R ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(95/183)
- KİTAP OKUYANLAR ile/>< HIRSIZLAR
( Kitap çalmaz. İLE/>< Kitap okumaz. )
- KİTAP/YAZMA ile/ve/değil RİSÂLE
( ... İLE/VE/DEĞİL Kısa yazılmış küçük kitap. )
- KİTAP ile/ve/değil/||/<>/< CİLT
- KİTAP ve/||/<> HİTAP
- KİTAP ve/<> KİŞİ ve/<> MUHABBET
- KİTAP ile/ve/<>/< KİTÂBE
( BOOK and INSCRIPTION )
- KİTAP ile/ve/||/<>/> KİTAP SEVDÂSI VE AŞAMALARI
(
)
( KİTAP SEVDÂSI AŞAMALARI...
9- Kitapları/nı, sonraki kuşağa bırakma...
8- Kitap biriktirme...
7- Yeniden keşfetme...
6- Kitaba yer/gereksinim yok...
5- Kitaplardan beklenilenin dayanılmaz hayal kırıklığı... ["Ben bir kitap yazayım da görsünler!"]
4- Kitapları, kişilerle etkileşimde olmanın yerine koyma...
3- Kimlik olarak kitaplar...
2- Kitap aşkı...
1- Kitapların keşfi... )
- KİTAP ile/ve/<> ÖĞRETMEN/HOCA/MÜRŞİT/GURU
( Neyi/neleri nasıl yapacağını/yapabileceğini anlatır/gösterir. İLE/VE/<> Neyin/nelerin yapılmayacağını/yapılmaması gerektiğini gösterir/anlatır. )
( Veri/bilgi. İLE/VE/<> Bilgi + Tecrübe. )
( ... ile/ve/<> GURU: Can bağdaşması. )
- BETİK/KİTAP ile SUPARA[Fars. SÎ+PÂRE]
( ... İLE Osmanlı Devleti'nde, okul kitaplarının genel adı. )
- KİTAP ile TRETE[Fr.]
( ... İLE Bir bilim ya da sanatın ana kurallarının yazılı olduğu kitap. )
- KITASAL ADA ile/||/<> OKYANUS ADASI
( Kıtasal kıta bağlı ada, okyanus adası izole. )
( Formül: Continental İLE oceanic )
- KIT'ATÜ-'D-DÂİRE ile/||/<> KIT'A DEFFÎYYE ile/||/<> KITÂ'U'D-DÂİRE ile/||/<> MÜSTEDÎR
( Daire parçası. İLE/||/<> Küre kuşağı. İLE/||/<> Daire dilimi. İLE/||/<> Dairesel. )
- KITCHEN :/yerine MUTFAK
- KITİPİYOZ[Yun.] değil/yerine/= DEĞERSİZ, BAYAĞI, KÖTÜ
- KITIR KITIR (YEMEK, KESMEK, DOĞRAMAK)
- KITIR ile TIKIR
( Minderin sertleşmesini sağlayan içindeki saman parçaları. | Yalan. | Patlamış mısır. İLE Tıkırdayan, birbirine vuran, çarpan şeylerin çıkardığı ses. | Para. )
- KİTLEME" değil KİLİTLE(ME)!
- KİTLE ile KÜTLE[Ar.]
( Katı maddelerin büyük parçası, küme, yığın. | [fizik] Bir nesneye uygulanan kuvvetle, oluşan ivme arasındaki orantıyı veren katsayı ya da nesne niceliği. )
- KİTLE değil/yerine/= TOPLULUK
- KİTLESEL YOK OLUŞ ile/||/<> ARKA PLAN YOK OLUŞ
( Kitlesel ani büyük ölüm, arka plan normal oran. )
( Formül: Catastrophic İLE steady )
- KITLIK ile/ve/||/<> AZLIK/SEYREKLİK/NEDRET[Ar.]
- KITLIKTA:
AÇLIK değil TOKLUK
( Kıtlık zamanlarında, kişileri, açlık değil alışmış oldukları tokluk öldürür. )
- KITSCH değil/yerine/= BAYAĞI/ZEVKSİZLİK
- KIVAM ile/ve/||/<>/> KIYAM
( Ölçü/kıvam oluşturmadan, kalkış/kıyam, ilerleme, gelişim olmaz. )
- KIVAM ile SEVİYE
( CONSISTENCY vs. LEVEL )
- KIVÂM[Ar.] ile/<> TAV[Fars.]
( Koyuluk. | Bir şeyin, en uygun zaman ya da durumu. | Spor çalışmalarında başarılı olabilmek için, fizik ve moral yönünden istenilen iyi durum. İLE/<> İşlenecek bir nesnede bulunması gereken ısının, nemin yeterli olması durumu. | [hayvanlarda] Semizlik. | [mecaz] En uygun durum ve zaman. )
- KIVILCIM ile ÇINGI
( ... İLE Kıvılcım. | Parça, zerre. | Maşrapa. )
- KIVILCIM ve/||/<> SİVİLCE
( [fazla] Güvenme servetine! Bir kıvılcım yeter. VE/||/<> [fazla] Güvenme güzelliğine! Bir sivilce yeter. )
- KIVILCIM/ŞERÂRE[Ar.] ile/değil UÇKUN
( ... İLE Ateşten fırlayan kıvılcım. )
- KIVIRCIK ile KIVIRCIK ile KIVIRCIK
( Küçük küçük kıvrımları olan. İLE Marul. İLE Koyun. )
- KIVRAK ZEKÂ" ile "HAZIR YANIT"
- KIVRAK/LIK ile USTA/LIK
- KIVRAMAK ile KIVRANMAK
( Bir nesnenin buruşup toplanması, kıvırcık duruma gelmesi. | Hızlı yürümek. | Harekete geçmek. İLE Ağrı, sancı gibi gövdesel ya da korku, heyecan gibi ruhsal nedenlerle gövdenin eğilip bükülmesi. | Acı çekmek, üzülmek. | Bir şeye çok gereksinim duymak. )
- KIVRIK ile KIVIRCIK
( Eğrilip bükülmüş, yuvarlak bir biçim verilmiş. İLE Küçük küçük kıvrımları olan. )
- KİWİ ile KİWİ
( Meyve. İLE Kuş. )
- KİWİ ile OKARİTO KAHVERENGİ KİWİSİ
( ... İLE Yeni Zelanda'da yaşarlar. )
- KIYÂFET/KİSVE/ESVAP/LİBAS[Ar.}/KOSTÜM[Fr./İng. < COSTUME] değil/yerine/= GİYSİ/GİYİM/GİYECEK/OTRAN
- KIYAFET ile/değil KİFÂYET
( Giysi/giyecek. İLE Yeterli oranda olma, yetme, kâfi gelme. | Yeterlilik. )
- KIYAK ile/ve/değil/yerine KATKI
( [not] "FAVOUR" vs./and/but CONTRIBUTION/ADDITION
CONTRIBUTION/ADDITION instead of "FAVOUR" )
- KIYÂM ve/||/<> SÜKÛNET ve/||/<> KAVL ve/||/<> HAYAT
( Hizmet ile olsun! VE/||/<> Hürmet ile olsun! VE/||/<> Hikmet ile olsun! VE/||/<> Edep ile olsun! )
- KIYAM ve/||/<> SÜKÛNET ve/||/<> KAVL(SÖZ) ve/||/<> HAYAT
( Hizmet ile. VE/||/<> Saygı ile. VE/||/<> Hikmet ile. VE/||/<> Edeb ile. )
- KIYÂMET ile/değil HELÂK
- KIYÂMET ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KIYMET
- KIYAS ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> HAKARET
( Kimseye ve de özellikle çocuklara, ne kıyas, ne de hakaret edilir! )
- KIYAS ile/yerine KARŞILAŞTIRMA
( Tanım/Örnek: Bir sayfanın ikiye bölünerek, iki ayrı olgunun/kavramın kendi özlerinin iki ayrı sütunda sadece veri olarak dizilişi ve öylece yorum eklemeden bırakılması. İLE Yapılan tablonun/karşılaştırmanın altına ekleme/yorum biçiminde göreceliliği, sınırlılığı ve kısıtlılığı potansiyelinin gözardı edilerek bir değerlendirme yapılması.(sınırı aşmak/bilmemek). Sonuç: Kıyasın değil, karşılaştırmanın daha yerinde, arı, saf, doğru olacağı ve kıyas yapmama gerekliliği. )
( Nispet. İLE/YERİNE Oran. )
( TO COMPARE vs. COMPARISON
COMPARISON instead of TO COMPARE )
- KIYAS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KISTAS
- KIYAS ile/ve YORUM
( COMPARISON vs./and INTERPRETATION/COMMENT )
- KIYASİ[Ar.] ile KIYASEN[Ar.]
( Uygulama ve benzetme ile elde edilen. | Kurala göre yapılmış, kurallı. İLE Kıyas edilerek, kıyas yoluyla. | Karşılaştırarak, oranlayarak. | Benzeterek. )
- KIYASIYA = ŞİDDETLİ/YOĞUN BİR BİÇİMDE
( Çok şiddetli, korkunç, müthiş. | Şiddetli bir biçimde. )
- KIYASLAMA HATALARI:
GENELLEŞTİRME ile/ve/||/<> ÖZELLEŞTİRME
( FALLACY OF CONVERSE ACCIDENT vs./and/||/<> FALLACY OF ACCIDENT )
- KIYASLAMA ile "TOKUŞTURMA"
( TO COMPARE vs. "TO KNOCK" )
- KIYASLAMA ile/ve/||/<>/> YARGILAMA ile/ve/||/<>/> SUÇLAMA ile/ve/||/<>/> AŞAĞILAMA
- KIYAS(LAMA)/TASMİM[Ar.] değil/yerine/= TASIM(LAMA)
- KIYI RESTAURANT :
( Tarabya koyunda ana cadde üzerindeki Kıyı Restaurant çok ünlü bir restaurant olup en iyi balık yenilen on restaurant arasında gösterilmektedir. )
- KIYI ile/ve RİA
( ... İLE/VE Denizin örttüğü vadi, bir kıyı türü. )
- KIYI ile/ve/<> RIHTIM[Fars. < RİHTİM: Sıkıştırılmış taş ve toprak yer. | Kumsal.]
( ... İLE/VE/<> Bir akarsu ya da deniz kıyısında doldurularak yapılmış, gemilerin indirme-bindirme ya da yükleme-boşaltma yapabileceği yer. )
- KIYICI ile KIYICI/GADDAR ile KIYICI
( Kıyma işini yapan kişi. İLE Gaddar. İLE Kıyılara vuran enkazı devletten aldığı izinle toplayan kişi. )
- KIYIDA-KÖŞEDE (KALMAK)
- KIYIM ile KIYIM ile KIYIM
( Kıyma işi. İLE Kıyılma biçimi. İLE Görev yönünden kötü bir duruma sokma, haksızlığa uğratma. )
- [ne yazık ki]
!KIYIM ile/ve/||/<> !"YIKIM"
- KIYIN KIYIN -ile
( Kıyıdan, gizli gizli. )
- KIYIYOR/UM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KINIYOR/UM
- KIYMATARYEN değil/yerine KIYMETARYEN
( Hayvanlara/canlılara kıyan ya da "kıyma" denilen şeyden yapılan "şeyler" yiyen. DEĞİL/YERİNE Hayvanların değerini bilip tüm canlılara saygı göstererek yaşama olanağı sunmayı yeğleme zihninde/bilincinde, tutum ve davranışında olanlar. )
- KIYMET(DEĞER) ile/ve KABİLİYET(BECERİ)
( Değerlidir(kıymetli) (belki) fakat becerikli(kabiliyetli) midir (acaba)? )
- KIYMET[Ar.] ile SEMEN[Ar.]
- KIYMET/Lİ[Ar.] değil/yerine/= DEĞER/Lİ
- KIZ/KADIN ile VİRAGO
( ... İLE Erkek gibi davranan ve giyinen kadın/kız. | Kavgacı/şirret kadın. )
- KIZ = KID
( Kıt, "nadir/yetersiz/az" olan demektir.
[ Eski zamanlarda annelerin doğumlarda ölmesi ve ayrıca önceliğin/değerin erile verilmesinden dolayı "eril olmayan" bebeğin/doğan-ın değersiz görülmesiyle ve dişil çocukların azalması ve yetersiz/kıt kalmasından adını almıştır. ]
[ Arapça'da KID olarak kullanılan bu sözcük, Türkçe'de hem KIT olarak, hem de D harfinin Z olarak seslendirilmesiyle KIZ olarak yerini almıştır. ] )
- KIZ ve SÂNİYE ve SÂLİSE ve RABİA
- KIZ ile SÜTKIZI
( ... İLE Bir kadının, kendi çocuğu değilken emzirdiği ve kocasıyla birlikte evlat olarak benimsediği kız çocuk. )
- KIZAN ile KIZAN
( Erkek çocuk. | Silahlı köy delikanlısı. | Çoluk çocuk. İLE Dişi köpek, kedi gibi hayvanların çiftleşme isteği gösterdikleri durum ya da zaman. )
- KIZGIN/LIK ile/ve TEPKİLİ/LİK
- KIZGIN/LIK ile/ve/değil/<> ÜZÜNTÜ/ÜZGÜN
( Üzüntü bir zihinsel acıdır ve bu ıstırap, mutlaka dikkat ister. Ona dikkatimizi verdiğimizde, çağrı durur ve bilgisizlik sorunu da kaybolur. )
( Üzüntülerimiz hakkında üzülmemize gerek yoktur. )
( Üzüntü, sen ve ben olduğu sürece devam eder. )
( Worry is mental pain and pain is invariably a call for attention. The moment you give attention, the call for it ceases and the question of ignorance dissolves.
You need not worry about your worries. )
- KIZIL GERDANLI DALGIÇKUŞU ile KARA GERDANLI DALGIÇKUŞU
- KIZIL ŞAHİN ile ŞAH KARTAL
(
ile
)
- KIZIL ile KIZILTI
( ... İLE Bir yerden yansıyan hafif kızıl renk, solgun kızıl. | Bu renkte olan. )
- KIZILAY, TEVFİK (İST. 1935 - 1979) :
( Eyüpspor Kulübünden transfer edildi. Aralıklı olarak beş sezon (1961 - 1962; 1964 - 1965 ve 1969 - 1972) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 50 lig, 3 B takımlar ligi, 1 kupa maçı olmak üzere 64 resmi ve 13 özel maçla birlikte 77 maçta oynadı. 1961/62 sezonunda Taksim ile oynanan lig maçında (11.04.1962) rakip seyirciler aleyhinde tezahürat yapınca tribüne çıkarak kavga ederek bağıranlardan bir kaçını dövdü bu eylemi ile de ebedi hak mahrumiyeti aldı. 1964/65 sezon içinde çıkan Af Yasası ile affa uğradı ve tekrar sahalara döndü 1972'de Hasköy Spor Kulübüne transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- KIZILAY ile KIZILHAÇ
( RED CRESENT vs. RED CROSS )
- KIZILCIK KÖŞKÜ :
( Sarıyer vadisinin tam ortasında yani bugünkü Yusuf Ziya Öniş Stadının bulunduğu bağın içinde idi. Sahibi ise Türkiye'nin ilk Baro Başkanı Mehmet Raşit Efendi (1886 - 1908) idi. Bu muhteşem köşkte zamana direnemedi, harap oldu. Bağ satıldıktan sonra ise spor alanı yapılmak üzere köşk yıktırıldı. )
- KIZILCIK ile ÇİĞDE
( ... İLE Kızılcığa benzer, kabuğu sert bir meyve. )
- KIZILCIK ile GERİMŞİK/GERMİŞİK
( ... İLE Yabani kızılcık. )
- KIZILCIK ile VİŞNE
( Kızılcıkgillerden, yaprak açmadan çiçeklenen iri gövdeli bir ağaç. | Bu ağacın güzün olgunlaşan, kırmızı, tek çekirdekli, reçeli ve şerbeti yapılan, buruk bir tadı olan yemişi. İLE Gülgillerden, dalları kırmızımtırak, çiçekleri beyaz renkte, kiraza benzer bir ağaç. | Bu ağacın genellikle reçel ve şerbet yapılan, kırmızı renkte ekşimtırak meyvesi, ekşi kiraz. )
( CORNELIAN CHERRY vs. SOUR CHERRY/MORELLO/AMARELLE )
( CORNUS MAS/FRUCTUS CORNI cum PRUNUS CERASUS / CERASUS VULGARIS )
- KIZILDERİLİ değil/yerine AMERİKA(N) YERLİSİ/ESKİ HİNTLİLER/OLD INDIANS
- KIZILGERDAN = | NAR BÜLBÜLÜ = KINALI = GÖĞSÜ KINALI |[yerel]
- KIZILKAYA, BAKİ (İST. 1930) :
( Emirgan'ın renkli simalarından biridir. Uzun Yıllar Sabancı Ailesinin özel fotoğrafçılığını yaptı. 1984 yılından bu yana beş dönem (25 yıl) Emirgan muhtarı olarak görev yaptı. 29 Mart 2009 seçimlerinde görevini yeni seçilen arkadaşına devrederek muhtarlık yaşamını tamamladı. )
- KIZILÖTESİ ASTRONOMİ ile/||/<> GÖRÜNÜR IŞIK ASTRONOMİSİ
( Kızılötesi astronomi sıcaklık ve toz içi gözlem İLE görünür ışık astronomisi yıldız ve galaksi gözlemidir. Kızılötesi erken evren İLE kırmızıya kayma nedeniyle uzak nesneler görür. James Webb kızılötesi İLE ilk galaksileri inceliyor. )
( John Mather tarafından 2021 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1946-) (Ülke: ABD) (Alan: Astrofizik, Kozmoloji) (Önemli katkıları: Kozmik mikrodalga arka plan ışıması ölçümleri, COBE ve James Webb projesi, Nobel Ödülü (2006)) )
- KIZILÖTESİ ile/||/<> IŞIN
( Kızılötesi ışınların keşfi )
( William Herschel tarafından 1800 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1738-1822) (Ülke: Almanya-İngiltere) (Alan: Astronomi) (Önemli katkıları: Uranüs gezegeni, kızılötesi ışınlar) )
- KIZILTUĞ, AV. HÜSEYİN (SARIYER,1952) :
( Sarıyerlidir. Sarıyer İlkokulu, Sarıyer Ortaokulu ve Sarıyer Lisesini bitirdi, İ.Ü. Hukuk Fakültesinden mezun oldu ve Avukat olarak hayata atıldı. Askerlik görevini yaparken Kıbrıs Barış Harekâtına katıldı ve Gazi olarak döndü. Sarıyer Spor Kulübünde basketbol oynadı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde 3 dönem (6 yıl) Yönetim Kurulu üyesi olarak görev şaptı. Sarıyer Liseliler Derneğinde 3 dönem (6 yıl) Yönetim Kurulu üyesi, Sarıyerliler Derneği (SA - DER) ‘inde 4 dönem (8 yıl) yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidir. )
- KIZILTUĞ, İSMAİL (SARIYER, 1917 - 1983) :
( İş hayatına İstanbul Belediyesinde başladı ve Tahakkuk şefliğinden emekli oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nün ilk takımında oynadı. 1 dönemi başkan (1961/62) olmak üzere 7 dönem Sarıyer Spor Kulübü'nde yönetici olarak görev yaptı. Kulübün amatörlük ve profesyonellik dönemlerinde görev yapan birkaç yöneticiden biridir. Kulübün Divan Kurulu üyesiydi. )
- KIZIM ile/ve/||/<>/> GELİNİM
( Sana söylüyorum. İLE/VE/||/<>/> Sen anla! )
- KIZIM/OĞLUM yerine ÇOCUĞUM
- KIZKULESİ ile/ve/||/<> KIZKULESİ SOKAĞI
( İstanbul'da. İLE/VE/||/<> Ankara'da. )
( )
- KIZMAK ile/ve/değil/yerine GÜCENMEK
- KIZMAK ile/ve KINAMAK
- KIZMAK ile KIZIŞMAK ile KIZIŞMAK ile KIZIŞMAK ile KIZIŞMAK
( Isıtılan ya da ısınan bir nesnenin sıcaklığının çok artması. | At, eşek vb. hayvanların çiftleşme istemesi, kösnümek. | Dişi kuşların zamanı gelip kuluçkaya yatma isteği göstermesi. | Öfkelenmek, sinirlenmek. İLE Yüksek bir dereceyi bulmak, çok ısınmak. İLE Bitkilerin, ıslaklık ve mikropların etkisi altında çürürken ısınması. İLE Hayvan, eş isteme zamanı gelmek, kösnümek. İLE Zorlu, sert, kızışık bir durum almak, şiddetlenmek, artmak. | Hızlanmak, hareketlenmek. )
- KIZMAK ve ÖNEMSEMEK
- KIZMAK ile RAHATSIZ OLMAK
- KIZMAK ile/ve/değil/yerine SİTEM[Fars.] (ETMEK)
( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Birine, yaptığı bir hareketin ya da söylediği sözün, üzüntü, alınganlık, kırgınlık vb. duygular uyandırdığını, öfkelenmeden belirtme. )
- KIZMAZ, AHMET NABİ (ÇORUM, 1946) :
( Sarıyer/Yenimahalle'de ikamet etmektedir. İlk, orta ve liseyi Çorum'da tamamladı. İ.Ü. Tıp Fakültesinden 1972'de mezun oldu. Almanya'da Erlanger Ünriversitesinde Cerrahi dalında çalıştı. Yurda döndükten sonra Beyoğlu Hastanesinde asistanlığını tamamladı. Tiroit hastalıkları ve cerrahi üzerinde çalışmalarını devam ettirdi. Tez çalışmasını Cerahpaşa Tıp Fakültesi Endoksin ve Cerrahi Anabilim dalında gerçekleştirdi. 1982'de genel cerrahi uzmanı oldu. Karabük Sigorta Hastanesinde cerrahi uzmanı, İstanbul İstirnye Hastanesinde ve İstinye Devlet hastanesinde Başhekim yardımcısı olarak çalıştı. Taksim İlk Yardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi Cerrahi Servisinde, daha sonra da Sarıyer İsmail Akgün Devlet Hastanesinde çalıştıktan sonra tekrar Haydarpaşa Numune Eğıitim Hastanesine döndü. 1999'da İstinye Devlet Hastanesine Baştabib atandı. Emekli olduktan (2003) sonra değişik özel hastanelerde çalıştı. Pek çok akademik çalışmalarda bulundu, mesleki toplantılara katıldı. )
- KIZSA ile KIZSA ile KISSA[Ar.]
( O, kızar/öfkelenir ise. İLE Erkek değil ise. İLE Ders çıkarılması gereken anlatı, olay. )
- KKDS/CLINICAL DECİSION SUPPORT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= KLINİK KARAR DESTEK DÜZENİ
- KKE/PERSONAL PROTECTIVE EQUİPMENT KİŞİSEL KORUYUCU EKİPMAN, KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM -değil/yerine/=
- KLADİSTİK ile/||/<> FENETİK
( Kladistik ortak ata İLE fenetik genel benzerlik sınıflamasıdır )
( Formül: Monofiletik İLE benzerlik )
- KLAN[Fr.]/SEMİYE[Osm. < Ar.] ile SOP
( Toplumun ilk ve en basit biçimi/türü. )
- KLASIFIKASYON/CLASSIFICATION[İng.] değil/yerine/= SINIFLAMA
- KLASİK DÖNEM ANLAYIŞI ile MODERN DÖNEM ANLAYIŞI
- KLASİK FİZİK ile/||/<> KUANTUM MEKANİĞİ
( Klasik fizik makroskopik nesnelerin davranışını açıklarken İLE kuantum mekaniği atomik ve subatomik parçacıkların davranışını açıklar )
( Max Planck tarafından 1900 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1858-1947) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Kuantum teorisi, Planck sabiti) (Nobel: 1918) )
- KLASİK FİZİK ile/||/<> MODERN FİZİK (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Klasik makro dünya, modern mikro ve yüksek hız fiziğidir )
( Formül: Newton İLE Einstein/Planck )
- KLASİK İLE MODERN İLE KUANTUM İLE RELATİVİSTİK ile/||/<> FİZİK DALLARI
( Fiziğin ana alanları. )
( Formül: ℏ İLE c sabitleri )
- KLASİK İLE RELATİVİSTİK İLE KUANTUM ile/||/<> FİZİK PARADİGMALARI
( Üç temel fizik anlayışının karşılaştırması. )
( Formül: E = mc² İLE ΔxΔp ≥ ℏ/2 )
- KLASİK KİMYA ile/||/<> KUVANTUM KİMYASI
( )
( Bilinmiyor tarafından keşfedildi/formüle edildi. )
- KLASİK MANTIK ile/||/<> BULANIK MANTIK
( Klasik mantık kesin doğru/yanlış değerleri kullanırken İLE bulanık mantık 0-1 arasında derecelendirilmiş üyelik değerleri kullanır )
( Formül: μ(x) ∈ [0 ile1] )
( Lotfi A. Zadeh tarafından 1965 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1921-2017) (Ülke: Azerbaycan/ABD) (Alan: Matematik, Bilgisayar) (Önemli katkıları: Bulanık mantık, bulanık kümeler) )
- KLÂSİK MANTIK ile/ve MODERN MANTIK
( Dile dayalı kavram, tanım, önerme ve çıkarımı esas alır. İLE/VE Simgelere dayalı önerme ve çıkarımı esas alır. )
( )
- KLASİK MANTIK ile/||/<> MODERN MANTIK
( Klasik mantık Aristoteles mantığı İLE modern mantık sembolik mantıktır. Klasik mantık doğal dil ile İLE modern mantık matematiksel gösterimle çalışır. Klasik mantık üç temel yasa İLE modern mantık önerme ve yüklem mantığı içerir. )
( Gottlob Frege tarafından 1879 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1848-1925) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik, Mantık, Felsefe) (Önemli katkıları: Modern mantığın kurucusu, önerme mantığı, yüklem mantığı, anlam ve gönderim ayrımı, matematiksel mantık gösterimi) )
- KLÂSİK NEDENSELLİK (ELEŞTİRİSİ) ile/ve MODERN NEDENSELLİK (ELEŞTİRİSİ)
- KLASİK ile/ve/=/||/<> ALGI KÖRLÜĞÜ OLUŞTURMAYAN
- KLASİK ile/ve/>< BAROK
( ... İLE/VE/>< Motif, hareket ve gerilim ağırlıklıdır. )
( Heinrich Wölfflin Kuramsallığı ile...
* ÇİZGİSELLİK/LINEAR[İng., Alm.] ile/ve/>< GÖLGESELLİK/PAINTERLY[İng.]/MALERISCH[Alm.]
* DÜZLEMSELLİK/PLANE[İng.]/FLÄCHE[Alm.] ile/ve/>< DERİNLİK/RECESSION[İng.]/TIEFE[Alm.]
* KAPALI BİÇİM/TECTONIC FORM[İng.]/GESCHLOSSEN[Alm.] ile/ve/>< AÇIK BİÇİM/A-TECTONIC FORM[İng.]/OFFEN[Alm.]
* ÇOKLUK(ÇOKLUKTAKİ BİRLİK)/MULTIPLICITY[İng.]/VIELHEIT[Alm.] ile/ve/>< BİRLİK(TEKLİKTEKİ BİRLİK)/UNITY[İng.]/EINHEIT[Alm.]
* AÇIKLIK/APAÇIKLIK/ABSOLUTE CLARITY[İng.]/KLARHEIT[Alm.] ile/ve/>< GÖRECE AÇIKLIK/RELATIVE CLARITY[İng.]/UNKLARHEIT UND BEWEGTHEIT[Alm.]
"XVI. yy." İLE/VE/>< "XVII. yy." )
- KLASİK ile/ve/> BAROK ile/ve/> ROKOKO[Fr.]
( ... İLE/VE/> ... İLE/VE/> XVIII. yüzyılın başında, Fransa'da çok geçerli olan, kavisli çizgileri bol, gösterişli bir bezeme biçemi. | Bu biçimde olan eşya/mobilya, tasarım. )
( XVI. yüzyıl. ile/ve/> XVII. yüzyıl. ile/ve/> XVIII. yüzyıl. )
- KLASİK ile/ve/değil/yerine/<> GELENEKSEL
( CLASSICAL vs./and TRADITIONAL )
- KLASİK ile/ve/değil/yerine KADÎM
( Her dönem geçerli olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE ... )
( [not] CLASSICAL vs./and/but ANCIENT
ANCIENT instead of CLASSICAL )
- KLASİK ile KLASİSİZM[Fr. < CLASSICISME]
( Üzerinden çok zaman geçtiği hâlde değerini yitirmeyen, türünde örnek olarak görülen yapıt. | XVII. yüzyıl Fransız dili, sanatı ve yazarları ile ilgili olan. | Alışılmış. | Sanatta kuralcı. | Kökleşik. | Eski Yunan, Roma ve XVII. yüzyıl Fransız sanatıyla ilgili sanatçı ya da yapıt. | Eski Yunan ve Roma çağı dili ve sanatı ile ilgili olan. İLE Eski Yunan, Roma sanatından, yazınından kaynaklanan, XVII. yüzyılda Fransa'dan yayılan sanat ve yazın çığırı. )
- KLASİK ile MODERN
( Evrensel. İLE Bireyde. )
( CLASSIC vs. MODERN )
- KLAS/MAN[Fr. < CLASSE/MENT] değil/yerine/= BÖLÜM
- KLAVYE KULLANIMI(/CISI) ile FARE KULLANIMI(/CISI)
( Üretim/üret[k]en. İLE Tüketim/tüket[k]en. )
( Büyük Harf[Caps Lock] tuşu aktifken [AltGr + Q] işaretini çıkartamazsınız. )
- KLİAD ile/||/<> GRADDE
( Kliad evrimsel grup İLE gradde gelişim seviyesi. )
( Formül: Evolutionary İLE developmental )
- KLİNİK BİBLİYOTERAPİ ile/ve/||/<> GELİŞİMSEL BİBLİYOTERAPİ
- KLİNOMETRE[Fr.] değil/yerine EĞİMÖLÇER
( Bir yüzey, düzlem, yol ya da aygıtın, yatay düzleme oranla eğimini ölçen araç. )
- KLİŞE[Fr. < CLICHÉ] değil/yerine/= BASMAKALIP SÖZ / TANIKLIK
- KLİŞE[Fr. < CLICHE] değil/yerine/= KALIP/BASMAKALIP
( Baskıda kullanılmak amacıyla, üzerine kabartma resim, biçim, yazı çıkarılmış metal levha. | Basmakalıp söz, görüş vb. )
- KLİŞE ile/değil KLASİK
- KLİŞE ile TEK TİP
- KLİŞE ile YARGI/HÜKÜM
- KLON SEÇİLİMİ ile/||/<> KLON EKSPANSİYONU
( Klon seçilimi belirli özellikteki hücreleri seçerken İLE klon ekspansiyonu seçili hücreleri çoğaltır )
( Formül: Seçici basınç )
- KLON ile/||/<> KİMERA
( Klon identik kopya İLE kimera farklı DNA karışım. )
( Formül: Identical İLE mixed DNA )
- KLOR[Fr. < CHLORE] ile KLOR HİDRAT[Fr. < CHLORHYDRATE] ile KLOR HİDRİK ASİT ile KLORİK[Fr. < CHLORIQUE] ile KLORLAMAK
( Atom numarası 17, atom ağırlığı 35,5 olan, normal sıcaklıkta gaz durumunda bulunan, halojenlerden bir öğe.[simgesi Cl] İLE Azotlu organik bir baz ile hidroklorik asitten türeyen tuz. İLE Klor ile hidrojen bileşiği (HCl). İLE Klorik asit. İLE Mikroplardan arındırmak amacıyla suya düşük oranda klor katmak. | Özellikle yünlü kumaşlara, ipliklere parlaklık vermek için klor gazına tutmak. | Savaşta insana, hayvanlara ve bitkilere zararlı olması, öldürmesi için klor püskürtmek. )
- KLOROFİL[Fr. < CHLOROPHYLLE] ile KLOROFORM ile KLOROMETRİ/KLORÖLÇER ile KLOROPLAST[Fr. < CHLOROPLASTE] ile KLOROZ/SARICALIK
( Güneş ışığını soğurarak bitkilerde karbon özümlemesini sağlayan ve bitkilere yeşil renklerini veren nesne. İLE Renksiz, hoş kokulu, genellikle anestezide kullanılan, yatıştırıcı ve uyuşturucu birleşik. [CHCI3] | Bir tür organik yağ çözücü. İLE Bir sıvının içindeki erimiş bulunan klor miktarını ölçmeye yarayan araç. İLE Yeşil bitkilerde gözelerin içinde bulunan, klorofil moleküllerinden oluşan, karmaşık yapılı kromoplast. İLE Kanda alyuvar sayısının azalmasından ileri gelen, genellikle genç kızlarda görülen kansızlık. | Yaprakların sarımtırak bir renk aldığı bitki hastalığı. )
- KLOROFİL ile/ve HEMOGLOBİN[Fr. < Yun: HAIMA: Kan. | BUS: Yuvarlak.]
( Bitkilere rengini veren. İLE/VE Kana rengini veren. | Soluk alma aygıtıyla organizmanın gözeleri arasında oksijen ve karbon gazını iletmeyi sağlayan, bileşiminde, demir, azot, oksijen, hidrojen, kömür ve kükürt bulunan alyuvarların en önemli maddesi. )
- HIZIR/KLOROFİL değil/yerine/= YEŞERMİK, YEŞİLİZ
- KLOSTROFOBİ[Fr./ing. < Yun.]["KLASTROFOBİ" değil!] değil/yerine/= KAPALI YER KORKUSU
- KM/BY/KNOWLEDGE MANAGEMENT değil/yerine/= BİLGİ YÖNETİMİ
- KMML ile/||/<> JMML
( KMML'nin ayrıntıları için burayı tıklayınız... İLE/||/<> JMML'nin ayrıntıları için burayı tıklayınız... )
- KMR/CARDIAC MAGNETIC RESONANCE[İng.] değil/yerine/= KARDİYAK MANYETİK REZONANS
- KMY/BONE MINERAL DENSITY[İng.] değil/yerine/= KEMİK MINERAL YOĞUNLUĞU
- KNEE :/yerine DİZ
- KNEZ ile ...
( Rus Beyi. )
- KNEZLİK ile/||/<> VOYVODA
( Prensliğin genellikle Slav devletlerine verilen adı. İLE/VE/||/<>/> Slav dillerinde kumandan ya da prens. )
- KNİDARİA ile/||/<> KTENOFORA
( Knidaria knidosit iğne İLE ktenofora taraklı. )
( Formül: Stinging İLE comb plates )
- KNIFE :/yerine BIÇAK
- KNOCK :/yerine KAPIYI ÇALMAK
- KNOT İLE LİNK İLE BRAİD ile/||/<> DÜĞÜM KURAMSİ
( 3-boyutlu uzayda kapalı eğriler. )
( Formül: V(K) Jones polinomu )
- KNOT INVARİANT ile/||/<> LİNK INVARİANT
( Knot invariant tek döngü için tanımlanırken İLE link invariant çoklu döngü sistemi için tanımlanır )
( Formül: Jones polynomial )
- KNOW :/yerine BİLMEK
- KNOW-HOW ile/ve/değil/||/<>/< DATABASE
( Yöntem bilgisi. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Veri tabanı. )
( deneme )
- KNOWLEDGE :/yerine BİLGİ
- KOAGÜLASYON/COAGULATION[İng.] değil/yerine/= PIHTILAŞMA
- KOAGÜLOPATİ/COAGULOPATHY[İng.] değil/yerine/= PIHTILAŞMA SAYRILIĞI
- KOAGÜLÜM/COAGULUM[İng.] değil/yerine/= PIHTI
- KOALİSYON[Fr./İng. < COALITION] değil/yerine/= ORTAKLIK, ORTAK YÖNETİM
( Çeşitli güçlerin biraraya gelmesiyle oluşturulan birlik. )
- KOAN[Jap.](Kung-an[Çince]) ile/ve MUAMMA
( Zen'de, aydınlanmak üzere kullanılan bilmece/ler, soru/lar. Paradoksal soru. Çözmesi için bir öğrenciye verilen bir problem. Zen öğrencilerine derin anlamlarını iyice anlayarak bir çözüm bulmaları için verilen bulmaca benzeri tümceler. [Bu tümceler, genellikle Mondo'lardan alınır. bkz. MONDO] İLE/VE Şiir sanatında harflerle yapılan bilmece/ler. Düğüm, düğümlü. )
( Koanlar için, ZEN ETİ, ZEN KEMİĞİ adlı kitabı okumanızı salık veririz. )
( Muamma çeşitleri için EMRÎ DİVÂNI'nı okumanızı salık veririz. )
( EMRÎ: En çok muamma yapan kişi. )
( ÖMER ZÜLFE'nin EMRÎ [ö. 1575] DÎVÂNI'NDA HARF OYUNLARI'nı okumanızı salık veririz. )
( FUZÛLÎ'nin MUAMMA RİSÂLESİ'ni de okumanızı salık veririz. )
( ÂMİL ÇELEBİOĞLU'nun HARFLERE DAİR makalesini de okumanızı salık veririz. )
( NEJAT SEFERCİOĞLU'nun EBCED adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )
- KOAPTASYON/COAPTATION[İng.] değil/yerine/= KAVUŞUM
- KOARKTASYON/COARCTATION[İng.] değil/yerine/= DAMAR DARALIMI
- KOBAL, ERDOĞAN (İST. 1937 - 2018) :
( İ.Ü. Hukuk Fakültesini yarım bırakarak sporculuk hayatını devam ettirdi. Çok uzun yıllar Galatasaray Voleybol takımında oynadı. Defalarca Milli takım formasını giydi. Milli takımda ve Büyükdere Boronkay'da uzun süre antrenörlük yaptı. B. Boronkay'ı Avrupa kupalarında başarılara taşıdı. 1959'da Beyrut'ta yapılan 3. Akdeniz Oyunlarında (Olimpiyat) ve aynı yıl yapılan Üniversiteler Oyunlarına (Olimpiyat) katılarak milli formayı giydi. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Kurulu üyesi olup Büyükdere Borankay Spor Kulübünde birkaç dönem başkanlık yapmış olup, Galatasaray Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidir. )
- KOBALT ile/> NİKEL ile/> KADMİYUM ile/> KURŞUN
( Atom numarası 27, atomik kütlesi 58.933, yoğunluğu 8.9 g/cm³, ergime sıcaklığı 1495 ºC, kaynama sıcaklığı 2870 ºC, kütle numaraları 54-62 arasında izotopları bulunan, ancak sadece 59 kütle numaralı izotopu [27Co59, %100] kararlı olan, 60 kütle numaralı radyoizotopu [Co60], 5.3 yıl yarılanma süresi ve 1.17 MeV ve 1.33 MeV enerjili iki gama fotonuyla tıpta ışın tedavisinde ve endüstride kullanılan, demir ve nikele benzeyen beyaz metal. Simgesi: Co
İLE/>
Atom numarası 28, atomik kütlesi 58.71, ergime sıcaklığı 1453 ºC, kaynama sıcaklığı 2732 ºC ve yoğunluğu 8.9 g/cm³ olan, 360 ºC'den sonra ferromanyetik özelliğini kaybeden, kütle numaraları 57-66 arasında izotopları bulunan, nikel pillerin ışına maruz kalmasıyla oluşan 63 kütle numaralı radyoizotopu [Ni63] radyoaktif izleyici olarak kullanılan, geçiş metalleri öbeğinden, manyetik özellikli alaşımlarda, trafolarda, elektrik iletkenliği düşük olduğundan, direnç malzemelerinde, elektrik ve elektronik devrelerde, seramik kaplama sanayiinde kullanılan, parlak beyaz metal öğe. Simgesi: Ni
İLE/>
Atom numarası 48, atomik ağırlığı 112.40, ergime sıcaklığı 320.9 ºC, kaynama sıcaklığı 765 ºC ve yoğunluğu 8.6 g/cm³ olan, 0.6 eV'un üstündeki nötronlar için saçılma etki kesitleri yüksek fakat soğurma etki kesitleri küçük, ısıl [0.0253 eV enerjili ya da 2200 m/s hızlı] nötronlar için soğurma etki kesiti çok yüksek [2450 b], saçılma etki kesiti çok düşük [5.6 b] olduğundan, reaktörlerin denetim çubuklarında ve ayrıca ölçüm aygıtlarında nötronlara karşı ekranlama işlevi için kullanılan, çinkoya benzeyen, genellikle çinko yataklarında, onunla birlikte bulunan beyaz metal öğe. Simgesi: Cd
İLE/>
Atom numarası 82, atomik kütlesi 207.2, ergime sıcaklığı 327.5 ºC, kaynama derecesi 1740 ºC ve yoğunluğu 11.35 g/cm³ olan, kütle numarası 190-218 arasında izotopları olan, maliyet/yoğunluk oranı düşük olmasından dolayı ve fiziksel ve mekanik özellikleri, ışından dolayı önemli bir değişikliğe uğramadığından dolayı, gama ışınlarına karşı etkin zırh malzemesi olarak ve özellikle nükleer reaktörlerde nötron+gamalara karşı zırhlamada, sanayide akü yapımında, elektrik iletiminde kullanılan kabloların kaplanmasında, silah sanayiinde mermi yapımında, inşaat sanayiinde bina çatılarının kaplanması ve ses yalıtımında, otomotiv ve gemi endüstirilerinde dengeleme ağırlığı, petrol sanayiinde oktan artırıcı olarak yakıt maddelerinde ve matbaacılıkta harflerin dökümünde kullanılan, kararlı izotopları Pb206[%25.1], Pb207[%21.7] ve Pb208[%52.3]'un sırasıyla uranyum[92U238], aktinyum[92U235, AcU] ve toryum[90Th232] radyoaktif serilerinin son halkalarını oluşturduğu mavimsi gri renkte çok ağır metal. Simgesi: Pb )
( Co İLE/> Ni İLE/> Cd İLE/> Pb )
( COBALT vs./> NICKEL vs./> CADMIUM vs./> LEAD )
( COBALT avec/> NICKEL avec/> CADMIUM avec/> LE PLOMB )
( KOBALT mit/> NICKEL mit/> KADMIUM mit/> BLEI )
- KOBRA ile/ve AKBABA
( Aşağı Mısır'ı simgeler. [Kuzey] İLE/VE Yukarı Mısır'ı simgeler. [Güney] )
- KOÇ ÜNİVERSİTESİ :
( Koç Üniversitesi 1991'e İstinye'de Türkay Kibrit (Kav) Fabrikası binalarında eğitime başladı. Koç Üniversitesi 1993 yılında İstinye'deki binasında eğitime başlamış olup, 2000 - 2001 ders yılında Rumelifeneri sınırları içinde ve ormanlık alanda inşâ edilen yeni yerleşkesine taşınmıştır. Üniversite 250 dönümlük bir alan üzerinde 60 binadan oluşmakta ve yurt binalarında 1200 öğrenci kalmaktadır. )
- KOÇ, AHMET (RİZE, 1978) :
( Sporcu, kickbox antrenörü olup Pınarspor kulbünde pek çok genç sporcuya antrenman yaptırmakta ve müsabakalara hazırlamış pek çok başarılı dereceler yapmalarına yardımcı olmuştur. )
- KOÇ, KÜÇÜK HÜSEYİN PROF.DR. (GEMEREK/SİVES, 1962) :
( Akademisyen, Öğretim Üyesi, Bahçeköy, Sarıyer'de ikamet etmektedir. İlk ve ortaokulu Gemerek'te okudu. Adana Erkek Lisesinden mezun oldu (1979). KTÜ Temel Bilimler Fakültesi Fizik Bölümünde (1981) ve KTÜ Orman Fakültesi Orman Endüstrisi Mühendisliği Bölümünde (1985) lisans yaptı. KTÜ Sosyal Bilimler İşletmesinde Master tezini yaptı ve KTÜ Orman Fakültesinde Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı (1993). İ.Ü. İşletme Fakültesinde Doktora tezini tamamladı (1993) ve İ.Ü. Orman Fakültesinde Araştırma görevlisi olarak görev aldı (1993) akabinde KTÜ Orman Fakültesinde Öğretim Görevlisi oldu. İ.Ü. Orman Fakültesinde "Yardımcı Doçent" (1996) sonrasında da İ.Ü. Orman Fakültesinde "Profesör" unvanı aldı (2005). İ.Ü. Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Endüstri ve Makineleri Anabilim Dalı Başkanı oldu (devam ediyor). İ.Ü. Orman Fakültesinde Yönetim Kurulu Üyeliği, İ.Ü. Kalite Kontrol Üyeliği, İ.Ü. Stratejik Planlama Kurulu üyeliği ve İ.Ü. Orman Fakültesinde Kalite Temsilciliği görevleri yaptı. Aynı fakültede devam etmektedir. )
- KOÇ, VEHBİ (ANK. 1901 – 1996) :
( Türkiye'nin en büyük ve en önemli işadamlarından biridir. Beş yaşında mahalle mektebine başladı. Hacı Bayram Camii yanındaki "Topal Hoca'nın Mektebi"nde ilk tedrisini aldı. Mahalle mektebinden sonra yine Hacı Bayram Camii yanındaki bir evde ilkokula başladı. Bu okulu "Birincilik" le bitirdikten sonra "Taş Mektep" denilen Ankara İdadi'sine (Lise) devam ettiyse de lise hayatı uzun sürmedi. 1917'de oturdukları evin altını bakkal dükkânı haline getirip esnaflığa başladı. 1928'de Ford ve şimdiki Mobil'in distribütörlüğünü aldı. Ankara Başkent olunca yapı malzemeleri işine girdi. Her geçen gün işlerini ileri götürdü ve 1937'de İstanbul'da ilk şubesini Fermeneciler'de Vehbi Koç ve Ortakları Kolektif Şirketi adıyla açtı. Ortakları arasında Emin Göraç, İsrail Anastasyan ve İsak Altabef'i vardı. 1948'de General Electric şirketi ile anlaşarak ilk elektrik lambası fabrikasını kurdu. 1954 Bozkurt Mensucat, Kavel, Türk Demirdöküm ve Türkay Kibrit Fabrikalarını kurdu. Daha sonra Arçelik, Aygaz ve Türk Otomobil Fabrikasını (Tofaş) kurdu. Siemens Türk, Uniroyal, Otosan Ford şirketleriyle Koç Holding'i kurarak Türkiye'nin en büyük kuruluşları arasında yer aldı. Büyükdere Piyasa Caddesinde hanımının adını taşıyan "Sadberg Hanım" isimli ilk özel Müzeyi açtı. Birçok yerde okullar ve yurtlar açtı. Açtığı okullardan İstanbul'da olanı özel (‘Koç Üniversitesi), diğerleri devlet okuludur. Sarıyer Lisesi de yenilenerek Sarıyer Vehbi Koç Vakfı Lisesi adını aldı. 1987'de Uluslararası Ticaret Örgütü tarafından "Yılın İşadamı" seçildi ve plaketini Yeni Delhi'de dönemin Hindistan Başbakanı Rajiv Gandhi'nin elinden aldı. 1994'te Birleşmiş Milletler Başkanı Boutros Boutros - Ghali kendisine, yaptığı katkılardan dolayı "Dünya Aile Planlama Ödülü" verdi. Hayat Hikâyem (1973, Türkçe ve İngilizce) ve Hatıralarım, Görüşlerim, Öğütlerim (1987, Türkçe ve İngilizce) kitapları yayımlandı. Hakkında pek çok yayın yapıldı. Başlıcala: Özel Arşivinden Belgeler ve Anılarıyla Vehbi Koç (Can Dündar, 2006 ve 2008), İmparator (1973, Erol Toy). Büyükdere Piyasa Caddesindeki yalıda ikamet ediyordu. )
- KOÇ ile KOÇ[İng. < COACH] ile KOÇ/HAMEL[Ar.]
( Damızlık erkek koyun. | Sağlıklı, gürbüz genç erkek. İLE Çalıştırıcı. | Kişilerin önderlik ya da yöneticilik özelliklerini, becerilerini geliştirmeye yönelik, belirli bir amacı hedefleyerek daha etkili sonuçlara ulaşmasını sağlamak için çalışan kişi. İLE Zodyak üzerinde Balık ile Boğa arasında bulunan takımyıldızın adı. )
- KOCA KARI İLÂCI ile/değil KOCA KARİA İLÂCI
- KOCA MUSTAFA PAŞA CAMİSİ ile KOCA MUSTAFA PAŞA CAMİSİ
( Fatih - Kocamustafapaşa'dadır. İLE Ayvansaray - Çember Sokağı'ndadır. )
( 1510'da, Sadrazam Koca Mustafa Paşa emriyle Bizans kilisesinden camiye dönüştürülmüştür. [Sümbül Efendi Camisi adıyla bilinir.] İLE XVI. yüzyılda, Koca Mustafa Paşa emriyle Bizans kilisesinden[458] camiye dönüştürülmüştür. [Câbir Camisi adıyla da bilinir.] )
- KOCA MUSTAFA REŞİT PAŞA (1800 - 1858) :
( Osmanlı Devleti'nin önemli devlet adamlarından biridir. Osmanlı Devletinde 6 kez sadrazamlık, Dışişleri Bakanlığı, birden çok Paris ve Londra Elçiliği yapmıştır. 1834'te genç yaşta Sultan II. Mahmut tarafından Paris elçiliğine getirimdi. 1836'da Londa Elçisi oldu. 1937'de yeni kurulmuş olan Dışişleri Bakanlığına (Hariciye Nazırlığı) getirildi. O dönemlerde İngilizler Baltalimanı Antlaşmasını müzakere etti. 1838 yılında tekrar Londra elçisi olarak görevlendirildi. 1839 yılında Sultan olarak tahta çıkan Abdülmecit'in ilan ettiği Gülhane Hatt - ı Hümayunu'nu (Tanzimat) okudu. 1841'de tekrar Paris'e büyük elçi olarak gönderildi. Mısır ve Kırım ile olan sorunların çözümlenmesinde kilit rol oynadı. 1843'te Edirne Valiliğine ve aynı yıl içinde tekrar Paris Elçiliğine gönderildi. Sultan Abdülmecit'in saltanatında 28 Eylül 1846 - 28 Nisan 1848; 12 Ağustos 1848 – 26 Ocak 1852; 5 Mart 1852 – 5 Ağustos 1852; 23 Kasım 1854 – 2 Mayıs 1855; 1 Kasım 1856 – 6 Ağustos 1857 ve 22 Ekim 1857 – 7 Ocak 1858 olmak üzere 6 kez Sadrazamlık yaptı. Sadrazamlık yaptığı süre toplam olarak 6 yıl, 10 ay, 19 gündür. Tanzimat ve Tanzimat Fermanı dendiği zaman akla gelen bir devlet adamıdır. )
- KOCA ile KOCA
( Bir kadının evlenmiş olduğu erkek, eş, zevç. İLE Büyük, geniş. | Kocaman, iri. | Yaşlı, ihtiyar, pir. | Yüksek. | Büyük, ulu. )
- KOCA KOSKOCA
- KOCABAL, AYKUT (İST. 1960) :
( Sarıyer altyapısından yetişti. Yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel kadroya alındı ve 7 sezon (1979 - 1986) takım kadrosunda kaldı. Bu süre içinde 25 lig, 55 Amatör lig, 19 Ümit takımlar ligi, 10 kupa ve 4 turnuva maçı olmak üzere 114 resmi ve 22 özel maçla birlikte toplam olarak 136 maçta oynadı. Lig maçlarında 2, amatör lig maçlarında 3, Ümit takımlar lig maçlarında 8, kupa maçlarında 1 olmak üzere 14 gol kaydetti. 1 kez Ümit Milli takım formasını giydi. Sarıyer altyapısında antrenör olarak görev yapmaktadır. )
- KOCABAL, MAHMUT (SARIYER, 1952) :
( Sarıyer altyapısından yetişti, yaş gruplarında oynadıktan sonra profesyonel takım kadrosuna alındı. Sarıyer S.K. Profesyonel takım kadrosunda 14 sezon (1969 - 1983) yer aldı. Bu süre içinde 263 lig, 19 B takımlar ligi, 26 kupa ve 4 turnuva maçı olmak üzere 312 resmi ve ayrıca oynadığı 102 özel maçla birlikte toplam olarak 414 maçta Sarıyer takımı formasını giydi. Sarıyer takımında en çok lig maçı ve toplamda en çok maç oynayanlar sıralamasında 4. sırada yer almaktadır. Lig maçlarında 8, B takımlar ligi maçlarında 2, kupa maçlarında 3 olmak üzere resmi maçlarda 13 ve özel maçlarda attığı 3 golle birlikte takımına 16 gol kazandırdı. Uzun yıllar takım kaptanlığı görevini de yaptı ve futbolu bıraktıktan sonra kurslara katılarak antrenör ve teknik direktör lisansını aldı. Uzun yıllar Sarıyer takımında antrenör ve teknik direktör olarak çalıştı, ayrıca alt yapı teknik sorumlusu ve teknik direktörü olarak onlarca genç futbolcunun yetişmesine katkı verdi. )
- KOCABAL, YUSUF (SÜRMENE, 1921 - 1977) :
( Donanma Gücü'nde ve Sarıyer Spor Kulübü'nde futbol oynadı. Sarıyer Spor Kulübü'nde yönetici olarak da görev aldı. Önce Balıkçılık yaptı bilahare de ticaretle uğraştı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesiydi. )
- KOCABAŞ ile KOCABAŞI
( İspinozgillerden, 18 santimetre uzunluğunda, sırtı kahverengi, karnı pembe bir tür kuş, flurcun. [Lat. COCCOTHRAUSTES COCCOTHRAUSTES]. | Sığır, manda vb. hayvanların genel adı, büyükbaş. | Doğu Anadolu'da, yol ve tarla kenarlarında yetişen, 30-150 santimetre yüksekliğinde, iki yıllık otsu bir bitki. [Lat. ONOPRORDON ACANTHIUM] | Pancar, şeker pancarı. İLE Köy ihtiyâr heyetinin başı, muhtar. )
- KOCABAŞ/FLURCUN ile YELVE/FLURYA
( İspinozgillerden, 18 cm. uzunluğunda, sırtı kahverengi, karnı pembe bir kuş türü. | Pancar, şeker pancarı. İLE İspinozgillerden, tüyleri yeşilimsi, ağaçlık ve fundalıklarda yaşayan, güzel ötüşli bir kuş. )
( COCCOTHRAUSTES COCCOTHRAUSTES cum CHOLORIS CHOLORIS )
- KOÇALİ, SÜLEYMAN :
( Rumelikavata Muhtar olarak 17 yıl görev yaptı görev yaptı. )
- KOCAMAN ALKIŞ değil/yerine/= BÜYÜK ALKIŞ
- KOCATAŞ BARBAROS İLKÖĞRETİM OKULU :
( Kocataş mahallesinde Kocataş İlkokulu adı ile 1984'te açıldı, 1990/1991 öğretim yılında Kocataş Barbaros İlköğretim okulu olarak ismi değiştirildi. )
- KOCATAŞ CAMİİ :
( Kocataş mahallesindeki iki camiden biridir. Mahallenin ismini taşımaktadır. Cami 1983 yılında yapılmıştır ve tarihi bir özelliği yoktur. )
- KOCATAŞ ESENTEPE CAMİİ :
( Kocataş mahallesindeki ikinci cami olup, tarihi bir özelliği yoktur. )
- KOCATAŞ MAHALLESİ :
( Sarıyer'in gecekondu mahallelerinden biridir. 1987'de Büyükdere'den ayrılarak mahalle oldu. Sarıyer, Büyükdere ve Kazımkarabekir Mahallelerinden sınır alır. Mahalle adını bulunduğu mahallenin yani Kocataş Tepesinin isminden almıştır. 1992 nüfus sayımına göre mahallenin nüfusu 3.373'tür. )
- KOCATAŞ SAĞLIK BİRİMİ :
( Kocataş Mahallesinde Sarıyer Sağlık Grup Başkanlığına bağlı olan bir sağlık birimidir. )
- KOCATAŞ SPOR PARKI :
( Kocataş mahallesinde giriştedir. )
- KOCATAŞ SUYU ÇEŞMESİ :
( Sarıyer'de Mesarburnu caddesi üzerinde ve Kocataş Yalısının bahçe duvarı ön cephesine bitişik inşâ edilmiş (1946) bir duvar çeşmesidir. Su akışını Kocataş memba suyundan almaktaydı. 1980'den sonra su akışı durdurulmuştur. Tarihi teknesi ve daha sonrası da ayna taşı çalınmıştır. Çeşmeyi Eski Adliye Nazırı ve Kocataş Yalısı sahibi Necmeddin Molla yaptırmıştı. Çeşme kitabesinde şöyle yazıyordu: Böyle bir ab - ı hayatın koşar insan sesine/Nice malüle şifa sundu bu mermer sine/Suya tarihi düşürdüm getirip bin dereden/Nuş eden Hayri dua eyleye Necmeddin'e" (1946. Yusuf Mardin)". )
- KOCATAŞ SUYU FABRİKASI :
( Mesarburnu caddesi üzerinde ve Kocataş Yalısı bahçesi içinde kurulmuştur. 1980'li yıllara kadar su ve gazoz fabrikası olarak çalıştırıldıysa da bilahare faaliyeti tatil ettirildi. )
- KOCATAŞ SUYU :
( Sarıyer'in en yüksek tepesi olan Kocataş tepesinden çıkmakta ve Mesarburnu caddesinde olan Yalının bahçesindeki depoya taşınmakta buradan halka sunuluyordu. 1985'ten sonra su akışı durduruldu. Uzun bir süre içerdeki depodan bidonlar doldurularak satılmaya başlandı. Son yıllarda satış da durduruldu. Sarıyer'in en mükemmel suyu olup sertlik derecesi 0.5 tir (Bazı kaynaklar sertlik derecesinin 1,5; 2 ve 3 olduğunu yazar). Kocataş suyunun tepedeki haznesi önemli tarihi eserlerdendir. Kocataş yalısı 1900'da yapıldığı ve suyunda o yıllarda bulunup yalıya aktarıldığı, su haznesinin de bu sırada yapıldığı kesindir. )
- KOCATAŞ TEPESİ :
( Sarıyer İlçesinin en yüksek tepesi olup 249 metre ile Kocataş dağı silsilesinin en yüksek tepesidir. Aynı ismi taşıyan mahalle sınırları içindedir. Kocataş dağ silsilesinin kayalıkları arasından Sarıyer en önemli memba suları çıkmaktadır. )
- KOCATAŞ YOLCU GEMİSİ :
( 75 baca No.lu gemi Şirket - i Hayriye İşletmesinin Hasköy tersanesinde yolcu gemisi olarak inşâ edildi. 157 gros, 65 net tonluktu, teknesi çelik saçtandı. Uzunluğu 33 metre, genişliği 6,6 litre, su kesimi 2 metre idi. 330 beygir gücünde 3 silindirli buhar makinesi vardı ve uskurluydu. 1939'da hizmete girdi, 10 mil yapabiliyor, yaz kış 373 yolcu alabiliyordu. 14 Kasım 1984'te hizmet dışı bırakıldı. )
- KOCATAŞ, NECMEDDİN MOLLA (İST. 1875 - 1949) :
( Turşucuzade Ahmet Efendi'nin oğlu olup İstanbul'da doğdu. Hukuk okudu ve 1896'da mezun olarak İstanbul Savcı yardımcısı olarak göreve başladı. 1900'da Selanik İstinaf Mahkemesi Savcısı daha sonra İstanbul'da Ticaret Mahkemesi üyeliği ve Bidayet Mahkemesi Savcılığında bulundu. Sultan II. Abdülhamit'e yapılan suikastın yargılamalarında savcı olarak görev yaptı ve olayı Ermeni militanların yaptığını tespit ederek cezalandırılmalarını sağladı. 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra 4 ay Bağdat Valiliği yaptı. I. ve II. Dönemde Kastamonu Milletvekili olarak Meclis - i Mebusan'a girdi. Sadrazam Hüseyin Hilmi Paşa (1909 - 1910) ve Sadrazam İbrahim Hakkı Paşa kabinelerinde Adliye Nazırı (Bakan) olarak görev aldı. Cumhuriyet döneminde de bir dönem (1923 - 1927) Kastamonu milletvekili olarak TBMM'de bulundu. 1913'te Şirket - i Hayriye'de uzun yıllar yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptı. Sarıyer'deki Kocataş Yalısının üst yamaçlarında, Kocataş tepesinden çıkan Kocataş suyu ismini soyadı olarak aldı. )
- KOCAYEMİŞ PARKI :
( Sarıyer Merkez Mahallesindedir. Kocayemiş Aralığı Sokağı üzerindedir. 775,49 m²'lik bir alan üzerindedir. 408,00 m²'lik yeşil alanı, 109,29 m² çocuk oyun alanı ve 165,52 m²'lik spor alanı bulunmaktadır. )
- KOÇBAŞI ile KOÇBOYNUZU
( XV. yüzyılın sonuna kadar kullanılan, kuşatılan bir kentin ya da kalenin sur ve kapılarını yıkmaya yarayan, ön tarafı koçun başına benzeyen ağır direk. | Bir ya da birkaç kişi tarafından taşınan, kol gücüyle vurularak genellikle kapıları kırmakta kullanılan demir araç. | Halı, kilim vb.nde bulunan çapaya benzer bir motif türü. İLE Üzerine ip iliştirmeye yarayan, iki kulaklı ahşap ya da metal çengel. | Eli belinde. )
- KÖÇEK ile/değil KOÇAK
( Kadın kılığına girip çengi gibi oynayan erkeklere verilen ad. | Ağırbaşlı davranışları olmayan kişi. | Deve yavrusu, köşek. İLE Yürekli, yiğit. | Eliaçık, cömert. )
- KÖÇEK ile KÖŞEK
( Kadın kılığına girip çengi gibi oynayan erkeklere verilen ad. | Ağırbaşlı davranışları olmayan kişi. İLE Bir yaşına kadar olan deve yavrusu. )
- KÖÇ/GÖÇ ile KÖÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Yerleşimi bir yerden bir yere taşımak. | Ordunun sefere çıkması. İLE Saat ya da belirli bir süre. )
- KOCH POSTÜLATLARI ile/||/<> MİKROP KURAMSİ HİPOTEZİ
( Koch postülatları mikroorganizma-hastalık ilişkisini kanıtlamak için dört adım İLE mikrop kuramı genel bir hipotezdir. Koch postülatları: mikroorganizma her hastada bulunmalı, kültürde üretilmeli, hastalık oluşturmalı, tekrar izole edilmeli. Koch bu postülatlarla tüberküloz ve kolera bakterilerini tanımladı. )
( Robert Koch tarafından 1890 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1843-1910) (Ülke: Almanya) (Alan: Mikrobiyoloji) (Önemli katkıları: Bakteriyel hastalık teorisi, Koch postülatları, bakteriyel kültür teknikleri) )
- KOÇ/LUK[İng. < COACH] ile YÖNDER/LİK / MENTOR/LUK[Fr./İng.]
( COACH(ING) vs. MENTOR(ING) )
- KOÇOĞLU, BAYRAMALİ :
( İstinyel. Anavatan Partisi saçlarında siyasete atıldı ve Anavatan listesinden 1994 - 1999 prel seçimlerinde Sarıyer Belediye Meçlisine üye seçildi. )
- KOÇOĞLU, VEHBİ (İST. 1968) :
( Vücut Geliştirme Sporcusu ve Antrenör, Genç yaşta vücut gelişkttirme bporunaü başladı ve 1988'de profesyonelliğe geçti, Değişik yıllarda Türkiye birincilikleri gibi üstün dereceler yaptı. 2001'de Balkan ve Akdeniz Ülkeleri Şampiyonluğu, 2008'de Almanya'da Dünya Üçüncülüğü, Kıbrıs'ta Şampiyonlar Şampiyonluğu, 2010 da NAC Hamburg'da 85 kiloda Dünya Şampiyonluklarını kazandı. Antrenör olarak genç sporcuları yatiştirmektedir. )
- KÖÇRÜM ile KÖÇÜK ile KÖÇÜT
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ani ve şiddetli korku. | Dehşet. İLE İnsanın kalçası. | Koyunun yağlı kuyruğu. İLE At. )
- KOD ile SİMGE
- KODAMAN ile KERLİ FERLİ["KELLİ FELLİ" değil!]
( İleri gelen, para ya makam sahibi kişi. İLE Giyimi düzgün, olgun ve gösterişli kişi. )
- KODON ile/||/<> ANTİKODON
( Kodon mRNA üçlüsü İLE antikodon tRNA eşleşenidir )
( Formül: AUG İLE UAC )
- KOEN, JAK (İST. 1956) :
( Şişli Terakki Lisesini bitirdikten sonra mesleği ile ilgili olarak İngiltere'de iki yıl öğrenim gördü. SAMO Matbaa Mürekkepleri Fabrikası sahibi olarak iş hayatına devam etmektedir. Sarıyer Spor Kulübü'nde 5 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kurulu üyesi olup, uzun Zaman Yıldırımspor'da Basketbol oynadı ve bu kulübün başkanı ve yönetim kurulu üyesi olarak görev aldı. )
- KOENFEKSİYON/COINFECTION[İng.] değil/yerine/= EŞBULAŞ, BİRLİKTE BULAŞ
- KOENZİM/COENZYME[İng.] değil/yerine/= EŞENZİM
- KOEVRİM ile/||/<> PARALEL EVRİM
( Koevrim karşılıklı, paralel bağımsız benzer evrimdir )
( Formül: Çiçek-böcek İLE bağımsız )
- KOFALMAK ile/ve/||/<>/> KOFALAK
( Gururlanmak, övünmek. | Şişmek, genişlemek. | Azalmak. İLE/VE/||/<>/> Gururlu, çalımlı. | İçi boş, kof[: kuruyarak ya da çürüyerek içi boşalmış olan]. )
- KÖFTEHOR[Fars. < KUFTE HAR] değil/yerine/= ÇENESİ DÜŞÜK | ŞARLATAN | ÇAPKIN
- KOĞ ile/||/<> KOĞA
( Toz toprak, kül, pislik. İLE/||/<> Güvercin ve benzeri kuşların gübresi. )
- KOGNİTİF[İng. < COGNITIVE] değil/yerine/= BİLİŞSEL
- KÖGÜRÇGÜN ile KÖGÜZ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Güvercin. İLE Göğüs. )
- KOĞUŞ ile BAŞALTI
( ... İLE Gemilerde tayfa ve erlerin ön güverte altındaki koğuşları. )
- KOHERANS/COHERENCE[İng.] değil/yerine/= EŞ EVRELİLİK | TUTARLILIK
- KOHERENT İLE İNKOHERENT İLE KISMEN KOHERENT ile/||/<> IŞIK KOHERENSI
( Işık dalgalarının faz ilişkileri. )
( Formül: γ = |⟨E₁E₂*⟩|/√(I₁I₂) )
- KOHEZYON/COHESION[İng.] değil/yerine/= YAPIŞMA, KAYNAŞMA, BÜTÜNLEŞME
- KÖHNE[Fars. < KOHNE] ile/ve/||/<> METRUK[Ar.]
( Eskiyip yıpranmış, bakımsız kalmış. | İçinde yaşanılan zamana göre geride kalmış, eskimiş, çağ dışı. İLE/VE/||/<> Bırakılmış, terk edilmiş. | Kullanılmayan. )
- KOHORT ÇALIŞMASI/COHORT STUDY[İng.] değil/yerine/= ORTAK ÖZ ÇALIŞMASI, DÖNEMDAŞ ÇALIŞMASI
- KOHORT/COHORT[İng.] değil/yerine/= ORTAK ÖZ, DÖNEMDAŞ
- KOİL/COIL[İng.] değil/yerine/= SARMAL TIKAÇ, SARGI
- KOINSIDANS/COINCIDENCE[İng.] değil/yerine/= EŞ RASTLANTI
- KOINSIDENTAL/COINCIDENTAL[İng.] değil/yerine/= EŞ RASTLANTISAL
- KOJENERASYON ile/||/<> SADECE ELEKTRİK
( Kojenerasyon elektrik+ısı %85 İLE sadece elektrik %40 atık. )
( Formül: CHP İLE power only )
- KOJİKİ ile/ve/||/<>/> NİNŞOKİ
( Japon temel kaynakları. İLE/VE/||/<>/> Bu kaynakların açıklamaları/tefsirleri. )
- KÖK BOYALI ile/ve DOĞAL BOYALI ile/ve KİMYASAL BOYALI
- KÖK GÖZE İLE GÖVDE GÖZE İLE EPİTEL GÖZE ile/||/<> GÖZE FARKLILAŞMASI
( Farklılaşmış göze tiplerinin özellikleri ve işlevleri. )
( Formül: Potency: Totipotent > Pluripotent > Multipotent )
- KÖK HÜCRE:
FARKLILAŞMA ÖZELLİKLERİNE GÖRE ile/ve/||/<> ELDE EDİLDİKLERİ YERE GÖRE
(
)
- KÖK HÜCRE KAYNAKLARINDA:
EMBRİYONİK ile/ve/||/<> FETAL ile/ve/||/<> ERİŞKİN
- KÖK HÜCRE ile/||/<> DİFERANSİYASYON
( Kök totipotent/pluripotent, diferansiyasyon özelleşme. )
( Formül: Potansiyel İLE terminal )
- KÖK KURDU ile/= DANABURNU
( Toprak içinde yaşayıp bitkilere, köklerini keserek zarar veren bir böcek. | Aslanağzı çiçeği. )
( GRYLLOTALPA VULGARIS )
- KÖK ile/ve/<>/> ÇİÇEK
( Güçlüdür. İLE/VE/<>/> Güçsüzdür. )
( Çiçeğin gücü ve güzelliği, o kadar "güçlü" olmamasındandır. )
- KÖK ile/ve KAYNAK
( ROOT vs./and SOURCE )
- KÖK ile KÖK[Fars. < KÛK] ile TOHUM[Fars. < TUHM]["TOĞUM/TOUM" değil!]
( Bitkileri toprağa bağlayan, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm. | Kök sap, kök. | Bazı şeylerde dip bölüm. | Sapıyla çıkarılan bitkilerde tane. | Dip, temel, esas. | Kaynak, köken. | Birini bir yere bağlayan manevi temel güçlerin bütünü. | Sözcüğün her türlü ek çıkarıldıktan sonra kalan anlamlı bölümü. | Olağan koşullarda çevresinden yalıtılamayan ancak çok çeşitli tepkimeyi nitelik değiştirmeden kalabilen atom kümesi. | Denklemde bilinmeyenin yerine konulduğunda uygun düşen gerçek ya da birleşik değer.
İLE
Sazı kurmaya yarayan burgu. | Sap.
İLE
Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane. | Soy sop, döl, nesil, sülale. | Ortaya bir sonuç çıkaran, bir sonucun oluşmasına sebep olan şey. | Spermatozoit. )
( ROOT vs. ... vs. SEED )
( CEZİR ile ... ile BEZRA )
- KÖK ile KÖK ile KÖM ile KÖK ile KÖKŞİN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kök, köken, menşe. İLE Koyu kurşunî renk. [Gökyüzünün rengine benzeyen her renk böyle adlandırılır.] İLE Kurşunî rengi pekiştirmek için kullanılan bir ilgeç. İLE Kentin çevresi, dış bölgeleri.[Bölgenin yeşilliğine gönderme yapılmaktadır.] İLE Gök mavisi renginde olan herhangi bir şey. )
- KOKAK ile KOKAK/KOKAR AĞAÇ/AYLANDIZ
( Kötü, pis kokan. İLE Sedefotugillerden, Avrupa'ya, Çin'den getirilmiş, kısa zamanda yetişip boy attığından, bir gölge ağacı olarak dikilen, kötü kokan bir ağaç. )
( ... cum AILANTHUS GLANDULOSA/AILANTHUS ALTISSIMA )
- KOKAKO ile ...
( Yeni Zelanda'ya özgü bir kuş. )
- KOKART[Fr. < COCARDE] değil/yerine/= SİMGE
( Asker şapkalarına takılan ve rengi uluslara göre değişen simge/işaret. | Belirli bir topluluğa özgü olan simge/işaret. )
- KÖKEN ve/||/<> DOĞUŞ
- KÖKEN ile/ve/değil/||/<>/< KAYNAK
- KÖKEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/> OLUŞUM
- KOKLATMAK ile KORKUTMAK
- KÖKLEMEK ile KÖKLEMEK
( Ağaç ya da bitkiyi kökü ile birlikte topraktan çıkarmak, kökertmek. | Toprakta kalan bitki köklerini ayıklamak. | Bağ çubuklarını ya da fidanları köklendirip dikmek. | Minder, şilte vb.nin iki yüzünü yer yer dikişlerle tutturmak. | İnce saç örgülerinden birkaçını yeniden bir arada örmek. | Motorlu araçlarda gaz pedalına sonuna kadar basmak. İLE Sazı kurmak. )
- KÖKLENMEK ile KÖKLEŞMEK
( Bitkide kök oluşmak, bitki kök salmak, kök tutmak. | Köklü, temelli bir biçimde yerleşmek. İLE Güçlü bir biçimde yerleşmek, yer etmek, kök salmak. )
- KÖKLÜ SEBZELER
- KÖKLÜ, ZEYNEP (...) :
( Sarıyer Belediye Spor Kulübü karate takım sporcusu olup; 2004'te Türkiye Kulüplerarası Şampiyonada birincilik kazandı. )
- KOK(MA)MAK ile/ve KORK(MA)MAK
- KOKOROZ ile KOKOROZLANMAK
( Mısır. | Sivri uçlu, uzun şey. | [argo] Çirkin. İLE Göz korkutmak, meydan okumak. )
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(95/183)
(1996'dan beri)