Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(129/183)


- PATOJEN[Fr.] ile/ve/<> PATOLOJİ[Fr. < Yun. PATHOS: Sayrılık. | LOGOS: Bilim.]

( Sayrılık oluşturan. İLE Sayrılıklar bilimi. )


- PATOJEN/PATHOGEN[İng.] değil/yerine/= SAYRILAYICI, HASTALIK YAPICI


- PATOJENİK/PATHOGENIC[İng.] değil/yerine/= YOZLATAN, SAYRILAYAN


- PATOLOJİ ile/||/<> HİSTOLOJİ

( Sayrılıkların nedenlerini ve etkilerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Dokuların mikroskobik yapısını inceleyen bilim dalı. )


- PATOLOJİ ile/ve/||/<> PARODİ


- PATOLOJİ/PATHOLOGY[İng.]/MARAZÎ[Ar.] değil/yerine/= SAYRILIK BİLİMİ


- PATOLOJİK/PATHOLOGIC[İng.]/MARAZÎ değil/yerine/= SAYRILIKBİLİMSEL/SAYRILIKLI/SAYRILIKLA İLGILİ


- PATRİK ile ...

( Ortodoks ve bazı Doğu kiliselerinin başkanlarının unvanı. )


- PATRİYARKALİZM ile PATRİMONYALİZM


- PATRON OLMAK ile/değil/yerine ÖRNEK VE ÖNDER OLMAK

( [not] BEING BOSS vs./but BEING EXAMPLE AND LEADER
BEING EXAMPLE AND LEADER instead of BEING BOSS )


- PATRON ile AİLE ile SEVGİLİ/EŞ

( [ne yazık ki]
Köle gibi olmamızı/çalışmamızı ister/bekler. İLE/VE/||/<> Kendi istedikleri gibi olmamızı ister/bekler. İLE/VE/||/<> Sürekli değişmemizi ister/bekler. )


- PATRONAJ[Fr. < PATRONAGE] ile/ve/değil/yerine/<> YARDIM | YÖNETİM, GÖZETİM

( Cezaevinden serbest bırakılan suçlunun, toplum yaşantısına yeniden uyabilmesini sağlamak amacıyla yapılan yardım çalışması. )


- PATTERN MINING[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ MADENCİLİĞİ


- PATTERN :/yerine DESEN, KALIP


- PAUL EKMAN ve/||/<> LESLIE GREENBERG ve/||/<> RHONDA GOLDMAN


- PAUL JOSEPH GOEBBELS ile/değil KURT GÖDEL


- PAULİ İLE HUND İLE AUFBAU ile/||/<> ELEKTRON DİZİLİM İLKELERİ

( Atomlarda elektron yerleşiminin üç temel kuralı. )

( Formül: ms = ±½ )

( Wolfgang Pauli tarafından 1925 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- PAULİ PARAMAGNETİK ile/||/<> CURİE PARAMAGNETİK

( Pauli metal serbest elektron, Curie lokalize spin. )

( Formül: T bağımsız İLE 1/T )

( Wolfgang Pauli tarafından 1925 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- PAUSE :/yerine DURAKLATMAK, MOLA


- PAY (AL[DIR]MAK) ile/ve/değil/||/<>/< İLİŞKİ/LEN[DİR]MEK


- PAY :/yerine ÖDEMEK, PAY


- PAY ile/||/<> PAYDA

( Pay üstteki İLE payda alttaki sayıdır )

( Formül: a/b: a pay İLE b payda )


- PAYAN[Fars.] ile PAYANDA[Fars.]

( Son, sonuç, uç, kenar. İLE Yerinden oynamış bir nesnenin düşmemesi için konulan eğik ya da düz destek, dayak. )


- PAYDA ile/ve/||/<> PARÇA

( DENOMINATOR vs./and/||/<> PART/PIECE )


- PAYDA ile PAYANDA[Fars.]


- PAYDOS[Yun.] değil/yerine SON/ARA

( İşi ya da çalışmayı, (geçici olarak) bırakma. DEĞİL/YERİNE ... )


- PÂYE[Fars.] değil/yerine/= AŞAMA


- PAYE[Fars.] ile/ve/değil/||/<>/< PAY/ÜLEŞ/HAK/HİSSE/SEHİM

( Aşama, rütbe. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Birden fazla kişi arasında bölüşülmüş bir bütünden, bu kişilerin her birine düşen bölüm. | Eşit bölüm. | Ticari bir işlemde zarar tehlikesine karşı ayrılan para, marj. | Bayağı kesirlerden birinin eşit parçalardan kaç tane aldığını gösteren sayı. | Katkı. )


- PÂYİDAR/PÂY-DÂR[Fars.] değil/yerine/= KALIMLI/YERLEŞMİŞ


- PAYİTAHT[Fars.] değil/yerine/= BAŞKENT


- PAYLAÇO" değil PALYAÇO[İt. < PAGLIACCIO]


- PAYLAMAK değil/yerine PAYLAŞMAK

( İter. DEĞİL/YERİNE Çeker. )


- PAYLAŞILABİLECEK ile PAYLAŞILAMAYACAK


- PAYLAŞIM ile/ve DAĞITIM

( SHARING vs./and DISTRIBUTION )


- PAYLAŞIM ile/ve DAYANIŞMA

( SHARING vs./and SOLIDARITY )


- PAYLAŞIM ve/> DÖNÜŞÜM

( SHARING and/> TRANSFORMATION )


- PAYLAŞIM ile/ve/||/<> İŞLEM ile/ve/||/<> ARŞİV

( Verilerin ve özellikle de e-postaların düzenlenmesinde gerekli olan, öncelikli ve işlevsel en üst üç bölüm/leme. )


- PAYLAŞIM ile/ve/değil PAYLAŞIMI YAŞAMAK

( [not] SHARING vs./and TO LIVE/FEEL THE SHARING )


- PAYLAŞIM ile/ve/<> SAYGINLIK


- PAYLAŞIM ile/ve YAKLAŞIM

( SHARING vs./and APPROACHING )


- [ne yazık ki]
PAYLAŞIMSIZ/LIK ile/değil/< "DOYUMSUZ/LUK"


- Paylaşım için DİNLE!!!


- Paylaşım için SUS!!!


- PAYLAŞMAK ile KIRIŞMAK


- PAYLAŞMAK ile/ve PASLAŞMAK

( TO SHARE vs./and TO PASS EACHOTHER )


- PAYMENT :/yerine ÖDEME


- PAYPLAN[İng. < PIPELINE] değil/yerine/= BORUYOLU


- PAZAR ile KENT

( Ticaret/alışveriş sabit değilse. İLE Ticaret/alışveriş sabitse. )


- PAZAR ile/ve/değil/||/<>/> MEZAR

( Ana rahminden geldik pazara
Bir kefen aldık döndük mezara )

( image )


- PAZAR ile/ve/||/<> PANAYIR[Yun. < PAN AGHIOS]

( Haftalık ve/ya da belirli günlerde kurulan. İLE/VE/||/<> Yılda 1-2 kez kurulan/yapılan, sergi niteliği de taşıyan pazar. )


- PAZAR ile PASAR MALAM

( Yerde, tezgâh ya da bir şeylerin üzerinde. İLE Brunei'nin başkenti Bandar Seri Begawan'da, yerli halkın, kayıklarının içinde çeşitli tropikal meyveler sattığı bir pazar. )


- PAZARBAŞI DALYANI :

( Yenimahalle'nin Pazarbaşı mevkii denizinde kurulan bir dalyandı. 1965 yılına kadar kurulan dalyan Hamamcıoğulları'na aitti. )


- PAZARLAMA ile/ve/<> HALKLA İLİŞKİLER ile/ve/<> REKLAM ile/ve/<> MARKALAŞTIRMA

( "Ben büyük bir âşığım." İLE/VE/<> "İnan bana! O çok büyük bir âşık." İLE/VE/<> "Büyük âşığım! Büyük âşığım! Büyük âşığım!" İLE/VE/<> "Anladım ki, büyük bir âşıksın!" )

( "I'm great lover." vs./AND/<> "Trust me! He's a great lover." vs./AND/<> "I'm a great lover. I'm a great lover. I'm a great lover." vs./AND/<> "I understand. You are a great lover." )

( MARKETING vs./and/<> PUBLIC RELATIONS vs./and/<> ADVERTISING vs./and/<> BRANDING )


- PAZARLAMA ile/ve "KAKALAMA"


- PAZARLAMA ile/ve/yerine SATIŞ

( Ürünün üretiminden, son tüketiciye ulaşması ve sonrasındaki tüketici destek aşamalarının tamamını kapsar. İLE/VE/YERİNE Pazarlama etkinliklerine anlam kazandıran, hedef aşamadır. Bir ürünün üretimi, reklam edilmesi, fiyatlandırılması, pazara çıkarılması ve tüketiciye sunulacak aşamaya getirilmesini pazarlama süreci olarak değerlendirirsek; bu aşamadan sonra tüketiciye sunulması, sunum yapılması ve kabul edilebilir bir bedel karşılında takasa sokulması işlemi. Genel olarak müşteriye "evet" dedirtme etkinliğidir. )

( Net kâra bakar. İLE/VE/YERİNE Ciroya bakar. )

( Hedefi, şirketin kârlılığını sağlamaktır. İLE/VE/YERİNE Satıcının hedefi ise verilen ciro hedefini tutturmaktır. )

( Süreç yönetir. İLE/VE/YERİNE Süreci başarılı sonlandırma [ürünü verip karşılığını alma] görevini üstlenir. )

( Gereksinim belirler/oluşturur. İLE/VE/YERİNE Gereksinim giderir. [Bazı durumlarda satıcı gereksinim belirlemek ya da var olan gereksinimi açığa çıkarmak için etkin olabilir.] )

( Müşteriyi, ürüne çeker. İLE/VE/YERİNE Ürünü, müşterinin parasıyla takas eder. )


- PAZARLIK ile/değil/yerine TARTIŞMA

( [not] NEGOTIATION vs./but ARGUE
ARGUE instead of NEGOTIATION )


- PAZAR/pazar ile/ve/değil/||/<> Pazar

( Ürünlerin satıldığı yer. İLE/VE/DEĞİL/||/<> Haftanın son günü. )


- PAZIBENT[Fars.] değil/yerine/= KUŞAK/KOLÇAK

( Belirli bir amaçla, kola geçirilen, enli kuşak, kolçak. )


- PAZU GÖSTERMEK" ile/değil/yerine/||/<>/>&lt;/&lt; GÖNLÜNÜN GENİŞLİĞİ


- PAZU[Fars. < BÂZÛ](BİSEPS) ile/ve TRİSEPS

( Kolun, omuz ile dirsek arasındaki bölümü. İLE/VE ... )

( BICEPS vs./and TRICEPS )


- PAZVAL ile/değil/yerine KAYIŞ

( Kunduracıların, çalışırken, kundurayı, dizleri üzerinde tutmak için kullandıkları kayış. )


- PAZVANT/PÂSBÂN/PÂSDÂR/PÂSVÂN[Fars.] değil/yerine/= BEKÇİ

( Osmanlı döneminde, Rumeli'de, gece bekçilerine verilen ad. )


- PBFT/PRACTICAL BYZANTINE FAULT TOLERANCE[İng.] değil/yerine/= UYGULAYIMSAL BİZANS HATA TOLERANSI


- p.c.[Lat. < POST CIBUM] değil/yerine/= YEMEKLERDEN SONRA


- PC/POST CİBUM[İng.] değil/yerine/= YEMEKTEN SONRA


- PC :/yerine KİŞİSEL BİLGİSAYAR


- PC ile NOTEBOOK(DİZÜSTÜ/LAPTOP)


- PCI/PERCUTANEOUS CORONARY INTERVENTION[İng.] değil/yerine/= DERİDEN KORONER ATARDAMAR GİRİŞİMİ, PERKÜTAN KORONER GİRİŞİM


- PCM ile/||/<> COSMO

( PCM polarizable continuum İLE COSMO conductor-like screening. )

( Formül: Dielektrik İLE iletken )


- PCO&SUP2;/PARTIAL CARBON DIOXIDE PRESSURE[İng.] değil/yerine/= PARSİYEL KARBONDİOKSİT BASINCI


- PCR İLE RT-PCR İLE QPCR ile/||/<> DNA AMPLİFİKASYON TEKNİKLERİ

( DNA çoğaltma ve analiz yöntemleri. )

( Formül: 2ⁿ kopya (n döngü) )


- PCR İLE WESTERN BLOT İLE ELISA ile/||/<> MOLEKÜLER TEKNİKLER

( Temel biyoloji lab yöntemleri. )

( Formül: 2^n amplifikasyon )


- PCR/POLYMERASE CHAIN REACTION POLIMERAZ[İng.] değil/yerine/= ZINCIR TEPKİMESİ


- PCR ile/||/<> KLONLAMA

( PCR DNA'yı çoğaltır İLE klonlama canlı sistemde üretir )

( Formül: PCR: 2^n kopya (n döngü)\nDenatürasyon (95°C) → Bağlanma (55°C) → Uzama (72°C) )


- PCR ile/||/<> RT-PCR

( PCR DNA'yı İLE RT-PCR RNA'yı cDNA üzerinden çoğaltır )

( Formül: 2^n döngü (PCR) İLE RNA→cDNA→amplifikasyon (RT-PCR) )


- PD İLE PT İLE RH İLE RU ile/||/<> DEĞERLİ METAL KATALİZÖRLER

( Platin grubu metal katalizörler. )

( Formül: Pd(0) → Pd(II) → Pd(0) )


- PDA/PERSONAL DATA ASSISTANT | PATENT DUCTUS ARTERIOSUS[İng.] değil/yerine/= KİŞİSEL VERİ YARDIMCISI | PATENT DUKTUS ARTERİYOZUS, DUKTUS ARTERİYOZUS AÇIKLIĞI


- PDF:
"PİDİEF" değil PEDEFE P D F


- PDI ile/||/<> MONODİSPERS

( PDI = Mw/Mn dağılım genişliği İLE monodispers PDI = 1. )

( Formül: Polidispers İLE uniform )


- PDÖ/PROBLEM-BASED TEACHING[İng.] değil/yerine/= SORUNA DAYALI ÖĞRETIM


- PDR ile/ve/||/<> RPD

( Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik. İLE/VE/||/<> Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık. )


- PE/PULMONARY EMBOLISM PULMONER[İng.] değil/yerine/= EMBOLİ, AKCİĞER DAMAR TIKANIMI


- PEACE :/yerine BARIŞ


- PEAK :/yerine ZİRVE


- PEARSON İLE SPEARMAN İLE KENDALL ile/||/<> KORELASYON ÖLÇÜLERİ

( Değişkenler arası ilişki ölçüm yöntemleri. )

( Formül: r = Σ(x-x̄)(y-ȳ)/√Σ(x-x̄)²Σ(y-ȳ)² )


- PEÇE ile/değil PERDE


- PEÇELİ BAYKUŞ ile KIR BAYKUŞLARI ile KULAKLI ORMAN BAYKUŞU ile ALACA BAYKUŞ

( Tiz bir sesle çığlık atar. İLE Genellikle ses çıkarmaz. İLE Düşük perdeden uzatılmış bir uu-uu-uu sesi çıkarır. İLE Erili huuu-huuu-huuu diye öter, dişili boğuk bir sesle kiv-vik diye ses çıkarır. )

( ile ... ile ... ile ... )


- PEÇENEK ile

( VIII-XI. yüzyıl arasında, Türkistan'da, Güneydoğu Avrupa ve Balkanlar'da yaşamış olan bir Türk boyu. )


- PEDAGOG değil/yerine/= EĞİTİMBİLİMCİ/EĞİTİMCİ


- PEDAL değil/yerine/= AYAKÇA


- PEDAL[İt.] değil/yerine/= AYAKLIK

( Bir makinede/araçta, ayak yardımıyla dönmeyi ya da devinimi sağlayan düzen. )


- PEDER ile/||/<> PEDEREŞ

( Baba. İLE/||/<> (Onun) babası. )


- PEDERŞAHİ[Fars.] değil/yerine/= ATAERKİL

( Soyda babayı esas alan ve ailede çocukları baba soyuna mal eden toplum düzeni. )


- PEDİKÜL/PEDICLE[İng.] değil/yerine/= AYAK, AYAKÇIK | SAP


- PEDİYATRİ/PEDİATRICS[İng.] değil/yerine/= ÇOCUK SAĞLIĞI VE SAYRILIKLARI BİLİMİ


- PEDİYATRİK/PEDİATRIC[İng.] değil/yerine/= ÇOCUKLA İLGILİ


- PEDOLOJİ[Fr. < Yun. PAİD: Çocuk. LOGOS: Bilim.] ile PEDOLOJİ[Fr. < Yun. PEDON: Toprak. LOGOS: Bilim.]


- PEDOLOJİ ile ...

( Toprak bilimi. )


- PED-/-PEDE/PEDİ-/PEDO-/PAED-/PAEDO- ile/||/<> HEBE-

( Çocuk. İLE/||/<> Ergenlik, ergenlik çağında. )


- PEDÜNKÜL/PEDINCLE[İng.] değil/yerine/= SAP


- PEELING[İng.] değil/yerine/= DERİ SOYMA


- PEER :/yerine AKRAN


- PEFMETRE/PEAK FLOW METER[İng.] değil/yerine/= TEPE AKIM HIZIÖLÇER


- PEG/PERKÜTAN ENDOSKOPİK GASTROSTOMİ/ PERCUTANEOUS ENDOSCOPIC GASTROSTOMY[İng.] değil/yerine/= DERİDEN İÇ GÖREÇLEMEYLE MİDE AĞIZLAŞTIRMASI


- PEHLİVAN, MÜCELLİP (LÜLEBURGAZ, 1954) :

( Boluspor'dan transfer edildi ve iki sezon (1083 - 1983) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 41 lig, 2 kupa olmak üzere 43 resmi ve 14 özel maçla birlikte toplam olarak 57 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 5, özel maçlarda 1 olmak üzere takımına 6 gol kazandırdı. Lüleburgazspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- PEHLİVAN[Fars.] değil/yerine/= GÜREŞÇİ


- PEJMURDE[Fars.] değil/yerine/= SALAŞ

( Eski püskü, yırtık. | Dağınık, perişan. )


- PEJORATİF[Fr.] değil/yerine/= YERMELİ


- PEK ÇOK ...LARI" değil PEK ÇOK ...'YI


- PEK KONUŞMAMAK ile/değil/yerine/>/< (DAHA) AZ KONUŞMAK


- PEKÂLÂ değil/yerine/= PEKİYİ


- PEKİN ÖRDEĞİ ÜRETİM SAHASI :

( Belgrad Ormanı içindedir. Çok çabuk gelişen Pekin örnekleri kuluçka makinelerinde üretilerek diğer işletmelere dağıtımı yapılmaktadır. )


- PEKİN = EMİNL = CERTAIN[İng., Fr.] = GEWIß[Alm.] = CERTUS[Lat.]


- PEKİNLİK = EMİNLİK = CERTAINTY[İng.] = CERTITUDE[Fr.] = GEWIßHEIT[Alm.] = CERTITUDINEM[Lat.]


- PEKİŞ, İLKSUN (...) :

( Sarıyer Belediyespor Kulübü karate takım sporcusu olup; 2005'te Yalova'da yapılan Türkiye Avrupa Bölgesel Takım Şampiyonasında birinci olan takımın elemanı olarak yarıştı. )


- PEKİŞ(TİR)MEK ile/ve/<> OLGUNLAŞ(TIR)MAK

( TO CONSOLIDATE vs./and/<> TO RIPEN )


- PEKİŞTİRMEK ile/ve/<> PERÇİNLEMEK[Fars. :Siyeç.]

( ... İLE/VE/<> Bir bağıntıyı, perçinle tutturmak. | İki ya da daha çok parçayı, karşılıklı bölümlerini birbiri üzerinde ezerek birleştirmek. | Berkitmek, sağlamlaştırmak, güçlendirmek. )

( PERÇİN[Fars.]: İki ya da daha çok levhayı birbirine bağlamak için geçirilen çivinin, ezilerek baş durumuna getirilen ucu. )

( TO CONSOLIDATE vs./and/<> TO RIVET )


- PELESENK[Ar.] ile/değil PERSENK[Fars.]

( Türlü bitkilerden çıkarılan, kokulu bir reçine. | Pelesenkağacından elde edilen değerli kereste. İLE/DEĞİL Konuşurken, gereksiz yinelenen söz. )


- PELİKAN ile AK PELİKAN


- PELİKAN ile DALMAÇYALI/TEPELİ PELİKAN

( ... ile )


- PELİKAN[Fr. < Lat.]/KAŞIKÇI KUŞU ile KAHVERENGİ PELİKAN

( )

( PELECANUS ONOCROTALUS cum ... )


- PELL DENKLEMİ ile/||/<> DİOPHANTİNE DENKLEM

( Pell x²-Dy²=1 özel form, Diophantine genel tamsayı. )

( Formül: Belirli form İLE genel )


- PELTE ile/değil PIHTI


- PELTEK ile PEPE

( Dilini, dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu yüzden, s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen. | Tutuk, titrek bir biçimde. İLE Dudak sesleriyle başlayan sözcüklerin ilk seslerini güçlükle söyleyen ve birkaç kez yineledikten sonra arkasını getirebilen, tutuk dilli. )


- PELTEK/LİK ile KEKEME/LİK


- PELTELEŞMEK/PELTELENMEK

( Pelte kıvamını almak. | Bitkisel göze zarlarındaki selülozun değişmesi ve jelatin kıvamını alması. )


- PEMFC İLE SOFC İLE AFC İLE DMFC ile/||/<> YAKIT PİLİ TÜRLERİ

( Farklı yakıt pili teknolojileri. )

( Formül: H₂ + ½O₂ → H₂O + e⁻ )


- PENALTY :/yerine CEZA


- PENÇE[Fars.] ile AYAK/PATİ

( Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları. | Etkisinden kurtulmak olanaksız, etkisi çok olan güç. | Ayakkabının tabanındaki kösele. İLE Kedi, köpek için ön ayak. | Küçük çocuk ayağı. )

( ZIFR ile ... )

( PAW/CLAW vs. FOOT/... )


- Pençen yok! KONUŞ!!!


- PENCERE ile ARNAVUTBACASI

( ... İLE Tavan arasına ışık sağlayan, çatı penceresi. )


- PENCERE ile AYPENCERE

( ... İLE Yarım daire biçiminde pencere. )


- PENCERE[Fars.] değil/yerine/= BAKANAK


- PENDANT[İng.] değil/yerine/= ASKI


- PENEPLEN değil/yerine/= YONTUKDÜZ

( Erozyon etkisiyle oluşmuş, yumuşak engebeli yeryüzü parçası, yalama yazı. )


- PENETRAN/PENETRANT[İng.] değil/yerine/= DELICİ | İÇEGEÇEN


- PENETRAN YARALANMA/PENETRATING İNJURY[İng.] değil/yerine/= DELICİ YARALANMA


- PENETRANS İLE EKSPRESİVİTE İLE PLEİOTROPİ ile/||/<> GENETİK KAVRAMLAR

( Gen-fenotip ilişkisinin karmaşıklığı. )

( Formül: Penetrans = Etkilenen/Genotip )


- PENETRANS/PENETRANCE[İng.] değil/yerine/= İÇE GEÇİŞ, İÇE İŞLEME


- PENETRASYON/PENETRATION[İng.] değil/yerine/= DELME | İÇE GEÇME


- PENGUEN DAYANIŞMASI ile/ve/||/<> LEYLEK DAYANIŞMASI


- PENİS/YARDA (SİK/YARAK/PİPİ/ÇÜK/KAMIŞ/ANDIR/FALLUS[Yun./Fr. < PHALLUS]) / VAJİNA (AM/KUKU/PITTIK)/ANDIR/PUDENDUM[Lat. < PUDERE: Utanmak.] ile KASIK

( [çiçeklerde] ANDROECIUM[eril] - PISTIL[dişil] )

( ZİB ile ASL'ÜL-FAHZ )

( LENG ile BÂNE )

( PENIS (COCK/DICK) / VAGINA (CUNT/PUSSY) vs. GROIN )


- PENİSİLİN ile/||/<> ANTİBİYOTİK

( Penisilinin keşfi İLE ilk antibiyotik )

( Alexander Fleming tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1881-1955) (Ülke: İskoçya) (Alan: Biyoloji, Tıp) (Önemli katkıları: Penisilin keşfi) (Nobel: 1945) )


- PENOPLEN[Fr.] değil/yerine/= YONTUKDÜZ

( Erozyon etkisiyle oluşmuş, yumuşak, engebeli yeryüzü parçası, yalama yazı. )


- PENROSE İLE CCC İLE MULTİVERSE ile/||/<> KOZMOLOJİ MODELLERİ

( Evrenin yapısı ve evrimi kuramları. )

( Formül: E = mc²√(1-rs/r) )


- PENS[Fr.] değil/yerine/= KISKAÇ/MAŞA[Fars. < MAŞE: Tetik.]

( Çeşitli biçim ve büyüklükte, maşa ya da kıskaç. | Giysilerde, kimi yerinden içeri doğru daraltılarak dikilmiş bölüm. )


- PENUMBRA[İng.] değil/yerine/= YARI GÖLGELEME


- PEOPLE :/yerine İNSANLAR


- PEPPER :/yerine BİBER


- PEPT- ile/||/<> -PEPSİA

( Sindirim. İLE/||/<> Özel bir sindirim tipi ile ilgili. )


- PEPTİK/PEPTIC[İng.] değil/yerine/= SINDIRİMSEL


- PEPTİT İLE STEROİD İLE AMİN ile/||/<> HORMON SINIFLARI

( Kimyasal yapıya göre hormon türleri. )

( Formül: Steroid → çekirdek reseptör )


- PER (OS) ORAL[İng.] değil/yerine/= AĞIZDAN


- PER :/yerine BAŞINA, HER


- PERAKUT/PERACUTE[İng.] değil/yerine/= AŞIRI IVEGEN


- PERCEIVE :/yerine ALGILAMAK


- PERCENTAGE :/yerine YÜZDE ORANI


- PERCEPTION :/yerine ALGI


- PERDE ile/değil/yerine BASAMAK


- PERDE ile İNCE PERDE/BÜRGÜ


- PERDE ile KATMAN

( PITCH vs. LAYER )


- PERDE[Fars.]/STOR[Fr. < Lat.] değil/yerine/= ÖRTÜ

( Ağaç, kumaş vb.nden yapılmış, bir kanal içinde hareket ederek açılıp kapanan perde. )


- PERDE ile PERDELEME


- PERDE ile TÛL

( ... İLE Uzunluk. [Tûl perde] | Zaman çokluğu, uzun süre. | Boylam. [TÛL DAİRESİ] )


- PERDE[Fars.] ile TÜL[Fr. < TULLE]

( Görüşü, ışığı engellemek, bir şeyi gizlemek için pencereye ya da bir açıklığın önüne gerilen örtü. | Üzerine bir nesnenin görüntüsü yansıtılan saydam olmayan yüzey. | İki yeri birbirinden ayıran bölme. | Seste pes perde. | Doğruyu görmeye engel olan şey. | Kaz, ördek, martı gibi hayvanların parmaklarını birbirine bitiştiren zar. | Bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık ya da incelik derecesi. | Bu ses derecelerini sağlamak için çalgılarda bulunup parmaklarla basılan yer. | Katarakt. | Bir sahne eserinin büyük bölümlerinin her biri. İLE Çok ince gözenekli pamuk ya da sentetik dokuma. | Bu dokumadan yapılmış olan. )


- PERDE ile/ve/<> YANILSAMA


- PERDEDÂR ile ...

( Protokol müdürü. | Özel kalem. | PERDECİ, ÖNDER BİR KİŞİNİN KAPISINDA BEKLEYİP İÇERİ GİRECEKLERE KAPI PERDESİNİ AÇMAKLA GÖREVLİ KİŞİ )


- PERDELE(N)ME ile/ve/||/<> BULANIKLAŞ(TIR)MA


- PERDELİ AYAKLILAR ile/ve PERDESİZLER


- PEREKLITOS ile/ve PARAKLITOS(AHMED)


- PERFECT :/yerine MÜKEMMEL


- PERFECTLY :/yerine MÜKEMMEL ŞEKİLDE


- PERFECTOİD SPACE ile/||/<> ADİC SPACE

( Perfectoid space Frobenius etkisi olmayan p-adik geometri nesneleriyken İLE adic space genel p-adik analitik geometri nesneleridir )

( Formül: Tilting correspondence )


- PERFECTOİD THEORY ile/||/<> RİGİD ANALYTİC GEOMETRY

( Perfectoid theory p karakteristiği etkisi olmayan p-adik geometriyken İLE rigid analytic geometry genel p-adik analitik geometridir )

( Formül: Almost mathematics )


- PERFEKSİYONİZM/PERFECTIONISM[İng.] değil/yerine/= MÜKEMMELLİYETÇİLİK


- PERFORAN/PERFORANT[İng.] değil/yerine/= DELICİ


- PERFORASYON/PERFORATION[İng.] değil/yerine/= DELINME


- PERFORM :/yerine GERÇEKLEŞTİRMEK


- PERFORMANS/PERFORMANCE[İng.] değil/yerine/= VERİM | BAŞARIM | GÖSTERİ


- PERFORMANS değil/yerine/= BAŞARIM


- PERFÜZÖR/PERFUSOR[İng.] değil/yerine/= KANA SIVI AKTARICI, SIVI POMPASI


- PERFÜZYON/PERFUSION[İng.] değil/yerine/= KANLANMA | KANA SIVI AKTARIMI


- PERGEL[Fars.] değil/yerine/= YAYÇİZER


- PERGOLA[İt.] değil/yerine/= GÖLGELİK/ÇARDAK


- PERHAPS :/yerine BELKİ


- PERİFERİ[Fr. < PÉRİPHÉRİE] değil/yerine/= KIYI | ÇEVRE | UC


- PERİFERİK/PERIPHERAL[İng.] değil/yerine/= ÇEVRESEL


- PERİFERİK YAYMA/PERIPHERAL BLOOD SMEAR[İng.] değil/yerine/= ÇEVRESEL KAN YAYMASI


- PERIGEE değil/yerine/= YERBERİ


- PERIHELION değil/yerine/= GÜNBERİ


- PERİLİ KÖŞK ile ...

( Emirgân'dadır. [XIX. yy.] )


- PERIOD :/yerine DÖNEM, PERİYOT


- PERIOPERATİF/PERIOPERATIVE[İng.] değil/yerine/= AMELİYAT SÜRECİ


- PERİŞAN OLMAK ile/ve/||/<> TELEF OLMAK


- PERİŞAN OLMAK ile YOK OLMAK


- PERİŞAN[Fars.] değil/yerine/= DAĞILGAN


- PERÎŞAN ile/ve PERÎ-ŞÂN

( Âşık. İLE/VE Sevgili/mâşuk. )


- PERISTALTİK/PERISTALTIC[İng.] değil/yerine/= SAĞINIMLI


- PERİSTALTİK ile/||/<> SEGMENTASYON

( Peristaltik ileri hareket İLE segmentasyon karıştırmadır )

( Formül: İlerletme İLE karıştırma )


- PERİYOD değil/yerine/= DÖNEY


- PERİYODİK SINIR ile/||/<> DİRİCHLET SINIR

( Periyodik ψ(0) = ψ(L), Dirichlet ψ = sabit sınırda. )

( Formül: Torus İLE sabit )


- PERİYODİK/PERIODIC, PERIODICAL[İng.] değil/yerine/= DÖNEMSEL | SÜRELİ (YAYIN)


- PERİYODİK ile/||/<> TABLO

( Elementlerin periyodik tablosu )

( Dmitri Mendeleev tarafından 1869 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1834-1907) (Ülke: Rusya) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Periyodik tablo) )


- PERİYOT/PERIOD[İng.] değil/yerine/= DÖNEM, DEVRE


- PERKÜTAN NEFROSTOMİ/PERCUTANEOUS NEPHROSTOMY[İng.] değil/yerine/= DERIDEN BÖBREK AĞIZLAŞTIRMASI


- PERKÜTAN/PERCUTANEOUS[İng.] değil/yerine/= DERİ YOLUYLA, DERIDEN


- PERMANENT :/yerine KALICI


- PERMISSION :/yerine İZİN


- PERMIT :/yerine İZİN VERMEK


- PERMÜTASYON İLE KOMBİNASYON İLE BİNOM ile/||/<> SAYMA YÖNTEMLERİ

( Düzenleme ve seçme hesapları. )

( Formül: C(n iler) = n!/r!(n-r)! )


- PERMÜTASYON İLE KOMBİNASYON İLE VARYASYON ile/||/<> SAYMA İLKELERİ

( Temel sayma yöntemleri. )

( Formül: C(n iler) = C(n ilen-r) )


- PERMÜTASYON ile/||/<> KOMBİNASYON

( Permütasyon sıralı İLE kombinasyon sırasız seçim )

( Formül: P(n iler) = n!/(n-r)! İLE C(n iler) = n!/r!(n-r)! )


- PEROKSİZOM değil/yerine/= AYIRGAN


- PEROVSKİTE İLE SPİNEL İLE GARNET ile/||/<> OKSİT YAPILARI

( Önemli metal oksit kristal yapıları. )

( Formül: ABO₃ (perovskite) )


- PERPENDİKÜLER/PERPENDICULAR[İng.] değil/yerine/= DİKEY


- PERPERÎŞÂN/PERMEPERÎŞÂN


- PERSANTIL/PERCENTILE[İng.] değil/yerine/= YÜZDELİK


- PERSECUTE vs. PROSECUTE


- PERŞEMBE'NİN GELİŞİ, ÇARŞAMBA'DAN, BELİRLİ OLUR ile/<> ADAM OLACAK ÇOCUK, BOKUNDAN BELİRLİ OLUR


- PERSEPSİYON/PERCEPTION[İng.] değil/yerine/= ALGILAMA


- PERSEVERASYON/PERSEVERATION[İng.] değil/yerine/= TEKRARLI TAKILIM


- PERSISTAN/PERSISTENT[İng.] değil/yerine/= İNATÇI


- PERSİSTENCE LENGTH İLE KUHN İLE RADİUS OF GYRATİON ile/||/<> POLİMER FİZİĞİ

( Biyopolimer mekanik özellikleri. )

( Formül: = 2LpL )


- PERSİSTENT HOMOLOGY İLE MAPPER İLE ZİGZAG ile/||/<> TDA YÖNTEMLERİ

( Veri analizinde topolojik yaklaşımlar. )

( Formül: Barcodes İLE persistence diagrams )


- PERSON :/yerine KİŞİ


- PERSONAL :/yerine KİŞİSEL


- PERSONALITE/PERSONALITY[İng.] değil/yerine/= KİŞİLİK


- PERSONALITY :/yerine KİŞİLİK


- PERSONALİZED MEDİCİNE ile/||/<> POPULATİON MEDİCİNE

( Personalized medicine bireysel genetik profil odaklıyken İLE population medicine genel popülasyon istatistikleri odaklıdır )

( Formül: Pharmacogenomics )


- PERSONALLY :/yerine ŞAHSEN


- PERSONEL yerine ÇALIŞAN


- PERSONEL ile MÜRETTEBAT


- PERSONNEL :/yerine PERSONEL


- PERSPECTIVE :/yerine BAKIŞ AÇISI


- PERSPEKTİF/PERSPECTIVE değil/yerine/= BAKIŞ AÇISI


- PERSUADE :/yerine İKNA ETMEK


- PERT[Fr. < PERTE] değil/yerine/= DEĞERSİZLEŞME, ZARAR


- PERTEV değil/yerine/= IŞIK, PARLAKLIK, YALIM


- PERTEVNİYAL KADIN EFENDİ ÇEŞMESİ ile PERTEVNİYAL SULTAN ÇEŞMESİ / VALİDE ÇEŞMESİ

( Eyüp'te, Eyüpsultan'dadır. İLE Aksaray'da Valide Sultan Camisi bahçesindedir. )

( 1867'de, Sultan Abdülaziz'in annesi Pertevniyal Sultan tarafından. İLE 1871'de, Pertevniyal Sultan tarafından. )


- PERTEVNİYAL SULTAN KONAĞI/HOROZOĞLU KONAĞI :

( Merkez Sarıyer'de Şehit Mithat Yılmaz (Eski Dereboyu) Caddesi üzerindedir. Sultan II. Mahmut'un (1803 - 1839) aşık olup haremine aldığı Besime hanımın adı hareme girdikten sonra Pertevniyal Sultan, çocuk sahibi olduktan sonra da "Valde" yani yeni ismiyle Pertevniyal Valde Sultan oldu (ö. 1883). Pertevniyal Valde Sultan İstanbul'un değişik semtlerine yaptığı hayır işleriyle tanınır. Tapu kayıtlarında Pertevniyal Valde Sultan Vakfının malı olarak görünen Konak mahkeme kararı ile 1954 yılında İstanbul Valiliği emrine devredildi. Daha sonra da Sarıyer Belediyesi'nin mülkiyetine geçen konaktan 1960 yılına kadar okul olarak yararlanıldı. Cumhuriyet öncesi "Süleyman Şah Binkaya Alp Numune - i İnnaz Mektebi" adı ile eğitim verirken, cumhuriyet döneminde Sarıyer 14. İlkokul, Sarıyer Pertevniyal İlkokulu olarak eğitim verildi. Bir süre kadar boş tutulan bina 1961'de Sarıyer Halk Eğitim Merkezi emrine tahsis edildi. Yeni Halk Eğitim Binasının yapılması üzerine birkaç yıl boş kalan ve birkaç kez yangın ve yıkılma tehlikesi geçiren bina Sarıyer Belediyesi Kültür Merkezi yapıldı. )


- PERTEVNİYAL VÂLİDE SULTAN ile BEZM-İ ÂLEM VÂLİDE SULTAN

( SULTAN ABDÜLAZİZ ile SULTAN ABDÜLMECİD )

( Pertevniyal Vâlide Sultan Çeşmesi, Eyüp Sultan'da, Yâvedûd Türbesi karşısında, Haliç Köprüsü'nün altındadır. [19. yy.] )


- PERUKA[İt.] ile PERÜKÂR[Fr. < İt.]

( Takma saç. İLE Berber. )


- PERUZ HANIM ile/ve/||/<>/> NURHAN DAMCIOĞLU

( )


- PERVÂ[Fars.] değil/yerine/= ÇEKİNME/SAKINMA/KORKU


- PERVÂNE LÂZIM ile/ve/||/<> PERVÂ NE LÂZIM

( Geceleri ışık etrafında dönerek uçan küçük kelebek. | Bir motor ya da yayla döndürüldüğü zaman bağlı olduğu düzeni devindiren, bir mile bağlanmış iki ya da daha fazla kanattan oluşan düzenek. | Yol gösteren, kılavuz/rehber. | Ferman, hüküm, nişan. | Selçuklu ve İlhanlılar'da nişancı, tevkîî. İLE PERVÂ[Fars.]: Çekinme, sakınma, korku. )


- PERVANECİ

( Selçuklu Divanı'nda bulunan, arazi defterlerine bakan görevli. )


- PERVÂZ[Fars.] ile -PERVÂZ[Fars.] ile PERVÂZE[Fars.] ile PERVÂZÎ[Fars.]

( Uçma, uçuş. | Saçak. | Göze/hücre. | Ayna. | Dolap. | Aynalı, ince ve uzun tahta. İLE "Uçan, uçucu" anlamlarıyla birleşik sözcük yapar.[BÂLÂ-PERVÂZ: Yüksekten uçan. | BÜLEND-PERVÂZ: İddialı, inatçı.] İLE Kır, gezinti için hazırlanan yemek. | Gece eğlencesi ışığı. | Altın ve gümüş yaprakların kırıntısı. İLE Divân-ı Hümâyün ve Defter-i Hâkânî kalemlerine devam ve hizmet etmeden ve de hâcegândan olmadan, yolunu bularak bu kalemlerden birinde ketebeden olduğuna dair kayıtlarına şerh verilen kişi. )


- PERVAZE ile PERVÂZE[Fars.]

( Uçan. İLE Kır gezisi için hazırlanan yemek | Altın ve gümüş yaprakların kırıntısı. )


- PERVERENDE[Fars.] ile/ve/||/<>/> PERVERDE[PELVERDE değil!][Fars.] ile/ve/||/<>/> PERVERD/-PERVER[çoğ. PERVERÂN][Fars.]

( Yetiştirici, terbiye edici. | Besleyici, büyütücü. İLE/VE/||/<>/> Beslenmiş, büyütülmüş, yetiştirilmiş. | Üzüm şırasından yapılan bir çeşit tatlı. İLE/VE/||/<>/> "Besleyen/besleyici, büyüten, yetiştiren/yetiştirici, koruyan, terbiye eden" anlamlarıyla birleşik sözcükler yapar.[DEHÂ-PERVER: Dâhî yetiştiren. | FUKARÂ-PERVER: Yoksul besleyen.] )


- PERVERÎ[Fars.] / PERVERİŞ[Fars.] / PERVERÎŞ-ÂMÛZ[Fars.] / PERVERÎŞ-YÂB[Fars.] / PERVERİŞ-YÂFTE[Fars.]

( Besleyicilik, büyütücülük, terbiye. | Seçme. | Sevme. İLE Besleyiş, besleme, beslenme. | İlerleme, terakkî. İLE Mânen yetiştiren, filozof. İLE Beslenen. | Yetiştirilen, terbiye gören, terbiye edilen. İLE Büyütülmüş, bakımlı, terbiyeli, terbiye edilmiş. )

Bugün[16 Kasım 2025]
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(129/183)