Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(71/183)


- ... HESABI (İLE) ile/değil ... HASEBİ (İLE)


- HESABI:
"YIKMAK" ile/ve/değil/yerine "YÜKLEMEK"


- HESABINI GÜDMEK/YAPMAK ile/<> DAVASINI GÜDMEK/YAPMAK


- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ANLAMAK ÜZERE SORU SORMAK


- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÇÖZÜM/KATKI SUNMAK


- HESAP SORMAK ile/değil/yerine ÖRNEK OLMAK


- HESAP SORMAK ile/değil/yerine UYARMAK


- HESAP ile/ve/değil/||/<>/< AKD

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Parmak hesabı. )


- HESAP ile/ve GEREKÇE


- HESAPLAMA/COMPUTATION değil/yerine/= SAYIŞIM


- HESAPLAMA:
MÜHENDİSLİK ve/||/<> LOJİSTİK


- HESAPLAMA ile/ve/<> AÇIKLAMA

( vs./and/||/<> EXPLANATION )


- HESAPLAMA ile PARAKETE HESABI

( Gemilerin gittiği yön ve yaptığı hıza göre, bulunduğu yerin tahmini olarak hesaplanması. )


- HESAPLAMALI!


- HESAPLAŞMA ile/ve/değil/yerine YÜZLEŞME


- HESAPLAŞMAK ile/ve/değil/||/<> HELÂLLEŞMEK


- HETEROCHRONY İLE HETEROTOPY İLE HETEROMETRY ile/||/<> EVRİMSEL GELİŞİM

( Gelişim değişiklikleri ve evrim. )

( Formül: Paedomorphosis )


- HETEROGREFT/HETEROGRAFT[İng.] değil/yerine/= AYRI TÜR YAMASI


- HETEROJEN FENTON ile/||/<> HOMOJEN FENTON

( Heterojen Fenton demir katalizi katı fazda olurken İLE homojen Fenton çözelti fazında demir iyonu kullanır )

( Formül: Fe³⁺/Fe²⁺ + H₂O₂ )


- HETEROJEN/HETEROGENOUS[İng.] değil/yerine/= AYRIŞIK


- HETEROJEN (KARIŞIMLAR) ile HOMOJEN (KARIŞIMLAR)

( Gözle ayırt edilebilen farklı fazlardan oluşur. İLE Tek bir fazda homojen bir biçimde dağılmış nesnelerden oluşur. )


- HETEROJEN KATALİZ ile/||/<> HOMOJEN KATALİZ

( Heterojen katı yüzey, homojen çözelti tek faz. )

( Formül: Yüzey İLE bulk )


- HETEROJEN ile/||/<> HOMOJEN

( Heterojen düzensiz dağılım İLE homojen düzenli dağılımdır )

( Formül: Süspansiyon İLE çözelti )


- HETEROJENİSITE/HETEROGENICITY[İng.] değil/yerine/= AYRI TÜRELLİLİK


- HETEROTOPİ/HETEROTOPY[İng.] değil/yerine/= KONUM DIŞILIK


- HEVÂ[Ar.] ile ŞEHVET[Ar.]


- HEVES KIRILMASI ve/<>/> YALNIZLIĞA YÖNELİM/DÜŞKÜNLÜK


- HEVES ile/ve/değil/yerine/||/<>/> HEDEF

( [kişiyi ...] Oyalar. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yola çıkarır. )


- HEVES ile/ve/değil/yerine/<>/> TUTKU


- HEVESKÂR ile/ve/değil/yerine GAYRETKÂR

( Olgun kişi, kişileri topluma yararlılık konusunda heveslendirerek, iyi çalışmalarını sağlar. )


- HEVESKÂR ile TALEBE

( İsteme[/eğilimli]. İLE Gayret eden, İsteyen[talep eden]. )


- HEVESKÂR ile/değil/yerine TALEPKÂR

( Tembel olur. İLE/DEĞİL/YERİNE Gereğini yerine getirebilecek kadar çalışkan olur. )


- HEVESLİ ile/ve HAZIR


- HEY :/yerine HEY


- HEYA ile/ve/||/<> İMA

(

Heya [ 部屋 ]

Anlamı: Oda. Her tür odayı tanımlamak için kullanılır.

Kapsamı:

  • Evdeki tüm odaları kapsar: Yatak odası, çalışma odası, banyo vb.
  • Mekânsal ve yapısal anlamda tarafsız bir terimdir.

Örnek kullanımlar:

  • Neru heya [ 寝る部屋 ] – Uyuma odası
  • Kono heya wa hiroi desu [ この部屋は広いです ] – Bu oda, geniştir.

İma [ 居間 / いま]

Anlamı: Yaşam alanı/oturma odası"

Özellikleri:

  • Ailenin birlikte zaman geçirdiği ana yaşam alanıdır.
  • Modern evlerde, "yaşam odası/living room//salon" karşılığıdır.
  • Geleneksel Japon evlerinde genellikle merkezî konumda yer alır.

Örnek:

  • Kazoku wa ima ni imasu [ 家族は居間にいます ] – Aile, oturma odasında.

Heya ve İma arasındaki FaRkLaR...

Özellik Heya (部屋) İma (居間)
Anlam Genel olarak "oda" Oturma odası / yaşam alanı
Kapsam Tüm oda türlerini kapsar Sadece ortak kullanım alanını belirtir
Kullanım tipi Nötr, yapısal terim İşlevsel ve toplumsal anlamda kullanılır

İma, bir Heya türüdür. Her İma, bir heyadır ancak her Heya, bir İma değildir.

Heya, üst kavramdır; ima ise onun içinde özel bir alt sınıfı karşılar.

)


- HEYBE/ÇANTA ile/ve/||/<> CEP

( Bilgiyi, heybene/çantana at / cebinde bulunsun! [Ne zaman, nerede, nasıl işe yarayabileceği bilinmez!] )


- HEYBE[Ar. < AYBE] ile HEYBET[Ar.]

( Omuzda taşınan, içine öteberi koymaya yarayan, kilim ya da halıdan yapılmış iki gözlü torba. | Omuza geçirilebilen tek gözlü bir çanta türü. | Eril üreme örgeni.[Güney İkizdere -Rize'de] İLE Korku ve saygı uyandıran görünüş. )


- HEYBE[Ar. < AYBE] değil/yerine/= MANÇUK/ÇUG[dvnlgttrk]


- HEYBET[Ar.] ile CELÂLET[Ar.]


- HEYECAN ile/ve/||/<>/< BELİRSİZLİK


- HEYECAN[Ar.] değil/yerine/= COŞUNTU


- HEYECAN ile/ve ENERJİ

( EXCITEMENT vs./and ENERGY )


- HEYECAN ile/ve/değil/||/<>/< ÜMİT


- HEYECAN ve/=/<> YARATIM


- HEYECANLAN(M)IYORUM ile/ve/değil/yerine/<> HEYECANI(MI) İÇİMDE TAŞIYORUM/TUTUYORUM


- HEYELAN[Ar.][HEYALAN değil!] değil/yerine/= GÖÇÜ/KAYŞA

( Toprak kayması. )


- HEYET ile/ve/||/<> HAZİRUN


- HEYET[Ar.]/KOMİTE[Fr. < COMITE][İng. COMMITTEE] değil/yerine/= KURUL


- HEYET-İ ÂYÂN ile/ve/||/<> HEYET-İ MEBÛSAN


- HEYKEL[Ar.] değil/yerine/= ANIT/YAPIT/YONTU

( STATUE vs. MONUMENT )


- HEYKEL ile/ve/değil MOZOLE[Fr. < Yun.]


- HEYKELTRAŞ ile/ve/||/<> MİMAR

( Her mimar, heykeltraş değildir fakat her heykeltraş, aynı zamanda da mimardır. )


- HEYÛLA ve/<> SÛRET ve/<> ŞEKİL ve/<> NİTELİK


- HEZEL[Ar. < HEZL] ile MİZÂH[Ar.]

( Çevresindekileri neşelendirmek amacıyla yazılan ya da söylenilen söz. | Bir şiiri ya da şiir parçasını şakalı bir anlatıma çevirme. İLE Eğlendirme, güldürme ve birinin davranışına, incitmeden takılma amacını güden ince alay. | Gerçeğin güldürücü yanlarını ortaya koyan yazın türü. )


- HEZEYAN/DELİRİUM değil/yerine/= SABUKLANI/SAÇMALAMA


- HEZEYAN/SABUKLANMA ile/değil/yerine/>< COŞKU


- HEZEYÂN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HEYECAN


- HF İLE DFT İLE COUPLED CLUSTER İLE CI ile/||/<> AB İNİTİO YÖNTEMLERİ

( Elektronik yapı hesaplama kuramları. )

( Formül: E = <Ψ|H|Ψ>/<Ψ|Ψ> )


- HI/HEALTH INFORMATICS[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLİŞİMİ


- HI :/yerine SELAM


- HİBBE[Ar. < HİBEB] ile HİBE[Ar. < HİBÂT]

( Paçavra, kesilmiş kumaş parçası. İLE Bağışlama, bağış. )


- HİBE değil/yerine/= BAĞIŞ


- HİBE[Ar.] ile HEDİYE[Ar.]


- HİBE[Ar.] ile İ'TÂ'[Ar.]

( Mülk olarak vermek. İLE Vermek, bir şeyi, alıcısına ulaştırmak. )


- HİBE[Ar.] ile MİNHA[Ar.]


- HİBE[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- HİBERNASYON/HIBERNATION[İng.] değil/yerine/= KIŞ UYKUSU


- HİBRİDİZASYON/HYBRIDIZATION[İng.] değil/yerine/= MELEZLEME


- HİBRIT/HYBRID[İng.] değil/yerine/= KATIŞIK | KIRMA


- HİBRİT TOHUM ile/||/<> AÇIK TOZLAŞAN TOHUM

( Hibrit F1 melezi verimli, açık tozlaşan kendi tohumunu üretir )

( Formül: F1 hibrit vigor )


- HİÇ ABARTISIZ" değil ABARTISIZ/MÜBALAĞASIZ


- HİÇ ETMEK ile/ve/değil/<> PİÇ ETMEK


- HİÇ KAÇINILMAZ değil KAÇINILMAZ


- HİÇ Mİ HİÇ (DÜŞÜNMEMEK, UĞRAŞMAMAK)


- HİÇ ÖNEMİ YOK ile/değil ÖNEMLİ DEĞİL


- HİÇ SEVMEM ile/değil/yerine PEK SEVMEM


- HİÇ VAR OLMAMAK değil/yerine "TELEF OLMAK"


- HİÇ ile/ve/||/<> HİÇ-"LİK"


- HICÂ[Ar.] ile 'AKL[Ar.]


- HİCÂB[Ar.] ile KİTMÂN[Ar.] ile İHFÂ'[Ar.] ile SETR[Ar.]


- HİCÂB[çoğ. HÜCÜB] değil/yerine/= UTANMA, SIKILMA | PERDE | AYIP | SÜLÛKA ENGEL OLA(BİLE)N HERŞEY


- HİCAP[Ar.] ile/ve/||/<> HÂCİP[Ar.]

( [örtülmesi gerekeni ...]
Örtmek. İLE/VE/||/<> Örten. )


- HİÇBİR ŞEY ile HİÇBİR ŞEY('İ)

( RIEN )

( NOTHING vs. NOTHING )


- HİÇBİR ŞEYE SAHİP OLMAMAK değil HİÇBİR ŞEYİN, BİZE SAHİP OLMAMASI


- HİÇBİR YERDE/LİK ile/ve/değil YOK/LUK


- HİÇBİR ZAMAN değil/yerine/= YOK KEZ


- HİÇBİRİMİZ ile HİÇKİMSE


- HİÇÇİLİK = ADEMİYUM MEZHEBİ = NIHILISM[İng.] = NIHILISME[Fr.] = NIHILISMUS[Alm.] = NIHIL[Lat.]


- HİÇÇİ/LİK ile/ve/||/<>/> ALAYCI/LIK/MÜSTEHZİ


- HİÇGÖRÜ ile/değil/yerine/></> İÇGÖRÜ


- HİCİV/HİCV[Ar. < (aslı) HECV]/SATİR değil/yerine/= YERGİ/TAŞLAMA[Ar. TÂRÎZ]

( Birini, bir toplumu, bir düşünceyi, bir nesneyi ya da bir göreneği yermek için yazılmış yazı/şiir ya da söylenmiş söz. İLE "Taşlamak." | Sert madenleri aşındırıcı bir taşla parlatma ve yerine uymasını sağlama. | Alaylı halk şiiri. | Kapalı bir biçimde, dolaylı olarak söz söyleme, târîz. | Hakâret. )

( Terbiyesize, terbiyesizliğini, terbiyesizlik yapmadan ve onun seviyesine inmeden söylemek/yazmak. )


- HİÇKİMSE ile/ve/<>/> HERHANGİ BİRİ ile/ve/<>/> BELİRLİ BİR KİŞİ

( Çırak. İLE/VE/<>/> Kalfa. İLE/VE/<>/> Usta. )

( Bebek. İLE/VE/<>/> Çocuk/genç. İLE/VE/<>/> Yetişkin. )

( 0-1 İLE/VE/<>/>1-18 İLE/VE/<>/> 18 - ~ )

( Konuşmaya başlayana kadar. İLE/VE/<>/> Yetkinleşene[rüşte] kadar. İLE/VE/<>/> Olgunlaşana[kemâline] kadar ve sonrası. )


- HİÇKİMSE ile/ve HERKES

( Kimse beni sevmek zorunda değil fakat ben herkesi sevmek durumundayım. )

( Herkes, er ya da geç, bazı düşünce ve tutumlarından dönüş yapar. )


- HİÇKİMSEMİZ" değil HİÇBİRİMİZ


- HİÇKİMSEYİ:
ÖVMEMEK ve/||/<> KÜSMEMEK ve/||/<> YAKINMAMAK ve/||/<> SUÇLAMAMAK

( Olgunluğun gereği ve göstergelerindendir. )


- HİÇKİMSEYLE KONUŞ(A)MAYACAĞIN/PAYLAŞ(A)MAYACAĞIN DÜŞÜNCELER/SÖZLER[KONULAR, OLAYLAR, OLGULAR, KAVRAMLAR] ile/ve/<> KENDİNİN (BİLE) DÜŞÜNMEK İSTEMEYECEĞİN DÜŞÜNCELER/SÖZLER[KONULAR, OLAYLAR, OLGULAR, KAVRAMLAR]


- HİÇLİK = ADEM = NON-BEING[İng.] = NÉANT[Fr.] = NICHTS[Alm.] = NON ENS[Lat.]


- HİÇLİK ile/değil BİLİNMEYEN


- HİÇLİK ile/ve/=/<>/değil/yerine/hem de/ya da/belki BÜTÜNLÜK

( [not] NOTHINGNESS vs./and/=/<>/but/maybe/also/or INTEGRITY
INTEGRITY instead of NOTHINGNESS )


- HİÇ/LİK ile/ve/değil/<> DEĞERSİZ/LİK

( NOTHINGNESS vs./and WORTHLESS/NESS )


- HİÇ/LİK ile/ve YOK/LUK

( Kendinizi alabildiğine çıplaklık, alabildiğine hiçlik içinde hazır tutun. )

( NOTHING/NESS vs./and NON-BEING
Just keep yourself ready in utter nakedness and nothingness. )


- HİÇ/LİK ile YOK/LUK

( SHUNYA/NADA ile ... )

( Y EN EL MONTE NADA: ve hiçlik dağının üzerinde )

( Hiç, hiçbir bilim dalının konusu değildir. )

( NOTHING(NESS) vs. NON-BEING )


- HİÇ(LİK) ile YOK(LUK)


- HİCRÂN değil/yerine/= AYRILIK [bkz. FIRAK, FÜRKAT, İFTİRÂK] | UNUTULMAZ ACI, KEDER, İÇ ACISI


- HİCRÂN ile/ve/<> FİRÂK


- HİCRET[Ar. < HECR] değil/yerine/= GÖÇ

( Göç. | Hz. Peygamber'in, Mekke'den, Medine'ye göç etmesi.[İslâm tarihinin/takviminin başı][Hicret-i Nebeviye] )


- HİCRÎ ile/ve İSKENDERÎ ile/ve MİLÂDÎ ile/ve TÜRKÎ ile/ve FARSÎ/YEZDİGER ile/ve RAKAMLA ile/ve EBCED ile/ve LUĞAZ


- HİCV[Ar.] ile ZEMM[Ar.]


- HİDÂYET[Ar.] ile İRŞÂD[Ar.]


- HİDÂYET = KILAVUZLANMA


- HİDÂYET[Ar.] ile NECÂT[Ar.]


- HİDAYETİN BAĞI :

( Sarıyer'in en eski mesiresidir. Ortaçeşme caddesi üzerinde çok büyük bir alanı kaplayan bir bağdı. Bağın arkadaki büyük kısmı 1947'de imara açıldı ve bahçe içinde yapılan tek katlı villalarla Zümrütevler yerleşim bölgesi kuruldu. Ön kısım, yani asırlık ağaçların bulunduğu alan Hidayet'in bağı olarak devam etti. Burası da imara açılmak istendi ama başarılamadı. Belediye tarafından kamulaştırılarak park haline getirildi. )


- HİDDET ile HIŞIM/HIŞM


- HIDE :/yerine SAKLAMAK


- HIDIRELLEZ[< HIZIR-İLYAS] ile/ve/||/<>/> HIZIR AYLARI

( 06 Mayıs sabahı. İLE/VE/||/<>/> 06 Kasım'a kadar. )


- HİDR-/HİDRO- ile/||/<> HYGR-/HYGRO-

( Ter. İLE/||/<> Islak, nemli. )


- HİDRASYON/HYDRATION[İng.] değil/yerine/= SIVIYLA BİRLEŞTİRME, SU EKLEME, SIVI DESTEĞİ


- HİDRİT ile/||/<> HİDROKSİT

( Hidrit H⁻ İLE hidroksit OH⁻ içerir )

( Formül: NaH İLE NaOH )


- HİDROBİYOLOJİ ile/ve/<> HİDRODİNAMİK

( Sularda yaşayan canlıların yaşamını inceleyen bilim. İLE/VE/<> Sıvıya batırılmış katı cisimler üzerinde, onların hareketiyle ilgili olarak sıvıların gösterdiği direnci ve sıvıların hareketini inceleyen bilim dalı. | Bu bilimle ilgili. )


- HİDROFİL/HYDROPHIL[İng.] değil/yerine/= SUCUL, SU GEÇİMLİ, SUÇEKEN


- HİDROFİL ile HİDROFİL

( Sucul. İLE Suböceği. )


- HİDROFİL değil/yerine/= SU BÖCEĞİ


- HİDROFİL/İK ile HİDROFOBİ ile HİDROFOBİK ile HİDROLİZ ile HİDROTERAPİ ile HİDRÖZ

( Su/nem çeken, su seven. İLE Su korkusu, su çekmezlik. İLE Sudan korkan, su çekmez. İLE Sudan korkan, su çekmez. İLE Suyla yıkım. İLE Su sağaltımı. İLE Sulu. )


- HİDROFOBİK ile/||/<> HİDROFİLİK

( Su sevmez. [apolar] İLE Su sever. [polar] )

( Formül: Yağ İLE tuz )


- HİDROFOP/HYDROPHOBE[İng.] değil/yerine/= SU GEÇİMSİZ, SUÇEKMEZ


- HİDROJEN BAĞI İLE Π-Π İSTİFLEME İLE HALOGEN BAĞI ile/||/<> ZAYIF ETKİLEŞİMLER

( Supramoleküler yapıları stabilize eden kuvvetler. )

( Formül: O-H···O < N-H···O < C-H···O )


- HİDROJEN BAĞI ile VAN DER WAALS BAĞI

( Hidrojen atomu ile öteki atomlar arasında oluşan zayıf bağ. İLE Moleküller arası zayıf çekim güçleri. )

( F, O ya da N'ye bağlı H atomunun başka bir atomla oluşturduğu güçlü bağ. İLE Zayıf elektrostatik çekim güçleri. )


- HİDROJEN BAĞI ile/||/<> VAN DER WAALS BAĞI

( Hidrojen bağı H-F/O/N arası, Van der Waals genel zayıf etkileşim )

( Formül: 5-40 kJ/mol (H-bağı) İLE 0.1-10 kJ/mol (vdW) )

( Johannes van der Waals tarafından 1873 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1837-1923) (Ülke: Hollanda) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Van der Waals kuvvetleri, gerçek gaz denklemi) (Nobel: 1910) )


- HİDROJEN EKONOMİSİ ile/||/<> KARBON EKONOMİSİ

( H₂ yakıt hücresi su, karbon CO₂ emisyonu. )

( Formül: H₂ altyapı İLE mevcut )


- HİDROJEN ile/ve/||/<>/> HİDROJEN PEROKSİT[OKSİJENLİ SU]

( H2O ile/ve/||/<>/> H202 )


- HİDROJENASYON ile/||/<> HİDROBORASYON

( Hidrojenasyon H₂/Pd syn ekleme İLE hidroborasyon anti-Markovnikov. )

( Formül: H₂/Pd İLE BH₃/H₂O₂ )


- HİDROKARBON ile PARAFİN[Fr. < Lat.]

( ... İLE Katran, petrol, neft gibi maddelerden çıkarılan, katı, beyaz, yarı saydam, buharı parlak bir alevle yanan, kimyasal etkenlere karşı ilgisiz, katı hidrokarbon. )


- HİDROKSİL ile/ve/<> HİDROKSİT

( Bir madenle birleştiği zaman hidroksit yapan atom grubu. İLE/VE/<> Bir maden üzerine suyun etkisiyle, yani bir hidroksil grubu ile bir madenin kaynaşmasından oluşan bileşik. )


- HİDROLİK ile/||/<> MEKANİK

( Hidrolik sistemler ve mekanik düzenekler )

( Cezeri tarafından 1200 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1136-1206) (Ülke: Cizre) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: Robotik ve mekanik, su saatleri, otomatlar) )


- HİDROLOG değil/yerine/= SUBİLİMCİ


- HİDROLOJİ değil/yerine/= SUBİLİM


- HİDROMETRE değil/yerine/= SU ÖLÇER


- HİDROSEL/HYDROCELE[İng.] değil/yerine/= SULUTORBA


- HİDROSTATİK BASINÇ/HYDROSTATIC PRESSURE[İng.] değil/yerine/= SU BASINCI


- HIE/HEALTH INFORMATION EXCHANGE[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLGİSİ ALIŞVERİŞİ


- HIEROPHANTES ile/ve/<> DADOUCHOS

( Kutsalı açıklayan. İLE/VE/<> Meşale taşıyan. )


- HIFZ[Ar.] ile HİMÂYE[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile HIRÂSE[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile KİLÂE[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile Rİ'ÂYE[Ar.]


- HIFZ[Ar.] ile ZABT[Ar.]


- HIFZISSIHHA[Ar.]/SANİTASYON/SANITATION[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK KORUMA, SAĞLIKLAMA


- HİGGS BOZONU ile/||/<> DİĞER BOZONLAR

( Higgs skaler spin-0 kütle veren, diğerleri vektör spin-1. )

( Formül: Yukawa coupling )


- HIGGS BOZONU ile/ve/||/<> GRAVITON

( Standart Model'deki fermiyonlara kütle kazandırmak için var olduğu öne sürülmüş, spini 0 olan parçacık. [H ya da h olarak kısaltılır.][Peter Higgs, Gerald Guralnik, Richard Hagen, Tom Kibble, François Englert ve Robert Brout tarafından 1960'larda öne sürülen ve 04 Temmuz 2012'de, CERN'deki araştırmalarda, özellikleri Higgs bozonuna benzeyen bir parçacığın gözlemlenmesiyle 2013 yılının Mart ayında kütlesi yaklaşık 125 GeV/c2 olan bir parçacık gözlemlediklerini ve ayrıntılı çözümlemelerin, bu parçacığın bir Higgs bozonu olduğunu gösterdiğini açıkladılar.] İLE/VE/||/<> Günümüze kadar varolduğu kanıtlanamamış, kütleçekim kuvvetini ilettiği varsayılan, sanal bir parçacık. [Genel Görelilik kuramının önemli bir parçasıdır. Graviton'un varoluşu, etkileri sayesinde bilinmektedir fakat onu ölçmek ya da gözlemlemek olanaksızdır.] )


- HIGGS PARÇACIĞI ile/ve/||/<> UN PARÇACIĞI


- HIGGS PARÇACIĞI/BOZONU ile/ve/||/<>/> PENTAKUARK

( Ayrıntılar için burayı tıklayınız... )

( Sayın Haluk Berkmen'in yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


- HIGGS / HICKS(-KALDOR)


- HİGH ENTROPY İLE QUASİCRYSTAL İLE AMORPHOUS ile/||/<> DÜZENSİZ MALZEMELER

( Kristal olmayan yapılar. )

( Formül: ΔSmix > 1.5R )


- HİGH-THROUGHPUT İLE MATERİALS GENOME İLE INVERSE DESİGN ile/||/<> MALZEME KEŞFİ

( Hızlandırılmış malzeme geliştirme. )

( Formül: Structure → Property → Performance )


- HİGH-THROUGHPUT SCREENİNG ile/||/<> TRADİTİONAL SCREENİNG

( High-throughput screening otomatik sistemle çok sayıda bileşik test ederken İLE traditional screening manuel az sayıda test yapar )

( Formül: Robotic automation )


- HIGH :/yerine YÜKSEK


- HİGHER CATEGORY ile/||/<> CLASSİCAL CATEGORY

( Higher category n-morphism içeren genelleştirilmiş kategoriyken İLE classical category sadece 1-morphism içerir )

( Formül: (∞ ile1)-category )


- HIGHLIGHT :/yerine VURGULAMAK


- HIGHLY :/yerine OLDUKÇA


- HIGHWAY :/yerine OTOYOL


- HİGROTROPİZM değil/yerine/= NEME YÖNELİM

( Canlıların, zorunlu olarak havanın nemine göre yönelmesi ve yer değiştirmesi. )


- HİJYEN/HYGIENE[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK KORUMA BİLGİSİ


- HİJYEN ile/ve/||/<> STERİL

( Sağlıklı, temiz. İLE/VE/||/<> Mikropsuz, fazlalıktan arın(dırıl)mış. )


- HİJYENİK/HYGIENIC[İng.] değil/yerine/= SAĞLIKLI


- HİKÂYE ile/||/<> KISSA


- HİKÂYE[Ar.] değil/yerine/= ÖYKÜ


- HİKMET ve/||/<> DENGE/İTİDAL


- HİKMET ile/ve/<> HAKK


- HİKMET ile/ve/> İFFET ile/ve/> CESÂRET ile/ve/> ADÂLET

( Aklın dengeliliği/îtidali. İLE/VE/> Şehvetin dengeliliği/îtidali. İLE/VE/> Öfkenin dengeliliği/îtidali. =/> HİLÂFET, HİDÂYET ve KEMÂLÂT'a eriştirir. )

( Hikmetin dili, simge ve sükûttur. )

( [ucları(tefrit-ifrat)] BİLGİSİZLİK/CEHÂLET >< BİLGİÇLİK/MALÛMATFURUŞLUK ile/ve/> İLGİSİZLİK/İSTEKSİZLİK >< AZGINLIK ile/ve/> KORKAKLIK/KABALIK >< KAHRAMANLIK )


- HİKMET ile İLLET ile SEBEP

( Teoloji. İLE Ontolojik metafizik. | Numenal. İLE Fizik. Fenomenal. )

( Theology. VS. Ontological metaphysics. | Numenal. VS. Physics. Phenomenal. )

( WISDOM vs. CAUSE vs. REASON )


- HİKMET ile/ve LÜTÛF


- HİKMET ve/||/<>/< MERHAMET


- HİKMET ile NUTUK


- HİKMET ile SEBEP


- HİKMET ve/<> TABİAT

( Ancak, hayvanlar hikmet aramaz. )

( WISDOM and/<> NATURE )


- HİKMET = TEMİZLİK


- HİKMET ve VECD ve İSTİĞRAK

( Tasavvufun başı kalbî sezgi, sonu herşeyi kaplayan ilâhi irfan ve sevgidir. )

( Hikmet, boş midelere iner. )


- HİKMET-İ AMELİYE ile/ve HİKMET-İ ÂLİYE


- HİLÂF ile KARŞI, ZIT | YALAN

( KARŞI, ZIT | YALAN )


- HİLÂFET[Ar.] değil/yerine/= BİRİNİN YERİNİ TUTMA | PEYGAMBER VEKİLLİĞİ, HALÎFELİK


- HİLÂFET ile İMÂMET


- HİLÂFIN(D)A -ile

( DIŞINDA, TERSİNE )


- HİLAL SİNEMASI :

( Bilinen Sarıyer'in en eski sinemalarından biridir. Dereboyu Caddesi üzerinde sağda ve halen Sarıyer Kliniği olarak kullanılan binada Büyükdereli Sinemacı lakaplı Osman Bey tarafından 1925 yılında açıldı. Yaz kış faaliyet gösteren bu sinema II. Dünya Savaşının çıkması üzerine kapılarını kapattı. )


- HİLÂL değil/yerine/= YENİAY/AYÇA

( Hilâl. | Bayrak ve sancak direklerinin tepesindeki pirinçten yapılmış ay yıldızlı süs, alem. )


- HİLÂLÎ ile/||/<> İHLÎLÎCÎ

( Hilâl biçimi. İLE/||/<> Oval. )


- HİLBERT İLE BANACH İLE FRÉCHET İLE SOBOLEV ile/||/<> FONKSİYON UZAYLARI

( Sonsuz boyutlu vektör uzayları. )

( Formül: ⟨f ileg⟩ = ∫f̄g dx )


- HİLBERT UZAYI ile/||/<> BANACH UZAYI

( Hilbert uzayında iç çarpım tanımlıdır İLE Banach uzayında sadece norm vardır )

( Formül: ||x|| = √⟨x ilex⟩ (Hilbert) İLE ||x|| normu (Banach) )

( David Hilbert tarafından 1899 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1862-1943) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Hilbert uzayı, 23 problem) )


- HILBERT UZAYI ve/||/<> MİLENYUM SORULARI


- HILBERT ve/||/<> MİLENYUM SORUNLARI MİLENYUM PROBLEMLERİ


- HİLE HURDA" değil HİLE HUD'A[Ar.]

( ... DEĞİL Hîle, düzen, oyun, aldatma. )


- HİLE[Ar. çoğ. HİLEL] ile/ve/<> DESİSE[Ar.]

( ... İLE/VE/<> Hile, oyun, el altından yapılan iş. )

( FENT )


- HİLE[Ar.]/DESİSE[Ar.]/FENT[Fars.]/DEK[Fars.]/ENTRİKA[Fr. < INTRIGUE] değil/yerine/= DOLAN/AYAK OYUNU/DALAVERE


- [ne yazık ki]
!HİLE[Ar.] ile !ŞİKE[Fr. CHIQUE]

( Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika. | Çıkar sağlamak için bir şeye değersiz bir şey katma. İLE Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi ya da manevi bir çıkar karşılığı varılan antlaşma. | Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma. )

( MADİK ile ... )


- HÎLE[Ar.] ile TEDBÎR[Ar.]


- HİLEKÂR[Ar. HİLE | Fars. -KÂR]/AFERİST[Fr.] değil/yerine/= VURGUNCU, ÇIKARCI, DOLANCI, DALAVERECİ


- HİLKAT değil/yerine/= YARATILIŞ


- HILL :/yerine TEPE


- HİLM[Ar.] ile İMHÂL[Ar.]


- HİLM[Ar.] ile VAKÂR[Ar.]


- HİLOMORFİZM/HYLOMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÖZDEKBİÇİMCİLİK/MADDEBİÇİMCİLİK


- HİLUM[İng.] değil/yerine/= SAP


- HİLYE[Ar.] ile HEY'ET[Ar.]


- HİLYE ile HZ. MUHAMMED

( Hz. Muhammed'in vasıflarını öven yapıt. )


- HIM :/yerine ONU, ONA (ERKEK)


- HİMÂYE[Ar.] değil/yerine/= KORUMA/GÖZETME/ESİRGEME/KORUYUCULUK/GÖZETİM


- HİMÂYE/T ile/ve/||/<>/>/< HÂMİ

( Koruma, kollama. İLE/VE/||/<>/>/< Koruyucu. )

( Hâmisi olmadığımız hiçbir alanın himâyesinde olamayız. )


- HİMMET ile/ve/<>/< HİKMET ile/ve/<>/< HİZMET

( Yardım. İLE/VE/<> Bereket. İLE/VE/<> İç yardım. )

( İSLÂM: Allah'ın emirlerine tâzim, kullarına hizmet. )

( BABA, HİMMET! OĞLUM, HİZMET! )

( BİN'E HİZMET, BİR'DEN HİMMET )

( GÖRÜNMEYENE HİZMET
GÖRÜNENDEN HİZMET
[GÖRÜNENE HİZMET, GÖRÜNMEYENDEN HİMMET] )

( Onu bile, kurtuluşa erdirmek üzere hizmet et! )

( Hizmet edersen, himmet edilirsin! )


- HIMSELF :/yerine KENDİSİ (ERKEK)


- HIMSS/HEALTHCARE INFORMATION AND MANAGEMENT SYSTEMS SOCIETY[İng.] değil/yerine/= SAĞLIK BİLGİ VE YÖNETİM SİSTEMLERİ DERNEĞİ


- HÎN[Ar.] ile SENE[Ar.]


- HİNATERA ile HİNATERO


- HINBIL ile/değil HIMBIL

( Şişman ve uyuşuk kişi. | Aciz, zavallı. | Bir çeşit iskambil oyunu. İLE/DEĞİL Hizmetçi. | Eşek. )


- HINÇ ile/ve/||/<> !ÖÇ

( Zayıf olan, "alınır". "Alınan", kızar. Kızan, öfkelenir. İLE/VE/||/<> Daha zayıf olan, incinir. İncinen, gücenir. Gücenen, kinlenir. )


- HİND ile HİNT

( Yabancı kişi. )


- HİNDİBA[Ar.]/ANDİV[Fr.] değil/yerine/= GÜNEĞİK


- HİNDİSTAN CEVİZİ TİPİ ile/yerine ŞEFTALİ TİPİ

( Dıştan sert görünen fakat içi boş olan. İLE/YERİNE Dıştan yumuşak görünen fakat içi sağlam olan. )


- HİNDİSTAN CEVİZİ ile MÜSKAT(< MUSKAT)

( ... İLE Küçük hindistan cevizi. )


- HİNDİSTAN[Ar.] ile HANDİSTÂN[Ar.]

( Ülke. İLE Maskara ve soytarıların derneği. | Lâtife, şaka. )


- HİNDİSTAN'DA ÖTEN HOROZUN SESİ KULAĞIMIZDADIR ile/ve/<> BİR YILDIZ KAYSA DİŞİM AĞRIR


- HI(N)K ile/ve/||/<>/> BURNU(NDAN)

( Demiş. İLE/VE/||/<>/> Düşmüş. )


- HİNT İNCİRİ ile KAVAK İNCİRİ

( Kaktüsgillerden, yaprakları etli ve yayvan dikenli bir bitki. | Bu bitkinin, kalın ve dikenli kabuğu olan tatlı yemişi. İLE Açık mor renkli bir tür incir. )

( OPUNTIA FICUSINDI cum ... )


- HİNT KAMIŞI ile SU KAMIŞI ile ŞEKER KAMIŞI

( Bambu. İLE Hasır otu. İLE Buğdaygillerden, çiçekleri salkım durumunda başakçıklar oluşturan, 10 metreye kadar uzayabilen, öz suyundan şeker çıkarılan bir bitki. )


- HİNT ile/||/<> RAKAM

( Hindu-Arap rakamlarının Avrupa'ya tanıtımı )

( Fibonacci (Leonardo Pisano) tarafından 1202 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: matematik) )


- HIP :/yerine KALÇA


- HİPER TANSİYON[İng./Fr. < TENSION] değil/yerine/= YÜKSEK KAN BASINCI


- HİPER- ile HİPO- ile EU-

( Aşırı, yüksek, ... üstünde. >< Altında, olağanın altında, alt, düşük. İLE Uygun, normal, gerçek. )


- HİPERAERASYON ile HİPERVENTİLASYON

( Aşırı havalanma. İLE Aşırı solu(t)ma, aşırı havalanma. )


- HİPERAKTİF ile/değil HAREKETLİ

( Öğrenme becerisi gösteremeyenler için geçerlidir. İLE ... )

( Nohut, boncuk vb. gibi şeyleri, önündeki ağzı dar şişeye 1-2-3 dk. boyunca doldurabiliyorsa ve dikkatini belirli sürelerde bir şeyler üzerinde tutabiliyorsa hiperaktif değildir! )


- HİPERAKTİVİTE/HYPERACTIVITY[İng.] değil/yerine/= AŞIRI HAREKETLİLİK


- HİPERAKTİVİTE ile HİPERMOTİLİTE ile HİPERKİNEZİ

( Aşırı devinim. İLE Aşırı devinim. İLE Aşırı devinim. )


- HİPERAKUT/HYPERACUTE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI IVEGEN


- HİPERALIMENTASYON/HYPERALIMENTATION[İng.] değil/yerine/= YOĞUN BESLEME


- HİPEREKSİTABİLİTE ile HİPERESTEZİ ile HİPERREFLEKSİ ile HİPERSENSİBİLİTE/HİPERSENSİTİVİTE

( Aşırı uyarılganlık. İLE Aşırı duyumsarlık. İLE Aşırı tepke. İLE Aşırı duyarlılık. )


- HİPEREMI/HYPEREMIA[İng.] değil/yerine/= AŞIRI KANLANMA


- HİPEREMİ ile HİPERTANSİYON

( Kızarıklık, kan artımı. İLE Yüksek kan basıncı. )


- HİPERGLİSEMI/HYPERGLYCEMIA[İng.] değil/yerine/= KAN ŞEKERİ YÜKSEKLİĞİ


- HİPERİNTENS/HYPERINTENSE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI YOĞUN


- HİPERPARATİROİDİZM ile/||/<> HİPOPARATİROİDİZM

( Paratiroid bezlerinin aşırı hormon üretimi. İLE/||/<> Paratiroid bezlerinin yetersiz hormon üretimi. )


- HİPERPİGMENTASYON ile/||/<> HİPOPİGMENTASYON ile/||/<> DEPİGMENTASYON

( Deride aşırı melanin birikimi ile koyu lekeler oluşması. İLE/||/<> Deride melanin eksikliği ile açık lekeler oluşması. İLE/||/<> Renk yitimi. )


- HİPERSELÜLER/HYPERCELLULAR[İng.] değil/yerine/= ARTMIŞ GÖZELİ


- HİPERSENSITİVİTE/HYPERSENSITIVITY[İng.] değil/yerine/= AŞIRI DUYARLILIK


- HİPERTERMİ/HYPERTHERMIA[İng.] değil/yerine/= KONTROLSÜZ SICAKLIK ARTIŞI


- HİPERTONİ/HYPERTONIA[İng.] değil/yerine/= AŞIRI GERİM | AŞIRI GEÇİŞİM


- HİPERTONİ ile HİPERTONİK ile HİPERTONİSİTE

( Aşırı gergi, aşırı yoğunluk. İLE Aşırı yoğun, aşırı gergin. İLE Aşırı yoğunluk. )


- HİPERTRİKOZ ile HİRŞUTİZM

( Aşırı kıllanma. İLE Kadında kıllanma. )


- HİPERTROFİ/HYPERTROPHY[İng.] değil/yerine/= İRİLEŞİM


- HİPERTROFİ ile/||/<> HİPERPLAZİ

( Hipertrofi göze büyümesi İLE hiperplazi göze çoğalmasıdır )

( Formül: Büyüme İLE çoğalma )


- HİPERVENTILASYON/HYPERVENTILATION[İng.] değil/yerine/= HIZLI-DERİN SOLUMA


- HİPERVİJİLANS/HYPERVIGILANCE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI UYARILMIŞLIK

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(71/183)