Bugün[18 Kasım 2025]
itibarı ile 9.994 başlık/FaRk ile birlikte,
9.994 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(5/41)


- ATOM ile/ve/||/<> TO KENON

( Bölünemeyen. İLE/VE/||/<> Boşluk. )

( Fiziksel. İLE/VE/||/<> Matematiksel. )


- ATON[< ADONAI] ve/<>/< ATUM/ATOM ve/<>/< AMON

( Gökteki nur. VE/<>/< Yerdeki nur. VE/<>/< Gönüldeki nur. )

( Evrende/ilâhta. VE/<>/< Dünyada/evrende. VE/<>/< İnsanda/kalbinde. )

( Güneş. VE/<>/< Zerre. VE/<>/< İnsan. )

(
)


- ATON İKANETON


- ATRAVMATİK/ATRAUMATIC[İng.] değil/yerine/= ÖRSELEMEYEN


- ATTENTION :/yerine DİKKAT


- AT[T]ENÜASYON ile/||/<> AT[T]ENÜE

( Güçsüzleştirme, güç yitirimi, zayıflatma, azaltma. İLE/||/<> Güçsüzleştirilmiş, zayıflatılmış, azaltılmış. )


- ATTRIBUTION vs. INTERPRETATION


- AUGMENTASYON ile/||/<> AUGMENTE

( Büyütme, güçlendirme. İLE/||/<> Güçlenmiş. )


- AUGUST COMTE ve/||/<>/> GEORGE SARTON ve/||/<>/> AYDIN SAYILI


- AUGUST COMTE ve ST. SIMON


- AUGUSTE RODIN ile/ve/||/<>/> KEMAL KÜNMAT

( "Düşünen Adam" heykelini yapan. İLE/VE/||/<>/> Bakırköy Akıl Hastahanesi'ndeki "Düşünen Adam" heykelini yapan. )


- AUXİN İLE SİTOKİNİN İLE GİBERELLİN ile/||/<> BİTKİ HORMONLARI

( Bitki büyüme düzenleyicileri. )

( Formül: IAA (indol asetik asit) )


- AVALOKITESVARA[Sansk.] = KWAN-YIN[Çince] = KWANNON[Jap.]


- AVATARA[Hintçe] değil/yerine/= GÖVDELENME/BEDENLENME, ENKARNASYON


- AVERSİYON/AVERSION[İng.] değil/yerine/= KAÇINMA


- AVLU değil/yerine/= IŞIKALAN


- AVOKADO:
FUERTE ile/||/<> HASS ile/||/<> ZUTANO ile/||/<> ETTINGER ile/||/<> BACON ile/||/<> PINKERTON ile/||/<> WURTZ

( Türkiye'de daha çok yeğlenen. İLE/||/<> Dünyada daha çok yeğlenen. İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... İLE/||/<> ... )

( Eylül, Haziran arası olan bu cinslerin hepsinin toplanma zamanı farklıdır. )

( )


- AVOKADO:
SERTKEN değil YUMUŞAKKEN

( Avokadoyu, sertken değil yumuşadıktan sonra tüketmek gerekir. )


- AVOLİSYON/AVOLITION[İng.] değil/yerine/= GÜDÜ YİTIMİ


- AVRAT değil/yerine/= KADIN


- AVUKAT[Ar.] değil/yerine/= SAVUNMAN


- [ne yazık ki]
AY VE YILDIZ İSTER/SİN ve/||/<>/> BUNLARI DA GÜNDÜZ OLSUN DİYE İSTER/SİN / BEKLER/SİN


- AYAĞINA TAŞ DEĞMESİN" ile/ve/||/<> "KİRPİĞİNE TOZ DEĞMESİN"


- AYAK ile/||/<> PAYANDA ile/||/<> REVAK ile/||/<> PAYE ile/||/<> NEF/SAHIN

( Paye, taş ya da tuğladan örülmüş taşıyıcı mimari öge. İLE/||/<> Destek, yükü karşılamak üzere eklenmiş duvar parçası. İLE/||/<> Sütun ve payeler tarafından taşınan kemerlerle çevrilmiş, üstü örtülü uzun bölümler, güneş ve yağmurdan korunmayı yürümeye bölümleri. Portik. İLE/||/<> Örülerek oluşturulmuş tek taşıyıcı. Ayak. İLE/||/<> Yapılarda sütunlarla ya da payelerle ayrılan her bir bölüm. Yol. )


- AYAKÇAK ile AYAKÇIN

( Merdiven, merdiven basamağı. | Dokuma tezgâhı ayaklığı. | Çocukların, cambazların ayaklarına takıp yürüdükleri çifte sırık. İLE Dokuma tezgâhlarında, atkı ipliklerini devindirmek için ayakla basılan tahta ayaklık. )


- AYAKLARINIZI:
ÜŞÜTMEYİN! ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SICAK TUTUN!


- AYAK/PA[Fars.]:
PATİ ile/||/<> PATİK ile/||/<> PATİKA ile/||/<> PABUÇ ile/||/<> PAYTAK ile/||/<> PAYİDAR ile/||/<> PİYADE[< PAYADAK] ile/||/<> PİYON[< PEDON]

( Kedi, köpek için ön ayak. İLE/||/<> Küçük çocuk ayakkabısı. İLE/||/<> Keçi yolu. İLE/||/<> Ayakkabı. İLE/||/<> Eğri bacak. İLE/||/<> Ayakta durmak. İLE/||/<> Yaya. İLE/||/<> Yaya. )


- AYAKTA UYUYAN ile/değil/yerine/>< AYAKTA DURAN


- AYAKTAYKEN ile AYAK ÜSTÜ

( ... İLE Oturmadan, ayakta durarak, kısa sürede. )


- A'YAN ile A'RAZ


- AYAN/AYÂN[Ar. < İYÂN] ile ÂYAN/Â'YÂN[Ar. < AYN]

( Belirli, açık. İLE Gözler. | İleri gelenler. | Meşrûtiyet dönemlerinde danışma meclisi niteliğindeki Âyan Meclisi üyeliği yapmış kişilerin her biri. )


- AYÂN ile/||/<>/> AYÂN-EŞRÂF

( Bir bölgenin ileri gelenlerine verilen ad. İLE/||/<>/> Derebeyi konumuna ulaşan taşra ileri gelenlerine verilen ad. )


- AYARLAYAN ile/ve/değil/||/<> AYARTAN


- AYASOFYA MÜZESİ ve TOPKAPI SARAYI ve/||/<> HALUK DURSUN ve/||/<> KUMRULAR

( Makam odasını kumrulara terk eden bürokrat: Haluk Dursun

"Topkapı Sarayı'nda müdürlük yaptığım dönemde, makam odamda otururken bir kumrunun açık pencereden girerek avizenin etrafında uçtuğunu gördüm. Hiç kımıldamadan seyretmeye başladım.

Kumru, sanki tavaf eder gibi odanın her tarafında dolaştı, avizenin üzerine kondu, bir süre oturdu. Sonra geldiği gibi uçup gitti. Biraz sonra yanında başka bir kumru ile tekrar geldi. Bu sefer sanki bir ev (saray) sahibi edasıyla onu gezdirdi. Yeni geleni elinden, (kanadından) tutar gibi aldı ve avizenin içine oturttu. Bir süre koklaştılar. Sonra uçup gittiler.

Ertesi gün ikisi birlikte ağızlarında dal parçacıkları ile geri geldi ve avizenin içine bir yuva kurmaya başladılar. Yuva birkaç gün içinde kuruldu.

Olup biteni hiç ses çıkarmadan izliyordum. Dişi kuş, yumurtlama hazırlığı yapıyordu.

Galiba onlar da beni izliyordu ki, hiç tedirgin olmuş gibi görünmüyorlardı. Buna karşılık dışarıdan odaya başka biri girince, hemen ürküp pencereden kaçıyorlardı. Baktım olmayacak, makam odamı onlara bırakıp hemen karşıda bulunan küçük bir odaya geçtim.

Bir gün, televizyon çekimi için Topkapı Sarayı'na gelen gazeteci dostum rahmetli Savaş Ay, "Hocam, niye bu küçücük odada oturuyorsun?" diye sordu.

"Ben hâlden anlarım, bir kumru arkadaşım, sevgilisine, “ben seni saraylarda yaşatacağım" diye söz vermiş, insan yuva kurana yardımcı olmaz mı?" dedim.

"Hocam, ne olur göster şu yuvayı bana” dedi ve kapıdan odadaki yuvanın fotoğrafını çekti.

Ertesi gün beni Ankara'dan arayan arayana...

"Derhal makam odası açılsın, kumruların yuvası dağıtılsın, saray bakımsızlıktan perişan olmuş görüntüsü verilmesin" dediler.

Meğer Savaş Ay haber yapmış bizim kumrunun öyküsünü...

Hemen aradım, “üstad sen ne yaptın?” diye sordum.

"Hocam bu kadar güzel malzeme (haber) buldum, yazılmaz mı Allah aşkına" dedi.

"Gazetede sabah toplantısında anlattım, herkes ayağa kalktı ve seni alkışladı" diye ekledi.

Sadece gazetedekiler değil Ankara da ayağa kalktı sayende" diye yanıt verdim.

Şimdi ne yapacaktım? Çifte kumrulara kol kanat gerip onların saadetlerini korumaya mı çalışacaktım, yoksa odayı kullanıma açarak bir yuvanın dağıtılmasına mı neden olacaktım?

Bir biçimde, ya ben makamı, ya da o kumrular makam odamdaki yuvalarını kaybedeceklerdi.

Akşama kadar bakanlıktan beni aramayan kalmadı...

“En azından yumurtadan yavru kuşlar çıksın, uçup gidene kadar bekleyelim” diye düşündüm. “Ben yuvayı almam, siz beni görevden alın isterseniz” dedim.

Ertesi gün, yuvaya bakmaya gittim ki, ne göreyim, yuva yerinde duruyordu ama kumrular yoktu.

Yuva yerinde durmasa, "Biri kuşları ürküttü, kovaladı" diyecektim. Hâlbuki yuva yerli yerinde duruyordu. Kumrular, sanki durumu hissetmiş ve sessizce çekip gitmişlerdi. Bir daha da hiç gelmediler.

Daha sonra Topkapı Sarayı'ndan, Müsteşar ve Bakan Yardımcısı olarak Ankara'ya gittim.

"Kuşların yuvası dağıtılsın, makama sahip çıkılsın" diyenlerin ise hiçbiri Bakanlık'ta makamlarında kalamamıştı.

Muhakkak ki, biz de bir gün bu makamlardan uçup gideceğiz. Kuşlar ise hep sevmeye, uçmaya ve yuva kurmaya devam edecek.

Haluk DURSUN )

( )


- AYDIN = MÜNEVVER = INTELLECTUAL[İng.] = INTELLECTUEL[Fr.] = INTELLEKTUELL[Alm.] = INTELLETTUALE[İt.] = INTELECTUAL[İsp.] = PAIDEUMENOS[Yun.] = MUFEKKİR[Ar.] = RÛŞENFİKR[Fars.] = INTELLEKTUEEL[Felm.] = ZİYÂLİ[Azarbaycan = Özbek Tr.] = BİLİKTİ[Kazak Tr.] = BİLİMDÜ[Kırgız Tr.] = DIANOOUMENOS[Yun.] = PROSVEŞÇONNIY[Rusça]


- AYDIN ile/ve/||/<> ÖNDER


- AYDINLANMIŞLIK(ENTELEKYA) ile/ve AKIL(REASON) ile/ve ORAN(RASYO)

( Ereğe bağlı akıl. İLE/VE Nedene/sebebe bağlı akıl. İLE/VE Tasıma/kıyasa bağlı akıl. )

( Ereğe ulaştırır. İLE/VE Hikmet sunar. İLE/VE Düzen sağlar. )

( INTELLECT vs./and REASON vs./and RATIO
Dependent in aim. WITH/AND Dependent in cause. WITH/AND Dependent in comparison.
Attains to the aim. WITH/AND Presents the philosophy. WITH/AND Obtains the regularity. )


- A'YEN[Ar.] ile ÂYEN, ÂHEN[Ar.]

( Büyük, iri gözlü. | Bakılan yer. | Çok açık, pek belirli. İLE Demir. )


- AYGIN BAYGIN -

( Bitkin. | Duyguda ölçüyü kaçırmış. | Kendinden geçercesine âşık, vurgun. )


- AYI ile AYI SANSARI/VOLVERİN


- ÂYİN[Fars.] değil/yerine/= DİNSEL TÖREN

( Dinî tören, ritüel. | Mevlevi tekkelerinde okunan bestelerin tamamı. )


- AYIRAÇ/BELİRTEÇ/MİYAR/REAKTİF ile AYIRAN ile AYIRICI ile AYIRMAÇ/FARİKA ile AYIRTI/ÇALAR/NÜANS

( Nesneleri kimyasal birleşime ya da ayrışıma uğratarak niteliklerini belirlemede kullanılan bileşikler. İLE Işığı yalın öğelerine ayırma özelliği olan. İLE Ayırma özelliği ya da gücü olan. | Yüksüz elektrik devrelerini açıp kapayan araç. İLE Bir şeyi benzerlerinden ayırt etmeye yarayan durum ya da öğe. İLE Aynı cinsten olan şeyler arasındaki ince fark. )


- AYIRICI PERDE = HİCÂB-I FÂSIL = CLOISON


- AYKIRI ile DIŞARIDA OLAN/KALAN


- AYKIRI/LIK / KARŞITLAMLI = MUFÂRIK[Ar.] = TENÂKUZ[Fars.] = PARADOX[İng.] = PARADOXE[Fr.] = WIDERSINNING/KEIT, PARADOX/IE[Alm.] = PARADOSSO[İt.] = PARADOX[İsp.] = PARADOXON[Lat.] = PARADOKSOS[Yun.] = PARADOX[Felm.]


- AYN[< A'YÂN, UYÛN] -ile

( GÖZ | ASLI, KENDİ | BİR ŞEYİN EŞİ, TIPKISI | KAYNAK, PINAR )


- AYN[Ar.] ile BASAR[Ar.]


- AYN ile/ve DEYN

( Zat. İLE/VE Sıfat. )


- AYNA:
CAM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< CAN

( Kendi yüzünü görmek isteyenin baktığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>/< Özünü görmek isteyenin baktığı. )


- AYNA:
| DOĞA NESNELERİ ve/||/<> NESNELER | ve/||/<> KİŞİ/İNSAN ve/||/<> YAZI


- AYNÂ[Ar. < ÎYN] ile AYNA[Fars.] ile AYNA[Ar.]

( İri ve güzel gözlü. İLE Işığı yansıtan, varolanların görüntüsünü veren, cilâlı ve sırlı cam. İLE Atların diz kapağı. )


- AYNA" ile/ve/> İKİNCİ VAROLAN

( Her varolan, her zerreye; her zerre, her varolana etki eder. )


- AYNEN ile/||/<> AL BENDEN DE O KADAR


- AYNEN ile/ve/||/<> HOMOJEN


- AYNEN ile/ve/||/=/<> KESİNLİKLE


- AYNEN ile/ve TAMAMEN

( EXACTLY vs./and COMPLETELY )


- AYNINDAN değil AYNISINDAN


- AYNŞTAYN ile AYNŞTAYNİYUM

( Avagadro sayısıyla foton enerjisinin çarpımına eşit olan ve fotokimyada kullanılan bir ışık enerjisi birimi. İLE İlk kez, 1952'de, hidrojen bombası denemesinde keşfedilen, artık hızlandırıcılarda üretilen, aktinitler ailesinden, atom numarası 99, kütle numarası 244'ten 254'e kadar değişmekle birlikte, nötronlarla bombardımanı sonucunda, 15 nötronun peşi peşine U²38; çekirdeğine girmesinin ardından, 6.63MeV enerjili alfalar yayan, 20 gün yarılanma süreli, 253 kütle numaralı izotopu ve daha sonra Pu²39;'un termik nötronlarla bombardımanında, 1.1MeV enerjili betalar[Β¯] yayan, 36 saat yarılanma süreli, 200Μg-300Μg kadar 254 kütle numaralı radyoizotopları elde edilen yapay öğe. Simgesi: Es )

( EINSTEIN vs. EINSTEINIUM )

( EINSTEIN avec EINSTEINIUM )

( EINSTEIN mit EINSTEINIUM )


- AYRILABİLECEK OLAN ile/ve/||/<> AYRI OLABİLECEK OLAN


- AYRILACAK ZAMAN ve/||/<> VERİLECEK SELÂM

( Vefâ bilmeyene zaman ayrılmaz/ayrılmamalı. VE/||/<> Değer bilmeyene selâm verilmez. )


- AYRILIK ile/ve SON

( SEPERATENESS vs./and THE LAST/FINAL/END/RESULT )


- AYRILIKLARDA, UNUTABİLMEK İÇİN:
ZAMAN ile/ve/ya da BAŞKA BİRİ

( Ayrılıklar umutsuzluğa düşürmesin. Bir daha buluşmak için bir elveda gereklidir. )

( Buluşmak, dost olanlar için kaçınılmazdır. )


- AYRIM/FARK ile/ve/değil/||/<> ORAN


- AYRIYET(T)EN değil AYRICA


- AYTA = HİTABE[Ar.] = DECLAMATION[İng.] = DÉCLAMATION/HARANGUE[Fr..] = DEKLAMATION[Alm.]

( Tumturaklı konuşma. | Resmî bir yerde, üst seviyedeki kişiler karşısında söylenen ve oldukça kısa olması gereken söylev. [AYTA VURGUSU / ACCENT ORATOIRE] )


- AZ ANLAYAN ile ÇOK ANLAYAN


- AZ (")ÇALAN(") ile/>< (")ÇOK(") ÇALAN

( Hapse girer. İLE/>< "Kariyer yapar." )


- AZ ENERJİ ve/<> DÜZEN


- AZ VEREN değil/yerine ÇOK VEREN

( Candan. DEĞİL/YERİNE Maldan. )

( Az veren, canından; çok veren, malından olur. )

( Aldığımız, "kâr"; verdiğimiz, yarar! )


- AZEOTROP KARIŞIM ile DİSTİLASYON

( Sabit kaynama noktasına sahip karışım. İLE Bileşenlerin kaynama noktalarına göre ayrılması. )


- AZIKLI = AZIĞI OLAN | YOKSULLARI DOYURAN


- AZINI AZIMSAMA!:
ATEŞ ve/||/<> DÜŞMAN ve/||/<> SAYRILIK ve/||/<> BİLGİ


- AZINLIK ile/ve/||/<> GÖÇMEN


- AZMÎN/ASTÉINE[Fr.] değil/yerine/= KEMİK ÖZÜ


- B ve/||/<>/> İSİM ve/||/<>/> ALLAH ve/||/<>/> RAHMAN ve/||/<>/> RAHİM

( İle VE/||/<>/> Adı VE/||/<>/> Allah'ın VE/||/<>/> Doğa VE/||/<>/> Tasavvur
[Allah'ın, doğa ve tasavvur adı ile...] )


- B12 ve/||/<>/< HOLOTRANSKOBALAMİN


- B12'DE:
SİYANA KOBALAMİN ile/<> METİL KOBALAMİN


- A/AN[Yun.] ile/||/<> ANTİ[Yun.] ile/||/<> Bİ/BİS[Lat.] ile/||/<> DE/DES[Fr.] ile/||/<> DİS[Yun.] ile/||/<> EX[Lat.] ile/||/<> EXO[Lat.] ile/||/<> EPİ[Yun.] ile/||/<> FOS[Yun.] ile/||/<> GEO( >JEO)[Yun.] ile/||/<> HETER/O[Yun.] ile/||/<> HYPO(HİPO)[Yun.] ile/||/<> HYPER(HİPER) ile/||/<> HYDRO(HİDRO)[Yun.] ile/||/<> HOMO[Yun.] ile/||/<> İL/İN ile/||/<> İNTER[Lat.] ile/||/<> İZO[Yun.] ile/||/<> COZMO(KOZMO)[Yun.] ile/||/<> KONTRA[İt.] ile/||/<> KO/KOL/KOM/KON[Lat.] ile/||/<> MAKRO[Yun.] ile/||/<> MİKRO[Yun.] ile/||/<> MONO[Yun.] ile/||/<> NEO[Yun.] ile/||/<> OTO[Yun.] ile/||/<> PAN[Yun.] ile/||/<> PAR/PARA[Yun.] ile/||/<> POLİ[Yun.] ile/||/<> PRE[Fr.] ile/||/<> PRO[Yun.] ile/||/<> RE[Lat.] ile/||/<> SYN/SYM/SEM[Yun.] ile/||/<> SÜR[Lat.] ile/||/<> TELE[Yun.]

( ANTİ-...

- Antiaging/anti-aging: Genç kalma, yaşlanmayı önleme; yaşlanmayı önleyici.

- Antialerjik: Duyarca önleyici/giderici.

- Antidepresan: Çökkünlük giderici.

- Antidiüretik: Sidik/idrar kesici.

- Antidiyabetik: Şeker düşürücü.

- Antidot(e): Panzehir.

- Antiemetik: Kusma önleyici.

- Antienfeksiyöz/antienfektif: Bulaş önleyici/giderici.

- Anti-enflamatuvar: Yangı giderici.

- Antiflojistik: Yangı giderici.

- Antifungal: Mantar giderici/karşıtı.

- Antihelmintik: Solucan kıran/giderici.

- Antihemorajik: Kanama kesici/önleyici.

- Antihipertansif: Kan basıncı düşürücü.

- Antikoagülan: Pıhtı önleyici/çözücü.

- Antikodon: Karşıt şifre.

- Antikonsepsiyonel: Gebelik önleyici.

- Antikonvülzif: Nöbet önleyici.

- Antimalarial: Sıtma ilacı.

- Antimikotik: Mantar ilacı/karşıtı.

- Antineoplastik: Kanser ilacı.

- Antinevraljik: Sinir ağrısı dindirici.

- Antiparaziter: Asalak karşıtı/ilacı.

- Antipiretik: Ateş düşürücü.

- Antiproliferatif: Çoğalım önleyici.

- Antiprüritik: Kaşıntı giderici.

- Antisekretuvar: Salgı önleyici.

- Antisepsi: Arıtım, bulaş giderici.

- Antiseptik: Arıtkan, bulaş gideren.

- Antispazmodik: Kasılım çözücü.

- Antistres: Gerilim giderici/önleyici.

- Antite: Özgün durum.

- Antite morbid: Sayrılıklı özgün durum.

- Antitermik: Isı/sıcaklık düşürücü.

- Antitussif: Öksürük kesici/önleyici.

- Antivertijinöz: Baş dönmesi önleyici. )

( Yok/luk. [ametal | amorf | aritmik] [analjezi | anestezi | anonim]

İLE/||/<>

Karşıt. [antibiyotik | antipatik | antitez]

İLE/||/<>

Çift, tekrar. [binok | bisiklet]

İLE/||/<>

Olumsuzluk.[demode | deforme | deşifre]

İLE/||/<>

Olumsuzluk ve güçlük. [diskalifiye | dismorf | disfonksiyon]

İLE/||/<>

Dışı, dışında, ...-dan başka. [exporte | expresyonizm | expresyon]

İLE/||/<>

Dışarıdan, dıştan bakılınca. [exotermik | exotizm]

İLE/||/<>

Üzerinde. [epiderm | epigrafi]

İLE/||/<>

Işık, parıltı. [fosfat | fosfor]

İLE/||/<>

Yerle ilgili ön ek. [jeofizik | jeoloji/jeolog]

İLE/||/<>

Öteki, öbür, başka. [heterojen | heterozigot]

İLE/||/<>

Aşağı, alt, daha alt. [hipoderm | hipotenüs | hipotez]

İLE/||/<>

Üstünde, aşırı, yukarı, dışında. [hipertansiyon]

İLE/||/<>

Su, suyla ilgili. [hidrosefali | hidrografi | hidrojen]

İLE/||/<>

Eş, benzer. [homojen | homonim | homolog]

İLE/||/<>

-dan yoksun. [illegal] [indirekt | inorganik]

İLE/||/<>

Ara, arası. [internasyonal | interpol]

İLE/||/<>

Eşitlik. [izobar | izotop | izoterm]

İLE/||/<>

Evren. [kozmogami | kozmopolit | kozmoloji]

İLE/||/<>

Karşı, aksi yönde. [kontrast | kontgerilla | kontratak]

İLE/||/<>

Birlik, beraberlik. [koalisyon | koleksiyon | konferans

İLE/||/<>

Büyük, geniş. [makrosefal | makrostopi]

İLE/||/<>

Küçük. [mikrofilm | mikrometre | mikrofon]

İLE/||/<>

Bir, tek. [monarşi | monolog | monopol]

İLE/||/<>

Yeni. [neolitik]

İLE/||/<>

Kendi, kendiliğinden. [otobiyografi | otopsi | otokritik]

İLE/||/<>

Bütün, birlik. [panorama | pankreas]

İLE/||/<>

Boyunca, karşı, üstünde, yanında. [paragraf | paralel]

İLE/||/<>

Çok. [poliandri | poliklinik]

İLE/||/<>

İlk, önceki, birinci. [prefabrik | prematüre]

İLE/||/<>

İleride, önde. [prolog | prova | prototip]

İLE/||/<>

Yeniden, tekrar, geri döndürmek. [reaksiyon | redaktör]

İLE/||/<>

Birlikte. [simetri | senfoni | sempati]

İLE/||/<>

Süper, üstünlük. [sürmenaj]

İLE/||/<>

Uzak, ırak. [teleferik | telefon | telepati] )


- BÂB-I ÂLİ/HÜMÂYUN ile/ve/||/<> BÂB-I ÂSÂFÎ ile/ve/||/<> BÂB-I MEŞÎHAT ile/ve/||/<> BÂB-I SERASKERÎ ile/ve/||/<> BÂB-I DEFTERÎ

( Sultan kapısı/makamı. İLE/VE/||/<> Sadrazam kapısı/makamı. İLE/VE/||/<> Seyhülislâm kapısı/makamı. İLE/VE/||/<> Genelkurmay başkanlığı kapısı/makamı. İLE/VE/||/<> Maliye kapısı/makamı. )


- BABA:
EVE, "EKMEK" GETİREN ile/ve/değil/||/<> SEVGİSİNE, EMEK VEREN


- BABALAR:
KAHRAMAN ve/||/<> İLK ÂŞIK OLUNAN


- BABUN ile HAMADRYAS BABUNU


- BABUN ile ZEYTİN BABUNU


- BACH ve MENDELSON


- BACKGROUND :/yerine ARKA PLAN


- BACON ile BACON


- BADAL ART:
UÇ ile/||/<> BARSGAN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Uç ile Barsgân arasındaki bir dag geçidi. )


- BADEM ile KARGADELEN

( ... İLE Kabuğunun çok gevrek olması dolayısıyla kolay kırılan bir tür badem. )


- BÂDİNCÂN[Ar.] ile BÂDİNGÂN[Ar.]

( Patlıcan. )


- BADMİNTON değil/yerine/= TÜYLÜ TOP


- [ne yazık ki]
BAĞIMLI ile/değil TUTKUN


- BAĞIMSIZ DEĞİŞKEN ile/ve BAĞIMLI DEĞİŞKEN

( Tanım aralığı. İLE/VE Değer aralığı. )


- BAĞIRAN değil/yerine/>< BAĞIRMAYAN

( Değeri yüksek olmayan mal satanlar. DEĞİL/YERİNE/>< Değeri yüksek olan mal ve/ya da hizmet sunanlar. )

( İşportacı, eskici. DEĞİL/YERİNE/>< Kuyumcu/sarraf. antikacılar. )

( "Pop", "rock" vb. müzikçiler. DEĞİL/YERİNE/>< Sanat müziği/klasik müzik vb. söyleyen ve dinleyenler. )


- BAĞIŞ ile/||/<> İHSÂN ile/||/<> LÜTÛF ile/||/<> HİMMET ile/||/<> KEREM ile/||/<>
İNÂYET ile/||/<> İLTİFAT ile/||/<> ATÂ ile/||/<> ATIFET ile/||/<> HÎBE


- BAĞIŞIKLIK/İMMÜN ile ÖZBAĞIŞIKLIK/OTOİMMÜN

( Gövdenin savunma düzenine ait olan terim. İLE Gövdenin kendi dokularına karşı savunma geliştirdiği durumlar. )


- BAĞIŞLAYAN ile/ve/değil ESİRGEYEN


- BAĞKESEN -ile

( Makaslıböcek. )


- BAĞLAÇ = CONJUNCTION[İng.] = CONJONCTION[Fr.] = KONJUNKTION[Alm.] = CONGIUNZIONE[İt.] = CONJUNCIÓN[İsp.] = COPULA[Lat.]


- BAĞLAMA SAPINDA:
KISA ile UZUN

( )


- BAĞY/İSYAN[Ar.] değil/yerine/= BAŞKALDIRI

( Azgınlık, zulüm, isyan. | İstemek, talep etmek. | Yaranın şişmesi. | Yağmurun şiddetle yağması. )


- BAHÂR[Fars. çoğ. BAHÂRÂN] ile BAHÂR ile BAHHÂR[Ar. < BAHR]

( Kışla yaz arasındaki mevsim. İlkyaz. [22 Mart - 21 Haziran arasıdır] İLE Güzellik. | Güzel. | Sığırgözü, papatya, sığır papatyası, sarı papatya. | Put, sanme, çelîpa. | Atılmış pamuk. | Ölçek. | Karanfil, tarçın, karabiber gibi kokulu şeyler. İLE Denizci, gemici. )


- BAHAR[Fars. çoğ. BAHÂRÂN] ile BAHAR[Ar. çoğ. BAHARAT]

( [Kuzey yarımküre için] 21 Mart'ta, gündüz-gece eşitliğiyle başlayarak, 22 Haziran'da, gündönümü ile biten, kış ve yaz arasındaki mevsim, ilkyaz. | Bu mevsimde ağaçlarda açan çiçekler ve yapraklar. | Gençlik çağı. İLE Yiyecek ve içeceklere, hoş koku ve tad vermek için kullanılan kurutulmuş ve öğütülmüş bitkiler. )

( BAHARİYE: Divan Edebiyatı'nda, bahar betimlemesi ile başlayan kaside. )

( BİBERİYE: Ballıbabagillerden, Akdeniz çevresinde çok yetişen, yaprakları hoş kokulu bir bitki. [Lat. ROSMARINUS OFFICINALIS] )


- BAHARINDAN" değil BAĞRINDAN


- BAHÇIVAN[Fars.] < BÂĞÇEVÂN

( Bir bahçenin düzenlenmesi ve bakımıyla görevli kişi. | Geçimini bahçe ürünlerini yetiştirip satmakla sağlayan kişi. )


- bahreyn[Ar.] ile Bahreyn[Ar.]

( İki deniz. [Basra Körfezi ile Hint Denizi. / Akdeniz ile Hint Denizi. / Karadeniz ile Hint Denizi.] | İki büyük esas, temel şey. İLE Basra Körfezi'nde yer alan bir ada ülkesi. )


- BAHREYN ve/<> KUR'ÂN-I KERÎM MÜZESİ

( Bahreyn'in başkenti Mename'de bulunan İslâm Merkezi'nde, Bait Al Quran[Kur'ân-ı Kerîm Müzesi] bulunmaktadır. [Başta Türkiye olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinden getirilen ve çoğu el yazması olan Kur'ân'lar sergilenmektedir.][Gutenberg'in, matbaayı bulmasından sonra basılan ilk Kur'ân-ı Kerîm de bu müzede bulunmaktadır.] )


- BAHS[Ar.] ile NUKSÂN[Ar.]


- BAHŞİŞ[Ar.] ile ARMAĞAN

( ATİYYE/RİFD[çoğ. ERFÂD/RUFÛD] ile HEDİYE )

( DÂD ile PÎŞ-KEŞ[Türkçe'de PEŞKEŞ şeklinde galat olarak kullanılmıştır.] )

( TIP vs. PRESENT )


- BÂHTE[Ar. < BÂHTEN][Fars.] ile BAHTE[Fars.]

( Oynamış, oyunda yutulmuş/ütülmüş kişi. İLE Besili, semiz koyun. | Burulmuş, üç yaşında koç. )


- BAÎM[Ar.] ile BÂİN[Ar.]

( Put, heykel. İLE Dibi geniş kuyu, bostan kuyusu. )


- BAKAN/BAQAN ile BAKAN/BAQAN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yüzük.[pirinç] İLE Gerdanlık.[pirinç] )

( ALTUN BAKAN/ALTUN BAQAN: Altın yüzük. )


- BAKICI ile/ve/||/<> BAKAN


- BAKICI ile/ve/değil/<> BAKIM VEREN


- BAKILAN ile/ve DÜŞÜNÜLEN

( Güzeldir. İLE/VE Güzelliktir. )


- BAKIM ile/ve/<> ÖZEN


- ... BAKIMDAN ile/değil ... BAKIMINDAN


- BAKİR değil/yerine/= ERDEN


- BAKIŞ:
DIŞARIDAN ile/ve/değil/||/<>/< İÇERİDEN


- BAKIŞIK = SYMMETRICAL[İng.] = SYMÉTRFIQUE[Fr.] = EBENMÄßIG, SPIEGELGLEICH[Alm.] = SIM(M)ETRICO[İt., İsp.] = ÆQUALIS ET CONGRUENS, CONVENIENTER COMPOSITUS[Lat.] = SÜMMETROS, EMMETROS, EURÜTHMOS[Yun.] = MAVÂZİ, MUTEVÂZİ[Ar.] = MUTEKÂRON[Fars.] = SYMMETRISCH[Felm.]


- BAKIŞIM/SİMETRİ ile/ve/||/<> EŞDEĞİŞKEN

( SYMMETRY vs./and/||/<> COVARIANT )


- BAKL/A[Ar. çoğ. BUKUL] ile ÇİN/HİNT BAKLASI

( [Ar. (botanikte)] BÂKILÂ )

( BROAD/FAVA/HORSE BEAN vs. TONKA BEAN )

( VICIA FABA cum DIPTERYX ODORATA )


- BAKLİYE MEYVESİ, LEGÜMEN = SİMÂR-I BAKLÎYE = GOUSSE, LÉGUME


- BAKTERİ İLE ARKE İLE ÖKARYOT ile/||/<> ÜÇ DOMAİN

( Yaşamın üç temel dalı. )

( Formül: 16S rRNA filogeni )


- BAKTERİ ile VİBRİYON[Fr.]

( ... İLE Virgül biçimindeki bakteri. )


- BAK-TERİ/LER/İN değil/< BAKTERİ/LER/İN


- BAKTERİSIT/BACTERICİDE değil/yerine/= BAKTERİKIRAN


- BAKTERİYEL BULAŞ/ENFEKSİYON ile/||/<> VİRAL BULAŞ/ENFEKSİYON

( Bakterilerin neden olduğu bulaşlar. İLE/||/<> Virüslerin neden olduğu bulaşlar. )


- BAKTERİYOSTATİK/BACTERIOSTATIC değil/yerine/= BAKTERİ DURDURAN


- BAKTIĞIN ve/<> AKTIĞIN


- BÂLÂ-NİŞİN ile/||/<> HALVET-NİŞİN ile/||/<> KÛŞE-NİŞİN [FARS.]

( Yüksekte oturan. İLE/||/<> Yalnız oturan, halvete çekilmiş olan. İLE/||/<> Köşesinde oturan, münzevî. )

( NİŞİN[< NİŞES: Oturmak.]: Sonuna geldiği sözcüklere "oturan" anlamı katarak Farsça biçimiyle birleşik sıfatlar yapar. )


- BALDIRAN/BALDIRGAN/ŞEYTANTERSİ değil/yerine/= AĞI OTU

( Maydanozgillerden, nemli yerlerde yetişen zehirli bitkilerin ortak adı. | Bu bitkiden çıkarılan zehir. )

( CONIUM MACULATUM )


- BÂLİĞ değil/yerine/= ERİN


- BALIK ile BAŞGAN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( ... İLE 50 - 100 rıtl[130 dirhem] ağırlığında olan büyük balık. )


- BALIKÇIN/BALIQÇIN ile BALIKLIG/BALIQLIG[Argu]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Balıkçıl. İLE Irmak. | Çamurlu yer. )


- BÂLÎN[Fars.] ile BÂLİŞ[Fars.]

( Yastık. | Koltuk. İLE Yastık, yüz yastığı. )


- BALİNA ile VOLFİN/WHOLPHIN[İng.]

( ... İLE Eril katil balina ile dişil yunusun birleşmesinden ortaya çıkmıştır. Türüne oldukça az rastlanmaktadır. )

( ... İLE )


- BALKON ile/ve/değil CUMBA/ŞÂH-NİŞÎN[Fars.]


- BALKON ile PARADİ[Fr. < Yun.]

( ... İLE Bir tiyatro salonunda, en üst balkon. )


- BALKON değil ŞEREFE

( Yazarım diye geçinene! )


- BALKON ile VERANDA[< Portekizce]

( ... İLE Camlı taraça. )


- BALON[Azr.] = KAVANOZ[Tr.]


- BALON[Fr. BALLON][Ar. SEFİNETÜL HEVÂ] ile ZEPLİN[Alm. < FERDINAND VON ZEPPELIN]

( Isıtılmış hava ya da havadan daha hafif bir gazla doldurulan, atmosferde uçabilen, küre biçiminde araç. [Havadan hafif bir gaz kuvvetiyle havada yukarıya kalkan muhteri’a ki mezkûr gazı havi büyük ve hafif bir mahfaza ile ona merbut adamların oturmasına mahsus sandal gibi bir sepetten mürekkep.] İLE Çoğunlukla hidrojen ya da helyumla şişirilmiş, güdümlü balon. )


- BALOTMAN değil/yerine/= BINGILDAMA


- BALTALARDA:
KERKİ ile/ve NACAK ile/ve İVGİ/TEBERZİN

( Büyük olan. İLE/VE Küçük balta. Kısa saplı odun baltası. İLE/VE Ağaç oymada kullanılan kesici araç. )


- BÂLVER[Fars.] ile BÂLZEN[Fars.]

( Kanatlı, uçabilen. İLE Uçan. )


- BÂN[Ar.] ile BÂN[Ar.]

( Dam, yüzey. İLE Sorgun ağacı, bey söğüdü. | [mecaz] Sevgilinin boyu. )


- BAN ile BAN[Hırvatça]

( ... İLE Osmanlı döneminde, Macaristan ve Slovenya dolaylarında, sancak beylerine ve küçük prenslere verilen san. )


- BAN ile/||/<> BANLIK

( Macaristan ve Slovenya dolaylarında sancak beylerine ve küçük prenslere verilen san. İLE/||/<> Macaristan, Slovenya dolaylarındaki sancak beylerinin sanı ya da onların yönettiği toprak. )


- BAN :/yerine YASAKLAMAK


- BANA GÖRE ile/değil/yerine BENİM İÇİN


- BANAL[Fr.] değil/yerine SIRADAN

( Herkesin kullandığı/anladığı. | Bayağı, sıradan. İLE ... )


- BANDIRMA ile GÜVENİLİR LİMAN

( Güvenilir liman. )


- BÂNİ[Ar.] değil/yerine/= KURUCU/YAPAN


- [ne yazık ki]
!BANKA SOYARKEN ile/ve/<> !ÜLKE SOYARKEN

( Kar maskesi takılır. İLE/VE/<> "Din maskesi" takılır. )


- BARBUNYA[Yun.] ile BARBUNYA[Yun. < BARBUN]

( Barbunyagillerden, kırmızı pullu, beyaz etli, kemikli bir balık. İLE Taneleri yuvarlak, oval ya da yassı, kırmızı benekli, bir tür fasulye. )

( MULLUS BARBATUS cum ... )


- BARÇA ile BARÇAN ile BARÇUK/BARÇUQ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Tümü, hepsi. İLE Bir yer adı. İLE Afrasiyab'ın kurduğu bir kent. )


- BARINAK:
MAMUT KEMİĞİNDEN ile/<>/> GÖKDELEN


- BARIŞ:
ÇOK KUTUPLU, SIRADÜZENLİ[HİYERARŞİK] DENGE "DÜZENİ" ile ÇİFT KUTUPLU "DÜZEN" ile TEK BİR DEVLETİN "DÜZENİ"[PAX ROMANA]


- BARIŞ = SULH = PEACE[İng.] = LA PAIX[Fr.] = DER FRIEDEN[Alm.] = LA PACE[İt.] = LA PAZ[İsp.] = PAX[Lat.] = HE EIRENE[Yun.] = SELÂM, SULH[Ar.] = ÂŞTÎ[Fars.] = VREDE[Felm.]


- [ne yazık ki]
(")VATAN("):
BARIŞTA ve/||/<> SAVAŞTA

( Varsılların. VE/||/<> Yoksulların. )


- BARİT ile BARİTİN

( Baryum oksit [BaO] ya da Baryum Hidroksit [Ba (OH)2]. İLE Doğal Baryum Sülfat [Ba So4] )


- BÂRİZ (OLAN) ile SABİT (OLAN)

( CLEAR/OBVIOUS vs. CONSTANT )


- BÂRİZ[Ar.] değil/yerine/= BELİRGİN


- BARK/BARQ[EV BARK/EW BARQ] ile BARQIN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yalnız başına kullanılmaz ancak ikilemeyle anlamlanır. İLE Hiçbir şeyin kendini yolundan alıkoyamadığı kişi/yolcu. )


- BARKSAN/BARXAN ile/||/<> BARKSAN/BARXAN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Aşağı Çin. İLE/||/<> Kaşgar yakınlarındaki bir dağın tepesinde bulunan bir kale. )


- BARYON İLE MEZON İLE HADRON ile/||/<> KUARK BİLEŞİKLERİ

( Kuarklardan oluşan parçacık türleri. )

( Formül: p = uud İLE n = udd )


- BAŞ AĞRISINDA:
MİGREN[Fr. < Yun.] ile/değil GERİLİM TİPİ

( Açıklamalarını okumak için burayı tıklayınız... )


- [İt.] BAS ile BASBARİTON ile BARİTON ile TENOR ile KONTRTENOR

( En kalın, eril seleni. | En kalın sesli orkestra çalgısı. İLE Basın çıkamadığı ince tonlara çıkabilen, buna karşın, basın indiği kalın ve tok tonlara inemeyen eril seleni. İLE Bas ve tenor selenleri arasında bulunan eril seleni. İLE En tiz ya da en ince eril seleni. İLE Basın çıkamadığı ince tonlara çıkabilen ve buna karşılık basın indiği kalın ve tok tonlara inemeyen bir eril seleni. )


- BAŞ ile ÖN


- BASA ile/||/<> BASAN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sonra. İLE/||/<> Cesedi gömüldükten sonra ölenin adına verilen yemek. )


- BAŞAK/BAŞAQ / TEMREN ile/||/<> BAŞAK/BAŞAQ[Çigil]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ok ya da kargının ucuna geçirilen sivri demir. İLE/||/<> Çarık. )


- BAŞARAN, TURAN :

( Refah Partisinde de siyasete atıldı ve 1994/1999 döneminde Sarıyer Belediye Meclisine üye olarak seçilerek görev yaptı. )


- BAŞARI:
KAZANILABİLEN ile/ve/||/<>/> KAYBEDİLEBİLEN


- BAŞARI:
SABIR ve/+/x/||/<>/> ÇALIŞMA ve/+/x/||/<>/> İSTİKRAR ve/+/x/||/<>/>
DENEME ve/+/x/||/<>/> KOŞULLAR ve/+/x/||/<>/> ZAMAN, ZEMİN


- BAŞARI ve/||/<>/>/< ÖZGÜVEN


- BAŞARILI OLMAK İÇİN...:
YUMUŞAK ile/ve/||/<>/> MÂKUL ile/ve/||/<>/> DERİN ile/ve/||/<>/> ile/ve/||/<>/> YETERİNCE ile/ve/||/<>/> ŞIK ile/ve/||/<>/> KORKUSUZ ile/ve/||/<>/> SABIRLA ile/ve/||/<>/> FARKLI ile/ve/||/<>/> HOŞGÖRÜLÜ ile/ve/||/<>/> DÜRÜST ile/ve/||/<>/> DÜZENLİ ile/ve/||/<>/> AKILLI

( Konuş. İLE/VE/||/<>/> Ye. İLE/VE/||/<>/> Soluk al. İLE/VE/||/<>/> Uyu. İLE/VE/||/<>/> Giyin. İLE/VE/||/<>/> Hareket et. İLE/VE/||/<>/> Çalış. İLE/VE/||/<>/> Düşün. İLE/VE/||/<>/> Davran. İLE/VE/||/<>/> Kazan. İLE/VE/||/<>/> Biriktir. İLE/VE/||/<>/> Tüket. )


- BASE :/yerine TABAN


- BASEN[Fr. BASSIN] ile BAZEN

( Gövdenin bel ile kalça arasındaki bölümü. | Kıtasal uzantıdan okyanus ortası sırtlarına kadar devam eden ve 4.000-5.000 metre derinliği olan deniz dibi. İLE Ara sıra. )


- BAŞIMIZA GELEN ile/ve/değil/||/<>/>/< NASIL TEPKİ VERDİĞİMİZ


- BAŞIN AĞIRLIĞINDA:
"ÖNE EĞİK BOYUNDA" ile/değil/yerine/>< DİK BOYUN

( )


- BASIN/MEDYA:
SİYASİ/EKONOMİK "GÜCÜN"/"İKTİDARLARIN"
değil
TOPLUMUN OLANAĞI/ÜRÜNÜ/HİZMETİ


- BAŞIN ve/=/||/<>/> BASIN (ÖNE EĞİLMESİN)


- BAŞIN/IZ SAĞOLSUN/KAYBINIZ İÇİN ÜZGÜNÜM[İng. < SORRY FOR YOUR LOSS] değil YARANIZ SAĞALSIN/İYİLEŞSİN


- BASIN BASIM


- BASIN = PRESS[İng.] = PRESSE[Fr.] = PRESSE[Alm.] = STAMPA[İt.] = PRENSA[İsp.]


- BAŞINA GELEN ile/ve BAŞINDAN GEÇEN


- BAŞINA GELEN ile/ve/||/<>/< OLMAMASI GEREKEN


- BASINÇ/LI = PRESSURE[İng.] = PRESSION[Fr.] = DRUCK[Alm.] = PRESSIONE[İt.] = PRESIÓN[İsp.] = PRESSUS[Lat.] = HO PIESMOS[Yun.] = ZAĞD[Ar.] = FEŞÂR[Fars.] = DRUK[Felm.]


- BASİT ile SIRADAN


- BAŞKALARINI) SUÇLAYAN ile/||/<> KENDİNİ SUÇLAYAN | ile/||/<> KİMSEYİ SUÇLAMAYAN

( [Gidilecek yolu ...]
Çoktur. İLE/VE/||/<> Yarısı kalmıştır. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Çok azı kalmıştır. )


- BAŞKALARININ (")TERBİYESİZLİĞİ(") ile/değil/yerine/>< KENDİ TERBİYEN


- BAŞKAN ile ASBAŞKAN

( ... İLE İkinci başkan. )


- BAŞKAN ile BAŞBUĞ

( ... İLE Eski Türklerde baş, başkan, komutan. | Osmanlı Devleti'nde savaş zamanı başka birliklerden ayrılıp bir araya getirilerek oluşturulan birliğin ya da milis güçlerinin komutanı. )


- BAŞKAN ile/ve/||/<> DANIŞMAN ile/ve/||/<> MUHTAR

( Dernek, vakıf, parti, enstitü, belediye, spor kulübü vb. gibi, "başkanlık" konumu ile sürdürülen kurum ve kuruluşlarda, "Başkan" olarak görev yapan kişinin, öteki yönetim kurulu üyelerinden hiçbir farkı, önceliği ya da üstünlüğü yoktur ve de ol(a)maz! Sadece, üstlenmiş olduğu geçici görevinde, biraz daha sorumluluk ve çok büyük bir fark ya da ayrıcalık oluşturmayacak bazı küçük ama önemli yetkileri bulunmaktadır. Bu, sınırsız ve sonsuz olmayan "yetkilerini" de, öncelikle ve tamamen, kurumun/kuruluşun ve yönetim kurulunun ne yapacakları değil ne gibi yanlışlıkların, eksikliklerin kalmaması, sorunların daha az çıkması yönünde, bilgi ve deneyim artılarını, kurum/kuruluş ve topluma sunacağı hizmeti amacıyla kullanmak durumundadır. Söz ya da karar verme makamı diye bir üstünlüğü de söz konusu değildir. Ortak alınmış/alınacak olan uygulama, yürütme kararlarında, oy fazlalığının bulunması, kişisel isteği ya da çıkarları yönünde değil sadece toplumun ortak çıkarları yönünde kullanılmak üzere, biraz daha fazla olan bilgi ve deneyimiyle, olası yanlış karar ve uygulamalara engel olabilmesi içindir. Dolayısıyla, bir şeyleri kendilerine sormak ya da izin istemek gibi bir üstünlükleri de söz konusu değildir. Fakat ne yazık ki, "Aman, işimiz ve aramız bozulmasın" kaygısıyla, kişiler, olması ve yapılması gereken süreçlerde sessiz kalır ve bu da başkanlık görevinde bulunan kişinin yetkilerini aşmasına, kötüye kullanmasına ve bu yanlışlara göz yumulmasına kadar gitmektedir. Bu tıkanıklığın giderilmesi için de başta, yönetim ve yürütme kurulu olmak üzere, tüm üyelerin ve vatandaşların, kişi değil kavram, kurum ve hizmet esaslı bir çalışma sürecinde olunduğunu anımsaması gerekmektedir.

İLE/VE/||/<>

Kişi, kurum ve kuruluşlara hizmet etmekte olan danışmanlar, kendilerine danışılan konuların uygulayıcısı durumunda değildir ve bu durumda bırakılamaz. Olası uygulamalardaki, girilmeyecek, sapılmayacak yönleri ve yolları işaret etmekle görevlilerdir. Ne yapılması hakkında, bilgi ve deneyim aktarımında bulunurlar fakat önerdikleri alanda daha fazla bilgili diye, işi ya da süreci, danışmana bırakmak gibi bir tutum ya da beklenti sergilenemez.

İLE/VE/||/<>

Halk tarafından seçilerek ve belirli bir dönem, koşul, sorumluluk, yetki ve görevlerle sınırlı kalmak üzere, yaşanılan bölgenin ilk yönetimsel yetkilisi olarak, bölgedeki ne yapılacaklarla değil ne yapılmayacaklarla, neyin, ne kadar süre ve koşulda, eksik ya da sorunlu kalmamasını sağlamak üzere, ihtiyâr heyeti desteği ile işbirliğinde bulunan kişidir. "Muhtar" sözcüğü, "Hayır!" kökünden gelerek, kendi ya da yakın çevresinin irâdesiyle değil ne yapılmayacağının ya da engel olunacağının bilgisine sahip olan kişi, ihtiyârını devrede tutan kişi anlamına gelmektedir. Fiziksel olarak yapılması gereken işlerde de belediye başkanını, güvenlik amacıyla da vali, kaymakam, polis, jandarma gibi ilgili kurum ve yetkililerle daha yakın ve doğrudan ilişki içinde olma görevindelerdir. Kaymakam ve valilerden daha alt bir yetki ve konumda olsalar da, belediye başkanından sonra değil önce gelirler. )


- BAŞKA'NIN ile BAŞKAN'IN


- BAŞKA-NIN ile BAŞKAN-IN


- BAŞKAN/SERVER[Fars.] ile PATRON


- BAŞKASINA SÖYLEDİĞİN/SÖYLEYEBİLDİĞİN ile ANCAK/SADECE KENDİNE SÖYLEYEBİLECEĞİN

( (ABLE) TO SAY/TELL SOMETHING TO OTHERS vs. ONLY ABLE TO SAY TO YOURSELF )


- BAŞKASININ SORUSU ile/değil/yerine KENDİ SORUN


- BAŞKASININ/BAŞKALARININ YANITLARI ile/ve/değil/yerine KENDİ(NİN) YANITLARI(N)


- BAŞKASIYLA PAYLAŞTIĞIN/PAYLAŞABİLDİĞİN ile ANCAK/SADECE KENDİN YAŞAYABİLECEĞİN

( (ABLE) TO SHARE WITH OTHERS vs. ONLY YOU ABLE TO EXPERIENCE )


- BASKIN/HAKİM GEN ile/ve/<> SAKLI GEN

( Kişinin geni olduğu gibi, dünyanın da geni, insandır. )

( DOMINANT GENE vs./and/<> RECESSIVE GENE )


- BASKIN GEN ile/ve/||/<> ALTGIN GEN

( DOMINANT GENE vs. RECESSIVE GENE )


- BASKIN ile BAŞAT


- BASKIN ile BASKILI


- BASKIN ile/ve/||/<> EGEMEN


- BASKIN ile/ve/değil/||/<> ÖNE ÇIKAN


- BASKIN ile/ve YAYGIN


- BASKIN ile YOĞUN

( DOMINANT vs. INTENSE )


- BAŞLAMAK İÇİN ile/ve/ne yazık ki/||/<>/> BAŞLAMAMAK/YAPMAMAK İÇİN

( "En" doğru zamanı beklemek. İLE/VE/||/<>/> [bazen/çoğunlukla] Olumsal/keyfî "bahane" (olabilir). )


- BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<> KÖKEN ile/ve/||/<> DOĞUM


- BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<>/> ORTA ile/ve/||/<>/> SON


- BAŞLANGIÇ ile/ve/||/<> ZEMİN


- BAŞLI BAŞINA ile TAMAMEN


- BAST-I ZAMAN ile TAYY-İ ZAMAN

( Zamanın uzamış gibi olması. İLE Zamanın kısalmış gibi olması. )


- BASTON ile DEĞNEK


- BATAĞAN ile KARA BOYUNLU BATAĞAN

( image )

( GREBE vs. BLACK-NECKED GREBE )

( PODICIPEDIDAE cum PODICEPS NIGRICOLLIS )


- BATAĞAN ile KÜÇÜK BATAĞAN


- BATIG ile/||/=/<> DERİN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir su yatağının, ırmağın derin yeri. İLE/||/<> ... )


- BÂTIL[< BUTLÂN] değil/yerine/= BOŞ, BEYHÛDE | ÇÜRÜK | ZEMİNİ OLMAYAN

( BOŞ, BEYHÛDE | ÇÜRÜK | ZEMİNİ OLMAYAN )


- BATI/LI(coğrafya) = KEDİN, KURIYAKI = WEST/ERN[İng.] = OUEST, OCCIDENT/AL[Fr.] = DER WESTEN/WESTLICH[Alm.] = OCCIDENTE/OCCIDENTAL(E)[İt., İsp.] = OCCIDENS/OCCIDENTEM[Lat.] = HE DÜZIS/PROS HELION DÜZIN[Yun.] = el-ĞARB/ĞARBÎ[Ar.] = BÂKHTER/Î[Fars.] = HET WESTEN/WESTELIJK[Felm.]


- BATILILAŞMA ile "DEJENERASYON"


- BATIN/BATN[Ar. çoğ. BUTÛN, EBTÂN] ile BÂTIN[Ar. çoğ. BEVÂTIN] ile BATÎN[Ar.]

( Karın. | Nesil, soy. İLE İç. | İç yüz. | Gizli, görünmeyen nesne. | Tanrı. | İçteki. | Çukur, kuytu yer. İLE Büyük karınlı. | Uzak yer. )


- BATIN ile BÂTIN

( Karın[bağırsak bölgesi]. İLE İç; gizli. )


- BATIN ile BÂTIN

( Karın. | Soy, kuşak, nesil. İLE İç. | Gizli. | Gözle görülmeyen. )


- BÂTIN ve/<> EDEB


- BATI-NIN ile BÂTIN-IN


- BATKI, DÜŞ KIRIKLIĞI/HÜSRAN[Ar.] ile SUKÛT-U HAYAL


- BATKI/HÜSRAN ile PİŞMANLIK


- BATKI/HÜSRAN[Ar.] ile/değil/yerine ŞAŞIRMA/ŞAŞKINLIK


- BATKI/HÜSRAN ile BUHRAN


- BATMAN -ile

( Miktarı, bölgelere ve tartılacak şeylere göre değişen, eski bir ağırlık ölçüsü. )


- BATMAN ile
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Büyüklüğü bölgelere ve tartılacak nesneye göre değişen eski bir ağırlık ölçüsü. )


- BATTANİYE ile YORGAN


- BAYAN ile/değil/yerine KADIN

( Kadınların, ad ya da soyadlarının önüne getirilen saygı sözü. | Kadın. | Eş, karı. | Kadınlara bir seslenme sözü. İLE/DEĞİL/YERİNE Erişkin dişil kişi, hatun, hatun kişi. | Analık ya da ev yönetimi bakımından gereken erdemleri, becerileri olan. )


- BAYGIN ile/değil/yerine/>< AYGIN


- BAYIN/YEPUN = KIZIL/QIZIL
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Koyu kırmızı. | Kırmızı dağ lalesinin renginde olan herhangi bir şey. )


- BAYKUŞ PAPAĞAN ile/ve BAYKUŞ


- BAYRAK ile UÇUN

( ... İLE Bayrağın gönder/uçkurluk karşısındaki kenarı. )


- BAYRAM-SEYRAN


- BAZ ile BAZGAN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Yabancı. İLE Demirci çekici. )


- BAZAN değil BAZEN

( Her ne kadar [Ar. "BA'-ZÂN: VAkit vakit, ara-sıra.] gelse de, Türkçe'de BAZEN olarak yazılmakta/kulllanılmaktadır. )


- BAZEN[Ar.] değil/yerine/= ARA SIRA, ARADA BİR


- BAZEN ile BİR AÇIDAN


- BAZEN ile/ve ÇOKÇA/ÇOĞUNLUKLA


- BAZEN ile/ve/||/<> YER YER


- BAZEN ile/ve/değil/yerine YERİ GELDİĞİNDE


- BAZEN ile ZAMAN ZAMAN


- BAZI AYRINTILARA DEĞİNME:
YANLIŞ ANLAŞILMAMASI İÇİN ile/ve/değil/||/<>/< BOŞLUK KALMAMASI/BIRAKMAMAK İÇİN


- BAZI/BAZEN/ZAMAN ZAMAN değil/yerine/= KİMİKEZ/KİMİLEYİN/KİMİ OĞUR/ARA SIRA

Bugün[18 Kasım 2025]
itibarı ile 9.994 başlık/FaRk ile birlikte,
9.994 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(5/41)