Söz(cük)leri/ni ve tutumu/nu değiştir... Dünya/n değişsin!

Bu nedir? | Nasıl kullanılır? | Nasıl okumalı/anlamalı? | Sıkça Sorulan Sorular | Yenilikler | İletişim

L'LERDE

KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!

(SÜREKLİ AYIRDINDA VE FARKINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)



Bugün[ 01 May 2025 ]
itibariyle 1119 başlık/FaRk ile birlikte,
1280 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.

(2/3)


- BİLİM TARİHİ'NDE:
J.J SÉDILLOT ve/||/<> L.A SÉDILLOT

( Baba. VE/||/<> Oğul. )

( "Fuat Sezgin ile Bilim Tarihi Üzerine" yazısını okumak için burayı tıklayınız... )


- BİREŞKEN/RİBOZOM ile LİZOSOM

( Protein sentezleyen organel. İLE Göze içi sindirim yapan organel. )


- BUHARLAŞMA ile LÂTİFLEŞME


- BUKALEMUN ile LABORT BUKALEMUNU


- BUKLE(T)[Fr.] değil/yerine/= LÜLE[Fars.]

( ... YERİNE Bükülmüş, dürülmüş şey. | Bir akarsu ölçü birimi. | Saç kıvrımı. | Su akan, musluksuz boru. )


- BÜLBÜL ile LİR


- BUNAMADA:
VASKÜLER ile/ve/||/<> LEWY CİSİMCİKLİ ile/ve/||/<> FRONTOTEMPORAL ile/ve/||/<> PARKINSON ile/ve/||/<> HUNTINGTON


- BÜYÜK OKYANUS [KUZEY]:
DOĞU ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> KORE BOĞAZI ile/ve/||/<> SARI DENİZ ile/ve/||/<> KORE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JAPON DENİZİ ile/ve/||/<> LA PEROUSE BOĞAZI ile/ve/||/<> TERPENİYA BOĞAZI ile/ve/||/<> OHOTSK DENİZİ ile/ve/||/<> TTATAR BOĞAZI ile/ve/||/<> UDSKAYA KOYU ile/ve/||/<> ŞELİHOV KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PENJUNA KOYU ile/ve/||/<> KURİLSKİYE BOĞAZI ile/ve/||/<> BERING DENİZİ ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI ile/ve/||/<> ANADIR KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU


- BÜYÜK OKYANUSTA:
[AVUSTRALYA'DA]
TAZMANYA DENİZİ ile/ve/||/<> BASS BOĞAZI ile/ve/||/<> HALIFAX KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PRENSEN CHARLOTTE KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PAPUA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CARPENTERIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> MERCAN DENİZİ ile/ve/||/<> BISMARCK DENİZİ ile/ve/||/<> ARAFURA DENİZİ ile/ve/||/<> FLAMINGO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BANDA DENİZİ ile/ve/||/<> MOLUK BOĞAZI ile/ve/||/<> MAKASSAR BOĞAZI ile/ve/||/<> TİMOR DENİZİ ile/ve/||/<> JOSEPH BONAPART KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CLARENCE BOĞAZI ile/ve/||/<> FLORES DENİZİ ile/ve/||/<> JAVA DENİZİ ile/ve/||/<> SELEBES DENİZİ ile/ve/||/<> SULU DENİZİ ile/ve/||/<> BALABAC BOĞAZI ile/ve/||/<> GÜNEY ÇİN DENİZİ ile/ve/||/<> TAYLAND KÖRFESİ ile/ve/||/<> VİETNAM KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİLİPİNLER DENİZİ ile/ve/||/<> LUZON BOĞAZI
ile/ve/||/<>
[G. AMERİKA'DA]
PENAS KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORCAVADO KÖRFEZİ ile/ve/||/<> GUAYAQUIL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PANAMA KANALI ile/ve/||/<> TETUANTEPEC KOYU
ile/ve/||/<>
[K. AMERİKA'DA]
KALİFORNİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KRALİÇE CHARLOTTE BOĞAZI ile/ve/||/<> HECATE BOĞAZI ile/ve/||/<> COOK KOYU ile/ve/||/<> SHELIKOF BOĞAZI ile/ve/||/<> BRISTOL KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KUSKOKWIM KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU ile/ve/||/<> BERING BOĞAZI


- CALC- ile/||/<> CALCİ- ile/||/<> CALCANO- ile/||/<> -LİTH-/LİTHO-

( Kalsiyum, taş, topuk. İLE/||/<> Kalsiyum, kireç. İLE/||/<> Topuk. İLE/||/<> Taş, sertleşmiş birikinti. )


- ÇALI ile/ve LİMONOTU

( ... İLE/VE Çokyıllık bir çalı. )


- ÇAM ile/ve LADİN

( ... İLE 50-60 metre yüksekliği olan ağaç. )


- CAN = TİRİM = PSYCHY[İng.] = ÂME[Fr.] = ANIMA, VITA[Lat., İt.] = LEBENSHAUCH, DAS BELEBENDE[Alm.] = TO PNEUMA, HO ZÕN[Yun.] = ALMA[İsp.] = ZIEL[Fel.] = SJÆL, İLDSJÆL[Dan.] = DUH[Rus.]


- CANLI = TİRİG = ZENDE, CÂNAVAR(CÂNOMANDÂN: CANLILAR)[Fars.] = HAYY[Ar.] = LIVING THING[İng.] = ÊTRE VIVANT[Fr.] = VIVO, ANIMAL[Lat.] = DAS BESEELTE, DAS LEBEWSESEN, DAS LEBENDIGE, DAS BELEBTE[Alm.] = TO ZÕN[Yun.] = VIVENTE[İt.] = LO VIVO[İsp.] = LEVEND WEZEN[Fel.] = LEVENDE VÆSEN[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CANLILIK = TİRİGLİG = SERZENDEGÎ[Fars.] = el-HAYAVİYE/T[Ar.] = LIVELINESS[İng.] = VITALITÉ[Fr.] = VITALITAS[Lat.] = DIE BELEBUNG, DIE BELEBHEIT, DIE LEBENDIGKEIT, DAS LEBENDIGSEIN[Alm.] = HË EMPSÜKHË[Yun.] = VITALITA[İt.] = VIDALIDAD[İsp.] = LEVENDIGHEID[Fel.] = LIVLIGHED[Dan.] = JIVAYO SUŞŞESTVO[Rus.]


- CAT- ile/||/<> EN- ile/||/<> END-/ENDO-/ENTO-/ESO- ile/||/<> EP-/EPİ- ile/||/<> DEXTR-/DEXTRO- ile/||/<> DİST-/DİSTO- ile/||/<> DORS-/DORSİ-/DORSO- ile/||/<> HYP-/HYPO- ile/||/<> HYPER- ile/||/<> HYPS-/HYPSİ-/HYPSO- ile/||/<> E-/EC-/EX-/EXO-/OE- ile/||/<> EXTRA-/EXTRO- ile/||/<> MES-/MESO- ile/||/<> MET-/META- ile/||/<> İM- ile/||/<> İN- ile/||/<> İNTER- ile/||/<> İNTRA-/İNTRO- ile/||/<> LATER-/LATERİ-/LATERO- ile/||/<> ULTRA- ile/||/<> UN- ile/||/<> SUB- ile/||/<> SUPER- ile/||/<> SUPRA- ile/||/<> SYN- ile/||/<> TRANS- ile/||/<> PERİ- ile/||/<> PRE-/PRAE-/PRO- ile/||/<> PROT-/PROTO- ile/||/<> RETRO- ile/||/<> PAN-/PANT-/PANTO- ile/||/<> CO-/COM-/CON- ile/||/<> POST- ile/||/<> PLEİO-/PLEO- ile/||/<> MEDİ-/MED- ile/||/<> MULT-/MULTİ-

( Aşağı, alt, uzak, karşıt, cot, ile. İLE/||/<> İçine, içine koymak, içte kapatmak, çevrelemek. İLE/||/<> İçinde, iç tarafta. İLE/||/<> Yukarıda, üstte, arasında, önde, yanda, tarafında, dışta, üstte, üzerinde, ek olarak. İLE/||/<> Sağda, sağa doğru, sağ tarafta. İLE/||/<> Distal, merkezden uzakta, ayrı, arkada. İLE/||/<> Sırt, sırtla ilgili, dorsal geri, arka. İLE/||/<> Altında, aşağıda, normalden az. İLE/||/<> Üzerinde, üstünde, yukarısında, ötesinde, normalden fazla, aşırı. İLE/||/<> Yüksek, yükseklik, yukarıda, yukarı, yukarıya. İLE/||/<> Ötesinde, dış, kapalı, -den, bütünüyle, olmaksızın, dışında, dış tarafta, bütünüyle. İLE/||/<> Dışında, fazladan, ötesinde, üstüne, ek olarak. İLE/||/<> Orta, arada, birleştirici bölüm, kısmı, ikincil. İLE/||/<> Sonra, ötesinde, arasında, değişim, dönüşüm, başkalaşım. İLE/||/<> Değil, olmayan, olumsuz anlam veren ön ek. Yokluk, eksik, olmaksızın. İLE/||/<> İçine, içte, içinde, e doğru, üzerinden. İLE/||/<> Arasında, içlerinde, çevrelenmiş, sarılmış. İLE/||/<> İçinde, içine, içe doğru. İLE/||/<> Yan, yanda, yan tarafta. İLE/||/<> Ötesinde, aşırı, fazla. İLE/||/<> Değil, eksik, yoksun. İLE/||/<> Boyunca, ötesinde, bütünü ile. İLE/||/<> Altında, yakınında, hemen hemen, yakın, eksik, az çok. İLE/||/<> Yukarıda, aşırı, üzerinde. İLE/||/<> Yukarıda, üzerinde, üstünde. İLE/||/<> İle, birlikte, yapışık, kaynaşmış, bağlantı [b, m, p öncesi sym, l öncesi syl olur]. İLE/||/<> Önce, önünde. İLE/||/<> Çevresinde, yakınında, ötesinde, dolaylarında. İLE/||/<> İlk kez, ilk durum. İLE/||/<> Geri, sırt, arka, arkada. İLE/||/<> Bütün, genel, hepsi. İLE/||/<> İle, birlikte. İLE/||/<> Sonra, arkasında, daha sonra. İLE/||/<> Daha fazla. İLE/||/<> Orta, orta çizgi ve düzlemle ilgili, mediyal, ara, arada. İLE/||/<> Çok, fazla, aşırı, çok sayıda bölüm tutan. )


- catapl.[Lat. < CATAPLASMA] değil/yerine/= LAPA


- CEHÂLET/CAHİL ile/ve LAUBALİ/LİK


- -CENOSİS ile/||/<> -RHEA/-RRHEA/-RRHOEA/-RRHOEA ile/||/<> -RHAGE/-RRHAGE/-RRHAGİA/-RRHAGY ile/||/<> LOCHİO-

( Akıntı, cerrahi olarak çıkarma. İLE/||/<> Akıntı, sızıntı. İLE/||/<> İleri derecede, aşırı akıntı. İLE/||/<> Çocuk doğumundan sonraki akıntı ile ilgili, puerperal. )


- CESET = CESED[Ar., Fars.] = CETHE/T, NAŞ/NAAŞ[Ar.] = CORPSE[İng., Fr.] = CADAVRE[Fr.] = CADAVER[Lat., İsp.] = LEICHE[Alm.] = HO NEKROS[Yun.] = CADAVERE[İt.] = LIJK[Fel.] = LIGET[Dan.] = TRUP[Rus.]


- CEZÂ ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< LÜTÛF


- CİLTTE:
YEK-ŞAH ile/ve/||/<> YAZMA ile/ve/||/<> GÖMME(ŞEMSE)[SOĞUK ve MÜLEMMÂ] ile/ve/||/<> CİHAR ile/ve/||/<> EBRU ile/ve/||/<> ZER-DUA ile/ve/||/<> SİM-DÜZ ile/ve/||/<> LAKE ile/ve/||/<> ZİLBAHAR[BAKLAVA] ile/ve/||/<> MEMLÛK(KAHVERENGİ) ile/ve/||/<> SELÇUK


- ÇİNHİNDİ ÜLKELERİ:
TAYLAND ile/ve/||/<> MALEZYA ile/ve/||/<> KAMBOÇYA ile/ve/||/<> VIETNAM ile/ve/||/<> BALİ ile/ve/||/<> LAOS ile/ve/||/<> MYANMAR


- CİSMU LÂ YENFEKKU MİN KEZÂ[Ar.] ile LÂ YEBRAHU[Ar.] ile LÂ YEZÂLU[Ar.] ile LÂ YAHLÛ[Ar.] ile LÂ TE'ARRÂ[Ar.]


- ÇİTA ile LEOPAR

( Öncelikle, yüzlerinden anlaşılır. Her yerinde benekleri bulunan fakat sadece burnunun iki yanında siyah çizgi olan ÇİTA. İLE Benekleri burnunun yanında da olmak üzere her yerinde bulunan LEOPAR'dır. )

( Daha zayıf ve narin görünüşlüdür. İLE Daha kaba ve sert görünüşlüdür. )

( ... İLE Gebelik süreleri, 3 aydır. )

( Dünyanın, en hızlı hayvanı.[Saatte, 100 km. hızla koşabilirler. Fakat kısa sürelidir. Çok çabuk yorulurlar.] İLE ... )

( Avlarını çok kısa mesafede yakalamaları gerekir. Çok uzun süre koşamazlar. İLE ... )

( Zaman zaman, leoparlar, çitaları avlar. )

( Çita ile Leopar )

( image )

( 3 km. öteyi görebilirler.[Isı dalgaları nedeniyle net bir görüş elde edemeyebilirler.] İLE ... )

( CHEETAH vs. LEOPARD )

( ACINONYX JUBATUS cum PANTHERA PARDUS )


- ÇİZİNÇ = HARİTA[Ar.] = MAP[İng.] = PLAN[Fr.] = LANDKARTE[Alm.] = MAPPA[İt.] = MAPA[İsp.]


- ÇOCUK GELİŞİMİ KURAMLARINDA:
ABRAHAM MASLOW ve/||/<> ERIK ERIKSON ve/||/<> JEAN PIAGET ve/||/<> LAWRENCE KOHLBERG ve/||/<> JOHN BOWLBY

( Gereksinimler sıradüzenine işaret etmiştir. VE/||/<> Bireylerin, sorunlarını çözme olanaklarının bulunduğuna işaret etmiştir. Gelişimin, sekiz aşaması olduğunu öne sürmüştür. Benlik güçlerinin, gelişimsel sorunların başarılı biçimde çözülmesiyle kazanıldığına işaret etmiştir. VE/||/<> Bilişsel gelişimin aşamalarını ortaya koymuş ve çocukların, belirli gelişimsel aşamalara özgü, beceri ve davranışlarının olduğunu, kavramlarla açıklamıştır. VE/||/<> Piaget'in önerdiği, bilişsel gelişim kavramları ile ahlâkî kavramların kazanımı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. VE/||/<> Çocuğun, duygusal ve davranışsal gelişimi ile ilgisi olduğu düşünülen, anneye bağlanmaya vurgu yapmış ve bağlanma kuramını ortaya atmıştır. )


- COLLATERAL and LIEN and LIENS IN GOODS and ENFORCEMENT OF LIEN

( Maddî teminat. VE Rehin hakkı. VE Mallar üzerinde rehin, hapis hakkı. VE Haciz konulması. )


- ÇÖLYAK ile/||/<> LAKTOZ İNTOLERANSI

( Gluten tüketimi sonucu ince bağırsakta hasar oluşması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Laktozun içeren gıdaların sindirilememesi sonucu sindirim sorunları. )


- ÇÖZÜM = SOLUTION[İng.] = SOLUTION[Fr.] = LÖSUNG[Alm.] = SOLUZIONE[İt.] = SOLUCIÓN[İsp.]


- ÇUKUR ile LONGUZ

( ... İLE Deniz ya da ırmaklarda, birdenbire derinleşen yer. )


- CYBERING ile LURKING


- DAYANAK = MABİH-İL-KIVAM = SUBSTRATUM[İng.] = SUBSTRAT[Fr., Alm.] = SUBSTSRATUM[Lat.] = HYPOKEIMENON[Yun.] = LECHO[İsp.]


- DEĞİM/LİYÂKÂT ile/ve/değil LÜTÛF

( Bazı nasip olanlar/olabilecekler, liyâkat ile değil lütûfladır. )


- DELİK ile LOMBAR[İt.]

( ... İLE Gemi bordalarına, küpeştelerine açılan, dörtgen biçiminde delik. )


- DENKLEMLERDE EŞİKLER:
PİSAGOR ile/ve/||/<>/> LOGARİTMA ile/ve/||/<>/> TÜREV ile/ve/||/<>/> KARMAŞIK SAYI

( )

( )


- DEVE ile LÛK[Fars.]

( ... İLE Kısa tüylü, yük devesi. )


- DİKİŞTE:
OVERLOK ile/değil/yerine LOK


- DİL = LANGUAGE[İng.] = LANGUE[Fr.] = SPRACHE[Alm.] = LINGUA[İt.] = LENGUA[İsp.]


- DİLİM/PARÇA ile LOKMA/TİKE

( ŞERHA ile AZÂZ, ÜKLE[çoğ. ÜKEL] )

( SLICE/PIECE vs. BOLUS )


- DİL'İN:
ÇEŞİTLERİ ile/ve/||/<>
LEHÇELERİ ile/ve/||/<> ŞİVELERİ ile/ve/||/<> AĞIZLARI

( ŞİVE[Fars.]: Söyleyiş özelliği. | Naz, eda, cilve. | Ağız. )

( ... İLE/VE/||/<> Bir dilin, bilinmeyen, çok eski dönemlerinde, kendinden ayrılmış kolları. İLE/VE/||/<> Bir dilin, izlenebilen tarihi dönemlerinde ayrılmış kolu. İLE/VE/||/<> Herhangi bir şivenin, daha çok, söyleyiş[telaffuz] özelliklerine bağlı olarak oluşan yerel kolları. )

( VARIANTES vs./and/||/<> DIALECTE vs./and/||/<> PATOIS vs./and/||/<> ACCENT )


- DİNAMO ile LOKOMOTİF

( DYNAMO vs. LOCOMOTIVE )


- DİPOL-DİPOL BAĞI ile LONDON DAĞILIM GÜCÜ

( Kutuplu/polar moleküller arası güç. İLE Kutupsuz/Apolar moleküller arası geçici dipol gücü. )


- ...DIR ile/ve/değil/yerine ...LIK


- DİVAN ŞİİRİ TÜRLERİ [DİNSEL OLMAYAN/LAR]:
BAHÂRİYE ile/ve/<> CEMREVİYE ile/ve/<> FAHRİYE ile/ve/<> IYDİYE ile/ve/<> MEDHİYE ile/ve/<> MERSİYE ile/ve/<> HİCVİYE ile/ve/<> GAZAVATNÂME ile/ve/<> SAKİNÂME ile/ve/<> HAMAMNÂME ile/ve/<> SAHİLNÂME ile/ve/<> KIYÂFETNÂME ile/ve/<> SURNÂME ile/ve/<> LÛGAZ ile/ve/<> MUAMMÂ ile/ve/<> HEZLİYÂT ile/ve/<> TARİH DÜŞÜRME ile/ve/<> ŞEHR-ENGİZ ile/ve/<> DÂRİYE

( XIII. yy.'dan, XIX. yy.'a kadar, 3182 Dîvân Şairi vardır. )

( Bahar nitelemeleriyle başlanarak birini övmek için yazılan kasîde. | Baharın gelişiyle doğanın uyanışını, değişimini, güzelleşmesini konu edinen kasîdeler. İLE/VE/<>
Bayramlar, baharlar gibi cemre vesilesiyle, dönemlerindeki önemli kişiler için yazılan şiirler. İLE/VE/<>
Bir kişinin[devletli, bir başka şair ya da şairin kendinin] övüldüğü şiirler. İLE/VE/<>
Dönem büyüklerinden birini bayramın gelişi dolayısıyla öven kasîde türü. İLE/VE/<>
Bir kişiyi [devlet ya da tasavvuf ileri gelenlerini] övmek için yazılan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Bir ölenin/vefâtın ardından duyulan acıyı anlatmak, öleni övmek için yazılan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Bir kişiyi, kurumu, toplumsal olayı, geleneği yeren/taşlayan manzum türü. [Siham-ı Kaza - Nef'î] İLE/VE/<>
Savaşları, kahramanlıkları, zaferleri anlatan manzum ya da mensur yapıtlar. [İlk gazavatnameler XV. yy.'da yazılmaya başlanmıştır] İLE/VE/<>
İçki ve içki âlemlerinin övülerek anlatıldığı manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Hamamları, hamam eğlencelerini ve hamamdaki güzelleri betimlemek üzere yazılan manzum yapıtlar. [ilki: Deli Birader - Gazalî] İLE/VE/<>
İstanbul kıyıları ile buralardaki yerlerinin anlatıldığı şiirlerin genel adı. [Fennî] İLE/VE/<>
Kişilerin karakterlerini, fiziksel görünümlerini [göz rengi, boy uzunluğu/kısalığı vb.] temel alarak açıklamaya çalışan yapıtlar. İLE/VE/<>
Sarayın mutlu günlerini [evlenme, doğum şenlikleri vb.] anlatann manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Hece vezniyle yazılmış manzum bilmece. İLE/VE/<>
Belirli kurallara göre düzenlenip çözülebilen manzum bilmece. İLE/VE/<>
Alaylı bir dille yazılmış manzum türü. [zarif bir nükte ya da güzel bir mazmun kadar kaba şakalara, taşlamalara ve sövgülere de yer verilir] İLE/VE/<>
Önem verilen bir olayın ya da bir yapının kuruluş yılını bildiren bir tümce, bir mısra ya da beyit yazmak. İLE/VE/<>
[Fars.: "Şehir karıştıran"] Bir kenti, o kentin güzelliklerini, doğal ve sosyal özelliklerini anlatan manzum yapıtlar. İLE/VE/<>
Yeni yaptırılmış saray, köşk, yalı benzeri binalar için yazılmış kasîdeler. )


- DİYALEKTİK ile/ve/<> LOGIC ile/ve/<> RETORIC

( Varlığın düzeni. İLE/VE/<> Aklın düzeni. İLE/VE/<> Dilin düzeni. )


- DEMOKRASİ:
DOĞRUDAN ile TEMSİLİ ile LİBERAL ile SOSYALİST ile SOSYAL


- DOĞUM PSİKOZU ile/ve/<>/> LOHUSA SENDROMU

( )


- DOĞUM ile LAMAZE DOĞUM


- DONANMA ile/||/<> KARAKA ile/||/<> KARAVELA ile/||/<> KIRLANGIÇ ile/||/<> KÖKE ile/||/<> MALAYA ile/||/<> KAPTAN-I DERYÂ ile/||/<> LEVEND ile/||/<> TERSANELİ

( Osmanlı Donanması ya da eski adıyla Donanma-yı Hümâyûn, Osmanlı Devleti'nin deniz kuvvetleri. XIV. yüzyılda kuruldu. Osmanlı Devleti, 1323 yılında Karamürsel'i fethederek denize ulaştı, Karamürsel Bey komutasında ilk donanma oluşturuldu veKocaeli'nde yapılan savaşlarda denizden destek sağlandı. 1327 yılında Karamürsel'de ilk Osmanlı tersanesi kuruldu ve böylece deniz gücünün kurumsallaşma çalışmaları başladı. Osmanlı donanmasında sıradüzensel düzene geçildi. İlk Kaptan-ı Derya(Donanma Komutanı), Karamürsel Bey oldu. 1337 yılında Kocaeli ele geçirildi. Böylece 1353 yılında gerçekleşecek olan Rumeli'ye geçişin önü açıldı. Bundan sonra donanmanın merkezi sırasıyla İzmit, Gelibolu ve son olarak da İstanbul oldu. İLE/||/<> Donanma da kullanılan ve ana güvertesi ile iki alt güvertesinde top bataryaları bulunan bir kalyon türü. İLE/||/<> Donanmanın büyük gemileri. İLE/||/<> Donanmada kullanılan bir tür küçük savaş gemisi. İLE/||/<> Osmanlı Donanmasında kullanılmış bir tür savaş gemisi. İLE/||/<> Vahdettin'in sığındığı İngiliz zırhlısı. İLE/||/<> Donanma komutanı. İLE/||/<> Deniz askeri. İLE/||/<> Deniz subay ve erlerine verilen ad. )


- DÖRT YETİ:
CÂZİBE ve/> MÂSIKA ve/> HÂZIMA ve/> LÂMİA


- DRAGON ile LANCER ile SÜVÂRİ

( Piyadeler. İLE Mızraklılar. İLE Kılıç ve ok kullananlar. )


- DUDAK, DUDAKSI PETAL = ŞEFE = LÈVRE


- EDİLGİNLİK, TUTKU = PASSION[İng., Fr.] = LEIDENSCHAFT[Alm.] = PASSIO[Lat.]


- EF'AL:
SIHHAT ile/ve/||/<> İNİKAT ile/ve/||/<> NİFAZ ile/ve/||/<> LÜZÛM

( LEGALITE avec/et/||/<> CONCLUSION avec/et/||/<> VALIDITE avec/et/||/<> NECESSITE D'EXECUTION )


- EGEME ile/<> LAVTA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir lavta çeşidi. İLE ... )


- EKRAN ve/<> LİTYUM

( ... VE/<> Bilgisayar ekranlarının yapımında kullanılan "lityum"u üreten tek ülke, Şili'dir. )


- EKRANDA:
LED ile PLAZMA ile LCD

( LED'ler ile aydınlatılan sıvı kristal ekranlardır. İLE İki cam arasında düzgün dağılmış ve içinde xenon ve neon gazlarının bulunduğu fosfor kaplı gözeler sayesinde görüntü elde edilir. İLE Floresan lambalarla aydınlatılan sıvı kristal ekranlardır. [Yapısal olarak plastik bir tabaka içindeki sıvı kristalin üretilen ışığı yansıtması mantığına dayanır.][Ekran tepki süresi düşük olan ekranlarda görüntü bulanıktır.] )

( )

( LIGHT EMITTING DIODE vs. PLASMA vs. LIQUID CRYSTAL DISPLAY )


- EL NİNO ile/ve/||/<> LA NİNA


- ELİF ve/<>/> LÂM ve/<>/> MİM

( Hz. Allah. VE/<>/> Hz. Cebrail. VE/<>/> Hz. Muhammed. )


- ELMA'Î[Ar.] ile LEVZÂ'Î[Ar.]


- EN YÜKSEK İYİ = HAYR-İ ÂLÂ = SUMMUM BONUM[İng., Lat.] = LE SOUVERAIN BIEN[Fr.] = DAS HÖCHSTE GUT[Alm.]


- ERKİNCİLİK = SERBESTİYE = LIBERALISM[İng.] = LIBÉRALISME[Fr.] = LIBERALISMUS[Alm.] = LIBERALIS[Lat.] = LIBERACIÓN[İsp.]


- SEVGİDE:
[Yun.] EROS ile/ve/||/<>/> PHILOS ile/ve/||/<>/> STORGE ile/ve/||/<>/> LUGUS ile/ve/||/<>/> MANIA ile/ve/||/<>/> PRAGMA ile/ve/||/<>/> PHILAUTIA ile/ve/||/<>/> AGAPE

( Eşeysellikteki sevgi. İLE/VE/||/<>/> Etkileyici sevgi, dostluk sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Aile/akraba sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Oyun sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Takıntılı sevgi. İLE/VE/||/<>/> Kalıcı sevgi. İLE/VE/||/<>/> ["]Benlik["] sevgisi. İLE/VE/||/<>/> Tanrısal/Aşkın sevgi. )


- ESARETİN BEDELİ(SHAWSHANK REDEMPTION) ile/ve/||/<>/> LA CASA DE PAPEL

( ile/ve/||/<>/> )

( TUTUKEVİ(HAPİSHANE)

ESARETİN BEDELİ (SHAWSHANK REDEMPTION) (1994)

THE OZ (dizi)

PRISON BREAK (dizi)

PAPILLON (1973)

ESCAPE FROM PRETORIA (2020)

TUTUKLULAR (PRISONERS) (2013)

SON KALE (THE LAST CASTLE) (2001)

ALCATRAZ

ZİNDAN ADASI (SHUTTER ISLAND) (2010)

SUÇ ÇIKMAZI (FELON) (2008)

UN PROPHÈTE (2009)

CELDA 211 (2009)

HUNGER (2008)

PRZESLUCHANIE (1989)

BIRDMAN OF ALCATRAZ (1962)

IN THE NAME OF THE FATHER (1993)

LE TROU (1960)

LA CASA DE PAPALLE (dizi) (2017-2020)



BİR TÜR/BÖLÜM TUTUKLULUK/TUTSAKLIK

YEŞİL YOL (GREEN MILE) (1999)

YEDİ (SEVEN) (1995)

12 YILLIK TUTSAKLIK (12 YEARS A SLAVE) (2013)

TİBET'TE YEDİ YIL (SEVEN YEARS IN TIBET) (1997)

YENİ YAŞAM (CAST AWAY) (2000)

TRUMAN SHOW (1998)

HÜCRE NO:7 MUCİZESİ (MIRACLE IN CELL NO:7) (2013)

KÜP (CUBE) I, II, III (1997, 2002, 2004)

DENEY (THE EXPERIMENT) (2010)

OYUN (THE GAME) (1997)

BUGÜN, DÜNDÜ (GROUNDHOG DAY) (1993) :)

SOFİ'NİN SEÇİMİ (SOPHIE'S CHOICE) (1982)

ÇİZGİLİ PİJAMALI ÇOCUK (THE BOY IN THE STRIPED PAJAMAS) (2008)

SCHINDLER'İN DİZİNİ (SCHINDLER'S LIST)(1993)

PİYANİST (2002)

THELMA VE LOUISE (1991)

GİZLİ SAYILAR (HIDDEN FIGURES) (2016)

BİRKAÇ İYİ ADAM (A FEW GOOD MEN) (1992)

TERMINAL (2004)

BİZ MELEK DEĞİLİZ (WE ARE NOT ANGELS) (1989)

ÇAŞIT OYUNU (SPY GAME) (2001)

SÜREKLİ GENÇ (FOREVER YOUNG) (1992)

KIRILMA NOKTASI (POINT BREAK) (1991)

TANGO VE CASH (1989)

DÖVÜŞ KULÜBÜ (FIGHT CLUB) (1999)

127 SAAT (127 HOURS) (2010)

GELECEĞE DÖNÜŞ (BACK TO THE FUTURE) I, II, III (1985)

YAŞLI DELİKANLI (OLDBOY) (2003)

JUMANJİ (1995) )


- ESEDÎ ile/||/<> EŞREFÎ ile/||/<> FLORİ ile/||/<> MECİDİYE ile/||/<> LARİN ile/||/<> SULTANÎ ile/||/<> DUKA ALTINI ile/||/<> MANGIR ile/||/<> GANİMET

( Üzerinde aslan görseli bulunan Osmanlı parası. İLE/||/<> XVI. yy.dan sonra çıkartılan para. İLE/||/<> Osmanlı devletinde de kullanılmış Floransa parası. : İLE/||/<> 1840 yılında basılmış 20 kuruş değerinde gümüş sikke. İLE/||/<> Basra'da kullanılan bir gümüş para. İLE/||/<> Mısır Trablus ve Cezayir darphanelerinde basılan Osmanlı altını. İLE/||/<> Venedik altını. İLE/||/<> Bakırdan yapılmış iki buçuk para değerinde sikke. İLE/||/<> Savaşta düşmandan ele geçirilen mal. )


- ESEME = MANTIK = LOGIC[İng.] = LOGIQUE[Fr.] = LOGIK[Alm.] = LOGIKE[Yun.] = LÓGICA[İsp.]


- ETEK ile LAMPASA

( ... İLE Uzun yırtmaçlı etek. )


- [ne yazık ki]
ET YİYENLER ile LEŞ YİYENLER

( [Ar., Fars.] LÂHİME ile CÎFE-HÂR )

( BUGAS[Ar.]: Leş yiyen kuşlar. )

( MEYTE/MEYYİTE/CÎFE[çoğ. CİYEF][Ar.]/LÂŞE[Fars.]/CARCASS[İng.]: Hayvan leşi. )

( DED ile CÎFE-HÂR, LÂŞE-HÂR, MEYTE-HÂR )

( CARNIVOROUS vs. SCAVENGER )


- EULER ve LAGRANGE ve KANT

( Klâsik mekaniğin matematiğini üretmiştir. VE Klâsik mekaniğe en mükemmel biçimini vermiştir. VE Klâsik mekaniğin felsefesini yapmıştır. )

( Euler sayısı, topolojik değişmezdir. )

( )


- EV ile LAGINA

( ... İLE Mali'de, menapoza girmiş kadınların yaşadığı evler. )


- FAAL FİİL ve AYNEL FİİL ve LÂ'MEL FİİL

( SAĞDAN SOLA!: Birinci/baştaki harf. VE İkinci/ortadaki harf. VE Üçüncü/sondaki harf. )

( VEZİN - MEVZUN )


- FACEBOOK ile X/TWITTER ile YOUTUBE ile LINKEDIN ile INSTAGRAM ile PINTEREST ile BLOG ile FOUR SQUARE

( Kurabiye yemeyi seviyorum. İLE Kurabiye yiyorum. İLE Bakın nasıl da yiyorum kurabiyeyi. İLE Nasıl kurabiye canavarı oldum? İLE Buyurun, kurabiye yerkenki fotoğrafım. İLE Kurabiye tarifimi de paylaşayım. İLE Kurabiye yapma/yeme anılarım. İLE Şurada, kurabiye yiyorum. )

( I like eating cookie. VS. I'm eating cookie. VS. This is how I eat my cookie. VS. My skills include eating cookie. VS. Here's a photo of the cookie I eat. VS. Here's my recipe for the cookie. WITH Here's my cookie eating experience. VS. This is where I am eating the cookie. )


- FARE ile LAĞIM FARESİ


- FARE ile/ve LEMMING


- FARENJİT/ANJİN[Fr.] ile/ve/<> LARENJİT[Fr.]

( Yutak yangısı. Boğaz mukozasının şişmesi, boğak. İLE/VE/<> Gırtlaktaki aşırı ve süreğen yangı. )

( HUNNAK ile/ve/<> ... )


- FETHA ile/ve KESRE/ESRE/HAFZ ile/ve HEMZE ile/ve ÖTRE/ZAMME ile/ve ŞEDDE/TEŞDÎD ile/ve TENVÎN ile/ve NASB ile/ve REF ile/ve İLLET ile/ve MEDD/E ile/ve MEDD-İ LÎN ile/ve LÎN ile/ve VAV-I ATIFA

( a ya da e [düz ve geniş ünlü] okutan üstün imi. İLE/VE/||/<> ı ya da i [düz ve dar ünlü] okutan im. İLE/VE/||/<> Elif, vav, ye, he üzerine konan işaret - gırtlak vuruşu; elifin adı. İLE/VE/||/<> o, ö, u, ü [yuvarlak ünlü] okutan ötre imi. İLE/VE/||/<> Bir yazacı çift okutan ve şedde denilen im. İLE/VE/||/<> Sözcüğün sonunu, nun gibi okutmak üzere konan iki üstün[-en], iki esre[­-in], iki ötre[-ün]. İLE/VE/||/<> Yazacın etha'lıymış gibi a ya da e'yle okunması. İLE/VE/||/<> Bir sözcüğü zammeli[ötre - yuvarlak ünlülü (o, ö, u, ü)] okuma. İLE/VE/||/<> Çeker harfleri[matres lectionis] elif, vav, ye yazaçlarından biri. İLE/VE/||/<> elif, vav, y e'yi çekerek uzatma. İLE/VE/||/<> vav ile ye sesçil imsiz[harekesiz] olup kendinden önceki yazaç üstün imi almışsa medd-i lîn olur. İLE/VE/||/<> Yumuşatarak çekme. İLE/VE/||/<> Atıf vavı. Bağlaç. Arapça ya da Farsça iki sözcüğü birbirine bağlarken, ilk sözcük ünsüzle bitmişse bu yazacı ü gibi okutur [ilim ve irfan~ilm ü irfan], ünlüyle bitmişse iki sözcüğü bağlayan vav, vü biçiminde okunur [kaza ve kader / kaza vü kader]. )


- FİBER[İng.] değil/yerine/= LIF


- FİBRİL[İng.] değil/yerine/= LIFÇİK


- FÎKRÎ ile LAFZÎ(MANTIK/NUTK(Düşünme-Konuşma)'da)

( Lafzî nutk, insan gövdesinin bir örgeni olan dilden kaynaklanarak, gövdenin öteki bir örgeni olan kulağa ulaşan ses ve yazaçlardan(hecelerden) oluşur; dolayısıyla cisim ve duyularla ilgilidir. Bu yüzden kelâmın ne olduğu, nasıl oluştuğu, anlamı nasıl gösterdiği(delâlet) vb. konuların mantık çerçevesinde incelenmesine Dil Mantığı(İlmu'l-Mantıki'l-luğavî) adı verilir. İLE Fikrî nutk ise, insan zihninin(nefs) var olanların anlamını özleri itibariyle tasavvurundan başka bir şey olmayıp ruh ve akılla ilgilidir. Bu bağlamda zihnin varlıkların anlamlarını özleri itibariyle idrâki, ilham ve vahyin keyfiyeti gibi konuların mantık çerçevesinde ele alınıp incelenmesine de Felsefî Mantık (İlmu'l-Mantıki'l-felsefî) denilir. )


- FIRTINA ile LEYLEK FIRTINASI


- FLAMANLAR < LEYLEKSİLER

( Kuşlar sınıfının, leyleksiler takımının bir alttakımı. < ... )


- FOK ile LEOPAR/PARS FOKU

( ... İLE 22 km. hızla yüzebilirler. )

( ... İLE Boyu, 4 m.; ağırlığı, yarım tondan fazla olabilir. )

( ... İLE Deniz memelilerini avlayan tek foktur. )

( ... İLE Suyun dışında, hareket becerileri düşüktür. )

( SEAL vs. LEOPARD SEAL )

( PHOCA cum HYDRURGA LEPTONYX )


- FRAKTALLERDE:
KOCH ile/ve LORENZ ile/ve MANDELBROT


- FUKUS ile/ve LAMİNARYA

( Bir tür su yosunu. İLE/VE Bir tür deniz yosunu. )

( ALGEA: Su yosunları. )

( ... cum/et LAMINARIA )


- GAF ile LÂF


- GALİLEO DÖNÜŞÜMLERİ ile/ve/||/<>/> LORENTZ DÖNÜŞÜMLERİ


- GELİNCİK ile LOTA[Lat.]

( ... İLE Tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı. )

( ... cum LOTA VULGARIS )


- GENEL KONUŞMAK ile LÂFI DOLANDIRMAK


- GEVŞEK ile LAÇKA[İt.]

( ... İLE Gemi halatının, gevşetilip boşa bırakılması. | Gevşemiş, verimsiz duruma gelmiş, düzeni bozulmuş. )


- GHRELİN ve/||/<>/> İNSÜLİN ve/||/<>/> LEPTİN

( )


- GLOT- ile/||/<> GLOSS-/GLOSSO-/-GLOSSİA ile/||/<> LİNGU-/LİNGUO-

( Dil. İLE/||/<> Dil, dille ilgili durum. İLE/||/<> Dil. )


- GÖKNAR >< LADİN


- ABECELERDE:
GÖKTÜRK ve/||/<>/> UYGUR ve/||/<>/> ARAP ve/||/<>/> LATİN


- GÖNENCE(KONFOR) ile LÜKS

( COMFORT vs. LUXURY )


- GÖZE ORGANELLERİNDE:
KLOROPLAST ile/ve/<> KROMOPLAST ile/ve/<> LÖKOPLAST

( )


- GÖZE ile LENFOSİT[Fr.]

( ... İLE Kanda, kemik iliğinde, lenfte bulunan, tek ve çok iri çekirdekli, küçük, renksiz bir kan gözesi. )


- GRAMER ile/ve LOCUTIO SECUNDARIA

( Birincil dil. İLE/VE İkincil dil. )

( Skolastik Latince. İLE/VE Latince. )

( Doğal. İLE/VE Yapay. )

( Halk dili. Çocukların annelerini taklit ederek, herhangi bir kurala gereksinim duymadan edindikleri sesleri çıkarmaya başladıklarında kullanmayı öğrendikleri dil. İLE/VE Belirli kuralları olan, uzun çalışmalarla öğrendiğimiz ve alışkanlık kazandığımız dil. )

( De vulgari eloyerineuentia - Dante )


- GRAVE ile LARGO ile LARGETTO ile LENTO ile ADAGIO ile ALLEGRO ile ALLEGRETTO ile ANDANTE ile ANDANTINO ile ANIMATO ile APPASIONATO ile VIVACE ile PRESTO ile PRESTESSIMO

( ...
İLE
Bir parçanın, ağır ve görkemli çalınacağını/söylenileceğini anlatır. | Bu ağırlıkta çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, largodan daha yavaş çalınacağını belirtir.
İLE
Bir parçanın, largodan çabuk ve hafif çalınacağını anlatır. | Bu biçimde çalınan müzik parçası.
İLE
Bir parçanın, ağır çalınacağını anlatır. | Bu tempoda çalınan parça.
İLE
Yavaş, ağır olarak. | Bu biçimde çalınan beste.
İLE
Bir parçanın, canlı, neşeli ve hızlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, allegrodan biraz daha ağır çalınacağını anlatır. Yarı yavaş, adagio ile andantino arası.
İLE
Andanteden daha canlı, daha hızlı.
İLE
Bir parçanın, canlı çalınacağını anlatır.
İLE
Bir parçanın, coşkunca çalınacağını anlatır.
İLE
Canlı ve hızlı.
İLE
Çabuk, çok çabuk bir tempo ile. | Bu tempo ile çalınan müzik parçası.
İLE
Çok çabuk, aşırı hızlı. )


- GREV ile/<>/>< LOKAVT[İng.]

( ... İLE/<>/>< İşverenin, işçileri, topluca işten uzaklaştırma ya da işten çıkarma kararı. )


- GRUNG TAPE[Okunuşu:
Krung Tep] ile LOS ANGELES

( Melekler Şehri. İLE Melekler Şehri. )

( Tayland'ın başkenti. Tayland'ın tek şehridir. [Bangkok'u yabancılar kullanır.] İLE Amerika'nın bir şehri. )

( [Tayca] [Resmi Tam adı] (152 harf ya da 64 hecelik tek bir sözcükle yazılır): KRUNGTHEP MAHANAKHON AMORN RATTANAKOSİN MAHİNTARA YUDTHAYA MAHADİLOK POHP NOPARAT RAJATHANEE BUREEROM UDOMRAJNIVES MAHASATARN AMORN PİMARN AVALTARNSATİT SAKATATTİYA VİSANUKRAM PRASİT )

( Büyük Melekler Şehri, göz kamaştırıcı mücevherlerin büyük hazinesi, fethedilemez büyük toprak, görkemli ve seçkin topraklar, kimyasal değişim göstermeyen dokuz değerli taşın da bulunduğu şirin kraliyet başkenti, en yüksek kraliyet meskeni ve heybetli saray, reenkarnasyon geçirmiş ruhların kutsal barınağı ve yaşadığı yer. )


- GÜLMEK = SMILE/LAUGH[İng.] = RIRE[Fr.] = LACHEN[Alm.] = RIDERE[İt.] = REÍR[İsp.]


- H. L. A. HART >< LON FULLER


- HAK ETMİŞLİK değil/yerine LÜTÛF


- HALT[Ar.] ile LÜBS[Ar.]


- HAMILTON ve/||/<> LAGRANGE ÇÖZÜMLEMELERİ


- HÂRİCÎ ile/ve ZİHNÎ ile/ve LİSÂNÎ ile/ve LUGÂVÎ/KİTÂBÎ


- HATA'[Ar.] ile LAHN[Ar.]


- HAVAS ile/ve/||/<> LEVÂZIM


- HAVUZ ile LOK[İng.]

( ... İLE Gemileri, farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz. )


- HAZ = PLEASURE, JOY[İng.] = PLAISIR, JOIE[Fr.] = LUST[Alm.] = LAETITIA[Lat.] = HEDONE[Yun.] = GUSTO, PLACER[İsp.]


- HELÂL ile/ve/||/<> HİLÂL ile/ve/||/<> LÂLEH


- HEMZ[Ar.] ile LEMZ[Ar.]

( Örtülü ayıplama. İLE İthâm ederek ayıplama. )


- HEREKE ile/ve KAYSERİ ile/ve BÜNYAN ile/ve YAHYALI ile/ve TAŞPINAR ile/ve SİVAS ile/ve KARS ile/ve BERGAMA ile/ve LADİK ile/ve MİLAS ile/ve ISPARTA


- HERITAGE and LEGACY


- HESAPLAMA:
MÜHENDİSLİK ve/||/<> LOJİSTİK


- HİCRÎ ile/ve İSKENDERÎ ile/ve MİLÂDÎ ile/ve TÜRKÎ ile/ve FARSÎ/YEZDİGER ile/ve RAKAMLA ile/ve EBCED ile/ve LUĞAZ


- HİKMET ile/ve LÜTÛF


- HİPNOZDA, KİŞİNİN ...:
TELKİN ALIP ALMAMASI ile/ve/||/<>/> NARKOZ ile/ve/||/<>/> KATELEPSİ ile/ve/||/<>/> LATERJİ ile/ve/||/<>/> SOMNAMBUL


- HİPOFİZ BEZİ ile KALKANBEZİ/TİROİD BEZİ ile PARATİROİD BEZİ ile LENF BEZİ ile BÖBREK ÜSTÜ BEZİ ile PANKREAS BEZİ ile EŞEYSEL BEZ ile İÇ SALGI BEZLERİ ile GASTRİT SUYU BEZİ ile GÖĞÜS KEMİĞİ ARKASINDA BULUNAN İÇSALGI BEZİ/TİMUS

( PITUITARY GLAND vs. THYROID GLAND vs. PARATHYROID GLAND vs. ADENOID (GLAND) vs. ADRENAL (GLAND) vs. PANCREATIC GLAND vs. GONADIAL GLAND vs. ENDOCRINE GLANDS vs. PEPTIC GLAND vs. THYMUS )


- HIRKA/BÜRDE[Fars.] ile/ve LİBÂDE

( ... İLE/VE Kısa hırka. )


- HÜBEL ile/ve/||/<> LÂT ile/ve/||/<> MENAT ile/ve/||/<> UZZA


- I ile l/L


- İBÂRÂTLAR ile/ve İŞÂRÂTLAR ile/ve LETÂİF/LER ile/ve HAKÂİK/LER ile/ve MESEL/LER


- İBKA'[Ar.] ile/ve/||/<>/> LAĞV[Ar.]


- İDEO- ile/||/<> İDİO- ile/||/<> LOG-/-LOGİA/-LOGO-/-LOGY-/-OLOGY ile/||/<> AUT-/AUTO-

( Düşünce, fikir. İLE/||/<> Kendiliğinden oluşan, kendine özgü, ayrı, değişik. İLE/||/<> Düşünce, konuşma, sözcük, mantık, doktrin, öğreti, sav, bilim. İLE/||/<> Kendi, aynı, kendi kendine, kendine ait, öz [otoimmün: Bağışıklık sisteminin kendi gözelerine saldırması]. )


- İDEO- ile/||/<> İDİO- ile/||/<> LOG-/-LOGİA/-LOGO-/-LOGY-/-OLOGY ile/||/<> AUT-/AUTO-

( Düşünce, fikir. İLE/||/<> Kendiliğinden oluşan, kendine özgü, ayrı, değişik. İLE/||/<> Düşünce, konuşma, sözcük, mantık, doktrin, öğreti, sav, bilim. İLE/||/<> Kendi, aynı, kendi kendine, kendine ait, öz [otoimmün: Bağışıklık sisteminin kendi gözelerine saldırması]. )


- IGNAZ SEMMELWEIS ile/ve/||/<> LOUIS PASTEUR

( 01 Temmuz 1818 - 13 Ağustos 1865 İLE/VE/||/<> 27 Aralık 1822 - 28 Eylül 1895 )

( )


- İHSÂN ile LÜTÛF


- İLÂLLÂH ile/ve ALÂLLÂH ile/ve BİLLÂH ile/ve HÂNİLLÂH ile/ve FİLLÂH ile/ve MAÂLLAH ile/ve LİLLÂH

( Allah'a. İLE/VE Allah üzerine. İLE/VE Allah ile. İLE/VE Allah'tan. İLE/VE Allah'ta. İLE/VE Allah'la. İLE/VE Allah için. )


- İLGA ile LAĞV


- İLLÂ[Ar.] ile LÂKİN[Ar.]


- İLZÂM[Ar.] ile LÜZÛM[Ar.]


- İNCİR ile LOP İNCİR

( ... İLE İri ve yumuşak bir tür incir. )


- 'INDÎ[Ar.] ile LEDÜNNÎ[Ar.]


- İNSAN ve/=/<> LEYL'ÜL-KABR


- İNSANİÇİNCİLİK = Lİ-L-BEŞERİYE = ANTHROPOCENTRISM[İng.] = ANTHROPOCENTRISME[Fr.] = ANTHROPOZENTRISMUS[Alm.] = ANTHROPOS-KHENTRON[Yun.]


- İNTER- ile İNTRA- ile DİA- ile SİN- ile SUB- ile -LEMMA

( -arası. İLE iç, içine. İLE İçinden, arasından. İLE Bitişik, yapışık, kaynaşık. İLE -altı. İLE ... zarı. )


- İP ile/<> LİKRALI İP


- İPEK ile LÂS[Fars.]

( ... İLE Âdî ipek. )


- IRKÎ ŞUUBİYE ile/değil LİSÂNÎ ŞUUBİYE


- IŞIK ile/ve LAZER

( ... İLE/VE Tek dalga boyu yansıtan ışık. )

( LIGHT vs./and LASER[Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation] )


- İSPANYOLCA ile/ve/<>/< LATİNCE


- ITÂB[Ar.] ile LEVM[Ar.]


- İTALYANCA ile/ve/<>/< LATİNCE


- İZLEM/STRATEJİ ile/ve LOJİSTİK


- JAGUAR[Amerika Yerlilerinin dilinden] ile LEOPAR

( İri benekli. İLE Benekli. )

( Orta ve Güney Amerika'da yaşar. İLE ... )

( Çok seyrek rastlanan beyaz panterler, albino leopar ya da jaguarlardır. )

( Amerika'nın, en büyük etçilidir. İLE ... )

( Çenesi, en güçlü etçildir. İLE ... )

( JAGUAR vs. LEOPARD )

( FELIS/PANTHERA ONCA cum PANTHERA PARDUS )


- JOHN LOCKE ile/ve/||/<>/> ALEXANDER VON HUMBOLDT ile/ve/||/<>/> MARTIN HEIDEGGER ile/ve/||/<>/> FERDINAND DE SAUSSURE ile/ve/||/<>/> LUDWIG WITTGENSTEIN ile/ve/||/<>/> JACQUES DERRIDA

( 29 Ağustos 1632 - 28 Ekim 1704 İLE/VE/||/<>/> 14 Eylül 1769 - 06 Mayıs 1859 İLE/VE/||/<>/> 26 Eylül 1889 - 26 Mayıs 1976 İLE/VE/||/<>/> 26 Kasım 1857 - 22 Şubat 1913 İLE/VE/||/<>/> 26 Nisan 1889 - 29 Nisan 1951 İLE/VE/||/<>/> 15 Temmuz 1930 - 09 Ekim 2004 )


- KABUĞUN, FLOEM TABAKASI = TABAKA-İ KIŞR = LIBER


- KABUKLULAR:
İSTİRİDYE(SELCE[Ar.], SADEF[Fars.], OYSTER[İng.], OSTREA EDULIS[Lat.]) ile MİDYE/BELEHU'L-BAHR[Ar.]/MUSSEL[İng.] ile SHELL ile KTENIA ile LANGUST(İN)[Lat. PALINURUS VULGARIS] ile KARAVİDES(/KEREVİT) ile KRILL ile PAVURYA ile KARİDES[Yun.](SHRIMP) ile KREOPEK

( MISRÂ': İstiridye gibi deniz kabuklularından kabuklarının her biri. )

( İstiridyeler, doğal ortamlarında 80 yıla kadar yaşayabilirler. )

( İstiridyelerin bir inciyi tamamlamaları 15 - 20 yıllarını alır. [1 ton istiridyeden ancak 3 inci çıkar. Mükemmel küre şeklinde olma olasılıkları ise milyonda birdir.] )

( İstiridye )


- KAFATASI = SCULL, CRANIUM[İng.] = LE CRÂNE[Fr.] = SCHÄDEL[Alm.] = TESCHIO[İt.] = CRANEO[İsp.] = CALVA[Lat.] = TO KRANION[Yun.] = CUMCUME(T)[Ar.] = KÂSEH-İ SER[Fars.] = SCHEDEL[Felm.]


- KAHIR ile/ve LÜTÛF


- KALB ve/<> LÂTİF/E


- KANAL ile LAĞIM[Yun.]/GERİZ/KERİZ/KEHRİZ/KARIZ[Fars.]

( ... İLE Bir yerleşim merkezinde, kirli suların akıp gitmesi için yeraltında açılmış ark. | Düşmanın kale duvarlarını yıkmak ya da düşmesi ordugâhına zarar vermek amacıyla, düşman siperlerine doğru yer altından açılan yol. )

( TURFAN KARIZLARI: Yeraltı su kanalları.
Lağım ya da yer altından giden su kanalı anlamındadır. Burada kullanılan lağım sözcüğü ilk anda bugün büyük şehirlerde kullanılan atık su yollarını çağrıştırsa da asıl anlamı yer altına açılan tünel, kanaldır. Osmanlı ordusunda, fethedilmek istenen kalelerin etrafı sarıldığında, yer altından tüneller açarak kale duvarı altına ve girişine patlayıcı yerleştirip, kale duvarlarının ya da kapısının yıkılmasını sağlayan asker grubuna "lağımcı" denirdi. "Karız" sözcüğü; kehriz, lağım ve yeraltı su yolu demektir. Suyun aktığı yeraltı kanalı anlamına gelen "teşme" olarak da geçmektedir. )

( [argo] KARIZ/KEHRİZ: Bugün Anadolu'da "keriz" olarak kullanılan bu sözcük, sebil, herkesin kullanımına açık çeşme anlamındadır. Malını mülkünü herkesin kullanmasında sakınca görmeyen, malını sebil gibi dağıtan kişiler için kullanılmaktadır. )

( KARİZÇİ: Kuyu kazan kişi. )


- KAPTAN[İt. < CAPITAN] ile/ve/değil/<> LOSTROMO[İt.]

( Gemi yönetimiyle ilgili en yüksek görevli. | Takım oyunlarında takımı temsil eden kişi. | Kaptan pilot. | Yolcu otobüsü sürücüsü. | Balkanlarda çete savaşı yapan milis gücünde çarpışan kişi, efe. İLE/VE/DEĞİL/<> Ticaret gemilerinde, tayfaların başı. )


- KARANLIK ile/değil LOŞ

( ... İLE/DEĞİL Yeterince aydınlık olmayan, yarı karanlık, az ışık alan yer. | Az ışık veren. )


- KARGA ile LEŞKARGASI

( ... İLE Kargagillerden, Avrupa ve Asya'da, orman, çayır ve bahçelerde yaşayan, başı kara, gövdesi külrengi bir kuş. )

( ... cum CORVUS CORNIS )


- KARŞILIKLI" ...LAŞIM değil ...LAŞIM


- KAVL ile/ve LAFZ


- KAVRAM = MEFHUM[Ar. < FEHM] = CONCEPTION, NOTION[İng.] = CONCEPT, NOTION[Fr.] = NOTIO, BEGRIFF[Alm.] = CONCEPTUS, NOTIO[Lat.] = LOGOS, ÉNNOIA, HOROS, NOEMA[Yun.] = CONCEPCÍON[İsp.]


- KAZ ile LÖKEŞE

( ... İLE Yaban kazı. Kazların en büyük türü. )

( Kazın yediği otlar insan için şifalıdır. )

( Hırsı simgeler. )

( İVEZZE ile ... )

( ... ile HARBAT )

( ANSER cum ANSER )


- KAZANÇ ile LÜTÛF


- KEDİ ile LAPERM


- KEPLER-62E ile/ve/||/<>/< LYRA (TAKIMYILDIZI)

( Bizden yaklaşık olarak 1.200 ışık yılı uzaklıkta bulunan Kepler-62e adlı ötegezegen, Lyra takımyıldızında bulunmaktadır. Kepler Uzay Teleskobu tarafından keşfedilen bu ötegezegen, dünya kütlesinin yaklaşık 4,5 katı kütleye sahiptir. Yarı çapı ise yaklaşık 1,6 katı kadardır. Güneşten biraz daha soğuk, yıldızının etrafında dönen 5 gezegenden biri olan Kepler-62e'nin yüzey sıcaklığı, yaklaşık olarak 29°C'dir. Yıldızı etrafındaki bir turu ise 122,4 gün sürmektedir. )


- KESMEK ile/ve/||/<> LASER İLE YAKMAK


- KETOASİDOZ ile/||/<> LAKTİK ASİDOZ

( Kanda keton nesneciklerinin birikmesi. İLE/||/<> Kanda laktik asit birikmesi. )


- KİLO ile LİBRE[Lat.]

( ... İLE Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi. )


- KİSVE[Ar.] ile/ve/||/<> LİBÂS[Ar.] ile/ve/||/<> ESVÂB[Ar. < SEVB]

( Kisvet. | Giysi/giyecek. | Özel giysi/giyecek. | Kisbet, yağlı güreş yapan pehlivanların giydiği dar paçalı, meşin pantolon. | Birinin ya da bir şeyin dış görünüşü. )

( Giyecek, kılık kıyafet. | Hacıların Kâbe'de giydiği beyaz üstlük. İLE/VE/||/<> Biçim verilmiş giyecek. İLE/VE/||/<> Gövdeyi örten herhangi bir giyecek. )


- KİTAP ile LİBRETTO[İt.]

( ... İLE Bir operanın, sözlerinin yazılı bulunduğu kitap. | Bir pantomimi ya da baleyi açıklayan kitap. )


- KIZILABA ile/||/<> PIRPIRI/PİRPİRİ ile/||/<> LATA

( Yeniçeri oçağına küçük yaşta giren oğlanların giydiği kırmızı abadan yapılmış giysi. İLE/||/<> Yeniçeri salma erlerinin giydiği kırmızı çuhadan yapılmış cüppe. İLE/||/<> İlmiyenin giydiği bir üstlük. )


- KOKU:
MİS GİBİ >< LEŞ GİBİ


- KOMÜNİZM ile LENİNİZM


- KÖPEKBALIĞI ile LEOPAR KÖPEKBALIĞI


- KÖPEKBALIĞININ:
ÖRGENLERİ ve/||/<> LORENZİNO AMPÜLLERİ


- KORPORASYON[Fr./İng. < CORPORATION] = LONCA[İt. < LOGGIA]

( Belirli bir iş kolunda, usta, kalfa ve çırakları içine alan dernek, birlik. )


- KORUK SUYU ile LİMON SUYU


- KÖSNÜ, ŞEHVET = LUST[İng.] = LUBRICETÉ[Fr.] = LÜSTERNHEIT[Alm.] = LIBIDO[Lat.]


- KÖVRE/KÖWRE = LEŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Ölü bir hayvanın, iç örgenleri çürümüş ve kemiklerin üzerinde kurumuş et parçaları kalmış gövdesi. İLE ... )


- KREM ile LOSYON

( Yağ içine su damlacıklarının karışımıdır.[Yüksek yağ yüzdesine sahiptir.][Kıvamı daha koyudur. Losyondan daha ağır ve daha zengin olabilir.] İLE Su içine yağ damlacıklarının karışımıdır.[Daha yüksek su yüzdesine sahiptir.][Hafif biçimde, yağsız ve deride daha kolay emilmeye yöneliktir.][Deride yağlı bir kalıntı bırakmamasını istenildiği zaman kullanılmaktadır.] )


- KUARKLAR ile/ve/||/<>/> LEPTONLAR ile/ve/||/<>/> BOZONLAR ile/ve/||/<>/> HIGGS BOZONU


- KÜFÜR ile/ve/||/<> LİBAS

( Örtme/örten. İLE/VE/||/<> Giysi[< elbise], örten. )


- KUMAŞ ile LASTİKOTİN[İng.]

( ... İLE İnce iplik ile çok sık dokunmuş yünlü, parlak bir kumaş. )


- KUNDALİNİ YOGA = LAYA YOGA

( Hinduizm, Şaktizm ve Tantra okullarından etkilenen bir yoga okuludur. Adını, meditasyon, pranayama, mantraların söylenmesi ve yoga duruşlarıyla/asanalarıyla kundalini enerjisini uyandırma üzerine odaklanarak üretir. Uygulayıcılar, "farkındalığın yogası" olarak adlandırır. Kundalini Yoga, "bir kişinin, yaratıcı olanaklarının, yeteneklerini değerlendirebilmek, gerçeği konuş(tur)mak ve başkalarına hizmet et(tir)mek, iyileş(tir)mek için gerekli merhamet ve bilinç üzerinde yoğunlaş(tır)mayı" amaçlar. )


- KURBAĞA ile LİOPELMA


- KÜREK ÇEKMEK ile/ve/değil/yerine/<>/>< LAVA[İt.]

( ... İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/>< Herhangi bir yere yanaşmış filikanın, kürek çekmeden ilerlemesi için söylenilen söz/emir. )


- KUZEY DENİZİNDE:
KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> ÇUKÇİ DENİZİ ile/ve/||/<> DE LONG BOĞAZI ile/ve/||/<> DOĞU SİBİRYA DENİZİ ile/ve/||/<> LAPTEV BOĞAZI ile/ve/||/<> BOURHAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> LAPTEV DENİZİ ile/ve/||/<> OLENEKSKİY KÖFREZİ ile/ve/||/<> KATANSKİY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> VİLKİTSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> YENİSEY KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA DENİZİ ile/ve/||/<> BAYDARATSKAYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KARA BOĞAZI ile/ve/||/<> ÇEYŞSKAYA KOYU ile/ve/||/<> BEYAZ DENİZİ ile/ve/||/<> ONEGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> KANDELAŞKA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DİVİNA KOYU ile/ve/||/<> BARENTS DENİZİ ile/ve/||/<> GRÖNLAND DENİZİ ile/ve/||/<> NORVEÇ DENİZİ ile/ve/||/<> KUZEY DENİZİ ile/ve/||/<> DANZİNG KÖRFEZİ ile/ve/||/<> RİGA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FİNLANDİYA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> BOTNİ KÖRFEZİ ile/ve/||/<> DANİMARKA BOĞAZI ile/ve/||/<> DAVIS BOĞAZI ile/ve/||/<> BALTIK DENİZİ ile/ve/||/<> LABRADOR DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN DENİZİ ile/ve/||/<> BAFFIN KÖRFEZİ ile/ve/||/<> SMITH KÖRFEZİ ile/ve/||/<> NARES BOĞAZI ile/ve/||/<> LANCASTER BOĞAZI ile/ve/||/<> ARKTİK KOYU ile/ve/||/<> PR. REGENT BOĞAZI ile/ve/||/<> BOOTHIA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FOXE ÇANAĞI ile/ve/||/<> FOXE KANALI ile/ve/||/<> REPULSE KOYU ile/ve/||/<> CORAL LİMANI ile/ve/||/<> JAMES KOYU ile/ve/||/<> HUDSON BOĞAZI ile/ve/||/<> UNGAVA KÖRFEZİ ile/ve/||/<> FROBISHER KOYU ile/ve/||/<> CUMBERLAND KÖRFEZİ ile/ve/||/<> HOME KÖRFEZİ ile/ve/||/<> JONES BOĞAZI ile/ve/||/<> PEARY KANALI ile/ve/||/<> BARROW BOĞAZI ile/ve/||/<> FRANKLIN BOĞAZI ile/ve/||/<> VISCOUT MELVILLE BOĞAZI ile/ve/||/<> Mc CLURE BOĞAZI ile/ve/||/<> McCLINTOK KANALI ile/ve/||/<> KRALİÇE MAUD KÖRFEZİ ile/ve/||/<> CORONATION KÖRFEZİ ile/ve/||/<> PR. ALBERT KOYU ile/ve/||/<> AMUNDSEN BOĞAZI ile/ve/||/<> GALLER PRENSİ BOĞAZI ile/ve/||/<> BEAUFORT DENİZİ ile/ve/||/<> PRODHOE KOYU ile/ve/||/<> KOTZEBUE KOYU ile/ve/||/<> NORTON KOYU


- LA COMPANIA KİLİSESİ

( Ekvador'un başkenti Quito'da bulunan bu kilise, özellikle tahta oymaları ile Güney Amerika'nın en muhteşem kilisesi olarak kabul edilmektedir.[Cizvitler'e ait olan barok tarzındaki kilisenin varaklarında 50 kg. altın kullanılmış ve yapımı 150 yıl sürmüştür.][Altın yaldızlı mihrabı, altın ve zümrüt süslü Meryem tablosu, Quito Arkeoloji Müzesi'nde görülebilir.] )


- LÂ EDRÎ ile ANONİM/YAZARI BİLİNMEYEN


- LÂ İLÂHE, İLLALLÂH
ve
NEHY-İ ANİ'L MÜNKER, EMR-İ BİL MÂRUF
ve/||/<>/<
ÂĞYÂRINI MÂNÎ, EFRÂDINI CÂMÎ


- LÂ İLÂHE İLLALLÂH ile/ve HÛ

( TEHLÎL: İslâm'ın tevhid akidesini özetleyen "Lâ ilâhe illâllah" sözünü tekrarlama. )


- LÂ İLÂHE İLLALLÂH ile/ve MUHAMMEDÜN RESÛLLULLÂH

( Hz. Muhammed'in virdi. İLE Hz. ALLAH'ın virdi. [Kalp] )


- LÂ İLÂHE:
PARÇA değil BÜTÜN


- LÂ İLÂHE:
REDDETMEK değil YÜKSELT(GEN)ME


- LÂ İLÂHE ve İLLÂ ALLAH

( Tüm peygamberler. VE Hz. Muhammed. )

( Ayağını kaldır! VE Ayağını koy! )


- LÂ İLÂHE ile/ve LÂ MEVCÛDE ile/ve LÂ MAKSÛDÎ ile/ve LÂ FAİLE


- LA PAZ ve/<> MURILLO MEYDANI

( Bolivya'nın başkenti. VE/<> Kentin merkezinin/meydanının adı. )


- LÂ RUHBÂNİ FİD-DİN ve LÂ İKRÂHE FİD-DİN

( Dinde/İslâm'da, ruhban yoktur. VE Dinde, zorlama yoktur. )


- LA RUHBAN-I FİD-DİN ile/ve/||/<> LA İKRAH-I FİD-DİN


- LÂ TAAYYÜN ile ...

( BAŞLANGIÇ )


- LÂ YAĞFİRU EN YUŞREKE BİHÎ[Ar.] ile LÂ YAĞFİRU'Ş-ŞİRKE BİHÎ[Ar.]

( Kendine şirk koşulmasını mağfiret etmez. İLE Kendine olan şirki mağfiret etmez. )


- LÂ:
ZAMAN ve/<> MEKÂN ve/<> KAYIT

( Kaydı, kayıttan âzâde olanlar anlar. )


- LÂ ile İLLÂ ile MERECECELBAHREYN(MECMA-ÜL BAHREYN)


- LA[Oğuz] ile LA
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Bir işin gerçekleştiğini ya da bittiğini açıkça belirtmek için Oğuzlar tarafından kullanılan bir ilgeç.[Eylemlerin sonrasına eklenir.] İLE ... )


- LÂ[Ar.] ile MÂ[Ar.]


- LABİ-/LABİO- ile/||/<> LABİAL

( Dudak, dudaklar. İLE/||/<> Dudaklarla ilgili. )


- LABIÉES = ŞEFEVÎYE


- LABİL/LABILE[İng.] değil/yerine/= OYNAK | DEĞİŞKEN


- LABİRENT[Fr. < Yun.]/YILANKAVİ ile DOLAMBAÇLI YOL

( Çıkış yeri, kolaylıkla bulunamayacak kadar karışık koridorları olan yapı. | [mecaz] İçinden çıkılması güç ya da olanaksız durum, sorun. İLE ... )

( MAZE vs. MEANDER )


- LABORATUVAR/LABORATORY[İng.] değil/yerine/= DENEYLİK


- LABO(U)R vs. EFFORT


- LABRADOR ile AKINTI

( Bir tür su akıntısı. )


- LABRADORİT ile/||/<> KRİZOKOL

( Işık altında renkli yansımalar yapar. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. )


- LABRADORİT ile/||/<> MOONSTONE

( Işık altında renkli yansımalar yapar. İLE/||/<> Işığı yansıtan mavi bir parlaklığa sahiptir. )


- LABRADORİT ile/||/<> SPEKTROLİT

( Işık altında renkli yansımalar yapar. İLE/||/<> Daha geniş bir renk yelpazesine sahiptir. )


- LABRADORİT ile/||/<> SUNSTONE

( Işık altında renkli yansımalar yapar. İLE/||/<> İçindeki hematit ya da götit pulları nedeniyle parlayan bir feldspat. )


- LÂC[Ar.] ile LÂC[Ar.]

( Dar şey. İLE Çıplak. )


- LAÇİN ile LAÇİN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Şahin. | Yırtıcı bir kuş. İLE Savaşta cesaret gösteren kişi. )


- LACİVERT değil/yerine/= KOYUGÖK


- LACİVERT[Far.] değil/yerine/= KOVAK, KEVEK


- LACK vs. NOT


- [not] LACK OF MOTION vs./and CONSTANTNESS


- LACKING vs. MISTAKE vs. INTENTION


- LADANG ile/ve MİLPA

( Bir tür tarım. İLE/VE Orta Amerika'da yapılan tarım. )


- LADEN[Fars.] ile LADİN

( Ladengillerden, beyaz, kırmızı, pembe çiçekli, reçinesi tıpta kullanılan bir ağaççık. | Bu ağaççıktan elde edilen sürme, rastık. İLE Çamgillerden, 50-60 m. kadar yüksekliği olan, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru sarkık, kerestesi ve reçinesi çok beğenilen, çam türüne çok yakın bir orman ağacı. )

( CISTUS LADENIFOLIUS cum PICCA )


- Lâf ebeliği yapmadan KONUŞ!!!


- Lâf etmeden KONUŞ!!!


- LAF ETMEK ile DİL UZATMAK


- Lâf etmiş olmamak için SUS!!!


- Lâf ettirmeyecek şekilde KONUŞ!!!


- LÂF GETİREN ile/ve/> LÂF GÖTÜREN


- Lâf taşımadan KONUŞ!!!


- LÂF YETİŞTİRMEK ile/değil/yerine/>< KENDİNİ YETİŞTİRMEK


- LÂF ile/ve/değil/yerine ÖNERME


- LÂFIZ ile/ve KELİME

( Anlamsız. İLE/VE Anlamlı. )


- LÂFIZ ile LÂF ile SÖZCÜK/KELİME ile KAVL ile TERİM/ISTILAH ile KELÂM

( Anlam taşıyıp taşımadığı dikkate alınmaksızın ağızdan çıkan sesler. İLE Hiçbir anlam taşımıyorsa. İLE Bir anlam taşıyorsa. İLE Tamlamaları kapsıyorsa. İLE Belirli bir öbek/grup/kesim tarafından özel olarak kullanılan sözcükler. İLE Tümceyi/cümleyi kapsıyorsa. )


- LÂFIZ ile/ve/||/<>/> MÂNÂ

( Ortak/müşterek. İLE/VE/||/<>/> Çeşitli/muhtelif. )


- LÂFIZ +/+/= MÂNÂ +/+/= NAZIM +/+/= KELÂM

( KELİME )


- LÂFIZ[Ar.] değil/yerine/= SÖZGE


- LAF-Ü GÜZAF değil LÂF Ü GÜZÂF[: Boş söz.]


- LAFZ ile MÂNÂ ile NAZM


- LÂF(Z) değil/yerine/= SÖZ


- LAFZATULLAH ile ALLAH'IN KELÂMI


- LÂFZEN[Ar.] ile LÂF-ZEN[Ar.]

( Sözcüğün söylenilişine/yapısına göre, yazılı olmayarak. İLE Geveze, lâfazan. | Övünen, övüngen. )


- LÂFZEN[Ar.] ile LÂFZÎ[Ar.]

( Sözcüğün söylenilişine/yapısına göre, yazılı olmayarak. İLE Sözcüğün söylenilişine/yapısına ait, onlarla ilgili. )


- LAFZ-I DÂLL ile LAFZ-I GAYR-I DÂLL

( Sözcük(kelime). İLE Lafız(Ağızdan çıkan ses). )


- LÂFZ-I MEVLÂNÂ ve/> ZÂT-I MEVLÂ

( Lâfz-ı Mevlânâ'dan, Zât-ı Mevlâ'ya ermektir kasıt. )


- LAFZ-I MÜSTA'MEL ile LAFZ-I MÜHMEL


- ŞER'Î DELİL:
LAFZÎ ve/||/<> ASLÎ

( DES PREUVES LEGALS )


- LÂFZÎ TEFSİR değil/yerine/= SÖZEL YORUM


- LÂFZÎ ZİKİR ile/ve KALBÎ ZİKİR


- LAGA-LUGA (ETMEK/YAPMAK)/LAGADA-LUGADA

( Gereksiz konuşmalarda. )


- LÂGAR[Fars.] ile ...

( Arık, zayıf, cılız hayvan. )


- LAĞAŞ ile ...

( Mezopotamya'da bir şehir devlet. )


- LAGRANGE NOKTALARI ve/<>/> FOURIER DİZİLERİ

( 1784 ve/<>/> 1807 )

( JOSEPH FOURIER [1768 - 1830] )

( OPTICS )


- LAGUN ile BARDAK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( İçecek kabı. İLE ... )


- LAGÜN[Fr. < LAGUNE] değil/yerine/= DENİZKULAĞI


- LAĞV ile/değil/yerine/>< MÜFÎD[< FEYD]

( Yararsız/faydasız, beyhûde, boş. | Yanılma, atlama. | Kaldırma, hükümsüz bırakma. İLE/DEĞİL/YERİNE/>< Anlatan, ifâde eden, anlamlı/mânâlı. | Yararlı/faydalı. )

( YEMÎN-İ LAĞV: Alışkanlıkla edilen ve şer'an kefâret gerektirmeyen yemin. )


- LAHANA ANITI ile ...

( Topkapı Sarayı'ndadır. [1790] )


- LAHANA[Yun.] ile BAŞLAHANA

( ... İLE Yaprakları sıkı, yuvarlak başlı lahana. )

( BRASSICA OLERACEA )


- LAHANA ile KIRMIZILAHANA


- LAHANA ile YABANİLAHANA

( Ballıbabagillerden, küçük yapraklı, hoş kokulu bir saksı bitkisi. İLE Turpgillerden, kumlu yerlerde yetişen ve sebze gibi yenen bir bitki. )


- LAHANACILAR ile/ve BAMYACILAR

( )


- LAHANA/KELEM ile KARALAHANA

( Turpgillerden, geniş ve kalınca kat kat yaprakları olan, güz ve kış sebzesi olarak yetiştirilen ve çok sayıda türü olan bitki. İLE Yaprakları koyu yeşil olan bir tür lahana. )

( BRASSICA OLERACEA cum SABELLICA )


- LAHİD KABARTMALARINDA:
ERKEK ile KADIN

( Kadın da yanında yer alır. İLE Tek başına yer alır. )


- LÂHİKE/LÂHİKA[Ar. çoğ. LEVÂHİK] değil/yerine/= EK


- LÂHİN ile ...

( ÖZELLİKLE KUR'ÂN-I KERÎM'İ OKURKEN TELÂFFUZDA YANLIŞLIK YAPAN )


- LAHİT ile/||/<> NEKROPOL ile/||/<> TÜMÜLÜS ile/||/<> SUNAK/ALTAR

( Tahta, taş (mermer), kurşun ya da pişmiş topraktan yapılan, içine ölünün yerleştirildiği özel sanduka. İLE/||/<> Antik Yunan ve Roma kentlerinde genellikle kentin dışında yer alan mezarlık alanı. İLE/||/<> Eski Yunan ve Roma'da bir yeraltı mezar odası ile bunun üzerine toprak ya da taş yığılmasıyla oluşturulan yapay tepeden oluşan mezar biçimi. İLE/||/<> Tapınağın içinde ya da yakınında bulunan, tanrılara sunulan adaklar için kullanılan, genellikle taştan yapılmış öğe. Küçük boyutlarda olduğu gibi, anıtsal yapı türünde olanları da vardır. )


- LÂHÎZ[Ar.] ile LÂHÎZ[Ar.] ile LÂHİS[Ar.]

( Benzer. İLE Sel suyu, seylâb. İLE Sıcaktan ya da susuzluktan dilini çıkararak soluyan köpek. )


- LÂHUT > CEBERRUT > MELEKUT > NÂSUT

( KAOS > KOZMOS > KUVVETLER > MADDE )

( Kabuğun içi. > Kabuğun dışı. > ... > ... )

( "Serbest" enerjiler. > "Bağıl" enerjiler. > ... > ... )


- LÂHUT <> CEBERÛT


- LÂHZE ile ...

( AN | GÖZ UCU İLE BAKIŞ [daha çok LAHZA diye geçer fakat doğrusu LAHZE'dir] )


- LAICISM vs. SECULARISM

( Management style. vs. To be out/far of religion. )


- LÂİK ile LAYIK


- LAİKLER:
!"SOYLU" ile/ve ASKER ile/ve RENÇBER ile/ve YAHUDİ


- LAİKLİK ve/<> ADÂLET


- LAİKLİK ile SEKÜLERLİK

( Yönetim biçimi. İLE Dindışılık. )

( LAICISM vs. SECULARISM
Management style. WITH To be out/far of religion. )


- LÂİKLİK ile YERİNE KOYMA


- LÂİNLEŞMİŞ[Ar.] değil/yerine/= KOVULMUŞ, NEFRET KAZANMIŞ, İSTENİLMEYEN


- LAIR vs. DEN


- LÂKÂP/LÂKÂB[Ar.] ile/ve/||/<> NAM[Fars.] ile/ve/||/<> SIFAT[Ar.]

( Takma ad. İLE/VE/||/<> Ad. | Ün. İLE/VE/||/<> Birinin görev, ödev, toplumsal ya da tüzel bakımdan yeri ve özelliği. | Bir adın önüne gelerek o adı nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımlardan belirten sözcük. | Yüz, kılık ve dış görünüş. )


- LÂKAP(/B) değil/yerine/= TAKMA AD | SAN/UNVAN["ÜNVAN" değil!]


- LÂKAYT değil LÂKAYIT/KAYITSIZ


- LAKONİK[Fr. < Yun.] değil/yerine/= DEYİM

( Kısa, özlü söz. )


- LAKTASYON ile/||/<> GALAKTORE

( Doğum sonrası süt üretimi ve emzirme süreci. İLE/||/<> Emzirme dönemi dışında ya da aşırı süt üretimi. )


- LAKTAZ EKSİKLİĞİ ile/||/<> GALAKTOZEMİ

( Laktozun sindirilememesi. İLE/||/<> Galaktozun metabolize edilememesi ile ilişkili genetik bir durum. )


- LAKTOZ İNTOLERANSI ile/ve/değil/||/<> SİBO

( ... İLE/VE/DEĞİL/||/<> İnce bağırsaklarda aşırı miktarda bakteri üremesine bağlı olarak gelişen, yeni tanımlanmış bir hastalıktır. [Mide ağrısı, hazımsızlık, gaz, ishal ya da kabızlık başlıca belirtileridir. Zamanla beslenme bozukluğu gelişebilir. Hastalık, solukta hidrojen ve metan ölçümü ile teşhis edilir. Tedavide geniş spektrumlu antibiyotiklerden ve özel diyetten yararlanılır.] )

( )


- LAKTOZ[Fr. < LACTOSE] ile KOLOSTRUM[Fr. < COLOSTRUM]

( Sütte bulunan, sütün buharlaşmasıyla kristal durumunda toplanan şeker, süt şekeri [C12H22O11]. İLE İnsanın ve tüm memeli canlıların meme salgısına verilen genel ad. )


- LÂL OLANDAN ve AÇ OLANDAN ve HİÇ OLANDAN

( Sözün değerini öğreniriz. VE Ekmeğin değerini öğreniriz. VE Aşk'ın değerini öğreniriz. )

( Bir yılın değerini anlamak için, sınıfta kalmış bir öğrenciye sor.
Bir ayın değerini anlamak için, 8 aylık bir bebek doğuran anneye sor.
Bir haftanın değerini anlamak için, haftalık dergi çıkaran bir yayıncıya sor.
Bir saatin değerini anlamak için, kavuşmayı bekleyen sevgililere sor.
Bir dakikanın değerini anlamak için, trenini kaçıran yolcuya sor.
Bir saniyenin değerini anlamak için, bir kazayı önleyemeyen sürücüye sor.
Bir saniyenin yüzde birinin değerini anlamak için, olimpiyatlarda, gümüş madalya kazanan koşucuya sor.

Her an'ını, değerlendir; her dakikanı, çok özel biriyle paylaş!
Zamanında ortak edebileceğin kadar özel biri. Unutma! Zaman, hiçkimse için durmaz.
Geçmiş zaman, Tarih; Gelecek zaman, Gizemli; ŞU AN ise sana verilen gerçek bir armağandır. )


- LÂ'L ile ...

( KIRMIZI YAKUT )


- LA'L[Ar.] ile LÂL[Ar.]

( Kırmızı, al. | Kırmızı ve değerli bir süs taşı. | Dudak. İLE Dilsiz. )


- LAL- ile/||/<> -LALİA/LALO- ile/||/<> -LEXİA ile/||/<> -PHASİA/-PHRASİA ile/||/<> -PHEMİA ile/||/<> LİNGU-/LİNGUO- ile/||/<> CİON-/CİONO-/KİONO- ile/||/<> STAPHYL-/STAPHYLO-

( Konuşma, anlaşılmaz sözler söylemek. İLE/||/<> Konuşma organları ya da konuşma ile ilgili, konuşma bozukluğu ile ilgili. İLE/||/<> Konuşma, okuyabilme yeteneği ile ilgili. İLE/||/<> Konuşma, konuşma bozukluğu ile ilgili. İLE/||/<> Bozuk konuşma, konuşma yeteneği, söyleme yetisi. İLE/||/<> Dil. İLE/||/<> Küçük dil, uvula ile ilgili. İLE/||/<> Üzüm salkımı, küçük dil ile ilgili, stafilokokla ilgili. )


- LALA ile/||/<> LALADAŞ

( Yetiştirici, bakıcı ya da eğitici. [Osmanlı'da, saray içinde saygın olanların, ileri gelenlerin ya da varsıl kişilerin çocuklarını yetiştirmek için tuttuğu kişi.[Geleceğin sultanını yetiştirmek üzere görevlendirilen ve çeşitli yetenekleri olan bu görevlilerdir. Osmanlı'da, lalalar, yetiştirdiği şehzadenin Sultan olması ile güç ve etki kazanmıştır. Başarısızlığa uğrayan ve yaşamını kaybeden şehzadelerin lalaları ise ölümden kurtulabilirse de siyasi yaşamını kaybetmiş olurdu. Şehzadeler sancağa çıkarken, emirlerine tayin edilen devlet görevlileri içinde bir ya da birkaç lala da bulunurdu. Bunlardan en önde geleni ve şehzadenin veziri derecesinde bulunanı "Lala Paşa" sanını taşırdı. Lalalık, duyarlılık ve tam bir güvene dayanan görevlerdendi. Şehzadenin iyi bir devlet adamı olarak yetiştirilmesinin yanı sıra şehzadenin sultana karşı itaatinin devam ettirilmesi de gerekmekteydi. Güveni sarsacak olaylarda, haberler ve ihbarlar sonunda lalaların görevinden alınması yetkisi hükumetindi. Şehzadeler de zevkine göre lalaları bir dereceye kadar kabul edip etmemekte hak sahibiydi. Şehzadeler için kafes yöntemi uygulanmaya başladıktan sonra, şehzade bir yaşında sütten kesilince, kendisine ayrılan görevlilerden üçü has odalılardan seçilirdi. Bunların en yaşlısı ve en deneyimlisi baş lala sanıyla onun yetiştirilmesinden sorumlu tutulurdu. Lala deyimi, ayrıca, eğitici anlamında, halk arasında, konak ve evlerde durumuna göre çocukların yetiştirilmesi için seçilen kişilere verildiği gibi saraylarda, acemilerin yetiştirilmesi görevinde bulunan kişilere de verilirdi. Aynı lalanın idaresinde bulunan acemiler "Laladaş" sanını alırdı. Lalaların acemileri yetiştirme sırasında onların kusurunu düzeltmesine ve öğütte bulunmasına "Lala nizam etti"; bir konuyu inceleme, öğretme çabalarına "Lala divan etti" denirdi.] İLE/||/<> Lalanın altındaki acemilerin birbirine sesleniş biçimi. )


- LALA ile SADRAZAM

( Sultanların sadrazamlara verdikleri unvan. )


- LÂLE-SÜMBÜL ile/ve MENEKŞE-GÜL


- LÂLE ile ACEMLÂLESİ[Ar., Fars.]/GÜNEŞTOPU

( ... İLE Taşkırangillerden, turuncu ve sarı renkte çiçekli, yıllık ve çok yıllık türleri olan, tohumla saksıda ve tarlada üretilebilen bir süs bitkisi. )


- LÂLE ile ÂLİ-ŞÂN

( ... İLE Ünlü bir çeşit lâle. )


- LÂLE ve/<> ALLAH ve/<> HİLÂL

( Yerde. VE/<> Kalpte. VE/<> Gökte. )

( [ebced] 66 VE/<> 66 VE/<> 66 )


- LÂLE ile ANTEDON

( ... İLE Deniz lâlesi. )


- LÂLE ile DAĞ LÂLESİ/MANİSA LÂLESİ/ANEMON[Yun.]

( ... cum ANEMONE VULGARIS )


- LÂLE ile/ve/<> FÜRÛG-İ ASEFÎ


- LÂLE[Fars.] ile GELİNCİK/GÜN GÜLÜ

( ... ile HÜDDÜDÜ )

( TULIPA GESNERIANA cum PAPAVER RHOEAS )


- LÂLE ile KATMER LÂLE

( Tüm lâleler 6 yapraklıdır. İLE Yaprak sayısı 6'dan fazla olan lâleler. [sonradan üretilip güle benzetilmişlerdir] )


- LÂLE ile LÂLEAĞACI

( Zambakgillerden, yaprakları uzun ve mızraksı, çiçekleri kadeh biçiminde, türlü renkte, bir süs bitkisi. | Meyve koparmak için ucuna üçlü ya da dörtlü bir çatal geçirilmiş sırık. | [tarih] Ağır hapis mahkûmlarının boynuna geçirilen demir halka. İLE Manolyagillerden, anayurdu Güney Amerika olan, çiçekleri laleye benzeyen bir süs ağacı. )

( TULIPA GESNERIANA cum LIRIODENDRON TULIPIFERA )


- LÂLE[Fars.] ile/ve/<> LALEZÂR[Fars.]

( ... İLE/VE/<> Lâle yetiştirilen yer, lâle bahçesi. )


- LÂLE ile MUATTAR[Ar. < ITR]

( ... İLE Hoş kokulu, ıtırlı. | Ünlü bir lâle. )


- LÂLE ile/ve SAHİBKIRAN


- LÂLE ile/ve TERS LÂLE/DERVİŞ LÂLESİ/AĞLAYAN GELİN

( ... İLE/VE Dünyada yalnızca Hakkari Cilo Dağı'nda yetişen bu nadide çiceğe, Asur'lular, her sabah göbeğinden su damlattığı için "Ağlayan Lâle" adını verdiler ve kutsal saydılar. )

( ... İLE/VE Her dalında altı adet lâlenin ters büyüdüğü, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından koruma altına alınan Ters Lâle'nin; sarı, turuncu ve kırmızı renkleri bulunmaktadır. )

( ... İLE/VE Selimiye Camii'ndeki. )

( LÂLEZAR: Lâle bahçesi. )

( BAHÂ-PÎRÂ-Yİ İSMÂİL: Ünlü bir çeşit lâle. )

( Lâlezar Sergisi )

( Lâle, İstanbul'dan, Hollanda'ya, 1554'te gönderilmiştir. )


- LÂLELİ ÇEŞME ile LÂLELİ ÇEŞMESİ ile LÂLELİ SEBİLİ ile LÂLİ ÇEŞMESİ

( Galata'da, Okçu Musa Camisi arkalarındadır. [İtalyan mimar Rayomonda D'Aranco] İLE Lâleli'de, Çukur Çeşme Sokağı'ndadır. [Lâleli Camii külliyesine aittir.] [Çukur Çeşme adıyla da bilinir.] İLE Lâleli'de, Lâleli Türbesi yanında bulunan, Sultan III. Mustafa tarafından, Rokoko üslûbunda yaptırdığı bir sebil. [1763] İLE Eski Edirnekapı Mezarlığı'nın başında. )


- LÂLESAR[Fars.] ile/ve LÂLESAR[Fars.]

( Lâle bahçesi. İLE/VE Sığırcık kuşu. )


- LÂLESAR[Fars.] ile LÂLE-ZÂR[Fars.]

( Sığırcık kuşu. | Lâlelik. İLE Lâlelik, lâle yetişen yer, lâle bahçesi. )


- LALƏ[Azr.] = GELİNCİK ÇİÇEĞİ[Tr.]


- LAM[Fr.] ile/ve/<> LAMEL[Fr.]

( Mikroskopla incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası. | Dar, çok ince metal parça. İLE/VE/<> Mikroskopla yapılan incelemede, bazen lamların üzerine kapatılan dört köşe ve ince cam parçası. )


- LÂM[Ar.] ile/ve LÂM-ELİF[Ar.]

( Osmanlı abecesinin yirmialtıncı harfi.[ebced hesabında 30 sayısının karşılığıdır] | Şevval ayı. İLE/VE Osmanlı abecesinde lâm ile elif harflerinin birarada yazılmış şekli. | Eğri, dolambaç. )


- LAMA ile DEVE(HECİN)

( Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşar. Tükürmesiyle ünlüdür. İLE ... )

( Lama ile Hecin )

( LÂME ile ZELÛL[çoğ. EZİLLE, ZÜLÜL] )

( LAMA cum CAMELUS )


- LAMA ile/ve/değil GUANAKO

( ... İLE/VE/DEĞİL Yabani lama. Lamaların atası. Güney Amerika ve özellikle Patagonya'da bulunur. )

( Lama ile Guanako )


- LAMA ile OKAPİ


- LAMA ile VİGONİ


- LAMBA[Yun.] ile FENER[Yun.]

( Petrol gibi yanıcı bir nesne yakarak ya da elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren araç. | Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış ya da içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik ya da çelikten ampul. | Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti. İLE Saydam bir nesneden yapılmış ya da böyle bir nesne ile donatılmış, içinde ışık kaynağı bulunan aydınlatma aracı. | Gemilere yol gösteren ışık kulesi. | Askı. )

( LAMP vs. LANTERN )


- LAMBA[Yun.] ile KEDİGÖZÜ

( ... İLE Taşıtların arkasındaki kırmızı renkli işaret lambası. | Yollarda, ışık vurduğunda parlayan trafik işareti. )


- LAMBA[Yun.] ile STROBOSKOP[Fr.]

( Petrol gibi yanıcı bir nesne yakarak ya da elektrik akımıyla içindeki teller akkor durumuna geçerek ışık veren araç. | Radyo ve televizyonlarda kullanılan, havası boşaltılmış ya da içine düşük basınçlı bir gaz doldurulmuş cam, seramik ya da çelikten ampul. | Kapı, pencere kenarlarına açılan, genellikle dik açılı girinti. İLE Dönme ve titreşim hareketi yapan bir nesneyi, kısa ve eşit aralıklarla aydınlatmaya yarayan araç. )


- LAMBADER[Fr. < LAMPADAIRE] değil/yerine AYAKLI LAMBA

( Genellikle odanın köşelerine konulan. )


- LAMBUR LUMBUR


- LAMEDH ile ...

( İBRANÎ )


- LÂM'I-CİM'İ (YOK)

( Lâm, ÂN'ı; Cim, Zaman'ı simgeler. )

( "Beklenilecek, zaman geçirilebilecek yanı yok!" anlamında kullanılır. )


- LÂMİ'[Ar. < LEMEÂN] ile LÂMÎ/LÂMİYYE[Ar.]

( Parlayan/parıldayan, parlak, lemeân eden. İLE Lâm harfi şeklinde olan. | Lâm kafiyesi ile düzenlenmiş olan kasîde. | Lâm harfi ile yapılmış isim tamlaması[izâfet terkibi]. )


- LÂMİH[Ar.] ile LÂMİH[Ar. < LEMH]

( Hz. Nûh'un kardeşi.[eril] İLE Parlayan/parıldayan, parlak. )


- LAMINA[İng.] değil/yerine/= KATMAN


- LAMİNAT değil LAMİNANT


- LAMINER KABİN/LAMINAR FLOW CABINET[İng.] değil/yerine/= ÇEKER OCAK


- LAMINER/LAMINARY[İng.] değil/yerine/= KATMANLI | TEK YÖNLÜ (AKIM)


- LAN/LOCAL AREA NETWORK[İng.] değil/yerine/= YEREL ALAN AĞI


- LÂ'N[Ar.] ile LÂN[Ar.]

( İlenç, lanetleme. İLE Vefâsızlık, hakikatsizlik. )


- "LÂNETLEME" ile "KARALAMA"

( Dinlerde. İLE İdeolojilerde. )


- LANGUISHING[İng.] değil/yerine/= YAŞAMA KARŞI "İSTEKSİZLİK"


- LANGUR-LUNGUR

( Rastgele. )

( Metalsi bir ses çıkararak. | [mecaz] Dikkatsizce, savruk bir biçimde. )


- LANSE ETME değil/yerine/= TANITMA


- LANSE[Fr.] (ETMEK) değil/yerine/= ÖNE SÜRMEK


- LANSET/LANCET[İng.] değil/yerine/= DERİ DELICİ İĞNE


- LANSMAN[Fr. < LANCEMENT] yerine TANITIM/SUNUM


- LANTAN[Fr. < Yun.] ile LANTANİT[Fr. < Yun.]

( Atom numarası 57, atom ağırlığı 138.9 ve yoğunluğu 6.1 olan, beyaz, havada çabuk oksitlenen, parlak bir alevle yanan, seyrek bulunur bir öğe. [Simgesi La] İLE Birbirine çok yakın kimyasal özellikler gösteren, atom numarası 57 ile 71 arasında olan, seyrek bulunan öğelerin genel adı. )


- LAOCOÖN ile/ve/||/<>/> OĞULLARI


- LAP/LYMPHADENOPATHY LENFADENOPATİ[İng.] değil/yerine/= AKKAN BEZİ BÜYÜMESİ


- LAP ile LARP

( Yumuşak ve ağır bir şey düştüğünde çıkan sesi anlatan sözcük. İLE Ansızın ve güçlü bir biçimde. )


- LAPA LAPA (YAĞMAK)

( Karın yoğun ve tanecikleri ayırd edilir biçimde yağması. )


- LAPAROSKOPİ ile HİSTEROSKOPİ


- LAPİN ile AY LAPİNİ

( ... İLE Asya ile Avustralya arasındaki cennet adalarında yaşarlar. )


- LAPİN ile ÇUBUKLU LAPİN


- LAPİNA ile KİKLA

( ... İLE Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık. )

( ... cum LABRUS BERGGYLTA )


- LAPİNA ile LABROS[Lat.]

( Lapinagillerden, kayalık kıyılarda, sığ sularda yaşayan 25-35 cm. uzunluğunda, kırmızı benekli, mavi ya da yeşil balık. İLE Lapina balığının büyüğü. )

( CRENILABRUS PAVO cum ... )


- LAPİS LAZULİ ile/||/<> AZURİT

( Mavi renkli bir kayaç. İLE/||/<> Mavi renkte bakır karbonat minerali. )


- LAPİS LAZULİ ile/||/<> KRİZOKOL

( Mavi renkli bir kayaç. İLE/||/<> Mavi-yeşil renkte bir bakır silikat minerali. )


- LAPPADANAK


- LARENJİT/LARİNGİT ile/||/<> FARENJİT

( Gırtlak yangısı ile ses kısıklığı ve boğaz ağrısı. | Ses tellerinin yangılanması ile ses kısıklığı. İLE/||/<> Boğaz yangısı ile boğaz ağrısı ve yutma güçlüğü. | Boğazın arka bölümünün yangılanması. )


- LARGO ile ...

( Ağır tempo. )


- ...'LARI:
SAYMAK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< SIRALAMAK


- LARİNGOMALAZİ ile/||/<> LARENJİT/LARİNGİT

( Gırtlak kıkırdaklarının yumuşak olması nedeniyle solunum güçlüğü. İLE/||/<> Gırtlak yangısı ile ses kısıklığı ve boğaz ağrısı. )


- LARİNGOMALAZİ ile/||/<> TRAKEOMALAZİ

( Gırtlak kıkırdaklarının yumuşak olması nedeniyle solunum güçlüğü. İLE/||/<> Soluk borusu kıkırdaklarının yumuşak olması nedeniyle solunum güçlüğü. )


- LARİNGOSPAZM ile/||/<> BRONKOSPAZM

( Gırtlak kaslarının ani ve istemsiz kasılması. İLE/||/<> Bronş kaslarının ani ve istemsiz kasılması. )


- ...-LARLA ... ile/değil ...'YA GÖRE


- LARVA ile/ve/||/<>/> PUPA ile/ve/||/<>/> IMAGO

( [İnsanda] EMBRİYON ile/ve/||/<>/> FETÜS ile/ve/||/<>/> HOMO SAPIENS SAPIENS )

( )

( CATERPILLAR vs./and/||/<>/> CHRYSALIS vs./and/||/<>/> BUTTERFLY )


- LÂS[Fars.] ile ...

( Dişil hayvan. )


- LASERASYON/LACERATION[İng.] değil/yerine/= PARÇALI YARALANMA/YIRTILMA


- LASIK/LASER ASSISTED İN SITU KERATOMILEUSIS[İng.] değil/yerine/= LAZER YARDIMLI YERİNDE KORNEA BİÇİMLENDİRME


- LASTA[Hollanda dilinden] ile ...

( Gemi yüklerine uygulanan ağırlık ölçüsü birimi. Geminin alabildiği yük. | Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kg.'a yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi. )


- LASTİK ile POLİÜRETAN[Fr.]

( ... İLE Yoğunluğu çok düşük cam, vernik, kauçuk ya da köpük görünüşündeki lastiğe benzeyen madde. )


- LASTİK değil/yerine/= SÜĞÜÇ


- LATA[Alm.] ile LATA[İt.]

( Dar ve kalınca tahta. İLE Osmanlı'larda, ilmiyenin giydiği bir tür üstlük. )


- LATAF[Ar.] ile LUTF[Ar.]


- LATA[İt.] ile ...

( Osmanlılar'da, ilmiyenin giydiği bir tür üstlük. )


- LATE vs. LATELY


- LATEKS[Lat.] ile/değil LASTEKS[İng.]

( Bazı bitkilerin, genellikle süt görünüşünde olan özsuyu. İLE/DEĞİL Kauçuk ve pamuk karışımı bir tür kumaş. | Bu kumaştan yapılmış olan. )


- LATENT PERİYOT/LATENCY PERIOD[İng.] değil/yerine/= YANITSIZLIK DÖNEMI | GİZİLLİK DÖNEMI


- LATENT[İng.] değil/yerine/= GİZLİ | SESSİZ


- LATER vs. LATTER


- LATERAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ YAN


- LATERALİZASYON/LATERALIZATION[İng.] değil/yerine/= YANLAŞMA


- LATERODORSAL[İng.] değil/yerine/= SIRT-YAN


- LATEROLATERAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ-YAN


- LATEROMEDİYAL/LATEROMEDIAL[İng.] değil/yerine/= DIŞ-İÇYAN


- LATEROVENTRAL[İng.] değil/yerine/= ÖN-YAN


- Lâtif KONUŞ!!!


- LÂTİF ile ...

( YUMUŞAK, İNCE, HOŞ )


- LÂTÎF ile/ve/<> EDÎB

( İnce/zarif. İLE/VE Sınırını bilen. )


- LÂTİF ile KESİF


- LÂTİF ile/ve/||/<> NARİN


- LÂTİF ile ŞEFFAF


- LÂTİF ve/<> TATLI


- LÂTİF ve/||/<> ZARİF


- LÂTİFE ile ...

( GÜLDÜRECEK GÜZEL SÖZ VE ÖYKÜ )


- LÂTİF/E ile/ve/||/<> RİKKAT


- LÂTİF/LETÂFET ile/ve/||/<>/> AŞKIN/LIK


- LATİN ABECESİ ile/ve/değil/||/<>/> LATİN KÖKENLİ TÜRK ABECESİ


- LATİN RAKAMLARI ile/değil/< ARAP RAKAMLARI
ve/||/<>/<
ARAP RAKAMLARI ile/değil/< HİNT RAKAMLARI


- LATİNÇİÇEĞİ ile ...

( Latinçiçeklerinden, kalkan biçiminde yuvarlak yapraklı, sarı ve kırmızı çiçekli, otsu bir süs bitkisi. [Lat. TROPEOALUM] )


- LATRİNA[Lat.] ile/ve/||/<>/< LAVATRİNA[Lat.]

( Tuvalet. İLE/VE/||/<>/< Banyo[< yıkanmak]. )


- LAUBALİ değil/yerine/= SENLİ-BENLİ


- LAUBALİLİK (YAPMAK/YAPMAMAK) ile/ve/değil/yerine YÜZ GÖZ (OLMAK/OLMAMAK)


- LAUBALİ/LİK ile LAKAYİT/LİK


- LAUBALİLİK ile/değil/yerine/< SAMİMİYET


- LAUBALİ/LİK ile "SULU/LUK"


- LÂÜBÂLİ/LİK değil/yerine/= YILIŞIK/LIK


- LAUGHING vs. LAUGHING LOUDLY


- LAUGHING vs. SMILING


- LAUGHING vs. TO GRIN


- LAV ile/ve LAHAR

( ... İLE/VE Yanardağlarda oluşan çamur akıntısı. )


- LAV ile/ve/<> LAPİLLİ[İt. < Lat.]

( ... İLE/VE/<> Yanardağlardan fırlayan, çok küçük katı parça. )


- LAV ile/ve/||/<>/> TÜF[Fr.]

( Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları, dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş nesneler, püskürtü. İLE/VE/||/<>/> Yanardağların püskürttüğü kül, kum ve lav parçacıklarından oluşan, çoğunlukla açık renkli, hafif gözenekli bir tür çökelti taşı. )


- LAVAJ/LAVAGE[İng.] değil/yerine/= YIKAMA


- LAVAJ[Fr.] ile LAVMAN[Fr.]

( [metalurji] Bir işlem sonrasında, metal yüzeyleri su ile yıkama. | Bir örgeni, su vererek yıkayıp temizleme. İLE Kalınbağırsağı, anüs yoluyla su fışkırtarak yıkama. | Bu iş için kullanılan araç ve sıvı. )


- LAV/LAW ile MUM
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Mühür mumu. İLE ... )


- enem.[Lat. < ENEMA]/LAVMAN[Fr.] ile TENKIYE[Ar. < NAKY]

( Kalınbağırsağı, anüs yoluyla su fışkırtarak yıkama. | Bu işlem için kullanılan aygıt ve sıvı. İLE Ayıklayıp temizleme. | Kalın bağırsağa su verme ve bu işlem için kullanılan alet. )


- LAVOLTA/LEVALTO/LAVATOE ile ...

( İtalyan kökenli bir dans. )


- LAVROVİT[Fr.] ile LAVSONİT[A. Camper Lawson'un adından]

( Piroksen grubundan, doğal silikat. İLE Hidratlı alüminyum ve kalsiyum çift silikatı. )


- LAVTA[Alm. < Ar.] ile LAVTA[İt.]

( Mızrapla çalınan, gövdesi uddan küçük bir çalgı. İLE Ebe. | Doğacak çocuğu, ana rahminden çekmeye yarayan araç. | [eskiden] Erkek doğum uzmanı. )


- LAVUK[Kürtçe(Kurmanci) < LAWİK: Oğlan çocuğu. < LAW: Oğul/oğlan.][argo] değil/yerine/= GEREKSİZ KONUŞAN

( Gereksiz konuşan kişi. | Önemsiz konular üzerinde fazlaca duran, hareketleri ve sözlerinde meymenet olmayan kişi. )


- LAW vs. ABSOLUTE


- LAW vs. JUSTICE


- LAW and/||/<> CUSTOMARY INTERNATIONAL LAW

( Hukuk. VE/||/<> Uluslararası Örf ve Âdet Hukuku. )


- LAW and STATUTE OF FRAUDS

( Yasa. VE Amerikan Akit Hukuku'nda, aktin, yazılı olarak yapılmasına ilişkin yasa. )


- LAW vs./and HARMONY


- LAW vs./and STRENGTH/POWER


- LAY vs. LIE


- LÂY[Fars.] ile LÂY[Ar. < LÂYÎDEN][Fars.]

( Çamur. | Tortu. | Kül. İLE Söyleyen/söyleyici. )


- LAYETE GAYYER değil/yerine/= DURAĞAN/DEĞİŞMEZ/BOZULMAZ


- LÂ-YETEZELZEL[Ar.] değil/yerine/= SARSILMAZ | GÜVENİLİR


- LAYİHA değil/yerine/= GÖRÜŞÇE


- LÂYIK değil/yerine/= YARAŞIK, YAKIŞIR


- LAYLON değil NAYLON


- LÂ-YÜS'EL ile ...

( MES'UL OLMAZ, SORULMAZ )


- LAZER ANJİYOPLASTİ/LASER ANGIOPLASTY[İng.] değil/yerine/= LAZERLE DAMAR AÇIMI


- KESİM:
LAZER ile/ve/||/<> PLAZMA

( Kaynak, kazıma ve düzeltme gibi amaçlarla da kullanılabilir.[Plazma kesim makinelerinin böyle bir özelliği/artısı yoktur.] İLE/VE/||/<> Lazer kesimden daha kalın nesneleri [180 mm'ye kadar] işleyebilir.[Hem basit tasarımlarda, hem de büyük iş parçalarında iyi sonuç verir.] )

( Güçlendirilmiş lazer ışığı kullanılır.[Lazer kesim makineleri, bilgisayarla kontrol edilen lazer ışınlarını kullanır.] İLE/VE/||/<> İletken nesneleri plazma kullanarak keser.[Plazma kesim makineleri, nitrojen ve hidrojen gibi gazlar ile basınçlı bir hava kullanır.] )

( Radyasyon üretimi yapmaz.[İşçi sağlığı bakımından daha güvenlidir.] İLE/VE/||/<> Radyasyon kullanılır. [Dolayısıyla koruyucu gözlük takmak gerekir.] )


- LAZER/LIGHT AMPLIFICATION BY STIMULATED EMISSION OF RADIATION[İng.] değil/yerine/= UYARILMIŞ RADYASYON EMISYONLA IŞIK AMPLIFİKASYONU


- LAZER ile/ve/değil/yerine/||/<>/> BUZ LAZER


- LAZERDE:
A SABİTLERİ ile/ve/||/<>/> B SABİTLERİ

( Einstein )


- LÂZIM GEREKEN değil LÂZIM GELEN


- LÂZIM/LÜZÛM(LU)[Ar.] değil/yerine/= GEREK(Lİ)


- LAZÜLÎ ÜSLÛBU ile/||/<> RÛMÎ

( İspanya ve Kuzey Afrika'nın İslâm sanatı üslûbuna verilen genel ad. Yapıların daha çok iç yüzeylerinde kullanılan ve yüzeysel akıl kahramanlarının işlendiği ile elde edilen bir süsleme tekniği. İLE/||/<> Türk ve İslâm sanatında Batı kökenli süsleme motifi.[Yarım palmetlerden türediği ya da hayvansal kökenli olduğu araştırmacılarca tartışılan rumî, Batı illerinde arabesk olarak adlandırılır.] )


- LBS/LABORATORY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= LABORATUVAR BİLGİ DÜZENİ


- LDA/LATENT DİRICHLET ALLOCATION[İng.] değil/yerine/= OLASILIK DAĞILIMLARI TEMELLİ KÜMELEME


- LDL ile/ve HDL ile/ve VLDL

( Kötü kolestrol. İLE/VE İyi kolestrol. İLE/VE ... )

( LOW DENSITY LIPOPROTEIN vs./and HIGH DENSITY LIPOPROTEIN vs./and ... )


- LE CHATELİER İLKESİ ile/||/<> HESS YASASI

( Dengeye etki edildiğinde yapının/sürecin bu etkiye karşı tepki vereceğini belirten ilke. İLE/||/<> Toplam entalpi değişiminin adımlardan bağımsız olduğunu belirten yasa. )


- LEAD ile LEAD

( Önderlik [etmek]. İLE Kurşun. )


- LEAN vs. RELY


- LEAP vs. JUMP


- [not] LEARNED FREEDOM vs. FREEDOM


- [not] LEARNING vs./and CONDITIONING


- LEAVE vs. SEPERATE


- LEB DEMEDEN, LEBLEBİYİ ANLAMAK ile/ve/değil/||/<>/< LEB DEMEDEN LÜB'Ü ANLAMAK


- LEBÂN[Ar.] ile LEBBÂN[Ar.]

( Göğüs. İLE Sütçü. )


- LEBLEBİ


- LEBRON JAMES ile/||/<>/>< KAWHI LEONARD


- LEC[Fars.] ile LECC ile LEÇ[Fars.]

( Tepme. İLE Dar şey. | İnad etme, ayak direme. İLE Yanak. | Yüz. )


- LECÂC/LECÂCET[Ar.] ile LECCÂC[Ar.]

( Ayak direme, çekişme. İLE İnatçı. | İnatçılık. )


- LECCE ile KOTOR

( İtalya'da. İLE Karadağ'da. )


- LECLÂC ile ...

( Ustası Dahir. Sısa'nın icad ettiği bu oyunu İran'a getirip yaymıştır. İran'da geliştiği için mûcidi Leclâc sanılır. )


- LED:
EDGE-LIT ile FULL-ARRAY ile RGB ile OLED ile QLED


- LED/LIGHT EMITTING DIODE[İng.] değil/yerine/= IŞIK YAYAN YARI İLETKEN KAYNAK, IŞIK YAYAN DİYOT


- LED ile OLED ile QLED ile QD-OLED ile MİNİ-LED

( LED(LIGHT EMITTING DIODE vs. ORGANIC LIGHT-EMITTIING DIODE vs. QUANTUM DOT vs. ... vs. ... )


- LEDÜN ile ...

( ALLAH YANI [bkz. İLM-İ LEDÜN] )


- LEFT BEHIND THE ALTERATION WITHOUT CHANGE vs. APPEARING OF CONSTANTS IN ALTERATION


- LEG vs. FOOT [IN OBJECTS]


- LEGA ile ...

( Papalık elçisi. )


- LEGAL PRESUMPTION ile PRESUMPTION OF FACT ile SIMPLE PRESUMPTION ile CONCLUSIVE PRESUMPTION

( Yasal karine. İLE Fiilî karine. İLE Adi karine. İLE Kesin karine. )


- LEGAL[İng.] değil/yerine/= YASAL


- LEGATO[İt.] ile ...

( Bir parçanın notalarının, ara vermeden birbirine bağlanarak söyleneceğini ya da çalınacağını anlatır. )


- LEĞEN[Fars.] ile LENGER[Fars.]

( Genellikle, içinde bir şey yıkamak için kullanılan, metal ya da plastikten, yayvan kap. İLE Yayvan ve kenarları geniş, büyük bakır kap. | Bir lengerin alabileceği miktarda olan. | Gemi demiri. )


- LEĞEN[Fars.] ile TEŞT[Fars.]

( ... İLE Çamaşır leğeni. )


- LEGIBLE vs. READABLE


- Leh ile/değil LEH[Ar.]

( Polonya halkından olan kişi. İLE Onun için, onun tarafına, ondan yana. | Bir şeyden ya da birinden yana olma. | Yarar. )


- LEHÇE[Ar.]/DİYALEKT[Yun.] değil/yerine/= EYTİŞ


- Lehçe ile LEHÇE[Ar.]/DİYALEKT[Yun.]

( Polonya dili. İLE Bir dilin, tarihsel, bölgesel, siyasal nedenlerden dolayı, ses, yapı ve sözdizimi özellikleriyle ayrılan kolu. )


- LEHİM ile BRONZ/TUNÇ ile FAKFON ile KUPRONİKEL ile PERMALLOY

( Kalay ve kurşun alaşımı. İLE Bakır ve kalay alaşımı. İLE Bakır, çinko ve nikel alaşımı. İLE Bakır ve nikel alaşımı. İLE Demir ve nikel alaşımı. )


- LEHİM[Ar.] ile PÜRMÜZ[Primus marka adından]["HÜRMÜZ" değil!] ile/değil/yerine KAYNAK

( Ergime noktaları düşük metalleri tutturma işlemlerinde kullanılan, kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı. | Bu alaşımla yapılan işlem. İLE Genellikle metalleri lehimlemede kullanılan, güçlü alev çıkaran, benzin ya da gazla çalışan araç. İLE/DEĞİL/YERİNE İki metal ya da yapay parçayı, ısıl yolla birleştirme yöntemi, kaynaştırarak yapıştırma. )


- LEHV[Ar.] ile LA'İB[Ar.]


- LEİO-/LİO- ile/||/<> LAMİN-

( Düz. İLE/||/<> Düz plak. )


- LEJAND değil/yerine/= ALTYAZI


- LEJYON ile ...

( Altıbin kişilik asker topluluğu. [Eski Roma'da] )


- LEJYON[Fr. < Lat.] ile/değil/yerine KARA KUVVETLERİ

( Eski Romalılar'da, piyade ve süvarinin oluşturduğu askeri birlik. | Birkaç takımdan oluşan asker birliği. İLE/DEĞİL/YERİNE ... )


- LEK ile LEK[Fars.] ile LEK[Fars.]

( Sana, senin için. İLE Ahmak, sersem. | Yüz bin. İLE Kırmızı boya çıkarmaya yarayan maden. )


- LEKE ile İZ

( ŞAİBE[< ŞEVB] )


- LEKENDE ile/ve OYULGA

( Kaba dikiş. İLE/VE El ile yapılan gelişigüzel/eğreti dikiş. )


- LEKSİKOLOJİ[Fr., İng.] değil/yerine/= SÖZCÜKBİLİM/SÖZLÜKBİLİM


- LEKTÖR[Fr.] değil/yerine/= OKUTMAN


- LEM YENFEKKE[Ar.] ile LEM YEBRAH[Ar.] ile LEM YEZEL[Ar.]


- LEM'[Ar.] ile LEMH[Ar.]


- LEM ile/ve LEMMÂ

( Olasılık. İLE/VE Hiç! )

( Fiil-i muzârinin başına gelerek nunsuz sıgaların sonunu sessiz kılar. )

( Fiil-i muzârinin başına gelerek nunlu sıgaların nunlarını düşürür. )


- LEM'A[Ar.] ile/ve BALG/BALK

( Parıltı, parlayış. İLE/VE Ufukta görülen parıltı. )


- LEMEÂT[Ar. < LEM'A] ile LEMEHÂT[Ar.]

( Parıltılar, parlayışlar. İLE Bir kezlik bakışlar, bir göz atışlar. )


- LEMMÂ[Ar.] ile LEM[Ar.]


- -LEMMA ile/||/<> MENİNG-/MENİNGO- ile/||/<> -PHYLAC/PHYLACT-

( Kılıf, koruyucu zar, membran. İLE/||/<> Membran, meningsler. İLE/||/<> Korunma, savunma. )


- LEMS[Ar.] ile MESS[Ar.]


- LEMUR ile AY AY


- LEMUR ile BARDRO

( ... İLE Kuzey Madagaskar bataklıklarında yaşarlar. )


- LEMUR ile FARE LEMURU

( ... İLE 50 gr. kadar ağırlıkları vardır. )

( ... İLE En küçük primatlardır. )


- LEMUR ile HALKA KUYRUKLU LEMUR

( Çiftleşme dönemleri sadece dişillerinin kızıştığı 24 saattir. )

( ... İLE En fazla, 30'arlık öbekler oluşturarak yaşarlar. )


- LEMUR ile (KALIN KUYRUKLU) CÜCE LEMUR

( ... İLE Yedi aylık kış uykusuna yatarlar. )


- LEMUR ile MİRZA


- LEMUR ile SİFAKA

( ... İLE Sifakalar, primatlar takımının lemur ailesindendir. Lemurlar, dünyada sadece Madagaskar adasında yaşarlar. Lemur, Latince'de, "hayalet" demektir. Madagaskar yerlileri, lemurların, ölmüş kişilerin hayaletleri olduğuna inanır. Lemurların ortak özelliği, gövdelerinin maymuna, yüzlerinin ise köpeğe benzemesidir. Sifakalar, otoburdur. Sifakaların da içinde bulunduğu indrigiller alt ailesinin ortak özelliği, bu hayvanların dikey tırmanıcı ve atlayıcı[vertical clinger and leaper] olmasıdır.

İndrigillerin hepsi, çok iyi birer sıçrayıcıdır. 15 metre kadar ileri sıçrayabilirler. Sıçrarken arka ayaklarını kullanırlar ve yine arka ayakları üzerine iniş yaparlar. İndrigiller, yerde arka ayakları üzerinde zıplayarak ilerler.

Hiçbir maymun türü, indrigiller kadar sıçrayamaz. İndrigillerin kollarında, dirseklerinden bellerine kadar uzanan deriden kanatçıkları vardır. Bu, onların havada süzülmelerine ve yön değiştirmelerine yardımcı olur.

Sifakalar, indrigiller arasında en ünlü olanıdır ve en iyi sıçrayandır. Sifakaların boyları, ayağa kalktığı zaman 50-60 cm.yi bulur. Ağaçtan ağaca, uçarcasına hareket ederler. Madagaskar'da, hiçbir yırtıcı hayvan onları yakalayamaz. )

( )


- LEMUR ile SPAKA


- LEMUR ile TAÇLI LEMUR [PROSIMIAE]


- LEMUR ile YAKALI LEMUR


- LEMYENSUR ile LEMMAYENSUR

( Yardım etmedi. İLE Hiç yardım etmedi. )


- LENA IRMAĞI ve/<> LENA SÜTUNLARI

( ... VE/<> Yakutistan'ın başkenti Yakutsk'un 200 km. güneyinde, Lena ile Buotama ırmakları arasında bulunan, bugün milli park ilân edilmiş ve korunmakta olan Lena ırmağı boyunca, 80 km. uzanan, 2 - 3 milyon yıl önce, kırmızı kum taşından, tektonik olaylar sonucu oluşmuş dik kolonlar, zaman içinde sertleşir ve yükseklikleri 200 m.'ye ulaşır. )


- LENDUHA ile ...

( Çok iri ve kaba şey. )


- LENF DOKUSU ile/ve YAĞ DOKUSU ile/ve KEMİK DOKUSU ile/ve KIKIRDAK DOKUSU ile/ve GÖZENEKLİ DOKU ile/ve DESTEK, BAĞ DOKUSU ile/ve EPİTEL DOKU ile/ve KAS DOKUSU ile/ve SİNİR DOKUSU

( ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> Göze sayısı az, göze arası nesnesi çok ve genellikle öteki dokuları birbirine bağlayarak destek görevi yapan doku. İLE/VE/||/<> ... İLE/VE/||/<> ... )

( ADENIT TISSUE vs./and ADIPOSE (FATTY) TISSUE vs./and BONY TISSUE vs./and CARTILAGE TISSUE vs./and CELLULAR TISSUE vs./and CONNECTIVE TISSUE vs./and EPITHELIAL TISSUE vs./and MUSCULAR TISSUE vs./and NERVOUS TISSUE )


- LENGALENGA ile ...

( Muz, patates ve Burundi ıspanağı ile hazırlanan bir lapa. [Burundi'nin en tipik yemeği] )


- LENGÜİST/FİLOLOG değil/yerine/= DİLBİLİMCİ/DİLCİ


- LENGÜİSTİK/LİSANİYAT/FİLOLOJİ değil/yerine/= DİLBİLİM


- LENINGRAD EKOLÜ ile/ve MOSKOVA EKOLÜ


- ADESE[Ar.]/LENS[İng.] değil/yerine/= MERCEK

( İçinden geçen koşut ışınları, düzenli bir biçimde birbirine yaklaştıran ya da birbirinden uzaklaştıran, camdan ya da ışık kırıcı herhangi bir maddeden yapılmış, genellikle küresel yüzeylerle sınırlanmış saydam cisim. )


- LENTO[İt.] ve LENTO[Fr.]

( [müzik] Bir parçanın, ağır çalınacağını anlatır. | Bu tempoda çalınan parça. İLE Kapı ve pencerelerin üstüne yerleştirilen, ağaç, taş ya da beton kiriş, üst eşik, boyunduruk/yük. )


- LEONARDO DA VINCI ile RAFFAELLO DI SANZIO


- LEONHARD EULER ile ULF VON EULER

( 15 Nisan 1707 - 18 Eylül 1783 İLE 07 Şubat 1905 - 09 Mart 1983 )


- LEOPAR ile AMUR LEOPARI

( ... İLE Sadece Rusya'nın uzakdoğusunda, Sibirya'da yaşarlar.[Dünyada 100 kadar kaldılar.][2021] )


- LEOPAR ile ANADOLU LEOPARI

( LEOPARD vs. ANATOLIAN LEOPARD )


- LEOPAR ile ASYA LEOPARI


- LEOPAR ile KALAHARİ LEOPARI


- LEOPAR ile KAR LEOPARI


- LEOPAR ile TEKİR

( LEOPARD vs. OUNCE )

( ACINONYX JUBATUS cum PANTHERA PARDUS )


- LEOPAR ile VISAYAN LEOPARI


- LEOPAR ile ZANZİBAR LEOPARI

( LEOPARD vs. ZANZIBAR LEOPARD )


- LEOPOLD LÖWENHEIM ve/||/<> THORALF SKOLEM (KURAMI)


- LEP- ile/||/<> LEPİD-/LEPİDO- ile/||/<> -LEPSİA/-LEPSİS

( Havale, almak. İLE/||/<> Pul, kepek. İLE/||/<> Nöbet, paroksismal atak. )


- LERZÂN ile ...

( İNLEMEK )


- LEŞ[Çigil] ile LEŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sümük. İLE Balgam. )


- LEŞ ile/değil/||/<> CESET


- LES'/LEDG[Ar.] ile MELDÛG[Ar. < LEDG]

( Yılan, akrep gibi hayvan ya da böceklerin sokması. )


- LESEPASE ile/ve PRATİKA

( Sınırı geçmek için verilen yazılı izin. İLE/VE Gemilere verilen giriş ve çıkış izni. )


- LESLIE GREENBERG ile/ve/||/<> JUAN PASCUAL-LEONE


- ...LESS vs. ALTHOUGH


- LESS-MUCH vs. THERE IS/PRESENT - THERE IS NOT/ABSENT


- LET vs. RENT


- LETÂFET ile/ve LETÂFET


- LETÂFET(LÂTİF) ile/ve KESÂFET(KESİF)

( Lâtife lâtif gerek. )


- LETAL/LETHAL[İng.] değil/yerine/= ÖLDÜRÜCÜ


- LETARJİ ile LİOPELMA


- LETTER vs. LETTER OF ROGATORY

( Mektup. İLE İstinabe mektubu. )


- LEUKONYCHIA:
GERÇEK ile YALANCI

( Tırnağı tamamını etkiler. VE/||/<> Tırnağa bastırınca kaybolur. )

( Çinko ve B6 vitaminin eksikliğinden kaynaklanır. VE/||/<> Albümin eksikliğinden kaynaklanır. )


- LEV[Ar.] ile LEV'[Ar.] ile LEV'[Ar.]

( Olsa bile. İLE Yısa etme, çekme. İLE Yakma. | Yanma. )


- LEV ile LEVA

( Romanya para birimi. İLE Bulgar para birimi. )


- LEVÂZIM SINIFI değil/yerine/= SÜEL ARTGEREÇ


- LEVAZIM değil/yerine/= GEREÇLER


- [not] LEVEL vs. FREQUENCY


- LEVEL[İng.]/SEVİYE[Ar.] değil/yerine DÜZEY


- LEVENT ile ...

( Deniz erlerine verilen ad. | Boylu-boslu, güçlü delikanlı. )


- LEVH ile ...

( YASSI, DÜZ NESNE [RESİM ÇİZİLEBİLEN, YAZI YAZILABİLEN] )


- LEVHA[Ar.]/TABELA[İt. < TABELLA] ile ARMADURA[İt. < ARMATURA]

( Bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha. Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret ya da resim bulunan, tahta ya da sac parçası. | Hastahane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge. | Hastahanelerde her hastanın gündelik yemek ve ilacının yazıldığı kâğıt. İLE Gemide direklere takılı halatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha. )


- LEVHA ile ...

( Levha, serlevha, başlık. Küçüğüne kıt'a. )


- LEVHA[Ar.] ile ANTERLİN/ENTERLİN[Fr.]

( ... İLE Basımcılıkta, satır aralarını denkleştiren ince kurşun levha. )


- LEVH-İ DİL ile ...

( MÜ'MİNİN GÖNLÜ )


- LEVLÂK SIRRI

( DÜNYANIN YARATILIŞ SIRRI )


- LEVM[Ar.] ile TESRÎB[Ar.] ile TEFNÎD[Ar.]


- LEVNÎ[Ar.] ile Levnî[Ar.]

( Renkle ilgili, renge ait. İLE XVIII. yüzyılda yaşamış, Edirne'li, ünlü Türk minyatürcüsü. )


- LEVO-/LAEVO- ile/||/<> SİNİSTR-/SİNİSTRO-

( Sol, solda. İLE/||/<> Sol, sola yönelik, sola doğru, sol yanı gelişmiş, sol. )


- LEVREK ile/değil BARGAM

( ... İLE/DEĞİL Levreğe benzer bir balık. )


- LEVREK ile BUHAR LEVREĞİ


- LEVREK ile ÇARPANBALIĞI

( ... İLE Levrekgillerden, yüzgeçleri dikenli ve zehirli bir balık. )

( ... cum TRACHINUS DRACO )


- LEVREK[Yun.] ile MİNAKOP

( ... İLE Taş levreği. )

( BASS vs. ... )

( LABRAX LABRAX cum ... )


- LEVREK ile NİL LEVREĞİ

( ... İLE Viktorya Gölü'ne [Doğu Afrika] sonradan sokulmuştur. [Bu nedenle 200 tür yok olmuştur!] )

( ... İLE Boyu 2 metreye, ağırlığı 450 kiloya kadar erişebilmektedir. )


- LEVREK ile PERKİ[Yun.]

( ... İLE Tatlı su levreği. )

( ... cum PERCA FLUVIATILIS )


- LEVREK ile SİYAH LEVREK


- LEVREK ile SUDAK

( Levrekgillerden, tatlı sularda yaşayan bir balık. )

( LUCIOPERCA FLUVIATILIS )


- LEVREK ile UZUNLEVREK

( ... İLE Kemiri balıklar takımından, 50-100 cm. boyunda, Avrupa tatlı sularında yaşayan, etçil ve yırtıcı bir balık. )

( ... cum LUCIOPERCA SANDRA )


- LEVZA'Î[Ar.] ile ELMA'Î[Ar.]


- LEWİS ASİDİ ile LEWİS BAZI

( Elektron çifti kabul eden nesne. İLE Elektron çifti veren nesne. )


- LEWIS YAPISI ile/ve/||/<> VSEPR KURAMI

( Moleküllerdeki atomların elektron dağılımını gösterir. İLE/VE/||/<> Moleküllerin biçimini ve geometrisini belirlemeye yardımcı olan bir model. )


- LEYÂN[Ar.] ile LEYÂN[Ar.]

( Konforlu/lüks hayat. İLE Parlayan/parlayıcı. )


- LEYBIL[İng. < LABEL] değil/yerine/= ETİKET


- LEYL[Ar.] ile ...

( Gece. | Yılın en karanlık gecesi. )


- LEYL ile LEYL-İ SECÂ

( Gece. İLE Tam kararmış gece. )


- LEYLÂ İLE/VE MECNUN ile/ve ROMEO VE JULIET

( FUZULÎ ile/ve SHAKESPEARE )

( 1534 ile/ve 1605 )


- LEYLÂ LEYLÂ ve/> MEVLÂ MEVLÂ


- LEYLA ve MECNUN ile/ve/||/<> FERHAD ve ŞİRİN ile/ve/||/<> ZÜHRE ve TAHİR


- LEYLA VE MECNUN değil/yerine NACİ VE/<> NACİYE


- LEYLÂ'[Ar.] ile Leylâ'[Ar.]

( Çok karanlık gece. | Arabî ayların son gecesi. İLE Leylâ ile Mecnûn öyküsünün kadın kahramanı. )


- LEYLÂ ile/ve/||/<>/> MEVLÂ


- LEYLAK[Ar.] ile/ve/||/<>/> LEYLAK[Ar.]

( Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık. [Lat. SYRINGA VULGARIS] İLE/VE/||/<>/> Bu ağacın, koni durumunda toplanmış, beyaz, eflatun ya da pembe renkte, güzel kokulu çiçekleri. )


- LEYLEK YUVASI MESCİDİ ile ...

( Yedikule'dedir. )


- LEYLEK ile AÇIK GAGALI LEYLEK


- LEYLEK ile/değil GRİ BALIKÇIL


- LEYLEK ile İNSAN-I KÂMİL

( İNSAN-I KÂMİL )


- LEYLEK ile/ve JABİRU, MARABU


- LEYLEK ile KARA LEYLEK

( 100 – 115 cm. uzunluğunda, 2.3 ile 4.5 kg. ağırlığındadır. Kanat açıklığı, 155 – 215 cm.'dir. [Kanatlarındaki uçuş tüyleri dışında tamamen beyaz renge sahiptir. Yavruların gagası siyah iken; erişkinlerde kırmızıdır.] )

( Uçarken balıkçılların aksine, boyunlarını gergin ve uzun tutarlar. Balıkçıl kuşlarda ise boyun "S" şeklinde kıvrılır. )

( Uzun göç kuşlarıdır. Göç mevsiminde Sahra Altı Afrika'ya kadar göç ederler. Ardından havalar ısınınca tekrar Avrupa'ya dönerler.[28 Şubat] [Göç ederken, Akdeniz üzerinden değil, Doğu'da Levant üzerinden, Batı'da da Cebelitarık Boğazı üzerinden geçerler.(Uçmak için gereksinim duydukları sıcak termal akımların deniz üzerinde oluşmamasından dolayı)] )

( Etçillerdir. Küçük memeliler, amfibiyenler, sürüngenler ve balıklar ile beslenirler. )

( )

( CICONIA CICONIA cum CICONIA NIGRA )


- LEYLEK ile MURABIT/MURABUTKUŞU

( ... İLE Uzunbacaklılardan, leyleğe benzeyen, gagası iri ve uzun bir kuş. )

( ... cum LEPTOPTILUS )


- LEYLEK ile SARI GAGALI LEYLEK

( CICONIA CICONIA cum MYCTERIA IBIS )


- LEYLEK ile TURNA

( ... İLE Japon kültüründe, 1000 yıllık uzun bir yaşamı simgeler. )

( LAKLAK ile ... )

( LEGLEG ile BÂTİR )

( STORK vs. CRANE )

( CICONIA CICONIA cum GRUS GRUS )


- LEYLEKGİLLER ile/ve/<> LEYLEKSİLER

( Leyleksilerden bir familya. İLE/VE/<> Kuşlar sınıfından leylekler, sümsükgiller, balıkçıllar ve flamanları içine alan, omurgalı hayvanlar takımı. )


- LEYLÎ ile ...

( Yatılı öğrenci. )


- LEYS[Ar.] ile LEYS[Ar.]

( Aslan. | Hızla hücum eden kişi. İLE Yokluk, adem. )


- LEYTE LAALLE ile ...

( "BAKALIM, BUGÜN, YARIN" GİBİ SÖZLERLE ZAMAN GEÇİRME, İŞİ SÜRÜNCEMEDE BIRAKMA, SAVSAKLAMA )


- LEYTE ile ...

( OLSAYDI, KEŞKE, NE OLURDU )


- LEZÂYİZ-İ/LEZZET-İ CİSMÂNİYE ile/ve SIFÂT-I KEMÂLİYE


- LEZYON[Fr.] değil/yerine/= DOKU BOZUKLUĞU


- LEZZÂT-I CİSMANİYE ile/ve SIFAT-I KEMÂLİYE


- LEZZET[Ar.]/TAT ile TATMAK

( Lezzet yeterli miktarda kalarak oluşur. )

( Ağız yoluyla alınan tat. | Herhangi bir şey karşısında duyulan zevk, haz.[mecâz] İLE Canlıların besinlerdeki uçucu olmayan bileşikleri damak, boğaz ve dil yüzeyindeki mukoza noktaları aracılığıyla algıladığı duyum. )

( FLAVOR vs. TO TASTE )

( RASA ile ... )


- LEZZET ile/ve/<> HEYECAN


- LEZZET[Ar.] ile Nİ'MET[Ar.]


- LEZZET[Ar.] ile RÂHAT[Ar.]


- LEZZET-ŞİNÂS[Ar.] ile LEZZET-YÂB[Ar.]

( Tat alan, tadına varan. İLE Lezzet alan, tat duyan. )


- GER ile TİGON

( Eril aslanla dişil kaplanın yavrusu. İLE Eril kaplanla dişil aslanın yavrusu. )

( Liger ile ... )


- LIABLE vs. LIKELY


- LİBÂ = ELBİSE | HIRKA

( ELBİSE | HIRKA )


- LİBÂN[Ar.] ile LİBÂN[Ar.]

( İnsan sütü. İLE Süt emzirme. )


- LİBÂS[Ar.] ile LİBS[Ar.]

( Giysi. İLE Kâbe'ye örtülen örtü. )


- LİBERAL AKILCILIK ve/||/<> ARAÇSAL LİBERALİZM


- LİBERAL[İng.] değil/yerine/= ERKİNSEL


- LİBERALİST/LİBERAL değil/yerine/= ERKİNCİ


- LİBERALİZM değil/yerine/= ERKİNCİLİK


- LİBERALİZM ile/ve/||/<>/> NEOLİBERALİZM

( LİBERALİZM'DE
- Bireycilik
- Özgürlük
- Akılcılık
- Eşitlik
- Hoşgörü
- Sınırlı Devlet

İLE/VE/||/<>/>

NEOLİBERALİZM'DE
- Özelleştirme
- Muhafazakârlık
- Otoriter Devlet
- Deregülasyon
- Strateji ve Yönetişim
- Yeniden Dağıtım ve Rekabet
- Kriz ve Şiddet
- Demokrasinin Çöküşü ve Neo-Feodalizm
- Neoliberal Özne
- Esneklik ve Girişimcilik )


- LİBERALİZM ile/ve/||/<>/> SOSYALİZM ile/ve/||/<>/> MUHÂFAZAKÂRLIK

( * Bireycilik
* Özgürlük
* Sınırlı devlet
* Piyasa ekonomisi

İLE/VE/||/<>/>

* Birliktelik
* Eşitlik
* Yeniden dağıtım
* Dayanışma

İLE/VE/||/<>/>

* Aile
* Aşamalı değişim
* Ara kurumlar
* Sınırlı etkinlik olarak siyaset )


- LİBERALİZM ile/ve/||/<> TOPLUMSAL REFAH LİBERALİZMİ


- LİBRE ile ...

( Fransa'da 500 gr., İngiltere'de 454 gr. gelen ağırlık ölçüsü. )


- LİD ile ...

( Batı mûsikîsinde şarkı. )


- LİDER[İng.] ile/değil/yerine ÖNDER

( Bulunulan durumu, var olanı yönlendirir. İLE/DEĞİL/YERİNE Ufuk açar. )


- LIE vs. CAMOUFLAGE


- [not] LIE vs. MISTAKE


- LIE vs. SLANDER


- [not] LIE vs. TO TAKE ON


- Lİ-EBB ile/||/<> Lİ-ÜMM

( Baba bir kardeş. İLE/||/<> Ana bir kardeş. )


- LİEN-/LİENO- ile/||/<> SPLEN-/SPLENİ-/SPLENİA-/SPLENO-

( Dalak, dalakla ilgili. İLE/||/<> Dalakla ilgili. )


- LİF değil/yerine/=/değil/yerine/= TELÇİK değil/yerine/=/değil/yerine/= KILCIK


- LIFE vs. FORSIGHTABLE LIFE


- LIFE vs. LIVING


- LIFO/LAST IN FIRST OUT[İng.] değil/yerine/= SON GİREN, İLK ÇIKAR


- LİG[Fr.,] değil/yerine/= KÜME


- LİG- ile/||/<> PEC- ile/||/<> -PEXİA/-PEXİC/-PEXY ile/||/<> PON-/PONT-

( Bağ, bağlanma. İLE/||/<> Bağlamak. İLE/||/<> Bağlama, fiksasyon. İLE/||/<> Köprü, bağlantı. )


- LİGAMAN/LIGAMENT[İng.] değil/yerine/= BAĞ


- LİGANT/LIGAND[İng.] değil/yerine/= BAĞLANAN (MOLEKÜL, ATOM VB.)


- LIGARE ile/> RELIGARE


- LİGASYON/LIGATION[İng.] değil/yerine/= BAĞLAMA


- LİGATURA/LİKADURA ile ...

( Gemide kullanılan bir ip. )


- LIGHT vs. FAIR


- LİHÂ'[Ar.] ile LİHÂ[Ar. < LİHYE] ile LİHÂ[Ar. < LEHÂT]

( Ağaç kabuğu. İLE Sakallar. İLE Küçük diller. )


- -LIK EKİ

( 2./ÜST SOYUTLAMA )


- ...LIK HİSSETMEK ile ...LAŞMAK


- LİKA' ile ...

( GÖRME, RASTGELİP KAVUŞMA, YÜZ YÜZE GELME | YÜZ, ÇEHRE )


- LİKA'["ka" uzun okunur] ile LÎKA[Ar.]

( Görme, rastgelip kavuşma. | Yüz, çehre. İLE Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek, lök. )


- LIKE ... vs. AS MUCH AS ...


- LIKE vs. "IF LIKE"


- LİKEFAKSİYON/LIQUEFACTION[İng.] değil/yerine/= SIVILAŞIM


- LİKEN[Yun.] ile LİKEN[Yun.]

( Bir mantarla bir suyosununun ortakyaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı. İLE Kaşındırıcı bir deri hastalığı. )


- LİKİDİTE/LIQUIDITY[İng.] değil/yerine/= AKIŞKANLIK


- LIKING vs./and BRINGING UP


- LIKING vs./and CONTENT


- -LIKIN/-LIQIN ile -LİKİN
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]


- LIKIR LIKIR (İÇMEK)


- LİKİT/LIQUİD[İng.] değil/yerine/= SIVI


- LİKOPEN:
DOMATESTE ile/ve/||/<>/> KAN VE DOKULARDA

( All-trans izomeri(all E-izomeri)[%90'a yakın oranda]. İLE/VE/||/<>/> Cis-izomeri(Z-izomeri). )

( Çiğ domateste bulunan likopen molekülü, "çizgi" biçimindedir. [Likopenin bağırsaklardan emilmesi ve kana geçmesi için uygun değildir.] İLE/VE/||/<>/> Kanda dolaşan likopen molekülü, "bükük" biçimdedir. )

( [Likopenin ...] Çizgisel biçimi, kümelenme ve kristalleşme eğilimi gösterir.[Emilmesini azaltır.] İLE/VE/||/<>/> Bükük biçimi, bağırsaklarda oluşan misellere kolayca geçer.[Emilimi daha fazla olur.] )

( [Miseller, yağların bağırsaklarda daha kolay emilmelerini sağlayan küçük damlacıklar biçimindeki oluşumlardır. Bağırsak gözeleri tarafından kolaylıkla alınır, şilomikron biçiminde paketlenir ve böylece kan dolaşımına geçerler.] )

( Domatesin pişirilmesi ve özellikle de bu işlem sırasında yağın da bulunması, çizgi biçimindeki moleküllerin bükük biçime dönüşmelerini kolaylaştırır.

Yapılan bir araştırmada, domatesin yağla beraber işlenmesiyle elde edilen domates sosu (cis-izomeri) yiyenlerin kanlarında, çiğ domates yiyenlere (all E-izomeri) göre daha fazla likopen bulunduğu tespit edilmiştir.

Z-izomerlerinin antioksidan etkileşimi de laboratuvar koşullarında all E-izomer biçimine göre çok daha yüksektir yani sağlığa daha yararlıdır. )

( Daha fazla likopen alabilmek için domatesin çiğ değil yağ ile birlikte pişirilmesi gerekiyor.
[Pişirme işlemi, başta C vitamini olmak üzere çoğu besin öğesinin de etkisinin azalmasına neden olur.]

Domatesin çiğ yenilmesi, hem de yemeklerle birlikte pişirilerek tüketilmesinde yarar vardır.
[Endüstri ürünü markalı sos, ketçap ya da salça kullanmamalıyız.] )


- LİKYA ile ...

( IŞIK ÜLKESİ )


- LİKYA'LILAR ile/ve LİDYA'LILAR

( M.Ö. 1450 - 350 ile/ve M.Ö. 685 - 547 )


- LİLA ile ...

( Oyun, şaka, bir ilâhi oyun olarak bakılan kozmos. Lila, Brahman'ın Mutlak gerçeğini temsil etmez. O ancak kısmi gerçektir ki gerçek olmayandan farklı değildir. Örneğin, buz kimilerine göre su, kimilerine göre ise buhar olarak tanımlanır fakat iki beyan da kısmen doğrudur. )


- LILIACEAE = ZANBAKÎYE


- lim | f(x) - f(x0) / x - x0 = f '(x)

( Δx -> 0 )


- LİMAN ile MENDİREK[Yun.]

( ... İLE Dalgakıranı bulunan liman. )


- LİME LİME, PÂRE PÂRE/CEV CEV[Fars.] (PARÇA PARÇA) (ETMEK) (DOĞRAMAK)

( Kavgalarda ya da ebeveynlerin, çocukları "korkutmaya" çalışmalarında söylenilen. )[Yanlıştır!] )


- LİMİT[İng.] değil/yerine/= SINIR


- LIMITASYON/LIMITATION[İng.] değil/yerine/= SINIRLAMA | KISITLAMA


- LIMITED vs. ELECTIVE/MULTIPLE-CHOICE


- LIMITED EXISTENCE vs. EXCEPTION OF LIMITED EXISTENCE


- LIMITING vs./and TO TIE


- LIMITLESS/UNLIMITED/BOUNDLESS vs. NOT POSSIBLE TO LIMIT/BOUND


- LİMKEN ile ERİK
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Sarı erik. İLE ... )


- LİMNOLOJİ ile ...

( Tatlı suların fiziksel ve biyolojik durumlarını inceleyen bilim dalı, gölbilim. )


- LİMON ile AĞAÇ KAVUNU

( ... İLE Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, taç yaprakları mavimsi pembe, küçük bir ağaç. | Bu ağacın iri bir limon görünüşündeki buruşuk kabuklu yemişi. )

( ... cum CITRUS MEDICA )


- LİMON ile LİM

( Turunçgillerden, bir ağaç. | Bu ağacın, sarı renkli, kabuğu kokulu, suyu ekşi meyvesi. İLE Küçük limon, misket limonu. )

( CITRUS LIMONUM cum ... )


- LİMON ile LİMONİT[Fr.]

( ... İLE Sarı ya da kahverengi doğal hidratlı demir oksit. )


- LİMON ile MİSKET LİMON

( Genellikle büyük, oval/elips biçiminde ve kalın, pürüzlü bir kabuğa sahiptir. Rengi olgunlaştıkça sarıya döner. İLE Misket büyüklüğünde küçük ve oval ya da yuvarlak biçimdedir. Kabuğu ince ve parlaktır. Limona benzer ancak daha parlak bir tonu vardır. )

( Güçlü bir ekşi tat yapısına sahiptir ve bazı çeşitleri tatlılığa da sahip olabilir. İLE Limona kıyasla daha tatlı bir yapısı vardır. Ekşi tat, misket limonunda daha az belirgindir ve genellikle daha yumuşak bir lezzet sunar. )

( C vitamini bakımından zengin olup ayrıca lif, potasyum ve vitamin B6 gibi besin nesneleri içerir. İLE Limona benzer biçimde C vitamini içerir ancak daha az miktarda bulunur. Daha tatlı bir içeriğe sahiptir. Limonata ve tatlılar gibi kullanımlar için daha uygundur. )

( Yemeklerde, içeceklerde, temizlik ve doğal ilaçlar için kullanılır. İLE Genellikle garnitür ya da süsleme amaçlı kullanılır ve tatlılar, kokteyller ve bazı özel yemeklerde yeğlenir. )


- LIMOUSINE ile/değil HUMVEE

( Uzun, konforlu araç. İLE/DEĞİL Çok uzun, konforlu araç. )


- LIMPID vs. CLEAR


- LİMUZİN değil/yerine BİSİKLET

( )

( Bisikletin konforu/artıları, limuzinde bile yoktur. )


- LİMUZİN değil/yerine BİSİKLET

( Bisikletin konforu/artıları, limuzinde bile yoktur. )


- lin.[Lat. < LINIMENTUM] değil/yerine/= ETKİLİ NESNENİN YAĞ YA DA ALKOLDE ERİTİLMESİYLE HAZIRLANAN SIVI İLÂÇ


- LINAC/LINEAR ACCELERATOR[İng.] değil/yerine/= DOĞRUSAL HIZLANDIRICI


- LİNÇ:
ÖRGÜTLÜ VE PLANLI KİTLELER ile ÖRGÜTSÜZ AMA PLANLI KİTLELER ile ÖRGÜTSÜZ VE PLANSIZ KİTLELER

( Yasadışı örgütler, terör örgütleri. İLE Bir suçu işlemek için bir araya gelmiş kişiler. İLE Linç kitlesi.[a) Feryat Kitleleri | b) Yığınlar] )


- LİNÇ ile/ve/||/<> İDAM


- LİNÇ ile/ve/değil/yerine/||/<>/< İFŞÂ


- LİNÇLEMEK değil LİNÇ ETMEK


- LINEAR TIME PARADIGM vs. VICIOUS CIRCLE TIME PARADIGM


- LİNEER/LINEAR[İng.] değil/yerine/= DOĞRUSAL


- LİNET[Ar.] değil/yerine/= SÜRGÜN


- LİNGUİSTİK değil/yerine/= DİL(SEL)


- LİNİN[Fr.] ile ...

( Göze çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan, ağ biçimindeki ipliksi yapıya verilen ad. )


- LİNK[İng.] değil/yerine/= BAĞLANTI


- LINK ile/ve/||/<> HYPERLINK


- LİNK ile LINK[İng.]/URL

( Atın eşkin yürüyüşü. İLE İlişim, ilişik, bağlantı.[site bağlantısı, url] )


- LİNK ile LİNK[İng.]

( Atın, eşkin yürüyüşü. İLE İletişim dizgesi birliği. )


- LİNOTİP[İng.] değil/yerine/= DİZGİ MAKİNESİ

( Basımevinde, harfleri dizen ve satırları, blok durumunda döken makine. )


- LİNYİT değil/yerine/= GÖYNÜK


- LİPOPROTEİNLER değil/yerine/= YAĞLI ÖNBESİ


- liq.[Lat. < LIQUOR] değil/yerine/= SIVI İLAÇ, LİKÖR


- LİR/LÂVUTA/LAVTA/BER-BATT[Ar., Fars.]/LYRE[Fr.] ile ...

( Eski Türk'lerin kopuzu ile aynıdır. Kiriş tellerinin iki yanında ikişer demir tel olduğu ve Muğla'da icat edildiği söylenilir. )


- LİR ile/ve KİTARA


- LİRA ile LİRA[< İt. Altın para]

( Telli bir çalgı. İLE Yüz kuruş değerinde, Türkiye para birimi. )


- LIS/LABORATORY INFORMATION SYSTEM[İng.] değil/yerine/= LABORATUVAR BİLGİ DÜZENİ


- LİSÂN[Ar.] değil/yerine/= DİL


- LİSAN[Ar.]/ZEBAN[Fars.] değil/yerine/= DİL/DİLDEM


- LÎSAN ile/değil LİSÂN

( İstanbul ağzı. İLE Anadolu ağzı. )


- LİSAN-I MÜNÂSİP (İLE)[Ar.] değil/yerine/= UYGUN BİR DİL (İLE)


- LİSANS[İng. < LICENCE] değil/yerine/= YETKİ BELGESİ / YETKİNLİK


- LİSE[Fr.] değil/yerine/= BİLGİTEY


- LİSTE[İng. < LIST] yerine DİZİN/DİZELGE/DÖKÜM


- LİTERATÜR[Fr./İng. < ] değil/yerine/= YAZINCA


- LİTERATÜRDEN PAY ALMAK ile/ve/<> LİTERATÜRE KATILMAK


- LİTOLOJİ ile ...

( Taşbilim. )


- LİTOLOJİ[Fr., İng.] değil/yerine/= TAŞBİLİM


- LİTOSFER değil/yerine/= TAŞYUVARI/TAŞKÜRE


- LİTRE ile KİLO


- LİTRE ile RATL

( ... İLE Litreye yakın bir sıvı ölçeği. )


- LİTU ile LİYU
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Şehriye, su, buz ya da kar gibi şeylerle soğutulur. Sonra bunun içine çeşniler konur, serinletici bir yiyecek olarak yenir. İLE Kuruduğu zaman sert kil haline gelen çamur. )


- LİTÜRJİ ile ...

( Bir dinin törenlerine ya da tapınma biçimine ilişkin kurallarının tümü. )


- LİVÂ ile/||/<> MUTASARRIF

( Sancak. | Osmanlı döneminde, sancak olarak tanımlanan yönetim birimi.[Başında sancakbeyi bulunurdu. Tanzimat sonrası dönemde, livânın başında bulunan görevliye mutasarrıf da denilmiştir.] İLE/||/<> Tasarruf hakkı ve salâhiyeti olan kişi. | Bir malın sahibi. | Eskiden vilâyetten küçük olan sancak ya da öteki adı ile livânın yöneticisi. | Mîrî ya da vakıf araziye tasarruf eden kişi. )


- LIVE ile LIVE

( Yaşam. İLE Canlı. )


- LIVELINESS/VIGOUR vs./and PROFUNDITY


- LIVERPOOL'LU KÖPEKLER ile İSKOÇ KÖPEKLER

( Daha yüksek perdeden sese sahiptirler. İLE Daha düşük perdeden sese sahiptirler. )


- LİVRE/LİBRETTO ile ...

( Operanın söz kısmı. Opera kitabı. )


- LİYÂKAT değil/yerine/= DEĞİM/YARAŞIRLIK


- LİYÂKAT ile HAK

( Lâyık oluş. İLE ... )

( İktidar, beceri, erdem. İLE ... )


- LİYÂKÂT ve/||/<> İSTİHKAK


- LİYAZ ile/>< LİGAZ

( Moleküller arası bağları kıran enzim. İLE/>< Moleküller arası bağları oluşturan enzim. )


- LİYOFİLİZASYON/LYOPHILIZATION[İng.] değil/yerine/= DONDURARAK KURUTMA


- LİZOZOM değil/yerine/= SİNDİRGEN


- l/L ile L ile La ile la[İt.]

( Türk abecesinin on beşinci yazacı/harfi. Sesbilim bakımından, dişeti ünsüzlerinin ötümlüsüdür. İLE Romen rakamları dizisinde, 50 rakamını gösterir. İLE [kimya] Lantan'ın simgesi. İLE [müzik] Gam (ll) dizisinde, "sol" ile "si" arasındaki ses. | Bu sesi gösteren nota imi. )


- LLM ile LWM

( LARGE LANGUAGE MODEL vs. LARGE WORLD MODEL )


- LLULL KOMBİNATUVARI ile/ve BRUNO KOMBİNATUVARI


- LOB değil/yerine/= BÖLÜM


- LOB ile/değil (YARIM)YUVAR


- LOBELYA[Lat. LOBELIA] ile ...

( Salkım durumunda, mavi çiçekleri bulunan, bir ya da çok yıllık, Kuzey Amerika bitkisi. )


- LOBİ değil/yerine/= DALAN

( Bir yapının kapısından içeri girildiğinde görülen ilk boşluk. | Otel, tiyatro gibi yerlerde, girişe yakın, geniş yer. | Bazı çıkar gruplarının temsilcilerinden oluşan topluluk. )


- LOBUT[Ar. < NEBBUT]["LABUT" değil!] değil/yerine SOPA

( Kalın, kısa ve düzgün sopa. | Kol gücünü geliştirmek için kullanılan jimnastik aracı. [gürgenden] | Bovling oyununda devrilmesi amaçlanan, alt bölümü geniş, üst bölümü tek boğumlu, çeşitli malzemeden yapılmış hedef. )


- LOCA[Fr. < İt.] ile LOÇA[İt.]

( Bazı izleyicilerin oturdukları özel bölüm. | Masonların, toplantı yeri. İLE Gemilerin baş bodoslamalarının iki yanında, çapayı içine alabilen ve güverteye açılan demir zincirin geçtiği delik. )


- LOGIC vs. DIALECTICS


- LOGIC vs. INFERENCE


- LOGIC vs. METHOD


- LOGIC vs. ORGANIZATION


- LOGIC vs./and MODERATION


- LOGIC vs./and SHAPED LOGIC


- LOGOS ve DİLBİLGİSİ


- LOGOS ile GEOMETRİ


- LOGOS = LEGEIN[Yun.] = SÖYLEMEK, KONUŞMAK, DEYİ


- LOGOS ile/ve NOUS

( Akıl, yasa, düzen. İLE/VE ... )

( Ateşli söz. Etki eden söz. Sohbette geçen söz. İLE/VE ... )

( Doğadan kopmuş/uzaklaşmış. İLE/VE Doğa. )

( Bir şeyde bulunan düzen ve yasalılık. İLE/VE ... )

( Dilde/sözcüklerde gö(ste)rebilmek. İLE/VE ... )

( Parçaların, bütün ile olan ilişkisi. İLE/VE ... )

( PRAJNA ile/ve ... )

( SHENGZHI ile/ve ... )


- LOĞUSAHUMMASI = ALBASTI

( Doğum sırasında, temizliğe dikkat edilmemesi yüzünden, loğusanın tutulduğu ateşli sayrılık. )


- LOĞ/YUVAK/YUVGU/YUVGUZ ile/değil/yerine/= SİLİNDİR[Fr. < Yun.]/ÜSTÜVANE[Ar.]

( Alt ve üst tabanları birbirine eşit dairelerden oluşan bir nesnenin eksenini dikey olarak kesen, birbirine koşut iki yüzeyin sınırladığı cisim. | Metalleri inceltmek, kumaşları parçalatmak, kâğıt üzerine baskı yapmak gibi işler için sanayide kullanılan merdane. | Motorlu taşıtların motorunda, pistona güçlü bir itiş sağlamak ve gaz karışımının yandığı ya da patladığı yer. | Yollarda, toprak damlarda, yeri bastırmak ya da tarlalarda, toprakları ezmek için gezdirilen taş silindir. )


- LOHUSA ŞEKERİ = KIZAMIK ŞEKERİ


- LOINC/LOGICAL OBSERVATION IDENTIFIERS NAMES AND CODES[İng.] değil/yerine/= MANTIKSAL GÖZLEM TANIMLAYICILARI ADLAR VE KODLAR


- LOJİ >< MİSOLOJİ


- LOJİSTİK = HESAP = LOGISTIC[İng.] = LOGISTIQUE[Fr.] = LOGISTIK[Alm.] = LOGISTIKE[Yun.]


- LOJMAN[Fr. LOGEMENT] değil/yerine/= KURUM KONUTU

( Bir kuruluş ya da iş yerindeki çalışanlara, parasız ya da az bir kira karşılığında verilen konut. )


- LOK ile ...

( Gemileri farklı iki su düzeyinin birinden öbürüne aşırmak için yapılmış ara havuz. (PANAMA KANALI) )


- LOKAL ANESTEZİ değil/yerine/= SINIRLI UYUŞTURMA


- LOKAL POTANSİYEL/LOCAL POTENTIAL[İng.] değil/yerine/= YEREL GİZİL GÜÇ


- LOKAL değil/yerine/= DERNEKEVİ


- LOKAL değil/yerine/= YEREL


- LOKALİZASYON/LOCALIZATION[İng.] değil/yerine/= YERLEŞİM


- LOKALİZE/LOCALIZED[İng.] değil/yerine/= YERLEŞİMLİ


- LOKANTA ile LOSTARYA

( ... İLE Küçük lokanta. )


- LOKANTA ile/ve RESTORAN

( [İt.] TRATTORIA ile RISTORANTE )


- LOKAVT değil/yerine/= İŞKAPAT


- LOKMA ile/ve/> KİMÜS

( ... İLE/VE/> Yemeklerin mide özsuyuyla karıştıktan sonra aldığı durum. )

( İSTİHLÂB[Ar.]: Yemeğin, bağırsaklarda sindirilmek üzere yoğun sıvı kıvamına geçmesi. )

( PEPSIN: Mide özsuyunun hazmı kolaylaştıran bir maddesi. )

( TEKEYLÜS: Yiyeceklerin midede ve bağırsaklarda ezilerek lenf damarları tarafından emilmeye elverişli duruma gelmesi. )

( BOLUS vs./and/> CHYME )


- LOKMA ile/ve/> MEBLÛ/A

( ... İLE/VE/> Yutulmuş, bel olunmuş. )


- LOKMA ile/ve/<> RIZÂ


- LOKMAN HEKİM


- LOKMANI ve/||/<> YERİNİ

( Hak et! VE/||/<> Pak et! )


- LOKMA'NIN BEDELİ değil/yerine LOKMAN'IN TEDBİRİ(AKLI/BİLGİSİ)


- LOKMANIN TADI ile/ve/||/<>/> YEMEĞİN TADI

( Ne kadar çok çiğnersek. İLE/VE/||/<>/> Ne kadar az yersek. )

( Yediğini, iç; içtiğini, ye! İLE/VE/||/<>/> Çok yiyen, az tad alır; az yiyen, çok tad alır. )


- LOKMAYI ÇABUK YUTMAK ile/değil/yerine/><
YETERİNCE ÇİĞNEDİKTEN SONRA YUTMAK

( Yemek yerken bir sonraki lokmayı hazırlamak yerine ağızdaki lokmayı iyice çiğnemek, yavaş yemek ve yiyeceğin tadını/zevkini tam olarak almaya çalışmaktır doğru olanı! )

( Yediğini, iç; içtiğini, ye! )


- LOKOMOTİF[Fr./İng. < LOCOMOTIVE] ile/ve/||/<> AMİGO[İsp.]

( Tren vagonlarını çeken makina. | Öncü. İLE/VE/||/<> Arkadaş. | Spor yarışmalarında taraftarları coşturan kişi. )


- LOKOMOTİF[Fr. < LOCOMOTIVE] değil/yerine/= ÖNYEDEN


- LÖKOPENİ ile/||/<> LÖKOSİTOZ

( Kanda düşük seviyede beyaz kan gözesi bulunması. İLE/||/<> Kanda yüksek seviyede beyaz kan gözesi bulunması. )


- LÖKOSIT FORMÜLÜ/DİFFERENTIAL BLOOD COUNT[İng.] değil/yerine/= AKYUVAR DAĞILIMI


- LÖKOSİT/LEUKOCYTE[İng.] değil/yerine/= AKYUVAR


- KERTE ÇİZGİSİ/LOKSODROM ile/ve/<> ORTODROM

( Dünya üzerindeki tüm meridyenleri, aynı açı ile kesen varsayımsal çizgi. Rotanın sürekli güncellenmesini gerektirmediğinden, -başta denizcilik olmak üzere- yolculuklarda yaygın olarak kullanılır. İLE/VE/<> Yerküresi üzerinde, iki nokta arasındaki uzaklığın tanımlanmasında kullanılan ve bu iki noktadan geçen büyük daire yayı parçası. )


- LOKSTAY/LOXTAY ile KUMAŞ
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Üzerinde sarı pullar olan kırmızı renkte süslü bir Çin kumaşı. İLE ... )


- LOKÜLE/LOCULATED[İng.] değil/yerine/= YUVALI


- LOKUM ile KUŞLOKUMU

( ... İLE Lokumun küçük olanı. | Un ve şekerle yapılan bir kurabiye türü. )


- LÖKÜR LÖKÜR (İÇMEK)


- LOKÜS/LOCUS[İng.] değil/yerine/= KONUM, YER


- LÖMBÜR LÖMBÜR (SALLANMAK)

( Kilo fazlalığındaki yağlar için. )


- LONE vs. ALONE


- LONELINESS vs. SOLITUDE/ALONE


- LONGITÜDİNAL ÇALIŞMA/LONGITUDİNAL STUDY[İng.] değil/yerine/= ZAMANA YAYILI ÇALIŞMA


- LONGITÜDİNAL/LONGITUDİNAL[İng.] değil/yerine/= UZUN EKSENDE, UZUNLAMASINA


- LONGYİ:
PASO ile/<> HTA MEİN

( [Myanmar'da] Erillerin giydiği etek. İLE/<> Dişillerin giydiği etek. )


- LÖNK ile/değil LÖK


- LOOK vs./||/<> STARE vs./||/<> GLANCE vs./||/<> GLIMPSE vs./||/<> GAZE

( Bakma. İLE/||/<> Dik dik bakma. İLE/||/<> Göz atma. İLE/||/<> Gözüne çarpma. İLE/||/<> [Bir şeye] Dikkatle bakma, gözünü ayırmama. )


- LOOK/GLANCE vs./and ANGLE


- LÖP LÖP (YUTMAK)


- LORENTZ ve/||/<> FITZGERALD


- LORİ ile LORİ

( Kuyruksuz bir maymun. İLE Parlak renkli bir papağan. )


- LOSE vs. LOOSE


- LÖSEMİ ile/||/<> LENFOMA

( Kemik iliğinde olağandışı beyaz kan gözelerinin çoğalması ile ilişkili bir kanser türü. İLE/||/<> Lenfatik düzende olağandışı göze büyümesi ile ilişkili bir kanser türü. )


- LOSTRA[İt.] ile ...

( Ayakkabı boyama. )


- lot.[Lat. < LOTIO] değil/yerine/= İLAÇLI SU, LOSYON


- LOTUS ile/ve/<> PAPİRUS

( Yukarı Mısır. İLE/VE/<> Aşağı Mısır. )


- LOUIS COTURAT ve/||/<> HENRI POINCARÉ

( 17 Ocak 1868 - 03 Ağustos 1914 AND/||/<> 29 Nisan 1854 - 17 Temmuz 1912 )


- LOUIS COZOLINO ve/||/<> RENE SPITZ

( Toplumsal beyin ilkesi: insan beyni ve zihni, ancak başka bir zihin/kişi ile büyüyebilir. VE/||/<> ... )


- LOVE vs. GREED


- LOVE vs. PASSION


- LOVE vs. SEARCHING/SEEKING


- LOVE vs. SEX


- LOVE vs. UNCONDITIONAL LOVE


- LOVE vs./and ATTENTION


- LOVE vs./and COURAGE


- LOVE vs./and ENERGY


- LOVE vs./and FEAR


- LOVE vs./and HOLY


- LOVE vs./and PARADIGM


- LOVE vs./and RELATION


- LOVE vs./and TO APPRECIATE


- LOVE vs./and TO LAUGH


- LOW vs. INSUFFICIENT


- LOZAN ANTLAŞMASI ile/değil UŞİ ANTLAŞMASI

( ... İLE/DEĞİL Osmanlı'nın Afrika'daki son toprak parçasını kaybettiği antlaşma.[1912] )

( RUMİNE SARAYI: Lozan Antlaşması'nın yapıldığı saray. )


- LP/LUMBAR PUNCTION[İng.] değil/yerine/= LOMBER PONKSİYON


- LSD ile DMT


- LSTM/LONG-SHORT TERM MEMEORY[İng.] değil/yerine/= UZUN-KISA SÜRELİ BELLEK


- LÜBB ile ...

( İÇ, ÖZ | NÛR-I İLÂHÎ )


- LÜBNAN[< LABNE] ile ...

( Beyaz. )


- LÜBORULARI ile ...

( Üflemeli bir Çin çalgısı. )


- LUÇNUT[Kençek]/KÖÇNÜT/KÖÇÜT ile HİZMET
[<
Divân-ü Lugât-it-Türk]

( Buğday ve benzeri bitkilerin temizlenmesine yardım etme.[Köylüler birbirine köle ya da hayvan yollayarak harman dövme işinde yardımlaşır.] İLE ... )


- LUDWIG WITTGENSTEIN


- LÜFER ile/değil AKYA


- LÜFER ile SARIKANAT

( ... İLE Çinakoptan biraz büyük lüfer. )


- LÜFER ile/değil/<> SIRTIKARA

( ... İLE/DEĞİL/<> Lüferin bir türü. )


- LÛGAT ile/ve KAMÛS

( Sözlük. İLE/VE Büyük sözlük. )

( Hakikî. İLE Sözlük/Ahit. )

( Lûgat'lerde Hakikî anlamı bulursunuz. İLE Sözlük ya da sözlükçelerde farklı anlamlar yüklenmiş olabilir. )


- LÛGAT[Ar.] değil/yerine/= SÖZLÜK


- LUKATA ile ...

( Buluntu mal. )


- LUKIANOS ile/ve/||/<> JULES VERNE

( )


- LÜKS ile/ve/||/<>/> İSRAF


- LÜKS ile/ve/||/<>/< KEYİF/KEYFİ / KİŞİSEL


- LÜKS ile ŞANS

( LUXURY vs. CHANCE )


- LÜKS ile/değil/yerine TOKGÖZLÜLÜK

( Yapay yoksulluk. İLE/DEĞİL/YERİNE Doğal zenginlik. )


- LÜKS ile UC


- LÜKSASYON/LUXATION[İng.] değil/yerine/= ÇIKIK


- LÜKSEMBURG ile/ve/<> LÜKSEMBURG

( Ülke. İLE/VE/<> Lüksemburg'un, -aynı adlı- başkenti. )


- LUMBAGO ile ...

( Bel ağrısı. )


- LÜMEN/LUMEN[İng.] değil/yerine/= BORUMSU BOŞLUK


- LÜMEN[Lat.] ile ...

( Işık yeğinliği, 1 mum olan, eşit dağıtımlı bir nokta kaynağının 1 steradyan içine yayımladığı ışık akışı. )


- LÜMİNESANS ile ...

( Işıldama. )


- LUP[İng. < LOOP] değil/yerine/= DÖNGÜ


- LUPUS ile/||/<> ROMATOİD ARTRİT

( Deri, eklemler ve organlarda yangılanma ve bağışıklık düzeninin gövdenin kendi dokularına saldırması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Eklem yangısı ve deformasyonu ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


- LUPUS ile/||/<> SJÖGREN BELİRGESİ/SENDROMU

( Bağışıklık düzeninin gövdenin kendi dokularına saldırması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. İLE/||/<> Gözyaşı ve tükürük bezlerinin yangılanması ile ilişkili bir bağışıklık sayrılığı. )


- LURIANİK KABALA ile/ve GELENEKSEL KABALA

( Isaac Luria. İLE/VE Isaac the Blind. )


- LUSITROPİ/LUSITROPY[İng.] değil/yerine/= GEVŞEME GÜCÜ


- LÛT GÖLÜ ile/ve/<> TABERYA GÖLLERİ

( Deniz seviyesinden 400 m. aşağıda olan Lût Gölü, Ürdün ile İsrail sınırındadır. İLE/VE/<> Dünyanın en alçak ırmağı olan Şeria Irmağı, Lût Gölü ile deniz seviyesinden 210 m. aşağıda bulunan Taberya Gölleri'ni birbirine bağlayan ırmaktır. )


- LÛT[Ar.] ile Lût[Ar.]

( Çıplak. | Tatlı yemekler. İLE Hz. İbrahim'in yeğeni olan peygamber. )


- LUTE- ile/||/<> XANTH-/XANTHO- ile/||/<> CİRRH- ile/||/<> CHLOR- ile/||/<> ERYTHR-/ERYTH-/ERYTHRO- ile/||/<> RHOD-/RHODO- ile/||/<> CEPT- ile/||/<> CYAN-/CYANO- ile/||/<> AURİ-/AURO-

( Sarı. İLE/||/<> Sarı. İLE/||/<> Siroz, portakal sarısı. İLE/||/<> Açık yeşil, klorla ilgili. İLE/||/<> Kırmızı, erythro cyto-'nun kısaltılmış biçimi. İLE/||/<> Kırmızı. İLE/||/<> Al. İLE/||/<> Mavi, mavimsi. İLE/||/<> Altın. )


- LUTF[Ar.] ile MUDÂRE[Ar.]


- LUTF[Ar.] ile RIFK[Ar.]


- LUTF[Ar.] ile TEVFÎK[Ar.]


- Lütfen! DİNLE!!!


- LÜTFEN[< LÂTİF]/LÜTÛFEN ile/ve/< RİCÂ[< REC' | çoğ. RÜCÛ]

( Kabalaşmış/kesif olandan değil en ince olandan (noktadan), hepimizin başlangıç/hareket/buluşma noktasından sesleniyorum/istiyorum. İLE/VE En ince olana (noktaya) geri dönüyorum. Orada buluşuyor ve oradan sesleniyorum/istiyorum. )


- Lütfen! SUS!!!


- LÜTFEN değil/yerine/= KAYRADAN


- LÜTFEN ile/ve RİCA EDERİM


- LÜTFETMEK değil/yerine/= KAYRALAMAK


- Lütfî KONUŞ!!!


- LÜTUF/İHSAN/ATIFET/İNAYET değil/yerine/= KAYRA/İYİDEM/KUTBAĞIŞ/KUTYARDIM


- LÜTÛF ile/ve İMTİYAZ

( FAVOUR vs./and SPECIAL PRIVILEGE )


- LÜTÛF ile/ve/||/<> SIR


- Lütûfen! DİNLE!!!


- Lütûfen! SUS!!!


- LÜTÛFKÂR/ÂNE değil/yerine/= KAYRALI/CA


- LÜZUM/HACET/İCAP değil/yerine/= GEREK/İSTER


- LUZÛMİYYE ile İTTİFÂKIYYE

( Gereklilik bildiren.(Eğer Güneş doğarsa gündüz olur). İLE Rastlantı bildiren.(Eğer insan düşünense, eşek de anırandır). )


- LVAD/LEFT VENTRICULAR ASSIST DEVICE SOL VENTRİKÜL[İng.] değil/yerine/= SOL KARINCIK DESTEK AYGITI


- LY-/LYO- ile/||/<> LYS-/LYSİ-/-LYSİS/LYSO-/-LYTİC ile/||/<> MALAC-/MALACİA-/MALACO-

( Çözünmüş, erimiş. İLE/||/<> Gevşeme, çözünme, ayrılma, indirgenme, kurtulma, paralizi, cerrahi yolla yapışıklıkların açılması, yumuşama, serbestleşme. İLE/||/<> Yumuşama, yumuşaklık. )


- MÂ LEKE LÂ TEF'ALU KEZÂ[Ar.] ile LİME LÂ TEF'ALU[Ar.]

( Sana ne oluyor böyle yapmıyorsun? İLE Neden yapmıyorsun? )


- MÂ-İ CÂRİ ile/||/<> MÂ-İ LEZÎZ ile/||/<> LEB-İ DERYA

( Akarsu. İLE/||/<> İçilecek su, lezzetli su, memba suyu. İLE/||/<> Deniz kenarı, sahil. )


- MAKROFAJ ile LENFOSİT

( Patojenleri fagositoz yapan büyük beyaz kan gözesi. İLE Bağışıklık tepkisinde görev alan beyaz kan gözesi. )


- MÂLÂYÂNÎ ile/değil LÂTÎFE(MİZAH)


- MANDALİNA / PORTAKALDA:
ÇÖP/FAZLALIK değil LİFLERİ

( Sırtlarındaki lifleri ayırmayıp/atmayıp meyvenin şekerini dengeleyici işlevleri nedeniyle dış kabuğun içindeki mandalina ya da portakalın tamamını yemek gerekmektedir. )


- MANEVİ SOHBET ile/ve DÜNYEVÎ SOHBET ile/ve LÂTÎFE(MİZAH)


- MANYEZİT[Fr. < Lat.] = LÜLETAŞI/ESKİŞEHİRTAŞI/DENİZKÖPÜĞÜ

( Doğal magnezyum silikat. = Kolayca yontulup işlenen, beyaz renkli doğal magnezyum silikat. )


- MARCUS TULLIUS TIRO ile/ve/||/<>/> LUCIUS ANNAEUS SENECA ile/ve/||/<>/> JOHN WILIS ile/ve/||/<>/> SAMUEL TAYLOR

( Romalı hatip Cicero'nun azatlı kölesi olan Marcus Tullius Tiro, efendisinin gerek senatodaki söylevlerini ve gerekse hazırladığı konuşmaları steno ile yazmıştı. İLE/VE/||/<>/> Seneca, Tiro'nun kısaltmalarını geliştirmiş ve bunların sayısı 8.000'e kadar çıkmıştır. İLE/VE/||/<>/> Günümüzde kullanılan stenografi tekniğinin temeli ise XVII. yüzyıla dayanmaktadır. [XVII. yüzyılda yeniden gündeme gelmesinin nedeni ise parlamentonun siyasi yaşama girişidir. Artan meclis oturumları ve alınması gereken önemli notlar arttıkça yazı dili yeniden kullanıma girmiştir. Wilis, bu yazı diline geometrik biçimleri katmasının yanı sıra stenografi terimini de ilk kez kullanmıştır. İLE/VE/||/<>/> Yazdığı makale ile 1792 yılında bu yazı dilini dünyaya tanıtmayı başarmıştır. )

( Nicolas Steno[11 Ocak 1638 - 25 Kasım 1686] ile bir ilgisi yoktur. )


- MARUL ile/<> KIVIRCIK ile/<> GÖBEK ile/<> LOLOROSSO ile/<> ÇİN MARULU


- MATEMATİK:
İLKOKULDA ile/ve/||/<>/> ORTAOKULDA ile/ve/||/<>/> LİSEDE ile/ve/||/<>/> ÜNİVERSİTEDE

( )


- MAYDANOZ ve LİMON


- MAYMUN ile/ve LANGUR

( ... İLE/VE Külrengi ve kırmızıya çalan sarı tüylü, büyük bir maymun. Güney Asya'da, Hindistan'da yaşar. )

( ... İLE/VE Utangaçlardır. Yaşadıkları bölgeden pek ayrılmazlar. Yirmi kadar nüfusla küme olarak yaşarlar. )

( ... cum PRESBYTIS ENTELLUS )


- -MEK ile/ve/||/<> -LİK


- MEKANİK FELSEFE'DE:
DESCARTES ile/ve LEIBNIZ ile/ve NEWTON


- MEKANİKTE:
NEWTON ile/ve/||/<>/> LAGRANGE

( )


- MEMELİ TAKIMLARI:
MONOTREMATA ve/||/<> MARSUPIALIA ve/||/<> PROBOSCIDAE ve/||/<> SIRENIA ve/||/<> EDENTATA ve/||/<> RODENTIA ve/||/<> LAGOMORPHA ve/||/<> PRIMATA ve/||/<> CARNIVORA ve/||/<> CETARTIODACTYLA [ARTIODACTYLA | CETACEA] ve/||/<> PERISSODACYLA ve/||/<> CHIROPTERA ve/||/<> INSECTIVORA

( Platypus, ekidna. VE/||/<> Kangurular, opossumlar, kolalar. VE/||/<> Filler. VE/||/<> Deniz inekleri[manatlar]. VE/||/<> Tembel hayvanlar, karıncayiyenler, armadilolar. VE/||/<> Sincaplar, kunduzlar, oklu kirpiler, fareler. VE/||/<> Tavşanlar, Amerikan tavşanları, pikalar. VE/||/<> Lemurlar, maymunlar, insan benzeri maymunlar, kişiler. VE/||/<> Köpekler, kurtlar, ayılar, kediler, sansarlar, susamurları, ayıbalıkları, morslar. VE/||/<>
[ARTIODACTYLA]
* Koyunlar, domuzlar.
* Sığırlar, geyikler.
* Zürafalar.
||
[CETACEA]
Balinalar, yunuslar, domuz balinaları. VE/||/<> Atlar, zebralar, tapirler, gergedanlar. VE/||/<> Yarasalar. VE/||/<> "Gerçek böcekçiller", bazı köstebekler, bazı cüce fareler. )

( Yumurta bırakırlar. Meme ucları yoktur.[Sütü annenin kürkündenn emerler.] VE/||/<> Embriyonik gelişimlerini marsupial kese içinde tamamlarlar. VE/||/<> Uzun kaslı bir hortuma, kalın gevşek deriye, üst azı dişlerinin uzamasıyla oluşmuş iki uzun fildişine sahiplerdir. VE/||/<> Sucul otoburlardır. Yüzme özelliğine sahip yüzgeç benzeri ön üyeleri vardır fakat arka üyeleri yoktur. VE/||/<> Dişilleri yok ya da indirgenmiştir. VE/||/<> Törpüleme özelliğine sahip törpü şeklinde sürekli büyüyen kesici dişlere sahiptirler. VE/||/<> Törpü benzeri kesici dişleri vardır. Ön üyelerinden daha uzun olan arka üyeleri zıplamak ve koşmak üzere uyum sağlamıştır. VE/||/<> Hepçillerdir[Omnivor]. Başparmaklarını öteki parmaklarının karşısına getirebilirler. Yüzün önüne yönelmiş gözler, çok iyi gelişmiş beyin kabukları vardır. VE/||/<> Etçillerdir. Kesici özellikte, kesip koparmak üzere sivri uclu kesici dişlere sahiplerdir. VE/||/<> Her bir ayakta çift tırnaklı toynağa sahiplerdir. Otoburlardır. || Balık benzeri gövdeye sahip deniz hayvanlarıdır. Ön üyeleri kürek biçiminde ve arka üyeleri yoktur. Yalıtım için kalın bir yağ tabakaları vardır. VE/||/<> Otoburlardır. Her bir ayakta tek tırnaklı bir toynağa sahiplerdir. VE/||/<> Uçmaya uyum sağlamışlardır. Uzun olan parmaklarında gövde ve bacaklara kadar uzanan, geniş, katlanabilen deriye sahiplerdir. Böcek yiyen memelilerdir. )


- MENİERE ile/||/<> LABİRENTİT

( İç kulakta sıvı birikimi ile baş dönmesi ve duyma kaybı. İLE/||/<> İç kulağın yangılanması ile baş dönmesi ve duyma kaybı. )


- MERBÛT ile/||/<> MÜNÂKALE ile/||/<> TEDÂVÜL ile/||/<> LÂ-BÎ-ŞARTIN ile/||/<> MÜCEDDEDEN

( Bağlı. İLE/||/<> Bir taşınmazla ilgili yeni kayıtla eski kayıt arasında bağlantı kurma.[tedâvül] İLE/||/<> Tapu kayıtları oluşturulduktan sonra alım, satım, ifraz, intikal gibi nedenlerden dolayı kişiler arasında gelen değişiklikler. İLE/||/<> Koşula dayanmaksızın. İLE/||/<> Yeniden, zilyetlikten. )


- MESİR MACUNU ile LERP

( Kuvvet macunu. Afrodizyak. [Manisa'da] İLE Kudret helvası. [Avustralya'da] )


- METAFİZİK:
PLATON'DA ile/ve/||/<>/> ARISTOTELES'TE ile/ve/||/<>/> YENİ PLATONCULUK'TA ile/ve/||/<>/> LEIBNIZ'DE ile/ve/||/<>/> MODERN DÖNEMDE


- MİT ile LEJANT

( ... İLE Zamanla şekil değiştirmiş tarih olayı. | Para ve madalyon gibi şeyler üzerindeki yazı. )


- MİTOS ile/ve/||/<>/> EPOS ile/ve/||/<>/> LOGOS


- FELSEFE:
MİTOS ile/ve/||/<>/> LOGOS

( Eleştirilmez. İLE/VE/||/<>/> Eleştiriye açıktır. )


- M-N-O:
MISIR ile/ve/||/<>/> PROTOSINAİTİK ile/ve/||/<>/> FENİKE ile/ve/||/<>/> ERKEN YUNAN ile/ve/||/<>/> KLASİK YUNAN ile/ve/||/<>/> LATİN

( image )


- MOHER ile LEN ile KEÇE

( %15 ile %50 ile %100 )


- MOTOR ile LOKOMOTİF


- MUAMMÂ ile LUGAZ

( Kişi adı üzerine bilmece. İLE Manzum bilmece. )

( Sadece esmaü'l-hüsna [Allah'ın isimleri] ve insan ismi gizlenir. İLE Bunların dışında her şey konu olabilir. )

( [Üslûplar farklıdır.] Soru sorulmaz. İLE "Nedir ol kim..." gibi ifadelerle başlar. Başka bir söyleyiş ile muammâ, âşıkâne, hikemî, tasvirî ve benzeri nitelikte şiirler ile yazılır, bu tarz şiirler içine gizlenir. )

( Başında bir isim yazılmamışsa çoğu zaman orada bir muammâ bulunduğunun farkına varmak olanaklı değildir. İLE Şiirin bir bilmece içerdiği açıktır. )

( ... İLE Daha uzun metinlerde bulunur. )

( Çözümü, lügaza göre çok daha zordur. Çünkü muammâyı çözme derin bir dikkat, keskin bir zekânın yanı sıra üç dil ile ilgili bilgi, geniş ve derin bir kültür gerektirir. İLE Çoğu zaman, keskin zekâya bağlıdır. )


- MÜCERRED ile LÂTİF


- MÜLÂKAT[Ar. < LİKA] ile/ve/değil/yerine/<>/< LİYÂKAT


- MUSA ve MAYMONIDES ve LEVINAS

( ... VE "II. Musa." VE !"III. Musa." )


- NÂİL OLMAK ile/ve/<> LÂYIK OLMAK/OLABİLMEK


- NASYONALİZM ile/||/<>/> KONSERVATİZM ile/||/<>/> LİBERALİZM ile/||/<>/> SOSYALİZM


- NEDÂMET ile LEVM


- NEFS ile LEYH

( Kendi nefsinin siyaseti ile başlayan, kişilerin siyasetini de idrak eder. )

( "Ancak nefis terbiyesi(tehzîb) ve istikâmet üzere olma(takvim) ile ıslah gerçekleşir." )


- NEFSÎ ile LAFZÎ


- NEFSÎ ile LAFZÎ


- NEKÂHET ile LOĞUSA[< Yun. LOKHUSA]


- NEVEND[Ar. < NÜVEB][Fars.] ile LEVEND[LEVENDÂN][Fars.]

( Hızlı giden at. | Postacı, atlı postacı. İLE Yeniçeri devrinde deniz erlerine verilen bir ad. | Zamanında, Venedik'lilerin, doğu bölgelerinden, maaşla topladıkları deniz askeri. | Tembel. | Ayyaş, içkici. | Zampara. | Kabadayı. | Hizmetçi, gündelikçi, çırak. | Namussuz kadın. | İbne. [Türkçe'de kullanılan anlamlar, Farsça'da yoktur!] )


- NEWTON ve LOCKE

( "Locke, Newton'un doğa felsefesinin yöntemini çıkarmıştır." VE "Newton, Locke'un yöntemini doğa felsefesine uygulamıştır." )


- NEY ile LAVTA


- NEZÂKET ile/ve/||/<> ZARÂFET ile/ve/||/<> MELÂHAT ile/ve/||/<> LETÂFET

( Nefsi, kötü ve yerilmiş huylardan arındırmak. İLE/VE/||/<> Aklı, kötü düşüncelerden, kuruntu/vehm ve kuşku/şüphe/zanlardan arındırmak. İLE/VE/||/<> Kalbe ait bâtınî arınma. İLE/VE/||/<> Hakk'tan başkasına bakmaktan arınmak. )


- NİLÜFER ile/ve/< LOTUS[Lat. < Yun.]

( Yaprakları yuvarlak ve geniş, durgun sularda ya da havuzlarda yetişen bir su bitkisi. İLE/VE/< Nilüfer cinsinden birçok bitkiye verilen genel ad. )

( NYMPHEA cum/et/< ... )

( ÂBRÛD, ÂBÛ ile/ve/< ... )


- OBSİDYEN ile/||/<> LAPİS LAZULİ

( Volkanik cam. İLE/||/<> Mavi renkli bir kayaç. )


- ODUNLU, ODUNSU = HAŞEBÎ = LIGNEUX


- ÖĞELER ile LANTAN DİZİSİ

( Kimyasal yollarla daha yalın maddelere ayrıştırılamayan maddeler. İLE Atom numarası 57 ile 71 arasındaki, seyrek bulunan elementlerin oluşturduğu grup. )

( Element Keşiflerinin Ülke Tablosu )

( ELEMENTS vs. LANTHANIDE SERIES )


- ÖĞRETİ = DOCTRINE[İng., Fr.] = LEHRE[Alm.] = DOCTRINA < DOCERE:ÖĞRETMEK[Lat.] = DOCTRINA[İsp.]


- ÖKLİD ile LOBACHEVSKI ile RHEIMANN GEOMETRİLERİ

( Bir doğruya dışındaki bir noktadan bir paralel çizilebiliyorsa. İLE/VE Bir doğruya dışındaki bir noktadan hiç paralel çizilemiyorsa. İLE/VE Bir doğruya dışındaki bir noktadan birden çok paralel çizilebiliyorsa. )

( Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 derece ise. İLE/VE Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 dereceden küçük ise. İLE/VE Bir üçgenin iç açılarının toplamı 180 dereceden büyük ise. )

( ÖKLİD POSTULATLARI

1- Bir noktadan, bir noktaya, tek bir doğru çizilebilir.

2- Sonlu bir doğru, yine bir doğru olarak uzatılabilir.

3- Bir merkez ve bir mesafe, çemberi tanımlar.

4- Tüm dik açılar, birbirine eşittir.

5- Eğer bir doğru, iki doğruyu kesiyorsa iç açıları toplamı, iki dik açıdan küçük olan tarafta iki doğru kesişirler.

(Bir doğruya, dışındaki bir noktadan yalnız bir tek paralel doğru çizilebilir.[John Playfair]) )


- ÖN BEYİN'DE:
TALAMUS ile/ve HİPOTALAMUS ile/ve LİMBİK SİSTEM ile/ve BEYİN KABUĞU

( Talamus, duyu organlarından gelen sinir hücrelerinin beyin kabuğuyla olan ilişkisini sağlar. )

( Hipotalamus, en çok araştırılan beyin kısımlarından biridir. Büyüklüğü küçük bir kesme şeker kadar olmasına karşın, gördüğü işlemler son derece önemli ve değişiktir. Heyecanların ve arzuların denetlendiği merkezdir. Eşeysel davranış, yeme-içme bu merkezce denetlenir. )

( Limbik sistem beyin sapının yukarı kısmıyla ön beyin arasında yer alan sinir hücresi ağından oluşur. Heyecan yaşantısı, saldırma ve kaçma davramışlarıyla ilişkisi vardır. )

( THALAMUS vs./and HYPOTHALAMUS vs./and LIMBIC SYSTEM vs./and CEREBRAL CORTEX )


- ÖNERME = KAZİYE = PROPOSITION[İng., Fr.] = LEHRSATZ[Alm.] = PROPOSITIO[Lat.] = PROPOSICION[İsp.]


- OP-/OPTO- ile/||/<> -OPSİS/OPHTHALM-/OPHTHALMO- ile/||/<> -OPİA ile/||/<> -OPSİA/-OPSİS/-OPSY ile/||/<> -OPY ile/||/<> CERAT-/CERATO-/KERA-/KERAT-/KERATO- ile/||/<> OCUL-/OCULİ-/OCULO- ile/||/<> CORE-/CORO-/-CORİA ile/||/<> PHAC-/PHACO- ile/||/<> ANİSOKORİ ile/||/<> DACRY-/DACRYO- ile/||/<> LACRİMO-/LACHRYMO- ile/||/<> CYCL-/CYCLO- ile/||/<> TARS-/TARSO- ile/||/<> İRİD-/İRİDO- ile/||/<> CANTH-/CANTHO- ile/||/<> BLEPHAR-/BLEPHARO-/-BLEPHARON ile/||/<> -SCOPE/-SCOPİC/-SCOPY ile/||/<> PHOR-/-PHORE/-PHORİA/PHORO-/-PHOROUS ile/||/<> ASTHENO-

( Görme, optik. İLE/||/<> Göz. İLE/||/<> Göz, göz kusuru ile ilgili. İLE/||/<> Özel görme ya da görünüm tipi ile ilgili. İLE/||/<> Boynuzsu doku | Kornea. İLE/||/<> Göz, gözle ilgili, göze ait. İLE/||/<> Lens ya da göz merceği ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebekleri/Pupiller ile ilgili. İLE/||/<> Göz bebeklerinin farklı büyüklükte olması. İLE/||/<> Göz yaşları ile ilgili. İLE/||/<> Gözyaşı ve ilgili yapılarla ilgili. İLE/||/<> Devir, halka, daire, dairesel, gözün silier nesnesi ile ilgili. İLE/||/<> Göz kapaklarının kenarları ile ilgili, ayağın tarsal bölümü ile ilgili. İLE/||/<> İris. İLE/||/<> Gözün köşeleri ile ilgili, kontusla ilgili. İLE/||/<> Göz kapakları, kirpiklerle ilgili. | Göz kapağı hastalıkları ile ilgili. İLE/||/<> İnceleme için kullanılan araç, görmeyi sağlayan araç, görme, inceleme. İLE/||/<> Taşıyan, yüklenen, görme ekseninin dönmesi. İLE/||/<> Güçsüzlük, zayıflık [astenopi: Göz yorgunluğu]. )


- ORG ile/değil/<> LATERNA[Lat.]

( ... İLE/DEĞİL/<> Kolu çevrilerek çalınan, sandık biçiminde bir tür org. )


- ORKİDE ile/||/<> LİKYA ORKİDESİ


- ÖRTÜ/PERDE[Fars.]/HİCAB[Ar.]:
BURKU ile NİKAB ile LİFAM ile LİSAM ile HIMAR ile NASİF ile MİKNE'A ile CİLBAB


- ÖRÜMCEK ile LOBLU ÖRÜMCEK

( )

( ... cum ARGIOPE LOBATA )


- OSMANELİ(BİLECİK) < LEFKE


- OT YİYENLER/OTOBURLAR ile/ve ET YİYENLER/ETOBURLAR ile/ve HEPÇİLLER[hem OT, hem ET YİYENLER] ile/ve LEŞ YİYENLER/LEŞOBURLAR ile/ve AYRIŞTIRICILAR

( )

( )

( DÂD ile/ve DED ile/ve DÂD Ü DED ile/ve ... ile/ve ... )

( HERBIVOROUS vs./and CARNIVOROUS vs./and OMNIVOROUS vs./and ... vs./and ... )


- OTİZM ile/değil LYME


- ÖVGÜ = PRAISE[İng.] = LOUANGE[Fr.] = LOB[Alm.] = LAUS[Lat.]


- ÖVÜNMEK İÇİN ile/ve/değil/yerine LÂYIK OLMAK İÇİN


- OYUN HAVASI ile LONGA[Romence]

( ... İLE Türk müziğinde, yörük özellik taşıyan oyun havası. )


- ÖZBEKLER'DE:
KİRİL ABECESİ değil/yerine LATİN ABECESİ

( 02 Eylül 1993 tarihinde, resmen, Latin abecesine geçtiler. )


- İSTENÇ = İRADE-İ CÜZİYE = FREE WILL[İng.] = LIBRE ARBITRE[Fr.] = WILLENSFREIHEIT[Alm.] = LIBERUM ARBITRIUM[Lat.] = LIBRE VOLUNTAD[İsp.]


- ÖZGÜRLÜK = HÜRRİYET = LIBERTY, FREEDOM[İng.] = LIBERTÉ[Fr.] = FREITHEIT[Alm.] = LIBERTAS[Lat.] = LIBERTAD[İsp.]


- ÖZLEM = LONGING, REGRET[İng.] = SOUHAIT, FRUSTRÉ[Fr.] = SEHNSUCHT[Alm.] = DESIDERIUM[Lat.]


- PALET ile LEKEN

( Kara batmamak için ayağa takılan palet. )


- PALMİYE ile/ve LATANYA[Karayip dilinden]

( ... İLE/VE Kimi türleri, evlerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, kimi türlerinin de dokumalık iplik elde edilen bir tür palmiye. )

( ... cum/et LATANIA RUBRA )



(2/3)

FaRkLaR'ın devamı için burayı tıklayınız...
( Click here to see further differences!... )




Bu sayfa 01 Ocak 2025 itibariyle 118 kez incelenmiş/okunmuştur.