Bugün[17 Kasım 2025]
itibarı ile 35.603 başlık/FaRk ile birlikte,
35.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(63/144)


- İMÂN ile/ve/||/<> İMKÂN


- İMAN ve/<> İRFAN

( Akılsal. VE Sezgisel. )


- İMAN ve/||/<>/> ÖZGÜRLÜK

( Etkileşim durumunda olduğumuz ne varsa/oluyorsa, onlardan emin olduğumuz/olabildiğimiz oranda özgürüzdür/özgürleşiriz.[İman, dinsel ya da dinin sınırları/tekeli altında bir kavram değil emin olmaktır.] )


- İMAN ve/||/<>/< ÖZGÜVEN


- İMAN ve/||/<> ÜMİT ve/||/<> ŞEFKÂT


- İMÂN ile VARSAYIM

( İlksel ya da Sonsal. İLE Sonsal. )

( Üç yanlış varsayım:
* Kişinin, başkaları ile meşgul olmasının gerekliliği,
* Kişinin, öbürüne değer biçebileceği,
* Öğrencinin ilerlemesinden, öğretmenin sorumlu olduğu. )


- İMANDA EKSİKLİK ile İNTİKAL VE İRFANDA EKSİKLİK

( İddiamız yok, eksiğimiz çok! )


- YAPI/İMAR:
"BARIŞI" ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/> "AFFI"


- İMECE ile FASON(/FERLAKS SİSTEMİ-FRANSIZ/PUTTING-OUT SİSTEMİ)


- İMECE ve/||/<> KUBAŞMAK

( Kırsal topluluklarda köyün zorunlu ve isteğe bağlı işlerinin köylülerce eşit şartlarda emek birliğiyle gerçekleştirilmesi. | Çok sayıda kişinin toplanıp el birliğiyle birinin ya da bir topluluğun işini görmesi ve böylece işlerin sıra ile bitirilmesi. VE/||/<> İmece ile iş yapmak, yardımlaşmak. )


- İMEYL/E-MAIL NUMARASI değil/yerine/= E-POSTA BULUNAĞI


- IMGA = INGA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Hazinedar. İLE Süfli ve ahlâksız, rezil ve aşağılık. )


- İMGE:
CANLANDIRAN ile/ve/||/<>/< "CANLI"


- İMGE ile İÇGÖRÜ


- İMGE ile/>< İLKE

( Çoğaltır. İLE Azaltır. )


- İMGE ile/ve/değil/<> SİMGE

( Zihinde ve zihnin tanımlanamaz ayrıntılarındaki/derinliklerindeki karşılığı/varlığı. İLE/VE/<> Zihindeki ayrıntıların ve kombinasyonların işaret, çizim, resim ve fotoğraflandırılmış, kabalaştırılmış[kesifleştirilmiş] hali. )

( [eski dönemlerde][> İMGE] IMAGO: Ölen (önemli) kişinin/kralın, -ölmeden önce- balmumundan yapılmış sûreti. | Çifte varoluş, ölümle yaşam arasında varolan. [Ölüme de gönderme yapan!] İLE/VE/<> ... )

( [M.S. I. yüzyıldaki kayıtlardan] Uzaklara giden sevdiği kişinin gölgesinin hatlarını/konturunu çıkarma. İLE/VE/<> ... )

( [modern dönemde] Anlamı, kendine sabitleyen, öznesine göndermeyen. [TEMSİL | İng. REPRESENTATION] İLE/VE/<> ... )

( Buluşturan/buluşturur. İLE Ayrıştıran/ayrıştırır ve buluşturan/buluşturur. )

( Kavramayı sağlatan. İLE Birliği sağlatan. )

( Aklın bilgiye ve hikmete kavuşması, neredeyse tüm uygarlıklarda ortak olarak Güneş, Işık, Nur simgeleri ile belirtilmektedir. )

( İmgeleme ve arzunun son bulmasıyla birlikte varlık da sona erer ve şu ya da bu oluş saf varoluşla kaynaşıp birleşir, ki onu tarif olanaklı değildir, o ancak yaşanabilir. )

( İşitilen ve okunan sözler ancak zihnimizde imgeler yaratır fakat biz zihinsel bir imge değiliz. )

( Gerçek olmayanı yaratan imgelemedir, onu devam ettiren ise arzudur. )

( İmgenin ardında ve ötesinde olan idrak ve eylem gücüsünüz. )

( Simgeler, tek bir anlama indirgenemez. )

( Simgenin imgesi olmaz ama imgenin simgesi olur. )

( Zihnimizin aynasında imgeler görünür ve kaybolur. Ayna kalır. )

( RÂBITA: İmge ile simgenin buluşturulması. )

( Sürekli dolaşımda olan/kalan/bırakılan. [JACQUES DERIDA (ö. 1930)] )

( The innards created by imagination and perpetuated by desire.
Words, heard or read, will only create images in your mind, but you are not a mental image.
You are the power of perception and action behind and beyond the image.
In the mirror of your mind images appear and disappear. The mirror remains. )

( IMAGE vs./and/<> SYMBOL )

( XINGXIANG ile/ve/<> ... )


- İMGE ile/ve SİMGE

( Zihinde ve zihnin tanımlanamaz ayrıntılarındaki/derinliklerindeki karşılığı/varlığı. İLE/VE Zihindeki ayrıntıların ve kombinasyonların işaret, çizim, resim ve fotoğraflandırılmış, kesifleştirilmiş(kabalaştırılmış) hali. )

( ... İLE/VE Çoklu yorum. )

( Eylem'e yöneliktir. İmgelediğine yönelir. İLE/VE Düşünme'ye yöneliktir. )

( ... İLE/VE İnsan için en temel simge, cogito kaynaklı "ben" simgesidir. )

( ... İLE/VE * Yansıtıcıdır.
* Gösterirken gizleyen bir özelliğe sahiptir.
* İzleyiciyi düşünsel etkinliğe çağırır.
* Temsil ettiği soyut ve aşkın değerlerin anımsanmasını, anlaşılmasını ve paylaşılmasını sağlayan bir anahtardır.
* Bilenler arasında tanıma, tanışma ve anlaşma aracı olarak işlev görür.
* Belirli bilgi ve anlayışı, âşina olmayanların zihninden gizler ve âşina olanlara açar.
* Sezginin ve keşfin anahtarıdır.
* Arketipleri(ilk örnekleri) gösterdiği gibi onları yeniden üretir. )

( ... İLE/VE Zamandan ve mekândan bağımsız bir hakikati gösterirler.[Zaman-mekânı aşkın bir ide/ilke'yi gösterebilmek sadece simge ile olanaklıdır.] )

( ... İLE/VE Farklı zaman ve mekânda ortak doğası olan nesneleri gösterebilmesidir. )

( ... İLE/VE 3 temel özelliği...
* Bir ilkeyi gösteriyor olması.
* Farkları birliğe getirmesi.
* Çok anlamlılığa açık olması. )

( ... İLE/VE "Zamanda olan"ı, "zamana aşkın olan" ilişkilendirmede önemli bir rol oynar. )

( IMAGE vs./and SYMBOL
IMAGE vs./and IMAGE
SYMBOL vs./and SYMBOL )


- İMGELEM ile/ve/= HAYAL GÜCÜ


- İMGELEM = MUHAYYİLE = IMAGINATION[İng., Fr.] = EINBILDUNGSKRAFT[Alm.] = IMAGINATIO[Lat.] = PHANTASIA[Yun.] = IMAGINACIÓN[İsp.]


- ÜÇGEN:
İMGELEM'DE ile/ve/||/<> US'TA

( Bölünebilir. İLE/VE/||/<> Bölünemez.[Töz'dür!] )


- İMGESEL DÖNEM ile/ve/||/<>/> SİMGESEL DÜZEN

( )


- İMGESEL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KAVRAMSAL

( Bireysel. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Toplumsal. )


- İMGESEL ile/ve/||/<>/> SEZGİSEL ile/ve/||/<>/> KAVRAMSAL


- İMGESELLİK ve/||/<> DOĞRUDANLIK


- İMİR[Oğuz] ile İNGİR
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sis, pus. İLE Alacakaranlık. Karanlık ile aydınlığın karışımı. )


- İMLÂ ile İBÂRAT ile ÎRAB


- İMLÂ ile/ve/||/<> İHYÂ


- İMLÂ[Ar. MELV] ile/ve/||/<> İMLÂ[Ar. < MEL]

( Yazım (kuralları).[< Söyleyip yazdırmak.] | Bir yapıtı ya da bir ezgiyi notaya alıp yazma. İLE/VE/||/<> [boşluğu/çukuru] Doldurmak. )


- İMLÂ ile/ve/||/<>/> MÜMLÎ


- IMMANUEL KANT'IN, ÜÇ KİTABI:
SAF AKLIN ELEŞTİRİSİ ile PRATİK AKLIN KRİTİĞİ ile YARGI GÜCÜNÜN ELEŞTİRİSİ

( Doğru ile yanlışı inceler. İLE İyi ile kötüyü inceler. İLE [Bir bölümünde] Güzel, çirkin ve yüceyi inceler. )


- IMMANUEL KANT'TA, İNSANIN DÖRT YETENEĞİ

( * DUYARLILIK(İHSAS)
* HAYAL GÜCÜ(MUHAYYİLE)
* İDRAK(MÜDRİKE)
* US(AKIL) )


- IMMIGRATE vs. EMIGRATE


- IMMUNOENGİNEERİNG ile/||/<> NATURAL IMMUNİTY

( Immunoengineering bağışıklık sisteminin mühendislik yaklaşımla düzenlenmesiyken İLE natural immunity doğal bağışıklık yanıttır )

( Formül: CAR-T therapy )


- IMMUNOFLUORESCENCE ile/||/<> IMMUNOHİSTOCHEMİSTRY

( Immunofluorescence floresan işaretleme kullanırken İLE immunohistochemistry enzim işaretleme kullanır )

( Formül: Antikor lokalizasyon )


- İMMÜNOLOJİ ile/||/<> MİKROBİYOLOJİ

( Bağışıklık düzenini ve işlevlerini inceleyen bilim dalı. İLE/||/<> Mikroorganizmaları inceleyen bilim dalı. )

( vs./and/||/<> MICROBIOLOGY )


- İMMUNOTERAPİE ile/||/<> KEMOTERAPİ

( İmmunoterapie bağışıklık sistemini kullanırken İLE kemoterapi doğrudan hücre toksisitesi sağlar )

( Formül: Checkpoint inhibitor )


- İMPEDANS SPEKTROSKOPİ ile/||/<> DC TEKNİKLER

( EIS AC frekans bağımlı, DC sabit potansiyel/akım. )

( Formül: Nyquist İLE i-V )


- IMPLANT[İng.] değil/yerine/= EKİT, DOKU EKİMİ


- IMPLİCİT FUNCTİON ile/||/<> PARAMETRİC FUNCTİON

( Implicit F(x,y)=0, parametric x=f(t), y=g(t). )

( Formül: Relation İLE parameter )


- IMPORTANT vs. PRECIOUS


- IMPRESSIVE vs./and DETERMINER


- İMPRİNTİNG ile/||/<> X-İNAKTİVASYON

( İmprinting ebeveyn özel, X-inaktivasyon dozaj. )

( Formül: Parent-specific İLE dosage compensation )


- IMPROVEMENT vs. CONTINUITY


- İMPULS İLE MOMENTUM İLE AÇISAL MOMENTUM İLE TORK ile/||/<> HAREKET BÜYÜKLÜKLERİ

( Doğrusal ve dönel hareketin temel nicelikleri. )

( Formül: J = Δp İLE τ = dL/dt )


- İMPULS İLE MOMENTUM İLE AÇISAL MOMENTUM ile/||/<> HAREKET BÜYÜKLÜKLERİ

( Korunum yasalarıyla ilişkili nicelikler. )

( Formül: J = ∫F dt = Δp )


- İMPULS[İng. < IMPULSE] değil/yerine/= UYARIM/UYARAN


- IMPULSE and/||/<>/> AFFECT and/||/<>/> COGNITIVE


- İMRENMEK ile/ve/||/<>/> İÇ ÇEKMEK


- İMSAK ile İMSAK ile İMSAK

( Bir şeyden el çekerek, kendine hakim olma, perhiz. İLE Oruca başlama zamanı. İLE Cimrilik. )


- İMTİHAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İMKÂN


- İMTİNÂ (ETMEK) ile/ve/||/<>/>/< İHTİYÂR (ETMEK)


- İMTİNA ETMEK değil/yerine/= KAÇINMAK/SAKINMAK/GERİ DURMAK


- İMTİNA ile/ve/||/<>/< HAYÂ


- İMTİNÂ ile/ve/||/<> İHTİYAT

( Feragat edip geri durma. İLE/VE/||/<> İleriyi düşünürek/görerek davranma. | Sakınma. | Yedek. )


- İMTİNA[Ar.] ile İMTİSAL[Ar. < MİSL]

( Kaçınma, sakınma, çekinme. İLE Gerekeni yapma. | Bir örneğe göre davranma, uyma, benzemeye çalışma. | Alınan buyruğa tümüyle uyma. [İNKIYÂD] )


- İMTİNÂ[Ar.] ile İSTİNKÂF[Ar.]

( Çekinme. İLE Çekinme, geri durma, sakınma. )


- İMTİNÂ değil/yerine/= KAÇINMA/SAKINMA/ÇEKİNME/GERİ DURMA


- İMTİNÂ-İ ÂDÎ ile/ve/<> İMTİNÂ-İ HAKİKÎ

( Bir şeyin, varoluşunun olanaksızlığı. İLE/VE/<> Bir şeyin, yokluğunun, akılsal olarak olanaksızlığı. )

( Birinin, başka birinin çocuğu olduğu bilinen biri için, "benim çocuğumdur" demesi gibi. İLE/VE/<> Birinin, kendinden yaşça büyük biri için, "benim çocuğumdur" demesi gibi. [davası edil(e)mez/dinlenmez] )


- İMTİYÂZ[Ar.] değil/yerine/= AYRICALIK | FARKLI OLMAK


- İMTİZÂC[< MEZC] ile KARIŞABİLME | BİRBİRİNİ TUTMA, UYGUNLUK | UYUM SAĞLAMAK, İYİ GEÇİNME


- İMZAYI:
ADIN ALTINA ATMAK ile/ve/değil/yerine ÜSTÜNE ATMAK


- İN VİTRO ile/||/<> İN VİVO

( in vitro laboratuvar ortamı İLE in vivo canlı organizma )

( Formül: Petri kabı İLE canlı vücut )


- IN VIVO ile/ve/||/<>/>< IN VITRO

( Dirimlide/canlıda. İLE/VE/||/<>/>< Organizma dışında, canlı dışı, yapay ortamda. )

( Gövdeyi bütün olarak ele alır ve bu bağlamda araştırma gerçekleştirme olanağı sağlar. İLE/VE/||/<>/>< Gövdenin belirli parçalarını ele alan ve bu doğrultuda araştırma gerçekleştiren yapı. )


- IN-SİTU ile/||/<> EX-SİTU

( In-situ doğal habitatta İLE ex-situ habitat dışında. )

( Formül: Natural İLE artificial )


- İN ile İn ile İN

( Yaban hayvanlarının, kendilerine yuva edindikleri kovuk. | Mağara. İLE İndiyum'un simgesi. İLE İnsan. )


- İNÂ'[Ar. < EVÂNÎ] ile İ'NÂ[Ar.] ile ÎNÂ'[Ar.] ile ÎNÂ'[Ar.]

( Kap kacak. İLE Zahmete uğratma. İLE Yemiş toplama zamanının gelmesi. İLE Geciktirme, alıkoyma. )


- INACCESSİBLE İLE MEASURABLE İLE WOODİN ile/||/<> BÜYÜK KARDİNALLER

( Set kuramı büyük sonsuzluklar. )

( Formül: Con(ZFC + LC) )


- İNAK = NASS = DOGMA[İng., Alm.] = DOGME[Fr.] = DOGMA[Yun.]


- İNAL, PROF. DR. SELAHATTİN (TARSUS, 1909 - 1996) :

( Üniversite öğretim üyesi. İlk, orta ve lise öğrenimini Adana7da yaptı. 1933'te Yüksek Orman Mektebinden mezun oldu. Bir süre Eskişehir Merkez Orman Mühendisliği görevinde bulundu. 1935 yılında ormancılık öğrenimini tamamlamak ve Doktora yapmak üzere Viyana'ya gönderildi. 1939'da "Viyana'da "Hochschule für Budenkultur"u tamamlayarak Orman Mühendisi unvanını aldı. II. Dünya Savaşı başlayınca 1939'da yurda döndü ve Y. Z. Enstitüsü Orman Fakültesinde Ormancılık Politikası ve Amenajman Kürsüsünde asistanlığa atandı. 1940 doktorasını tamamlamak üzere tekrar Viyana'ya gitti ve "Meşe Ağacı Kabuğundaki Tanen Miktarının Yetişme Muhiti ile Olan İlgisi" tezini tamamlayarak doktor unvanını aldı ve yurda döndü.1942 - 1944 tarihleri arasında başasistan olarak görev yaptı. 12.06.1950'de "Palamut Meşesi Ormanlarının Coğrafi Dağılışı, Ekonomik Önemi ve Amenajmanı Esasları". Tezi ile Doçent oldu. 27.02.1956'da profesörlüğe yükseltildi. 1960 - 1962 yılları arasında İ.Ü. Orman Fakültesinde Dekanlık görevini yürüttü. Bir ay süre ile Rektör Vekilliği yaptı. 18.97.1966 tarihinde Türkiye Bilimsel Araştırma Kurumu'nun Tarım ve ormancılık Grubu Yürütme Komitesi Üyeliğine seçildi.. Bu görevi Nihat Erim Hükümetinde Orman Bakanı olarak atandığı 26.03.1971 tarihine kadar yaptı. Bakanlık görevinde iken kendi isteği ile emekli oldu.16.04.1073 Naim Talu KOALİSYON Hükümetinin kurulması ve Bakanlık görevinin sona ermesini takiben 16.05.1975 günü SEKA Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu üyeliğine atandı ve görevi altı yıl sürdürdü. )


- İN'ÂM[< Nİ'MET | çoğ. İN'ÂMÂT] ile NÎMET VERMEK, İYİLİK ETMEK

( NÎMET VERME, İYİLİK ETME )


- İNAN, NEJAT (İST. 1956) :

( Giresunspor'dan transfer edildi ve dört sezon (1976 - 1977 ve 1078 - 1981) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 27 lig, 2 B takımlar ligi, 2 kupa maçı olmak üzere 31 resmi ve ayrıca 33 özel maçla birlikte toplam olarak 64 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 2 ve özel maçlarda 8 gol kaydetti. )


- İNAN ile İMAN

( DO BELIEVE vs. FAITH/FULLNESS )


- | "İNANAN" ile/ve/>< "KUŞKULANAN" |
değil/yerine/>
BAKMAYI BİLEN

( | "Mutludur." ile/ve/>< (")Bilgilidir.(") | DEĞİL/YERİNE Anlayandır. )


- [İNANÇ +] İLİM ile/ve/||/<> İRFAN ile/ve/||/<> HÜZÜN ile/ve/||/<> NEŞE ile/ve/||/<> [bunlar yoksa]

( Hikmet. İLE/VE/||/<> Rahmet. İLE/VE/||/<> Zarâfet. İLE/VE/||/<> Muhabbet. İLE/VE/||/<> Şiddet. )


- İNANÇ(İTİKAT) ile/ve/değil/yerine/<>/>< MÜŞÂHEDE


- [İNANÇ +]
KUŞKU ile/ve/||/<> CEHALET ile/ve/||/<> GAFLET ile/ve/||/<> HIRS ile/ve/||/<> KİBİR

( Nifak. İLE/VE/||/<> Taassub. İLE/VE/||/<> Gösteriş. İLE/VE/||/<> Fesad. İLE/VE/||/<> Zulüm. )


- İNANÇ ile/ve/<>/değil AKLINA/ÇIKARLARINA UYGUNLUK


- İNANÇ ile/ve/değil/yerine "BAKIŞ/GÖRÜŞ"


- İNANÇ ile/ve/değil/||/<> DAVRANIŞ

( Seni, daha iyi bir insan yapan, "inançların" değil davranışlarındır. )


- İNANÇ ile/ve/<> İBÂDET ile/ve/<> AHLÂK


- İNANÇ ile/değil/yerine İLKE


- İNANÇ ile/ve/<> İMAN

( Düşüncenin pekişmişliği. İLE/VE/<> İnancın pekişmişliği. )

( Herşeyin başlangıcı ve kaynağı olan düşünce, inancın da imanın da başlangıcı ve kaynağıdır. İLE/VE/<> İnanç, düşüncenin pekişmiş/yoğunlaşmış hali, iman da inancın pekişmiş/yoğunlaşmış halidir. )

( Kuramı, uygulamaya geçiren tek ve en önemli olgu. İLE/VE/<> ... )

( BELIEF vs./and/<> FAITH )


- İNANÇ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İNSANLIK

( Sadece kişiyi ilgilendiriyor. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Herkesi ilgilendiriyor. )

( )


- İNANÇ ile/ve/değil/yerine/<>/>/< İTİBAR


- İNANÇ = İTİKAT = BELIEF[İng.] = CROYANCE[Fr.] = GLAUBE[Alm.] = FE, CREENCIA[İsp.]


- İNANÇ ile/ve/||/<> KÖK İNANÇ / ŞEMA


- İNANÇ ile/ve/değil/||/<>/< KURUNTU/VEHİM


- İNANÇ ile/ve/<> SEVGİ ile/ve/<> BİLGİ

( Toplumsal yönetimde, kişiler üzerinde oynanan alanlar. )

( BELIEF vs./and/<> LOVE vs./and/<> KNOWLEDGE )


- İNANÇ ile/ve TESLİMİYET


- İNANÇ ile/ve/değil/yerine TESPİT

( [not] BELIEF vs./and/but ESTABLISHING
ESTABLISHING instead of BELIEF )


- İNANÇ ile/ve UĞRAŞ

( BELIEF vs./and STRUGGLE )


- İNANÇ ile/ve/değil/||/<>/< VARSAYIM


- İNANÇ ile/ve YAŞAM

( BELIEF/FAITH vs./and LIFE )


- İNANÇ" ile/ve/değil/||/<>/< "YORUM"


- İNANÇLAR ile/ve/||/<> TEMEL İNANÇLAR


- İNANÇ/SIZLIK ile/ve/||/<> KUŞKU/ŞÜPHE

( Ne çıplaklık, ne dağınık saçlar, ne pislik, ne günlerce oruç tutmak, ne yerde yatmak, ne de bağdaş kurarak saatlerce bir yerde oturmak, kuşku ve isteklerden arınmamış bir kişiyi kurtarmaz. )

( DISBELIEF vs. DOUBT/SUSPICION )


- İNANÇ"TA:
KATI "AKILCILIK" ile/||/<> "İMANCILIK" |
ile/değil/yerine/><
ELEŞTİRİCİ AKILCILIK


- İNANDIĞI NOKTAYA ÇEKMEK İÇİN SORMAK ile SADECE SORU OLARAK SORU SORMAK

( Saptırma/çarpıtma. İLE Gerçeğe/doğruya olan bağlılıkla. )

( Kötü niyetli ya da bilgisizce. İLE Doğruyu bulmaya yönelik. )


- İNANDIĞINI BİLMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİLDİĞİNE İNANMAK


- İNANILACAK BİLİM değil/yerine GÜVENİLİR BİLİM


- İNANILACAK (OLAN) ile/ve ALKIŞLANILACAK (OLAN)

( Alkışı, en sessiz biçimde karşılayan, alkışı, hak etmiş demektir. )


- İNANILMAZ BİR ŞEY/İŞ YAPMAMIZ ile/değil/yerine YAPTIĞIMIZ ŞEYİ/İŞİ, İNANILMAZ BİR BİÇİMDE YAPMAMIZ


- İNANIR ile/ve/<> ÖFKELİ İNANIR


- İNANMA ile/ve/değil/||/<>/>/< BIKMA


- İNANMA +/+/+ BİLME +/+/+ DÜŞÜNME +/+/+ GÜZELLİK

( Din. + Bilim. + Felsefe. + Estetik. )


- İNANMADAN AİT OLMAK" ile/değil AİT OLMADAN İNANMAK

( [not] "BELONG WITHOUT BELIEVE" vs./but BELIEVE WITHOUT BELONG )


- İNANMA(MA)K ve/<> SEVME(ME)K

( (NOT) TO BELIEVE and/<> (NOT) TO LOVE )


- İNANMAK" ile/değil/yerine/>< ANLAMAK

( MEANING vs./and TO BELIEVE )


- İNANMAK ile/değil/yerine/>< BİLMEK

( [not] TO BELIEVE vs./but/>< TO KNOW
TO KNOW instead of TO BELIEVE )


- İNANMAK ile/ve/||/<> İKNA OLMAK


- İNANMAK ile/değil/yerine KABUL ETME(ME)K


- İNANMAK ile "KAPTIRMAK"


- İNANMAK ile/> KENDİNİ KAPTIRMAK

( TO BELIEVE vs./> TO GET CARRIED AWAY )


- İNANMAK ile/ve KUŞKU/ŞÜPHE

( TO BELIEVE vs./and DOUBT/SUSPICION )


- İNANMAK ile/yerine TEMEL ALMAK

( TO BELIEVE vs. TO GET BASE
TO GET BASE instead of TO BELIEVE )


- İNANMAK ve/<> ÜMİT ETMEK

( TO BELIEVE and/<> TO HOPE )


- İNANMAK ile/ve/||/<> "YEMEK"/"YUTMAK"


- İNANMAKLA değil İNANARAK


- İNANMA/MA ile/ve/||/<> İTİBAR/SIZ


- İNANMAMAK ile/ve/<> REDDETMEK

( NOT TO BELIEVE vs./ve/<> TO REJECT )


- Nasılsa diyerek çıkarlarını öncellemeden KONUŞ!!!


- İNAT (ETMEK/EDEN) ile/ve/değil/yerine/<> DİRENÇ/İHTİYÂR[< HAYIR] (GÖSTERMEK/GÖSTEREN)


- İNAT ETMEK ile/ve/||/<> PES ETMEMEK ile/ve/||/<> VAZGEÇMEMEK


- İNAT ETMEK ile/ve/yerine VAZGEÇMEMEK


- İNAT ile/ve CEHALET


- İNAT değil/yerine/>< İNCELİK

( İnat gördüğümüzde, ince/lâtif olalım.
[Keskin kılıç, yumuşak ipliği kesmez.] )


- İNAT değil/yerine/>< İNSAF


- İNAT yerine İRÂDE


- [ne yazık ki]
İNAT ile/ve/||/<>/>< KAYITSIZLIK


- İNAT ile/ve ÜSTÜNE GİTMEK


- İNATÇI ile HARIN

( ... İLE Bir şeyden huylanıp yürümeyen, geri geri giden hayvan. | [mecaz] Hain, huysuz. | [mecaz] Obur. )


- İNAT/ÇI ile/ve/||/<> İNAK/ÇI


- INAUGURATE vs. INITIATE vs. INSTIGATE vs. PROMPT vs. SPARK vs. TRIGGER


- İNÂYET ile/ve/||/<> İHTİRÂ[çoğ. MUHTERİAT]

( Dikkat, çaba, özenme. | İyilik, ihsan, lütûf. İLE Benzeri görülmemiş bir şey yaratma, vucuda getirme/getirilme. )


- İNBİK/İNBİR değil İMBİK


- İNCE BAĞIRSAK MİKROBİYOTASI ile/||/<> KALIN BAĞIRSAK MİKROBİYOTASI

( İnce bağırsak daha az bakteri yoğunluğu İLE kalın bağırsak çok yüksek bakteri yoğunluğu içerir. İnce bağırsakta 10^3-10^7 bakteri/ml İLE kalın bağırsakta 10^11-10^12 bakteri/ml bulunur. )


- İNCE BAĞIRSAK ve/||/<> ZONULİN BAĞLARI


- İNCE "ELEYİP" SIK DOKUMAK değil İNCE EĞİRİP SIK DOKUMAK


- İNCE KENARLI MERCEK ile/||/<> KALIN KENARLI MERCEK

( İnce kenarlı yakınsak (dışbükey), kalın kenarlı ıraksak (içbükey). )

( Formül: f > 0 İLE f < 0 )


- İNCE ve/||/<> İNCİ


- İNCELEMEK ile/ve/<> ARAŞTIRMAK

( Doğru biçimde anlamak için! )

( Araştırmamak, tutsaklığın başlıca nedenidir. )

( Araştırma yapmadıkça kurtuluş yoktur. )

( TETEBBUÂT: İncelemeler, araştırmalar, tetkikler. )

( PERKİZİSYON: Bir kişi ya da bir şey hakkında önceden, ayrıntısıyla araştırma. )

( To understand rightly! )

( TO INVESTIGATE vs./and/<> TO SEARCH
Non-investigation is the main cause of bondage.
There can be no salvation, without investigation. )


- İNCELEMEK ile/ve/||/<>/>/< ARAŞTIRMAK ile/ve/||/<>/>/< SORGULAMAK


- İNCELEMEK ile İNCE ELEMEK


- İNCELEMEK ile/ve KURCALAMAK

( TO INVESTIGATE vs./and TO DELVE )


- İNCELİK ile/ve/||/<> DOĞRULUK ile/ve/||/<> GÜZELLİK

( Belde değil dilde. İLE/VE/||/<> Sözde değil özde. İLE/VE/||/<> Yüzde değil yürekte. )


- İNCELİK ve/||/<>/> İNCİNME


- İNCELİK/KALINLIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ARALIK


- KIRILMA('DA):
İNCELİK('TEN) ile/değil/<> KALINLIK('TAN)

( Her şey. İLE/<>/DEĞİL İnsan. )


- İNCELME ile BİLLURLAŞMA


- İNCELME ile/ve/||/<>/> KESKİNLEŞME ile/ve/||/<>/> YETKİNLEŞME


- İNCELME ile/ve SEYRELME


- İNCELME ile/ve/<> SİLİKLEŞME


- İNCELTME (SİMGESİ) ile/ve/||/<>/< İNCELİK

( İzlemek için burayı tıklayınız... )


- INCENTER ile/||/<> CİRCUMCENTER

( Incenter iç teğet merkezi İLE circumcenter dış çember merkezi. )

( Formül: Inscribed İLE circumscribed center )


- İNCİ ile/ve/||/<> MERCAN

( [Divân Edebiyatında] Gözyaşını simgeler. İLE/VE/||/<> Kanlı gözyaşını simgeler. )

( Barış. İLE/VE/||/<> Feragat. )

( Hz. Hasan ve soyu. İLE/VE/||/<> Hz. Hüseyin ve soyu. )

( Kavuşmayı/vuslatı simgeler/nişânesidir. İLE/VE/||/<> ... )


- İNSAN/KİŞİ:
İNCİL'DE ve/||/<> KUR'ÂN'DA

( İmanı, ümidi ve şefkati olandır. VE/||/<> İman, ihlâs ve doğru/düzgün eylem/etkinlik peşinde koşandır. )


- İNCİNMEK ve/||/<>/> GELİŞMEK


- İNCİNMEMEK ve/||/<>/< AFFETMEK


- İNCİR ÇEKİRDEĞİ ile/||/<> HİNDİSTAN CEVİZİ


- İNCİR/YEMİŞ/BALLIDARI ile BURUK İNCİR/YEMİŞ

( ... İLE Dalında kuruyan, kimyasal kullanılmış incir. )


- İNCİR/YEMİŞ/BALLIDARI ile ÖTEKİ MEYVELER

( Bilgeliği simgeler. İLE ... )

( TİN ile ... )

( FIG vs. OTHER FRUITS
Signs the wisdom. WITH ... )

( FICUS CARICA cum ... )


- İNCİR ile İNCİRSİ MEYVE

( ... İLE Gerçek bir meyve olmayan, yumurtalardan değil çiçeklikten oluşan, incire benzer meyve. )


- İNCİR ile PATLICAN İNCİRİ

( ... İLE İncirin, iri ve mor bir türü. )


- İNCİR ve ZEYTİN

( TİN ve ZEYTÛN )

( Çok çekirdekli. VE Tek çekirdekli. )

( Tek/çok. VE 2 )

( Beyin. VE Gözbebeği. )

( KÂBE: Beyin. )


- INCITEMENT vs. PROVOKE


- İNCİTME! ve/||/<>/> İNCİNME!

( Hz. Musa. VE/||/<>/> Hz. İsa. )

( İlk dersimiz. VE/||/<>/> Son dersimiz. )


- İNCİTMEK/İNCİNMEK ile/ve ZEDELEMEK/ZEDELENMEK

( TO HURT/INJURE/STRAIN vs./and TO BRUISE )


- İNCİTMEMEK ile/ve/||/<>/> İNCİNMEMEK

( Dilin susturulmasıyla. İLE/VE/||/<>/> Zihin ve kalbin susmasıyla. )


- İNCİTMEMELİ!


- INÇKIR ile/||/<> İNÇKİR ile/||/<> INGRAN/İNGREN

( Ağlamak[hıçkıra hıçkıra]. İLE/||/<> Ağlamak[ince sesle]. İLE Ağlamak[dertli olarak, gizli gizli ağlamak, inlemek] )


- INCOME vs. INCREMENT vs. PROFIT vs. REVENUE


- INCREMENT OF PRODUCTION vs./and SEARCH/LOOK FOR QUALITY


- INDEPENDENCE vs. ARBITRARINESS


- INDEPENDENCE ile/||/<> CORRELATİON

( Independence P(A∩B)=P(A)P(B) İLE correlation linear ilişki. )

( Formül: Probability İLE linear relationship )


- INDEPENDENCE vs./and SOLIDARITY


- INDEX THEORY ile/||/<> RİEMANN-ROCH

( Index diferansiyel operatör, R-R cebirsel geometri. )

( Formül: Differential operator İLE algebraic geometry )


- İNDİM yerine AYRILDIM


- İNDİRGEME ile/değil/yerine ATIF


- İNDİRGEME ile/değil/yerine AZALTMA


- İNDİRGEME ile BASİTLEŞTİRME

( TO REDUCE vs. TO SIMPLIFY )


- İNDİRGEME ile/değil/yerine BİLME/BİLEREK


- İNDİRGEME ile/ve/değil/yerine/>< DAYANDIRMA


- [ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/değil/yerine/>< DAYANDIRMA


- İNDİRGEME ile/değil/yerine DÖNÜŞ/KAYITIM/RÜCÛ/İRCÂ


- İNDİRGEME ile EŞDEĞER TUTMA/"GÖRME"


- İNDİRGEME ile/değil EŞİK


- İNDİRGEME ile/ve/||/<>/>/= HADDİNİ AŞMAK


- İNDİRGEME ile/ve/> İHMAL


- İNDİRGEME = İRCA = REDUCTION[İng.] = RÉDUCTION[Fr.] = REDUKTION[Alm.] = REDUCTIO[Lat.] = REDUCCION[İsp.]


- İNDİRGEME ile/ve/değil/yerine MODELLEME


- İNDİRGEME ile/ve/> ORTADAN KALDIRMA


- İNDİRGEME ile/değil/yerine/>< ÖRTÜŞTÜRME


- [NE YAZIK Kİ]
İNDİRGEME ile/ve/||/<> SINIRLAMA/KISITLAMA


- İNDİRGEME ile/ve YAPAY/KABA "BAĞLANTI/LANDIRMA"


- [ne yazık ki]
İNDİRGEME ile/ve/değil/||/<> YOK SAYMA


- İNDİRGEME ile/değil/yerine YORUM/LAMA

( [not] TO REDUCE vs./but TO INTERPRET
TO INTERPRET instead of TO REDUCE )


- İNDİRGEMECİLİK >< ÇEŞİTLİLİK


- İNDİRGEMECİLİK ile/ve/||/<> GEREKİRCİLİK ile/ve/||/<> NESNELLİK


- İNDİRGEMEK ile/değil/yerine ANLAMAYA ÇALIŞMAK


- İNDİRGEMEK ile/ve AYIRMAK

( TO REDUCE vs./and TO SEPARATE )


- İNDİRGEMEK ile/ve/||/<> BAŞKALAŞTIRMAK


- İNDİRGEMEK ile/ve/<> "DÜŞÜRMEK"


- İNDİRGEMEK ile/ve/||/<> EN AZINDAN


- İNDİRGEMEK ile (İÇİNİ) BOŞALTMAK


- İNDİRGEMEK ile/değil İNDİRMEK

( TENZİH ile/değil TENZİL )


- İNDİRGEMEK ile/ve/<>/> KALIPLAŞ(TIR)MAK


- İNDİRGEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<> KISINGILAMAK/HAPSETMEK


- [ne yazık ki]
İNDİRGEMEK ile/ve/ya da/||/<>/>< REDDETMEK / YOK SAYMAK

( Üçünü de yapmadan düşünmek ve hareket etmek gerekmektedir. )


- İNDİRGEMEK ile/ve/değil/||/<>/< SOYUTLAMAK


- İNDİRGEMEK" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< YALINLAŞTIRMAK/YALINLIK


- İNDİRGEMEMELİ!


- İNDİRGEN ile/||/<> YÜKSELTGEN

( İndirgen elektron verir İLE yükseltgen elektron alır )

( Formül: Red ajan İLE Ox ajan )


- İNDİRGENME ile/>< YÜKSELTGENME

( Elektron kazanma. İLE/>< Elektron kaybetme. )


- İNDİRGENME/REDÜKSİYON ile/>< OKSİDASYON

( Elektron kazanan tepkime. İLE/>< Elektron kaybeden tepkime. )


- İNDİRİLEN KİTAP = İNSAN


- İNDİRİM ile BİNDİRİM


- İNDÜKLENEN PLURİPOTENT HÜCRE ile/||/<> EMBRİYONİK KÖK HÜCRE

( iPSC yetişkin hücrelerden programlanarak elde edilirken, ES hücreleri embriyo kaynaklıdır )

( Formül: Yamanaka faktörleri )


- İNDÜKSİYON İLE DETERMİNASYON İLE DİFERANSİYASYON ile/||/<> GÖZE KADERİ

( Göze tipinin belirlenmesi aşamaları. )

( Formül: Pluripotent → Unipotent )


- İNDÜKSİYON/INDUCTION değil/yerine/= İRGİTİM


- Ne var ki? diyerek, saf görünümlü kurnaz olmadan KONUŞ!!!


- İNEĞİM" ile/değil İNEYİM


- İNEK ile/ve/||/<>/< BOLLUK/BEREKET İNEĞİ/KAMADHENU[Hintçe]

( ... İLE/VE/||/<>/< "Tüm ineklerin annesi".[Dişil başlı, dişil memeli, kuş kanatlı ve tavus kuyruklu olarak betimlenir.][Bazen de gövdesinde çeşitli tanrıları barındıran beyan bir inek olarak betimlenir.][Tanrıça "Devi"dir. İstenilen her şeyi veren inektir.]["Rahim/uterus", bir inek başına benzetilir.] )


- İNEKSİZ KALMAK ile/değil/yerine/>< İNEĞİ KAZANMAK

( Gelenekten kopmak, ilâhî feyzin kesilmesi. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Tanrılarla yeniden bağ kurmak. )

( "İnek, Ateş ve Kahraman" (İzzet Erş) kitabını da okumanızı salık veririz... )

( )


- İNERT KOMPLEKS ile/||/<> LABİL KOMPLEKS

( İnert yavaş değişim Cr³⁺, labil hızlı Cu²⁺. )

( Formül: t₁/₂ > 1 min İLE < 1 min )


- İNFÂK[< NAFAKA (çoğ. İNFÂKAT)] -ile

( VERMEK | NAFAKA VERİP GEÇİNDİRME, BESLEME )


- İNFÂK ile/ve/||/<> İBZÂL

( ... İLE/VE/||/<> Esirgemeden, bol bol verme, kullanma, yapma ya da söyleme. )


- İNFÂK ile/değil İSRAFA ENGEL OLMA


- İNFÂK ile/ve/||/<> KİŞİ


- İNFİAL değil/yerine/= KIZGINLIK/ÖFKE


- İNFİLÂK ile/değil/||/<> İNTİHAR

( Nesnelerde. İLE/DEĞİL/||/<> İnsanda. )


- İNFİLÂK[Ar.] (ETMEK) değil/yerine/= PATLAMA


- İNFİRÂT[Ar. < FERD] ile İNHİSÂR[Ar. < HASR]

( Topluluktan ayrı durma. İLE Tekel. | Tek başına sahip olma. )


- İNFLAMATUVAR BAĞIRSAK HASTALIĞI ile/||/<> İRRİTABL BAĞIRSAK SENDROMU

( İnflamatuvar bağırsak hastalığı (İBH) organik inflamasyon İLE irritabl bağırsak sendromu (İBS) fonksiyonel bir bozukluktur. İBH doku hasarı İLE İBS normal endoskopi sonuçları gösterir. İkisinde de mikrobiyota değişiklikleri görülür. )


- INFLATİON İLE DARK ENERGY İLE DARK MATTER İLE BARYOGENESİS ile/||/<> KOZMOLOJİK PROBLEMLER

( Evrenin çözülmemiş gizemleri. )

( Formül: w = P/ρ = -1 (DE) )


- INFO yerine BİLGİ


- INFORMATİON THEORY ile/||/<> COMMUNİCATİON THEORY

( Information theory bilginin matematiksel ölçümü ve kodlamasını incelerken İLE communication theory bilgi aktarım sistemlerini mühendislik açısından inceler )

( Formül: Shannon entropy )


- İNFRASES İLE SES İLE ULTRASES ile/||/<> SES FREKANS ARALIKLARI

( İnsan kulağının duyma aralığı ve ötesi. )

( Formül: f = 20-20000 Hz (insan) )


- İNFRASOUND İLE İŞİTİLEBİLİR İLE ULTRASOUND ile/||/<> SES FREKANS BANTLARI

( Ses dalgası frekans aralıkları. )

( Formül: f = v/λ )


- INGA

( Amazon'un Ant dağlarındaki [Kanopi'lerde] ağaçların en üst dallarında bulunan, sulu bir meyve.[Tadı, vanilyaya benzemektedir.] )


- İNGİLİZ SERVİSİ ile FRANSIZ SERVİSİ ile RUS SERVİSİ ile AMERİKAN SERVİSİ

( Uluslararası dört çeşit servis yöntemi vardır: * İNGİLİZ SERVİSİ: Misafirin sağ tarafından önüne koyulan sıcak ve boş yemek tabağına, garson tarafından fayansta, mutfaktan alınan yemek misafirin solundan, maşa ile yapılır. İLE * FRANSIZ SERVİSİ: Mutfaktan fayansta getirilen yemek misafirin solundan maşa vasıtasıyla kendi tabağına yaptığı servis biçimidir. İLE * RUS SERVİS: Servant servisi olup, mutfaktan getirilen yemekler misafir masasının yanındaki hazırlık masasında garson tarafından tabaklara konularak misafirin solundan yaptığı servis biçimidir. İLE * AMERİKAN SERVİSİ: Tabak servisi olup, yiyecekler ve garnitürleri mutfakta hazırlanarak tabakta getirilir. Ve misafirin uygun olan tarafından servis yapılır. Bu servis otellerin lobilerinde, kafeteryalarında, snack barlarında yapılır. Özelliği bir kurala bağlı olmamasıdır. )


- İNGİLİZ YARARCILIĞI ile/ve/||/<>/> EVRİMCİ DOĞACILIK ile/ve/||/<>/> AMERİKAN YARARCILIĞI


- İNGİLİZCE'NİN TARİHÇESİ...

( )


- İNGIMÂS[Ar.] ile İNGISÂS[Ar.] ile İNGITÂT[Ar.]

( Suya dalma. İLE Suya batma. İLE Suya dalma. )


- İNGLİÇ ile SARIMSAK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sarımsağa benzeyen bir dağ bitkisi. İLE ... )


- İNHA[Ar.] ile YÖNERGE

( Resmi bir göreve atama ya da bir üst aşama için yazılan yazı. İLE ... )


- İNHALE ile/||/<> EKSHALE

( İnhale nefes alma O2 İLE ekshale nefes verme CO2. )

( Formül: Inspiration İLE expiration )


- İNHİBİSYON/INHIBITION[İng.] değil/yerine/= ENGELLE(N)ME


- İNHİBİTÖR[İng.] değil/yerine/= ENGELLEYİCİ


- İNHİMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BAĞIMLILIK

( Bir şeye, aşırı düşkünlük gösterme, kapılma. İLE/VE/||/<>/> ... )


- İNHİMAK[Ar.] ile İPTİLÂ[Ar.]

( Bir şeye, aşırı düşkünlük gösterme, kapılma. İLE Düşkünlük, tiryakilik. )

Bugün[17 Kasım 2025]
itibarı ile 35.603 başlık/FaRk ile birlikte,
35.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(63/144)