Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(57/162)


- GÖREV ve/değil/||/<> İŞLEV


- GÖREV/İMİZ:
"SİYASET" değil TESİS-İ ADÂLET


- GÖREVİNİ YAPMAK ile/ve/değil/yerine/||/<> GEREĞİNİ YAPMAK


- GÖREVLİ ile MANDARİN[Portekizce < Sans.]

( ... İLE Avrupa'lıların, Çin devlet görevlilerine verdikleri ad. | İmparatorun emrinde çalışan en yüksek dereceli Çin devlet memurlarına verilen unvan. )


- GÖRGÜ ile/ve/> UFUK

( Görgülü kuşlar, gördüğünü işler. )


- GÖRGÜLÜ, SERCAN (HIZIRŞAH/DATÇA, 1960) :

( Zonguldakspor'dan transfer edildi. On sezon (1985 - 1995) Sarıyer Spor Kulübünde tescilli kaldı, uzun yıllar kaptan olarak görev yaptı. 1990/91 sezonu ortasında Fenerbahçe'ye transfer oldu, sezon sonu tekrar Sarıyer'e geri döndü. Bu süre içinde Sarıyer forması altında 251 lig, 19 kupa, 4 turnuva maçı olmak üzere 274 resmi ve 86 özel maçla birlikte toplam olarak 360 maçta Sarıyer formasını giydi. Sarıyer S.K. de en çok maç oynayan futbolcular arasında ilk on sırada bulunmaktadır. Lig maçlarında 69, kupa maçlarında 8. turnuva maçlarında 1 olmak üzere resmi maçlarda 78 ve özel maçlarda 42 gol olmak üzere toplam olarak takımına 120 gol kazandırdı. Teknik eleman olarak Sarıyer ve değişik kulüplerde görev yapmaktadır. 2 A Milli, 2 Ümit Milli ve 1 kez de Olimpik milli takım formasını giydi. )


- GORİL[Fr. GORILLE] ile ORANGUTAN[< (Malayca), ORANG: İnsan. UTAN: Orman.]

( Ekvator bölgesinde ormanlarda yaşar. Maymunların en iri ve en güçlü olanıdır. İLE Sumatra ve Borneo'da yaşar. İnsana benzer. )

( Dişilleri ve genç olanları ağaçlarda, eriller ve gümüşsırt(silverback) denilenleri yerde uyumayı tercih eder. )

( Goriller, yüzemez. )

( ... İLE Yavrularının annesini/bölgesini terk etmesi belirli donanımları edinmesiyle ya da edinmeleri için en az 9 yıl gerektirir. [200 çeşit meyveyi/otu ayırd edebilmelilerdir] )

( ... İLE 50 yıl kadar yaşayabilirler. )

( 48 kromozomları vardır. [İnsandan 2 fazla] )

( Goril ile Orangutan )

( ... İLE Erilleri, dişillerine oranla, 2 kat daha iridir. )

( GURİLLÂ ile ... )

( GORILLA vs. ORANGUTAN, ORANG-OUTANG
)

( TROGLODYTES/GORILLA GORILLA cum PONGO PYGMAEUS, SIMIA SATYRUS )


- GORİLLER ile İNSAN

( [Grip olunca] Ölüyorlar. İLE Ölmüyoruz. )

( [Ebola olunca] Ölmüyorlar. İLE Ölüyoruz. )

( Yüzemez.[Bellerini geçen yere/suya de gitmezler.] İLE Yüzebilir. )


- GÖRKEM:
BAKILANDA ile/ve/değil/||/<>/< BAKIŞTA


- GÖRKEM ile GÖRK

( Göz alıcı ve gösterişli olma durumu. İLE Güzellik, gösteriş. )


- GÖRME ile/ve/<> NÜFÛZ ETME


- GÖRMEK (BAKMAK) = REGARD[İng.] = CONSIDÉRER[Fr.] = BETRACHTEN[Alm.] = CONTEMPLOR[Lat.]


- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK

( İşlevsel/lik. İLE/VE/||/<>/> Niyetli, bilinçli, amaçlı. )

( GÖRMEK: Can kulağıyla dinlemek. )

( Görmek, dinlemek ile başlar. )

( image )

( İnsanın her bir gözü, doğrudan doğruya karşıya baktığı zaman, burundan dışarı doğru 95 derecelik bir görüş alanına sahiptir.

Ayrıca, gözlerimiz sayesinde burundan aşağıya doğru 75 derece, burna doğruysa 60 derecelik bir açıyı görebiliriz.

İki gözün görüş açısının, yani sol gözümüzün burna ve sağa doğru 60 derecelik görüş alanıyla, sağ gözümüzün burna ve sola doğru 60 derecelik görüş alanının çakıştığı bölge, kabaca 3 boyutlu görüş alanımızdır.

Bu 3 boyutlu görüş alanı, sadece 114 derecelik bir alanı kapsar. Bu iki alanın çakışması sayesinde derinlik algılanabilir. 114 derecenin geri kalan alanında teknik olarak 2 boyutlu görebiliriz ve derinlik algısı yok denecek kadar azdır.

İki göz hesaba katıldığında, insanın yatayda (göz ekseninde) 180 dereceden birazcık büyük bir görüş alanı vardır. Bunun üzerine göz hareketleri de görüş alanını değiştirir. Her bir gözümüz, yuvası içinde 90 dereceye yakın bir açıyla sola ya da sağa dönebilir. Bu sayede, kafamızı hareket ettirmeksizin, görüş alanımız göz ekseninde 270 dereceye kadar ulaşabilir. Kafamız da 100-130 dereceye kadar sağa ya da sola dönebilir. Bu sayede görüş alanımızı toplamda 340-350 dereceye kadar çıkarmamız mümkündür. Kafa ve boyun hareketine, göğüs ve bel dönüşü (rotasyonu) da eklenirse, bacakları hareket ettirmeksizin 360 dereceyi görmemiz olanaklıdır.

Her bir gözümüzde, dimdik ileri baktığımızda 12-15 derece dışa, 1.5 derece aşağıya denk gelecek biçimde optik sinirin retinayı yararak girdiği kör nokta bulunur. Bu kör nokta, görüş alanını gövde eksenimizde 7.5 derece, göz eksenimizde 5.5 derece kısıtlayan bir evrimsel kusurdur. )

( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR )

( DÎDÂR: Görme, görüş gücü. İLE/VE/||/<>/> ... )

( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK )


- GÖRMEK ile/ve/||/<>/> BAKMAK ile/ve/||/<>/> İZLEMEK

( Denk gelerek, istemeden de görülmüş olabilir. İLE/VE/||/<>/> Dikkati yönelterek. İLE/VE/||/<>/> Bakışı kararlı bir biçimde sürdürerek. )

( BASAR ile/ve/||/<>/> NAZAR ile/ve/||/<>/> SEYİR/SEYR )

( TO SEE vs./and/||/<>/> TO LOOK vs./and/||/<>/> TO WATCH )


- GÖRMEK ile/ve/<> BİLMEK

( Görüyorum demek göz ile değil, Biliyorum demek dil ile değil! )

( Duyduğumu unuturum, gördüğümü anımsarım, okuduğumu anlarım. )

( TO SEE vs./and/<> TO KNOW )


- GÖRMEK ile/ve GÖRENİ GÖRMEK

( Gözümüzü iyi görmeye ve iyiyi görmeye alıştırmalıyız. )

( GÖRMEK: Nur'un Nur'a olan iştiyakı. )


- GÖRMEK ile GÖRÜŞMEK


- GÖRMEK ile/ve/<> İLGİ

( Göz görmeyince, gönül katlanır. )

( Gözden ırak/uzak, gönülden ırak/uzak olur/kalır. )

( TO SEE vs./and/<> INTEREST )


- GÖRMEK ve/||/<>/> ÖRMEK

( Kazâ. VE/||/<>/> Kader. )


- GÖRMEMEK ile GÖRÜNENİ GÖRENİ GÖRMEMEK

( Nakışa bak, nakkaşı anla! )


- GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK ile/ve/||/<> YOK SAYMAK


- GÖRMESİN! ile/ve/değil/yerine/<> GÖSTERME!


- GÖRME/TATMA/KOKLAMA/DOKUNMA ile/ve/değil/||/<>/< DUYMA

( Uyur. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Uyumaz. )

( Dirençli/ihtiyârî. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Dirençsiz/gayr-ı ihtiyârî. )


- GÖRMEYE DEĞER değil GÖRÜLMEYE DEĞER


- [önce] | "GÖRMEMEZLİKTEN GELİRLER"
sonra
"ALAY EDERLER"
sonra
"SAVAŞIRLAR" |
ile/değil/yerine/||/>/><
[sonunda]
KAZANIRSIN


- GÖRMEZLİKTEN GELMEK ile/değil GÖRMEMEZLİKTEN GELMEK


- GÖRMÜŞ, NUMAN N. :

( Sarıyer altyapısından yetişti profesyonel takım kadrosuna alındı. Dört sezon (1974 - 1978) kadroda kaldı. Bu süre içinde 24 lig, 3 kupa, 3 turnuva ve 57 amatör lig maçı olmak üzere 87 resmi ve 27 özel maçla birlikte toplam olarak 114 maçta Sarıyer formasını giydi. Takıma 5 gol kazandırdı. Anadoluhisarı İdman Yurdu kulübüne transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- GÖRSEL/LİK ile DIŞSAL/LIK

( DIŞSALLIĞI İLE ALGINDA, İÇSELLİĞİ İLE AKLINDA )

( VISUAL/NESS vs. EXTERIOR/NESS )


- GÖRÜ AKSİYONLARI ile/ve/||/<> ALGI ÖNGÖRÜLERİ ile/ve/||/<> DENEYİM ANALOJİLERİ ile/ve/||/<> AMPİRİK DENEYİMİN POSTULATLARI[genel]


- GÖRÜ = HADS, TEHADDÜS = INTUITION[İng., Fr.] = ANSCHAUUNG[Alm.] = INTUITIO, INTUITUS < INTUERI[Lat.] = INTUICIÓN[İsp.]


- GÖRÜLEN ile/ve GÖRÜLMEYEN

( VISIBLE vs./and INVISIBLE )


- GÖRÜLEN ile/ve/||/<>/< GÖRÜNEN


- GÖRÜM" (DİYE) değil GÖREYİM (DİYE)


- GÖRÜNEN/BİLİNEN/DUYULAN ile/ve/yerine GÖRÜNENİN/BİLİNENİN/DUYULANIN ÖTESİ


- GÖRÜNEN UYUM ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖRÜNMEYEN UYUM


- GÖRÜNEN/DEN BLİNEN/E ile/ve/||/<>/> BİLİNEN/DEN GÖRÜNEN/E


- GÖRÜNMEZ KAZA" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< GÖRÜNÜR(ÖNGÖRÜLEBİLİR) "GÖRÜNMEZ KAZA"


- GÖRÜNMEZ GÖRÜNÜR


- GÖRÜNTÜ (HUZUR)


- GÖRÜNTÜ ile GÖRSEL


- GÖRÜNTÜ ile/ve/değil GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile GÖRÜNÜM


- GÖRÜNTÜ ile/ve GÜZELLİK

( Rüya. İLE/VE Gerçek. )

( APPEARANCE vs./and BEAUTY )


- GÖRÜNTÜNÜN/MANZARANIN:
EN ÇİRKİNİ/KORKUNCU ile/değil/yerine/>< EN GÜZELİ

( Somurtan bir "yüz". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Gülen bir yüz. :) )

( Gülen İnsan Yüzünün Görsel FaRkLaR'ı için burayı tıklayınız... )

( Kara delik. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Güneş. )

(

ile/değil/yerine/><

)


- GÖRÜNTÜNÜN:
BULANIK (OLMASI) ile/ve/değil/||/<>/< BUZLU (OLMASI)


- GÖRÜNTÜSEL YANSITICI ile/ve/||/<> SAYMACA UZLAŞIMSAL GÖSTERGELER


- GÖRÜNTÜSÜ ile/ve/değil/yerine İŞLEVSELLİĞİ

( [Beynin] Sağ yarımküresi. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Sol yarımküresi. )


- GÖRÜNÜM ile/ve/değil GÖRÜNGÜ

( [not] APPEARANCE vs./and/but PHENOMENON )


- GÖRÜNÜR HAREKET ile/ve GERÇEK HAREKET

( VISIUAL/EXTERNAL MOVEMENT vs./and REAL MOVEMENT )


- GÖRÜNÜR HAREKET ile/ve GERÇEK HAREKET


- GÖRÜNÜRDE değil GÖRÜNÜŞTE


- GÖRÜNÜRLÜK ile/ve/<> SAYDAMLIK


- GÖRÜNÜŞ -ile

( ASPECT )

( APPEARANCE )


- GÖRÜNÜŞ ile/ve ANLAM

( APPEARANCE vs./and MEANING )


- GÖRÜNÜŞ ile/ve DUYARLILIK

( APPEARANCE vs./and SENSITIVITY )


- ÖZ ile/ve/||/<>/> GÖRÜNÜŞ ile/ve/||/<>/> EDİMSELLİK


- GÖRÜNÜŞ ile GÖRÜNTÜ


- GÖRÜNÜŞ/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< HAREKET/LER


- [ne yazık ki]
GÖRÜNÜŞTE ile/ve/||/<> SÖZDE


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<>/< GÖRMÜŞ/LÜK


- GÖRÜŞ ile/ve/değil/yerine KAVRAM

( [not] OPINION vs./and/but CONCEPT
CONCEPT instead of OPINION )


- GÖRÜŞ ile/ve/||/<> YORUM


- GÖRÜŞME/EYLEME:
"UYGUN OLDUĞUN(UZ)DA ..."
ile/ve/değil/yerine/<>/>
"UYGUN OLURSAN(IZ) ..."


- GÖSTERGE = İŞARET = SIGN[İng.] = SIGNE[Fr.] = ZEICHEN[Alm.] = SIGNUM[Lat.] = SENAL[İsp.]


- GÖSTERGE ile/değil/||/<>/> KANA[İt. < CANNA]

( ... İLE/DEĞİL/||/<>/> Geminin çektiği suyu göstermek için baş ve kıç bodoslamaları üzerine konulan işaretler. )


- GÖSTERGE ile/ve/değil/||/<> ÖLÇÜT

( [not] INDICATOR vs./and/||/<>/but/< CRITERION
CRITERION instead of INDICATOR )


- GÖSTERGE ile/ve/||/<> PARAKETE[İt.]

( ... İLE/VE/||/<> Geminin saatteki [deniz mili] hızını anlamak için kullanılan araç. )


- GÖSTERİ İLE SİMÜLASYON İLE HANDS-ON ile/||/<> FİZİK ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

( Etkili fizik eğitimi yaklaşımları. )

( Formül: Active learning )


- GÖSTERİ ile/ve/değil GÖSTERİM


- GÖSTERİ ile GÖSTERİŞ (YAPMAK)


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( PROJECTION vs. DEMONSTRATING )


- GÖSTERİM ile GÖSTERİŞ

( Görüntülerin gösterici yardımıyla bir yüzeye yansıtılması işi. | Sinema, tiyatro, konser gibi sanat dallarında verilen gösterilerden her biri, seans. İLE Gösterme eylemi ya da biçimi. | Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak ya da kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış. | Göze çarpıcı nitelik, göz alıcılık. )


- GÖSTERİ(M) ile PAYLAŞIM

( PROJECTION vs. SHARING )


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMİ OLAN ile GÖSTERİMİ OLMAYAN


- GÖSTERİMSEL -ile

( DEICTIC )


- GÖSTERME ile/ve/değil/yerine İMLEMEK/İŞARET (ETME)

( [not] TO SHOW vs./and/but TO INDICATE
TO INDICATE instead of TO SHOW )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ÖRTEREK GÖSTERMEK

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/>< Sanat. )


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine/<> SİMGELERLE/ÖYKÜLERLE/MASALLARLA ANLATMAK


- GÖSTERMEK ile/ve/||/<> TANITMAK


- GÖSTERMEK ile/ve/değil/yerine YAŞAMAK

( [not] TO SHOW vs./and/but TO LIVE/VALUE
TO LIVE/VALUE instead of TO SHOW )


- GÖT-GÖBEK (SALMAK, BÜYÜTMEK)


- GOTİK ile/||/<> ULUSLARARASI GOTİK ile/||/<> STİL GALANTE

( Avrupa'da Ortaçağ mimarisine verilen ad. XII. yüzyılın ortasından Rönesans'a kadar süreci içeren Gotik, resim ve heykel de kapsayan geniş bir sanat akımıdır. Geç Gotik, Uluslararası Gotik (Bkz. "Bkz." ile geçen madde) altı bir dönemi niteler. İLE/||/<> XIV. yüzyıl sonunda ilk kez Fransız sarayında beliren bir sanat üslûbu. Bir üslûp olarak temelde Gotik'e bağlı olan bu anlayışta özellikle manzara ayrıntılarına, hayvanlara ve giysilere gerçekçi bir yaklaşım söz konusudur. Ama bu gerçekçilik, daha geç dönemin esinini doğadan alan ve Masaccio ile Donatello'nun yapıtlarında anlatımını bulan gerçekçi yaklaşımdan farklıdır. İLE/||/<> Zarif üslûp. Almanya'da XIV. yüzyıl sonu ile XV. yüzyıl başında egemen olmuş bir sanat anlayışı. Uluslararası Gotik'le sıkı sıkıya ilişkili olan bu anlayışta, figürler yumuşak, zarif ve incelikli bir biçimde betimlenir, sıcak renklerle boyanırdı. )


- GÖTÜ-BAŞI (AÇIKTA GEZMEK/AYRI OYNAMAK)


- GÖTÜ KALKMAK ile/ve/değil/yerine KANI BİTLENMEK


- GÖTÜRÜ ile GÖTÜRÜM ile GÖTÜRÜŞ

( Para ile satın alınan şeyler ya da para karşılığında yapılan işler için toptan fiyat vererek. İLE Dayanma. İLE Götürme eylemi ya da biçimi. )

( ... ile TAHAMMÜL )


- GÖVDE AMELİYATI ile/ve/||/<> MANEVİ AMELİYAT

( [Kişinin] Uyut(ul)ması gerekir. İLE/VE/||/<> Uyan(dırıl)ması gerekir. )


- GÖVDE GELİŞTİRME ile/değil/yerine FITNESS

( )


- GÖVDE/İNSAN ile/ve/<> NEY

( İNSAN ve NEY: 60 )


- GÖVDE ve/||/<>/> ANLIK ve/||/<>/> BİR/LİK


- GÖVDE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEN

( Gövde ve gövdeyle özdeşlik duygusu var oldukça, düş kırıklıkları kaçınılmazdır. )

( Gövde olmadığında siz gövdeden ayrılmış değilsiniz - sadece Siz'siniz. )

( Gövde, üzerinde aşırı konsantrasyon kendi amacına ters düşer ve aksi sonuç verir. )

( Kendinin, gövde ve zihin olmadığını bilen bir kişi, bencil olamaz. Çünkü, bencillik nedeni olabilecek bir şeye sahip değildir. )

( Benlik, öylesine kendinden emindir ki, cesâreti tümüyle kırılmadıkça vazgeçmez. )

( Bir gövdede odaklanmış sonsuz olansınız. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesini yok edin, o zaman iç ve dış bir olacak. )

( "Ben Gövde'yim" düşüncesinin ötesine geçin. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gövde ve zihin içinde olmadığınızı, fakat her birinin de farkında olduğunuzu bilmek, kendini-biliştir. )

( Sükûnet ve sessizlik içinde "Ben" kabuğu erir ve iç ile dış bir olur. )

( Her kim, varoluşu hakkında bir yanıt arayarak düşünürse ve kendi kaynağını bulmayı içtenlikle isterse, her zaman mevcut olan "Ben-im" duygusunu kavrayabilir ve zihni karartan bulutlar dağılıp, varlığın özü tüm ihtişamıyla görününceye dek onun üzerinde büyük dikkatle ve sabırla durabilir. )

( As long as there is the body and the sense of identity vs. the body, frustration is inevitable.
Without the body you are not disembodied - you Just are.
The self is so self confident, that unless it is totally discouraged, it will not give up.
Go beyond the I-am-the-body idea.
The body and the mind are limited and therefore vulnerable; they need protection which gives rise to fear.
Whoever is puzzled by his very existence as a conscious being and earnestly wants to find his own source, can grasp the ever-present sense of I am and dwell on it assiduously and patiently, till the clouds obscuring the mind dissolve and the heart of being is seen in all its glory. )

( [not] BODY vs./and/<>/but I
I instead of BODY )

( ZÂT ile/ve/<>/değil VÜCÛD/SIFAT )


- GÖVDE ile/ve/||/<> BİLİNÇ

( Zuhur/tezahür. İLE/VE/||/<> Tecelli. )

( Kişi, önce gövdesine bakmalıdır. )

( İnsan gövdesi, doktoru, eczanesi kendinde olan bir yapıya sahiptir. )

( MENZİL-İ CÂN: İnsan gövdesi. | Ulvî âlem. )

( TENÂVÜR[Ar.]: İri gövdeli kişi. )


- GÖVDE ve/||/<> EV ve/||/<> EVREN

( Bilinç. VE/||/<> Kişi. VE/||/<> Yaşam. )

( Tohum. VE/||/<> Ağaç. VE/||/<> Meyve. )


- GÖVDE ile KONGÖVDE

( ... İLE Palmiyelerde olduğu gibi, üzerinde yaprak kalıntıları, izleri bulunan dalsız, budaksız gövde. )


- GÖVDE ve/<> MÂBED

( Mâbedine[gövdesine] bakmayan, mâbâdına[kıçına] bakmak zorunda kalır. )

( Akılsız başın cezasını, ayaklar çeker. )


- GÖVDE ile/ve/<> ZİHİN

( Gövde ile gövdede barınan bilinç arasında zihin yer alır. )

( Gövde, ölçüsünü bilir, ama zihin bilmez. )

( Gövde ve zihin sınırlılardır, onun için de incinmeye açıklardır, onların, korunmaya gereksinimleri vardır ve bu da korkuya yol açar. )

( Gövde, dış varlığı, bilinç iç varlığı tanımlar, saf farkındalık halinde ise En Yüce Olan'la temas kurulur. )

( Gövdenin ötesine geçmek için sağlıklı olmalısınız; zihnin ötesine geçmek için ise zihniniz kusursuz bir düzen içinde olmalı. )

( BODY vs./and/<> MIND
Between the body and the indwelling consciousness lies the mind.
The body knows its measure, but the mind does not.
The body defines the outer self, consciousness the inner, and in pure awareness the Supreme is contacted.
To go beyond the body you must be healthy; to go beyond the mind, you must have your mind in perfect order. )


- GÖVDE ve/||/<> ZİHİN ve/||/<> KALP ve/||/<> HİÇ

( Deneyim aradığımızda. VE/||/<> Bilgiyi aradığımızda. VE/||/<> Tanrı'yı aradığımızda. VE/||/<> Hakikati aradığımızda. )


- DİNLENME:
GÖVDEDE ile/ve/||/<> BEYİNDE ile/ve/||/<> GÖNÜLDE

( Uzanarak. İLE/VE/||/<> Uyuyarak. İLE/VE/||/<> Paylaşarak![Aynı zaman ve mekânda, aynı durumları paylaşarak!] [Söyleşerek DEĞİL susuşabilerek!] )


- ÖLMEK:
GÖVDEDE ile/ve/değil/yerine/<>/< KENDİNDE


- GÖVDEDEN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve TOPLUMDAN DOĞMAK/DOĞAN ile/ve KENDİNDEN DOĞMAK/DOĞAN


- GÖVDE/MİZ:
OKSİJEN ve/||/<> KARBON ve/||/<> HİDROJEN ve/||/<> NİTROJEN ve/||/<>
KALSİYUM ve/||/<> FOSFOR ve/||/<> + 54 ÖĞE

( %65 ve/||/<> %18 ve/||/<> %10 ve/||/<> %3 ve/||/<> %1.4 ve/||/<> %1.1 ve/||/<> + %0 - 0.99 )

( OXYGEN and/||/<> CARBON and/||/<> HYDROGEN and/||/<> NITROGEN and/||/<> CALCIUM and/||/<> PHOSPHORUS and/||/<> + 54 ELEMENTS )


- GÖVDEMİZİ ...:
(YETERİNCE) KULLANMAMAK ile/ve/değil/ne yazık ki/=/||/<>/> KÖTÜYE KULLANMAK


- GÖVDE(N):
[ne] ATMAK ve [ne de] TAPMAK


- GÖVDENİN/TEN'İN ABDESTİ ile/ve AKIL'IN/VİCDANIN ABDESTİ ile/ve NEFS'İN ABDESTİ

( Su ile. İLE/VE Gözyaşı ile. İLE/VE Kelâm/sohbet ile. )


- GÖVDE'NİN:
ABDESTİ ile/ve KULLUĞU

( Su ile. İLE/VE İşlevi ile. )


- GÖVDENİN ANATOMİK YAPISI = SÂKIN İNTİSÂC-I TEŞRÎHÎSİ = STRUCTURE ANATOMIQUE DE LA TIGE


- GÖVDENİN DENGESİNDE: SU ve TUZ


- GÖVDENİN EYLEMİ ile/ve/<> NEFSİN EYLEMİ ile/ve/<> ÖZÜN EYLEMİ

( El ile. İLE/VE/<> Hayal ile. İLE/VE/<> Sevgi ile. )


- ENGELLİLER:
GÖVDESEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> DUYUSAL ile/ve/ne yazık ki/||/<> İŞİTME ile/ve/ne yazık ki/||/<> KONUŞMA ile/ve/ne yazık ki/||/<>
ZİHİNSEL ile/ve/ne yazık ki/||/<> GEÇİCİ ile/ve/ne yazık ki/||/<> YAŞLILAR


- GÖVEM ERİĞİ/GEYİK DİKENİ/AKDİKEN ALIÇ[Fars. < ALUÇA] ile ALIÇ[Fars. < ALUÇA]

( Hünnapgillerden, kırlarda kendiliğinden yetişen, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan, sert odunlu bir ağaç. İLE Bu ağacın mayhoş yemişi. )


- GOVERNMENT vs. DYNASTY


- GÖYA değil GÜYA


- GÖYNÜK ile GÖYÜK

( Yanık. | Güneşte yanmış. | İyice olmuş yemiş/meyve. | Acısı olan, elemli. İLE Yanık, yanmış. | Sayrılık ateşi, humma. )


- GÖZ GÖZE (GELMEK)


- GÖZ:
GÜNEŞ ve/<> GÜZELLİK


- GÖZ İÇİNE DOĞRUDAN BAKMAK yerine İKİ KAŞIN ARASINA BAKMAK


- GÖZ KAPAĞI ve/+/||/<> DUDAK

( "Herşeyi görme!" diye vardır. VE/+/||/<> "Her sözü söyleme!" diye vardır. )

( Kulakta, sürekli takılı olması gereken iki küpe...

Bir şey ki, yapmasan da olur... YAPMA!
Bir şey ki, söylemesen de olur... SÖYLEME! )


- GÖZ KAPAĞI ile/ve/||/<>/> PİTOZİS

( ... İLE/VE/||/<>/> Göz kapağı düşüklüğü. )


- GÖZ KARARI ile/ve EL KARARI


- GÖZ KARARI ile/değil/yerine ÖLÇÜ


- GÖZ KIRPMAK/KIPMAK ile GÖZ KIRPIŞTIRMAK/KIPIŞTIRMAK

( TWINKLE )


- GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK ile/ve/ya da ÇÖZMEK


- GÖZ ÖNÜNDE:
()TUTMAK() ile/ve/değil/<> ()BULUNDURMAK()


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZ ÖNÜNE ALMAK değil GÖZE ALMAK


- GÖZ RENKLERİNDE:
SEVDÂ ile SERKÂ ile ŞEHLÂ ile ŞEVLÂ

( Siyah renkte. İLE Yeşil ya da mavi renkte. İLE Elâ ya da açık kahverengi renkte. [Gözlerin "iki ayrı yönde" gibi bakışı.] [Kadının en arzulu bakışı.] İLE Koyu kahverengi. )


- GÖZ TANSİYONUNDA:
AÇIK AÇILI ile KAPALI AÇILI


- GÖZ UYGARLIĞI ile/ve/<> SÖZ UYGARLIĞI

( Dışa bakar. İLE/VE/<> İçe bakar. )


- GÖZ ve/||/<>/>/< AKIL

( Göz, odur ki; dağın arkasını göre! VE/||/<>/>/< Akıl, odur ki; başına geleni/geleceği bile! )


- GÖZ ve/<> BİLİNÇ

( Göz ve bilinç, tüm dünyayı gördüğü halde, kendini [pek] [kolay kolay] göremez. )

( EYE and/<> CONSCIOUSNESS )


- GÖZ ve/||/<>/> GÖNÜL[< GÖNENME/GÖNENÇ] ve/||/<>/> AYAK

( Gözden uzak(ırak) olan, gönülden/zihinden (de) uzak(ırak) olur. )

( Göz, dostu görendir. )

( DİLÂ: EY GÖNÜL )

( Göz, nereye bakar; gönül, oraya akar. VE/||/<>/> Gönül, nereye akar; ayak, oraya koşar. )

( EYE and/||/<>/> HEART and/||/<>/> FOOT )


- GÖZ ile/ve GÖRGÜ


- GÖZ ile/ve GÖZ KÜRESİ ile/ve GÖZBEBEĞİ ile/ve GÖZ ÇUKURU ile/ve GÖZ KAPAĞI

( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )

( "Suyun akmaya başladığı kaynak." )

( Göz, Zât'ı; geri kalanı, sıfatı simgeler. )

( Gözlerimiz hayatımız boyunca doğduğumuz andaki boyutlarında kalıyor. Burnumuz ve kulaklarımızın ise büyümesi hiç sona ermiyor. )

( Bir gözün, 1.800.000 damarı vardır. )

( EŞFÂR[Ar. < ŞÜFR]: Gözkapağının kenarları, kirpik yerleri. )

( Her bir göz, 130 milyon görme siniri hücresinden oluşmaktadır. )

( ... İLE ... İLE Gözbebeği, ilgi çekici bir nesneye baktığımızda ya da bir olaya şahit olduğumuzda, %45 oranında büyür. İLE ... İLE ... )

( Bazı örgenimizde, işlevlerinin tamamına ulaşması zaman alırken, gözlerimiz, sürekli olarak etkindir. )

( Gözler, saatte 36.000 bit bilgiyi işleyebiliyor. )

( Gözlerimiz, tüm öteki örgenlerimizden daha fazla olarak, beyin gücünün %65'inden yararlanıyor. )

( Neredeyse herkesin bir gözü, ötekinden az da olsa daha güçlüdür. )

( AYN, MEDMA'[çoğ. MEDÂMİ'] ile/ve ... ile/ve HADEKA, İNSÂN-ÜL-AYN, MANZAR[< NAZAR], MANZAR-I ÇEŞM, NOKTA-İ BÎNİŞ, BÜ-BÜ', MUKLE ile/ve MEDÂR-ÜL-AYN ile/ve ...

RÂFİ'[< REF]: Gözkapağı gibi bazı örgenleri yukarı kaldırmaya yarayan kas/adale, sinir.
TARFE: Gözkapağının bir kere açılıp kapanması. )

( DÎDE, ÇEŞM ile/ve ... ile/ve MERDÜM, MERDÜME, BÎNEK, DÎDE ile/ve ... ile/ve BÂM-I ÇEŞM[üstteki], BERG-İ ÇEŞM[BERG: Yaprak.]

BÂDÂM: Sevgilinin bademi andıran gözü. | Badem. )

( EYE vs./and EYE BALL vs./and PUPIL/APPLE OF THE EYE vs./and ORBIT/EYE HOLE vs./and EYE LID )


- GÖZ ile/ve GÖZDEKİ ANLAM VE DERİNLİK


- GÖZ ile/||/<> GÖZE

( Suyun çıktığı yer, kaynak. İLE/||/<> Gözlü, pınar, çeşme. | İlkbaharda çıkıp yazın kaybolan su. | Örme, örgü, yama. | Süzgeç. | Hücre. )


- GÖZ GÖZLÜK


- GÖZ ve/||/<> KALP

( Gülmek için!... :) VE/||/<> Sevmek için!... )

( EYE and/||/<> HEART )


- GÖZ ile KENE GÖZ

( ... İLE Çok küçük gözlü. )


- GÖZ ile/ve/=/<> KİŞİLİK/AKIL


- GÖZDE:
SİYANOLAB ile/ve/||/<> KLOROLAB ile/ve/||/<> ERITOLAB

( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )


- GÖZDEKİ AĞ TABAKANIN EN DUYARLI NOKTASI -ile

( ŞELEL )


- GÖZDEN ÇIKARMAK ile/değil/yerine GÖZDEN KAÇIRMAK


- GÖZDEN DÜŞEN ile/ve/||/<>/> GÖZDE (OLAN)


- GÖZDEN DÜŞME ile/ve/<>/>< YÜCELME

( İkisi de, kişiyi eşit şaşırtır. )


- GÖZDEN GEÇİRME ile KOLAÇAN ETME

( ... İLE Herhangi bir amaçla çevreyi dolaşıp pek belirli etmeksizin gözden geçirme. )


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve ELDEN GEÇİRMEK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile/ve/||/<> GÖZLEMLEMEK


- GÖZDEN GEÇİRMEK ile İRDELEMEK


- GÖZDEN IRAK OLAN, GÖNÜLDEN IRAK OLUR
ile/ve/değil/yerine
GÖNÜLE GİREN, GÖZDEN UZAK OLSA NE OLUR


- GÖZE ALMAK değil GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURMAK


- GÖZE BATMA ile/değil/yerine GÖZE ÇARPMA


- GÖZE GÖZ


- GÖZE ORGANELLERİNDE:
KLOROPLAST ile/ve/<> KROMOPLAST ile/ve/<> LÖKOPLAST

( )


- GÖZE ZARI İLE SİTOPLAZMA İLE ÇEKİRDEK İLE MİTOKONDRİ İLE ER İLE GOLGİ ile/||/<> TEMEL GÖZE ORGANELLERİ

( Ökaryotik gözenin altı temel organeli ve işlevleri. )

( Formül: ATP: ADP + Pi + enerji )


- GÖZE, ŞEREF (İST. 1942) :

( Ortaköy S. K. den kaleci olarak transfer edildi ve üç sezon (1966 - 1969) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 96 lig, 7 kupa, 3 turnuva maçı olmak üzere 106 resmi ve 9 özel maçla birlikte 115 maçta Sarıyer'de formasını giydi. Lig maçlarında 75, kupa maçlarında 5, turnuva maçlarında 3 olmak üzere resmi maçlarda 83 ve özel maçlarda yediği 17 golle birlikte toplam olarak 100 gol yedi. Kütahyaspor'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )


- GÖZELER ile/ve/||/<> ÖLÇEKLER

( )


- GÖZETİM ile/ve/<> DENETİM


- MAKİNE ÖĞRENMESİ:
GÖZETİMSİZ ile/ve/değil/||/<>/< GÖZETİMLİ


- GÖZETLEME KULESİ :

( Garipçe köyün batı tarafında ve en yüksek tepenin üzerindedir. Kale tipindedir ve kim tarafından hangi tarihte yaptırıldığı hakkında bir bilgi yoktur. )


- GÖZLEM İLE HİPOTEZ İLE DENEY İLE KURAM İLE YASA İLE PARADİGMA ile/||/<> BİLİMSEL YÖNTEM

( Bilimsel bilgi üretiminin altı temel aşaması. )

( Formül: Gözlem → Hipotez → Test → Sonuç )


- GÖZLEM İLE HİPOTEZ İLE DENEY İLE KURAM ile/||/<> BİLİMSEL YÖNTEM

( Bilimsel araştırma süreci. )

( Formül: Falsifiability )


- GÖZLEM ile HESAP

( vs./and/||/<> CALCULATION )


- GÖZLEM ile/ve/yerine KATILIM

( Düşüncelerinizi, duygularınızı, sözlerinizi ve eylemlerinizi gözlemleyin. )

( OBSERVATION vs./and PARTICIPATION
PARTICIPATION instead of OBSERVATION )


- GÖZLEM = MÜŞAHEDE = OBSERVATION[İng., Fr.] = BEOBACHTUNG[Alm.] = OBSERVAR, MIRAR[İsp.]


- GÖZLEM ile/ve/değil/||/<> ÖNGÖRÜ


- GÖZLEMEK ile/değil GÖZLEMLEMEK


- GÖZLEMLEMEK ile/ve/||/<> "TARTMAK"


- GÖZLEMSEL BİLGİ ile/ve KATILIMSAL BİLGİ

( OBSERVAL KNOWLEDGE vs./and PARTICIPAL KNOWLEDGE )


- GÖZLER:
YAŞLI ile/ve/değil/||/<>/> YASLI


- GÖZLERİM "YAŞLANDI" değil GÖZLERİM "YAŞARDI"


- KENDİLİK:
GÖZLEYEN ile/ve/||/<> DENEYİMLEYEN


- GÖZLEYEN ile/değil GÖZLEMLEYEN


- GÖZLÜK ...:
GİYMEK değil TAKMAK


- GÖZLÜK ile/ve/değil EŞİK


- GÖZLÜK ve/||/<> GAZEL

( Körler çarşısında satma! VE/||/<> Sağırlar çarşısında satma! )


- GÖZLÜK ile/||/<> KELEBEK GÖZLÜK

( ... İLE/||/<> Burundan tutturularak kullanılan sapsız gözlük, kıskaç gözlük. )


- GÖZLÜK ve/||/<>/>/< SÖZLÜK


- GÖZÜKMEK/GÖRÜKMEK değil GÖRÜNMEK


- KÜYOR değil GÖNÜYOR


- GÖZÜKÜYOR/GÖZÜKTÜ değil GÖRÜNÜYOR/GÖRÜNDÜ


- GÖZÜMÜN NURU ve KALBİMİN SÜRÛRU


- GÖZÜN AKLI ile/ve GÖZÜN HAKKI


- GÖZÜN GÖRMEYİP GÖNLÜN KATLANMASI
ile/ve/||/<>
GÖZDEN UZAK/IRAK, GÖNÜLDEN UZAK/IRAK


- GÖZÜN(ZİHNİN):
GÖRDÜĞÜNÜ SEVMESİ ile/ve/değil/||/<> SEVDİĞİNİ GÖRMESİ


- [ne yazık ki]
"GÖZÜNDE BÜYÜTMEK" ve/||/<>/> GERÇEKLEŞME OLASILIĞINI DÜŞÜRMEK


- GÖZÜNE-DİZİNE (DURSUN)


- GÖZÜTOK/LUK ile GÖZÜKARA/LIK


- GÖZÜTOK/LUK ile TUZUKURU/LUK


- GÖZYAŞI:
[ACI ile/ve TUZLU] ile/ve/değil/yerine/>< TATLI (ise)

( [ağlama] [ İstekler/in(nefs) içindir. İLE/VE Mal/mülk/çıkar içindir. ] İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/>< Hak/k ile... )


- GÖZYAŞI BEZİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve GÖZYAŞI KESESİ YANGISI(İLTİHABI) ile/ve İRİS TABAKASININ YANGISI

( DAKRİYOADENİT ile/ve DAKRİYOSİSTİT ile/ve İRİTİS )


- GÖZYAŞI:
KEDERDE ile BOZULMADA ile SOĞANDA ile GÜLÜŞTE

( )

( TEARS OF: GRIEF vs. CHANGE vs. ONION vs. LAUGHING )


- GÖZYAŞI ile/ve/değil/<> KANLI GÖZYAŞI

( ... İLE/VE/DEĞİL/<> Göz kapaklarından, burundan ve/ya da bazen kulak yolundan gelen kanın, gözyaşı kanallarından akan kan. )

( LACRIMAE ile/ve/değil/<> HAEMOLACRIA )


- GÖZYAŞININ:
DIŞA AKMASI ile/ve İÇE AKMASI

( TEARS: FLOWING OUTWARD vs./and FLOWING INWARD )


- GPS ile GPRS

( Global Pozisyonlama Sistemi. İLE Mobil telefon sistemi. )


- GRADE ile GRADİENT ile GRADİNG ile GRADUAL

( Aşama, derece. İLE Eğim, eğilim. İLE Aşamalandırma, dereceleme. İLE Adım adım. )


- GRADİENT DESCENT İLE ADAM İLE RMSPROP ile/||/<> OPTİMİZASYON ALGORİTMALARI

( Ağırlık güncelleme yöntemleri. )

( Formül: w = w - α∇L )


- GRADİENT DESCENT İLE NEWTON İLE BFGS ile/||/<> OPTİMİZASYON ALGORİTMALARI

( İşlev minimizasyon yöntemleri. )

( Formül: x_{n+1} = x_n - α∇f )

( Isaac Newton tarafından 1687 yılında keşfedildi/formüle edildi. )


- GRADUAL İLE PUNCTUATED İLE SALTATİON ile/||/<> EVRİM HIZLARI

( Evrimsel değişimin hız modelleri. )

( Formül: Staz → Hızlı değişim → Staz )


- GRADYAN İLE DİVERGENS İLE ROTASYONEL ile/||/<> VEKTÖR OPERATÖRLERİ

( Vektör analizinin temel diferansiyel operatörleri. )

( Formül: ∇ = (∂/∂x İLE ∂/∂y İLE ∂/∂z) )


- GRADYAN ile/||/<> DİVERGENS

( Gradyan yön türevi İLE divergens kaynak/kuyu ölçümüdür )

( Formül: ∇f İLE ∇·F )


- GRAFİK DİZAYN/IR / DESİGNER değil/yerine/= ÇİZGE TASARIM/CI


- GRAFOLOJİ değil/yerine/= YAZIBİLGİSİ

( El yazısından, yazanın karakter ve duygularını anlamayı amaç edinen inceleme yöntemi. )


- GRAM POZİTİF İLE GRAM NEGATİF ile/||/<> BAKTERİ DUVARI

( Bakteri göze duvarı yapısı. )

( Formül: NAG-NAM peptidoglikan )


- GRAM POZİTİF İLE GRAM NEGATİF ile/||/<> BAKTERİ SINIFLANDIRMASI

( Gram boyama ile ayrım. )

( Formül: Mor İLE pembe )


- GRAM-SCHMİDT İLE HOUSEHOLDER İLE GİVENS ile/||/<> ORTOGONALLEŞTİRME

( Vektörleri ortogonal yapma yöntemleri. )

( Formül: u_k = v_k - Σ proj(v_k) )


- SARF[Ar.]/GRAMER[İng.] değil/yerine/= DİL BİLGİSİ


- GRAND KANYON'DA:
KUZEY YAKASI ile/ve/||/<> GÜNEY YAKASI ile/ve/||/<> BATI YAKASI

( NORTH RIM vs./and/||/<> SOUTH RIM vs./and/||/<> WEST RIM )


- GRANİT ile/değil/yerine/||/<>/> BİYO GRANİT

( ... İLE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Destekli ve çok daha dayanaklıdır.[Isıya ve darbeye yedi kat daha fazla] Yanmaz, yapışmaz ve daha kolay temizlenir özelliği vardır. )


- GRANİT ile RİYOLİT[Fr. < Yun.]/LİPARİT[Lipari adalarının adından]

( ... İLE Granitle aynı kimyasal yapıda yani serbest silis bakımından zengin, içinde mikrolitler olan kayaç. )


- GRANÜLİN ile GRANÜLİT

( Opalin türü. İLE Kuvars, feldispat, granit, moskofcamı gibi maddelerden bileşmiş, billur kayağantaş kütlesi. )


- GRAPHENE İLE MXENE İLE PHOSPHORENE ile/||/<> 2D MALZEMELER

( Tek atom kalınlığında malzemeler. )

( Formül: σ = ne²τ/m* )


- GRAVE vs. CEMETERY


- GRAVE ile LARGO ile LARGETTO ile LENTO ile ADAGIO ile ALLEGRO ile ALLEGRETTO ile ANDANTE ile ANDANTINO ile ANIMATO ile APPASIONATO ile VIVACE ile PRESTO ile PRESTESSIMO

( ...
İLE
Bir parçanın, ağır ve görkemli çalınacağını/söylenileceğini anlatır. | Bu ağırlıkta çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, largodan daha yavaş çalınacağını belirtir.
İLE
Bir parçanın, largodan çabuk ve hafif çalınacağını anlatır. | Bu biçimde çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, ağır çalınacağını anlatır. | Bu tempoda çalınan parça.
İLE
Yavaş, ağır olarak. | Bu biçimde çalınan beste.
İLE
Bir parçanın, canlı, neşeli ve hızlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, allegrodan biraz daha ağır çalınacağını anlatır. Yarı yavaş, adagio ile andantino arası.
İLE
Andanteden daha canlı, daha hızlı.
İLE
Bir parçanın, canlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, coşkunca çalınacağını anlatır.
İLE
Canlı ve hızlı.
İLE
Çabuk, çok çabuk bir tempo ile. | Bu tempo ile çalınan müzik parçası.
İLE
Çok çabuk, aşırı hızlı. )


- GRAVİMETRİ ile/||/<> VOLUMETRİ

( Gravimetri tartım İLE volumetri hacim ölçümüdür )

( Formül: Kütle İLE hacim )


- GRAVİMETRİK İLE VOLUMETRİK İLE SPEKTROSKOPİK İLE KROMATOGRAFİK İLE ELEKTROKİMYASAL ile/||/<> ANALİZ YÖNTEMLERİ

( Kimyasal analizde kullanılan beş temel yöntem sınıfı. )

( Formül: A = εbc (Beer-Lambert) )


- GRAVİTİ/GRAVITY[İng.] değil/yerine/= KÜTLE/YER ÇEKİMİ


- GREED vs. INSATIABLE


- GREED vs. PASSION


- GREED vs. REQUEST

( gri:d vit rikuest )


- GREEN CARD ile/ve/||/<>/> E2 (VİZESİ)


- GREENWICH MEAN TIME(GMT) ile/ve/değil/yerine/||/<>/> UNIVERSAL TIME COORDINATE(UTC)[İng.]/COORDINATED UNIVERSAL TIME(CUT)/TEMPS UNIVERSEL COORDONNE(TUC)[Fr.]

( UTC, atomik olarak hesaplanan bir saattir. İlk olarak 1963 yılında kullanılmaya başlamıştır. Güneş zamanına göre belirlenen GMT ile arasında çok ufak farklar vardır. Gündelik yaşamda iki zaman dilimi de kullanılır. Hangisinin kullanıldığı zaman dilimini etkilemez. )


- GREFT/GRAFT[İng.] değil/yerine/= YAMA


- GRES YAĞI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> MOTOREKS GRES YAĞI


- GREV ile/ve/<>/< BOYKOT[< İng. < Charles Boycott]

( ... İLE/VE/<>/< Bir işi, bir davranışı yapmama kararı alma. | Bir kişi, bir topluluk ya da bir ülkeyle amaca ulaşmak için her türlü ilişkiyi kesme. )


- GREV[Fr. < GRÈVE] ile İŞ BIRAKIMI/YAVAŞLATMA


- GREYFURT ile POMELO(ŞADOK ÇİN GREYFURDU)

( CITRUS X PARADISI cum CITRUS MAXIMA )


- DİKENLİ TAHTAKURUSU:
GRİ ile KÜÇÜK ile UZUN HORTUMLU

( Erginleri, 8-12 mm boyunda, kırmızımsı kahverengi, göğüs bölümünde öne doğru uzamış dikensi uzantı taşıyan, huş ağaçlarında beslenen böcek türü.[Yarımkanatlılar (Hemiptera) takımının dikenli tahtakuruları (Acanthosomatidae) ailesinde yer alır.] İLE Erginleri, 9-12 mm boyunda, yeşil renkli, göğüs bölümünde öne doğru uzamış dikensi uzantı taşıyan böcek türü. İLE Kahverengi desenli, uzun hortumlu, göğüs bölümünde öne doğru uzamış dikensi uzantı taşıyan böcek türü. )

( Üçü de Yarımkanatlılar[Hemiptera] takımının dikenli tahtakuruları [Acanthosomatidae] ailesinde yer alır. )

( ELASMUCHA GRISEA cum ELASMUCHA MINOR cum ELASMUCHA LONGIROSTRATA )


- GRİ MADDE ile/ve/<> BEYAZ MADDE

( Nöronun göze gövdesi. İLE/VE/<> Akson. )

( Yaşayan bir beynin yaklaşık %40'ı gri madde, %60'ı beyaz maddeden oluşur. )

( Gerçek bilgi işlemesinin yapıldığı gözeleri içerir. Beyinde kullanılan oksijenin yaklaşık %94'ünü kullanır. İLE/VE Akson ve aksonu saran yağlı bir protein olan myelin'dir.Hücrelerin dışına doğru uzayan dendrit ve aksonları sararak birbirinden ayırmaya yarar. Farklı gri maddeleri birbirine ve gri maddeyi gövdenin öteki taraflarına da bağlayarak beynin iletişim ağını oluşturur. )

( [Bilgisayar benzetmesiyle] İşlemci (CPU). İLE/VE Kablo bağlantısı.[Zekâ, hem birlikte, hem de hızlı çalışmayı gerektirir.] )


- GRİ SU ile/ve SİYAH SU

( Lavabo ve duş giderinden akıtılan. İLE/VE Tuvaletten akıtılan. )


- GRİGNARD REAKTİFİ ile ORGANOLİTİYUM REAKTİFİ

( Magnezyum içeren organik reaktifi. İLE Lityum içeren organik reaktifi. )


- GRİGNARD REAKTİFİ ile/||/<> ORGANOLİTYUM

( Grignard RMgX daha kararlı, organolityum RLi daha reaktif. )

( Formül: RMgX İLE RLi

)

( Victor Grignard tarafından 1900 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1871-1935) (Ülke: Fransa) (Alan: Kimya) (Önemli katkıları: Grignard reaktifleri) (Nobel: 1912) )


- GRİP ile/değil SITMA

( Afrika ülkelerine gitmiş olanların, döndüklerinde, kendileri ya da hekimlerin, Türkiye'de de pek karşılaşılmadığından dolayı, yakalandıkları sıtma hastalığını "grip" olarak değerlendirdikleri görülebilmektedir. Eğer teşhis ve tedavi için geç kalınmazsa sıtma (fazla) tehlikeli olmaz/olmayabilir. )


- GROOVE ile GUTTER

( Oluk. İLE Oluk. )


- (not GROUND) GROUNDS


- GROUND vs. SUBSTRUCTURE


- GROVER İLE SHOR İLE HHL İLE VQE ile/||/<> KUANTUM ALGORİTMALARI

( Kuantum hızlandırma sağlayan algoritmalar. )

( Formül: O(√N) İLE O(N) )


- GRUP/GROUP[İng.] değil/yerine/= KÜME, ÖBEK


- GRUP/GRUBU yerine ÖBEK/ÖBEĞİ, KÜME


- GUARANTEE vs. GUARANTY


- GÜBRE[Yun.]/KEMRE ile/ve FIŞKI

( Tarımda kullanılılabilen hayvan dışkısı. | Verimini artırmak için toprağa dökülen her türlü hayvan dışkısı, kimyasal ya da bitkisel nesne. İLE/VE Taze gübre. )

( SERGÎN )


- [ne yazık ki]
"GÜÇ"/"İKTİDAR" "DÂVÂSI" ile/ve/||/<>/< MÜLKİYET KAVGASI


- GÜÇ/KUDRET:
BEL ÜSTÜ ile/ve/<> BEL ALTI

( Erilde. İLE/VE/<> Dişilde. )

( [daha çok] Erillerin, govdesi ve kolları güçlüdür/dayanıklıdır. İLE/VE/<> Dişillerin, bacakları güçlüdür/dayanıklıdır. )


- GÜÇ/KUDRET ve/||/<> MERHAMET


- GÜÇ/KUVET:
| YAVAŞLATIR ile/ve/ya da/||/<> DURDURUR ile/ve/ya da/||/<> DÖNDÜRÜR ile/ve/ya da/||/<> YÖNÜNÜ DEĞİŞTİRİR ile/ve/ya da/||/<> BİÇİMİNİ DEĞİŞTİRİR ile/ve/ya da/||/<> HIZLANDIRIR |
ile/ve/ya da/||/<> />
| GERER ile/ve/ya da/||/<> BÜKER ile/ve/ya da/||/<> VURUR ile/ve/ya da/||/<> SIKAR |


- GÜÇ:
SIÇRAYIŞ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SARSILMAZ DURUŞ


- GÜÇ ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> ACIMASIZ/LIK


- GÜÇ ile/ve/||/<> BASINÇ

( Bir cisme etki eden itme ya da çekme. İLE/VE/||/<> Birim yüzeye düşen Güç. )


- GÜÇ ile DAYANAK

( POWER vs. SUPPORT/BASE )


- GÜÇ ile/ve DİRENÇ

( POWER vs./and RESISTANCE )


- GÜÇ ile/ve/||/<>/>/< EKONOMİ

Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(57/162)