N ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(12/162)
- ARTRALJİ ile/||/<> ARTRİT ile/||/<> ARTRODEZ ile/||/<> ARTRODİNİ ile/||/<> ARTROPATİ ile/||/<> ARTROPLASTİ ile/||/<> ARTROPOD ile/||/<> ARTROTOMİ
( Eklem ağrısı. İLE/||/<> Eklem yangısı. İLE/||/<> Eklem dondurma. İLE/||/<> Eklem ağrısı. İLE/||/<> Eklem hastalığı. İLE/||/<> Eklem onarımı. İLE/||/<> Eklembacaklı. İLE/||/<> Eklem açımı. )
- ARTROZ ile/||/<> ARTRODEZ ile/||/<> ARTROPLASTİ
( Eklem yıpranması. İLE/||/<> Eklem dondurma. İLE/||/<> Eklem onarımı. )
- ARTTIRMA ile/değil ARTIRMA
- ARTTIRMAK ile/değil ARTIRMAK
- ARTUÇ/ARDIÇ ile/||/<> ARDIÇ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Ağaç. İLE Kaşgar'da bu adı taşıyan iki köyün adı. )
- ARUDUN ile/||/<> ARUMDUN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Boya. )
- ARUK/ARUQ ile/||/<> ARUK TURUK/ARUQ TURUQ ile/||/<> ARUKLUK/ARUQLUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sıska, zayıf, cılız. İLE Kaşgar ile Fergana arasında bir dag geçidinin adı. İLE Yorgunluk. )
- ARÛSİYE ile/||/<> AŞAR/ÖŞÜR ile/||/<> AVÂRIZ ile/||/<> BÂÇ/BÂC[Fars.] ile/||/<> BÂD-I HAVA ile/||/<> BERAYA ile/||/<> CİZYE ile/||/<> ÇİFT BOZAN ile/||/<> GEVARE ile/||/<> HİM ile/||/<> İMDADİYE ile/||/<> İRÂD-I CEDÎD ile/||/<> LEZ ile/||/<> MAKİRİYE ile/||/<> OTLAKİYE ile/||/<> REAYA ile/||/<> TAPU ile/||/<> ZEAMET
( Yeni evlenen erkeklerden alınan bir tür vergi. İLE/||/<> Müslümanlardan 1/10 oranında alınan toprak vergisi. İLE/||/<> Osmanlılarda önceleri halktan yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak toplanan vergi. İLE/||/<> Pazar/gümrük/yol/köprü vergisi. İLE/||/<> Topraksız köylüden alınan kazanç vergisi. İLE/||/<> Vergi ve haraç vermeyen Müslüman ahaliye verilen ad. İLE/||/<> Eskiden müslüman olmayanlardan alınan bir çeşit vergi. İLE/||/<> Osmanlı Devleti'nde nedensiz yere toprağı işlemeyi bırakanlardan alınan vergi. İLE/||/<> Turfanda sebze meyvelerden alınan vergi. İLE/||/<> Bingazi ve Trablusgarp'tan alınan bir çeşit vergi. İLE/||/<> Savaş giderlerini karşılamak için alınan vergi. İLE/||/<> III. Selim'in Nizâm-ı Cedîd Ordusu için oluşturduğu, bazı vergileri kapsayan hazine. İLE/||/<> Trablus ve Bingazi'deki hurma ve zeytin ağaçlarıyla kuyulardan aldığı vergi. İLE/||/<> İskelelerden alınan vergi. İLE/||/<> Malı otlaklardan alınan vergi. İLE/||/<> Bir sultanın yönetimi altında vergi veren halk için kullanılan bir terim. Genellikle yetiştirdiği ve ürettiği mallardan vergi ödeyen köylüler için kullanılır. Böylece, toplum tabakalarından köle ve esirlerin üstünde, kentli esnaf ve tüccarların altındaki, tarımla uğraşan halk topluluğu demektir. Osmanlı'da ise bu terim zamanla özelleşerek müslüman olmayan tebaaya ayrılmıştır.[Reaya hukukunun düzenlenmesi Hz. Peygamber'in ehl-i zimmete verdiği ahidnamelerle başlar. Fetih yıllarında İslâm ordularının kumandanları ile dört halife, Hz. Peygamber'in yolunda giderek yeni açılan ülkeler halkına ahidnameler vermiştir. Bu ahidnamelerde, zimmeti kabul eden kent ve köy halkının, nüfuslarına ve gelirlerine göre tayin edilen vergi karşılığında korunması sağlanırdı.] İLE/||/<> Hazine arazisini ekip biçenlerin ödediği vergi. İLE/||/<> Osmanlı toprak düzeninde yıllık geliri 20.000 akçeyle 100.000 akçe arasında olan topraklar ve bu topraklardan alınan vergi. [Eyalet merkezlerinde oturan üst düzey yöneticilere(hazine ve tımar defterdarına, sancaklardaki alay beylerine, kale dizdarlarına, divan kâtiplerine, vs.) verilirdi.] )
- ARÛZ:
DİL değil MÜZİK [<>ARÛZ]
- ARÛZ:
DİL değil SADÂ
- ARÛZ[Ar.] ile/değil ARÛS[Ar.]
( Yan, taraf. | Yanak. | Yol. | Usul. | Hecelerin uzunluğu ve kısalığı esasına dayanan, belirli kalıpları, Türk, Fars, Efgan, Pakistan ve kısmen Hindistan nazımlarında kullanılan vezin. [Arap dilcilerinden İmam Halil'in, eski Arap şiirlerini esas tutarak bir düzene bağladığı söylenegelen] | Arap nazmında beytin birinci dizesinin son bölümü.[bizde yoktur!] İLE Gelin. [ŞEB-İ ARÛS: Düğün gecesi.] | Hüsrev Perviz'in sekiz hazinesinden biri. | Kükürt. )
- ARÛZ ve/<> BELÂGAT
- ARUZ[Ar.] ile/ve/||/<> TAKTÎ[Ar.]
( ... İLE/VE/||/<> Kesme, parçalama. | Aruz ölçüsünde, bir dizeyi, ölçünün parçalarına göre ayırma. )
- ARVAS, MUHLİS (ERCİŞ, 1952) :
( İ.Ü. Hukuk Fakültesinden mezun oldu. 1980'den beri serbest avukat olarak çalışmaktadır. Siyasete Anavatan Partisi (ANAP) saflarında başladı. 1984 - 1991 yılları arasında ANAP İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyeliğinde bulundu. Bilahare AKP geçti. Sarıyer Belediye Meclisi ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisi üyesidir (2004 - 2009). )
- ARYA[< İt. ARIA] ile ARIETTA
( Selen/sadâ[insan sesi] için beste. | Orkestra eşliğinde söylenen ve tek ses için bestelenmiş müzik parçası. İLE Kısa ve küçük arya. )
- ARYA ve/||/<> MAYNA ve/||/<> FORA
( Bir nesneyi, aşağı indirmek. VE/||/<> Yukarıdaki bir nesnenin, ağırca, aşağı indirilmesi. VE/||/<> Bağlı düzeneği ya da halatı çözme/açma. )
- ARZ-TALEP değil/yerine/= SUNUM İSTEM
- ARZ ile/ve/<> ARŞ
- ARZ ile/||/<>/> ARZ ODASI
( Padişahlara dîvân kararları hakkında bilgi sunma. İLE/||/<>/> Padişahların Dîvân-ı Hümâyun üyelerini ya da elçileri kabul ettiği bir oda. )
- ARZ[Ar.] ile ARZ[Ar.] ile ÂRZ[Ar.] ile ARZ[Ar.]
( Bir büyüğe sunma, gösterme, önüne koyma. İLE Dünya. | Toprak. İLE Ardıç ağacı. İLE En, genişlik. | Enlem. )
- ARZ ile/||/<> ARZEN ile/||/<> ARÂZİ-İ MAHMİYE/MAHMİYYE ile/||/<> ARÂZİ-İ MUKÂTAA ile/||/<> ARÂZİ-İ MAHLÛLE ile/||/<> ARÂZİ-İ MEKTÛME ile/||/<> ARÂZİ-İ MEZRÛA ile/||/<> ARÂZİ-İ MÎRÎYE/EMİRİYYE / MÎRÎ ARÂZİ ile/||/<> ARÂZİ-İ SELÎHA ile/||/<> ARAZİ-İ SENİYYE ile/||/<> TEBA-İ DEVLET-İ ALİYE/ALİYYE
( Toprak. | Sunma, bildirme. İLE/||/<> Genişlik, en. İLE/||/<> Geliri(rakabesi) Hazineye ait bulunan araziden koru, mer'a, yol, pazar yerleri gibi halkın gereksinimlerine ayrılmış yerler. İLE/||/<> Maktû(götürü) bir vergiye bağlanmış arazi, kesime verilmiş topraklar; devlete hizmeti geçen önemli kişilere bizzat devlet tarafından geliri ya da vergisi terk edilen topraklar. İLE/||/<> Tasarruf sahibinin intikal sahibi bırakmaksızın ölümü ile hazineye dönen miri arazi. İLE/||/<> Devlete ait olduğu halde, devletin hakkı çiğnenerek haksız ve fuzulen işgal edilen arazi. İLE/||/<> Ekilen arazi. İLE/||/<> Mîrî yani devlete ait topraklar. | Çıplak mülkiyeti devlete, sadece tasarruf hakkı kişiye ait [Arz-ı mîrî] olan taşınmaz [tarla, çayırlık, yoncalık, harman yeri, yaylak, kışlak ve koruluk gibi]. İLE/||/<> Çıplak arazi. İLE/||/<> Saltanat makamını işgal edenlere ait toprak. İLE/||/<> Osmanlı Devletine bağlı/tâbi. )
- ARZÎ(/FERŞÎ) MELEK(E) ile SEMÂVÎ(/ULVÎ) MELEK(E)
( Bedensel güç. İLE Zihinsel güç. )
- ARZUHAL[Ar.] değil/yerine/= DİLEKÇE
( Bir dileği/isteği bildirmek için resmî makamlara sunulan, imzalı ve adresli, pullu ya da pulsuz yazı. )
- (not AS A CONCLUSION) IN CONCLUSION
- AŞ "ERME" değil AŞ YERME
( VİHÂM )
- AŞ ve EŞ ve/||/<>/>/< İŞ
( Gövdesinde erişkinliğine ulaşanlar[bülûğa erenler], eşini;
akılda erişkinliğe ulaşanlar, aslını aramaya başlar. )
- ÂS[Ar.] ile ÂS[Ar.]
( Mersin ağacı. İLE Değirmen. | Kakum denilen bir hayvan. )
- AŞ ile AŞ
( Yemek. İLE Geçmenin, aşmanın buyruk kipi. )
- AS- ile AS ile AS ile As
( Ast sıfatının kısaltılmışı. Eklendiği sözcüğün, daha aşağı derecelisini anlatan, yeni sözcükler türetmeye yarayan ön ek. İLE Kutup gelinciği. Sansargillerden, yazın esmer kırmızı, kışın beyaz renkli, etçil bir hayvan. Kakım, ermin. [Lat. MUSTELA ERMINEA] İLE İskambil kâğıtlarında, bir. | Bir işte, başta gelen. [Assolist] İLE Arsenik'in simgesi. )
- AŞ ve/<>/|| AŞK
- AŞ ile/ve/||/<>/< BAŞ
( Azıcık. İLE/VE/||/<>/> Ağrısız. )
( Yazın, başı pişmeyenin; kışın, aşı pişmez. )
- AS ile/ve/||/<> ES
( Asmak, sallandırmak, uzatmak[yukarıdan aşağı]. İLE/VE/||/<> Uzatmak[yana], germek. )
- AS ile/değil HAS
- AŞÂ'[Ar.] ile A'ŞÂ[Ar.]
( Geçimi/maişeti için çok çalışan. İLE Gözleri "dumanlı" kişi. | Çeşitli yüzyıllarda yaşamış birkaç Arap şairinin adı. )
- ASÂ[Ar.] ile ÂSÂ[Ar.] ile -ÂSÂ, ÂSÂY[Ar.] ile A'SÂ[Ar.]
( Değnek, sopa. | Dervişlerin taşıdıkları sopa. İLE Esneme. | Ciddilik, vakar. | Süs, bezek. İLE ... gibi. İLE Değnekler, sopalar. )
- ÂSÂB[Ar. < ESEB] ile ÂSÂB[Ar.] ile A'SÂB[Ar.]
( Gövdenin alt kısmında çıkan kıllar, kasık kılları. İLE Sinir, damar. İLE Sinirler. )
- ASABİ[Ar.] değil/yerine/= SİNİRLİ
( Sinirli. | Sinirsel. | Sinirli bir biçimde. )
- ASABİYE/NÖROLOJİ/NEUROLOGY[İng.] değil/yerine/= SİNİRBİLİM
- ASABİYET ile/değil/yerine/>< ADÂLET
- ASAF, MEHMET (İST. 1874 - 1961) :
( Gazeteci/Edebiyatçı. Erotik roman yazımının öncüsüdür. Eğitimini tamamladıktan sonra Borsa'da çalışmış bu nedenle "Borsacı Mehmet Asaf", "Konsolitçi Mehmet Asaf" lakapları ile anılmıştır. Yazarlığa gazeteci olarak başladı, hem gazeteci olarak çalışıyor hem de değişik tarzda eserler vermeye devam ediyordu. İttihat Terakki karşıtı olduğu için güçlüklerle karşılaşır. Sırf bu nedenle daha rahat bir yaşam sürebilmek için, ilk iki edebi romandan sonra erotik romanlar yazmaya başlar. Cilveli Rana, Fındıkçı Nigâr, İkisi de Gebe, Şivekâr Hanım, Kaymaca Kulübü, Üçü Bir Yatakta ve Kocamın Kocası erotik romanlarının bazılarıdır. Mehmet Asaf Sarıyer'de oturur. Boğaziçi onun için çok önemlidir. Havası, suyu, denizi ile vazgeçilmezidir. İşe giderken vapuru kullanması müthiş bir zenginliktir. Mehmet Asaf, Sarıyer'de Perizat isimli bir hatuna âşık olur. Ne kadar ilgilense bir araya gelemezler ve çok üzülen Mehmet Asaf, vapurla giderken Yeniköy açıklarında kendini denizin soğuk sularına bırakarak intihar eder. Ama şansı yoktur. Zira görenler derhal müdahale eder ve yazarı kurtarırlar. Roman yazmayı bırakan ve tekrar gazeteciliğe dönen Mehmet Asaf, 1931 genel seçimlerinde milletvekili olmak için aday olur ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e bir mektup yazarak şöyle der: Muhterem Paşam, Bütün mebuslarınız Gazi Hazretlerinin izi üzerinde gidiyoruz diye namzetliklerini koydular. Bunlar mecliste evet efendicilikten başka bir şey yapmayacaklar, müsaade buyurunuzda bendenize mecliste hayır deme fırsatı düşsün."Yazar'ın isteği milletvekili olarak adaylığının kabulü ve meclise girerek muhalefet görevini yapmaktır. Ne var ki kendi ifadesine göre meclise girmemesi için mücadele edenler buna izin vermemişlerdir. Tabii ki aday olamaz. Son dönemlerini Sultanahmet'te geçiren Mehmet Asaf 1957'de kör olur ve 1961'de vefât eder. )
- AŞAĞI ÇEŞME :
( Uskumruköy'e girişte sağda ve Uskumruköy İlköğretim Okulunun bahçe duvarına bitişiktir. Bir ismi de "Köybaşı Çeşmesi"dir. Çeşmenin kitabesi yoktur ve kim tarafından ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. )
- AŞAĞI EĞİLİM ile/ve YUKARI EĞİLİM
( Toprak ve Su. İLE/VE Ateş ve Hava. )
- AŞAĞI GÖRME ya da YUKARI GÖRME | ile/ve/değil/yerine EŞ GÖRME
- AŞAĞI TÜKÜRSEN, SAKAL; YUKARI TÜKÜRSEN, BIYIK ile/ve/||/<> NE, İSA'YA; NE DE MUSA'YA YARANAMAMAK
- AŞAĞI YUKARI ile/||/<> HEMEN HEMEN
- AŞAĞILAMA ile/ve/değil/||/<>/> AZARLAMA
- AŞAĞILAMA ile/ve/||/<> KÜÇÜMSEME
- AŞAĞILAMA ile/ve/<> UZAKLAŞMA
- AŞAĞILAYICI/LIK ile/ve/<> DIŞLAYICI/LIK
- AŞAĞIYA/AŞŞAĞI değil AŞAĞI
- ASAL SAYI ile/>< ASAL OLMAYAN SAYI/KARE SAYI
( Asal sayıların sadece iki böleni vardır.
[1 sayısı da 4, 9, 16, 25 gibi kare sayıdır.]
İLE/><
Herhangi bir kare sayıya x dersek,
x=b.b olacaktır. Buna göre x sayısının üç böleni vardır.
x/x=x~x/1=x~x/b=b,
[1 sayısı da kare sayısı olduğundan dolayı asal olmayan sayıdır.] )
- ASAL SAYILARDA:
MILLS ile/ve/||/<> WRIGHT
( )
- ASAL ile ÂSÂL ile ÂSÂL[Fars.] ile ÂSÂL[Ar. < ASÎL]
( Kendinden ve 1'den başka böleni olmayan sayı. İLE Ahlâk. İLE Temel, kök. İLE İkindi ile akşam ya da yatsı arasındaki zamanlar. [Bİ-L-GUDÜV-Vİ VE-L-ÂSÂL: Sabah-akşam.] )
- SÖZCÜKLER:
ASALAKLAŞTIRILMIŞ/JOKERLEŞTİRİLMİŞ/KATİLLEŞTİRİLMİŞ/SIĞINAKLAŞTIRILMIŞ/ÇİLİNGİRLEŞTİRİLMİŞ ile/ve/||/<> ÇIKINTILAŞTIRILMIŞ/PİÇLEŞTİRİLMİŞ
- ASALAK ile DIŞASALAK
( Bir canlının içinde ya da üzerinde, sürekli ya da geçici olarak, onun zararına yaşayan, başka canlı. TUFEYLİ, PARAZİT | Başkalarının sırtından geçinen kişi, ekti. İLE Konakçının* üzerinde yaşayan ve çoğunlukla, kan emen asalak. [*KONAKÇI: Asalağın erginini ya da gelişim evrelerinden herhangi birini taşıyan canlı, konak.] )
- ASALAK ile İÇASALAK
( ... İLE Konakçının içinde yaşayan asalak. )
- ASALAK ile/değil SIĞINTI
- ASALAK ile TAMASALAK
( ... İLE Toprağa ve özümlemeye bağlı tüm besinlerini, konakçıdan sağlayan bitki asalağı. )
- ASALAK ile/değil ÜSTBİTKEN/EPİFİT[Fr. < Yun.]
( ... İLE/DEĞİL Başka bir bitkinin üzerinde biten fakat asalak olmayan bitki. )
- ASALAK ile YARIMASALAK
( ... İLE Üzerinde yaşadığı konakçı bitkiden, bazen hazır besin maddesi alan, gerektiğinde, kendibeslek yaşayabilen, klorofili bitkilerde görülen, tam olmayan asalaklık durumu. )
- ASALAK ile/değil YATALAK
( )
- ASALAKBİLİM ile PARAZİTOLOJİ[İng. PARASITOLOGY | Fr. PARASITOLOGIE][Osm. Ar. TUFEYLİYYÂT]
( Asalakları inceleyen bilim dalı. )
- ASÂLAR:
KAŞAĞ ile MU'ÎN/İTTİKÂ ile DESTECÛB ile ŞEŞBER ile MÜTTEKÂ ile ZERDESTE ile CEVGÂN
- ASALE[Ar.] ile ASÂLÉ[Ar.]
( Çok zehirli bir yılan. İLE Bal peteği. )
- ASÂLET" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ADÂLET
- ASÂLET ve/=/||/<>/>/< HAKKÂNİYET
- ÂŞÂM[Fars.] ile ÂŞÂM[Fars.]
( Yiyecek ve içecek. İLE İçen, içici. )
- A'SÂM[Ar. < USME] ile A'SAM ile ASAMM ile ÂSÂN[Fars.]
( Gerdanlıklar. | Tasmalar. İLE Ön ayakları sekili olan hayvan. İLE Sağır, işitmez. | Söz işitmez. | Sert, güç, tahammül edilmez. | Arap yazısında, ikinci ve üçüncü kökünde, uzun harf bulunan bir fiil. İLE Kolay. )
( SEKİ: Atın ayağında genellikle bileğe ya da dize kadar çıkan beyazlık. )
- AŞAMA ile/ve NOKTA
( PHASE/GRADE vs./and POINT )
- AŞAMA ile/ve SIRA
( TERETTÜB[Ar. < RÜTÛB]: Sıralanma, sırasında olma, sırası gelme. | Ait olma, icab etme, gerekme. )
( Dün, ben sizin gibiydim; yarın, siz de benim gibi olacaksınız! )
( PHASE/GRADE vs./and ORDER )
- AŞAMALAR/MERTEBELER:
US'TA/AKIL'DA ile/ve/||/<>/> ANLIK'TA/NEFS'TE ile/ve/||/<>/> TİN'DE/RUH'TA
( Anlayış. İLE/VE/||/<>/> Temizlenme. İLE/VE/||/<>/> Tekâmül. )
- AŞAMALI ile/ve/||/<> DALGA DALGA
- AŞAMA/SAFHA ile/ve/||/<> KATMAN
- ASAN, ÜNAL PROF. DR. (1946) :
( İ.Ü. Orman Fakültesinden Orman Mühendisi olarak mezun oldu (1971). Gazi Üniversitesi, Matematik - İstatistik Bölümünde Yüksek Lisans yaptı. Asistan olarak girdiği İ.Ü. Orman Mühendisliği Amenajman Anabilim Dalında 1983'te doktora yaparak Orman Amenajmanı doktoru unvanını aldı. Bu Anabilim Dalında 1987'de doçent ve 1993'te profesör oldu. Kazdağı Göknarı ve Ormanların Hasılat ve Amenajman Esasları Üzerine Araştırmalar isimli kitapları bulunuyor. Ayrıca çeşitli mesleki ve bilimsel dergilerde yayınlanan pek çok makalesi bulunmaktadır. )
- ÂSÂN[Ar.] değil/yerine/= KOLAY
- ASANSÖRDE:
DOĞRUCA ADIM ATMAK değil/yerine ADIM ATMADAN ÖNCE AYNAYI (KENDİNİ AYNADA) GÖRMEK
- AŞANTUĞRUL, NASUH (İST., 1953) :
( Kuaför olarak çalışma hayatına atıldı. 1972'de CHP'ye üye oldu ve 15 yıl süre mahalle sorumlusu, İlçe Yönetim kurulu üyesi, İl delegesi ve 2009 - 2014 tarihleri arasında 6'ncı dönem. Sarıyer Belediye Meclisi üyesi olarak görev yaptı. Sarıyerliler Derneği (SA - DER) olup uzun süre Yönetim Kurulu üyesi olarak görev aldı. Sarıyer Spor Kulübü Üyesi ve Divan Kurulu üyesidir. )
- AŞANTUĞRUL, ORHAN (İST. 1938) :
( Sarıyerlidir. Baba mesleği olan ciğercilik mesleğini devam ettirmiştir. Meslek kuruluşlarına üye olup İstanbul Umum Sakatatçılar Derneği Başkanlığını 10 yıl süre ile yapmıştır. )
- ÂSÂR[Ar. < ESER] ile ASAR[Ar.] ile ÂSÂR[Ar. < ISR] ile ASÂR[Ar.] ile A'SÂR[Ar. < ASR] ile AS'AR[Ar.]
( İzler, nişâneler, alâmetler. | Âbideler. | Gelenekler, öyküler. İLE Toz. [GUBÂR] | Sığınak, sığınılacak yer. [MELCE'] İLE Görevler. | Yükler. | Kabahatler, cürümler. İLE Fakirlik. İLE Yüzyıllar. İLE Pek kibirli. | Çarpık yüzlü. )
- AŞAR/AŞARÎ[Ar.] değil/yerine/= ONDALIK
( Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi. | Ondalık. )
- ÂSÂR-I ATÎKA değil/yerine/= ESKİ YAPITLAR
- ÂSÂR'IN TERETTÜB ETMESİ ile/ve ÂSÂR'IN TERETTÜB ETMEMESİ
( Fiziksel. İLE/VE Zihinsel. )
- ASCEND vs. ASSENT
- ASCERTAIN vs. LEARN
- -ASE ile/||/<> AMYL- ile/||/<> AMİLAZ ile/||/<> ZYM-/-ZYME/ZYMO-
( Nişasta, amyl kökü ile ilgili. İLE/||/<> Enzim . İLE/||/<> Nişasta parçalayan enzim. İLE/||/<> Fermantasyonla ilgili, enzimle ilgili. )
- ASEBİ ile/||/<> ÂSİ ile/||/<> CELÂLÎ
( Hırçın ve sinirli kişi. İLE/||/<> Yasalara başkaldıran, isyan eden. İLE/||/<> İlk olarak Yavuz Sultan Selim döneminde ortaya çıkan Bozoklu Derviş Celal'in adamlarına ve ondan yana olanlara sonraları da türeyen eşkıyaya verilen ad. )
- ASEKSÜEL ile/ve/değil/||/<>/< AZ SEKSÜEL
( Çeşitli neden ya da koşullarla. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Çeşitli olanaksızlıklarla ya da ilişkide/evlilikte. )
- ASEL[Ar.] ile A'SEL[Ar.] ile ASER[Ar.]
( Bal. | Cennetteki dört sudan biri.[AHLÂT: İnsandaki dört sıvı.] İLE Eğri olan katı şey. | Eğri dişli ya da bacaklı kişi. İLE Solaklık. )
- ASELBENT[Ar. ASEL + Fars. BEND] ile/ve/||/<>
( Hekimlikte ve koku yapımında kullanılan aselbent ağacından gövdesi çizilerek elde edilen bir reçine türü. )
- ASEPSİ/ASEPSIS[İng.] değil/yerine/= BULAŞSIZLIK (CANLI DOKUDA MUKOZA, DERİ VB.)
- ASEPTİK/ASEPTIC[İng.] değil/yerine/= BULAŞSIZ
- ASER[Ar.] ile A'SER[Ar.]
( Solaklık. İLE Pek zor ve çetin, dayanılması çok güç. | Solak. )
- ASETAL ile ASTEALDEHİT ile ASETAMİT ile ASETANİLİT
- AŞEVİ/AŞHANE[Fars.]/LOKANTA[İt.]/RESTORAN[Fr./İng. < RESTAURANT] = YEMEK (PİŞİRME/YEME) YERİ
( Yoksullara parasız yemek yedirilen ya da dağıtılan yer, aşhane. | Düğün, nişan vb. toplantılarda, verilecek yemekleri hazırlamak için geçici olarak mutfak gibi kullanılan yer. | Tekkelerde yemek pişirilen yer. )
- ASGARÎ MÜŞTEREK ile/ve/yerine AZAMÎ MÜŞTEREK
- ASGARİ ÜCRET[Ar.] değil/yerine/= EN DÜŞÜK ÖDENÇ
- ASHAB ile/ve ÂLİM
- ASHAB ile MÜCTEHİD
- ASHAB ile/ve/> TABİÎN ile/ve/> TEB-İ TABİÎN
- ASHAR[Ar.] ile ASHÂR[Ar. < SIHR]
( Saçı kızıl olan. | Kırmızı tüylü. İLE Evlenme dolayısıyla erkek tarafı akrabalar, güveyler. )
- ÂSÎ[Ar. < ESER] ile ASÎ ile ASÎ, ASİYE ile ÂSÎ[< İSYÂN, çoğ. USÂT] ile ÂSÎ ile ÂSÎ[Fars.]
( Ahlâkı bozuk, ahlâksız, çapkın. İLE Uygun, elverişli. İLE Çok isyancı. İLE Karşı gelen. | Haydut, şakî. | Günahkâr. İLE Hekim, cerrah. İLE Kederli, mahzûn. )
- AŞI ile AĞAÇ AŞILAMA
( )
( VACCINATION/INOCULATION vs. GRAFTING )
- ASİ ile/ve/||/<>/> AKSİ
- ÂŞÎ[Ar.] ile ÂŞÎ[Ar.] ile AŞÎ[Ar.]
( Aşçı. İLE Akşam yemeği yiyen. | Gidip, uzaklaşan. İLE Tavuk karasına tutulmuş. | Akşam. | Akşam yemeği. )
- ASİ ile ASİL
- AŞI[Ar.] ile KALEMAŞISI[Ar.]
( ... İLE Ucu kalem gibi kesilmiş çubukla yapılan ağaç aşısı. )
- AŞİB[Ar.] ile AŞÎB[Ar.]
( Çok otlu. İLE Bol otlu. )
- AŞIBOYASI ile/ve/<>/< AŞITAŞI
( İçindeki demir hidroksit miktarına bağlı olarak rengi pas sarısından çok koyu, kırmızıya kadar değişen toz boya. [Eskiden, binaların dış ahşap kaplamalarında yaygın olarak kullanılırdı.] | Koyuca kırmızı, kiremit rengi. İLE/VE/<>/< Aşıboyası yapmakta kullanılan taş. )
- ASİDİFİKASYON ile/||/<> ASİDİTE ile/||/<> ASİDOREZİSTAN
( Asitleştirme, asitleşme. İLE/||/<> Asitlik. İLE/||/<> Aside dirençli. )
- ASİDİMETRE[Fr.] değil/yerine/= ASİTÖLÇER
- ASIG ile/||/<> ASIGLIG
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Kazanç, yarar. İLE Yararlı iş. )
- ÂŞIK ÖĞRENCİ ile/ve/||/<> MELAHAT PARS
(
ÖĞRENCİSİNİN AŞKINA YANIT...
Konservatuvarda öğretim görevlisidir. Son derecede güzel, alımlı, zarif, ince, nazik, olgun yaşlarda bir güfte ve beste sanatçısıdır.
Bir öğrencisi, duygularına yenik düşerek, hocası Melahat Pars'a âşık olur. Sanki rastlantıymış gibi her fırsatta karşısına çıkmayı huy edinir. Hoca, merdivenlerden inerken, o merdivenlerden çıkarken hocasını süzer. Hocası bir yöne doğru yürürken, o karşı yönden hocasına doğru yürür. Bu tür rastlantılar o kadar sık tekrar etmeye başlayınca, Melahat Pars da durumu anlar, ancak görmemezlikten gelir.
Bir gün merdivenlerden inerken, yukarı çıkmakta olan öğrencisi,
hocası Melahat Pars’ın önünde durur, boynunu büker, yüzüne derinden bakar ve sevecen bir selenle;
- "Hocam, ben size âşık oldum. Ne yapsam olmuyor. Sizi görmeden duramıyorum. Gece gündüz hayalimdesiniz. Duygularımı denetleyemiyorum, perişanım, beni anlayınız lütfen." der.
Melahat Pars'ın yüzü kızarır. Hafifçe gülümser, yana çekilir ve yoluna devam eder. Evine vardığında ilham gelir, sabaha kadar çalışır ve bir beste yapar. Ertesi gün sabah, duygularını söyleyen öğrencisinin de olduğu sınıfta öğrencilerine;
- "Arkadaşlar, gece bir beste yaptım bakalım beğenecek misiniz?"
diyerek udunu eline alır ve şu besteyi, hoş seleniyle söylemeye başlar:
Ben gamlı hazan sense bahar dinle de vazgeç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Olmaz meleğim böyle bir aşk bende vakit geç
Sen kendine kendin gibi bir taze bahar seç
Bestekâr hanımefendi, çaktırmadan âşık öğrencisine bir göz attığında, öğrencinin hüngür hüngür ağladığını görür...
Melahat Pars (1918 - 2005)
)
( )
- ÂŞIK OLMAK ve/||/<> AŞK OLMAK
- ÂŞIK OLMAK ile AŞK/I YAŞAMAK
- ÂŞIK OLMAK ile/ve/||/<> TAKINTILI-ZORLAYICI(OBSESİF-KOMPULSİF) KİŞİLİK BOZUKLUĞU
( Gövdede, aynı biyokimyasal etkileri "yaratıyor"/yaratabiliyor. )
- ÂŞIK PAŞA ile/ve ÂŞIK PAŞA-ZÂDE
( 1272 - 1333 ile 1303 - 1481 )
( En önemli kitabı, Garîb-nâme'dir. İLE En önemli kitabı, Âşık Paşa-zâde Tarihi'dir. )
- ASIK SURATLI/LIK ile/değil/yerine CİDDİYET
- AŞIK VEYSEL PARKI :
( Fatih Sultan Mehmet (Armutlu) mahallesinde hizmete açılan parklardan biridir. )
- AŞIK VEYSEL PARKI :
( Pınar Mahallesindedir. 2.000,00 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. 80,00 m²'lik yeşil alanı, 480,00 m²'lik spor alanı ve 60,00 m²'lik'te bir tesisi bulunuyor. )
- ÂŞIK ile ÂRİF
( Susarsa helâk olur. İLE Konuşursa helâk olur. )
- AŞIK ile/değil ÂŞIK
( Baldır kemiği ile eklemleşerek, bileğin belirli başlı oynak merkezini oluşturan, ayak bileğinde bulunan, küçük kemiklerden biri. | Yapı çatılarında, uzun mertek, aşırma. | AŞIK ATMAK: Yarışmak. İLE/DEĞİL Vurgun, tutkun. )
- ASIK ile ASIK
( Somurtkan. İLE Asılı. )
- ASIK ile ÂŞIK
( Asılmış olan. İLE Çok seven. )
- ÂŞIK <> AŞK <> MÂŞÛK(A)
( Rüyasını görür. <> ... <> Uyur. )
( Kayıcı. [Durum, koşul ve karşılıksızlık durumlarında olasılık olarak davranışlarında kıyıcı ve yıkıcı olabilir.] İLE/||/<>/>< ... İLE/||/<>/>< Yakıcı.[Herhangi bir ölçüt olmaksızın âşık olana ya da "kendine yönelmiş olana" karşı, davranışlarında ve sözlerinde, bağlam, olanak ve terslik olarak (%1 - 99 arası) kıyıcı ve yıkıcı[0/1 (Evet/Hayır!)] olabilir.] )
- AŞIK ile/||/<>/< AŞUK/AŞUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( ... İLE/||/<>/< İnsanın ayak bileğinde bulunan kemiklerden biri. )
- ÂŞIK ile/ve/değil/yerine/<> HAYRAN
- ÂŞIK ve (")MUM(")
- ÂŞIK ile/ve/||/<> SÂDIK ile/ve/||/<> LÂYIK
- ÂŞIK/ÂNE değil/yerine/= SEVGEN/CE / SEVGENCİL
- ÂŞİKÂR ile/değil ÂŞİNÂ
- ÂŞİKÂR ile/ve/||/<> BÂRİZ
- ÂŞİKÂRE ile/ve/değil ÂŞIK-ÂNE
- ÂŞIKKEN "EVLENMEK" ile/değil/yerine/>< ÂŞIK OLDUĞUMUZ KİŞİYLE EVLENMEK
- ÂŞIKLAR ARASINDA:
VE ile/değil/yerine İLE
( Bireysellik. İLE/DEĞİL/YERİNE Birliktelik. )
( Batı'da. İLE/DEĞİL/YERİNE Doğu'da. )
( Romeo ve Juliet. İLE/DEĞİL/YERİNE Leylâ ile Mecnun. )
- [ne yazık ki]
ASIKYÜZLÜLÜK ile/değil/yerine/>< GÜLÜMSEMEK
( Gülümsemesini kaybeden kişi, herşeyini kaybetmiştir. )
( A person, who has lost their smile, has lost everything. )
( Dünyanın en kötü görüntüsü/manzarası. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Dünyanın en hoş/harika görüntüsü/manzarası. )
- ASIKYÜZLÜ/LÜK ile MEYMENETSİZ[Ar.]
( ... İLE "Uğursuz", huysuz, aksi. )
- ASIKYÜZLÜLÜK ile/değil ZİHNİ MEŞGUL(/KAFASI DOLU) OLMAK
- ASÎL[Ar.] ile ASÎL[Ar. < ASL]
( Öğleden sonranın son bölümü, akşamüstü. | Ölüm. İLE Sağlam. | İyice kökleşmiş. | Kendi adına hareket eden. | Edepli, terbiyeli. )
- ASÎL[Ar.] ile ASÎLE[Ar. çoğ. ASÂİL]
( Öğleden sonranın son bölümü, akşamüstü. | Ölüm. İLE Öğleden sonranın son bölümü, akşamüstü. | Bir şeyin bütünü. | Ölüm. )
- ASIL ile/ve/<> FASIL
- ASIL ile/ve/||/<>/> FER
( Bir şeyin kendisi, kopya karşıtı. | Bir şeyin ilk olarak ortaya çıktığı yer. | Gerçeklik. | Soy. | Esas. | Temel. | Aranılan nitelikleri en çok kendinde toplamış olan. | Bir görevde asaleten bulunan, yedek karşıtı. | Gerçekten, gerçek olarak. İLE/VE/||/<>/> İkinci derecede olan, kol, dal. )
- ASIL/ASLINDA[Ar. < ASL] değil/yerine/= ÖZDE/GERÇEKTE
- AŞILAMA ile KÜLTÜRLEME
- AŞILAMAZ/LIK ile/değil/yerine TÜKETİLEMEZ/LİK
- AŞILARDA:
KARMA ile/ve/||/<> KAKMA(GÖZ/T) ile/ve/||/<> YARMA ile/ve/||/<> KALEM ile/ve/||/<> KABUK/KABUK ALTI ile/ve/||/<> YAN ile/ve/||/<> KÖPRÜ ile/ve/||/<> DİLCİKLİ (İNGİLİZ)
(
Bitki/Ağaç Aşılama Yöntemleri ve Kullanım Koşulları
1. Karma Aşı
Tanım: Farklı aşı tekniklerinin bir araya getirilerek uygulandığı sistemdir.
- Ne zaman? Türlere göre değişken
- Ne için? Dayanıklılık + verim kombinasyonu gerektiğinde
- Uygun bitkiler: Turunçgiller, bağ bitkileri, nar
2. Kakma Aşı (Göz Aşısı / T-Aşısı)
Tanım: Kabuk altına göz yerleştirilerek yapılır.
- Ne zaman? İlkbahar ortası veya yaz sonu
- Ne için? Genç, ince gövdelilerde hızlı çoğaltma
- Uygun bitkiler: Elma, armut, kayısı, narenciye
3. Yarma Aşı
Tanım: Kalın anaç yarılarak içine kalem yerleştirilir.
- Ne zaman? İlkbahar başında (özsu öncesi)
- Ne için? Kalın gövde, çeşit değiştirme
- Uygun bitkiler: Ceviz, kestane, kiraz
4. Diğer Aşılama Yöntemleri
a) Kalem Aşı
- İlkbaharda, dinlenme döneminde
- Genç fidanlarda elma, armut, şeftali
b) Göz Aşıları
- T-Göz: Kabuk kolay ayrıldığında yazın yapılır
- Yonga Göz: İlkbahar veya yaz sonu
c) Kabuk Altı Aşı
- Kalın anaç – ince kalem durumunda
- Kabuk kolay ayrılıyorsa (özellikle ilkbaharda)
d) Yan Aşı
- Anaç kenarına yapılan eğik kesiye kalem yerleştirilir
e) Köprü Aşı
- Fare, don veya mekanik zarar gören gövdeleri kurtarmak için
f) Dilcikli İngiliz Aşısı
- Kalem ve anaç aynı kalınlıkta olduğunda güçlü tutunma sağlar
Karşılaştırma Tablosu
| Aşı Türü | Uygulama Zamanı | Anaç Kalınlığı | Uygun Türler | Avantajı |
|---|---|---|---|---|
| Karma Aşı | Değişken | Karışık | Turunçgil, süs bitkileri | Uyum artırımı, kombinasyon sağlama |
| Kakma Aşı | Yaz / İlkbahar | İnce gövde | Elma, armut, şeftali | Hızlı ve verimli üretim |
| Yarma Aşı | İlkbahar başı | Kalın gövde | Ceviz, kiraz, elma | Çeşit değişimi için ideal |
| Kalem Aşı | İlkbahar | İnce – Orta | Şeftali, elma | Genç fidanlarda etkili |
| Kabuk Aşısı | İlkbahar | Kalın gövde | Elma, armut | Kabuk kolay ayrıldığında çok etkili |
| Göz Aşısı | Yaz / Sonbahar | İnce gövde | Narenciye, üzüm | Yüksek tutma oranı |
Hangi Durumda Hangisi Tercih Edilmeli?
| Durum | Uygun Aşı Türü |
|---|---|
| Kalın gövdeli yaşlı ağaç | Yarma Aşı, Kabuk Aşısı |
| Genç fidanlarda çoğaltma | Göz Aşısı, Kalem Aşı |
| Kabuğun kolay ayrıldığı dönem | Kakma Aşı, Kabuk Aşısı |
| Çeşit değişimi ya da gövde onarımı | Yarma Aşı, Köprü Aşı |
| Çok yönlü genetik özellik istenirse | Karma Aşı |
Sonuç İtibarı ile
- Bitki türü ve çeşidi
- Anaç ve kalem yaş/kalınlık oranı
- İklim ve mevsim koşulları
- Kabuğun ayrılma durumu
- Aşının amacı: Verim artırımı, çeşit değiştirme, zarar onarımı
- ASILI ile ASILLI
( Asılmış olan, asma, asık, muallak. | Asılmış bir biçimde. İLE Bir kökene dayanan, kökenli. )
- ASILMAK ile ASILMAK ile ASILMAK
( Tutunmak, tutunarak çekmek. İLE Birine sarkıntılık etmek. İLE [boyundan asılarak] "Ölüm cezası almak/vermek". )
- ASILMAK ile TIRMALAMAK
- ASILMAK ile/ve/||/<>/> YAZILMAK ile/ve/||/<>/> YÜRÜMEK
- ASILSIZ HABER değil/yerine/= GERÇEK DIŞI ÇAV
- ASILSIZ İHBAR değil/yerine/= YALAN BİLDİRİM
- AŞIM ile/ve/||/<>/> BAŞIM
( Azıcık. İLE/VE/||/<>/> Ağrısız. )
- ÂSİM[Ar.] ile ESİM[Ar.]
- ASİMETRİ ile/değil YAMUKLUK
- ASİMİLASYON >< ADAPTASYON
( [top] Sert > Az sert > Esnek > Yumuşak )
- ASİMİLASYON[Fr. < ASSIMILATION] değil/yerine/= ÖZÜMLEMEK | BENZEŞ(TİR)MEK
( Özümleme. | Benzeşme. | Farklı kökenden gelen azınlıkları ya da etnik öbekleri, bunların kültür birikimlerini, kimliklerini baskın doku ve yapı içinde eriterek yok etme. )
- AŞIM/IZ ile AŞIM/IZ
( Önleyici ilacımız. İLE Yemeğimiz. )
- AŞIN ile/ve/||/<> EŞİN
( Sürtüşmek. İLE/VE/||/<> Sürtünmek. )
- ASINDA değil ASLINDA
- AŞINDIRMAK değil/yerine AŞMAK
- AŞINIM/KOROZYON/CORROSION[İng.] ile/ve TERSİNEMEZLİK/ENTROPİ/ENTROPY[İng.]
( Tersinemezlik, nesnel zamanı kurar. )
- AŞÎR[Ar.] ile ÂŞİR[Ar.]
( Onda bir [1/10]. | Samimi dost ve arkadaş. | Koca. İLE Onuncu. | Öşür toplayan. )
- ÂSİR[Ar.] ile ÂSİR/ÂSİRE[Ar.] ile ÂSİR/ÂSİRE[Ar.] ile ASÎR[Ar.] ile ASÎR[Ar.] ile ASÎR[Ar. < USRET]
( Bir söylenceyi/efsaneyi aktaran/nakleden. İLE Ayağı kayan. İLE [Üzüm ve benzerleri gibi şeyleri] Şırasını ya da yağını almak üzere sıkan. İLE Bitişik komşu. | Karmakarışık, dolaşık. İLE Şırası ya da yağı alınmak üzere sıkılmış şey, usâre. İLE Zor, güç, zahmetli. | Titiz. )
- ASIR[Ar.] değil/yerine/= YÜZYIL
- ÂSİRE[Ar.] ile ASÎRE, SECÎR[Ar.]
( ... İLE Posa, cibre. )
- AŞIRI "AKILCILIK" >< YARATICILIK
- AŞIRI ALÇAKGÖNÜLLÜ/LÜK ile/ve/<>/>/< YAĞCI/LIK
- AŞIRI DERECE yerine İLERİ DERECE
- AŞIRI HIZ ve/||/<>/> GERÇEKLER
( Aşırı hız yapılan düşünceler, gerçeklere çarparak durur. )
- AŞIRI/ABARTILI KEYFİYET ve/||/<>/> GECİKEN/GECİKMİŞ ADÂLET
- AŞIRI KİBAR/LIK ile/değil AHMAK/LIK
- AŞIRI KULLANIM ile/değil/yerine YERİNDE KULLANIM
- AŞIRI SEVGİ ile/yerine SEVGİ
( GARÂM ile/yerine MUHABBET )
- AŞIRI ŞÜPHECİ/LİK ile/ve/> SALDIRGAN/LIK
- [ne yazık ki]
"AŞIRI YORUM" ile/ve/||/<> "YAMUK DURUŞ"
- AŞIRI YORUMA KAÇMADAN! ile/ve/değil/||/<>/< ELDEN/DİLDEN GELDİĞİNCE
- AŞIRI değil/yerine/>< BAŞARI
- AŞIRI ... değil/yerine DAHA YOĞUN ...
- AŞIRI(") ile/değil/yerine/<> ÖTE
- AŞIRI/LIK ile/ve/değil AYKIRI/LIK
- AŞIRI/LIK ve/<> EKSİK/LİK
( YARASA: "Güzelliğim" "fazla görülmesin" diye gece uçarmış. KUĞU: Güzelliğini sergilemekten, su içmeyi bile boşvererek/unutarak susuzluktan ölmüş. )
( Aşırı gidersen tersi olur. )
( EXCESSIVE/NESS vs./<> DEFICIENT/NESS )
- AŞIRI/LIK["AŞŞIRI" değil!] ile/ve/değil SIRADIŞI/LIK
( [not] "EXCESSIVE/NESS" vs./and/but EXTRAORDINARY/INESS )
- AŞIRI/LIK ile UC
- AŞIRI/LIK ile/ve ZORLAMA
( EXCESSIVE/NESS vs./and COMPULSION )
- ASİT/ASİDİTE ile/ve/||/>< NÖTRAL ile/ve/||/>< ALKALİ/BAZİKLİK/ANTİ ASİT
( 1-2-3-4-5-6 ile/ve/||/>< 7 ile 8-9-10-11-12-13-14 )
( 2[Mide sıvısı, limon suyu], 3[Sirke, bira, şarap, kola], 4[Domates suyu], 5[Sade kahve, yağmur suyu], 6[Sidik] İLE/VE/||/>< 7[Saf su, insan kanı] İLE/VE/||/>< 8-9[Deniz suyu], 10-11[Magnezyum hidroksit sıvısı], 11-12[Amonyaklı temizlik sıvısı], 12-13[Çamaşır suyu], 13-14[Yağ çözücü temizlik maddesi] )
( [H+] > [OH-] ile/ve/||/>< [H+] = [OH-] ile/ve/||/>< [H+] < [OH-] )
(
)
( Suda hidrojen iyonu (H+) verebilen nesneler. İLE/VE/||/>< ... İLE/VE/||/>< Suda hidroksit iyonu (OH-) verebilen ya da proton alabilen nesneler. )
( Proton verici nesne. İLE/VE/||/>< ... İLE/VE/||/>< Proton alıcı nesne. )
- ASİT ile FORMİK ASİT
( ... İLE Karıncalarda ve bazı bitkilerde bulunan asit. [HCOOH] )
- ASİT ile POLİASİT[Fr.]
( ... İLE Bileşiminde birçok asit özelliği bulunan madde. )
- ÂSİTÂN[Fars.] ile ÂSTÂN[Fars.]
( Eşik. İLE Eşik, ayakkabılık. | Dergâh, tekke/tekye. )
- ÂS(İ)TÂNE -ile
( BÜYÜK TEKKE | MERKEZ | PAYİTAHT | EŞİK )
- AŞİYAN MEZARLIĞI :
( Bebek'le Rumelihisarı arasındadır. Sarıyer İlçesi sınırları buradan başlar. Rumelihisarı Kalesi bitişiğindedir. Önceleri "Kayalar Mezarlığı" olarak biliniyordu. Zaman zaman Rumelihisarı Mezarlığı da deniliyorsa da asıl daha ziyade Aşiyan Mezarlığı olarak bilinmektedir. Aşiyan Sarıyer ilçesini Beşiktaş'tan ayıran sınırdır. Bu mezarlıkta gömü yapılmaktadır. )
- ÂŞİYAN MEZARLIĞI değil KAYALAR MEZARLIĞI
( ÂŞİYAN[Fars.]: Yuva, ev. | Kuş[bülbül] yuvası. )
( ÂŞİYAN KÖŞKÜ: Tevfik Fikret'in yaptırdığı köşk. )
- AŞİYAN MÜZESİ :
( Rumelihisarı'nda Aşiyan Mezarlığı karşısındadır. Müze olarak kullanılan ev Şair Tevfik Fikret'e (1867 - 1915) aittir. Aşiyan (Yuva) adını taşıyan bu ev "Edebiyatı Cedideciler" yani (Yeni Edebiyatçılar) adına 1945 yılında müze yapılmıştır. Bu müze "Cedide Müzesi" adıyla da tanınır. )
- AŞK/IN:
"ACISI"(x ISTIRABI) ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< ANISI
- AŞK:
ANLAMAYAN İÇİN ile/değil/yerine ANLAYAN İÇİN
( Bir günlük. İLE/DEĞİL/YERİNE Ömürlük. )
- AŞK:
ARAYIŞ ile/değil/yerine/>/< ADAYIŞ/ADANIŞ
- AŞK:
ÇOK UZAK ile/ve/<>/< FAZLA YAKIN
- AŞK ERBÂBI ile/ve ZEVK ERBÂBI
- AŞK "HASTALIĞI" değil ÂŞIK OLMAMA(NIN YARATTIĞI) SORUN/LARI
- AŞK (İLE) ve/||/<>/> (B)İLİM (İLE)
( Bulunur, bulmak gerekir. VE/||/<>/> Bilinir, bilmek gerekir. )
- AŞK OLSUN ile/ve/||/<> AŞK OLSUN ile/ve/||/<> AŞK OLSUN
( Beğenilmeyecek bir davranış/tutum karşısında kınama, sitem bildiren söz. | "Aferin" anlamında bir davranışın, bir tutumun çok beğenildiğini bildiren söz. | Dervişler arasında kullanılan merhabalaşma. )
- AŞK/ÇOĞU DURUM:
[önce] AKIM ve/sonra/||/<>/> BAKIM
- AŞK:
"SANDIĞIMIZ KADAR" ile/değil YANDIĞIMIZ KADAR
- AŞK:
SİN ile/ve/||/<>/> ŞIN
( | HİPOTALAMUS ve/||/+ HİPOFİZ ve/||/+ EPİFİZ | ile/ve/||/<>/>
| İYİ/LİK ve/||/+ DOĞRU/LUK ve/||/+ GÜZEL/LİK | )
- AŞK:
"SÖZCÜK" değil SÖZLÜK
- (not ASK TO SOMEONE) ASK SOMEONE
- AŞK YAŞAMI ile/ve/=/değil/yerine EŞEYSELLİK/SEKS YAŞAMI
- AŞK YÜZÜNDEN değil/yerine AŞK SÂYESİNDE
- AŞK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ADÂLET
( [ölçü/ölçüsüzlük] Bireyde. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Toplumda. )
- AŞK ve/<> AF
- AŞK ile/ve/değil/<> AHİD'E VEFÂ
- AŞK ile/ve ÂŞIK["AŞIK" değil!]
( Çaresizlik yoktur. İLE/VE Çaresizlik çoktur/yaşayabilir. )
( Birçok şeye [her şeye/herkese] yönelik olabilir. İLE/VE Tek bir şeye/kişiye yönelmiştir. )
( Aşk, daha çok, tek taraflıdır. )
( Aşk ehline, sultanların tahtı, tahta parçasından başka bir şey değildir. )
( AŞK :/= Yasaksa!... [Aşk, ancak yasak aşk ise süreklidir/sürdürülebilirdir.] )
( Mutlu aşk/âşık yoktur.(yoktur) )
( "Kör-kütük âşık olmak" değil bir "kütüğe" âşık olup kör olmak. )
( AŞK'I, ÂŞIKLAR BİLİR
[Başka da, hiçkimse bilemez.] )
( Âşık, türkü yakmazsa, aşka katlanamaz. )
( KENDİNDE VÜCÛD OLMAYAN ZÂT )
( I love my love, but my love doesn't love me as I love my love. )
(
)
( "Çıkıktır o. Âşık olsan, duramazdın." )
( )
( Aşk ile yürüyen, sırtında, dünyayı taşır...
Aşksız yürüyen, "beden" diye bir ceset taşır. )
( LOVE vs./and LOVER )
- AŞK ve/<> AŞKINLIK
- AŞK ile/ve/> EŞK[Fars.]
( ... İLE/VE/> Gözyaşı. )
- AŞK = (FALL IN) LOVE[İng.] = AMOUR[Fr.] = LIEBE[Alm.] = AMORE[İt.] = AMOR[İsp., Lat.] = HO ER.S, HE FILIA, HE AGAPE[Yun.] = İŞK[Ar., Fars.] = MIN[Felm.]
- AŞK ve FEDÂKÂRLIK
- AŞK ile GARÂM
- AŞK ve/||/<> GÖNÜL
( İmam. VE/||/<> Cemaat. )
- AŞK ile/ve/<>/> GÜLMEK :)
( Sen gülersen, hayat güler. :) :) :) )
( LOVE vs./and/<>/> TO LAUGH )
- AŞK ve HAKK
( Nefisle karışık aşk zillete, Allah'la karışık aşk da devlete götürür. )
( İrfaniyetle ilmin, ilimle ibâdetin araları, birer asır kadar uzaktır. Fakat aşk, bu mesafeyi bir adımda aşar gider. Aşksız da olur ama beşer ömrü yetmez. )
- AŞK ile HAYALPERESTLİK
- AŞK ile/ve/<> HELÂK OLMAK
( Aşk/âşık olmadan helâk olunmaz. )
- AŞK ile HIRS
( LOVE vs. GREED )
- AŞK ve İCÂD ETMEK
- AŞK ile/ve İHLÂS
( Aşk kelâmını anlamak için âşık olmak gerektir. )
( Âşıklar ölmez! Ölen, hayvân imiş. )
( Aşkta herşeyin mânâsı var, davası yok. )
( AŞK: VASITA-İ VUSLAT-İ İLÂHÎ )
- AŞK ve/> İHSAN
- AŞK ile/ve/değil/||/<>/< İLK GÖRÜŞTE AŞK
- AŞK ve/> İRFAN
( FALL IN LOVE and/> WISDOM )
- AŞK ve/> İRFAN
- AŞK ile/< IŞK
( ... İLE/< Sarmaşık. )
- AŞK ile/ve İŞTİYÂK
- AŞK ve/||/<>/>/< MAHVİYET
- AŞK ile/ve/değil/||/<>/< "OLMAZIN"(ÇOK DÜŞÜK OLASILIĞIN) HEYECANI("GERÇEKLEŞME DÜŞÜNCESİ/DÜŞÜ/BEKLENTİSİ")
- AŞK ve/||/<>/> ŞAİR/ŞİİR
( Aşkın dokunuşlarıyla herkes şair olur. )
- AŞK ve/<> SAVUNMASIZLIK
- AŞK ile/ve/> SAYGI
( FALL IN LOVE vs./and/> RESPECT )
- AŞK ile/ve/||/<>/> SEVGİ
( İçine girme isteği/coşkusu ile. İLE/VE/||/<>/> İçine alma isteği/coşkusu ile. )
( Dudaklarından öpme/öpülme isteği/coşkusu ile. İLE/VE/||/<>/> Yanaklarından öpme/öpülme isteği/coşkusu ile. )
( Gönüldeki durum, kişiye hâkim oluyorsa. İLE/VE/||/<>/> Kişi, gönlündeki duruma hâkim olabiliyorsa. )
( Aşk, düzenliyi ve güzeli, akla ve mûsikî eğitimine uygun bir biçimde sevmektir. )
( Aşk, bilincin kaymasıdır. )
( Özne ile nesnenin, sarmal birliği. )
( Kişinin, aslını bulma zevki. )
( Muhabbet Yolu, Aşk Apartmanı, No.1, o kapıdan gir! )
( Aşkta, herşeyin mânâsı var, davası yok. )
( Aşkta, özün yanmaya, gözün ağlamaya başlar. )
( Meyl edip muhabbet ettiğin şeyin, olmaması durumu. )
( Aşk/Âşık! Ölümden ne korkarsın? Korkma! Ebedî varsın! )
( Dün olmayan. | Güzelliğe duyulan özlem. İLE/VE/||/<>/> ... )
( İTİLÂK: Birinin sevgisine yakalanma, tutulma. )
( Aşk ehline, önce dert düşer, aşk değil! )
( Bağımlılık gibidir.[Kaybedince/kaybedersek, kendini kaybetmiş gibi oluruz/olabiliriz.] İLE/VE/||/<>/> Bağlılık gibidir.[Kaybedince/kaybedersek, bir parçamızı kaybetmiş gibi oluruz/olabiliriz.] )
( Yakıcı. İLE/VE/||/<>/> Isıtıcı. )
( "Seni seviyorum..." [Çünkü sana gereksinimim var.] İLE/VE/||/<>/> Sana gereksinimim var. [Çünkü seni seviyorum...] )
( Coşkulu, tutkulu yaşanır. İLE/VE/||/<>/> Farkındalıklı, derinlikli, dingin ve doyurucudur. )
( Başımızı döndürür. İLE/VE/||/<>/> Dünyayı döndürür. )
( FALL IN LOVE vs./and/> LOVE )
- AŞK ile/ve/||/<>/> ŞİİR
( Aşk (bile), şiirin bahanesidir. )
( ... İLE/VE/||/<>/> Birinin unuttuğunu, öbürüne unutturmayan söz. )
- AŞK ile/ve ŞÜKÜR
- AŞK ile TAŞKIN SEVGİ, ĞARAM/GARAM
- ÂŞK/ÂŞIK ile/ve/<> YANAK
( Âşıkların alınyazısı, sevgililerinin yanaklarında yazmaktadır. )
- AŞK ile/ve YORGUNLUK
- AŞK ve/<> ZÂT
( Zât(ın)'a yol, sadece/ancak AŞK'tır. )
- AŞKA DÜŞMEK:
GÖNÜL İLE ile ZEKÂ İLE ile AKIL İLE ile DUYGU İLE ile DÜŞMEZSEK
( Yanarız. İLE Kavruluruz. İLE Çıldırırız. İLE Gülünç oluruz. İLE Kalabalığa karışıp ezilir gideriz. )
- ASKA'[Ar. < SUK] ile ASKA'[Ar.]
( Bölgeler. | Çeşme duvarlarının bölmeleri. İLE Kanarya. [kuş] )
- AŞKÂR[/Â/E], ÂŞİKÂR/E[Ar.] ile AŞKAR[Ar.]
( Belirli, açık, meydanda. İLE Koyu al. | Kızıl saçlı adam. | Doru[gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi kara] at. )
- ASKER SUYU ÇEŞMESİ :
( Yenimahalle'nin Havantepe mevkiinde ve Rumelikavağı'na bakan yamaçtadır. Çeşme bu alanda konuşlanan askeri birliğin ihtiyacını karşıladığı ve askeri birlikçe uzun yıllar korunması ve bakımı yapıldığı için "Asker Suyu" adını almıştır. )
- ASKER[Fars.] ile ASKER, CÜND[Ar.], LEŞKER[Fars.]
( Devredici, seyyar. İLE Er. )
- ASKER ile KOMANDO[Fr. < COMMANDO]
( ... İLE Özel yetiştirilmiş askerlerden oluşan birlik. | Bu birlikte görevli asker. | Vurucu güç. )
- ENGELLEM/AMBARGO[Fr.]:
SÜEL/ASKERÎ değil/yerine/= GEÇİMSEL/EKONOMİK değil/yerine/= YÖNETKİL/SİYASİ
- ASKERİ İSKELE :
( Çayırbaşı'nda, Tekel iskelesi yanındaki ikinci iskele Marmara ve Boğazlar Sahil Güvenlik Kumandanlığına ait olup, iskelede güvenlik ve kontrol ile ilgili gemiler bulunmaktadır. )
itibarı ile 40.058 başlık/FaRk ile birlikte,
40.058 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(12/162)
(1996'dan beri)