M ile başlayan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 35.603 başlık/FaRk ile birlikte,
35.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(128/144)
- TO GIVE UP vs. TO PREFER
- TO KNOW and TO DEFINE and TO UNDERSTAND
- TO KNOW THE WAY vs. TO BE ON THE WAY/TO PROGRESS
- TO LISTEN/PRETEND TO LISTEN vs. INDIFFERENCE/UNCONCERN/NEGLIGENCE
- TO NARROW vs. REDUCTION
- TO PREFER vs./and LIKING
- TO PREPARE vs./and RIGGING
- TO PRODUCE vs. TO CREATE
- TO PROGRESS vs. TO CONSOLIDATE
- TO PROJECT vs. TO ARRANGE
- TO PROTECT vs. ABSTAIN
- TO PROTECT/SAVE vs. TO WATCH FOR/TO PROTECT
- TO SAVE vs. TO CLAIM
- TO SHOW vs. TO PRESENT
- TO SIMILE vs. TO COMPROMISE
- TO SYMBOLIZE vs. TO REPRESENT
- TO TALK AT LENGTH vs. "TO PROLONG"
- [not] TO TALK FRANKLY vs./and EXPRESS IN DETAIL
- [not] TO TALK THE PROBLEMS AS PROBLEMS vs. TO TALK PROBLEMS AS VEHICLE FOR DEVELOPMENT/PROGRESS
- [not] TO TALK vs./and TO PROVE
- TO THANK vs. TO APPRECIATE
- TO THINK vs. TO APPRECIATE/EVALUATE
- TO UNDERSTAND vs./and TO APPRECIATE
- TO UNDERSTAND vs./and TO COMPREHEND
- TO WORK vs. TO PRODUCE
- TOBAR İLKESİ ile ...
( Bir iktidar, anayasaya aykırı bir yol ile [hükümet darbesi vb.] el değiştirdiğinde, yeni iktidar, ulus tarafından kendi temsilcisi olarak kabul edilmedikçe öteki devletlerce o hükümetin tanınmaması ilkesi. [Ekvator Dışişleri Bakanı Dr. Tobar tarafından] [15 Mart 1907] )
- TODORİ, ALEKSANDROS (1833 - 1906) :
( Türkiye'de ilk tıp okulunu kuran ve uzun yıllar rektörlüğünü yapan Stefanos (Kara) Todori'nin oğludur. Daha ziyade "Karatodori" olarak tanınır. Esas ismi Alekandros Todori'dir. "Kara" lakabı olup, ikinci ismi ile birleştirilmiş ve "Karkatodori" olarak kabul görmüştür. İstanbul'da doğdu ve Paris'te hukuk eğitimi aldı. Girit İhtilalinde (1866) Sadrazam Ali Paşa'nın mahiyetinde Girit'e giderek isyanın bastırılmasında en büyük amil oldu. Roma elçiliğine atandı (1874), Hariciye Müsteşarlığına getirildi (1876). Türk - Rus Savaşı sonrası Berlin Muahedesinde Türkiye'nin baş delegesi olarak görev yaptı (1878). Aynı yıl içinde Hariciye Bakanı oldu ve kendisine Paşa unvanı verildi. Büyük Nazır Hayrettin Paşa ile birlikte Türkiye'de liberal inkılâpların gerçekleşmesi için uğraş verdi. II. Abdülhamit tarafından çalışma ve yaptığı tavsiyeler uygun görülmeyince bakanlıktan istifaya mecbur oldu. Ama gözden çıkarılmadı ve Kıbrıs Genel Valiliğine tayin edildi. Serbestlik verilmesi önerisi kabul edilmeyince istifa itti. 1906'da İstanbul'da öldü. Yeniköy'deki kilise bahçesine gömüldü. )
- TODOROV, NİKOLAİ (BALTCHİK, BULGARİSTAN, 1964) :
( Bulgaristan'ın Sofya Leviski kulübünden transfer edildi ve bir sezon (1996 - 1997) tescilli kaldığı Sarıyer S.K. da 21 lig ve 2 kupa maçı olmak üzere 23 resmi ve ayrıca 7 özel maçla birlikte toplam olarak 30 maçta oynadı. Lig maçlarında takımına 3 gol kazandırdı. Lig sonunda ülkesine dönerek Sarıyer'den ayrıldı. )
- TOF-MS ile/||/<> QUADRUPOLE MS
( TOF uçuş zamanı geniş m/z, quadrupole süzgeç seçici. )
( Formül: Pulsed İLE sürekli )
- TOGAY, EROL (İST. 1950 - 2012) :
( Rumelihisar Spor Kulübünde futbola başladı. Buradan Vefa'ya, bu kulüpten de Altay'a transfer oldu. Altay'da çok başarılı grafik çizdi ve 1978 yılında Fenerbahçe'ye geçti. Defans oyuncusu olarak çok başarılı oldu ve 1 kez U - 21 ve 14 kez de A Milli takım formasını giydi. Bir süre antrenör ve teknik direktörlük olarak görev yaptı. 1991 yılında Guus Hiddink'in ayrılması üzerine bir süre Fenerbahçe teknik direktörlüğü yaptı ve hastalığı nedeniyle genç yaşta sahalardan uzaklaştı. )
- TOGGLE İLE OSCİLLATOR İLE COUNTER ile/||/<> GENETİK DEVRELER
( Hücresel mantık devreleri. )
( Formül: dx/dt = α/(1+y^β) - x )
- TÖHMET[Ar. < TUHMET] değil/yerine/= SUÇLAMA
( Birine yüklenen, işlenildiği sanılan fakat henüz aydınlanmamış olan suç, suçlama. )
- TOHUM:
YUMURTA ile/ve/değil/||/<>/< DÜŞÜNCE
- TOHUM ile/ve/||/<>/> FİLİZ ile/ve/||/<>/> FİDAN ile/ve/||/<>/> GENÇ AĞAÇ ile/ve/||/<>/> YETİŞKIN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> ÇİÇEK VEREN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> MEYVE VEREN AĞAÇ ile/ve/||/<>/> KORU ile/ve/||/<>/> ORMAN
(
)
- TOHUM ile KENDİ KENDİNE AÇILMAYAN TOHUM
( SEED vs. INDEHISCENT )
- TOHUM ve/||/<> MASAL
( [ölür] Ekilmezse. VE/||/<> Anlatılmazsa. )
- TOHUM ve/||/<> MEYVE ve/||/<> ÇEKİRDEK/ÇİĞDEM[Ege'de]
- TOHUMLA(N)MA ile/ve SPORLA(N)MA
( Çiçekliler/de. İLE/VE Çiçeksizler/de. )
- TOHUMUN:
İLK DURUMU ile/ve/<> SON DURUMU
( Toprak içinde/altında. İLE/VE/<> Meyvesinin içinde. )
( İdea. İLE/VE/<> İdeal. )
- TOHUMUN:
YİTMESİ ile/ve/değil/yerine/||/<>/></< BİTMESİ/YEŞERMESİ
- TOK İKEN YEMEK YİYEN ile MEZARINI DİŞİYLE KAZAR
- TOK, MUSTAFA (TİREBOLU, 1956) :
( İlk, orta ve lise öğrenimini Tirebolu'da tamamladı 1978'de Kocaeli Meslek Yüksek Okulu Makine, 1985'te de İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünden mezun oldu. 1988'de Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Bölümünde master yaptı, 1995'te aynı okul ve bölümde doktora eğitimini tamamladı. 1979 - 2001 yılları arasında Petrol Ofisi A.Ş. nin çeşitli kademelerinde görev yaptı. 2001 - 2007 yılları arasında çeşitli akaryakıt dağıtım şirketlerinde Marmara Bölge müdürü olarak çalıştı. 2008 yerel seçimlerinde CHP'den Sarıyer Belediye meclisine üye seçildi. Bel. Bşk. Yardımcısı olarak görev yaptı. )
- TOK ile/ve/||/<> PEK
( Karnın. VE/||/<> Sırtın. )
- TOKA ile TOKA[İt. < TOCCO]
( Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık. | Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. İLE El sıkışma. | Kadeh tokuşturma. )
- TOKA ile TOKALAŞMAK
( BUCKLE vs. SHAKING HANDS )
- TOKAMAK İLE STELLARATOR İLE ICF ile/||/<> FÜZYON YAKLAŞIMLARI
( Kontrollü füzyon yöntemleri. )
( Formül: Q = P_out/P_in > 1 )
- TOKAMAK ile/||/<> STELLARATOR
( Tokamak akım sürücü toroidal İLE stellarator harici alan kararlı. )
( Formül: ITER İLE W7-X )
- TOKAT ile FİSKE[Yun.]
- TOKAT = !ŞAMAR/BEŞKARDEŞ
( Açık elle yüze vurulan tokat. )
- TOKAT ile !ŞAPLAK
( ... İLE "Şap" diye ses çıkaran tokat. )
- TOKAT ile Tokat ile !TOKAT
( ... İLE Karadeniz Bölgesi'nde yer alan illerinden biri. İLE İnsana el içi ile vuruş. )
- TOKAT ile/ve YUMRUK
( BERKİTME/K: Tokat atma/k. )
( TEBÂNÇE ile/ve ... )
- TOKAT ile YUMRUK
- TOKATLAMAK ile SÖĞÜŞLEMEK
- TOKATLI, FAZIL (İST. 1953) :
( Üniversite öğrenimini mühendis olarak tamamladı ve iş hayatına tekstil sanayici ve ihracatçısı olarak atıldı. Sarıyer Spor Kulübü'nde 1 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Fenerbahçe Spor Kulübü'nde de yönetim kurullarında görev aldı. )
- TÖKEZLEME ile/ve/değil/||/<>/< SÜRÇME
- TÖKEZLEMEK ile SENDELEMEK
- TÖKEZLEMEK ile TAKILMAK
- TOKLUK (DUYUSU):
MİDE DUVARINDA ve BEYİNDE
( Önce mide duvarında ve şişkinlikle yaşanır. 20 dakika sonra da beyinde. )
- TOKLUK ŞEKERİ (ÖLÇÜMÜ) ile/ve AÇLIK ŞEKERİ (ÖLÇÜMÜ)
( Yemekten iki saat sonra. İLE/VE Sabah aç karnına. )
- TOK/LUK/YEMEK (YEMEK) ile/ve/değil/yerine/||/></< AÇ/LIK
( Öldürür. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/>< Öldürmez. )
( Açlığını gidermiş, doymuş, aç karşıtı. | Sık ve kalın dokunmuş (kumaş). | Kalın ve gür selen/sedâ. | Sevgi, sevecenlik, başarı, para, mal vb. şeyleri elde etmiş ve bunlara kavuşmuş olan.
İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/><
Yemek yemesi gereken, tok karşıtı. | Yiyecek bulamayan. | Gözü doymaz, haris. | Çok istekli, hevesli. | Karnı doymamış olarak. )
- TOK/LUK ile/ve/||/<> DOYGUN/LUK
- TOKMAKBURNU YALILARI :
( Tokmakburnu'nda Alay Köşkünden sonra İstinye'ye doğru sıralanan birkaç yalı daha var. Muhlis Erdener, Sevatini, Sadıklar ve Cavit Çağlar yalıları tarihi değilseler de göz alıcı yalılardır. )
- TOKMAKBURNU :
( İstinye'den Emirgan'a giderken denize çıkıntı veren buruna Tokmakburnu denilmektedir. Tokmakburnu İstinye koyunun son noktası ve Emirgan İstinye arasındaki sınırdır. )
- TOKMANOĞLU, PROF. DR. TAHSİN (TRB.1922) :
( İlk ve Orta öğrenimini tamamladıktan sonra 1947 Haziranında İ.Ü.Orman Fakültesi'nden mezun olmuştur. 1955 yılında İ.Ü.Orman Fakültesi Orman İnşaatı, Geodezi ve Fotogrametri Anabilim Dalı'na Asistan olarak girmiş, 1967'de "Doçent" ve 1974 yılında da "Profesör" unvanlarını almıştır. 1989 yılında emekliye ayrılan hocamızın 13 kitabı ve 268 makalesi yayınlanmıştır. )
- TOKONOMA ile/ve/||/<> SHOJİ ile/ve/||/<> FUSUMA ile/ve/||/<> DOMA ile/ve/||/<> AMADO ile/ve/||/<> RANMA
(
Tokonoma (床の間)
Tanım: Zaşiki odasında yer alan, süs eşyalarının ya da sanat yapıtlarının sergilendiği dekoratif niştir.
- Rulo resim[kakejiku], ikebana[çiçek düzeni9 ya da kaligrafi yapıtları yer alır.
- Konuklara saygının ve estetik anlayışın göstergesidir.
- Odada genellikle en onurlu köşede yer alır.
Shoji (障子)
Tanım: Ahşap iskelet üzerine yerleştirilmiş yarı saydam kâğıttan oluşan sürgü kapı ya da pencere panelleridir.
- Gün ışığını yumuşatarak içeri alır.
- Odalar arasında ışık geçişini sağlar ama görüşü sınırlar.
- Doğayla geçirgen bir sınır oluşturur; engava ve zaşiki ile sık ilişkilidir.
Fusuma (襖)
Tanım: Opak, kalın kâğıtla kaplı, ahşap çerçeveli sürgü kapılardır. Odaları birbirinden ayırmakta kullanılır.
- Shoji'den farkı, ışık geçirmemesidir.
- İç mekân esnekliğini sağlar; duvar yerine geçebilir.
- Genellikle zarif manzara ya da motifli çizimlerle süslenir.
Doma (土間)
Tanım: Toprak ya da taş zeminli, ayakkabıyla girilebilen iç alan. Geleneksel evlerde mutfak ya da çalışma alanı olabilir.
- Genkan'a bağlı olabilir ya da onun devamı sayılır.
- Yarı iç mekân işlevi görür.
- Kırsal evlerde sık görülür; bazen ocak[irori] ile bütünleşir.
Amado (雨戸)
Tanım: Ahşap ya da metalden yapılmış, genellikle pencere ya da sürgü kapıların dışına yerleştirilen koruyucu panjurlardır.
- Gece kapatılarak güvenlik sağlar.
- Fırtına, yel ve dış etkenlere karşı koruma sunar.
- Engava çevresinde kullanımı yaygındır.
Ranma (欄間)
Tanım: Oda bölmeleri üzerinde yer alan dekoratif ve havalandırmaya izin veren ahşap oymalı panellerdir.
- Işık ve hava geçişini sağlar.
- Oymacılık sanatının ince örnekleriyle süslenebilir.
- Zaşiki ya da öteki odalar arasında bulunur.
- TOKONOMA ile/ve/||/<> TOKOVAKİ ile/ve/||/<> ZAŞİKİ ile/ve/||/<> OŞİİRE
(
Tokonoma [ 床の間 ]
Tanım: Geleneksel Japon odalarında[washitsu] bulunan, zeminden hafifçe yüksek, dekoratif bir niş ya da alandır.
Özellikleri:
- Genellikle bir kakemono[asılı resim/hat] ya da ikebana[çiçek düzenleme9 sergilenir.
- Alt bölümünde shikkui[sıva] ya da ahşap bir zemin bulunur.
- Konukların onur konuğu ["kamiza" tarafı9 tokonomaya bakacak biçimde oturur.
İlişki: Japon estetiğinde "ma"[boşluk] ve sadelikle bağlantılıdır.
Tokovaki [ 床脇 ]
Tanım: Tokonoma'nın yanında bulunan ikincil niş ya da depolama alanıdır.
Özellikleri:
- Genellikle chigaidana[asılı raflar] ya da tsukeshoin[yazı masası] içerir.
- Tokonoma'nın aksine daha işlevsel amaçlıdır [kitap, çay seti vb. koymak için].
Fark: Tokonoma dekoratifken, tokovaki uygulamalı kullanım içindir.
Zaşiki [ 座敷 ]
Tanım: Geleneksel Japon tarzında döşenmiş, tatami kaplı ana oturma odasıdır.
Özellikleri:
- Tokonoma ve tokovaki genellikle bu odada bulunur.
- Konuk ağırlama, çay törenleri ya da dinlenme için kullanılır.
İlişki: Tokonoma, zaşiki'nin bir parçasıdır.
Oşiire [ 押入 ]
Tanım: Geleneksel Japon evlerinde tatami odalarında bulunan, fusuma[sürme kapılı] depolama alanıdır.
Özellikleri:
- Yatak[futon], yorgan ya da eşya saklanır.
- Modern dolabın Japon biçimidir.
Fark: Tokonoma, sergileme amaçlıyken; oşiire, tamamen depolama içindir.
Tokonoma, Tokovaki, Zaşiki ve Oşiire arasındaki FaRkLaR...
| Terim | İşlev | Konum | Dekoratif mi? |
|---|---|---|---|
| Tokonoma | Sergi [sanat/çiçek] | Zaşiki içinde | Evet |
| Tokovaki | Depolama/yardımcı alan | Tokonoma'nın yanı | Kısmen |
| Zaşiki | Oturma odası | Ana oda | Hayır [mekânın kendi] |
| Oşiire | Depolama [eşya/futon] | Duvar içi | Hayır |
- Tokonoma ve tokovaki, sukiya-zukuri[çay evi mimarisi] ile popülerleşmiştir.
- Oşiire, modern wardrobe'un atası sayılırken; tokonoma, Batı'daki "şömine nişi"ne benzer simgesel bir rol üstlenir.
- Japon estetiğinde bu alanlar, wabi-sabi[mükemmelsizlikteki güzellik] ve yohaku no bi[boşluğun güzelliği] gibi kavramlarla da ilişkilidir.
- TOKSİK[İng./Fr. TOXIC]["TOK SİK" değil!] değil/yerine/= ZEHİRLİ
- TOKSİKOLOJİ ile/ve/||/<> TOKSİN
( Zehirle, onların organizmaya olan etkileriyle ve zehirlerin belirlenmesiyle uğraşan bilim dalı. İLE Canlı organizmalarda görülen zehir. )
- TOKUŞTURMAK ile YARIŞTIRMAK
- TOKYO[Jp.] ile Tokyo
( Genellikle plastikten yapılmış bir terlik türü. İLE Japonya'nın başkenti. )
- TOLERANS[Fr./İng. < TOLERANCE] değil/yerine/= HOŞGÖRÜ | YANITSIZLIK | KATLANIM | DAYANABİLİRLİK | ALIŞMA
( Hoşgörü. | İşlenmiş bir parçanın yapım ölçüsünde olabilecek özür payı. | Yüksek dozda verilen herhangi bir ilâca karşı gövdenin gösterdiği dayanma gücü. | Sürekli aynı dozun kullanılması sonucu bir ilâcın etkilerinin giderek azalması durumu. )
- TOLTEK ile/ve AZTEK ile/ve İNKA ile/ve MAYA
- TOLÜEN[Fr. < TOLUENE] ile KREZOL[Fr. < CRESOL]/LİZOL[Fr. < LYSOL]
( Madenkömürü katranında, benzinle birlikte bulunan, eritici ve leke çıkarıcı olarak kullanılan, yanabilir sıvı hidrokarbür. C7H8 İLE Tolüenden türeyen üç fenol izomerinden biri. )
- TOLUNGÜÇ, SONER (İSKENDERUN, 1964) :
( Zeytinburnuspor Kulübünden transfer edildi ve iki sezon (1991 - 1993) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 29 lig, 6 kupa ve 3 turnuva maçı olmak üzere 38 resmi ve ayrıca 13 özel maçla birlikte toplam olarak 51 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 3, turnuva maçlarında 1 ve özel maçlarda 2 olmak üzere takımına 6 gol kazandırdı. İkinci sezon (1992/93) ortasında Trabzonspor'a kiralandı. Sezon sonunda ise Galatasaray'a transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Türk Futbol Federasyonu bünyesinde teknik eleman olarak görev yapmaktadır. )
- TOMAOĞLU ERLİN (BÜYÜKDERE, ...) :
( Büyükdereli Ermeni asıllı ses sanatçısı. İlk, orta ve lise öğrenimini Ermeni okullarında yaptı. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Bölümünden mezun oldu. Klasik gitar eğitimi aldı İlk singılını "Senden Sonra" 2011 yılında çıkardı. Türkçe, Ermenice, İngilizce, İtalyanca, Fransızca, İtalyanca, İbranice ve Rumca şarkılar söyleyen Erlin Tomaoğlu müzik öğretmenliği yapmakta ve Ermeni müziğini yaşatmak için uğraş vermektedir. )
- TOMBA, HAMİT (İSTANBUL, 1939 - 2017) :
( Büyükderelidir. Sultan Selim İlkokulu ve Vefa Lisesinden mezun olduktan sonra iş hayatına atıldı. Kurduğu Butoni Denizcilik firması ile Armatör olarak Türk denizciliğine hizmet verdi. Butoni Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı, Armatörler Kooperatifi Yöneticiliği, Armatörler Birliği Yöneticiliği ve Deniz Ticaret Odası Meclis Üyeliği gibi önemli görevlerde bulundu. Büyükdere Spor Kulübü'nde amatör, Galata Spor Kulübü'nde profesyonel olarak futbol oynadı. Üyesi bulunduğu kulüplerden Galata Spor Kulübü, Sarıyer Spor Kulübü (3 dönem) ve Kastamonuspor Kulüplerinde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübün Divan Kurulu Üyesidir. Mesleki, sosyal ve kültürel amaçlı pek çok dernekte üyedir. )
- TOMBA, NİYAZİ (İST. 1973) :
( Büyükderelidir. Kalamış İlkokulu, Galatasaray Lisesini okuduktan sonra Nothingam Trent Üniversitesi Southhampton İnstitüsü Denizcilik İşletme Mühendisliğinden mezun olarak işinin başına döndü. Tomba Tersane İşletmecilik ve Butoni Denizcilik Şirketi yöneticisi olup Deniz Ticaret Odası Meclis Üyesi, Armatörler Kooperatifi Üyeliği, Armatörler Birliği Üyeliği, CHP Sarıyer Belediye Meclis Üyeliği, Kastamonu İş Adamları Derneği (KASİAD) üyesidir. KASİAD'da yönetici olarak görev yaptı. )
- TOMBUL ile TOMBALAK
( Yuvarlak. | Şişman, etine dolgun. İLE Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca. )
- TOMRUK ile FİLENK[Yun.]
( Kesilmiş ağacın, silindir biçimindeki gövdesi. | İşlenmek ya da biçilmek üzere hazırlanmış taş kütlesi. | Tomurcuk. | Tutukevi. İLE Ağır nesneleri bir yerden, bir yere kaydırmak ve özellikle tekneleri karaya çekmek için bunların altına sürülen yuvarlak ağaç. )
- TOMURCUK ile GONCA[Fars. < GONÇE]/KONCA
( ... İLE Açılmamış çiçek. )
( Divan edebiyatında sevgilinin ağzı yerine kullanılır ve açılmamışlık özelliğiyle kendini gösterir. )
- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr. < TON]
( Bir metreküp oylumda ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan seleninin ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada selenin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. )
- TON TON ile/ve/||/<> BABACAN
- TON[Fr. < TONNE] ile TON[Fr.] değil/yerine/= TİTREM
( Bir metreküp hacminde ve + 4 °C'deki arı suyun ağırlığı. | Bin kilogramlık ağırlık birimi. İLE İnsan ya da çalgı sesinin yükseklik, alçaklık derecesi. | Konuşmada sesin duyguları belirtecek biçimde çıkması. | Bir rengin koyuluk ya da açıklık derecesi. | Ses titreşimlerinin yükselip alçalması, titrem. )
- TONAJ[Fr. < TONAGE] ile TONALİTE[Fr.]
( Bir taşıtın alabildiği ton miktarı. | Bir ticaret gemisinin iç hacminin hesaplanmasıyla bulunan taşıma kapasitesi. İLE Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği. | İnsan sesinin rengi. )
- TONGA[argo] değil/yerine/= HİLE, DÜZEN, TUZAK
- TONİK[Fr.]
( Organları uyaran ve güçlendiren ilâç. | Bazı içkilere katılan sıvı. | Cilt bakımında kullanılan, yüze ve boyna sürülen losyon. )
- TOOL/DEVICE/INSTRUMENT vs. SCIENCE
- TOP ARABACILARI ile/değil/||/<> TOPÇU OCAĞI ile/değil/||/<> TOPÇULAR OCAĞI ile/değil/||/<> TOPHANE
( Hareketli topları kullanacak askerlerin yetiştirildiği askeri birlik. İLE/||/<> Osmanlı İmparatorluğu'nda Kapıkulu Ocakları'nın yaya kısmına mensup, top dökmek ve kullanmakla vazifeli askerlerin bağlı olduğu ocaktır. Sultan I. Murad devrinde yeniçeri ocağının teşkilinden hemen sonra, acemi ocağından alınan askerlerle ilk olarak topçu ocağı kuruldu. İstanbul'un fethinden sonra, Galata suru dışında Tophane denilen yerde topçu kışlaları ve sabit top dökümhânesi yapıldı. Zaman içinde, Belgrad, Budin, Temaşvar, İşkodra, Gülamber, Provişte gibi yerlerde ihtiyaca göre tophaneler kurulup top döktürüldü. Topçu ocağına sertopi adıyla da anılan topçu başı nezaret ederdi. Onun emrinde bulunan dökücü başı (serihtegân), dökümhâneden sorumluydu. Onun da maiyetinde; yardımcısı, tamirci, dökümcü, burgucu, yamacı, demirci, marangoz gibi zanaatkârlar bulunurdu. Tophanenin, hesap ve alım-satım işlerine tophane emini bakardı. İmalât ve ihtiyaçlarından da Tophane Nazırı mesuldü. Topları kullanmak ise, ağa bölükleriyle cemaat ortaları'nın vazifesiydi. Beş ağa bölüğü ve yetmiş cemaat ortası vardı. Her orta ya da bölükte bir çorbacı, bir odabaşı ve diğer küçük rütbeli subaylar bulunurdu. Ocak kethüdası, ocak çavuşu ve katibi de, bu ocağın büyük amirleriydi. Topçu ocağı, sarı-kırmızı bayrak taşırdı. Topların üretilmesi, muhafazası ve savaşlarda kullanılması işlerinden sorumlu tutulan birliğe topçu ocağı denilirdi Topçu ocağının Osmanlı ordu teşkilatı içinde yer alması II. Murad devrinde olmuştur. Topçu ocağı, kapıkulu ocaklarının yaya kapıkulu ocaklarının üçüncü kısmını oluşturan bir teşkilât olup, ocağın 16 ve 18. ortalarını teşkil ederdi. Topçu ocağına acemi ocağından asker alınır ve bunlara şagirt denilirdi. Topçu ocağı da yeniçeri ocağı gibi ağa bölükleri ve cemaat ortaları olarak iki kısımdan müteşekkildir. Ağa bölükleri beş tane ve cemaat ortaları yetmiş iki tane idi. Her orta ve bölükte bir çorbacı, bir odabaşı ve diğer küçük rütbeli kişiler bulunurdu. Topçu ocağı efradının kuruluşundan itibaren zamanla çoğaldığı ve buna bağlı olarak da mevâciblerinin arttığı görülür. Topçu ocağının kendine has sarı kırmızı renklerden oluşan bir bayrağı bulunmaktaydı. Kırmızı zemin üzerine beyaz sim ile işlenmiş bir top ve bunun ağız tarafında bulunan üç gülle resmi mevcuttu. Kenarları ise sarı işlemeleydi. Bu sebeble sefere giden topçulara hazineden yirmibeş zira kırmızı ve yirmi beş zira sarı bayraklık ‘dârayî' adı verilen bez verilmesi kanun idi. İLE/||/<> Osmanlı ordusunda Kapıkulu Ocaklarından biri. Top dökmek, top mermisi yapmak ve top atmak için oluşturulmuştur. İLE/||/<> Osmanlı Devleti'nde top dökülen ve topçu askerleri yetiştirilen yer. )
- TOP-DOWN İLE BOTTOM-UP ile/||/<> NANO ÜRETİM
( İki temel nanofabrikasyon yaklaşımı. )
( Formül: Self-assembly (bottom-up) )
- TOP ile TOMAK
( ... İLE Ağaçtan yapılmış top. | Ağaçtan yapılmış gürz. | Bir tür kalın ve ağır çizme. )
- TOP ile TOPAK ile TOPARLAK
( Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne. | Bazı araçlarda bulunan toparlağımsı parça. | Kumaş, kâğıt gibi şeylerin belirli miktardaki bağı. | Kumaş, kâğıt vb. şeylerin düzenli bir yığın durumuna getirilmiş bağı. | Yuvarlak biçimde olan, toparlak. | Tamamen, bütünüyle. | Gülle ya da şarapnel atan büyük, ateşli silah. İLE Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak. | Yufka açmak için avuç içinde yuvarlak bir biçim verilen hamur parçası. | Bu biçim verilmiş nesne. | Hayvanlarda, parmakların ardında topuğu andıran çıkıntı. | Şişe ya da kadeh. İLE Top cephanesi taşıyan araba. | Top biçiminde olan, yuvarlak, kürevi. )
- TOPAL, SUDİ (İNEBOLU, 1949) :
( Üniversite öğrenimini tamamladıktan sonra sanayici olarak iş hayatına atıldı. Çağlar Boya Fabrikasını kurdu. Uzun süre Türkiye Boks Federasyonu üyeliğinde bulundu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- TOPALTI ile/ve/||/<>/> TOPALTI
( Kale toplarının koruması altındaki yer. İLE Kale ile korunan bir kentin yakın çevresi. )
- TOPARLAMALI!
- TOPARLA(N)MAK ile/ve/değil/yerine/||/<> SİLKELE(N)MEK
- TOPBAŞI MEVKİİ :
( II. Dünya Savaşı sırasında Kısırkaya Köyü girişinde ve köybaşı denilen mevkide savunma amaçlı yapılan çakılı top korganının bulunduğu yere Topbaşı Mevkii deniliyor. )
- TOPÇAM CAMİİ :
( Tarabya'daki yeni yapılan camilerden biridir ve tarihi bir özelliğe sahip değildir. )
- TOPÇU KARAKOL SOKAK :
( Büyükdere Mahallesi sokaklarından biridir. Topçu Karakolu binası Büyükdere'nin üst kısımlarında ve yamaçtadır. Osmanlı devletinin son zamanlarında karakol olarak yaptırılan tarihi bir eserdir. Bu okul Cumhuriyetin ilk yılların Millet Mektebi, sonraları Karakol ve okul olarak da kullanıldı. Bu bina nedeni ile sokağa "Topçu Karakol Sokak" adı verildi. )
- TOPÇU, A. RIZA :
( Rumelkavak'ta dört dönem muhtarlık yaptı. )
- TOPÇU, MEHMET ALİ (SARIYER, 1955) :
( Rumelikavaklı işadamı. "Şah Mehmet" olarak tanınır. Rumelikavak Spor Kulübünde yöneticilik va ayrıca bir dönem kulüp başkanı olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü üyesidir. )
- TOPÇU, OSMAN :
( Zekeriyaköy'lüdür. Askeri Yönetim tarafından muhtarlığa getirildi ve 1960 - 1964 yılları arasında görev yaptı. )
- TOPÇU, YUSUF (SÜRMENE (1923 - 1964 :
( Lise öğrenimini tamamladıktan sonra bir süre üniversiteye gittiyse de tamamlayamadı. Askerliğini yedek subay olarak yaptı. Büyükdere Spor Kulübünün kurulması çalışmalarına katıldı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor kulübünde bir dönem (1957 - 1958) Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- TOPÇUOĞLU YALISI :
( Büyükdere, Çayırbaşı Caddesi üzerinde olup deniz cephelidir. Yalının sahiplerinin soyadı ile anılmaktadır. Yalı 1990'lı yıllarda sahip değiştirdiği gibi büyük onarım gördü ve eskisine sadık kalınarak yenilendi. )
- TOPÇUOĞLU YALISI :
( Garipçeköyü deniz sahilinde bulunan bu yalı 19, yy. sonları veya 20. yy. başlarında yapıldı. Köyün en önemli ahşap binası ve tarihi eserlerinden biridir. Topçuoğlu ailesinin mülkiyetinde olan yalı el değiştirdi ve Kamburoğlu ailesine geçti. )
- TOPHANE MÜŞİRİ M. ZEKİ PAŞA (1849 - 1914) :
( Harbiye'yi Erkan - ı Harp Yüzbaşısı olarak 1872'de tamamladı. Saray yaveri oldu. 1882'de Livalığa yükseldi ve Askeri Okullar Nazırı oldu. Tophane Müşirliği de yapan Zeki Paşanın II. Meşrutiyetle rütbesi geri alındı. Aynı zamanda yazar olman Tophane Müşiri M. Zeki Paşa'nın yayımlanmış eserleri var. )
- TOPHANE MÜŞİRİ ZEKİ PAŞA YALISI :
( Sadece Rumelihisarı'nın ve İstanbul'un değil Türkiye'nin en önemli tarihi eser yalılarından biridir. İkinci Boğaz Köprüsü (Fatih Sultan Mehmet Köprüsü) ayağı altındaki bu yalı 19. yy. sonlarında (1889) yaptırılmış, şato tipli örnek bir yapıdır. Yalı beş katlı olup yalıda 23 oda ve 8 banyo bulunuyor. Toplam 2 bin 489 metrekare kapalı olan yalının 110 metrelik rıhtımı ve 4 bin metre karelik bahçesi var. Yalı Fransız mimar Alexander Vallaurny tarafından yapılmıştır. Tophane Müşiri Zeki Paşa bu yalının inşası nedeni ile mali zorluklar karşılaşmış, yalıyı borç harç bitirmiş ama ömrünün son yıllarını yokluk içerisinde geçirmiştir. Tophane Müşiri Zeki Paşa'nın damadı Sultan Vahdettin dönemi bakanlarından Ali Kemal burada yaşamıştır. Ali Kemal İngiltere'nin başbakanlarından Boris Johnson'un dedesidir. Bu tarihi önemi büyük yalı 550 milyon fiyatla satışa sunulmuştur. Bu durumu ile bu Tophane Müşiri Zeki Paşa Yalısı dünyanın en pahalı 10 evinden biridir. )
- TOPKAPI SARAYI'NDA:
ALAY MEYDANI ile/ve/||/<>/> BÂB-I ÂLÎ ile/ve/||/<>/> BÂB-I HÜMÂYÜN ile/ve/||/<>/> BÂB-I SELÂM ile/ve/||/<>/> BÂB-I SAADE
( Topkapı Sarayı'nın ilk bahçesi. İLE/VE/||/<>/> Yüksek kapı. | Sadrazamlık. [Osmanlı hükümeti XVIII. yüzyıldan itibaren bu adı almıştır.] İLE/VE/||/<>/> Topkapı Sarayı'nın yazılarla süslü ilk büyük kapısı. Saltanat kapısı. İLE/VE/||/<>/> Topkapı Sarayı'nda Fatih Sultam Mehmet'in yaptırdığı tuğralı ikinci kapı. Orta kapı adıyla tanınır. İLE/VE/||/<>/> Topkapı sarayı'nın üçüncü kapısı. [Harem ve taht kapısı olarak da bilinir.] )
- TOPLAM ile/ve/değil AŞILMIŞ BİRLİK
- TOPLAM ile/ve/değil TOPTAN
- TOPLAMA ile ÇARPMA | ile/hem TOPLAMA ve/||/<>/hem de ÇARPMA
( |[tek başına] Kolay. İLE Kolay. | İLE [birlikte] [tasımla/nispeten] [ilk başta] [pek] !"Kolay değil". [gibi görünür] )
- TOPLAMA İLE ÇIKARMA İLE ÇARPMA İLE BÖLME ile/||/<> TEMEL İŞLEMLER
( Dört işlem ve özellikleri. )
( Formül: a÷0 tanımsız )
- TOPLAMA ile/||/<> ÇARPMA
( Toplama birleştirme, çarpma tekrarlı toplama )
( Formül: a+b = b+a İLE a×b = b×a )
- TOPLAMA ve/||/<> ÇIKARMA ve/||/<> ÇARPMA ve/||/<> BÖLME
( ADDITION and/||/<> SUBTRACTION and/||/<> MULTIPLICATION and/||/<> DIVISION )
- TOPLAMAK ile/ve/||/<> ÇIKARMAK
- TOPLAMANIN:
DAĞILMASI ile/ve/||/<> DEĞİŞMESİ
- MEYVELER:
TOPLANDIKTAN SONRA OLGUNLAŞMAYA ...
DEVAM EDEN ile DEVAM ETMEYEN
- TOPLANMA ÇADIRI:
HAYME ile TABERNACLE
( ... İLE Gönül. )
- TOPLANMA ile/ve/||/<> MERKEZLEŞME
- TOPLANTI SALONU ile/ve/||/<> FUAYE[Fr.]
( ... İLE/VE/||/<> Bir gösteri ya da toplantı salonunda, sunum ya da toplantı aralarında kullanılan dinlenme yeri. )
- TOPLANTI ile/değil/yerine GÖRÜŞME
- TOPLANTI ile/ve OTURUM
- TOPLAYICI/LIK ile/ve DERLEYİCİ/LİK
- TOPLU "TAŞIM" değil TOPLU TAŞIMA
- TOPLU ZEREFŞAN ile/||/<> KÖRÜKLÜ ZEREFŞAN
- TOPLU" ile ŞİŞMAN
- TOPLULUK ile/ve AZINLIK
( CEMAAT ile/ve AKALLİYET )
( GÜRÛH ile/ve ... )
( SOCIETY vs./and MINORITY )
- TOPLULUK ile/ve BİRLİK
( SOCIETY vs./and UNITY )
- TOPLULUK ile/ve/<> TOPLUM
( Tarihi olan. İLE/VE/<> Sosyete. )
( Gerçek bağlam. İLE/VE/<> Tüzel bağlam. )
( Çeşitli arçalar/durumlar ve sevgi bağı ile sürdürülür. İLE/VE/<> Adâlet/yasa ile ayakta tutulur. )
( Bilgisi ve/ya da bilgisizliği[cehaleti] çok olabilen. İLE/VE/<> İlmi ve irfanı yüksek olan/olması gereken. )
( Doğrudan ilişkiler ile. İLE/VE/<> Dolay(ım)lı ilişkiler ile. )
( Sevgi. İLE/VE/<> Akıl )
( COMMUNITY vs./and/<> SOCIETY )
( ... ile/ve/<> KOINONIA )
( CEMAAT/CEMİYET ile/ve/<> CEMİYET )
- TOPLUM ARACI değil TOPLU ULAŞIM ARACI
- TOPLUM BİLİMLERİ ile FEN BİLİMLERİ
- TOPLUM BİLİMLERİ yerine TARİH / TİN / EKİN(KÜLTÜR) BİLİMLERİ
- ÇALIŞMA:
TOPLUM İÇİN ile/ve/||/<> İNSAN/LIK İÇİN
- TOPLUM = CEMİYET = SOCIETY[İng.] = SOCIÉTÉ[Fr.] = GESELLSCHAFT[Alm.] = SOCIETAS[Lat.] = SOCIEDAD[İsp.]
- TOPLUM ile KALABALIK/KALABA[Ar. < ĞALEBE]
( Kavram. İLE Tekler. )
- TOPLUM ile/ve/||/<>/> SİYASET ile/ve/||/<>/> AHLÂK
( [kişinin] Başkası ile ilişkisi. İLE/VE/||/<>/> Kamusal alandaki yetki. İLE/VE/||/<>/> Kendi ile ilişkisi. )
- TOPLUM ile/ve/||/<>/< TOPRAK
( SOCIETY vs./and/||/<>/< SOIL/EARTH )
- TOPLUM ile/<> ÜLKE ile/<> EGEMENLİK
- TOPLUM ve/=/||/<>/>/< UZLAŞIM
- TOPLUMA HİZMET ve/||/<> TOPLAMA HİZMET
- TOPLUMBİLİM = İÇTİMAİYAT = SOCIOLOGY[İng.] = SOCIOLOGIE[Fr.] = SOZIOLOGIE[Alm.] = SOCIOLOGIA[İsp.]
- TOPLUMBİLİM ve KİMYA
( Durkheim, Lavosier kimyasını dikkate alarak sosyoloji bilimini kurmuştur. )
( DURKHEIM ve LAVOSIER )
- TOPLUMDA:
SEVGİ (İLE) ve/||/<> ADÂLET (İLE) ve/||/<> ÇALIŞMA (İLE)
( Kaynaşılır. VE/||/<> Yaşanır. VE/||/<> Ayakta kalınır. )
- TOPLUMDA YAŞAYAN ile/ve/<> TOPLUMLA YAŞAYAN
- TOPLUM'DA ile/ve DEVLET'TE
( Birey. İLE/VE Vatandaş. )
- TOPLUMDIŞI/ASOSYAL ile TOPLUM KARŞITI/ANTİSOSYAL
( Başkalarına uymamaya yöneliklerdir. İLE Başkalarının, kendilerine "uymasını beklerler". )
- TOPLUMLARI:
BİLGİNLER/AYDINLAR AYDINLAT("A")MAZSA ne yazık ki/> ŞARLATANLAR ALDATIR
- TOPLUMSAL ADÂLET'İN TANIMLARINDA:
GENEL ile/ve TOPLUMSAL ile/ve SİYASAL
( Toplum içinde ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal yönden yoksul, mahrum ve zayıfların doğrudan doğruya toplum tarafından korunmaları. İLE/VE Kişinin, insan onuruna uygun bir düzeye, sadece emeğinin karşılığı ile çıkabilmesinin sağlanması. İLE/VE Kişilerde, kültürel ve siyasal zayıflığı doğuran olumsuz etmenlerin toplum gücüyle kaldırılması. )
- TOPLUMSAL AHLÂK ile/ve İDEOLOJİK AHLÂK ile/ve DİNİ AHLÂK
( SOCIAL MORALS vs./and IDEOLOGICAL MORALS vs./and RELIGIOUS MORALS )
- TOPLUMSAL AHLÂK ile/ve ÖDEV AHLÂKI
( SOCIAL MORALS vs./and MORALS OF DUTY )
- (TOPLUMSAL) BELLEK [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- [ne yazık ki]
DIŞLA(N)MA:
TOPLUMSAL ile BİREYSEL
- TOPLUMSAL DIŞLA(N)MA ile/ve/||/<> KÜLTÜREL DIŞLA(N)MA
- TOPLUMSAL GÜVEN ile/ve/||/<> BİREYSEL GÜVEN
- TOPLUMSAL HİZMET ve/||/<>/= AKIL
- TOPLUMSAL İNSANBİLİM/ANTROPOLOJİ ile/ve FİZİK İNSANBİLİM/ANTROPOLOJİ
( İstanbul'da. İLE/VE Ankara'da. )
- TOPLUMSAL KABUL/LER ile/ve TOPLUMSAL 'KALIP/LAR'
( Aynı toplumdaki birçok birey [ve çoğunluk] tarafından, [kendileri için ne kadar uygun olmasa da] -sözlü ya da sözsüz, yazılı ya da yazısız- sürdürülen kurallara/geleneklere işaret eder. İLE/VE Daha çok, içleri boş [dayanaksız] olarak algılanan [ve olumsuz olarak değerlendirilen] alışkanlıklara/geleneklere işaret eder. )
( "SOCIAL ACCEPTANCE/S" vs./and "SOCIAL 'PATTERN/S'" )
- TOPLUMSAL KALKINMA ile/ve/<> BİREYSEL DONANIM
- TOPLUMSAL (OLAN) ile/ve KİŞİSEL (OLAN)
( Bir topluluk/toplum, en güçsüz bireyini yalnız bıraktığı anda, dağılmaya başlar. )
( SOCIAL vs./and PERSONAL )
- TOPLUMSAL YAŞAM ile EĞİTİM
- TOPLUMSAL BİREYSEL
- TOPLUMSAL ile/ve/||/<>/>/< BİREYSEL/ÖZNEL
( Kumaş. İLE/VE/||/<>/>/< Giysi. )
( Saygı. İLE/VE/||/<>/>/< Sevgi. )
- TOPLUMSALLAŞAMAMADA/DİSASASİYASYONDA:
GERÇEKLİK ALGISINI YİTİRME/DEREALİZASYON ve/||/<> KİŞİLİK ALGISINI YİTİRME/DEPERSONALİZASYON
- TOPLUMSAL/LAŞMA ile KAMUSAL/LAŞMA
- TOPLUM(SALLIK) ve/||/<>/< ÖRGÜTLÜLÜK
( Örgütsüz toplum, toplum değildir. )
- TOPLUMSAL/LIK ile/ve TARİHSEL/LİK
( SOCIAL/NESS vs./and HISTORICAL/NESS )
- TOPLUM/SAL/LIK ile/ve/değil/||/<>/< YAŞAM ORTAKLIĞI/SİMBİOSİS
- TOPLUMSAL/SOSYAL BİLİMLER ile/ve/||/<> TOPLUMSAL/SOSYAL BİLGİLER
- TOPLUMU DEĞİŞTİRME OLANAĞI/"GÜCÜ" ile/ve/değil/yerine/||/<>/< KENDİNİ DEĞİŞTİRME OLANAĞI
- TOPLUMU:
"DÜZENLEME" ile/ve/değil/yerine DAVET
- TOPLUMUN:
"ANLAMAMASI" değil İTİBAR ETMEMESİ
- TOPOLOGİCAL INSULATOR ile/||/<> BAND INSULATOR
( Topological insulator yüzey iletkenliği gösterirken İLE band insulator hem bulk hem yüzey izoledir )
( Formül: Z₂ topological invariant )
- TOPOLOGİCAL İNVARİANT ile/||/<> SİMETRİ KIRILMASI
( Topological invariant topolojik özelliklerle korunan nicelikken, simetri kırılması sistem simetrisinin kaybıdır )
( Formül: Chern sayısı )
- TOPOLOGİCAL ORDER ile/||/<> SYMMETRY BREAKİNG
( Topological order yerel parametrelerle tanımlanamayan düzenken İLE symmetry breaking yerel düzen parametresi vardır )
( Formül: Ground state degeneracy )
- TOPOLOGİCAL QUANTUM FİELD THEORY ile/||/<> CONFORMAL FİELD THEORY
( TQFT topolojik invariant quantum field theoriyken, CFT konformal invariant field theorisidir )
( Formül: Atiyah-Segal axioms )
- TOPOLOGİCAL QUBİT ile/||/<> SPİN QUBİT
( Topological anyonlar korumalı, spin manyetik alan hassas. )
( Formül: Braiding İLE precession )
- TOPOLOGİCAL SÜPERİLETKENİ ile/||/<> KONVANSİYONEL SÜPERİLETKENİ
( Topological süperiletken Majorana modları barındırırken, konvansiyonel süperiletken sadece Cooper çiftleri içerir )
( Formül: Δ_p + iΔ_s )
- TOPOS İLE SHEAF İLE SİTE ile/||/<> TOPOS KURAMSİ
( Kategorik mantık ve geometri. )
( Formül: Sh(X) = Sheaves on X )
- TOPOS ile/||/<> CATEGORY
( Topos mantık yapısı İLE category ok ve nesne. )
( Formül: Logic structure İLE arrows objects )
- TOPRAĞI:
GÜNEŞTE SULAMAK ile/yerine GÖLGEDE/AKŞAMÜSTÜ SULAMAK
- TOPRAĞIN ALTINDA ile/değil/yerine/olacağına/>< DAĞIN ARDINDA (OLSUN)
- TOPRAK [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- TOPRAK:
MİNERAL[Fr.] ve/||/<> ORGANİK NESNE ve/||/<> SU ve/||/<> BOŞLUK
( %45 ve/||/<> %5 ve/||/<> %25 ve/||/<> %25 )
( "Toprak ve Ekoloji" yazısı için burayı tıklayınız... )
( Normal sıcaklıkta, doğada, katı durumda birtakım maddelerle karışık ya da bileşik olarak bulunan ya da kimyasal yollarla elde edilen, inorganik madde. | İçinde inorganik maddeler bulunan. VE/||/<> ... VE/||/<> ... VE/||/<> ... )
- TOPRAK [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- TOPRAK ve SU ve/<>/|| HAVA ve ATEŞ
( Sabit madde/ler. VE/<>/|| Değişim/Değişken/ler. VE/<>/|| Bilinç varolanı. VE/<>/|| ... )
( HYLIC ve/<>/|| PSCYHIC ve/<>/|| PNEUMATIC ve/<>/|| MYSTIC )
( Dönüştürücü. VE/<>/|| Değiştirici. )
( Kapatıcı. ve/<>/|| Akıcı. ve/<>/|| Uçucu. ve/<>/|| Yakıcı. )
( Küp. VE/<>/|| Yirmi yüzlü. VE/<>/|| Sekiz yüzlü. VE/<>/|| Piramit. )
( Cube. AND Icosahedron. AND/<>/|| Octahedron. AND Tetrahedron. )
- TOPRAK TİPLERİNDE:
"KUMLU" ile "KİLLİ" ile "BEREKETLİ"
( Suyu[bilgiyi] geçirir. İLE Suyu[bilgiyi] geçirmez/almaz. İLE Suyu[bilgiyi] [ürüne] dönüştürür. )
- TOPRAK ile/ve/||/<> AYNA
( Ne verirsek, kendini katmadan onu verir. )
- TOPRAK ile AZOİK[Yun. A: Olumsuzlayan ön ek. | ZOE: Yaşam.]
( ... İLE İçinde taşıl bulunmayan toprak. | En eski yerbilimsel düzen. )
- TOPRAK ile ETTOPRAK
( ... İLE Yumuşak, kırmızı ve özlü toprak. )
- TOPRAK ile KUM
( Toprak, herşeyi, hem iyiyi, hem de kötüyü içinde barındırır. )
( * hâk-dân-ı fenâ(fânilik toprağı): DÜNYÂ
* hâk-i beden: GÖVDE TOPRAĞI
* hâk-i beyâbân: ÇÖLÜN TOPRAĞI
* hâk-i bîmâr(hasta toprak): (mecaz) KIRMIZI ALTIN
* hâk-i kadem: AYAK TOPRAĞI
* hâk-i mezâr: MEZAR TOPRAĞI
* hâk-i mezellet: HORLUK, DÜŞKÜNLÜK TOPRAĞI
* hâk-i mürde(ölmüş toprak): VERİMSİZ TOPRAK
* hâk-i pâk: TEMİZ TOPRAK
* hâk-i pây: AYAK TOPRAĞI/TOZU
* hâk-i râh(yolun toprağı): UĞUR, KADEM
* hâk-i târîk(karanlık toprak): (mecaz) İNSAN CESEDİ
* hâk-i teng: MEZAR, KABİR, SİN
* hâk-i tîre(karanlık, siyah toprak): MEZAR, SİN
* hâk-i vatan: VATAN TOPRAĞI
* hâk-i zaîf: İNSAN )
( Yer kabuğunun, toz durumuna gelmiş türlü kütle kırıntılarıyla, çürümüş organik nesnelerden oluşan ve canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. | Yer kabuğunun bu bölümünden yapılmış. | Arazi, tarla. | Memleketli. | Kara. | Ülke. İLE Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler. | Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler. | Gövdedeki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler. )
( SOIL vs. SAND )
- TOPRAK ile LATERİT[Fr.]
( ... İLE Sıcak, nemli iklimlerde oluşan, parlak kırmızı ya da kahverengiye çalan kırmızı renkli, demir oksit ve alüminyum bakımından zengin toprak. )
- TOPRAK ile LOM
( ... İLE Tüm toprakların en verimli olanı. [Eşit miktarda kum, mil ve kil içerir.] )
- TOPRAK ve/||/<> RAHİM
- TOPRAK ile/ve/||/<>/> SINIR
( MERZ[Fars.]: Toprak, yer. | Sınır, hudut. | Parmak ucuyla çimdiklemek ve tırmalamak. )
- TOPRAKİŞ, CAVİT (BURSA, 1934) :
( İş hayatına Tekel Kibrit Fabrikasında başladı. Bu fabrikada uzun süre sendika işçi temsilciliği yaptı. Futbol Büyükdere Spor Kulübü'nde başladı ve bu kulüpte futbolu bıraktı. Antrenörlük kurslarını tamamladı. Sarıyer Spor Kulübü Alt yapısında ve değişik kulüplerde antrenör olarak çalıştı. Tekel Kibrit Fabrikasından emekli olduktan sonra Sarıyer Spor Kulübü sekreteryasında görev aldı, kulüp müdürü olarak çalıştı. Sarıyer Spor Kulübü Divan Kurulu üyesidir. )
- TOPRAKTA:
CIVA ile/ve/||/<> SÜLFÜR ile/ve/||/<> TUZ
- TOPRAKTA:
KÜÇÜK MEMELİ ve/||/<> TEK HÜCRELİ CANLILAR(PROTOZOA) ve/||/<> SOLUCAN ve/||/<> EKLEM BACAKLI ve/||/<> YOSUN ve/||/<> BOZGAN/BAKTERİ ve/||/<> MANTAR
( [Bir dönümde] 1 kg. VE/||/<> 15 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 100 kg. VE/||/<> 250 kg. VE/||/<> 300 kg. )
( Bir cm. toprak tabakasının oluşabilmesi için en az 300-1000 yıl geçmesi gerekir. )
(
)
- TOPRAK/TIMAR[Fars.] ile/ve/||/<> VASAL[Fr. < VASSAL < Lat.]
( Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000-20.000 akçe olan toprak. İLE/VE/||/<> Ortaçağ Avrupa'sında hizmet ve vergi gibi yükümlülükler karşısında kendisine toprak ve köylü verilen tımar sahibi kişi. )
- TOPSER TUĞLA FABRİKASI :
( Çayırbaşı'nda bulunan büyük sanayi kuruluşlarından biriydi. Eskiden Çayırbaşı'nda bulunan onbir adet tuğla ocağı yıktırılarak 1955'te yerine yüzlerce işçi çalışan modern Topser Tuğla Fabrikası kuruldu. Bir süre faaliyetine devam eden Topser Tuğla Fabrikası bilahare Ekmekçioğlu Tuğla Fabrikası olarak faaliyet gösterdikten sonra faaliyetine son verildi. )
- TOPTAN" ile/ve "KÖKTEN"
- TOPTANCI(TOTALİTER) GÖZETİM >< VATANDAŞIN GÜÇLENDİRİLMESİ ile ULUSAL AYRIŞMA >< KÜRESEL DAYANIŞMA
- TOPU TAÇA ATMAK ile/ve/||/<> MİNDER DIŞINA KAÇMAK
- TOPUK ile TOPUK
( İnsan ayağının toparlakça olan alt arka bölümü. | Ökçe. | Belirli bir amaçla kazılmaksızın asıl yerinde bırakılan kömür bloku ya da cevher kütlesi. | Akarsu ağzının az ilerisinde oluşan kum birikintisi. | Sütun ve direklerin alt bölümü. İLE Kaçmak. )
( HEEL vs. HEEL )
- TOPUZLU BEND (MAHMUD I BENDİ) :
( Sultan I. Mahmut (1696 - 1754) döneminde yapıldığı (1732) için Mahmut I. Bendi de denilmektedir. Ayrıca Bu bende Eski Bend, Bahçeköy Bendi de deniliyor. Halk arasında ise Viran Bend olarak da anılmaktadır. Uzunluğu 66,30 m, yüksekliği 13,84 m'dir. Brüt su kapasitesi 160.000 m³'tür. )
- TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR ile TOR[Fr. < TORE]
( Sık gözlü ağ. | Bir metre uzunluğunda dört santimetre eninde örgü ip.| Tuzak. | Örgü sırası. | Giysi ya da örgülerde, çorap koncunun ağzı gibi büzülen kısım. | Çorap boğazına örülen lastik örgü. | Ağ gibi seyrek örgülü bir cins dokuma. | Fanila, çorap vb. giysilerde gövdeyi saran lastik örgü. | İnce örülmüş para kesesi. | Baş örtüsü. | Hamam havlusu, peştemal. | Saman taşırken kağnı arabasına takılan ot ve kendirle örülmüş ağ. | Uçkur uçlarına yapılan düğümler. | Çözülemeyen ilmek. | Süzgeç.
İLE
İşe alışkın olmayan, yabani. | Toy, acemi kişi. | Olgunlaşmamış, ham.| Çok hareketsizlikten ileri gelen hamlık. | Çekingen, utangaç. | Soğukkanlı. | Ters. | Aptal. | Kendini beğenmiş, kibirli. | Eşeysel gücü çok olan.
İLE
İnci gerdanlık. | Boncuktan yapılan bilezik.
İLE
Buzağılamamış üç yaşındaki inek yavrusu.
İLE
Fidan.
İLE
Bir dairenin kendi düzleminde bulunan fakat merkezinden geçmeyen bir doğru çevresinde dönmesiyle oluşan nesne. )
- TOR ile/ve/||/<>/< TORUK
( Acemi. İLE/VE/||/<>/< Çok acemi. )
- TORBA GEREKSİNİMİ değil FİLE/SEPET (KULLANMAK)[NAYLON değil/yerine!]
- TÖRE ile/ve/<> AK TÖRE
( Toplumsal. İLE/VE/<> Bireysel. )
- TÖRE ile/değil GELENEK
( Tarihsel deneyim. İLE/DEĞİL Toplumsal deneyim. )
- TÖRE ile/ve/<> KAVRAM ile/ve/<> KURUM
- TÖRE ile/ve KİMLİK
( MORES vs./and IDENTITY )
- TÖRE ile/||/<> TÖRENE
( Görenek, âdet. İLE/||/<> Alışkanlık, âdet. )
- TÖRE ile/ve/<>/değil/yerine TÜZE/YASA
- TORELE değil TOLERE[İng. < TOLERENCE]
- TÖREN ile/ve/yerine EYLEM
- TÖREN/MERASİM[Ar.]/SEREMONİ[Fr. CEREMONIE] ile/ve ŞÖLEN[Moğolca]
( TOY, BÂR-İ ÂM: Genel ziyâfet. )
( LİTURYA: Din töreni. )
( Bir toplulukta, üyelerin, belirli bir olayı, kişiyi ya da değeri ayırt edip simgeleştirmesi, bunların anlam ve öneminin güçlendirilmesi amaçlarıyla düzenlenen hareket dizisi. | Anma, kutlama, nişan, evlenme, ölüm gibi nedenlerle yapılan toplantı. İLE Ziyafet. | Belirli bir amaçla düzenlenen eğlence. | Sanat gösterisi. | Din töreni niteliğinde yemek toplantısı. )
- TÖREN ile YUĞ
( ... İLE Eskiden, Türkler'de, ölüler için yapılan tören, yas. )
- TÖRENLER [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- TÖRENLER [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- TÖRENSİ/RİTÜEL ile/ve/||/<> YÜCE
- [ne yazık ki]
TÖREYE DOĞAN ve/||/<> İSVİÇRE TÜZESİYLE EVLENEN ve/||/<> ALMAN YÖNETİM ZİHNİYETİYLE YÖNET(İL)EN ve/||/<> İTALYAN TÜZESİYLE CEZALANDIR(IL)AN ve/||/<> İSLÂMÎ KURALLARA GÖRE GÖMÜLEN
- TORK ile/||/<> KUVVET (İKİLİ KARŞILAŞTIRMA)
( Tork döndürme etkisi, kuvvet öteleme etkisidir )
( Formül: τ=r×F İLE F )
- TORLAK DEDE MESCİDİ :
( Rumelihisarı'nda Ali Dede tarafından yaptırılan Torlak Dede Mescidi yıkılıp kayboldu. )
- TORLAK SOKAK :
( Rumelihisar Mahallesi sokaklarından biridir. Mahallenin hatırı sayılır insanlarından biri olduğu için, isminin unutulmaması amacı ile bir sokağa "Torlak Sokak" adı verilmiştir. )
- TORLAK; İLYAS (POYRAZKÖY/BEYKOZ, 1959) :
( Balıkçı reisi ve kooperatifçi. Sarıyer'e 1960'da geldi ailesi. İlk ve Ortaokulu Sarıyer'de okudu. Sarıyer lisesini ikinci sınıftan terk ederek baba mesleği olan balıkçılığa başladı. Çocuk yaşta başladığı mesleği Reis olarak tamamladı ve emekli oldu. İstanbul Balık Üreticiler Su Ürünleri Kooperatifi üyesi olup 2006 yılında kooperatifte yöneticiliğe başladı. 4 dönemden beri bu kooperatifin başkanlığını yapmakta ve balık üreticileri her türlü, kurum ve kuruluş önünde temsil etmektedir. )
- TORPİL ile/değil/yerine ARACILIK
- TÖRPÜLE(N)ME ile/ve/||/<> ÖRSELE(N)ME
- TÖRPÜLE(N)MEK ile/ve/değil/yerine/||/>< DENGELE(N)MEK
- TORTU[Fars. DURDÎ]/ÇÖKELTİ/KALINTI ile SÜZÜNTÜ
( Çökelti. | Bir şeyin bayağı, işe yaramaz duruma gelmiş olanı. | Bir topluluğun, kötüleşmiş üyeleri. | Kalıntı. İLE Bir sıvıyı süzerek elde edilen tortu. | Gövde suyunun dışarı atılması sırasında böbrekte kıvrımlı kanalcıklara geçen ve içinde çeşitli kimyasal maddeler bulunan sıvı. )
- TORTU ile ARTIK
- TORUM ile TORUM
( Deve yavrusu. İLE Yalan, uydurma söz. )
- TORUN TOMBALAK
- TORUN, AHMET (GÖRELE, 1958) :
( Öğrenimini tamamladıktan sonra eğitim alanında görev aldı ve öğretim görevlisi olarak hizmet verirken AKP'de siyaset yapmaya başladı ve 2004/2009 döneminde Sarıyer Belediye Mieclisi üyesi olarak görev yaptı. )
- TORUN, METİN (ERZİNCAN, 1947) :
( İlköğrenimini tamamladıktan sonra ticaret hayatına atıldı. Sarıyer, Yeniköy ve Maden Spor kulüplerinde yönetim kurullarında bulundu. Sarıyer Spor Kulübü'nde 2 dönem yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- TORUN, ŞEREF (KEMAH, 1930 - 2003) :
( Sarıyer'de uzun yıllar ticaretle uğraştı. 1963 - 1974 yılları arasında Sarıyer Mahalle muhtarlığı, ayrıca 6. Ve 7. Dönem İl Genel Meclisi olarak görev yaptı. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde 6 dönem yönetim kurulu ve Divan Kurulu üyesi olarak görev yaptı. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında üye olarak bulundu. )
- TÖRÜN ile/ve/||/<> TÖRÜNGE
- TORUN-TORBA (SAHİBİ OLMAK)
- TOTAL" (OLARAK) değil TOPTAN/TOPLAM/TAM (OLARAK)
- TOTEM ile/ve/||/<> OJIBWA (ÖYKÜLERİ/MİTOSU)
- TOTİPOTENT ile/||/<> PLURİPOTENT
( Totipotent tüm hücre tiplerine farklılaşabilirken İLE pluripotent sadece vücut hücrelerine farklılaşabilir )
( Formül: Potency gradient )
- TOTOLOJİ(HULF) ile DEVRİK TÜMCE/CÜMLE
- TOTOLOJİ >< TUTARLILIK
- [ya] TÖVBE ile/ve/ya da/||/<>/> AFFETMEK
- TÖVBE ve/=/||/<>/> ASLINA DÖNME
- TÖVBE ile/ve/<> BAĞIŞ
- TÖVBE ile/ve/değil/yerine/||/<> FARKINDALIK
- TÖVBE = GÖZYAŞI
( Yangın, gözyaşı ile söndürülmez. )
- TÖVBE ile/ve İNÂBET
( Dışlaşmış olan pisliklerden temizlenmek. İLE/VE Bâtınî, kimsenin hissetmediği günahlardan temizlenmek. )
( Şeriatte. İLE/VE Tarikatte. )
- TÖVBE["TÖBE" değil!] ile/ve İSTİĞFAR["İSTİFAR" değil!]
- TÖVBE ve/<> KALP
itibarı ile 35.603 başlık/FaRk ile birlikte,
35.603 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(128/144)
(1996'dan beri)