M ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 35.603 başlık/FaRk ile birlikte,
35.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(33/144)
- DENEYİM:
YAŞLANARAK değil YAŞAYARAK
- DENEYİM ile/ve/<> ANI
- DENEYİM ile/ve BİRİKİM
( Doğrudan deneyim, tek geçerli doğrulamadır. )
( Geçmiş deneyimlere göre davranmayalım, yeniden deneyelim. )
( Tüm deneyim, imgelemeden doğmuştur. )
( Direct experience is the only valid confirmation.
All experience is born of imagination. )
( EXPERIENCE vs./and ACCUMULATION )
- DENEYİM ile/ve/değil/||/<>/< DENEYEYİM
- DENEYİM ile/ve/||/<> DENEYİMLENİLEN
- DENEYİM ile/ve/||/<>/> DÜZENLEYİCİ DENEYİM
- DENEYİM ile İLM-İ LEDÜN
( Kendi öğrendiğin. İLE Allah'ın öğrettiği. )
- DENEYİM ve/||/<>/> KENDİLİK
- DENEYİM ile KULLANIM
( Deneyim, kişinin başına gelen değil, başına gelenle ne yaptığıdır. )
- DENEYİM ile/değil KUŞKUCULUK
( Bazı kisiler, yavaş yavaş, inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve tamamen kuşkucu olmayı öğrenir. Bu süreç gerçekleştiğinde de artık çok geçtir. Ne yazık ki, (bazı) "zihinlerin", "deneyim" dediği şey budur. Aklıyla bağlantısını kaybetmiş bir kişi, "deneyimli" olarak tanımlar kendini. )
- DENEYİM ile/ve PAYLAŞIM
( EXPERIENCE vs./and SHARING )
- DENEYİM = TECRİP = EXPERIMENT, EXPERIENCE[İng.] = ERFAHRUNG, EXPERIMENT[Alm.] = EXPÉRIMENTATION, EXPÉRIENCE[Fr.] = EXPERIENTIA
- DENEYİM ile/değil/yerine/> ÜMİT
( Ümit, her zaman, deneyimi yener. )
- DENEYİM ile/ve/değil/||/<>/< YÖNTEM
( Bireysel. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/< Bilimsel. )
- DENEYİM ile/ve/||/<> ZİHİNSEL/OLGUSAL DENEYİM
- DENEYİMCİ MATEMATİK ile/ve METAFİZİK MATEMATİK
( Newton. İLE/VE Leibniz. )
- DENEYİME AÇIK/LIK ile/ve/<> DIŞADÖNÜK/LÜK
- DENEYİMLEME ile İÇSELLEŞTİRME
( TO EXPERIENCE vs. INTERNALIZATION )
- DENEYİMLEMEK ile/ve/<>/>/< DEYİMLEMEK
- DENEYİMLEMEK ile/ve/<> GÖZLEMLEMEK
- DENEYİMLENİLEBİLECEK OLANIN "İSTENİLMESİ/BEKLENİLMESİ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DENEYİMLEMEKTE OLUNAN
- DENEYİMLEYEN ile/ve/||/<> DENEYİMLEME BAĞI ile/ve/||/<> DENEYİMLENİLEN
- DENEYLENEBİLİR BİLGİ ile/ve/değil/<> DENEYİMLENEBİLİR BİLGİ
- ÖĞRENME:
DENEYSEL ile/ve/||/<> ZİHİNSEL
- DENEYSEL ile/ve/değil DENEYİMSEL
- DENEYSEL ile MEKANİK ile MATEMATİK
( EXPERIMENTAL MECHANICAL MATHEMATICS )
- DENEYSEL ile/ve/<>/değil/yerine RASTLANTISAL
- DENGE ile/ve/||/<> DENETİM
- DENGE ile DENKLEM
( BALANCE/EQUILIBRIUM vs. EQUATION )
- DENGE ile/ve/<> DİNGİNLİK
- DENGE ve/=/< DÖNGÜ
( BALANCE and/=/< TRANSFORMATION )
- DENGE ile EŞİTLİK
- DENGE ve/<> HUZUR
- DENGE ile/ve/||/<> JİROSKOP/GYROSCOPE[İng.]
- DENGE ve/||/<>/> KONFOR[=> ÇÜRÜME] ve/||/<>/> SORUN ve/||/<>/> KARMAŞA ve/||/<>/> ÇÖZÜMLER/ÇARELER
( En "dengeli" ya da eşit durum, ölümdür. VE/||/<>/> En konforlu durum, çürümedir ve mezarlıktadır. VE/||/<>/> En büyük/ciddi "sorunlar" ile harekete geçilir. VE/||/<>/> En hareketli ortamlarda karmaşa ve kargaşa oluşur. VE/||/<>/> Daha iyi/nitelikli/isabetli çözümler oluş(tur)maya başlarız. )
- DENGE ve/||/<> SÜKÛNET
- ADYABATİK DENGE ile/||/<> DEVİNGEN/DİNAMİK DENGE ile/||/<> GENETİK DENGE ile/||/<> KESİNTİLİ DENGE
( Termodinamikte, bir düzenin sınırlarından ısı akışının gerçekleşmediği ya da giren ısının çıkan ısıya eşit olduğu denge durumu. İLE/||/<> Kısa dönemde çok fazla değişiklik olmasına karşın, uzun dönemde pek fazla morfolojik değişimin gözlenmediği durumlar.[Net evrimsel değişimin az olduğu durumlar için kullanılır.] İLE/||/<> Popülasyonun jenerasyondan jenerasyona evrim geçirmediği; genetik havuzdaki frekansların sabit kaldığı durum. İLE/||/<> Türlerin uzun süre değişmediğini, çevresinde oluşan büyük değişiklikler sonucu bir anda değiştiğini belirten evrimsel modelleme. )
- DENGELEYİCİLİK ile/ve BÜTÜNLÜK
- DENGELİ POLİMORFİZM ile/||/<> GEÇİCİ POLİMORFİZM
( Dengeli kalıcı çeşitlilik, geçici geçici. )
( Formül: Maintained İLE temporary )
- DENGELİ ile/ve/||/<> BÜTÜNLÜKLÜ
- DENGELİ ile/ve/||/<> İYİLEŞTİRİCİ
- MİZAÇ:
DENGESİZ ile/ve DENGELİ
( 8 ile/ve 1 )
- DENGESİZ ile/değil DENGİ(/N/M) DEĞİL
- DENGİNİ ARAMAK/ARAYAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ ARAMAK/ARAYAN
( "Küçük zihinliler". DEĞİL/YERİNE İleri zihinliler. )
- DENGİN(İ BULMAK) ile/ve/||/<>/> DENGEN(İ BULMAK)
- DENİZ, MEHMET (SAMSUN, 1965) :
( Siyasetçi. Emirgan Ortaokulu, Behçet Kemal Çağlar Lisesi ve 9 Eylül Üniversitesi İktisat Fakültesinden mezun oldu. Profilo Holding'de Bölge sorumlusu, İstanbul madencilik şirketinde yönetici, Fiba Holding grubuyla çalışan YKA firmasının Türkiye - Romanya bölümünde finans ve personel direktörü olarak görev yaptı. 2008'den beri Turkcell fiber optik kablo alt yapı konusunda faaliyet gösteren ve aynı zamanda Kalekim ve Sidding bayisi olan kendi şirketinde çalışmaktadır. Siyasete Demokratik Sol Parti (DSP) saflarında başladı. İlçe Başkanlığı ve iki dönem Sarıyer Belediye Meclisi üyeliği (1994 - 1999 ve 1999 - 2004) ve iki yıl Sarıyer Belediyesi Meclis Başkanvekilliği yaptı. (1999 - 2004) de Büyükşehir Belediye Meclis Üyeliği görevinde bulundu. Bilahare CHP saflarında siyasete devam etti ve İlçe Başkanlığı görevini üstlendi. Reşitpaşa Spor Kulübünde altı dönem kulüp başkanlığı yaptı. Reşitpaşa Spor Kulübü, Boğaziçi Çevre Derneği, Avcılar Spor Kulübü üyesi olup Basın Press Muhabirliği, Sarıyer Haber Gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. )
- DENİZ ile ARA DENİZ
( ... İLE Okyanuslardan dar ve az derin boğazlarla ayrılan, karaların arasına sokulmuş deniz. )
- DENİZ/OKYANUS ile/değil BATYAL[< Fr. < Yun.]
( ... İLE/DEĞİL 200 ilâ 1.000 m. arasında derinliği olan deniz. )
- DENİZ ve/||/<> DALGA
( Enerji. VE Etki eden enerji. )
( SEA and/||/<> WAVE )
- DENİZ ile/||/<> NAVİGASYON
( Kitab-ı Bahriye İLE Akdeniz navigasyon rehberi )
( Piri Reis tarafından 1521 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1465-1553) (Ülke: Osmanlı) (Önemli katkıları: Dünya haritası, Kitab-ı Bahriye denizcilik ansiklopedisi) )
- DENİZ ile/ve/||/<> TER ile/ve/||/<> GÖZYAŞI
( Bu üç tuzlu su, çoğu durumu değiştiren, çoğu sorunu "çöze(bile)n" durum ve nesnedir. )
- DENİZALTI ile BATİSKAF[Fr. < BATHYSCAPHE]
( Deniz yüzeyinin altında ve üstünde yol alabilen savaş ya da araştırma gemisi. İLE Deniz diplerinde inceleme yapmak için kullanılan araç. )
- DENİZALTININ:
SOL KANADI ile/ve/||/<> SAĞ KANADI
( Dışbükey. İLE/VE/||/<> İçbükey. )
( Ön tarafta bulunan sol kanat açılarak, basıncın, alttan itmesi ve motor/pervâne desteğiyle yüzeye çıkılır. İLE/VE/||/<> Ön tarafta bulunan sağ kanat açılarak, basıncın, üstten bastırması ve motor/pervâne desteğiyle dalış yapılır. )
- DENİZATI ile YOSUN BİÇİMİNDE DENİZATI
( SEA HORSE vs. SEA HORSE IN THE SHAPE OF MOSS )
( HIPPOCAMPUS HIPPOCAMPUS cum ... )
- DENİZCİLİK ile/ve ASTRONOMİ
- DENİZCİLİK ile GEMİCİLİK
- DENİZCİLİK ile ÜSKÜDAR VAPURU FACİASI
( )
- DENİZDE YÜZÜP DEREDE BOĞULMAK ile/<> DİMYAT'A, PİRİNCE GİDERKEN, EVİNDEKİ BULGURDAN OLMAK
- DENİZE EN UZAK BAŞKENT:
ULAN BATUR
( Dünyanın en soğuk başkenti olarak görenler de vardır. )
( 1778 yılında kurulmuştur. Halha dilinde, "Kızıl Kahraman" anlamına geliyor. Deniz seviyesinden yüksekliği 1350 m. Dört dağın çevrelediği kentte, yazın sıcaklık 30 dereceye yükselirken, kışın -30 dereceye kadar düşebiliyor. Pekin ile St. Petersburg arasındaki "Çay yolu" üzerinde yer almaktadır. )
- DENİZER, ŞEMSİ (ZONGULDAK, 1951 - 1999) :
( Kömür işletmelerinde işe başladı. Sendikal faaliyetlerde bulundu ve Zonguldak'taki Genel Maden İş Sendikası yönetim kurulunda görev aldı. Daha sonra aynı sendikada genel başkan oldu. Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı kurucu üyesi olup, Türk İş'te Genel Sekreterlik yaptı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. İstanbul dışından Sarıyer Spor Kulübü yönetim kuruluna seçilen ilk kişidir. )
- DENİZER, ŞÜKRÜ (TRABZON, 1947) :
( Sarıyerli İşadamı. İlk ortaokulu Sarıyer'de okudu, Pertevniyal Lisesinden mezun olduktan sonra İktisadı Ticari İlimler Akademisini bitirdi. Balık kabzımalı olarak aile şirketi olan Karadeniz Balıkçılık'ta işe başladı. Bu şirkette Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldı. Sarıyer Spor Kulübü, Yenimahalle Spor Kulübü, 1940 Sarıyerli Sporcular Derneği, Tenis Eskrim Dağcılık (TED) Derneği üyesidir. Sarıyer Spor Kulübünde dört dönem (1994/95; 1996/97; 1997/98 ve 2002/2003) yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. 1940 Sarıyerli Sporcular Derneği ve Yenimahalle Spor Kulübünde de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidir. )
- DENİZER, TURAN (TRABZON, 1931) :
( Sarıyerlidir. Balıkçılıkta yenilik getirenlerden biridir. Mesleği onu Sarıyer'e taşıdı. Kurdukları balıkçılık şirketi ile iş hayatına atıldılar (Turan, Burhan, Metin, Şükrü kardeşler ve ortakları Samim Emanet). Turan Denizer yeniliklere açık olan bin insandı. Çok iptidai gördüğü çavalye ile balık naklinin terk edilmesi, kasa sisteminin benimsenmesi için uğraştı. Bu uğraşı benimsendi, sonra bu sistemi de değiştirdi. Bu defa köpükten kasa ve köpükten kutu sistemini getirerek balığın her dem taze (buz içinde) naklinin sağladı. Yeni arayışlara girdi, dünyanın çeşitli ülkelerinde mesleği ile ilgili geziler yaptı. Bu gezilerin birinde orkinos balıkçılığının Türkiye'de yapılmasının yolunu buldu. Bu balığın Japonlar tarafından çok tüketildiğini görünce konu üzerine eğildi. Japonya'ya giderek incelemelerde bulundu ve orkinos avcılığının Türkiye'de yapılması işinin başlatılmasının öncülüğünü yaptı. Balıkçılığın modern usullerle yapıldığı Norveç, İsveç, ABD, Japonya, Fransa'ya gittiği gibi balıkçılıkla uğraşan komşu ülkelerden; Yunanistan, Bulgaristan, Romanya da gitti. Pamuk ipliğinden yapılan ağların yerine naylon ağların kullanılması konusunda büyük uğraşlar verdi. Denizer Nakliyat A.Ş., Denizer Gıda A.Ş. şirketlerini, akabinde bir de buzhane kurduğu gibi bir de tır filosu meydana getirerek Türkiye'de yakalanan balıkları ülke dışına naklini sağladı. Kabzımallığın dışında balıkçılığa yenilikler getirerek daha modern imkânlarla yapılması yolunda çok başarılı çalışmalar yaptı. Sosyal yanı da olan Turan Denizer, Trabzon'daki mahallesi Faroz da bir de Yalıspor isimli kulübün kuruluşuna öncülük etti kurucuları arasında yer aldı. )
- DENİZPARK GAZİNOSU :
( Yeniköy'ün en eski ve tarihi gazinosudur. İşletmecisinin adıyla Aleko'nun yeri de denilmektedir. Yalılar Caddesi, Daire Sokaktadır. Tarihi ahşap binası Rum Parayia Kilise vakfına aittir. )
- DENJOY CONJECTURE ile/||/<> BİEBERBACH CONJECTURE
( Denjoy univalent fonksiyon, Bieberbach katsayı tahmini. )
( Formül: Univalent functions İLE coefficient bounds )
- DENK ÖBEKLER/SONSAL SINIFLAMALAR/KATEGORİLER:
ARİSTOTELES'TE ile/ve/<>/> FARABÎ'DE ile/ve/<>/> KANT'TA
( * TÖZ/CEVHER
* NİCELİK/KEMMİYET
* NİTELİK/KEYFİYET
* GÖRELİLİK/İZÂFET
* MEKÂN
* ZAMAN
* KONUM
* MÜLKİYET
* FİİL
* İNFİAL
ile/ve/<>/>
* TÖZ/CEVHER [ALİ]
* GÖRELİLİK/İZÂFET
* NİCELİK/KEMMİYET [KISA]
* NİTELİK/KEYFİYET [SARIŞIN]
* ZAMAN/METÂ [BUGÜN]
* YER/EYN [ÇARŞIDA]
* DURUM/KONUM(VAZ'I) [AYAKTA DURUYOR]
* SAHİP/MÂLİK OLMA(LE) [AHMET'İN KALEMİ]
* ETKİNLİK(EN YEF'AL) [BÜKÜYOR]
* EDİLGİNLİK(EN YENFA'AL) [BÜKÜLÜYOR]
ile/ve/<>/>
* NİCELİK: BİRLİK | ÇOKLUK | TÜMEL
* NİTELİK: GERÇEKLİK | YOKSUNLUK | SINIRLILIK
* BAĞINTI: NESNE VE ÖZELLİĞİ | NEDEN VE ETKİ | TOPLULUK
* MODALİTE: OLASILIK | VARLIK | ZORUNLULUK )
- DENKLEM DERECELERİ/TİPLERİ
- DENKLEM ile/ve ÇOK BİLİNMEYENLİ DENKLEM/LER
( EQUATION vs./and POLYNOMIAL EQUATION/S )
- DENKLEM ile/||/<> EŞİTSİZLİK
( Denklem eşitlik İLE eşitsizlik büyük/küçük ilişkisi )
( Formül: ax+b=0 İLE ax+b>0 )
- DENKLEMLERDE EŞİKLER:
PİSAGOR ile/ve/||/<>/> LOGARİTMA ile/ve/||/<>/> TÜREV ile/ve/||/<>/> KARMAŞIK SAYI
(
)
( )
- DENKLİK ile/ve/<> BÜTÜNLÜK
- DENKLİK ile İZDÜŞÜM
- DENK/LİK ile/ve ÖZDEŞ/LİK
- DENSE vs. "HEAVY"
- DENSİZ/LİK ile/ve/<> DALLAMA/LIK ile/ve/<> DANGALAK/LIK ile/ve/<> DALYARAK/LIK
- DENSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< HEVESLİ/LİK
- DENSİZ/LİK ile/ve/<> PATAVATSIZ/LIK
- DEONTOLOJİ/DEONTOLOGY[İng.] değil/yerine/= DAVRANIŞ KURALLARI BİLİMİ MESLEK AHLÂKI BİLİMİ, DAVRANIŞ KURALLARI BİLİMİ
- DEONTOLOJİ(ÖDEV BİLİMİ) = İLM-İ VEZAİF = DEONTOLOGY[İng.] = DÉONTOLOGIE[Fr.] = DEONTOLOGIE[Alm.]
- DEPAR[Fr.] değil/yerine ÇIKIŞ
- DEPARTMAN değil/yerine/= BÖLÜM | ANA BİLİM DALI
- DEPENDENCE vs. ATTACHMENT
- DEPENDENT vs. DEPENDANT
- DEPO/KÖMÜRLÜK değil/yerine EV/OFİS/APARTMAN/PARK
- DEPO ile DEPOLAMA ile DEPOZİT
( Uzun salımlı [ilaç], ambar, yığım. İLE Yığma. İLE Birikinti, çökelti, kalıntı. )
- DEPOLARİZASYON ile/||/<> HİPERPOLARİZASYON
( Depolarizasyon pozitife İLE hiperpolarizasyon negatife kaymadır )
( Formül: Uyarılma İLE baskılanma )
- DEPREM, ÖLDÜRMEZ ve/||/<> KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR
( [ne yazık ki]/[fakat] Kötü yapı öldürür. VE/||/<> Kusurlu soruşturmalar vardır. )
- DEPREM ŞEHİDİ GAZETECİLER PARKI :
( Maden Mahallesinde olup 775,00 m²lik bir alan üzerinde kurulmuştur. 300,00 m²lik yeşil alanı, 120,00 m²lik çocuk oyun alanı ve 220,00 m²lik spor alanı bulunmaktadır. )
- DEPREM ve/||/<> YANGIN
( )
- DEPREMDE:
ÇÖKMEK ile/ve/||/<> KAPANMAK ile/ve/||/<> TUTUNMAK
(
)
- DEPREMİN:
BÜYÜKLÜĞÜ ile/ve/||/<> ŞİDDETİ
( Depremin büyüklüğü:
Kırılan yerkabuğu yüzeyinin büyüklüğünü ve dolayısıyla ortaya çıkan enerjinin düzeyini belirten bir ölçüdür. Batı dillerinden aktarımla "magnitüd" olarak da adlandırılır ve bu nedenle M harfiyle gösterilir.
Büyüklük; aritmetik değil logaritmik olarak artar. Yani her bir tam sayı arasında 10 kat fark vardır. Örneğin M = 2,0 büyüklüğünde bir deprem, yeryüzünün derinliklerinde yaklaşık bir futbol sahası büyüklüğünde bir kırığın meydana geldiğini gösterir. Büyüklük bir birim artarsa, yani 3,0 büyüklüğünde bir deprem oluşmuş ise yaklaşık 10 futbol sahasına eşit bir alanın kırılmış olduğu anlaşılır. Aynı biçimde 4,0 büyüklüğü 100 futbol sahasına, 5,0 büyüklüğü 1.000 futbol sahasına denk düşer.
Deprem büyüklüğü, sismometre ile ölçülür. Birçok farklı ölçüm yöntemi vardır. ABD'li mucidi Charles Francis Richter’in soyadıyla anılan Yerel (Lokal) Büyüklük (Ml) bunlardan biridir.
Richter gibi görece eski yöntemlerde kullanılan ölçekler, sismografın merkez üssüne uzaklığı ve depremin büyüklüğü gibi değişkenlerden etkilenir. Bu değişkenlere göre hata payları artıp azalabilir.
İLE/VE/||/<>
Depremin şiddeti:
Büyüklük(magnitüd) depremin kaynağında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü iken;
şiddet ise depremin yapılar ve bireyler üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür.
Bu nedenle büyüklük, her yerde geçerli, nesnel, tekil bir göstergedir. Depremin şiddeti ise konuma göre değişir ve ölçüm özneldir.
Bir bölge, merkez üssünden daha uzak olduğu hâlde, örneğin zemin yapısı nedeniyle depremi daha şiddetli deneyimleyebilir. Son İzmir depreminde dereler arasındaki alüvyonlu bölgede birçok binanın yıkıldığı Bayraklı buna bir örnektir.
Deprem şiddetinin ölçüsü, bireylerin sarsıntı sırasında uykudan uyanması, mobilyaların hareket etmesi, bacaların yıkılması ve toplam hasar gibi çeşitli kıstaslar göz önüne alınarak belirlenir.
Şiddeti tanımlamak için de birçok ölçek geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı, Değiştirilmiş Mercalli Şiddet Ölçeği diye adlandırılmıştır. Bu ölçek, Romen rakamları ile belirlenen 12 düzeyden oluşur. Hiçbir matematiksel temeli olmayıp bütünü ile gözlemsel bilgilere dayanır.
)
- DEPREM/ZELZELE ile/||/<> ÜGRÜMEK
( Alttan, yukarı doğru vuran. İLE/||/<> Yerin ileri geri gitmesi ya da geminin sağa sola sallanması/sendelemesi. )
- DEPRESİF ile MELANKOLİK
( [günümüzde] Hem erilde, hem dişilde. İLE [eskiden][daha çok] Dişilde. )
- DEPRESSION vs./and DISTRESS/BOREDOM
- DEPRESYON/KRİZ değil/yerine/= BUNALIM, ÇÖKÜNTÜ
- DEPRESYON ile MELANKOLİ ile HİSTERİ/K["İSTERİK" değil!]
( Modern çağda. İLE Ortaçağda. İLE Antik çağda. )
( Daha çok kadınlarda görülen ortak hastalıklardan. )
( Dünyada her yıl, kadınların %10'u, beylerin %3-4'ü ciddi boyutta depresyona girmektedir. )
- DEPRESYON ile MUTSUZ OLMA
( )
- DERBENT AŞAĞI CAMİİ :
( Çamlıtepe (Derbent) mahallesinde ve mahallenin alt kısmında bulunan Derbent Aşağı isimli bu camiinde tarihi bir özelliği yoktur. )
- DERBENT MEMBA SUYU :
( Çamlıtepe (Derbent) mahallesi sınırları içinde Derbent suyu adı ile kullanılan bir memba suyudur. )
- DERC[Ar.] (ETMEK) ile/ve/||/<> CEM[Ar.] ETMEK
( Hattatların yazdığı meşk tomarı. )
( Nakışlı kâğıda yazılmış yazı. )
( Sokma, arasına sıkıştırma. | Gazeteye yazma. | Toplama, biriktirme. İLE/VE/||/<> Toplamak. | Bir araya getirmek. )
- DERDE:
DERMAN ile/ve/değil/yerine/||/<> TESELLİ
- DERDE DEVÂ ile/ve/değil DERDE TESELLİ
- DERDE:
DEVÂ ile/ve/değil/yerine/<> TESELLİ
( Gövdede. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<> Zihinde. )
- DERDEME = YEDİ GEZEGEN
- [ne yazık ki]
DERDİ DÜNYA OLAN ve/||/<>/> DÜNYA KADAR DERDİ OLAN
- DERDİN DERMANI(NA) ile KALBİN FERMANI(NIN YETME[ME]Sİ)
- DERDİNE:
TÂLİP ile/ve/||/<>/> TÂLİM
- DERDİNİ SÖYLEMEYENE, DERMAN BULUNMAZ ile/ve/||/<> AĞLAMAYAN ÇOCUĞA MAMA VERİLMEZ
- DERE MAHALLESİ ÇEŞMESİ :
( Uskumruköy camiinin yanındadır. Kim tarafından ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. )
- DERE ile/ve/<> ÇATAK
( Genellikle, yazın kuruyan küçük akarsu ve bunların yatağı. | İki dağ arasındaki uzun çukur. | Damlarda, yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko ya da kiremit yol. İLE/VE/<> İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı. | Yapışık, ikiz meyve. | Kavgacı. )
- DEREBEYCİLİK/FEODALİZM ile/ve/||/<>/< YAŞLILARIN YÖNETİMİ/GERONTOKRASİ
- DEREBEYLİK ile/değil/yerine/<>/> DEVLET
- DEREBOYU CADDESİ :
( Sarıyer deresinin denize döküldüğü yerden başlayarak mezarlıklara giden bir cadde idi. Sarıyer deresinin üzeri kapandıktan sonra caddenin uzunluğu Aralık Suyu karşısındaki ışıklarda sona erdi. )
- DEREBOYU SOKAK PARKI (KADEMELİ PARK) :
( Ayazağa mahallesindedir. 1.160, 63 m²lik bir alanı kapsamakta, 466,43 m² yeşil alanı ve 317,15 m² oyun alanı bulunmaktadır. )
- DERECE[Ar.]/DEGREE[İng.] değil/yerine/= DİZİL
- DERECE İLE RADYAN İLE GRADYAN ile/||/<> AÇI ÖLÇÜ BİRİMLERİ
( Açı ölçüm sistemleri. )
( Formül: 1 rad = 180°/π )
- DERECE/RADDE[Ar.] / KERTE/KERTİ[İt.] ile/ve/||/<> KERT ile/ve/||/<> İŞARET
( Gemi pusulasında kadranın ayrılmış olduğu on bir derece ve on beş dakika ölçüsünde bir açıya eşit olan otuz iki bölümden her biri. | Derece, radde[Ar.]. | İşaret için yapılmış çentik ya da iz, kerti. İLE Bir uçurumun ya da bir derinliğin keskin kenarı. İLE ... )
( DEGREE vs. ... vs. LEVEL )
- DERECE ile/ve DEĞER/LENDİRME
( DEGREE vs./and VALUE/EVALUATION )
- DERECE ile GRADO[İt.]
( ... İLE Bir sıvının içindeki alkol derecesi. )
- DERECE ile KERE/KEZ
( DEGREE vs. TIMES )
- DERECE ile SEVİYE
( DEGREE vs. LEVEL )
- DERECELENDİRİLEBİLİR ile DERECELENDİRİLEBİLİRLİK
( GRADABLE )
- DEREİÇİ PARKI (İLHAN SELÇUK PARKI) :
( Baltalimanı Mahallesindedir. 812,47 m²lik bir alanı kapsamaktadır. 149.59 m²lik yeşil alanı,125,50 m²lik çocuk oyun alanı, 257, 85 m²lik spor alanı bulunmaktadır. )
- DEREİÇİ :
( İstinye vadisinin iç kısımlarına Dereiçi denir. İstinye deresinin her iki yanı verimli toprakları nedeniyle uzun yıllar tarım alanı olarak kullanıldı. 1950'den sonra Dereiçi bölgesi sanayiye açıldı. Pek çok fabrika yapıldı. Ne var ki günün koşulları gereği fabrikalar birer birer şehir dışına taşındı. Boş kalan alanın çok büyük kısmı imara açıldı. Dereiçi'nde Borusan Oto, Otokoç, Maxi Center, Champiosa gibi büyük işyerleri açıldı. Dereiçi İstinye ve İlçenin önemli ve canlı iş bölgesidir. )
- DERELİ, HAYRETTİN (İST. 1967) :
( Büyükdereli, mali müşavir ve siyasetçidir. Özel Yıldız koleji ve aynı kolejin Lisesinden mezun oldu. İ.Ü. İşletme Fakültesinde eğitimini tamamladı ve iş hayatına Mali Müşavir olarak atıldı. CHP saflarında siyasete atıldı. İki dönem Sarıyer Belediyesi Meclis Üyesi (2014 - 2019 ve 2019 - 2024) görev yaptı. Engelliler Derneği Başkanlığı görevlerinde de bulundu. Sarıyer Belediyesi Spor Kulübü Başkanlığı Yönetim Kurulu üyesi olarak görevler aldı. )
- DERELİ, KENAN (SÜRMENE, 1933 - 1999) :
( Sarıyer altyapısından Büyükdere'ye gittik ve bu takımdan tekrar Sarıyer'e alındı (1950). İlk kulübü Büyükdere'dir. Sarıyer'de üç sezon (1950 - 1953) oynadıktan sonra I. Lig takımlarından Vefa'ya transfer etti. Vefa'da oynarken sakatlandı ve yurtdışına (İtalya'ya) giderek ameliyat olan ilk futbolculardan biri oldu. Sarıyer S.K. Profesyonelliği kabul edince tekrar kulübüne kaptan olarak geldi. Futbolu bırakana kadar (1963) Sarıyer'de oynadı. Takım kaptanı olarak büyük isim yaptı ve "Baba Kenan" lakabı ile tanındı. Sarıyer forması altında 116 lig ve 17 özel olmak üzere 133 müsabaka oynadı. Lig maçlarında 17, özel maçlarda 1 olmak üzere 18 gole imza etti. Türkiye'de ilk futbol okulunu kuran teknik adamdı (1957). Bu okuldan sayısız futbolcu yetiştirdi. Futbol oynarken de Sarıyer S.K. de yönetici ve genel kaptan olarak hizmet yapan Kenan Dereli, antrenör ve teknik direktör olarak da ölene kadar Türk futboluna hizmet etti. Sarıyer takımına malzemeci, masör, antrenör ve teknik direktör olarak yıllarını verdi. 19 yıl yönetim kurulu üyeliği yaparak, en çok yöneticilik yapanlar arasında üçüncü sırayı aldı. Türkiye'de "Baba Kenan" olarak çok mümtaz bir yere sahip olmayı bildi ve vefâtından sonra Türkiye Futbol Federasyonu tarafından düzenlenen kurs ve seminerlere adı verildi. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesi, Türkiye Antrenörler Derneği, Türkiye Futbol Adamları Derneği üyesidir. Ayrıca 1940 Sarıyerli Futbolcular Derneği ve Sarıyerliler Derneği (SA - DER) kurucu üyesidir. İASKF'dan "Türk Futboluna Hizmet", Sarıyer Spor Kulübünden "Hizmet Armağanı" ve "Onur" plaketi aldı. )
- DERGİ/GAZETE OKUMAK ZAMANINI VE YERİNİ BİLMEK[ARKADAŞ VE YAKINLARIN YANINDA değil!]
- DERGİ ile/ve/||/<>/> DÜŞÜNCE
- DERİ[Yun.]/CİLT/CİLD[Ar.] ile CİLT
( Ten, deri. İLE Kitap kaplaması. )
- DERİ KIRIŞIKLIĞI ile YAŞ
( ÂJENG[Fars.]: Yaşlılıktan ya da öfkeden dolayı beliren kırışıklık. )
( WRINKLE vs. AGE )
- DERİ[Yun.] ile DERİ
( Ten, cilt. İLE Dernek. )
- DERİ ile/değil !KÖSELE[Fars. < GOSÂLE]
- DERİMİZİN "RENGİ" değil/yerine DEĞERLERİMİZİN RENGİ
- DERİN BİR SOLUK ve/||/<> DERİN BİR ŞÜKÜR
- DERİN DÜŞÜNME ve/<> TAHAMMÜL
( CONTEMPLATION and/<> ENDURANCE )
- DERİN DÜŞÜNMEK(TEFEKKÜR) ile/ve UYUMAK
( Uykunun karanlığı bile tazeleyici ve gençleştiricidir. )
( Uyanıkken bilinçlisiniz; uyurken sadece canlısınız. )
( FİKR-İ AMÎK[Ar. < UMK]: DERİN DÜŞÜNCE )
( CONTEMPLATION vs./and TO SLEEP
Even the darkness of sleep is refreshing and rejuvenating. )
- DERİN KONU ile CİDDİ KONU
( DEEP SUBJECT vs. SERIOUS SUBJECT )
- DERİN OLAN değil KISA OLAN
( Kuyu. DEĞİL İp. )
- DERİN UYKU ile/||/<>/< ANILARIN YOKLUĞU
( Derin uykunun boşluğu tümüyle özel, belirli anıların yokluğundan dolayıdır. )
- DERİN/YOĞUN/GENİŞ DÜŞÜN(E)MEMEK ile/değil/<> BİLGİSİZLİK/DÜŞÜNCESİZLİK
( Bilgisizlik de, bilgi de zihindedir, gerçekte değil. )
( Bilgisiz olup, doğruyu savunacağına; bilgili olup, yanlışı savun! )
( [not] TO NOT (ABLE TO) THINK DEEP/INTENSIVE/WIDE vs./but/<> IGNORANCE/THOUGHTLESSNESS
Ignorance and knowledge are in the mind, not in the real. )
- DERİNLEŞME ile/ve/||/<> KALICILAŞMA
- DERİNLEŞTİRME ile/ve/||/<> DUYARLILAŞTIRMA
- DERİNLİK ile/ve/||/<> ÇOK ANLAMLILIK
- DERİNLİK ile/ve/değil EVRE
- DERİNLİK ile/ve/<> İÇ İÇELİK
- DERİNLİK ve/||/<>/> İSKANDİL[İt.]
( ... VE/||/<>/> Denizin derinliğini ölçme. | Bu iş için kullanılan araç. )
- DERİNLİK ile/ve/<> YAYILIM
- DERİŞİK >< SEYRELTİK
( MÜTEMERKİZ / MÜTEKÂSİF ile ... )
( KONSANTRE avec ... )
- DERİVED ALGEBRAİC GEOMETRY ile/||/<> CLASSİCAL ALGEBRAİC GEOMETRY
( Derived algebraic geometry homotopical bilgi içeren şemalarken İLE classical algebraic geometry standart komütatif cebirsel geometridir )
( Formül: Simplicial commutative rings )
- DERİVED CATEGORY ile/||/<> TRİANGULATED CATEGORY
( Derived category kompleks kohomoloji kategorisiyken İLE triangulated category axiomatik üçgen yapı taşır )
( Formül: Exact triangle )
- DERLEMELİ!
- ... "DERLER" ile/değil/yerine/||/<>/< ... DİYE SORARLAR
- DERLEYİP TOPARLAMA ile/ve/<> ANIMSATMA
- DERM[İng.] değil/yerine/= DERİ | KATMAN | YAPRAK
- DERMAN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DEVRÂN
- DERME-ÇATMA (BİR YERDE YAŞAMAK)
- DER-MİYÂN[Fars.] ile DER-NİYÂM[Fars.]
( Ortada, arada. İLE Kında, kılıfta, kına sokulmuş. )
- DERNEK, EROL (İST. 1937 - 1987) :
( Büyükderelidir. Sarıyer Ortaokulunu bitirdikten sonra gazeteciliğe başladı. Pek çok gazetede çalıştı. Magazin gazetecisi olarak büyük başarılar kazandı. )
- DERNEKLER [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- DERNEKLER [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- DERNEKLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- DERNEKLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- DERPİŞ ETMEK değil/yerine/= ÖNGÖRMEK/GÖZ ÖNÜNDE TUTMAK/USUNDAN GEÇİRMEK
- DERS ÇALIŞMAK ile/ve/> (NİTELİKLİ/AYRICALIKLI) ÇALIŞMAK
( STUDY vs./and/> WORKING )
- DERS OLSUN ile/ve/||/<>/> (KULAĞ[IM][IZ]A) KÜPE OLSUN
- DERS YAPMAK ile/değil/yerine DERS(İ) İŞLEMEK
- DERS ile/ve/değil/yerine/||/<>/< OTURUM
- DERS ile/ve/||/<>/> SOHBET
( Bilgi paylaşımı. İLE/VE/||/<>/> Hal paylaşımı. )
( ... İLE/VE/||/<>/> Bilincin bilenmesi. )
( Kim kendinden geçerse sohbet orada başlar. )
( Sohbet için göz, kulak, dil ve akıl birliği olması gerekir -olmazsa olmazıdır- fakat kalbe ulaşmazsa birlik olmaz. )
- DERSİM ile Dersim
( Yapmam gereken ders. İLE Tunceli'nin önceki ya da eş adı. )
- DERT ETMEK ile DERT EDİNMEK
( Kendinize zulmetmek için yollar icat etmeyin! )
( Don't invent self-inflicted cruelties. )
- DERT SAHİPLİĞİ ile/ve/değil ADANMIŞLIK
- DERT ile/ve ADANMA
- DERT ve/<> DERMAN
( DERMAN ARARDIM, DERDİME
DERDİM, BANA DERMAN İMİŞ
BURHAN ARARDIM, ASLIMA
ASLIM, BANA BURHAN İMİŞ )
( SÖYLEMEM KİMSEYE DERDİMİ,
DERMANIM OLMASIN DİYE! )
( Derdini bilen, dermanını bulmuş demektir. )
( Derdine derman olmayacak ortamda derdini konuşmak edepsizliktir! )
( I was seeking the recipe to my trouble...
I saw that, my trouble was the recipe...
I was seeking the evidence to my essense...
I saw that, my essense was the evidence... )
- DERT ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< DERS
- DERT ile/ve/yerine NEŞE
( Paylaştıkça, azalır. İLE/VE Paylaştıkça, artar. )
- DERT ile/ve/= NİTELİK
( Baki olan bir dert edin! Bu fâni dünyada. )
( Ehl-i derdin sohbetine mahrem et! )
( Söylemem derdimi hemderde bile! )
( Allah derdinizi artırsın! )
- DERT ile SORUN
( TROUBLE vs. PROBLEM )
- DERTLERİ "ÇOK/BÜYÜK" OLAN ve/||/<>/> GÜLÜŞÜ SICAK OLAN :)
- DERTLERİN ARTMASI ile/değil GERÇEKLERİN ANLAŞILMASI
- DERT/LERİNİ ANLATMAK ile/değil/yerine (NİTELİKLİ VE YÜKSÜZ) İLİŞKİ (KURMAK)
- DERTLEŞME ile/ve "DERS" (ÇIKARMAK)
- DERTLİ AĞIZ ile/ve/||/<> EHLİYETLİ KİŞİ
- DERTLİ ile/ve/<> EDİP ile/ve/<> ÂŞIK ile/ve/<> ÂRİF
( [Derdini] Yalın anlatan. İLE/VE/<> Hoş anlatan. İLE/VE/<> Haliyle anlatan. İLE/VE/<> Gülümseyişiyle örterek anlatan. )
- DERTSİZ KİŞİ ile/ve/<> AŞSIZ KİŞİ
( İnsan değil. [Bunu anlayın!] İLE/VE/<> Hayvan cinsi. [Bunu dinleyin!] )
- DER-UHDE[Fars.] değil/yerine/= ÜSTÜNE ALMA, YÜKLENME
- DERÛN ile/||/<> HÂVÎ ile/||/<> MUHTEVİ ile/||/<> MENÂFİ
( İçinde. İLE/||/<> İçine alan, içeren, ihtiva eden. İLE/||/<> İçinde bulunan, ihtiva eden. İLE/||/<> Menfaatler. )
- DERVİŞ:
DÜNYA ve/||/<> İKİYÜZLÜLÜK ve/||/<> VARLIK ve/||/<> YALAN ve/||/<> KÖSNÜ/ŞEHVET
( DERVİŞ: DAL ve/||/<> RA ve/||/<> VAV ve/||/<> YE ve/||/<> ŞIN )
- DERVİŞ ile/ve ÂŞIK
( Önce nefsini yok etmeye çabalar. İLE/VE Önce aklını yok etmeye çabalar. )
( Âşık'ın uykusu: Hâl-i istiğrak. Gözü uyur ama, özü uyumaz. )
( Âlimlerin uykusu ibâdettir. )
( DERVİŞ: Başına gelmiştir ve fakat anlamamıştır. )
( Tüm tarikatlerde bazı (hal üzere) yol alanlar. İLE/VE (Alevi-)Bektaşî'likte. )
- DERVİŞ =/||/<>/< DÜŞMANI OLMAYAN
- DERVİŞ ile UPASAKA[Hint]
( Sûfî, mutasavvıf, mürid. | Aranıldığı yerde, aranıldığında bulunan. İLE Bazı belirli kurallara göre yaşayan, sıradan bir insan. [Bir tür Derviş, Fakir] )
- DERVİŞ'İN:
DIŞI ile/ve/||/<>/< İÇİ
( Şeriat. İLE/VE/||/<>/< Hakikat. )
- DESCARTES ile/ve/||/<>/< VIETE
( ... İLE/VE/||/<>/< Descartes'in hocası. )
- DESCRİPTİVE SET THEORY ile/||/<> CLASSİCAL SET THEORY
( Descriptive set theory Borel ve analytic kümeleri incelerken İLE classical set theory genel küme aksiyomlarını inceler )
( Formül: Projective hierarchy )
- DEŞELEMEK değil EŞELEMEK ya da DEŞMEK
- DESEM ile DE(EEE)RMİŞİM
- DESEN ile/ve DAİRE/GEOMETRİ/NESNE
( NOKTA-ÇİZGİ ile/ve NOKTA-ALAN )
- DESERT vs. DESSERT
- DESİBEL İLE FON İLE SON ile/||/<> SES ŞİDDETİ BİRİMLERİ
( Ses şiddeti ölçüm birimleri. )
( Formül: dB = 10 log(I/I₀) )
- DESİNLER DİYE YAPMAK değil/yerine İŞLET FİİLİN, DUYSUN KULAĞIN
- DEŞMEK ile/ve/değil/||/<>/> DELMEK
( Daha hafif. İLE/VE/DEĞİL/||/<>/> Daha etkili. )
- DEŞMEK ile/ve/değil/||/<>/> KAZMAK
- DESMOSOM ile/||/<> SIKI BAĞLANTI
( Desmosom mekanik bağ İLE sıkı bağlantı sızdırmazlık. )
( Formül: Adezyon İLE bariyer )
- DESPOT[Fr.] değil/yerine/= BUYURGAN
- [ne yazık ki]
DESPOT[Fr. < DESPOTE | Yun. < DESPOTES(: Efendi.)] ile/ve/<> DESPOT[Yun.] ile/ve/<> DİKTATÖR[Lat. < DICTATOR] ile/ve/<> FAŞİST[İt. < FASCIO(: Demet, birlik.)] ile/ve/<> TİRAN[Yun. < TYRANNOS]
( Hiçbir koşul ya da yasaya bağlı olmadığı/olamayacağı, sınırlandırılamayacağı zannı ve/ya da iddiasıyla davranır.[Güçlerini keyfi kullanır, yasalara uymaz, topluma karşı acımasızdır.] İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> "Yasaya" "bağlı" görünümünde, ölçüsüz, kişisel ve keyfî davranır. | Dizgeli/sistematik bir baskıcı "yönetim biçimi" uygular.[Genellikle acil durum ya da kriz dönemlerinde ortaya çıkar, siyasi muhalefeti bastırır, kişisel çıkarları için gücü kullanır.] İLE/VE/<> Faşizme bağlı olarak yönetir. Güçlü bir merkezi hükümete, şiddete ve milliyetçiliğe inanır, genellikle sivil özgürlükleri sınırlar. İLE/VE/<> Daha zalim ve baskıcı bir yöneticidir. Mutlak güce ve sınırsız yetkiye sahip olduğunu varsayar, topluma kıygı/zulüm uygular. )
( Bir ülkeyi, zora ve baskıya dayanarak "mutlakiyetçilikle" "yöneten" kişi. İLE/VE/<> Ortadoks Rumlar'ın, din başkanlarına verilen ad. İLE/VE/<> Her dediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kişi. İLE/VE/<> Tüm siyasal yetkileri kendinde toplamış kişi. | Zorba. İLE/VE/<> Eski Yunan'da, siyasal erki, tek başına elinde tutan kişi. | Siyasal erki, zorla ele geçiren, onu kötüye kullanan kişi. | Acımasız, gaddar. )
( İdi Amin[Uganda], Caligula[Roma İmparatorluğu] İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> Adolf Hitler[Nazi Almanyası], Joseph Stalin[Sovyetler Birliği] İLE/VE/<> Benito Mussolini[İtalya] ve Francisco Franco[İspanya] İLE/VE/<> Antik Yunan'daki bazı "önderler" ve modern çağda Saddam Hüseyin[Irak], Pol Pot [Kamboçya], Robert Mugabe[Zimbabwe] tiran olarak tanımlanabilir. )
( İSTİBDAT: Uyruklarına hiçbir hak ve özgürlük tanımayan sınırsız tek erklik/monarşi, despotluk. )
( MÜSTEBİT ile/ve/<> ... )
- | DESPOT ile/<>/> SÜRÜ |
değil/yerine
YURTTAŞ
( | Yönetmeyi bilen, yönetilmeyi bilmeyen. İLE Yönetilmeyi bilen, yönetmeyi bilmeyen. | DEĞİL/YERİNE Yönetmeyi ve yönetilmeyi bilen. )
- DESTÂN[Fars.]/EPOPE[Fr. < Yun.] değil/yerine/= OZYIR
- DESTAN:
YAPAY ile DOĞAL
- DESTAN > HALK ÖYKÜSÜ > MESNEVÎ > ROMAN
- DESTEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< DAYANAKÇA
- DESTEK ile/ve/<> DAYANIŞMA
( SUPPORT vs./and/<> SOLIDARITY )
- DESTEK ile/ve/<> PAYLAŞIM
( Ölçü, aynı şeye gülmek değil, aynı şeye ağlamaktır. )
( SUPPORT vs./and/<> SHARING )
- DESTEK ile/ve/<> SEFERBERLİK
( SUPPORT vs./and/<> MOBILIZATION )
- DESTEK ile/ve/<> TEŞVİK
( SUPPORT vs./and/<> ENCOURAGEMENT )
- DESTEKLEME ile/ve/||/<>/> BÜTÜNLEŞTİRME
- DESTEKLEME ile/ve/||/<> DENGELEME
- DESTEKLEME ile/ve/||/<> KOLLAMA
- DESTEKLEMEK ile/ve/||/<> PEKİŞTİRMEK
- DESTEKLEMELİ!
- DETAY[İng./Fr. < DETAIL]/TEFERRUAT[Ar.] değil/yerine/= AYRINTI/LAR
- DETERMİNANT ile/||/<> İZ (TRACE)
( Determinant matrisin tersinirliğini, iz ise köşegen elemanları toplamını verir )
( Formül: det(A) ≠ 0 ⟺ A tersinir\ntr(A) = Σaᵢᵢ = Σλᵢ (özdeğerler) )
- DETERMİNANT ile/||/<> TRACE
( Determinant hacim çarpan İLE trace köşegen toplamı. )
( Formül: det(A) İLE tr(A) )
- DETERMİNİSTİK KAOS ile/||/<> RASTGELE SÜREÇ
( Kaos belirli kurallı öngörülemez, rastgele gerçek stokastik. )
( Formül: Lorenz İLE Brown )
- DETERMİNİSTİK ile/||/<> STOKASTİK
( Deterministik sistemler öngörülebilir İLE stokastik sistemler rastgelelik içerir )
( Kolmogorov tarafından 1933 yılında keşfedildi/formüle edildi. (1903-1987) (Ülke: Rusya) (Alan: Matematik) (Önemli katkıları: Olasılık teorisi aksiyomları) )
- DETERMİNİZM İLE İNDETERMİNİZM İLE OLASILIK ile/||/<> FİZİK FELSEFİ SORUNLARI
( Fiziğin temel felsefi soruları. )
( Formül: Hidden variables? )
- DEVÂ ile DERMAN
- DEVAM EDEN değil/yerine/= SÜREGELEN
- DEVAM ETMEK değil/yerine/= SÜRDÜRMEK / SÜRMEK/SÜRÜP GİTMEK
- DEVAM ETMELİ!
YAŞAMAYA ve/||/<>/> SEVMEYE ve/||/<>/> GÜLMEYE :)
- DEVAM ETTİRME ile SÜREKLİLİK
- DEVAM ETTİRMEK/İDAME("İTAM/İTAME" değil!) ETTİRMEK değil/yerine/= SÜRDÜRMEK/SÜRMESİNİ SAĞLAMAK
- DEVÂM[Ar.] ile DEVÂN[Ar.]
( Sürekli/daim olma, bir halde bulunma, sürme. | Sebat. | Bir işe, bir me'muriyete gidip gelme. İLE Koşan, seğirten, hızlı yürüyen. | Koşarak, hızla/sür'atle. )
- DEVAM ile/ve TAKİP
- DEVÂT[Ar.] ile/ve/=/||/<> DEVÎT[Ar.]
( Divit. Hokkadaki mürekkebe batırılarak yazı yazmaya yarayan ve değişik ucları olan bir kalem türü. )
- DEVE ile/ve/||/<> "ASLAN" ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BEBEK
- DEVE-CÜCE OYUNU yerine TOHUM-FİDAN-AĞAÇ OYUNU
- DEVE ile TÜLÜ
( ... İLE Güreşçi eril deve. )
( Afrika ve Arap çöllerinin simgeleri olsa da deve, Amerika kökenlidir. Atlar ve köpekler gibi, develer de 20 milyon yıl önce Amerika'nın otlaklarında evrildi. Bu hayvanlar, o zamanlar, bildiğimiz haliyle hörgüçlü yük hayvanları olmaktan çok zürafaya ya da ceylana benziyordu. Bering kara köprüsünden Asya'ya 4 milyon yıl önce geçtiler. )
( CAMELUS cum ... )
- DEVEKUŞU ile FİL KUŞU
( ... İLE XIII. ve XVII. yy. arasında yaşamış, XIX. yy.'da fosilleşmiş olarak bulunmuştur. Şimdiye kadar yaşamış en büyük kuş türüdür. Keşfedilmiş kuşların arasında en büyük yumurtaya sahip olan kuştur.[Tavuk yumurtasının 120 katı büyüklüğündedir.] [Fosilleri ve yumurtaları, Madagaskar'da bulunmuştur.] )
( ... İLE
)
- DEVEKUŞU ile REA/DARWIN NANDUSU
( STRUTHIO CAMELUS cum RHEA DARWINII )
- DEVEKUŞUNA:
UÇ! DENİLİNCE ve/||/<> KOŞ! DENİLİNCE
( Ben, "deveyim" demiş. VE/||/<> Ben, "kuşum" demiş. )
( "İşimize geldiği gibi yaşama"nın, zavallılık seviyesindeki yansıması. )
- DEVELİLİOĞLU, TANER E. (İST. 1940) :
( İzmit'ten kaleci olarak transfer edildi ve iki sezon (1961 - 62) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 38 lig, 2 kupa olmak üzere 40 resmi ve 8 özel maçla birlikte 48 maçta yer aldı ve lig maçlarında 31, kupa maçlarında 6 ve özel maçlarda 8 olmak üzere 45 gol yedi. Teknik eleman olarak görev yapmaktadır. )
- DEVELOPMENT vs. PROGRESS
- DEVİM/DİNAMİK ile/ve KİNETİK
( DYNAMIC vs./and KINETICS )
- DEVİM ile/ve/<> DEVİNİM
( Hareket. İLE/VE/<> Çeşitleri. )
- DEVİM DEVİNİM
- DEVİM = MOTION[İng.] = MOUVEMENT[Fr.] = BEWEGUNG[Alm.] = MOTUS[Lat.]
- DEVİNİM ile DEVİR
( Organik. İLE Mekanik. )
- DEVİNİM ile DEVİR
( Organik. İLE Mekanik. )
( MOTION/MOVEMENT vs. CYCLE/PERIOD )
- DEVİNİM ile/ve/||/<>/> DEVİR
( MOTION/MOVEMENT vs./and/||/<>/> CYCLE/PERIOD )
- DEVİNİM = HAREKET = MOVE, MOTION, MOVEMENT[İng.] = MOUVEMENT[Fr.] = BEWEGUNG[Alm.] = MOTUS[Lat.] = KINESIS[Yun.] = MOVIMIENTO[İsp.]
- DEVİNİM ile/ve HIZ
( MOVEMENT vs./and SPEED )
- DEVİNİM/DİNAMİK ile/ve SINIR
( DYNAMIC vs./and LIMIT )
itibarı ile 35.603 başlık/FaRk ile birlikte,
35.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(33/144)
(1996'dan beri)