Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

R'LERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[ 02 May 2025 ]
itibariyle 1739 başlık/FaRk ile birlikte,
1947 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(3/3)


- RELIABILITY[İng.] değil/yerine/= GÜVENİLİRLİK


- RELIGIOUS TEXT vs. CLASSICAL TEXT


- RELÖVE ile ...

( Ölçülü plan ya da resim. )


- REM/RAPID EYE MOVEMENT[İng.] değil/yerine/= HIZLI GÖZ DEVİNIMİ


- REM, REMÂN[Fars.] ile ...

( Sürü. )


- REMAKE vs. REMASTERED

( Bir şarkının tamamen yenilenmesi ya da başka müzik aletleriyle tekrar çalınması. [cover'ı yapılmış tüm şarkılar] İLE Bir şarkıdaki küçük düzenlemeler. )


- REMBRANDT ile BELLINI


- REMBRANDT ile PICASSO


- REMEMBER vs. REMIND


- REMISYON/REMISSION[İng.] değil/yerine/= YATIŞMA


- REMITAN/REMITTENT[İng.] değil/yerine/= ARALIKLI | ALEVLENME-SAKINLEŞME


- REMM[Ar.] ile REM[Ar.]

( Onarma. İLE Ürkme. | Titreme. | Sürü. )


- REMODELING[İng.] değil/yerine/= YENIDEN BİÇİMLENDİRME


- REMZ[Ar.] değil/yerine/= SİMGE


- REN ile/ve KARİBU/CARIBOU

( Evcil geyik. İLE/VE Bir tür ren geyiği. )

( Yılda 4800 km. yol alarak göç ederler. [Karada 77 km., suda 9.6 km. hıza ulaşabilirler] )

( Sürü göç ederken, ayaklarındaki tıkırdayan bir tendondan dolayı ses çıkar. )

( Ren geyiği boynuzu olan tek geyik türüdür. )

( Dişillerin boynuzları erillerinkinden daha kısa ve gösterişsizdir fakat günde 2.5 cm.'nin üzerinde bir hızla büyürler. [Tüm memelilerde en hızlı büyüyen dokudur.] )

( Boynuzları her yıl düşer ve tekrar çıkar. [Eril olanları kış başında, dişil olanları yavruladığı ilkbaharda boynuzlarını düşürürler.] )


- REN ile/ve/||/<> MOSEL ile/ve/||/<> KOBLENZ(ALMANYA)


- RENCİDE ETMEK ile/ve/<> "KÜÇÜK DÜŞÜRMEK"


- RENCİDE ETMEK/EDİCİ değil/yerine/= İNCİTMEK/İNCİTİCİ


- RENCİDE OLMAK değil/yerine/= İNCİNMEK


- RENCİDELİK değil/yerine/= İNCİNMİŞLİK


- RENDE ile KÜŞTERE[Fars.]

( ... İLE Uzun marangoz rendesi. )


- RENDE[Fars.] ile PLANYA[İt.]

( Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç. | Üzerinde küçük delik ve kesici çıkıntıları bulunan, soğan, havuç gibi şeyleri ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aracı. | Bu araçla ufak parçalara ayrılmış şey. İLE Ağaç rendelemekte kullanılan, uzun marangoz rendesi. )


- RENGİ DÖNMÜŞ ile RENGİ ATMIŞ


- RENGİ-RUHSARI (BOZULMAK/SARARMIŞ)


- RENK KATMAK ile/ve TAMAMLAMAK

( "TO GIVE COLOR" vs./and TO COMPLETE )


- RENK KÖRLÜĞÜ ile/ve/değil BASİT RENK KÖRLÜĞÜ

( AKROMATOPSİ[Yun. A: yokluk anlatan ön ek. | KHROMA: Renk. | OPSIS: Görme.] )

( [not] ACHROMATOPSIA vs./and/but SIMPLE ACHROMATOPSIA )


- RENK TONLARI ve İNSAN TENİNDEKİ KARŞILIKLARI

( 1950’lerde, bir matbaa olarak kurulan Pantone, kendi icadı olan renk katalog düzenlemesiyle, bugün dünyanın her yerindeki tasarım ve baskıların endüstriyel standardını oluşturuyor.

Brezilya'lı sanatçı Angelica Dass'ın çalışmasında, katalogda yer alan renk kodlarının insan tenindeki karşılıklarının bulunduğu fotoğraflardan oluşan Humanae adlı bir blog-galeri.

http://humanae.tumblr.com

)


- RENK VERME(ME)K ile/ve/<> KOZ VERME(ME)K


- RENK ile BENİZ

( ... İLE Yüz rengi. )


- RENK ile/ve/||/<>/> GÖRKEM/ÂLÂYİŞ[Fars.]


- RENK ile/ve/<>/değil IŞIK DALGALARI

( İnsanda[zihinde]. İLE/VE/<>/DEĞİL Doğada. )


- RENK SİNCABİ[Fars.]

( ... İLE Kahverengi ile kurşunrengi arasında olan renk. )


- RENK/AKIL KÜPÜ ile RUBİKS


- RENKLENDİRMEK ile/ve ÇEŞİTLENDİRMEK


- RENK/LER ile/ve/değil/< RENK/LER ile/ve/değil/< TON/LARI

( MAVİ: İffeti ve ilmi simgeler. )

( [not] COLO(U)RS vs./and COLO(U)RS vs./and/but/< TONES )


- RENK/LER ve ZEVK/LER

( [sansk.] RUPA ve ... )

( COLO(U)R/S and ENJOYMENT )


- RENKLER/NUR


- RENKLİ GÖZ/LÜ ile GÜZELLİK


- RENKLİ ile TEK RENKLİ

( ... İLE Tek rengi olan. | Yalnız basit bir renk veren (ışık). )


- RENOIR ile MANET

( [resim] Işıklı ve parti katılımcılarının mutlu olduğu bir ortam ise. İLE Işıklı ve parti katılımcılarının mutsuz olduğu bir ortam ise. )


- REOMÜR[Fr.] değil/yerine/= ISIÖLÇER

( Suyun buz tutması 0 °C, kaynaması 80 °C gösterilen ve ikisi arası seksen parçaya bölünerek elde edilen ısıçölçer. )


- REORGANİZASYON/REORGANIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN DÜZENLEME


- rep./repet.[Lat. < REPETATUR] değil/yerine/= TEKRARLA, TEKRAR EDİLEREK


- REP ile ...

( Işınım miktarı birimi. )


- REPARASYON/REPARATION[İng.] değil/yerine/= ONARIM


- REPERFÜZYON/REPERFUSION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN KANLANMA


- REPERTUAR[Fr.] değil/yerine/= SÖZ/EZGİLER DAĞARCIĞI

( Bir tiyatro kurulunun oynamak için seçip hazırlamış olduğu oyunların dizini. | Bir oyuncunun ezberlediği ve oynadığı rollerin dizini. | Bir müzik topluluğunun ya da sanatçının hazırlamış olduğu parçalar. )


- REPETEK ile ...

( Tarım araştırma istasyonu. [Rusya'da.] )


- REPETİTİF/REPETITIVE[İng.] değil/yerine/= YINELEYEN


- REPETITION vs. DEJA VU


- REPLANTASYO/N REPLANTATION[İng.] değil/yerine/= YERİNE TAKMA | YENİDEN EKİM


- REPLASMAN/REPLACEMENT[İng.] değil/yerine/= YERINE KOYMA


- REPLİK[Fr.] değil/yerine/= SON SÖZ

( Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz. | Oyunda, karşısındakinin sözüne gerekli karşılığı verme. )


- REPLİKASYON/REPLICATION[İng.] değil/yerine/= EŞLENME


- REPLİKASYON ile TRANSLASYON

( DNA'nın, kendini kopyalaması süreci. İLE mRNA'nın, proteinlere çevrilmesi. )


- REPOLARİZASYON/REPOLARIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN KUTUPLANMA


- REPRESENTATIVE DEMOCRACY vs. PARTICIPATIVE DEMOCRACY


- REPRESENTING vs. EXPRESSION


- REPRESÖR/REPRESSOR[İng.] değil/yerine/= BASTIRICI


- REPRESYON/REPRESSION[İng.] değil/yerine/= BASTIRMA


- REPREZANTE değil/yerine/= SUNMA, TANIŞTIRMA


- REPREZANTER/REPRESENTER[İng.] değil/yerine/= İLAÇ TANITICI


- REPRINT[İng.] değil/yerine/= TIPKI BASIM


- REPRODUCTION vs. INCREASE


- REPRODÜKSİYON/REPRODUCTION[İng.] değil/yerine/= ÇOĞALMA, ÇOĞALTIM, ÜREME


- REPÜLSİYON/REPULSION[İng.] değil/yerine/= İTME, | GERİ TEPME, | UZAKLAŞTIRMA


- REQUEST SO MUCH vs. REALLY REQUEST/WANT

( REALLY REQUEST/WANT instead of REQUEST SO MUCH )


- RES COGITANS ile/ve RES EXTENSA


- RES/RETICULOENDOTHELIAL SYSTEM[İng.] değil/yerine/= RETİKÜLOENDOTELİYAL DÜZEN


- RE'S[Ar.] ile ...

( [coğr.] Burun. | Uc, tepe. )


- RE'S/REÎS[Ar.] ile -RES[Ar.]

( Baş/kafa. | Baş, başkan. | Baş, başlangıç. | [coğr.] Burun. | Uc, tepe. | Koyun/keçi gibi canlı hayvan. | Baş. | Tepe. | Bitkilerin kökten en uzak olan noktası. İLE "erişen, yetişen, ulaşan" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[NEV-RES: Yeni yetişme.] )


- RESEARH vs. SEARCH


- (not RESEMBLANCE) RESEMBLANCE TO


- (not RESEMBLE TO) RESEMBLE


- RE'SEN[Ar.] ile RESEN[Fars.]
[ikisi de "REYSEN" değil!]

( Kendi kendine, kendi başına, kimseye danışmadan. İLE İp, urgan, halat. )


- RESENKRONİZASYON/RESYNCHRONIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN EŞ ZAMANLAMA


- RESEPTİVİTE/RECEPTIVITY[İng.] değil/yerine/= ALABİLİRLİK


- RESEPTÖR/RECEPTOR[İng.] değil/yerine/= ALMAÇ


- MÜŞTERİ[Ar.]/RESEPTÖR[Fr.] değil/yerine/= ALICI/(ALGILAYICI)/ALMAÇ


- RESESİF[Fr. < RÉCESSIF]/RECESSIVE[İng.] değil/yerine/= ÇEKİNİK


- RESET[İng.] değil/yerine/= YENIDEN KURMA


- REŞİD / MÜRŞİD

( Reşid olmadan, mürşid olunmaz. )


- REŞİD ve/||/<>/> MÜRŞİD


- RESİF KÖPEKBALIKLARINDA:
BEYAZ YÜZGEÇLİ ile SİYAH YÜZGEÇLİ ile GRİ


- RESİF ile TAHİTİ RESİFLERİ

( ... İLE Resiflerin ve balık çeşitliliğinin en etkileyicisidir. )


- RESİM ÖĞRETMENİ ile/ve RESSAM

( Ressamları konu alan bazı filmler...

- Artemisia (1997)
- Basquiat (1996)
- Big Eyes (2014)
- Camille Claudel, 1915 (2013)
- Caravaggio (2007)
- Carrington (1995)
- Frida (2002)
- Girl with a Pearl Earring (2003)
- Goya's Ghosts (2006)
- Klimt (2006)
- Love Is the Devil: Study for a Portrait of Francis Bacon (1998)
- Modigliani (2004)
- Nightwatching (2007)
- Pollock (2000)
- Séraphine (2008)
- Surviving Picasso (1996)
- Van Gogh (1991) )


- RESİM ile AKADEMİ

( ... İLE Yüksekokul. | Çıplak modelden yapılmış insan resmi. | Bilginler, yazarlar, sanatçılar kurulu. )


- RESİM değil/yerine/= BEZEK


- RESİM ve/||/<>/< BİLİM

( "Resim bir bilimdir ve tüm bilimler, matematiğe dayanır. İnsanın ortaya koyduğu hiçbir şey, matema­tikte yerini bulmaksızın bilim olamaz." )


- RESİM ile DAĞLAMA RESMİ/PİROGRAVÜR[Fr.]

( ... İLE Ağaç üzerine, kızgın demirle yapılan bir tür resim, yakma resim. )


- RESİM ile/ve/değil EŞİK


- RESİM ile/ve EKİZ/FOTOĞRAF

( Resim, ressamın zihninde ve resmin içinde; resim, ressamın zihnindeki resmin içindeki ressamın zihninde! )

( Ekleyerek. İLE/VE/<> Ayıklayarak. )

( PICTURE vs./and PHOTOGRAPH )


- RESİM/KALEM ile FÜZEN[Fr.]

( ... İLE Resim çizerken kullanılan, taflan çubuklarından yapılan kalem, kömür kalem. | Bu kalemle yapılmış resim. )


- RESİM ile HEYKEL/SİN-TAŞ


- RESİM değil/yerine/= İZCE


- RESİM ile KARAKALEM

( ... İLE Resim yapmada kullanılan kömür kalem. | Bu kalemle yapılan resim. )


- RESİM ile PEYZAJ[Fr.]

( ... İLE Kır resmi. | Bahçe düzenleme işi. )


- RESİM ile/ve/> PİKTOGRAM ile/ve/> PETROGLİF ile/ve/> YAZIT

( ... İLE/VE/> Resimli, anlamlı simgeler. İLE/VE/> Çeşitli biçimli harflerden oluşan, ilk dönem simgeleri/tamgaları. İLE/VE/> ... )


- RESİM ile/ve/<> PİTORESK[Fr.]

( ... İLE/VE/<> Durumu ve görünüşü, resim konusu olmaya değer görünüş. )


- RESİM ile RESMİN, MİMARÎ YAPIYLA OLAN İLİŞKİSİ


- RESİM ile/ve/||/<> SANAT

( )


- RESİM ile/ve/değil/||/<>/> TARİHSEL RESİM


- RESİPIAN/RECIPIENT[İng.] değil/yerine/= ALICI


- RESİPROKAL/RECIPROCAL[İng.] değil/yerine/= KARŞILIKLI


- RESİPROKASYON/RECIPROCATION[İng.] değil/yerine/= KARŞILIKLI OLUŞMA


- RESÎS/E[Ar.] ile RESÎS/E[Ar.]

( Hastalık başlangıcı. İLE Eskimiş, yıpranmış, eski, köhne. )


- REŞİT/RÜŞT[Ar.] değil/yerine/= ERGİN

( Kendini, kendine teslim ve emânet eden. )


- RESİTAL[Fr. < RÉCITAL ] değil/yerine/= DİNLETİ


- RESMEN ile KESİN


- RESMEN ile/değil RE'SEN

( Devlet adına, devletçe, resmî olarak. | Yasaya, yönteme uygun olarak, yöntemince. | Kesinlikle, açıkça, kesin olarak. İLE/DEĞİL Kendi başına, kendiliğinden. | Bağımsız olarak, kimseye bağlı olmaksızın. )


- RESMÎ DİNİ BUDİZM OLAN TEK ÜLKE ile ...

( KALMUKYA )


- RESMÎ GEÇİT değil RESM-İ GEÇİT


- Resmi gör ve DİNLE!!!


- RESM-İ KÜŞÂD değil/yerine/= AÇILIŞ TÖRENİ


- RESMİYET ile CİDDİYET ile KİBARLIK ile MESAFE/Lİ/LİK

( Olgun kişiler, başkalarıyla aralarına mesafe koyarken, bunu hiddetle değil asâletle yapar. )

( FORMALITY vs. SERIOUSNESS vs. REFINEMENT vs. DISTANCE/Y/NESS )


- RESONANCE vs. VIBRATION


- RESPECT vs./and EMPATHY


- RESPECT vs./and FAITH


- RESPIRASYON/RESPIRATION[İng.] değil/yerine/= SOLUNUM


- RESPIRATÖR[İng.] değil/yerine/= SOLUTUCU


- RESPIRATUVAR/RESPIRATORY[İng.] değil/yerine/= SOLUNUMSAL


- RESPOND vs. REACT


- RESPONSIBILITY vs. OBLIGATION


- RESPONSIBILITY vs./and DECISION


- (not RESPONSIBLE TO) RESPONSIBLE FOR


- RESSAM değil/yerine/= BEZEKÇİ


- REST/REPRESENTATIONAL STATE TRANSFER[İng.] değil/yerine/= TEMSİLİ DURUM AKTARIMI


- RESTENOZ/RESTENOSIS[İng.] değil/yerine/= YENIDEN DARALMA


- RESTORASYON/RESTORATION[İng.] değil/yerine/= ONARIM


- RESTORASYON değil/yerine/= ÖZONARIM


- RESTORATİF/RESTORATIVE[İng.] değil/yerine/= ONARICI


- RESTORE (ETMEK) değil/yerine/= ÖZONARIM (YAPMAK)


- RESTRİKSİYON/RESTRICTION[İng.] değil/yerine/= KISITLAMA


- RESTRİKTİF/RESTRICTIVE[İng.] değil/yerine/= KISITLAYICI


- RESÛL ve MESÛL

( Resul ile mesul birdir. Resul olan mesuldür. Mesul olan resuldür. )


- RESÛL[Ar.] ile/ve/||/<> NEBÎ[Ar. < NEBE, çoğ. ENBİYÂ]/SAVACI[Ar.]

( Elçi. İLE/VE/||/<> Haber veren. )

( İtikatta değil ama amelde ve hükümler bakımından yeni bir tebliğ, emirler zinciri sunan peygamber. İLE/VE/||/<> Daha önceki bir peygamberin tebliğini aynen yineleyen, tekrarlayan peygamber. | Kitap getirmemiş peygamber. )

( Ku'an-ı Kerim'de yazılı yirmibeş peygamber vardır. Sırasıyla: Hz. ÂDEM, İDRİS, NUH, HUD, SALİH, İBRAHİM, LUT, İSMAİL, İSHAK, YAKUP, YUSUF, EYÜP, ŞUAYIP, MUSA, HARUN, DAVUT, SÜLEYMAN, İLYAS, ELYASA, YUNUS, ZÜLKİFL, ZEKERİYA, YAHYA, İSA, MUHAMMED )

( Hz. ÜZEYİR, LOKMAN ve ZÜLKARNEYN, bazı bilginlere göre Nebî, bazılarına göre ise Velî'dir. )

( Şeriat getirir. İLE/VE/||/<> İrşâd eder. )

( Baba. İLE/VE/||/<> Anne. )


- RESULT vs. JUDGE


- RESÜSITASYON/RESUSCITATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN CANLANDIRMA


- RETANSİYON/RETENTION[İng.] değil/yerine/= BİRİKİM | ALIKONULMA


- RETARDASYON/RETARDATION[İng.] değil/yerine/= GERİLİK, | GECİKME


- RETARDE/RETARDED[İng.] değil/yerine/= GERİ KALMIŞ


- RETART/RETARD[İng.] değil/yerine/= UZUN ETKİLİ


- RETİKÜLER/RETICULAR[İng.] değil/yerine/= AĞSI


- RETİNA DEKOLMANI ile/||/<> GLOKOM

( Retinanın altındaki destek dokudan ayrılması ile görme kaybı. İLE/||/<> Göz içi basıncının artması ile optik sinir hasarına yol açan bir durum. )


- RETİNA DEKOLMANI ile/||/<> MAKULA DEJENERASYONU

( Retinanın altındaki destek dokudan ayrılması ile görme kaybı. İLE/||/<> Retinanın merkezi bölümünün bozulması ile görme kaybı. )


- RETİNA DEKOLMANI ile/||/<> MAKULA DELİĞİ

( Retinanın altındaki destek dokusundan ayrılması ile görme kaybı. İLE/||/<> Makula bölgesinde küçük bir delik oluşması ile görme kaybı. )


- RETİNA[Lat.] değil/yerine/= AĞ TABAKA


- RETİNADA:
KONİLER ile/ve/||/<> ÇUBUKLAR

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- RETİNİTİS PİGMENTOSA ile/||/<> GLOKOM

( Retina gözelerinin bozulması ile gece körlüğü ve görme kaybı. İLE/||/<> Göz içi basıncının artması ile optik sinir hasarına yol açan bir durum. )


- RETİNİTİS PİGMENTOSA ile/||/<> MAKULA DEJENERASYONU

( Retinanın ilerleyici dejenerasyonu ile gece körlüğü ve görme kaybı. İLE/||/<> Retinanın merkezi bölümünün bozulması ile görme kaybı. )


- RETİNOPATİ ile/||/<> KATARAKT

( Retina hasarı ile görme kaybı. İLE/||/<> Göz merceğinin bulanıklaşması ile görme kaybı. )


- RETKA'[Ar.] ile ...

( Dişilik örgeninin ilişkiye uygun olarak gelişmemiş olması. )


- RETRAKSİYON/RETRACTION[İng.] değil/yerine/= ÇEKİLME


- RETRANSPLANTASYON/RETRANSPLANTATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN NAKİL


- RETREAD vs. RETREAT

( Lastik kaplamak, kaplanmış lastik. İLE Geri çekilmek, ricat. )


- RETROGRAT AMNEZİ/RETROGRADE[İng.] değil/yerine/= GERİYE DOĞRU BELLEK YİTIMİ


- RETROGRAT/RETROGRADE[İng.] değil/yerine/= GERİYE DOĞRU


- RETROSPEKTİF ÇALIŞMA/RETROSPECTIVE STUDY[İng.] değil/yerine/= GERİLEYİK ÇALIŞMA


- RETROSPEKTİF/RETROSPECTIVE[İng.] değil/yerine/= GERİLEYİK


- RETROSPEKTİF değil/yerine/= DÜNDEN BUGÜNE / GERİYE DÖNÜK


- RETROSPEKTİF ile/değil VİGİZM


- RETROVERSİYON/RETROVERSION[İng.] değil/yerine/= GERİYE DÖNÜKLÜK


- REUPTAKE[İng.] değil/yerine/= GERİ ALIM


- REUSABLE[İng.] değil/yerine/= TEKRAR KULLANILABİLİR


- REV'/REV'A[Ar.] ile REVÂ[Ar.] ile REVÂH[Ar.]

( Korku. | Heyecan. İLE Yakışır, uygun, yerinde. İLE Bir şeyi elde etmekten doğan neşe. | Güneş doğduktan sonra gece oluncaya kadar geçen zaman. )


- REV'/REV'A[Ar.] ile -REV[Ar.]

( Korku. | Heyecan. İLE "giden, yürüyen" anlamları ile birleşik sözcükler yapar.[PÎŞ-REV: Önden giden.] )


- REVÂÇ[Ar.] değil/yerine/= SÜRÜM


- REVAÇTA[Ar.] değil/yerine/= GÖZDE/TUTULUR


- REVÂK[Ar.] ile ...

( ÜSTÜ ÖRTÜLÜ, ÖNÜ AÇIK YER | KEMERALTI, SUNDURMA, SAÇAK ALTI, ÇARDAK )


- REVÂKİYUN ile/ve/değil/yerine MEŞŞAİYUN[Ar.]/PERİPATETİZM[Fr. < Yun.]

( Belirli ve kapalı bir ortamda aktarımda/paylaşımda bulunanlar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yürüyerek ve açık havada aktarımda/paylaşımda bulunanlar. )

( Platon ve Aristoteles uygulaması. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sokrates uygulaması/tutumu. )


- REVALÜASYON değil/yerine/= DEĞER YÜKSELTİMİ


- REVÂN[Fars.] değil/yerine/= AKICI SÖZ

( Yürüyen, giden, akan, su gibi akıp giden [söz]. | Can, nefs-i nâtıka. | Hemen, derhal. )


- REVASKÜLARİZASYON/REVASCULARIZATION[İng.] değil/yerine/= YENIDEN DAMARLANMA


- REVELATION değil/yerine/= GİZAÇILIM


- REVERBERASYON/REVERBERATION[İng.] değil/yerine/= YANKILANMA


- REVERS GRUPLAMA/REVERSE TYPING[İng.] değil/yerine/= TERS ÖBEKLEME


- REVERS/REVERSE[İng.] değil/yerine/= TERS


- REVERSİBIL/REVERSIBLE[İng.] değil/yerine/= GERİ DÖNEBİLİR


- REVİR[ALM. < REVIER]/INFİRMARY[İng.] değil/yerine/= SAYRI BAKIM BİRİMİ


- REVİR[Alm.] değil/yerine/= SAĞLIK OCAĞI

( Kurum ve kuruluşlarda, sağlık hizmeti verilmek üzere ve sayrılar için ayrılmış bölüm. )


- REVİZE değil/yerine/= DÜZELTME/GÖZDEN GEÇİRMEK


- REVİZYON/REVISION[İng.] değil/yerine/= GÖZDEN GEÇİRME


- REVİZYON değil/yerine/= ONARIM


- REVK, KARN[Ar.], SERÛ[Fars.] değil/yerine/= BOYNUZ


- REVOLVER[Fr. < REVOLVER] değil/yerine/= ALTIPATLAR

( Fişek koymaya yarayan bölümü silindir biçiminde ve namlu gerisinde olan, tek parçadan oluşmuş, altı tane fişek alan tabanca. )


- REVÜ[Fr.] değil/yerine/= DANS GÖSTERİSİ

( Çeşitli dans ve oyunlardan oluşmuş, zengin görünümlü sahne gösterisi. )


- REVZEN ile PENCERE

( PENCERE )


- REY değil/yerine/= OY


- REY'[Ar.] ile RE'Y[Ar. çoğ. ÂRÂ]

( Nemâ, galle. İLE Görme, görüş. | Düşünce, fikir. | Oy. )


- REYHAN[Ar.] ile/||/<> FESLEĞEN[Yun.]

( Ballıbabagillerden, yaprakları güzel kokulu bir süs bitkisi.[Nane ailesine aittir ve özellikle Akdeniz mutfağında sıkça kullanılır. Kendine özgü baharatlı ve kekiksi tadı vardır.] İLE/||/<> Akdeniz bölgesine özgüdür ve güçlü bir taze ve baharatlı kokusu vardır.[Fesleğen, doğu ve güney Anadolu'da çoğunlukla reyhan olarak bilinse/kullanılsa da fesleğenin irili ufaklı yaprak çeşitliliğiyle birlikte aynıdır.] )

( GÜZEL KOKU, RIZIK, RIZIK-I MÂNEVÎ | FESLEĞEN )

( ORIGANUM VULGARE vs./||/<> OCIMUM BASILICUM )

( ... ile İSPERHEM/İSPERGEM )

( ... ile DAYMURÂN )


- REYHAN ile MOR REYHAN


- REYKJAVİK:
REYKJA ve/<> VİK

( [Dumanlı koy] Dumanlı. VE/<> Koy. )

( İzlanda'nın başkenti. )


- REZÂ'/RIZÂ'[Ar.] ile RIZÂ'[Ar.]

( Süt emme. İLE Hoşnutluk, memnun olma. | "Peki" deme. | İstek, kişinin kendi isteği. )


- REZÂ'[Ar.] ile REZÂAT[Ar. çoğ. ÂRÂ]

( Süt emme. İLE Süt emme. )


- REZÂNET ile/>< REZÂLET

( Ciddiyet, ağırlık, ağırbaşlılık, temkinlilik, vakarlılık. İLE/>< Alçaklık, rezillik. | Utanılacak durum, utanç verici şey. | Arsızlık. | Maskaralık. )


- REZARVASYON değil REZERVASYON


- REZEDE (ÇİÇEĞİ)

( Muhabbetçiçeğigillerden, 1.5 m. yüksekliğinde, tohumlarından kandilyağı, çiçeklerinden sarı boya çıkarılan otsu bir bitki. )

( RESEDA LUTEOIA )


- REZEKSİYON/RESECTION[İng.] değil/yerine/= KESİP ÇIKARMA


- REZENE[Ar.]

( Maydanozgillerden, hoş kokulu, baharlı meyveleri anason gibi yemeklerde ve bazı içkilerde tat verici olarak kullanılan, tıpta gaz söktürücü olarak yararlanılan çok yıllık otsu bir bitki. )

( FOENICULUM VULGARIS )


- REZERV/RESERVE[İng.] değil/yerine/= YEDEK


- REZERVE değil/yerine/= AYRILMIŞ, TUTULMUŞ


- REZERVE yerine AYRILMIŞTIR


- REZERVUAR/RESERVOİR[İng.] değil/yerine/= DEPO | MİKROP TAŞIYICI


- REZİDANS[Fr.] değil/yerine/= KONUT

( Yüksek devlet görevlileri, elçiler vb.'nin oturmalarına ayrılan konut. İLE ... )


- REZİDÜ/RESIDUE[İng.] değil/yerine/= KALINTI, ARTIK


- REZİDÜEL/RESIDUAL[İng.] değil/yerine/= ARTA KALAN


- REZİL-KEPÂZE (OLMAK/EDİLMEK)


- REZİL-RÜSVÂ (OLMAK/EDİLMEK)


- REZİL[Ar.] ile/ve/||/<> RÜSVÂ(Y)[Fars.]

( Alçak, adi, utanmaz, hayâsız. İLE/VE/||/<> İtibarsız, ayıpları ortaya çıkarılmış, onursuz, rezil. )


- REZİL değil/yerine/>< ZEVİL


- REZÎLET ile/ve REDÂET

( Nicelikte. İLE/VE Nitelikte. )


- REZİL/LİK(/REZÂLET) ile SEFİL/LİK(/SEFÂLET)

( VILENESS vs. MISERY )


- REZİL/LİK ile/ve/||/<> KEPAZE/LİK[Fars.]

( Utanılacak, ayıp şeyler yapan kişi. İLE/VE/||/<> Niteliksiz olan, değersiz olan. | Utanmaz, rezil olan. | Gülünç olan. | Tâlim yaparken kullanılan gevşek ok yayı. )


- REZİL/LİK ile/ve/||/<> SEFİL/LİK

( )


- | "REZİL" ve/ya da "SEFİL" |
değil/yerine/><
ASİL

( [ayrılıktan hemen sonra ...]
| Başkasının kollarına bırakana "denilen". VE/YA DA Alkole bırakana "denilen". |
DEĞİL/YERİNE/><
Zamana bırakana denilen. )


- REZISTAN/RESISTANT[İng.] değil/yerine/= DİRENÇLİ


- REZISTANS/RESISTANCE[İng.] değil/yerine/= DİRENÇ


- REZİSTANS ile DİRENÇ


- REZOLÜSYON[İng.] değil/yerine/= ÇÖZÜLME | DÜZELME | ÇÖZÜNÜRLÜK


- REZONANS ile İZOMERLİK

( Elektronların birden fazla yapıda delokalize olması. İLE Moleküllerin aynı moleküler formüle sahip farklı düzenlenmeleri. )


- REZORPSİYON/RESORPTION[İng.] değil/yerine/= GERİ EMILIM


- REZZÂK[< RIZK] ile ...

( TÜM CANLILARIN RIZKINI VEREN ALLAH )


- RF/RADIOFREQUENCY[İng.] değil/yerine/= RADYOFREKANS


- RFE/RECURSIVE FEATURE ELEMINATION[İng.] değil/yerine/= YINELEMELİ ÖZNİTELİK ELEME


- RFID/RADIOFREQUENCY IDENTIFICATION[İng.] değil/yerine/= RADYO FREKANSLA TANIMLAMA


- RGB ile/ve/değil/yerine/||/<>/> CMYK


- RH/RH FACTOR[İng.] değil/yerine/= RH ETMENİ


- RHEA ile GAIA


- RHS/REMOTE HEALTH SERVICE[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN SAĞLIK HİZMETİ


- RIA/RADIOIMMUNASSAY ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= RADYOIMMÜN ÇÖZÜMLEME


- RİÂYET değil/yerine/= GÜTME, GÖZETME | UYMAK, SAYGI, SAYMA | AĞIRLAMA

( GÜTME, GÖZETME | UYMAK, SAYGI, SAYMA | AĞIRLAMA )


- RİÂYETLÜ ile RÜTBETLÜ

( Saygılı anlamına bir Müslüman'ın bir Hristiyan'a yazdığı mektupta kullanılırdı. İLE Hristiyanlara, ruhani önderlere ve patriklere verilen unvan. )


- RİBÂ[Ar.] ile RİBÂ'[Ar. < REB]

( Bir şeyin artması/çoğalması. | Tartısı ve ölçüsü olan bir malı, aynı cinsten daha fazla olan bir mal ile bir karşılığı olmaksızın, peşin olarak ya da veresiye değiştirmek. | Tefecilikle alınan fâhiş faiz. İLE Evler[bahçeleriyle birlikte], bahar evleri. | Barınılan yerler. | Araziler. | Yaz yağmurları. )


- RİBÂ ile RİBÂ-YI FAZL

( Bir şeyin artması/çoğalması. | Tefecilikle alınan fâhiş faiz. İLE Tartısı ve ölçüsü olan bir malı, aynı cinsten daha fazla olan bir mal ile bir karşılığı olmaksızın, peşin olarak ya da veresiye değiştirmek. )


- RİBÂS[Ar.] ile LİBÂS[Ar.]

( Hekimlikte kullanılan bir ilâç, bir râvent türü.[karabuğdaygillerden][Lat. RHEUM RIBES] İLE Giysi. )


- RİB'AT ile ...

( ARALIKLI VE DÜZENLİ KONUMLANDIRMA )


- RİCA EDEBİLİRSEM/EDEBİLİR MİYİM? değil RİCA EDEYİM

( İnceliğin, duyarlılığın, nezaketin ve kibarlığın da ölçülü, mantık çerçevesinde olması, abartılmaması gerekir.

Koşulun, koşulu olmaz! İki kere eğer ya da ise olmaz! ise'den sonra tekrar "ise", eğer'den sonra tekrar "eğer" olmaz! Mantıksızdır, anlamsızdır ve işlevsizdir! )


- RİCA EDERİM değil/yerine/= DİLERİM


- RİCA ETMEK değil/yerine/= KOLUNMAK


- RİCA-MİNNET (İSTEMEK, ALMAK)


- RİCÂ/RECÂ[Ar.] ile RİC'Â[Ar.]

( Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. İLE Bir ya da iki kez boşanan erkeğin tekrar eşine dönmesi. )


- RİCÂ[Ar.] ile/ve/||/<> İSTİRHÂM[Ar. < RUHM]

( Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek. İLE/VE/||/<> Merhamet dileme, yalvarma, yalvarış. )


- RİCA değil/yerine/= KOLMA


- RİCA ile RİCA-EMİR


- RİCA[Ar. < REC'] ile/ve/< RİCA[Ar. < RECÂ']

( Geri döndürme. İLE/VE Ümit, umma. | Yalvarma. | İstek, dilek.] )


- RİCA-EMİR ile EMİR-RİCA


- RİCÂL[< RECÜL / RÂCİL] ile ERKEKLER


- RİÇÂL[Fars.] ile RİÇÂR[Fars.]

( Reçel. İLE Reçel. )


- RİCÂL-ÜL-GAYB ile ...

( "NÜKEBÂ ÜÇYÜZ KİŞİ, NÜCEBÂ YETMİŞ KİŞİ, ABDAL KIRK KİŞİ, AHYAR YEDİ KİŞİ, AMED DÖRT KİŞİ, GAVS BİR KİŞİDİR" | CENÂB-I HAKK'IN MA'NEN VAZİFELİ KILDIĞI VELÎ KULLARI )


- RİCÂL-ULLAH ile ...

( EVLİYÂNIN BİR KISMI, BİR KISIM EVLİYÂ (RİCÂL-ÜL-MENNÂN | RİCÂL-ÜT-TAHT-EL-ESFEL, RİCÂL-ÜL-FETH, RİCÂL-İ İLÂHİYYE, RİCÂL-İ GAYB, RİCÂL-İ AYN-ÜT-TAHAKKÜM VE-Z-ZEVÂİD) )


- RİCS[Ar. çoğ. ERCÂS] ile RİCZ[Ar. çoğ. ERCÂZ]

( Dinin yasak ettiği şey, günah. | Pislik, murdarlık. İLE Azap. | Puta tapma. | Pislik. )


- RİDÂ ile/ve İZÂR

( Belden yukarı örtülen örtü. | Hırka. | Dervişlerin omzuna attığı nesne. İLE/VE Belden aşağı örtülen örtü. )

( Kibir. İLE/VE Azâmet. )


- RİDÂ'[Ar.] değil/yerine/= ÖRTÜ | HIRKA

( Belden yukarı örtülen örtü. dervişlerin kullandığı, omuzlarına attığı örtü. | Hırka. )


- RIDVÂN[Ar.] ile Rıdvân[Ar.]

( Hoşnutluk, râzı olma. İLE Cennetin kapıcısı olan büyük melek. )


- RİEVİYYE[Ar.] ile ...

( Akciğerliler. )


- RİF'AT ile RÜFÂT

( Yükseklik, yücelik. | Yüksek rütbe. İLE Çürümüş, un ufak olmuş. )


- RIFK ile ...

( YUMUŞAKLIK, YAVAŞLIK, TATLILIK )


- VEDA'LARDA:
RIG ile/ve SAMA ile/ve YACUR ile/ve ATHARVA


- RİGAUDON ile ...

( Bir tür dans. )


- RIGHT vs. APPROPRIATE


- [not] RIGHT vs. CONSTANT


- RIGHT vs. GOOD vs. BEAUTIFUL vs. MERIT [IN RELIGION]

( Rational. vs. Ethic. vs. Aesthetics. vs. Religious. )


- RIGHT vs. LEFT


- RIGHT vs. PRIVILIGE


- RIGHT vs. RIGHT


- RIGHT/TRUE vs./and WRONG/FALSE


- RIGHT/TRUE(HONESTY) vs. APPROPRIATE(NESS)


- RIGHT/TRUE(HONESTY) vs. WRONG/FALSE


- RIGHT-WRONG vs. TRUE-FALSE


- RIGOR MORTIS[İng.] değil/yerine/= ÖLÜM KATILIĞI


- RIGOR[İng.] değil/yerine/= KATILIK


- RIH[Fars.] ile ...

( Yazıdaki mürekkebi kurutmak için dökülen çok ince ve renkli bir tür kum. )


- RIH[Fars.] ile RIHDAN[Fars.]

( Yazıdaki mürekkebi kurutmak için dökülen çok ince ve renkli bir tür kum. İLE Rıhın konulduğu kap. )


- RİJİDİTE/RIGIDITY[İng.] değil/yerine/= KATILIK | KAS SERTLİĞİ | KATI KİŞİLİK


- RİJİT/RIGID[İng.] değil/yerine/= SERT


- RİKAB[Ar. < RAKABE]["ka" uzun okunur] ile RİKÂB[Ar. çoğ. RÜKÜB]

( Boyun, ense kökü. İLE Üzengi. | Büyük bir kimsenin katı, önü. | Türk müziğinde kullanılmış usullerden biri.[Zamanımıza kalmış bir örneği bulunmamaktadır.] )


- RİKÂB ile ...

( Türk müziğinde kullanılmış usullerden biri.[Zamanımıza kalmış bir örneği bulunmamaktadır.] )


- RİK'AT[< RÜK'AT]:
REK'AT


- Rikkatli KONUŞ!!!


- RİKŞA ile ...

( BİSİKLET-MOTOR (HİNDİSTAN'DA) )


- RİM[İng.] değil/yerine/= KENAR


- RİM/RİMM/RİMME[Ar.] ile RÎM[Ar.]

( Çürümüş kemik. İLE İrin. | Roma'nın bir adı. )


- RÎME, ÂJÎH/PÎH[Fars.] değil/yerine/= ÇAPAK


- RİN ile ...

( Japonya'da küçük para birimi. )


- RIND/REVERSIBLE ISCHEMIC NEUROLOGIC DEFICIT REVERSIBIL[İng.] değil/yerine/= İSKEMIK NÖROLOJİK DEFİSIT, GERİ DÖNÜŞÜMLÜ NÖROLOJİK İSKEMIK OLAY


- RİNOPLASTİ ile/değil/yerine/||/<>/< SEPTOPLASTİ

( Estetik bir görünüm kazanmak için yapılan burun ameliyatı. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Burun yapısında oluşan yapısal bozukluklardan dolayı oluşan sorunları ortadan kaldırmak için yapılan ameliyat. )


- RİNZAİ[Jap.] ile ...

( Çin'li Zen Ustası Lin-chi'ye [ö. 867], Japonca'da verilen ad. | Ansızın Aydınlanma Okulu'nun adı. )


- RIO DE JANERIO ile ...

( Ocak Nehri. )


- RIO NEGRO ile RIO PLATA


- RIO SOLIMOES ile ...

( AMAZON )


- RIS/RADIOLOGY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= RADYOLOJİ BİLGİ DÜZENİ


- RİSÂLE ile FAİDE


- RİSÂLE ile/ve/||/<> METİN


- RİSÂLET VE NÜBÜVVET ile VELÂYET

( Örnek kişi. İLE ... )

( Yasalarla koruma. İLE Sevgiyle koruma. )

( Fark. İLE Tevhid. )

( Bildirme. İLE Çekim/câzibe. )

( Yönetir. İLE Yönetmez. )

( Korur. İLE Sunar. )

( Sunarak. İLE Sarılarak. )

( Bildirir. İLE Paylaşır. )

( Ümmetinin sınırlarıyla anlatarak. İLE Kendi sınırlarıyla anlayarak. İLE Sevgiyle/şefkatle. )


- RİSÂLET ile NÜBÜVVET ile VELÂYET


- RİSÂLET ile/ve/değil RİYÂSET


- RİSÂLET ile/ve ÜVEYSÎLİK

( Eğitim. İLE/VE Deha. )


- RISING THE THRESHOLD vs. IMPROVEMENT THE SELF


- RİSK ALMAK ile/değil/yerine/>< ÖNLEM ALMAK


- RİSK ile/değil HEYECAN

( [not] RISK vs./but EXCITEMENT )


- RİSK ile/ve/<>/değil POTANSİYEL


- RİSK ile/ve/değil/yerine/<>/>< RIZK


- RİSKLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- RİŞTE, TAR, TEL ile FLOŞ

( İplik. İLE Cerrahide kullanılan iplik. )


- RİTİM ENSTRÜMAN değil/yerine/= VURMALI ÇALGILAR


- RİTİM TUTMAK değil/yerine/= VURUŞ TUTMAK


- RİTİM[Fr. < Yun.]/RHYTHM[İng.] değil/yerine/= DİZEM / TARTIM | DÜMTEK, VURUŞ


- RITL[< İt. ROTOLO] ile ...

( Cam ağırlık. Günümüze tam olarak ulaşmış bir parça bulunmadığından tam ağırlığı saptanamamıştır ancak elde bulunan parçalardan çapının 110 mm. kadar olduğu anlaşılmaktadır. [Emevi, Abbasi, Eyyubi, Fatımi dönemlerinde kullanılmıştır.][Abbasi döneminden kalma 842-847 tarihli çifte rıtl denilen ağırlık 759.79 gramdır.][130 dirhemlik bir ağırlık ölçüsü] )


- RİTM ÂLETİ ile/ve MÜZİK ÂLETİ

( İlginç müzik aletleri için burayı tıklayınız... )


- RİTM ile EZGİ ile UYUM/ARMONİ


- RİTM ile/ve TEKRAR

( RHYTHM vs./and REPEAT )


- Ritmi DİNLE!!!


- RITMİK/RHYTHMIC[İng.] değil/yerine/= DİZEMLİ


- RİTOS ile/ve/<> MİTOS

( Mekânlaşan özne. İLE/VE/<> Zamanlaşan eylem. )


- RİTÜEL ve TÖRE[ÖRF] )
ile/ve/değil/yerine/<>/>
TÜZE(HUKUK)

( Köyde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Kentte. )

( [ Bilinçaltı. VE Bilinç dışı. ] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> Bilinç. )

( Bir kültürün, ortalama kamusal bilgisinin belleği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/> ... )


- RİTÜEL/RITUAL[İng.] değil/yerine/= TÖRENSİ/AYİNLE İLGİLİ


- RİTÜEL ile PROTOKOL[Fr. < Yun.]

( ... İLE Bir toplantı, oturum, soruşturma sonunda imzalanan belge. | Diplomatlar arasında yapılan antlaşma tutanağı. | Diplomatlıkta, devletler arasındaki ilişkilerde geçen yazışmalarda, resmi törenlerde, devlet başkanları ile onları temsilcileri arasındaki görüşmelerde uyulan kurallar. )


- RİTÜEL ile/ve/||/<> RUTİN


- RİTÜEL ile/ve/<> TİYATRO

( Seyirlik değildir, doğrudan katılımı gerektirir. İLE/VE/<> En azından, izleyici olarak katılımı gerektirir. )


- RİVÂYET KAYDI ile/ve TEMELLÜK KAYDI

( Nüshanın ya da bilgi’nin zinciri. İLE/VE Nüshanın, sahip olunma tarihçesini gösterir. )


- RİVÂYET TEFSİRİ ile/ve/değil/yerine/<> DİRÂYET TEFSİRİ


- RİVÂYET ile/ve/değil/yerine/+/>< DİRÂYET[YETENEK]


- RİVÂYET ile/ve/<> İŞÂRET

( Büyüklerden. İLE/VE/<> Âlimlerden. )


- RİVÂYET[Ar.] değil/yerine/= SÖYLENTİ


- RİVÂYET ile/ve YORUM

( MERVÎ[Ar. < RİVÂYET]: Rivâyet olunan, birinden işiterek söylenilen, sağlam olarak bilinmeyen. İLE/VE ... )


- RİYÂ değil/yerine/= İKİYÜZLÜLÜK


- RİYÂ ile/ve/<> KÜFÜR


- RİYÂ ile NİFÂK

( Kendini "kandırma". İLE Başkalarını "kandırma". )


- RİYÂ'[Ar.] ile RİYÂH[Ar. < RÎH]

( Özü, sözü bir olmama, ikiyüzlülük. İLE Rüzgârlar. | Yeller, ağrılar, romatizmalar. )


- RİYÂ ile ŞİRK

( Bir şeyi/ibâdeti, kişiler görecek/görsün diye yapmak/eylemek. İLE Kişiler, bana riyâkâr diyecektir/demesin riyâkârlığı ile yapılması gerekeni/ibâdeti yapmamak. )

( Haset kibirin çocuğudur. )

( Kibirlinin/mağrurun düşmanı Allah'tır! )

( Farzlara inanmayan. İLE Farzları tembellikle yerine getirmeyen. )

( Zan bir kafese benzer, biz de bülbüle. O zan kafesi, bizi gül dalına kondurtmaz. )

( Zan gitmedikçe, korkudan kurtulamayız. )

( Zan, düşmanımız, azrailimizdir. )

( Zan gitmeden insan âşık olamaz. )

( Allah, icat etti.[buldu değildir!] İLE/VE Peygamber, ilm-el yakîn bilir.["zann" tanımı kullanılmış olsa bile] )

( Şehveti simgeler. İLE/VE Hırsı simgeler. İLE/VE Tûle emeli simgeler. İLE/VE Kibri/makamı simgeler. )

( Dışarıdaki değil içteki kuşları kontrol etmek gerek. )

( Eşek de sadece açlık ve şehveti için anırır. )

( Kendi muhtaç himmete, bir dede
Nerede kaldı, gayrıya himmet ede )

( NAMAZDA RİYÂ OLURSA HİÇ OLURSUN YEMEKTE RİYÂ OLURSA AÇ KALIRSIN )

( SELF CONFIDENCE vs. ARROGANCE )


- RİYÂ ile SÜM'A

( ... İLE Görsünler/işitsinler diye yapılan göstermecilik. )


- RİYÂ ile UCB


- RİYÂH-I MUNTAZAMA ile RİYÂH-I GAYRİ MUNTAZAMA

( Altı ay bir yönden, altı ay öteki yönden esen rüzgârlar, mevsim rüzgârları. İLE/VE Yönleri genellikle değişik olan ve ne zaman tekrar esecekleri belirli olmayan rüzgârlar. )


- RİYÂKÂR değil/yerine/= İKİYÜZLÜ


- RİYA(KÂR) değil/yerine/= İKİYÜZLÜLÜK/(İKİYÜZLÜ)


- RİYAL[İsp. < REAL] ile RİYAL ile RİYAL

( İspanya madeni paralarındandı. Peseta'nın dörtte biri değerinde İspanyol para birimi. İLE Saudi Arabistan para birimi. İLE Osmanlılar zamanında kullanılan Hollanda para birimi. )


- RİYÂLE/RİYALA ile/ve/||/<>/> RİYALE-İ HÜMÂYUN

( Osmanlı bahriye teşkîlâtında, kaptan paşadan sonra gelen üç büyük amiral rütbesinden üçüncüsü. [öteki rütbeler: KAPUDÂNE ve PATRONA] | Bu rütbedeki amiralin kumanda ettiği gemi. İLE Riyâle yönetimindeki gemi. )


- RİYÂSET[Ar.] ile BAŞKANLIK

( REİSLİK, BAŞ OLMA, BAŞKANLIK )


- RİYÂSET ile/ve/değil/yerine RİYÂET


- RİYÂZÂT[< RİYÂZET] ile RİYÂZİYÂT ile RİYÂZİYE

( NEFSİ KIRMALAR, DÜNYA LEZZETLERİNDEN SAKINMALAR, PERHİZLE, KANAATLA YAŞAMALAR | NEFSİN ARZU ETTİĞİ ŞEYLERİ VERMEMEK | NEFSİN DOĞASINDAN ÇIKMAK ile Oluş ve bozuluşlara konu olmayanların incelenmesi. (Matematik Bilimler) ile HESAPLA, MATEMATİKLE İLGİLİ | BİR YAZI ŞEKLİ )


- RİYÂZÂT ile/ve ORUÇ

( ... ile/ve SIYÂM )

( ... ile/ve RÛZE )


- RİYÂZÂT ORUÇ


- RİYÂZÎ:
HEY'Î ile/ve/||/<>/> HİSÂBÎ

(











Riyâzî (Hey'î)

Riyâziyûn Tabiiyyûn
İbn Heysem (ö. 1039/432) Gıyâsüddîn Cemşîd Kâşî (ö. 1429/832)
Câbir b. Eflah (ö. 1160/555)
İbn Bâcce (ö. 1139/533)
Bahâuddin Harakî (ö. 1158/553) Şemsuddin Halîlî (ö. 1380/782)
Çağminî (ö. 1221/618) Tayboğaoğlu İbn Mecdî (ö. 1447/850)
Müeyyeddîn Urdî (ö. 1266/664) Sıbt Mardinî (ö. 1506/912)
Nasîruddin Tûsî (ö. 1274/672) Mehmed Konevî (ö. 1523/24/930)
Muhyiddin Mağribî (ö. 1283/682) Mustafa b. Ali Muvakkıt (ö. 1571/979)
Kutbuddin Şîrâzî (ö. 1311/710) Ali Kuşçu (ö. 1474/879)
Nizâmuddin Nîsâbûrî (ö. 1333'ten sonra/732) Fethullah Şirvânî (ö. 1486/891)
Sadrüşşerîa (ö. 1346/747) Ahaveyn, Muhyiddin Mehmed (ö. 1499/904)
Şemseddin Hafrî (ö. 1525/931)
İbn Şâtır (ö. 1375/777) Mirîm Çelebi (ö. 1524/931)
Seyyid Şerîf Cürcânî (ö. 1413/816) Abdullâh Bircendî (ö. 1528/934)
Gıyâseddîn Deştekî (ö. 1542/949)
Musa Kadızâde (ö. 1440/844) Muhammed b. Ebi'l-Feth es-Sûfî (ö. 1543/950)
Takiyüddin Râsıd (ö. 1585/993) Seydî Ali Reis (ö. 1563/971)
İbn Ebî'l-Hayr Ermenyûnî (ö. 1610'da sağ/1019) Garsüddin Halebî -İbn Nâkib- (ö. 1563/971)
Muhammed Rudânî (ö. 1683/1094) Fethullah Şirvânî (ö. 1486/891)
Tezkireci Köse İbrahim (ö. XI. - XVII. yy.) Noel Duret (ö. 1650)
Ebu Bekr Dimeşkî (ö. 1691/1102) Jonszoon Blaeu
Rıdvan Felekî (ö. 1711/1123) Cassini (ö. 1756)
Mustafa Zekî İstanbûlî (ö. 1763/1148) Clairut (ö. 1765)
Ramazan Hanekî (ö. 1745/1158)
Abbas Vesim (ö. 1760/1173) Mehmed Fatîn Gökmen (ö. 1955)
Salih Efendi İstanbûlî (ö. 1613/1032)
Hasan Cebecî (ö. 1774/1188)
Çınârî İsmail Efendi (ö. 1790/1204)
Gelenbevî İsmail Efendi (ö. 1790/1205)
İshak Efendi (ö. 1836/1252)



Kaynak: Türk Felsefe-Bilim Tarihi'nin Seyir Defteri - İhsan Fazlıoğlu(Prof.Dr.) )


- RİYBE[Ar.] ile TÖHMET[Ar.]


- RİZ/RİZZ[Ar.] ile -RÎZ[Ar.]

( Gizli ses. İLE "Döken, akıtan, saçan" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[EŞK-RÎZ: Gözyaşı döken. | ŞEREF-RÎZ: Şeref saçan.] )


- RIZÂ:
SATILAMAZ ve/||/<> SATIN ALINAMAZ


- RIZÂ ile AÇIK RIZÂ


- RIZÂ ve/<> BÜTÜNCÜL(KÜLLÎ) BENLİK


- RIZÂ ile/ve/değil EŞİK


- RIZÂ ile/ve HAKK

( Evrensel/ortak yasa. İLE/VE ... )

( Candır Hakk'ın bedeli. )

( Amaç bir rızâ! Allah'ı râzı edeceksin. Ondan sonra bak ki, o rızanın altında ne ilimler var. )

( Ek olma, Hakk ol! )

( Kul, Allah'tan razı olmadıkça, Allah, Kul'dan razı olmaz. )

( Hakk, bir yetimin gözündedir. )


- RIZÂ ve/< İKNÂ


- RIZÂ >< MÜLKİYET

( [her yer] Cennet. >< Cehennem. )

( Nesnesini tüketmek ister. >< Mülkiyet ister. )


- RIZÂ ile/ve TESLİMİYET

( Teslim ol(a)mayan, teslim edemez. )


- RIZÂ ve ZİYÂDELİK


- RIZ(I)K[çoğ. ERZÂK] ile ...

( AZIK, YİYECEK-İÇECEK ŞEY | NASİP | ALLAH'IN HERKESE BAHŞETTİĞİ NÎMET )


- RIZK[Ar.] ile HAZZ[Ar.]


- RIZK ile/ve/değil HİDÂYET


- RIZK >/<> KAZÛRAT >/<> RIZK

( RZK > KZR <> RZK [~] )

( Doğadan kişiye/hayvana. > Kişide/hayvanda. <> Doğaya. )

( Gıda. > Besin-posa. <> Gübre-toprak-gıda. )

( Tohum/fidan/ağaç. > Yaprak/çiçek/meyve. <> Çürük yaprak/meyve-gübre-toprak-fidan/ağaç. )

( Mürşid. > Mürid. > Mürşid. )


- RIZK ile/ve/||/<> NASİB ile/ve/||/<> KISMET


- RIZK ile/ve/<> REZZÂK

( Avâm'ın peşinden koştuğu. İLE/VE/<> Âriflerin dilediği. )


- RİZOM:
KÖK değil GÖVDE


- RL/REINFORCEMENT LEARNING[İng.] değil/yerine/= PEKİŞTİRMELİ ÖĞRENME


- RNA/RIBONUCLEIC ACID[İng.] değil/yerine/= RİBONÜKLEİK ASIT


- RNA ile/ve/||/<>/< DNA ile/ve/||/<>/< aDNA[antikDNA] ile/ve/||/<>/< sDNA[sedaDNA/sedimenterDNA]

( Ribonükleik Asit İLE/VE/||/<>/< Deoksiribonükleik Asit İLE/VE/||/<>/< Antik Deoksiribonükleik Asit )

( )

( )

( DNA üretemez. İLE/VE/||/<>/< RNA üretebilir. )

( )

( Protein sentezinde görev alan molekül. İLE/VE/||/<>/< Genetik veriyi taşıyan molekül. )

(

)


- RNN/RECURRENT NEURAL NETWORK[İng.] değil/yerine/= YINELEYEN SİNİR AĞI


- ROAD vs. STREET


- ROBA[İt.] ile ...

( Giysi. | Bir giyeceğin göğüsle omuz arasında kalan bölümüne eklenen parça. )


- ROBERT HOOKE ile/ve/<> ROBERT BOYLE

( 1635 - 1703 ile/ve/<> 1627 - 1691 )


- ROBOT ile/değil ÇOCUK


- ROD OF ASCLEPIUS ile CADUCEUS

( )

( Açıklamaları için ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- RODIN ile GIACOMETTI


- RODOKROZİT ile/||/<> AMETİST

( Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. İLE/||/<> Mor renkte bir kuvars türü. )


- RODONİT ile/||/<> JASPER

( Pembe ve siyah renkli bir mineral. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )


- RODONİT ile/||/<> ONİKS

( Pembe ve siyah renkli bir mineral. İLE/||/<> Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. )


- RODONİT ile/||/<> RODOKROZİT

( Pembe ve siyah renkli bir mineral. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


- RÖFLE ile MEÇ ile GÖLGE ile BALYAJ ile BOYA ile DİP BOYA


- RÖGAR["LOGAR" değil] değil/yerine/= BACA[Fars. < BÂCE]

( Kanalizasyona inmek ve tıkanıklığı gidermek üzere yapılmış özel baca. | Dumanı ocaktan çekip havaya vermeye yarayan yol. | Su yolu, lağım, maden ocağı vb. yer altı yapılarının hava deliği. | Çatı penceresi. )


- ROGER PENROSE ve/||/<> STEPHEN HAWKING

( 08 Ağustos 1931 - ... ve/||/<> 08 Ocak 1942 - 14 Mart 2018 )


- ROKA ile TERE

( ROCKET vs. GARDEN CRESS )

( ERUCA SATIVA cum LEPIDIUM SATIVUM )


- ROL "GEREĞİ" değil ROLÜN EREĞİ


- ROL YAPMAK ile ROL KESMEK


- ROL ile/ve MASKE

( Bir maske taktığını fark ettiğin anda, o maske, düşmeye başlamıştır. )


- ROL ile NORMAL YAŞAM

( ROLE vs. NORMAL LIFE )


- ROL ile TASLAMAK


- RÖLAKSAN/RELAXANT[İng.] değil/yerine/= GEVŞETICİ


- RÖLAKSASYON/RELAXATION[İng.] değil/yerine/= GEVŞEME


- RÖLANTİ[Fr.]

( Motorlu taşıtlarda, motorun en az yakıtla çalışma ayarı. )


- RÖLANTİDE GİTMEK ile/ve/||/<> OTOMATİK PİLOTTA GİTMEK


- RÖLAPS/RELAPSE[İng.] değil/yerine/= DEPREŞME


- RÖLATİF/RELATIVE[İng.] değil/yerine/= GÖRECELİ


- İZÂFİ[Ar.]/RÖLATİF[İng.] değil/yerine/= GÖRELİ


- RÖLYEF[Fr.] değil/yerine/= KABARTMA


- ROM/READ-ONLY MEMORY[İng.] değil/yerine/= SALT OKUNUR BELLEK


- ROMA CUMHURİYETİ ile/ve/<>/> ROMA İMPARATORLUĞU

( M.Ö. 133 - 27 ile/ve/<> M.Ö. 27 - M.S. 330 )


- ROMA ve II. ROMA

( ... ve İSTANBUL )

( Arkeo 3D )


- ROMAN:
İTİRAF ve/||/<> İNTİHAR


- ROMAN YAZIMI:
ÖVMEK İÇİN değil SORGULA(T)MAK İÇİN


- ROMAN ve/||/<> FELSEFE


- ROMANDA:
İTİRAF ile/ve/||/<> İNTİHAR


- ROMANESK ile/||/<> KAROLENJ ile/||/<> ROMANTİZM ile/||/<> REALİZM ile/||/<> ROKOKO

( Karolenj dönemini izleyen ve Gotik'e geçişi sağlayan dönem. Bu dönem mimarisinde kitlesel görünüm, ağır bir taş işçiliği ve kaba oranlar dikkat çeker. İLE/||/<> Charlemagne(Şarlman) döneminde (IX. yüzyıl) gelişmiş olan sanat üslûbu. İLE/||/<> XVIII. yüzyıl sonlarında ortaya çıkan ve aklın kurallarına karşıt, duyguların yansıtılmasına önem veren sanat akımı. İLE/||/<> Romantizme tepki olarak doğmuş, görünenin gerçekliği olduğu gibi tuvale aktarmayı amaçlayan sanat akımı. İLE/||/<> XVIII. yüzyılda ortaya çıkan süslemeci sanat akımı. Resim sanatında saray yaşamından alınan konular ön plana geçmiş, heykeller dekoratif amaçlı biblolara dönüşmüş, mimaride ise bitkisel motifli bezemeler tavan ve duvar yüzeylerinde süsleme amacıyla bolca kullanılmıştır. )


- ROMANTİK ile/değil DUYGUSAL/LIK


- ROMANTİK ile HAYALÎ


- ROMANTİK değil/yerine/= ROMANSI


- ROMANTİZM:
AKIM değil ÖNCÜL


- ROMANTİZM ile NOSTALJİ


- ROMANYA'LI = ULAH

( Romanya'nın yerli halkına, Osmanlılar'ın verdiği ad. )


- ROMATİZMA değil/yerine/= KURUYEL/ÇENGİ YELİ


- ROMATOİD ARTRİT ile/||/<> OSTEOARTRİT

( Eklemlerde yangılanma ve bozunumu ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Eklem kıkırdağının aşınması ve bozulması. )


- RÖMORK değil/yerine/= ÇEKİLEK


- RÖMORK[Fr.] ile RÖMORKÖR[Fr.]

( Başka bir taşıt tarafından çekilen motorsuz taşıt. İLE Yedeğinde başka taşıtlar götüren taşıt ve özellikle dneiz taşıtı. )


- RÖNESANS NATURALİZMİ ile ...

( DOĞANIN İNSAN AKLINA HİÇBİR ZAMAN NÜFUZ EDEMEYECEĞİNİN BİR SIR OLDUĞU İNANCINA DAYANIYORDU )


- RÖNEZANS değil REZONANS


- ROOT vs. DERIVE


- ROOT vs. USING FURTHER


- ROPDÖŞAMBR ile/ve FAMDÖŞAMBR

( Robe de chambre. AVEC/ET Femme de chambre. )


- RÖPRODÜKSİYON[Fr.] değil/yerine/= ÇOĞALTMA

( Aslını bozmadan yapılan taklit. | Bir sanat yapıtının kopyası ya da taklidi. )


- ROSACEAE = VERDÎYE


- ROSHI[Jap.] ile ...

( Zen Ustalarına verilen ad. Zen öğretimi yapmaya yeterli, gerçek Satori'ye ulaşmış Zen Ustası. )


- ROSSO LEVANTO MERMERİ ile VİŞNE MERMERİ

( İtalya'da. İLE Elazığ'da. )


- ROT[Fr.] ile/ve/||/<>/> BALANS

( Motorlu taşıtlarda, direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan demir çubuk. | Bu çubuğun ayarı. İLE/VE/||/<>/> Aracın, direksiyon bırakılsa bile düz gitmesini ölçme ve ayarlama. )


- RÖTAR[Fr./İng. < RETARD] değil/yerine/= SARKMA/GECİKME


- ROTASYON/ROTATION[İng.] değil/yerine/= DÖNME


- ROTASYON[Fr./İng. < ROTATION] değil/yerine/= DÖNGÜ/DÜZENLİ DEĞİŞİM


- ROTASYON ile SİRKÜLASYON


- ROTATUVAR/ROTATORY[İng.] değil/yerine/= DÖNER


- ROTOR[İng.] değil/yerine/= DÖNEÇ

( Dalgalı akımlı elektrik motor ya da dinamolarında devinimli bölüme verilen ad. )


- ROTOR değil/yerine/= DÖNEÇ


- RÖTUŞ[Fr.]["RÜTUŞ" değil!] değil/yerine/= DÜZELTME/DEĞİŞTİRME

( Fotoğrafları basmadan önce cam üzerinde düzeltme işi. | Düzeltme amacıyla yapılan değiştirme. )


- RÖVANŞ[Fr.] değil/yerine/= İKİNCİ OYUN/KARŞILAŞMA


- ROZET[Fr.] değil/yerine/= İĞNE

( Yakaya vs. takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun simgesi sayılacak ufak kâğıt ya da metal nesne. | Musluğun, gizli döşenmiş boruya vidalandığı yerine çirkin görünüşünü kapatmak amacıyla kullanılan nikel ya da krom kaplanmış çember biçimli sac parça. )


- RP/RX/RA/TAKE[İng.] değil/yerine/= REÇETE ALINIZ


- RPM/REMOTE PATIENT MONİTORING[İng.] değil/yerine/= UZAKTAN SAYRI İZLEME


- RPM/REVOLUTIONS PER MINUTE[İng.] değil/yerine/= DAKİKA DEVİR SAYISI


- RT/RADYOTERAPİ RADIOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= IŞIN SAĞALTIMI


- RTU/REMOTE TERMINAL UNITS[İng.] değil/yerine/= UZAK TERMINAL BİRİMLERİ


- RUAM[Ar.] değil/yerine/= SAKAĞI

( En çok atlarda görülen, insana da bulaşan, ölümcül bir hayvan sayrılığı. )


- RUB vs. TOUCH


- RU'B[Ar.] ile RUB'[Ar.] ile RUBB[Ar.] ile RÛB[Ar.]

( Korku. İLE Dörtte bir, çeyrek, bir şeyin dört bölümünden biri. İLE Meyve suyu. İLE Süpürme, süpürge. )

( REFT Ü RÛB [silip süpürme]: Gezip tozma. )


- RUBAİ[Ar.]/DÖRDÜL ile/<> TUYUĞ

( Divan Edebiyatı'nda, dört dizeden oluşan koşuk. İLE/<> Halk edebiyatındaki mani türüne benzeyen bir nazım birimi. [sadece Türk edebiyatında görülür] )


- RUBAİ MÜCERRED ile/ve RUBAİ MEZİD

( 1 BAB ile/ve 1 BAB [2, 15, 50, 70] )

( FETHÜ ZAMMİN, FETHİ KESRİN, FETHÂTEN, KESRU FETHİN, ZAMMU ZAMMİN, KESRATEN )

( EZBERLEYİNİZ!!! )


- RUBA[İt.] değil/yerine/= GİYSİ


- RÛ-BE-RÛ ile ...

( YÜZYÜZE )


- RUBLE[Rusça] ile RUBLE

( Beyaz Rusya ve Rusya Federasyonu'nda kullanılan para birimi. İLE Bisiklette, arka tekerleğin üzerinde bulunan küçük vites çark(lar)ı. )


- RUBOR[İng.] değil/yerine/= KIZARIKLIK


- RUBU[Ar.] değil/yerine/= DÖRTTE BİR


- RUBÛBİYET ile ...

( Terbiye eden, düzenleyen, geliştiren. )


- RUB-UL MÜCEYYEB ile RUB-UL MUKANTAR ile USTURLAB

( Sinüs'ün dörtte biri. İLE ... İLE ... )

( ... İLE ... İLE İlk kez M.Ö. II. yy.'da Hipark tarafından bulunumuş ve Batlamyus tarafından kullanılmıştır. Bu alet ile yıldızların Arz'dan uzaklıkları ölçülürdü. Üstüne gökyüzü haritası çizilmiş hilâlî daire şeklinde bir tahtadan ibarettir. Akrep ya da ankebût denilen bir ibresi vardır. Bu ibre, ucuna fındık büyüklüğünde taş bağlanmış bir ipten ibarettir. Yıldızların seyri bu ip ile gösterilir, ölçümler bunun üzerinden ortaya çıkar. Kenarlarda da açılar, milyem ve grat hesapları yazılıdır. Halen astronomlar ve denizciler, geliştirilmiş usturlap kullanır. )

( ... vs. ... vs. ASTROLABE )


- RÜÇHAN HAKKI ile YASAL ÖNCELİK HAKKI


- RÜCÛ ETMEK değil/yerine/= DÖNMEK/TERSİNMEK


- RÜCÛ HAKKI değil/yerine/= DÖNÜŞ ÜLEVİ


- RUCÛ'[Ar.] ile FEY'[Ar.]


- RUCÛ'[Ar.] ile İNÂBE[Ar.]


- RUCÛ'[Ar.] ile İNKILÂB[Ar.]


- RUCÛ'[Ar.] ile İYÂB[Ar.]


- RÜCÛ[Ar.] değil/yerine/= KAYITIM

( Bir olayın kendi nedenleri üzerindeki tepkisi. )


- RÜCU değil/yerine/= KAYITIM


- RÜCÛA KEFÂLET değil/yerine/= DÖNÜŞE YÜKÜMLÜK


- RÜCÛA KEFİL değil/yerine/= DÖNÜŞE YÜKÜMCÜ


- RUDİMENTER/RUDIMENTARY[İng.] değil/yerine/= ARTIK | GELİŞMEMIŞ, GÜDÜK


- RUFİYAA ile ...

( Maldiv para birimi. )


- RUH:
"BİLİNEMEYEN" ile/ve/değil/||/<>/< GÖRÜNEMEYEN


- RUH = EMİR

( Rüzgâr. = Emir. )


- RUH ile HATI

( Hayvansal Ruh. )


- RUH ve/||/<> KELÂM/SÖZ

( RUH: Hâle bürünmüş kelâm/söz. )


- RÛH[Ar.] ile MÜHCE[Ar.] ile NEFS[Ar.] ile ZÂT[Ar.]


- RUH/RÜZGÂR ile/yerine/değil NEFS

( RUH/GEIST: Bütünlüğün ilkesi. | Görünmeyenin, etkisi üzerinden bilinmesi. )


- RUH" değil ÖZBİLİNÇ


- RÛH[Ar.] ile RUH[Ar.]

( Can, nefes. | Canlılık, duygu/his. | En önemli nokta, öz. | İspirto gibi uçucu gaz. | Melek, cin, hayali varolan. | Türk müziğinde en az beş-altı yüzyıllık bir mürekkep makam.[Zamanımıza kalmış bir örneği bulunmamaktadır.] İLE Yanak, yüz/çehre. | Anka kuşu. | Anka kuşuna adına verilen satranç taşlarından biri. | Dizgin. | Taç. | Taraf, yön. | Hasırotu. )


- RUH ve/=/|| SEVGİ

( Sevdiğimiz, Azrail'imizdir. )


- RUHANİYET ile ...

( Kendine ve başkalarına iyilik yapma. )


- RUHBAN/RAHBAN ile/değil/yerine RUHANÎ

( Egemenlik için uğraşırlar. İLE/DEĞİL/YERİNE Hizmete yöneliklerdir. )


- RUHBANLAR ile/ve/<>/>< RUHBAN OLMAYANLAR

( "Askerler". İLE/VE/<>/>< "Siviller" gibi. )

( Latince konuşurlardı. İLE/VE/<>/>< Fransızca konuşurlardı. )

( CLERICUS cum/et/<>/>< LAICUS )


- RUHBAN/LIK ile/ve/değil/yerine RUHÂNÎ/LİK


- RÛHÎ[Ar.] ile Rûhî[Ar.]

( Ruhla ilgili, ruhca. İLE XVI. yüzyılda yetişen vâdî sahibi büyük Osmanlı şairi Rûhî-i Bağdâdî. )


- RUHSAL/LIK" değil/yerine ANLAM/LI/LIK


- RUHSALLIK ve/< HALVET


- RUHSAT ile/ve EHLİYET


- RUHSAT[Ar.] değil/yerine/= YETKİLİK


- RÛHÜ'L KUDS ile ...

( CEBRAİL )


- RÛH-ULLAH ile ...

( MÜSLÜMANLAR TARAFINDAN HZ. ÎSA İÇİN KULLANILAN BİR SÖZ )


- RUJ[Fr.] değil/yerine/= DUDAK BOYASI


- RUJ[Fr. < ROUGE] ile DUDAK KREMİ


- RUK'A[Ar. < RAKABE] ile RUKA'/RIKA'[Ar. < RUK'A]

( Üzerine yazı yazılan kâğıt parçası. | Kısa mektup.[ŞUKKA] | Yama. | Dilekçe. İLE Üzerine yazı yazılan kâğıt parçaları. | Kısa mektuplar. | Yamalar. | Dilekçeler. )


- RÜKN ile ...

( BİR ŞEYİN EN SAĞLAM TARAFI, TEMEL DİREĞİ | KOLON, DİREK | NÜFUZLU, ÖNEMLİ, KUVVETLİ KİŞİ | İSLÂM HUKUKUNDA SÖZLEŞMENİN KURULMUŞ SAYILMASI İÇİN BULUNMASI GEREKLİ ŞARTLAR )


- RÜKÛ ve/<> KIYAM/SECDE

( İlim. VE/<> İrfan. )


- RÜKÛ[Ar.] ile/ve/||/<>/> RÜCÛ[Ar.]


- RÜKÛN:
ASLÎ ile/ve/||/<> ZAİT


- RÜKÛN[Ar. < REMS] ile RÜKN[Ar. çoğ. ERKÂN] ile RÜKÛNET[Ar.]

( Can ve gönülden eğilim/meyil. İLE Bir şeyin en sağlam tarafı, temel direği. | Kolon, direk. | Güçlü, nüfuzlu, önemli kişi. | İslâm tüzesinde/hukukunda sözleşmenin kurulmuş sayılması için bulunması gerekli şartlar. İLE Ağırbaşlılık, gururluluk. )


- RÜKÛN ile/ve/||/<> ŞART ile/ve/||/<> HÜKÜM ile/ve/||/<> SENET

( SUPPORT avec/et/||/<> CONDITION avec/et/||/<> CONSEQUENCE LEGALE avec/et/||/<> PREUVES A L'APPUI )


- RÜKÛN[Ar.] ile SÜKÛN[Ar.]


- RÜKÜŞ[Ar. < RUKŞE] ile ŞILLIK[Erm.] ile ŞIRFINTI ile ŞUH[Fars.] ile ÂŞÜFTE/ÂŞİFTE[< Fars.]/KOKOT[Fr. < COCOTTE] ile ÇİRKEF[Fars. < ÇİRK-ÂB: Pis/bulanık su.] ile FETTÂN[Ar. < FİTNE] ile KALTAK[Yun.] ile ÖKSE[Yun.] ile SÜRTÜK

( Gülünç bir biçimde giyinip süslenen kadın. İLE Aşırı ve bayağı biçimde süslenip boyanmış kadın. İLE Seviyesi düşük, bayağı kadın. İLE Hareketlerinde serbest. | Neşeli, şen ve oynak. | Açık saçık, utanması olmayan. İLE Çıldırırcasına seven, bu yüzden perîşan bir halde, azgın ve baştan çıkmış deli gibi olan, iffetsiz kadın. İLE İğrenç ve bulaşkan. İLE Fitne ve fesâda teşvik eden, fenâlık yapan, ayartan. | Oynak kadın. | Câzibeli, gönül alıcı. İLE İffetsiz, namussuz kadın. İLE Erkekleri kendine bağlamasını bilen çok alımlı kadın. İLE Vaktini çok gezerek geçiren, evinde oturmayan kadın. | Aynı anda birden fazla kişiyle gönül eğlendiren kadın. | Hayat kadını, fahişe. )


- RUKYE ile ...

( HASTALIK İÇİN KUR'AN OKUMAK, DUA ETMEK )


- RULE vs. LAW


- RULMAN[Fr.]

( Mekanik ve elektrikli düzeneklerde, kayma sürtünmesi yerine bir yuvarlanma sürtünmesini sağlayarak enerji kayıplarını azaltmak için yataklar ile muylular arasına yerleştirilen parça. )


- RULMAN/ROULEMENT[İng.] değil/yerine/= YUVARLANMA


- RULO TOP ile DEKATÜR TOP


- RULO[Fr.] ile TOMAR[Yun.]

( Dürülerek boru biçimi verilmiş kâğıt tomar. İLE Dürülerek boru biçimi verilmiş kâğıt. | Çok. | Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk. )


- RUM ile/ve/=/||/<> BALAMA

( Orta oyununda Rum tipi. | Karagöz, matiz ve külhanbeyi tipleri tarafından yabancı ülkelerin tiplerine seslenirken kullanılan söz. )


- RUMBA ile/ve/<> GUANGUANCO

( ... İLE/VE/<> Rumba'nın bir türü. )


- RUMCA ile/değil OĞUZCA


- RUMELİ HİSARI(BOĞAZKESEN HİSARI) ile/ve RUMELİ HİSARI

( Kale. İLE/VE Semt. [Adını bu kaleden almıştır] )

( 1452'de, Fatih Sultan Mehmet emriyle, Mimar Musluhiddin yapıtıdır. [9.000 işçiyle 4 ay içinde tamamlanmıştır] İLE/VE ... )

( 1745 yangınında Sultan I. Mahmud tarafından onartılmıştır. İLE/VE ... )

( 1958'den beri müze ve son yıllarda yazın konser alanı olarak kullanılmaktadır. [Lütfen gezelim, görelim!] İLE/VE ... )

( 125 x 250 m.lik bir alanı kaplar. Duvarları 3 büyük kulesi, 13 burcu bulunur. İLE/VE ... )


- RUMELİ HİSARI ile/ve RUMELİ KAVAĞI ile/ve RUMELİ FENERİ

( Baltalimanı - Bebek arasındadır. İLE/VE Boğaziçi'nin kuzeyindedir. Kara yoluyla Sarıyer'den sonra gidilen yolun sonundadır. )

( )


- RÛMÎ ile/ve/||/<> HATAYÎ

( Kuş kanadı. İLE/VE/||/<> Çiçekli. )


- RUMINASYON/RUMINATION[İng.] değil/yerine/= GEVİŞ GETİRME | DÜŞÜNÜP DURMA


- GEÇMİŞ ODAKLILIK[RUMİNASYON]:
TAKINTILI ile BUNALIMLI/ÇÖKÜNTÜLÜ

( RUMINATION: OBSSESIVE vs. DEPRESSIVE )


- RUMİNE ile/||/<> VERSAILLES

( Lozan Antlaşması'nın yapıldığı saray. İLE/||/<> I. Dünya Savaşı sonunda İtilâf Devletlerinin 28 Haziran 1919'da Almanya ile imzaladığı antlaşmanın yapıldığı yer. )


- RÛMÛS[Ar. < REMS] ile RUMÛZ[Ar. < REMZ]

( Mezarlar, sinler, kabirler. İLE İşaretler, remizler, anlamı gizli olan sözler. )


- RUMUZ ile MECAZ


- RUNSİNAT YAPRAK = VARAK-I KÜLLÂBÎ = FEUILLE RONCINÉE


- RUPA[Sansk.] ile ...

( Renk. Biçim, kalıp, varoluşun algıladığımız görünümü. )


- RÜPTÜR/RUPTURE[İng.] değil/yerine/= YIRTILMA


- RUS ELMASLARI/ALTINLARI değil YAKUTİSTAN ELMASLARI/ALTINLARI

( "Rus" elmaslarının %99'u, altınlarının %20'si, Yakutistan'dan çıkarılır. )


- RUS ile/değil ÇUVAŞ

( ... İLE/DEĞİL Rusya'da, Volga ırmağı kıyısında yaşayan, Türk halklarından olan kişi. | Çuvaşlara özgü olan. )


- RÜŞD ile ...

( AŞKTA KEMALİNE ERMEK | DOĞRU YOLU BULUP GİTME, DOĞRU YOLDA GİTME | DOĞRU DÜŞÜNME, AKIL SAHİBİ OLMA | BÂLİĞ OLMA, BÜLÛĞA ERME, ERGİNLİK | HAYRA İSABET | TEVAZÛ )


- RÜŞD[Ar.] ile REŞED[Ar.]


- RÛŞEN[Fars.] ile ...

( Aydın, parlak. | Belirli, meydanda. )


- RÛŞEN-DİL ile ...

( GÖNLÜ AYDIN )


- RUŞEYM/SÜVEYDÂ[Ar.]/ALBUMEN[Fr.] değil/yerine/= BESİÖRÜ/OĞULCUK

( Tohumun içindeki dölütü çevreleyen ve gelişinceye kadar beslenmesini sağlayan doku. )


- RUSSELL AÇMAZI ile/ve/||/<> CANTOR AÇMAZI ile/ve/||/<> RICHARD AÇMAZI ile/ve/||/<> YALANCI AÇMAZI ile/ve/||/<> CURRY AÇMAZI ile/ve/||/<> YABLO AÇMAZI ile/ve/||/<> BERRY AÇMAZI ile/ve/||/<> HETEROLOJİK AÇMAZ


- RÜŞT değil/yerine/= ERGİNLİK


- RUSTAİ[Fars.] değil/yerine/= KÖYLÜ


- RÜSTİK[Fr. < Lat.] değil/yerine/= KÖY EVİ

( Köy evi ya da köy görünüşü veren. )


- RÜŞTİYE/RÜŞDİYE[Ar.] ile/ve MEKTEB-İ İ'DÂDÎ[Ar.]

( Ortaokul. İLE/VE Ortaokul sonrası yüksek okullara hazırlayıcı okul. (Lise[Fr. < LYCÉE, COLLÈGE]) ( [Alm.] ... mit/und GYMNASIUM )


- RÜSÛH ile ...

( HAKİKATİN TÜM İNCELİKLERİNİ BİLME | BİR İLMİN DERİNLİĞİNE, İNCELİĞİNE VARMA | SAĞLAM OLMA | MAHÂRET, MELEKE )


- RUSÛH[Ar.] ile SEBÂT[Ar.] ile RUSUVV[Ar.]


- RÜSÛM ile ...

( Vergiler. | Gelenek, töre. | Usûl, merâsim. )


- RÜSUP değil/yerine/= ÇÖKEL/ÇÖKELTİ/TOPUT/TORTU


- RÜSUP[Ar.] değil/yerine/= TORTU/TOPUT/SÜZÜNTÜ/ÇÖKELTİ


- RÜŞVET[Ar.] değil/yerine/= ORUNÇ/URUNÇ, ETTİREÇ


- RUSYA HAVAALANLARINDA:
SHEREMETYOVA I / DOMODEDOVA ile/ve SHEREMETYOVA II / VNUKOVA

( İç hatlarda. İLE/VE Dış hatlarda. )


- RUSYA ile/ve/||/<> ALASKA

( )


- RUSYA'NIN EN BÜYÜK BOTANİK BAHÇESİ ile ...

( TROPİK PARK )


- RÜTBE


- RUTENYUM[Fr.][Ruthenia eyalet adından]

( Atom numarası 44, atom ağırlığı 101.7, yoğunluğu 12.3 olan, 2400 °C'de ergiyen, sert, kırılgan, havada kolayca oksitlenen bir öğe. [Simgesi: Ru.] )


- RUTİN[Fr./İng. < ROUTINE] değil/yerine/= SÜRENEK/SIRADAN/ALIŞILAGELMİŞ/ALIŞILAGELEN


- RUTUBET[Ar.]/NEM[Fars.] değil/yerine/= KALIKBUĞ/SUBUĞ/Çİ[dvnlgttrk]


- RÜÛS[< RE'S] ile ...

( İlmiye, âlimler/ulemâ derecelerinden biri.[Medrese öğrenimini tamamlayıp mülâzim olanlar, yedi yıllık mülâzemet süresini de tamamladıktan sonra Şeyhülislâm'ın bulunduğu yeterlik/rüûs sınavına girerken, kazananlar müderris tayin olunurdu.] )


- RÜÛS[Ar. < RE'S] ile RÜZZ[Ar.]

( Başlar. | Sadrazam'ın verebileceği küçük rütbeler için verilen resmî yazı. | İlmiye, âlimler/ulemâ derecelerinden biri.[Medrese öğrenimini tamamlayıp mülâzim olanlar, yedi yıllık mülâzemet süresini de tamamladıktan sonra Şeyhülislâm'ın bulunduğu yeterlik/rüûs sınavına girerken, kazananlar müderris tayin olunurdu.] İLE Pirinç.[ERZ] )


- RÛ/Y[Fars.] ile RÛY[Fars.] ile -RÛ[Fars.]

( Yüz, çehre. İLE Tunç. İLE "biten, olan" anlamlarına gelerek birleşik sözcükler yapar.[HOD-RÛ: Kendiliğinden.] )


- RÜYA GİBİ ile/ve/||/<> JİLET GİBİ

( Kadının güzelliği için söylenilen/hayal edilen. İLE/VE/||/<> Erkeğin yakışıklılığı için söylenilen/hayal edilen. )


- RÜYA GÖRDÜM yerine RÜYA GÖSTERİLDİ


- RÜ'YÂ ile ...

( DÜŞ | [RÜ'YET ANLAMINA DA KULLANILIR] )


- RÜYÂ değil/yerine/= DÜŞ


- RÜYA değil/yerine/= DÜŞ


- RÜYÂ ile HAYAL

( Rüya görmekte olduğunuzu gerçekten anlamadınız. Tutsaklığın özü de budur - gerçek ile gerçek olmayanı birbirine karıştırmak. )

( Rüya gördüğünüzü anladığınız anda, uyanacaksınız. Fakat anlamazsınız çünkü rüyanın devam etmesini istersiniz. )

( Sorununuz rüya değil, rüyanın bir kısmından hoşlanıp bir kısmından hoşlanmamaktır. )

( Bir gün gelecek, rüyanın sona ermesini tüm aklınız ve gönlünüzle özleyeceksiniz ve bunun bedeli her ne olursa ödemeye istekli olacaksınız. )


- RÜYA ile/ve/||/<> HÜLYA


- RÜYÂ ile KARABASAN

( DREAM vs. NIGHTMARE )

( HÂB ile KÂBÛS )


- RÜYÂ ile/ve/değil MÂNÂ


- RÜYA ile/ve/<> MİT

( Bireysel. İLE/VE/<> Toplumsal. )

( Bireysel mitlerdir. İLE/VE/<> Ortak rüyalardır. )


- RÜYA ve/<> MUHAYYİLE


- RÜYÂ ile/<> RİYÂ

( Olmadığı gibi görmek. İLE/<> Olmadığı/n gibi görünmek. )


- RÜYÂ ile/ve/değil SADIK RÜYÂ


- RÜYA ile UYKU

( Ahiretten bir örnektir. İLE Ölümden bir örnektir. )

( Uykuda eyleme vurma - Ahmet Çorak )


- RÜYALANMA/İHTİLÂM[Ar. < AHLÂM < HULM] ile/ve BOŞALMAK/İNFİTÂH[< FETH]

( Rüyalar. | Açık saçık rüyalar. Rüyada boşalma. İLE/VE Açılma. | Tıkanmış bir şeyin açılması. | Safra, belsuyu[meni] gibi sıvıların boşalması, akması. )

( İHTİLÂM[Ar. < AHLÂM < HULM] ile/ve İNFİTÂH[< FETH] )


- RÜYALARI:
BİLENE SORMAK ile/değil/yerine YAZMAK


- RÜ'YET ile ...

( GÖRME, BAKMA, GÖRÜLME, GÖRÜŞ | İDARE ETME, ÇEVİRME, YÖNETME | ARAŞTIRMA )


- RÜYET değil/yerine/= GÖRÜLÜM


- YEL/RÜZGÂR ile/ve/<> ATEŞ


- YEL/RÜZGÂR YÖNLERİNDE:
YILDIZ ile KIBLE ile GÜNDOĞUSU ile GÜNBATISI

( Kuzey. İLE Güney. İLE Doğu. İLE Batı. )


- YEL/RÜZGÂR ile ANABATİK

( ... İLE Vadi rüzgârı. )


- RÜZGÂR ile ÂSIF

( ... İLE Sert/şiddetli rüzgâr. )


- YEL/RÜZGÂR ile BELÎL[Ar.]

( ... İLE Yağmurlu, serin rüzgâr. | Islanmış şey. )


- YEL/RÜZGÂR ile BORA[İt. < BOREA < Yun.]/BURAN

( ... İLE Genellikle ardından yağmur getiren sert ve geçici rüzgâr. | Birdenbire çıkan fırtına. Pek şiddetli rüzgâr. )


- YEL/RÜZGÂR ile FIRTINA

( WIND vs. STORM )


- RÜZGÂR ile FÖN


- YEL/RÜZGÂR ile HAMSİN[Ar. (Elli-50)]

( ... İLE Sıcak ve kuru rüzgâr. | Erbain'den sonra gelen, 31 Ocak'ta başlayan elli günlük kış dönemi. )


- YEL/RÜZGÂR ile HUSÛM

( ... İLE Sürekli esen rüzgâr, fırtına. )


- YEL/RÜZGÂR ile İMBAT

( ... İLE Yazın, gündüz denizden karaya doğru esen mevsim rüzgârı, deniz yeli. )


- YEL/RÜZGÂR ile ISKARSO

( ... İLE Yelkenleri dolduran rüzgâr. | Büyük Sahra'ya özgü bir rüzgâr. )


- YEL/RÜZGÂR ile KATABATİK

( ... İLE Antarktika'nın Dry Valleys bölgesindeki koşullar katabatik[< Yun.: Alçalan.] rüzgârlardan kaynaklanmaktadır. Bu rüzgârlar, soğuk ve yoğun havanın yerçekimi kuvveti tarafından aşağı doğru çekilmesiyle meydana gelir. Bu rüzgârler saatte 320 km. hıza ulaşarak tüm nemi[su, buz ve kar] buharlaştırır. )


- YEL/RÜZGÂR ile LEVANT

( ... İLE Fransa ve İspanya kıyılarında esen sert bir rüzgâr. )


- YEL/RÜZGÂR ile MİSTRAL

( ... İLE Bir tür rüzgâr. )


- YEL/RÜZGÂR ile PAMPERO

( ... İLE Patagonya'da, şiddetli, soğuk ve hiç dinmeyen rüzgâr. )


- YEL ile/ve/<> PİNEL[İt.]

( ... İLE/VE/<> Rüzgârın estiği yönü göstermek için direk şapkalarının üstüne konulan yelkovan biçimindeki araç. )


- YEL/RÜZGÂR ile PUPA[İt. < POPPA]

( ... İLE Gemiye arkadan esen rüzgâr. | Geminin arkası, kıç. )


- YEL/RÜZGÂR[Ar.] ile SAM/BÂRİH[Ar. çoğ. BEVÂRİH]

( ... İLE Çölden esen yel, samyeli. | Sıcak ve şiddetli yel. )


- RÜZGÂR ile ŞİNUK


- YEL/RÜZGÂR ile TALAZ

( ... İLE Dalga, kasırga. )


- YEL/RÜZGÂR ile TİPİ/BORA/BURAN

( ... İLE/VE Şiddetli kar yağışı, kar fırtınası. )

( WIND vs. BLIZZARD )


- RÜZGÂR ile/değil/yerine/>< YAĞMUR

( "Kapitalisttir". [Zayıf olanı yıkar.] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Komünisttir". [Herkese eşit yağar.] )


- RÜZGÂR[Fars. :Çağ.] değil/yerine/= YEL


- RÜZGÂRIN, KAPI ARALIKLARINDA/N:
"ESMESİ" ile "ÜFÜRMESİ"


- Rüzgârı DİNLE!!!


- RÜZGÂRLAR SARAYI = HAWA MAHAL

( 1799 yılında, Jaipur'un merkezindeki Şehir Sarayı'nın, kadınlara ait bölümünün bir parçası olarak Maharaja Sawai Pratap Singh için inşâ edilmiştir. )

( image )


- RUZNAME[Fars.] değil/yerine/= GÜNLÜK/GÜNCE

( Günlük olayların yazıldığı defter. | Gündem. | Olayların zaman sırasına göre yazılmış bulunduğu defter. )


- RVAD/RIGHT VENTRICULAR ASSIST DEVICE[İng.] değil/yerine/= SAĞ KARINCIK DESTEK AYGITI, SAĞ VENTRİKÜL DESTEK AYGITI


- RZK >/<> ZKR >/<> KZR

( RIZK > ZİKİR > KAZÛRÂT [~] )

( Doğadan kişiye/hayvana. > Kişide/hayvanda. <> Doğaya. )

( Gıda > Sindirim/işleme[Besin/posa] <> Dışkı/gübre-toprak/su-gıda )


- HATA:
SABİT ile/||/<> DÜZENLİ ile/||/<> RASTLANTISAL


- SABRI OLMAYAN ile/ve/değil/yerine/&gt;/<>/>< RÂZI OLAN

( İntizar eden. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>/<>/>< Zevk eden. )


- SACHER-MASOCH ile/ve/||/<>/> RICHARD FREIER von KRAFT-EBING ile/ve/||/<>/> SIGMUND FREUD ile/ve/||/<>/> THEODOR REIK ile/ve/||/<>/> JACQUES LACAN ile/ve/||/<>/> GILLES DELUZE

( [Mazoşizm Üzerine Kitaplar/ı...]
1870'te. İLE/VE/||/<>/> 1886[Eşeyselliğin Psikopatolojisi] İLE/VE/||/<>/> 1905[Eşeysellik Kuramı Üzerine Üç Deneme], 1920[Haz İlkesinin Ötesinde], 1924[Mazoşizmin Ekonomik Sorunu] İLE/VE/||/<>/> 1957[konuşması], 1973[Aşk ve Şehvet Üzerine] İLE/VE/||/<>/> 1964[XI. Seminer] İLE/VE/||/<>/> 1967[Sacher-Masoch'un Sunumu] )


- SADI CARNOT ve/+/||/<>/> RUDOLF CLAUSIUS

( [1796 - 1832] ve/+/||/<>/> [1822 - 1888] )

( "Isı Makineleri" yazısının yayımlanması - 1824 )

( Isı Şelâlesi )


- SAĞALTIM/TEDAVİ ile/||/<> REHABİLİTASYON

( Sayrılığın iyileştirilmesi için yapılan etkiler. İLE/||/<> Sayrının eski işlevselliğine kavuşması için yapılan destekleyici çalışmalar. )


- SAHNE ile RAMP[Fr.]

( Tiyatro sahnesinde izleyiciye en yakın yer. )


- SALSA ile BACHATA ile MAMBO ile MERENGUE ile SAMBA ile RUMBA ile CHA CHA CHA ile PASO DOBLE ile JIVE

( Dünyanın her yerinde bilinen Salsa, Avrupa'da, Karayipler'de, özellikle Küba ve Porto Riko'da, Orta Amerika'da, Panama, Guatemala ve New York'un Latin kolonilerinde çok gelişir. Elektrikli çalgıların da kullanıldığı Salsa danslarında, Afrika kökenli vurmalı çalgılar ve bakır üflemeli sazlar büyük rol oynar. Salsa'da, şarkılar her zaman İspanyolca olup şarkıların başlıca işlevi, dans figürlerine eşlik etmektir. Dünyanın belirli bölgelerinde, belirgin olarak ötekilerden ayrılan Salsa stilleri vardır. Birbirinden farklı figürlere sahip olan Salsa'nın tarzları, aynı dansın farklı yaklaşımları ve felsefeleri olarak kabul edilebilir.

İLE

1980'lerde, Dominik Cumhuriyeti'nde, turizmin gelişmesi ve ülkenin dünyaya açılması sonucu popülerliği artan Bachata, içinde aşk, tutku gibi duyguları yansıtan romantik şarkılarla yapılan bir dans türüdür. Bachata, ayrıca, ülkemizde Salsa'dan sonra en çok yeğlenen, yakın eşli bir danstır.

İLE

Küba'da ortaya çıkan Mambo, Kuzey Amerika'daki, Swing ve Rock gibi türlerden etkilenerek günümüzde yapılan biçimini alır. Erkek dansçının sol ayakla başladığı ve ağırlık merkezini ise kalça olarak belirlediği bu dans türü, en yaygın biçimde Küba'da karşımıza çıkar. 1950'li yıllarda, Avrupa tarafından da tanınan Mambo, kıtaları aşan bir dans olarak tüm dünyaya yayılır.

İLE

Dominik Cumhuriyeti'nin yerel dansı olan Merengue, özellikle küçük ve kalabalık dans salonlarına karşı oynanan bir dans türüdür. Oldukça hareketli figürler içeren Merengue, öğrenilmesi kolay, doğaçlamaya açık bir "eğlence" dansı olarak da bilinir. Çiftlerle değil, bir çember şeklinde uygulanan Merengue, hızlı ayak hareketleri, omuzların silkilmesi ve kıvrak kalça hareketleri, bu dansın ana yapısını oluşturur.

İLE

Samba, Brezilya'nın Rio kentinde düzenlenen karnavallarda, kutlama ve eğlenceyi temsil eden dans olarak bilinir. Brezilya müziğine ait kuvvetli bir davulun da yer aldığı, özgün bir müziğe sahip olan Samba, Rio Karnavalı'ndaki dansçıların, gösterişli giysileriyle gösteriye dönüşür. Karnavallarda yapılan bu tip Samba, daha gelişmiş bir biçim olan Uluslararası Samba'dan farklıdır. Samba, Rio Karnavalı'nda, kişisel olarak uygulansa da uluslararası gösterilerde eşli olarak uygulanır.

İLE

Yavaş tempolu, zor bir Latin Amerikan dansı olan Rumba, dans eden çiftler arasındaki tutkuyu hareketlere yansıtır. Aşkın dansı olarak da nitelendirilen rumbada, dansın tutkusunun ve etkisinin büyük bölümü, müzikteki ezgilerde yaşam bulur. Rumba'yı, kusursuz olarak uygulamak için müziğe ve teknik ayrıntılara bağlılık gerekir. Bu ayrıntılar da dansçılardaki güçlü bir denge ve bilek, diz ve kalça koordinasyonu sonucunda ortaya çıkar.

İLE

Amerika'da, 1950'li yıllarda, Mambo ve Rumba'nın birleşiminden doğarak ortaya çıkan Cha Cha Cha, neşeli ritmleri ve müzikleriyle zamanla tüm dünyaya yayılan bir dans türü olur ve Uluslararası Latin Amerikan Dansları'nın vazgeçilmezlerinden sayılır. Canlı, dinamik, hızlı hareketler içeren Cha Cha Cha; neşeli, sevinçli, yerinde duramayanların dansı olarak adlandırılır.

İLE

Kökleri İspanya'ya uzanan "Paso Doble", "iki adım" anlamına gelir. Temiz ve canlı hareketler gerektiren Paso Doble'nin ruhunu seyirciye aktarabilmek için yavaş ve sakin hareketlerden kaçınmak gerekir. Latin dansları arasında en son öğrenilen Paso Doble'de, doğaçlama figürler yoktur, önceden belirlenmiş bir koreografiyi gerektirir.

İLE

Temelinde akrobatik hareketler barındıran bu dans türü, İkinci Dünya Savaşı süresince, Amerika'dan İngiltere'ye yayılır ve ilk olarak 1944 yılında, Londra'lı bir dans öğretmeni olan Victor Silvester tarafından "Jive" olarak adlandırılır. Canlı ve enerjik olmanın yanısıra, zarif bir görünüm de gerektiren bir Latin Amerikan dansı olan Jive, oldukça hareketli figürler içerir. )


- SALSA ile/ve RUEDA


- SALT = SIRF, SAF, MAHZ = PURE[İng.] = PUR[Fr.] = REIN[Alm.] = PURUS[Lat.] = PURO[İsp.]


- SANAT BİÇİMİNDE:
SİMGESEL ile/ve/||/<>/> KLASİK ile/ve/||/<>/> ROMANTİK


- SANAT DÖNEMLERİ/NDE:
SİMGESEL ile/ve/<>/> KLASİK ile/ve/<>/> ROMANTİK ile/ve/<>/> MODERN

( Mimarlık sanatı. İLE/VE/<>/> Heykel sanatı. İLE/VE/<>/> Resim, müzik ve şiir sanatı. İLE/VE/<>/> Sürekli değişim/dönüşüm. )

( ... =/> ETİK )

( Sümer, Mısır, Çin, Hint. İLE/VE/<>/> Eski Yunan. İLE/VE/<>/> Avrupa.[XIX. yüzyıl] İLE/VE/<>/> Çağımız. )


- ŞAPKA ile RELÖVE

( ... İLE Kenarı yüksek şapka. )


- ŞART (SÜRMEK) ile/değil/yerine RİCA (ETMEK)


- ŞATIR ile/||/<> RİKABDAR

( Tören ve alaylarda Sultan'ın, Vezir'in yanında yürüyen görevliler. İLE/||/<> Sultan'ın ata binerken üzengisini tutan görevli. )


- SAYGI = HÜRMET = RESPECT[İng., Fr.] = ACHTUNG[Alm.] = RESPECTO[İsp.]


- SAYI ile/ve/değil/yerine/||/<>/< RAKAM

( image )


- SÂZENDE ile/ve HÂNENDE[Fars.] ile/ve RAKKÂSE

( Enstrüman çalan. İLE/VE Musikî icra eden. İLE/VE Semâ eden. )


- ŞEFFAFLIK ile REKLÂM


- ŞEFÎK[Ar.] ile RAKÎK[Ar.]


- ŞEKK ile ŞÜPHE ile RAYB


- SERAMİK ile RAKU

( ... İLE Japon işi seramik kap. )


- SEREBRAL PALSİDE, KONJENİTAL ENFEKSİYONLAR (TORCH):
TOKSOPLAZMOZ ile/ve/||/<> ÖTEKİ ENFEKSİYONLAR ile/ve/||/<> RUBELLA ile/ve/||/<> SİTOMEGALOVİRÜS ile/ve/||/<> HERPES SİMPLEKS VİRÜS

( )


- SERTLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< REDDETMEK


- SEVGİ ve/||/<>/< RIZÂ


- ŞEY = THING[İng.] = CHOSE[Fr.] = DING[Alm.] = RES[Lat.] = ENS[Skolastik'te]


- ŞEYLERİN DOĞASI = UNIVERSE, NATURE[İng.] = NATURE[Fr.] = NATURDER DINGE[Alm.] = RERUM RATURA[Lat.]


- RÜYA:
ŞEYTANÎ ile NEFSÎ ile DÜNYEVÎ ile RAHMÂNÎ

( Kötülüklerin görülmesi. İLE Ulaşma odaklı. İLE Olduğu gibi. İLE Manevi. )


- SİGORTA[İt.] ile REASÜRANS[Fr.]

( Bir şeyin ya da birinin, herhangi bir yönden, ileride karşılaşabileceği zararı gidermek için, önceden ödenen önödeme karşılığında, bu işle uğraşan kuruluşla yapılan bağlnatı sözleşmesi. | Bu tür sözleşmeleri yapan şirket. | Özellikle elektrik devresinde, akım çok güçlü olduğunda, eriyerek, güvenliği sağlayan, kazayı önleyen nesne ya da düzenek. İLE Bir sigorta ortaklığının, sigorta ettiği paranın bir bölümünü, olabilecek zarara karşı, başka bir ortaklığa yeniden sigorta ettirmesi işi. )

( INSURANCE vs. REINSURANCE )


- ŞİİR ile RETORİK


- ŞİKÂYET ile/ve/değil/yerine RİCÂ

( [not] COMPLAINT vs./and/but REQUEST
REQUEST instead of COMPLAINT )


- SİMGE = REMZ[çoğ. RÜMÛZ(ÂT)] = SYMBOL[İng., Alm.] = SYMBOLE[Fr.] = SYMBOLON[Yun.] = SIMBOLO[İsp.]


- SİNÜZİT[Fr.] <> REFLÜ[Lat.]

( Ateş, baş ağrısı, burun tıkanıklığı ve akıntısı ile beliren yüz sinüslerinin yangılanması. İLE Midedekilerin, ağızdan geri gelmesi biçimindeki bir sindirim düzeni sayrılığı. )

( SINISUTIS vs. REFLUX )


- SİNÜZİT ile/||/<> RİNİT

( Sinüslerin yangılanması ile burun tıkanıklığı ve baş ağrısı. İLE/||/<> Burun mukozasının yangılanması ile burun akıntısı ve tıkanıklık. )


- SIR ile/||/<> SIRALTI TEKNİĞİ ile/||/<> SLİP TEKNİĞİ ile/||/<> PERDAH TEKNİĞİ/LÜSTER ile/||/<> RENKLİ SIR TEKNİĞİ ile/||/<> KARBOTİ

( Keramikler üzerinde koruyucu, cam benzeri tabaka. İLE/||/<> Keramik boyalarının bisküvi halindeki keramikler üzerine boyanarak üstlerine sır çekilmesi, boyaların sır altında kalması ile oluşan teknik. İLE/||/<> İlk dönem Osmanlı keramiklerinde hamur kırmızıdır. İşte bu kırmızı rengi kapanak, beyaz ve düzgün bir yüzey elde etmek için keramikler astarlanır. Slip tekniğinde de esas olan bu astardır. Bu teknikte süsleme astarla yapılır. Burada astar, normaldeki halinden daha koyudur. Kırmızı hamurlu kap üzerine, istenen motiflere göre fırça ile astarla süsleme yapılır ve istenen renk, saydam sırlanır. İLE/||/<> Perdah tekniği çini ve keramik alanında bir sır üstü çalışmasıdır. Kap istenen renkte sırla sırlanıp fırınlandıktan sonra perdah adı verilen madde ile istenen örnekler yapılır ve az hararetli, dumanlı bir fırında tekrar fırınlanır. Bu fırınlamadan sonra, kap madeni bir parlaklık kazanır. İLE/||/<> Osmanlılar tarafından uygulanan bir çini tekniği. Bu teknikte boya sır altındadır. Sırın kendisi renklidir. İlk olarak, levha üzerine sınır birbirine karışmasını önleyen, kontur oluşturan bir madde ile sınırlar belirlenir. Daha sonra, istenen renkler sırasıyla boya gibi kullanılarak levha renklendirilir. En son fırın işlemiyle renkler ve yüzey tarafında içinden kaynaklanan bir mermerleşme karışması sağlanır. İLE/||/<> Keramiklerin süslenmesinde kullanılan bir teknik. Doğrudan kabın üzerine yapılan ya da ikinci hamuru yapıştırmak yoluyla bir takım kabartma figürlerin işlenmesi. )


- SİYAH/BEYAZ ile/ve/değil/>/<>/< RENKSİZLİK


- SODALİT ile/||/<> RODONİT

( Mavi renkte bir silikat minerali. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


- SOLUK = NEFES = BREATH[İng.] = SOUFFLE[Fr.] = ATEM[Alm.] = RESPIRO[İt.] = ALIENTO[İsp.]


- SONAR ile RADAR


- SONSUZ/LUK ile/ve/||/<> Pİ ile/ve/||/<> GOOGOLPLEX ile/ve/||/<> GRAHAM ile/ve/||/<> RAYO

( ∞ İLE İLE Googol, matematikteki büyük sayılardan biridir ve 10 üzeri 100'e eşittir. Başka bir deyişle 1 googol, 1 rakamına yüz sıfır ekleyerek yazılır. Bu terim, Amerika'lı matematikçi Edward Kasner'ın yeğeni Milton Sirotta[1929–1980] tarafından 1938 yılında kullanılmaya başlanmıştır.[Milton, bu sırada dokuz yaşındaydı.] )

( Bir trilyon, oniki sıfırla yazılır. Yüz tane sıfır kullanırsak, buna, bir "gogol" denilir. Bir gogol sıfır kullanılarak yazılan sayıya, "gogolplex" denilir. Evrendeki tüm moleküllerin sayısını yazmak için 79 sıfır yetiyor. Bir milyon gün, ancak 2739 yıl oluyor. İstanbul'un fethinden bu yana, sadece 17 milyar saniye geçmiş. Yazının bulunuşundan bugüne ise ancak 189 milyar saniye geçmiş.[Bu, trilyonun ancak beşte biridir.] Bir kişinin yaşamı, ortalama 2 milyar saniyedir. )

( "Graham ve Rayo Sayısı" ile ilgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- SORUMLULUK = MESÛLİYET = RESPONSIBILITY[İng.] = RESPONSABILITÉ[Fr.] = VERANTWORTUNG[Alm.]


- SORUN/LU ile RİSK/Lİ

( PROBLEM vs. RISK/Y )


- SOVYET ile/ve/||/<>/> RUS

(

Sovyet ile Rus Kavramlarının FaRkLaR'ı...

Ölçüt Sovyet Rus
Tanım Sovyet sözcüğü, "konsey" anlamına gelir, genellikle Sovyetler Birliği'ni tanımlar. Rus, Rusya'ya ait ya da Rus toplumundan olan kişi anlamına gelir.
Coğrafi Kapsam 15 cumhuriyetten oluşan geniş bir federasyondu. Rusya Federasyonu'nun sınırları içinde geçerlidir.
Siyasi Yapı Tek parti yönetimiyle yönetilen komünist bir devletti. Federatif başkanlık düzeni ile yönetilir.
Kültürel ve Etnik Yapı Birçok farklı etnik grup içeriyordu. Çoğunlukla Rus etnik öbeğine dayanır.
Zaman Çizgisi 1922'de kuruldu, 1991'de dağıldı. Hem Çarlık dönemi, hem de modern Rusya olarak sürekliliği vardır.
Ekonomik Sistem Merkezi planlamaya dayalı sosyalist ekonomi. Kapitalist piyasa ekonomisi uygulanmaktadır.
)


- SPİNEL ile/||/<> RODONİT

( Çeşitli renklerde bulunabilen bir mineral. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


- STEVIE WONDER ile/değil RAY CHARLES


- STOACILIK = REVÂKİYE

( Aklın egemenliğini, doğaya uygun yaşamayı, ruhun duyumsamazlığı ve dünya yurttaşlığı ülküsünü amaç edinen, Kıbrıs'lı Zenon'un kurduğu, öğretiye ilişkin derslerin stoa denilen direkli galeride verildiği öğreti. )


- STOKASTİK[İng.] değil/yerine/= REGRESÖR MODEL


- SUGİLİT ile/||/<> RODOKROZİT

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


- SUGİLİT ile/||/<> RODONİT

( Mor renkli nadir bir mineral. İLE/||/<> Pembe ve siyah renkli bir mineral. )


- SÜLÂSİ(ÜÇLÜ/K) ile/ve/||/<>/> RUBAİ(DÖRTLÜ/K)

( Üçlü, üç şeyden oluşan. İLE/VE/||/<>/> Dörtlü, dörtle ilgili. )

( ZEVÂTÜS-SELÂSE: Üç yazaca sahip olan [ortası illetli] sözcükler.
ZEVÂTÜL-ERBAA: Dört yazaca sahip olan [sonu illetli] sözcükler. )


- SÜLÜN ile/ve RALİC

( ... İLE/VE Borneo dağlarında yaşar. )


- SUMAK'TA:
TÜRK ile/ve İRAN ile/ve RUS


- SUNUCU(SERVER):
TOWER ile/ve/değil/yerine/<> RACK ile/ve/değil/yerine/<> BLADE


- ŞÜPHE[< TEŞBİH] ile/ve/||/<> REYB

( ... İLE/VE/||/<> Bilimsel, yöntemli kuşku. )


- SÛRET ile/ve/||/<> RUH

( Nesnede. İLE/VE/||/<> Organizmada. )


- SÛR-U İSRÂFİL ile/ve RÂDİFE

( "Başlangıç"ta. İLE/VE "Başlangıç"ta[kıyâmette]. )

( Sadâ. İLE İsfehan makamında olacak/mış.[Yassı namazının kameti de, İsfehan makamında okunur.] )


- SU'ÛD[Ar.] ile RUKİYY[Ar.]

( Yukarı çıkmak, tırmanmak. İLE Aşama aşama, adım adım çıkmak, yükselmek. )


- TAFZİH[Ar.] değil/yerine/= REZİL ETME

( Birinin kötü yanlarını ortaya çıkarma. )


- TAHAKKUK ve/||/<> RUBÛBİYET


- TAKINTI ile/değil RAHATLIK


- TAKİYYE ile/değil RİYÂ


- TALAŞ ile/ve REZE

( Testere ile biçilen ya da rende, matkap, törpü vb. araçlarla işlenen bir şeyden dökülen odun kırıntıları. İLE/VE İnce talaş. )


- TALEB[Ar.] ile RAVM[Ar.]


- TALEP ile/ve/<> RAĞBET


- TÂLİK ile/ve/||/<> SÜLÜS(CELÎ) ile/ve/||/<> RİKÂ ile/ve/||/<> NESİH

( XIV. yy. sonlarında ve XV. yüzyıl başlarında, Anadolu'da. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> XIX. yüzyıl başlarında. İLE/VE/||/<> Kur'ân-ı Kerîm'de. )


- TANITIM ile REKLÂM

( INTRODUCTION vs. ADVERTISEMENT )


- TANRI ile/||/<> EVREN ile/||/<> RUH

( Saltık ilke. İLE/|| Uyum/düzen. İLE/|| Bütünlük. )

( Zât. İLE/|| Sıfat. İLE/|| Ef'al/fiil. )


- TAPINMA ile/değil/yerine RÂBITA


- TARİHLEME ile/ve/||/<> RADYOMETRİK TARİHLEME

( ... İLE/VE/||/<> Bazı izotoplar [kimyasal bir öğenin, belirli kütleye sahip atom çekirdekleri], kimyasal yapılarını değiştiren ve kendiliğinden oluşan radyoaktif bozunmaya uğrar. Bu bozunmanın hızı, izotopun bir özelliği olup sıcaklık, basınç ya da izotopun içinde yer aldığı kimyasal bileşikler gibi dış etmenlerden etkilenmez. Bozunma hızı, belirli bir örnekteki atom çekirdeklerinin yarısının bozunması için gereken "yarı-ömür" olarak tanımlanır. Kayaç örneklerini tarihlendirmede kullanılan radyometrik yöntem, radyoaktif izotopun ve bozunmaya uğrarken üretilen öğe mikdarının ölçülmesi esasına dayanır. Radyoaktif öğe ve izotopların görece mikdarı, bir kayacın oluşmasından itibaren kaç yarı-ömrün geçmiş olduğunu gösterir. Örneğin, çoğu mineralin kimyasal bileşeni olan ve doğal olarak ortamda bulunan potasyum, az miktarda radyoaktif potasyum-40 içerir. Bu izotop, kalsiyum-40 ya da argon-40 oluşturmak için 1 milyon 300 yıllık bir yarı-ömür ile bozunur. Bozunmaların %11'inde, argon-40 oluşur. Argon, bir gaz olduğundan, mineral ısıtıldığında ya da eritildiğinde, mineralden dışarı atılır. Bu nedenle, yeni katılaşmış bir magma kayacı, argon-40 içermez. Zaman içinde potasyum-40'ın bozunmasıyla kayaçta argon-40 birikir. Böylece, bir magma kayacındaki potasyum-40 ve argon-40 mikdarı, bu kayacın ne kadar süre önce katılaştığını gösterir.

Potasyum-argon ile tarihlemenin özü budur. Kavramsal olarak benzer öteki yöntemler, uranyum-kurşun, rubidyum-stronsiyum ve neodimiyum-samaryum yöntemleridir. Her yöntemin farklı üstünlük ya da sakıncaları, potansiyel hata kaynakları bulunmaktadır. Sonuçların daha güvenli alınması bakımından önemli kayaçlarda bu yöntemlerin birkaçı birden kullanılabilir. )


- TAS ile RİTON

( Antik tas. )


- TASARIM/TASAR ÇİZİM = TASAVVUR = REPRESENTATION[İng.] = REPRÉSENTATION[Fr.] = VORSTELLUNG[Alm.] = REPRAESENTATIO[Lat.] = REPRESENTAR[İsp.]


- TATMİN ve/||/<> İKNÂ ve/||/<> RIZÂ


- TEBÂ[Ar.] ile/ve REÂYÂ[Ar.]

( ... İLE/VE Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk. | Tanzimat'tan önce, Osmanlı'nın Müslüman olmayan uyrukları. | Hristiyan. )


- TECRİT ile RİYÂZÂT


- TEHLİKE/Lİ ile/ve RİSK/Lİ

( Tehlike, insana zarar verebilecek bir olgu gibi yorumlansa da, doğru davranış biçimleriyle aynı tehlike, ilerleme ve iç gelişme de sağlayabilir. )

( Tehlike, ruhu güçlendiririr ve içsel barışın, başarının en önemli kuralı olduğunu kavramamızı sağlar. )

( DANGER/OUS vs./and RISK/Y )


- TEHLİKE/Lİ ile RİSK/Lİ

( DANGER/OUS vs. RISK/Y )


- TEKİRDAĞ'DA:
MERKEZ İSKELE ile/ve RÜSTEM PAŞA İSKELESİ


- TELESKOP ile/ve/<> RADYO TELESKOPU

( Dünyanın en büyük ve en duyarlı single-dish radyo teleskopu, Porto Riko'dadır. )


- TERHİS[Ar. < RUHSAT] değil/yerine/= OLUR VERME (RUHSAT/İZİN VERME)

( İzin verme. | Askerliği tamamlayanları ordudan bırakma. )


- TERSİM[Ar.] değil/yerine/= RESMİNİ YAPMA


- TERSLEMEK ile/ve/değil/yerine REDDETMEK


- TEŞEKKÜRDE:
ESTAĞFİRULLÂH ile/ve/değil/||/<> RİCA EDERİM


- TEVÂTÜR ile RİVÂYET


- TEVEKKÜL ve/||/<>/> RIZÂ ve/||/<>/> SABIR

( Ulaşamadığına gösterdiğin. VE/||/<>/> Ulaştığına gösterdiğin. VE/||/<>/> Kaybettiğine gösterdiğin. )


- TEVKİÎ ile/||/<> SÜLÜS ile/||/<> RİK\'A ile/||/<> KÛFÎ ile/||/<> NESİH ile/||/<> MURAKKA ile/||/<> MÜSELSEL ile/||/<> DİVANÎ

( Sözcüklerin arası birleştirilerek yazılan bir yazı biçimi.[Resmî yazışmalarda kullanılan bir yazı çeşidiydi.][Sülüse benzeyen daha yumuşak hatlı ve hareketli büyük boy yazılar.] İLE/||/<> Yuvarlak karakterli, daha çok kitabelerde kullanılan, kitaplarda ise başlıklara mahsus büyük boy bir yazı üslûbu. İLE/||/<> Türklerin ortaya çıkardığı bir yazı çeşidi. "Mim"lerin gözü kapanmış, "Sin" ve benzeri harflerin dişleri kalkmış, noktalar çizgilere dönüşmüştür. Daha çok el yazısında kullanılır. İLE/||/<> Arap harflerinin düz ve köşeli olarak kullanılmasıyla oluşmuş erken dönem İslâm yazı türü ve bundan geliştirilmiş bir yazı türü. İLE/||/<> Metinlerin kopya edilerek çoğaltılmasında kullanılan yuvarlak karakterli bir yazı üslûbu. İLE/||/<> İstenilen kalınlığı sağlayacak kadar kâğıdın birinin suyunu ötekinin aksi yöne gelecek biçimde kola ile yapıştırılmasıyla elde edilen mukavvadan yapılan albüm. Üzerine hatların ayrı ayrı kâğıtlara yazılarak hatlar, minyatürler, varaklar v.s. yapıştırılır. İLE/||/<> Tüm yazaçları/harfleri ve sözcükleri birbirine bitişik olarak yazılan bir yazı biçimi. İLE/||/<> Türklere özgü hareketli ve girişik bir yazı üslûbudur. Harfler ve sözcükler, birbirine kaynaşmıştır. )


- TİCARET:
T ile/ve/||/<> İ ile/ve/||/<> C ile/ve/||/<> A ile/ve/||/<> R ile/ve/||/<> E ile/ve/||/<> T

( Tecrübe/deneyim. İLE/VE/||/<> İtibar/saygınlık. İLE/VE/||/<> Cesaret. İLE/VE/||/<> Risk. İLE/VE/||/<> Emek. İLE/VE/||/<> Tedbir. )


- TİRAJ[Fr. < TIRAGE] ile RATING[İng.]

( Kitap, gazete, kitap gibi şeylerin baskı sayısı. İLE Televizyon programlarının izlenme/izleyici oranı. )


- TİRB[Ar.] ile/ve/||/<> ZEMÎL[Ar.] ile/ve/||/<> SEMÎR[Ar.] ile/ve/||/<> SAHİB[Ar.] ile/ve/||/<> REFÎK[Ar.] ile/ve/||/<> HİLL[Ar.] ile/ve/||/<> NECİY[Ar.]

( Bizimle aynı yaşta olan. İLE/VE/||/<> İş arkadaşımız. İLE/VE/||/<> Oturduğumuz yerde bize arkadaşlık eden. İLE/VE/||/<> Bizimle geceleri konuşan. İLE/VE/||/<> Uzun süre bizimle arkadaşlık eden. İLE/VE/||/<> Yolculuk arkadaşımız. İLE/VE/||/<> Bizi kalbine yerleştiren. İLE/VE/||/<> Sırdaş. )


- TOPAZ ile/||/<> RODOKROZİT

( Çeşitli renklerde bulunabilir. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )


- TOPRAK ve/||/<> RAHİM


- TÖRPÜ ile RASPA[İt.]

( Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe. | Bir şeyin yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgünleştirmek için kullanılan kısa, ince, pürtüklü eğe. İLE Demir, tahta yüzeylerdeki boya, pas gibi şeyleri çıkarmak, pürüzleri gidermek için kullanılan, iri dişli bir törpü. )


- TÖVBE ile/ve RÜCÛ

( Tövbe bir kere olur, iki kere olan tövbe, tövbe değildir. )

( Tövbeyle büyük günahlar küçülür, ihmal ile küçük günahlar büyür. )


- TOZ ile/değil REGOLİT

( ... İLE/DEĞİL Meteorit çarpmasından kalan toz katmanı. )


- TSUNAMI ile/değil RESACCAS DO MAR

( Asya'da. İLE/DEĞİL Güney Amerika'da. )


- TÜRK MİLİ ile/<> FRANSIZ MİLİ ile/<> ALMAN MİLİ ile/<> RUS MİLİ ile/<> YUNAN MİLİ ile/<> DENİZ MİLİ

( 1895 m. İLE/<> 1852 m. İLE/<> 7500 m. İLE/<> 7467 m. İLE/<> 10000 m. İLE/<> 1852 m. )


- TÜZE = JUSTICE[İng.] = DROIT[Fr.] = RECHT[Alm.] = DIRITTO[İt.] = DERECHO[İsp.]


- ÜÇ AYLAR/ŞÜHÛR-İ SELÂSE:
RECEP ve/> ŞABAN ve/> RAMAZAN


- ÜÇGEN ile REULEAUX ÜÇGENİ

( )

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- ULÛHİYET >< RAHMET

( Batın. >< Zahir. )

( Itlak. >< Mutlak.[< TALAK] )


- 'UMRÂ[Ar.] ile RUKBÂ[Ar.]


- UMUT[Türkçe]/ÜMİT[Fars. < UMİD] = RECÂ[Ar.] = HOPE[İng.] = ESPOIR[Fr.] = HOFFNUNG[Alm.] = SPES[Lat.]


- UNUTULMA HAKKI'NDA:
RIGHT TO OBLIVION ile/ve/||/<> RIGHT TO BE FORGOTTEN


- ÜREME = TENASÜL, TENÂSÜL = REPRODUCTION


- US = AKIL = REASON[İng.] = RAISON[Fr.] = VERNUNFT[Alm.] = RATIO[Lat.] = RAZON[İsp.]


- USÇULUK = AKLİYE = RATIONALISM[İng.] = RATIONALISME[Fr.] = RATIONALISMUS[Alm.] = RATIO[Lat.]


- USLAMLAMA = REASONING[İng.] = RAISONNEMENT[Fr.] = SCHLUßVERFAHREN[Alm.] = RATIOCINATIO[Lat.]


- UZAK DURMAMAK/DURMAK ile/ve/=/||/<> RIZÂ GÖSTERMEK/GÖSTERMEMEK


- UZAMLI ŞEY = EXTENDED THING[İng.] = CHOSE ÉTENDUE[Fr.] = AUSGEDEHNTE DING[Alm.] = RES EXTENSA[Lat.]


- UZAY = MEKÂN = SPACE[İng.] = ESPACE[Fr.] = RAUM[Alm.] = SPATIUM[Lat.] = ESPACIO[İsp.]


- ÜZÜM ile RAZAKI[Ar.]

( ... İLE Kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok, bir tür üzüm. )


- ÜZÜNTÜ ile/ve/<> RAHATSIZLIK


- VAHİY ile İLHÂMÂT ile RÜYÂ ile FERÂSET

( Cebrail ile gelen. İLE Cebrail'siz gelen. İLE Cebrail'siz gelen. İLE Kendi öngördüğün. )


- VAKÂR[Ar.] ile REZÂNE[Ar.]


- VÂLİ ve/||/<> VELÎ ve/||/<> HÂMİ ve/||/<> RÂB

( [Koruyucu] Dışta. VE/||/<> İçte. )

( Maddî koruyucu. VE/||/<> Manevî koruyucu. )


- VARLIK ve RAHMET

( EXISTENCE and MERCY AND GRACE )


- VARLIK ile/ve RIZÂ'

( EXISTENCE vs./and CONSENT )


- VARSIL/ZENGİN ile REFHÂN

( ... İLE Varlık içinde yaşayan. )

( MELİ: Zengin, malı çok olan. )

( BÂNEVÂ/BÂNÜVÂ[Fars.]: Mal, mülk sahibi, zengin. | Ünlü/meşhur. )

( BATÎH ile ... )


- VATAN:
MEZAR ve/||/<> İNSAN ve/||/<> DİL ve/||/<> DÜZEN/NİZAM ve/||/<> TARİH ve/||/<> DESTAN/LAR ve/||/<> GAZÂVATNÂME ve/||/<> TÜRKÜ VE AĞIT ve/||/<> NİNE VE NİNNİ ve/||/<> ROMAN ve/||/<> HATIRAT


- VELÂYET ile/ve RİSÂLET

( Kişinin, kendine. İLE/VE Herkese/Topluma. )

( Gidip alınıp gelinen. İLE Verilen. )

( Çağrılmaz. İLE Çağrılarak. )

( Özel/e. İLE Genel/e. )


- VİTRAY[Fr.] değil/yerine/= REVZEN[Fars.]

( Birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş, renkli cam parçalarından oluşan, saydam pencere süslemesi ya da resim. )


- VITRIOL / V.I.T.R.I.O.L.:
VISITA ile/ve/||/<> INTERIORE ile/ve/||/<> TERRAE ile/ve/||/<> RECTIFICANDO ile/ve/||/<> INVENIES ile/ve/||/<> OCCULT ile/ve/||/<> LAPIDEM


- VUSLAT ile RÜCÛ


- X-RAY[İng.] değil/yerine/= RÖNTGEN AYGITI, DİREKT GRAFİ


- YADIRGAMA ile/ve/> RED

( TO REGARD AS A STRANGER vs./and/> TO DENY )


- YAKMAK ile "RUHUNU KURTARMAK"


- YAKUTİSTAN'IN İKİ RESMİ DİLİ:
YAKUTÇA ile/ve/<> RUSÇA

( Yakutça, Türk dilinin kuzey grubundan S kolu olarak kabul ediliyor.[YAZ=SAS, YOL=SOL] )


- YALAN:
SAFSATA ile/ve/<> MECAZ ile/ve/<> PROPAGANDA ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> HABER

( Felsefede. İLE/VE/<> Yazında(edebiyatta). İLE/VE/<> Siyasette. İLE/VE/<> Ticarette. İLE/VE/<> Gazetecilikte. )


- YAMULTMAK ile RAYINDAN ÇIKARMAK


- YARALI/HASTA TAŞIMADA:
OMUZ DESTEĞİ ile/ve/||/<> KUCAKTA ile/ve/||/<> SIRTTA ile/ve/||/<> OMUZDA(İTFAİYECİ YÖNTEMİ) ile/ve/||/<> ELLERİN ÜZERİNDE[ALTIN BEŞİK] ile/ve/||/<> KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK ile/ve/||/<> SANDALYE İLE ile/ve/||/<> BATTANİYEDEN SEDYE YAPARAK ile/ve/||/<> KAŞIK ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> KARŞILIKLI DURARAK ile/ve/||/<> RENTEK

( Hasta/yaralı taşınmasında ilk yardımcı, kendi sağlığını riske sokmamalıdır.
Gereksiz zorlama ve yaralanmalara engel olmak için aşağıdaki kurallara uygun davranmalıdır:
- Hastaya/yaralıya yakın mesafede çalışılmalıdır.
- Daha uzun ve güçlü kas öbekleri kullanılmalıdır.
- Sırtın gerginliğini korumak için dizler ve kalçalar bükülmelidir.[Omurilik yaralanmaları riskini azaltır].
- Yerden destek alacak biçimde iki ayağı da kullanarak, biri ötekinden biraz öne yerleştirilmelidir.
- Kalkarken, ağırlığı, kalça kaslarına vererek dizler en uygun biçimde doğrultulmalıdır.
- Baş, her zaman düz tutulmalı, eşit ve düzgün bir biçimde hareket ettirilmelidir. - Yavaş ve düzgün adımlarla yürünmeli ve adımlar omuzdan daha geniş olmamalıdır.
- Ağırlık kaldırırken, karın, düzgün tutulup kalça kasılmalıdır.
- Omuzlar, leğen kemiğinin ve omuriliğin sırasında tutulmalıdır.
- Yön değiştirirken, ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalıdır.
- Hasta/yaralı, olabildiğince az hareket ettirilmelidir.
- Hasta/yaralı, baş-boyun-gövde ekseni esas alınarak, en az 6 destek noktasından kavranmalıdır.
- Tüm hareketleri yönlendirecek sorumlu bir kişi olmalıdır. Bu kişi, hareketler için gereken yönergeleri["Dikkat! Kaldırıyoruz!" gibi] vermelidir. Bu kişi, genellikle, ağırlığın en fazla olduğu ve en fazla dikkat edilmesi gereken bölge olan baş ve boyun bölümünü tutan kişi olmalıdır.
- Hasta/yaralı taşınırken mükemmel bir takım çalışması gerekmektedir. )

( [Acil taşıma teknikleri]
- Genel bir kural olarak, hasta/yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır. Olağanüstü bir tehlike söz konusuysa, taşıdığı her türlü riske karşın acil taşıma zorunludur.
- En kısa sürede, yaralılar, güvenli bir yere taşınmalıdır.
)

( OMUZDAN DESTEK OLARAK


ile/ve/||/<>

KUCAKTA


ile/ve/||/<>

SIRTTA


ile/ve/||/<>

OMUZDA


ile/ve/||/<>

ALTIN BEŞİK TEKNİĞİ


ile/ve/||/<>

KOL VE BACAKLARDAN TUTARAK


ile/ve/||/<>

SANDALYE İLE


ile/ve/||/<>

SEDYE İLE


ile/ve/||/<>

BATTANİYE İLE



ile/ve/||/<>

KAŞIK TEKNİĞİ

- Bu teknik, hastaya/yaralıya, sadece bir taraftan ulaşılması durumunda üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İlk yardımcılar, hastanın/yaralının tek bir yanında, bir dizleri yerde olacak biçimde diz çökerler.
- Hasta/yaralının elleri göğsünde birleştirilir.
- Birinci ilk yardımcı, baş ve omzundan, ikinci ilk yardımcı, sırtının alt bölümü ve uyluğundan, üçüncü ilk yardımcı, dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra kendi ellerini hastanın/yaralının gövdesinin altından geçirerek kavrar.
- Başını ve omzunu tutan birinci ilk yardımcının yönergesi ile tüm ilk yardımcılar aynı anda hastayı/yaralıyı kaldırarak dizlerinin üzerine koyar.
- Aynı anda tek bir hareketle hastayı/yaralıyı göğüslerine doğru çevirirler. Sonra uyumlu bir biçimde ayağa kalkar ve aynı anda düzgün bir biçimde sedyeye koyarlar.

ile/ve/||/<>

KÖPRÜ TEKNİĞİ

- Hastaya/yaralıya, iki taraftan ulaşılması durumunda dört ilk yardımcı tarafından yapılır.
- İlk yardımcılar, bacaklarını açıp hastanın/yaralının üzerine hafifçe çömelerek yerleşirler.
- Birinci ilk yardımcı, başı koruyacak biçimde, omuz ve ensesinden, ikinci ilk yardımcı, kalçalarından, üçüncü ilk yardımcı da dizlerinin altından tutar.
- Birinci ilk yardımcının yönergesi ile üç ilk yardımcı hastayı kaldırır.
- Dördüncü ilk yardımcı, sedyeyi arkadaşlarının bacakları arasına iterek yerleştirir ve hasta/yaralı, sedyenin üzerine konulur.

ile/ve/||/<>

KARŞILIKLI DURARAK

- Omurga yaralanmalarında ve kuşkusunda kullanılır. Üç ilk yardımcı tarafından uygulanır.
- İki ilk yardımcı, hastanın/yaralının göğüs hizasında karşılıklı diz çöker. Üçüncü ilk yardımcı, hastanın/yaralının dizleri hizasında diz çöker. - Hastanın/yaralının kolları, göğsünün üzerinde birleştirilerek, düz yatması sağlanır.
- Baş bölümündeki ilk yardımcılar, kollarını baş-boyun eksenini koruyacak biçimde hastanın/yaralının sırtına yerleştirirler.
- Hastanın/yaralının dizleri hizasındaki üçüncü ilk yardımcı, kollarını açarak hastanın/yaralının bacaklarını düz olacak biçimde kavrar. Verilen yönergeyle tüm ilk yardımcılar hasta/yaralıyı düz olarak kaldırarak sedyeye yerleştirir.

ile/ve/||/<>

RENTEK TEKNİĞİ/MANEVRASI

- Kaza ortamı değerlendirilir; patlama, yangın tehlikesi belirlenir, çevre ve ilk yardımcının kendi güvenliği sağlanır.
- Hastanın/yaralının omuzlarına hafifçe dokunarak ve "iyi misiniz?" diye sorarak bilinci kontrol edilir, çevrede birileri varsa 112'yi araması istenir.
- Hastanın/yaralının solunum yapıp yapmadığı gözlemlenir[göğüs hareketleri izlenir].
- Eğer solunum yok ise, hastanın/yaralının ayaklarının pedala sıkışmadığından emin olunur; emniyet kemeri açılır.
- Hastaya/yaralıya yan tarafından yaklaşılır ve bir elle kolu, öteki elle de çenesi kavranarak kafamızın da desteğiyle boynu sabitlenir.[Hafif hareketle]
- Baş-boyun-gövde hizasını bozmadan, araçtan dışarı çekilir.
- Hasta/yaralı, yavaşça yere ya da sedyeye yerleştirilir.
[Kaza geçirmiş yaralı bir kişiyi eğer bir tehlike söz konusu ise omurgaya zarar vermeden çıkarmada kullanılır. Bu uygulama solunum durması; yangın tehlikesi, patlama gibi tehlikeli durumlarda uygulanır.] )


- YARIŞ ile REKABET

( CONTEST/RACE vs. COMPETITION )


- YAŞAM:
MASAL ile/ve/||/<>/> ROMAN ile/ve/||/<>/> FIKRA

( Başlangıçta. İLE/VE/||/<>/> Yaşandıkça. İLE/VE/||/<>/> Anlattıkça. )


- YAŞAM:
| ADÂLET ve/||/<>/< RIZÂ
ve/||/<>/<
BİLGİ/HABER |

( Bilgi/haber vermek, rızânın;
rızâ, adâletin;
adâlet de yaşamın temeli(nde)dir/merkezi(nde)dir. )

( Rızâ yazısı için burayı tıklayınız... )

( |
  | )


- YAZI ile/ve/|| YAŞAM ile/ve/|| KUL ile/ve/|| RAB

( Bâkî. İLE/VE/|| Fânî. İLE/VE/|| Âsi. İLE/VE/|| Âfi/bağışlayıcı. )


- 7 TEPE:
İSTANBUL ile/ve ROMA

( İSTANBUL'da:
* Akropolis [Topkapı Sarayı ve Sultanahmet Camii'nin yer aldığı yükseklik]
* Çemberlitaş [Konstantin Sütunu'nun bulunduğu bölge ve çevresi]
* Beyazıt ve Süleymaniye alanı
* Fatih
* Fenerin üst kısımları [Yavuz Selim Camii’nin bulunduğu bölge]
* Cerrahpaşa sırtları
* Edirnekapı [Mihrimah Sultan Camii’nin yer aldığı tepe]
[Yediye yükseltmek için uydurulmuştu] İLE/VE
ROMA'da:
* Palatine
* Capitoline
* Quirinal
* Caelian
* Aventine
* Esquiline
* Viminal )

( Antik Roma kentinin yedi tepe üzerine kurulmasının, İmparator Büyük Konstantinos'u (Constantinus) çok etkilediği, İstanbul'u da Roma'ya benzetmek amacıyla, yedi rakamına yönlendirdiği anlatılır. İmparator, bu yedi sayısını uğurlu ve kutsal sayıyordu. Sarayının ana salonu, "Hepta Likhnos" yani "Yedi Kandilli" adını almıştı. İmparatoru korumakla görevli, "yedi kıtadan oluşmuş bir muhafız alayı vardı. Konstantinos, kendini, çevresinde "yedi gezegen"in dönüp durduğu güneş yerine koymuştu. Çemberlitaş üzerindeki heykeli de bu durumu betimlemekteydi. )


- YELKEN ile RANDA[İt.]

( ... İLE Gemilerin mizana direğinin gerisindeki yelken. )


- YERİNDEN ETMEK ile/ve/<> RAYINDAN ÇIKARMAK


- YETERLİ/LİK ile/ve/> RAHAT/LIK


- YILAN ile RUSSELLENGEREĞİ

( ... İLE Çok zehirli bir yılan. )


- YOK OLMA ile/ve RÜZGÂRLIĞI KALMAMA


- YOL = ROAD[İng.] = RUE[Fr.] = STRAßE[Alm.] = STRADA[İt.] = CALLE[İsp.]


- YÖN = DIRECTION[İng., Fr.] = RICHTUNG[Alm.] = DIREZIONE[İt.] = DIRECCIÓN[İsp.]


- TİYATRO:
YUNAN ile ROMA TİYATROSU

( Caveası sırtını bir dağ yamacına yaslar. İLE Tonoz ve kemer düzeni üzerinde yapılandırılır. )

( Orkestra, yarım daire düzenini aşar. İLE Yarım daire düzenine sahiptir. )

( Öğreticidir, bilim ve güncel olaylar vurgulanırdı. Oyunlarda, genel olarak Dionysos törenleri yapılır ve koro halinde şarkılar söylenirdi. Tragedya daha güçlüydü. İLE Dini özellikler taşımadığından, orkestrada varsıl kişilerin sürekli ayrılmış yeri bulunurdu. Oyunlarda ise eğlendirici konulara yer verilirdi. )

( Oyunların arka tarafı genelde doğal bir manzaraya bakardı. İLE Sahnenin herhangi bir yere bakması gerekmiyordu çünkü arkaya gösterişli bir Scene binası yapılırdı.
[İki mimaride de scene bulunur. Ancak Yunan Mimarisi'nde scene, cavea'dan bağımsız inşâ ediliyordu. İLE Tersine scene ile cavea sıkışık bir biçime sahiptir.] )

( image )

( Maske kullanılırdı. İLE Genellikle maske yoktu.[özellikle mimus oyunlarında] )


- YUNAN ile ROMA

( Kavramlar. İLE Kurumlar. )


- YUNAN ile/ve/değil RUM


- YÜZ GİYDİRMEDE[Adli Tıp'ta]:
AMERİKAN MODELİ ile RUS MODELİ ile İNGİLİZ MODELİ ile İSTANBUL MODELİ


- ZÂCİR ve/||/<>/>/< RAM

( Men ve yasak eden. VE İtaat eden. )


- ZAHMET/Lİ ile/ve/değil/||/<>/> RAHMET/Lİ

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> "Zahmet"i, zevk edinmek. )

( Zahmet ile Rahmet arasında, sadece bir nokta fark vardır. )


- ZA'N[Ar.] ile RAHL[Ar.]


- ZAP ZAP ile RAP RAP
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Adımların hızlı atılmasına ilişkin yansıma bir ilgeç. İLE Adımların atılmasına ilişkin yansıma bir ilgeç. )


- ZELİL ile/ve/<> REZİL


- ZELZELE[Ar.] ile RECFE[Ar.]

( Sarsıntı. İLE Çok güçlü sarsıntı. )


- ZİKR:
ŞERİAT'TA ile/ve RUHULLAH'TA

( Etmezsen olmaz. İLE/VE "Edersen olmaz." )


- ZULÜM ve/=/||/<> RÜŞVET


- ZÜRAFA ile ROTSCHILD ZÜRAFASI



(3/3)




Bu sayfa 01 Ocak 2025 itibariyle 139 kez incelenmiş/okunmuştur.