ-/-RACHİDİA/RACHİO-/-RHACHİS/RRHACHİS ile/||/<> MYEL-/-MYELİA/MYELO-
( Omurga/kord ile ilgili. İLE/||/<> Omurga/vertebra ile ilgili. İLE/||/<> Omurga/spina. İLE/||/<> Omurga ile ilgili. İLE/||/<> Kemik iliği, ilik, omurga ile ilgili durum. )
- ÇİVİ ile/ve/||/<> RAPTİYE
- CLAUSİUS CLAPEYRON DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS DENKLEMLERİ ile/||/<> CLAUSİUS ERİMİ ile/||/<> CLAUSİUS EŞİTSİZLİĞİ / CLAUSİUS KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS HÂL DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS MOSSOTTİ LORENTZ LORENZ DENKLEMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> RANKİNE ÇEVRİMİ ile/||/<> CLAUSİUS RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ / RANKİNE SICAKLIK ÖLÇEĞİ ile/||/<> CLAUSİUS SAYISI ile/||/<> CLAUSİUS VİRİAL KURAMI ile/||/<> CLAUSİUS YASASI
( CLAUSiUS-CLAPEYRON-GLEiCHUNG MiT CLAUSiUSSCHE GLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-ENTFERNUNG, CLAUSi-US-REiCHWEiTE MiT CLAUSiUSSCHES THEOREM MiT CLAUSiUSSCHE ZUSTANDGLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-MOSSOTTiSCHE GLEiCHUNG MiT CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZSCHE GLEiCHUNG MiT ... MiT ... MiT CLAUSiUS-NUMMER / CLAUSiUS-ZAHL MiT CLAUSiUS-ViRiALTHEOREM MiT CLAUSiUSSCHES GESETZ )
( L'EçUALiON DE CLAUSiUS-CLAPEYRON AVEC LES EQUATiONS DE CLAUSiUS AVEC LE RANG DE CLAUSiUS AVEC CLAUSiUS RANGE AVEC LE THEORENıE DE CLAUSiUS AVEC L'EQUATiON D'ETAT DE CLAUSiUS AVEC L'EQUATiON DE CLAUSiUS-MOSSOTTi AVEC L'EQUATiON DE CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZ AVEC ... AVEC ... AVEC LE NOMBRE DE CLAUSiUS AVEC LE THEOREME ViRiAL DE CLAUSiUS AVEC LA LOi DE CLAUSiUS )
( CLAUSiUS-CLAPEYRON EQUATiON VS. CLAUSiUS EQUATiONS VS. CLAUSiUS THEOREM VS. CLAUSiUS EQUATiON OF STATE VS. CLAUSiUS-MOSSOTTi EQUATiON VS. CLAUSiUS-MOSSOTTi-LORENTZ-LORENZ EQUATiON VS. ... VS. ... VS. CLAUSiUS NUMBER VS. CLAUSiUS ViRiAL THEOREM VS. CLAUSiUS LAW )
( ... İLE ... İLE CLAUSIUS MENZiLi İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... İLE ... )
- COMFORT :/yerine RAHATLIK
- COMFORTABLE :/yerine RAHAT
- COMPETITOR :/yerine RAKİP
- ÇÖZÜMLEME ile/ve RAHATLATMA
( TO ANALYSE vs./and TO RELIEVE/RELAX )
- DAĞ, KÛH[Fars.] ile/ve RÂG[Fars.]
( ... İLE/VE Dağ eteği. | Çayırlık, çimenlik, bağlık, bahçelik. )
- DALGALAR:
DÜZLEMSEL ile/ve/||/<> AKIŞKAN ile/ve/||/<> RAYLEIGH YÜZEY ile/ve/||/<> ENİNE
( )
- DALLI KÖK = CEZR-İ MÜTEŞA'İB = RACINE RAMEUSE
- DEHÂ =/||/<> RAB
- DENEYSEL ile/ve/<>/değil/yerine RASTLANTISAL
- DENOUNCE/DISSOLUTION >< RATIFICATION
( Fesih. >< Onay. )
- DESPITE :/yerine RAĞMEN
- DOĞA/TABİAT ile/ve/=/</değil RAHMET/RAHMAN
( Şuurlu. İLE/VE Şuur. )
( Rahmetin görüntüleri. )
- DOĞA ile/ve/=/değil RAHMET/RAHMAN
- DOĞRULUK/DÜRÜSTLÜK[Fars.] =/> RAHATLIK
- DÜŞMAN(") ile/değil/yerine RAKİP
- EB ile/||/<> EBEVEYN ile/||/<> EBEN AN CEDD ile/||/<> RABBE ile/||/<> ASABE-İ NESEBİYE/NESEBİYYE ile/||/<> MÜLTEKÂ-YI NESÂB ile/||/<> NESLEN BADE NESLİN ile/||/<> İRS
( Baba, ata. İLE/||/<> Ana, baba. İLE/||/<> Babadan oğula.[ebâ an cedd] İLE/||/<> Üvey ana. İLE/||/<> Kan ve soy yoluyla yakın/akraba. İLE/||/<> İki ya da daha çok kişinin kuşaklarının birleştiği kişi. İLE/||/<> Kuşaktan kuşağa. İLE/||/<> Soya çekim, verâset. )
- EMALANGANİ ile/ve/<> RAND
( Swaziland'ın para birimi. İLE/VE/<> Güney Afrika para birimi. )
- ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ile/ve/||/<>/< RASHOMON
( )
( )
- EV ile/ve/değil RAB
( ... İLE/VE/DEĞİL Mısır'da. )
- EZİYET değil RAHMET
- FİSYON ile FÜZYON ile RADYOAKTİF IŞIMA
( Atomun ikiye bölünmesiyle ortaya çıkar. İLE İki atomun çeşitli etkileşimler sayesinde birleşmesi ve ortaya daha ağır bir atomun çıkması.
[Nükleer süreçlerden olan fisyon ve füzyon, atomların kullanılmasıyla enerji oluşturulmasıdır.] )
( Fisyon enerjisi, buhar çevrimi aracılığıyla elektrik üretiminde kullanılabilmektedir. İLE Füzyon, manyetik ve araçsal olmak üzere iki farklı sınırlama bulunmaktadır. [Manyetik sınırlamada plazmayı kontrol altında tutmak için manyetik alanlardan yardım alınır. Aletsel sınırlamadaysa yakıt elemanlarını en üst koşullarda sıkıştırmak için lazer ve iyot demetlerinden yararlanılır.] )
( "Çekirdek parçalanması" olarak kabul edilebilir.[Fisyonun en belirgin özelliği, ağır çekirdeklerinin bölünmesi ve bu bölünmeyle enerjinin açığa çıkmasıdır. Bu süreçte bölünen ağır çekirdekler, genellikle Uranyum-235 ve Plutonyum-239 olmaktadır.] İLE "Çekirdek birleşmesi” olarak tanımlanabilir. )
- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ:
"KARMAŞIK" değil RASTGELE OLAN
- GAUSS(ÇAN) EĞRİSİ ile/ve/=/||/<> RASTGELELİK
( "Matematik, tüm bilimlerin kraliçesidir." - Carl Friedrich Gauss[Matematik Kralı][Nisan 1777 - 23 Şubat 1855] )
- GÖRÜNTÜ ile/yerine RAHATLIK (+ GÖRÜNTÜ)
( Ayna, görüntüyü yansıtır ama görüntü, aynayı düzeltmez. )
- HADDİ/Nİ AŞMA ile/ve/||/<>/>/< "RAHATLIK"
( HADDİ/Nİ AŞMA ile/ve/||/<>/>/< "RAHATLIK" )
- HAFÎZ[Ar.] ile RAKÎB[Ar.]
- HAMÂKAT[Ar.] ile RAKÂ'AT[Ar.]
- HÂNE ile/||/<> MENZİL ile/||/<> RAB ile/||/<> MÜSTEGAL[ÇOĞ. MÜSTEGALLÂT] ile/||/<> TARÎK-İ HÂS
- HARF (KULLANIMI) ile/ve RAKAM (KULLANIMI)
( Sürekli nicelik ve süreksiz nicelik farkını karşılayabilmeye yarar. )
( Rakamların, değerlerle karışmamasını da sağlar. )
( NAKŞ ETMEK )
( Türk abecesinde en yüksek dereceye sahip olan yani en sık kullanılan yazaçlar, A, E, İ, N, R, L; üst-orta derecede olanlar, I, D, K, M; alt-orta derecede olanlar, U, Y, T, S, B, O; düşük dereceli olanlar, Ü, Ş, Z, G, Ç, H, Ğ, V, C, Ö, P, F, J'dir.
Gazete köşe yazıları ve 9 yazara ait 37 kitaptan elde edilmiş, 11 milyon karakterden oluşan 13.4 MB boyutundaki metin seti üzerinden elde edilmiş Türkçe yazaçlara ait kullanım sıklıkları aşağıdaki adreste belirtilmiştir.
Türk abecesindeki yazaçların kullanım sıklıkları )
( İngilizce'de:
E T A O I N S H R D L C U M W F G Y P B V K J X Q Z
Almanca'da:
E N I S R A T D H U L G C O M W B F K Z Ü V P Ö Ä ß J Y X Q
İspanyolca'da:
E A O S R N I D L C T U M P B G V Y Q H F Z J X W K
Fransızca'da:
E S A I T N R U L O D C P M É V Q F B G H J À X Y È Ê Z W Ç Ù K Î Œ Ï Ë
Çekçe'de:
O E A N T I V L S R D K U P Í M C H Á Z Y J B Ř Ě É Č Ž Ý Š Ů G F Ú Ň W Ď Ó X Ť (Q) (časopis, 2500 besed)
Lehçe'de:
A I E O N Z W S C R Y T K D P M J U L Ł G B H Ą Ę Ó Ź Ś Ć Ń F Ż X V (Q) (časopis, 11.000 besed)
Rusça'da:
О Е А И Н Т С В Л Р К Д М П У Ы Я Г Б З Ч Й Х Ж Ш Ю Ц Щ Э Ф Ё (Solženicin, 86.000 besed)
О Е А И Н Т С Р В Л К М Д П У Ы Я Г З Б Ч Й Ж Х Ю Ш Ц Щ Э Ф Ё (časopis 25.000 besed) )
( FaRkLaR Kılavuzu'ndaki sözcüklerin yazaçlara göre kayıt oranı )
- HATA:
SABİT ile/||/<> DÜZENLİ ile/||/<> RASTLANTISAL
- HAZIR (OLMAK) ile/ve/> RAHAT (OLMAK)
- HAZM ETMEK ile RÂZI OLMAK
- HELYOGRAF[Fr.] ve RADAR YANSITICI BALON
( Güneşten yayılan ısı miktarını ölçmeye yarayan aygıt. | Güneşin ışıldadığı saatlerin süresini saptamaya yarayan aygıt. | Güneş ışınlarından gelen yararlanan optik telgraf aygıtı. | 30 km.ye kadar yansıtıcı. VE 38 km.ye kadar, özel folyo malzemeden, 5 güne kadar şişik kalan yer belirleyici. )
- HİCRÎ ile/ve İSKENDERÎ ile/ve MİLÂDÎ ile/ve TÜRKÎ ile/ve FARSÎ/YEZDİGER ile/ve RAKAMLA ile/ve EBCED ile/ve LUĞAZ
- HİZMET:
REHBETEN[Ar.] ile/değil/yerine/>< RAĞBETEN[Ar.]
( Korkarak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< İsteyerek. )
- HRİSTİYAN ile/ve/değil RAHİB/E / KEŞİŞ
- HUZURSUZ/LUK ile RAHATSIZ/LIK
( Her insan huzur verir. Kimileri gelince, kimileri gidince. )
- İĞNE ile RAFİT[Fr. < Yun.]
( ... İLE Bazı hayvan ve bitki gözelerinde bulunan, iğne biçiminde billur madde. )
- İĞSİ KÖK = CEZR-İ MİĞZELÎ = RACINE FUSIFORME
- İHKÂM[Ar.] ile RASF[Ar.]
- İHLÂS ile/ve/= RABB
- İLK KOL ve RAHİM NAKLİ
( Akdeniz Üniversitesi'nde. )
- İNDİRGENMİŞ RASYONEL/LİK ile/ve/değil/yerine RASYONEL/LİK
- INTELLECTUS ile RATIO
( Evrenselliği olanlar/da. İLE Tüm varolanlar/da. )
- İRTİFÂ ile/değil RAKIM
- IŞIN = ŞUÂ' = RAYON
- IŞINSAL ÇİÇEKLER = KAPİTULUMDAKİ DİLSİ KENAR ÇİÇEKLER = EZHÂR-I ŞUÂ'ÎYE = RAYONS, FLEURS RAYONNÉES, RUBANÉES, FLEURS LIGULÉES
- İŞRET ile/değil RAKS
- İSTANBUL EVİ ile RAKOCZY EVİ
( ... İLE Tekirdağ'da. )
- İSTEMEDEN ile RASTLANTI ile DÜŞMANCA
( 1 KEZ ile 2. KEZ ile 3. KEZ )
( Bir hata, ikinci kez yapılmaz. İkinci kez yapıyorsanız, üçüncü kez de yapacaksınız demektir. )
- İTAAT" ile/ve/||/<>/> "RAHAT"
- İYON ile/||/<> RADİKAL
( Elektron kazanmış ya da kaybetmiş atom ya da molekül. İLE/||/<> Eşlenmemiş tek bir elektrona sahip dengeli ve sürekli olmayan atom ya da moleküller. )
- İZOTOP KİMYASI ile/||/<> RADYOİZOTOP KİMYASI
( İzotopların kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Radyoaktif izotopların kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- KADER ile/ve RASTLANTI/TESADÜF
( DESTINY vs./and COINCIDENCE )
- KADÎR[Ar.] ile RABB[Ar.]
- KALORİFER[Fr.] ile RADYATÖR[Fr.]
( Merkez ve depo durumunda olan bir kazandan çıkan sıcak hava, su ya da buharı, borularla dolaştırmak yoluyla bir yapının her yanını ısıtan aygıt. İLE Bir akaryakıtın yanmasından ya da sıcak bir akışkandan aldığı ısıyı dışarı ileten, dilimli borulardan oluşan ısıtma aygıtı. )
- KÂM[Fars.] ile/ve/değil/yerine/||/<> RÂM[Fars.]
( Ağzın üstü, damak. | Meram, arzu, emel, istek. | Lezzet, zevk. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan. )
- KATALİTİK ASİMETRİK SENTEZ ile/||/<> RASEMAT SENTEZİ
( Asimetrik katalizörler kullanarak kiral moleküllerin sentezini yapan bilim dalı. İLE/||/<> Kiral olmayan ya da rasemik karışımların sentezini yapan bilim dalı. )
- KAZIK KÖK = CEZR-İ AMÛDÎ = RACINE PIVOTANTE
- KENDİLİĞİNDENLİK ile/ve/||/<>/= RASTGELELİK
( 1983 - Anton Zeilinger[20 Mayıs 1945] )
- KETEBE ile/ve SEVVEDE ile/ve NESEHA ile/ve HARRERE ile/ve NEMEKA ile/ve RAKAME ile/ve NAKALE ile/ve ZEBERE ile/ve SATARE ile/ve İSTİRAHE
- KISKANÇLIK:
İSTEMLİ ile/ve/||/<> RASTLANTISAL/TESADÜFÎ
- KIZ ve SÂNİYE ve SÂLİSE ve RABİA
- KIZMAK ile RAHATSIZ OLMAK
- KÖK = CEZR = RACINE
- KÖKÇÜK = CÜZEYR = RADICULE
( Ana kökün dallanmasıyla oluşan ikincil kök. )
- KÖKTENCİLİK = CEZRİYE = RADICALISM[İng.] = RADICALISME[Fr.] = RADIKALISMUS[Alm.] = RADICALMENTE[İsp.]
- KOMPLEKS ile RAFİNE
- KRAL ile RACA[Hintçe]
( ... İLE Kral ve imparatorlara, büyük toprak sahibi prenslere, Hindistan'da verilen san. )
- KÜÇÜLMEK ve RAHATLIK
- KURBİYET ile RÂBITA
( Bir râbıta, bin zâbıtaya yeter. )
- KUŞATAMAMADA:
NEDENSEL/LİK ile/ve/||/<> YASALI/LIK ile/ve/||/<> GERÇEK/LİK ile/ve/||/<> RASTGELE/LİK
- LEONARDO DA VINCI ile RAFFAELLO DI SANZIO
- LEZZET[Ar.] ile RÂHAT[Ar.]
- LİTRE ile RATL
( ... İLE Litreye yakın bir sıvı ölçeği. )
- MÂLİK[Ar.] ile RABB[Ar.]
- MÂLİK ile/||/<> MEMLÛK ile/||/<> RABBUL-MÂL
( Mülk arazinin sahibi. İLE/||/<> Birinin malı olan. İLE/||/<> Mal sahibi.[İslâm hukukunda mâlik anlamında kullanılır.] )
- MÂNÂ ile/ve/> MAHMUL ile/ve/> HADD ile/ve/> RÂBITA ile/ve/> İLLET
- MARCOS:
MARGARITAS ve/||/<> ALTAMIRANO ve/||/<> RANCHONUEVO ve/||/<> COMITAN ve/||/<> OCOSINGO ve/||/<> SAN CRISTOBAL
( Zapatist Ulusal Kurtuluş Örgütü'nün, altı kentin başharflerinden oluşan Meksika yerlilerinin önderi. )
- MEDRESE ile/||/<> AÇIK MEDRESE ile/||/<> KUBBELİ MEDRESE ile/||/<> RASATHANE
( Yüksek düzeyde öğretim kurumu. Bu amaçla yaptırılmış mimarlık eserleri Anadolu önünde genellikle açık avlulu, Anadolu'da ise avlusunun üstü açık ve kapalı olmak üzere iki tipte gelişmiştir. Kaynağında IX - XI. yüzyıl Horasan bölgesi mimarisinin bulunması olasıdır. İLE/||/<> İç avlusunun üstü açık olan medreseler için kullanılan bir tanımlama biçimi. İLE/||/<> İç avlusunun üstü örtülü olan medreseler. İLE/||/<> Gözlemevi. Gökbilimi için kullanılan medrese türü. )
- MEMNUN (OLMAK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RÂZI (OLMAK)
- MER'[Ar.] ile RACUL[Ar.]
- MUHAFAZAKÂR ile/ve/değil/<>/>< RADİKAL
( Gelecek kaygılı. İLE/VE/DEĞİL/<>/>< Gelecekten ümitli. )
- MÜHEYMİN[Ar.] ile RAKÎB[Ar.]
- MURÂBIT:
NÖBET TUTAN ile/ve RABITA KURAN
- MURAKKIM[< RAKAM] ile ...
( Pusulanın iğnesi. )
- MÜRSEL[Ar.] ile RASÛL[Ar.]
- MUSTAFA SAMİ ve/||/<>/> MONGERİ ve/||/<>/> RAŞİT TAHSİN BEY[1870 - 1936] ve/||/<>/> MAZHAR OSMAN
( Serriyat-ı Akliye Dersleri )
- NAKŞ (ETMEK):
HARF[HRF] ile/ve/<> RAKAM[RKM] ile/ve/<> KİTAP/KETEBE[KTB]
( Üçünün de anlamı, "Kazıyarak nakşetmek"tir. )
- NAZAR ile/ve RASAT/RASAD
- NEDENSELLİK GEÇERLİLİĞİ ile/ve/||/<> RAHATSIZ EDİLMEYEN DÜZEN
- NEFER[Ar.] ile RAHT[Ar.]
- NEFSÂNÎ SOHBET ile RAHMÂNÎ SOHBET
- NEFSİNDE, RABBİNİ ARAMAK/BULMAK ile/ve/değil/yerine RABBİNDE, NEFSİNİ ARAMAK/BULMAK
- NEFSİNİ BİLEN, RABBİNİ BİLİR ile/ve RABBİNİ BİLEN, NEFSİNİ BİLİR
( Akılsal. İLE/VE Duygusal. )
- NEMES:
YELE ile/ve KOBRA BAŞI ile/ve RADAR
- NESİB ile/ve RAMAZANİYE
( Ramazan konulu şiirler, genellikle kasidelerin nesib bölümünde işlenmiştir. VE Dîvânlarda, Ramazaniye başlığıyla müstakil şiirler de kaleme alınmıştır. )
- NİMET[Ar.] ve/<> RAHMET[Ar.]
- NÜKLEER KİMYA ile/||/<> RADYOKİMYA
( Nükleer süreçlerin kimyasını inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Radyoaktif nesnelerin kimyasını inceleyen bilim dalı. )
- ÖLÜM ile/ve/yerine RABITA-I MEVT
- OPPONENT :/yerine RAKİP
- ORTALAMA ile/ve/||/<>/> RASTGELELİK
( Basınç ve ısı. İLE/VE/||/<>/> Tersinemezlik. )
- ÖTEDUYUM/UZADUYUM(TELEPATİ) ile RÂBITA
- PALMİYE ile/ve RAFİT
( ... İLE/VE Bir tür palmiye. )
- PALMİYE ile RAFYA[Fr. < RAPHIA][Madagaskar yerlilerinin dilinden]
( ... İLE Afrika ve Amerika'da yetişen, iri gövdeli, uzun yapraklı palmiye. | Bu palmiyenin, dokuma işlerinde kullanılan lifleri. | Palmiye liflerinden yapılmış olan. )
- PALYATİF TEDAVİ/PALLIATIVE TREATMENT[İng.] değil/yerine/= RAHATLATICI SAĞALTIM
- PALYATİF/PALLIATIVE[İng.] değil/yerine/= RAHATLATICI
- PRIEST :/yerine RAHİP
- PÜNEZ[Fr.] değil/yerine/= RAPTİYE[Ar.]
( Düz, geniş başlı, kısa bir çivi görünüşünde, kâğıt ya da karton gibi şeyleri bir yere tutturmak için kullanılan araç. )
- RA'D[Ar.] ile RÂD[Ar.] ile RÂDD[Ar.] ile RADH[Ar.]
( Gök gürlemesi. İLE Cömert ve eliaçık. | Erdemli/faziletli, üstün, değerli. İLE Reddeden, geri döndüren/çeviren/bırakan. İLE Az bir şey verme, az verilen şey. | [eskiden] Savaşa katılan kadınlara, çocuklara, kölelere, zimmîlere, ganîmetten verilen bir orandaki mal. )
- RÂ[Ar.] ile RÂ'[Ar.]
( R sesini verir. | Rebîülevvel ayına işarettir. İLE "rı" harfinin bir adı. )
- RAATLAMAK" değil RAHATLAMAK
- RAB'[Ar.] ile RABB[Ar.] ile Rabb[Ar.] ile RÂBB[Ar.]
( Avlulu ev. İLE Efendi, sahip. İLE Allah. İLE Sütbaba, üveybaba. )
- rab ile rabb ile Rabb
( AVLULU EV ile EFENDİ, SAHİP | SÜTBABA, ÜVEY BABA ile TERBİYE EDEN ALLAH, MÜREBBİ | KENDİNİ, GEREKSİNİMİ DUYULAN ŞEYİ, KENDİ ARACILIĞI İLE ELDE EDİLEN ÖZEL BİR SIFATLA KAYITLANDIRILMIŞ ZÂT )
- RAB ile/ve/<>/< RÂBITA
- RABB-İ HAS ile RABB-ÜL ÂLEMÜN
- RÂBITA ile/ve/> RÂBITA-İ ŞERİF
- RABÎTA ile RÂBITA/BEND[Fars.]
( Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. ile İKİ ŞEYİ BİRBİRİNE BAĞLAYAN, BAĞ | MÜNÂSEBET, İLGİ | BAĞLILIK, SIRA, TERTÎP, USÛL, DÜZEN | İMGE İLE SİMGENİN BULUŞTURULMASI )
- RÂCİ'/RÂCİA[Ar. < RÜCÛ] ile RÂCÎ[Ar. < RECÂ]
( Geri dönen. | İlgisi/münâsebeti olan. | [dilb.] Bir kişiden kinâye olan zamir. İLE Ricâ eden, yalvaran. | Ümitli. )
- RAD/RADIATION ABSORBED DOSE[İng.] değil/yerine/= RADYASYON EMILIM DOZU
- RÂDDE[Ar. < REDD] ile RA'DE/RA'ŞE[Ar.]
( Derece, mertebe, kerte, sır. | Çizgi/hatt. | Aşağı yukarı tahmin edilen miktar ya da zaman. İLE Titreme/titreyiş. | [korku ya da soğuktan] Ürkme. )
- RÂDÎ'[Ar. < REDÂ | çoğ. RUZAA'] ile RÂDÎ[Ar.]
( Süt emen çocuk. | Sütkardeş. İLE Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. )
- RÂDÎ/RÂDÎYYE[Ar.] ile RÂDİYE[Ar. < RIZÂ] ile RA'DİYYE[Ar.]
( Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen. İLE Râzı olsun! İLE Torpil. )
- RADIO :/yerine RADYO
- RÂFİ'[Ar. < REF] ile RÂFİH[Ar. < REFÂH]
( Kaldıran, yükselten. | Allah'ın adlarındandır. | Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir. İLE Refah ve rahat ile yaşayan. )
- RÂH-BER[çoğ. PÎŞE-GÂN][Fars.] ile RÂH-DÂN[Fars.]
( Rehber. İLE Yol bilen. )
- RÂH[Ar.] ile RÂH[Ar.] ile RÂH[Ar.]
( Yol. | Tutulan yol, meslek, yöntem/usûl. İLE Kaygı, keder. | Zan, sanma. İLE Şarap. )
- RAHAL[Ar.] ile RAHAL[Ar. çoğ. RİHÂL]
( Menzil, konak. İLE Semer, palan. )
- RÂHÎ[Ar.] ile RÂHÎ[Fars. < RÂH]
( Rahat, sakin. İLE Yola ait, yolla ilgili. )
- RAHÎB[Ar. < RAHB] ile RÂHİB[Ar. çoğ. RÂHİBÂN, REHEBÂN, RUHBÂN]
( Geniş, bol. İLE Hıristiyanlarda, genellikle manastırda yaşayan (evlenmeyen) din adamı, karabaş, keşiş. )
- RÂHİL[Ar. < RİHLET] ile RAHÎL[Ar.]
( Göçen, göç eden. | Ölen. İLE Göçme, göç. )
- RAHİM KANSERİ ile RAHİMAĞZI KANSERİ
- RAHİM[Ar. < ERHÂM] ile RAHÎM[Ar. < RAHMET | çoğ. RUHAMÂ] ile RAHÎM[Ar.] ile RÂHİM[Ar. < RAHM | çoğ. RÂHİMÎN, RÂHİMÛN]
( Dölyatağı. | Akrabalık/hısımlık.[anne tarafından] İLE Esirgeyen, koruyan, acıyan, merhametli Cenâb-ı Hakk. [Allah'ın adlarından] İLE Hafif/lâtif sözlü hanım. İLE Acıyan, acıyıp esirgeyen, merhametli. )
- RAHİM ile RAHÎM
( Döl yatağı. İLE Koruyan, merhamet eden. )
- RAHMAN(İYET)[Ar.] ile/ve RAHİM(İYET)[Ar.]
( Yatay. Genişlemesine. İLE/VE/<> Dikey. Derinlemesine. )
( Allah'ın yarattığı. İLE/VE/<> Kişinin oluşturduğu. )
( Kuşatan. İLE/VE/<> Kapsayan. )
( Nesne. İLE/VE/<> Özne. )
( Genel/e. İLE/VE/<> Özel/e. )
( Toplum. İLE/VE/<> Birey. )
( Yasalı. İLE/VE/<> Yasası yoktur. )
( Tanrı/Allah. İLE/VE/<> Peygamber. )
( Tekrarı var. İLE/VE/<> Tekrarı yok. )
( Bilim. İLE/VE/<> Sanat. )
( Varoluş[ontos]. İLE/VE/<> Bilgi[episteme]. )
- RAHMAN ve/<> RAHÎM ve/<> ALLAH
( İsm-i Kemâl. VE/<> İsm-i Cemâl. VE/<> İsm-i Celâl. )
( Kalıbımız. VE/<> Fiilimiz. VE/<> Ruhumuz. )
- RAHMAN ve/<> RAHMET ve/<> RAHÎM
( Doğa. VE Bilgi. VE Kılavuz. )
( ... VE/<> Bir varolanın, öteki tüm varolanlarca desteklenmesi. VE/<> ... )
- RÂHT/REHT[Ar. çoğ. ERHÂT] ile RAHT[Ar.]
( Kalabalık, cemaat. | Boy, kabile. İLE At takımı. | Yol levâzımı. | Döşeme ve ev takımı. | Kapı ve pencere kanatlarının menteşe takımı. )
- RÂÎ/RÂİYE[Ar. < RA'Y] ile RÂÎ/RÂİYYE[Ar.]
( Çoban, sığırtmaç. | Çobansı, çoban ve kır hayatını anlatan şiir. [İng., Fr. PASTORAL] İLE Rü'yet eden. | R harfine ait, r ile ilgili. )
- RÂİB[Ar. < RU'B] ile RAÎB[Ar.]
( Büyücü, göz bağlayıcı. İLE Korkmuş. )
- RAIL :/yerine RAY, DEMİRYOLU
- RAJON değil RACON[argo | İt. < RAGIONE]
( Yol, yöntem, usûl. | Gösteriş, fiyaka. )
- RAKABE ile/||/<> RAKABE ETMEK ile/||/<> MÜLK ARÂZİ
( Kuru mülkiyet, çıplak mülkiyet. | Bir arazinin asıl mülkiyeti. İLE/||/<> Vakfın gelirini aslına eklemek. İLE/||/<> Hem tasarruf hakkı, hem de geliri[rakabesi] kişilere ait olan her tür emlak. )
- RAKÎB[Ar.] ile RÂKİB[Ar. < RÜKÛB | çoğ. RÜKBÂN] ile RAKÎB[Ar. < REKÂBET | çoğ. RAKÎBÂN, RUKABÂ]
( PÂYENDE[Fars. çoğ. PÂYENDEGÂN]: Duran, sürekli. | Payanda, destek, dayanak. || RABÎTA: Eski yazma kitaplarda sayfa numarası yerine gelmek üzere soldaki sayfanın, sağdaki sayfanın altına yazılan ilk sözcüğü. İLE Binici/binen, binmiş. | Bir ulaşım/nakil aracına binmiş olan. İLE Herhangi bir işte birbirinden üstün olmaya çalışanlardan her biri. | Bekçi. | Görüp, gözeten.[Allah'ın adlarındandır.] )
- RAKÎM ile RÂKIM[< RAKM]
( YAZI YAZACAK LEVHA | YAZI, KİTAP VE SAİRE ile YAZAN, ÇİZEN | KOT, BİR YERİN DENİZDEN OLAN YÜKSEKLİĞİ )
- RÂKİP(/B) ile RAKÎP(/B)
( Binici. İLE Karşı(sında) olan. )
( RIDER vs. RIVAL )
- RAKKAM değil RAKAM
- RAKUNKÖPEĞİ ile ...
( Doğu Asya'ya özgü, memeli bir hayvan. )
- RAM/RANDOM ACCESS MEMORY[İng.] değil/yerine/= RASTGELE ERİŞİMLİ BELLEK
- RÂMÎ[Ar. < REMY] ile RÂMÎ[Fars.]
( Atan, atıcı.[ok vs.] İLE Boyun eğici, çok itaatli. )
- RAMİ[Malezya dilinden] ile RAMİ
( Isırgangillerden, Çin, Vietnam ve Malezya'da yetişen, değerli bir bitki. | Bu bitkinin dokumacılıkta kullanılan lifi. İLE İstanbul'da bir semt. )
- RAMP[Fr.] ile RAMPA[İt.]
( Bir tiyatro sahnesinin önünde, ışık ve ışıldakların yerleştirildiği, izleyiciye en yakın yer. İLE Bir arazinin, bir karayolunun, bir demiryolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü. | Özellikle istasyonlarda, vagonlara eşya yüklemek ya da boşaltmak için yapılan, ambarın önünde bulunan set. | Bir vagonu, raya sokmak ya da raydan çıkarmak için kullanılan araç. | Bir geminin, bir başka gemiye, dubaya, iskeleye ya da sala değecek biçimde yanaşması. | İki ağacı ya da takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, ucları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk. | Füzeli mermi ya da makinelerin, havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek. )
- RÂN[Fars.] ile -RÂN[Fars.]
( Oyluk. İLE "süren, sürücü, hükmeden" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[HÜKÜM-RÂN: Hüküm süren/sürücü. | KÂM-RÂN: Sefâ süren.] )
- RANDOM[İng.] değil/yerine/= RASTGELE
- RANDOMİZASYON/RANDOMIZATION[İng.] değil/yerine/= RASTGELELEŞTİRME
- RANDOMİZE/RANDOMIZED[İng.] değil/yerine/= RASTLANTISAL
- RANT ve/ne yazık ki/> "RAHAT"/LIK
- RÂST[Fars.] ile RÂST[Fars.]
( Makam. İLE Doğru/müstakim. | Sağ. | Haklı, doğru, gerçek. | Uygunluk. )
- RÂST[Fars.] ile RÂST[Fars.]
( Doğru. | Tesadüf. | Hedefi vurma. İLE Türk müziğinde bir makam adı. )
- RASTIK[Fars.] ile RASTIK[Fars.]
( Kadınların, kaşlarını ya da saçlarını boyamak için sürdükleri siyah boya. İLE Sürmemantarıgillerin yol açtığı ve tanelerin içini kurumu karası bir tozla dolduran ekin hastalığı. )
- RATÎB/RATB[Ar.] ile RÂTİB[Ar.]
( Taze, yeşil, yaş.[yemiş] | Yumuşak, mülâyim. İLE Sıraya koyan, tertip eden. )
- RAUF ile/ve RAHÎM
- RÂY[Ar.] ile RA'Y[Ar.] ile RAY[Fr./İng. RAIL]
( Oy, rey, fikir. | Raca, Hint hükümdarı. | Sancak, bayrak.[< RÂYET] İLE Otlama. | Otlatma, gütme. | Teslim olma. )
- RÂZ-BÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂN[Fars.] ile RÂZ-DÂR[Fars.] ile RÂZ-PÛŞ[Fars.]
( Sır saklayan. İLE Sırrı bilen. İLE Sır tutan. İLE Sır gizleyen. )
- RAZ/RAZZ[Ar.] ile RÂZZ[Ar.] ile RÂZ[Ar.]
( Berelenme, bere. | Bir şeyi döküp bulgur gibi ufalama. İLE Kesmez alet. İLE Sır, gizlenilen şey. )
- RAZI MIDIRLAR? değil RAZILAR MIDIR?
- RÂZI OLUNAN ÖFKE ile RÂZI OLUNMAYAN ÖFKE
( Bizi mahkum eden şey, huylarımız, ahlâkımızdır. )
- RÂZÎ/RAZİYYE[Ar. < RIZÂ] ile RAZÎ/RADÎ[Ar. çoğ. RUZAÂ] ile Râzî[Ar.]
( Kabul eden, boyun eğen, rıza gösteren. İLE Süt kardeş. | Süt emen çocuk. İLE Rey şehrine bağlı/mensup, bu şehirle ilgili olan. | İran'ın "Rey" şehrinden olan. | Sırra/râza bağlı/mensup. )
- RBS/RADIOLOGY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= RADYOLOJİ BİLGİ DÜZENİ
- REDİF[Ar.] ile REDİF[Ar.] ile RADİF[Ar.]
( Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er. İLE Koşuklarda, uyaktan sonra yinelenen, aynı anlamdaki sözcük ya da ek. İLE Binicinin ardına binen [ikinci] kişi. )
- RELAX :/yerine RAHATLAMAK
- RELIEF :/yerine RAHATLAMA
- REPORT :/yerine RAPOR, BİLDİRMEK
- RF/RADIOFREQUENCY[İng.] değil/yerine/= RADYOFREKANS
- RFID/RADIOFREQUENCY IDENTIFICATION[İng.] değil/yerine/= RADYO FREKANSLA TANIMLAMA
- RIA/RADIOIMMUNASSAY ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= RADYOIMMÜN ÇÖZÜMLEME
- RIS/RADIOLOGY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= RADYOLOJİ BİLGİ DÜZENİ
- RÜYA:
ŞEYTANÎ ile NEFSÎ ile DÜNYEVÎ ile RAHMÂNÎ
( Kötülüklerin görülmesi. İLE Ulaşma odaklı. İLE Olduğu gibi. İLE Manevi. )
- SABRI OLMAYAN ile/ve/değil/yerine/>/<>/>< RÂZI OLAN
( İntizar eden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>/<>/>< Zevk eden. )
- SAHNE ile RAMP[Fr.]
( Tiyatro sahnesinde izleyiciye en yakın yer. )
- SAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RAKAM
( )
- SÂZENDE ile/ve HÂNENDE[Fars.] ile/ve RAKKÂSE
( Enstrüman çalan. İLE/VE Musikî icra eden. İLE/VE Semâ eden. )
- ŞEFÎK[Ar.] ile RAKÎK[Ar.]
- ŞEKK ile ŞÜPHE ile RAYB
- SERAMİK ile RAKU
( ... İLE Japon işi seramik kap. )
- SHELF :/yerine RAF
- SONAR ile RADAR
- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO
( ∞ İLE İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )
( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )
( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
- STEVIE WONDER ile/değil RAY CHARLES
- SÜLÜN ile/ve RALİC
( ... İLE/VE Borneo dağlarında yaşar. )
- SUNUCU(SERVER):
TOWER ile/ve/değil/yerine/<> RACK ile/ve/değil/yerine/<> BLADE
- SÛR-U İSRÂFİL ile/ve RÂDİFE
( "Başlangıç"ta. İLE/VE "Başlangıç"ta[kıyâmette]. )
( Sadâ. İLE İsfehan makamında olacak/mış.[Yassı namazının kameti de, İsfehan makamında okunur.] )
- TAKINTI ile/değil RAHATLIK
- TALEB[Ar.] ile RAVM[Ar.]
- TALEP ile/ve/<> RAĞBET
- TAPINMA ile/değil/yerine RÂBITA
- TARİHLEME ile/ve/||/<> RADYOMETRİK TARİHLEME
( ... İLE/VE/||/<> Bazı izotoplar [kimyasal bir öğenin, belirli kütleye sahip atom çekirdekleri], kimyasal yapılarını değiştiren ve kendiliğinden oluşan radyoaktif bozunmaya uğrar. Bu bozunmanın hızı, izotopun bir özelliği olup sıcaklık, basınç ya da izotopun içinde yer aldığı kimyasal bileşikler gibi dış etmenlerden etkilenmez. Bozunma hızı, belirli bir örnekteki atom çekirdeklerinin yarısının bozunması için gereken "yarı-ömür" olarak tanımlanır. Kayaç örneklerini tarihlendirmede kullanılan radyometrik yöntem, radyoaktif izotopun ve bozunmaya uğrarken üretilen öğe mikdarının ölçülmesi esasına dayanır. Radyoaktif öğe ve izotopların görece mikdarı, bir kayacın oluşmasından itibaren kaç yarı-ömrün geçmiş olduğunu gösterir. Örneğin, çoğu mineralin kimyasal bileşeni olan ve doğal olarak ortamda bulunan potasyum, az miktarda radyoaktif potasyum-40 içerir. Bu izotop, kalsiyum-40 ya da argon-40 oluşturmak için 1 milyon 300 yıllık bir yarı-ömür ile bozunur. Bozunmaların %11'inde, argon-40 oluşur. Argon, bir gaz olduğundan, mineral ısıtıldığında ya da eritildiğinde, mineralden dışarı atılır. Bu nedenle, yeni katılaşmış bir magma kayacı, argon-40 içermez. Zaman içinde potasyum-40'ın bozunmasıyla kayaçta argon-40 birikir. Böylece, bir magma kayacındaki potasyum-40 ve argon-40 mikdarı, bu kayacın ne kadar süre önce katılaştığını gösterir.
Potasyum-argon ile tarihlemenin özü budur. Kavramsal olarak benzer öteki yöntemler, uranyum-kurşun, rubidyum-stronsiyum ve neodimiyum-samaryum yöntemleridir. Her yöntemin farklı üstünlük ya da sakıncaları, potansiyel hata kaynakları bulunmaktadır. Sonuçların daha güvenli alınması bakımından önemli kayaçlarda bu yöntemlerin birkaçı birden kullanılabilir. )
- TELESKOP ile/ve/<> RADYO TELESKOPU
( Dünyanın en büyük ve en duyarlı single-dish radyo teleskopu, Porto Riko'dadır. )
- THOUGH :/yerine RAĞMEN, GERÇİ
- TİRAJ[Fr. < TIRAGE] ile RATING[İng.]
( Kitap, gazete, kitap gibi şeylerin baskı sayısı. İLE Televizyon programlarının izlenme/izleyici oranı. )
- TOKONOMA ile/ve/||/<> SHOJİ ile/ve/||/<> FUSUMA ile/ve/||/<> DOMA ile/ve/||/<> AMADO ile/ve/||/<> RANMA
(
Tokonoma (床の間)
Tanım: Zaşiki odasında yer alan, süs eşyalarının ya da sanat yapıtlarının sergilendiği dekoratif niştir.
- Rulo resim[kakejiku], ikebana[çiçek düzeni9 ya da kaligrafi yapıtları yer alır.
- Konuklara saygının ve estetik anlayışın göstergesidir.
- Odada genellikle en onurlu köşede yer alır.
Shoji (障子)
Tanım: Ahşap iskelet üzerine yerleştirilmiş yarı saydam kâğıttan oluşan sürgü kapı ya da pencere panelleridir.
- Gün ışığını yumuşatarak içeri alır.
- Odalar arasında ışık geçişini sağlar ama görüşü sınırlar.
- Doğayla geçirgen bir sınır oluşturur; engava ve zaşiki ile sık ilişkilidir.
Fusuma (襖)
Tanım: Opak, kalın kâğıtla kaplı, ahşap çerçeveli sürgü kapılardır. Odaları birbirinden ayırmakta kullanılır.
- Shoji'den farkı, ışık geçirmemesidir.
- İç mekân esnekliğini sağlar; duvar yerine geçebilir.
- Genellikle zarif manzara ya da motifli çizimlerle süslenir.
Doma (土間)
Tanım: Toprak ya da taş zeminli, ayakkabıyla girilebilen iç alan. Geleneksel evlerde mutfak ya da çalışma alanı olabilir.
- Genkan'a bağlı olabilir ya da onun devamı sayılır.
- Yarı iç mekân işlevi görür.
- Kırsal evlerde sık görülür; bazen ocak[irori] ile bütünleşir.
Amado (雨戸)
Tanım: Ahşap ya da metalden yapılmış, genellikle pencere ya da sürgü kapıların dışına yerleştirilen koruyucu panjurlardır.
- Gece kapatılarak güvenlik sağlar.
- Fırtına, yel ve dış etkenlere karşı koruma sunar.
- Engava çevresinde kullanımı yaygındır.
Ranma (欄間)
Tanım: Oda bölmeleri üzerinde yer alan dekoratif ve havalandırmaya izin veren ahşap oymalı panellerdir.
- Işık ve hava geçişini sağlar.
- Oymacılık sanatının ince örnekleriyle süslenebilir.
- Zaşiki ya da öteki odalar arasında bulunur.
- TOPRAK ve/||/<> RAHİM
- TÖRPÜ ile RASPA[İt.]
( Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe. | Bir şeyin yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgünleştirmek için kullanılan kısa, ince, pürtüklü eğe. İLE Demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas gibi şeyleri çıkarmak, pürüzleri gidermek için kullanılan, iri dişli bir törpü. )
- ÜÇ AYLAR/ŞÜHÛR-İ SELÂSE:
RECEP ve/> ŞABAN ve/> RAMAZAN
- ULÛHİYET >< RAHMET
( Batın. >< Zahir. )
( Itlak. >< Mutlak.[< TALAK] )
- US = AKIL = REASON[İng.] = RAISON[Fr.] = VERNUNFT[Alm.] = RATIO[Lat.] = RAZON[İsp.]
- USÇULUK = AKLİYE = RATIONALISM[İng.] = RATIONALISME[Fr.] = RATIONALISMUS[Alm.] = RATIO[Lat.]
- USLAMLAMA = REASONING[İng.] = RAISONNEMENT[Fr.] = SCHLUßVERFAHREN[Alm.] = RATIOCINATIO[Lat.]
- UZAY = MEKÂN = SPACE[İng.] = ESPACE[Fr.] = RAUM[Alm.] = SPATIUM[Lat.] = ESPACIO[İsp.]
- ÜZÜM ile RAZAKI[Ar.]
( ... İLE Kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok, bir tür üzüm. )
- ÜZÜNTÜ ile/ve/<> RAHATSIZLIK
- VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB
( [Koruyucu] Dışta. VE/||/<> İçte. )
( Maddî koruyucu. VE/||/<> Manevî koruyucu. )
- VARLIK ve RAHMET
( EXISTENCE and MERCY AND GRACE )
- YAMULTMAK ile RAYINDAN ÇIKARMAK
- YAZI ile/ve/|| YAŞAM ile/ve/|| KUL ile/ve/|| RAB
( Bâkî. İLE/VE/|| Fânî. İLE/VE/|| Âsi. İLE/VE/|| Âfi/bağışlayıcı. )
- YELKEN ile RANDA[İt.]
( ... İLE Gemilerin mizana direğinin gerisindeki yelken. )
- YERİNDEN ETMEK ile/ve/<> RAYINDAN ÇIKARMAK
- YETERLİ/LİK ile/ve/> RAHAT/LIK
- ZA'N[Ar.] ile RAHL[Ar.]
- ZÂCİR ve/||/<>/>/< RAM
( Men ve yasak eden. VE İtaat eden. )
- ZAHMET/Lİ ile/ve/değil/||/<>/> RAHMET/Lİ
( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Zahmet"i, zevk edinmek. )
( Zahmet ile Rahmet arasında, sadece bir nokta fark vardır. )
- ZAP ZAP ile RAP RAP
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Adımların hızlı atılmasına ilişkin yansıma bir ilgeç. İLE Adımların atılmasına ilişkin yansıma bir ilgeç. )