M ile biten FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 6.201 başlık/FaRk ile birlikte,
6.201 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(12/26)
- HEREDİTE/HEREDITY[İng.] değil/yerine/= KALITIM, SOYA ÇEKİM
- HERETİZM ile ATEİZM ile PANTEİZM
- HERKES YAPIYORSA BIRAK YAPSINLAR | KİMSE YAPAMIYORSA BEN NASIL YAPAYIM ile/değil/yerine/>< HERKES YAPIYORSA BEN DE YAPABİLMELİYİM | KİMSE YAPAMIYORSA BEN YAPAYIM
- HERKESE ...'YA DİKKAT ETMESİNİ TAVSİYE EDİYORUM değil HERKESİ ...'YA DİKKAT ETMESİ İÇİN UYARIYORUM
- HERMETİK EĞİTİM -ile
( 1. Gövde Eğitimi.
2. Hayvansal Ruh Eğitimi.
3. İnsani Ruh Eğitimi. )
- HESAP ile/ve GÖZLEM
( TO THINK vs./and OBSERVATION )
- HESAPLAMA/COMPUTATION değil/yerine/= SAYIŞIM
- HETEROATOM ile KARBON İSKELE
( Karbon dışındaki atomları içeren bileşik. İLE Sadece karbon ve hidrojen atomlarından oluşan iskelet. )
- HETEROCHRONY İLE HETEROTOPY İLE HETEROMETRY ile/||/<> EVRİMSEL GELİŞİM
( Gelişim değişiklikleri ve evrim. )
( Formül: Paedomorphosis )
- HEYECAN ve/=/<> YARATIM
- HEYECANLAN(M)IYORUM ile/ve/değil/yerine/<> HEYECANI(MI) İÇİMDE TAŞIYORUM/TUTUYORUM
- HEY'ET:
HEYULA ve/ SÛRET-İ CİSMİYE ve/ SÛRET-İ NEV'İYE ve/ ŞEKİL/BİÇİM ve/ SÛRET-İ VEHMİYE
- HEZEYAN/DELİRİUM değil/yerine/= SABUKLANI/SAÇMALAMA
- HI :/yerine SELAM
- HİBRİT TOHUM ile/||/<> AÇIK TOZLAŞAN TOHUM
( Hibrit F1 melezi verimli, açık tozlaşan kendi tohumunu üretir )
( Formül: F1 hibrit vigor )
- HİÇ SEVMEM ile/değil/yerine PEK SEVMEM
- HİÇÇİLİK = ADEMİYUM MEZHEBİ = NIHILISM[İng.] = NIHILISME[Fr.] = NIHILISMUS[Alm.] = NIHIL[Lat.]
- HİÇÇİLİK/NİHİLİZM ile VAROLUŞÇULUK/EGZİSTANSİYALİZM
( Her türlü anlam, değer ve amaç reddini savunan felsefi görüş. İLE Bireyin özgürlüğünü ve varoluşsal sorumluluğunu vurgulayan felsefi görüş. )
- HİÇLİK = ADEM = NON-BEING[İng.] = NÉANT[Fr.] = NICHTS[Alm.] = NON ENS[Lat.]
- HİCRÎ TAKVİM ile/ve MÎLÂDÎ TAKVİM(EFRENCÎ/GREGORYEN TAKVİM) ile/ve MUSEVÎ TAKVİMİ
( Güneş yılına göre ayarlanmış olan Musevî takvimi. M.S. 2000=5761 )
( İslâm'ın takvimi olmaz, takvim müslümanlarındır, kullanım(ı) içindir. )
( 103 ile/ve 100 ile/ve ... )
( 309 ile/ve 300 )
( Takvimin başlangıç noktası, Hz. Muhammed'in 622 yılındaki Mekke'den Medine'ye hicretidir. Hicrî takvimde bir ay yılı 354 gündür. 29 ve 30 gün çeken 12 aydan oluşur. Hicrî(H) 300=Mîlâdî(M)(M.S.) 912-913, H 600=M 1203-1204, H 1000=M 1591-1592, H 1300=M 1822-1823'tür. İLE/VE ( Mîlâd/Nexus, Hz. İsa'nın doğumu ile başlar. [M.Ö.(Mîlât'tan Önce) / B.C.(Before Christ / İsa'dan Önce)] - 0 - [M.S.(Mîlâttan Sonra) / A.D.(Anno Domini)]. Papa XIII. Gregorius tarafından 1582'de düzeltilip, şimdiye kadar kullanılmakta olan ve 1926'dan beri Türkiye'de de kullanılan takvim. )
- HİCV[Ar.] ile ZEMM[Ar.]
- HİDDET ile HIŞIM/HIŞM
- HİDROLOJİ değil/yerine/= SUBİLİM
- HIFZ[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]
- HİGROTROPİZM değil/yerine/= NEME YÖNELİM
( Canlıların, zorunlu olarak havanın nemine göre yönelmesi ve yer değiştirmesi. )
- HİLM >< CEHL
- HİLM[Ar.] ile İMHÂL[Ar.]
- HİLM ile MÜLÂYİM
- HİLM[Ar.] ile VAKÂR[Ar.]
- HİLOMORFİZM/HYLOMORPHISM[İng.] değil/yerine/= ÖZDEKBİÇİMCİLİK/MADDEBİÇİMCİLİK
- HİLUM[İng.] değil/yerine/= SAP
- HIM :/yerine ONU, ONA (ERKEK)
- HİMÂYE[Ar.] değil/yerine/= KORUMA/GÖZETME/ESİRGEME/KORUYUCULUK/GÖZETİM
- HİMMET[çoğ. HİMEM] -ile
( GAYRETLİ ÇALIŞMA, ÇABALAMA | Mânen yardım etmek, çalışma, gayret etme. )
- HINÇ/GAYZ ile İNTİKAM
( Zayıf olan, nefret etme ve intikam alma eğilimindedir. Tembel olduğundan da, yatışır ve bu düşüncelerden vazgeçer. )
( GAYZ ile ZAHL[çoğ. ZÜHÛL] )
- HİNT ile/||/<> RAKAM
( Hindu-Arap rakamlarının Avrupa'ya tanıtımı )
( Fibonacci (Leonardo Pisano) tarafından 1202 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: matematik) )
- HİPERPARATİROİDİZM ile/||/<> HİPOPARATİROİDİZM
( Paratiroid bezlerinin aşırı hormon üretimi. İLE/||/<> Paratiroid bezlerinin yetersiz hormon üretimi. )
- HİPERTİROİDİZM ile/||/<> HİPOTİROİDİZM
( Tiroid bezinin aşırı hormon üretimi ile metabolizmanın hızlanması. İLE/||/<> Tiroid bezinin yetersiz hormon üretimi ile metabolizmanın yavaşlaması. )
- HİPERTONİ/HYPERTONIA[İng.] değil/yerine/= AŞIRI GERİM | AŞIRI GEÇİŞİM
- HİPERTRİKOZ ile HİRŞUTİZM
( Aşırı kıllanma. İLE Kadında kıllanma. )
- HİPERTROFİ/HYPERTROPHY[İng.] değil/yerine/= İRİLEŞİM
- HİPOPLAZİ/HYPOPLASIA[İng.] değil/yerine/= AZ GELİŞİM
- HİPOPOTAM değil/yerine/= SUAYGIRI
- HİPOTEZ ile/||/<> KURAM
( Hipotez, test edilecek önerme. İLE Kanıtlanmış bilgi. )
( Formül: H₀ İLE kanıt )
- HİPOTONİ/HYPOTONIC[İng.] değil/yerine/= AZ GERİM | AZ GEÇİŞİM
- HİRÂM[Ar. < HEREM] ile HİRÂM[Fars.]
( Piramitler, ihramlar. İLE Salınma, salınarak edâlı yürüme. )
- HIRS ile/yerine AZİM
( Kişiyi bitirir. İLE/YERİNE Kişiyi geliştirir. )
( Hırs, başarısızlığın son sığınağıdır. )
( Hırs, gözü kör, kulağı sağır, aklı felç eder. )
- HIRS değil/yerine GEREKSİNİM
( Dünya, herkesin gereksinimine yetecek kadarını sunar; fakat herkesin hırsına yetecek kadarını değil. )
- HİRSUTİZM ile/||/<> ALOPESİ
( Kadınlarda aşırı kıllanma. İLE/||/<> Saç dökülmesi ya da saç kaybı. )
- HİRSUTİZM ile/||/<> HİPERTRİKOZİS
( Kadınlarda aşırı kıllanma. İLE/||/<> gövdede aşırı kıllanma. )
- HIS/HOSPITAL INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HASTANE BİLGİ DÜZENİ
- HİS[Ar.] değil/yerine/= DUYU/DUYUM
- HİS" değil/yerine İZLENİM
- HİSABÜL MALUM ile/ve/||/<> HİSABÜL MECHUL
- HISÂM[Ar. < HASM] ile HISÂM[Ar.]
( İki kişi, birbirine düşmanlık etme. | Muhâsama[: İki taraf arasındaki düşmanlık]. İLE Kavga, çekişme, mücâdele, münâkaşa, uğraşma, iddia. )
- HİSAR ile/||/<> HARİM
( Sur, kale. İLE/||/<> Camiileri mahalleden ayıran duvar. )
- HISIM ile HIŞIM
( Evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kişiler, yan soy. İLE Öfke. )
- HİSS KABL-EL-VUKÛ'(HİSS-İ MUKADDEM) değil/yerine/= ÖNSEZİ, ÖNCEDEN HİSSETME [Fr. PRÉSSENTIMENT]
- HİSS[Ar.] ile 'ILM/İLM[Ar.]
- HİSSETMEK ile/değil ÇAĞRIŞIM
- HİSSETMEZSEM ile/değil HİSSETMEDİĞİM ZAMAN
- HİSS-İ SELÎM/İLHÂMÂT-I RABBÂNÎ/BON SENS[Fr.] değil/yerine/= SAĞDUYU
- HİSTON ile/ve/||/<>/> NÜKLEOZOM
( DNA'nın etrafına sarıldığı proteinler. İLE/VE/||/<>/> DNA ve histon proteinlerinin oluşturduğu yapı. )
- HİSTON ile/||/<> NÜKLEOZOM
( Histon protein oktamer İLE nükleozom histon+DNA. )
( Formül: Protein İLE kompleks )
- HİTÂM değil/yerine/= SON, NİHÂYET | BİTME, TÜKENME | MÜHÜRÜN, BASILDIĞI KÂĞITTA KALAN İZİ
- HIZLI KULLANIM değil/yerine SAKİN KULLANIM
- HİZMET ile/ve/<> DEVİNİM
( Hizmet etmek/edebilmek, devindirici ve dönüştürücüdür. )
( TO SERVE vs./and/<> MOVEMENT )
- HİZMETÇİ ile/ve/||/<> KAVVAM
( Hizmet gören kişi. İLE/VE/||/<> Gözeten ve koruyan kişi. İşlerin sorumluluğunu üzerine alıp iyi yöneten. )
- HOLİZM/HOLISM[İng.] değil/yerine/= BÜTÜNCÜLLÜK
- HOLOGRAM ve/||/<> MIKNATIS
- HOLOGRAM ile ÜÇ BOYUTLU RESİM
- HOMİSİT/HOMICİDE[İng.] değil/yerine/= ELKIYIM
- HOMOJEN DENKLEM ile/||/<> HOMOJEN OLMAYAN DENKLEM
( Homojen sağ taraf sıfır, homojen olmayan sıfır değil )
( Formül: L[y] = 0 İLE L[y] = f(x) )
- HOMOJEN İLE HETEROJEN İLE ENZİM ile/||/<> KATALİZÖR TÜRLERİ
( Farklı fazlarda çalışan katalizörler. )
( Formül: TOF = mol ürün/mol kat·s )
- HOMOJEN KARIŞIM ile HETEROJEN KARIŞIM
( Bileşenlerin eşit dağıldığı ve tek evrede bulunduğu karışımlar. İLE Bileşenlerin eşit dağılmadığı ve iki ya da daha fazla evrede bulunduğu karışım. )
- HOMOJEN KARIŞIM ile/||/<> HETEROJEN KARIŞIM
( Homojen tek faz, heterojen çok fazlıdır )
( Formül: Çözelti İLE süspansiyon )
- HOMOLOG KROMOZOM ile HETEROSOM KROMOZOM
( Eşleşen ve aynı genleri taşıyan kromozomlar. İLE Cinsiyet belirleyen kromozomlar.[X ve Y kromozomları] )
- HOMONİM[Fr. < Yun.] değil/yerine/= SESTEŞ/EŞSESLİ/EŞADLI
- HOMOTETİ[Fr. < Yun.:
HOMOS:
Benzer. | THESIS:
Konum.]
( Merkez olarak alınan bir noktaya göre birer noktasının geometrik yerleri karşılıklı olarak aynı olan iki nokta öbeğinin durumu. )
- HORDEOLUM değil/yerine/= ARPACIK
- HORMON ile/||/<> ENZİM
( Hormonlar haberci moleküller İLE enzimler biyokatalizördür )
( Formül: E + S ⇌ ES → E + P\nMichaelis-Menten: V = Vmax[S]/(Km + [S]) )
- HORTUM[Ar.]/GİRDAP[Fars.] değil/yerine/= BURGAÇ
- HORTUM ile HORTUM ile HORTUM
( Musluklara takılan, uzun ve plastik boru. İLE Fil, karıncayiyen, fare ya da bazı memeli ve böceklerde, boru biçiminde uzamış burun ya da ağız. İLE Hava ya da suyun, hızla dönüp sütun biçiminde yükselmesiyle oluşan, alanı dar, doğal ve fiziksel bir döngü çeşidi. )
- HOŞ SÖZ ile/ve/<> HOŞ EYLEM
( NICE WORD vs./and/<> NICE ACTION )
- HOST-GUEST İLE LOCK-KEY İLE İNDÜKLENMİŞ UYUM ile/||/<> MOLEKÜLER TANIMA
( Moleküller arası spesifik etkileşim modelleri. )
( Formül: Ka = [HG]/[H][G] )
- HTBS/MAP BASED INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HARİTA TABANLI BİLGİ DÜZENİ
- HTMS/PATIENT TRACKING INTERVENTION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HASTA TAKİP MÜDAHALE DÜZENİ
- HTS/RAPID TREATMENT SYSTEM[İng.] değil/yerine/= HIZLI TEDAVİ DÜZENİ
- HÜCCET ile HÜCCET-ÜL-İSLÂM
( SENET, VESİKA, DELİL | SEÇKİN ÂLİMLERE VERİLEN UNVAN ile İMÂM-I GAZÂLÎ )
- HÜCUM değil/yerine/= İLERİ
- HUDDÂM[< HÂDEM] -ile
( HİZMET EDENLER, HİZMETÇİLER )
- HUDDÂM[Ar. < HÂDEM] ile HÜDÂM[Ar.]
( Hizmetçiler, hizmet edenler. İLE Deniz tutması. )
- HÜKM[Ar.] ile KADÂ[Ar.]
- HÜKÜM ile NİSPET ile HÜKÜMSEL NİSPET
( Hükme götürecek biçimde ilişki kurmak. )
- GEÇİŞME/GEÇİŞİM/ERİM/HULÛL[Ar.]/OZMOZ[< OSMOS]/OSMOSIS[İng.] ile GEÇİŞME/DİFÜZYON/DIFFUSION[İng.]
( Su moleküllerinin yarı geçirgen bir zardan geçişi. İLE Moleküllerin yüksek yoğunluktan düşük yoğunluğa geçişi. )
- HUM değil/yerine/= UĞULTU
- HUMÂM[Ar.] ile KAMKÂM[Ar.]
- HUMAN vs./and ADAM
- HURMA'LARDA:
MEBRUM ile SAFAVİ ile SUFRİ ile SUGAYİ
- HÜSN-Ü NİYET değil/yerine/= SAĞİSTEM
( İyi niyet. )
- HÜSRANINI BELİRTMEK/BİLDİRMEK:
"TEPKİ" ile/değil PAYLAŞIM
- HUSÛM[Ar.] ile HUSÛM[Ar. < HASM]
( Uğursuzluk. | Birbiri ardınca devam etmek üzere olma. | Sürekli esen rüzgâr, fırtına. İLE Düşmanlar. )
- HUY[Aniden "gelen"/çıkan.] değil/yerine/>< ERDEM
- HUY ile/ve/değil/yerine TUTUM
- HÜYÂM[Ar.] ile HÜYYÂM[Ar. < HÂİM]
( Azgınlık. [HÜYÂM-İ RAHM/NEMFOMANİ: Hanımlarda.] İLE Sevgiden şaşırmış olanlar. )
- HUZUR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANLAM
- HÜZZAM[Fars.] -ile
( Türk müziğinde, segâh perdesinde bir makam. )
- HZ. ÂDEM
( PROPHET ADAM )
- HZ. ÂDEM ve/<> HZ. MUHAMMED
( Çekirdek. VE/<> Meyve. )
- HZ.) ÂDEM ile/ve İNSAN
( Tanrı ve beşer/insan ile ilişki kurabilen. İLE/VE Beşer/insan ve Tanrı ile ilişki kurabilen. )
- HZ. İBRAHİM ile/ve HZ. İSHAK ile/ve HZ. YAKUP ile/ve HZ. MUSA ile/ve İSRAİLOĞULLARI
( Ahid. İLE/VE And. İLE/VE Yasa/Akıl. İLE/VE Yollar. İLE/VE İşler. )
- i. inf.[Lat. < INFUSUM] değil/yerine/= ENFÜZYON
- İBN-İ HEYSEM ile/ve/||/<>/>< GALILEO
(
)
- İBN-İ HEYSEM ile İBN-İ HEYSEM
( Filozof. İLE Matematikçi. )
( )
( "İbn-i Heysem: İlk Modern Bilim İnsanı" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )
- İBRÂM[Ar.] ile TE'RÎB[Ar.]
- İÇ DENETİM ile/ve/<> BAĞIMSIZ DENETİM
( İç denetçiler ve bağımsız denetçiler, finansal kontrollerin etkinliği konusunda ortak paydalardır. İki taraf da etik kurallar ve profesyonel standartlara bağlı kalmaktadır. Bununla birlikte şirketle olan ilişkileri ve çalışma amaçları konusunda büyük farklılıkları bulunmaktadır.
İç denetçiler, şirketin bir parçasıdır. Hedefleri, profesyonel standartlar, yönetim kurulu ve üst yönetim tarafından belirlenmiştir. Birincil müşterileri, yönetim ve yönetim kuruludur. Bağımsız denetçiler, şirketin bir parçası değildir ancak şirket tarafından tutulur. Hedefleri, öncelikli olarak, yasalar tarafından belirlenir ve birincil müşterileri yönetim kuruludur.
İç denetçilerin çalışma amaçları çok kapsamlıdır. Şirket hedeflerine ulaşılmasına ve operasyonlar, risk yönetimi, iç kontrol ve yönetişim süreçlerini iyileştirmeye yardımcı olurlar. Şirketin her yönüyle -finansal ve operasyonel- ilgili olarak, iç denetçiler, kontrollerin ve süreçlerin sürekli gözetimi ve değerlendirilmesi etkinliklerinin bir sonucu olarak geleceğe odaklanır. Aynı zamanda, her türde yolsuzluk ve hilenin de önlenmesi ile ilgilidir.
Bağımsız denetçilerin öncelikli misyonu, şirketin yıllık finansal raporları hakkında bağımsız bir fikir vermektir. Raporların, genel kabul edilmiş muhasebe standartlarına uygunluğunu, şirketin finansal bildirimleri tarafsızca yaptıklarını, belirli dönemdeki operasyonların sonuçlarının doğru olarak gösterildiğini değerlendirirler.
İç ve bağımsız denetçiler, periyodik olarak ortak paydalarını tartışmak; tamamlayıcı yetkinlikler, deneyim alanları ve bakış açılarından yararlanmak; birbirinin çalışma amaçları ve yöntemlerini anlamak; denetim kapsamı ve programını tartışmak; raporlara, programlara ve çalışma kâğıtlarına erişmek ve risk alanlarını ortaklaşa değerlendirmek amacı ile toplanmalıdır. Yönetim kurulu, güvence için gözetim sorumluluklarını yerine getirmek ve denetim sürecinin bütününün etkinliğini ve verimliliğini artırmak amacı ile iç ve bağımsız denetim çalışmalarını koordine etmelidir. )
- İÇ GÖZLEM ile/ve/||/<> İÇE DİKKAT ile/ve/||/<> ÖZ DÜŞÜNÜM
( INTROSPECTION vs./and/||/<> SELF-ATTENDING vs./and/||/<> SELF-REFLECTION )
- ÎCÂB[Ar.] ile İLZÂM[Ar.]
- İCÂM[Ar. < ECEME] ile İ'CÂM[Ar.]
( Ağaçlıklar, çalılıklar, kamışlıklar. | Aslan yatakları. İLE Yazıyı, harfleri noktalama, yazıya nokta koyma. )
- İCBAR değil/yerine/= GÜCEM
- İÇE YANSITMA ile/ve/||/<> YANSITMALI ÖZDEŞİM
- İÇERİK ile/ve ANLATIM
( Süreklilik | Töz | Biçim İLE/VE Biçim | Töz | Süreklilik )
( Doğal dilin göstergebilimsel bir közü/modeli. )
( Avrupa Kültüründe Kusursuz Dil Arayışı - Umberto Eco )
- İÇERİK ile/ve BAĞLAM
( CONTENT vs./and CONTEXT )
- İÇERİK ile BİÇİM
- İÇERİK ve/||/<> BİÇİM ve/||/<> TEKNİK
- İÇERİK ile İÇERİM
- İÇERİM değil İÇERİK
- İÇLEM = TAZAMMUN = COMPREHENSION[İng.] = COMPRÉHENSION[Fr.] = INHALT[Alm.] = COMPREHENSIO[Lat.]
- İCRA ile/ve TERENNÜM[Ar.]
( Seslendirilmek üzere belirlenmiş şarkıyı/şarkıları söylemek, icra etmek. İLE/VE Güzel ve alçak sesle şarkı söyleme. )
- İÇTİMA değil/yerine/= KAVUŞUM
- ÎD[çoğ. A'YÂD] değil/yerine/= BAYRAM
- İDAM değil/yerine ADÂLET
( [not] DEATH PENALTY but JUSTICE
JUSTICE instead of DEATH PENALTY )
- İDÂM[Ar.] ile İ'DÂM[Ar. < ADEM]
( Katık, ekmeğe katık edilen şey. İLE Bir kimsenin yasa/yargı gereği ölümü. )
- [ne yazık ki]
İDAM ile/ve/değil/<> İTHAM
- İDARE değil/yerine/= YÖNETİM
- İDDİA ile/ve/değil/yerine ÖNESÜRÜM
- İDDİA ile/değil SÖYLEM
- İDDİA ile VARSAYIM
- IDEA ile/ve FORM
- İDEALİZM = MEFKÛRECİLİK, İFTİKÂRİYE = IDEALISM[İng.] = IDÉALISME[Fr.] = IDEALISMUS[Alm.]
- İDEALİZM ile REALİZM
( Gerçekliğin temelde zihinsel ya da ideallerden oluştuğunu savunan felsefi görüş. İLE Gerçekliğin zihinden bağımsız ve nesnel olduğunu savunan felsefi görüş. )
- İDEOGRAM ile PİKTOGRAM
( Trafik işaretleri gibi. İLE Tuvaletleri gösteren simgeler gibi. )
- İDEOGRAM/LOGOGRAM değil/yerine/= DÜŞÜNYAZI/İMLEKYAZI
- İDİODYNAMİCS değil/yerine/= ÖZGÜDEVİNİM
- İDOLA = SANEM[Ar.] = PUT[Fars.] = IDOL[İng.] = IDOLE[Fr.] = IDOL[Alm.] = EIDOLON[Yun.] = ÍDOLO[İsp.]
- İDRAK ile/ve İLİM
- İFADE değil/yerine/= DIŞAVURUM
- İFHÂM[Ar. < FUHÛM] ile İFHÂM[Ar. < FEHM]
( Ağız açtırmama, susturma. İLE Anlatma/anlatılma, bildirme/bildirilme. )
- İFRAĞ[Ar.] değil/yerine BOŞALTIM
( Bir şeyi, başka bir biçime çevirme. | Boşaltım. DEĞİL/YERİNE ... )
- IFS İLE L-SYSTEMS İLE CELLULAR AUTOMATA ile/||/<> FRAKTAL ÜRETİM
( Fraktal oluşturma yöntemleri. )
( Formül: F → F+F--F+F )
- İFTARA YAKINKEN ile/ve SON RÜKÛ VE SECDE ile/ve İHRAM
( Allah'a en yakın olunan anlar/zamanlar. )
- IGG ile/||/<> IGM
( IgG ikincil cevap uzun İLE IgM birincil cevap pentamer. )
( Formül: Secondary İLE primary )
- İĞTİNAM[Ar.] değil/yerine/= YAĞMA
- İHCÂM[Ar.] ile KEFF[Ar.]
- İHKÂM[Ar.] ile İTKÂN[Ar.]
- İHKÂM[Ar.] ile RASF[Ar.]
- İHLÂK[Ar.] ile İ'DÂM[Ar.]
- İHLÂS ve/<> EYLEM
( İhlâs, bir eylemi, o eylemin özüne özgü kılmaktır. )
- İHLÂS ile/ve İLİM
( Rab. İLE/VE Süs. )
- İHLÂS ve/||/<>/> İSLÂM[< SLM] ve/||/<>/> İMÂN[< EMN] ve/||/<>/> İKÂN[< YAKÎN] ve/||/<>/> İHSÂN[< HÜSN]
( Elimizde ve dilimizde. VE/||/<>/> Zihnimizde.[İSLÂM: Bilinçli ihlâs.] VE/||/<>/> Kalbimizde. VE/||/<>/> Kalbimizde. VE/||/<>/> Kalbimizde. )
(
)
- İHMAL ile/ve/> İKİLEM
( NEGLIGENCE vs./and/> DILEMMA )
- İHRACAT/İHRAÇ değil/yerine/= DIŞSATIM
- İHRÂM[< HAREM] -ile
( HACILARIN KÂBE'YE GİDERKEN ÖRTÜNDÜKLERİ DİKİŞSİZ BEYAZ ÖRTÜ )
- İHRAM ile/ve KEFEN
( Ölmeden önce ölmek! - MÛTÛ KABLE EN TE-MÛT )
- İHSAN ile/ve/değil/yerine İKRAM
( İsteyene verilen/vermek. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE İstenmeden verilen/vermek. )
- İHSAS[Ar.] değil/yerine/= DUYUM
- İHTİLÂL[Ar.] değil/yerine/= DEVİRİ/DEVRİM
- İHTİMÂM[Ar.] ile İHTİMÂM[Ar.] ile İHTİMÂM[Ar. < HEMM | çoğ. İHTİMÂMÂT]
( Süpürme. İLE Elemden/kederden dolayı uyuyamama. İLE Dikkatle, çabayla çalışma, özenle iş görme. )
- İHTİMAM ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR
- İHTİMAM[< HEMM] ile/ve/||/<> İTİNÂ[< UNİYY]
( Dikkatle, çabayla çalışma, özenle iş görme. İLE Çok dikkat etme. )
- İHTİMÂM[Ar. < HEMM] (GÖSTERMEK) değil/yerine/= ÖZEN (GÖSTERMEK)
- İHTİŞÂM değil/yerine/= GÖRKEM/GÖZALICILIK
- İHTİŞAM[< HAŞMET] ile/ve/||/<> ŞATAFAT
( Şanlı görünüş, tantana, debdebe. | Büyüklük, gözalıcılık, gösterişlilik, görkem. İLE/VE/||/<> Süs ve gösteriş. )
- İHTİYAÇ ile/yerine GEREKSİNİM
- İHTİYATÎ TEDBİR değil/yerine/= SAKINTIL ÖNLEM
- İHTİZAZ[Ar.]/VİBRASYON[Fr./İng.]/REZONANS[Fr./İng. < RESONANCE] değil/yerine/= TİTREŞİM/SESELİM/TINLAŞIM
- İKÂB[Ar.] ile İNTİKÂM[Ar.]
- İKDÂM[Ar.] ile TEKAHHUM[Ar.]
- İKİ CİSİM ile/ve/||/<>/> ÜÇ CİSİM
( Dünya ve Ay. İLE/VE/||/<>/> Dünya, Ay ve Güneş. )
- İKİCİLİK = SÜNAİYE = DUALISM[İng.] = DUALISME[Fr.] = DUALISMUS[Alm.] = DUALIS[Lat.]
- İKİCİLİK/DUALİZM ile TEKÇİLİK/MONİZM
( Gerçekliğin iki temel unsurdan [anlık/zihin ve özdek/madde] oluştuğunu savunan görüş. İLE Gerçekliğin tek bir temel unsurdan oluştuğunu savunan görüş. )
- İKİLEM ile/ve/||/<> ÇATIŞMA
- İKİLEM ile İKİLEME ile İKİLİ ile İKİRCİK
( DILEMMA/CONFLICT vs. DUPLICATE/DOUBLING vs. DOUBLE/DUAL/BINARY/BILATERAL vs. HESITATION/INCERTITUDE )
- İKİLEM ile/ve/||/<> İKİRCİK
( DILEMMA vs. HESITATION )
- İKİLEM ile/değil İLİŞKİ
- İKİLEM = KIYAS-I MUKASSİM = DILEMMA[İng., Alm., Yun.] = DILEMME[Fr.] = DILEMA[İsp.]
- İKİLEM/DUALİTE ile/ve PARADOKS
- İKİLİK/İKİLEM ile ÇELİŞKİ
( İkiliğin geçerli olmadığı âlemde her şey tamam, kendi kendinin kanıtı, anlamı ve amacıdır. )
( DICHOTOMY/DUALITY vs. CONTRADICTION
In the realm of non-duality everything is complete, its own proof, meaning and purpose. )
- İKİRCİK ile İKİRİM
( TEREDDÜT ile/ve KARARSIZLIK )
( HESITATION vs./and INDECISION )
- İKİZLER('İ)/TEV'EM[Ar.]
- İKLİM ile/ve/||/<> BİSİKLET
( Erkan Karavelioğlu'nun çalışmasını okumak için burayı tıklayınız... )
- İKONALARDA:
HZ. MERYEM ve HZ. MERYEM'İN YANINDAKİ
( Kilisenin kime ithâf edildiğini gösterir. )
- İKRAM ile/ve BAĞIŞ
( VÂHİB[Ar. < VEHB]: Hibe eden, bağış yapan kişi. )
( MEVHİBE: Bahşiş, ihsan, bağış. )
( MEVHÛB[Ar. < VEHB]: Bağışlanan mal. )
- İKRAM ile/ve İNAM
- İKRAM ile/ve İNFÂK
( Birey. İLE/VE Aydın. )
- İKRAM ile/ve KABAHAT
- İKSÂM[Ar.] ile İKSÂM[Ar.]
( Yemin etme, and içme, kasem. İLE Kökünü kırma, hepsinin silinip süpürülmesi. | Çok mal alma/biriktirme. )
- İKTER/US ile İKTERİK ile İKTERUS NEONATORUM
( Sarılık. İLE Sarılıklı. İLE Yenidoğan sarılığı. )
- İLÂÇ değil/yerine/= EM
- İLÂH ve/ CİRİM ve/ CİSİM ve/ İNSAN
( TANRI ve TANRISAL ve DÖRT UNSUR ve İNSAN )
- İLAHİYAT ile/ve/||/<> MİSTİSİZM
- İ'LÂM[Ar. < ELEM] ile İ'LÂM[Ar. < İLM] ile ÎLÂM[Ar.]
( Elem/keder verme. İLE Bildirme/bildirilme, anlatma. | Bir davanın, mahkemece nasıl bir yargı ve karara bağlandığını gösteren resmi belge. İLE Düğün yemeği. )
- I'LÂM[Ar.] ile İHBÂR[Ar.]
- İLÂM[Ar.] değil/yerine/= YARGI BELGESİ
- İLÂN ile REKLÂM
- İLÂN ile İLÂM
( Duyuru. | Açıkça bildirme/duyurma. İLE Bildirme, anlatma. | Bir davanın, mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmi belge. )
- İLCAM[Ar.] değil/yerine/= GEMLEMEK, DİZGİNLEMEK
- İLERİ SÜRÜM ile/ve/değil OLAN
- İLERİ SÜRÜM ile/ve/değil ÖNGÖRÜ
- İLETİM ile/||/<> KONVEKSİYON
( İletim doğrudan temas İLE konveksiyon akışkan hareketi )
( Formül: Q/t = kAΔT/d (iletim) )
- İLETİM ile/||/<> TAŞINIM (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( İletim katılarda, taşınım akışkanlarda ısı transferidir )
( Formül: Q=kAΔT/d İLE Q=hAΔT )
- İLETİŞİM ile/ve BİLDİRİŞİM
- İLETİŞİM = COMMUNICATION[İng., Fr.] = KOMMUNIKATION[Alm.] = COMUNICAZIONE[İt.] = COMUNICACIÓN[İsp.]
- İLETİŞİM ile/ve/değil/önce/||/<>/< ETKİLEŞİM
( [not] COMMUNICATION vs./and/first/but/||/<>/< INTERACTION )
- İLETİŞİM ile KOORDİNASYON
( COMMUNICATION vs. COORDINATION )
- İLETİŞİM ile/ve PİKTOGRAFİ
( ... İLE/VE Resim ve çizim aracılığıyla iletişim. )
( COMMUNICATION vs./and PICTOGRAPHY )
- İLETİŞİM ile TEKELLÜM
- İLETİŞİM ile/ve/||/<>/>/< ULAŞIM ile/ve/||/<>/>/< ENERJİ
( İnsanlığın/bilginin/aklın gelişim, araç ve kaynak yönetimindeki önceliklerindeki/sıralamasındaki üç temel alan. )
- İLGİ ile/ve/<> BELİRLENİM
( İlgilendiğimiz şeyle belirleniriz. )
- İLGİ ve/> İSTEK ve/> YÖNTEM ve/> EYLEM
( INTEREST and/> REQUEST and/> METHOD and/> ACTION )
- ILGIM/SERAP[Fars. < SERÂB] ile YANILSAMA
( Yanılsamalar dünyasında yaşadığımızı anlamaya çalışalım, onları inceleyelim ve köklerini açığa çıkaralım. )
( Burnumuza sarımsak tıkamışız, gül kokusu arıyoruz. )
( Hiçbir şey, apaçık ortada olan kadar aldatıcı değildir. )
( Bir şeyi saklamak istiyorsan, ortalıkta bırak. )
( YANILSAMA NEDENLERİ:
* ARAÇLAR
* İLİŞKİLENDİRME
* "AKIL YÜRÜTME" )
( Try to understand that we live in a world of illusions, examine them and uncover their roots.
We plugged the garlic to our nose but we are seeking the smell of the rose. )
( MIRAGE vs. ILLUSION )
- İLHAM ile DEHÂ
- İLHÂM[Ar.] değil/yerine/= ESİN(LENME)/İÇE DOĞMA/BERGÜ
- İLHAM ile İGVA/İĞVÂ'[< GAVÂYE]
( ... İLE Azdırma, azdırılma, baştan çıkarma, baştan çıkarılma, yolunu şaşırtma, ayartmak. )
- İLHAM ile İLHAN
( Esin. | Allah tarafından peygamberlerin ve seçkin kulların gönlüne verilen ilahi düşünce. İLE imparator. | İran Moğollarında hükümdarın unvanı. )
- İLHÂM[Ar.] ile MA'RİFETU'Z-ZARÛRİYE[Ar.]
- İLHAM ile SEZGİ
( Kaynağının nerede olduğu/nereden geldiği gibi soruların sorulmadan kullanıldığı veri İLE Kaynağının tanımlanamaz/belirsiz fakat kendinde bir yerlerde (düşünce-duygu-tecrübelerin birleştiği alan/varsayılan alan olabilir) olduğu düşüncesinden hareketle kullanılan/pratiğe yönelik işlenme potansiyelli/pratik bilgi. )
( INSPIRATION vs. INTUITION )
- İLHAM ile SEZGİ
( Kaynağının nerede olduğu/nereden geldiği gibi soruların sorulmadan kullanıldığı veri. İLE Kaynağının tanımlanamaz/belirsiz fakat kendinde bir yerlerde (düşünce-duygu-tecrübelerin birleştiği alan/varsayılan alan olabilir) olduğu düşüncesinden hareketle kullanılan/pratiğe yönelik işlenme potansiyelli/pratik bilgi. )
( Sezgi, organik düzeyden başlayarak, içgüdü ve duygu alanlarının içinden yükselerek ve ansal süreçlere bağlanıp onları besleyen ve bunu sibernetik deyimiyle "feed-back/geri besleme/bildirim" yaparak sürdüren bir "İç-Kaynak". )
( Açık zihinle, işleri derin ve kapsamlı bir önseziyle organize etmelidir. )
( INSPIRATION vs. INTUITION )
- İLHAM ile VAHİY
( Kuşkulu. İLE Kuşkusuz. )
( ... İLE Özdeki kaydın, açığa çıkması. )
- İLHÂM/AT ile VESVESE
- İLİM:
YARGI/HÜKÜM ile/ve/değil/ya da YARGI/HÜKÜM OLMASA DA
- İLİM ve/<> ÂLİM
( İLİM: Âlemin, bilendeki sûreti. )
( SCIENCE/KNOWLEDGE and/<> SCHOLAR/SCIENTIST )
- İLİM ile/ve/=/||/<>/> AMEL
( Kim ilmiyle amel ederse, Allah da onu bilmediği ilimlere varis kılar. )
( [Nedenini] Temellendirerek ve gerekçelendirerek ortaya koyuş. İLE/VE/=/||/<>/> [Nedenlerini] Göstermeden anlatmak. )
( Hakikati verir. İLE/VE/=/||/<>/> Hayrı verir. )
- İLİM ile/ve/değil/yerine ANLAYIŞ
( [not] SCIENCE vs./and/but PARADIGM
PARADIGM instead of SCIENCE )
- İLİM ile/ve/<>/değil AŞK
( Âşk imiş her ne var âlemde
İlim bir kıyl ü kâl imiş ancak )
- İLİM ile/ve/||/<>/< DURUM/HÂL
( Önce durum/hâl gerek... Neylesin, ilim. )
- İLİM ile/ve FEHM
- İLİM ile/ve/değil FEN/TEKNOLOJİ
- İLİM ve/<> HAKİKAT
( "Cahil" dediğimizde, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir.
Yoksa, okumuş olanlardan, en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikati gören, gerçek âlimler çıkabilir. )
- İLİM ve/> HAL
( İlim, hale inkılâp etmezse, hiçbir değer ifade etmez. )
( SCIENCE/KNOWLEDGE and/> STATE/CONDITION )
- İLİM ile HİLİM
- İLİM ile/ve/<> HİZMET
( Kibirlendir(ebil)ir. İLE/VE/<> Erdir(ebil)ir. )
( Bilen, bilmeyenin hizmetçisi değilse hainliktir. )
- İLİM ve/<> İLİM
( İDRAK + MELEKE + MESAİ ve/<> İDRAK + İLLET + SURET )
( İLİM: Nesnesine/maluma ve yöntemin[nesneyle/nesnesiyle olan ilişikisine] tâbidir. )
( SCIENCE/KNOWLEDGE and/<> SCIENCE/KNOWLEDGE )
- İLİM ile/ve/değil/<> İLM-İ HÜVVİYET
( Dıştan. İLE/VE/DEĞİL/<> İçten. )
- İLİM ile/ve İMAN
- İLİM ve/> İMAN ve/> ÎKAN ve/> İHSAN ve/> İSLÂM
( ... ve/> ... ve/> Sağlam biliş. Kuşkudan uzak olma. ve/> ... ve/> ... )
- İLİM ve İRÂDE ve KUDRET
- İLİM ile/ve İRFAN
( Sahip olmak. İLE/VE Olmak. )
( Soyutlama. İLE/VE Soyutlanma. )
( İlim; Evvel ile Ahir, Batın ile Zahir'i bilip, tüm bildiklerini en iyi/üst derecede bağlantırabilme/birleştirebilme uğraşıdır. İLE İrfan; ilmin niteliklerinin üzerine ek olarak, hikmetine sahip olup, zaman ve zeminine/mekânına göre değerlendirme yapabilme durumudur. )
( İlim: - Kendini bilmek ve - Gayrıyı bilmek İrfan: - İlm'ul-ilim ve - İlm'un Nefs )
( İlim: - İlm-i Hudurî ve - İlm-i Husulî )
( İlim: - Tasavvur(Kavram) ve - Tasdik(Yargı) İlim: - Bilmek ve - Bilgi )
( İlimde marifet zât'ı bilmektir. Eşyanın(nesnenin) akılda hasıl olan(meydana gelen) suretine ilim denir. Hariçten kattı nazarla malûma ilim denir. )
( İlmi, asıl sahibine götürüp teslim eden kurtulur. )
( İlim, ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendin bilmezsen ya nice okumaktır? )
( İlim, ilim ilmektir. İlim ilim ilmektir. )
( "İlmi öğreniniz. İlim için de dinginliği(sekîne) ve hilmi öğreniniz". )
( Çeşm-i insaf gibi kâmile mîzân olmaz Kişi noksanını bilmek gibi irfân olmaz. )
- İLİM ile/ve İRFAN ile/ve AŞK ile/ve MUHABBET
( Gurur verir. İLE/VE Anlayış verir. İLE/VE Yok/ifnâ eder. İLE/VE Yaşam verir. )
- İLİM ve/<>/>/< İRFAN ve/<>/>/< BURHAN ve/<>/>/< BEYAN
( Başkası. VE/<>/>/< Kendi. VE/<>/>/< Özü. VE/<>/>/< Bunların da merkezi/kaynağı. )
itibarı ile 6.201 başlık/FaRk ile birlikte,
6.201 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(12/26)
(1996'dan beri)