Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(70/183)


- HAZF/MÜHMEL/BÎ-NOKAT ile/ve/<> HAZF

( Eski yazıda, noktasız yazılan şiir ya da düzyazılar. Dîvân şiirinin, sanatsal biçimlerindendir. İLE Söylenilmesi gereksiz olan sözün, ibareden çıkarılması ve söylenilmemesi. [Aruz'da, "failâtün" cüzünün son hecesi olan "tün" hecesinin kaldırılıp "fâila" yerine "fâilün" cüzünün getirilmesidir.] )


- HAZF[Ar.] ile İKTİSÂR[KASR]


- HAZFETMEK[Ar.] değil/yerine GİDERMEK/KALDIRMAK


- HÂZIK[Ar.] değil/yerine/= BECERİ SAHİBİ


- HÂZIM[Ar.] ile HÂZIM[Ar.]

( Hazmeden, hazimli, ihtiyatlı, akıllı, işinde gözü açık, sağlam olan. İLE Sindiren/sindirici, hazmettiren. )


- HAZIM değil/yerine/= SİNDİRİM/SİNDİRME


- HÂZİN ile ABDURRAHMAN el-HÂZİNÎ

( İlk dönem matematikçi, cebirci, denklemlerde rasyonel ve irrasyonel çözüm arasında ayrım yapan. Öklit ile Diophantes'i karşılıklı okuyan. Hendesî dil ile adedî dili birbirine çeviren matematikçi. İLE Fizikçi. Mîzânü'l Hikme adlı kitabın yazarı. Bu kitapta, cisimlerin özgül ağırlığını tespit için icat edilen ve icat ettiği âletlerden söz eder ve ayrıca pek çok nesnenin özgül ağırlığını verir. )


- HAZIN[Ar.] değil/yerine/= KIŞLIK YİYECEK


- HAZİNE ile/||/<> BEYTÜL MAL ile/||/<> İRÂD-I CEDÎD ile/||/<> HAZİNEDAR

( Sarayın para ve değerli eşyasının korunduğu yer. Devlet malı. İLE/||/<> Devlet hazinesi. İLE/||/<> III. Selim'in Nizam-ı Cedîd Ordusu için oluşturduğu, bazı vergileri kapsayan hazine. İLE/||/<>Saray hazinesini yöneten memur. )


- HAZİNE ile DEFİNE

( Divan şiirinde birçok güzellik unsuru hazineye benzetilmiştir. )

( GENC )


- HAZİNE ile/ve/||/<> GİZLİ HAZİNE/KENZ-İ MAHFÎ/KENZ-İ HAFÎ


- HAZIR ALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÜRETMEK/YAPMAK

( [not] TO BUY A READY PRODUCT vs./and/but/||/<>/< TO PRODUCE/MAKE
TO PRODUCE/MAKE instead of TO BUY A READY PRODUCT )


- HAZIR OLMAK/OLAN ile/ve/<> İSTEKLİ OLMAK/OLAN


- HAZIR OLMAK/OLAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< TÂLİP OLMAK/OLAN


- HAZIR OLMAK ile/ve/<>/değil/yerine HAZIRLIKLI OLMAK


- HAZIR (OLMAK) ile/ve/> RAHAT (OLMAK)


- HAZIR:
YERİ ve/||/<> YOLU

( Gelenin. VE/||/<> Gidenin. )


- HAZIR ile HÂZIR

( ZÂHİRDE GÖRÜNEN VE BİLİNEN, İLİMLE BİLİNEN )


- HAZÎRE ile/ve/değil HÂMÛŞÂN

( ... İLE/VE/DEĞİL Sessizler, susmuşlar. [Mevlevî mezarlıkları] )


- HAZIRLIKSIZ ... ile/değil/yerine/>< HAZIRLIKLI ...


- HAZİRUN değil HAZIRUN


- HÂZÎZ[Ar.] ile HÂZÎZ[Ar.]

( Mutlu, mes'ud. İLE En aşağı, zîr. | Dağ eteği.[>< EVC: Zirve, doruk.] )


- HAZM ETMEK ile RÂZI OLMAK


- HAZM[Ar.] ile HAZM[Ar.]

( Kesin karar, sebat, direnme. | Doğru ve sağlam oy ve karar. İLE Midedeki yiyecekleri eritme, sindirme. )


- HAZRET(HZ.)[< HUZÛR (çoğ. HAZERÂT)][KURB, PİŞ-GÂH] -ile

( Saygı ile büyüklere verilen/kullanılan unvan. | Kalenderce bir sesleniş. | Var oluş mertebelerinin her biri. )


- HAZÛL[Ar.] ile HAZÛR[Ar. < HAZER]

( Kimsesiz, yardımsız kalarak herşeyden mahrum sürünme. İLE Çok çekingen/dikkatli. )


- HAZZ[Ar.] ile KISM[Ar.]


- HAZZ[Ar.] ile NASÎB[Ar.]


- HBOT/HYPERBARIC OXYGEN THERAPY[İng.] değil/yerine/= YÜKSEK BASINÇ OKSİJEN SAĞALTIMI, HİPERBARİK OKSİJEN TEDAVİSİ


- HBS/HOSPITAL INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HASTANE BİLGİ DÜZENİ


- HBYS/HOSPITAL INFORMATION MANAGEMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HASTANE BİLGİ YÖNETİM DÜZENİ


- HCI/HUMAN COMPUTER INTERACTION[İng.] değil/yerine/= INSAN BİLGİSAYAR ETKİLEŞİMİ


- HTK/HCT/HEMATOKRIT HEMATOCRIT[İng.] değil/yerine/= ALYUVAR YÜZDESİ


- HE :/yerine O (ERKEK)


- HEAD :/yerine BAŞ


- HEADLINE :/yerine MANŞET


- HEADQUARTERS :/yerine GENEL MERKEZ


- HEADSPACE ile/||/<> SPME

( Headspace buhar fazı İLE SPME katı faz mikroekstraksiyon. )

( Formül: Gaz İLE fiber )


- HEALTH :/yerine SAĞLIK


- HEALTHY :/yerine SAĞLIKLI


- HEAR :/yerine DUYMAK


- HEARING :/yerine DURUŞMA, İŞİTME


- HEART ile/ve/||/<> EARTH


- HEART :/yerine KALP


- HEAT :/yerine ISI


- HEAVEN :/yerine CENNET


- HEAVILY :/yerine YOĞUN ŞEKİLDE


- HEAVY :/yerine AĞIR


- HEBÂ değil/yerine/>< ÇABA


- HEBÂ ile/değil/yerine FEDÂ


- HECCAV[Ar.] değil/yerine YERGİCİ


- HECE ile/ve/değil/yerine/=/||/<> OCAK


- HECE[Ar.] yerine SESLEM


- HECTO- ile/||/<> CENTİ-

( Yüz, yüz kat. İLE/||/<> Yüzde bir, yüz. )


- HEDEF ile/değil HİTAP

( "Ben" ve "Sen" sözcükleri ve kullanımı, bir hedef değil hitap aracıdır!
Yaşamımızdaki bazı/birçok şey (bu/şu/o),
"benim/senin/onun için böyle/şöyle/öyle!"
"bana/sana/ona göre böyle/şöyle/öyle!"
ya da
ben/sen/o,
"öyle istiyorsa öyledir"
"öyle düşünmüyorsa öyle değildir"
gibi ne yazık ki çokça kullanılan zırva ifadelerle hareket noktası oluşturulamaz! Yani kişi(kendi ya da başkaları), kendinden ve/ya da başkalarından hareket ederek bir sonuç alamaz, yargıda bulunamaz/bulunmamalıdır.

Bu tür, "ben/sen/o" ifadeleri, hitap için kullanılmak yerine bir hedef olarak hiçbir biçimde kullanılamaz. Bu "yaklaşım" ya da "ifade tarzı", öznellikle, demokratlıkla ya da "faşizmle" hiçbir biçim ve koşulda bağlantılandırılamaz/bağdaştırılamaz ya da indirgenemez de!

Son yıllarda, özellikle de sinema/dizi, kitap ve internetin, bilimsel ve/ya da kişisel araştırma ve yayınların, ülkemizde ve dünyada hızla yaygınlaşmasıyla, Amerika/Avrupa zihni ve diliyle yazılmış kitaplarda/filmlerde çokça kullanılan "Ben/Sen" sözcüklerinin etkisiyle de, ülkemizde, bazı/çoğu kişi tarafından yanlış/yamuk bir biçimde düşünsel çabası/becerisi yetersiz ya da benmerkezci kişilerin zihnine ve diline yerleşmiştir ne yazık ki. Toplum olarak bir anda düzeltilemeyecek olsa da, bireysel olarak yeterli bilgi ve bilinçle çok şey değişebilir/değiştirebiliriz. )

( Düşüncenin üstesinden gelemeyen, düşünenin üstesinden gelmeye çalışır. )

( [not] TARGET vs./but ADDRESSING )


- HEDEFİ BELİRLEMEK ile/ve/||/<>/> ÇITAYI YÜKSELTMEK


- HEDER[Ar.] ile/değil HEBÂ[Ar.]

( Karşılığını alamama, boşa gitme, ziyan olma. İLE/DEĞİL Hiçbir işe yaramadan yok olma, boşa gitme. )


- HEDİYE[Ar.]/PEŞKEŞ[Fars.] değil/yerine/= ARMAĞAN

( MUNUS[Lat.]: Armağanlaşmak. )


- HEDİYE ile RÜŞVET

( PRESENT vs. BRIBE )


- HEDİYELEŞMEK ve/||/<>/> NİTELİKLİ BERABERLİK


- HEDONİ/HEDONIA[İng.] değil/yerine/= HAZ


- HEDY[Ar.] ile BEDENE[Ar.]


- HEDY[Ar.] ile BEYÂN[Ar.]


- HEEL :/yerine TOPUK


- HEGEL ile/ve/||/<> FEUERBACH ile/ve/||/<> MARX

( Kant'ın takipçisi ve geliştiricisi. İLE/VE/||/<>/> Hegel'in öğrencisi ve Marx'ın öncüsü/hocası. İLE/VE/||/<>/> Hegel'in takipçi ve geliştiricisi. Feuerbach'ın öğrencisi. )


- HEGEL ve HZ. MUHMAMMED

( Bireşimi(tevhidi), felsefede bulan, en yetkin filozof. VE Tevhidi bilen ve sunan peygamber. )


- HEGEL ile KEGEL


- HEGEL ile/ve/=/||/<>/< PLATON GİBİ DAVRANAN ARİSTOTELES


- HEGEL'DE:
MANTIK BİLİMİ = METAFİZİK


- HEGEL'İN:
"DİYALEKTİK FELSEFESİ" değil
KURGUL FELSEFESİ


- HEGEMON ile/değil/yerine/>< EGEMEN


- HEGEMONYA[Yun. < HEGEMONIA]["HEGAMONYA" değil!] ile BASKI

( ... İLE Bir devletin, başka bir devlet üzerindeki siyasi üstünlüğü ve baskısı. )


- HEIGHT :/yerine YÜKSEKLİK


- HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> CHARLES STROZIER

( Strozier, Kohut'un yaşam öyküsünü yazmıştır. )


- HEINZ KOHUT ve/||/<> EMPATİ

( "Empati" makalesiyle çığır açmıştır.[1959] )


- HEINZ KOHUT ile/ve/||/<> JAMES F. MASTERSON


- HEİSENBERG BELİRSİZLİĞİ ile/||/<> PAULİ DIŞLAMA İLKESİ

( Heisenberg konum-momentum belirsizliği, Pauli aynı kuantum durumunda iki fermiyon olamaz. )

( Formül: ΔxΔp ≥ ħ/2 )

( Werner Heisenberg tarafından 1927 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1901-1976) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Belirsizlik ilkesi, kuantum mekaniği) (Nobel: 1932) )


- HEKİM/HEKİMLİK değil/yerine/= OTACI/OTACILIK

( OTACI: Saray hekimi. )


- HEKİM ile NİTÂSÎ[Ar.]

( ... İLE Anlayışlı hekim. )


- Hekim'e KONUŞ!!!


- HEKİMLER ile/ve/<> PİLOTLAR


- HEKİMYAN YALISI :

( Büyükdere, Çayırbaşı üzerinde olup aynı zamanda deniz cephelidir. Balkan şatosuna bitişiktir. 19. yy. başlarında inşâ edilen binanın sahibi Kirkor Hekimyan ile Josef Hekimyan olduğu için bu ailenin soyadı ile anılmaktadır. )


- HEKİMYAN\'IN BAĞI :

( Yenimahalle'de Pazarbaşı mevkiinin üst kısımlarında bulunan büyük bir bağdır. )


- HEKLEMEK"[İng. < HACKING] ile/değil/yerine/>< EKLEMEK


- HEKTAR ile DESYATİNA[Rusça]

( ... İLE Eski Rusya'da, 1,09 hektara eşit arazi ölçüsü. )


- HELÂ/HALÂ[Ar.]/KENEF[Ar. < KENİF]/KERİZ[Fars. < KARIZ]/AYAKYOLU/WC/TOILET[İng.]/00[Fr.]/TUVALET[Fr.] ile MEMİŞHANE ile TUVALET

( Ayakyolu. İLE Gece giysisi. )


- HELÂK OLMAK değil/yerine/= ÖLÜP BİTMEK


- HELÂL >< HARAM ile MÂRUF >< MÜNKER

( Pek kabul edilmemek ve onaylanmamakla birlikte, farzları yerine getirmemenin, eksikliklerin, yanlışların, en son noktada cezâsı yoktur/olmaz. İLE İnsanlığı ve geneli kapsayan yanlışların cezâsı da vardır. )

( MÂRUF: Herkesçe bilinen, tanınan, belirli, sanlı. | Şeriatın uygun gördüğü, beğendiği ve buyurduğu. )


- HELÂL ile/ve/||/<> HİLÂL ile/ve/||/<> LÂLEH


- HELÂL[Ar.] ile MÜBÂH[Ar.]


- HELÂL ve/= RIZÂ


- HELEN ile BARBAR

( BAR BAR (BAĞIRMAK), BARBAR: BIR BIR KONUŞAN )


- HELEN ile GREK


- HELICOPTER :/yerine HELİKOPTER


- HELİKAZ ile/||/<> LİGAZ

( Helikaz açar İLE ligaz bağlar. )

( Formül: Unwind İLE join )


- HELİKS/HELIX[İng.] değil/yerine/= SARMAL


- HELİKS ile BETAYAPRAK

( Proteinlerin ikincil yapısındaki spiral biçimi. İLE Proteinlerin ikincil yapısındaki yassı yapı. )


- HELKE ile/değil/yerine BAKRAÇ

( Bakraç, kova. İLE/DEĞİL/YERİNE Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova. | Bir bakracın alabildiği miktar. )


- HELL :/yerine CEHENNEM


- HELLİK ile HELLİK

( Duvar örerken büyük taşların arasına, boşluklara konulan ufak taş parçaları. İLE Yağmurdan sonra topraktaki yumuşaklık. )


- HELLO :/yerine MERHABA


- HELP :/yerine YARDIM ETMEK


- HELPFUL :/yerine FAYDALI


- HELYOTERAPİ/HELIOTHERAPY[İng.] değil/yerine/= GÜNEŞLE SAĞALTIM


- [hem] ÇOK OKUYAN ile/ve/||/<>/hem de ÇOK GEZEN

( Hangisi daha çok bilir?" sorusuna, birinden yana, iki yaklaşımda bulunuluyor. Doğru yanıt diye bir şey yok! İkisi de doğru ya/ya da yanlış olabilir. Fakat bilinebilecek bir şey varsa, o da ikisini de yapanın hiçbir şey bilmediğidir. Yani ne kadar bilmediğini anlayarak ve ne kadar daha anlaması gerektiğini anlar. "ŞİO ME NİHİL ŞİRE"[En iyi bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğim!"] )


- HEM ..., HEM DE ... ile DURUMA GÖRE ...


- HEM, HEM DE ve NE, NE DE:
[İkisi birlikte kullanılır!/kullanılmalıdır!]


- HEM KARADA, HEM SUDA YAŞAYABİLEN CANLILAR ile/ve SÜRÜNGENLER ile/ve BALIKLAR

( Türkiye Kurbağa ve Sürüngenleri )

( ZÂT-ÜT-TENEFFÜS-İL-MÜZDEVİC, ZU-L-MAÂŞEYN/MÂÎŞEYN ile ... )

( FERZEND-İ ÂB: Suda yaşayan hayvanlar. )

( AMPHIBIANS vs. REPTILES and FISHES )

( AMPHIBIE avec ... et ... )


- [ne yazık ki]:
[hem] SUÇLU ile/ve/hem de/||/<>/> "GÜÇLÜ"


- HEMAFEREZ/HEMAPHERESIS[İng.] değil/yerine/= KAN AYIR-SEÇ (İŞLEMI)


- HEMAGLÜTİNASYON/HEMAGGLUTINATION[İng.] değil/yerine/= KAN KÜMELEŞMESİ


- HEMATİT[Fr. < HÉMATITE] değil/yerine/= KAN TAŞI

( Kırmızı ya da esmer renkte olan doğal demir oksidinden oluşan, yaralardan akan kanı durdurmak için kullanılan bir mineral, hematit. )


- HEMATİT ile MANYATİT


- HEMATOLOJİ değil/yerine/= KAN BİLİMİ

( Kan üzerinde incelemeler yapan bilim. )


- HEM(AT)OPO(İ)ETİK ile HEM(AT)OPO(İ)EZ ile HEMAGLÜTİNASYON ile HEMATEMEZ ile HEMATOJEN ile HEMATOLOG ile HEMATOLOJİ ile HEMATOM ile HEMATÜRİ

( Kan yapıcı, kan oluşumu [ile ilgili]. İLE Kan yapımı, kan oluşumu. İLE Kan kümeleşimi. İLE Kan kusma. İLE Kan yapıcı, kan yoluyla. İLE Kanbilim uzmanı. İLE Kanbilim. İLE Kan toplağı. İLE Kan işeme. )


- HEM-DEM[Fars.] ile HEM-DEST[Fars.]

( Sıkı fıkı, canciğer arkadaş. İLE Kuvvet kudrette beraber olan, el ele veren. | Ortak. | Kumaş dokuyuculukta bir çırağa, artık tek başına çalışabilecek seviyeye geldiğini bildiren beratı veren kişi. )


- HEME İLE CHLOROPHYLL İLE COBALAMİN İLE IRON-SULFUR ile/||/<> METALLOPROTEİNLER

( Metal içeren biyomoleküller. )

( Formül: Fe²⁺ ⇌ Fe³⁺ )


- HEMEN DEĞİŞİM ile/ve ÂNÎ DEĞİŞİM

( IMMEDIATELY ALTERATION vs./and SUDDEN ALTERATION )


- HEMEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SICAĞI SICAĞINA


- HEMFİKİR değil/yerine/= OYDAŞ


- HEMİANOPSİ ile HEMİPLEJİ ile HEMİSFER

( Yarım görmezlik. İLE Yarı inme. İLE Yarı küre. )


- HEMİNTH-/HEMİNTHO- ile/||/<> VERMİ-

( Kurt, solucan. İLE/||/<> Solucan. )


- HEMİŞ, FAHRİ :

( Yenimahalle muhtarı olarak görev yaptı. Sarıyer Yoksulları Koruma Derneğinin kurucularından biri ve yönetiminde bulundu. )


- HEMISFER/HEMISPHERE[İng.] değil/yerine/= YARI KÜRE


- HEMM[Ar.] ile GAMM[Ar.]


- HEMM[Ar.] ile HİMMET[Ar.]


- HEMM[Ar.] ile İRÂDE[Ar.]


- HEMM[Ar.] ile KASD[Ar.]


- HEMODİLÜSYON/HEMODILUTION[İng.] değil/yerine/= KAN SEYRELIM


- HEMODİNAMİ/HEMODYNAMICS[İng.] değil/yerine/= KAN DOLAŞIM DEVİNIMLİĞİ


- HEMODİYALİZ/HEMODIALYSIS[İng.] değil/yerine/= KAN ARITIM/SÜZDÜRÜM


- HEMODİYALİZ ile HEMOGRAM ile HEMOLİTİK ile HEMOLİTİK ANEMİ ile HEMOLİZ ile HEMOPTİZİ ile HEMORAJİ ile HEMORAJİK ile HEMOSİTOMETRE ile HEMOSTATİK ile HEMOSTAZ

( Kan süzüm. İLE Tam kan sayımı. İLE Kan yıkımlı, kan yıkıcı. İLE Yıkımlı kansızlık. İLE Kan yıkımı. İLE Kan tükürme. İLE Kanama. İLE Kanamalı, kanama[yla ilgili]. İLE Kan sayar. İLE Kanama durdurucu. İLE Kanama durması, kanın durması. )


- HEMOFİLTRASYON/HEMOFILTRATION[İng.] değil/yerine/= KAN SÜZDÜRÜM


- HEMOGLOBİN ile/||/<> MİYOGLOBİN

( Hemoglobin kanda O₂ taşır İLE miyoglobin kasta O₂ depolar )

( Formül: Hb 4 hem grubu İLE Mb 1 hem grubu )


- HEMOGRAM/HEMOGRAM[İng.] değil/yerine/= KAN GÖZE ÇİZGESİ


- HEMOLİZ/HEMOLYSIS[İng.] değil/yerine/= ALYUVAR YIKIMI


- HEMORAJİ/HEMORRHAGE, BLEEDING[İng.] değil/yerine/= KANAMA


- HEMORAJİK DİYATEZ/HEMORRHAGIC DIATHESIS[İng.] değil/yerine/= KANAMA EĞİLIMİ


- HEMOSTAZ/HEMOSTASIS[İng.] değil/yerine/= KANAMA DURDURMA


- HEMOVİJİLANS/HEMOVIGILANCE[İng.] değil/yerine/= KAN TAKİP DÜZENİ


- HEMPA ile/||/<> HEMTA

( Ayaktaş, arkadaş[kötü işlerde]. İLE/||/<>/||/<> Yandaş, denktaş, arkadaş. )


- HEMPA[Fars.] ile/değil/yerine/>< KANKA/ARKADAŞ

( Kötü işlerde aynı amaçla ve birlikte hareket eden kişi, ayaktaş. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kan kardeşliği kadar yakınlıkla birlikte hareket eden/ler. )


- HEMŞİRE/ŞVESTER değil/yerine/= SAYRICI < KARDEŞ[KADIN]


- HEMZ[Ar.] ile LEMZ[Ar.]

( Örtülü ayıplama. İLE İthâm ederek ayıplama. )


- HEMZEMİN ve/<> HEMDEM


- HENDEK ile/ve AZMAK ile/ve UR

( ... İLE/VE Su birikmiş hendek. İLE/VE Bir tür hendek. )


- HENDEK değil/yerine/= ÇUKUR


- HENDEK ile KUYU/TUYNUK

( Kuyu görüntüsü, bir kaynağı ya da bir kazanç kapısını simgeleyebilir. )

( ... ile Bİ'R[çoğ. ÂBÂR], BEVD
... ile BÂSİKA: Ağzına kadar su dolu olan kuyu. )

( ... ile ÇÂH, ÇEH )

( DITCH/TRENCH vs. WELL )


- HENÎ'[Ar.] ile MERÎ'[Ar.]


- HENRY CAVENDISH ile/ve/<> ANTOINE LAVOISIER

( [Hidrojen] Kâşifi. [1766] İLE/VE/<> Adlandıran. [1783] )

( Hidrojen )


- HENRY ile/||/<> YASASI

( Gazların çözünürlüğü yasası )

( William Henry tarafından 1803 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1774-1836) (Ülke: İngiltere) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Henry yasası) )


- HEPA/FİLTRE HİGH-EFFICIENCY PARTICULATE AIR FILTER[İng.] değil/yerine/= YÜKSEK VERİMLİ PARÇACIKLI HAVA SÜZGECİ


- HEPANIL, MUSTAFA (SARIYER, İSTİNYE 1960) :

( Sarıyerli işadamı. Büyükdere Mehmet İpgin İlkokulunu ve Levent Lisesini bitirdi. Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümünden mezun oldu. Bir yıl süre ile Londra'da dil eğitimi aldıktan sora iş hayatına atıldı. Bir süre Türkiye'nin ilk denizcilik gemi yakıtları ticareti şirketinde (Tekfen & Sodescan) çalıştı. Askerliğini takiben Gemi yakıtları sektöründe üç şirkette müdür ve yöneticilik yaptığı ve kar ortaklığı pozisyonlarında bulundu. Lukoil Şirketinde Satış & Pazarlama Koordinatörü olarak görev yaptı. Bazı ticari şirketler ortaklıkları devam ediyor. Beyaz Martı Şirketi'nin sahibidir. Sarıyer Spor Kulübü üyesi olup, üyesi olduğu kulüpte önce yönetim kurulunda görev aldı, olağanüstü genel kurulda da kulüp başkanlığına seçildi (2008/2009). Bilahare 2011/12 sezonun da bir kez daha yönetim kurulunda İkinci Başkan olarak görev yaptı. )


- HEPATİK ile HEPATOLOJİ ile HEPATOMEGALİ ile HEPATOSİT ile HEPATOSPLENOMEGALİ ile HEPATOTOKSİK

( Karaciğer [ile ilgili]. İLE Karaciğerbilim. İLE Karaciğer büyümesi. İLE Karaciğer gözesi. İLE Karaciğer/dalak büyümesi. İLE Karaciğere zararlı. )


- HEPAT/O- ile KRAN(İ)YO- ile M(İ)YEL(O)- ile FLEBO- ile PNEUM-/PNEUMO-/PNEUMATO- ile PİYO- ile NEKRO-

( Karaciğer [ön ek]. İLE Kafa-, kafatası. İLE Omurilik [ile ilgili]. İLE Toplardamar [ile ilgili]. İLE Hava-, gaz-, akciğer. İLE İrinli, irin .... İLE Ölü/nekro-. )


- HEPİMİZİ BİR YAPAN ile/ve/<> BAZILARIMIZI "AYRI" YAPAN


- HEPİMİZİN "HAYATLARI" değil HAYATI


- HEPTANRICILIK/TÜMTANRICILIK/PANTEİZM ile KÖKEN TANRI ile MİMAR TANRI ile YARATICI TANRI ile KİŞİ TANRI ile KAVRAM TANRI


- HER AN ile/ve/||/<>/> SÜREKLİ


- HER ANLAM/DA ile/ve/değil/||/<>/< HER ALAN/DA


- HER BİÇİMDEN/GÖRÜNÜŞTEN ÇÖZÜLME/UZAKLAŞMA ve/||/<>/> YENİ VE YENİDEN BİÇİMLENME


- HER BİLDİĞİMİZİ ... ile/ve/||/<> HER SÖYLEDİĞİMİZİ ...

( Söylemiyoruz! İLE/VE/||/<> Biliyoruz! )


- HER BİR/BEHER[Fars.] ile BEHER/BEHERGLAS[Alm. < BECHER/GLAS]

( Her bir. İLE Silindir biçiminde cam deney çubuğu. )


- HER BİR KİŞİ, DÜŞÜNCENİN, DİLİN, SÖZCÜĞÜN VE HER ÖNEMLİ DEĞERİN:
TEMSİLCİSİ ve/||/<>/> BEKÇİSİ


- HER DERDE DEVÂ OLAN:
(")SARIMSAK(") ile/ve/değil/||/<>/< SARILMAK


- HER ELİNİ SIKAN İLE ... ile/ve/<> HER CANINI SIKAN İLE ...

( Dost olma! İLE/VE/<> Düşman olma! )


- HER GÜN ...:
BİR ile/ve/||/<>/> ÜÇ ile/ve/||/<>/> BEŞ
İŞ/GÖREV

( [Her gün ...]
Büyük bir işi/görevi yerine getirebilmek. İLE/VE/||/<>/> En az üç orta işi/görevi yerine getirebilmek. İLE/VE/||/<>/> En az beş küçük işi/görevi yerine getirebilmek. )


- (HER GÜN) GERİNMELİ ve ESNEMELİ!


- HER HALÜKÂRDA değil/yerine/= HER DURUMDA


- HER İKİ KAPILARIMIZ değil İKİ KAPIMIZ


- HER İLE OER İLE ORR İLE CO2RR ile/||/<> ELEKTROKATALİTİK REAKSİYONLAR

( Önemli elektrokimyasal dönüşümler. )

( Formül: 2H₂O → 2H₂ + O₂ )


- HER İŞE KARIŞMAK =/<> HİÇBİR İŞ YAPMAMAK


- HER KAVRAM ve/<> HER KAHRAMAN(/KİŞİ)


- HER KOŞUL ALTINDA GEÇERLİLER ile/ve/||/<>/> MÜKEMMELLEŞME


- (HER KOŞULDA) YAP!:
NE YAPABİLİYORSAN ile/ve/||/<> NE KADARINA SAHİPSEN ile/ve/||/<> NEREDEYSEN

( (IN ANY CONDITION) DO:
WHAT YOU CAN vs./and/||/<> WHAT YOU HAVE vs./and/||/<> WHERE YOU ARE )


- HER NE OLURSA ve/||/<> DİLİM/İZ DURURSA

( Bana, benden olur. VE/||/<> Başım barış/selâmet bulur. )


- HER NEYSE değil/yerine NEYSE


- HER ŞERDE, BİR HAYIR VARDIR" değil HER ZAHMETTE, BİR RAHMET VARDIR


- HER ŞEY, DEĞİŞİR değil HER ŞEY, (BELİRLİ/BELİRSİZ) BİR ŞEYE GÖRE DEĞİŞİR


- HER ŞEY ile/ve/||/<> GERİ KALAN NE VARSA


- HER ŞEY ile/ve/değil/||/<>/>/< HER ŞEYDE


- HER ŞEY(DE)/YER(DE) ile/ve HİÇBİR ŞEY(DE)/YER(DE)

( When we realise that all is in our mind and that we are beyond the mind, that we are truly alone; then all is us.
Nothing is me, so I am nothing. )

( Hiçbir "şey", ben değildir; böylece, ben, hiçbir şeyim. )

( Herhangi bir şey, sadece o şey değildir. )

( Herhangi bir şey, bütünün bir yanını göstererek gizleyendir. )

( Herşey, kendi olmayanı da işaret etmektedir. )

( Can sıkmanın sırrı, herşeyi anlatmaktır. )

( Herşeyin, zihnimizde olduğunu, bizim, zihinden öte olduğumuzu ve gerçekten yalnız başımıza olduğumuzu, ne zaman anlarsak, işte o zaman, herşey biziz. )

( [ON] EVERYTHING/PLACE vs./and [ON] NOTHING/PLACE )


- HER ŞEYİN KONUŞULABİLİRLİĞİ ile/ve/||/<>/>/< SÖYLEDİKLERİNİ TAMAMLAMASINI BEKLEMEK


- HER "SORUNLARINI" (ÇÖZMEK) değil HER SORUNUNU (ÇÖZMEK)


- HER YERDE ve/<> HER KOŞULDA


- Her zaman DİNLE!!!


- Her zaman DİNLE!!!


- Her zaman DİNLE!!!


- Her zaman SUS!!!


- HER ZAMAN ile "HER ZAMAN"I

( Genelin içinde düşünülen zaman. İLE Özelliği/farkı olan üzerine düşünülen "ZAMAN"ı. )

( EACH TIME vs. EVERYTIME )


- HER ZAMAN ile SÜREKLİ/DAİMA[Ar.]

( Zaman-ötesi oluş, tümüyle Şimdi'dedir. )

( EVERY TIME vs. ALWAYS/FOREVER
Timeless being is entirely in the now. )


- HER ile/ve BASİT HER


- HER ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< BAZI

( [kitap] Okunmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazılarına başvurulur. )

( [eşya] Kullanılmaz. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazıları saklanır. )

( [yazar] Sevilmez. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Bazıları (sadece) beğenilir. )


- HER ile HEP

( EACH/EVERY vs. ALWAYS )


- HER :/yerine ONUN (KADIN)


- HERA ile/ve/||/<> ATHENA ile/ve/||/<> AFRODİT


- HERAKLEITOS AÇMAZI ile/ve/||/<> ÇOKLUK AÇMAZI ile/ve/||/<> THESEUS AÇMAZI


- HERBAL[İng.] değil/yerine/= OTSU BİTKİ


- HERC Ü MERC değil/yerine/= ALTÜST, KARMAKARIŞIK, ALLAK BULLAK, DARMADAĞINIK


- HERCÂÎ[Fars.] değil/yerine/= YELTEK/GELGEÇ

( İsteğinde kararlı olmayan ya da konudan konuya geçiveren. | Aşkta, değişken, vefâsız. )


- HERDER ve/||/<>/> GOETHE ve/||/<>/> SCHILLER

( 25 Ağustos 1744 - 18 Aralık 1803 VE/||/<>/> 28 Ağustos 1749 - 22 Mart 1832 VE/||/<>/> 10 Kasım 1759 - 09 Mayıs 1805 )


- HERE :/yerine BURADA


- HEREDİTE/HEREDITY[İng.] değil/yerine/= KALITIM, SOYA ÇEKİM


- HEREDİTE ile HEREDİTER ile HERİTABİLİTE

( Kalıtım, soyaçekim. İLE Kalıtsal. İLE Kalıtılabilirlik. )


- HEREDİTER/HEREDITARY[İng.] değil/yerine/= KALITIMSAL


- HEREDOT ile/ve/değil TUKİDİDES


- HERGÜNSEL, CAFER (DÜZCE, 1956) :

( İlk, orta, lise öğrenimini Hendek'te tamamladı. Ortaköy Eğitim Enstitüsü ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdi. Yüksek Lisansını İ.Ü. Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalında yaptı. Öyküleri Yazko Edebiyat, Varlık, Gösteri Broy, Edebiyat - Kop. Dergileriyle Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde yayımlandı. Kalfa, Yaşam Sürgünleri, Verirken, Ara Beni Sesini Duyayım öykü kitapları ve Hamit Nasıl Okuma Yazma Öğrendi çocuk romanı yayınlandı. 2010 İstanbul Kültür Başkenti Programı çerçevesinde "Geçmişten Günümüze Esintilerle Emirgan" kitabıyla yer aldı. Sarıyer Edebiyat Günlerinde Sarıyer Beyaz Martı Edebiyat Onur Ödülü (1916) alan yazarın son eseri "Sarı Zarf" isimli romanı (2018). )


- HERHALDE ile/ve/||/<> BELKİ (DE)


- HERHALDE değil/yerine YÜKSEK/BÜYÜK OLASILIKLA


- HERHALDE ile HER HALDE

( Tahmin, belki. İLE Mutlaka, kesinlikle. )


- HERHANGİ BİR ARKADAŞININ, SENİ, PARA İSTEMEK İÇİN ARAMASI ile TANIDIĞIN VE SEVDİĞİN BİR ARKADAŞININ, SENİ, PARA İSTEMEK İÇİN ARAMASI


- HERHANGİ BİR) DÜŞÜNCEYE:
MAHKÛM/İYET ile/ve/değil/yerine HÂKİM/İYET


- HERHANGİ BİR KİŞİ (OLAN/OLMAK) ile/ve/değil/yerine BELİRLİ BİR KİŞİ (OLAN/OLMAK)


- HERHANGİ BİRİ OLMAK ile/değil/yerine BELİRLİ BİR KİŞİ OLMAK


- [ne yazık ki]
HERHANGİ BİR YERDEKİ ADÂLETSİZLİK ile/değil/yerine/></> HER YERDEKİ ADÂLET

( Tehdit. İLE/DEĞİL/YERİNE/> Düzen. )

( Herhangi bir yerdeki adâletsizlik, adâleti tehdit eder her yerde. )

( Injustice anywhere is a threat to justice everywhere. )


- HERITAGE :/yerine MİRAS


- HERKES, "HER ŞEYİN FARKINDA"
ile/değil/||/<>/<
"HİÇKİMSE, HİÇBİR ŞEYİN FARKINDA DEĞİL" DEĞİL


- HERKES, KENDİ İŞİNE BAKSIN! değil HERKES, KENDİ İÇİNE BAKSIN!


- HERKES YAPAMAZ ile/ve/değil HERKES, HER ZAMAN (KOLAY KOLAY) YAPAMAZ


- HERKES YAPIYORSA BIRAK YAPSINLAR | KİMSE YAPAMIYORSA BEN NASIL YAPAYIM ile/değil/yerine/>< HERKES YAPIYORSA BEN DE YAPABİLMELİYİM | KİMSE YAPAMIYORSA BEN YAPAYIM


- HERKES ile/değil/yerine ÇOĞUNLUK


- HERKES ile/ve/değil/||/<>/< HER BİREY


- HERKES ile/ve/değil/||/<> HERHANGİ BİRİ


- HERKES ile "HERKES"İ

( Genelin içinde düşünülen kişiler. İLE Özelliği/farkı olan üzerine düşünülen "KİŞİ"yi. )

( EVERYBODY vs. "EVERYBODY" )


- HERKES ile ORTAK DİLDE HERKES ile AYRIMSIZ HERKES


- HERKESE ...'YA DİKKAT ETMESİNİ TAVSİYE EDİYORUM değil HERKESİ ...'YA DİKKAT ETMESİ İÇİN UYARIYORUM


- HERKESİN:
YANLAŞTIĞI KİŞİ/LER ile/ve/değil/||/<>/< İYİ ANLAŞTIĞI KİŞİ/LER


- HERMANN von MEYER ve/<>/> GERHARD HEILMANN

( 03 Eylül 1801 - 02 Nisan 1869 ve/||/<> 25 Haziran 1859 - 26 Mart 1946 )


- HERMES ADAK YERİ :

( Hermaion (Rumelihisarı) antik çağda kutsal sayılan yerlerden biriydi. Nedeni ise burada Hermes adak yerinin bulunmasıydı. )


- HERMES ile HERMES

( MISIR - BÂBİL - İRAN / İSLÂM'DA[İDRİS] ile YUNAN )

( TOTH ile HERMES TRIMEGISTES )


- HERMES = İDRİS(Terzi) = ERMİŞ(Anadolu Türkçe'si) = HİRAMUS = HERMESE = HERMESÜ'L-HİRAMİSE(Araplarca) = THOT(Mısır'da) = HERMİS

( )


- HERMETİK ile/ve HERMENEUTİK

( ... İLE/VE Farklı bakışlarla aynı olguya bakma olanağını sunmak/kazandırmak. Çok anlamlılığa izin vermektir. )

( Hermes. İLE/VE Dilthey. )

( Hermeneutik'in amacı: Tekil tarihsel varoluşun anlaşılması. )

( ... İLE/VE Aslına uygun okuyabilme. )


- HERMİTİAN İLE UNİTER İLE NORMAL ile/||/<> ÖZEL MATRİSLER

( Karmaşık matrislerin özel sınıfları. )

( Formül: A† = (A*)^T )


- HERMİTİAN ile/||/<> SKEW-HERMİTİAN

( Hermitian A=A* İLE skew-Hermitian A=-A*. )

( Formül: Self-adjoint İLE anti-self-adjoint )


- HERNİ/HERNIA[İng.] değil/yerine/= FITIK


- HERNİASYON/HERNIATION[İng.] değil/yerine/= FITIKLAŞMA


- HERO ve/||/<> İLKBAHAR, YAZ, SONBAHAR, KIŞ... VE İLKBAHAR

( ve/||/<> )

( )


- HERO :/yerine KAHRAMAN


- HERSELF :/yerine KENDİSİ (KADIN)


- HERŞEY ve CESÂRET


- HER ŞEY ilefakat HERKES/TE

( Olabilir. İLE/FAKAT Olamaz. )


- HER ŞEY ile HİÇBİR ŞEY

( Zamanla telâfi edilebilir. İLE Geçip giden zaman, hiçbir şeyle telâfi edilemez. )


- HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR HAYIR VARDIR ile/değil HER ŞER'DE/ŞEYDE, BİR OLABİLİR/ARAMAK GEREK


- HERŞEYİ BİLEN ile/değil KENDİNİ BİLEN


- HERŞEYİ İÇİNE ALAN ile/ve HERŞEYİN İÇİNDE OLAN

( INCLUDES EVERYTHING vs./and IN EVERYTHING )


- HERŞEYİ KAPSAYICI/LIK ile/ve/değil/<> HİÇBİR ŞEYE İNDİRGENEMEZ/LİK


- HERŞEYİ YAZMAK ile/ve/değil/yerine YAZILABİLDİĞİ KADAR/INI YAZMAK


- HERŞEYİN ANLAMINI ÇÖZMEK ve/=/||/<>/> HİÇBİR ŞEYİN ANLAMININ, (PEK DE FAZLA) OLMADIĞINI ANLAMAK


- HERŞEYİN DÜZELECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİ DÜZELTEBİLECEĞİNE ve/||/<> HERŞEYİN BİTECEĞİNE

( İnanarak dileyelim! VE/||/<> İnanarak çabalayalım! VE/||/<> İnanarak sabredelim! )


- HERŞEYİN KURAMI[THE THEORY OF EVERYTHING] ve/<> I ORIGINS

( Stephen Hawking'in yaşam öyküsü ve "Zamanın Kısa Tarihi" kitabı üzerine... VE/<> Gözün ve doğanın sınırsızlıkları, bilim ve bilin(e)meyen alanların/durumların ilişkisi ve/ya da birlikteliği üzerine önemli iki film. )

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(70/183)