R ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(143/183)
- ŞEHİT POLİS M. EMİN KEPÇE PARKI :
( Cumhuriyet Mahallesindedir. 549,97 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. 127,90 m²'lik yeşil alanı, 61,29 m²'lik çocuk oyun alanı ve 16,92 m²lik bir tesisi vardır. )
- ŞEHİT POLİS ZEKERİYA YURDAKUL PARKI :
( Pınar Mahallesinde olup, 392,00 m²'lik bir alanı kapsar, 236,00 m²'lik yeşil alanı, 96,00 m²'lik çocuk oyun alanı ve 60,00 m²'lik de spor alanı bulunmaktadır. )
- ŞEHİT ÜSTEĞMEN ALİ BÜYÜKDİCLE İLKÖĞRETİM OKULU :
( Şehit Üsteğmen Ali Büyükdicle İlköğretim Okulu 1978'de Vakıf Bahçe İlk Okulu olarak ahşap binada eğitim ve öğretime başladı. Bina yeterli olmayınca okula yeni derslikler ilave edildi ve ismi de 1986/1987 ders yılında Şehit Üsteğmen Ali Büyükdicle İlk Okulu olarak değiştirildi. )
- ŞEHİT ile/ve/||/<>/< GAZİ
( Nurlu. İLE/VE/||/<>/< Onurlu. )
( Toplum ve hizmet için canından vazgeçen. İLE/VE/||/<>/< Toplum ve hizmet için yola çıkan. )
- ŞEHİTLİK DERGÂHI :
( Rumelihisarında Şehitlik mevkiindedi. Son şeyhi Şeyh Mahmut Efendi olup Nakşibent tarikatı mensubudur. )
- ŞEHİTLİK MEZARLIĞI :
( Rumelihisarı'nın üst kısımlarında Boğaziçi Üniversitesine yakın bir yerdedir. Şehitlik mezarlığına Nafi Baba Mezarlığı'da denilmektedir. Bu mezarlık da ortadan kaldırıldı. )
- ŞEHİTLİK MEZARLIĞI :
( Uskumruköy Mezarlığının bir adı da "Şehitlik" tir. Halk arasında Şehitlik Mezarlığı denilmektedir. Kilyos yoluna girişte soldadır. Kırım Savaşı (1856) sırasında yaralanan askerlerin, Kilyos kalesine getirilerek tedavi edilmeleri sırasında şehit olanların bu mezarlıkta gömülmeleri nedeniyle bu mezarlık "Şehitlik" adını almıştır. )
- ŞEHİTLİK TEPESİ :
( Rumelihisarı'nda bulunan iki tepeden biridir. Şehit Tepesine bu adın verilmesine neden Rumelihisar kalesinin inşasına mani olmak isteyen bir Bizans müfrezesi ile çarpışan Osmanlı müfrezesinden şehit olan askerlerin burada gömülmesidir. Buraya Şehitlik de denilmektedir. )
- ŞEHİTLİK :
( Bahçeköy, Neşet Suyu piknik yerindedir. Piknik yerinde yapılan kazılarda meydana çıkan şehitlik ve mezar taşında şöyle yazmaktadır: Hassa Nizamiye VI. Alayının III. Taburunun V. Bölüğünde II. Onbaşının III. Neferi Karahisan Yusuf Bin Veli: Ömrün uzun ede Sultanı Azizin Mevla/Bendeganı ola muaffak ala/Geldi Karaburuna mesele - i Sabıkada/Düvel - i müttefika askeri doldu hercai/Askeri hassa dahi geldi sene 71/Burada etti vefât on üçü hükmen şüeda/Gaip olmuş idi bilinmez iken asan heman/Buldu meşhetlerini yaptı Franko Paşa/Vüzeradan mutassafuri Cebelü Lübnan'a/İmmeti klaı cibali fahri vatandır hakka/Pek güzel oldu müsella şüheda makberesi/Okuyup makberine ervahına kıl hayır dua/Sırrı yaz cevheri tarih bu makama layık/Hayr ile kıldı Franko Paşa 1287/Hassa redif VI Alay neferatından Alaiyeli Ahmet/Alayı meskur nefaratından Alaiyeli Süleyman/Alayiyeli meskur nefaratından Mehmet/Alayi meskur nefaratından alaiyeli Mehmet/Alayı meskur nefaratından Alaiyeli Mehmet/Hassa redif VI. Alay nefaratından Alaiyeli Ali/Alayi meskur nefaratından Milaslı Süleyman/Alayi meskur nefaratından Alaiyeli Mehmet/Alayi meskur nefaratından Alaiyeli Abdullah/Alayi meskur nefaratından Alaiyeli Mehmet/Alayi meskur nefaratından Alaiyeli Abdurrahnman. - /Ketebehu elmevlevi Zeki Dede Gufurele". )
- SEHİV[Ar.] değil/yerine/= HATA
( Unutma nedeniyle yapılan hata ve sonucu bakımından, çok önemli olmayan yanlışlık.[Akla geldiğinde telâfisi de yapılmak üzere.] )
( Bizden hatâ, Hakk'tan atâ'. )
- ŞEHNÂZ[Fars.] ile ŞEHNÂZ[Fars.]
( Makam. İLE Kişi/ye. )
- ŞEHR[çoğ. EŞHÜR, ŞÜHÛR] ile ŞEHÎR[Ar. < ŞÖHRET] ile ŞEHİR/ŞEHR[Fars.]
( Yeni ay, hilâl. | Otuz günlük zaman. İLE Ünlü, namlı, şöhret. İLE Kent, il, büyük belde. )
- ŞEHREMİNİ ile ŞEHREMÂNETİ
( Belediye başkanı. İLE Belediye, yerel yönetim. | Belediyeciliğin, ilk biçimi. )
- ŞEHRÎ/ŞEHRİYYE[Ar.] ile ŞEHRÎ[Ar.]
( Aylık, ayla ilgili. İLE Şehirli. | İstanbul'lu, İstanbul'da doğup büyüme. | İnce, kibar. )
- ŞEHRİYE[Ar. ŞARİYE] ile MAKARNA[İt. MACCHERONE | İng. PASTA]
( Çorba ve pilavda kullanılan, türlü biçimlerde kesilerek kurutulmuş buğday unu hamuru. İLE İrmik ya unla hazırlanmış türlü biçimlerdeki kuru hamur. | Bu hamurdan yapılan yemek. | İtalyan Lireti. )
- SEHV[Ar.] ile GAFLET[Ar.]
- SEHV[Ar.] ile İĞMÂ'[Ar.]
- SEHV değil/yerine/= YANLIŞ, HATA | YANILMA
- SEHVEN[Ar.] değil/yerine/= YANLIŞLIK/LA
( YANLIŞLIKLA, BİLMEYEREK )
- ŞEHVET ile ...
( AŞIRI İSTEK | MADDEYE OLAN BAĞIMLILIK | NEFİS )
- ŞEHVET ile/ve/değil/yerine AŞK
( Tüm canlılar arasında. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Kişiden/insandan, her şeye yönelik. )
( Herkes, dur der! İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Herkes, kabul eder. )
- ŞEHVET[Ar.]/LİBİDO değil/yerine/= KÖSNÜ
( Eşeysel enerji. )
- ŞEHVET[Ar.] ile LEZZET[Ar.]
- ŞEHVET ve ŞİDDET
- ŞEHVET ile/ve/<> ŞÖHRET
( Gençlikteki kölelik/esâret. İLE/VE/<> Yaşlılıktaki kölelik/esâret. )
- ŞEHVET ile/ve/<>/>/>< ŞEFKÂT
( [ile] Doğarız. İLE/VE/||/<>/>/>< Büyütülürüz. )
- ŞEHVETTEN ile/ve/değil/yerine AŞKTAN
( Beşer doğulur. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE İnsan olunur. )
( Geçici. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kalıcı. )
( Beşeri aşk. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Kendi. | Tüm yetkin olanlar. )
( Mülkiyet. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Özgürlük. )
- ŞEHZÂDEBAŞI CAMİİ değil ŞEHZÂDE CAMİİ
- ŞEHZÂDE[Fars.] ile/ne yazık ki/||/<> ŞEYHZÂDE
( Sultan çocuğu. [eril] İLE Şeyh çocuğu. )
- SEI İLE CEI İLE DENDRİTE ile/||/<> BATARYA ARAYÜZ KİMYASI
( Elektrot-elektrolit arayüz olayları. )
( Formül: Li⁺ + e⁻ + C₆ → LiC₆ )
- ŞEİME/ŞEYİME değil ŞEHÎME
- SEIZE :/yerine EL KOYMAK, YAKALAMAK
- ŞEK/ŞEKK ile/ve/||/<> ŞIK/ŞIKK
( İkircik. %50-50. İLE/VE/||/<> İkiye bölünmüş şeyin bir parçası. | Bir işin, iki yönünden her biri. | Seçenek. )
- SEKANS/SEQUENCE[İng.] değil/yerine/= DİZİ, SIRA
- SEKANT[Fr.] değil/yerine/= KESEN
( Trigonometride, bir açının keseni.[Bu açının, kosinüsünün tersi.] )
- SEKB[Ar.] ile SABB[Ar.] ile SÜFÛH[Ar.] ile HÜMÛL[Ar.] ile HETL[Ar.]
- SEKEL/SEQUELA[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK KALINTISI
- SEKENÂT[< SEKNE]:
DURMA/LAR, DURUŞ/LAR -<
- ŞEKER KARIŞTIRMA'DA...
( Çay kaşığı bardağa çarptırılmadan, ses çıkarttırmadan karıştırılır. )
- ŞEKER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SABUN (OYUNU)
- ŞEKER SAYRILIĞI ile GİZLİ ŞEKER SAYRILIĞI
( DIABETES INSPIDUS vs. DIABETES MELLITUS )
- ŞEKER SUYU ile ŞEKER SUYU
( Çamlıca'da çıkan iyi bir su. İLE Yakacık'ta çıkan iyi bir su. )
- ŞEKER ile MELAS[Fr. < İsp.]
( ... İLE Şeker üretiminde, billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan şekerli posa. )
- ŞEKER ile PUDRA ŞEKERİ
( SÜKKER-İ MESHÛK: Toz şeker. )
( SUGAR vs. CASTOR SUGAR )
- ŞEKER ile/ve/||/<>/< ŞÜKÜR
- SEKESTRASYON/SEQUESTRATION[İng.] değil/yerine/= KAN GÖLLENMESİ | AYRIKLAŞTIRMA | YIKILIM
- SEKİ ile SEKİ/L
( Evlerin önüne, oturmak için taş ve çamurdan yapılan yer. | Oturulacak sedir biçiminde taş ya da set. | Toprak üstündeki yükseklik, doğal set. | Akarsuların iki yakasındaki yamaçlarda, bazı deniz ve göl kıyılarında görülen basamak biçiminde yeryüzü biçimi, set, taraça, teras. İLE Atın ayağında, genellikle bileğe ya da dize kadar çıkan beyazlık. )
- ŞEKİL VERME ile YARATMA
( TO GIVE FORM vs. TO CREATE )
- ŞEKİL değil/yerine/= BİÇİM
- ŞEKİL ve/<> KANIT
- ŞEKİL ile/> KAVRAM/MEFHUM ile/> BURHAN
( Gözün ikna olmasını sağlar. İLE Zihnin ikna olmasını sağlar. > İkisinin birlikteliğiyle burhan oluşur. )
- ŞEKİL ve/< SEVGİ
- ŞEKİL ile/ve SÛRET-İ NEVİYE ile/ve SÛRET-İ CİSMİYE ile/ve HEYÛLÂ
- ŞEKİLLENDİRME ile/ve BELİRLEME
( TO SHAPE vs./and TO DETERMINE )
- ŞEKİLLENDİRMEK ile/ve/||/<>/> "YEŞİLLENDİRMEK"
- ŞEKİLLENME ile YAPILANMA
- ŞEKİLLENME" ve/<> "YOĞRULMA"
- ŞEKİLLER = EŞKÂL = FORMES
- SEKİZLİ ile/||/<> YOL
( Sekizli yol parçacık organizasyonu )
( Murray Gell-Mann tarafından 1961 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1929-2019) (Ülke: ABD) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Kuark teorisi) (Nobel: 1969) )
- 850'Lİ NUMARALAR ile 444'LÜ NUMARALAR
( 850'li numaranızı oluştururken, 444'lü numaraların ilk tahsisi gibi yüksek ücretler ödemezsiniz.
850'li numaraların aylık sabit ücreti yoktur. Ancak 444'lü numaranın altında tanımlı her numara için ayrı ayrı sabit ücret ödenmektedir.
850'li numaranız ile aynı anda sınırsız çağrı alabilirsiniz. 444'lü numaralarda ise aynı anda alabileceğiniz çağrı sayısı, tanımlı hat sayısı kadardır.
850'li numaralarda, gelen çağrılar için hiçbir ücret ödemezken, 444'lü numaralarda gelen çağrılarda yönlendirme ücreti ödersiniz. )
( 850'li numaralar, katma değerli hizmet numaraları değildir. 312, 212 vb. coğrafi numaralardan farkı yoktur. Ev ve iş yerlerinde kullanılan, standart sabit telefon numaralarıdır.
850'li numaralar, sadece çağrı merkezi numarası değildir. Tüm firmalar ve kişiler abonelik oluşturabilir ve kullanmaya başlayabilirler.
850'li numaralar arandığında çok ücret yansır ya da sizi 0850'li numaralar aradığında telefonu açana da ücret yansır" duyumu tamamen yanlıştır. 850'li numaralar, sabit telefon numaralarıdır. Her yöne dakikalarınızdan ücretsiz aranabilirsiniz. )
- ŞEKK[Ar.] ile İMTİRÂ'[Ar.]
( Belki[%50-50]. İLE İçinden çıkılması kolay olmayan kuşku. )
- ŞEKK[Ar.] ile İRTİYÂB[Ar.]
( Belki.[%50-50] İLE Suçlamayla birlikte olan belki. )
- ŞEKK ile ZAN ile TASDİK
( %50 %50; ne - ne. İLE [Öteki ucu: İlim.] İLE Câzim, sâbit, vakıaya mutabık. )
- ŞEKK ile ZANN ile TAHYİL
( %50 %50; ne o - ne o. İLE [Zıttı İlim.] İLE Câzim değil, sabit değil, vakıaya mutabık değil.[Tasavvur][Tasdikatten değil!] )
- ŞEKK ile/||/<>/< ZANN ile/||/<>/< ZAN-I GALİP ile/||/<>/< VEHİM ile/||/<>/< ŞÜPHE[< TEŞBİH]
( Birbirine muhalif iki şeyden birini, ötekine yeğleme sırasında kişide ortaya çıkan ikircik. Bir yargıda herhangi birini yeğlemeksizin "...dır" ile "...değildir" arasında yaşanan ikircik(tereddüt).
İLE/||/<>/<
Birinin yeğlenip ötekinin terk edilememesi.
İLE/||/<>/<
Birinin yeğlenip ötekinin terk edilebilmesi. [Yakîn(kesinlik) derecesindedir.]
İLE/||/<>/<
Yargının yeğlenen tarafı.
İLE/||/<>/<
Kavramın/olgunun gizliliği, karmaşıklığı ve kapalılığı. )
- ŞEKK/SİZ-ŞÜPHE/SİZ
- ŞEKLEN AĞLAMAK/GÜLMEK ile/değil/yerine MUHABBETEN AĞLAMAK/GÜLMEK
- ŞEKLEN[Ar.] ile ŞEKLÎ[Ar.]
( Biçim bakımından, biçim yönünden. İLE Biçimle ilgili, biçimsel. )
- SEKME ile SAPMA
- SEKMEK ile/ve/||/<> TEPMEK
- SEKONDER/SECONDARY[İng.] değil/yerine/= İKINCİL | İLİŞKİLİ
- SEKONDER/PRİMER ... değil/yerine/= İKİNCİL/BİRİNCİL ...
- SEKRESYON/SECRETION[İng.] değil/yerine/= SALGILAMA | SALGI
- SEKS (YAPMAK) ile/ve/değil/||/<>/< HEYECAN (YAPMAK)
- SEKS ODA" değil SEK SODA
- SEKSÎ ile/ve/değil/yerine/=/||/<>/< KIŞKIRTICI
- SEKŞIN[İng. < SECTION] değil/yerine/= GRUP
- SEKSİYON[Fr., İng. SECTION] değil/yerine/= BÖLÜM
- SEKTE[Ar.]/KRİZ[İng. < CRISIS] ile/||/<>/> BUNALIM/BUHRAN[Ar.]
( Tıpta. [kalp sektesi(nden ölmek/gitmek) /kalp krizi(nden ölmek/gitmek).] İLE/||/<>/> Toplumsal. [büyük buhran (1929)] )
- SEKTE[Ar.] değil/yerine/= DURMA/DURGU
- SEKTER[Fr. SECTAIRE] değil/yerine/= HOŞGÖRÜSÜZ
- SEKTÖR/SECTOR[İng.] değil/yerine/= KESİM
- SEKÜLERLİK:
DİNDIŞILIK ile/ve/değil/||/<>/< TOPLUMSAL TÜZE(HUKUK)
- SEKÜLERLİK:
(")DİNSİZ/LİK(") değil DİNDIŞI/LIK
- SEKUNDUM/SECUNDUM[İng.] değil/yerine/= İKINCİL
- ŞEKVÂ değil/yerine/= ŞİKÂYET, HOŞNUTSUZLUK
( ŞİKÂYET, HOŞNUTSUZLUK )
- SEL[Ar. < SEYL] ile BUÂK[Ar.]
( ... İLE Şiddetli sel. | Ansızın gelen yağmur. | Şiddetli ses, haykırış. )
- SEL[Ar. < SEYL] ile KAYAN
( Sürekli yağan yağmurdan ya da eriyen kardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su, su taşkını. | Hareket durumundaki büyük kalabalık, yığın. | Etki ve iz bırakan güçlü durum ya da davranış. | Yoğunluk. İLE Kayarak yer değiştiren. | Yassı, düz, kat kat oluşmuş taş. | [yerel] Dağdan inen sel. )
- SEL[Ar. < SEYL] ile/ve/<>/> SELİNTİ
( ... İLE/VE/<>/> Yağış nedeniyle oluşan ufak sel. | Selin bıraktığı artık. )
- SEL[Ar.] ile SEYLÂP(/B)[Fars.]/FEYEZAN[Ar.] ile TUFAN[Ar.]
( Sürekli yağmurlardan ya da eriyen karlardan oluşan, geçtiği yerlere zarar veren taşkın su. | Hareket durumundaki büyük kalabalık. İLE Su baskını, taşma, taşkın. / Bereket. İLE Zorlu yağmur. )
( FLOOD vs. INUNDATION vs. DELUGE/TORRENTIAL RAIN )
- SEL[Ar. < SEYL] ile/ve/||/<>/> YARINTI
( ... İLE/VE/||/<>/> Selin açtığı çukur/hendek. | Sel sularının ya da yüzeyi kaplarcasına akan selinti sularının oluşturduğu, eğim aşağı uzanan, ince, az derin, oluk biçimli çukurlar. )
- SELAHADDÎN CAMİLERİ değil SALÂTÎN (SULTAN) CAMİLERİ
- SELAHATTİN PINAR ile/ve/||/<> SAADETTİN KAYNAK
( Pınar'ım ama kuruyabilrim. İLE/VE/<> Kaynak'tır. Kurumaz! )
- SELÂHİYET ile/ve İCÂZET
- ŞELÂLE/SECCÂC[Ar. < SECC] değil/yerine/= ÇAĞLAYAN/ÇAĞLAR
- SELÂM-SABAH ('I KES[ME]MEK
- SELÂM ve/> İKRAM ve/> KELÂM
- SELÂM ile/ve/<> SEVGİ
( SALUTATION/GREETING vs./and/<> LOVE )
- SELÂM[Ar.] ile TAHİYYE[Ar.]
- SELÂMET değil/yerine/= ESENLİK
( SÂLİMLİK, EMİNLİK, KORKU VE ENDİŞEDEN UZAK OLMA | SELÂMETE ÇIKMA, KURTULMA | İYİ SONUÇ | KURTULMA | TÜMCENİN DÜZGÜN VE DOĞRU OLMASI )
- SELÂMET/LE[Ar.] değil/yerine/= ESENLİK/LE
- SELÂMİÇEŞME ile SELÂMİ ÇEŞME
( Kadıköy'de, Kızıltoprak - Çiftehavuzlar arasında bulunan bir semt. İLE Selâmiçeşme'de bulunan küçük bir çeşme. )
( Adını, eskiden kervan yolunun ilk durağına selâmetle geliş nedeniyle "Saadet" sözcüğünden almıştır. İLE 1800'de, Kethüdâ (Kâhya) Şuhi Kadın tarafından. [1966 yılında onarılmıştır.] )
- SELANİKLİ AYŞE HANIM PARKI :
( Bahçeköy'dedir. 984,00 m²'lik bir alanı kapsalaktadır. 492,00 m²'lik yeşil alanı, 75,00 m²'lik çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- SELÂSÎN[Ar.] ile SELÂSÎN[Ar.]
( Otuz. İLE Yaprakları çok küçük bir ağaççık. )
- ŞELAT ile/||/<> KOMPLEKS
( Şelat çok dişli ligand İLE kompleks genel koordinasyon bileşiğidir )
( Formül: EDTA İLE [Cu(NH₃)₄]²⁺ )
- YAPITLAR/KÜLLİYELER:
SELÂTİN[< SULTAN] ile/ve/||/<>/> SADRAZAM ile/ve/||/<>/> TEKKE
( Sultanların adına yaptırılan ve birden çok minaresi bulunan büyük camilere ve yapıtlara verilen ad. İLE/VE/||/<>/> ... İLE/VE/||/<>/> ... )
- ŞELATÖR/CHELATOR[İng.] değil/yerine/= ŞELATLAYICI
- ŞELAZYON/CHELATION[İng.] değil/yerine/= ŞELATLAMA, KISKAÇLAMA, METAL İYON-ORGANİK MOLEKÜL BAĞLANMASI
- SELÇUK, MÜNİR NURETTİN (SARIYER, 1900 - 1981) :
( Türk sanat müziği beste ve ses sanatçısıdır. Beyazıt İdadisini ve Soğukçeşme Rüştiyesini bitirdi. Kadıköy Sultanisi 10. sınıfta iken tarım eğitimi almak için Macaristan'a gönderildi. Çocuk yaşta sesiniz güzelliği ile dikkat çekti. Rauf Yekta Beyin teşviki ile Hafız Ahmet Efendi ve Hoca Ziya Bey'den usul ve makam dersleri aldı. Kadıköy Darüttalimi Musiki Cemiyetine girdi ve ilk konserini 15 yaşında 1915'te verdi. Bilahare Darülelhan'da (İstanbul Belediye Konservatuarı'na) girdi. Öğrenimini Leon Hancıyan Efendi'den ve Muallim İsmail Hakkı Bey'den dersler alarak sürdürdü. 1918'de Şark Musiki Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer aldı. Mütareke yıllarında Musiki Hümayunda görev aldı. 1923 - 1928 yılları arasında Ankara'da Riyaset - i Cumhur Musiki Heyeti'nde çalıştı. 1928'de tekniğini ilerletmek için Paris'e gitti ve bir yıl kalarak, şan, piyano ve solfej dersleri aldı. Bu tarihten sonra devamlı konserler düzenledi. 1953'te İstanbul belediyesi Konservatuarı şefi oldu. İlk bestesini 1920'de yaptı. 400 plak yaptı, eski ve yeni tarzda 150 bestesi var. Atatürk'ün huzurunda şarkı okuyan nadir sanatçılardan biridir. )
- SELÇUKLU TÜRKİYE'Sİ KENTLERİNİN SANLARI/UNVANLARI
( Ahlat: Kubbet ul-hlâm (İslâm'ın kubbesi)
Aksaray: Dâr uz-zafer, Dâr ül-Cihâd ve Dar ur-ribât (II. Kılıç Arslan'ın askerî üssü olduğu ve hayır müesseseleri kurduğu için)
Amasya: Dâr ul-'lzz (İzzet ve şeref şehri)
Ankara: Dâr ul-htsm (Müstahkem belde)
Antalya: Dâr us-sagr (Uc, hudûd şehri)
Bayburt: Dâr ul-celâl (Ululuk şehri)
Denizli(Sâdık): Dâr us-sagr (Uc, hudûd şehri)
Erzincan: Dâr un-nasr (Yardıma mazhar şehir)
Kayseri: Dâr iil-Feth ya da Dâr ül-mülk (birincisi Sultan Alâeddin'in fetihlere burada hazırlandığı, ikincisi Konya'dan sonra paytaht olduğu için bu unvanları almış)
Konya: Dâr ül-mülk (Paytaht)
Malatya: Dâr ur-rifa (Üstünlük ya da asâlet şehri)
Niğde: Dâr ul-pehlevâniyye (Pehlivanlar beldesi)
Samsun: Dâr us-sagr (Uc, hudûd şehri)
Sinop: Lezûet ul-'uşşak (Âşıklar adası)
Sivas: Dâr ul-'alâ (Yücelik beldesi)
Tokat: Dâr ün-rmsret (Yardım şehri) )
- SELE ile SELE[Lat.] ile SELE/SERE
( Yayvan sepet. İLE Çifttekerin, oturulacak yeri. İLE Açık duran başparmağın ucundan, göstermeparmağının ucuna kadar olan uzaklık. )
- SELECT :/yerine SEÇMEK
- SELECTION :/yerine SEÇİM
- SELEF değil/yerine/= ÖNCEL
- ŞELEK ile ŞELEK
( Sırtta taşınan yük. İLE Boynuzunun biri kırık hayvan. )
- SELEKSİYON/SELECTION[İng.] değil/yerine/= SEÇME | AYIKLA(N)MA | SEÇELE
- SELEKTİF/SELECTIVE[İng.] değil/yerine/= SEÇİCİ
- SELEKTİVİTE/SELECTIVITY[İng.] değil/yerine/= SEÇİCİLİK
- SELEKTÖR/SELECTOR[İng.] değil/yerine/= SEÇİCİ
- SELEKTÖR[Fr., İng.] değil/yerine/= SEÇİCİ
( Tahılı, yabancı maddelerden ayırmak için kullanılan aygıt. | Araba farlarının, uzun ya da kısa uzaklıkta yanmasını sağlayan aygıt. )
- SELEM[Ar.] ile SELEM[Ar.]
( Diş gediği. İLE Peşin para ile veresiye mal alma. )
- SELEN/SADÂ/ÇATI ve/<> ÖZ
( SADÂ: Kişinin özü. )
- SELEN, FEYYAZ (ANTALYA, 1990) :
( Sivas Belediyespor'dan savunma oyuncusu olarak transfer edildi ve bir sezon (2018/2019) tescilli kaldı. Sarıyer forması altında 31 lig maçı oynadı ve takımına 2 gol kazandırdı. Sezon sonunda serbest bırakıldı. Yol Spor, Atiker Konya, Ank. Demirspor, Nazilli Belediyespor, Konya Anadolu Selçuklu, Adıyamanspor, Van B.Ş. Belediye, Sivas Belediyespor ve Sarıyer'de oynadı. )
- SELENOLOJİ ile ...
( AY BİLGİSİ )
- SELEN/SADÂ ÇIKIŞLARINDA:
BURUN ile/ve/||/<> DUDAK ile/ve/||/<> DİŞ ile/ve/||/<> BOĞAZ
( A, E, O, Ö, U, Ü[ön, ün, on, en, an, un, nane, Nalan vb.] İLE/VE/||/<> B, M. P[baba, biber, bebek, mama, meme, pek, pes vb.] İLE/VE/||/<> D, T[dadı, dede, tuttu, tırtıl, taktı] İLE/VE/||/<> A, E, I, İ, O, Ö, U, Ü )
( Almanca'da, daha çok, boğaz seleni; Fransızca'da, daha çok, dudak seleni; İngilizce'de, daha çok, diş seleni çıkar. )
- SELENTERE[Yun.] ile/ve HİDRA[Lat.]
( Bitkimsi hayvanlardan, denizanalarını, sifonluları ve mercanları içine alan, önemli bir bölüm. İLE/VE Hidralar takımından, 1 cm. uzunluğunda, gövdesi torba biçiminde, ağız çevresinde 6-10 dokunacı olan, tatlı su hayvanı. )
( HYDRA )
- SELF-ASSESSMENT[İng.] değil/yerine/= ÖZ DEĞERLENDİRİM
- SELF-AWARENESS[İng.] değil/yerine/= ÖZ FARKINDALIK
- SELF-EXPANDABLE[İng.] değil/yerine/= KENDİLİĞİNDEN GENİŞLEYEBİLEN
- SELF-IDENTITY[İng.] değil/yerine/= ÖZ KİMLİK
- SELF-ADJOİNT ile/||/<> NORMAL OPERATOR
( Self-adjoint T*=T, normal TT*=T*T komütatif. )
( Formül: Self-equal adjoint İLE commutes adjoint )
- SELF-ASSEMBLY İLE TEMPLATE İLE RECOGNİTİON ile/||/<> SÜPRAMOLEKÜLER SENTEZ
( Kendiliğinden organizasyon stratejileri. )
( Formül: ΔG = ΔH - TΔS < 0 )
- SELF-HEALİNG MATERİAL ile/||/<> CONVENTİONAL MATERİAL
( Self-healing material hasarını otomatik onarırken İLE conventional material hasar kalıcıdır )
( Formül: Microcapsule repair )
- SELF :/yerine KENDİLİK
- SELF[İng.] değil/yerine/= ÖZ, KENDİ
- SELFI(E) değil/yerine GÖRÇEK/ÖZÇEKİM/KENDİCE
- SELH[Ar.] ile İHRÂC[Ar.]
- SELİK, CAFER (İST. 1969 - 1996) :
( İ. Ü. Orman Fakültesinde Araştırma Görevlisiyldi. İlk ve ortaöğrenimini Sinop'ta (1973 - 1983), lise öğrenimini 1986 yılında Denizli Cumhuriyet lisesinde tamamladı. İ. Ü. Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümünden 1990 yılında mezun oldu. 1993 yılında "Ormancılıkta Uzaktan Algılama" adlı yüksek lisans tezini ve sınavlarını başarıyla tamamlayarak Orman Yüksek Mühendisi ünvanıyla mezun oldu. İ.Ü. Orman Fakültesi Orman İnşaatı ve Transforu Anabilim Dalı'nda açılan sınavı kazanarak Ardaştırma görevlisi olarak işe başladı. "Orman ve Yol Şebekeler inin Planlanmasında Coğrafi Bilgi Sistemleri" konulu doktora tezini harlamaktayken 13.08.1996 tarihinde vefât etti. )
- SELİK, PROF. DR. MUZAFFER (AYDIN/SÖKE, 1926) :
( Üniversite Öğretim Üyesi. İlk ve orta eğitimini Aldın ve İzmir'de tamamladı. 1944'te İzmir İnönü Lisesinden, 1948'de İ.Ü. Orman Fakültesinden mezun oldu. Bir süre Orman teşkilatında çalıştıktan sonra 1953'te İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Botaniği Kürsüsüne asistan atandı. "Kızılçam (Pinus bruta Ten.)'in Botanik Özellikleri Üzerine Araştırmalar ve Bunların Bilhassa Halep Çamı (Pinus hale pensis Mili.) Vasıfları ile Mukayesesi" tezi ile 1957'de "Ormancılım Bilimleri Doktoru" unvanı aldı. "Kızılçam (Pinus bruta Ten.) de Reçinenin Teşekkülü, Salgılanması ve Bunlara Tesir Eden İç ve Dış Faktörler" adlı tezi ile 1964'te "Orman Botaniği ve Ormancılık Fitopatolojisi" bilim dallarında "Üniversite Doçenti" unvanını aldı. 1972'de "Türkiye Odunsu Bitkileri, Özellikle Orman Ağaçlarında Hastalık Amili ve Odun Tahripçisi Mantarlar" adlı tezini takdim ederek profesörlüğe yükseltildi. Yaptığı çalışmalar sonucunda 1990'da Avusturya Cumhurbaşkanı Dr. Kurt Waldheim tarafından "Avusturya 1. Sınıf Bilim ve Sanat Nişanı" ile ödüllendirildi. 1993'te emekli olan Muzaffer Selik'in 7 kitabı va 40 makalesi (6 sı yurt dışında bilimsel dergilerde yayınlandı) 7 adet çeviri ve 3 sempozyum bildirisi bulunmaktadır. )
- SELİKA[Ar.] ile SELİS[Ar.]
( Güzel söyleme ve yazma yeteneği. İLE Akıcı söz. )
- SELİM III ÇEŞMESİ ile SELİM III ÇEŞMESİ
( Yıldız Sarayı'nda, Yâveran Dairesi arkasındaki bahçededir. İLE Üsküdar'da, Selimiye semtinde, Karacaahmet Mezarlığı 8. adanın karşısında, Tıbbiye Caddesi'ndedir. )
( Sultan III. Selim tarafından. İLE 1802'de, Sultan III. Selim tarafından. )
- SELİM SABİT EFENDİ (VİZE, 1829 - 1910); İLK ÇAĞ EĞİTİM BİLİMİCİSİ, OSMANLI\'DA EĞİTİMİN MODERNLEŞMESİ İÇİN ÇOK BÜYÜK UĞRAŞLAR VEREN BİR BİLİM ADAMI, EĞİTİMCİ, ÖĞRETMEN. VİZE/EDİRNE\'DE DOĞDU. EĞİTİM İÇİN İSTANBUL\'A GÖNDERİLDİ. GAZANFER AĞA SONRA DA FATİH MEDRESESİNDE OKUDU. 1851\'DE DARÜLFUNUNA KAYDOLDU, 1854\'TE BURADAN MEZUN OLDU. PARİS\'TEKİ TÜRKLERİ EĞİTMEK ÜZERE FRANSA\'YA GÖNDERİLDİ :
( Paris'te kaldığı sürece Mekteb - i Osmani ve diğer okullarda Osmanlı Türkçesi dersi verdi. Ayrıca öğrenime devam etti ve Fransızca hesap, cebir, hendese, müsellasat cerr - i eshal, hey'et ve hikmet - i tabiye derslerinden sertifika aldı. 1861'de İstanbul'a döndü. İstanbul ve diğer Osmanlı şehirlerinde başlayan "Usul - i cedide" yani çağdaş pedagojinin öncüsü oldu. Süleymaniye de Numune Mektebini açtı. Bu okula getirdiği yenilikler yüzünden tepki gördü ve görevinden alınıp Galatasaray Mekteb - i Sultanisi İkinci Müdürlüğüne getirildi. Sultan Abdülaziz ölümü ile ilgili yazısı nedeni ile azledildi (1888). Sarıyer'de ikamet eden Selim Sabit Efendi'nin bazı eserleri: Miyarü'l - kelam, Tahvil - i Mikyas Levhaları, Muhtasar Hesap Risalesi, Muhtasar Tarih - i Osmanı, Elifbâ - yı Osmanî, Muhtasar Coğrafya Risaleleri, Nahv - ı Osmani ve Rehnüma - yı Muallim kitaplarıdır. )
- SELİMİYE CAMİSİ ile SELİMİYE CAMİSİ
( Edirne'de. İLE Üsküdar'da. )
( II. Selim zamanında. İLE III. Selim zamanında. )
- SELÎS[Ar.] ile SELÎS[Ar. < SELÂSET]
( SELÎS-ÜL-BEVL: Sidiğin sürekli akıntısı. | Sidiğini tutamayan. )
( Kolay, yumuşak. | Bağlı, boyun eğmiş. İLE Düzgün, akıcı. | Türk halk şiiri ve müziğinin XIX. yüzyıl başlarında meydana çıktığı anlaşılan bir şekli. )
- SELL :/yerine SATMAK
- SELLA TURSİKA/SELLA TURCICA[İng.] değil/yerine/= TÜRK EYERİ
- SELLA[İng.] değil/yerine/= EYER
- SELLA/CELLA ile/||/<> APSİS ile/||/<> TRANSEPT ile/||/<> ÇAN KULESİ ile/||/<> PİETA
( Eski Yunan ve Roma'da içinde kült heykelinin korunduğu, tapınağın en kutsal bölümü. İLE/||/<> Kiliselerde korunun arkasında bulunan ve camilerdeki mihrap bölümünün karşılığı olan, tonoz ya da kubbe ile örtülü bölüm. İLE/||/<> Örtü sisteminde nefleri dik açı ile kesen ve altyapıya da yansıyan birim. Kiliselerde apsisin önünde nefleri dik olarak kesen uzun mekân. Kilisenin planını bir haç biçimine sokan bu mekânda kral galerisi ve kilise orgu da yer alır. Bazı kiliselerde haç biçimli planın doğusunda da ek bir transept bulunur. İLE/||/<> Kilise çanının bulunduğu yapı. Başlı başına bir mimari yapı sayılabilecek örneklerine de rastlanır. İLE/||/<> İsa'nın betimleniş türlerinden biri.[Ölü İsa'nın gövdesi annesinin kucağında ya da kolları arasındadır.][Kökeni XIV. yüzyıl Almanya'sına dayanır. Daha çok resim sanatında rastlanır. Heykel alanında da bilinen örnekleri vardır.] )
- SELLAR[İng.] değil/yerine/= EYERSİ
- SELPAK değil/yerine/= KAĞIT MENDİL
- SELÜLER/CELLULAR[İng.] değil/yerine/= GÖZESEL
- SELÜLİSIDAL/CELLULICİDAL[İng.] değil/yerine/= GÖZE ÖLDÜRÜCÜ ETKİ
- SELÜLOZ[Fr.] ile KOLODYUM[Lat.]
( Bitkilerde, göze yapısının büyük bir bölümünü oluşturan, kâğıt, yapay ipek ve patlayıcı maddelerin yapımında kullanılan bir karbonhidrat. [C6H10O5]n. İLE Fotoğraf makinesi camı yapımında ve cerrahlıkta kullanılan, alkol ve eter karışımı içinde sıvı durumuna getirilen nitroselüloz. )
- SELVİ AĞACI değil SERVİ AĞACI
- SELVİ BOYLU değil SERVİ BOYLU
- SEM/SCANNING ELECTRON MICROSCOPY[İng.] değil/yerine/= TARAMA ELEKTRON MİKROSKOBU
- SEM'[Ar.] ile İSGÂ'[Ar.]
- SEM'[Ar.] ile İSTİMÂ'[Ar.]
- SEM ile/||/<> TEM
( SEM yüzey görüntüleme 3D İLE TEM geçirim ince kesit. )
( Formül: Yansıma İLE geçirim )
- SEMÂ:
DÖNÜŞ değil DÖNÜŞÜM
- ŞEMA değil/yerine/= ÇİZEM/DİZELGE
- SEMÂ'DA:
DÖNÜŞ ve/<> DUYUŞ ve/<> HİTAB ve/<> OLUŞ
- ŞEMAİL[Ar.] değil/yerine/= DIŞ GÖRÜNÜŞ
- ŞEMAL" değil ŞEMAİL
- SEMÂN[Ar.] ile SEM'AN[Ar.] ile SEMÂN[Ar.]
( Sekiz. İLE İşiterek. | Dinleyerek. İLE Gök, semâ. | Güneş ayının yirmiyedinci günü. | Bıldırcın. )
- SEMANİYE ve/||/<>/> SÜLEYMANİYE
- SEMANTIC DATABASE[İng.] değil/yerine/= ANLAMSAL VERITABANI
- SEMANTİK ANALİZ/SEMANTIC ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= ANLAMSAL ÇÖZÜMLEME
- SEMANTİK BELLEK/SEMANTIC MEMORY[İng.] değil/yerine/= ANLAMSAL BELLEK
- SEMANTİK[Fr., < SEMANTIQUE / İng. < SEMANTICS] değil/yerine/= ANLAMBİLİM/ANLAMSAL
- SEMÂVÎ[Ar.] değil/yerine GÖKÇÜL/GÖKSEL
- SEMÂVÎ[Ar.] değil/yerine/= GÖKSEL
- SEMBOL/İK[Fr., İng. SYMBOL < Yun.] değil/yerine/= SİMGESEL
- SEMBOLİZE EDEN değil/yerine SİMGELEYEN
- SEMBOLİZMA değil/yerine/= SİMGESELLİK
- SEMEN[Ar. < aslı SEMN, SİMEN] ile SEMEN[çoğ. ESMÂN] ile SEMEN[Fars.]
( Semizlik, yağlılık. İLE Baba, değer/kıymet, tutar. İLE Yasemin. )
- SEMEN ile/||/<> SEMEN
( Satışlarda verilen para, değer, tutar. İLE/||/<> Atmık, belsuyu. )
- SEMEN ile SEMENT ile SEMENT
(
SEMEN ile SEMENT arasındaki FaRkLaR
Temel Özellikler Karşılaştırması
| Özellik | SEMEN TIP | SEMENT YAPI/İNŞAAT | SEMENT DİRİMBİLİM/TIP |
|---|---|---|---|
| Türkçe Adı | Meni | Çimento | Diş Sementi / Kemik Sementi |
| İngilizce Adı | Semen | Cement | Cementum / Bone Cement |
| Tanım | Eril üreme düzeninden salgılanan dirimsel sıvı. | Su ile sertleşen yapı nesnesi. | Diş kökünü kaplayan doku ya da protez yapıştırıcısı. |
| Kullanım Alanı | Üroloji, Androloji, IVF | Yapı/İnşaat, Mimarlık, Mühendislik | Diş Hekimliği, Ortopedi |
| Köken | Latince (semen = tohum) | Latince (caementum) | Latince (cementum) |
| Nesne Türü | Dirimsel sıvı | Dirimsiz toz/katı[kuru durumda] |
• Diş: Dirimsel doku • Kemik: Sentetik polimer |
| Bileşim |
• Sperm gözeleri • Fruktoz • Proteinler • Enzimler |
• Kireçtaşı • Kil • Demir oksit • Silisyum oksit |
Diş: • Hidroksiapatit [%50] • Kolajen Kemik: • PMMA polimer |
| İşlev | Üreme, sperm taşıma | Yapı ögelerini bağlama |
• Diş: Kök koruma, bağlantı • Kemik: Protez sabitleme |
| Fiziksel Durum | Viskoz sıvı | Toz [kuru] / Hamur [ıslak] |
• Diş: Sert doku • Kemik: Hamur > Katı |
| pH Değeri | 7.2 - 8.0 [hafif bazik] | 12 - 13 [kuvvetli bazik] |
• Diş: ~7 [nötr] • Kemik: 7 - 8 |
| Renk | Beyazımsı-gri | Gri |
• Diş: Sarımsı • Kemik: Beyaz/Şeffaf |
Ayrıntılı Kullanım Alanları
| SEMEN (Meni) | SEMENT (Çimento) | SEMENT (Tıbbi) |
|---|---|---|
|
|
Diş Sementi:
|
İlişkiler ve Karşılaştırma
| SEMEN <> İnşaat SEMENTİ | SEMEN <> Tıbbi SEMENT | İnşaat SEMENTİ <> Tıbbi SEMENT |
|---|---|---|
|
Benzerlikler: • Ses benzerliği • Latince köken • Yabancı dilden geçme |
Benzerlikler: • İkisi dirimbilim terimi • Tıp alanında kullanım • Latince köken |
Benzerlikler: • "Sement" adını taşıma • Sertleşme özelliği • Bağlayıcı işlev |
|
FaRkLaR: • Dirimli >< Dirimsiz • Tıp >< İnşaat • Sıvı >< Katı |
FaRkLaR: • Üreme >< Yapısal • Sıvı >< Katı doku • Geçici >< Kalıcı • Gözesel >< Gözesiz |
FaRkLaR: • İnşaat >< Tıp • Yapı >< İnsan gövdesi • Büyük ölçek >< Mikro ölçek • Dış mekân >< Gövde içi |
Özet ve Önemli Noktalar
| Ölçüt | SEMEN | SEMENT [İnşaat] | SEMENT [Tıp] |
|---|---|---|---|
| Ana Alan | Sağlık - Üreme | Yapı/İnşaat | Sağlık - Diş/Ortopedi |
| Doğal/Yapay | Doğal | Yapay | Doğal (diş) / Yapay (kemik) |
| Dirimlilik İlişkisi | Dirimli ürünü | Dirimsiz nesne | Dirimli doku / Dirimsel uyumlu nesne |
| Yenilenme | Sürekli üretilir | Tek kullanımlık | Yenilenmez (diş) / Tek kullanım (kemik) |
| Sıcaklık Dayanımı | Gövde sıcaklığı [37°C] | Yüksek [>1000°C üretim] | Gövde sıcaklığı [37°C] |
| Araştırma Alanı | Androloji, Embriyoloji | Nesne Mühendisliği | Periodontoloji, Ortopedi |
- Günlük kullanımda: Genellikle inşaat malzemesi olan çimento
- Diş hekimliğinde: Diş kökünü kaplayan doğal doku
- Ortopedide: Protez sabitleme nesnesi
- SEMEN ise: Sadece üreme düzeni ile ilgili tıbbi terim
- SEMEN-İ HÂL ile/ve/||/<> SEMEN-İ MİSL ile/ve/||/<> SEMEN-İ MÜSEMMÂ ile/ve/||/<> SEMEN-İ RÂİYE
( Peşin olan değer. İLE/VE/||/<> Bilirkişi tarafından, gerçek değerini belirleme. İLE/VE/||/<> İki tarafın isteğiyle verilen değer. İLE/VE/||/<> Geçer değer, sürümü olan değer. )
- SEMERE/Lİ[Ar.] değil/yerine/= MEYVE, ÜRÜN | VERİM
( YARAR(LI), VERİM(Lİ) | SONUÇ | BİR ŞEYDEN ELDE EDİLEN GELİR )
- SEMERKANT ile/= MARAKANDA
( Semiz/bereketli anlamınadır. İLE/= Sogdiane devletinin başkenti olduğu, M.Ö. IV. yüzyıldaki adı. )
- SEMIKANTITATİF/SEMIQUANTITATIVE[İng.] değil/yerine/= YARI NICEL
- SEMIPERMEABIL/SEMIPERMEABLE[İng.] değil/yerine/= YARI GEÇİRGEN
- SEMİR ZEKİ
- SEMİRMEK ile/ve/<>/< SÖMÜRMEK
- SEMİSİRKÜLER/SEMICIRCULAR[İng.] değil/yerine/= YARIM DAIRE
- SEMİYOLOJİ[Fr.]/SEMIOLOGY[İng.] değil/yerine/= GÖSTERGEBİLİM/BELİRTİ BİLİMİ
( Hastalıkların belirti ve işaretleriyle ilgilenen tıp dalı. | Göstergebilim. )
( )
- SEMİZOTU ile/ve ISPANAK[Yun.]
( BAKLA-YI HAMKA/BEYYİNE ile/ve ... )
( BUHLE ile/ve ... )
( PURSLANE vs./and SPINACH )
( PORTULACA OLERACEA cum/et SPINACIA OLERACEA )
- ŞEMME[Ar.] ile (ŞEMME-İ MUHAMMED) ile ...
( Bir kere koklama. | Pek az şey, zerre. İLE Koku. (HZ. MUHAMMED'İN KOKUSU) )
- ŞEMPANZE ile/ve/||/<> BONOBO
- SEMPATİ[İng.] ile EMPATİ ile APATİ ile ANTİPATİ ile TELEPATİ
( Duygudaşlık, yakınlık, sıcakkanlılık. İLE Duyumsama, kendini ötekinin yerine koyma çabası. İLE [hiçbir şey] Duyumsamama, duyumsuzluk, kayıtsızlık. | Sürekli cansızlık, gevşeklik. İLE Karşıduyum, soğukluk. İLE Uzaduyum. | Zihinsel, uzaktan [işaretsiz, yazısız, sözsüz] iletişim kurma (becerisi). )
( PATHOS[Yun.]: Duyum/samak, his/setmek. )
( SYMPATHY vs. EMPATHY vs. APATHY vs. ANTIPATHY vs. TELEPATHY )
- SEMPATİ/SYMPATHY[İng.] değil/yerine/= HOŞ DUYUM
- SEMPATİK SİNİR ile/||/<> PARASEMPATİK SİNİR
( Sempatik savaş-kaç, parasempatik dinlen-sindir )
( Formül: Noradrenalin İLE Asetilkolin )
- SEMPATİK/SYMPATHETIC[İng.] değil/yerine/= SEMPATİK (SİNİR BİLİMİ) | SEVİMLİ, CANA YAKIN
- SEMPATİK ile/||/<> PARASEMPATİK
( Sempatik hızlandırıcı İLE parasempatik yavaşlatıcı sinir sistemidir )
( Formül: Savaş-kaç İLE dinlen-sindir )
- SEMPATİK ile/değil/yerine/<> YAKIŞIKLI/GÜZEL
( LIKABLE vs./and/<> HANDSOME/BEAUTIFUL )
- SEMPATİKO ile/ve/||/<> SEMPATİ ile/ve/||/<> EMPATİ ile/ve/||/<> CONPATİ
- SEMPATİZAN[Fr.] değil/yerine/= DUYGUDAŞ
- SEMPOZYUM/SYMPOSIUM[İng.] değil/yerine/= BİLGİ ŞÖLENİ
- SEMPTOMATİK/SYMPTOMATIC[İng.] değil/yerine/= BELİRTILİ
- SEMPTOMATİK TEDAVİ/SYMPTOMATIC TREATMENT[İng.] değil/yerine/= BELİRTİ SAĞALTIMI
- SEMPTOMATOLOJİ/SYMPTOMATOLOGY[İng.] değil/yerine/= BELİRTİ BİLİMİ
- ŞEMS CAMİSİ ile ŞEMSİ PAŞA CAMİSİ
( İkisi de aynı camidir. )
( Kubbe alemindeki güneş(şems) biçiminden dolayı Şems Camisi olarak da bilinir. )
( Boğaziçi'nden esen rüzgâr nedeniyle kuşların bu camiye konamamalarından dolayı Kuşkonmaz Camisi olarak da bilinir. )
( Üsküdar vapur iskelesi yakınında Beylerbeyi Ahmed Şemsi Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. [1580] [Tek kubbeli ve kare plânlıdır.] )
- ŞEMSE ile/||/<> SALBEK ile/||/<> TIĞ
( Süslemede kullanılan oval, dairesel biçimde dilimli ya da düz motifler. İLE/||/<> Şemsenin iki ucunda bulunan, tepelik biçimindeki uzantılar. İLE/||/<> Tezhipte, desenin bitiminde; ciltte, şemse ve köşebent kenarlarında kullanılan yardımcı süsleme motifi. )
- ŞEMSEDDİN SEMERKANDÎ
- ŞEMSİYE[Ar.] değil/yerine/= GÜNEŞLİK/GÜNCEK
- ŞEMSİYE ve/<> KELÂM
( ... VE/<> İlimleri koruyan. )
- ŞEMSİYE ile TİMKAT
( ... İLE Kudüs'te kullanılan rengârenk şemsiyelere verilen ad. )
- ŞEMSİYE ile/ve/||/<> YELPAZE
- SEN BİLİRSİN ile SEN, BİLİRSİN
( Kişide ya da kişiye yönelik. [Bilinenin ya da verilecek kararın, öteki tekil kişi("senin") tarafından sağlanabileceğini belirtmek üzere.] İLE Bilgi ve bilinen üzerine. [Kendimizin ve başkalarının bildiği/bilmediği bir durum ya da ayrıntının (tekil kişi["senin"]) tarafından bilindiği (bilgi/haber/ayrıntı) üzerine.] )
- SEN ÇOK DEĞİŞTİN ile/değil/ne yazık ki SENİ ESKİSİ GİBİ KULLANAMIYORUM
( (Hint Denizi'ndeki bir adanın adından) Bir cins kokulu sandal ağacı, yalancı öd ağacı. | Bir cins mısır. )
- SEN DE Mİ BRÜTÜS? değil SEN DE Mİ OĞLUM?
- SEN DİLİ KULLANMAMA GEREĞİ:
TANIMADIĞIN KİŞİ değil (YETERİNCE) SAMİMİ/YAKIN OLMADIĞIN(/DAN DOLAYI)
( Tanımadığınız ve/ya da yeterince samimi/yakın olmadığınız kişilere, "SİZ" diye hitap ediniz/edilir! )
- SEN Mİ ÇOK "AKILLISIN"? ile BEN/BİZ Mİ, ÇOK "APTAL GÖRÜNÜYORUM/Z"?
- ŞEN-ŞAKRAK (BİRİ)
- ŞEN, MUSTAFA (BAHÇEKÖY, 1934) :
( Ticaretle uğraşır. Bahçeköy Muhtarlığı ve 1992 - 1994 döneminde Bahçeköy Belediye Meclisinde DYP üyesi olarak görev yaptı. )
- ŞEN, NURETTİN :
( Demokratik Sol Partide siyaset yaptı ve 1994/1999 yerel seçimlerinde DSP listesinden Sarıyer Belediye Meclisine üye seçildi. )
- ŞEN, YUSUF (RİZE, 1952) :
( Terzi dir, Sarıyer'de ikamet eder. 3 dönem (2002 - 2009) THK. Sarıyer Şubesi Başkanlığı, 3 dönem Sarıyer Kaymakamlık Derneği Başkanlığı, 3 dönemde Kzılay Sarıyer Şubesi Başkanlığı yaptı. Sarıyerliler Derneği ve Sarıyer Spor Kulübü üyesi olup, Sarıyer Spor Kulübü Divan üyesidir. )
- SEN ve/||/<>/> BEN
( Sar! VE/||/<>/> Hoş olurum. )
- SEN ve/=/<> NEŞE
- ŞE'N[Ar.] ile ŞENN/ŞEN[Ar. çoğ. EŞNÂN] ile ŞEN[Ar.]
( İş. | Yeni iş, yeni çıkan hal, olay. İLE Şaraba su karıştırma. İLE Naz ve edâ. | Göze ve gönüle hoş görünen hal. | Ferahlı, sevinçli. | Kendir. | Bayındır. )
- BEN/SEN ile/ve/değil/yerine/||/=/<>/< ZEN
( [bir şey] Yaptığımızda. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/=/<>/< Yapmadığımızda/yapmayabildiğimizde[yapmamayı yeğleyebilmemizde)]. )
- SENÂ'[Ar.] ile NESÂ'[Ar.]
- SENAR, MÜZEYYEN (BURSA, 1919) :
( Rumelihisarlıdır. Müzik eğitimine Anadolu Müsiki Cemiyetinde başladı. Kemençe Üstadı Kemal Niyazi Seyhun ve udi Hayriye Hanım, Saadettin Kaynak, Lemi Atlı ve Nafiz Irmak'tan ders aldı. 1933'te profesyonel olarak sahneye çıktı, gazinolarda okumaya başladı. Mustafa Kemal Atatürk'ün huzurunda şarkı okudu. 1938'de Ankara Radyosunun ilk yayınına katıldı ve 1941 yılına kadar devam etti. Pek çok plak yaptı. Son sahne konserini 1983 yılında İstanbul'da Bebek Gazinosunda verdi. Bu tarihten sonra özel müzik toplantılarına katıldı. 1998'de Devlet Sanatçısı seçildi. )
- SENARYO ile/değil BAĞLAM
- SENATE :/yerine SENATO
- SENATO[İt.]
( Eski Roma'da, yöneticiler meclisi. | Bazı ülkelerde, yaş ve eğitimlerine göre seçilmiş parlamento üyelerinden oluşan meclis. | Üniversite yasasına göre seçilen e rektör başkanlığında toplanan yüksek karar organı. | Senatörlerin toplandıkları yer. )
- SENATOR :/yerine SENATÖR
- SENCE ile ...
( Cam ağırlıklardır ve paraya ölçü oluştururlardı. Değerli madenden basılan sikkeye ölçü oluşturmak amacıyla yapılmış ağırlık ölçüleridir. [Bizans sencelerin Bizans dinarı solidus ile aynı ağırlıkta olduğu ve 68 habbeye[4,406 gram], Araplar'daki Dirhem'in ise 66 Habbe'ye[4,276 grama] karşılık geldiğini göstermektedir.][İslâmî Sence'ler, zamanla gelişerek klasik biçimlerine kavuşmuştur. Kimilerinin üstünde halife, vali, imam ya da şurta adlarıyla Aslahü Allah, Ekremehü Allah, Emta' Allah Lehü gibi Arapça yazılar ve Kur'an'dan ibareler yer alır. Genelde sadece tek yüzüne damga vurulan Senceler'in iki yüzünün de damgalanmasına Abbasiler döneminde başlanılmıştır. Bu dönemde sikkenin bir yüzüne Kelime-i Tevhid, öteki yüzüne halife, vali, imam, şurta, vb. adları basılırdı. Sencelerdeki renkler, üretim sırasında katılan hammaddeye göre değişiklik göstermiş, mavi renkteki senceler krom oksitten, kehribar rengi kükürt ve karbondan, koyu mavi senceler ise manganezden elde edilmiştir.] )
- SENCER, SADULLAH (İST. 1924 - 1980) :
( Lise tahsili gördü. İş hayatına sinema işletmecisi olarak atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde üç dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- SEND :/yerine GÖNDERMEK
- SENDELEME ile YALPALAMA
( ... İLE Dengesi bozularak, bir sağa, bir sola eğilmek. [YALPA: Rüzgâr ya da dalgaların etkisiyle, geminin, bir sancağa(sağa), bir iskeleye(sola) yatıp kalkması.] )
- SENDEN/BENDEN FARKLI DÜŞÜNEN(E TAHAMMÜL) ile SENDEN/BENDEN FARKLI İNANAN(A TAHAMMÜL)
- SENDROM/SYNDROME[İng.] değil/yerine/= BELİRGE
- SENE[Ar.] ile HİCCE[Ar.]
- SENE[Ar.] değil/yerine/= YIL
- SENESCENCE ile/||/<> APOPTOZ
( Senescence hücrenin bölünmeyi durdurmasıyken İLE apoptoz programlı hücre ölümüdür )
( Formül: p53 yolu )
- ŞENESEVLER ile ŞEN ESENEVLER
- SENET-SEBET[< Sabit, Delil] -<
- ŞENEVLER CAMİİ :
( Tarabya'da Şenevler yerleşim bölgesinde bulunan bu camii bulunduğu semtin adını almış olup tarihi özelliği yoktur. )
- ŞENGÜL, SEDAT (İST. 1942) :
( İthalat ve ihracat işleri yapan bir şirketin sahibidir. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ŞENGÜN, EYÜP (İST. 1944) :
( Zincirlikuyu Sanat Okulunu bitirdikten sonra İETT'de memuriyet hayatına başladı ve bu kurumdan emekli oldu. Futbola Sarıyer altyapısından başladı. İETT kulübüne transfer ettikten bir süre sonra tekrar geri alındı. 6 Sezon (1969 - 1975) profesyonel olarak tescilli kaldığı Sarıyer S. K. de 151 lig, 3 amatör lig, 1 kupa maçı olmak üzere 155 resmi ve 40 özel maçla birlikte 196 müsabaka oynadı. Lig maçlarında takımına 3 gol kazandırdı. Üyesi olduğu Sarıyer S. K. de 9 dönem yönetim kurulu üyesi ve genel kaptan olarak görev yaptı. 1940 Sarıyerli Sporcular Derneği kurucu üyesidir. Bu dernekte de yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. "Büyük Eyüp" olarak tanınır. )
- SENİ, SENDEN EDEN ile/değil/yerine SENİ, SEN EDEN
- Seni sevdiğim için SUSuyorum!
- SENİ SEVİYORUM (DEMEK/DİYEMEMEK) ile/ve/değil/yerine SEVDİĞİNİ GÖSTERMEK/YANSITMAK/YAŞATMAK
- SENİ SEVİYORUM (DEMEK/DİYEMEMEK) ile/ve/değil/yerine SEVDİĞİNİ GÖSTERMEK/YANSITMAK/YAŞATMAK
- SENİ SEVİYORUM! ile/ve/değil SENİ (DAHA ÇOK) SEVMEK İSTİYORUM!
( "I LOVE YOU" vs./and "I WOULD LIKE TO LOVE YOU" )
- SENİ SEVMEYENE GÖSTERME!:
SABIR ve/||/<> FEDÂKÂRLIK ve/||/<> SEVGİ
( [gösterirsek, onun için ...] ... "Yüzsüzlük" "olur". VE/||/<> ... "Eziklik" "olur". VE/||/<> ... "Kişiliksizlik" "olur". )
- SENİ:
SEVMEYENİ ile/ve/değil/yerine/>< SEVENİ
( Tatlı olsa da unut. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Zehir olsa da yut. )
( Sevme! İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Sev... [Sevenin/sevginin ölçütü de tüm davranış, tutum ve sözlerinde ne kadar saygılı olduğu/davrandığıdır.] )
- ŞE'NÎ[Ar.] ile ŞENÎ'[Ar. < ŞENÂAT]
( Gerçek. İLE Kötü, fena, ayıp, utanılacak. )
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(143/183)
(1996'dan beri)