O ve Ö ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 5.586 başlık/FaRk ile birlikte,
5.586 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(14/24)
- ÖNCELİKLİ/ÖNCELİĞİ (OLAN) ile/ve ÖNEM(L)İ (OLAN)
( Önde gelmesi gereken, öne alınmalıdır. )
( TAKADDÜM ile/ve EHEMMİYET )
( (THE) PRIORITY(/PRIMARY) vs./and (THE) IMPORTANT(/IMPORTANCE) )
- ÖNCELİK/Lİ (OLAN) ile/ve ÖNEM(Lİ) (OLAN)
( (THE) PRIORITY(/PRIMARY) vs./and (THE) IMPORTANT(/IMPORTANCE) )
- ÖNCELİK/Lİ ile/ve/değil/yerine AYRICALIK/LI
( [not] PRIORITY vs./and/but PRIVILEGED
PRIVILEGED instead of PRIORITY )
- ÖNCELİKLİ ile/ve/değil ÖNCELİKLERLE ÖRTÜŞEN
- ÖNCELİKLİ ile/değil ÖNE ALINAN
- ÖNCELİKLİ/LER ile/ve GENEL
( İnsanda. İLE/VE Doğada. )
( For human. VS./AND On nature. )
( PRIORITY vs./and GENERAL )
- ÖNCELİK-SONRALIK ve/değil BİRLİKTELİK
- ÖNCELİK/SONRALIK ile/ve/değil SIRALAMA
- ÖNCESİ - SONRASI
- ÖNCESİ - SONRASI
( BEFORE - AFTER )
- ÖNCESİ - SONRASI OLMAZ!
- ÖNCESİ-SONRASI [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- ÖNCE/Sİ ve/<> BİLİNC/İ
- ÖNCESİ ile SONRASI
( BEFORE vs. AFTER )
- ÖNCE/Sİ ile/ve (...) SONRA/SI["SORA/SORNA" değil!]
( BEFORE [...] vs./and AFTER [...] )
- Öncesini-Sonrasını bil de KONUŞ!!!
- ÖNCESİ-SONRASI:
TEKERLEK ve YELKEN ve YAZI
- ÖNCESİ-SONRASILI ile/değil/yerine KARŞILIKLILIK/EYTİŞİM(DİYALEKTİK)
- ÖNCESİZLİK-SONRASIZLIK = EZELİYET-EBEDİYET = ETERNITY[İng.] = ÉTERNITÉ[Fr.] = EWIGKEIT[Alm.] = AETERNITAS[Lat.] = ETERNIDAD[İsp.]
- ONCHO-/ONCO-/-ONCUS ile/||/<> -PHYMA ile/||/<> ADEN-/ADENO- ile/||/<> -OMA
( Tümör, belirli bir yerdeki tümör. İLE/||/<> Derinin bir bölümünün şişmesi, tümör. İLE/||/<> Bez ile ilgili [adenom: Bez tümörü]. İLE/||/<> Tümör ya da patolojik durum. )
- ÖNCÜ, ATIL (ANK.) 1930) :
( Öğrenimini tamamladıktan sonra İktisatçı olarak iş hayatına atıldı. Çeşitli şirketlerde üst düzey yöneticilik yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- ÖNCÜ/LÜK ile ÖNCÜL ile ÖNCÜLLER ile ÖNCÜ OYUN ile ÖNCÜ TİYATRO ile ÖNCÜLLER KÜMESİ
- ÖNCÜ ve/||/<> İNCİ
- ÖNCÜ ile/ve/||/<> ÖNCÜL
- ÖNCÜ ile/ve/değil/||/<> ÖNE GEÇEN/ÇIKAN
- ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> KESİNLİK
- ÖNCÜLLER = MUKADDEMAT = PREMISS[İng.] = PRÉMISSES[Fr.] = PRÄMISSE[Alm.] = PRAEMISSA[Lat.] = ESTABLECIMIENTO[İsp.]
- ÖNCÜLLER ile/ve/||/<> ÖNCELİK
- ÖNCÜLÜK ETMEK ile VESİLE OLMAK
- ONDA "VAR OLMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> ONUNLA "VAR OLMAK"
- ONDALIK KESİR ile/||/<> ADİ KESİR
( Ondalık virgüllü, adi kesir çizgili gösterimdir )
( Formül: 0.5 İLE 1/2 )
- ONDALIK SAYILARDA:
NOKTA ile/ve/||/<> VİRGÜL
( "Ondalık Sayılarda Nokta mı, Virgül mü?" yazısı için burayı tıklayınız... )
- ONDALIK SAYILARIN KULLANIMI < 1570
- ONDALIK SİSTEM ile/||/<> İKİLİ SİSTEM
( Ondalık 10 tabanlı, ikili 2 tabanlı )
( Formül: 0-9 rakamlar İLE 0-1 bitler )
- ONDALIK SİSTEM ile/||/<> POZİSYONEL NOTASYON
( Ondalık sistem 10 tabanlı sayı sistemi İLE pozisyonel notasyon basamak değeri sistemidir. )
( Aryabhata tarafından 500 yılında keşfedildi/formüle edildi. (476-550) (Ülke: Hindistan) (Alan: Matematik, Astronomi) (Önemli katkıları: Sıfır kavramı, ondalık sistem, trigonometri, güneş merkezli sistem teorisi) )
- ONDALIK ile ONDALIK FONKSİYON ile ONDALIK SAYI ile ONDALIK NOKTA ile ONDALIK SAYIYA DÖNÜŞTÜRMEK
( DECIMAL vs. DECIMAL FUNCTION vs. DECIMAL NUMBER vs. DECIMAL POINT vs. DECIMALIZE )
( اعشاري ile دهدهي ile اعشار ile دهگان ile کسر اعشاري ile عدد دهدهي ile نقطه اعشار ile بهاعشاردرآوردن )
( اعشاري ile DEHODEHY ile ASHAR ile DANGGAN ile KASAR ASHARY ile ADAD DEHODEHY ile NAGHTEH ASHAR ile BACPEHAESHARDARAVARDAN )
- ONDALIK ile ONDALIKÇI ile ONDALIK SAYI ile ONDALIK KESİR ile ONDALIK SİSTEM
- ... ONDAN SONRA ... ile/ve ... DOLAYISIYLA ...
- ÖNDE GELEN ile/ve/değil DİKKATE DEĞER
- ÖNDE OLAN/OLMASI GEREKEN:
EŞEYSELLİK(ERİLLİK/DİŞİLLİK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SEVGİ
- ÖNDER
( LEADER )
- ÖNDER:
YARATICI ile/ve/değil/||/<>/< NARSİSİST
- ÖNDER/LİK ile ÖNDELİK ile ÖNDEN ÇEKİŞLİ
- ÖNDER ile/ve/değil/||/<>/< ATILGAN
- ÖNDER ile/ve/||/<>/> MİLLET
( Taşın arkasına saklanırsa. İLE/VE/||/<>/> Dağın arkasına saklanır. )
- ÖNDERLER":
"MELEK" ile/ve/||/<> "İNSAN"
( Daha kötüleriyle kıyaslanınca. İLE/VE/||/<> Daha iyileriyle kıyaslanınca. )
- ÖNDERLİK BUNALIMI/KRİZİ ile/ve/<> ÖZERKLİK BUNALIMI/KRİZİ
- ÖNDER/LİK ile/ve ÖNCÜ/LÜK
(
)
- ONDÜLAN ATEŞ/UNDULANT FEVER[İng.] değil/yerine/= DALGALI ATEŞ
- ONDÜLAN/UNDULANT[İng.] değil/yerine/= DÜZENLİ DALGALI
- ONDÜLASYON/UNDULATION[İng.] değil/yerine/= DÜZENLİ DALGALANIM
- ONDÜLE[Fr.] değil/yerine/= DALGALI / KIVRIMLI / KIVRILMIŞ
- ONDÜLE ile ONDÜLELİ ile ONDÜLESİZ
- ÖNE ÇIKARMA ile TEMEL/E ALMA
- ÖNE ÇIKARMAK ile MERKEZE ALMAK
- ÖNE GEÇMEK ile/ve/değil GÜNDEMDE KALMAK
- ÖNE SÜRMEK ile/ve ÖNE ÇIKARMAK
- ÖNE SÜRMEK ile/ve/||/<>/< SAVUNMAK
- (not ONE TIME) ONCE
- ONE vs. UNITY vs. INTEGRITY
- ONE WITHIN THE OTHER vs. ONE AFTER THE OTHER/SUCCESSIVELY
- ONE :/yerine BİR
- ÖNEK ile ...
( PREFIX )
- ÖNEKLEME ile ...
( PREFIXATION )
- ÖNEM ARZ ETMEK ile ÖNEM ATFETMEK
- ÖNEM VERMEK / ÖNEMLİ GÖRMEK
ile/ve/||/<>/>
ÖNCELİKLİ GÖRMEK
- ÖNEM VERMEK ile DEĞER/DESTEK VERMEK
( GIVING IMPORTANCE vs. TO VALUE/SUPPORT )
- ÖNEM/DEĞER VERMEMEK ile/ve ÖNEMSİZ/DEĞERSİZ GÖRMEK
( "NOT TO GIVE IMPORTANCE/VALUE" vs./and "TO SEE AS UNIMPORTANT/WORTHLESS" )
- ÖNEM ile/ve/<> ANLAM
( IMPORTANCE vs./and/<> MEANING )
- ÖNEM ile/ve/<> DEĞER
( IMPORTANCE vs./and/<> VALUE/WORTH )
- ÖNEM ile ÖNCELİK
( IMPORTANCE vs. PRIORITY )
- ÖNEM ile ÖNEMLİ/LİK ile ÖNEMSİZ/LİK ile ÖNEMLİCE ile ÖNEMSİZCE
- ÖNEM ile/ve/değil YAYGINLIK
- ÖNEM/DEĞER ile "ÖLÇÜSÜ"
( Sayılması olanaklı şeyler, her zaman önemli olmayabilir. İLE Önemli şeyler ise her zaman sayılamayabilir. )
- ÖNEMİ YOK ile/değil BELİRLEYİCİLİĞİ YOK
- ÖNEMİ/ETKİYİ:
ARTIRMA ile/>< AZALTMA
- ÖNEMLİ BULMAK" ile/ve/değil/yerine/<> ÖNEMSEMEK
- ÖNEMLİ DEĞİL" değil FAZLA ÖNEMLİ DEĞİL
- ÖNEMLİ DEĞİL ile/ve/değil/yerine ÖNEMSİZ
- ÖNEMLİ FARK ile/ve BÜYÜK FARK
- ÖNEMLİ GÖRMEK ile ÖNEMLİ KILMAK
- ÖNEMLİ OLAN" ile/ve/değil/yerine ÖNEMİ OLAN
( Herşeyin bir (az/orta/çok) önemi(değeri) vardır fakat önemli olup olmamayı, öncelik belirler. )
- ÖNEMLİ(ÖNCELİKLİ) ile/ve/değil/yerine/<>/>< DEĞERLİ
( Siyaset ve ticaretin itibar ettiği. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< İlim ve irfanın itibar ettiği. )
( [not] IMPORTANT(PRIOR) vs./and/but/<>/>< PRECIOUS/VALUABLE
PRECIOUS/VALUABLE instead of IMPORTANT(PRIOR) )
- ÖNEMLİ ile/ve/fakat/||/<> AYRI
- ÖNEM/Lİ ile/ve/değil/yerine BELİRLEYİCİ/LİK
( [not] IMPORTANT vs./and/but DETERMINATION
DETERMINATION instead of IMPORTANT )
- ÖNEMLİ ile/ve/<> CİDDİ
( IMPORTANT vs./and/<> SERIOUS )
- ÖNEMLİ ile/ve İLGİNÇ
( IMPORTANT vs./and INTERESTING )
- ÖNEMLİ ile/ve ÖZEL
( IMPORTANT vs./and SPECIAL/PRIVATE )
- ÖNEMLİ ile/ve/<> ÜZERİNDE DURULMASI GEREKEN
- ÖNEMSEME ile ÖNEMSEMEZCE ile ÖNEMSEMEZLİK
- ÖNEMSEME ile/||/<> VURGULAMA
- ÖNEMSEMEK ile/ve/||/<>/> BENİMSEMEK
- ÖNEMSEMEK ile CİDDİYE ALMAK
- ÖNEMSEMEK ile ÖNEMSENMEK ile ÖNEMSETMEK ile ÖNEMSEYEBİLMEK
- [ne yazık ki]
ÖNEMSE(ME)MEK ile/ve/değil/||/<>/< ÇIKAR(SIZLIK)
- ÖNEMSİZ ile/ve/değil İKİNCİL
( [not] UNIMPORTANT vs./and/but SECONDARY )
- ÖNEMSİZ/LİK ile GÖZDEN DÜŞ(ÜR)ME
- ÖNEMSİZLİK ile ÖNEMSİZ
( INSIGNIFICANCE vs. INSIGNIFICANT )
( ناچيزي ile بي اهميتي ile ناقابلي ile جزئي ile چندرقاز ile ناقابل ile ناچيز ile مزجات ile مزجاه ile خفيف )
( NACHYZY ile BEY HAMYTY ile NAGHABELY ile JOZIY ile CHANDARGHAZ ile ناقابل ile NACHYZ ile مزجات ile مزجاه ile KHOFYFE )
- ONENESS vs. UNITY
- ÖNERGE ile/değil ÖNERME
- ÖNERİ ile/ve/<>/yerine ÇÖZÜM
( Burada/şurada/orada değil! Sende! )
( SUGGESTION vs./and/<> CONSEQUENCE
CONSEQUENCE instead of SUGGESTION )
- ÖNERİ ile ÖĞÜT
( NUSH İLE USLANMAYANI ETMELİ TEKDÎR TEKDÎR İLE USLANMAYANIN HAKKI KÖTEKTİR )
( ... ile NUSH, IZA, MEV'İZE[< VA'Z] )
( ... ile PEND )
( SUGGESTION vs. ADVICE )
- ÖNERİ ile/ve/||/<> "YOL GÖSTERMEK"
- ÖNERİLEN ile/ve OLAGELEN
- Önerileri DİNLE!!!
- ÖNERME İLE YÜKLEM İLE MODAL ile/||/<> MANTIK TÜRLERİ
( Farklı mantık sistemleri. )
( Formül: p → q ≡ ¬p ∨ q )
- ÖNERME(KAZA, KAZİYE) ile KIYAS(BURHAN, [DEMONSTRATION])
- ÖNERME MANTIĞI ile/||/<> YÜKLEM MANTIĞI
( Önerme mantığı önermeler arası ilişkiler İLE yüklem mantığı önermelerin iç yapısını inceler. Önerme mantığı ve, ya da, değil bağlaçları İLE yüklem mantığı niceleyiciler (tüm, bazı) kullanır. Önerme mantığı daha basit İLE yüklem mantığı daha güçlü ifade gücüne sahiptir. )
( Gottlob Frege tarafından 1879 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1848-1925) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik, Mantık, Felsefe) (Önemli katkıları: Modern mantığın kurucusu, önerme mantığı, yüklem mantığı, anlam ve gönderim ayrımı, matematiksel mantık gösterimi) )
- ÖNERME ile DENKLEM
( vs./and/||/<> EQUATION )
- ÖNERME ile/değil DİYALEL[Fr. < Yun.]
( ... İLE/DEĞL Bir önermeyi, başka bir önerme ile tanıtlamak yoluyla sürdürülmeye çalışılan, zorlama felsefe, üstü örtülü bir tür kısırdöngü. )
- ÖNERME ile İDDİA
- ÖNERME ile İNANCA
- ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/< KAVRAM
- ÖNERME = KAZİYE = PROPOSITION[İng., Fr.] = LEHRSATZ[Alm.] = PROPOSITIO[Lat.] = PROPOSICION[İsp.]
- ÖNERME ile/ve ÖNCÜL
- ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/> ÖNERİ
( [not] PROPOSITION vs./and/but/||/<>/> SUGGESTION )
- ÖNERME ile/ve/değil/||/<>/< ÖRNEK
- ÖNERME ile/ve/||/<>/>< TERS EVİRME
( ... İLE/VE/||/<>/>< Olumlu ya da olumsuz olan bir önermenin konusunun tersini, yüklem ve yüklemin tersini konu yapma. )
- ÖNERME ile/ve VARSAYIM
- ÖNERMEK ile/ve/<> KULLANMAK
( TO SUGGEST/RECOMMEND vs./and/<> TO USE )
- ÖNERMEK ile/değil ÖNE SÜRMEK
- ÖNERMEK ile ÖNERİLMEK ile ÖNEREBİLMEK ile ÖNERİ
- ÖNERMEK ile/ve YÖNLENDİRMEK
- ONG[Çigil] ile ONGAMUK/ONGAMUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sağ. [ONG ELİG: Sağ el.] İLE Sağ elini kullanan kişi. )
- ONGOING :/yerine DEVAM EDEN
- Öngör ve KONUŞ!!! -ve
- ÖNGÖREBİLDİĞİMİZ ...:
ORANDA ile/ve/||/<> DOĞRULTUDA
- ÖNGÖRMEK ile/ve/<> HESAPLAŞMAK
- ÖNGÖRMEK ile ÖNGÖRÜLMEK ile ÖNGÖREBİLMEK ile ÖNGÖRÜ ile ÖNGÖRÜLÜ/LÜK
- ÖNGÖRME/ÖNGÖREBİLME ile KESTİRME/KESTİREBİLME
- ÖNGÖRÜ ile/değil/yerine AÇIKLAMA (OLARAK)
- ÖNGÖRÜ ile DURUGÖRÜ
( FORSIGHT/PREDICTION vs. CLAIRVOYANCE )
- ÖNGÖRÜ ile/ve İDDİA
( FORESIGHT vs./and ASSERTION )
- ÖNGÖRÜ ile İLERİ GÖRÜŞLÜ
( FORESIGHT vs. FORESIGHTED )
( مال انديشي ile پيش انديشي ile آينده نگري ile ابصار ile مآل انديشي ile دورانديش ile عاقبتانديش )
( MAL ANDYSHY ile PEYSH ANDYSHY ile AYNADEH NEGARY ile ABESAR ile MAAL ANDYSHY ile دورانديش ile عاقبتانديش )
- ÖNGÖRÜ ile/||/<> KESTİRİM
- ÖNGÖRÜ ile/ve/||/<>/> ÖNERME
( vs./and/||/<> PROPOSITION )
- ÖNGÖRÜ/ÖNGÖRMEK ile/ve/||/<> SEZGİ/SEZMEK
- ÖNGÖRÜ ile ÜÇÜNCÜ GÖZ
( FORSIGHT/PREDICTION vs. THIRD EYE )
- ÖNGÖRÜ ile/ve/||/<> UFUK
- ÖNGÖRÜ ile UZAK GÖRÜŞ
( TO GUESS vs. FAR SIGHT )
- ÖNGÖRÜ ile/ve/değil/yerine/<> VERİ
( vs./and/||/<>/and/but/< DATA
DATA instead of FORECAST )
- ÖNGÖRÜ ile/ve YORUM
- ÖNGÖRÜ ile ZAN[Ar.]
( FORESIGHT vs. SUPPOSITION/TO SURMISE )
- ÖNGÖRÜLEBİLİR BİLİNMEYEN ile/ve/<> BİLİNEMEYECEK BİLİNMEYEN
( PRUDENT UNKNOWN vs./and/<> UNKNOWN WHICH IS NOT ABLE TO KNOW )
- ÖNGÖRÜLEBİLİR/LİK ile/ve/||/<> BİLİNEBİLİR/LİK
- Öngörülü KONUŞ!!!
- ÖNGÖRÜMÜZ ...:
BİR YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
ON YILLIK İSE ile/ve/değil/||/<>/>/<
YÜZ YILLIK İSE
( Tohum ekelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Fidan dikelim. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/>/< Çocuk eğitelim. )
- ÖNGÖRÜSÜZLÜK ile/ve/< BİLGİSİZLİK/CEHALET
( CEHALET: Dönüp dolaşmak, sabitesi olmamak. )
( Cehalet diye bir şey yoktur, yalnızca dikkatsizlik ve ilgisizlik vardır. )
( Cehalet neden acı verici olsun? Acı verici durumlar ve sonu gelmez yanılgıların kaynağı olan arzu ve korkunun kökeninde o vardır. )
( Kederin nedeni, cehalettir. Mutluluk anlayışı izler. )
( Bilgisizliğin belirtisi, adâletsizlik ve trajediye olan inancın derinliğidir. )
( Üzüntü, zihinsel bir acıdır (ıstırap) ve acı, mutlaka dikkat ister. Ona dikkatinizi verdiğinizde, çağrı durur ve cehalet sorunu da kaybolur. )
( Bilmeyene yaraşan ceza, bilen birinden öğrenmektir. )
( Bilgisizlik, öğrenim ile de öğrenilir. )
( Meğer, cehalet, esaretten betermiş. )
( Cehalet, tahsil ile tahsil olunur. )
( There is nothing like ignorance, only inattention.
Why should ignorance be painful?
It is at the root of all desire and fear, which are painful states and the source of endless errors.
Ignorance causes sorrow. Happiness follows understanding.
Worry is mental pain and pain is invariably a call for attention. The moment you give attention, the call for it ceases and the question of ignorance dissolves. )
( FORESIGHTLESSNESS vs./and/< IGNORANCE )
- ONGÜJİN ile GULYABANİ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( "Çölden geçenlere saldıran bir gulyabani". İLE ... )
- ONGUN/ARMA[İt.] ve TUĞRA
( Bir devletin, bir hanedanın ya da bir kentin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf ya da biçim. | Bir kuruluşun simgesi olarak kabul edilen simge. | Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı. İLE Osmanlı sultanlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan simgeselleşmiş işaret. | Tura. )
- ONGUN/LUK ile ONGUNCU/LUK ile ONGUN BESİ SUYU
- ONGUN ile ONGUN/TOTEM[Fr.]
( Çok verimli, bol, eksiksiz. | Yarar duruma gelmiş, | bayındır. | Mutlu. | Kutlu, uğurlu. İLE İlkel toplumlarda topluluğun kendinden türediği sanılarak kutsal sayılan hayvan, ağaç, rüzgâr vb. doğal nesne ya da olay. | Arma[İt.]. )
- 12 İMAM ve/<> 14 MÂSÛM-U PÂK ve/<> 17 KEMERBEST
- ONİKİGEN ile ON İKİ YÜZLÜ
( DODECAGON vs. DODECAHEDRAL )
( دوازده ضلعي ile دوازده وجهي )
( DAVAZDEH ZALY ile DAVAZDEH VAJEHY )
- ONİKOFAJİ değil/yerine/= TIRNAK KEMİRME
- ÖN-İKONOGRAFİ ile İKONOGRAFİ ile | İKONOLOJİ
( Tanımlama. İLE Çözümleme. İLE | Yorumlama. )
( Olgusal. İLE | Özsel. )
( Biçim. İLE | İçerik. )
- ONİKS ile/||/<> DİASPOR
( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Işık altında renk değiştiren bir mineral. )
- ONİKS ile/||/<> HEMATİT
( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Metalik gri ya da siyah renkte olan bir taş. )
- ONİKS ile/||/<> JASPER
( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Kırmızı, sarı ve kahverengi renklerde olabilir. )
- ONİKS ile/||/<> RODOKROZİT
( Siyah ve beyaz şeritlere sahiptir. İLE/||/<> Pembe ile beyaz çizgili bir karbonat. )
- ÖNİLGEÇ ile SONİLGEÇ
( PREPOSITION )
- ONION :/yerine SOĞAN
- ÖNİŞ, YUSUF ZİYA (İST. 1892 - 1960) :
( Galatasaray'da futbola başladı. Tahsil için İsviçre'ye gittiğinde Servette takımında oynadı. Yurda döndüğünde İsviçre'den beraberinde getirdiği yönetmelikleri Türkçe'ye çevirerek İdman Cemiyetleri İttifakının kurulmasına öncülük etti.1923'te ilk futbol federasyonunun kurulması çalışmalarına katıldı ve ilk başkanı olarak görev yaptı. 1926'ya kadar bu görevi üç kez üstlendi. 1933'te Galatasaray'dan ayrılarak çok büyük başarılar elde eden Güneş Kulübü'nü kurdu ve 1938'e kadar bu kulüp başkanlığını yaptı. Güneş Kulübü'nün kapanması üzerine tekrar Galatasaray'a döndü ve 1950 - 1952 döneminde başkanlığını yaptı. İşinin ehli ve çok otoriter olması nedeniyle "İmparator" lakabıyla anılan Yusuf Ziya Öniş, yalısının bulunduğu Sarıyer'in adını taşıdığı kulüpte Fahri Başkanlık yaptı. vefâtından sonra Sarıyer Stadına "Yusuf Ziya Öniş Stadı" ismi verildi. )
- ÖNKABUL ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< ÖNYARGI
( Çoğu kişi, zihinindeki önyargıları başka bir biçimde düzenlerken düşündüğünü zannetmektedir. )
( Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur. )
( PRE ACCEPTANCE vs. PREJUDICE )
- ÖNKABUL ile ÜST KABUL
( PRE ACCEPTANCE vs. TOP ACCEPTANCE )
- Önkabulsüz KONUŞ!!!
- ONKOGEN İLE TÜMÖR SUPRESÖR İLE DNA TAMİR ile/||/<> KANSER GENLERİ
( Kanser gelişiminde rol oynayan gen türleri. )
( Formül: p53: "Genomun koruyucusu" )
- ONKOGEN ile/||/<> TÜMÖR BASKILAYICI
( Onkogen kanser teşvik, baskılayıcı kanser önleme. )
( Formül: Gas pedal İLE fren )
- ONKOGENEZ/ONCOGENESIS[İng.] değil/yerine/= KANSER OLUŞUMU
- ONKOJEN/ONCOGENOUS[İng.] değil/yerine/= KANSER OLUŞTURAN
- ONKOLOJİ/ONCOLOGY[İng.] değil/yerine/= UR BİLİMİ, KANSER BİLİMİ
- ONLAR ...:
"ANLARLARSA" değil ANLARSA
( Çoğuldan sonra tekrar çoğul eki gerekmez/fazlalıktır. )
- ONLAR GİBİ OLMAK ile ONLARDAN OLMAK
- ONLAR ile ONLARCA ile ONLARSIZ
- ONLARIN TEKELİNDE ile/ve/değil/yerine/<> ONLARLA ÖZDEŞ
- ONLA/ŞUNLA-BUNLA değil ONUNLA/ŞUNUNLA-BUNUNLA
- ÖNLEM ALMALI:
SEL ALMADAN ile/ve/||/<> YEL ALMADAN ile/ve/||/<> TOPRAK ALMADAN ile/ve/||/<> ALEV ALMADAN
- ÖNLEM ile/ve UYARI
( PRECAUTION vs./and CAUTION )
- ÖNLEME:
GENEL ile/ve/||/<> ÖZEL
( Topluma yönelik.[Koruma amacıyla.] İLE/VE/||/<> Kişiye yönelik.[Engel olabilmek üzere.] )
( Olumlu ya da olumsuz durumlar için. )
- ÖNLEME ile BASTIRMA
( TO PREVENT vs./and TO SURPASS )
- ÖNLEMEK ile ÖNLENMEK ile ÖNLEYEBİLMEK ile ÖNLEM
- ÖNLEMEK ile/ve/||/<> ÖNÜNE GEÇMEK
- Önlemleri DİNLE!!!
- ÖNLENEBİLİR) SAYRILIK ile/yerine AŞI
- ÖNLENEBİLİR ile/ve/değil/||/<>/>/< ÖNGÖRÜLDÜĞÜNDE ÖNLENEBİLİR
- ÖNLENEMEZ ile KUSURSUZ
( IRREPRESSIBLE vs. IRREPROACHABLE )
( منع ناپذير ile مطيع نشدني ile جلوگيري نکردني ile ملامت نکردني ile سرزنش نکردني )
( MAN NAPAZYR ile MATYE NESHODANY ile JELOGYRY NAKARDANY ile MOLAMET NAKARDANY ile SARZNESH NAKARDANY )
- TIP/HEKİMLİK:
ÖNLEYİCİ ile/ve/||/<>/> KORUYUCU ile/ve/||/<>/> TEDAVİ
- ÖNLEYİŞ ile ÖNLEYİCİ VURUŞ
- ONLINE[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ
- ONLİNE[İng.] değil/yerine/= ÇEVRİMİÇİ
- ONLINE :/yerine ÇEVRİMİÇİ
- ONLU ile ONLUK ile ONLUK BOZMA
- ÖNLÜK/LÜK ile ÖNLÜKLÜ
- ÖNLÜK ile/ve/değil/yerine/||/<> TULUM
- ONLY vs. ESPECIALLY
- ONLY ... vs. JUST ...
- [not] (ONLY) TO TALK THE PROBLEMS vs./and TO SEARCH/FIND SOLUTION FOR PROBLEMS
- ONLY :/yerine SADECE
- ONLY/MERE/SHEER vs. MORE/FURTHER
- ONMA ile ...
( Şifa bulma. )
- ONMAK/ONAR ile/ve/||/<> ONAMAK
( Daha iyi bir duruma girmek, salah bulmak. | Eksiği kalmayıp gönül ferahlığına ermek, mutlu olmak. | Sayrılıktan, dertten kurtulmak, şifa bulmak, felâh bulmak, iflâh olmak. İLE Uygun bulma. )
( ONMAZ: İyilişme olanağı bulunmayan. )
- ONMA/ŞİFÂ[Ar.] ile/ve DEVÂ
( Gövdesel ya da ruhsal bir hastalığın son bulması, hastalıktan kurtulma. İLE/VE İlâç, çare. )
- ONS[Fr.]:
FRANSA'DA ile İNGİLTERE'DE
( 30,59 gr. İLE 28,349 gr. )
- ONSAGER İLİŞKİLERİ ile/||/<> TERSİNMEZLİK
( Onsager çapraz etkiler Lᵢⱼ = Lⱼᵢ, tersinmez süreç. )
( Formül: Reciprocal İLE tek yön )
- ONSEKİZBİN ÂLEM ile ...
( KÂİNAT )
- ÖNSEL = KABLÎ = A PRIORI[İng., Fr., Alm., Lat.]
- ÖNSEL ile ÖNCÜL
- ÖNSES (DÜŞMESİ) ile/ve/||/<> İÇSES (DÜŞMESİ) ile/ve/||/<> SONSES (DÜŞMESİ)
( Sözcük başındaki ilk ses. İLE/VE/||/<> Sözcüğün, önses ve sonsesi arasında kalan ses ya da sesler. İLE/VE/||/<> Sözcük sonundaki son ses. )
( ARSLAN > ASLAN ile/ve/||/<> ISICAK > SICAK | ISITMA > SITMA ile/ve/||/<> YAYLAG > YAYLA | ARIG > ARI )
- ÖNSEZİ = HİS-İ KABL EL-VUKÛ = PRESENTIMENT[İng., Fr.] = AHNUNG[Alm.]
- ÖNSEZİ ile KAMBURLAŞMAK ile KAMBUR
( HUNCH vs. HUNCH BACK vs. HUNCHBACK )
( گوژ ile قوز ile کوهان دار ile قوز پشت ile گوژپشت )
( GOZH ile GHOOZ ile KOVEYAN DAR ile GHOOZ POSHT ile GOZHPASHT )
- ÖNSEZİ ile ÖNSEZİLİ
- ... değil ÖNSÖZ
- ÖNSÖZ AÇMAZI ile/ve/||/<> PİYANGO AÇMAZI
- ÖNSÖZ ve/||/<> İLK BÖLÜM
- Önsüz KONUŞ!!!
- O'nsuz KONUŞ!!!
- ONTİK ile ONTOLOJİK
- ONTO :/yerine ÜZERİNE
- ONTOGENEZ değil/yerine/= BİREYOLUŞ
- ONTOLOGY vs. ONTOEXPERIMENT
- ONTOLOJİ ile EPİSTEMOLOJİ
( Varlık kavramını ve var olanların temel sınıflamalarını inceleyen felsefe dalı. İLE Bilginin doğası, kaynağı ve geçerliliği üzerine çalışan felsefe dalı. )
- ONTOLOJİ ile/ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ ile/ve/||/<>/> METAFİZİK
( Nesnelerle uğraşmak. İLE/VE/||/<>/> Nesnelerle uğraşma yöntemi. İLE/VE/||/<>/> İlkelerle/kavramlarla uğraşmak. )
( Tohum. İLE/VE/||/<>/> Ağaç. İLE/VE/||/<>/> Su. )
( Metafizik:
1- Varolan ve varlığın bilimi/bilgisi.
2- Sonsal gerçekler.
3- Bütünün ve tümelin bilgisi.
4- İlk, ilkelerin bilimi/bilgisi. )
( Metafizik yapma biçimleri:
* KELÂMÎ
* İRFÂNÎ
* İŞRÂKÎ
* MEŞŞAÎ )
( Kelâmî felsefenin hikmeti, tasavvuf; meşşai felsefenin hikmeti, işrâkiliktir. )
( İşrâkilik, meşşailerin tasavvufu; irfan, kelâmın tasavvufudur. )
( Felsefenin, felsefeleşmiş biçimi/durumu, metafiziktir. )
( Metafizik: Kavramsal çözümleme[analiz]. Kavramların, kavramsal ilişki ve yargıların çözümlemesi. )
( Gövde. İLE/VE/||/<>/> Gölge. İLE/VE/||/<>/> Boşluk[herşeyi kapsayan]. )
( Havuz. İLE/VE/||/<>/> Su. İLE/VE/||/<>/> Kişi/insan ve/ya da yüzme. )
- ONTOLOJİ ile ONTOLOJİZM
- ONTOLOJİ değil/yerine/= VAROLAN BİLİMİ
- ONTOLOJİK KANIT/İDDİA/ARGÜMAN ile KOZMOLOJİK KANIT/İDDİA/ARGÜMAN
( Tanrı'nın varlığını tanımından yola çıkarak kanıtlamaya çalışan kanıt/iddia. İLE Evrenin varlığını açıklamak için bir ilk neden[Tanrı] olduğunu savunan kanıt/iddia. )
- ONU DÜŞÜNMEK/HİSSETMEK ile/ve ONUN GİBİ DÜŞÜNMEK/HİSSETMEK
( Sevgi. İLE AŞK. )
( Sevgi. İLE Koşulsuz Sevgi. )
- [ne yazık ki]
"ONU KASTETMEDİM" ve/||/<> "NE İLGİSİ VAR?"
( Söz sahibinin, söyleyeceği sözün olası yetersizliği/uygunsuzluğu ardından kullanmaya "saklı tuttuğu" savunma "sözü". İLE Dinleyenin, söylenilen sözün yetersizliği/uygunsuzluğu ardından kullanmaya "saklı tuttuğu" savunma "sözü". )
- ONU SEVMEK ile/ve/<>/değil SENDEKİ "O"YU SEVMEK
- ONU SÖYLEMENİN ANLAMI NE? ile/ve ONU SÖYLEMENİN ÂLEMİ NE?
- ONU/ŞUNU (ŞÖYLE ŞÖYLE) YAPACAK BİRİ DEĞİLİM ile/değil/yerine ONU/ŞUNU (ŞÖYLE ŞÖYLE) YAPACAK ZİHNE SAHİP (BİRİ) DEĞİLİM
- ONU(/BENİ/SENİ) "BÖLMEK/KESMEK" değil SÖZÜ/KONUYU/AKIŞI "BÖLMEK/KESMEK"
- ONU ve ONU
( THAT and THAT )
- ÖNÜMÜZDE ile/ve/||/<> ELİMİZDE
- ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA ile/değil BİR SONRAKİ HAFTA
- ÖNÜMÜZÜ AÇAN ile/ve/<> UFKUMUZU GENİŞLETEN
- ONUN-BUNUN PEŞİNDEN KOŞ(MAK) ile/değil/yerine ONUN PEŞİNDEN KOŞ!
- ONUN-BUNUN (SÖZÜYLE HAREKET ETMEK)
- ONUN/SENİN) GÜZELLİĞİNE BAKMAK ile/değil/yerine GÜZELLİĞE BAKMAK
- (ONUN İÇİN:)
[ne] ŞER ile/ve/değil/yerine/ne de/||/<>/< ŞEN
- (ONUN) İÇİN ile (ONDAN) DOLAYI ile (O) NEDEN(İY)LE
- ONUN NEZDİNDE ile/yerine ONA GÖRE
( NEZD[Fars.]: Yan, kat. | Göre, nazarında, fikrince. )
- ONUN/SENİN YERİNE değil ONUN/SENİN İÇİN
- Önünde DİNLE!!!
- ÖNÜ/NDE-SONU/NDA [ENİNDE-SONUNDA değildir!]
- ÖNÜNDEN ile ÖNÜNDE SONUNDA
- ÖNÜNE GEÇMEK ile/ve/yerine ARKASINDA DURMAK
- O'nunla birlikte KONUŞ!!!
- O'nunla KONUŞ!!!
- O'nunla KONUŞ!!!
- ONUNLA ONU
( THAT vs. THAT )
(1996'dan beri)