Bugün[31 Aralık 2025]
itibarı ile 5.586 başlık/FaRk ile birlikte,
5.586 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(20/24)


- ÖZERK GÖZE ÖLÜMÜ/OTOFAJİ ile/ve/||/<>/> GÖZE ÖLÜMÜ/APOPTOZ

( Gözenin, kendi bileşenlerini ve proteinlerini parçalayıp yeniden kullanması. İLE/VE/||/<>/> Gözenin, programlı ölümü. )


- ÖZERKLEŞMEK ile ÖZERKLEŞTİRMEK ile ÖZERK/LİK


- ÖZERKLİK:
BİREYSEL ve/||/<> BİLİSEL(ENFORMASYONEL)


- ÖZERKLİK YANLISI ile ÖZERK ile ÖZERK OLARAK ile ÖZERKLİK

( AUTONOMIST vs. AUTONOMOUS vs. AUTONOMOUSLY vs. AUTONOMY )

( طرفدار خودمختاري ile خود مختار ile خودگردان ile خودمختار ile بصورت خودگردان ile خودمختاري ile خودگراني ile خودبري )

( TARAFDAR KHODMAKHTARY ile KHOD MOKHTAR ile KHODGARDAN ile KHODMAKHTAR ile BASORT KHODGARDAN ile KHODMAKHTARY ile KHODGARANY ile KHODBARY )


- ÖZERK/LİK ve/<> BİLİNÇLİ/LİK


- ÖZERKLİK ve/||/=/<> GÖRELİ ÖZGÜRLÜK


- ÖZERKLİK = MUHTARİYET = AUTONOMY[İng.] = AUTONOMIE[Fr., Alm.] = AUTOS:KENDİ, NOMOS:YASA[Yun.] = AUTONOMÍA[İsp.]

( İçişlerinde özgür, dışişlerinde merkeze bağlı olma durumu. )


- ÖZET ile BAŞLIK

( SUMMARY vs. TITLE )


- ÖZET ile/ve/||/<> GİRİŞ

( vs./and/||/<> INTRODUCTION )


- ÖZET ile KISALTMA

( ... ile İHTİSAR )


- ÖZET ile/ve ÖRNEK

( SUMMARY vs. EXAMPLE )


- ÖZET ile ŞERH


- ÖZET ile/ve TEKRAR

( SUMMARY vs./and REPETITION )


- ÖZET ile TELAFİ EDİLEBİLİR ile TELAFİ ETMEK ile TAZMİNAT ile DENGELEYİCİ ile TELAFİ EDİCİ

( COMPENDIOUS vs. COMPENSABLE vs. COMPENSATE vs. COMPENSATION vs. COMPENSATOR vs. COMPENSATORY )

( مختصر ومفيد ile قابل پاداش ile پاياپاي کردن ile جبران کردن ile خنثي کردن ile خنثي نمودن ile اجرت ile اجر ile تاوان ile جبران ile حقالزحمه ile غرامت ile اجر دهنده ile جبراني )

( مختصر ومفيد ile GHABEL PADASH ile PAYOPAY KARDAN ile JABRAN KARDAN ile KHONSY KARDAN ile KHONSY NEMUDAN ile EJRAT ile EJR ile TAVAN ile JABRAN ile HAGHALZAHMEH ile GHARAMET ile EJR DAHANDEH ile JABRANY )


- ÖZETLEMEK ile SİNDİRİLEBİLİR ile SİNDİRİM ile SİNDİRİM ile SİNDİRİM SİSTEMİ

( DIGEST vs. DIGESTIBLE vs. DIGESTION vs. DIGESTIVE vs. DIGESTIVE SYSTEM )

( هضم شدن ile هضم کردن ile گواريدن ile تحليل بردن ile تحليل رفتن ile تحليل کردن ile گوارا ile گوارش ile تحليل ile هضم ile هاظمه ile گوارشي ile گوارنده ile هاضمه ile هضمي ile جهاز هازمه )

( NPAZM SHODAN ile NPAZM KARDAN ile GOVARYDAN ile TAHLYLE BARDAN ile TAHLYLE RAFTAN ile TAHLYLE KARDAN ile GOVARA ile GOVARSH ile TAHLYLE ile NPAZM ile هاظمه ile GOVARSHY ile GOVARANDEH ile CPEHAZEMEH ile هضمي ile جهاز هازمه )


- ÖZETLEMEK ile/ve "TOPARLAMAK"


- ÖZGE ile BAŞKA

( Başka. )


- ÖZGE ile ÖZGECİ/LİK


- ÖZGECAN ASLAN KADIN DANIŞMA MERKEZİ :

( Sarıyer Belediye Başkanlığı bünyesindedir. Belediye Meclisinin 2015 yılında aldığı bir karar doğrultusunda ilçede yaşayan kadınların sorunlarına kalıcı çözümler bulmak amacı ile kurulmuştur. )


- ÖZGEÇMİŞ ile/ve/değil/+/||/<>/> ÖZGELECEK


- ÖZGEN, PROF. DR. YALÇIN (İST. 1946) :

( Üniversite öğretim üyesi. Lise öğrenimini İstanbul'da tamamladı. 1973'te İ.Ü. Orman Fakültesinden mezun oldu. Aynı yıl Karadeniz Teknik Üniversitesine Asistan olarak atandı. "Doğu Karadeniz Bölgesinde Ordu - Hopa Arası Kıyı Yolunun Peyzaj Mimarlığı Açısından Ortaya Koyduğu Sorunlar ve Çözümü Üzerine Bir Araştırma" konulu tezi ile "Üniversite Bilimleri Doktoru" unvanını aldı ve Peyzaj Mimarlığı Bölümüne Araştırma Görevlisi olarak atandı. 1984'te "Adana Kültür ve Eğlence Vadisi Ulusal Proje Yarışması'nda birlikte katıldığı ekiple üçüncülük ödülü aldı. 1985'te Yardımcı Doçentliğe atandı. 1989'da "Gaziantep 100. Yıl Atatürk Fuarı Kentsel Tasarım Yarışması'nda birlikte katıldığı ekiple ikincilik ödülü aldı. 1990'da sınavları başarı ile vererek "Üniversite Doçenti" unvanını aldı. 1991'de "Ankara Kent Omurgası Tasarım'ı yarışmasında danışmanlığını yaptığı ekiple birincilik, bir diğerinde ise ikincilik ödülünü kazandı. 1997'de profesörlüğe yükseltildi. 2004'te emekli oldu ve bu tarihe kadar Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanlığı yaptı. )


- ÖZGER, REZAN (ANKARA, 1945) :

( Avukat, Ressam ve Yazar. Kilyosludur. İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun oldu ve uzun yıllar avukatlık yaptı. Milenyumla birlikte avukatlık hayatını noktaladı ve sanata yöneldi. Tanınmış ressamların atölyelerinde çaılışarak resim tekniğini geliştirdi. Avukatlık yıllarında dava dilekçeleri yanında deneme yazıları ve öyküler yazdı. 2005 - 2019 yıllara arasında çeşitli galerilerde 19 kişisel Sergi açtı. Aralarında ikisi İtalya Roma'da, biri Amerika New York'ta olmak üzere çok sayıda karma Sergi'ye, yurtiçi ve yurt dışında sürekli olarak fuarlara katıldı. Yurt içinde 2010 - 2019 yılları arasında Tüyap Artist Uluslararası Sanat Fuarı; EuroExoArnt Fair; Immagina Moderno Reggio Emilia Fiere; Reggio Emilia Fierea; Vernice Art Fair; Forli Fiera; ARTEXPO Modern ve Çağdaş Sanat Fuarı; Arezzo Fuarı ve Amerikada 2017 - 2018 yıllarında Art Expo New York Fuar'larına katıldı. Resim yanında öykülerr, denemeler ve güncel konularda blog yazıları yazdı. "Şimdi Bu Aşk mı?" ve "Benim Karım Bir Melektir" isimli iki öykü kitabı yayımlandı. 2019'da üçüncü kitabı olan "İstanbul'u Geri İstiyorum – M.Ö. 7. Yüzyıldan 21. Yüzyıla" isimli kitabı yayımlandı. Çalışmalarına Kilyos'taki atölyesinde devam etmektedir. )


- ÖZGERÇEK, HAKAN (İST. 1959) :

( Yıldız Spor Kulübünden transfer edildi ve 11 sezon (1980 - 1991) Sarıyer Spor Kulübünde tescilli kaldı. Bu süre içinde 242 lig, 34 kupa, 16 turnuva maçı olmak üzere 292 resmi ve ayrıca 89 özel maçla birlikte toplam olarak 381 maçta forma giydi. Lig maçlarında 20, kupa maçlarında 2, turnuva maçlarında 6 olmak üzere resmi maçlarda 28 ve özel maçlarda attığı 7 golle toplam olarak 35 gol kaydetti. Sarıyer'de en çok oynayan futbolcular sıralamasında ilk on sporcu arasında bulunmaktadır. 1991'de D.Ç. Karabükspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- ÖZGÜ ile/ve ÖVGÜ


- ÖZGÜ ile ÖZGÜN


- ÖZGÜL ISI ile/||/<> ISI KAPASİTESİ (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( Özgül ısı birim kütle başına, ısı kapasitesi toplam sistemdir )

( Formül: c=C/m )


- ÖZGÜL ISI ile/||/<> ISI SIĞASI

( Özgül ısı birim kütle için (c), ısı sığası toplam kütle için (C = mc). )

( Formül: Q = mcΔT İLE Q = CΔT )


- ÖZGÜL ile ÖZNEL


- ÖZGÜLEMEK ile ÖZGÜLENMEK ile ÖZGÜNLEŞMEK ile ÖZGÜRLEŞMEK ile ÖZGÜNLEŞTİRMEK ile ÖZGÜRLEŞTİRMEK ile ÖZGÜRLEŞEBİLMEK ile ÖZGÜ/LÜK ile ÖZGÜL/LÜK ile ÖZGÜN/LÜK ile ÖZGÜR/LÜK ile ÖZGÜRCE ile ÖZGÜRLÜKÇÜ/LÜK ile ÖZGÜRLÜKSÜZ ile ÖZGÜL AĞIRLIK ile ÖZGÜRLÜKÇÜ DEMOKRASİ


- ÖZGÜLÜK = HASSA = PROPERTY, PROPRIETY, OWNERSHIP[İng.] = PROPRIÉTÉ[Fr.] = EIGENSCHAFT[Alm.] = PROPRIETAS[Lat.] = PROPIEDAD[İsp.]


- ÖZGÜLÜK ile ÖZGÜLLÜK

( Özgü olma durumu. İLE Özgül olma durumu. )


- ÖZGÜN TANIM ile BİRİNİN/...'NIN TANIMI

( ORIGINAL/AUTHENTIC DEFINITION vs. SOMEONE'S DEFINITION )


- ÖZGÜN ZEMİN ile/ve/> YETKİN HEDEF

( AUTHENTIC/ORIGINAL GROUND vs./and/> PERFECT GOAL/TARGET )


- ÖZGÜN ile ...

( IDIOSYCRATIC )


- ÖZGÜN ile/ve/<>/|| FARKLI


- ÖZGÜN ile/değil KAFASI KARIŞIK


- ÖZGÜN ile/ve YENİ

( ORIGINAL/AUTHENTIC vs./and NEW )


- ÖZGÜN/LÜK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BEN/LİK


- ÖZGÜN/LÜK ile/ve/<> BENZERSİZ/LİK


- ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<> EŞSİZ/LİK


- ÖZGÜN/LÜK ile ÖZERK/LİK


- ÖZGÜN/LÜK ile/ve/değil ÖZGÜL/LÜK

( Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan. | Bir buluş sonucu olan, nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. | Çeviri olmayan, asıl olan. İLE/VE/DEĞİL Bir türle ilgili, bir türe ait. )

( ÖZGÜL AĞIRLIK: Bir nesnenin, 1 cm³ oylumundaki parçasını ağırlığı. [Sadece suyun özgül ağırlığı, 1'dir.]

Özgül Ağırlık...

Özgül sözcüğü, Türkçede "kendine özgü", "özellikle o var olana ya da duruma ait" anlamında kullanılır. Fizikte ise bir niceliğin, belirli birim kütleye ya da oyluma düşen oranını tanımlar.

Özgül Ağırlık Tanımı

Özgül ağırlık, bir nesnenin birim oylumunun ağırlığıdır.

  • Tanım: 1 cm³ hacmindeki bir nesnenin ağırlığıdır.
  • Birim: g/cm³ ya da N/m³ [Newton m³]

SI birim düzeninde, "ağırlık" yerine "kütle" temel alınır. Bu yüzden, özgül ağırlık, çoğu zaman, yoğunlukla karıştırılır.

Su, Neden Referans Alınır?

  • 1 atmosfer basınç [deniz seviyesi] ve 4°C'de, 1 cm³ suyun kütlesi yaklaşık 1 gramdır.
  • Bu nedenle, suyun yoğunluğu, bu sıcaklıkta, 1 g/cm³ olur.
  • Bu sıcaklık ve yoğunluk, özgül ağırlık ölçümleri için kaynak/dayanakça kabul edilir.

Su, sıcaklığa bağlı olarak yoğunluk değiştirir. Örneğin 20°C’de yoğunluğu, yaklaşık 0.998 g/cm³'tür.

Özgül Ağırlık ile Yoğunluk...

  • Yoğunluk (ρ): Kütle / Oylum (kg/m³)
  • Özgül Ağırlık: Ağırlık / Oylum (N/m³)

Öteki Nesnelerin Özgül Ağırlığı...

  1. Belirli bir oylumda nesne alınır.
  2. Tartılarak ağırlığı ölçülür.
  3. Ağırlık / oylum oranı hesaplanır.
  4. Su ile karşılaştırılarak göreli özgül ağırlık belirlenebilir.
Nesne Yaklaşık Özgül Ağırlık (g/cm³)
Su (4°C)1.00
Buz0.92
Alüminyum2.70
Demir7.87
Kurşun11.34
Cıva13.60
Altın19.30
Hava (20°C, deniz seviyesi)0.0012
)

( ... ile/ve/değil VİSEŞA )


- ÖZGÜN/LÜK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜR/LÜK

( Başkalarının özgünlüğünü kabul etmeyenin kendi de özgün ve özgür değildir, olamaz. )

( Özgürlük, özgün olmak içindir. )

( Amaç. İLE/VE/||/<>/< Araç. )

( Son. İLE/VE/||/<>/< Başlangıç. )

( ORIGINAL/AUTHENTIC vs./and/||/<>/< FREE/NESS )


- ÖZGÜNLÜK ile/ve/||/<> ÖZLÜLÜK

( [Yazında/Edebiyatta] Başka hiçbir yazarın üslûbuna benzemeyen, tamamen yeni bir tarzda kaleme alınmış olan yapıtlar. İLE/VE/||/<> Anlaşılması zor tamlamaların yerine kısa ve özlü sözlerin kullanılması.[Amaç, kolay okunan ve akılda kalan veciz şiirlerin yazılmasıdır.] )


- ÖZGÜN/LÜK ile/ve SANAT/SAL/LIK


- ÖZGÜR DÜŞÜNME'Yİ:
"ÖĞRETMEK" ile/değil/yerine OLANAKLARINI SAĞLAMAK/SUNMAK

( Özgür düşünmeyi ancak kişinin kendi gerçekleştirebileceğinden öğretilemez fakat olanaklarını sunmak/sağlamak gereklidir! )

( TO FREE IMAGINATION: [not] TO TEACH vs./but TO SUPPLY/OFFER POSSIBILITIES
TO FREE IMAGINATION: TO SUPPLY/OFFER POSSIBILITIES instead of TO TEACH )


- ÖZGÜR FİKİR ve/<> ÖZGÜR VİCDAN ve/<> ÖZGÜR İRFÂN


- ÖZGÜR İRÂDE değil İHTİYÂR

( "Özgür İrâde", yanlış bir tanım ve "tamlama"dır. (İngilizce "Free Will"den bire bir çeviri olduğundan, Türkçe'nin yapısına ve kullanımına uymaz.)

İrâdenin çeşitleri ya da özgür olanı/olmayanı yoktur. Kişiden(insandan) bağımsız ayrı ve tek başına da değildir. Ancak "irâdenin özgürce kullanılması" diye bir tanım olabilir.

İrâde, tekil bir kavram da değildir. Kişi için öncelikli/ağırlıklı olarak ihtiyâr ve sonrasında da irâde olarak işler. Bunlar ayrılamaz bir kavram çiftidir.

İrâde, bitki ve hayvan ile ortak olduğumuz gövdemizle sınırlı/çerçeveli bir olanak, araç ve işlevdir. Bir şeye yönelme, kas ve sinirleri seferber etme olanağı, yapma gücü ve bilgisidir. "Evet" diyerek yönelmedir. "Zekâ"[< tezkiye/keskinleştirilmiş/bileylenmiş] ile ilişkilidir.

İhtiyâr ise "Hayır!" diyebilme, yapmayabilme gücü ve bilgisidir. Sadece insana özgü bir olanak olarak, sorgulayarak, düşünerek ve ayırt ederek yeğleme/tercih olanağımızdır.[Muhtar/iyet] "Yöneldiğimiz/yönelebileceğimiz" düşünce, söz ve eylemden göz, söz ve elimizi/ayağımızı çekebilmemizdir.[EDEB]

2.5 yaş, 4 yaş 4 ay, 7 yaştaki ayırt edebilme[temyiz] becerisi ve yetkinliğiyle 13'ten gün alarak hak, fiili ve cezai ehliyet kazanma durumu, ihtiyârımızladır. 16'dan gün alarak bazı yetkinlikler itibarı ile bir seviye daha yukarı çıkarılır. 19'dan gün aldıktan sonra da aklî meleke kaybolmadığı sürece ve bunama, Alzheimer görülmedikçe yaşam boyunca öncelikle ihtiyâr sahibi olarak yaşamını sürdürürüz. )


- İSTENÇ = İRADE-İ CÜZİYE = FREE WILL[İng.] = LIBRE ARBITRE[Fr.] = WILLENSFREIHEIT[Alm.] = LIBERUM ARBITRIUM[Lat.] = LIBRE VOLUNTAD[İsp.]


- ÖZGÜR, AV AZİZ (İST. ...) :

( Sarıyerlidir. Hukuk tahsil etti. Sarıyer 14. İlkokul (Pertevniyal İlkokulu) Müdür olarak görev yaptı. Milli Mücadele sırasında Sarıyer'de Müdafaa - i Milliye Teşkilatının (M.M.Grubu) kurulması görevini üstlendi. Kısa sürede güçlü bir kadro oluşturdu. Anadolu'ya silah, cephane ve insan kaçırılması, Sarıyer ilçesinde ve köylerdeki yerli Rum ve işbirlikçilerin temizlenmesi işinde görev yaptı. İngilizler tarafından tutuklanarak Yusuf İzzettin Efendi ile birlikte Kroker Otelinde günlerce işkence gördü. Kayınpederi Dede Yusuf Bey'in gayretleri ile kurtarıldı. Ama yine mücadelesine devam etti. İkinci defa Kayınpederi ile birlikte tutuklandılar ve idam talebi ile yargılandılarsa da kurtulmayı bildiler. Zaferden sonra bir süre okuldaki görevine devam etti. Bilahare İstanbul Belediyesine Sarıyer Meclisi Umumi Azalığına seçildi. Çok uzun yıllar bu görevi üstlendi. Sarıyer'e elektrik, su getirilmesi ve alt yapısının yapılması, piyasa caddesinin inşası onunun görevli olduğu dönemde yapıldı. Öğretmenliği bıraktıktan sonra ölene kadar Avukatlık mesleğine devam etti. Sarıyer'de bir sokağa "Av. Ziz Özgür Sokağı" ismi verildi. )


- ÖZGÜR ile/ve/değil ÖZGÜVENLİ


- ÖZGÜR ile TUTUKLU

( Kişi, kendi iradesiyle kendini sınırlarsa Özgür. İLE Başkasının iradesiyle sınırlanırsa tutuklu. )

( Rahat olduğunda sıkıl ki, sıkıldığında rahat et! )


- ÖZGÜRLEŞME (ITK)


- ÖZGÜRLEŞME ile/ve/||/<>/< YALNIZLAŞMA


- ÖZGÜRLEŞME ile/ve/değil/||/<>/> YALNIZLAŞMA


- ÖZGÜRLEŞME:
"KAFESİN" İÇİNDEN ÇIKARAK değil "KAFESİ İÇİMİZDEN ÇIKARARAK


- ÖZGÜRLÜĞE ULAŞMAK/SAHİP ÇIKMAK değil ÖZGÜRLÜĞÜN ZORUNLULUĞU (VE DOLAYISIYLA SORUMLULUĞUNU ALMAK)

( [not] REACH/CLAIM TO THE FREEDOM but OBLIGATORY OF THE FREEDOM (AND CONSEQUENTLY TO GET RESPONSIBILITY OF THE FREEDOM )


- ... "ÖZGÜRLÜĞÜ" değil ... HAKKI


- Özgürlüğün için DİNLE!!!


- Özgürlüğün için KONUŞ!!!


- Özgürlüğün için SUS!!!


- ÖZGÜRLÜĞÜNE MÜDAHALE değil YAKINLIK ya da SAMİMİYET


- ÖZGÜRLÜĞÜNE YÖNELİM/EĞİLİM ile/ve/değil/yerine ÖZGÜRLÜĞE YÖNELİM/EĞİLİM


- ÖZGÜRLÜĞÜNÜN" ELİNDEN ALINMASI ile/ve/değil/||/<>/< DAYATMALARIN (ÇOK) OLMASI


- ÖZGÜRLÜĞÜNÜN" ELİNDEN ALINMASI ile/ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜĞÜN ELİNDEN ALINMASI


- ÖZGÜRLÜK

( FREEDOM )


- ÖZGÜRLÜK:
BAĞIMSIZ OLMAK ile/ve/değil/< ÖZGÜRCE YARATABİLMEK

( Özgürlük bilinci, var oluşu ya da yaşamı duyumsama, özünü, hem özdek, hem de tin olarak algılamadır. )

( Özgürlüğün en yüksek tadı, onun tümüyle yitiminin sınırındadır. )


- ÖZGÜRLÜK:
EREK/AMAÇ değil BAŞLANGIÇ


- ÖZGÜRLÜK:
"(HER) İSTEDİĞİNİ YAPMAK" değil İSTEMEDİĞİNİ YAPMAMAK

( Özgürlük, hiçbir zaman her istediğini yapmak anlamına gelmemiştir ve öyle bir hak vermemiştir/veremez. )

( FREEDOM vs. DOING WHATEVER YOU WANT )


- Özgürlük için DİNLE!!!


- Özgürlük için SUS!!!


- ÖZGÜRLÜK:
KİŞİNİN, ...
"CANININ İSTEDİĞİ GİBİ DAVRANMASI" ile/değil İSTEMEDİĞİ HİÇBİR ŞEYİ YAPMAK ZORUNDA OLMAMASI

( Özgürlük, hiçbir zaman canının istediği gibi davranmak anlamına gelmemiştir ve öyle bir hak vermemiştir/veremez. )

( İkinci görüşün olmadığı yerde özgürlük olmaz. )

( ÖZGÜRLÜK: Belirlenimden, belirlenime geçmek. )

( FREEDOM IS: [not] BEHAVING IN HOWEVER YOU WANT vs./but NO OBLIGATION TO SOMEONE WHO DOES NOT REQUEST TO DO SOMETHING )


- ÖZGÜRLÜK [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- ÖZGÜRLÜK ve EŞİTLİK ve KARDEŞLİK
ile/ve/değil/yerine/tersine/önce/||/<>/></<
KARDEŞLİK > EŞİTLİK > ÖZGÜRLÜK


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/> AŞK (AHLÂKI) ve/||/<>/> BİLGELİK/İRFAN

( Külün, bir daha ateşte yanmadığı gibi, kişi de aşkta yok(fânî) olmuşsa, ne kendi aklına, ne de başkasının aklına aldanır. )

( HİLMİ ZİYA ÜLKEN'in, "AŞK AHLÂKI" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )

( )

( Üzerinde en çok (")düşündüğümüz, konuştuğumuz, beklediğimiz, aradığımız(") ve (")ağladıklarımız(")... )

( FREEDOM and/||/<>/> MORALS OF LOVE and/||/<>/> WISDOM )


- ÖZGÜRLÜK ile BAŞIBOŞLUK

( FREEDOM vs. STRAYNESS )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve BELİRLENİM

( Dış varlık yasası. İLE/VE Tin'in yasası. )

( FREEDOM vs./and DETERMINATION )


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< BİRİCİKLİK


- ÖZGÜRLÜK ile/ve CESÂRET

( FREEDOM vs./and COURAGE )


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/= DÜŞÜNCEYİ DÜŞÜNEBİLME BİLGİSİ/OLANAĞI

( Sonsuz. VE/||/<>/= Tekil[ler üzerin(d)e.] )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/hem de/||/<>/< DÜZEN


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<> EŞİTLİK ve/||/<> DAYANIŞMA/KARDEŞLİK

( Aydınlanmanın doğurduğu ilkelerdir. Bunların, topluma yansıması, toplumda karşılık bulması, bir devrim niteliğinde olmakla birlikte, tarihî bir birikimi de gösterir. )

( LIBERTE et/||/<> EGALITE et/||/<> FRATERNITE )

( LIBERTY and/||/<> EQUALITY and/||/<> FRATERNITY/BROTHERHOOD )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/||/<>/> ESNEKLİK


- ÖZGÜRLÜK ve/<>/= ETKİNLİK

( FREEDOM and/<>/= ACTIVITY )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< GÜVENLİK

( FREEDOM vs./and SECURITY )


- ÖZGÜR/LÜK ile/ve GÜZEL/LİK

( FREEDOM vs./and BEAUTY )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<>/< HAK

( Özgürlük, hak ile sınırlanır. | Hak ile sınırlanabilmek. İLE/VE/||/<>/< ... )

( Haklılığı/karşılığı olmayan tüm düşünce tutumları dışarıda bırakmak. İLE/VE/||/<>/< ... )

( Özgürlük, salt amaç olamaz. )

( FREEDOM vs./and RIGHT )


- ÖZGÜRLÜK = HÜRRİYET = LIBERTY, FREEDOM[İng.] = LIBERTÉ[Fr.] = FREITHEIT[Alm.] = LIBERTAS[Lat.] = LIBERTAD[İsp.]


- ÖZGÜRLÜK ile/ve İÇ ÖZGÜRLÜK

( Nedeni, kendinde olmak, kendi dışında olmamak. İLE/VE ... )

( Özgürlük, hiçbir karşılık beklemeksizin yapılan iş/hizmettir. )

( Özgürlük, üzüntüden kurtulmuşluk demektir. )

( Özgürlük, kendini sınırlayabilme gücüdür. )

( Özgürlük, zorunluluğun bilincidir. )

( Özgürlük, ancak ve sadece, tarih ve kültürde olanaklıdır. )

( Özgürlük isteği ve iradesi olmadıkça özgürlük kazanılamaz ve korunamaz da. )

( Özgürlük, bazı yöntemlerin ya da koşulların ustaca uygulanması ya da kullanılması sonucu kazanılmaz. O, nedensel sürecin ötesindedir. Onu hiçbir şey zorlayamaz ya da engelleyemez. )

( Eğer özgür olmak istiyorsanız, özgürlüğe en yakın olan adımı atmayı ihmal etmeyin. )

( Özgürlüğe ulaşmak için çaba göstermelisiniz. )

( Bir şey ile özdeşleşmemek, doğal ve kendiliğinden olursa, o, özgürleşmedir. )

( İhtiras, emel kişiseldir, özgürleşme ise kişisel olandan kurtuluştur. )

( Özgürleşme, keşfetme özgürlüğü demektir. )

( Özgürleşme, bir elde ediş, bir kazanma meselesi değil, bir cesâret meselesidir. )

( Özgürleşme, özgür olduğunuza inanma ve ona göre davranma cesâretidir. )

( Özgürleşme, doğal bir süreçtir ve sonuçta, kaçınılmazdır. Fakat onu şimdi'ye getirmek sizin gücünüz dahilindedir. )

( Özgürleşmede, emelin hem öznesi, hem nesnesi artık yoktur. )

( "Anlayış yoluyla özgürleşme", kadîm ve basit bir yoldur. )

( Özgürlük, terk edişten geçer. )

( Özgürleştirecek olan, açık ve berrak görüştür. )

( Birlik, özgürleştirir; özgürlük, birleştirir. )

( Sükûnet içinde ve bağımlılıklardan kurtulmuş olmak, her türlü kişisel çıkar endişelerinin, her türlü bencilce hesapların erişemeyeceği bir yerde durmak, özgürlüğe ulaşmanın kaçınılmaz şartıdır. )

( Bir kalemin minicik ucu nasıl sayısız resim çizebilirse, öylece, farkındalığın boyutsuz noktası da koskoca evrenin içeriğini çizer. Siz işte o noktayı bulun ve özgür olun. )

( Kişinin, canının istediğini yapma keyfiyeti, bağımlılıktır. Halbuki, kişinin yapması gerekeni, doğru olanı yapma olanağı, gerçek özgürlüktür. )

( Sizi hiçbir şey özgür kılamaz, çünkü siz özgürsünüz. )

( Fincanın içindeki boşluk özgürdür. O ancak fincana ilişkin olarak görüldüğünde, fincanın içinde sayılabilir. )

( Huzuru olan kişi özgür olur ve özgür olan kişi de başkalarını özgürlüğe ulaştırır. )

( Yağmurun izlediği gökgürültüsü, özgürlüğe kavuşmayı simgeler. )

( Unutmak zorunda değiliz; arzu ve korku son bulunca, tutsaklık da biter. )

( Tutsaklığı yaratan, karakter ve mizaç dediğimiz, duygusal bağlılıklar, sempati ve antipatilerin oluşturduğu davranış kalıplarıdır. )

( Unity, liberates; freedom, unites. )

( Freedom is freedom from worry.
You must strive for liberation.
Freedom comes through renunciation.
Non-identification, when natural and spontaneous, is liberation.
If you desire to be free, neglect not the nearest step to freedom.
Ambition is personal, liberation is from the personal.
Liberation is not the result of some means skilfully applied, nor of circumstances. It is beyond the causal process. Nothing can compel it, nothing can prevent it.
In liberation both the subject and the object of ambition are no longer.
Liberation is not an acquisition but a matter of courage.
Liberation is to believe that you are free already and to act on it.
Liberation is a natural process and in the long run, inevitable. But it is within your power to bring it into the now.
The ancient and simple way of liberation through understanding.
It is clarity that is liberating.
As the tiny point of a pencil can draw innumerable pictures, so does the dimensionless point of awareness draw the contents of the vast universe.
To be quite detached, beyond the reach of all self-concern, all selfish consideration, is an inescapable condition of liberation.
Nothing can set you free, because you are free.
Freedom cannot be gained nor kept without will-to-freedom.
Freedom to do what one likes is really bondage, while being free to do what one must, what is right, is real freedom.
The space within the cup is free. It happens to be in the cup only when viewed in connection vs. the cup.
You need not forget; when desire and fear end, bondage also ends.
It is the emotional involvement, the pattern of likes and dislikes which we call character and temperament, that create the bondage. )

( image

ÖZGÜRLÜK[Sümerce] )

( FREEDOM vs./and INTERNAL FREEDOM )

( ZIYOU )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> KENDİLİĞİNDENLİK


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/<>/ancak KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK

( Dışarıdan sınırlanmak kölelik, içeriden sınırlanmak özgürlük, sınırlanmamak keyfîliktir, o da kendini kaybettirir. )

( FREEDOM vs./and/<> SELF REALISATION )


- ÖZGÜRLÜK ile/değil/ne yazık ki/>< KEYFÎLİK

( Sorumluluk alıyorsak. İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Sorumluluk almıyorsak. )

( Hak ile sınırlanmış olanda. İLE/DEĞİL/NE YAZIK Kİ/>< Hak ile sınırlanmamış olanda. )

( [not] FREEDOM vs./but/unfortunately/>< DISCRETIONARINESS )


- ÖZGÜRLÜK ile KRİTERSİZLİK

( FREEDOM vs. DISCRETERIONESS )


- ÖZGÜR/LÜK ile/ve "MANYAK/LIK"

( FREEDOM vs./and "MANIA" )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve MUTLULUK

( Özgür ve mutlu yaşamak için can sıkıntısını feda etmelisindir. )

( FREEDOM vs./and HAPPINESS )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve NAMUS

( FREEDOM vs./and HONOUR )


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/>/< ÖZELEŞTİRİ


- ÖZGÜR/LÜK ile/ve/değil/||/<>/< ÖZERK/LİK


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/<> ÖZGÜRLEŞTİRİCİ EYLEM

( Özgürleşme, doğal bir süreçtir. Ve sonucunda, kaçınılmazdır. Şimdi'ye getirmek ise bizim gücümüz(tercihimiz/önceliklerimiz) dahilindedir. )

( FREEDOM vs./and/<> THE ACT WHICH BRINGS TO FREEDOM )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve ÖZGÜRLÜĞE TUTSAKLIK/MAHKUMİYET

( THE FREEDOM vs./and CAPTIVITY OF THE FREEDOM )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/yerine ÖZGÜRLÜĞÜN KULLANILIŞI

( [not] FREEDOM vs./and/but USING OF THE FREEDOM
USING OF THE FREEDOM instead of FREEDOM )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve ÖZGÜRLÜKTEN KAÇIŞ

( FREEDOM vs./and ESCAPE FROM FREEDOM )


- ÖZGÜRLÜK ve/||/<> ÖZGÜVEN

( Eminlik sunar/sağlar. )


- ÖZGÜR/LÜK ile/ve SIRADIŞI/LIK

( FREEDOM vs./and EXTRAORDINARY/INESS )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/||/<> SÖZGÜRLÜK


- ÖZGÜR/LÜK ve/||/<>/< USTA/LIK


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<> YALNIZLIK

( Yalnızlığı sevmeyen, özgürlüğü de sevmez. )

( Kişi, ancak yalnız olduğunda özgürdür. )

( FREEDOM vs./and LONELINESS )


- ÖZGÜRLÜK ve YANSIMA

( FREEDOM and REFLECTION )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/<> YAPABİLME/EDEBİLME

( FREEDOM vs./and/<> ABILITY )


- ÖZGÜRLÜK ile/ve/<>/= ZENGİNLİK

( FREEDOM vs./and/<>/= WEALTH )


- ÖZGÜRLÜK/BELEDİYE MEYDANI ile/ve/<> SAN FRANSISCO MEYDANI

( Ekvador'un başkenti Quito'nun, iki önemli meydanı. )

( PLAZA DE LA INDEPENDACIA / PLAZA MAYOR con/et/<> PLAZA SAN FRANSISCO )


- ÖZGÜRLÜKTE:
RAHATSIZLIK ile/ve/||/<> İTİRAZ

( Râzı olmadığımız bir davranış karşısında dile getirmemiz gereken. İLE/VE/||/<> Onaylamadığımız bir düşünceyle karşılaştığımızda dile getirmemiz gereken. )


- ÖZGÜVEN:
"HERKESTEN DAHA İYİ OLDUĞUMUZU DÜŞÜNMEK/SANMAK" değil KENDİMİZİ, BAŞKALARIYLA KIYASLAMANIN ANLAMSIZLIĞINI FARKETMEK


- ÖZGÜVEN ile/ve/<> CESÂRET

( Yoğun bir deneyim yaşayan kişi, güven ve cesâret yayar. )

( İçinize dönün, böylece özgüveninizi bulacaksınız. )

( Kendinize güvenmediğiniz sürece, bir başkasına da güvenemezsiniz. )

( Kendinize inanmaya başlamadıkça, kendinize ait bir yaşamınız da ol(a)mayacaktır. )

( Kılıcın tahtadan ise bırak kınında kalsın! )

( Turn within and you will come to trust yourself. )

( SELFCONFIDENCE vs./and/<> COURAGE )


- ÖZGÜVEN ile GÖRGÜSÜZLÜK

( Fazla gevşek ya da fazla özgüvenli olunmamalı. )

( HAMHALAT: Kaba saba, görgüsüz. )

( SELF CONFIDENCE vs. LACK OF MANNERS )


- ÖZGÜVEN ve İMAN

( SELFCONFIDENCE and FAITH )


- ÖZGÜVEN ile/değil ŞIMARIKLIK


- ÖZGÜVEN ile/ve/||/<>/> TOPLUMSAL GÜVEN


- Özgüvenin için DİNLE!!!


- Özgüvenin için KONUŞ!!!


- Özgüvenin için SUS!!!


- [ne yazık ki]
"ÖZGÜVENLİ" CAHİL ile/ve/||/<> GÖRGÜSÜZ VARSIL ile/ve/||/<> SIMARTILMIŞ APTAL ile/ve/||/<> ÇOCUK DAVRANIŞLI "YETİŞKİN"


- ÖZHİM, EYŞAN (İST. 1970) :

( Sarıyerlidir. Sarıyer Kız Meslek Lisesi Resim Bölümünü bitirdikten sonra Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünden mezun oldu. Arkadaşları ve öğretmenlerinin ısrarı ile mankenliğe başladı ve 1990'da katıldığı Güzellik yarışmasına ikinci oldu. Mankenliği kendisine meslek edinerek profesyonel olarak çalıştı. TRT tarafından hazırlanan belgesel filmlerde oynadı. TV dizileri ve belgesel dışındaki filmlerde de oynamaktadır. Oynadığı önemli filmler; Kutsal Damacana, Emret Komutanım, Kısık Ateşte 15 Dakika, Kader İyi Ki Varsın. )


- ÖZİNÇ, ENDER (İÇEL, 1970) :

( Diyarbakırspor'dan transfer edildi ve altı sezon (1996 - 2002) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 134 lig, 6 kupa, 2 turnuva maçı olmak üzere 142 resmi ve ayrıca 55 özel maçla birlikte toplam olarak 197 maçta oynadı. Lig maçlarında 5, kupa maçlarında 1 ve özel maçlarda 4 olmak üzere takımı adına 10 gol kaydetti. Sivas Spor'a kiralanarak Sarıyer'den ayrıldı. )


- ÖZİŞ, HİKMET (KADIRGA/İST. 1931) :

( Liseyi bitirdikten sonra bir süre İktisat Fakültesine devam etti. Fakat tercihi futbol olunca üniversiteyi bitiremedi. Çocuk yaşta Çayırbaşı'ndaki Tekel Kibrit Fabrikasında çalışmaya başladı. Bu sırada fabrika takımında da futbol oynadı. Futbolu beğenildiği için Sarıyer takımına alındı. 16 yaşında Sarıyer takımında lisanslı futbolcu olarak oynamaya başladı ve başarılı futbolu sonunda 1949'da I. Lig takımlarından Beykoz'a transfer oldu. Başarılı futbolunu devam ettirince Galatasaray tarafından transfer edildi ve bu takımda Gündüz Kılıç, Turgay Şeren, Çoşkun Özarı, Rober Eryol, Muzaffer Tokaç, Naci Özkaya ve Musa Sezer gibi şöhretli futbolcularla birlikte oynadı. Futbol yaşamını ise İETT noktaladı. Sarıyer'de oynarken çok küçük olduğu için ona "Küçümen" dediler ve ismi "Küçümen Hikmet" olarak kaldı. Sporla siyaseti birlikte yürüttü. 1957'de CHP saflarında siyasete başladı. Halkevlerindeki her türlü etkinliklere katıldı. CHP sinde İlçe Yönetim Kurulu Üyeliği, İlçe Başkanlığı (1970) yaptı. Sonraki yıllarda İstanbul belediye Meclis Üyeliği ve İl Genel Meclis Üyeliği yaptı. Türk Ticaret Bankasına çalışırken Bank - İş Sendikasının kurucuları arasında yer aldı ve bu sendikada üst düzey yöneticilik yaptı. Önce futbol oynadığı ve daha sonra da yöneticiliğini yaptığı Büyükdere Spor Kulübünde uzun süre başkanlık yaptı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu Üyesidir. Son İskele Büyükdere (2009) isimli belgesel bir anı kitabı vardır. )


- ÖZKAN SAHİLHANESİ :

( Boyacıköy'deki tarihi eserlerden biri de 1873'te yaptırılan ve son sahibi olan Mustafa Özkan'ın adı ile anılan Özkan sahilhanesidir. Bu görkemli yapı 1999'da yenilendi. )


- ÖZKAN SOKAK :

( Çayırbaşı Mahallesi sokaklarından biridir. Çayırbaşı'ndan Bahçeköy'e giderken futbol sahasına kadar olan alan ekim alanı idi. Bu alan Hamit Özkan isimli biri tarafından parsellenerek satıldı ve yerleşim alanı meydana geldi. Bu şahsin adına meydana gelen sokağa "Özkan Sokak" adı verildi. )


- ÖZKAN, HAŞİM :

( Refah Partisihde siyaset yaptı ve 1994/199 döneminde Ferah partisi listesinden hem Sarıyer ve hemde İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisine üye olarak seçildi. )


- ÖZKANSPOR KULÜBÜ :

( Çayırbaşı'nda Özkanspor adı ile 1992'de kuruldu. Futbol dalında faaliyetini İstanbul Amatör Liginde devam ettirmektedir. )


- ÖZKAYA, SEMRA :

( Zekeriyaköylüdür. 2014 - 2019 döneminde muhtar olarak görev yaptı ve 2019 - 2024 döneminde ikinci kez muhtar seçildi . )


- ÖZKESEN, ÖZCAN (İZMİR. 1969 - 2009) :

( Zekeriyaköy'de ikamet eden Ekonomik Çözüm Gazetesi Genel Yayın yönetmeni olarak görev yaptı. Gazeteciliğe 1990'da başladı. Ankara Ticaret Gazetesinde İzmir Temsilciliği yaptı. Ekonomik Çözüm Gazetesinde aynı zamanda başyazarlık yaptı. )


- ÖZLEDİM ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÇOK GÖRESİM GELDİ

( Ahmet Hamdi Tanpınar'ın, eşine yazdığı mektubu sonlandırırken, "özledim" demekten utanıp "çok göresim geldi" diye yazmış olması... )


- ÖZLEM ve/<>/< AYRILIK


- ÖZLEM ve/||/<>/> GÖZLEM ve/||/<>/> SÖZLEM ve/||/<>/> EYLEM ve/||/<>/> İŞLEM ve/||/<>/> İZLEM


- ÖZLEM = LONGING, REGRET[İng.] = SOUHAIT, FRUSTRÉ[Fr.] = SEHNSUCHT[Alm.] = DESIDERIUM[Lat.]


- ÖZLEM ile/ve/||/<> ÖZENTİ


- ÖZLEM ve/ne yazık ki/||/<> SIKILMA ve/ne yazık ki/||/<> TUTULMA

( Geride bıraktıklarımızı. VE/NE YAZIK Kİ/||/<> Elimizin altındakinden. VE/NE YAZIK Kİ/||/<> Ulaşamadıklarımıza. )


- ÖZLEM ve/<> ZEVK


- ÖZLEMEK ile ÖZLENMEK ile ÖZLETMEK ile ÖZLEŞMEK ile ÖZLEŞTİRMEK ile ÖZLENEBİLMEK ile ÖZLEYEBİLMEK ile ÖZLEM ile ÖZLEMLİ/LİK ile ÖZLEMSİZ/LİK


- ÖZLEMEK ile/ve/||/<>/> SEVMEK

( Rüyanda görmüşsen. İLE/VE/||/<>/> Rüyanda görmek ümidiyle yatıyorsan. )


- ÖZLENTİ ile ÖZLENTİLİ


- ÖZLEŞME ile/ve/değil/||/<> ÖZDEŞLEŞME


- ÖZLEŞTİRME ile/değil ÖZDEŞLEŞTİRME


- ÖZLEŞTİRME ile ÖZLEŞTİRMECİ/LİK


- ÖZLÜ/LÜK ile ÖZLÜK ile ÖZLÜ UN ile ÖZLÜ ÇAMUR ile ÖZLÜK HAKKI ile ÖZLÜK İŞLERİ


- ÖZLÜ ile/ve/||/<> ÖZSEL


- OZMOLARITE/OSMOLARITY[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞİMLİK


- OZMOMETRİ/OSMOMETRY[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞİM ÖLÇÜMÜ


- OZMOS[Fr.] değil/yerine/= GEÇİŞME


- OZMOTİK BASINÇ ile/||/<> BUHAR BASINCI

( Ozmotik yarı geçirgen zar, buhar basıncı denge basıncıdır )

( Formül: π=MRT İLE P° )


- OZMOTİK/FRAJİLITE OSMOTIC FRAGILITY[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞİM KIRILGANLIĞI


- OZMOTİK/OSMOTIC[İng.] değil/yerine/= GEÇİŞİMLİ


- OZMOTİK ile/||/<> BASINÇ

( Ozmotik basınç ölçümleri )

( Wilhelm Pfeffer tarafından 1877 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1845-1920) (Ülke: Almanya) (Alan: Botanik) (Önemli katkıları: Bitki fizyolojisi, osmoz) )


- ÖZNE DURUMUNDAKİ KAVRAM ile/ve/||/<> YÜKLEM DURUMUNDAKİ KAVRAM

( [Yüklem durumundaki kavramı] İçeriyorsa, analitik. İLE İçermiyorsa, sentetik. )


- ÖZNE ile/ve/||/<> ANLAK/ZEKÂ


- ÖZNE ile BİREY

( Kişi, sürekli; nesne, tanık ise öznedir ve onların karşılıklı bağımlılık biçimindeki ilişkileri, onların mutlak kimliklerinin yansımasıdır. )

( The person is always the object, the witness is the subject and their relation of mutual dependence is the reflection of their absolute identity. )

( SUBJECT vs. PERSON )


- ÖZNE ile ESTETİK ÖZNE


- ÖZNE ile/ve/değil/yerine ETKİN ÖZNE

( [not] SUBJECT vs./and/but ACTIVE SUBJECT
ACTIVE SUBJECT instead of SUBJECT )


- ÖZNE = FAİL, MEVZU = SUBJECT[İng.] = SUJET[Fr.] = SUBJEKT[Alm.] = SUBJECTUM[Lat.] = HYPOKEIMENON[Yun.] = SUJETO[İsp.]


- ÖZNE ile/ve SALTIK ÖZNE

( SUBJECT vs./and ABSOLUTE SUBJECT )


- ÖZNE ve/<> NESNE

( Özne, nesnesiyle birliktedir. )


- ÖZNE NESNE


- ÖZNE ile/ve/<> ÖZNE

( SUBJECT vs./and/<> SUBJECT )


- ÖZNE ile ÖZNEL/LİK ile ÖZNELCİ/LİK ile ÖZNE GRUBU ile ÖZNE ÖBEĞİ


- ÖZNE ile ZÂT


- ÖZNEL ÖZGÜRLÜK ve/||/<>/< NESNEL DÜZEN

( Nesnel düzen olmadan, öznel özgürlük, yalnızca bir kapristir, anarşidir, karmaşadır. Öznel özgürlük, devlet olmadan gerçekleştirilemez. )


- TİN:
| ÖZNEL ile/ve/||/<>/> NESNEL | ile/ve/||/<>/> SALTIK

( | Üretim. İLE/VE/||/<> Katılım. | İLE/VE/||/<>/> Zorunlu üretim. )

( | Bireysel. İLE/VE/||/<> Toplumsal. | İLE/VE/||/<>/> Tanrı/hakikat. ) )

( | Koşullu. İLE/VE/||/<> Koşullu. | İLE/VE/||/<>/> Koşulsuz. )

( | Özerklik. İLE/VE/||/<> Özerklik. | İLE/VE/||/<>/> Özgürlük. )


- ÖZNEL = ENFÜSİ = SUBJECTIVE[İng.] = SUBJECTIF[Fr.] = SUBJEKTIV[Alm.] = SUBJECTIVUS[Lat.]


- ÖZNEL ile/ve/değil/||/<>/< ÖZGÜN


- ÖZNELERARASILIK ile ÖZNE-AŞIRILIK

( INTERSUBJECTIVITY vs. TRANSSUBJECTIVITY )


- ÖZNELLİK FİLOZOFU ile/değil ÖZNE FİLOZOFU


- ÖZNELLİK ile/ve/||/<> GELECEĞE AÇIKLIK


- ÖZNELLİK ile/ve/||/<> GENETİK


- ÖZNEL/LİK ile/ve/||/<> ÖZSEL/LİK


- ÖZNELLİK'TE ile/ve NESNELLİK'TE

( VARLIKBİLİMİ/ONTOLOJİ - BİLGİ BİLİMİ/EPİSTEMELOJİ ile VARLIKBİLİMİ/ONTOLOJİ - BİLGİ BİLİMİ/EPİSTEMELOJİ )


- ÖZNE-ODAKLI ile ...

( SUBJECT-ORIENTED )


- OZOKERİT değil/yerine/= YERMUMU

( Petrol ve terebentin içinde eriyen, doğal hidrokarbonlardan oluşan bir tür mum. )


- OZON/OZONE[İng.] değil/yerine/= ÜÇ MOLEKÜLLÜ OKSİJEN


- OZON TABAKASI ile/||/<> SERA GAZLARI

( Ozon UV koruma stratosfer, sera gazları ısı tutma troposfer. )

( Formül: O₃ İLE CO₂ İLE CH₄ )


- OZONLAMAK ile OZONLAŞMAK ile OZON ile OZONLU ile OZON ÖLÇÜM ile OZON YUVARI ile OZON TEDAVİSİ ile OZONLAMA CİHAZI


- OZONOLİZ ile/||/<> EPOKSİDASYONU

( Ozonoliz C=C kırılması aldehit/keton, epoksidasyon halka eter. )

( Formül: O₃ İLE mCPBA )


- ÖZSAYGI ile/ve/<> ÖZGÜVEN ile/ve/<> ÖZDEĞER

( ... İLE Sadece kendi bildiğin sözü/düşünceyi, yerine getirmeye çalışmak. )

( SELF CONFIDENCE vs./and/<> SELF ESTEEM )


- ÖZSERT, ÖZER (İST. 1980) :

( Çayırbaşılıdır. Türk müziği sanatçısıdır. Türkiye, İtalya arasında turistik seferler yapan lüks yolcu seferlerinde Türk Sanat Müziği fasılları düzenler. İ.Ü. Devlet Konservatuar hocası Emel Şenocaklı'dan ders aldı. Beşiktaş Kültür Merkezinde müzik eğitimcisi olarak çalışmaktadır. )


- ÖZSERT, SERHAT (1952 - 2015) :

( Hakkı Koşar'ın yanında karate çalışmaya başladı. Sert ve güçlü yapısına uygun olarak daha gerçekçi bir dövüş metodu olan bir karate stili arayışına girdi. 1971 yılında dünya karate tarihinin en büyük ustalarından biri olan Sensei Masutatsu Oyama ile temasa geçti. Bu ustanın daveti üzerine yurtdışında kurslara katılarak Kyokushinkai stilinde eğitim gördü. Bu stilin Türkiye şefi oldu ve Türkiye'de öğretmeye başladı. Böylece Türkiye'de vuruşlu karatenin kurucusu oldu. Güç ve dayanıklılık gerektiren gösterilerle tanındı. 2 cm kalınlığında demirdöküm kalıbını kırarak büyük sükse yaptı. Bu aynı zamanda bir dünya rekoru idi. Büyük cesareti ve geniş hoşgörüsüyle Türk karatecileri arasında sevilen bir usta oldu. Karatenin tanınıp yayılması için büyük fedakarlıklarda bulunan ustalarımızdan biridir. Daha sonraları kyokushinkai stilinde ortaya çıkan bölünmede ashihara karate stilini tercih etti. Bu stilin Türkiye sorumlusu oldu. Böylece ikinci bir vuruşlu karate stilinin daha Türkiye'ye gelmesini sağladı. )


- ÖZSOY, SEDAT (SARIYER, 1955) :

( Sarıyerlidir. İlk, orta ve lise öğrenimini Sarıyer'de tamamladı. İ.T.İ. Fakültesi (Aksaray) mezunudur. 1981 - 1983 arasında askerlik görevini yaptı. Ticaret ve ayrıca madencilik yapmaktadır. Siyasete Anavatan (ANAP) saflarında başladı İlçe Yönetim Kurulu Üyesi ve İlçe Başkanı olarak görev yaptı. Aynı Partiden Sarıyer Belediye Başkanlığına seçildi (1999 - 2004). Sarıyer Spor Kulübünde 3 dönem yönetim kurulu üyesi ve 5 dönemde Kulüp Başkanı olarak görev yaptı. Sosyal, kültürel ve sportif çalışmalar yapan pek çok dernekte üyedir. Birçok sivil toplam kuruluşlarında aktif olarak görev yapmaktadır. )


- ÖZSÜER, A. NURİ (İST.,1961) :

( Yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra sanayici ve inşaat müteahhidi olarak iş hayatına atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde bir dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )


- ÖZTEKİN, MARAL (FATSA, 1940) :

( İ.Ü. İktisat Fakültesi ve İşletme Fakültesi İşletme İktisadı Enstitüsünden mezun oldu. İşletme İktisadı dalında master yaptı. Pek çok büyük şirkette üst düzeyde yöneticilik yaptı. Elektrik ve Elektronik Sanayi Ürdünleri İhracatçıları Birliği (EESÜİB), Elektronik Cihazlar İmalatçıları Derneği (ECİD), Türk Böbrek Vakfı, Türk Tanıtma Vakfı (TÜTAV), Polis Vakfı (TEYEV), Sarıyer Lions Kulübü gibi pek çok derneğin kurucusu olup, Sarıyer Spor Kulübü'nde 6 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Kulübün Divan Kur ulu üyesidir. Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nde Genel Koordinatör olarak görev yaptı. )


- ÖZTOP, ATIF (İST. 1918 - ?) :

( Sarıyerlidir, Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde bir dönem (1948 - 1049) Yönetim kurulu Üyesi olarak görev yaptı. ABD'ne gitti ve bir daha dönmedi. )


- ÖZTÜRK, BORA (İST.1955 - 1997) :

( Profesyonel futbolcu ve anrtrenör. Rumelikavaklı olup çocuk yaşta İstanbul takımlarında Kulespor'da oynamaya başladı. Kısa zamanda kendisini kabul ettirdi ve profesyonelliğe geçti. Sakaryaspor, Şekerspor, Göztepe, Altay'a transfer oldu. Bu takımda çok başarılı olunca Beşiktaş tarafından transfer edildi. Sonraları Adanaspor, Antalyaspor ve Zonguldakspor takımlarında oynadı. Son olarak Sümerbank Beykoz Spor kulübünde oynadıktan sonra 1988/89 sezonu sonunda futbolu bıraktı. Adanaspor'da kiralık oynarken 1980/81 sezonunda 15 gol atarak Türkiye gol kralı oldu. Beşiktaş'ta oynarken 1982 ve 1986 yıllarında elde edilen şampiyonlukların kazanılmasında futbolcu olarak katkısı oldu. 1 kez A milli takım formasını giydi. Katıldığı antrenörlük kurslarını başarı ile geçti ve lisansını alarak TFF bünyesinde antrenörlük hayatına başladı. Genç Milli Takım antrenörlügü yaptı, yaş gruplarında çalıştı. 1994 yılında Avrupa şampiyonu olan 16 Yaş altı takımın antrenörü idi. )


- ÖZTÜRK, BÜLENT (URFA, 1974) :

( Karşıyaka'dan transfer edildi ve bir yıl tescilli (1999 - 2000) kaldı. Sarıyer forması altında 24 lig ve ayrıca 6 özel maçla birlikte 30 müsabaka oynadı. Lig maçlarında 14 ve özel maçlarda 1 olmak üzere 15 gol kaydetti. Sezon sonunda Altay'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- ÖZTÜRK, HASAN SAİM (İST. 1947) :

( Hukukçu ve Emirgan'lıdır, İlk ve ortaokulu Bolu Göynük, liseyi İstanbul Kabataş Lisesinde okudu, İ.Ü. Hukuk Fakültesinden 1971'de mezun oldu ve iki yıllı avukatlık stajı yaptıktan sonra Yd. Sb olarak askerlik görevi sonunda sınavla Askeri Hâkim olarak TSK de görev aldı. Tugay, Tümen ve Ordu Mahkemelerinde görev aldı. 1990'da MSB da Hukuk Müşaviri, D:GM. Hâkimliğinden sonra 1997'de Genel Kurmay Başsavcılığına atandı. 12 Yıla yakın Albay rütbesi ile bu görevi sürdürdü ve tarihi soruşturmalarla olaylara tanık oldu.2006'da Devlet Denetçiler derneğinin temiz topluma katkı ödülünü aldı. 2008 yılında yeniden İstanbul barosuna kaydını yaptırdı ve avukatlığa başladı. 2008'de CHP ye kaydoldu ve çeşitli görevler aldı, almaya devam ediyor. )


- ÖZTÜRKÇE SÖZCÜKLERİN BAŞLAMADIĞI HARFLER

( C
F
Ğ
H
J
L
M
N
P
R
S
V
Z )

( SÖZÜN DOĞRUSU I, II - YAVUZ BÜLENT BAKİLER - TÜRK EDEBİYAT VAKFI )


- ÖZÜ" "GEREĞİ" ile/ve/değil/||/<>/< YAPISI GEREĞİ


- ÖZÜ-ÖZETİ


- ÖZÜMLEME ve/<> ÖZÜMLEMEDOKUSU

( ... VE/<> Bitkilerde, havadaki karbondioksidi, karbonhidrata çeviren, daha çok, yapraklarda bulunan doku. )


- ÖZÜMLEME/ASİMİLASYON/ANABOLİZMA[Fr. < ANABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< YADIMLAMA/DİSİMİLASYON/KATABOLİZMA[Fr. < CATABOLISME] ile/ve/||/<>/>/>< ÖZÜMLEME-YADIMLAMA/METABOLİZMA/METABOLISM[İng.]

( Canlı var olanların, dışarıdan aldığı besinleri, değişikliğe uğratarak yeni bir bileşimle, organizmanın gereksinim duyduğu nesneler durumuna getirmek. | Edinilmiş olan verileri, bireyin öz malı durumuna getirmek. İLE/VE/||/<>/>/>< Canlı protoplazmayı yapan, büyük ve karmaşık yapılı moleküllerin enerji çıkararak yanması. İLE/VE/||/<>/< Canlılardaki tüm kimyasal tepkimelerin toplamı. )

( [Hormonlar:] Testosteron, östrojen, büyüme hormonu, insülin. İLE/VE/||/<>/>/>< Kortizol, Glukagon, adrenalin, sitokinler. İLE/VE/||/<>/< ... )

( Protein sentezi tepkimeleri
Yağ sentezi tepkimeleri
Dehidrasyon
Fotosentez
Karbonhidrat sentezi
Mitoz
Kas oluşturmak amaçlı fiziksel egzersiz
Kemosentez
Kalvin döngüsü

İLE/VE/||/<>/>/><

Hidroliz
Sindirim
Hücresel solunum
Fermantasyon
Aerobik fiziksel egzersiz
Krebs döngüsü
Nükleik Asitlerin Parçalanması
Glikoz

İLE/VE/||/<>/>/><

... )

( [Enerji] Harcanır. İLE/VE/||/<>/>/>< Harcanmaz. İLE/VE/||/<>/

( İkisi de hormonların, şekerlerin, enzimlerin, üreme, gözelerinin büyümesi ve doku onarımı gibi çok sayıda nesnenin üretilmesi için gereksinim duyulan enerjinin oluşturulmasından sorumludur. )

( İkisinin de tek göze içinde de çalışması olanaklı ve olasılıklıdır. )

( ... İLE/VE/||/<>/>/>< En fazla olduğu bölge, karaciğerdir. Bir saat içinde binlerce yıkım etkinliği karaciğer içinde gerçekleştirilebilmektedir. Gözelerde gerçekleşen yıkımların sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için hafif gıdalarla beslenmekte yarar vardır. Ağır gıdalarla beslenen kişilerde karaciğer daha fazla yorulur ve bu nedenle zamanla tükenmesine neden olur. İLE/VE/||/<>/< ... )


- ÖZÜMLEMEDE:
GÜNEŞ + SU ve KLOROFİL + KARBONDİOKSİT


- ÖZÜMLEMEK ile ÖZÜMLENMEK ile ÖZÜMLEYEBİLMEK ile ÖZÜMLEME DOKUSU


- ÖZÜMLEYEN/ANABOLİK/ANABOLIC[İng.] ile/>< YADIMLAYAN/KATABOLİK/CATABOLIC[İng.]

( Küçük moleküllerin, birleşerek büyük moleküller oluşturması. İLE Büyük moleküllerin, parçalanarak küçük moleküller oluşturması. )


- ÖZÜMSEME ile/ve/değil ÖZÜMLEME


- ÖZÜMSEMEK ile/||/<> KATILMAK


- ÖZÜMSEMEK ve/||/<> ÖZLEMEK


- ÖZÜMSEMEK ile ÖZÜMSENMEK ile ÖZÜMSETMEK


- ÖZÜN ÖLÜMSÜZLÜĞÜ ile/ve/||/<> TANRI'NIN "VARLIĞI/YOKLUĞU"


- ÖZÜNDE ile ARKASINDA ile ALTINDA

( IN THE ESSENCE vs. BEHIND OF vs. BELOW )


- ÖZÜNDE ... ile/ve/<> SONUÇTA ...


- Özünle KONUŞ!!!


- ÖZÜR DİLEMEK ile AF

( Alt/küçük ya da akranlara. İLE Yukarıdakilerden. )


- ÖZÜR "DİLERİM" ile "KUSURA BAKMA"


- ÖZÜR DİLERİM değil/yerine ÖZÜR/ÖZRÜMÜ BEYAN EDİYORUM/EDERİM


- [ne yazık ki!]
ÖZÜR DİLEYEMEMEK/DİLEYEMEYEN ile/ve/<> TEŞEKKÜR EDEMEMEK/EDEMEYEN


- ÖZÜR DİLEYEN ile ÖZÜR ile ÖZÜR DİLEYEN ile ÖZÜR DİLEMEK ile ÖZÜR DİLEYEN ile ÖZÜR DİLEME ile ÖZÜR

( APOLOGETIC vs. APOLOGIA vs. APOLOGIST vs. APOLOGIZE vs. APOLOGIZER vs. APOLOGIZING vs. APOLOGY )

( اعتذاري ile پوزش ادبي ile معذرت خواه ile معذرت خواستن ile پوزش طلبيدن ile عذر خواستن ile عذر خواهي کردن ile پوزش خواستن ile پوزشگر ile معتذر ile پوزش خواهي ile پوزش طلبي ile پوزش ile اعتذار ile معذرت ile معذرت خواهي ile عذر خواهي )

( اعتذاري ile POZESH ADABY ile MAZARAT KHAH ile MAZARAT KHASTAN ile POZESH TALABYDAN ile OZR KHASTAN ile OZR KHAHY KARDAN ile POZESH KHASTAN ile POZESHGAR ile معتذر ile POZESH KHAHY ile POZESH TALABY ile POZESH ile اعتذار ile MAZARAT ile MAZARAT KHAHY ile OZR KHAHY )


- ÖZ(Ü)R ile ...

( BİR KUSUR YA DA SUÇUN HOŞ GÖRÜLMESİNİ GEREKTİREN NEDEN | SUÇUN BAĞIŞLANMASI, MA'ZÛR KILMAK, KABAHATİ SİLMEK | ENGEL | KUSUR, EKSİKLİK )


- ÖZÜR ile ÖZÜRLÜ/LÜK ile ÖZÜRSÜZ/LÜK


- ÖZÜRLÜ[Ar. < ÖZR / MAZERET]/LER ve ENGELLİ/LER


- ÖZVARLIK'TA:
BİLİNÇ ve SEVGİ

( Sizi, bilinenin dar çerçevesi içinde tutanın ne olduğunu bilmek yararlıdır. )

( Sevgi ve iradenin de sırası gelecektir, fakat önce zemin hazırlanmış olmalıdır. )

( Her zaman, öz varlığımızın eşliğindeyiz. )

( Herşeyden önce, öz varlığınızla devamlı bir temas kurun, her an kendinizle olun. )

( Bir gözlem merkezi olarak bilme ve tanıma niyetiyle işe başlayın ve eylem halindeki bir sevgi merkezine dönüşün. )

( Eylem halindeki sevgi. )

( Love in action. )

( CONSCIOUSNESS and LOVE (IN SELF-EXISTENCE)
It is worthwhile to know what keeps you within the narrow confines of the known.
Love and will shall have their turn, but the ground must be prepared.
You have always the company of your own self.
First of all, establish a constant contact vs. your self, be vs. yourself all the time.
Begin as a centre of observation, deliberate cognisance, and grow into a centre of love in action. )


- ÖZVERİ ile ÖZVERİLİ/LİK ile ÖZVERİSİZ/LİK


- ÖZYİNELEME ile YİNELEMELİ

( RECURSION vs. RECURSIVE )


- ÖZYUVACI, PROF. DR. NECDET (İST. 1938) :

( Üniversite Öğretim Üyesi. İlk, orta ve lise öğrenimini aynı şehirde tamamladıktan sonra 1956 yılında girdiği İ.Ü.Orman Fakültesinden 1960 yılında Orman Yüksek Mühendisi olarak mezun odu. Bir süre Ormancılık teşkilatında çalıştıktan sonra açılan sınavı kazanarak İ.Ü. Orman Fak. Ormancılık Coğrafyası ve Yakın Şark Ormancılığı Küsüsünde asistan oldu. "Arnavutköy Deresi Yağış Havzasında Hidrolojik Durumu Etkileyen Bazı Bitki Toprak - Su İlişkileri" adlı tezi ile "Orman Bilimleri Doktoru" unvanını aldı. 1974'te "Kocaeli Yarımadası Topraklarında Erozyon Eğiliminin Hidrolojik Toprak Özelliklerine Bağlı Olarak Değişimi" tezi ile "Üniversite Doçenti" unvanını akazandı. 1982'de ise "Derelerde Akım Ölçmeleri İstasyonlarının Kurulma, Çalıştırılma ve Bakım Esasları" adlı tezini tamamlayarak profesörlüğe yükseltildi. 1982 - 1992 yılları arasında İ.Ü. Orman Fakültesi Dekan Yardımcılığı, 1992 - 1995 arasında Dekanlık, 2000 - 2004 yılları arasında İ.Ü. Senatörlüğü, İ.Ü. Yönetim Kurulu Fen Bilimleri temsilciliği görevlerinde bulundu ve 1995'te emekli oldu. Yayınlanmış 6 kitabı, dördü çeviri olmak üzere 24 makale ve 29 adet tebliği bulunmaktadır. )


- PARA TUTKUSU/HAMAN ile/ve ORUN/MEVKİ TUTKUSU/BELÂM ile/ve RUHBANLIK/İLÂH OLMA TUTKUSU

( KÂRUN ile/ve FİRAVUN ile/ve BELÂM )

( Emeğin sömürücüsü. İLE/VE Siyasetin zâlimi. İLE/VE Maneviyatın gaspçısı. )


- PARAGRAF:
AÇMAK ile/ve/||/<> OLUŞTURMAK


- PARAMEDİYAN/PARAMEDIAN[İng.] değil/yerine/= ORTAYA YAKIN


- PARANKİM/PARENCHYMA[İng.] değil/yerine/= ÖZEK DOKU


- PARANOYA/K[Fr. < Yun.] değil/yerine/= ÖTEKUŞKU/CU / ÖTEKUŞKUSAL


- PARAPSİKOLOG değil/yerine/= ÖTEUSBİLİMCİ


- PARAPSİKOLOJİK değil/yerine/= ÖTEUSBİLİMSEL


- PARILTI ile ÖFKELİ ile PARLAK ile ATEŞ BÖCEĞİ

( GLOW vs. GLOWER vs. GLOWING vs. GLOWWORM )

( نگاه سوزان کردن ile تافتن ile تاب آمدن ile مشتعل بودن ile تابيدن ile نگاه خيره ile پر جلا ile شب تاب ile کرم شب افروز ile کرم شو تاب )

( NEGAH SOZAN KARDAN ile TAFTAN ile TAB AMADAN ile MOSHTEL BODAN ile TABYDAN ile NEGAH KHYRAH ile پر جلا ile SHAB TAB ile KARAM SHAB AFRUZ ile KARAM SHO TAB )


- PARMAK ile/||/<> ÖRÜMCEK PARMAK/ARAKNODAKTİLİ


- PARMAKLARDA:
BAŞ ile/ve/||/<> İŞARET ile/ve/||/<> ORTA ile/ve/||/<> YÜZÜK/ADSIZ ile/ve/||/<> SERÇE


- PARTICULARLY :/yerine ÖZELLİKLE


- PARTNER :/yerine ORTAK, PARTNER


- PARTNERSHIP :/yerine ORTAKLIK


- PATERN ANALİZ/PATTERN ANALYSIS[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ ÇÖZÜMLEME


- PATERN[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ | KALIP


- PATRON OLMAK ile/değil/yerine ÖRNEK VE ÖNDER OLMAK

( [not] BEING BOSS vs./but BEING EXAMPLE AND LEADER
BEING EXAMPLE AND LEADER instead of BEING BOSS )


- PATTERN MINING[İng.] değil/yerine/= ÖRÜNTÜ MADENCİLİĞİ


- PAWLOWNIA ile/ve OCALIPTUS


- PAY :/yerine ÖDEMEK, PAY


- PAYLAŞILABİLEN ile ÖZEL OLAN

( SİHAN: Hisseler. )

( NASÎB: Pay, kısmet. )

( BERHÛR: Hisse, nasip, pay. )

( SHARABLE vs. SPECIAL )


- PAYMENT :/yerine ÖDEME


- PEKİŞ(TİR)MEK ile/ve/<> OLGUNLAŞ(TIR)MAK

( TO CONSOLIDATE vs./and/<> TO RIPEN )


- PENCERE değil/yerine/= ODAGÖZ


- PENTATLON'DA:
ÖNCEKİ ile/ve OLİMPİYATLARDA

( Cirit Atma, Disk Atma, Uzun Atlama, 200 metre koşusu ve 1500 metre koşusu. İLE/VE 4000 metre kros kantri koşusu, 5000 metrelik 30 engelli, 6 kros kantrili koşu, 3000 metre serbest yüzme, eskrim ve tabanca ile atış. )

( PENTATLON: Atletizmde beş yarıştan biraraya gelen bir yarışma. )


- PERDE[Fars.]/STOR[Fr. < Lat.] değil/yerine/= ÖRTÜ

( Ağaç, kumaş vb.nden yapılmış, bir kanal içinde hareket ederek açılıp kapanan perde. )


- PEROVSKİTE İLE SPİNEL İLE GARNET ile/||/<> OKSİT YAPILARI

( Önemli metal oksit kristal yapıları. )

( Formül: ABO₃ (perovskite) )


- PES ETMEK ile/değil/yerine OLGUNLAŞMAK


- PEŞİN FİYAT değil/yerine/= ÖN EDER


- PEŞİN FİYATINA TAKSİTLE değil/yerine/= ÖN EDERİNE BÖLÜŞLE


- PEŞİN değil/yerine/= ÖNCELİ


- PEŞİNAT değil/yerine/= ÖN ÖDEME