M ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 6.201 başlık/FaRk ile birlikte,
6.201 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(18/26)
- MUSLIM :/yerine MÜSLÜMAN
- MÜSTAHKEM[Ar. < HÜKM] ile MÜSTAHKİM[Ar. < HÜKM]
( Sağlamlaştırılmış, sağlam, istihkâm edilmiş, istihkâmlı. İLE Sağlamlaştıran, istihkâm eden. )
- MÜSTAKİL ile ÖZERK/OTONOM
- MÜSTAKÎM[Ar. < KIYÂM] değil/yerine/= DOĞRU, DÜZ, DİK | TEMİZ, NAMUSLU
- MUSTAKÎM[Ar.] ile SAHÎH[Ar.] ile SAVÂB[Ar.]
- MÜSTEDÎM[Ar. < DEVÂM] ile MÜSTEDÎN[Ar. < DEYN]
( Devamını isteyen, istidâme eden. Sürekli.[Fr. RÉMANENT] İLE Borç alan, istidâne eden. )
- MÜSTEFHEM[Ar. < FEHM] ile MÜSTEFHİM[Ar. < FEHM]
( Anlaşılan. İLE Anlamak isteyen, soran. )
- MÜSTEHÂM[Ar.] ile MÜSTEHÂN[Ar.]
( Şaşırmış, şaşa kalmış. İLE Alçak, değersiz, âdî. )
- MÜSTELZİM[Ar.] değil/yerine/= GEREKTİREN | GEREKEN/GEREKLİ OLAN
- MÜSTERHAM[Ar. < RAHM ve RUHUM] ile MÜSTERHİM[Ar. < RAHM]
( Yalvarılmış, yalvarılan, niyâz olunmuş, istirhâm edilmiş. İLE Yalvaran, niyâz eden, istirhâm eden. | Merhamet dileyen. )
- MÜSTERHÎ[Ar. < REHÂ] ile MÜSTERHİM[Ar. < RAHM] ile MÜSTERHİN[Ar. < REHN]
( Gevşek, sarkık, sölpük, istirhâ eden. İLE Yalvaran, niyâz eden, istirhâm eden. | Merhamet dileyen. İLE Rehin alan, rehin isteyen, istirhân eden. )
- MÜSTEVÎ[Ar.] değil/yerine/= DÜZ | DÜZLEM
- MÜSTEVÎ[Ar.] değil/yerine/= DÜZLEM
- MÜTALAA İRDELEM
- MUTASYON ile/||/<> KURAM
( Mutasyon kuramı ve sıçramalı evrim )
( Hugo de Vries tarafından 1901 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1848-1935) (Ülke: Hollanda) (Alan: Botanik, Genetik) (Önemli katkıları: Mutasyon teorisi) )
- MUTASYON ile/||/<> POLİMORFİZM
( Mutasyon nadir değişim İLE polimorfizm yaygın varyant. )
( Formül: 1 den az İLE 1 den fazla )
- MUTÇULUK = İSTİSADİYE = EUDAEMONISM[İng.] = EUDÉMONISME[Fr.] = EUDÄMONISMUS[Alm.] = EUDAIMONISMOS[Yun.]
- MÜTEALİYE[Ar.]/TRANSANDANTALİZM[İng..] değil/yerine/= DENEY ÜSTÜCÜLÜK/AŞKINCILIK
- MÜTEÂZIM[Ar.] ile MÜTEAZZIM[Ar. < AZAMET]
( Gözde büyüyen, göze büyük görünen, taâzum eden. İLE Benlik gösteren, büyüklük taslayan, taazzum eden. )
- MÜTEBESSİM[< BESM] değil/yerine/= GÜLÜMSEYEN/GÜLEÇ :)
- MÜTEBESSİM[Ar. < BESM] ile MÜTEBEŞBİŞ[Ar.]
( Gülümseyen, gülen, tebessüm eden. İLE Güler yüz gösteren, tebeşbüş eden. )
- MÜTEKELLİM[Ar.] ile KİLMÂNÎ[Ar.]
- MÜTEKELLİM ile/ve MUHATAP ile/ve GAİP
( Ben. İLE/VE Sen. İLE/VE O. )
- MÜTEMMİM[Ar. < TEMÂM] ile TAMAMLAYICI
( Tümleç. Herhangi bir sözcüğün anlamını tamamlayan. | Bütün haline getiren. )
- MÜTEMMİM[Ar.] değil/yerine/= TÜMLEÇ
( COMPLEMENT )
( Tamamlayan, bütünleyen, bitiren. | [mat.] Bütünler. | Tümleç. )
- MÜTENÂDİM[Ar.] ile SÂKÎ[< SAKY | çoğ. SUKAT]
( Bir ortamda, arkadaşlık eden, nedimlik eden, tenâdüm eden. İLE Su veren/dağıtan. | Kadeh, içki sunan. | Baldıra, ya da baldır kemiğiyle ilgili. | Kişilere, Allah sevgisi/nuru saçan kişi. )
- MÜTENAHHİM[Ar.] ile MÜTENA'İM[Ar. < Nİ'MET | çoğ. MÜTENA'İMÎN]
( Balgam çıkaran. İLE Varlık içinde ve nazlı büyüyen. )
- MÜTERÂDİF[< RİDF]/SİNONİM[İng.] değil/yerine/= EŞANLAMLI
( TERÂDÜF EDEN, BİRBİRİNİN ARDI SIRA GİDEN | YAZILIŞI AYRI, ANLAMI BİR OLAN, ANLAMDAŞ [İng., Fr. SYNONYME] )
- MÜTERCİM[Ar.] değil/yerine/= ÇEVİRMEN
- MÜTESEMMÎ[Ar.] ile MÜTESEMMİM[Ar. < SEMM] ile MÜTESEMMİN[Ar.]
( Bir ad ile adlanan, müsemmâ olan. İLE Zehirlenen, tesemmüm eden. İLE Semiren, semen kazanan, tesemmün eden. )
- MÜTEVEFFÂ ile/değil/yerine MERHUM
- MUTİZM/MUTISM[İng.] değil/yerine/= KONUŞMAZLIK
- MUTLAK ve/=/||/<> ADEM
- MUTUALİZM İLE KOMMENSALİZM İLE PARAZİTİZM ile/||/<> SİMBİOZ TÜRLERİ
( Türler arası ilişkiler. )
( Formül: Mantar + Alg = Liken )
- MUTUALİZM İLE KOMMENSALİZM İLE PARAZİTİZM ile/||/<> SİMBİYOZ TÜRLERİ
( Türler arası etkileşim tipleri. )
( Formül: +/+ İLE +/0 İLE +/- )
- MUTUALİZM ile/||/<> PARASİTİZM
( Mutualizm +/+ iki fayda İLE parasitizm +/- tek fayda. )
( Formül: Win-win İLE exploitasyon )
- MUTUALİZM ile/||/<> PARAZİTİZM
( Mutualizm karşılıklı yarar İLE parazitizm tek taraflı yarar )
( Formül: +/+ (mutualizm) İLE +/- (parazitizm) )
- MÜVECCİBE[Ar.] değil/yerine/= TALKIM
( Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi. )
- MÜVELLİDÜLHUMUZA[Osm. Tr.] = OKSİJEN[Fr. < Yun. OKSYS: Ekşi. | GENNAN: Doğurmak.]
( Hidrojenle birleşerek suyu oluşturan, atom ağırlığı 16, rengi, kokusu ve tadı olmayan, havada, %20 oranında bulunan bir gaz. [Simgesi: O] )
- MUZ ile KANDOM
( ... İLE Tatsız, şişman bir muz. [Papua Yeni Gine'de] )
- MUZLİM[Ar.] değil/yerine/= KARANLIK | GİZLİ/BELİRSİZ
- MY :/yerine BENİM
- MYS/MODEL MANAGEMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= MODEL YÖNETİM DÜZENİ
- MYSELF :/yerine KENDİM
- MYSTERY :/yerine GİZEM
- NÂDİM ile ...
( PİŞMÂN OLAN )
- NÂİM[< NEVM] ile ...
( LEZZETİ ALINAN HER TÜRLÜ NİMET, BOLLUKTA YAŞAYIŞ | CENNETİN BİR KISMI | UYUYAN )
- NÂİM[Ar. < NEVM | çoğ. NÂİMÎN, NİYÂM, NÜVVÂM, NÜVVEM, NÜYYEM] ile NÂİM[Ar. < Nİ'M] ile NAÎM[Ar.]
( Lezzeti alınan her türlü yiyecek, bollukta yaşayış. | Cennetin bir bölümü. | Uyuyan, uykuda bulunan. İLE Taze, körpe. | Yumuşak, kemiksiz şey. İLE Bollukta yaşayış. | Cennetin bir bölümü. )
- NAKŞ (ETMEK):
HARF[HRF] ile/ve/<> RAKAM[RKM] ile/ve/<> KİTAP/KETEBE[KTB]
( Üçünün de anlamı, "Kazıyarak nakşetmek"tir. )
- NAKZ ile/ve/||/<> TAHSİS ile/ve/||/<> TAMİM ile/ve/||/<> İCMÂL ile/ve/||/<> TEFSİR
( ANNULATION avec LA RESTRICTION DU SENS OU DE LA PORTEE avec EXTENSION DU SENS OU DE LA PORTEE avec COLLECTIF avec ANNOTATION )
- NAME :/yerine İSİM
- NÂMÎ[Ar. < NÜMÜVV] ile NÂMÎ[Ar. < Fars. NÂM]
( Yerden biten, yetişen, büyüyen, artan. İLE Ünlü, namlı, şöhretli. )
- NAPALM değil/yerine/= YANGIN KÖPÜĞÜ
( Yangın tüplerinin doldurulmasında kullanılan, alüminyum ya da sodyum palmitatla kıvamlaştırılmış madde. [Sodyum ve Palmitat] )
- NARSİSİZM/NARSİSİST ile SOLİPSİZM/SOLİPSİST
- NARSİSİZM ile AŞAĞILIK DÜŞÜNCE VE DUYGUSU
- NARSİSİZM ile/ve/||/<> KÖTÜCÜL(MALIGNANT) NARSİSİZM
- NARSİSİZM değil/yerine/= ÖZSEVERLİK
- NASIL YARARLANIRIM? değil/yerine/>< NASIL YARARLI OLABİLİRİM?
- NASİP ile/ve/değil/yerine AZİM
( Nasip bilmeyip, azim biliriz. )
- NASYONALİZM ile/||/<>/> KONSERVATİZM ile/||/<>/> LİBERALİZM ile/||/<>/> SOSYALİZM
- NATÜRALİZM değil/yerine/= DOĞALCILIK
- NATÜRİZM değil/yerine/= DOĞACILIK
- NAZAR BERKADEM ile BAKIŞLAR, AYAK ÜZERİNE
( BAKIŞLAR AYAK ÜZERİNE )
- NAZARÎ ERDEM ile/ve FİKRÎ ERDEM ile/ve HULKÎ ERDEM ile/ve AMELÎ ERDEM(SANATLAR)
- NAZIM ile NÂZIM
( Manzume. İLE Düzenleyen. )
- NAZZÂM ile ...
( ÇEKİRDEK MADDE )
- [ne] AGNOSTİSİZM ile/ve/değil/yerine/hem de/ne de ZEN
- NE DESEM/SÖYLESEM, ANLATAMAM (SANIRIM) ile/değil/yerine/||/<>/< SÖZCÜKLER, ANLATMAYA YETMİYOR
- NE ÖĞRENDİMSE/YAPTIMSA değil NE ÖĞRENDİYSEM/YAPTIYSAM
- NE OLDUM! ile/değil/yerine NE OLACAĞIM?
- ne TARAFIYIM ne de (TARAFI) DEĞİLİM değil ne TARAFIYIM ne de KARŞISINDAYIM
( Olumsuzdan[ne/ne de] sonra tekrar olumsuzluk sözcüğü ya da eki olmuyor/olmaz. )
- [ne] "VARLIĞA YERİNİRİM" ne de "YOKLUĞA ERİNİRİM"
( Ancak, yokluğu birebir, kendin deneyimle(yebil)dikten sonra söyleyebilirsin/söylemelisin! )
- NE YAPABİLİRİM? ve/> NASIL YAPABİLİRİM?
( Kişinin, kendine sorabileceği en temel sorulardır! )
( WHAT I CAN DO? and/> HOW I CAN DO? )
- NE YAPARSAK/YAZARSAK YAPALIM/YAZALIM,
HİÇBİR KONUDA:
ACELE ETME(YELİM)! ve/||/<>/> ÖZEN GÖSTER(ELİM)!
( )
- [ne yazık ki]
AYNI HAMAM ile/ve/||/<> AYNI TAS
- [ne yazık ki]
DESPOTİZM ile/ve/değil/||/<>/< YUMUŞAK DESPOTİZM
- [ne yazık ki]
FAHİŞE ve/||/<>/< PEZEVENK ve/||/<>/< MÜŞTERİ ve/||/<>/< TOPLUM
( [Suç/hata ve sorumluluk]
"1" ise. VE/||/<>/< İki katı. VE/||/<>/< Üç katı. VE/||/<>/< Dört katı. )
- [ne yazık ki]
LİNÇ ile/ve/değil/||/<> İZDİHAM
- [ne yazık ki]
ZULÜM ile/değil/yerine/||/<>/< TAHAKKÜM
- NE? ile/ve KİM?
( "Ne?", doğa yasalarıyla bilinebilir. Ya "Kim?" )
( WHAT? vs./and WHO?
It's able to know "What?" by nature laws. So "Who?" )
- NEC(İ)M ile ...
( SÖNÜP-YANAN YILDIZ, VAKİT, ÜLKER YILDIZI | KUR'AN-I KERİM )
- NECM ile KEVKEB
( Sönüp-yanan yıldız. İLE Sürekli yanan gezegen. )
- NEDÂMET ile LEVM
- NEDEM[Ar.] ile TEVBE[Ar.]
- Neden ve nasılsız SUSuyorum! -ve
- NEDÎM ile ...
( Yeniçeri ocağına yeni yazılan. )
- NEDÎM[Ar.] ile Nedîm
( Meclis/sohbet arkadaşı. | Büyükleri, fıkra ve öyküleriyle eğlendiren. | Güzel, öykü anlatan, tatlı konuşan. | Yeniçeri ocağına yeni yazılan. İLE Osmanlı şairlerindendir. [öl. 1730] )
- NEFHÂ-YI RAHMAN ile/ve NEFHÂ-YI RAHÎM
( Oksijen. İLE/VE ... )
( Bu iki nefhanın birleşmesi Bismillahirrahmanirrahim'dir. )
- NEFRON/NEPHRON[İng.] değil/yerine/= BÖBREK BİRİM
- NEFROTİK SENDROM ile/||/<> NEFRİTİK SENDROM
( Böbreklerde protein kaybı ve ödem. İLE/||/<> Böbreklerde yangılanma ve kanama. )
- NEGATİVİZM/NEGATIVISM[İng.] değil/yerine/= OLMAZCILIK
- NEHÂR[Ar.] ile YEVM[Ar.]
- NEHM[Ar.] ile ...
( Horlayarak soluma, hırıltılı soluk alma. | Kükreme. )
- NEKROZ/NECROSIS[İng.] değil/yerine/= DOKU ÖLÜM
- NEM ile BAĞIL NEM
( ... İLE Bir m³ hava içinde bulunan su buharı ağırlığının, aynı koşullardaki havanın doymuş su buharının ağırlığına oranı. )
- NEM <> GAM
( Duvarı yıkar. <> İnsanı yıkar/bitirir[/öldürür]. )
( HUMIDITY/MOISTURE <> SORROW )
- NEM ile GÖNEN
( ... İLE Ekilecek toprağın sulandırılması. | Nem, rutubet. | Nemli toprak. )
- NEM ile ÖL/HÖL
( ... İLE Toprağın nemi, yaşlık. )
- NEME" değil NEYİME LÂZIM?
- NEO-KLASİK (TÜRK) ile/||/<> NEO-KLASİSİZM
( XIX. yüzyıl sonları ve XX. yüzyıl başlarında bir sanat akımı. Eski Türk ve İslâm sanatından alınmış mimari ve süsleme öğelerinin kullanılması ile ortaya çıkan ilk ulusal akım. İLE/||/<> XVIII. yüzyılın ikinci yarısında Almanya'da ortaya çıkan, ancak Fransa'da daha çok uygulanma olanağı bulan ve antikiteden esinlenerek klasik formlara dönüşü amaçlayan sanat anlayışı ve üslûbu. )
- NEOLİBERALİZM ve/=/||/<> "ZENGİNLER İÇİN SOSYALİZM"
- NEOLİTİK DEVRİM ile/||/<> SANAYİ DEVRİMİ
( Neolitik devrim tarıma geçiş İLE Sanayi Devrimi makineleşme geçişidir. Neolitik devrim 10 bin yıl sürdü İLE Sanayi Devrimi 200 yılda gerçekleşti. İki devrim insan yaşamını kökten değiştirdi İLE Neolitik devrim yerleşik yaşam İLE Sanayi Devrimi kentleşme getirdi. )
( V. Gordon Childe tarafından 1936 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1892-1957) (Ülke: Avustralya/İngiltere) (Alan: Arkeoloji) (Önemli katkıları: Neolitik Devrim kavramını ortaya attı, kentsel devrim teorisi, kültürel evrim yaklaşımı) )
- NEOLİTİK ZİHİNSEL DEVRİM ile/||/<> NEOLİTİK EKONOMİK DEVRİM
( Neolitik zihinsel devrim bilişsel ve sembolik dönüşüm İLE neolitik ekonomik devrim tarım ve hayvancılık geçişidir. Cauvin zihinsel devrim tarım öncesi İLE Childe ekonomik baskı zihinsel değişime yol açtı der. Göbeklitepe zihinsel devrim İLE geleneksel görüş ekonomik devrim önceliği verir. )
( Jacques Cauvin tarafından 1994 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1930-2001) (Ülke: Fransa) (Alan: Arkeoloji, Prehistorya) (Önemli katkıları: Neolitik zihinsel devrim teorisi, sembolicizmin tarım öncesi gelişimi, Yakındoğu Neolitik Çağı araştırmaları) )
- NEPOTİZM ile PATRONAJ ile KAYIRMA
- NESEB değil/yerine EDEB ve/||/<> MAL değil/yerine AMEL ve/||/<> CEMÎ-İ DÜNYA değil/yerine İLİM
( Edeb, yeğdir nesebden; amel, yeğdir maldan; ilim, yeğdir cemî'-i dünyadan. )
- NEŞİR[Ar.] değil/yerine/= YAYIM
- NESNE/KAVRAM ile/ve/> OLAY ile/ve/> OLGU
( Çıraklık. İLE/VE/> Kalfalık. İLE/VE/> Ustalık. )
( Duyusal. İLE/VE/> Tasarımsal. İLE/VE/> Düşünsel. )
( Kağıt, yazı değildir; fakat o, yazıyı taşır. )
( SUBJECT vs./and/> EVENT vs./and/> FACT )
- NESNE:NE İSE NE = ŞEY = OBJECT[İng.] = OBJET[Fr.] = OBJEKT, GEGENSTAND[Alm.] = OBJECTUM[Lat.] = OBJETO[İsp.]
- NESNE ve/||/<>/> AD/KAVRAM ve/||/<>/> DÖNEM/KOŞUL ve/||/<>/> BAĞLAM/ANLAM/DEĞER
( ONTOLOJİ/K ve/||/<>/> EPİSTEMOLOJİ/K ve/||/<>/> KRONOLOJİ/K ve/||/<>/> AKSİYOLOJİ/K )
- NESNE ile/ve/değil/yerine/<>/>< KAVRAM
( Yıkılabilen ve yıkanabilen. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Yıkılamayan ve yıkanamayan. )
( vs./and/||/<>/and/but/< CONCEPT
CONCEPT instead of OBJECT )
- NESNE ile/ve/değil SERT NESNE
- NESNE ile/ve TANIM ile/ve KAVRAM
( OBJECT vs./and DEFINITION vs./and CONCEPT )
- NESNEL = AFAKİ, ŞEY'Î = OBJECTIVE[İng.] = OBJECTIF[Fr.] = OBJEKTIV[Alm.]
- NESNENİN DURUMLARINDA:
KATI ile/ve AMORF KATI ile/ve SIVI ile/ve GAZ ile/ve PLAZMA ile/ve SÜPER AKIŞKAN ile/ve SÜPER KATI ile/ve DEJENERE KATI ile/ve NÖTRONYUM ile/ve GÜÇLÜ SİMETRİK NESNE ile/ve ZAYIF SİMETRİK NESNE ile/ve KUARK-GLUON PLAZMA ile/ve FERMİYONİK YOĞUNLAŞTIRMA ile/ve BOSE-EINSTEIN YOĞUNLAŞTIRMASI ile/ve ACAYİP NESNE
( ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE Bir gaz boşalma tüpünde, elektron ve artı iyonları, yaklaşık olarak eşit sayıda içeren, iyonlaşmış gaz ortamı. | Güneşteki ısıl nükleer tepkimelerin oluştuğu, çok yüksek sıcaklıkta oldukça yüksek derecede iyonlanmış, maddenin dördüncü durumu olarak da tanımlanan akışkan ortam. İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... İLE/VE ... )
( )
- NESNESİNE/KONUSUNA GÖRE İLİM ile/ve AMACINA GÖRE İLİM
- NEUTRAL İLE NEARLY NEUTRAL İLE SELECTİON ile/||/<> MOLEKÜLER EVRİM
( Evrim kuramları. )
( Formül: Ne·s << 1 (neutral) )
- NEVRES-İ KADÎM ile/ve/değil/||/<> NEVRES-İ CEDÎD
( )
( ABDÜRREZZAK NEVRES ile/ve/değil/||/<> OSMAN NEVRES )
( XVIII. yüzyılda yaşamıştır. İLE/VE/DEĞİL/||/<> XIX. yüzyılda yaşamıştır. )
- NEZÂRET değil/yerine/= GÖZALTI/GÖZETİM
- NEZLE/DUMAĞI/TUMAĞI/İNGİN/ZÜKÂM[Ar.] ile ALERJİ
- NICOTIANA RUSTICA ile NICOTIANA TABAKUM
( Rusya ve Hindistan'da yetişir. İLE Dünyanın çoğu bölgesinde bulunanın adıdır. )
- NİHÂYET-İ AZM[Ar.] değil/yerine/= KEMİK UCU
( Kemik ucu. )
- NÎM[Fars.] ile NÎM[Fars.]
( Makam. İLE Yarı, yarım, buçuk. )
- NISF[Ar.]/NİM[Fars.] ile/ve/||/<>/> ADL/ADÂLET
( Bir şeyin yarısı. İLE/VE/||/<>/> Hakkın/payın doğru dağıtılması, ait olduğu yere/kişiye teslim edilmesi. )
- NİTELİK ile/ve ANLAM
( vs./and/||/<> MEANING )
- NİTELİK ile/ve/değil/||/<>/< KAPSAM
- NİYÂM[Ar. < NEVM, NÂİM] ile NİYÂM[Fars.]
( Uyuyanlar, uykuda olanlar. İLE Kın, kılıö kını, kılıf. )
- NİYET ile/ve EĞİLİM
( INTENTION vs./and TENDENCY )
- NİYET ile/ve/<>/>/< EYLEM
( Niyet, eylemden önceliklidir. )
( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )
( Eylem, gerçeğin mihenk taşıdır. )
( Berraklık ve sevecenlik eylemdir. )
( Eylem konusunda tasa çekmeyin, aklınıza ve gönlünüze özen gösterin. )
( Gerçeği bulmak için günlük hayatınızın en küçük eylemlerinde gerçek olmalısınız. )
( Gerçek, samimi eylemin meyvesidir. )
( Kalbi değiştiren eylemdir. )
( Sağlam bir anlayışa sahip bir kişi, eylemden sakınmaz. )
( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )
( Eylem, gizli, bilinmeyen, bilinemez olandır. Sadece onun meyvesini bilebilirsiniz. )
( Hiç kimse, bir başkası adına eylemde bulunamaz. )
( Vazgeçme! Üşenme! Erteleme! )
( Nobody can act for another. )
( Do not give up! Do not dilatory! Do not delay! )
( Action is a proof of earnestness.
Action is the touchstone of reality.
Clarity and charity is action.
You need not worry about action, look after your mind and heart.
Action is hidden, unknown, unknowable. You can only know the fruit.
A man of steady understanding will not refrain from action. )
( INTENTION vs./and/<>/>/< ACTION )
- NİYET ile/ve EYLEM
( Eylem, içtenliğin kanıtıdır. )
( INTENTION vs./and ACTION )
- NİYET EYLEM
- NİYET ile/ve/<> GEREKSİNİM
( INTENTION vs./and/<> NEED )
- NİYET ve/> GİRİŞİM
- NİYET ile/ve/||/<> GİZEM
- NİYET +/=/> İDRAK +/=/> İLİM
- NİYET ile/ve/||/<> İZLENİM
- NİYET ve/||/<> NAZAR ve/||/<> MÂNÂ-İ HARF ve/||/<> MÂNÂ-İ İSİM
- NİYET ile/ve/değil YAKLAŞIM
( [not] INTENTION vs./and/but APPROACH )
- NİYET ile/ve YÖNELİM
( INTENTION vs./and TO TEND )
- NİYET YÖNELİM
- NİYET ve/||/<> YÖNELİM ve/||/<> BAĞLILIKLAR ve/||/<> YATKINLIKLAR
- NİYET ile/ve/<> YÖNTEM
- NİZAM[Ar.] değil/yerine/= DÜZEN
- NİZÂM ile/ve/||/<> İNTİZÂM
( Düzen. İLE/VE/||/<> Düzenli olma, düzenlilik. )
- NİZAM ile/||/<> NİZÂM-I CEDÎD
( Düzen. İLE/||/<>/> Yeni Düzen, III. Selim'in 1794 - 1807 yılları arasında uygulamaya koyduğu ilk ciddi yenilik programı. )
- NİZAM-I ÂLEM ile ...
( Nazm sözlükte, incileri bir ipe dizmek anlamına gelir. Terim olarak ise, bir şeyi/şeyleri aklın gerektirdiği, zorunlu kıldığı başka bir şeye delalet edecek biçimde tertip etmek demektir. )
- NOD/NODE[İng.] değil/yerine/= DÜĞÜM
- NOKTA ve/||/<>/> DÜZLEM ve/||/<>/> ALAN ve/||/<>/> BİÇİM/ŞEKİL
- NOKTA ve/||/<> DÜZLEM ve/||/<> NESNE/ŞEY
( Biraradalığı vermezler. )
- NOKTA ile/ve/değil YOĞUN TİTREŞİM
- NOKTALI DENGE ile/||/<> GRADUALİZM
( Noktalı sıçramalı denge, gradualizm kademeli. )
( Formül: Gould İLE Darwin )
- NOM ile DİN
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
- NOMİNALİZM ile/||/<> REALİZM
( Tümeller tartışması )
( William Ockham tarafından 1320 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1287-1347) (Ülke: İngiltere) (Alan: Felsefe, Mantık) (Önemli katkıları: Occam'ın usturası) )
- NONVERBAL İLETİŞİM/NONVERBAL COMMUNICATION[İng.] değil/yerine/= SÖZSÜZ İLETİŞİM
- NORM[İng.]/NORME[Fr.] değil/yerine/= DÜZE/DÜZGÜ
- NORM/E[İng./Fr. < Lat.] değil/yerine/= DÜZE/DÜZGÜ
( Kural olarak benimsenmiş, yerleşmiş ilke ya da yasaya uygun durum. )
- NORMAL DAĞILIM ile/||/<> UNİFORM DAĞILIM
( Normal çan eğrisi, uniform düz dağılımdır )
( Formül: Gauss İLE eşit olasılık )
( Carl Friedrich Gauss tarafından 1809 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1777-1855) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Sayılar teorisi, istatistik, manyetizma) )
- NORMAL DAĞILIM ile/||/<> ÜSTEL DAĞILIM
( Normal çan eğrisi simetrik, üstel bekleme süresi asimetrik )
( Formül: N(μ ileσ²) İLE λe^(-λx) )
( Carl Friedrich Gauss tarafından 1809 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1777-1855) (Ülke: Almanya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Sayılar teorisi, istatistik, manyetizma) )
- NÖROBİLİM ile PSİKOLOJİ
( Sinir düzeninin yapısını, işlevini ve gelişimini inceleyen bir bilim dalı. İLE İnsan ve hayvan davranışlarını inceleyen bir bilim dalı. Bu iki dalın kesiştiği noktada, sinir düzeninin davranışları nasıl etkilediği ve zihinsel süreçlerin sinirsel temeli araştırılmakta. )
- NÖROENDOKRİNOLOJİ değil/yerine/= SİNİRİÇSALGIBİLİM
- NÖROTRANSMİTERLER ile SİNAPTİK İLETİM
( Sinir gözeleri arasında bilgi iletimini sağlayan kimyasal haberciler. İLE Sinir gözeleri arasında sinyallerin nasıl iletildiğini gösteren süreç. )
- NOT = NOTE[İng.] = SCOLIE[Fr.] = ANMERKUNG[Alm.] = SCHOLIUM[Lat.]
- NOTION :/yerine KAVRAM
- NÖTR ile SAYDAM
- NÖTRAL KURAM ile/||/<> SEÇİLİM KURAMSİ
( Nötral çoğu mutasyon etkisiz, seçilim adaptif. )
( Formül: Kimura İLE Darwin )
- NSHIMA ile SORGHUM
( [Zambiya'da] Mısırdan yapılan lapa. İLE Darıdan yapılan lapa. )
- NÜBÜVVET ve/> İLİM
- NUH'UN ÇOCUKLARI:
SÂM/SHEM[İng./İbr. ŞEM] ile/ve/||/<>/> HÂM ile/ve/||/<>/> YÂFES / JAPHETH[İng.] / YEFET/YAFET[İbr.]
( Ad/isim, ün/şöhret. [Semitik < Shem] İLE/VE/||/<>/> Sıcak/karanlık/yanık tenli.[Ham'ın "soyunun", "siyah ırk"ı temsil ettiği "iddiası", bazı Batı'lı sömürgeci yaklaşımlarda çarpıtılarak kullanılmıştır.] İLE/VE/||/<>/> Genişlemek/yayılmak. )
- NÜKUL değil/yerine/= CAYIM
- O, BEN DEĞİLİM değil O, BEN DEĞİL
- O gün için SUSuyorum!
- OBEZİTE ile/||/<> METABOLİK BELİRGE/SENDROM
( Aşırı gövde yağı birikimi. İLE/||/<> Birlikte görülen yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve olağandışı kolesterol seviyeleri. )
- OBJECTİVE SENSUALİSM değil/yerine/= NESNEL DUYUMCULUK
- OBJEKTİVİZM değil/yerine/= NESNELCİLİK
- OBSERVATION :/yerine GÖZLEM
- ZULMET-İ CEHL-İ İLTİZAM[Ar.]/OBSKÜRANTİZM[İng. < OBSCURANTISM] değil/yerine/= BİLMESİNLERCİLİK
- OBSKÜRANTİZM değil/yerine/= KARARTMACILIK
- OBZERVASYON/OBSERVATION[İng.] değil/yerine/= GÖZLEM
- OCT/OKT/OPTİK KOHERENS TOMOGRAFİ OPTIC COHERENCE TOMOGRAPHY[İng.] değil/yerine/= GÖRME EŞEVRELİ KESITÇEKİM
- OD ile KIVILCIM
( ... ile ŞERARE[çoğ. ŞERER] )
( ÂTEŞ ile ÂYİJ, ÂYÎJEK )
( FLAME vs. SPARK )
( TEJAS ile ... )
- ODA ile/ve MAKAM
( Koltuğun üstüne çıkarsan yükselirsin, başının üstüne alırsan altında ezilirsin! )
( ROOM vs./and POSITION )
- ODAKLANMA ile/ve/<> "YATIRIM"
- ÖDEM[Fr. < Yun.] ile BEZE
( Bazı hastalıklarda yüzde, ellerde ve ayaklarda görülen yangısız şiş. İLE Yara ya da çıban nedeniyle gövdenin herhangi bir yerinde oluşan şişkinlik. )
( ... ile GUDDE )
- ODEON[Fr.] ile ODİTORYUM[Lat.]
( Eski Yunan'da, müzisyenlerin konser verdiği, basamaklı yer. İLE Dinleme salonu. )
- ÖDEV ile/değil/yerine ERDEM
( "Yükleme." İLE/DEĞİL/YERİNE "Yüklenme." )
- ÖDEV = VAZİFE = DUTY[İng.] = DEVOIR[Fr.] = PFLICHT[Alm.] = DEON, KATHETON[Yun.] = OFFICIUM[Lat.] = DEBER[İsp.]
- ODİTORYUM/AUDİTORIUM[İng.] değil/yerine/= TOPLANTI SALONU
- ODSS/ORGANIZATIONAL DECİSION SUPPORT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖRGÜTSEL KARAR DESTEK DÜZENİ
- ODUN TABAKASI, KSİLEM = TABAKA-İ HAŞEBÎYE = BOIS
- ODYOGRAM/AUDIOGRAM[İng.] değil/yerine/= İŞİTME ÇİZGESİ
- OFİDİZM ile ...
( Yılan ısırması sonucu zehirlenme. )
- ÖFKE ile HIŞIM/HIŞM[Fars.]
( Öfkeyi sükûnetle, kötülüğü iyilikle, cimriliği cömertlikle ve yalanı gerçekle yenin. )
( Öfkeyi/gadabı tatmin etmek, hayvanlıktır. )
( Ancak öfkesini/hışmını yenen, yiğittir. )
( GAYZ, GAZAB ile TEECCÜM )
( ÂRÛDE: Öfkeli, kızgın, hırslı., RÎS ile HIŞIM )
( ANGER )
( IRA cum ... )
- ÖĞE = UNSUR = ELEMENT[İng., Alm.] = ÉLÉMENT[Fr.] = ELEMENTUM[Lat.] = ELEMENTO[İsp.]
- ÖĞELER ile/ve/||/<>/> KİMYASAL EVRİM ile/ve/||/<>/> DİRİMSEL(BİYOLOJİK) EVRİM
(
)
( Kimyasal evrimin, hidrojen siyanür[HCN] ve formaldehid[H2CO] gibi basit organik moleküllerin, abiyotik sentezleriyle başladığı sanılmaktadır. Bu moleküllerin oluşumuyla ilgili olası mekanizmalar bilinmektedir fakat oluşum oranları hakkında belirsizlikler bulunmaktadır. Gereken şey, reaktif olmayan atmosfer moleküllerinin, yeni moleküller oluşturmak üzere birbiriyle birleşmleri için reaktif bileşenlere ayrılmalarını sağlayacak bir enerji kaynağıdır. Şimşekler ve güneşten gelen mor ötesi ışınlar, yerin ilk zamanlarında, uygun enerji kaynağı yaratmış olabilir.
Polimerlerin, bileşenleri olan monomerlerden oluşmaları için enerji girişi gerekir. Polimerler ve öteki organik bileşikler, daha basit bileşikler olarak yalınlaştıklarında, enerji açığa çıkar.
Tüm organizmalarda, metabolik ve genetik aygıttan başka, protein ve başka polimerlerden oluşan zarlar bulunur. Bazı zarlar, hücreyi kuşatarak canlı protoplazmayı çevresindeki ortamdan ayırır; ötekiler ise iç zarlardır. Son araştırmalar, zarların sadece basit bir koruma olmadıklarını, hücrenin biyokimyasal işlemlerinin çoğunun zarlarda oluştuğunu göstermiştir. Örneğin, hücre çeperinin etkin işlevlerinden biri, çevredeki bileşenler ortamından hücre için gereken özütleme işleminin yapılması ve artık ürünlerin çevreye atılmasıyla ilgilidir. Kimyasal evrim, yaşam başlamadan önce yüksek olasılıkla ham biyolojik zarlar üretmek zorunda kalmıştır.
Hücrenin ortaya çıkmasıyla birlikte yeryüzü tarihinin kimyasal çağı sona ermiştir. Ne yazık ki, kimyasal evrim, jeolojik kayıtlarda kesin bir iz bırakmamış. Yaşamın kökenini kavrayışımız, kurama, laboratuvarda yapılan benzetim çalışmalarına ve karşılaştırmalara dayanmaktadır. )
- ÖĞRETMENİ OLALIM! ve/||/+/<>/>/< ÖĞRENCİSİ OLALIM!
( Nefsimizin. VE/||/+/<>/>/< Vicdanımızın. )
- OK :/yerine TAMAM
- OKAY :/yerine TAMAM
- OKDS/ORGANIZATIONAL DECİSION SUPPORT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= ÖRGÜTSEL KARAR DESTEK DÜZENİ
- ÖKE = DÂHİ = GENIUS[İng.] = GÉNIE[Fr.] = GENIE[Alm.] = GENIUS < GIGNO:YARATIYORUM[Lat.] = GENIO[İsp.]
- ÖKELİK = DÂHİLİK = GENIALITÉ[Fr.] = GENIALITÄT[Alm.]
- OKSİJENLİ SOLUNUM ile FERMANTASYON
( Oksijen varlığında enerji üretimi. İLE Oksijensiz enerji üretimi. )
- ÖKSÜZ/YETİM ile/||/<> NANHAR
( Ya annesi, ya babası ya da ikisi birden olmayan. İLE/||/<> Ölen yeniçerilerin çocuklarına verilen ad. )
- OKTAHEDRAL İLE TETRAHEDRAL İLE KARE DÜZLEM ile/||/<> KOORDİNASYON GEOMETRİLERİ
( Kompleks bileşiklerin uzaysal düzenleri. )
( Formül: Δo > Δt (kristal alan) )
- OKTAV ile/ve/< GAM ile/ve/< AKOR(D)[< Lat. ADCORDIS: Akıl ve gönüle doğru.]
( İki Do arası. Sekiz sesten oluşan ses. İLE/VE Notaların baştan sona ve/ya da sondan başa tek solukta okunması. [ DO-RE-Mİ-FA-SOL-LA-Sİ--D0--Sİ-LA-SOL-FA-Mİ-RE-DO ] İLE/VE Üç ya da daha çok sesten oluşan üçlü aralıklar biçiminde dizilebilen her uyum. | En az üç sesin aynı anda çalınması. )
( Türk mûsikîsinde Akord Ney'e göre yapılır. )
( OCTAVE vs./and SCALE(/HEXACHORD) vs./and ACCORD )
- OKUL ile/ve/||/<>/>< YAŞAM
( Önce ders verir, sonra dener, sınav yapar. İLE/VE/||/<>/>< Önce sınav yapar, sonra [dene(yimle)terek] ders aldırır. )
- KUR'ÂN-I KERÎM:
OKUNAN ile/ve/değil/||/<>/< İŞİTİLEN
- OLABİLDİĞİNCE ...:
KÜÇÜLTELİM!/AZALTALIM! ve/||/<> ARTIRALIM!
( Lokmalarımızdaki oranı. VE/||/<> Çiğneme sayımızı. )
- ... OLACAĞINI TAHMİN ETMİYORUM değil SANMIYORUM
- OLAĞAN GERİBİLDİRİM(REFLEKS) ile/ve/değil BEYİN TRAVMASI
( [Bilinci kapalı bir hastanın, (olası/çeşitli) fiziksel tepkilerinin anlamı için ayağın tabanı gıdıklanınca, ayak parmakları...] İleri doğru kasılıyorsa. İLE/VE/DEĞİL Geriye doğru kasılıyorsa. )
- OLAĞANÜSTÜ DURUM/HAL ile/ve/<> SIKIYÖNETİM
- OLANI BİLİRİM/BİLEYİM ile/ve/||/<>/< OLMASI GEREKENİ (")BİLEBİLİRİM(")/BİLEYİM
( Aristoteles. İLE/VE/||/<>/< Platon. )
- OLASILIK ile/||/<> KURAM
( Olasılık kuramınin analitik yaklaşımı )
( Pierre-Simon Laplace tarafından 1812 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1749-1827) (Ülke: Fransa) (Alan: Matematik, Astronomi) (Önemli katkıları: Laplace dönüşümü, olasılık teorisi) )
- OLAY/OLGU/DURUM ile/ve/||/<>/>< YADSIMA
- OLAY ve/<> TASARIM
- OLAY/DURUM ile/ve/||/<> AYRINTI/LAR(I)
- OLAYLAR VE KİŞİLER ve/||/<> YÜKLENEN ANLAM ve/||/<> ALGI ve/||/<> YORUM | BİLİŞSEL ÇARPITMALAR
- ÖLÇÜ ve/||/<>/> TEKRAR ÜRETİM
- ÖLÇÜ ile/ve/değil/||/<>/< YÖNTEM
( [not] MEASURE vs./and/but/||/<>/< METHOD )
- ÖLÇÜM İLE BELİRSİZLİK İLE HATA ile/||/<> DENEYSEL YÖNTEM
( Fizik deneylerinin temelleri. )
( Formül: σ = √(Σ(x-μ)²/n) )
( Werner Heisenberg tarafından 1927 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1901-1976) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Belirsizlik ilkesi, kuantum mekaniği) (Nobel: 1932) )
- ÖLÇÜT = MISDAK, MİYAR, KISTAS = CRITERION[İng.] = CRITÉRIUM, CRITÈRE[Fr.] = KRITERIUM[Alm.] = KRITERION < KRINEIN:AYIRMA, YARGILAMA[Yun.] = CRITERIO[İsp.]
- OLDRUM ile OLDUK/OLDUQ
[< Divân-ü Lugât-it-Türk]
( Sakatlanmış kişi. İLE Nalsız. )
- ... OLDUĞUNU:
"DÜŞÜNÜYORUM" ile/değil TAHMİN EDİYORUM
- OLGU = VAKIA = FACT[İng.] = FAIT[Fr.] = FAKTUM[Alm.] = FACTUM[Lat.] = HECHO[İsp.]
- OLGUCULUK/POZİTİVİZM ile GÖRÜNGÜ BİLİM/FENOMENOLOJİ
( Bilginin sadece gözlemlenebilir ve ölçülebilir olgulara dayandığını savunan felsefi yaklaşım. İLE Bilinç ve deneyimlerin yapısını inceleyen felsefi yaklaşım. )
- OLGUN BİRİKİM ve/||/<> GENÇ ENERJİ
- OLİM" değil OLAYIM
- OLMAZ ÖYLE ŞEY değil/yerine BENİM İÇİN UYGUN DEĞİL / BEN YAPAMAM
- OLMUŞ HAM
- ÖLÜM:
ZORUNLU/IZDIRARÎ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İHTİYÂRÎ
( Ölmeden önce ölünüz... )
- ÖLÜM ve/<> APTALLIK
( Öldüğünde, öldüğünü bilmezsin. Sadece, başkaları için zordur. VE/<> Aynı şey, aptallıkların için de geçerlidir. )
- ÖLÜM >< AŞK
( Ölümün karşısındaki tek güç ve olanak, ancak ve ancak aşktır! )
- ÖLÜM ile/ve/değil/< AYRILIK/MEHCÛR[Ar. < HİCR]/HİCRET
( Bir kere ölmek. İLE/VE/DEĞİL Her an ölüp ölüp dirilmek. )
( İnsan/kişi ancak öldükten sonra bilince konu olur/olabilir. )
- ÖLÜM ile/değil COTARD SENDROMU
( ... İLE/DEĞİL Yaşayan biri tarafından, kendinin ölü olduğu "iddia"sıdır. Cotard'ı olanlar, sıklıkla kendinin ve dünyanın varoluşundan "kuşku duyar". Bu sanrılara, sıklıkla intihar girişimleri ve düşünceleri de eşlik etmektedir. Cotard sanrısında, genellikle gerçek dışılık düşüncesi, görsel tanıma zorluğu ve kişinin gövdesinin çürüdüğü ve kötü koktuğu inancı vardır. Cotard sanrısının nedeniyle ilgili olarak araştırmacılar arasında uyuşmazlık vardır. Bazı araştırmacılar, bunu bir muhakeme bozukluğu olarak görmektedir. )
- ÖLÜM ile/ve/değil/yerine DAĞILMA/YAYILMA/AYRIŞMA
( MEVT ile/ve/değil/yerine NEŞR )
- ÖLÜM ile/ve/değil/yerine EMR-İ HAKK
( [not] DEATH vs./and/but DIVINE COMMAND
DIVINE COMMAND instead of DEATH )
- ÖLÜM ile/ve/değil EŞİK
- ÖLÜM ile ESTONYA FERİBOTU SENDROMU
( Batan Gemideyken, Geminin Batışını 'İzleme/Bekleme' Belirgisi/Sorunu
(Estonya Feribotu Sendromu)
Modern deniz tarihinin en büyük kazası, 28 Eylül 1994 yılında Baltık Denizi’nde yaşandı. 1980 yılında, Almanya’da, Mayer Werft tersanesinde inşâ edilen Estonya Feribotu’nun batmasıyla 852 yolcu yaşamını kaybetti. Bu korkunç kazadan 137 kişi kurtuldu. Kıyıya yakın uzaklıkta su alması nedeniyle yan yatarak batan feribot, sadece gemi mühendisleri tarafından değil aynı zamanda kazadaki ölümlerin nedeni açısından da davranış psikolojisi uzmanlarınca yıllarca incelendi.
İnsan davranış psikolojisi uzmanları, bu kazada ölen 852 yolcunun neden kurtulamadığını araştırdı. Aileleriyle görüşüp geçmişlerini incelediler. Ölenlerin yüzde 98’inin çok iyi yüzme bildiğini belirleyen uzmanlar, son olarak kazadan kurtulanlarla görüştü.
Ortaya çıkan sonuç şuydu:
Feribot, 28 Eylül gecesi saat 00.50’de sert dalgalar nedeniyle su almaya başladı. Feribota giren sular, 50 santim yüksekliğe ulaşınca feribot yan yatmaya başladı. Su miktarının artmasıyla birlikte gemiyi boşaltma süreci başladı. Ancak 987 yolcudan sadece 137’si feribotu, su almaya başlar başlamaz hemen terk etti. Geri kalan 852 yolcu ise gemi kaptanının “panik yapmayın, dünyanın en güçlü feribotundasınız” sözlerine kanarak su boşaltma işlemini izledi. Saatler ilerledikçe feribot daha da yan yattı ama 852 yolcu izlemeye devam etti. Sonunda, saatler 01.50’yi gösterirken, feribot tamamen yan yatarak sulara gömüldü. 852 kişinin, feribotun su aldığını ve yan yatmaya başladığını görmesine karşın son saniyeye kadar rahat rahat batışını izlemesi, psikoloji ders kitaplarında “Estonya Feribotu Sendromu” olarak yer almıştır. Psikoloji bilimi, o kişilerin davranış biçimlerine bugüne dek mantıklı bir açıklama getirememiştir. )
- ÖLÜM ile/ve GÖMÜT/SİN OBRUĞU/MEZAR/MAKBER/E / MERKAD/MERKAT/METFEN[Ar.], GÛR[Fars.], MAŞATLIK[Yahudi mezarlığı], DARÎH/ZARÎH[Ar.]/NEKROPOL[Yun.]
( Ölüler kokmasın diye, derin çukurlara gömülür. Ölçünün olmadığı dönemlerde bu çukurların derinliğini "mezarı kazanın beline kadar" diyerek ölçüye vurmuşlardır. Bu, "bele kadar" ölçüsü, eril gövdeler içindir. Dişil gövdeler daha yağlı olduklarından, onların mezarlarını, "mezarı kazanın göğsüne kadar" diyerek tarif etmişlerdir. )
( Yakının ölümünü kabul aşamaları: Reddediş > Öfke > Uyum > Üzüntü > Kabul )
- ÖLÜM ile İNTİHAR
( Dünyada yılda bir milyon, kırk saniyede bir intihar etmektedir. )
(
)
- ÖLÜM değil İRTİHAL ETMEK
( Allah ihmal etmez, imhal eder. [Mühlet verir.] )
( Kağıtların biraradalığı. İLE/DEĞİL Okunması gereken. )
- ÖLÜM ile/değil İRTİHAL-İ DÂR-I BEKÂ
- ÖLÜM ile/ve "IŞIK KAYBI" (SENDROMU)
- ÖLÜM ile ISIL ÖLÜM
- ÖLÜM ile/||/<> KIYIM/CİNAYET[Ar.] ile/||/<> ÖZKIYIM/İNTİHAR[Ar.]
- ÖLÜM ile/ve KÜÇÜK ÖLÜM
( ... İLE/VE Orgazm. )
- ÖLÜM ile/ve MATEM
( Ölüm sonrasında kendini paralamak, aşırı tepkiler göstermek, çok uzun süre matem tutmak uygun/yerinde değildir. )
( ... ile/ve YUĞ/DOHIYA )
- ÖLÜM ile/ve/||/<>/> MİRAS
( Hak. İLE/VE/||/<>/> Helâl. )
- ÖLÜM ile/ve/||/<>/> ORGAZM
( Tüm ölçü(t)lerin ölçütü. İLE/VE/||/<>/> Tüm deneyimlerin/duyumların ölçütü. )
- ÖLÜM ile ÖTANAZİ["ÖTENAZİ" değil!]
( Hayatın tamir edemediğine, ölüm son verir. )
( [argo] KUYRUĞU TİTRETMEK, CIZLAMI ÇEKMEK ile ... )
( Ölüm riski, Duckworth Ölçeği kullanılarak hesaplanabilir[Royal Statistical Society dergisi düzenleyicisi Frank Duckworth(Dr.) tarafından tasarlanmıştır]. Bu ölçek, herhangi bir eylem sonucundaki ölme olasılığını ölçer. En güvenli eylem türü 0 sonucunu verirken, sonucun 8 çıkması eylemin kesin ölümle sonuçlanacağı anlamına gelir.
Rus Ruleti oyunu 7.2'lik bir risk taşır. 20 yıllık kaya tırmanışının riski 6.3'tür. Bir kişinin öldürülme riski 4.6'dır. Ayık ve orta yaşlı bir sürücünün direksiyonda olduğu ve 160 km. hızla gerçekleşen bir araba yolculuğu 1.9'luk bir risk taşır. Yıkıcı bir asteroid çarpmasından (1.6) biraz daha risklidir.
Bu ölçekte 5.5 özellikle tehlikeli bir sonuçtur. Bu değer trafik kazası nedeniyle, bir kişinin kazayla düşmesi sonucu ya da elektrik süpürgesi kullanırken, bulaşık yıkarken ya da sokakta yürürken ölme riskini belirtir. )
( http://olmehakki.blogspot.com.tr )
( RİHLET, İRTİHÂL, KÛS-İ RAHÎL, ZIYÂ-İ EBEDÎ ile ... )
( MERG ile ... )
( DEATH vs./avec [Fr.] EUTHANASIE )
( KUYRUĞU TİTRETMEK ile ... )
- ÖLÜM ile/ve/yerine RABITA-I MEVT
- ÖLÜM ile/ve/||/<> SIRALI ÖLÜM
itibarı ile 6.201 başlık/FaRk ile birlikte,
6.201 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(18/26)
(1996'dan beri)