Bugün[17 Kasım 2025]
itibarı ile 35.603 başlık/FaRk ile birlikte,
35.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.


Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...

(61/144)


- İHTİYÂR ile/ve/||/<>/>/< TAKDİR


- İHTİYÂREN[Ar.] ile/ve/||/<> İHTİYÂRÎ[Ar.]

( Olumsuzdan, yanlıştan, zararlıddan, kötüden uzak durarak, zihnini/dilini/gözünü/elini/belini çekerek. İLE/VE/||/<> Reddetmeyi ve "Hayır!" demeyi yeğleyerek.["Evet!" demekten, istenç/irâdeden(yapma isteğinden/bilgisinden) önce olarak.] )


- İHTİYÂR-LAMA ve/> GENÇLEŞME

( İhtiyarlayan, yani ne yapmayacaklarını bilen kişi, gençleşmeye de başlar. )


- İHTİYÂRLAR HEYETİ değil İHTİYÂR HEYETİ

( İhtiyâr, "yaşlı" demek değil "ne yapmayabileceğini bilen" demektir. )


- İHTİYAT KAYDI İLE değil/yerine/= SAKINARAK/SAKINILARAK


- İHTİYÂT ile/ve/||/<>/< İHTİYÂR


- İHTİYÂT[Ar.] ile İTİYAT[Ar.]

( İleriyi düşünürek/görerek davranma. | Sakınma. | Yedek. İLE Alışkanlık, huy. )


- İHTİYATÎ TEDBİR değil/yerine/= SAKINTIL ÖNLEM


- İHTİYAT/Î[Ar.] değil/yerine/= SAKINTI/L


- İHTİYAT/LI[Ar.] değil/yerine/= SAKINMA/SAKINGAN

( Herhangi bir korku ya da düşünce ile bir şeyi yapmaktan uzak uzak durmak, içtinap etmek. | Olabileceği düşünülen kötülüklere karşı önlemler almak. | Korumak, esirgemek, gözetmek. )


- İHTİYOLOJİ değil/yerine/= BALIK BİLİMİ


- İHTİZAZ[Ar.]/VİBRASYON[Fr./İng.]/REZONANS[Fr./İng. < RESONANCE] değil/yerine/= TİTREŞİM/SESELİM/TINLAŞIM


- İHTİZÂZ değil/yerine/= KENDİNİ ALÇAK TUTMA, ALÇALMA [bkz. TEZELLÜL] | TİTREME | SIÇRAYIP OYNAMA | SALLANMA | HAZZETME, GÖNLÜ FERAHLAMA )


- İHVÂN[< ÂH] ile/ve/<> TÂLİB

( Sâdık, samimi, candan dostlar. | Tarîkat yoldaşları/arkadaşları. İLE/VE/<> İsteyen, istekli. )

( Amaçta bir olmak. İLE/VE/<> Aynı amacı arıyor/istiyor olmak. )


- İHYÂ ile/||/<> İHYÂEN ile/||/<> İHYÂ-YI MEVÂT ile/||/<> MÜTEVECCİHAN

( Diriltme, canlandırma, tazelik verme. İLE/||/<> (Ham arazinin) ıslahıyle iktisap. İLE/||/<> İşlenmemiş toprağı ekime elverişli bir duruma getirme, işleme. İLE/||/<> Dönülerek. )


- İHYÂ'[< HAYÂT] ile MUHYÎ[< HAYÂT]

( Diriltme, diriltilme, canlandırma, maddî-manevî can kazandırmak. | Taze can verircesine iyilik, lütfetme. | Yeniden güçlendirme. | Uyandırma, canlandırma, tazelik verme. İLE İhyâ eden, dirilten, canlandıran, hayat veren. )


- II. ANALİTİK ve/+ GÖRSELLİK[Cetvel, pergel vb.]


- II. MAHMUT ve/||/<>/> ABDÜLAZİZ ve/||/<>/> FEYZİ PAŞA/FEYZULLAH İZMİDÎ

( )


- II. RAMSES ile/ve/||/<> HZ. MUSA

( Aynı dönemde yaşamışlardır. )


- II. RAMSES'İN:
YAŞAM TAPINAĞI ile/ve/||/<> ÖLÜM TAPINAĞI

( Doğu'da. İLE/VE/||/<> Batı'da. )


- II. MAHMUT BENDİ (BENDİ CEDİT, YENİ BEND) :

( Belgrad Ormanı içindedir. Bu bende Yeni Bend de denilmektedir. Sultan II. Mahmut (1785 - 1866)' un emriyle Balyan ailesinden Mimar Karabet Amira Balyan (1800 - 1866)'a yaptırdığı bir su bendi (1839), 95 m uzunlukta, 15,80 m. yüksekliğinde ve 217.000 m³ kapasitelidir. )


- III. MUSTAFA -ile

( İstanbul'un ikinci "mimarı"! )


- III. SELİM\'İN DEVRİLİŞİ :

( Sultan III. Selim'in (1789 - 1807) tahtan düşürülmesine neden olan Kabakçı İsyanı Rumelikavağı Hisarlarında başladı. Kale Muhafızı olan Kabakçı Mustafa etrafına topladığı bir kısım yeniçeri ile isyan bayrağını açtı ve kaleden çıkarak Büyükdere, Çayırbaşı mevkiindeki büyük çayırda ordugâh kurdu. Burada toplanan yeniçeriler saray üzerine yürüdü. Saray baskı altın alındığı için Sultan III. Selim ne kadar direndiyse de başarılı olamadı ve yerine IV. Mustafa tahta çıkarıldı. Kabakçı Mustafa bu olaydan sonra Turnacıbaşı rütbesi ile Boğaz Nazırlığına atandı (Bakan oldu). Bu olayı öğrenen Alemdar Mustafa Paşa, seferden geri dönmüş ve Pınarhisar Ayanı Ali Ağayı 300 adamı ile Rumelifeneri'nde ki köşkünde bulunan Kabakçı Mustafa'nın üzerine göndererek öldürttü. Alemdar Mustafa Paşa, ordusu ile Edirne'den İstanbul'a dönmüş ve III. Selimi tekrar tahta çıkarmak için sarayı baskın yaptı fakat III. Selim'in kanlı cesedi ile karşılaştı. IV. Mustafa'yı tahtından indirilerek II. Mahmut (1808 - 1839) tahta çıkarıldı (bkz. Kabakçı Mustafa olayı). )


- IIT İLE GWT İLE HOT İLE PREDİCTİVE PROCESSİNG ile/||/<> BİLİNÇ KURAMLERİ

( Bilincin bilimsel kuramları. )

( Formül: Φ (phi) = integrated information )


- İKAL ile/ve/||/<> AKIL

( İçten. İLE/VE/||/<> Dıştan. )


- İKÂME (ETME) değil/yerine/= ORNATMA

( Bir türün yerine onun değişik bir biçiminin geçmesi. | [kimya] Molekülün geri kalan bölümünde değişikliğe yol açmadan, bir atom ya da bir kök yerine bir başka atom ya da kökün geçmesi. | [mat.] Bir cebirsel ifadenin yerine bir başkasını koyma işlemi. )


- İKÂME[Ar.] ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İKMAL[Ar.]


- İKÂMET[Ar.] ETMEK değil/yerine/= OTURMAK/KONA YAŞAMAK


- İKÂMET/İZAZ ile/ve/değil/yerine/<> KONUK AĞIRLAMA


- İKÂMETGÂH İLMÜHABERİ[Ar.] değil/yerine/= KONUT/OTURUM/YERLEŞİM BELGESİ


- İKÂMETGÂH[Ar. + Fars.]/MESKEN[Ar.] değil/yerine/= KONUT


- İKİ ALTERNATİF/ALTERNATİFLER değil ALTERNATİF

( Alternatif, bir durumdaki/yapıda, tek ya da çoklu seçeneklerden sonraki, son ve/ya da yan seçenek/olanak anlamında, tekil anlamlı bir kullanım için geçerlidir. )


- İKİ AYAĞINI BİR PABUCA SOKTURMAK ile BOĞAZINA DİZDİRTMEK


- İKİ) AYAK > (İKİ) EL ile/ve/||/<>/> İFFET[Ar. < ŞEHVET] ile/ve/||/<>/> ŞECAAT[Ar. < ÖFKE]

( ... İLE/VE/<>/> Kendini (")savunur/korur("). İLE/VE/<>/> Haksızlığa gösterilen öfke. [Hakk'ı savunur/korur.] )

( ... İLE/VE/<>/> Temizlik. | Namus. İLE/VE/<>/> Yiğitlik, yüreklilik, koçaklık. )


- İKİ AYRI ŞEYİN BULUŞMASI ile/ve/değil VAROLANIN ALGILANMASI


- İKİ BİLİM:
REKLAMCILIK ile/ve/||/<>/> FİZİK


- [ne yazık ki]
İKİ BÜYÜK YANLIŞ(IMIZ):
DÜŞÜNMEDEN HAREKET ETMEK ve/||/<> HİÇ HAREKET ETMEDEN, SADECE/BOŞ BOŞ "DÜŞÜNMEK"


- [ne yazık ki]
İKİ "ÇETE":
"HIRSLI" ile/ve/||/<> HIRSIZ


- İKİ DEĞERLİ MANTIK ile/||/<> ÇOK DEĞERLİ MANTIK

( İki değerli mantık sadece doğru-yanlış İLE çok değerli mantık ara değerler içerir. İki değerli mantık klasik sistem İLE çok değerli mantık belirsizliği modelleyebilir. İki değerli 0 ve 1 İLE çok değerli 0-1 arası değerler kullanır. )

( Jan Łukasiewicz tarafından 1920 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1878-1956) (Ülke: Polonya) (Alan: Mantık, Felsefe) (Önemli katkıları: Çok değerli mantık, Polonya notasyonu, modal mantık, mantık tarihi çalışmaları) )


- İKİ (EN BÜYÜK) "ENGEL"/TEHDİT ile/ve/||/<> İKİ (EN BÜYÜK) "ENGEL"/TEHDİT

( Önce, Kadın; Sonra, Ölüm. İLE/VE/||/<> Önce, Kadın; Sonra, Ölüm. )

( Erkek için. İLE/VE/||/<> Kadın için. )


- İKİ İÇ NEDEN ile/ve/||/<>/> İKİ DIŞ NEDEN -ile/ve/||/<>/>

( Varoluşu kaplayan ilk neden. İLE/VE/||/<>/> ... )


- İKİ İKİ AYIRMAK ile ÇİFTLEŞTİRMEK

( TO SEPARATE IN PAIR vs. TO MAKE A PAIR )


- [ne yazık ki]
2 x 2 = 4 "ETMESİN" ile/ve/||/<>/> 2 x 2 = 5 "ETSİN"
("DİLEĞİ/BEKLENTİSİ")


- İKİ KİŞİ ARASINDAKİ İLİŞKİYE/İLETİŞİME:
[ne yazık ki]
| "BEL ALTI/NDAN" "BAKAN/YAKLAŞAN" ile/ve/||/<> "KARINDAN" "BAKAN/YAKLAŞAN" ile/ve/||/<> "ZİHİN/DEN" "BAKAN/YAKLAŞAN" |
ile/değil/yerine/><
KALP/TEN BAKAN/YAKLAŞAN

( [ne yazık ki]
| "Eşeysel/cinsel ilişki ("olarak") görür." İLE/VE/||/<> "Çıkar ilişkisi ("olarak") görür." İLE/VE/||/<> "İdeolojik ilişki ("olarak") görür." |
İLE/DEĞİL/YERİNE/><
Yalnızca/koşulsuz, ilişki görür. / Yalnızca/koşulsuz, saygı ve sevgi ilişkisi görür. )


- İKİ KİŞİ ARASINDAKİ İYİLİK KURALLARI:
BİRİNİN ve/||/<> ÖTEKİNİN

( Verdiğini, hemen unutması. VE/||/<> Aldığını, hiç unutmaması. )


- 2 KİŞİ OLARAK KONUŞMAK/KONUŞULAN ile 3 VE ÜZERİ KİŞİNİN BULUNDUĞU ORTAMDA KONUŞMAK/KONUŞULAN


- 2./3./4.:
"MAHKEME" değil DURUŞMA


- İKİ SORUN:
ADÂLETSİZLİK ile/ve/||/<> ANLAMSIZLIK

( Tüze(hukuk) ile sağlanmaya/çözülmeye çalışılmaktadır fakat hukuka ulaşılamamıştır. İLE/VE/||/<> Sanat ile giderilmeye çalışılmaktadır fakat ne yazık ki, sanat, kişilere ulaşamamıştır. )


- İKİ TEMMUZ PARKI :

( Kazım Karabekir Mahallesinde olup, 2.644,33 m²'lik bir alanı kapsamaktadır. 1.239,98 m²'lik yeşil alanı, 294,50 m²'lik çocuk oyun alanı ve park içinde tesis olarak Semt Evi bulunmaktadır. )


- İKİ TERAZİNİN KEFESİ GİBİ" değil "TERAZİNİN İKİ KEFESİ GİBİ"


- İKİ "YAN" ile/ve/değil İKİ SOYUTLAMA BİÇİMİ


- İKİ YAN ile/ve/||/<> İKİ UC


- [ne yazık ki]
İKİ YANLIŞ!:
SUSULACAK YERDE, KONUŞMAK ve/||/<> KONUŞULACAK YERDE, SUSMAK


- İKİ YIL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ALTMIŞ YIL

( Konuşabilmek için gerekli zaman. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Susabilmek ve susabilmeyi anlayabilmek için geçen [ya da bu kadar uzun sürmeyebilecek] zaman. )


- İKİÇENEKLİ/LER ile İKİÇENETLİ

( Tohumlarında, iki çenek bulunan, kapalıtohumlu bitkiler sınıfı. [Jessieu'nun bitki sınıflamasına göre] İLE Çatladığında, kabuğu, iki çenete ayrılan [meyve]. | İki parçalı kavkısı, birbirine kaslarla bağlı, yassı solungaçlılardan midye, istiridye gibi [hayvan]. )


- İKİEŞEYLİ ile İKİEVCİKLİ

( Eril ve dişil eşey örgenleri bir arada bulunan, ikicinslikli. İLE Eril ve dişil çiçekleri ayrı ayrı bitkilerde bulunan bitki. )


- İKİLEM ile/ve/||/<> ÇATIŞMA


- İKİLEM ile İKİLEME ile İKİLİ ile İKİRCİK

( DILEMMA/CONFLICT vs. DUPLICATE/DOUBLING vs. DOUBLE/DUAL/BINARY/BILATERAL vs. HESITATION/INCERTITUDE )


- İKİLEM ile/ve/||/<> İKİRCİK

( DILEMMA vs. HESITATION )


- İKİLEM ile/değil İLİŞKİ


- İKİLEM = KIYAS-I MUKASSİM = DILEMMA[İng., Alm., Yun.] = DILEMME[Fr.] = DILEMA[İsp.]


- İKİLEM/DUALİTE ile/ve PARADOKS


- İKİ/LEME ile TEKRAR/LAMA


- İKİLEMLİ ile/değil İKİLİ


- İKİLİ METAL SİTESİ ile/||/<> TEK METAL SİTESİ

( İkili metal sitesi iki metal merkezinin sinerjik etkisiyken İLE tek metal sitesi izole metal merkezi aktivitesidir )

( Formül: Bimetallic cooperation )


- İKİLİK/DUALİTE[Fr./İng.] ile İKİLEŞİM/DİKOTOMİ[Fr./İng.]

( İkilik. İLE Çatışan ikilik. )


- İKİLİK değil/yerine/>< BİREŞİM/TEVHİD


- İKİLİK/İKİLEM ile ÇELİŞKİ

( İkiliğin geçerli olmadığı âlemde her şey tamam, kendi kendinin kanıtı, anlamı ve amacıdır. )

( DICHOTOMY/DUALITY vs. CONTRADICTION
In the realm of non-duality everything is complete, its own proof, meaning and purpose. )


- İKİ/LİK ile/ve/||/<>/> ÇOK/LUK


- İKİLİK ile İKİYÜZLÜLÜK


- İKİLİK ile/ve/||/<> YANILSAMA


- İKİLİK(/DUALİTE) ile EYTİŞİM(DİYALEKTİK/CEDEL/ZÜLFİKÂR)

( Descartes. İLE Hegel. )

( ... İLE Gerçekliği ve onun çelişmelerini incelemeye yarayan ve bu çelişmeleri aşmayı sağlayan yolları aramayı öngören us yürütme yöntemi. )

( SENEVİYE ile ÂDAB'UL-BAHS VE'L-MÜNÂZARA )

( DUALLY vs. DIALECTIC )


- TASIMIN/KIYASIN OLANAKLILIĞI:
İKİLİLERDE ile/ve/değil/||/<>/>/< ÜÇLÜLERDE


- İKİLİLİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ÜÇLÜLÜK


- İKİNCİ BİR SÖZ ile/ve/||/<> BAŞKA BİR SÖZ ile/ve/||/<> AYKIRI BİR SÖZ


- 2 GÖZ ile/ve/||/<> 3. GÖZ

( Dışa bakar. İLE/VE/||/<> İçe bakar. )

( Aklın gözüdür. İLE/VE/||/<> Anlayışın gözüdür. )

( Bilinenleri/bilinebilecekleri, anlaşılabilecekleri görür. İLE/VE/||/<> İki gözün anlayamadıklarını görür. )

( Gördüklerinden rahatsız olunabilir. İLE/VE/||/<> Şikâyet etmekten uzaklaştırır. )

( Lobsang Rampa'nın, "3. Göz" adlı kitabını da okumanızı salık veririz. )

( Kimileri, gözden içer şarabı. )


- İKİNCİ:
KEZ ile/ve/değil/||/<>/< BÖLÜM/AŞAMA


- İKİNCİ ile/ve/||/<> ÇİFTE


- DÜŞÜNMEK:
İKİNCİL ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRİNCİL


- İKİNCİ/L EL(LER)DEN ÖĞRENMEK ve/||/=/<>/> ÖĞRENMEMEK


- İKİNCİL KAYNAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< BİRİNCİL KAYNAKLAR


- İKİNCİL KAYNAKLAR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ANA KAYNAKLAR

( Petrol, Doğalgaz, Uranyum. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Güneş, akarsu, rüzgâr, jeotermal, hidrojen. )


- İKİNCİL KAYNAKLARLA:
ÇÖZÜMLEME değil/yerine BETİMLEME

( İkincil kaynaklarla, belki betimleyici(tasvirî) çalışmalar yapılabilir fakat çözümleyici(tahlilî) çalışmalar yapılamaz! )


- İKİNCİL KORUMA ile İNSANİ KORUMA ile GEÇİCİ KORUMA

( YUKK 63 ile ... ile ... )


- İKİNCİLLEŞTİRME ile/ve/<> TARİHSELLENDİRME


- IK/IQ ile HIÇKIRIK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Soğuk su içilip hemen sonrasında ekmek yenildiğinde ortaya çıkan hıçkırık. İLE ... )


- İKİRCİK/TEREDDÜT[Ar. < REDD] ile TEMKÎN[Ar. < MEKÂNET]

( Kararsızlık. İLE Yerleşme, yer tutma, mekânlanma.| Ağırbaşlılık. | İhtiyat, tedbir. | Televvünden kurtulup huzur ve sükûna mazhar olmuş kişi, kendini yalnızca Hakk yoluna adamış olan kişi. )


- İKİRCİK ile/ve/||/<> ÇATIŞMA


- İKİRCİK ile ÇEKİNCE

( HESITATION vs. DRAWBACK/AVOID )


- İKİRCİK ile İKİRİM

( TEREDDÜT ile/ve KARARSIZLIK )

( HESITATION vs./and INDECISION )


- İKİRCİK ile/ve TARTIŞMA


- İKİRCİK(TEREDDÜT) ile/değil DÜŞÜNÜYOR OLMAK


- İKİŞER İKİŞER ile TEKRAR TEKRAR


- İKİSİNİN/ONLARIN ...:
"GÖNÜLLERİ" BİR değil GÖNLÜ BİR

( "Gönül", her kişide ayrı ayrı olarak "düşünülen/kabul edilen/zannedilen" değil iki kişinin ya da kişilerin ortak alanda bulunmasının ve buluşmasının karşılığıdır. )


- İKİYÜZLÜLÜK ile/ve/değil/yerine ÇELİŞKİ

( CONTRADICTION instead fo RİYÂ )

( [not] RİYÂ vs./and/but CONTRADICTION )


- İKİYÜZLÜLÜK ile/ve/>/değil/yerine GÖSTERİŞ BUDALALIĞI


- İKİYÜZLÜLÜK ile/değil İKİ/ÇİFT KİMLİKLİLİK


- İKİYÜZLÜLÜK ile/değil İRFÂN


- İKİYÜZLÜ/LÜK ile/ve/değil/||/<>/>/< KORKAK/LIK


- İKİZLER PARADOKSU ile/||/<> SAAT PARADOKSU

( Uzay yolculuğu yapan ikiz genç kalır, ivmelenme asimetri yaratır. )

( Formül: Δτ = ∫√(1-v²/c²)dt )


- İKLİM HARİTASI ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ANAKARA/KITA HARİTASI

( LEVAMİ'U'N NUR - KÂTİP ÇELEBİ )


- İKNA OLMA(MA)K ile "AKLINA YATMA(MA)K"

( Kişileri kandırmak, kandırılmış olduklarına ikna etmekten daha kolaydır. )


- İKNA ile/ve İNSAF

( PERSUASION vs./and JUSTICE/MERCY )


- İKNÂ ile/ve/||/<>/> KÂNİ

( Bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma, kandırma. İLE/VE/||/<>/> Kanmış, inanmış. )


- İKRAH[Ar.] ETMEK değil/yerine/= İĞRENMEK/TİKSİNMEK


- İKRAM (ETMEK) değil/yerine/= SUNUNÇ/LAMAK


- İKRÂM[< KEREM | çoğ. İKRÂMÂT] ve/||/<>/>/< İNÂM[< NİMET | çoğ. İNÂMÂT]

( Saygı gösterme, hürmet. | Ağırlama. | Bir şeyi, armağan olarak verme. | Hesap dışı yapılan indirim. VE/||/<>/>/< İyilik etme, nimet verme. | Yeniçerilerin aylıklarına yapılan zam. )


- İKRAM ile/ve BAĞIŞ

( VÂHİB[Ar. < VEHB]: Hibe eden, bağış yapan kişi. )

( MEVHİBE: Bahşiş, ihsan, bağış. )

( MEVHÛB[Ar. < VEHB]: Bağışlanan mal. )


- İKRAM ile/ve İNFÂK

( Birey. İLE/VE Aydın. )


- İKRAR ile/ve/||/<> İTİRAF


- İKSÂ'[< KİSVET(KİSVE değil!)] ile İKSÂ'

( Giydirme, giydirilme. İLE Kasvet, sıkıntı ver[il]me. )


- İKTAM - İstanbul Şehri Kültür Tarihi Araştırmaları Merkezi


- İKTİBÂS[Ar.] ile/ve/<> İKRAZ[Ar.]

( Ödünç alma. | Alıntı. İLE/VE/<> Borç ya da ödünç verme. )


- İKTİBÂS ve/< İNTIBAK[Ar. < TIBK: Tıpkı, aynı. | çoğ. İNTIBÂKAT]

( Alıntı, uygunluk gerektirir. )

( Teşbihte, hata olmamalı/olmaz! )


- İKTİBÂS[Ar.] ile/ve/<> İSTİKRAZ[Ar.]

( Ödünç alma. | Alıntı. İLE/VE/<> Ödünç alma, borçlanma. )


- İKTİBÂS ile İSTİMLÂK[< MİLK]

( Ödünç alma. | Bir sözcüğü, tümceyi ya da bunların anlamlarını, olduğu gibi alma/aktarma. İLE Bir yeri satın alma, mülk alma. | Kamulaştırma. Devletin, genelin yararına olarak bir şeyi sahibinden satın alması. )


- İKTİBÂS ve MEHAZ[< AHZ | çoğ. MEÂHİZ]

( Ödünç alma. | Bir sözcüğü, tümceyi ya da bunların anlamlarını, olduğu gibi alma/aktarma. VE Bir şeyin alındığı, çıkarıldığı yer; kaynak. [Bir yapıt yazılırken başvurulan.] )


- İKTİBÂS ile/değil/yerine TAHSİL


- İKTİBÂS ile/ve/<> TAKLİT


- İKTİDAR ile/||/<> BİLGİ

( İktidar-bilgi ilişkisi )

( Michel Foucault tarafından 1975 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1926-1984) (Ülke: Fransa) (Alan: Felsefe) (Önemli katkıları: İktidar-bilgi ilişkisi, diskur analizi) )


- İKTİDAR[Ar.] değil/yerine/= ERK


- İKTİDÂR ile/ve İHTİYÂR


- İKTİDAR değil/yerine İTİBAR


- İKTİDAR ile/ve/||/<>/> KAVGA


- İKTİDARDA KALMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İTİBARDA KALMAK


- İKTİFÂ' (ETMEK) ile/ve/<> KÂFÎ

( İkisi de, [< KİFÂYET] kökünden gelmektedir. )


- İKTİSÂB[< KESB] değil/yerine/= KAZANMA, EDİNME


- İKTİSÂD[Ar. < KASD] ile İHTİSÂD[Ar.]

( Aşırı gitmeme/davranmama. | Tutum, tutma. | Biriktirme, artırma. | Ekonomi. İLE Biçme, biçilme. )


- İKTİSÂR[< KASR] ile/ve/> İKTİSÂT[< KASD] ile/ve/> İSTİKRÂ

( Başlangıç. İLE/VE/> Orta. İLE/VE/> İleri. )


- İKTİSAT[AR.] ile/ve/değil/||/<>/< İHTİSAS[AR.]


- İKTİZÂ[Ar. < KAZÂ] ile/ve/<> İKTİFÂ[Ar. < KİFÂYET]

( Gerekli olma, gerekme. İLE/VE/<> Yetinme. | Kanma. )


- İLAÇ İLE ENZİM İLE SUBSTRAT İLE İNHİBİTÖR İLE AGONİST İLE ANTAGONİST ile/||/<> FARMAKOLOJİ TEMELERİ

( İlaç-reseptör etkileşimlerinin temel kavramları. )

( Formül: Km = [S] at Vmax/2 )


- İLÂÇ[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/< BESİN

( Besininiz, ilâcınız; ilâcınız, besininiz olsun! )


- İLAÇ ile/ve/=/||/<> BETİK

( Adını bilmek, yetmez. )


- İLÂÇ[Ar.] ile/ve/<> İNANÇ

( Bir yere kadar. İLE/VE/<> Her yere kadar. )


- İLAÇ ile/ve/||/<>/> KODEKS

( ... İLE/VE/||/<>/> Tedavi edici etkisi kesin olarak kabul edilen ilaçların formüllerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini, tanınma etkileşimlerini, saflık kontrollerini, ölçü belirlemelerini ve saklama koşullarını içeren resmî kuruluş tarafından onaylı başvuru kaynağı. )


- İLÂÇ/I YEMEK değil İLÂÇ/I YUTMAK


- İLÂCIN ETKİSİ ile/ve/< HEKİMİN ETKİSİ

( Bazen [ya da çoğunlukla], ilâçtan çok hekimin iyileştirici etkisi/telkini daha fazladır. )


- İLAÇLARDA:
AĞRIYI/ETKİYİ/SORUNU ...
"ENGELLEMEK" ile/ve/değil/||/<>/< AZALTMAK


- İLÂH ve/ CİRİM ve/ CİSİM ve/ İNSAN

( TANRI ve TANRISAL ve DÖRT UNSUR ve İNSAN )


- İLÂH ve/||/<>/= ZAN


- İLÂHÎ HİKMET ile/ve İLÂHÎ AŞK ile/ve İLÂHÎ KUDRET

( İrfanî. İLE/VE/||/<> Mistik. İLE/VE/||/<> Ezoterik. )

( Düzenli. İLE/VE/||/<> Düzensiz. İLE/VE/||/<> Düzenli. )

( Ne'liksiz, niteliksiz, muhattabsızdır ilâhî aşk. )

( ... İLE/VE/||/<> Cemâl ve celâl'i bir bilmek/görmek. İLE/VE/||/<> ... )


- YASALAR/KANUNLAR:
"İLÂHÎ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/⊇/< BEŞERÎ/İNSANİ

( (Olan ve olması gereken...
Belirli ve yaygın bir kesime. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/⊇/< [ne iyi ki] Herkese. )

(Çoğunluk/yaygın/baskın olmasına karşın olmaması gereken...
Herkese. İLE/VE/||/<> [ne yazık ki] Belirli bir kesime. )


- İLÂHÎ[Ar.] ile İLÂHÎ[Ar.]

( Allah/tanrı ile ilgili. Tanrısal. | Münâcât. İLE "Allah'ım!", "Ey Allah!". "Bu ne hal", "ne tuhaf". )


- İLÂHİ ile/ve NEFES


- İLÂHİ ile USUL-İ İLÂHİ

( ... İLE Devran öncesi okunan ilâhi. )


- ILA/İLİ/CEYHUN/AMUDERYA ile ILAL[HAKANİ/HAQANİ]
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- İ'LÂM[Ar. < ELEM] ile İ'LÂM[Ar. < İLM] ile ÎLÂM[Ar.]

( Elem/keder verme. İLE Bildirme/bildirilme, anlatma. | Bir davanın, mahkemece nasıl bir yargı ve karara bağlandığını gösteren resmi belge. İLE Düğün yemeği. )


- İLÂN[Ar.]/ANONS[Fr. < ANNONCE] değil/yerine/= DUYURU/DUYURMAK/DUYUT

( Söz ve yazı yoluyla verilen kısa haber. )

( ANONSE[Fr.]: Bildirilmiş, ilân edilmiş. )


- İLÂN ile REKLÂM


- İLÂN[AR.] ile/ve/||/<>/> İCAP/İCAB[AR.]


- İLÂN ile İLÂM

( Duyuru. | Açıkça bildirme/duyurma. İLE Bildirme, anlatma. | Bir davanın, mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmi belge. )


- İLÂN ve/||/<>/> İSTİLÂB

( Açığa çıkarma. VE/||/<>/> Kapma, kaparak alma, alınma. )


- İLÂN[AR.] ile/ve/||/<>/> KABUL[AR.]


- İLÂN ile/ve/||/<> TEBLİĞ


- İLÂN-I AŞK ile YOLUNDA YÜRÜMEK


- İLAVE ÜCRET ile/ve/<> FARK ÜCRETİ ile/ve/<> MUAYENE ÜCRETİ

( İlaç ve muayene üzerinden alınan ücret. İLE/VE/<> "Otelcilik hizmetleri." İLE/VE/<> ... )


- İLCAM[Ar.] değil/yerine/= GEMLEMEK, DİZGİNLEMEK


- İLÇE TARIM MÜDÜRLÜĞÜ :

( Büyükdere'de Çayırbaşı Caddesi üzerinde bulunmaktadır. )


- İLE BİRLİKTE ile/ve/değil/||/<>/< İLE BİR


- ... İLE SINIRLI OLDUĞUNU:
DİLE GETİRMEK ile/ve/||/<> ANIMSATMAK


- ... İLE BAŞ ETMEK ile MÜCADELE ETMEK


- ... İLE BURUN BURUNA GELMEK ile KIÇ KIÇA YATMAK


- İL/EL:
ORDA + KUN + BUDUN


- İLELEBET[Ar.] değil/yerine/= SÜRGİT


- İLENÇ/BEDDUA ile/ve/değil/||/<> İĞRENÇ


- İLERİ FARK ile/||/<> MERKEZİ FARK

( İleri f(x+h)-f(x), merkezi f(x+h)-f(x-h) daha hassas. )

( Formül: O(h) İLE O(h²) )


- İLERİ GİDEBİLMEK ve/||/<>/< GERİ GİDEBİLMEK


- İLERİ GİTME! ve/||/<> GERİDE KALMA!

( [vururlar] Başına. VE/||/<> Kıçına. )


- İLERİ SÜRME = İDDİA = ASSERTION[İng., Fr.] = BEHAUPTUNG[Alm.] = ASSERTIO < ASSERERE[Lat.]


- İLERİ SÜRÜM ile/ve/değil OLAN


- İLERİ SÜRÜM ile/ve/değil ÖNGÖRÜ


- İLERİCİ/LİK ile/ve/<> GENİŞ BAKIŞLI/LIK


- İLERİCİ/LİK ile/ve/||/<>/< ÖZGÜRLÜKÇÜ/LÜK


- İLERİDE OLUR" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ŞİMDİ YAPARSA/M OLUR


- İLERİYE SÜRMEK değil İLERİ SÜRMEK


- İLERLEME [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]


- İLERLEME:
HIZLI ile/ve/değil/yerine UZAK

( Yalnız. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Birlikte/beraber. )

( Hızlı ilerlemek/gitmek istiyorsan, yalnız git; uzağa gitmek istiyorsan, beraber! )


- İLERLEME [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]


- İLERLEME ile ÇOĞALMA


- İLERLEME ile/ve/<> DEVAMLILIK

( Devam etmek, fırsatlar doğurur. )

( Gökgürültüsü ve rüzgâr, devamlılığı simgeler. )

( Genellikle, gerçek devamlılık, görünüşten anlaşılır. )

( Yalnızca dikkatli, hassas ve becerikli çabalar, devamlılık gösterecek sonuçlara ulaşır. )

( Kişi, yolunda devam ederse iyiye doğru belirtiler oluşur. )

( IMPROVEMENT vs./and/<> CONTINUITY )


- İLERLEME ile GELİŞME ile DEĞİŞME

( İlerlemenin yolu sakin bir ısrarlılıkta yatar. )

( ADVANCE vs. PROGRESS/DEVELOPMENT/IMPROVEMENT vs. CHANGE )


- İLERLE(T)ME ile/ve/||/<> GENİŞLE(T)ME


- İLERLEME = TERAKKİ = PROGRESS[İng.] = PROGRÈS[Fr.] = FORTSCHRITT[Alm.] = PROGRESSUS < GRESSUS:YÜRÜME, ADIM. PRO:ÖNDE, İLERİYE[Lat.] = PROGRESO[İsp.]


- İLERLEME ile/ve/değil YOL ALIŞ


- İLERLEMECİ ile AYDINLANMACI


- İLERLEMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SÜRDÜRMEK


- İLERLEMEK ile/ve YÜRÜMEK


- İLERLEMELİ!


- İLERLEMELİ GÖRÜNÜŞ -ile

( PROGRESSIVE ASPECT )


- İLERLEME/TERAKKİ ve/||/<>/< TAKLİT

( Taklit, ilerlemenin/terakkinin motorudur. )


- İLERLEYİCİ/LİK ile/ve/||/<> YENİLİKÇİ/LİK


- İLETEÇ/KABLO[Fr. CABLEAU] ile TEL

( Elektrik akımı iletiminde kullanılan ve yalıtkan bir nesne ile sarılı bulunan metal tel. İLE Türlü metallerden yapılmış, kopmaya karşı bir direnç gösteren ince uzun nesne. | Bu nesneden yapılmış ya da bu nesne biçiminde olan. | Tencere, çaydanlık vb.ni ovarak temizlemek için kullanılan nesne. | İnsan saçını oluşturan ipçik. | Bazı organizmaların demet durumundaki oluşumunu meydana getiren ipçiklerin her biri, lif. )

( )


- İLETİM DOKUSU = NESC-İ Vİ'ÂÎ = TISSU CONDUCTEUR


- İLETİM İLE TAŞINIM İLE IŞIMA ile/||/<> ISI TRANSFER MEKANİZMALARI

( Isının üç temel aktarım yöntemi. )

( Formül: q = -k∇T + hΔT + εσT⁴ )


- İLETİM ile/||/<> KONVEKSİYON

( İletim doğrudan temas İLE konveksiyon akışkan hareketi )

( Formül: Q/t = kAΔT/d (iletim) )


- İLETİM ile/||/<> TAŞINIM (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)

( İletim katılarda, taşınım akışkanlarda ısı transferidir )

( Formül: Q=kAΔT/d İLE Q=hAΔT )


- İletişim için DİNLE!!!


- İletişim için SUS!!!


- İLETİŞİM İÇİNDE OLMALI!


- İLETİŞİM KURAMADIK" ile/değil/||/<>/> ANLAŞAMADIK


- İLETİŞİM (SORUNU) ile/ve/değil/||/<>/>/< BAĞ/BAĞLANTI (SORUNU)

( [not] COMMUNICATION (PROBLEM) vs./and/but/||/<>/>/< RELATION/LINK | COMMUNICATION (PROBLEM) )


- İLETİŞİM TÜRLERİ:
KİTLE İLETİŞİMİ ile/ve/değil/||/<>/< ÖRGÜTSEL DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< ÖBEKLERARASI DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİLERARASI DÜZEY ile/ve/değil/||/<>/< KİŞİSEL DÜZEY


- İLETİŞİM ile/ve BİLDİRİŞİM


- İLETİŞİM = COMMUNICATION[İng., Fr.] = KOMMUNIKATION[Alm.] = COMUNICAZIONE[İt.] = COMUNICACIÓN[İsp.]


- İLETİŞİM ile/ve/değil/önce/||/<>/< ETKİLEŞİM

( [not] COMMUNICATION vs./and/first/but/||/<>/< INTERACTION )


- İLETİŞİM ile KOORDİNASYON

( COMMUNICATION vs. COORDINATION )


- İLETİŞİM ile/ve PİKTOGRAFİ

( ... İLE/VE Resim ve çizim aracılığıyla iletişim. )

( COMMUNICATION vs./and PICTOGRAPHY )


- İLETİŞİM ile TEKELLÜM


- İLETİŞİM ile/ve/||/<>/>/< ULAŞIM ile/ve/||/<>/>/< ENERJİ

( İnsanlığın/bilginin/aklın gelişim, araç ve kaynak yönetimindeki önceliklerindeki/sıralamasındaki üç temel alan. )


- [ne yazık ki]
İLETİŞİMSİZLİK:
"ANLAMSIZ KIRGINLIKLAR" ve/||/<> "BEKLENTİ" ve/||/<> "ZAMAN KAYBI"


- İLETKEN ile/değil/yerine/||/&gt;&lt;/< YALITKAN

( Elektrik akımını kolayca geçiren nesne. İLE/DEĞİL/YERİNE/||/>

( vs./and/||/<>/but/< INSULATOR
INSULATOR instead of CONDUCTOR )


- İLETKEN ile/||/<> YALITKAN

( İletkenler elektriği iletir İLE yalıtkanlar iletmez )

( Formül: σ yüksek İLE σ düşük )

( Stephen Gray tarafından 1729 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1789-1854) (Ülke: Almanya) (Alan: Fizik) (Önemli katkıları: Ohm yasası, elektrik direnci) )


- İLETKEN ile/||/<> YARIİLETKEN

( İletkenler elektriği kolayca iletir İLE yarıiletkenler belirli koşullarda iletir )

( Bardeen tarafından 1947 yılında keşfedildi/formüle edildi. (Ülke: Bilinmiyor) (Alan: fizik) )


- İLGİ ALANI ile/ve/<> ETKİ ALANI

( İlgi bir kez uyandığında, düzgün uygulama onu izler. )

( Işığa, ışıkla etki edilmez. )

( İğne ucundan daha küçüksek, iğne, bizi delemez - biz iğneyi delebiliriz. )

( INTEREST FIELD vs./and/<> EFFECT FIELD
Once the interest is roused, orderly application will follow.
When you are smaller than the point of a needle, then the needle cannot pierce you - you pierce the needle! )


- İLGİ (ALANI) ile/ve/||/<>/> ETKİ (ALANI)


- İLGİ UYANDIRMAK ile/ve CAZİBE YARATMAK/OLUŞTURMAK


- İLGİ ile/ve/<> BECERİ

( INTEREST vs./and/<> SKILL | ABILITY )


- İLGİ ile/ve/<> BELİRLENİM

( İlgilendiğimiz şeyle belirleniriz. )


- İLGİ ve/> BİLGİ ve/> ZEVK

( INTEREST and/> KNOWLEDGE and/> PLEASURE )


- İLGİ ve/> (DÜZGÜN) UYGULAMA

( İlgi bir kez uyandığında, düzgün uygulama onu izler. )


- İLGİ ve/<> GEREKSİNİM

( Başlangıçta gerekli olan. VE/<> Tamamlamak ve başarmak için gerekli olan. )


- İLGİ ve/> İSTEK ve/> YÖNTEM ve/> EYLEM

( INTEREST and/> REQUEST and/> METHOD and/> ACTION )


- İLGİ ile/ve/<> SEMPATİ

( INTEREST vs./and/<> SYMPATHY )


- İLGİ ile/ve TEPKİ

( INTEREST vs./and REACTION )


- İLGİ ile/ve/<> TEVECCÜH


- İLGİ ile/ve/<> ZEKÂ

( Zekâ, özgürlüğe açılan kapıdır ve uyanık dikkat, zekânın anasıdır. )

( Intelligence is the door to freedom and alert attention is the mother of intelligence. )

( INTEREST vs./and/<> INTELLIGENCE )


- İLGİLENDİRİR ile BAĞLAR


- İLGİLEN(DİR)MEMEK ile/ve/değil/||/<>/>/< BAKMAMAK/DUYMAMAK (-YI YEĞLEMEK)


- İLGİLENME ile/ve/||/<> İLİŞKİLENME


- İLGİLENMELİ!


- İLGİLENME(ME)K ile İTİBAR GÖSTERME(ME)K


- İLGİLENME(ME)K ile YAKINLIK/YABANCILIK

( (NOT) TO INTEREST vs. NEARNESS/STRANGENESS )


- İLGİLİ ile/ve İLİŞKİLİ

( INTERESTED vs./and CONNECTED/RELATED )


- ILGIM/SERAP[Fars. < SERÂB] ile YANILSAMA

( Yanılsamalar dünyasında yaşadığımızı anlamaya çalışalım, onları inceleyelim ve köklerini açığa çıkaralım. )

( Burnumuza sarımsak tıkamışız, gül kokusu arıyoruz. )

( Hiçbir şey, apaçık ortada olan kadar aldatıcı değildir. )

( Bir şeyi saklamak istiyorsan, ortalıkta bırak. )

( YANILSAMA NEDENLERİ:
* ARAÇLAR
* İLİŞKİLENDİRME
* "AKIL YÜRÜTME" )

( Try to understand that we live in a world of illusions, examine them and uncover their roots.
We plugged the garlic to our nose but we are seeking the smell of the rose. )

( MIRAGE vs. ILLUSION )


- ILGIN ile ILGINCAR/KUŞKİRAZI/GELİNFENERİ

( Ilgıngillerden, Akdeniz bölgesinde yetişen bir ağaç ya da ağaççık cinsi. İLE Gülgillerden, yaprak açmadan önce beyaz çiçek veren, kaplamacılıkta kullanılan yabanıl ağaç. | Bu ağacın, reçeli yapılan meyvesi. )

( TAMARIX cum PADUS AVIUM )


- İLGİNÇ ile İLGİ ÇEKİCİ

( Öznede. İLE Nesnede ve öznede. )


- İLGİNÇ ile TEZAD

( INTERESTING vs. OPPOSITION )


- İLGİSİZLİK ile/ve/değil KAYITSIZLIK


- ILGIT ILGIT

( Yavaş yavaş. [Esinti ve akış için] )

( ILGIT: Yavaş. | Belirli belirsiz. | Suyun aklığı belirli olmayan. | Yavaş ve hafif esen yel. | Kişiye üzüntü veren, dokunaklı türkü söylemek. )


- İLHAM ile DEHÂ


- İLHAM ile İGVA/İĞVÂ'[< GAVÂYE]

( ... İLE Azdırma, azdırılma, baştan çıkarma, baştan çıkarılma, yolunu şaşırtma, ayartmak. )


- İLHAM ile İLHAN

( Esin. | Allah tarafından peygamberlerin ve seçkin kulların gönlüne verilen ilahi düşünce. İLE imparator. | İran Moğollarında hükümdarın unvanı. )


- İLHÂM/AT ile VESVESE


- İLHAN, EMİN (İST.1 1951) :

( Hasköy Spor Kulübünden transfer edildi ve üç sezon (1971 - 1974) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 87 lig, 4 kupa maçı olmak üzere 91 resmi ve ayrıca 32 özel maçla birlikte toplam olarak 123 maçta oynadı. 1974'te Fenerbahçe'ye transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. 6 kez ümit takım formasını giydi. Antrenör lisansına sahip olup; Fenerbahçe ve Sarıyer dâhil çeşitli kulüplerde teknik eleman olarak görev yaptı. )


- ILIG/YILIG = ILIK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- İLİKSİZ, YAŞAR (SİVAS, 1966) :

( Sarıyer/Maden'de ikamet etmektedir. Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü mezunudur. Gazeteciliğe Hürbakış gazetesinde başladı. Günlük Fotospor, Günaydın, Zaman ve aylık Yörünge Dergisinde muhabir olarak çalıştı. İzlenim Dergisinde görsel editörlük yaptıktan sonra İhlâs Haber Ajansında redaktörlük, Yurt Haber ajansında editörlük yaptı. Marmara Sentez (Yerel) Gazetesini çıkardı. Önemli Haber sitelerinden Haber 7.com da Genel yayın Koordinatörü olarak çalışmaktadır. Yayınlanmış; Barbar, Şarap Kıvılcımları ve Azobra adlı şiir kitapları ile Kostantin'in sırrı isimli bir de Romanı yayınlanmıştır. Uzun yıllardan beri gazetecilik yapmakta olup sarı basın kartı sahibidir. )


- İLİKSİZ, YAŞAR (SİVAS, 1966) :

( Gazeteci - yazar. İlk ve orta öğretimini İstanbul'da tamamladıktan sonra Gökçeada Atatürk Öğretmen Lisesini bitirdi. Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinde okurken gazeteciliğe başladı. Mezuniyetinden sonra yerel ve ulusal gazetelerde muhabirlik, haber dergilerinde istihbarat şefliği ve yazı işleri müdürlüğü, İhlas Haber Ajansında editörlük yaptıktan sonra haber7.com Genel yayın Yönetmenliğini yürütürken emekli oldu. Sarıyer Sentez ve Marmara Sentez (yerel) gazetelerini çıkardı. Konstantin'in Sırrı, kurtarıcı ve Akdeniz Korsanları isimli üç romanı ve üç şiir kitabı var. Ayrıca T.C. Kültür Bakanlığından destekli "Siyahkalem" ve Tedirgin "Güvercinler" adlı senaryolara imza attı. )


- İLİM:
HAKİKAT ve/+/||/<> İTİBAR


- İLİM [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]

Bugün[17 Kasım 2025]
itibarı ile 35.603 başlık/FaRk ile birlikte,
35.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(61/144)