M ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 35.603 başlık/FaRk ile birlikte,
35.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(139/144)
- YEDİĞİMİZİ ile/ve/||/<> İÇTİĞİMİZİ
( İçelim! İLE/VE/||/<> Yiyelim!
[O kadar çok ve uzun süre çiğneyelim ki, lokmamız, katı değil sıvı duruma gelene gelsin ve yediğimiz şeyi yutma ve ancak içmiş olalım! İçtiklerimizi de, yavaş yavaş, çiğniyormuş gibi yutalım!] )
- YEDİĞİN "KAP" ile "BİNDİĞİN DAL"
- YEDİĞİN/DEN | İÇTİĞİN/DEN ile/ve/değil/yerine YEMEDİĞİN/DEN | İÇMEDİĞİN/DEN
( Kâr. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE Yarar. )
- YEDİĞİN/İÇTİĞİN ile/ve/değil EŞİK
- YEDİKARDEŞLER ÇINARI :
( Büyükdere çayırında (Şimdiki Çayırbaşında ve fidanlığın bulunduğu alanda) bulunan çınar ağacı, kökten çıkan yedi gövdeden oluştuğu için "Yedikardeşler" adı ile anılıyordu. Godrey de Bouillon komutasındaki I. Haçlı Ordusu 1096'da bu çınarın altında konaklamıştı. Çınarın çevresinin 32 m boyunun 60 m olduğu çeşitli eserlerde yer alır. Bu büyük çınara "Kırkağaç" da deniliyordu. Bir söyleme göre bu ağaç düşen bir yıldırım sonucu yanmış, bir başka söyleme göre de gövdesi kovuktu ve bu kovuk olan yerde bir kahve ocağı vardı. Çay ocağının tutuşması üzerine büyük çınar yanıp kül olmuş. İstanbul Ansiklopedisi ise 1930'da Çayırbaşı'nda kurulan Meyve Islah Enstitüsü yerleşim alanı temin için kesildiğini yazmaktadır. )
- YEDİRMEK ile/ve GİYDİRMEK
- YEĞEN/İM ile/ve/=/||/<> BABAMIN TORUNU
- YEĞİN, CEMAL (ZARA, 1954) :
( İlk. Orta ve lise öğrenimini İstanbul'da tamamladı. 1976'da bir yıl A.İ.T.İ. Akademisine devam etti. 1983'te M.Ü. İktisat Fakültesinden mezun oldu. 1985 - 1995 arası Kavala Şirketler Grubunda 10 yıl Mali İşler Müdürü ve Gen. Müdür Yardımcılığı yaptı. 1995 - 2001'de Türkmen Holding Şirketlerinde Mali İşler Müdürlüğü yaptı. CHP İlçe yönetim kurulu üyeliği yaptı. Sarıyer Belediyesi ve İstanbul B.Ş. Belediyesi Meclis üyesi olarak görev yaptı. )
- YEĞİN ile/>< YEĞNİ
( Zorlu, katı, şiddetli. | [mecaz] Baskın, üstün. İLE/>< Ağır olmayan, hafif. | Ciddi olmayan. )
- YEĞİNLİK(PEKİŞTİRME) ile ...
( INTENSITY )
- YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<> AYIRDINDALIK, FARKINDALIK
( ... ile/ve/<> BÂZGÜŞÂ )
( PREFER vs./and/<> DISTINGUISHNESS, AWARENESS )
- YEĞLEME ile/ve/||/<> ARDINDA OLMAK
- YEĞLEME ile/ve/||/<> KİMLİK
( Ergenin, kimliği mi var ki, yeğlediği olsun. )
- YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ve/<> LÜTFEN ve/<>/+/||/> BÖYLE ve/<> BU DA VAR
( "Sihirli" sözcükler. VE/+/||/<>/> "Sigorta" sözcükler. )
( Dışsal ve ilksel. VE/+/||/<>/> İçsel ve sonsal. )
( Varoluşumuzda, tüm canlı/cansız nesne, bitki, hayvan ve insanla, gövdelerimizin aracılığıyla etkileşim, zihnimizin aracılığıyla da hem etkileşim, hem de daha ileri ve nitelikli bir etkileşim olan iletişim ilişkilerinde bulunuyoruz. Bu ilişkilerimizin başlangıç ve ortaklığı ise yetkin bir benzetmeyle, hiçbir ayrımın bulun(a)madığı bir . [NOKTA]'dan oluşmasıdır.
"Nokta"dan aşağı doğru açılan, büyüyerek ve genişleyerek dalgalanan bir çizgide, zihin ve enerjilerimizle, aşağı [yoğunluğa/kesâfete] doğru inen; yukarı [inceliğe/letâfete] doğru da yükselen bir aralıkta bulunuyor ve sürekli olarak çeşitli bilgi, bilinç seviyelerimizle, davranış-tutumlarımızdaki incelik ve kabalıklarla da aşağı ve yukarı bir salınımla, tekrar noktaya doğru geri dönmek [rücû] üzere yaşam yolculuğumuza devam ediyoruz.
Bu süreçte, az/çok ya da öteki varolanlara oranla daha "gelişmiş ya da geliş(e)memiş" varolanlar["insan"] olarak, kişiler arasındaki ilişkilerimizde de çeşitli bilgi ve bilinç farklarımızın ve tutumlarımız üzerinden sürdürdüğümüz yaşamamızda, bazı sözcüklerin önceliğini ve olumlu etkilerini görüyoruz. Bunları, etkileri ile "sihirli" ve hizmetleri itibariyle de "sigorta" sözcükler olarak kullanıyoruz. Bu sözcükler, bir piramit olarak düşündüğümüzde, sözcüklerin doruğunda yer alıyor.
Etkileri itibariyle neredeyse bir "sihir" olarak tanımladığımız bu sözcükler, kulağın duyacağı oranda seslendirilerek dışsal ve her düşünce ya da sözün, başında ya da sonunda, ilksel/öncelikli olarak kullanılmalarıyla gerçekleşiyor.
Yaşamı, (nitelikli) yaşam; bireyi, (nitelikli) insan yapan ve öteki var olanlardan ayıran en önemli(öncelikli) durum ve kavram, sadece insana özgü bulunan, yeğleme olanağıdır. "Yeğleme/tercih etme" farkındalığıyla sürdürdüğümüz tüm düşünme ve konuşma süreçleri, bize, olgular arasındaki ayrımda durabilme ve isabetsiz olabilecek ile isabetli olan arasındaki tutumu ya da kararı verme olanağını sağlatıyor. Yani, "Bu gece/sabah, uyumayayım ve şu işleri tamamlayayım." düşüncesi ve ayrımında, "Bu gece/sabah, uyumamayı ve işleri tamamlamayı yeğliyorum." sözü ile olası zorluklar karşısında olanakların artmasını, kontrol altında tutulması gereken gücün/olanakların, bizim elimizde olmasını sağlatıyor. Gün içinde, binlerce kez içinde bulunduğumuz bu ve bunun gibi ayrımlarda, farkındalığımızı devrede tutmamızı sağlayan yeğleme olanağımız, ilgili kararımızı, uygulamamızı, günümüzü ve yaşamımızı nitelikli seviyelere çıkarmakla birlikte, kaygılanmaya neden olabilecek "düşüncelerden" de alabildiğine uzaklaşabilmemizi sağlıyor.
İkinci "sihirli" sözcüğümüz olan "Lütfen" sözü/sözcüğünün kullanımı da, aramızdaki farkların, ayrımların yok olduğu noktadan düşünerek ve seslenerek söylememizi, aktarmamızı ya da paylaşmamızı sağlıyor. Bir emiri bile ricâya dönüştürebilen bir olanak sunuyor. Yani, bir yakınımıza, "Bana bir bardak su getir!" biçimindeki, "yakınlıktan ya da rahatlıktan" dolayı emir kipinde söyleyebileceğimiz sözü bile kendimiz düşünmek varken, yakınımızın, "sihirli sözcüğü söylersen getiririm" uyarısıyla, "Peki. Lütfen, bana bir bardak su getir." sözüyle bambaşka bir alana taşımış oluruz. Bu ve buna benzer/benzemez tüm örnek ya da durumlarda, Lüt(û)fen, dikkat ve incelikle(rikkatle) söyleyebileceğimiz sözlerin yeğlenmesindeki ve gereksiz yere kaygıların oluşmasına engel olabileceğini de her ânımızda ve kararımızda, her sözümüzde göstermenin niteliği ve verimliliğinden de uzak duramayız herhalde.
Yaşamda, çok çeşitli durumlar söz konusu ve olasılık içindeyken, pek kolay kaldıramayacağımız ve taşıyamayacağımız durum ve olaylarla da karşı karşıya geliriz. Bu durumlarda kullandığımız sözcükler ise "sigorta" sözcüklerdir.
Başımıza gelebilecek her türlü maddi/manevi kayıp, ölüm, önceki koşulların yitirilmesi gibi en zorlayıcı olanlarında ise gereken tüm eylemler gerçekleştirildikten ve sözler söylenildikten, ıstıraplar paylaşıldıktan, sözün yetmeyeceği ve aklın tükeneceği noktadan sonra eğer bir yerlerde sonlandırılmazsa büyük zarar göreceğimiz kesin durumlar için çözüm aracı olan "sigorta" sözcükler(imiz)den ilki "Böyle" sözü/sözcüğüdür.
Yaşamın belirli aralığında bulunan zorlu durumların ötesinde de çok sıradışı, rekor ya da istisnai olumlu/olumsuz olay ve olgularla da karşılaşabilir, görebilir ya da duyabiliriz. "Böyle" sözünün yetmeyeceği (çok) aşırı ya da aykırı durumlar için de imdada yetişen, elektrik tesisatındaki düzenek gibi, büyük zararlara neden olmaması için kurulan önlem ve sigorta aracı olarak, "Bu da var" sözü/sözcüğü kullanılmaktadır. Bu sözcüklerin özelliği ise bunları, ancak kendimize söyleyebilmek üzere içsel ve sonsal olmalarıdır.
Kaygının pek fazla oluşmamasını, bu sözcüklerin kullanımı ile de büyük oranda sağlamış oluruz. )
( LIKE THIS vs./and/+/<>/> THIS EXIST TOO )
( SAN AFTO ile/ve/+/<>/> AYTO YPARXEI EPISIS, AFTO İPARHİ EPİSİS )
- YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ile/değil "GEREKLİ GÖRMEK"
- YEĞLEMEK/TERCİH ETMEK ile/ve/||/<> ÖNE ÇIKARMAK
- YEĞLEME/TERCİH ile/ve/<>/>< TERK
- YEĞLEME/TERCİH ile/ve/> TUTUM
( PREFER vs./and/> ATTITUDE )
- YEKNESAK[Ar.]/BİTEVİYE[Ar.]/MUTTARİT[Ar.]/MONOTON[Fr. < Yun.] değil/yerine/= TEKDÜZE DÜZENLİ
- YEKTÂ değil/yerine/= BİRİCİK
( TEK, EŞSİZ, BENZERSİZ )
- YEKÜN/YEKÛN[Ar.] değil/yerine/= TOPLAM
- YELDEĞİRMENİ :
( Reşitpaşa Mahallesinin en çok rüzgâr alan yerinde yapılan yeldeğirmeninin kalıntıları mevcuttur, ancak kim tarafından hangi tarihte yapıldığı bilinmiyor (bkz. Değirmentepe). )
- YELDEĞİRMENİ :
( Tarabya'nın kuzey rüzgârlarına açık olması nedeni ile Tarabya Tepesinde yaptırılan Yeldeğirmeni de zaman içinde yıkılıp gitti, kalıntıları bile korunamadı. )
- YELDİRİK ile/>< SÖLEPE
( Çok hızlı yürüyen, yel gibi hızlı giden kişi. İLE/>< Hızlı olmayan, yavaş hareket eden. | Dağınık, pasaklı. )
- YELDİRME ile YELDİRMEK
( Kadınların, çarşaf yerine kullandıkları, başörtüsü ile birlikte giyilen hafif üstlük. İLE Aceleyle koşturmak, koşuşturmak. )
- YELEME ile ...
( Ciddi işlerle uğraşmayan. )
- YELKENCİ, CEYHUN (TRABZON, 1983) :
( Sarıyer altyapısından yetişti. Beş sezon (2000 - 2005) tescilli kaldığı Sarıyer'de 65 lig, 3 kupa maçı olmak üzere 68 resmi ve 33 özel maçla birlikte toplam olarak 101 maçta forma giydi. Lig maçlarında 3, kupa maçında 2 ve özel maçlarda 3 olmak üzere takımına 8 gol kazandırdı. Türk Telekom takımına transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. )
- YELKENCİLER KÖŞKÜ :
( Sarıyer'de Dursun Fakih Sokakta bahçe içindedir. Bu köşkün ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmiyor. Köşk Karagöz ailesinin mülkiyetindedir. Harap vaziyettedir. )
- YELKOVANGİLLER
( Kuşlar sınıfının, fırtınakuşları takımından bir aile. )
- YELLOZ ile ŞILLIK
( Ahlâksız, hafifmeşrep. İLE Aşırı ve bayağı biçimde süslenip boyanmış kadın. )
- YEL/RÜZGÂR ile AKÎM[Ar.]
( ... İLE Kısır. | Sonuçsuz. | Yağmur getirmeyen yel. [Özellikle Batı'dan ya da Kuzey Batı'dan esen yel.] )
- YELTEMEK/YİLTEMEK = KIŞKIRTMAK | ÖZENDİRMEK, İSTEK UYANDIRMAK
- YEME-İÇME ve/||/<> SOLUK ve/||/<> YÜRÜME ve/||/<> HAREKET ve/||/<> UYKU ve/||/<> DÜŞÜNCE ve/||/<> CESÂRET ve/||/<> GÜNEŞLENME
( Hayvanlar gibi olsun... VE/||/<> Kaplumbağalar gibi olsun... VE/||/<> Güvercinler gibi olsun... VE/||/<> Maymunlar gibi olsun... VE/||/<> Köpekler gibi olsun... VE/||/<> Fil gibi olsun... VE/||/<> Dişi Aslan gibi olsun... VE/||/<> Ayı gibi olsun... )
- YEMEDİĞİN/İÇMEDİĞİN ile/ve/değil EŞİK
- YEMEĞE:
TUZLA BAŞLAMAK ve/> TUZLA TAMAMLAMAK
- [ne yazık ki]
YEMEĞİN "YANMASI":
ATEŞ İLE ile/ve/||/<> TUZ İLE ile/ve/||/<> ACI BİBER İLE
( Yemekler, sadece ve doğrudan ateş ile değil fazla kullanılan tuz ya da acı biber, baharat vb. ile de yenilmez duruma düştüğünde kullanılan deyim. )
- YEMEK:
40 YAŞINA KADAR ile/> 40 YAŞINDAN SONRA
( Kişi, yer. İLE/> Kişiyi yer. )
- YEMEK:
ACIKINCA ile/ne yazık ki ÜZÜLÜNCE ile/ne yazık ki KIZINCA
( Sofradakileri. İLE/NE YAZIK Kİ Kendimizi. İLE/NE YAZIK Kİ Birbirimizi. )
- YEMEK:
"AYIRDETMEK" değil AYIRMAK
- YEMEK DÜZENİ ve ÇATAL-BIÇAK KULLANIMI!
( Yemek yenilebilmesi için hazırlanan, masanın üzerinde bulunan tüm araç ve gereçlere "Kuver" denir.
"Ala Carte Kuver, Tabldot Kuver, Fiks Menü Kuveri, Kahvaltı Kuveri, Çay Kuveri" olarak düzenlenir. )
( - Önce yenilecek yemeğin takımı, kuverin en dışına, en son yenilecek yemeğin takımı, en içe konulur.
- En dıştaki takımdan başlanılır, içe doğru devam edilir.
- Çatal ve bıçaklar, boyları itibariyle masanın kenarına, takımların saplarına göre hizalandırılır.[Büyüklüklerine göre sıralandırılmaz/hizalandırılmaz!]
- Bıçaklar, kesici tarafı tabağa bakacak biçimde, sağ tarafa konulur.
- Ekmek tabağı, sol tarafımızda bulunur ve bıçağı da üzerinde, kesici tarafı sola/dışa bakacak biçimde bulundurulur.
- Bardaklar, sağ tarafta ve bıçaklarımızın önünde bulundurulur.
- Tatlı takımında ise çatal, hemen tabağın üzerinde, sağ tarafa dönük[sapı solda!], bıçak(keskin tarafı içe/aşağıya dönük) ve kaşık ise çatalın üstüne, sol tarafa dönük(sapı sağda!) konulmalıdır. Sadece dondurma kaşığı[ucu düz kaşık], çatalın alt tarafına[tabağın hemen üstüne], sola bakacak biçimde[sapı sağda!] konulur. Tabağın önündeki tatlı takımı, tatlı gelene kadar kullanılmaz.[Yedi yaşın altındaki çocuklara verilebilir.]
- Çorba kaşığı, sağda ve en dışta bulunur.[Sol taraftaki kaşık, solumuzda oturan kişiye aittir!]
- Üzüm, kiraz gibi meyveler için takım bulunmaz.
- Hardal ve ketçap türevleri, önceden masaya konulmaz.
- Sürahi ve şişeler için altlık kullanılmalıdır.
- Ekmek Tabağı 15 cm., Salata ve Tatlı Tabağı 17 cm., Zeytinyağlı Tabağı 19 cm., Çukur Çorba Tabağı 19 cm., Ordövr Tabağı 21 cm., Ana Yemek Tabağı ise 24 cm.dir.
- Yemek peçetesi [35 cm. X 50 cm.]dir.
[Çeşitli biçimlerde katlanmış bez peçeteler, bir köşesi tabağın altına sıkıştırılarak kucağa doğru sarkıtılır. Gerektiğinde kullanılmalıdır! Kâğıt peçete aranılmamalıdır! Çok gereksinim duyulduğunda garsondan istenilebilir ya da yanımızda bulundurulmalıdır!]
- Çatal ve bıçak, kalem tutar gibi tutulmaz! Sapları hiçbir zaman baş parmak ve işaret parmağının arasında kalmamalıdır.
- Sapı avuç içinde kalacak biçimde, işaret parmağıyla desteklenecek biçimde tutulur.
- İkide bir, el değiştirilerek kullanılmaya çalışılmaz!
- Bazı yiyecekler[pizza gibi], gerektiğinde ve/ya da çevreye/çoğunluğa/ülkeye göre elle de yenilebilir.
- Salata için ana yemek çatal ve bıçağı kullanılır.
- Çatal-bıçağı doğru tutmak için bazı şeyler kesmeye alışmak için önceden, kendi başımıza çalışma yapmamız yararlı olacaktır!
- Bıçağın üzerine herhangi bir şey konulmaz, bıçakla bir şey alınmaz, bıçakla bir şey yenilmez! Hiçbir zaman, hiçbir biçimde, bıçak ağza götürülmez! Bıçak, sadece yardımcı bir araçtır! Bıçağın işlevi, ekmekle ya da başka bir şeyle karşılanmaya çalışılmaz![Bazen, "çatalın kenarıyla bölünebilir" düşüncesinde bile, [olabildiğince] çatal yerine bıçak kullanmak gerekir.]
- Çatalı sağ elde tutmak için [sağ elle yemek için], yemek önceden lokmalara ayrılmaz, parça parça duruma getirilmez!
- Tabaktan alınan parçaları, çatalın alacağı kadar küçük/az tutmak gerekir. Çatalın ucu saplanarak alınan parçaları, çatalın içbükey tarafının aşağıya bakacak biçimde[sapının avuç içinde kalacak biçimde] ağza götürülmesi gerekir.
- Yere düşen çatal ve/ya da bıçak, eğilip alınmaya çalışılmaz ya da herhangi bir telâfiye ya da çabaya girişilmez, utangaçlık duyulmaz, hata olarak yorumlanmamalı/algılanmamalıdır ve üstünde durmamak gerekir![Garsondan yenisi istenir ve sağ tarafımızdan verilmesi üzerine beklememiz gerekir.]
- Yemeğinizi bitirdiğinizde/doyduğunuzda çatal ve bıçak birleştirilerek, saat 4 ya da 5 yönünde, sapı dışta kalacak biçimde yan yana tabağın üzerine bırakılır(tamamen tabağın içine konulmaz![Garsonun tabakları üstüste koyması gerektiğinde ona yardımcı olmak açısından da.]). Eğer yemeğe devam ediliyorsa çatal ve bıçağın ucu, tabağa, sapları masaya dayanacak biçimde ya da çapraz olarak tabağın ve yemeğin üzerinde bırakılır.(Bu durumdayken tabağınızda yemek kalmasa bile garsonların tabağınızı alma girişiminde bulunmaması gerekir. [Gerekirse bunu garsona tekrar anımsatmamızda hiçbir sakınca yoktur.])
- Metaller üzerinde kesim yapılmaz!
- Servis tabağına/fayansına el değdirilmez!
- Tabaklar aşırı doldurulmamalıdır!
- Tek bir parça servis ediliyorsa tabağın tam ortasına gelecek biçimde konulur.
- Lokmalar, küçük tutulmalıdır. Çataldan düşürmemek ve dökmemek açısından da gereklidir. Ayrıca, dökmemek için tabağın üzerine fazla eğilmemek gerekir.
- Dirsekler ve kollar etrafımızdakileri rahatsız etmeyecek biçimde denetim altında tutulmalıdır. Tabağımız ve masanın üzerinde büyük açılar oluşturacak biçimde açılmamalıdır.
- "Etrafımızdakilerin bizi gözlemliyormuş düşüncesi ve duygusu"ndan uzak kalmak gerekir.
- Gerekirse bazı ayrıntıları öğrenmek üzere bilgisinden emin olduğunuz kişilerin eylem ve tutumları gizlice gözlenebilir. Gördüklerinizi taklit etmek yerine neyin, nasıl olacağı üzerine emin olmak gerekir.
- 7 - 8 yaşından itibaren çatal-bıçak kullanımının olanağı, fırsatı ve eğitimi verilmiş/alınmış olmalıdır! Bilgi ve kurallar yaşam boyunca her yerde, her koşulda tam olarak uygulanmalıdır!
- Afiyet olsun! :) )
(
)
- YEMEK İÇİN YAŞAMAK ile/yerine/değil YAŞAMAK İÇİN YEMEK
( Olgun kişi, sözlerinde dikkatli, yiyip içtiklerindeyse ölçülüdür. )
( Gıdanın ahlâkı bizde kalır, posası dışarı çıkar. )
( Kötüler, yemek için yaşar; iyiler ise yaşamak için yer. )
( EŞHÂ[Ar. < ŞEHÎ]: En çok sevilen, sevilerek/istekle yenilen şey. )
( NEHEM[Ar.]: Yemeğe, şiddetli arzu duyma. )
( TELEBBÜK[Ar.]: Mide dolgunluğuna uğrama. | İMTİLÂ'[MELÂ] )
( Hayvan. DEĞİL İnsan. )
( TÛŞE | KUT-İ LÂ YEMÛT: Ölmeyecek kadar yenilecek şey, azık. )
( TÛŞE-İ RÂH: Yol yiyeceği/azığı. )
- YEMEK ISINIRKEN TELEFON ETMEMEK/DALMAMAK
- YEMEK PİŞİRMEK ve/<> SEVGİ
( TABH: Pişirme, pişirilme. | İlâç kaynatma. )
( TABHİYYE: Pişirmek/pişirilmek üzere birine verilen ücret, pişirmelik. )
( TANZÎH: Gereği gibi pişirme/pişirilme. )
( Gönülsüz yapılan aş, ya karın ağrıtır, ya da baş. )
- YEMEK "VERMEK" değil YEMEĞE DAVET ETMEK
- YEMEK BİRİ(LERİ)YLE (PAYLAŞARAK) YEMEK
- YEMEK ile DAVET
- YEMEK ile/ve/||/<> İLAÇ
- YEMEK ile KEMAN
( Birlikte olmasında bir sorun yoktur fakat yemek esnasında çalınan keman, hem aşçıya hem kemancıya saygısızlıktır. )
( İkisi de başlı başına büyük sanattır. İkisi de çok değerli ve önemlidir. Ayrı ayrı yaşamak daha yerinde olur. )
- YEMEK ile ZÎYÂFET
( ... İLE Konuk kabul etme. | Konuğa yedirip içirme, şölen. | Değişik ve karışık olma. )
- (YEMEKTE) SU/SIVI TÜKETMEMELİ!
- YEMEME ile ORUÇ/RİYÂZAT
( ... ile TECEVVÜ'[< CÛ'] )
- YEMENİ/Cİ[Ar.] ile YEMENİ/Cİ[Ar.]
( Kalıpla basılıp elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent. | Yemeni yapan ya da satan kişi. İLE Bir tür hafif ve kaba ayakkabı. | Yemeni yapan ya da satan kişi. )
- YEMEYİ (SEVMEK/İSTEMEK)
ile/ve/değil/||/<>
YEMEĞİ (SEVMEK/İSTEMEK)
- YEMİN ile/ve/<> İNTİKAM
( En anlamlı/büyük yemin, söz vermektir. İLE/VE/<> En etkili/büyük intikam, affetmektir. )
- YEMÎN ile/||/<> YEMÎNİ ile/||/<> YESÂRİ ile/||/<> YEMÎN Ü YESÂR
( Sağ. İLE/||/<> Sağ taraf. İLE/||/<> Sol taraf. İLE/||/<> Sağ ve sol. )
- YEMİNİNE BAKIP KİŞİYE İNANMAK ile/değil/><
KİŞİYE BAKIP YEMİNİNE İNANMAK
- YEMİNLEN değil YEMİNLE
- YEMİYİM" ile/değil YEMEYEYİM
- YENER, GÖKER PROF. DR.(İST. 1937 - 2018) :
( Büyükderelidir. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. 1960'da İ.Ü. Orman Fakültesinden mezun oldu. Düzce Orman İşletmelerinde çalıştıktan sonra askerlik görevini yaptı. 1963'te İ.Ü. Orman Fakültesi Orman Ürünlerinden Faydalanma Kürsüsüne asistan olarak atandı. 1969'da hazırladığı "Dursunbey ve Elekdağı Karaçamlarının Fizikselce Mekanik Özellikleri, Kullanış Yerleri Hakkında Araştırmalar" adlı tezi ile Doktor unvanını aldı. 1970 - 1971'da İngiltere'de Aylesburyş - Bucks'ta "Orman Ürünleri Araştırma Laboratuarı"nda araştırma ve incelemelerde bulundu. 1975 yılında tamamladığı "Türkiye'de Kontrplak, Kontrtabla ve Yonga Levhaları Sanayi, Gelişme Olanakları, Bu Malzemelerin Teknolojik Özellikleri Hakkında Araştırmalar" konulu tezi ile Doçent unvanını kazandı. 1982'de profesörlüğe yükseltildi. 1992 - 1995 yılları arasında İ.Ü. Orman Fakültesi Dekan Yardımcılığı yaptı. İstanbul Üniversitesi Senatosunda İ.Ü. Orman Fakültesi üyesi olarak bulundu. 2004'te yaş haddinden emekli oldu. )
- YENİ BASKIDA:
GELİŞTİRİLMİŞ ile/ve/||/<> GENİŞLETİLMİŞ ile/ve/||/<> ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ
- YENİ BEND YOLUNDAKİ ÇEŞME :
( Bahçeköy'de Yenibend'e giderken sol taraftadır. Kaynak suyu vardır. Çeşmenin kitabesinde şu ayet yer almaktadır: Kalellahu tealâ fi kitabihil kerim" (Tamiri: 1955, Sular İdaresi). )
- YENİ CAMİ :
( Bahçeköy'de harman yeri yanında bulunan kilise mübadeleden sonra uzun süre değişik amaçlar için kullanıldıktan sonra 1977'de camiye dönüştürüldü. )
- YENİ CAMİ :
( Garipçe Köyü yeni cami köy içinde olup 1941 yılında inşâ edilmiştir. Sonuncusu 2007/2008'de olmak üzere İki kez büyük onarım gördü. Tarihi bir özelliği yoktur. )
- YENİ CAMİ :
( Pınar Mahallesi yeni cami çarşı içinde olup tarihi özelliği yoktur. )
- YENİ CAMİ :
( Yavuz Sultan Selim Mahallesindeki bu cami ismi gibi yeni inşâ edilen camilerden olup tarihi özelliği yoktur. )
- YENİ CAMİ :
( Yeniköy askerlik şubesi karşısındaki bu cami 1966 yılında yapılmış olup tarihi bir özelliği yoktur. )
- YENİ ÇEŞMELER :
( Rumelikavağı Muhtarlığı ile Rumelikavağı Güzelleştirme ve Çevre Koruma Derneği'nin gayretleri ile Rumelikavağı'nda 13 yeni çeşme yapılmıştır. Bu çeşmelerden bir kısmı yeni, bir kısmı ise eski fakat herhangi bir özelliği olmayan çeşmelerin yenilenmesi biçiminde olmuştur. Memba suyundan akış alıyorlar. )
- YENİ DOĞA FELSEFESİ ile FENOMENOLOJİK YAKLAŞIM
( * 3. Şahıs Perspektifi. İLE 1. Şahıs Perspektifi. * Tanrısal bakış. İLE Kişi perspektifi. * Nesneyi ötekileştirme. İLE Nesnenin buradalaştırılması. * Deney. İLE Deneyim. * Yersiz-zamansız. İLE Yerli-zamanlı. * Matematiksel. İLE Dil. * Mekanik. İLE Organik. * Açıklar. İLE Betimleme. )
- YENİ-ESKİ ile/değil TAZE-BAYAT
- YENİ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- YENİ [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- YENİ HİBE PARK (DEDEMAN) :
( Ferahevler Mahallesindedir. 700,00 m²'lik yeşil alanı bulunmaktadır. )
- YENİ KİLYOS CAMİİ :
( Köy içinde ve büyük meydanlık alan üzerinde olup Osmanlı mimarı tarzındadır ve 2004'te hizmete açıldı. )
- YENİ KÖY VAPUR İSKELESİ :
( Boğaziçi'nin en önemli iskelelerinden biridir. İlk iskele Yeni Kahve mevkii önündeydi. 1889'da bu iskeleye bir memur odası ilave edildi. 1908'de ise bu iskele yıktırılıp yerine yeni inşâ edildi. İskele Boğaziçi'nin merkezi bir yerinde olduğu için aktarmalar buradan yapılırdı. Beykoz, Paşabahçe, Çubuklu ve diğer Anadolu yakası iskelelerine gidecek yolcular buradan aktarma yaparak giderlerdi. Halen Yeniköy - Beykoz arasındaki seferler buradan yapılmaktadır. Aktarma sisteminde iskelede yığılmalar olduğu için yakınmalarda olurdu. Nihayet 1950'li yıllarda bu sistemden vazgeçildi. İskele kazık sisteminde yapılmıştır. Hemen yanı başında deniz taşıma motorlarına ait iskele mevcuttur. Yeniköy vapur iskelesi halen kullanılmaktadır. )
- YENİ OLAN ile YENİ OL(A)MAYAN
- YENİ [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- YENİ [PAYLAŞILAMIYOR/PAYLAŞILMIYOR]
- YENİ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- YENİ [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- YENİ YILDIZ KOLEJİ :
( Bu kolej 1989 yılında Bebek'teki anaokulu ve ilkokulu binasında öğretim ve eğitime başladı. 19891/1992 ders yılında Yavuz Sultan Selim Mahallesindeki yeni binasına taşındı. )
- YENİ YUNUS EMRE CAMİİ :
( Ferahevler Mmahallesinde bulunan camilerden biridir. )
- YENİ ZELANDA'NIN İKİ TEMEL SİMGESİ:
KİVİ KUŞU ve/+/||/<> EĞRELTİ OTU
- YENİ/ESKİ ile/ve/değil/yerine FARKLI
( [not] NEW/OLD vs./and/but DENSE
DIFFERENT instead of NEW/OLD )
- YENİBAHAR
( Mersingillerden, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yetişen bir bitki. | Bu bitkinin olgunlaştıktan sonra kurutulup bahar olarak kullanılan meyvesi. )
- YENİÇERİ ve/||/<>/> KULOĞLU
( Kapı kulu teşkilatının piyade sınıfı. | Bu asker sınıfından olan er. VE/||/<>/> Ölen evli yeniçerilerin, babaları gibi ocakta askerlik yapan çocukları. )
- YENİDEN DİRİL(T)MEK ile/değil YENİDEN CANLANDIRMAK
( [not] RESURRECTION vs./but RE-ANIMATION )
- YENİDEN PAZARLAMA ile/ve/||/<> YENİDEN HEDEFLEME
( İlgili yazıyı okumak için burayı tıklayınız... )
( RE-MARKETING vs./and/||/<> RE-TARGETING )
- YENİDEN TANIMLAMA ile ÇOĞALTMA
- YENİDEN ÜRETMEK ile/ve/<> ÇOĞALTMAK
- YENİDÜNYA ile Yenidünya
( Maltaeriği. | Renkli ya a sırlı sırçadan yapılan, süs olarak asılan top. İLE Amerika anakarası. )
- YENİK ile YENİK/MAĞLUP[Ar.]
( Yenmiş, aşınmış. | Bir hayvanın ya da böceğin, bir şeyi yiyerek onda bıraktığı iz. İLE Savaş ya da yarışmada yenilmiş. | Güçsüz, çaresiz. )
- YENİKAPI MEVLEVİHANESİ ile ÖTEKİ MEVLEVİHANELER
( Itrî'nin, Dede Efendi'nin ve Şeyh Galib'in yetiştiği yerdir. İLE ... )
- YENİKÖY BALIKÇI BARINAĞI :
( Yeniköy balıkçı barınağı Tarabya'dan Yeniköy'e girişte ve parkın karşısındadır. Küçük sandallar için bir barınaktır. Barınak Yeniköy S.S. Su Ürünleri Kooperatifinin kullanımındadır. )
- YENİKÖY CAMİ PARKI :
( Yeniköy'de çarşı içindedir. Yeniköy Yeni Cami bu büyük parkın içindedir. )
- YENİKÖY CAMİİ :
( Yeniköy çarşısı üzerinde ve Vapur İskelesinin karşısındaki Parkın içindedir. Modern mimari yapısı ile dikkat çeker ama tarihi özelliği yoktur ve yeni camilerdendir. )
- YENİKÖY GÜZELCE KÖŞKLER YAZLIK SİNEMASI :
( Yeniköy'de Güzelce Köşkler Sokağında bulunuyordu. Yazlık sinema idi. 1968 yılında açıldı 1976 yılında kapandı. Mekan Rum Kilisesine aitti. Buruda halen Yeniköy Çamaşırhanesi faaliyet gösteriyor. )
- YENİKÖY İLKÖĞRETİM OKULU :
( Yeniköy İlköğretim Okulu 1923'te küçük bir barakada Yeniköy 33. İlkokulu olarak hizmete açıldı. Bir süre sonra biraz daha büyük bir binaya taşınan okul, 1933'te halen kullanılan büyük binasında hizmet vermeye başladı. Okul 1997/1998 öğretim yılında İlköğretim statüsüne alındı. )
- YENİKÖY MAHALLESİ :
( Sarıyer İlçesinin sahil şeridinde yer alan mahallelerinden biri olup; Tarabya, İstinye ve Ferahevler mahallelerinden sınır alır. Yeniköy'ün kuruluşu, Kanuni Sultan Süleyman'ın (1520 - 1566) fermanı ile Karadeniz, özellikle; Trabzon ve Rize bölgesinden getirilen, Rum ve Türk ailelerin iskan edilmesi ile oldu. Türkler semte Yeniköy derken, Rumlar da "Niohorion" (Neokhorion) diyorlardı. Zamanla Neohorion kelimesi biraz kısaltılarak "Nihori" dönüşmüştür. Nihori'nin Türkçe karşılığı da "Yeniköy"dür. 1992 nüfus sayımına göre mahallenin nüfusu 15.034'dür. )
- YENİKÖY MEZARLIĞI :
( Yeniköy'ün üst kısımlarında olup, hala gömü yapılmaktadır. Bu mezarlıkta I. Dünya Savışı sırasında şehit olan 6 Tunuslu askerin gömülü olduğu için mezarlığın alt kısmına şehitlik denildi. 1960'da askeri yönetim mezarlığı kapadı ama bilahare açtı. )
- YENİKÖY NAHİYESİ :
( Sarıyer İlçesinin tek nahiyesi idi. Nahiyelik durumuna 15 Ocak 1972'de son verildi ve mahalle durumuna getirildi. Yeniköy'de Nahiye Belediye Başkanlığı Dairesi vardı. )
- YENİKÖY PARKI :
( Bu park Yeniköy'e girişte, küçük liman karşısındadır. Yeniköy'ün eski parkıdır. )
- YENİKÖY PARKINDAKİ ÇINAR AĞACI :
( Balıkçı limanı karşısındaki parkta bulunan bu çınarın dipten çevresi 9.85 m, göğüs hizasından ise 5.0 m dir. Tahminen 350 - 400 yaşlarındadır. )
- YENİKÖY PLAJ PARKI :
( Yeniköy Köybaşı Caddesi üzerindedir. 4.465,64 m2 üzerinde kurulu çok amaçlı bir parktır. Bu parka muhtarlık parkı da denilmektedir. )
- YENİKÖY S. S. SU ÜRÜNLERİ KOOPERATİFİ :
( Yeniköylü balıkçılar tarafından kurulan Su Ürünleri Kooperatifi Balıkçı barınağını kontrolü altında tutmaktadır. )
- YENİKÖY ŞEHİTLİĞİ :
( Yeniköy'ün üst kısımlarında olan Türk mezarlığının deniz tarafında bulunmaktadır. I. Dünya Savaşı sırasında şehit olan 6 Tunuslu asker bu mezarlığa gömüldüğü için buraya şehitlik denildi. 1960 askeri yönetim zamanında şehitlik nedeni ile mezarlık bir süre kapatıldı ise de sonra tekrar açıldı. )
- YENİKÖY SİNAGOGU :
( Yeniköy'de askerlik şubesi karşısındadır. Musevilere ait sinagog Musevi banker Kamonda ailesinin desteği ile 1870'li yıllarda inşâ edilmiştir. )
- YENİKÖY SİNEMASI :
( Bu sinema çarşı içinde ve vapur iskelesine giden sokağın karısındaki Kilisenin arkasında bulunuyordu. Yazlık ve kışlık olarak faaliyet gösteren sinemanın sahibi Yeniköy Muhtarı Faris Varmışer'di. Yer ise Rum Kilisesi Vakfınındı. 1960'da açılan bu sinema 1970'de kapandı. )
- YENİKÖY SPOR KULÜBÜ BİNASI :
( Yeniköy, Köybaşı Caddesi üzerinde ve halı sahanın yanındadır. Kulüp yönetim kurulu burada toplanmakta olup, binanın ön kısmı kulüp lokalidir. )
- YENİKÖY SPOR KULÜBÜ HALI SAHASI :
( Yeniköy Spor Kulübü halı sahası, Yeniköy Köybaşı Caddesi üzerindedir. )
- YENİKÖY SPOR KULÜBÜ TESİSLERİ :
( Yeniköy Spor Kulübü sosyal tesisleri Askerlik Şubesinin yanında ve Parkın deniz kıyısındadır. Tesis içinde kafeterya, restaurant, plaj bulunmaktadır. )
- YENİKÖY SPOR KULÜBÜ :
( Yeniköy Spor Kulübü 1973 yılında kuruldu. Necati Özas, Avni Baydar, Aydın Baydar, İbrahim Döner, Ali Baydar, Yücel Anlayan, Münir Maçınlar, Çetin Yedigünler, Şakir Övünç, İbrahim Maçinler, Nurettin Akdağ ve Ziya Algan tarafından kuruldu. Uzun süre gayri federe olarak faaliyet gösterdikten sonra tescili yapılarak Beden Terbiyesi Teşkilatına dâhil edildi. Amatör III. Kümeden lig maçlarına başlayan Yeniköy önce II. Kümeye sonra I. Kümeye yükselme başarısını gösterdi. İstanbul Şampiyon da olan Yeniköy bir sezon III. Türkiye Liginde yer aldı. Halen İstanbul Süper Amatör Liginde maçlarına devam etmektedir. Yeniköy ayrıca Voleybol dalında da faaliyet göstermektedir. Voleybolda da başarılı olmuş ve deplasmanlı lige yükselmek başarısını göstermiştir. Kulübün Başkanlığını Ali Düşmez yapmaktadır. )
- YENİKÖY VLAHERHA AYAZMASI :
( Yeniköy, İstinye arasında ve tepede olan bu ayazma, birkaç basamakla inilen bir bodrumun içindeydi ve 1960'lı yıllara kadar ziyaret ediliyordu. )
- YENİKÖY YENİ CAMİ ÇEŞMESİ :
( Yeniköy Yeni Cami bahçesi içinde bulunan tipik bir cami çeşmesidir (M. 1966). Cami bahçesine girişte soldaki duvara bitişiktir. )
- YENİKÖY YENİ CAMİ YANINDAKİ ÇEŞME :
( Yeniköy Yeni Caminin kıble duvarının sol tarafında bulunan bu çeşme büyük duvar çeşmesidir. Çeşmenin kitabesi yok. Ne zaman kim tarafından yapıldığı bilinmiyor. )
- YENİKÖY ZEKİ MÜREN PARKI :
( Yenköy'de Alb. Osman Sokak üzerinde yapılan bir park Sanatçi Zeki Müren'in ismi ile açıldı. Park 1.385 m² alanda kuruldu. 80 m² oyun, 679 m² dinlenme alanı, 82 m² fitness ve 444 m² de yeşil alanı var. )
- YENİKÖY ZOGRAFYON KIZ İLKOKULU :
( Zografyon Kız İlkokulu 1872 yılında banker Hristakis Zografos tarafından yaptırılmıştır. Mimarı, Kostantinos Dimadistir. Mükemmel mimarisi ile dikkat çeker. Bu okul 1970 yılına kadar eğitim verdi. Bu tarihte öğrenci yokluğu nedeni ile kapandı. )
- YENİKÖY\'DEKİ RUM MEZARLIKLARI :
( Yeniköy'deki Rum meşatlıkları (mezarlıkları) Panayia Kumariotisa Kilisesi, Ayios Yeorgios Kilisesi ve Ayios Nikolaos Kilisesi bahçesinde bulunmaktadır. )
- YENİKÖYBURNU :
( Yeniköy Balıkçı barınağının Tarabya tarafındaki çıkıntıya Yeniköyburnu denilmektedir. )
- YENİLE ile/=/||/<>/> YENİDEN
- YENİLEME ile ANASTİLOSİS[Yun.]
( ... İLE Yıkılmış arkeolojik yapıların, özgün parçaları bir araya getirilerek yeniden kurulması. )
- YENİLEN/DEN ile/ve YENİLMEYEN/DEN
( Kâr. İLE/VE Yarar. )
- YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI ile FOSİL YAKITLAR
( Yenilenebilir enerji kaynakları, doğal yollarla yenilenebilen ve tükenmeyen enerji kaynaklarıdır[güneş enerjisi, yel enerjisi]. İLE Kömür, petrol ve doğalgaz gibi yeraltında bulunan ve sınırlı miktarda olan enerji kaynakları. )
- YENİLENEBİLİR ENERJİ ile/||/<> FOSİL ENERJİ
( Yenilenebilir doğal döngü sürdürülebilir, fosil sınırlı CO₂. )
( Formül: Güneş/rüzgar İLE kömür/gaz )
- YENİLENEBİLİR ile/ve ÇOĞALTILABİLİR
( RENEWAL vs./and ABLE TO INCREASE )
- YENİLGİ:
KAYBETTİĞİNDE değil VAZGEÇTİĞİNDE
- YENİLGİ/HEZÎMET[Ar.] ile/değil/yerine/>< HİZMET
( Hezîmete uğramamak için sürekli ve her türlü hizmet etmek gerekir. )
- YENİLİK ARAYIŞI ile/ve/||/<>/> ZARARDAN KAÇINMA ile/ve/||/<>/> SEBAT
- YENİLİK ile/ve/||/<> DEVRİM
- YENİLİK ile/ve/||/<>/> İLERLEME
- YENİLİKLER ve/< DELİLİKLER
- YENİLİKLERDE:
BEĞENİLİR ile KABUL GÖREN ile BEĞENİLMEYEN ile KÖTÜ
( BİD'AT-İ HASENE ile BİD'AT-İ MAKBÛLE ile BİD'AT-İ MERDÛDE ile BİD'AT-İ SEYYİE )
- YENİLİR-YUTULUR (BİR SÖZ ETMEMEK/OLMAMAK)
- Yenilmemek için DİNLE!!!
- Yenilmemek için SUS!!!
- YENİMAHALLE CADDESİ :
( Hacı Ömer (Kumsal) meydanından başlayarak Yenimahalle'nin girişine kadar devam eder. Deniz Apartmandan sonra ve Yürek Yakan Sokak başında son bulur. )
- YENİMAHALLE CAMİİ :
( Yenimahalle Cami Osmanlı mimarı tarzında yapılan bir cami olup mimari bir özelliği yoktur. Cami 1959'da ibadete açıldı. )
- YENİMAHALLE PARKI (MUHTARLIK ALTI) :
( Bahçeköy'dedir. 575,00 m²'lik bir alan üzerindedir. 105,00 m²'lik yeşil alanı, 89,00 m² çocuk oyun alanı bulunmaktadır. )
- YENİMAHALLE RUM İLKOKULU :
( Yenimahalle Kilisesinin arka sokağındaki bu Rum ilkokulu çok uzun yıllar hizmet verdi. Yenimahalle'de çıkan bir yangın sırasında okulda yanınca, Rum cemaat yeni bir okul daha açtıysa da uzun ömürlü olmadı ve cemaatin azalması üzerine bu okul kapandı. )
- YENİMAHALLE VAPUR İSKELESİ :
( Boğaziçi'nin eski iskelelerinden biriydi. Koyda olduğundan yolcu gemilerinin konakladıkları iskelelerdendi. Motorlu taşıt vasıtalarının çıkması ve yöre halkının göç vermesi nedeniyle yolcu sayısında büyük düşüş olunca iskele 1982'den sonra kapatıldı ve sonra da yerinden söküldü. )
- YENİMAHALLE :
( İlçenin deniz sahil şeridinde yer alır. Rumelikavağı, Sarıyer ve Maden mahallelerinden sınır alır. Yenimahalle Boğaziçi'nin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Antik çağdaki ismi adı Neopolis'ti. Bu sözcüğün anlamı da Yenikent/Yenimahalle idi. Antik çağda bu semte Amieton, Bizans döneminde ise Anilton da deniliyordu. 1992 nüfus sayımına göre mahallenin nüfusu 3.558'dir. )
- YENMEK/İNTİKAM":
RAKİBİNİ/DÜŞMANINI (")ÖLDÜRMEK(") ile/değil/yerine BAŞKALARINI/TOPLUMU KURTARMAK
- YENMEK ile/ve/||/<> ALT ETMEK
- YENMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/> ETKİSİ ALTINA ALMAK
- YENMEK ile/ve ÜSTESİNDEN GELMEK
- YER ÇEKİMİ ile/ve/||/<>/< ELEKTROMANYETİK ÇEKİM
( [Gücü] Elektromanyetik çekimden daha az. İLE/VE/||/<>/< Yer çekiminden daha fazla. )
( Çivi. İLE/VE/||/<>/< Mıknatıs. )
- YER DEĞİŞTİRME ile/ve/||/<> YANLIŞ (YERE) YERLEŞTİRME
- YER DEĞİŞTİRMEK ile/ve/<> BİÇİM DEĞİŞTİRMEK
- YER (TUTMAK) ile/ve/<>/> YURT (TUTMAK)
- YER VERMEK ile/ve/değil/||/<>/< GEÇİT VERMEK
- YER VERMEMEK ile TUTARSIZLIK
( NOT TO GIVE PLACE TO vs. INCOHERENCY/INCONSISTENCY )
- YER-YURT
- YER YUVARI:
UÇUTYUVAR/KATMAN ile/ve/<> SU YUVARI/KATMANI ile/ve/<> TAŞ YUVARI/KATMANI(YER KABUĞU) ile/ve/<> SICAK YUVARI(MAGMA KATMANI) ile/ve/<> AĞIR YUVAR(ÇEKİRDEK KATMANI)
( 30.000 km. İLE/VE/<> 12 km. İLE/VE/<> 150 km. İLE/VE/<> ... İLE/VE/<> 5.000 km. )
- YER ile DOĞAL YER
( LOCATION )
- YER ile/ve/değil/>< NEMO NOKTASI
( ... İLE Karaya en uzak nokta.[Pasifik Okyanusu'nun güneyindedir.] )
- YER ile/değil/yerine/>/< YURT
( [Yaşam niteliği...] Sürdürülebilir değilse. İLE/DEĞİL/YERİNE/>/< Sürdürülebilirse... )
- YERALTI ile/ve/||/<> ALTYAPI
- [yerbilim] İNEÇ = TEKNE
- KÜTLE/YER ÇEKİMİ OLGUSU ile/ve/||/<> KÜTLE/YER ÇEKİMİ KAVRAMI
( Herkes için. İLE/VE/||/<> Bilgin//aydın/âlim/filozof için. )
- KÜTLE/YER ÇEKİMİ ile/ve/<> AŞK
( Doğa'da. İLE/VE/<> İnsan'da. )
( Yerçekiminin tutumu, en yüksek bağlantıda olmaktır. )
( The attitude of the gratitude is the highest yoga. )
( In nature. VS./AND On Human. )
( GRAVITATION vs./and LOVE )
- KÜTLE/YER ÇEKİMİ ile/ve/||/<> ENERJİ
( F = G M1 M2 / r²
İLE
F = G q1 q2 / r² )
(
Çeşitli kentlerde yerçekimi nedeniyle hızlanma
Konum
m/s2
ft/s2
Konum
m/s2
ft/s2
Konum
m/s2
ft/s2
Konum
m/s2
ft/s2
Anchorage
9.826
32.24
Helsinki
9.825
32.23
Oslo
9.825
32.23
Copenhagen
9.821
32.22
Stockholm
9.818
32.21
Manchester
9.818
32.21
Amsterdam
9.817
32.21
Kotagiri
9.817
32.21
Birmingham
9.817
32.21
London
9.816
32.20
Brussels
9.815
32.20
Frankfurt
9.814
32.20
Seattle
9.811
32.19
Paris
9.809
32.18
Montréal
9.809
32.18
Vancouver
9.809
32.18
Istanbul
9.808
32.18
Toronto
9.807
32.18
Zurich
9.807
32.18
Ottawa
9.806
32.17
Skopje
9.804
32.17
Chicago
9.804
32.17
Rome
9.803
32.16
Wellington
9.803
32.16
New York City
9.802
32.16
Lisbon
9.801
32.16
Washington, D.C.
9.801
32.16
Athens
9.800
32.15
Madrid
9.800
32.15
Melbourne
9.800
32.15
Auckland
9.799
32.15
Denver
9.798
32.15
Tokyo
9.798
32.15
Buenos Aires
9.797
32.14
Sydney
9.797
32.14
Nicosia
9.797
32.14
Los Angeles
9.796
32.14
Cape Town
9.796
32.14
Perth
9.794
32.13
Kuwait City
9.792
32.13
Taipei
9.790
32.12
Rio de Janeiro
9.788
32.11
Havana
9.786
32.11
Kolkata
9.785
32.10
Hong Kong
9.785
32.10
Bangkok
9.780
32.09
Manila
9.780
32.09
Jakarta
9.777
32.08
Kuala Lumpur
9.776
32.07
Singapore
9.776
32.07
Mexico City
9.776
32.07
Kandy
9.775
32.07
- YERÇEKİMİ ile/||/<> KÜTLE ÇEKİM
( Dünya'nın çekimi,. İLE Genel çekim kuvveti.
Özgül ağırlık ve yoğunluk ölçümleri. )
( Formül: g=9.8m/s² İLE F=GMm/r² )
( Al-Biruni tarafından 1030 yılında keşfedildi/formüle edildi. (973-1048) (Ülke: İslam Dünyası) (Alan: Astronomi, Matematik, Coğrafya) (Önemli katkıları: Trigonometri, Dünya çapı hesaplaması) )
- YERÇEKİMİNE:
"MÂRUZ KALMAK" ile/ve/değil/yerine/||/<> TÂBİ OLMAK
- YERÇEKİMİNİN BİTTİĞİ NOKTA -ile
( 105 km. )
- ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI:
YERDE/N ile/ve/değil/yerine GÖKTE/N
(
)
- YERE/SOKAĞA/DIŞARI ...:
ÇÖP ATMAK yerine/değil CEPTE/ÇANTADA TUTMAK
( Yanlışı. >< Doğrusu. )
- YERE-GÖĞE (SIĞMAMAK/SIĞDIRAMAMAK)
- YEREL DİL/LER ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GÖVDE DİLİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHİN DİLİ
( İşaretler/simgeler[yazılar/sözcükler], sesler aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Durum/duruş, davranış/tutum, el/yüz/göz[bakış, jest, mimik], işaret/simge, ses tonu/vurgusu aracılığıyla sürdürülen dil. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< İmgeler, nesneler, kavramlar, olay/olgu ve durumların kayıtlarının yoğrulduğu dil. )
( Ülkelerin/bölgelerin, toplulukların/bireylerin, ortak/uzlaşımsal olarak belirlediği/kullandığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Sınırların, bölgesel/yerel farkların bulun(a)madığı. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<>/< Bireyin donanımı(geliş[me]mişliği] oranındaki. )
( IQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EQ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SQ )
( [not] LOCAL LANGUAGE/S vs./and/but/||/<>/< BODY LANGUAGE vs./and/but/||/<>/< MIND LANGUAGE
[not] MIND LANGUAGE instead of BODY LANGUAGE instead of LOCAL LANGUAGE/S )
- YEREL EKSTREMUM ile/||/<> MUTLAK EKSTREMUM
( Yerel bölgesel, mutlak tüm tanım kümesindedir )
( Formül: Lokal İLE global )
- ... değil YERELMASI
- YEREY/ARAZİ[Ar.] ile ÂRIZÎ[Ar.]
( Yeryüzü parçası, toprak. İLE Sonradan olan, dıştan gelen. | Geçici. )
- YERGİ, SUÇLAMA = BLAME[İng.] = BLÂME[Fr.] = TADEL[Alm.] = VITUPERIUS[Lat.]
- YERİ GELDİĞİNDE) KAÇMALI!
- YERİ GELDİĞİNDE) KORKMALI!
- YERİ GELDİĞİNDE VE DOZUNDA) TERSLEYEBİLMELİ!
- ... YERİDİR ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ...YERİ OLABİLİR
- YERİNDE KALMAK/SAYMAK ile/değil EVDE KALMAK
- YERİNDE/LİK ile/ve GEÇERLİ/LİK
( CONGRUOUS vs./and VALID )
- YERİNDEN ETMEK ile/ve/<> RAYINDAN ÇIKARMAK
- YERİNDEN ETMEK" ile/değil/yerine/||/<>/< YANLIŞLANANA KADAR GEÇERLİLİK
- YERİNE KOYMA ile/ve/değil/yerine/<>/> DÖNÜŞTÜRME
( [not] SUBSTITUTION vs./and/but/||/<>/> TRANSFORMATION
TRANSFORMATION instead of SUBSTITUTION )
- YERİNE KOYMA ile/değil DÖNÜŞÜM
( [not] TO REPLACE vs./but TRANSFORMATION )
- ... YERİNE ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KARŞILIĞINDA
- YERİTZ MANGANTS (SURP) ERMENİ KİLİSESİ :
( Reşitpaşa Aktar Apti sokaktaki kilise 1840'da Misak Amira tarafından ahşap olarak yaptırıldı. 1884'te kâgir olarak yeniden inşâ edildi, 1984'te ise onarım gördü. )
- YERLERDE SÜRÜNME ile/ve/||/<> AYAKLAR ALTINA AL(IN)MA
- YERLERDEYİZ ile/değil/yerine/>< AYAKTAYIZ
( Ayrıysak/ayrıyken. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Birlikteysek/birlikteyken. )
( )
- YERLEŞİK ile/ve/<> GEZGİN
( İnsanlığın gelişimi ve dünya tarihi, bulunduğu olanakları[yer/bölge/koşulları], yeterli gören kişi/ler ile daha da ileriyi[öteyi/yukarıyı] düşünen, merak eden, isteyen/ler arasındaki ilişki[birlik/telik ya da çatışma] ile süregelmiştir.
Bu durum ve süreç, dünya ne kadar daha devam edecekse, en başta, felsefede, bilimde ve sanatta olmak üzere, o kadar daha aynen devam edecektir. Herhangi iki kişi arasında, erkek-kadın, ebeveyn-çocuk, yaşlı-genç, bilen-bilmeyen, zengin-fakir gibi, "doğu"-"batı" gibi her türlü ayrışma ve çatışma ile hem birbirini geliştirecek, hem de engel olacaklardır.
Aslolan ve anlaşılması gereken de şu ki, bu devinim/döngü, hiçbir zaman ve koşulda sonlan(a)mayacağından dolayı, bu süreçteki "zorlukların"/uğraşıların, yaşamın [ve anlamının], bireyler arasında değil doğayla/fizikle olduğunu anımsayarak, paylaşım ve dayanışma içinde, bilgilerimizi, farkındalıklarımızı paylaşarak ve ümit aşılayarak sürmesi gerektiğidir.
[ Başkalarından/dışarıdan, hazır gelmesini değil kendim(iz)den başlay(/t)arak! Şimdi, burada ve içinde bulunulan, yeterli/yetersiz, "olumlu/olumsuz", tüm koşullarda! Vazgeçmeden, ertelemeden, üşenmeden!] )
- YERLEŞİM ile/ve ÜRETİM
( TO LOCATE vs./and TO PRODUCE )
- YERLEŞME ve/<>/> KAPLAMA
- YERLEŞME ile/ve/> YAYGINLAŞMA
- YERLEŞMEK ve/||/<>/> KÖK SALMA
- YERLEŞMEK ile "KURULMAK"
- YERLEŞTİRMEK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< GİYDİRMEK
- YERLİ YERİNCE ile/ve/||/<> YETERİNCE
- YERLİKÖY ÇİFTLİĞİ :
( Zekeriyaköy'ün doğu tarafında bulunan çok eski bir yerleşim bölgesi iken sonraları terk edildi. Bu büyük alan zamanla çiftliğe dönüştürüldü ve Yerliköy adını aldı. Çiftliğin büyük bir kısmı imara açıldı. )
- YERÖTE/EVÇ ile EVİÇ
( En yüce yer. | [yeryuvarına göre] Yeröte. [güneşe göre] Günöte. İLE Musikîde, bileşik bir makam. )
- YERSU, CEVAT :
( Bir dönem Yenimahalle muhtarı olarak görev yaptı. )
- YERYÜZÜ ile/ve/||/<>/> (")ACUN/DÜNYA(")
( Doğa. İLE/VE/||/<>/> İnsan ve anlam ile. )
- YERYÜZÜNÜ SÜSLEYEN ile/ve/değil GÖKYÜZÜNÜ SÜSLEYEN
- YEŞİL ALAN ile/ve/||/<>/> BAHÇE
- YEŞİL YOL(THE GREEN MILE) ile/ve/||/<> HÜCRE NO: 7 MUCİZESİ(MIRACLE IN CELL NO: 7)
( Filmlerini izlemenizi salık veririz... )
- YEŞİL YUVA GAZİNOSU :
( Sarıyer vapur iskelesi karşısında ve Soyuer Yalısının bitişiğinde idi. Çok uzun yıllar gazino, restaurant ve çay bahçesi olarak kullanıldı. 1970'li yıllarda kapatıldı. )
- YEŞİLBİBER değil YEŞİL BİBER
- YEŞİLSOĞAN değil YEŞİL SOĞAN
- YEŞİLTEPE PARKI (192. SOKAK PARKI) :
( Ayazağa Mahallesindedir. 1.180,00 m²'lik bir alanı kapsar, 800,00 m² yeşil alanı bulunmaktadır. )
- YESRİB ile/ve/<>/değil/yerine MEDİNE-İ MÜNEVVERE
- YETENEĞİNİN ...:
"SAHİBİ OLMAK" ile/ve/değil/||/<>/> KÖLESİ OLMAK
- YETENEK [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- YETENEK ve/<> AYRICALIK
- YETENEK ve/||/<>/> ÇALIŞMA
( Ortalamanın üzerine çıkarır. VE/||/<>/> Yeteneklilerin üzerine çıkarır. )
- YETENEK ile/ve/değil ÇARESİZLİK
( [not] TALENT vs./and/but DESPERATION )
- YETENEK/Lİ ile/ve/||/<>/> DEHÂ/DÂHİ
( "Başkalarının güç bulduğunu yapmak". İLE/VE/||/<>/> Yeteneklilerin "olanaksız gördüğü"nü yapmak. )
( Kimsenin vuramadığı hedefi vurur. İLE/VE/||/<>/> Kimsenin göremediği hedefi vurur. )
( Yitirilebilir. İLE/VE/||/<>/> Yitiril(e)mez. )
- YETENEK ile DURUM/HAL
( TALENT/CAPACITY vs. STATE )
- YETENEK(YETEN EK) ile/ve/değil/yerine/||/<>/< EMEK
- YETENEK ile/ve ETKİLİLİK
( TALENT vs./and EFFECTIVENESS )
- YETENEK ile/ve ETKİNLİK/FAALİYET
( TALENT vs./and ACTIVITY )
- YETENEK ile/ve/değil/||/<>/< ÖNCELİK
- YETENEK ve/<> ÖZGÜRLEŞTİRİCİ İLİŞKİ
- YETENEK ile/ve/||/<>/> TAKIM OYUNU
( Maçı kazandırır. İLE/VE/||/<>/> Şampiyonluğu getirir. )
- YETENEK ile/ve/||/<>/< YATKINLIK
- YETENEK ile/ve/değil/||/<> YÜREK
- YETER! ile/ve/||/<> HAYIR!
- YETERİNCE SU: İÇMEMEK ile/değil/yerine/>< İÇMEK
( Gövdede, çok fazla, bilinmedik ve beklenmedik hastalık/sorun oluşur. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Sağlık durumu pek bozulmaz. )
- (YETERİNCE) SU İÇMEYİ:
UNUTMAMAK ve/||/<> ATLAMAMAK ve/||/<> ERTELEMEMEK
- YETERİNCE ile/değil/yerine BELİRLİ BİR ÖLÇÜ/MİKTAR
( [not] ENOUGH vs./but CERTAIN DOSE
CERTAIN DOSE instead of ENOUGH )
- YETERİNCE/LİK ve/||/<>/> DOĞRU/LUK
- YETERLİ NEDEN ile/ve YETERSİZ/BÖLÜMSEL NEDEN
( Etkin/lik doğar. İLE/VE Edilgin/lik doğar. )
( Etkisi, kendi yoluyla açık ve seçik olarak anlaşılabilen. İLE/VE Etkisi, kendi yoluyla/aracılığıyla, dışarıdan ve net olarak anlaşılamayan. )
( ADEQUATE CAUSE vs. INSUFFICIENT/PARTIAL CAUSE )
( ADAEQUATA CAUSA cum/et INADAEQUATA SEU PARTIALIS )
- YETERLİ = ADEQUATE[İng.] = ADÉQUATE[Fr.] = ADEQUATUS[Lat.]
- YETERLİ ile/ve/değil/yerine/<>/< TATMİN EDİCİ
- YETERLİ/LİK ile/ve/değil/yerine/||/<> KABUL EDİLEBİLİR/LİK
- YETERLİLİK ile/ve/> YETENEK
- YETERSİZ BAKİYE değil/yerine/= YETERSİZ TUTAR
- YETERSİZ ÇÖMEZ ile/ve ORTA NİTELİKLİ ÇÖMEZ ile/ve İYİ ÇÖMEZ
( Yetersiz bir çömez, öğretmenin ününden yararlanır. İLE/VE Orta nitelikli bir çömez, öğretmenin sevecenliğine hayrandır. İLE/VE İyi bir çömez ise öğretmenin düzencesiyle(disipliniyle) güçlenir, gelişir. )
- YETERSİZ" ile/değil/yerine/>< AKILLI
( Daha fazla bilinmek için "uğraşırlar". İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Daha fazla bilmek için çalışırlar. )
- YETERSİZ(LİĞ)İ "BAHÂNE ETMEK" ile/değil/yerine/>< İSABETLİ GEREKÇE/DAYANAKÇA GÖSTERMEK/ARAMAK
- YETERSİZ/LİK ile/ve/<>/> GEÇERSİZ/LİK
- YETERSİZ/LİK ile SEVİYESİZ/LİK
- YETERSİZ/LİK ile/ve "SIĞ/LIK"
- YETERSİZ/LİK ile YANILTICI/LIK
- YETERSİZ/LİK ile/ve/değil/yerine YETENEKSİZ/LİK
- YETERSİZLİK ile/ve/=/||/<> YETMEZLİK
- YETERSİZ/LİK ile/ve/||/<> YETMEZ/LİK
- YETERSİZLİKLERİ/Nİ İNKÂR ETMEK ile/ve/||/<> KUSURLARI/NI İHMAL ETMEK
- YETİ ile KAZANIM
( FACULTY vs. TO ACQUIRE )
- YETİ ile/ve/<> NİTELİK
- YETİ ve/||/<>/> YETENEK
( Melek. VE/||/<>/> Meleke. )
- YETİ ile/ve/<> YETKİ
- YETİM ile/ve/||/<> ÖKSÜZ
( [Ergenlikten önce]
Babası ölmüş/olmayan çocuk. [Babası belirli fakat ölmüş olan.] İLE/VE/||/<> Annesi ölmüş/olmayan. | Annesi ya da hem annesi, hem de babası ölmüş olan çocuk.
["annesiz" diye bilinir ve "anneden öksüz, babadan yetim kalmak" sözü kullanılır. Oysa ki, "öksüz/ögsüz" sözcüğü, "bilge-âlim" ikilemesi gibi "ögsüz-yatim"dir.(ögsüz al-yâtîmu wa ʾl-ḥayrânu. wa-aṣluhu: ögsüz maʾḥûḏun min ōg wa-hwa ʾl-ʿaqlu wa ʾl-fiṭnatu).][İlk zamanlarda, anne ile ilgisi yoktu. Yâtîm, "Tek kalmış, ergen olmadan önce babası ölen çocuk" demektir.]
[Yetimlik, maddî manevi desteği olmamaktır. Sonraları, sözlüklerdeki "ög/öğ"(anne)nin etkisiyle yanlış ayrıştırmaya gidilmiştir. ("Atası ölen, öksüz galmaz; anası ölen, öksüz galur.")] )
( Saçı/başı, arkadan öne doğru okşanır. İLE/VE/||/<> Saçı/başı, önden arkaya doğru okşanır. )
( EYTÂM[Ar. < YETÎM/YÂTÎM] ile/ve/||/<> O/Og/Ög[: Ana.] )
( İnsan, babanın [temel] desteğiyle; hayvan, annenin [temel] desteğiyle yaşar. )
( ORPHAN vs./and MOTHERLESS )
- YETİM ve SAGİR/SAGİRE
- YETİMLERİ/ÖKSÜZLERİ KOLLAMALI!
- YETİŞKİN ve/<> BİSİKLET
itibarı ile 35.603 başlık/FaRk ile birlikte,
35.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(139/144)
(1996'dan beri)