R ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(11/183)
- ANNELİK:
"DOĞURMAK" (İLE) ile/ve/değil/||/<>/> EMZİRMEK/HİZMET (İLE)
- ANNELİK ile/ve/||/<> BİRİCİKLİK GEREKSİNİMİ
- ANNENİ:
İNCİTME! ve/||/<> AZARLAMA!
- ANNIVERSARY :/yerine YILDÖNÜMÜ
- ANNOUNCE :/yerine DUYURMAK
- ANNUAL :/yerine YILLIK
- ANNÜLE[Fr.] değil/yerine/= VAZGEÇMEK
- ANOKSİ[Yun.] ile HİPOKSİ[Yun.]
( Kanda/dokuda oksijen(O2) yokluğu. İLE Oksijenin(O2) dokuda azalması, yeterince bulunmaması. )
- ANOKSİ değil/yerine/= OKSİJENSİZLİK
- ANOMAL[Fr.] ile ANORMAL[Fr./İng.]
( Düzensiz, yolsuz. İLE Yerleşmiş düzene, alışkanlık ve kurallara aykırı/lık. )
- ANOMALİ[Fr. < ANOMALIE] değil/yerine/= AYKIRILIK/BOZUKLUK/SAPAKLIK
( Belirli bir ölçüye, belirli kurala uymama durumu. | Sayrılık niteliğinde olmamakla birlikte, normalden belirgin durumda sapma gösterme durumu. )
- ANOMALİ/ANOMALY[İng.] değil/yerine/= SAPAKLIK
- ANOMALİ ile/||/<> ANORMAL/LİK
( Sapaklık. İLE Olağandışı/lık, doğal olmayan. )
- ANOMİ ile HİÇÇİLİK/NİHİLİZM
( ... ile LEYSİYYE )
( ... vs. NIHILISM )
( ... avec NIHILISME )
- ANOMİ/ANOMIA[İng.] değil/yerine/= SÖZCÜK BULAMAMA | DEĞER YOKSULLUĞU
- ANONA[İsp.] değil/yerine/= EKVATORDA YETİŞEN BİR MEYVE AĞACI
- ANOPSİ/ANOPSIA[İng.] değil/yerine/= GÖRMEZLİK
- ANORMAL[İng.]/A(B)NORMALİTE ile İLGİNÇ | AÇIK/ŞEFFAF/DÜRÜST | DÜZGÜSÜZ | OLAĞANDIŞILIK | BOZUKLUK
- ANOSOGNOZİ ile/ve/<> YARISAL BOŞLAMA(İHMAL)
( Anosognozi, daha çok felçli bireylerde görülen, gövdesinin kötürüm bölümünün, kötürüm olduğunun farkında olmamaya ya da buna inanmamaya neden olan bir sinir sayrılığıdır(hastalığıdır). [Anosognozik bir kötürüm sayrının(hastanın), elinin önüne bir kalem koyup bunu kaldırmasını isterseniz, "yorgunum" ya da "kalem gereksinimim yok" gibi yanıtlar alırsınız. Eli felçli olduğundan dolayı, alamayacağının farkında bile değildir. Bazı ileri örnekler de, körken, hâlâ görebildiğini sanabilir. Beynin sağ tarafındaki bir bozulma, bu sayrılığa yol açıyor.] İLE/VE/<> Bu beyin bozulumu sayrılığını yaşayanlar, kendilerinin ve çevrelerinin sadece yarısını algılayabiliyor. [ Sayrı, erkekse, yüzünün sadece bir yarısını traş eder. Öteki yarısının farkında bile değildir. Bir tabak yemek verseniz, sadece yarısını yiyip, yemeğin çok az olduğundan yakınırlar. Çevrelerinin ve gövdelerinin sadece yüzde ellisini algılarlar. ] )
( ANOSOGNOZIA vs./and/<> HEMISPATIAL NEGLECT )
- ANOT İLE KATOT İLE ELEKTROLİT ile/||/<> ELEKTROKİMYASAL BİLEŞENLER
( Elektrokimyasal hücrenin temel parçaları. )
( Formül: Anot: Zn → Zn²⁺ + 2e⁻ )
- ANOT ile/||/<> KATOT
( Anotta oksitlenme İLE katotta indirgenme olur )
( Formül: Oksidasyon İLE redüksiyon )
- ARTI UC/ANOT[Fr. < ANODE] ile/ve/||/<>/>< EKSİ UC/KATOT[Fr. < CATHODE] ile/ve/||/<>/>< ANTİKATOT[Fr. < ANTICATHODE]
( Redoks tepkimelerinde, yükseltgenmenin gerçekleştiği elektrottur. Katot'un tersi olarak tanımlanabilecek, artılığı ve eksiliği duruma göre değişen iletken uc. Elektroliz tepkimesinde, anot artı ucta olur. İLE/VE/||/<>/>< İndirgenmenin gerçekleştiği elektrottur. Anot'un antisi olarak tanımlanabilecek, pozitifliği ve negatifliği duruma göre değişen iletken uctur. Devreden akım geçirmesi için dış etkiye gerek yoksa, katot, eksi uc olur. Galvanizli olan kimyasal pil reaksiyonunda ise katot, artı yüklü olur. Katot, bir elektrokimyasal hücrede, indirgenmenin meydana geldiği elektrottur. Bir elektrolizde, Hidrojen'in de açığa çıkmasını önlemek için kullanılır. Eksi uc ya da Negatif yüklü elektrot anlamını taşır. Devreden akım geçirmesi için dış etkiye gerek yoksa, katot eksi uc olur. Galvanizli olan kimyasal pil reaksiyonunda ise katot artı yüklü olur. Katot, daha çok, sıvı ve gazlar üzerinden akım iletilen düzenlerde negatif elektrottur. Elektron tüplerinde ya da lambalarda, ısıtılarak elektron yayan eleman ve elektroliz düzenlerinde bataryanın negatif kutbunun bağlandığı elektrot, katot adını alır. Elektronlar bu elektrot sayesinde sisteme girer. Elektron tüplerinde ve gazlı deşarj lambalarında kullanılan katotlar, soğuk ve sıcak (termoiyonik) olmak üzere iki bölümde incelenebilir. İLE/VE/||/<>/>< Basıncı azaltılmış bir elektrik boşalma tüpünde, katot ışınlarını durdurmak için tüp içerisinde katot karşısına yerleştirilen genellikle metal yaprak. )
( Elektronların çıktığı elektrot. İLE/VE/||/<>/>< Elektronların girdiği elektrot. İLE/VE/||/<>/>< X-ışını tüplerinde elektronların hedef aldığı elektrot. )
( [Yun.] ANOHODOS[ANO: Yukarı. HODOS: Yol.] ile/ve/||/<>/>< KATAHODOS[KATA: Aşağı. HODOS: Yol.] )
- ANOTHER :/yerine BAŞKA
- ANOVA ile/||/<> REGRESSİON
( ANOVA grup ortalama karşılaştırma İLE regression ilişki modelleme. )
( Formül: Group comparison İLE relationship modeling )
- ANOZMİ/ANOSMIA[İng.] değil/yerine/= KOKU ALAMAMA
- ANOZOGNOZİ/ANOSOGNOSIA[İng.] değil/yerine/= HASTALIĞINI BILMEZLİK
- ANRAJE[Fr.] değil/yerine/= KUDURMUŞ
- ANŞANTE/ANJANTE[Fr.] değil/yerine/= BÜYÜLENMİŞ, HAYRAN
- ANŞEF[Fr.] değil/yerine/= BAŞ, BİRİNCİ
- ANSEFALİT[Fr.] ile NEVRİT[Fr.]
( Beyin dokusu yangısı/iltihabı/lezyonu. İLE Sinir yangısı. )
- ANSİKLOPEDİ ile/||/<> BİLİM
( Marifetname İLE dönemin bilimsel bilgilerini toplayan ansiklopedi )
( Erzurumlu İbrahim Hakkı tarafından 1756 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1703-1780) (Ülke: Osmanlı/Erzurum) (Önemli katkıları: Marifetname, ansiklopedik eser) )
- ANSİKLOPEDİ ile/ve/<>/yerine INTERNET
( ENCYCLOPEDIA vs./and/<> INTERNET
INTERNET instead of ENCYCLOPEDIA )
- ANSİKLOPEDİYE GİREN ile MEZARA GİREN
- ANSTABİL ANJİNA PEKTORİS/UNSTABLE ANGINA PECTORİS[İng.] değil/yerine/= KARARSIZ GÖĞÜS AĞRISI
- ANSTABİL/UNSTABLE, LABILE[İng.] değil/yerine/= KARARSIZ
- ANSWER :/yerine CEVAP
- ANTAGONİZM[Fr.] ile ANTAGONİST[Fr.]
( Karşıtlık. Karşıt etkinlik. | Düşmanlık. İLE Düşmanca. | Karşıt/koşut etkin. )
- ANTAGONİZMA ile/||/<> ANTAGONİST
( Karşıt etkinlik. İLE/||/<> Karşıt etkin. )
- ANTANT[Fr.]["ANTAT" değil!] (KALMAK) değil/yerine/= ANTLAŞMAK
- ANT-/ANTİ- ile/||/<> ANTRİ- ile/||/<> OB- ile/||/<> RE- ile/||/<> DE- ile/||/<> DİS- ile/||/<> ANT- ile/||/<> NON-
( -e karşı, karşıt, yerine, zıt. [antibiyotik: Bakterilere karşı kullanılan ilaç.] İLE/||/<> Karşıt, önünde, üzerinde, -e doğru, karşıt yönde. İLE/||/<> Geri, geride, tekrar, karşıt, yeniden. İLE/||/<> -e karşı, karşıt, zıt. İLE/||/<> -den uzakta, bütünü ile, aşağı, kopmuş, yoğunlaşma, bitme, ayrılma, karşıt, ters, bozma, olumsuz, sakin, eksik, yoksun, aşağı, ayrı, değişik. İLE/||/<> Ayrılma, karşıt, ters, bozma, olumsuz, eksik, yoksun değil. İLE/||/<> Bir şeyden türeyen, bir şeyden çıkan. İLE/||/<> Değil, hayır, olmayan, olumsuz. )
- ANTARKTİKA ile/ve ATACAMA ÇÖLÜ
( Bazı bölgelerine 2 milyon yıldır yağmur yağmamıştır. İLE/VE Bazı bölgelerine 400 yıldır yağmur yağmamıştır. )
( Dünyadaki en kurak yer. İLE/VE Dünyadaki ikinci kurak yer. Şili'dedir. [Sahra'dan 250 kat daha kurak.] )
( Dünyanın en rüzgârlı ve en hızlı estiği yeridir. İLE/VE ... )
( Dünyadaki suyun %70'i buz biçiminde burada bulunmaktadır. İLE/VE ... )
- ANTASİT değil/yerine/= ASİT GİDERİCİ
- ANTE- ile/||/<> ANTER-/ANTERO- ile/||/<> FRONT-
( Sıra, yerleşim ve zamansal olarak önce, ön, ön alan [antepartum: Doğum öncesi]. İLE/||/<> Ön, öne doğru, önde. İLE/||/<> Alın, ön. )
- ANTEFİKS[Lat. ANTEFIXA] ile ANTEMİYON[Yun. ANTHOS: Çiçek.]
( Eskiden, kiremitlerin uclarını tutmak üzere, yapıların çatılarına ya da frizlerine konulan, çoğu pişmiş topraktan yapılmış süslere verilen ad, kiremit ağızlığı. Saçak uclarına yerleştirilen antefikslerden, kimi zaman çörten olarak da yararlanılırdı. Antefikslerin bir başka türü de iç ve dış frizlerin süslenmesinde kullanılan küçük, alçak kabartmalardır. İLE Eski Yunan ve Roma mimarlıklarında, mermer antefikslerde ya da silmelerde görülen, hanımelini andırır, oymalı bir çeşit süsleme. )
- ANTEGRAT/ANTEGRADE[İng.] değil/yerine/= İLERİYE DOĞRU
- ANTEGRAT ile/||/<> ANTERİYOR ile/||/<> ANTEROİNFERİYOR ile/||/<> ANTEROLATERAL ile/||/<> ANTEROPOSTERİYOR ile/||/<> ANTEROSUPERİYOR ile/||/<> ANTEŞEKSİYON
( Öne doğru. İLE/||/<> Ön. İLE/||/<> Ön aşağı İLE/||/<> Ön dış yan. İLE/||/<> Ön arka. İLE/||/<> Ön yukarı. İLE/||/<> Öne bükülme. )
- ANTEN[Fr. < ANTENNE] ile/ve UYDU ALICISI
( Boşluktaki elektromanyetik dalgaları alan, yayınlayan iletken araç. )
- ANTENATAL ile/||/<> ANTEMORTEM
( Doğum öncesi. İLE/||/<> Ölüm öncesi. )
- FISTIK:
ANTEP ile/||/<> SİİRT ile/||/<> İRAN
- ANTEP/ŞAM FISTIĞI ile SİİRT FISTIĞI ile ÇAM FISTIĞI
- ANTEPLİOĞLU, KUBİLAY (SORGUN, 1992) :
( Profesyonel futbolcu. Kaleci olarak transfer edildi. Ve üç sezon (2017/2018; 2018 - 2019 ve 2019/2020) Sarıyer'de tescilli kaldı. Son sezonunun ortasında ara transferde serbest bırakıldı. Üç dönemde Sarıyer takımında 22 lig, 1 kupa olmak üzere 23 remi ve ayrıca 4 özel maçla birlikte toplam olarak 27 maçta oynadı ve 25'si kupa, 1' i de Kupa maçında olmak üzere 26 gol yedi.Sarıyer'den başka Yozgat A.Ş.1461 Trabzonspor, Fethiyespor kulüplerinde oynadı. )
- BAŞÇIK/ANTER[Fr.] = HAŞEFE[Ar.] = ANTHÈRE[Fr.]
( Çiçeklerin tohum taşıyan torbası. )
- ANTERİOR/ANTERIORIİng.] değil/yerine/= ÖN | ÖNDE
- ANTESEDAN/ANTECEDENT[İng.] değil/yerine/= SAYRILIK/HASTALIK GEÇMİŞİ
- ANTET/Lİ[Fr.] değil/yerine/= BAŞLIK/LI
( Ticari şirketlerde, resmi dairelerde kullanılan başlıklı kağıt ya da zarf. )
- ANTEVERSİYON ile/||/<> ANTEVERT
( Öne dönüklük. | Öne devrilme. İLE/||/<> Öne dönük. | Öne devrik. )
- ANTHRAC-/ANTHRACO- ile/||/<> MELAN-/MELANE-/MELANO- ile/||/<> -NİGRİN-
( Kömür, siyah renk ile ilgili [antrakoz: Akciğerlerde kömür tozu birikmesi]. İLE/||/<> Kara/siyah. İLE/||/<> Kara/siyah. )
- ANTHROP- ile/||/<> ANDR-/ANDRO- ile/||/<> ARRHENO-
( İnsanla ilgili. İLE/||/<> Erkek, erkek cinsi ile ilgili, erkekleştirici, erkeklikle ilgili. İLE/||/<> Erkek. )
- ANTİ LAİK ile/ve/||/<> FUNDAMENTAL
- ANTİ-TNF TEDAVİSİ (BEHÇET) ile/||/<> KONVANSİYONEL İMMÜNSÜPRESİF TEDAVİ
( Anti-TNF biyolojik ajan İLE konvansiyonel tedavi klasik immünsüpresiflerdir. Anti-TNF hedefli tedavi İLE konvansiyonel geniş immünsüpresyon yapar. Anti-TNF dirençli Behçette etkili İLE daha pahalı ve enfeksiyon riski taşır. )
( Hulusi Behçet tarafından 1937 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1889-1948) (Ülke: Türkiye) (Alan: Dermatoloji, İmmünoloji) (Önemli katkıları: Behçet hastalığını 1937 yılında tanımladı. Üçlü semptom kompleksini (ağız yaraları, genital yaralar, göz iltihabı) bir hastalık olarak ortaya koydu. İsmini taşıyan ilk Türk doktor.) )
- ANTİAGREGAN değil/yerine/= KÜMELEŞİM ÖNLER
- ANTİBİYOTİK TEDAVİSİ ile/||/<> PROBİYOTİK TEDAVİSİ
( Antibiyotik bakterileri öldürür İLE probiyotik yararlı bakterileri ekler. Antibiyotik mikrobiyotayı bozar İLE probiyotik mikrobiyotayı dengeler. Antibiyotik geniş spektrumlu İLE probiyotik seçici etkilidir. )
( Alexander Fleming tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1881-1955) (Ülke: İskoçya) (Alan: Biyoloji, Tıp) (Önemli katkıları: Penisilin keşfi) (Nobel: 1945) )
- ANTİBİYOTİK değil/yerine SAĞLIK
( Bitkilerde, özellikle küf mantarlarında bulunan ya da sentezle elde edilen, birçok mikroba karşı kullanılan, penisilin, streptomisin vb. nesnelerin ortak adı. DEĞİL/YERİNE Uyku, oksijen, hareket/spor, doğru beslenme. )
- ANTICIPATE :/yerine BEKLEMEK
- ANTİDEMOKRATİK[Yun.] ile ANTİEMPERYALİST[Fr.] ile ANTİFAŞİZM/ANTİFAŞİST[Fr.] ile ANTİKAPİTALİZM[Fr.] ile ANTİKLERİKAL[Fr.] ile ANTİMİLİTARİST/ANTİMİLİTARİZM[Fr.] ile ANTİOTORİTER[Fr.] ile ANTİPARLEMENTER[Fr.] ile ANTİTEİZM[Fr.]
( Demokrat olmayan. İLE Emperyalizme karşı olan. İLE Faşizme karşı tutum/kişi. İLE Kapitalizme, kapitalist rejime karşı tutum. İLE Fransa'da kilise kurulu düşüncelerine karşı olan. İLE Militarizme karşıt. / Askeri düşünceye ve askeri kurumlara karşı olma durumu. İLE Yetke tanımaz. İLE Parlementoya karşıt olan. İLE Tanrısal doğa ile insan doğasını birbirine karşıt olarak gören öğreti. )
- ANTİDEPRESAN değil/yerine/= ÇÖKKÜNLÜK GİDERİCİ
- ANTİDİYABETİK değil/yerine/= ŞEKER DÜŞÜRÜR
- ANTİDİYAREİK değil/yerine/= SÜRGÜN KESER
- ANTİDOT[Fr.] ile/||/<> ANTİENFEKSİYÖ[Fr.] ile/||/<> ANTİENFLAMATUVAR[Fr.] ile/||/<> ANTİPARAZİT[Fr.]
( Panzehir. İLE/||/<> Mikroptan kaynaklanan hastalıklara karşı ilaç. İLE/||/<> Yangıyı yok eden ilaçlar. İLE/||/<> Parazit giderici. )
- ANTİDOT değil/yerine/= ZIT İLAÇ | AĞU TUTAN
- EMETİK ile/>< ANTİEMETİK
( Kusturucu. İLE/>< Kusma önler. )
- ANTİENFEKTİF değil/yerine/= BULAŞ KESEN
- ANTİENŞAMATUVAR değil/yerine/= YANGI GİDERİR
- ANTİFERROMANYETİK ile/||/<> FERRİMANYETİK
( Antiferro zıt spin iptal, ferri farklı büyüklük net. )
( Formül: TN İLE TC )
- ANTİFİRİKSİYON[Fr.] ile ANTİFİRİZ[İng.] ile ANTİHALO[Fr.]
( Bir makinenin hareketli parçalarının sürtünmesini azaltarak, zamanla aşınmasını önleyecek nitelikte nesne ya da alaşım. İLE Sıvıların donmasını önleyici nesne. İLE Fotoğraf plakaları üzerinde ışığın oluşturduğu lekeleri önleyen nesneler. )
- ANTİFRİZ[İng. < ANTIFREEZE] değil/yerine/= DONDURMAZ
- ANTİHİJYENİK[Fr.] ile/||/<> ANTİJEN[Fr.] ile/||/<> ANTİKOR[Yun.] ile/||/<> ANTİTOKSİN[Fr.] ile/||/<> ANTİVİTAMİN[Fr.]
( Sağlık koşullarına aykırı nesneler. İLE/||/<> Bir organizmaya girdiği zaman, antikor üretiminden sorumlu gözeleri uyarabilen nesne. | Bağışıklık düzeni tarafından tanınan ve tepki verilen yabancı molekül. [Gövdeye yabancı nesne olup bağışıklıktaki yanıtı tetikler.] İLE/||/<> Sayrılık etkenlerini zararsız kılmak için gövdenin çıkardığı nesne. | Bağışıklık düzeni tarafından antijenlere karşı üretilen proteinler.[Antijenlere karşı gövde tarafından üretilen savunma proteinleri.] İLE/||/<> Toksinleri yok etmek için vücudun çıkardığı nesne. İLE/||/<> Vitaminin etkilerine karşı koyan nesne. )
- ANTİHİPERTANSİF değil/yerine/= TANSİYON DÜŞÜRÜR
- ANTİJEN ile/||/<> ANTİKOR
( Antijen yabancı madde İLE antikor savunma proteinidir )
( Formül: Virüs proteini İLE IgG )
- ANTİK İLE KLASİK İLE MODERN İLE ÇAĞDAŞ ile/||/<> MATEMATİK TARİHSEL DÖNEMLERİ
( Matematiğin tarihsel gelişimi. )
( Formül: Milenyum problemleri )
- ANTİK YUNAN'DA:
HELEN DÖNEMİ ile/ve/<> HELENİSTİK DÖNEM ile/ve/<> ROMA DÖNEMİ
( M.Ö. VI. - IV. yy. İLE/VE/<> M.Ö. IV. - I. yy. İLE/VE/<> M.S. I. - V. yy. )
( )
- ANTİK[Lat.] ile ANTİKA[Lat.] ile ANTİKİTE[Fr.]
( Eski çağ işi, modası geçmiş. İLE Eski çağlardan kalma yapıt. | Davranışlarında tuhaflık görülen kişi. | Bir tür nakış. İLE Eski çağ, özellikle eski yunan ve Roma uygarlıkları. )
- ANTİK ile ARKAİK
- ANTİK[Lat.] ile/ve/değil KADÎM
( ANTIQUE vs./and ANCIENT )
( ... ile/ve GU )
- ANTİKİKLON/ANTİSİKLON[Fr.] ile ANTİPARALEL[Fr.]
( Döngü dışı. | Yüksek basınçlı atmosfer kütlesi. İLE Paralel olmayan. )
- ANTİKİTE ile/||/<> AMPİR ile/||/<> SUBMİKEN
( Yaklaşık olarak M.Ö. VI. yy. ile M.S. III. yy. arasındaki Yunan ve Roma kültürlerine verilen ad. İLE/||/<> Batı dillerinde "Empire" olarak tanınan sanat akımının dilimizde kullanılan biçimi. Batı ülkelerinden alınan bir üslûp olup klasik antikitenin bazı özelliklerini yansıtır. İLE/||/<> M.Ö. 2000-1600 yılları arasında en parlak dönemini yaşayan Miken keramik sanatının İ.Ö. XII. yüzyıl sonlarında kısa bir dönem yeniden canlanması. Özellikle Atina'da söz konusu geçiş çağına verilen ad. )
- ANTİKOAGÜLAN/ANTICOAGULANT[İng.] değil/yerine/= PIHTIÖNLER
- ANTİKOAGÜLAN değil/yerine/= PIHTI ÖNLER
- ANTİKOAGÜLASYON/ANTICOAGULATION[İng.] değil/yerine/= PIHTI ÖNLEME
- ANTİKOMİNTERN[Fr.] ile ANTİKOMÜNİST[Fr.] ile ANTİKOMÜNİZM[Fr.]
( Komintern politikasına karşıt. İLE Komünizme karşıt. İLE Komünizm karşıtlığı. )
- ANTİKONVÜLSİF değil/yerine/= NÖBET KESER
- ANTİKOR[Yun.] değil/yerine/= KARŞIKOR
- ANTİLOJİ[Yun.] ile ANTİLOJİK[Fr.]
( Bir yazarın eserlerinde ileri sürdüğü felsefi görüşlerin çelişkili olabilmesi. İLE Mantığa karşıt olan. )
- ANTİLOJİ[Yun.] ile ANTOLOJİ[Yun.]
( Bir yazarın eserlerinde ileri sürdüğü felsefi görüşlerin çelişkili olabilmesi. İLE Yazın yapıtlarından seçkin parçaları bir araya toplayan betik. )
- ANTİLOP ile BEYAZ ANTİLOP(ADDAKS/ADDAX)
( ... İLE Sahara Çölü'nde yaşarlar. )
- ANTİMATTER ile/||/<> MATTER
( Antimatter zıt yüklü parçacıklarken İLE matter normal pozitif/nötr yüklü parçacıklardır )
( Formül: CP violation )
- ANTİPARANTEZ değil ANTRPARANTEZ[Fr. < ENTRE PARENTHESES] / ARA AYRAÇ (ya da ARTIPARANTEZ) / İSTİTRAT[Ar.]
( Söz arasında, sırası gelmişken. | Ayrıca. )
- ANTİPARAZİT[Ar.] değil/yerine/= ASALAKSAVAR
- ANTİPATİ[Yun.] ile/ve/||/<>/< ANTİPATİK[Yun.]
( Sevememezlik, soğukluk. İLE Sevimsiz, soğuk kişi. )
- ANTİPATİ değil/yerine/= ANTİPATİK
( Sevimsiz, sevilmeyen, itici, soğuk. )
- ANTİPİRETİK değil/yerine/= ATEŞ DÜŞÜRÜR
- ANTİPOT[Fr.] ile ANTİPOT[Fr.]
( Coğrafyada taban karşıtı. İLE Bitkilerde, kapalı tohumluların yumurta gözesi karşısında bulunan üç gözeden biri. )
- ANTİPROLİFERATİF değil/yerine/= ÇOĞALIM ÖNLER
- ANTİŞAMBR[Fr.] değil/yerine/= BEKLEME ODASI
- ANTİSELEKSİYON[Fr.] değil/yerine/= TERS SEÇİM
( ... İLE Sigortalının karşılaşabileceği olasılıklardan, yalnızca gerçekleşme olasılığı yüksek olanı seçme. )
- antisep.[Lat. < ANTISEPTICUS] değil/yerine/= ANTİSEPTİK
- ANTİSEPSİ[Fr. < ANTISEPSIE < Yun.] ile/ve/||/<>/> ANTİSEPTİK[Yun.] ile/ve/||/<>/> DEZENFEKTAN
( El, yüz ya da gövdedeki hastalık yapan mikroorganizmaları kimyasal nesnelerle etkisiz duruma getirme ya da yok etme işlemi. İLE/VE/||/<>/> Antisepsi yapmak için kullanılan nesne. | Antisepsi özelliği olan nesne. canlı dokular üzerinde mikroorganizmaları öldüren ya da büyümelerini durduran nesneler. İLE/VE/||/<>/> Cansız yüzeylerde mikroorganizmaları öldüren nesneler. )
( Mikropları ilaçla temizleme yolu. İLE/VE/||/<>/> Mikroplardan arınmış. )
- ANTİSEPSİ ile/||/<> ASEPSİ
( Antisepsi mikroorganizmaları öldürme İLE asepsi mikroorganizmaların ortama girmesini önlemedir. Antisepsi kimyasal maddeler kullanır İLE asepsi steril teknikler kullanır. Lister antiseptik cerrahi başlattı İLE modern cerrahi ikisini de kullanır. )
( Joseph Lister tarafından 1867 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1827-1912) (Ülke: İngiltere) (Alan: Cerrahi, Antisepsi) (Önemli katkıları: Antiseptik cerrahi teknikleri, karbolik asit kullanımı, Pasteur mikrop teorisini cerrahiye uyguladı) )
- ANTİSEPTİK değil/yerine/= MİKROPKIRAN
- ANTİSİKLON/ANTİKİKLON[Fr. < ANTICYCLONE] değil/yerine/= YÜKSEK BASINÇLI ATMOSFER KÜTLESİ
- ANTİSOLER[Fr.] değil/yerine/= TOPLUM DIŞI KALAN
- ANTİTE[Fr.] değil/yerine/= BİR VAR OLANIN TİNİ
- ANTLAŞAMAMAK ile/ve/en azından/||/<>/< ANTLAŞAMADIĞIMIZDA ANTLAŞMAK
- Antlaşarak KONUŞ!!!
- ANTLAŞMA/AHİT/MİSAK ve UYUŞMA/AHENK
( PACT/TREATY and HARMONY )
- ANTLAŞMA ile/ve/<> İŞBİRLİĞİ
( Kişinin çok fazla işbirliği içinde olabildiği çeşitli düzeyler vardır. )
( PACT vs./and/<> COOPERATION
There are other levels on which man is much more co-operative. )
- ANTLAŞMA ile KESENE
( ... İLE Sözleşme, yazılı antlaşma. | Götürü ya da toptan satış. )
- ANTLAŞMA ile/ve UZLAŞMA
( PACT vs./and TO COMPROMISE )
- ANTLAŞMALI!
- ANTLAŞMALI ile DANIŞIKLI-DÖNÜŞÜKLÜ
( [Por. ve İsp.] KOMPRADOR: İşbirlikçi. )
( TREATY vs. PREARRANGED-FEEDBACKED )
- Antlaşmazlıkları unut ve SUS!!! -ve
- ANTOFİL[Fr.] değil/yerine/= ÇİÇEKSEVER
- ANTOFİL[Fr.] değil/yerine/= ÇİÇEKSEVER
- ANTOINE LAVOISIER ve/||/<>/> DIMITRIY MENDELEYEV
( 26 Ağustos 1743 - 08 Mayıs 1794 ve/||/<>/> 08 Şubat 1834 - 02 Şubat 1907 )
- ANTONİM[Fr.] değil/yerine/= KARŞIT ANLAMLI
- ANTRAKOZ[Fr.] ile/>< ANTRASİT[Fr.]
( Akciğerlerin, bronşların kömür tanecikleriyle dolması. İLE Bir çeşit taş kömürü. | Birkaç rengin karışımından oluşan renk. )
- FASILA[Ar.]/ANTRAKT[Fr. < ENTRACTE] değil/yerine/= ARA
- ANTRE[Fr. < ENTREE] değil/yerine/= GİRİŞ, HOL | BAŞLANGIÇ YEMEĞİ | GİRİN, BUYRUN
- İDMAN[Ar.]/ANTRENMAN[Fr. < ENTRAINEMENT] değil/yerine/= ALIŞTIRMA
( Alıştırma. | Herhangi bir konuda yapılan hazırlık. )
- ANTRENÖR[Fr. < ENTRAÎNEUR] değil/yerine/= ÇALIŞTIRICI
- ÇALIŞTIRICI/ANTRENÖR SPORCU
- ANTROMORFİK" değil/yerine/= ANTROPOMORFİK
- ANTROPO(-)[Yun.] ile[ve/||/<> ANTROPOBİYOLOJİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOCOĞRAFYA[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOFAJ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOFİL[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOGRAFİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOİT[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOKİMYA[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOKLIMATOLOJİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOKRASİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOLOG[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOLOJİ/K[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOMETRİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOMORFİZM[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOMORFOLOJİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPONOZ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOPLASTİ[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOSANTRİK[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOSANTRİZM[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOTEKNİK[Fr.] ile[ve/||/<> ANTROPOZOİK[Fr.]
( İnsan. | İnsan anlamı katan ön ek. İLE/VE/||/<> Zaman içinde kişilerde görülen dirimbilimsel farklılığın ve çeşitliliğin incelenmesi. İLE/VE/||/<> İnsan topluluklarının yeryüzündeki dağılımını inceleyen coğrafya dalı. İLE/VE/||/<> Yamyam. İLE/VE/||/<> İnsanın yaşadığı yerde yaşayan hayvan ve bitkiler. İLE/VE/||/<> İnsan ırklarının özelliklerini ve yeryüzündeki dağılımlarını inceleyen bilim dalı. İLE/VE/||/<> İnsana çok benzeyen/benzetilen maymun türü. İLE/VE/||/<> İklimin, insan üzerindeki etkilerini inceleyen bilim. İLE/VE/||/<> Sayrılıkların sürecine şiddetle etkide bulunma gereğine inanan sağaltım öğretisi. İLE/VE/||/<> İnsanbilim uzmanı. İLE/VE/||/<> İnsanın kaynağını, geleneklerini ve ırkları inceleyen bilim, insanbilim. | İnsanbilimle ilgili. İLE/VE/||/<> İnsan organizmasının ölçülmesi için kullanılan ölçüm tekniklerinin tümü. İLE/VE/||/<> İnsan biçimcilik. İLE/VE/||/<> İnsan gövdesinin biçimini inceleyen bilim dalı. İLE/VE/||/<> İnsana özgü bulaşıcı sayrılık. İLE/VE/||/<> Fosil insan iskeletinden yola çıkarak anatomik yapılarını yeniden kurma yöntemi. İLE/VE/||/<> Felsefede, insanı, evrenin (")yaratılma nedeni(") sayan. İLE/VE/||/<> İnsanı, evrenin merkezi kabul eden öğreti. İLE/VE/||/<> Bir ya da daha çok işlemcinin çalıştığı kumanda ve yönlendirme düzenlerinde insanla makine arasında kurulabilecek en iyi dengeyi sağlamayı amaçlayan bilim. İLE/VE/||/<> İnsanın belirmesi ve yayılmasını niteleyen dönem. )
- ANTROPO-[Yun.] ile/ve/||/<> ANTROPOLOJİ[Yun.] ile/ve/||/<> ANTROPOLOJİK[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOLOG[Yun.]
( "İnsan" anlamı katan ön ek. İLE/VE/||/<> İnsanın kaynağını, geleneklerini ve ırkları inceleyen bilim insanbilim. İLE/VE/||/<> İnsanbilim ile ilgili. İLE/VE/||/<> İnsanbilim uzmanı. )
- ANTROPOCOĞRAFYA[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOGRAFİ[Fr.]
( İnsan topuluklarının yeryüzündeki dağılımını inceleyen coğrafya dalı. İLE/VE/||/<> İnsan ırklarının özelliklerini ve yeryüzündeki dağılımlarını inceleyen insanbilim kolu. )
- ANTROPOFAJİ ile YAMYAMLIK
( Yamyamlık. )
- ANTROPOFİL[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOİT[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOFAJ[Fr.]
( İnsanın yaşadığı yerde yaşayan hayvanlar ve bitkiler. İLE/VE/||/<> İnsana çok benzeyen maymun türü. İLE/VE/||/<> Yamyam. )
- ANTROPOİT/ANTHROPOID[İng.] değil/yerine/= İNSANSI
- ANTROPOKİMYA[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOLİMATOLOJİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOMETRİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOPLASTİ[Fr.]
( İnsan gövdesindeki dokuları ve sıvıları inceleyen kimya kolu. İLE/VE/||/<> İklimin insan üzerindeki etkilerini inceleyen bilim. İLE/VE/||/<> İnsan organizmasının ölçülmesi için kullanılan ölçüm tekniklerinin tümü. İLE/VE/||/<> Fosil insanların iskeletinden yola çıkarak anatomik yapılarını yeniden kurma yöntemi. )
- ANTROPOKRASİ[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPONOZ[Fr.]
( Sayrılıkların sürecine şiddetle müdahale etme gereğine inanan tedavi öğretisi. İLE/VE/||/<> İnsana özgü bulaşıcı hastalık. )
- ANTROPOLOJİ
( ANTHROPOLOGY )
- ANTROPOMORFİK TANRI ile/ve TEOMORFİK İNSAN
- ANTROPOZOİK[Fr.] ile/ve/||/<> ANTROPOTEKNİK[Fr.]
( İnsanın belirmesi ve yaygınlaşmasını niteleyen dönem. İLE/VE/||/<> Bir ya da daha çok işlemcinin çalıştığı kumanda ve yönlendirme düzenlerinde insanla makine arasında kurulabilecek en iyi dengeyi sağlamayı amaçlayan bilim. )
- ANTUSİYAZM[FR./İNG. < ENTHUSIASM] değil/yerine/= COŞKU, COŞKUNLUK, AŞIRI HAYRANLIK
- ANUK/ANUQ ile/||/<> ANUKLADI/ANUQLADI ile/||/<> ANUKLUK/ANUQLUQ ile/||/<> ANUTGAN ile/||/<> ANUTTI
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Hazır olan. İLE Hazır bulma. İLE Hazır olma. İLE Hazır olan kişi. İLE Hazırlanmış, hazırladı. )
- ANÜLER/ANNULAR[İng.] değil/yerine/= HALKA BİÇİMLİ
- ANÜLÜS ile/||/<>/> ANÜLER
( Halka. İLE/||/<>/> Halkamsı. )
- ANÜRİ[Fr./İng.] ile İŞEYEMEME, SİDİK YOKLUĞU
( Böbreklerden sidiğin süzülememesi. )
- ANXIETY :/yerine ENDİŞE
- ANY :/yerine HERHANGİ
- ANYA değil HANYA
( Girit adasında bir kent. )
- ANYBODY :/yerine HERHANGİ BİRİ
- ANYMORE :/yerine ARTIK
- ANYON[Fr. < ANION] değil/yerine/= EKSİN
( Negatif elektrikle yüklü iyon. )
- ANYONE :/yerine HERHANGİ BİRİ
- ANYONİC İSTATİSTİK ile/||/<> FERMİ-DİRAC İSTATİSTİK
( Anyonic istatistik iki boyutta fraksiyonel istatistikken, Fermi-Dirac üç boyutta antadetrik istatistiktir )
( Formül: e^{iπθ} )
( Paul Dirac tarafından 1928 yılında keşfedildi/formüle edildi. )
- ANYTHING :/yerine HERHANGİ BİR ŞEY
- ANYWAY :/yerine NEYSE
- ANYWHERE :/yerine HERHANGİ BİR YER
- AOI/AREA OF INTEREST[İng.] değil/yerine/= İLGİ ALANI
- AORT ile/||/<> AORTİK RUT
( Ana atardamar. İLE/||/<> Aort kökü. )
- AORT ile/||/<> VENA KAVA
( Aort arteryal çıkış İLE vena kava venöz dönüş. )
( Formül: Outflow İLE inflow )
- AORTOKORONER BAYPAS değil/yerine/= AORTOKORONER KÖPRÜLEME
- AP/ANGINA/ANJINA PEKTORIS[İng.] değil/yerine/= GÖĞÜS AĞRISI (KALP)
- APA/AYIG ile/||/<> APA BAŞI/TANNUM
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ayı. İLE Salatalığa benzer ve dikenli bir gövdesi olan bir bitki. [Dağlardadır] )
- APAÇIK ile/||/<> GÜN GİBİ ile/||/<> BUZ GİBİ ile/||/<> TABAK GİBİ
- APAÇIK/LIK = SELFEVIDENCE/SELFEVIDENT[İng.] = ÉVIDENCE/ÉVIDENT[Fr.] = OFFENKUNDIG/OFENKUNDIGKEIT[Alm.] = EVIDENZA[İt.] = EVIDENCIA[İsp.] = EVIDENTA, PERSPICUITAS[Lat.] = ANERGEIA[Yun.] = BEDEHA(T)/BEDİHÎ, BEYYİN[Ar.] = HODPEYDÂ[Fars.] = KLAARBLIJKELIJK/HEID[Felm.]
- APANDİS[Fr. < APPENDICE]/APPENDIX[İng.] ile/||/<>/> APANDİSİT[Fr. < APPENDICITE]
( Kör bağırsağın ince bir parmak gibi olan son bölümü. | Ek, kör ek. İLE/||/<>/> Körbağırsak eki yangısı. )
- APARA ile AŞAĞILIK, DÜŞÜKLÜK
( Aşağılık, düşüklük. )
- APARAT/APPARATUS[İng.] değil/yerine/= AYGIT
- APARATVA ile YAKINLIK
( Yakınlık. )
- APART :/yerine AYRI
- APARTMAN ile DEPARTMAN
( )
- APARTMENT :/yerine DAİRE
- APDEYT(UPDATE) ETMEK değil GÜNCELLEMEK
- APEPSİ[Fr.] değil/yerine/= KÖTÜ MİDE SİNDİRİMİ
- APERSEPSİYON/APPERCEPTION[İng.] değil/yerine/= BİLİNÇLİ ALGI
- APERTOMETRE[Fr.] ile/||/<> APERTURA[İt.]
( Açıklık ölçer. İLE/||/<> Yırtmaç. )
- APERTURA/APERTURE[İng.] değil/yerine/= GİRİŞ AĞZI
- APHA/AMERICAN PUBLIC HEALTH ASSOCIATION[İng.] değil/yerine/= AMERİKAN HALK SAĞLIĞI BİRLİĞİ
- APHELION değil/yerine/= GÜNÖTE
- -APHİA ile/||/<> TACT-
( Dokunma. İLE/||/<> Dokunma. )
- APHL/ASSOCIATION OF PUBLIC HEALTH LABORATORIES[İng.] değil/yerine/= TOPLUM SAĞLIĞI LABORATUVARLARI DERNEĞİ
- API/APPLICATION PROGRAMMING INTERFACE[İng.] değil/yerine/= ARAYÜZ UYGULAMA PROGRAMI
- APIK-SAPIK (DÜŞÜNCELER/DAVRANIŞLAR)
- APİKAL/APICAL[İng.] değil/yerine/= TEPE, UC (İLİŞKİLİ)
- APİRETİK değil/yerine/= ATEŞSİZ
- APIŞIP KALMAK ile/ve/||/<> YAPIŞIP KALMAK
- APLASTİK/APLASTIC[İng.] değil/yerine/= GELİŞMEMIŞ
- APLAZİ[Yun.]/APLASIA[İng.] değil/yerine/= GELİŞMEZLİK
( Bir doku ya da örgenin bulunmayışı ya da gelişmenin durması. )
- APLAZİ/APLASTİK değil/yerine/= GELİŞMEZLİK/GELİŞMEMİŞ
- APLİKASYON/APPLICATION[İng.] ile/||/<> APLİKATÖR/APPLICATOR[İng.]
( Uygulama. İLE/||/<> Uygulayıcı. )
- APLİKATÖR/APPLICATOR[İng.] değil/yerine/= UYGULAYICI AYGIT
- APOENZİM ile/||/<> HOLOENZİM
( Apoenzim protein kısmı İLE holoenzim kofaktörlü tam. )
( Formül: Eksik İLE tam )
- APOGEE değil/yerine/= YERÖTE
- APOKALİPTİK[Fr.] ile/||/<> APOKRİF[Fr.]
( Anlaşılmaz, karışık. İLE/||/<> Doğruluğuna güvenilmez söz, yazı. )
- APOLAR/APOLAR[İng.] değil/yerine/= KUTUPSUZ
- APOLET[Fr. < ÉPAULETTE] değil/yerine/= OMUZLUK
( Subaylarda rütbeyi göstermek için üniformaların omuzlarına takılan işaretli parça. | Giysilerin omuzlarına süs olarak takılan parça. )
- APOLLONIUS ve/||/<> HIPPARKUS ve/||/<> BATLAMYUS ve/||/<> İBN ŞATIR ve/||/<> NASREDDİN TUSİ
- APOLOJİ ile/ve/||/<> GASLIGHTING
( "Kendini haklı çıkararak savunma". İLE Psikolojik yönlendirme. İstismar ve tâciz "yöntemi". )
- APOMORF ile/||/<> PLEZİOMORF
( Apomorf türetilmiş yeni İLE pleziomorf atsal eski. )
( Formül: Derived İLE ancestral )
- APOMORFİ ile/||/<> PLESİOMORFİ
( Apomorfi türemiş İLE plesiomorfi ilkel karakterdir )
( Formül: Yeni İLE eski )
- APOPİTOZ/APOPTOSIS[İng.] değil/yerine/= PROGRAMLANMIŞ GÖZE ÖLÜMÜ
- APOPLEKSİ[Fr.]/APOPLEXIA[İng.] ile/||/<> APOPLEKTİK[Fr.]
( Aniden gelen şiddetli koma durumu, beyin felci. | Kanagan. İLE/||/<> Beyin felcine uğramış kişi. )
- APOPTOSİS İLE NECROSİS İLE AUTOPHAGY İLE PYROPTOSİS ile/||/<> HÜCRE ÖLÜM YOLLARI
( Farklı hücre ölüm mekanizmaları. )
( Formül: Caspase 3/7 → apoptoz )
- APOPTOZ İLE NEKROZ İLE OTOFAJİ ile/||/<> GÖZE ÖLÜM YOLLARI
( Gözelerin farklı ölüm mekanizmaları. )
( Formül: Caspase 3 → DNA fragmantasyonu )
- APOPTOZ ile/||/<> NEKROZ
( Apoptoz programlı ve kontrollü İLE nekroz kontrolsüz ve inflamatuar )
( Formül: Kaspaz kaskadı (apoptoz) İLE ATP tükenmesi (nekroz) )
- APOSTERİORİ değil/yerine/= SONSAL/DENEYİME DAYALI
- APOSTROF[Yun.] değil/yerine/= KESME (İMİ)
- APOTEOS[Fr.] değil/yerine/= ULULAMA
( Birine karşı gösterilen aşırı ululama, tanrısama. )
- APOTHEM ile/||/<> RADİUS
( Apothem merkez-kenar mesafe İLE radius merkez-köşe mesafe. )
( Formül: Center to side İLE center to vertex )
- APOTR[Fr.]/APOSTLE[İng. Havari. | Misyoner.] ile/||/<>/> APOSTOLİK[Fr.]
( Havari. İLE/||/<> Papalıktan yayılma. | Havariler ile ilgili. )
- APP/EPLİKEYŞIN/APPLICATION[İng.] değil/yerine/= UYGULAMA
- APPARENT :/yerine BARİZ
- APPARENTLY :/yerine GÖRÜNÜŞE GÖRE
- APPEAL :/yerine BAŞVURMAK
- APPEAR :/yerine GÖRÜNMEK
- APPEARANCE :/yerine GÖRÜNÜŞ
- APPLE :/yerine ELMA
- applicand.[Lat. < APPLICANDUS] değil/yerine/= UYGULAYINIZ
- APPLICATION :/yerine BAŞVURU
- APPLİED MATHEMATİCS ile/||/<> PURE MATHEMATİCS
( Applied mathematics gerçek dünya problemlerine matematik uygulamalarken İLE pure mathematics soyut matematik kuramların geliştirilmesidir )
( Formül: Mathematical modeling )
- APPLY :/yerine BAŞVURMAK
- APPOINT :/yerine ATAMAK
- APPOINTMENT :/yerine RANDEVU
- APPRECIATE :/yerine TAKDİR ETMEK
- APPROACH :/yerine YAKLAŞMAK
- APPROPRIATE :/yerine UYGUN
- APPROVAL :/yerine ONAY
- APPROVE :/yerine ONAYLAMAK
- APPROXIMATELY :/yerine YAKLAŞIK
- APRAKSİ/APRAXIA[İng.] ile BECERİ YİTIMİ, İŞLEV YİTİMİ
( İşlev/beceri yitimi. )
- APRİL[İng.] değil/yerine/= NİSAN
- APRİORİ[LAT./İNG.] ile/ve/||/<>/> APOSTREORİ[LAT./İNG.]
( Deney yapmadan, gelen verilere dayanılarak kabul edilen, önsel. İLE/VE/||/<>/> Yapılan denemelerden sonra benimsenen sonsal soncul. )
- APRİORİ değil/yerine/= İLKSEL
- APRİORİ değil/yerine/= ÖNSEL
- APROSEKSİ/APROSEXIA[İng.] değil/yerine/= DİKKATİ SÜRDÜREMEMEZLİK
- APROZODİ/APROSODY[İng.] değil/yerine/= TONLAMA BOZUKLUĞU
- APSE[Fr. < ABCES] ile YARA, ÇIBAN
( ABSCESS vs. WOUND )
- APTAL CESARETİ ile/değil/yerine/>< STRATEJİ
- APTAL "DOST" ile/değil/yerine AKILLI "DÜŞMAN"
- APTAL OLMAK ile/değil/yerine/||/<>/< İYİ OLMAK
( Birinin hatasını, hiç olmamış gibi saymak. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Affedebilecek kadar. )
- APTAL ile/değil/yerine/>< ABDAL
( "Kafası çalışmama", "gaflette/acziyette bulunma" ve birçok ayrıntılı anlamları taşıyan aşağılayıcı/küçük düşürücü durum/hitap. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kul. Kulluk. Abdiyet (makamı). )
( Değişmeyen. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Değişen. )
( Devrilir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Evrilir. )
( Abdal olan, aptal olanı affedebilir. )
( Hakikat, Ben'im! İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ben, hakikatim. )
( Yanıtları, anlamsız bulur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Soruyu, anlamsız bulur. )
( Hep, haklı olmayı, beceri zanneder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hep ya da hiç, haklı olmayacağını/olmayabileceğini bilir. )
( [bir oylamanın, sonucunun] "Oy çokluğu" ile alınmasına sevinir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Oy birliği" ile alınmasını bekler/ister. )
( Abdal'a, aptal gibi davranır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Aptal'a, abdal gibi davranır. )
( Uyur, düşünemez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Düşünür, uyuyamaz. )
( "De ki, ..." derler. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "... Peki!" derler. )
( [bir düşüncenin] Taraftarı olur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tarafı olur. )
( Savrulur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Savunur. )
( Lâf eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Söz eder.
[ bkz. www.FaRkLaR.net/Dil ] )
( Dolu taneleri gibidir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Kar taneleri gibidir. )
( Öfkeyle konuşur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sükûnetle konuşur. )
( [için öncelikli olan] "Başarmak"tır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Denemektir. )
( Hiçbir esinti bile duymaz. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Mâlûm olur. )
( [ "Batı"ya / "Doğu"ya ] Hayranlık duyar ya da nefret eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ne hayranlık duyar, ne de nefret eder. [Sadece, anlamaya çalışır.] )
( [Söz'ün] Kandırıcılığına kapılır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Hakikatini arar. )
( Yakını görür, uzağı söyler. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Uzağı görür, yakını söyler. )
( Zikrine kanma! İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Bikr"ine["ilk olması"na] kapılma[zannetme]! )
( [zihnine/"aklına"] "Güzel" deyince, kadın gelir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Kadın" deyince, güzel/lik gelir. )
( Yaptığından pişmanlık duyar ve yere çöker. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tövbe eder ve ayağa kalkar. )
( "Gözü açık"lardır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< "Kör"lerdir. [gözleri, geçici/"değerli" olanlara kapalıdır] )
( Mey ile hoş olur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Aşk ile mest olur. )
( Düşünür ve durur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Durur ve düşünür.
[Duran, susmak bilmez; düşünen, hemen susar.] )
( Alacaklı gibi sevdiğinden dolayı, en küçük antlaşmazlıkta, hacze gelir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Borçlu gibi sever, bedel ödemekten çekinmez. )
( Ortadır[vasat] ama ortada[vasatta] durmayı bilmez. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Orta değildir ve ortada[vasatta] (dengede/itidalde) durmayı bilir. )
( [sevindiğinde] Sırıtır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gülümser. )
( Zırlar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ağlar. )
( [ "düş"te iken, uya(ndı)rılınca ] Ne uyanır, ne de utanır.[ve sayıklar] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Uyanır ve utanır. )
( Dünyayı kurtarmaya çalışır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dünyadan kurtulmaya çalışır.
[En sonunda da, abdal, kendine kavuşur; aptal, dünyaya.] )
( Yararının/çıkarının peşinden koşar. [ve de zarar eder] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yararı ve güzel(lik)i arar. [ıstırap duyar] )
( Anlaşılmak ister. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlamak ister.
[Oysa ki, [hakikatte] Anlaması gerekir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlaşılması gerekir.] )
( Aptalı bulunca, aptal aptal konuşur.[abdalın yanına düşse de, yine aptal aptal konuşmaya devam eder] İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Abdalı bulunca, susar.[aptalın yanına düşse de susar] )
( Tüm bunları ve ayrıntıları, aptalca/saçma(lık) olarak "görür"/"düşünür". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Ayrımları/ayrıntıları görür ve susar.
www.FaRkLaR.net/SUS )
( Herkesin beğendiğini beğenir. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Beğendiğinin, başkalarınca da beğenilmesini ister. )
( Rakamlara itibar eder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sözcüklere itibar eder. )
( Küfreder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Şükreder. )
( [kendini] Alacaklı zanneder. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Borçlu kabul eder. )
( [Kendine gelmek için] Yerin sarsılmasına gereksinim duyar. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yüreğin sarsılmasına gereksinim duyar. )
( Anlamaz ve sürekli konuşur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlar ve susar. )
( Aptala, değerli bir şeyini yitirdiğinden dolayı değil yitirdiği şeylerin değerini anlayamadığından dolayı aptal denilir. )
( "Aptallık Kuramı"(Dietrich Bonhoeffer) [okumak için burayı tıklayınız...] )
( Yapabileceğini yapmayan. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Yapmayabileceğini yapan.[dallama/dalyarak] )
( VALEA ile/değil/yerine/>< ... )
- APTAL ile/değil/||/<> ARİYERE[Fr.]
( ... İLE/DEĞİL/||/<> Zekâ nedeniyle eğitim ve öğretim bakımından gelişmemiş kişi. )
- APTAL ile GEBEŞ[argo]
( ... İLE Aptal, sersem. | Bodur ve şişman. | Karnı şiş olan. )
- APTAL ile ŞAPŞAL/ŞAPŞİK
( ... İLE Aptalca davranışlarda bulunan, alık kişi. | Üstüne başına önem vermeyen, özen göstermeyen. | Bol, dökük ve biçimsiz (giyecek). )
- APTAL/LIK[Ar.] ile BUDALA/LIK[Ar.]/KAŞALOT[Fr.][argo]
( Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık. İLE Zekâca geri olan, alık. | Ahmak, bön. | Bir şeye aşırı düşkün. )
- APTALLIK" değil/yerine/>< "DAHİLİK/DEHÂ"
( [sınırları] Yoktur. DEĞİL/YERİNE/>< Vardır. )
( Kişinin, "dahi" olanı da olmaz, "aptal" olanı da!
Çünkü bazen/hem (bazı/ender) kişi(ler)de, dehâ açığa çıkabildiği gibi, bazen/hem de "aptallık"lar görülebilir. İkisi de aykırı ve aşırı değil sadece sıradışı durum ve koşullarda gerçekleşebilir. )
- APTAL/LIK ile DELİ/LİK
- APTALLIK ve/<> İNTİHAR
itibarı ile 45.309 başlık/FaRk ile birlikte,
45.309 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(11/183)
(1996'dan beri)