R ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(27/183)
- BLOKAJ/BLOCKADE değil/yerine/= ENGELLEME, DURDURMA
- BLOKAJ ile/||/<> BLOKER/BLOKÖR
( Durdurma. | Tıkanma, tıkanıklık. İLE/||/<> Durdurucu. | Engelleyici. )
- BLOKER/BLOCKER değil/yerine/= ENGELLEYİCİ
- BLOKLAMAK değil/yerine/= ENGELLEMEK
- BLOOD :/yerine KAN
- BLOW :/yerine ÜFLEMEK
- BLUE :/yerine MAVİ
- BLUETOOTH'TA:
GFSK ile/ve/||/<> FHSS ile/ve/||/<> ISM
( Gauss Tipi Frekans Kayma Modeli. İLE/VE/||/<> Frekans Atlamalı Yayılmış Spektrum. İLE/VE/||/<> Endüstriyel Bilimsel Medikal Radyo Bandı. )
( Taşıma modülasyonu. İLE/VE/||/<> Radyo frekansı iletişim modülasyonu. İLE/VE/||/<> Veri alışverişi.[2.4 GHz frekanks bandında][lisans gerektirmez] )
- BLUTUT/BLUETOOTH BLUETOOTH değil/yerine/= YAKIN ALAN RADYO FREKANSI
- BN/BATCH NUMBER değil/yerine/= PARTİ NUMARASI
- B'NİN ile/değil BEYNİN
- BOARD :/yerine TAHTA, KURUL
- BOAT vs. BOTH
- BOAT :/yerine TEKNE
- BÖBREK YANGISI(İLTİHABI)/NEFRİT[Fr. < Yun.] ile/ve ÖD/SAFRA KESESİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve DALAK[Ar. TIHÂL] YANGISI(İLTİHABI)
( NEFRİT, ZÂT-ÜL-KİLYE ile/ve KOLESİSTİT ile/ve SPLENİT )
- BÖBÜRLENME değil/yerine/>< KENDİNİN/KİŞİNİN/İNSAN(IN) DEĞERİ(Nİ) BİLMEK, ONUR/GURUR DUYMAK
- BÖBÜRLENMEK ve/||/<> HORULDAMAK
( Gündüz. VE/||/<> Gece. )
( "Uyanıkken". VE/||/<> Uyurken. )
- BÖCEK ile KALKAN BÖCEKLERİ
( ... İLE Birçok türü, tarım ve orman bitkilerinde asalak olarak yaşayan, kın kanatları kalkanımsı böcekler ailesi. )
- BÖCEK ile KIMIL
( ... İLE Yarım kanatlılardan, sap, çiçek, yaprak ve başakları emerek ya da yiyerek ekin hastalığına yol açan, gövdesi kalkana benzeyen zararlı bir böcek. )
( ... cum AELIA ROSTRATA )
- BÖCEK ile KOKARCA BÖCEĞİ
- BÖCEK ile KÜRK BÖCEĞİ
( ... İLE Kınkanatlılardan, esmer uzun kıllı, halı, keçe gibi nesneleri kemiren bir böcek. )
- BÖCEKKAPAN ile DROSERA
( Bazı örgenleri, böcek yakalamaya ve sindirmeye uygun olan bitkilerin ortak adı. İLE Bunlara örnek bir bitki. )
- BÖCEKLER ile/ve/||/<> KUŞLAR ile/ve/||/<> MEMELİLER
( 3 milyon tür[1 milyonu kayıtlı]. İLE/VE/||/<> 8.000 tür. İLE/VE/||/<> 5.000 tür. )
- BOD ile BODUN/BOYUN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Boy. İLE Halk, tebaa, avam. )
- MAĞARALAR'DA:
BODGAYA ve HİRA
( ... VE HİRA: Arayış. )
- BODRUM KAT ile/ve/<> TAVAN ARASI
( "Travmalar". İLE/VE/<> "Hoş anılar". )
- BODUR, TANER (GÜMÜŞHANE, 1971) :
( Lüleburgazspor'dan transfer edildi ve dört sezon (1995 - 1999) Sarıyer'de tescilli kaldı. 84 Lig, 9 Kupa ve 1 Turnuva olmak üzere 94 resmi ve 30 özel olmak üzere 124 kez forma giydi. Lig maçlarında 18, Kupa maçlarında 6, Turnuva maçlarında 1 ve özel maçlarda 10 olmak üzere takımına 35 gol kazandırdı. )
- BODY :/yerine VÜCUT
- BADİ GARD[İng. < BODYGUARD] değil/yerine/= KORUMA
- BOĞA ile/ve/||/<> EŞEK ile/ve/||/<> YILAN ile/ve/||/<> BİLGİSİZ/CAHİL
( [...'ya yaklaşma!]
Ön tarafından. İLE/VE/||/<> Arka tarafından. İLE/VE/||/<> Yanından. İLE/VE/||/<> Hiçbir tarafından. )
- BOĞA ve/||/<> KURT ve/||/<> TURNA
( Güç simgesi. VE/||/<> Birliktelik simgesi. VE/||/<> Sanat, zarâfet ve ekin/kültür simgesi. )
- BOĞAN OTU/AKONİT[Yun. < AKONİT] ile/ve/||/<>/> AKONİTİN[Fr. < ACONITINE]
( ... İLE/VE/||/<>/> Boğan otundan çıkarılan ve tıpta kullanılan zehirli bir nesne. )
- YAKLAŞMA!:
BOĞAYA ile/ve/||/<> EŞEĞE ile/ve/||/<> BİLGİSİZE/CAHİLE
( Önünden. VE/||/<> Arkasından. VE/||/<> Hiçbir yerinden. )
- BOĞAZ\'IN İNCİSİ SARIYER GAZETESİ :
( Aydın Ünsal tarafından 2001'de yayın hayatına başladı ve aralıklı olarak çıkmasına devamlılık gösteremedi 2004'te yayın hayatından çekildi. )
- BOĞAZ ile ARGIT/DAĞ BOĞAZI/DERBENT[Fars.]
- BOĞAZ ile İSTANBUL BOĞAZI
( İNEKGEÇİDİ, BOSPHORUS[İng.] )
- BOĞAZİÇİ CAMİİ :
( İstinye'de Koru yerleşim bölgesinde bulunan Boğaziçi Camii yeni bir cami olup tarihi bir özelliği yoktur. )
- BOĞAZİÇİ FATİH SULTAN MEHMET CAMİİ :
( Maden Mahallesinin üst kısmında bulunmaktadır. )
- BOĞAZİÇİ GAZETESİ :
( İlçede yayınlanan ilk siyasi gazetedir. Adnan Kop tarafından çıkarılan gazete üç yıl kadar yayın hayatını devam ettirebildi. )
- BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ :
( Beylerbeyi ile Ortaköy arasında Boğazın iki yakısını birleştiren ilk asma köprüdür. İnşaatına 20 Şubat 1970'de başlandı ve 29 Ekim 1973'te trafiğe açıldı. Toplam uzunluğu 1.560 m, orta açıklığı 1.074 m, genişliği 33,40 m, denizden yüksekliği 64 m'dir. Avrupa'nın en büyük asma köprüsü olup dünyanın da 4. en büyük köprüsüdür. Bu köprüye 1. Köprü denilir. )
- BOĞAZİÇİ OTELİ :
( Yeniköy, Tarabya yolu üzerinde ve balıkçı barınağının karşısında 1960'da açıldı. Otel çok uzun ömürlü olmadı. Halen market olarak faaliyet gösteriyor. )
- BOĞAZİÇİ SARIYER ERKEK ÖĞRENCİ YURDU :
( Maden Tepeüstü mevkiinin alt tarafında ve Şifa Camiinin üst kısmında olup 1997'de hizmete açıldı. Boğaziçi İlim ve Kültür Vakfı'na bağlıdır. )
- BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ KAMPÜSÜ :
( Boğaziçi Üniversitesinin Kilyos'taki kampüsü görülmeğe değerdir. Hemen her türlü etkinliğin yapılabileceği bir yerdir. 2004'te Kiteboard (Dünya uçurtma) Şampiyonası üçüncü kez bu kampüste yapıldı. )
- BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ KÜTÜPHANESİ :
( Boğaziçi Üniversitesi Kütüphanesi aslında Robert Kolejin kütüphanesidir. Robert Kolej üniversiteye dönüştürülünce ve Boğaziçi adını alınca haliyle kütüphane de aynı ismi aldı. 1863 yılında Harward Gollege'nin bağışladığı 200 kitapla temeli atılan kütüphane 1900'larda 10 bin, 1937'de 40 bin kitap sayısına ulaştı. 1982'de yeni kütüphane binası açıldı. Türkçe ve yabancı dillerde 250 bine yakın kitapla Türkiye'nin en önemli kütüphanelerinden biridir. )
- BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ :
( Rumelihisarı'nda bulunan Boğaziçi Üniversitesi, 1871'den beri eğitim ve öğretim veren Robert Kolejin devamıdır. 1971'de Milli Eğitim Bakanlığına devredilen Robert Kolej, o tarihten beri Boğaziçi Üniversitesi olarak eğitim ve öğretim vermektedir (bkz. Robert Kolej). Boğaziçi Üniversitesi'nin Hisarüstü'ndeki yerleşim yerinden başka Kilyos'ta kampüsü bulunmaktadır. Üniversitenin alanı 1.880.128 m2'dir. )
- BOĞAZİÇİ\'NİN RUMELİ KIYISI :
( Boğaziçi'nin Rumeli kıyısı, Rumelifeneri'nden başlar Haliç'e kadar gider. Çok girinti ve çıkıntılı olduğu için uzunluğu Haliç dahil 55 km. dir. )
- BOĞAZİÇİ :
( Avrupa ile Asya kıtası arasında, İstanbul üzerinden Karadeniz'i Marmara denizine bağlayan boğazdır. Karadeniz Boğazı'na "Nehr - i Aziz" yani "Sevgili Nehir; Güzel Nehir" denildiği gibi "Halici Bahr - i Siyah" yani "Karadeniz Halici" de denildiği gibi "Bahr - i Siyah" yani "Karadeniz" de deniliyor ve bu isim gerçek ismi oluyordu. Yabancılar ise "Bosphor" diyorlardı. Boğazın Rumeli ve Anadolu yakalarında yer alan Anadolu ve Rumelifener ile Üsküdar, Beşiktaş arasında kalan büyük denizalanı Boğaziçi'dir. Boğazın uzunluğu 31,5 km, en dar yeri Aşiyan burnu ile Kanlıca arası 698 m, en geniş yeri, Çayırbaşı ile Umuryeri arası 3.420 m, en derin yeri 120 m, ortalama derinliği 65 m, dir. Boğaz üzerinde iki büyük ama köprü bulunmaktadır. Birinci köprü Boğaziçi Köprüsü'dür ve 1973'te, ikinci köprü Fatih Sultan Mehmet Köprüsü olup 1978'de ve üçüncü köprü Yavuz Sultan Selim Köprüsü de 2016'da trafiğe açıldı. )
- BOĞAZİÇİNDEKİ İLK KÖPRÜ :
( Tarihçi Heradot'a göre Pers İmparatoru Darius, M.Ö. 512 yılında İskitlerle savaşa giderken Samoslu Mandrokles'in yaptığı Boğaz köprüsünden geçmiştir. Birbirine bağlı dev dubalar üzerinde duran bu köprü Boğaz'ın Avrupa ve Asya yakalarını birleştiren ilk köprüdür. )
- BOĞAZINA DİZİLMEK ile BOĞAZINDAN GEÇMEMESİ
- BOĞMAÇ/TURNİKE[İng. < TOURNIQUET] ile TURNİKE[Fr. < TOURNIQUET]
( Kan akıntısını durdurmak için kanama noktasının gerisine yapılan sıkı sargı. İLE Kişilerin teker teker geçmesini sağlamak amacıyla bazı yerlere konulan, uclarından biri çevresinde dönebilecek düzende yatay olarak yerleştirilmiş çarpı biçiminde araç. )
- BÖGRÜL ile BÖĞÜR ile BÖĞÜR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Beyaz beneklere sahip hayvanlar. İLE Böğür. İLE Kuça kenti ile Uygur ülkesi arasında bulunan bir dağın doruğunda bulunan bir kale.[sınır noktasıdır] )
- BOĞSUK! ile/ve/||/<> PRANGA!
( Kölelerin boynuna geçirilen demir halka. İLE/VE/||/<> Kölelerin ayağına geçirilen demir halka. )
- BOGULDI ile BOGUNDI ile BOGUNDI ile BOGUŞDI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Adam boğuldu. İLE At boğuldu. İLE Hayvanların sidik torbası[mesanesi]. İLE Onlar birbirini boğdu. )
- BOĞULMA ile/ve/değil/||/<> "BUNALMA"
- BOĞULMAK ile/ve/||/<> BOCALAMAK
- BOĞULMALARDA:
DİL KÖKÜNÜN GERİYE KAYMASI[BAYILMA VE BİLİNÇ KAYBI SONUCU] ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA SIVI DOLMASI ile/ve/||/<> SOLUK BORUSUNA YABANCI NESNE KAÇMASI ile/ve/||/<> ASILMA ile/ve/||/<> AKCİĞERLERİN ZEDELENMESİ ile/ve/||/<> GAZLA ZEHİRLENME ile/ve/||/<> SUDA
( Gövdedeki dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu dokularda bozulma oluşmasıdır.
[Belirtileri]
- Soluk almada güçlük.
- Gürültülü, hızlı ve derin solunum.
- Ağızda balgam toplanması ve köpüklenme.
- Yüzde, dudaklarda ve tırnaklarda morarma.
- Genel sıkıntı hali, yanıtlarda isabetsizlik ve kararsızlık.
- Bayılma. )
( [İlk yardım.]
- Boğulma nedeni ortadan kaldırılır.
- Bilinç kontrolü yapılır.
- Hastanın yaşamsal bulguları değerlendirilir.
- Temel yaşam desteği sağlanır.
- Derhal tıbbî yardım istenir[112]
- Yaşam bulguları izlenir. )
( [Suda Boğulmalar]
- Suda boğulmalarda, soluk borusu girişi kasıldığından dolayı, çok az miktarda su, akciğerlere girer.
- Özellikle soğuk havalarda, 20-30 dakika geçse bile yapay solunum ve kalp masajına başlanmalıdır.
- Suya atlama sırasında, genel gövde yaralanması/omurga kırıkları olabileceği öngörülerek, başın, çok fazla geriye itilmemesi gerekmektedir.
- İlk yardımcı yalnız ise 112 aranırken temel yaşam desteğindeki sıralamaya uygun olarak aramalıdır. )
- BÖĞÜRTLEN LEKESİ ve/||/<>/< BÖĞÜRTLEN YAPRAĞI
( Böğürtlen lekesini, böğürtlen yaprağı çıkarır. )
- BOHR KURAMI ile (BOHR) BREIT WIGNER ile (BOHR) SOMMERFELD KURAMI/ATOM MODELİ ile BOHR VAN LEEUWEN KURAMI ile BOHR WHEELER KURAMI ile BOHR MANYETONU ile (BOHR) KARŞILIKLILIK/UYUMLULUK İLKESİ/KURAMI
( Bir atomda, elektronların, çekirdek etrafında, belirli ve kesikli dairesel yörüngelerde hareket ettiğini ve elektromanyetik ışın soğurulması ve yayınlanmasının, ancak, elektronun izinli enerji düzeyleri arasındaki geçişe karşılık geldiğini ileri süren atom modeli kuramı.
İLE
Breit Wigner formülünden üretilen, çekirdek tepkimeleriyle ilgili kuram.
İLE
Elektronların, Rutherford ve Bohr atom modellerinde ileri sürdüğü gibi, dairesel yörüngelerde değil, eliptik yörüngelerde hareket ettiği varsayımına göre yer vektörü ¯r ve 0 açısına bağlı olarak, nr ve nθ radyal ve azimütal kuvantum sayıları olmak üzere [ƒpθ dθ = nθh → pθ = nθh ve ƒpr dr = nrh → pr = nrh] iki yeni kuvantlaştırma koşulu ileri süren model. [Burada, p: momentum; h: Dirac sabitidir.]
İLE
Manyetizmanın, bir kuvantum olayı olduğu ve klasik fizik sınırları içinde kalınarak anlaşılamayacağını ileri süren kuram.
İLE
Sıvı damlası modeline göre, yüzey geriliminden dolayı sıkıştırılamaz ve düzgün yüklü olduğunu varsayarak, çekirdeğin bölünmeye karşı kararlılığını hesaba katan kuram.
İLE
Elektronun manyetik momentinin, yörüngesel açısal momentumunun en yüksek değeri L = l.h ve l = 1 için μβ = e . h / 4Πm = 9.274 x 10¯24 A . m² ile verilen değeri. [Burada, h: Planck sabiti; e: elektron yükü ve m: kütlesidir.]
İLE
Mikroskobik sistemleri açıklayan kuvantum mekaniği ilkeleri, makroskobik sistemlere uygulandığında da zorunlu olarak aynı sonuçları verir. | Toplam değerleri Q1 ve Q2 olan yük dağılımlarının, uzayın herhangi bir noktasında oluşturdukları potansiyeller, sırasıyla, U1 ve U2 ise Q1 x U2 = Q2xU1 'dir. | Sınır yüzeyleriyle çevrili bir akışkan sisteminde, yüzeylere dik v1 ve v2 hız bileşenlerinden kaynaklanan basınçlar, sırasıyla P1, P2 ise tüm yüzeyler üzerinden Σv1x P2 - v2 x P1 = 0 'dır. )
- BOHR MODELİ İLE ORBİTAL MODELİ İLE BULUT MODELİ ile/||/<> ATOM MODELLERİ
( Atomun tarihsel gelişimde farklı temsilleri: yörünge, orbital ve olasılık bulutu. )
( Formül: E = -13.6/n² eV (Bohr) )
( Niels Bohr tarafından 1913 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1885-1962) (Ülke: Danimarka) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Bohr atom modeli, kuantum mekaniği, tamamlayıcılık ilkesi. Oğlu Aage Bohr da 1975 Nobel Fizik Ödülü sahibi.) (Nobel: 1922) )
- BOHR MODELİ ile/||/<> KUANTUM MODELİ
( Bohr belirli yörüngeler, kuantum modeli olasılık bulutlarıdır. )
( Formül: L = nħ İLE ψ_nlm )
( Niels Bohr tarafından 1913 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1885-1962) (Ülke: Danimarka) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Bohr atom modeli, kuantum mekaniği, tamamlayıcılık ilkesi. Oğlu Aage Bohr da 1975 Nobel Fizik Ödülü sahibi.) (Nobel: 1922) )
- BOHR YARIÇAPI ile BOHR YÖRÜNGESİ
( [Bohr kuramında] Hidrojen atomunun temel seviye[taban enerji seviyesi] yörüngesinin yarıçapı. İLE Bir hidrojen atomunda, çekirdeğin çekim alanında dolanan bir elektronun izlediği kapalı yörünge. )
- BOİ ile/||/<> KOİ
( BOİ biyolojik oksijen ihtiyacı İLE KOİ kimyasal oksijen. )
( Formül: Mikroorganizma İLE K₂Cr₂O₇ )
- BOJJHANGA -ile
( Aydınlanmanın yedi unsuru:
1. Sati, smriti: Farkındalık
2. Dharma vicaya: Dharma'yı tefekkür etmek.
3. Viriya: Manevi enerji.
4. Piti: Sevinç.
5. Passadhi: Sakinleşmek.
6. Samadhi: Uyanıklık.
7. Upekha: Yaşamı tümüyle kabul etmek. )
- BÖK ile BÖKE
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Aşık oyununda, aşığın sırtının[daha enli olan yüzlerden çukur olan tarafının] yukarı gelmesi. İLE Büyük yılan. | Ejderha. )
- BOKAK/BOQAQ ile BOKUK/BOQUQ ile BOKUK/BOQUQ
( Kuş kursağı. İLE Çiçek tomurcuğu.[Çiçeğin açmadan önce çanak yapraklarla sarılı durumu.] İLE Âdemelmasının iki yanında, deri ile et arasında oluşan et parçası.[guatr] )
- BOK/BOQ ile BOK/BOQ[Oğuz] ile BOK/BOQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ekmekteki küf. İLE Dışkı. İLE Kavunun yere düştüğünde çıkarttığı ses. )
- BÖKE -ile
( Kahraman, güçlü kişi. | Ulusal ya da uluslararası bir yarışmada ilk dereceyi alan, birinci olan, şampiyon. )
- BOKURSI/BOQURSI ile DEMİR
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Saban demiri. İLE ... )
- BOL- ile/||/<> -CERN
( Parça. İLE/||/<> Ayrı. )
- BOLAK, A. AYDIN (BALIKESİR, 1925 - 2004) :
( İ.Ü. Hukuk Fakültesini bitirdi. Mahiyet Memuru ve Kaymakam Vekili olarak görev yaparken meslekten ayrılarak avukatlığa başladı. Bir siyası partinin kurucuları arasında yer aldı. Bir dönem Balıkesir Milletvekili olarak TBMM de bulundu. Üst düzey yönetici olarak görevler üstlendi. Pek çok derneğin kurucusu oldu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- BOLD[İng.] değil/yerine/= KOYU/KALIN
- BÖLGE ile/ve/||/<>/< BAĞLAM
- IŞIKSIZ BÖLGE ile/ve/||/<>/> DİP/ABİSAL[Yun. < ÁBUSSOS / ἌΒΥΣΣΟΣ] BÖLGE
( Işığın uzanamadığı derin deniz bölgesi. İLE/VE/||/<>/> Açık denizlerin ya da okyanusların 4.000 - 6.000 metre arasında olan derin bölümleri.[Hiçbir zaman güneş ışığı almamaktadır ve sürekli karanlıktır.] )
- BOLİVYA <> VELLAGRANDE
( Adını, İspanyollar'a karşı verdiği bağımsızlık mücadelesinin önderi olan Simon Bolivar'dan almıştır. <> Bu kasaba, adını, 1967'de, Bolivya dağlarında öldürülen Che Guevara için, yaklaşık 8.000 kişinin yaşadığı Vellagrande'de, ölümünün 30. yılında düzenlediği törenlerle, tüm dünyaya duyurmuş oldu.[Vellagrande sakinleri, evlerinin duvarlarını Che'nin portresi ve "Che yaşıyor!" sözüyle kaplamışlar.] )
- BOLLUK >< KITLIK
(
)
- BÖLME/BÖLÜMLEME ile/ve FARKLILAŞTIRMA
( CLASSIFICATION vs./and TO GET BECOME DIFFERENT )
- BÖLME ile/||/<> MOD ALMA
( Bölme bölüm verir, mod kalan verir )
( Formül: a÷b = q İLE a mod b = r İLE a = bq + r )
- BÖLME ile/ve/||/<> PAYLAŞTIRMA
- BÖLMEK ile AYIRMAK
( TO DIVIDE vs. TO SEPARATE )
- BÖLMEK ile/ve/değil/||/<>/< DIŞINA ÇIK(AR)MAK
- BÖLMEK ile/ve DOĞRAMAK
- BÖLMEK ile TOPLAMAK
( İkili. İLE Üçlü. )
- BOLOMETER ile/||/<> PHOTODİODE
( Bolometer termal radyasyon enerji ölçümü yaparken İLE photodiode foton elektron dönüşümüyle ışık algılar )
( Formül: Thermal detection )
- BOLOMETRE değil/yerine/= IŞINIMÖLÇER
- BOLŞEVİKLER ile/ve MENŞEVİKLER
- BÖLÜCÜLÜK ile/ve/||/<> !ÖTEKİLEŞTİRME
- BÖLÜM/KISIM ile SINIF ile TÜR
( İkisi. İLE Araz. İLE Zât. )
( AKSAM ile ASNAF ile ENVÂ )
- BÖLÜM ile BENT[Fars.]
( ... İLE Bağ, râbıta. | Yasa maddesi. | Kitaplarda, kendi içinde bütünlük oluşturan bölüm. | Suyu biriktirmek için önüne yapılan set, büğet. | Gazete yazısı. | Yaz. )
- BÖLÜM ile/ve/||/<> DÖNEM
- BÖLÜMSELLİK ile/ve/<> GEÇİCİLİK
- ...:
"BÖLÜMÜ" ile/ve/||/<> ... "YANI"
- BÖLÜNEMEZ/LİK ile/ve/değil TAHLİL EDİLEMEZ/LİK
- BÖLÜNGÜ ile BÖLÜNTÜ ile BÖLÜT
( Bir siyasi partinin politikasını, mecliste, yerel yönetimlerde ve çeşitli örgülerde yürütmek üzere örgütlenmiş öbek/grup. Fraksiyon. | Bir siyasal partinin içinde, partinin izlemekte olduğu ana siyasal çizgiye karşı olan, ayrı bir örgüt merkezi bulunan ve partinin çoğunlukla aldığı kararlara karşı savaşım veren parti içi öbek. İLE Bölünmüş parça. İLE Eklembacaklıların, gövdelerini oluşturan, yan yana dizili parçaların her biri, halka. | Zigotun bölünmesinden sonra embriyonda ortaya çıkan ve az çok birbirine benzeyen parçaların her biri. )
- BÖLÜNME ile/ve/<>/değil/yerine AYRIŞMA
( Belirleyici olan, bölünme ya da birleşme değil ayrışmadır. )
( Hücreler, bölündükleri gibi, ayrılarak ve ayrışarak çoğalmaktadır. Daha sonra biraraya gelen bütünlük görüntüsü ise ayrışmışların biraradalığıdır.[Sperm de yumurtaya ulaşarak önce birleşir ve daha sonra ikiye bölünerek ayrılan ve ayrılan her bir hücrenin de ikiye bölünerek ayrışmasıyla ve daha sonra yanyanalığıyla/biraradalığıyla "organ/hayvan/insan" dediğimiz bir bütün oluştururlar. Parmakların arasında da deri/et vardır fakat zamanı gelince hücreler bütünden ayrılarak, parmaklara parmak olma özelliklerini kazandırmış olur.] )
- BÖLÜNME ile DAĞILMA
( TO BE DEVIDED vs. TO DISPERSE )
- BÖLÜNMEK ile/değil/yerine/>< BÖLÜŞMEK
( Yok eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tok eder. )
( Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz.

Hat: Serçemeli Mustafa Necateddin el-Erzurumî (1912-1991) )
- BÖLÜNMEZLİK ve/<> NOKTA
( INDIVISIBILITY and/<> POINT )
- BOLUS değil/yerine/= BOL VERİŞ
- BÖLÜŞMEK ile/ve/||/<> ADÂLET
- BOMB :/yerine BOMBA
- BOMBING :/yerine BOMBALAMA
- BONCUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İNCİ
( İnciyi kuyumcuya götürmek gerek, semerciye götürürsen takar bir yere, boncuk diye. )
( ... ile LÜ'LÜ', DÜRR )
( BEAD vs. PEARL )
- BOND :/yerine BAĞ
- BONE :/yerine KEMİK
- BÖNG/BÖN ile/ve/||/<>/< ŞABANG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BONKÖR değil/yerine/= ELİAÇIK
( NE OLUR!
Arada bir, bonkör/insan ol! )
- BOOK :/yerine KİTAP
- BOOLE CEBİRİ ile/||/<> KLASİK CEBİR
( Boole cebiri mantıksal işlemler İLE klasik cebir sayısal işlemlerle çalışır. Boole cebiri ve, ya da, değil İLE klasik cebir toplama, çarpma, çıkarma kullanır. Boole cebiri dijital devrelerin temeli İLE modern bilgisayarların mantıksal altyapısıdır. )
( George Boole tarafından 1854 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1815-1864) (Ülke: İngiltere) (Alan: Matematik, Mantık) (Önemli katkıları: Boole cebiri, matematiksel mantık, ikili mantık sisteminin temelleri, modern bilgisayar biliminin mantıksal altyapısı) )
- BOOM :/yerine PATLAMA
- BOOT :/yerine BOT
- BOOTSTRAP İLE JACKKNİFE İLE CROSS-VALİDATİON ile/||/<> RESAMPLİNG YÖNTEMLERİ
( İstatistiksel güvenilirlik teknikleri. )
( Formül: SE_boot = std(θ*) )
- BOOTSTRAP İLE JACKKNİFE İLE PERMÜTASYON ile/||/<> YENİDEN ÖRNEKLEME
( İstatistiksel çıkarım için simülasyon yöntemleri. )
( Formül: SE_boot = σ(θ*) )
- BOOTSTRAP ile/||/<> JACKKNİFE
( Bootstrap yeniden örnekleme İLE jackknife bir çıkar. )
( Formül: Resampling İLE leave-one-out )
- BOOTSTRAP ile/||/<> POSTERİOR OLASILIK
( Bootstrap frekans desteği, posterior Bayesian olasılık. )
( Formül: Frequency İLE Bayesian support )
- BOR ile BOR
( İşlenmemiş, ekilmemiş toprak. İLE Atom numarası 5, atom ağırlığı 10.81, ergime sıcaklığı 2300°C, kaynama sıcaklığı 2550°C, yoğunluğu 2.34 g/cm³, kütle numarası 9-12 arasında izotopları olan, ancak doğada %19.7 oranında bulunan 10 kütle numaralı kararlı izotopu B¹0, (n, a) tepkimesiyle yayınladığı 2MeV enerjili alfaların sayımı yoluyla ısıl nötronların ölçümünde, %80.3 oranında bulunan 11 kütle numaralı kararlı izotopu B¹1, Am²41 ile birleştirilerek (a, n) tepkimesiyle nötron çoğaltıcı kaynak olarak ve ısıl (0.0253eV enerjili ya da 2200 m/s hızlı) nötronlar için soğurma etki kesiti yüksek [759b], saçılma etki kesiti küçük [3.6b] olduğundan, reaktör denetim çubuklarında kullanılan, karbona benzeyen, doğada çoğunlukla borat biçiminde bulunan, önemli cevherleri boraks, kernit ve kolematit olarak bilinen ve 90°C'de sülfirik asitle tepkimeye girdiğinde, borik asidin elde edildiği bir ametal öğe. [simgesi B] )
( ... İLE TMMOB Bor Raporu )
( BORON vs. BORON )
- BORAK ile BORAKS[< Fr.]
( İşlenmemiş, ekilmemiş toprak. İLE Yoğunlaşmış bir borik asitten türeyen sodyum tuzu. )
- BORA'NIN ile BORAN'IN
( Bora adlı kişinin ... İLE Sert yel, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayının. )
- BORÇ ALMAK/ALAN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> EMİR ALMAK/ALAN
- BORÇ PARA:
KENDİ ile/ve/değil ZAMAN
( Verilen ve alınacak borç para, paranın kendi değil kişiye kazandıracağı zamandır. Verilecek paranın oranına göre düşünülmemelidir! )
- BORÇ ile/değil/yerine ÖDEME/İTA[Ar.]
( DEYN[çoğ. DÜYUN] ile/değil/yerine VEFÂ )
( [not] DEBT vs./but LOYALTY
LOYALTY instead of DEBT )
- BORÇLU OLMAK/KALMAK ile ALTTA/ALTINDA KALMAK
- BORCUNU ÖDEMEK:
ÖNCELİKLE ...
TEK TARAFLI BİR DURUM ile/ve/değil/||/<>/< ÖZELLİKLE BORÇLU İÇİN(KENDİ İÇİNDE) BİR RAHATLAMA(YÜKSÜZLÜK)
- BORCUNU/"VERGİNİ":
"ÖDEMEMEK" ile/değil/yerine ÖDEYEMEMEK
- BORD SINAVI/BOARD EXAMINATION değil/yerine/= YETERLİK SINAVI
- BORDA[İt.] >< ALABANDA[İt.] ile/ve PRUVA[İt.]
( Geminin yanı. >< Teknenin iç tarafı. İLE/VE Geminin önü. )
- BORDER :/yerine SINIR
- BORDERLINE KİŞİLİK ÖRGÜTLENMESİ ile/ve/||/<>/>/< YÜKSEK/DÜŞÜK BORDERLINE KİŞİLİK ÖRGÜTLENMESİ
- SINIRDA/BORDERLINE ile BIPOLAR
( )
- BORDÜR[Fr. < BORDURE] değil/yerine/= KENARTAŞI
- BORDUZ = BOSTAN | SEBZE/MEYVE BAHÇESİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BOREL-CANTELLİ ile/||/<> FATOU THEOREM
( B-C olasılık limiti, Fatou radial limit. )
( Formül: Probability limit İLE radial limit )
- BÖRİ ile/ve/||/<> BÖRK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kurt. İLE Başlık. )
- BÖRK değil/yerine/= KALPAK[Tataristan'da]
- BORN-OPPENHEİMER İLE FRANCK-CONDON İLE JAHN-TELLER ile/||/<> MOLEKÜLER PRENSİPLERİ
( Temel kimyasal fizik prensipleri. )
( Formül: Ψtotal = Ψelec × Ψnuc )
- BORN :/yerine DOĞMAK
- BORROW :/yerine ÖDÜNÇ ALMAK
- BORSA ARACI KURUMLAR YÖNETİCİLERİ DERNEĞİ :
( İstinye'deki İMKB binası içinde ve zemin katında faaliyet göstermektedir. Atilla Nizamoğlu, Münir Emekli, Zeki Döşlüoğlu, Türkay Ergun, Derviş Temel, Osman Semih Yıldız, İbrahim Kenan Atasavun, Mustafa Oğuz Yazman tarafından kuruldu. )
- BORSA AŞAĞISI TRAFO YANI YENİ PARK :
( Reşitpaşa Mahallesindedir. 400,00 m²lik bir alan üzerindedir. 80,00 m²lik yeşil alanı bulunmaktadır. )
- BÖRTÜ-BÖCEK (LERLE UĞRAŞMAK)
- BORU ile/ve/değil/yerine/||/<> HORTUM
- BORU ile/ve/||/<> RAKOR[Fr.]
( ... İLE/VE/||/<> Boruları döndürmeden eklemeyi sağlayan bağlantı parçası. )
- BORUK, DOĞAN (İST. 1936) :
( Vefa'dan transfer edildi (1967). Dört sezon kadroda kaldı. 61 resmi ve 6 özel maç olmak üzere 67 maçta oynadı. Lig maçlarında 17, özel maçlarda 2 olmak üzere 19 gol kaydetti. Yeşildirek Kulübüne transfer etti. )
- BÖRÜLCE/BÜRÜCE/KARNIKARA ile KURŞUNOTU
( ... İLE Deniz börülcesi. )
( VIGNA SINONSIS / DOLICHOS cum ... )
( DOLICHOS BEAN, COWPEA, BLACK-EYED PEA vs. SEA BEAN/ASPARAGUS, SAMPHIRE, GLOSSWORT )
- BOS/CEREBROSPINAL FLUİD değil/yerine/= BEYİN-OMURİLİK SIVISI
- BOŞ DÜŞÜNCE ile/ve/<> KÖR TUTUM/DAVRANIŞ
- BOŞ (BATIL) İNANÇ = SUPERSTITION[İng., Fr.] = ABERGLAUBE[Alm.] = SUPERSTITIO[Lat.]
- BOŞ KİŞİ ile/değil/yerine NİTELİKLİ KİŞİ
( Kişiyle uğraşır. İLE/DEĞİL/YERİNE İşiyle uğraşır. )
- BOŞ KONUŞMAK ile/değil/yerine/>< AÇIKSÖZLÜLÜK
- BOŞ KONUŞMA(MA)K ile BOŞUNA/BEYHÛDE[Fars.] KONUŞMA(MA)K
( Düşünmeden konuşmanın cezası, sonradan düşünmeye mahkûm olmaktır. )
( HERZE[Fars.]: Boş lakırdı, saçma. )
- BOŞ SÖZ ve/||/<>/>/< VAKİT HIRSIZLIĞI
- [ne yazık ki]
BOŞ SÖZ ile/ve/||/<>/> YANLIŞ DAVRANIŞ-TUTUM
- BOŞ ZAMAN değil BOŞA GEÇEN ZAMAN
- BOŞ ZAMANINDA GÖRÜŞMEK ile/değil GÖRÜŞMEK İÇİN ÖZEL ZAMAN YARATMAK
- BOŞ ZAMANLARINDA SENİNLE KONUŞANLAR
ile/değil/yerine/><
SENİNLE KONUŞMAK İÇİN ZAMAN AYIRANLAR
- BOŞ/LUK ile/ve/||/<> BELİRSİZ/LİK
- BOŞ ile/değil/yerine/>< HOŞ
( Yakından bakarsak. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Uzaktan bakarsak. )
- [ne yazık ki]
BOŞ ile/ve/||/<> İDDİALI
- BOŞ ile TENHA
- BOŞ ile/ve/||/<> YANLIŞ
- BOŞA GİDEN ile/ve/||/<> BOŞA GÖTÜREN
- BOŞA GİTME" ile "GÜMBÜRTÜYE GİTME"
- BOŞA ile/ve/değil/||/<>/< BOŞUNA
- BOŞANMA İSTEĞİ ile/ve/<> KARŞILIKLI BOŞANMA İSTEĞİ
- BOŞBOĞAZ/LIK ve/||/<>/> ATEŞ
( Ateşe atmışlar. VE/||/<>/> "Odunum az" demiş. )
- BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞMASI ile/ve/||/<>/> SIVI ile/ve/||/<>/> KATI ile/ve/||/<>/> GAZ ile/ve/||/<>/> PLAZMA
( SU: Parçacıklardan daha da yüksek miktarda enerji çıkardığımızda, olanaklı minimum enerji seviyesi.[Tüm parçacıkların hepsi bir bütün gibi, tamamen aynı yöne doğru "büyük bir dalga" halinde hareket eder.][Mutlak sıfır derecesine çok çok yakın derecelerde soğutulan atom topluluğudur.[mutlak sıfır = 0 Kelvin ya da −273,15°C'dir]. Mutlak sıfır civarında, parçacıklar, aynı enerji seviyesine düşerek kümeleşmeye başlarlar. Kafasına buyruk ve bireysel hareket eden parçacıklar yoktur; hepsi "aynı" kimliğe bürünmüşlerdir ve bir küme durumunda "tek bir atommuşçasına" hareket etmeye başlar.] İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> 0 derecede.[Buz] İLE/VE/||/<>/> 100 derecede.[Buhar] İLE/VE/||/<>/> Nesnenin aşırı ısınması sonucu, iyonların ve elektronların serbestçe dolaşabildiği durum. )
( )
( )
( )
(
)
- BOSE İLE FERMİ İLE ANYON ile/||/<> KUANTUM İSTATİSTİK PARÇACIKLAR
( Farklı spin istatistiğine uyan parçacıklar. )
( Formül: ψ(1 ile2) = ±ψ(2 ile1) )
- BOSE-EİNSTEİN CONDENSATE ile/||/<> FERMİ DEGENERATE GAS
( Bose-Einstein condensate bosonların tek kuantum durumuna yoğunlaşmasıyken İLE Fermi degenerate gas fermiyonların Pauli dışlama ile dolu durumlarıdır )
( Formül: Critical temperature )
( Albert Einstein tarafından 1905 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BOSE-EİNSTEİN İLE FERMİ-DİRAC İLE MAXWELL-BOLTZMANN ile/||/<> İSTATİSTİK DAĞILIMLAR
( Parçacıkların enerji seviyelerine dağılımı. )
( Formül: n = 1/(e^((E-μ)/kT) ± 1) )
( Albert Einstein tarafından 1905 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- BOSE-EİNSTEİN YOĞUŞMASI ile/||/<> FERMİ DENİZİ
( BEC bozonlar taban durumda, Fermi denizi fermiyonlar dolu durumlar. )
( Formül: T < T_c makro kuantum )
( Albert Einstein tarafından 1905 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1894-1974) (Ülke: Hindistan) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Bose-Einstein istatistiği, bozon) )
- BOSFOR GAZİNOSU :
( Büyükdere, Çayırbaşı caddesi üzerinde ve İspanya Büyükelçiliği yazlık binasının karşısında idi. Çok uzun yıllar Boğaziçi'nin en nezih gazinosu olarak hizmet verdi. Sonraları pek çok el değiştirdi ve eski şöhretini de kaybetti. )
- BOSFOR GAZİNOSU :
( İstinye'nin en eski ve ünlü gazinosu olan Niko'nun Bosfor Gazinosu 1936 - 1951 yılları arasında faaliyette bulundu. )
- BOŞGUT = ÇIRAK
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- BOŞLAMAK ile/ve/||/<> BOŞVERMEK
- BOŞLUĞUN OLMAMASI ile/ve/||/<> BİTİŞİKLİK ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜK
- BOŞLUK/ESPAS[Fr. < ESPACE < Lat. SPATIUM]/SPACE[İng.]:
GENEL ile/ve/||/<> RESİMDE/FOTOĞRAFTA/SANATTA ile/ve/||/<> TİPOGRAFİDE ile/ve/||/<> BASIMCILIKTA
( GENEL ANLAMDA BOŞLUK/ESPAS:
Aralık, boşluk, uzaklık ya alan anlamına gelir.
İLE/VE/||/<>
RESİM/FOTOĞRAF VE SANATTA BOŞLUK/ESPAS:
Resim, heykel ve öteki görsel sanatlarda, boşluk, alan, derinlik, perspektif ve atmosfer gibi kavramları tanımlar.
Bir sanat yapıtındaki nesneler arasındaki boşluklar, yapıtın kompozisyonunu ve dengesini etkiler.
Sanatçının izleyiciyi yapıtın belirli bir noktasına yönlendirmesine ya da belirli bir duyguyu iletmesine yardımcı olabilir.
(Örneğin, bir resimde espas, resmin içindeki dengeyi ve açıklıkları yansıtmak üzere kullanılan bir terimdir. Doğru kullanıldığında resimdeki dengeyi ve bütünlüğü daha net anlamamıza olanak sağlar.)
İLE/VE/||/<>
TİPOGRAFİDE BOŞLUK/ESPAS:
Harfler, sözcükler ve satırlar arasındaki boşlukları tanımlar.
Bir metnin okunabilirliği ve estetiği için önemlidir.
Doğru espas kullanımı, metnin göz yormadan okunmasını sağlar.
(Örneğin, sözcük ve karakterler arasındaki boşlukları tanımlar. Bir metnin okunabilirliği ve estetiği için oldukça önemlidir. Espaslar, genellikle yazı karakterleri arasındaki boşluklar olarak kullanılır.)
İLE/VE/||/<>
BASIMCILIKTA BOŞLUK/ESPAS:
Harfleri birbirinden ayırmak için kullanılan küçük metal çubuklara denir.
Bu çubuklar, harfler arasında istenen boşluğu oluşturmaya yardımcı olur.
BOŞLUĞUN/ESPASIN ÖNEMİ:
Görsel iletişimde ve metin tasarımında önemli bir rol oynar.
Doğru espas kullanımı, bir yapıtın ya da metnin etkisini artırabilir.
Yanlış espas kullanımı, yapıtın ya da metnin anlaşılmasını zorlaştırabilir ya daa estetik açıdan hoş olmayan bir görünüm oluşturabilir. )
- BOŞLUK DOLDURMAK ile/ve/||/<> BOŞLUK TAMAMLAMAK
- BOŞLUK DOLDURMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> TAMAMLAMAK
- BOŞLUK ile/ve/değil ARALIK
- BOŞLUK ile/değil/yerine AŞKIN
( [not] FREE vs./but TRANSCENDENT
TRANSCENDENT instead of FREE )
- BOŞLUK" ile "KÂBUS"
- BOŞLUK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KALAN
- BOŞLUK ile KOFUL
( ... İLE Bitki gözeleri yaşlandıkça, plazmalarında oluşan ve içi göze suyu ile dolu olan boşluk. )
- BOŞLUK ile/ve/||/<> SU
- BOSNA PİRAMİTLERİ'NDE:
GÜNEŞ ile/ve/||/<> AY
( Düz. İLE/VE/||/<> Basamaklı. )
( 8 piramit bulunmaktadır. En yükseği, 220 m.'dir.[12.000 yıl önceye tarihlendirilmektedir.] )
- BOSS :/yerine PATRON
- BOSTAN, MEHMET :
( Çayırbaşı'nda muhtar olarak görev yaptı. )
- BOSTAN, MUSTAFA (SARIYER, 1949 - 2019) :
( Sarıyer/Yenimahalleli'dir. Gemi kurtarmada kaptan olarak çalıştı ve bu müesseseden emekli oldu. Sendika temsilciliği görevinde bulundu. Sarıyer yeni Merkez Camii yönetim kurulunda üç dönem görev yaptı. )
- BOSTAN, RECEP (İST. 1945 - 1998) :
( Nişantaşı kulübünden transfer edildi dört sezon (1965 - 1969) tescilli kaldı. 47 Lig, 3 Kupa olmak üzere 50 lig ve 9 özel maç olmak üzere 59 maçta yer aldı. Lig maçlarında 12, Kupa maçlarında 1, özel maçlarda 1 olmak üzere 14 gol kaydetti. )
- BOSTÂNCIYÂN/BOSTÂNİYÂN -ile
( Saray teşkilâtında, sultan saraylarının korunması ile görevli olanlar, bostancılar. )
- BOTANİK PARKI :
( Kilyos Mahallesinde olup 248,06 m2 lik bir alan üzerinde olup, 155,38 m2 lik yeşil alanı bulunmaktadır. )
- BOTANİK değil/yerine/= BİTKİBİLİM
- BOTERO'NUN RESİMLERİNDE:
ŞİŞMAN/LIK ile/değil OYLUM/HACİM VERME
( ... İLE/DEĞİL Abartır, büyütür, genişletir. Sanatçının abartılı bakışına/tutumuna işaret eder. )
- BOTH :/yerine HER İKİSİ
- BOTHER :/yerine RAHATSIZ ETMEK
- BOTTLE :/yerine ŞİŞE
- BOTTOM-UP İLE TOP-DOWN İLE SELF-ASSEMBLY ile/||/<> NANO SENTEZ
( Nanomalzeme üretim stratejileri. )
( Formül: d = 2-100 nm )
- BOTTOM :/yerine DİP
- BOUNDARY :/yerine SINIR
- BOW vs. BOW
( Yay. İLE Eğmek/eğilmek. )
- BOWL :/yerine KASE
- BOX :/yerine KUTU
- BOY ile BOY
( Bir şeyin tabanı ile en yüksek noktası arasındaki uzaklık. | Bir yüzeyde, en sayılan iki kenar arasındaki uzaklık. | Uzunluk. | Yol, ırmak, deniz kıyısı. | Kumaş için ölçü. İLE Ortak bir atadan türediklerine inanan, birbiriyle kan yakınlığı bulunduğuna inanarak evlenmeyen, toplumsal ve ekonomik ilişkilerini anaerkil ve/ya da ataerkil anlayışa uygulayan, geleneksel topluluk. Kabile, klan. )
( LENGTH/HEIGHT vs. LENGTH/HEIGHT )
- BOY :/yerine OĞLAN
- BOYA, HURŞİT (ERCİŞ, 1954) :
( Muradiye S. K. den transfer edildi ve 4 sezon tescilli kaldı (1976 - 1980). 89 Lig, 4 amatör lig ve 7 Kupa olmak üzere 100 resmi, 42 özel maçla birlikte toplam olarak 142 maçta yer aldı. Takımına 4 gol kazandırdı. )
- BOYA ile/değil/yerine KINA[Ar. < HİNNÂ]
( ... İLE Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz. )
- BOYA ile KOK BOYASI/KIRMIZISI/ALİZARİN[Fr. < ALIZARINE]
( ... İLE Kökboyasının köklerinden elde edilen kırmızımsı sarı bir boya, kök kırmızısı. )
- BOYA ile SUBOYASI
( ... İLE Su ile eriyebilen ağaç boyası. )
- BOYACI ÇEŞME SOKAKTAKİ ÇEŞME :
( Boyacıköy Hekim Ata Caddesinden çarşı içine girişte solda bulunan bir duvar çeşmesidir. Kim tarafından ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. )
- BOYACIKÖY ECZANESİ :
( Sarıyer'in en eski eczanesi, İstanbul'un da en eski eczanelerinden biridir. Boyacıköy Hekim Ata Caddesi üzerinde olup açılış tarihi 1875'di. )
- BOYACIKÖY SIRTINDAKİ ÇEŞME :
( Boyacıköy sırtında ve Şirin Sokağın tam ortasındaki bu çeşme dört yüzü mermerle kaplı olup, köşelere yuvarlak bir biçim verilmiştir. Heykel kaidesini andıran bir meydan çeşmesidir. Çeşmenin 1876 yılında yapıldığı 14.9.1999 tarihli Hürriyet Gazetesinin İstanbul ekindeki bir yazıdan anlıyoruz. Çeşme 2000 de onarıldı. )
- BOYACIKÖY VAPUR İSKELESİ :
( Şirket - i Hayriye tarafından yaptırılan Boyacıköy vapur iskelesi 1930 yılına kadar hizmet verdi, bu tarihte kaldırıldı. )
- BOYACIKÖY :
( Boyacıköy, Emirgan'dan ayrı bir mahalle gibi algılansa da Emirgan'a bağlı bir eski yerleşim bölgesidir. Sultan III. Selim tarafından "Kırkkilise" denilen Kırklareli'den 1806 - 1807 yılları arasında şayak ve benzeri kumaşları boyamak ve boyama sanatını yaygınlaştırmak amacı ile getirttiği 40 kişilik Kafroriyofi (Kafkaryadı, Kafkariyadi) ailesinin buraya yerleştirilmesi nedeni ile semtin adı Boyacıköy oldu. )
- BOYDAK, MELİH (ELAZIĞ, 1943) :
( 1964 yılında İ.Ü. Orman Fakültesi'nden birincilikle mezun oldu. Aynı Fakültede Ormancılık Bilimleri Doktoru (1975), Doçent (1979) ve Profesör (1988) ünvanlarını aldı. İ.Ü. Orman Fakültesi'nde Asistan Temsilciliği, Anabilim Dalı Başkanlığı, Bölüm Başkanlığı, Dekanlık ve t.ü, Rektör Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 11 adedi kitap (4 adedi İngilizce) halinde olmak üzere, 140'1 aşkın ulusal ve uluslararası bilimsel yayını bulunmaktadır. Araştırmaları ile ülkemizin bazı ağaçlandırma, tohum ve ağaç ıslahı sorunlarına uygulamalı çözümler üretti ve yeni bulgularıyla biyolojik çeşitliliğe katkılar yaptı. Halk bilimi konusunda da bazı yayınları ve "Anadolu Kadını" adlı bir şiir kitabı bulunmaktadır (2006). Sporun çeşitli daIlarıyla aktif olarak ilgilenmiştir. Birçok ulusal ve uluslararası bilimsel, sosyal ve kültürel içerikli dernek ve vakfın üyesidir. İngiltere'de, Finlandiya Eğitim Bakanlığı Bursu ile Finlandiya'da, Fulbright Bursu ile ABD'de, Rockefeller Vakfı Bursu ile İtalya'da bilimsel çalışmalar yaptı. Helsinki, Washington, Maine, Yale Üniversitelerinde ve İran'da, istek üzerine konferanslar verdi. Birleşmiş Milletler Çevre Onur Ödülü (1998), İstanbul Üniversitesi Bilim Ödülü (1998), TÜBİTAK Teşvik Ödülü (1981) ve Orman Bakanlığı Plaketi (2002) aldı. 25 Eylül 2010 tarihinde emekli oldu. )
- BOYFRIEND :/yerine ERKEK ARKADAŞ
- BOYIN =/> BOYUN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( İnsanın ya da başka bir canlının boynu. )
- BOYLAM DEĞERLENDİRMEDE:
HADLEY SEKSTANTI ve/||/<> H-4 KRONOMETRESİ ve/||/<> TELESKOP
- BÖYLE ve/||/<>/> BU DA VAR
ve/||/<>/>
GİBİ ve/||/<>/> OLABİLİR ve/||/<>/> DEĞİL ve/||/<>/> BİLE DEĞİL
( VARLIK - YOKLUK
[ l - O ]
Herhangi bir şeyden bahsedebilmemizin olanaklılığı ve/ya da tüm koşulları, ancak, varoluşla ve varolanların bilgisi ile başlar/başlatılabilir. Herhangi bir verinin de bir değer ya da nitelikli bilgi olabilmesi için varoluş kaynağına ve
ilkesine yönelmiş olma zorunluluğu söz konusudur. Varoluştan bağımsız bir bilgi de söz konusu değildir.
Varolan/bilimi[ontoloji] olmadan, bilgi/bilim[epistemoloji] olmaz!
Varolanların değerinin bilinmesi ve anımsanması ise ancak o durumun, olanağın, nesnenin ya da kişinin kaybında ve/ya da yokluğunda söz konusudur. Fakat yaşamımızdaki, gövdemizdeki ve zihnimizdeki varolanların değerini bilmek içinse sahip olduklarımızın ya da ötelediğimiz ilişkilerin kaybını beklememiz gerekmemektedir.
"El duası olmadan, dil duası olmayacağını" anlayarak ve anımsayarak, bir şeylerin yaşanmasında ya da sahip olunmasında, kaygı duymanın anlamsızlığını da fark etmemizi, zamanında, araç ve olanaklarımız yerindeyken harekete geçmemiz sağlar.
İnsanın, kendini tanıma, gelişme ve gerçekleştirme sürecinde, aile, çevre, okul aracılığıyla edindiği eğitim ve öğrenim aşamaları bulunmaktadır. Bu süreçteki tüm bilgi, kayıt ve deneyimlerimizi, ekmek/sandöviç arası malzemesine benzetip, tüm bu süreç boyunca, bu malzemenin, yani bilgi ve deneyimlerimizin etrafında olmazsa olmazlarımız bulunmaktadır.
Bu olmazsa olmazlarımızın, kullanılagelenleri olarak en değerli ve öncelikli olanı, Sağlık ve Özgürlük'tür. İkinci sırada, Zaman ve Enerji'mizdir. Üçüncü sırada da, Bilgi ve Farkındalık'tır.
Uygulanagelenleri olarak, en değerli ve öncelikli olanı, Doğa ve Doğallık, ikinci sırada, Uyum ve Bütünlük'tür. Üçüncü sırada da, Gelişim ve Değişim'dir.
Bunların hepsinin temelinde, kaynağında, kökeninde ise
KOŞULSUZ SAYGI ve SEVGİ
bulunmaktadır.
Büyük çoğunluk için yaşamın tamamı, bu dönemle sınırlı kalmış, bilgi ve (b)ilim süreci olarak, az ya da çok bilgi, kayıt, yorum ve deneyimle tamamlanmış ya da tamamlanacak olmasının yanı sıra, bu süreci aşmak isteyenler için bir sonraki ve üst aşaması/dönemi olan, (d)olgun insan olma ve kendini gerçekleştirmek üzere, bilgelik(irfan/hikmet) ile sürdürme bilincine ve dönemine girilir.
Bilgi ve bilim bilinci ve dönemi, dört şeyi bilme süreci içinde devam eder. Bir şeyin, içini ve dışını, öncesini ve sonrasını [zâhir, bâtın, evvel, âhir] bilmekle tanımlanır. Bilgelik dönemi ise bu dörde ek olarak, iki şeyi daha bilmekle, bilinen her bir şeyin, zaman ve zeminini bilmekle ve İlm-i Siyâset ile gerçekleşir.
[ İlim ile İrfan arasındaki FaRkLaR için...
www.FaRkLaR.net/sozluk/fark/7688 ]
Bu, dönemsel deneyimlerin ve donanımların temelinde, içinde ve/ya da dışında, paralelinde, ötesinde düşünülmeye ve yaşanmaya çalışıldığında ise ortada, ancak tek bir bilgi ve bilinç söz konusudur. VAR(OLAN) Bilinci ve Deneyimi.
Varolan[mevcud] bilinci, iki ve dört kavramdan oluşan düşünce, bakış, algılama, yorumlama, değerlendirme sürecinde bulunarak, bilinç ve yoğunlaşma isteğine göre değişmek üzere belirlenen ilk iki [Böyle ve Bu da var] ve sonraki dört sözcük/kavram [... gibi. | ... olabilir. | ... değil. | ... bile değil.] aracılığıyla, yaklaşık 3 ilâ 6'şar aylık sürede ve süreçte gerçekleşebileşecek işler kadar, ayrı ayrı çalışılarak gerçekleşebilir.
Zihnin, bu bilince alışması ve yeniden yapılandırılması için 3 ilâ 6 boyunca, gördüğümüz tüm nesnelere ve kişilere, tüm olaylara; duyduğumuz, bildiğimiz ve düşündüğümüz tüm olgu ve kavramlara, sadece, "Böyle" gözlüğü takılarak, Böyle'nin yanına, önüne, ardına, başka hiçbir düşünce, bilgi, sözcük yanaştırılmadan düşünülmesi ve çalışılması gerekmektedir. Çalışılan "Böyle" sözcüğü ve döneminden sonra, yine her şeye, sadece, "Bu da var" gözlüğü takılarak bakılması, düşünülmesi ve çalışılması gerekmektedir.
Bu çalışmalar sonrasında ise dört kavrama daha geçilebilecektir. Öncelikle, gördüğümüz, duyduğumuz, bildiğimiz ve düşündüğümüz her bir şey, kişi, durum, süreç, imge, simge, kavram ya da ad/etiketin yanına, sadece, "... gibi." gözlüğü takılarak çalışılması gerekecektir. Sonrasında ise yine aynı koşullar ve süreyle, "... olabilir." gözlüğü takılarak çalışılması gerekecektir. Bu iki sözcükten sonra yine aynı koşullar ve süreyle fakat daha farklı bir zihin oluşturabilecek olan değilleme sürecinde, herşeyin yanına/sonuna "... değil." gözlüğü takılarak bakılacaktır. Bu sürecin dengelenmesi içinse dördüncü kavram olan "... bile değil." gözlüğü takılarak çalışılacaktır.
Varoluş bilincinin kapsayıcılığının yanı sıra, yetersizliği ya da sınırlılığı da söz konusudur. İşleyişi, "ya, ya da" "0 l" "mantığı/algısı" ya da "Newton Fiziği" ile düşünülebilen varoluş bilinci, doğa, fizik, matematik ve laboratuvarda geçerlidir.
OLuş bilincinde ise bir şeyin, ne ve ne kadar olduğundan çok ve ötesinde, şu/bu/o koşulda/biçimde olabilmesinin yanı sıra, hem belirli bir koşul, zaman ve zeminde olmakla birlikte, hem de belirli bir koşul, zaman ve zeminde olmayarak, ne belirli, ne de belirsiz bir koşul, zaman ve zeminde de bulunmadığı bilgisi ile "hem, hem de | ne, ne de" "mantığı/algısı" ya da "Kuvantum Mekaniği" ile tanımlanmaktadır. Bu bilinçte, sadece, "OLmak, OLan ya da OLuş" söz konusudur.
Tüm varoluşun, insanın, bilincin, süreçlerin ve sonuçların, herşeyin karşısında, Yokluk [O] alanı ve durumu söz konusudur. Dolayısıyla, herşeyin başında ve sonunda, yokluğu düşünmek, yok olmayı, bulun(a)mamayı, göz önünde tutmak durumundayızdır. Fakat bu bilgi ve bilinçle de bunu bilmenin ötesine geçmek zorunda olduğumuzdan dolayı, yokluğu da hem bilip, hem gözardı edebilecek kadarıyla "yok etmek", ne tek bilgi, ne de tüm bilgi ya da gerçeklik olarak kabul etmek isabetli olmayacağından dolayı, yok'un, yokluk ile ilişkisini, kendiyle sağlayamayacağımızdan dolayı da burada, elimizde kalan ve kullanılabilecek tek bilgi, "bile değil" kavramı ve sözcüğüdür. "Bile değil" bile olsa, onu kullanıyor olmak da bir varoluş alanı ve durumu oluşturacağından dolayı, "bile değil"i de "bile değil" ile devam ettirmek, bunları da yine ancak tekrar "bile değil" ile devam ettirmek ve sonsuza kadar, azalarak ve küçülerek, yok olarak gidebilecek tek kavram olan "bile değil", devam ettirilerek ve doğada, durabilerek; insanda ise susabilerek, tüm "süreç ve sonuç", "algı", "yorum", "kavramsallık", "ilkesellik", "evrensellik", "birlik" ve "bütünlük" deneyimlenir.
[Durmayabilmek ve susmayabilmek ise hâlâ insana özgülüğüyle ve ayrıcalığıyla, düşündüğünü düşünebilen, kuvantumsal ve sabit olmayan bir bilinç olmasından dolayı, insanın, zihninde, dilinde ve elinde olmaya, kısır döngü ya da nereye doğru ilerlediği bilinemeyecek eliptik bir döngü biçiminde devam eder durur.]
YOK(LUK)
[ xOx ] [ bile değil ]>[ bile değil ]>[ bile değil ] >[ bile değil ] >[ bile değil ]>[ bile değil ] ~ ]
^
|
|
OL(UŞ)[ hem O[yok] l[var] , hem de l[var] O[yok] ve ne O[yok] , ne de l[var] "mantığı/algısı" ]
( Şu/bu/o, şöyle/böyle/öyle, şu/bu/o kadar, şu/bu/o zamanda, zeminde, koşulda/biçimde, sınırlan(dır)madan ve çerçevelen(dir)meden,
herhangi bir şey(le) olmadan ve olmayan!
Sadece OLMAK, OLAN ya da OLUŞ! )
^
|
|
VAR(OLAN)
[ ya O ya da l "mantığı/algısı"]
[- BÖYLE | BU DA VAR ]
||/>
[ ... GİBİ >
... OLABİLİR >
... DEĞİL >
... BİLE DEĞİL ]
------------------------------------------------
(D)OLGUN/KÂMİL İNSAN
S~ KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME ~S
[OLGUNLUK/KEMÂL]
--------------------------------------
^
|
|
İNSAN
| KENDİNİ TANIMA SÜRECİ |
(GELİŞİM)
-------------------------------------
[OLMAZSA OLMAZLAR]
[Kullanılagelenler]
1.) SAĞLIKÖZGÜRLÜK
2.) ZAMAN ve ENERJİ
3.) BİLGİ ve FARKINDALIK
----------------------------------
| TÜM BİLGİ ve DENEYİMLER |
----------------------------------
[Uygulanagelenler]
1.) DOĞA ve DOĞALLIK
2.) UYUM ve BÜTÜNLÜK
3.) GELİŞİM ve DEĞİŞİM
-------------------------------------------------
|KOŞULSUZ SAYGI ve SEVGİ|
-------------------------------------------------
)
( Sigorta Sözcükler/Kavramlar İLE/VE/||/<>/> Varoluşsal Sözcükler/Kavramlar )
- BOYNAK/BOYNAQ =/> BOYNAK/BOYNAQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Dağdaki dar bir geçit. İLE Kertenkele. )
- BOYUN EĞMEK ile BAŞ KESMEK
- BOYUN EĞMEK ile/ve BELİRLENMEK
- BOYUN EĞMEK ile/değil DAYANÇ/SABIR ETMEK
( İNHİNA: Eğrilme, bükülme. | Baş eğme. )
( [not] TO SUBMIT vs./but PATIENCE )
- BOYUN EĞMEK ile/ve/||/<> DONUP KALMAK
- BOYUN EĞMEK ile TESLİMİYET
- BOYUNA İLE ENİNE İLE YÜZEY ile/||/<> DALGA YÖNLERİ
( Parçacık salınımının dalga yayılımına göre yönü. )
( Formül: v = √(T/μ) (tel) )
- BOYUT" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BAĞLAM
- BOYUT ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEĞİŞKEN
( vs./and/||/<>/but/< VARIABLE
VARIABLE instead of DIMENSION )
- BOYUT ile/ve/<> DERİNLİK
( vs./and/||/<> DEPTH )
- BOYUT ile/ve EVREN
( DIMENSION vs. UNIVERSE )
- BOYUT ile/ve/değil ÖLÇÜ/EBAT
( [not] DIMENSION vs./and/but SIZE )
- BOYUT ile/ve/değil/||/<> YAN
- BOZACI ZEYNEL SOKAK :
( Eskiden çok tüketilen Boza imalathanelerinden biri de Yenimahalle'de bulunuyordu. En ünlü bozacı da Zeynel Efendi olduğu için bu sokağa "Bozacı Zeynel Sokak" ismi verildi. )
- BOZAN, İBRAHİM (İZMİR, ...) :
( Emekli Tapu Memurudur. İlk ve ortaokul öğrenimini İzmir'de tamamladıktan sonra Ankara'da Tapu ve Kadastro Meslek Lisesini bitirdi. Rize ve Uşak Kadastro Müdürlüklerinde çalışırken yüksek öğrenimine devam ederek 1983'te Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Tapu Kadastro Bölümünden mezun oldu. Aynı yıl Tapu Sicil Müdürü olarak Edirne iline atandı. Edirne Tapu Sicil Müdürlüğünden sonra sırası ile İstanbul'da Fatih, Beşiktaş, Şişli, Kadıköy ve Sarıyer ilçelerinde Tapu ve Sicil Müdürü ve İstanbul Tapu ve Kadastro Bölge Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Emekli olduktan sonra Tapu Kadastrolular Dernek Başkanlığı görevini yürüttü. 1994'te Harp Akademileri Komutanlığı Milli Güvenlik Akademisini bitirdi. Edirne Tapu Sicil Müdürlüğü sırasında Trakya Üniversitesinde Gayrimenkul Mevzuatı ve Tapu Sicili Uygulamaları dersleri verdi. Çeşitli panel ve konferanslara konuşmacı olarak Gayrimenkul sektörüne katkıda bulundu. Bu konuda çeşitli makale ve yazıları yayınlandı. Ulusal Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Derneği (UGSAD) üyesi olan İbrahim Bozan, bir dönem Faal futbol hakemliği ve hakem gözlemciliği yapmanın yanı sıra Sarıyer Spor Kulübünde Yönetim Kurulu üyesi (2006/2007) ve Kulüp Başkanı (2009/2010) olarak görev yaptı. Halen Galatasaray ve Sarıyer Spor Kulübü Genel Kurul üyesi olup spora katkılarını sürdürmektedir. )
- BOZDOĞAN[< BOZULGAN] ile BOZDOĞAN
( Bozdoğan/Valens Su Kemeri. İLE Bir doğan türü. | Yeniçeriler tarafından kullanılan ve atların eyerlerinde asılı duran altı toplu gürz. )
( ... cum FALCO AESALON )
- BOZKIR SIRADÜZENİNDE:
LİYÂKAT ile/ve/||/<> SADÂKAT
- BOZKIR/STEP[İng.,Fr.,Alm. < STEPPE] ile Bozkır
( Kurakçıl otsu bitkilerden oluşan, sıcak ve ılıman iklimlerdeki ağaçsız doğal alan. | Soğuk kış ve kurak yaz mevsiminin görüldüğü, bitki örtüsünün kısa, boz renkli olduğu, genellikle kurakçıl otsuların yer aldığı ağaçsız geniş alan. İLE Konya iline bağlı ilçelerden biri. )
- BOZKURT, PROF. DR. YILMAZ (ÇANAKKALE, 1927 - 2017) :
( İlk ve orta eğitimini Çanakkale'de tamamladı, Edirne Fen Lisesini bitirdi. İ.Ü. Orman Fakültesinden 1950'de "Orman Yüksek Mühendisi"olarak mezun oldu. Orman Teşkilatında değişik görevlerde bulundu ve 1955'te açılan sınavı kazanarak İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Ürünlerinden Faydalanma Kürsüsüne asistan olarak tayin oldu. 1959'da "Belgrad Ormanında Önemli Bazı Ağaç Türlerinde Yıllık Halka Gelişimi Üzerine Araştırmalar" tezi ile "Ormancılık Bilimleri Doktoru" unvanını aldı. 1965 yılında "Türkiye'de Bazı Önemli Orman Ürünlerinin Standardizasyonu Üzerine Araştırmalar" konulu tezi ile "Üniversite Doçenti" oldu. 1972'de "Toros Göknarı (Abies cilicica Cart'nın Teknolojik Özellikleri Üzerine Araştırmalar" tezi ile profesörlüğe yükseltildi. 1978'de Orman Ürünlerinden Faydalanma Kürsüsü Başkanlığına atandı. 1982'de Orman Endüstri Mühendisliği Başkanı oldu. Ayrıca Orman Biyolojisi ve Orman Koruma Teknolojisi, Odun Mekaniği ve Teknolojisi, Orman Endüstri Makineleri ve İşletme Anabilim Dalı Başkanlıklarını yürüttü. İ.Ü. Orman Fakültesi Yönetim Kurulunda ve Fakülteyi temsilen İ.Ü. Senatosunda bulundu. 1994'te emekli oldu. Ders kitapları ve pek çok bilimsel makalesi var. )
- BOZKURT ile/değil GÖKKURT
- BOZMA ile/ve/<>/değil ÇARPITMA
( TAHRİF ile/ve/<>/değil ... )
- BOZMA değil/yerine/>< DÜZELTME
( İFSÂD[< FESÂD] değil/yerine/>< ISLAH[< SULH] )
- BOZMADAN ile/ve/değil/yerine/<> KORUYARAK
- BOZMAK ile/değil GENİŞLETMEK
- BOZMAK ile/değil KORUMAK
- BOZ/MALAZ ile/ve BOR/BORAK
( Sürülmemiş toprak. İLE/VE Ekilmemiş/işlenmemiş toprak. )
- BOZOKLAR ile/ve ÜÇOKLAR
- BOZON ile/||/<> FERMİYON
( Bozonlar kuvvet taşıyıcı İLE fermiyonlar madde parçacıklarıdır )
( Formül: spin tam sayı İLE spin yarım sayı )
- BOZON/LAR ile/ve/||/<> FERMİYON/LAR
( Tam spinli. İLE/VE/||/<> Yarım spinli. )
( İşlenebilir, içine girilebilir/nüfûz edilebilir. İLE/VE/||/<> İşlenemez, içine girilemez/nüfûz edilemez. )
( Birleşerek. İLE/VE/||/<> Dışlayıcı. )
( Glüyon.[kuvvet/alan] İLE/VE/||/<> Elektron. )
( Sürekli nicelik. İLE/VE/||/<> Süreksiz nicelik. )
( Özdeşmiş gibi davranma. İLE/VE/||/<> Özdeş değilmiş gibi davranma. )
( Korunum ilkelerinin yazım olanaksızlığı. İLE/VE/||/<> Korunum ilkelerinin yazım olanaklılığı. )
( Güç taşıyıcı parçacıklar [fotonlar]. İLE/VE/||/<> Nesneyi oluşturan parçacıklar. [elektronlar, protonlar] )
- BOZUCU SEÇİLİM ile/||/<> DENGELEYİCİ SEÇİLİM
( Bozucu aşırı değerler, dengeleyici çeşitlilik koruma. )
( Formül: Extreme İLE maintain )
- BOZUK PLAK (GİBİ) ile/ve/||/<> TEMCİT PİLAVI (GİBİ)
- BOZUK ile BOZUK[< BÜZÜRG]
( Bozulmuş olan. | Görevini yapamaz, işlemez duruma gelmiş. | Kızgın, sıkıntılı. İLE Türk halk müziğinde kullanılan, bağlamadan biraz büyük ve meydan sazından küçük, dokuz telli bir saz. )
- BOZUK ile ÇÜRÜK
( GONE BAD vs. ROTTEN/DECAYED )
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(27/183)
(1996'dan beri)