Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(130/162)


- SİMGE:
CANLI ve/||/<>/> CANLANDIRICI


- SİMGE:
[ÇOK FARKLI/ÇEŞİTLİ ANLAMI/DEĞERİ]
GÖSTEREN/TAŞIYAN ile/ve/değil/||/<>/< BİRARAYA GETİREN


- SİMGE ile/ve/<> KAVRAM

( SYMBOL vs./and/<> CONCEPT )


- SİMGE ile KAVRAM

( SYMBOL vs. CONCEPT )


- SİMGE ile/ve/||/<>/> MAZMUN


- SİMGE = REMZ[çoğ. RÜMÛZ(ÂT)] = SYMBOL[İng., Alm.] = SYMBOLE[Fr.] = SYMBOLON[Yun.] = SIMBOLO[İsp.]


- SİMGE ile/ve SİMGE

( SYMBOL vs./and SYMBOL )


- SİMGE ile/ve/||/<>/> SİMGENİN SİMGESİ (ARACI VE KAYNAĞI)

( ... İLE/VE/||/<>/> Ayna ve birey[insan]. )


- SİMGEBİLİM = SYMBOLICS[İng.] = SYMBOLIQUE[Fr.] = SYMBOLIK[Alm.]


- SİMGE/LER:
KENDİLERİ değil KENDİNİ AŞAN ANLAMI/ANLAMA İŞARET EDEN

( SİMGE: Kendinden başka bir şeyi gösteren. )


- SİMGELERİ (HİYEROGLİF/ÇİVİ YAZISINI) OKUMAK değil SİMGELERİ (HİYEROGLİF/ÇİVİ YAZISINI) ÇÖZMEK

( HİYEROGLİF: Kutsal örtüsü. )


- SİMGELEŞTİRME ile/ve BENZETME

( TO SYMBOLIZE vs./and TO LIKEN )


- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve/<> ÇOKLU (ANLATIM)

( Akıllı kişiler, canlı bir varolanın, dil ve sözle çizilerek anlatılmasını, boya ya da herhangi bir sanat yapıtıyla gösterilmesine yeğ tutar; akılla izleyemeyen kişilere ise sanat yapıtı daha uygun gelir. )

( SYMBOLIC (EXPOSITION) vs./and MULTIPLE (EXPOSITION) )


- SİMGESEL (ANLATIM) ile/ve ÇOKLU (ANLATIM)


- SİMGESEL DİL ile/ve/<> BİÇİMSEL DİL


- SİMGESEL DÜŞÜNME ile/ve/> DÜŞÜNCENİN, KENDİNİ ÖRMESİ


- DÜŞÜNME:
SİMGESEL ile/değil YAPISAL


- SİMGESEL YAPI(/BİLİNÇ) ile/ve/<> KAVRAMSAL YAPI(/BİLİNÇ)

( Mahal. İLE/VE/<> Mekân. )

( Yaşanır. İLE/VE/<> Kuşatır. )

( Açıklanamaz.[Anlamlandırılır.] İLE/VE/<> Açıklanabilir. )


- SİMGESEL/LİK ile/ve/<> AŞKIN/LIK

( Aşkınlığın imgesi. İLE/VE/<> Aşkınlığın gerçekleşmesi. )

( Simgelerin hem örtücü, hem de açıcı özellikleri vardır. )

( SYMBOLIC/NESS vs./and/<> TRANSCENDENTAL/NESS )


- SİMGESEL/LİK ile/ve/değil/yerine/<>/hem de İŞLEVSEL/LİK

( [not] SYMBOLIC/NESS vs./and/but/<>/also FUNCTIONAL/NESS
FUNCTIONAL/NESS instead of SYMBOLIC/NESS )


- SIMILAR vs. REASON


- (not SIMILAR WITH) SIMILAR TO


- SIMPLE vs. USUAL


- SİMPLEKS İLE POLİTOP İLE MANİFOLD ile/||/<> GEOMETRİK NESNELER

( Farklı boyutlarda geometrik yapılar. )

( Formül: χ(S²) = 2 (Euler) )


- SİMPLEX İLE INTERİOR POİNT İLE BARRİER İLE PENALTY ile/||/<> OPTİMİZASYON YÖNTEMLERİ

( Matematiksel optimizasyon algoritmaları. )

( Formül: min f(x) s.t. g(x) ≤ 0 )


- SİMPLY CONNECTED İLE MULTİPLY CONNECTED ile/||/<> BAĞLANTILILIK

( Topolojik uzayların delik sayısı. )

( Formül: π₁(S¹) = ℤ )


- SIMPSON AÇMAZI ile/ve/||/<> YABANCI DÜŞMANLIĞI AÇMAZI


- ŞİMŞEK, HAKKI İSMET (ZARA, 1989) :

( Kırklarelispor'dan orta saha elemanı olarak transfer edildi ve bir sezon (2018/2019 ara transfer) tescilli kaldı, takımının 15 lig maçında oynadı. Sezon sonunda serbest kaldı. Dikilitaş, Hadımköy, Avcılar Belediyespor, Beylerbeyi, Bandırmaspor Baltok, Ümraniye, İnegölspor, Kırklarelispor ve Sarıyer'de oynadı. )


- ŞİMŞEK ile/= YALABIK

( ... İLE/= Parlak, parıltılı, ışıltılı. | Alevin, oynayarak parıldaması, parlama, parıltı. | Şimşek. | Güzel, yakışıklı, sevimli. | İkiyüzlü, kaypak. )


- SIMSIKI ile DİPDİRİ

( VERY TIGHT vs. FULL OF LIFE )


- TAHTA KAŞIK'TA:
ŞİMŞİR ile/ve/değil/yerine SANDAL AĞACINDAN


- SİMÜLASYON/SİMÜLATÖR[Fr.] değil/yerine/= BENZETİM/BENZETİMLİK | SAYRIMSAMA


- SİMULTANE ÇEVİRİ yerine ARDIL ÇEVİRİ


- SİMYA İLE FLOGİSTON İLE ATOM İLE KUANTUM ile/||/<> KİMYA TARİHSEL EVRİMİ

( Kimyanın gelişim evreleri. )

( Formül: Kütle korunumu )


- SİN[Türkçe]/KABİR/KABR[Ar.], MEZAR/GÛR[Fars.] ile TÜRBE/TOMB

( [kökeni/etimolojisi] MEZAR[< ZİYARET[Ar.]): Anadolu Türkçesi'ne anlam değiştirerek, ölünün gömüldüğü yer olarak geçmiştir. İLE Topraklanmış, toprak örtülmüş. )

( İşlerinizden sıkıldığınızda kabirleri/mezarlıkları, türbeleri ziyaret ediniz. )


- SIN vs. SHAMEFUL


- SIN ile/||/<> SİN

( Korkmak, sinmek. | Beğenmek, imrenmek. | Kırılmak. İLE/||/<> Kendini göstermemek için büzülmek, saklanmak, pusmak. | Korku, yılgınlık vb. nedenlerle konuşmamak, hareket etmemek ya da tepki göstermemek. | Hiç çıkmayacak ya da güç çıkacak biçimde işlemek, nüfûz etmek. | Huy, alışkanlık vb. iyice yerleşmek. )


- SÎN[Ar.] ile Sîn[Ar.] ile SİN[Ar.] ile SİN/SİNN[Ar. çoğ. ESİNNE, ESNÂN, ESÜNN] ile Sinn[Alm.]

( Osmanlı abecesinin onbeşinci harfi. Ebced hesabında, 60 sayısının karşılığıdır. | Sual sözcüğünün kısaltılmış biçimi. İLE Çin. İLE Mezar. İLE Diş. | Yaş, ömrün derecesi. İLE Algı. )


- SINAAT/ZANAAT ile/ve/değil/yerine/||/<>/> SANAT

( Tasarım. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Yaratıcı imgelem. )

( İşlevi/nde olan. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> İşlevinden/görünüşünden arındırılmış olan. )

( Aktarılabilir, tekrarlanabilir, devredilebilir. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/> Aktarılamaz, tekrarlanamaz, devredilemez. )

( [not] CRAFT vs./and/||/<>/>/but ART
ART instead of CRAFT )


- SİNAGRİT[Yun.]

( Akdeniz'de yaşayan, pullu bir balık. )

( DENTEX VULGARIS )


- SINAÎ EMEK ile/ve/||/<> TİCARÎ EMEK


- SINAMA ile/ve/||/<>/> SAĞLAMA


- SINAMA ile SINAYIŞ

( Değerini anlama, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için birini, bir nesneyi ya da bir düşünceyi yoklamak, denemek. | Bilgisini, yeteneğini, yeterliliğini ya da niteliğini yoklamak. İLE Sınama eylemi ya da biçimi. )


- SINAMAK ile/ve/ne yazık ki/||/<> İNDİRGEMEK


- SİNAN PAŞA CAMİSİ ile SİNAN PAŞA MESCİDİ

( Beşiktaş'ta, Barbaros Anıtı karşısındadır. İLE Haliç'te, Aya Kapı (Sur kapısı)'dadır. )

( 1555'te, Kaptan-ı Derya Yusuf Sinan Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. İLE ... )


- SİNANPAŞA KÖŞKÜ / İNCİLİ KÖŞK ile ...

( Ahırkapı - Çatladıkapı arasındaydı. [Ancak kalıntı olarak görülebilmektedir] )


- ŞİNÂSİ ile/ve/||/<>/< BURSA'LI ŞEYH ZAİK EFENDİ


- SİNCAP[< Fars. SİNCÂB] ile KANGURU

( ... İLE Gebelik süreleri 22 - 24 gündür. [Yavruları 1 aylıkken annesinin kesesine geçer.] )

( ... İLE Doğumun kuraklık zamanına gelmesini engelleyebilirler. [Embriyolarını yumurtalıklarından birinde aylarca saklayabilirler.] )

( ... İLE Dişillerin 3 vajinası vardır. [Biri doğurmak, ikisi çiftleşmek üzere] )

( ... İLE Meme bezleri, tam yağlı ve yağsız sütü aynı anda üretebilir. )

( ... İLE Saatte 32 km. hıza ulaşabilirler. [Hızlandıkça daha az enerji harcarlar.][Kullandıkları enerjinin %70'ini geri dönüştürebilirler. (İnsanda ise ancak %20)] )

( ÇEKELEZ/ÇÖKELEZ, DEĞİN, GALLİ, TEYİN ile ... )

( SİNCÂBİYYE[Ar.]: Sincapgiller. )

( ... ile Kanguru )

( ... İLE Büyümeleri, hiç durmaz. )

( ... İLE Yavruları, 6.5 aylık olduklarında annelerinin keselerinden çıkarlar. )

( ... İLE Kangurugillerden, Avustralya'da yaşayan, iri, otçul, memeli, ön ayakları kısa, arka ayakları ile kuyruğu uzun ve güçlü, başı küçük, dişisinin karnında yavrularını taşıyacak bir kesesi bulunan keseli hayvan. )

( SİNCÂB ile KENGAR )

( SQUIRREL vs. KANGAROO )

( SCIURUS VULGARIS/ANOMALIS cum MACROPUS GIGANTEUS [FAMILY OF MACROPODIDAE] )

( ... con EL CANGURO )


- SİNCAP ile ANADOLU YER SİNCABI


- SİNCAP ile İSOTRİKS SİNCABI


- SİNCAP ile KIRMIZI SİNCAP


- SİNCAP ile ŞEKER PLANÖRÜ


- SİNCAP ile UÇAN SİNCAP


- SİNCAP ile YER SİNCABI


- ŞİNDİ" değil ŞİMDİ


- SİNDİRİM DÜZENİNİN YAPISI ile SİNDİRİM DÜZENİNİN İŞLEVLERİ

( Ağız, yemek borusu, mide, ince bağırsak, kalın bağırsak ve rektum gibi çeşitli organlardan oluşur. İLE Besinlerin sindirilmesi, besin nesnelerinin emilmesi ve atık nesnelerin gövdeden atılması. )


- SİNDİRİM ile EMİLİM

( )

( DIGESTION vs. ABSORPTION )


- SİNDİRİM ile/ve/<>/> ÖZÜMSEME


- SİNDİRİM'DE:
TÜKÜRÜK BEZİ ile/ve/<> İNCEBAĞIRSAK BEZİ ile/ve/<> PANKREAS ile/ve/<> KARACİĞER


- SİNDİRME ile SİNDİRME


- SİNDİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BEZDİRMEK


- SİNE[Fars.] = SADIR/SADR[Ar.]


- SİNE[Ar.] ile SÎNE[Ar.]

( Uyuklama, uyku bastırma, ımızganma. İLE Göğüs, yürek/kalp. )


- SİNEK ile BÜĞE(LEK)/BÜVE(LEK)

( ... İLE Daha çok, sığırlara saldıran, onların kanını emen, vızıltılarıyla tedirginlik yaratan, sokucu sinek. )

( ... cum HYPODERMA BOVIS )


- SİNEK ile ÇEÇE[Fr. < TSE-TSE]

( ... İLE İkikanatlılardan, insana uyku hastalığı aşılayan, sinekten büyük bir cins Güney Afrika böceği. )

( .. cum GLOSSINA )


- SİNEK ile/ve İVEZ/ÜVEZ


- SİNEK ile/ve SAPSİNEĞİ/EKİNSİNEĞİ


- SİNEK/CİBİN ile/ve SİVRİSİNEK

( ... İLE/VE Bilinen 2500 sivrisinek türü vardır. [400'ü Anopheles ailesin aittir ve bunlardan 40'ı sıtma bulaştırabilir.] )

( İspanyolca ve Portekizce'de "küçük sinek" anlamına gelir. )

( Divân şiirinde sevgilinin beni, bir kara sinek olarak ele alınır. )

(

Sivrisineğin elektronik mikroskop ve öteki modern araçlar altında incelenmesi sonucu keşfedilenler...

O ufacık kafasında tam 100 adet göz var. Mikroskopla bile zor görülebilen ağzında 48 adet diş bulunuyor. Göğsünde biri merkezî, ikisi de kanatlar için olmak üzere 3 adet kâlp bulunmakta ve her bir kalpte 2 adet kulakçık, 2 adet de karıncık yer alıyor. Bu ufacık sivrisinek, son teknoloji uçaklar olmak üzere en gelişmiş cihazlarda bile bulunmayan bir termâl alıcıya sahip. Ve canlıları ısı ile buluyor. Bu aracın ısı duyarlılığı, santigrat derecenin binde biri.

Son derece gelişmiş bir kan tahlil aracı, bir anestezi aracı ve kanı kolayca emebilmek için bir kan sulandırıcı araca sahip. Hortumunda altı adet bıçak bulunuyor. Bunlardan dördü ile kare biçimli bir kesi oluşturuyor, öteki ikisiyle de kanı emmek için bir tüp biçimini oluşturuyor. Ayaklarında da pençeler ve kancalar bulunmakta. )

( İlgili başka bir yazıyı daha okumak için burayı tıklayınız... )

( ZEBÂB/ZÜBÂB[çoğ. ZİBBÂN] ile/ve BAÛZA/BAUZ, BİÛZA, BAKKA )

( MEGES/MEKES ile/ve PEŞŞE/PEŞE )

( FLY/HOUSEFLY vs./and MOSQUITO )

( MUSCA DOMESTICA cum CULEX OR ANOPHELES )


- SİNEKÇİL ile/<> SİNEKKAPAN ile/<> SİNEKKUŞU

( Serçegillerden, sinekle beslenen, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan bir kuş. İLE Droseragillerden, Kuzey Karolina bataklıklarında yetişen, yapraklarına konan sinekleri, böcekleri sıkıp emen bir bitki. | Böcekleri, özellikle sinekleri yakalayarak beslenen, küçük, ötücü kuşlara verilen ad. İLE Serçegillerden, küçük, güzel bir kuş türü. )

( ... İLE/<> ... İLE/<> 50 türü bulunmaktadır. )

( ... İLE/<> ... İLE/<> Kalpleri, dakikada 1000 kez atar. | Dakikada, 70 kez kanat çırparlar. )

( ... İLE/<> ... İLE/<> Dünyada geri geri uçabilen tek kuş türüdür. )

( MUSCICAPA cum DIONAEA MUSCICAPA cum TROCHILUS )


- SİNEKLİ MESCİD -ile

( Vefa'dadır. )


- SİNEMA:
SANAT ile/ve/değil/||/<>/> SANAYİ/ENDÜSTRİ


- SİNEMA TARİHÇİSİ ile/ve/değil/||/<> SİNEMA ELEŞTİRMENİ


- SİNEMA TARİHİ ile/ve/||/<> FİLM TARİHİ

( Bağlam içinde kalarak. İLE/VE/||/<> Tekil ve/ya da birbiriyle ilişkilendirilerek. )


- SİNEMA değil/yerine/= ÇELKİTEY


- SİNEMA ile/ve FİLM

( CINEMA vs./and FILM, MOVIE )


- SİNEMA ile/ve/||/<> SANAT

( )

( 1- Jean Jacques Annaud / Gülün Adı(The Name of the Rose [1986])

2- Kim Ki-Duck / İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış ve İlkbahar(Bom Yeoareum Gaeul Gyeoul Geurigo Bom)

3- Peter Weir / Ölü Ozanlar Derneği(Dead Poets Society)

4- Tony Kaye / Kopma(Detachment) [2011]

5- Andrzej Jakimowski / Hayallerin Ötesinde(Imagine) [2012]

6- Scott Hicks / Shine [1996]

7- Milos Forman / Guguk Kuşu(One Flew Over the Cuckoo's Nest)

8- Sidney Lamet / Equus

9- Michelangelo Antonioni / Cinayeti Gördüm(Blowup) [1966]

10- Alain Corneau / Dünyanın Tüm Sabahları(Tous les matins du monde) )


- SİNEMA ile/ve TİYATRO

( 2015 yılı Tiyatro ve Sinema İstatistikleri için burayı tıklayınız... )

( CINEMA vs./and THEATER )


- SİNEMA'DA:
OSMANLI( XX. YY.) ile/ve/değil/||/<>/> AYASTEFANOS


- SİNERJİ ENERJİ


- SİNGAPUR ile/ve/<> PULAV UBİN ADASI

( ... İLE/VE/<> Singapur'un Changi Havaalanı'nın bulunduğu ada.[Ağaçları, çiçekleri, çağlayanları ile dünyanın en güzel havaalanı unvanını almaktadır.] )


- SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR ile/ve/<> SİNGAPUR

( Ülke. İLE/VE/<> Singapur'un, -aynı adlı- başkenti. İLE/VE/<> Minik kedi. )

( Nüfusun neredeyse tamamına yakını, başkent Singapur'da yaşamaktadır. )

( Ana ada ve etrafındaki 54 adacıktan oluşmaktadır. İLE/VE/<> ... )

( Bağımsızılığına, 1959 yılında kavuşmuştur. )

( ... İLE/VE/<> Ekvatora en yakın konumdaki en büyük Asya kenti. )

( Havası çok nemlidir.[%88] )


- SİNGLE ATOM İLE CLUSTER İLE NANOPARTİCLE ile/||/<> KATALİZÖR BOYUTLARI

( Farklı boyutlardaki katalizör yapıları. )

( Formül: Aktivite ∝ 1/d )


- SİNGLE MODE İLE MULTİMODE İLE POLARİZATİON MAİNTAİNİNG ile/||/<> FİBER OPTİK TÜRLERİ

( Optik fiber çeşitleri. )

( Formül: NA = √(n₁² - n₂²) )


- SİNGLET İLE TRİPLET İLE ISC ile/||/<> UYARILMIŞ DURUMLAR

( Elektronik uyarılmış durum türleri. )

( Formül: ΔE(S-T) = 2J )


- SİNGULUM/CINGULUM[İng.] değil/yerine/= KUŞAK, HALKA


- Sînî[Ar.] ile SÎNÎ/SİNÎ[Ar.]

( Çin'li. | Çin'de yapılmış, Çin işi porselen. İLE Büyük tepsi. )


- SİNİ ile YASTAĞAÇ

( Büyük tepsi. İLE Üzerinde hamur açılan, yemek yenilen tahta. )


- SINIF ile/değil/yerine DAL


- SINIF ile/ve ŞUBE

( CLASS vs./and DEPARTMENT/SECTION )


- SINIF/LAMA ile/ve/||/=/<> SINIR/LAMA

( CLASSIFICATION vs./and/||/=/<> LIMITING )


- SINIFLAMA ile/yerine/değil SONSAL/BÜTÜNCÜL SINIFLAMA(KATEGORİ)

( [not] CLASSIFICATION vs./but CATEGORY
CATEGORY instead of CLASSIFICATION )


- SINIFLAMA ile/yerine/değil SONSAL/BÜTÜNCÜL SINIFLAMA(KATEGORİ)

( ... ile/yerine/değil DEME KALIPLARI )

( [not] CLASSIFICATION vs. CATEGORY
CATEGORY instead of CLASSIFICATION )


- SINIFLANDIRMA HATALARI:
BÜTÜNLEME ile/ve/||/<> İNDİRGEME

( FALLACY OF COMPOSITION vs./and/||/<> FALLACY OF DIVISION )


- SINIFLANDIRMA ile/ve/> SIRALAMA

( vs./and/||/<> RANKING )


- SINIFLAR ile/ve [ŞUBELER('İ)] ve (ÖZELLİKLERİ)

( * KINGDOM ANIMALIA
Parazoa
[Porifera (Süngerler)] - ( Koanositler [yakalı hücreler-özgün kamçılı hücreler, bakterileri ve küçük besin parçacıklarını sindirir]; hücreler çok olanaklı[totipotent] olma eğilimindedir[zigotta görülen tüm hayvanı meydana getirebilme olanağına sahiplerdir] )
* EUMETAZOA
Radiata
- [Cnidaria (Hidralar, denizanaları, deniz şakayıkları, mercanlar)] - ( Özgün iğneleyici yapıların [Cnidae] her biri özelleşmiş bir hücre [knidosit] içinde yer alır. Tek[gastrovasküler] açıklık vardır [sindirim kanalı tam olmayıp ağız var fakat anüs yoktur] )
- [Ctenophora (Taraklı hayvanlar)] - ( Avı yakalamada kullanılan yapışıcı yapılar [kolloblastlar] vardır. Sekiz sıra halinde dizilmiş, silli plakaların oluşturduğu taraklar mevcuttur. Tek[gastrovasküler] açıklık vardır. )
* BILATERIA
Protostomia:
Lophotrochozoa

- [Platyhelminthes (Yassı solucanlar)] - ( Gövdeleri dorsoventral olarak yassılmış, segmentsiz ve asölomatlardır. Tek[gastrovasküler] açıklık vardır ya da sindirim kanalı yoktur. )
- [Rotifera (Rotiferler)] - ( Sindirim kanalı tam olan pseudosölomat hayvanlardır. Yutakta trofi denilen çeneler vardır. Baş, silli taç [corona] taşır. Dolaşım sistemi yoktur. [İlk, tam sindirim kanalı görülen!] )
- [Lotoforlu Şubeler (Bryozoa, Brachiopoda, Phoronida)] - ( Lotofor [silli tentaküller taşıyan beslenme ile ilgili yapı] taşıyan sölomat hayvanlardır. )
- [Nemertea (Hortumlu solucanlar)] - ( Önde yer alan özgün hortum, içi sıvı dolu bir boşluk [rhynchocoel] ile çevrilidir. Sindirim sistemi tamdır [ağız ve anüs vardır]. Kapalı dolaşım sistemi vardır. [İlk kapalı dolaşım!] )
- [Mollusca (Midye, salyangoz, mürekkepbalığı)] - ( Üç gövde bölgesi [kaslı ayak, iç kitle, manto] içeren sölomlu hayvanlardır. Sölom indirgenmiştir. Temel gövde boşluğu hemosöldür. )
- [Annelida (Halkalı solucanlar)] - ( Gövde duvarı ve iç organları [sindirim kanalı dışında] segmentli, sölomat hayvanlardır. )
Protostomia:
Ecdysozoa

- [Nematoda (Yuvarlak solucanlar)] - ( Silindirik gövdeleri ilk uçta incelmiş, segmentsiz, pseudosölomat hayvanlardır. Dolaşım sistemi yoktur. )
- [Arthropoda (kabuklular, böcekler, örümcekler)] - ( Gövdeleri segmentli, üyeleri eklemli olan, dış iskeletleri ektodermden gelişen sölomat hayvanlardır. )
Deuterostomia
- [Echinodermata (Deniz yıldızları, deniz kestaneleri)] - ( İkincil olarak radiyal anatomi [larvalar bilateral; erginler radiyal] gösteren, özgün su-damar sistemine sahip, iç iskeleti olan sölomat hayvanlardır. )
- [Chordata (amfiöksüsler, tunikatlar, omurgalılar)] - ( Notokordu olan, dorsalde içi boş sinir şeridi bulunan, farenjiyal yarıkları ve kaslı postanal kuyruğu olan sölomat hayvanlardır. ) )


- SINIFTA KALMAK ile/ve/||/<> SINIFTA KALMAK

( Öğretimde aynı yılı tekrar okumak. İLE Okulun binasındaki sınıfların zorunlu ya da turizm amaçlı, konaklama/geceyi geçirme ortamı olarak kullanılması. )


- SINIK ile SINIK

( Kırık, çıkık. İLE Yenilmiş, bozguna uğramış. )


- SİNİK ile SİNİK/KİNİK[Fr. < Yun.]

( Sinmiş, yılmış, pusmuş. İLE Kinizm yanlısı.[KİNİZM: Kişinin, erdem ve mutluluğa, hiçbir değere bağlı olmadan, tüm gereksinimlerinden sıyrılarak, bağımsız olarak erişebileceğini savunan, Antisthenes'in öğretisi.] )


- SİNÎN[Ar. < SENE] ile Sînîn[Fars.]

( Yıllar. İLE Sînâ Dağı, Tûr-i Sînâ. )


- SİNİR GÖZESİ(NÖRON) ile/ve GLİA GÖZESİ

( Sinir uyaranlarını ileten gözeler. İLE/VE Sinir gözelerini destekleyen ve koruyan gözeler.[İşlevleri tam anlamıyla açıklığa kavuşmamıştır.][Sinir gözelerinin çalışmasını destekleyici ve onları besleyici işlevleri vardır.][Bellekte önemli rol oynar.] )

( ... İLE/VE Nöronların 50 katı kadardır. )

( ... İLE/VE Beynin yapısal çerçevesini oluşturur, nöronları idare ederek temizlik işlevi görür ve nöronlar öldükten sonra kalıntıları temizler. )

( ASAB ile/ve ... )


- SINIR KAVRAMLAR ile/ve İLİŞKİSEL KAVRAMLAR


- SİNİR KILIFI/MİYELİN/MYELIN[İng.] ile/ve/||/<> SİNİR GÖZESİ/NÖRON

( Sinir gözelerinin aksonlarını saran yalıtıcı tabaka. İLE/VE/||/<> Sinir gözesi. )


- SINIR KOYMAK ile/ve HAKİMİYET ALTINDA TUTMAK


- SİNİR SİSTEMİ ile/ve/||/<> ENTERİK SİNİR SİSTEMİ

( Gövdenin her yerine yayılmış olan ve her birimi birbiriyle ilişki halinde bulunan bir elektriksel ve kimyasal iletişim ağı. İLE/VE/||/<> Bağırsakların, merkezî sinir sistemiyle bağlantısını sağlayan sinir sistemi. [Yaklaşık, 500 milyon sinir gözesi bulunmaktadır.] Aynı beyin gibi, davranışlarımız ve zihinsel dengemiz üzerinde etkisi bulunan, ikinci beyin olarak kabul edilen bir sistemdir. Enterik sinir sistemi ve beyin, işbirliği içinde çalışır. )

( ile/ve/||/<> ... )


- SINIR ile/ve/||/<> ARA


- SINIR ile/ve/değil/yerine/<> ÇARE

( Çare/ler... [için burayı tıklayınız] )


- SİNİR ile/ve/||/<> DAMAR ile/ve/||/<> AKKAN/LENF[Fr. < LYMPHE]

( Duyu ve hareket uyarılarını, beyinden örgenlere, örgenlerden beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet. İLE/VE/||/<> Canlı varolanlarda kanın ya da besleyici sıvıların dolaştığı kanal. İLE/VE/||/<> Damarlarda dolaşan kanla, doku öğeleri arasında aracı görevi yapan, kan plazması ve lenfositten oluşan saydam, sarı renkte bir sıvı. )


- SINIR ile/ve/<> DİP


- SİNİR ile/ve/||/<> GÜÇ ile/ve/||/<> VAJİNA/PENİS/PARA

( "Düşünüyorum, dinliyorum, okuyorum, anlıyorum ve gelişmek istiyorum" düşünce ve çabası içinde olan [dişil ya da eril] her bireyin, zorunlu olan paylaşım ve dayanışmayla bazı şeylerden yararlanmak[/istifade etmek] ve birbirine zarar vermemek üzere nitelikli bir yaşam sürmek için uzaklaşması, terk/istifâ etmesi gerekenlerdir. )


- SINIR ile/ve GÜNEŞ SİSTEMİNİN SINIRLARININ ÖTESİ

( BORDER vs./and ULTRAMUNDANE )


- SINIR = HAT/HADD, HUDUT = LIMIT[İng.] = LIMITE[Fr., İsp.] = GRENZE[Alm.] = LIMITIS[Lat.] = PERAS[Yun.]


- SINIR ve/||/<>/> HAYIR


- SINIR ile/ve/||/<>/> İHLÂL ile/ve/||/<>/> İZ


- SINIR ile/ve/||/<> KIYI ile/ve/||/<> UFUK ile/ve/||/<> YERYÜZÜ ile/ve/||/<> GÖKYÜZÜ ile/ve/||/<> KÜRE ile/ve/||/<> ARAF ile/ve/||/<> EŞİK ile/ve/||/<> BAĞLAÇ ile/ve/||/<> KURGU

( Önemli eşikler ve sınırlar. )


- SINIR[Yun. < PERAS]/HADD/HUDUT[Ar.] ile KOTA[Fr./İng. < QUOTA]

( İki komşu devletin topraklarını birbirinden ayıran çizgi. | Komşu il, ilçe, köy ya da kişilerin topraklarını birbirinden ayıran çizgi. | Bir şeyin yayılabileceği ya da genişleyebileceği son çizgi, uc. | Bir şeyin nicelik bakımından inebileceği ya da çıkabileceği en alt ve en üst yer. | Değişken bir büyüklüğün istenildiği kadar yaklaşabildiği durağan büyüklük. | Uc, son. İLE Bir ülkede ithal edilecek nesnelerin çeşitlerini, oranlarını ya da miktarlarını gösteren dizin. | Bir ülkede ithal edilecek mallar için getirilen sınırlama. | Kuruluşlarda ya da derneklerde bir öbeğe tanınan sayı. | Bazı ülkelerde, sinemalarda belirli bir süre oynatılması zorunlu olan yerli film sayısının yabancı filmlere oranı. )

( BOUNDARY vs. QUOTA )


- SINIR ve/<> MERKEZ/ÇEKİRDEK

( LIMIT and/<> CENTER/NUCLEUS )


- SINIR ile/ve/||/<> NESNENİN SINIRLILIĞI


- SINIR ile/ve/<> SINAMA


- SİNİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SINIR


- SINIR ile SON

( BORDER/BOUNDARY vs. END )


- SINIR ile/ve SONUÇ

( LIMIT vs./and CONSEQUENCE/RESULT )


- İSTENÇ/İRÂDE VE SİNİRBİLİM DENEYLERİNDE:
LIBET ile/ve/||/<> HAGGARD VE EIMER ile/ve/||/<> HAYNES ile/ve/||/<> FRIED


- SİNİRKANATLILAR ile SİNİROTU

( Saydam olan kanatları, ağ biçiminde damarlarla örtülü, dört kanatlı böcekler takımı. İLE Sinirotugillerden, çiçekleri tek bir sapın ucunda, başak durumunda, yabanıl türleri bulunan ve tıpta kullanılan bir bitki. )

( ... cum PLANTAGO )


- SINIRLAMA ile/ve/<> BÖLÜMLEME


- SINIRLAMA ile/ve/<> ÇERÇEVELEME

( LIMITING vs./and/<> TO FRAME )


- SINIRLANDIR(IL)MA ile/ve/||/<>/> YÖNLENDİR(İL)ME


- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/||/<>/< ÇERÇEVELENDİRME


- SINIRLANDIRMA ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ELEŞTİRİ


- SINIRLANDIRMA ile/ve/||/<>/> SİNİRLEN(DİR)MEME


- SINIRLAR:
GÖVDEDE ile/ve/||/<>/> DUYUDA ile/ve/||/<>/> BEYİNDE

( - İnsan gövdesinde 100 trilyon göze(hücre) vardır. [Bu gözelerden 50 milyonu her saniye yenilenir. Her gözede ise 15 milyar atom vardır.]
- Kalp, kanı 30 metre yüksekliğe fışkırtabilecek kadar güçlüdür.
- Kalp, bir dakikada gövdemizdeki kanın tamamını dolaştırır.
- Kan, bir günde gövdemizde tam 96 bin 540 km. yol alır.
- Kalp, yaşam boyunca iki buçuk milyar kereden daha fazla atar. 200 milyon litreye yakın kan pompalar.
- Toplam alyuvar sayısı [eritrosit] 25 trilyondur.
- Toplam akyuvar sayısı [lökosit] 25-100 milyar arasıdır.
- Çenemiz, bir şey çiğnerken 100 kiloya kadar basınç uygular.
- Gövdemizde 650 kas vardır, en güçlü kasımız da dilimizdir.
- Beynimizde 100 milyar sinir gözesi vardır ve bu gözelerin gönderdiği iletiler, saatte 274 km hızla yayılır.
- Bağırsaklarımızın toplam uzunluğu 200 metredir.
- Gövdemiz, Yaşam boyunca 20 kilo deri atar.
- Derideki sinirlerin uzunluğu 72 km.'yi bulur.
- Kişi, bir günde yirmidört bin kez soluk alıp verir.
- İnsan gövdesindeki damarlar, uc uca getirilse oluşan uzunluk, dünyayı iki kez dolaşır. [40.000 km. x 2 = 80.000 km.] )


- SINIRLARI BİLMEK ile/ve/değil/yerine EŞİKLERİ BİLMEK


- SINIRLI EVREN TASAVVURU ile/değil/yerine SINIRSIZ EVREN TASAVVURU


- SINIRLI TUTMAK ile/ve/değil/||/<>/< YETİNMEK


- SINIRLI YORUM ile/ve/||/<> DAR YORUM


- SİNİRLİ ile DELİ

( Varsılsa. İLE Yoksulsa. )


- SINIRLI ile/ve KISITLI

( LIMITED vs./and RESTRICTIVE )


- SINIRLI ile/ve/||/<> SINIRLAYICI


- [ne yazık ki]
SINIRSIZ "KONUŞMA" ile/ve/||/<>/> "SINIRSIZ SAHİP OLMA"


- SINIRSIZ ile SONSUZ

( Mekânda. İLE Zamanda. )

( Bir gövdede odaklanmış, sonsuz olanız. )

( Sonsuz, bölünemez. )

( Sonsuz, sonsuzdan büyük ya da küçük olamaz. )

( Sonsuzluk, nicelik değildir. )

( In place. VS. On time. )

( UNLIMITED vs. INFINITE )

( INTERMINATUM vs. INFINATUM )


- SİNN-İ İNHİTÂT değil/yerine/= ÇÖKKÜNLÜK DÖNEMİ


- SİNOD ile SENSİNOD

( Diyakosluk'ta din işlerini konuşmak üzere toplanan kilise meclisi. İLE Eski Rus kilisesi büyük meclisi. )


- SİNOPSİS ile/ve/<> TRETMAN

( İmge'nin ele alınış biçimi. İSE/VE/<> İmgenin, simgeselliğini ele alış biçimidir. )


- SİNSİ ile İÇTEN PAZARLIKLI


- SİNSİ/LİK ile/ve/değil/<> BİLGİSİZ/LİK


- SİNSİN ile HALK OYUNU

( Geceleyin, ateş çevresinde, genç erkeklerin, davul, zurna eşliğinde oynadıkları halk oyunu. )


- SİNTERİNG İLE SLİP CASTİNG İLE SOL-GEL ile/||/<> SERAMİK ÜRETİM

( Seramik işleme yöntemleri. )

( Formül: ρ/ρₒ = 1 - (1-ρᵢ/ρₒ)exp(-kt) )


- SİNTİGRAFİ[Fr.]

( Gama ışınları yayan radyoaktif bir izotopun, organizma içindeki yolunu izlemek temeline dayanan tanı yöntemi. )


- SİNÜS İLE KOSİNÜS İLE TANJANT ile/||/<> TRİGONOMETRİK FONKSİYONLAR

( Açı-kenar ilişkileri. )

( Formül: tan = sin/cos )


- SİNÜS[İng. < Lat.] ile SİNÜS[Lat.] ile SİNÜZOİT/SINUSOID[İng.]

( Kovuk, kanal, boşluk. Örgenlerin ya da dokuların arasında bulunan boşluklar. | Dibi ağzından geniş oyuk/yara. İLE Trigonometrik bir çember üzerine taşınmış bir yayın ucunun ve bu yaya karşılık olan merkez açısının ordinatı. Simgesi: sin İLE Boşlukçuk, toplardamar boşluğu. )


- SİNYAL[İng.,Fr. < SIGNAL] değil/yerine/= İMLEM


- SİOSEPOL KÖPRÜSÜ -ile

( 33 kemerli köprü. )


- SIP ile/||/<> SIPA

( Tay[iki yaşına girmiş]. İLE/||/<> Eşek yavrusu[bir yaşında]. )


- SIPA[Abazaca < SPAU: Çocuk.]/KODOK ile/ve KULUN/KOLON

( Eşek yavrusu. İLE/VE Altı aylığa kadar olan at ve eşek yavrusu. )

( HAR-KÜRRE ile/ve ... )


- SİPAHİ OCAĞI BİNİCİLİK KULÜBÜ :

( 22 Mart 1913 yılında kuruldu. Kulübün kurucula: İbrahim Bey (İstanbul Valisi), Ahmet Rıza Bey (Ayandan), Aristidi Bey(Ziraat ve Ticaret Nazırı), Tevfik Bey (Şehremeni), Cavit Bey (Nafia Nazırı), Talat Bey (Posta Telgraf Nazırı), Osman Bey(İstinaf Mahkemesi Azasından), İsmail Hakkı Paşa (Birinci Kolordu Erkan - ı Harp Reisi), Zeki Paşa (Kolordu Kumandanı) Sait Halim Paşa (Şura - ı Devlet Reisi), Salih Paşa (Seryaverde Şehriyari), Fuat Paşa (Birinci Kolordu Süvari Mefettişi), Mahmut Şevket Paşa (Harbiye Nazırı), Mahmut Muhtar Paşa (Bahriye Nazırı), Nazif Paşa (Süvari Daire Reisi)'dir. Sipahi Ocağı Kulübü merkez binası uzun yıllar Yeniköy'de, Tarabya Yolu üzerinde bulunuyordu. Sipahi Ocağı Binicilik Tesisleri Maslak, Üç Yol mevkiinde, İTÜ Kampüsü karşısındadır. Sipahi Ocağı Binicilik Kulübü İstanbul'un en eski binicilik kulübüdür. )


- SİPARİŞ ile/ve ISMARLAMA


- SİPER[Fars.]/KAZAMAT[Fr. < CASEMATE] değil/yerine/= KUYTU, DULDA[yerel]

( KAZAMAT: Toplardan, bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper. )


- SİPER ile/değil/||/<> ÇARKIFELEK

( ... İLE/DEĞİL/||/<> Kale kuşatmalarında kullanılan bir tür siper. )


- SİPER ile DULDA

( Yağmur, güneş ve rüzgârın etkileyemediği, gizli, kuytu yer. | Esirgeme, koruma. )


- SİPER[Fars.] ile/<> METRİS[Fars.]

( Askerin, çarpışma sırasında, korunması için yapılan toprak siper. İLE/<> Korunulacak, arkasına, altına ya da içine girerek saklanılacak yer. | Yağmur, güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli, kuytu yer, dulda. | Güneş ve yağmurun etkisinden korunmak amacıyla şapka ve kasket gibi şeylerin önüne yapılan çıkıntı, siperlik. | Askerlerin gidiş gelişinde ya da savaşta, karşı tarafa hedef olmadan ateş edebilmesi için kazılmış, üstü açık hendek. | Kuytu, korunulabilen. )


- SİPER-İ SAİKA[Ar.]/PARATONER[Fr. < PARATONNERRE]["PARATONEL" değil!] değil/yerine/= YILDIRIMSAVAR/YILDIRIMKIRAN/YILDIRIMLIK


- ŞIPPADAK/ŞIPPADANAK/ŞIRAKKADAK/ŞAKKADAK/PATTADAK/PATTADAN/PATTADANAK ANSIZIN/ANİ[Ar.]

( Birdenbire ve beklenmeyen bir zamanda. )


- Şİ'R[Ar. çoğ. EŞ'ÂR] ile ŞÎR[Ar.]

( Anlama. | Şiir, edebî değeri olan nazımlı ve uyaklı söz. İLE Arslan. | Süt. | Yiğit, yürekli. )


- SIR:
GİZLİ ile/değil DİLE GEL(E)MEYEN


- SIR ile/değil/yerine/>< AKIL


- SIR ile/ve/||/<> DOSTLUK

( Bir şeyi anlatmamak isteyişimizde başlar. İLE/VE/||/<> Her şeyi anlatmak isteyişimizde başlar. )


- SIR ile/ve KISIR


- SIR ile/ve/<> "KOKU"


- SIR ile/ve SINIR


- SIR ile/ve/değil SINIR


- Sİ'R[Ar. çoğ. ES'ÂR] ile SÎR[Ar.]

( Tüketiciyi korumak amacıyla, özellikle zorunlu gereksinim maddeleri için devletçe saptanan fiyat. [Fars. NARH] İLE Tok, doymuş. | Sarmısak. )


- SIR ile/||/<> SIRALTI TEKNİĞİ ile/||/<> SLİP TEKNİĞİ ile/||/<> PERDAH TEKNİĞİ/LÜSTER ile/||/<> RENKLİ SIR TEKNİĞİ ile/||/<> KARBOTİ

( Keramikler üzerinde koruyucu, cam benzeri tabaka. İLE/||/<> Keramik boyalarının bisküvi halindeki keramikler üzerine boyanarak üstlerine sır çekilmesi, boyaların sır altında kalması ile oluşan teknik. İLE/||/<> İlk dönem Osmanlı keramiklerinde hamur kırmızıdır. İşte bu kırmızı rengi kapanak, beyaz ve düzgün bir yüzey elde etmek için keramikler astarlanır. Slip tekniğinde de esas olan bu astardır. Bu teknikte süsleme astarla yapılır. Burada astar, normaldeki halinden daha koyudur. Kırmızı hamurlu kap üzerine, istenen motiflere göre fırça ile astarla süsleme yapılır ve istenen renk, saydam sırlanır. İLE/||/<> Perdah tekniği çini ve keramik alanında bir sır üstü çalışmasıdır. Kap istenen renkte sırla sırlanıp fırınlandıktan sonra perdah adı verilen madde ile istenen örnekler yapılır ve az hararetli, dumanlı bir fırında tekrar fırınlanır. Bu fırınlamadan sonra, kap madeni bir parlaklık kazanır. İLE/||/<> Osmanlılar tarafından uygulanan bir çini tekniği. Bu teknikte boya sır altındadır. Sırın kendisi renklidir. İlk olarak, levha üzerine sınır birbirine karışmasını önleyen, kontur oluşturan bir madde ile sınırlar belirlenir. Daha sonra, istenen renkler sırasıyla boya gibi kullanılarak levha renklendirilir. En son fırın işlemiyle renkler ve yüzey tarafında içinden kaynaklanan bir mermerleşme karışması sağlanır. İLE/||/<> Keramiklerin süslenmesinde kullanılan bir teknik. Doğrudan kabın üzerine yapılan ya da ikinci hamuru yapıştırmak yoluyla bir takım kabartma figürlerin işlenmesi. )


- ŞİRÂ'[Ar.] ile İSTİBDÂL[Ar.]


- ŞİRÂ'[Ar.] ile ŞİRÂ'/Şİ'RÂ'[Ar.] ile Şİ'RÂ'[Ar.]

( Satın alma/alınma. İLE Yelken, gemi yelkeni. İLE İki yıldızın adı. )


- SÎR-ÂB/SERAP[Fars.] ile ILGIM

( Suya kanmış. | Doymak, tokluk. | Taze, körpe. İLE Yanılsama. )


- SİRÂC[Ar.] değil/yerine/= IŞIK, KANDİL, MUM, GÜNEŞ


- SIRADAN BİRİ ile/yerine/değil HERHANGİ BİRİ


- SIRADAN KİŞİ ile/değil AYDINLANAN KİŞİ

( Aydınlandığını sanır. İLE/DEĞİL Sıradan olduğunu anlar. )


- SIRADAN KİŞİ değil/yerine ETİK VE ESTETİK KİŞİ

( ... DEĞİL/YERİNE Bilgeliğin, etiğe; sanatın da estetiğe dönüştürmesiyle. )


- SIRADAN ile/ve/||/<> SONRADAN


- SIRADAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YALIN


- SIRADANLAŞMAK ile/ve/değil/yerine/<>/>< "UYUM SAĞLAMAK/GÖSTERMEK"


- SIRADAN/LIK ile YAVAN/LIK

( ... İLE Yağı az. | Katıksız. | Hoşa gitmeyen, tatsız. | Görgüsüz, bilgisiz. )


- SIRADÜZEN/SİLSİLE-İ MERÂTİB/HİYERARŞİ ile/ve/||/<> BAKIŞIMSIZLIK/ASİMETRİ


- SIRADÜZENSİZLİK ile/ve/||/<> KARMAŞA

( ANARCHY vs. CHAOS )


- ÖLÜM:
"SIRALI" ile/ve/değil/||/<>/< SIRASIZ


- SIRALI ile SÖKÜN

( ... İLE Birbiri ardınca gelmek, görünmek. )


- SIRATAŞ BATARYASI :

( Sırataş Bataryası Rumelikavağı ile Mavramoloz bataryası arasındadır. 19. yy ortalarında Boğazın savunması amacı ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Batarya ve müştemilatının 1906'da onarım gördüğü, bataryada 2 parça 35 kalibrelik, 2 parça 22 kalibrelik topun bulunduğu kayıtlarda görülmektedir, )


- SIRATAŞ DALYANI :

( Karataş dalyanı ile yan yana kurulan bu dalyan uzun bir süreden beri kurulmamaktadır. )


- SİRÂYET ile/ve/<> NÜFÛZ


- ŞİRB[Ar.] ile ...

( Su hissesi, suya ait hak. Ekin ya da hayvan sulama nöbeti. )


- SIRÇA[Tr. < SIRIÇGA]/CAM[Fars. < KUPA] ile/ve/||/<>/> AYNA[Ar.]

( Cam, camdan yapılmış. İLE/VE/||/<>/> Camın sırlanmışı. )


- SIRÇALI KÖŞK değil SIRÇA KÖŞK


- SİRER, REŞAT ŞEMSETTİN (SİVAS, 1903 - 2.10.1953) :

( Siyasetçi ve Bürokrat. Sivans'ta doğdu. Sarıyer Piyasa Caddesindeki yalısında ikamet etti. İ.Ü. İktisat Fakültesini bitirdi. Milli Eğitim Bakanlığında Yüksek Öğrenim Genel Müdürlüğü yaptı. 7. 8. Ve 9'cu dönemlerde Türkiye Büyük Millet Mecliste Sivas Milletvekili olarak bulundu. I. Hasan Saka Hükümetinde Milli Eğitim Bakanlığı (5.8.1946 – 9.6.1948) ve 18.Şemsettin Günaltay Hükümetinde (16.1.1949 – 22.5.1950) Çalışma Bakanlığı yaptı. Uzun yıllar eğitimci olarak çalıştı. Köy enstitülerine karşı olan tutumu ile tanınır. Son yıllarında dini içerikli kitaplar yazdı. Adı Sivas'ta bir caddeye verildi. )


- SIRF VARLIK(ENE) ile/ve MUTLAK VARLIK ile/ve MUKAYYET VARLIK

( Deneyimi olanaklı kılan Mutlak'tır. Onu gerçektleştiren ise Öz Varlık'tır. )


- SIRIK DOMATES ile YER DOMATESİ ile YEŞİL DOMATES ile KAVATA ile OVAL ile ELİKA ile SALKİTO

( Salatalık. İLE Yemeklik. İLE Turşuluk. İLE Dolmalık. [Kızarmayan domates] )

( LYCOPERSICON ESCULENTUM )


- SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM ile/ve/||/<> SIRIM

( Dar, uzun tarla parçası. İLE Dönümden küçük toprak ölçüsü. İLE Bataklık kıyılarında biten, sert yapraklı bir çeşit bitki. İLE İnatçı. İLE Kara kuru, sağlam yapılı [kişi]. | Çevik, güçlü. | İnce yapılı ve güçlü. İLE Erikten yapılan ekşi. İLE Çok fazla, sık. İLE Çarık yamalığı, çok dayanıklı. )


- ŞİRİN değil/yerine/= SEVİMLİ


- ŞÎRÎN[Fars.] ile Şîrîn[Fars.]

( Tatlı. | Sevimli, cana yakın. | Türk müziğinde büyük bir usul. İLE Ferhâd[Husrev] ile Şîrîn öyküsünün kahramanı. )


- ŞİRİN/LİK / SEVİMLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< SAF/LIK


- ŞİRİN/LİK / SEVİMLİ/LİK ile/ve/değil/||/<>/< ŞAPŞAL/LIK


- ŞİRİN/LİK ile GÜZEL/LİK


- ŞİRİN/LİK ile/ve/||/<> MASUM/İYET


- GÖKBÖRİ/KÖPEKYILDIZI/SİRİUS[Fr., Alm., Rusça]/SOTHIS[Mısır]/SEIRIOS[Yun.]/İŞVARA[Hintçe]/ŞİRA[Ar.]:
A ile/ve/||/<> B


- SİRİYOLOJİK HİYEROGLİF ile/ve TROPOLOJİK HİYEROGLİF

( Bütünü göstermek üzere parça yazılır. İLE/VE Benzerlik ölçütlerine göre bir şey bir başkasının yerine konur. )


- ŞİRK/ZINDIKLIK ile/ve/değil/yerine TEVHİD

( Herşeyi hem birbirinden ayrı, hem de birbirinin aynısı görmek. )

( O'nu bilen, başka ne bilir ki, şirk'e düşe? )


- ŞİRK ile/ve/||/<> KİBİR

( Tanrı'ya, başka bir şeyi/birini ortak koşmak. İLE/VE/||/<> Tanrı'ya, kendini ortak koşmak. )


- ŞİRK ile ŞİRKTEN SONRAKİ GÜNAHLAR


- SİRKADİYEN ile SİRKALUNAR ile SİRKASEPTAN ile SİRKANUAL

( )


- SİRKAT[Ar.] ile/ve/||/<> KATAKULLİ[Fr. < FAIT ACCOMPLI][argo]

( Çalma, hırsızlık. İLE/VE/||/<> Yalan dolan, oyun, tuzak, düzen. )


- SİRKE[Ar.] ile SİRKE[Ar.]

( Ekşimiş üzüm suyu. | Birtakım kimyasal yöntemlerle hazırlanmış bileşiklerin ortak adı. İLE Bit, tahtakurusu gibi asalak böceklerin yumurtası. )


- SİRKECİ ile/ve/||/<>/< SİRKE-Cİ


- SİRKEN ile/ve/||/<> BAMBA/İSTİFNO


- ŞİRKETLER, HİZMETLERİNDE:
UCUZ İSE ile/ya da/<> HIZLI İSE ile/ya da/<> NİTELİKLİ İSE

( Niteliksiz ve hızlıdır. İLE/YA DA/<> Ucuz ve niteliksizdir. İLE/YA DA/<> Pahalı ve yavaştır. )

( Dünyada, hiçbir şirket, bir işi, hem ucuz, hem hızlı, hem de nitelikli yapamaz. )


- SİRKÜLASYON[İng. < CIRCULATION] değil/yerine/= DOLAŞIM/YAYILMA


- SİRKÜLASYON ile SİKLON/SİKLUS/KİKLON[Alm. < KYKLON]

( CIRCULATION vs. CYCLONE )


- SİRKÜMFLEKS/CIRCUMFLEX[İng.] değil/yerine/= DOLANAN


- ŞIRLAĞAN/ŞIRLANYAĞI = SUSAM YAĞI


- SİRMO ile İNCALİZ/INCALIZ

( Yabani soğan. İLE Turşusu yapılan yabani soğan. )


- SIRNAŞMAK ile/ve/||/<> YILIŞMAK


- ŞİRRET değil/yerine/= KAVGACI/KAPIŞKAN


- SIRRI BEY SOKAK :

( Sarıyer Merkez Mahallesi sokaklarından biridir. Sefir Zokaktan Kaptan Sokağa gidilirken sol taraftaki bahçe içinde büyük bir ahşap köşk vardı. Bu köşke Sırrı Bey Köşkü deniliyordu. Sırrı Bey Sarıyerli ve Sultan Abdülhamit'in jurnalcilerinden biriydi. Kimse kılına dokunamıyordu. Bu nedenle de işgalcilerle yakın ilişki kurabilmiş ve millicilere kan kusturmuştu. Köşkü, jurnalciliği nedeni ile elde ettiği paralarla yaptırdığı söylentisi yaygındı. Ne var ki. Milli mücadele zaferli sonuçlanınca işler ters döndü. Sarıyerli olması nedeni ile ortadan kaldırılmamış ama gözden uzak da tutulmamıştır. Herkesin nefreti üzerinde olan Sırrı Bey devamlı aşağılanmasının temini için Köşkünün az ilerisindeki sokağa "Sırrı Bey Sokak" ismi verilmiştir. )


- SIRT ÇEVİRMEK değil YÜZ ÇEVİRMEK ya da SIRTINI DÖNMEK


- SIRT İLE MTOR İLE AMPK ile/||/<> YAŞLANMA YOLAKLARI

( Ömür uzunluğunu düzenleyen sinyal yolları. )

( Formül: CR → SIRT↑ mTOR↓ )


- SIRT SIRTA


- SIRT ile BALIKSIRTI

( Omurgalı ya da omurgasız hayvanlarda boyundan kuyruk sokumuna kadar uzanan üst bölüm. | İnsanda boyundan bele kadar uzanan üst bölüm. | Kesici araçların kesmeyen kenarı. | Dağların ya da tepelerin üst bölümü. | İnsanın üstü. | Bir şeyin üstü, üst bölümü. | Dikilmiş ya da ciltlenmiş kitaplarda dikişin bulunduğu bölüm. İLE Balık iskeleti biçiminde birbirine paralel ve çapraz çizgili kumaş deseni. | Suların toplanmaması için ortası şişkin bir biçimde yapılan yol. | Orta bölümü yüksek olup yanlara doğru alçalan bir biçimde. )


- SIRT/EĞİN ile YAĞIR

( ... İLE Sırt, arka, iki kürek kemiği arası. | Atın omuzları arasındaki yer. | Kel. )


- SIRTINI DAYAMAK ile/değil/yerine/>< GÜVENMEK


- SIRTINI DÖNMEK değil/yerine SIRTINI YASLAMAK


- SIRTLAN/YELELİKURT/ANDIK/ANDUK ile YABAN KÖPEĞİ

( 4 modern türleri bulunmaktadır. İLE ... )

( Sırtlanların, köpeklerle bir akrabalığı yoktur. [En yakın akrabaları misk kedileridir.] )

( Aslanlarınkinden iki kat büyüklükte kalpleri vardır. İLE ... )

( 5 kilometre boyunca saatte 55 kilometre hızla koşabilirler. İLE ... )

( Sırtlanlar çok miktarda ve çok hızlı yerler. [Gövde ağırlıklarının 3 katı kadar] İLE ... )

( Hedefteki avı kaçmaktan vazgeçene kadar kilometrelerce takip ederler. Kurban pes ettiği anda, karnına ve bacaklarına saldırırlar. İLE ... )

( Av hayvanı ölümlerinin 1/4'ünden sorumlulardır. [Çok sayıdaki bölgede, avladıkları hayvanlar, aslanların en büyük besin kaynağıdır.] İLE ... )

( Tek rakipleri aslanlardır. [Aralarında sürekli bir savaş hali bulunur.][İkisi de birbirinden yemek çalarlar fakat yaygın inancın aksine, daha çok aslanlar sırtlanların leşlerinden aşırırlar.]Bir ısırıştaki uyguladığı çene gücü, aslanınkinden daha fazladır. İLE ... )

( Midelerindeki konsantre hidroklorik asit sayesinde deri ve kemikleri de sindirebilirler. [Kalsiyumun etkisiyle dışkıları beyaz renktedir.] İLE ... )

( Yavruları çiftler halinde doğar. [Yavrulardan birinin egemenlik kurmak için ikizini öldürdüğü sıkça görülmektedir.] İLE ... )

( Dişillerin önderlik ettiği topluluklar halinde yaşarlar. İLE ... )

( Bir ailedeki sırtlan sayısı 80'e kadar çıkabilir.[Fakat avlanmak için küçük gruplara bölünürler.] İLE ... )

( Yaşlanmış aslanlar sürünün dışında kaldıklarından dolayı sırtlanlar tarafından parçalanırlar.] )

( BEHDEL[Ar.]: Sırtlan yavrusu. )

( Etiyopya'nın Harar bölgesinde yaşayan bir hayvansever, her akşam, yüzlerce sırtlanı, tek tek adıyla çağırarak kendi eliyle beslemektedir.[Tebrik ve teşekkür ediyoruz!] )

( ZAB', ZABU'/DABU'[çoğ. ZIBÂ/DİBÂ'], ARCÂ/ARFÂ ile ... )

( KEFTAR ile ... )

( HYENA vs. WILD DOG )

( HYANENA cum CANIS AUREUS )


- SIRTLAN ile BENEKLİ DİŞİ SIRTLAN

( ... İLE Erilin penisine denk gelecek büyüklükte klitorisleri bulunur. )

( ... cum CROCUTA CROCUTA )


- SIRTLAN ile KARINCAYİYEN SIRTLAN


- SIRTLAN ile MAĞARA SIRTLANI

( Size: Roughly‭ ‬1‭ ‬meter high at the shoulder,‭ ‬1.5‭ ‬meters long,‭ ‬70-120 ‬kilograms in weight.

Locations: Across Eurasia.

Time period: Pleistocene.

The cave hyena (Crocuta crocuta spelaea) is an extinct subspecies of spotted hyena (Crocuta crocuta) native to Eurasia, ranging from northern China to Spain and into the British Isles. Though originally described as a separate species from the spotted hyena due to large differences in fore and hind extremities, genetic analysis indicates no sizeable differences in DNA between Pleistocene cave hyena and modern day spotted hyena populations. It is known from a range of fossils and prehistoric cave art. With the decline of grasslands 12,500 years ago, Europe experienced a massive loss of lowland habitats favoured by cave hyenas, and a corresponding increase in mixed woodlands.The main distinction between the spotted hyena and the cave hyena is grounded on different lengths of the hind and fore limb bones. They have been estimated to have weighed 102 kg. Little is known of their social habits. Their use of caves as dens is widely accepted, although sites in the open-air are also known. Indications of whether cave hyenas lived in large clans or on a more solitary basis is lacking, though large clans are not considered likely in their Pleistocene habitat. )

( ... cum CROCUTA CROCUTA SPELAEA )


- SIRTLI, KÜRŞAT (MURGUL/BORÇKA, 1972) :

( Orman Mühendisi, dernekçi. Ankara Sarar ve Ulubatlı Hasan İlkodkulu, Trabzon Anadolu Lisesi ve Nişantaşı Anadolu Lisesinden mezun oldu. İ.Ü. Orman Fakültesinde Peyzaj Mimari bölümün bitirdi. Kendi şirketi olan AKS Peyzaj, Proje, Taahhüt ve Danışmanlık Şirketini kurdu. Siyasete MHP de atıldı. 1995'te İstanbul Ülkü Ocakları İl Yönetim Kurulu Üyesi, 2001'de MHP Sarıyer İlçe Teşkilatı Başkan yardımcılığı, 2010 - 2012'de MHP İl Başkan Danışmanlığı, 2012 - 2018'de MHP İstanbul İl Başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Futbola 1991'de Bahçeköy Spor kulübünde başladı. Büyükdere ve Güngören kulüplerinde oynadı. İ.Ü. Orman Fakültesi takımında yer aldı. Orman Spor Kulübü Başkanlığı, Maden Spor Kulübü, İstanbul Gümüşhane Spor Kulübü ve Sarıyer Spor Kulübü Yönetim Kurulu üayeiliği görevlerinde bulundu. Sarıyer Spor Kulübünde Asbaşkan olarak görev yaptı. Cumhuriyet İlköğretim Okulu, Bahçeköy ve Derbent'teki ilköğretim okullarında İngilizce öğretmeni olarak görev yaptı." Cosmos Engin" adını taşıyan bir kitabı var. )


- SIRTTA TAŞINAN GİYSİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YÜZDE TAŞINAN İFADE


- SİS ile İS

( Atmosferin alt tabakalarındaki küçük su ya da buhar tanelerinden oluşan bulutların, çok alçalarak yeryüzüne kadar inmesiyle oluşan duman. İLE Dumanın, değdiği yerde bıraktığı, kara leke. | Sürme. )

( FOG vs. SOOT )


- SİS ile/ve/||/<>/> İZ

( Havada/çevrede. İLE/VE/||/<>/> Zihinde. )

( FOG vs./and/||/<>/> TRACE/TRACK )


- SİS ile/değil ÖLÜMCÜL "SİS"

( ... İLE/DEĞİL 1952 yılında Londra’'da oturanlar ısınmak için her zamankinden daha fazla ölçüde kömür yakmıştı. Yine aynı dönemde elektrikli tramvaylar kaldırılmış, yerine benzin ve mazotla çalışan binlerce otobüs alınmıştı.

Tüm bunlara yel akışının azlığı da eklenince ciddi bir hava kirliliği oluştu.

Kentin üstünü dumanlı sis bulutu kapladı ve bir haftadan fazla sürdü. Yüksek ozon seviyesi, kalp atışlarında düzensizliklere neden oldu; soluk alma güçlüğü yüzünden pek çok kişi hastahanelere başvurdu.

Günde 135 olan ölü sayısı, ikinci gün 500'e çıktı ve üç hafta boyunca günlük ölü sayısı 200 kişinin altına düşmedi.

İngiliz hükümeti, başlangıçta ölümlerin kirlilik yüzünden oluştuğunu kabul etmek istemedi. Ancak halkın baskısı ve bilimsel kanıtların ortaya çıkması sonucunda, hava kirliliği konusunda ciddi önlemler almak zorunda kaldı.

Bu olay tüm dünyanın hava kirliliğine bakış açısını değiştirdi. O güne kadar bireyler, hava kirliliği ile öyle ya da böyle yaşamaya alışmış ve kabullenmisti fakat bu olay ile birlikte havayı kirleten endüstriyel kuruluşlara birçok sınırlama getirildi. )


- ŞİŞ ile ŞİŞ

( Şişmiş olan yer, şişlik. | Şişmiş, şişkin. İLE Bir ucu sivri, demir ya da ağaçtan, bazen silah gibi kullanılabilen ince uzun çubuk. | Örgü örmekte kullanılan, metal, ağaç, kemik vb.nden yapılan uzun çubuk. )


- ŞİŞE ile POTKAL[İt.]

( ... İLE Kaza ya da başka bir olayı karadakilere bildirmek için gemilerden denize salınan, içinde mektup olan şişe. )


- ŞİŞE ile/ve/değil/yerine/<> SAĞRAK/KADEH


- ŞİŞELERİN AĞZININ TAMAMINI DUDAKLARIN ARASINA ALARAK/SOKARAK değil ŞİŞENİN KENARINI ALT DUDAĞA DAYAYARAK


- ŞİŞİNMEK ile ŞİŞİNMEK

( Surat asmak, dargın durmak. | Başkalarına yüksekten bakar gibi bir tavır takınmak, böbürlendiğini davranışlarıyla belirli etmek, kabarmak, gururlanmak. İLE Bazı böceklerin/hayvanların, saldırıya uğradıklarında tüm uzantı ve eklentilerini, düşmanını korkutup ürkütecek biçimde yayarak genişletmesi. )


- ŞİŞİRME ile "ŞİŞİRME"/ŞİŞİRMECE

( Şişirme işi. İLE Baştan savma, kötü iş. )


- ŞİŞİRMEK ile/ve/||/<> KÖPÜRTMEK


- ŞİŞKİNLİK ile NOKRA

( ... İLE Büveleğin neden olduğu, başta sığır olmak üzere çeşitli memeli hayvanlarda, seyrek olarak insanda rastlanılan, ortası delik şişkinliklerle tanınan hastalık. )


- ŞİŞMAN OLAN BEYNİMİZ ile/değil ŞİŞMAN OLAN, BEYNİMİZ/ZİHNİMİZ

( Beynin, temelde ve her koşulda şişman olduğunu "düşünmek/iddia etmek". İLE/DEĞİL Şişmanlığın, gövdede değil beyinde/zihinde olması/olmayabilmesi [uyarısı]. )


- ŞİŞMAN OLAN BEYNİNİZ ile/değil ŞİŞMAN OLAN, BEYNİNİZ


- ŞİŞMAN/MÜLAHHAM[Ar.] ile/değil/yerine TOPLUCA

( Deri altında fazla yağ toplanması nedeniyle gövdenin her yanı şişkin görünen kişi. İLE/DEĞİL/YERİNE Gövdece biraz dolgun. | Toplu olarak, beraber. )


- ŞİŞMAN, İHSAN :

( Anavatan Partisi saflarında siyasete başladı ve 1994/1999 döneminde Anmavatan Partisi listesinden yerel seçimlere girdi ve Belediye Meclisine seçilerek görev yaptı. )


- ŞİŞMAN ile/değil/yerine KALIN

Bugün[15 Kasım 2025]
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(130/162)