KA'dan KU'ya ilk iki yazacı aynı olan FaRkLaR
KARIŞTIRILMAMASI GEREKENLER!!!
(SÜREKLİ AYIRDINDA OLUNMASI GEREKENLER!!!)
itibarı ile 4.607 başlık/FaRk ile birlikte,
4.607 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
Kılavuz içinde sözcük Ara/Bul...
(8/20)
- KALB ve/<> LÂTİF/E
- KALBİME BAKMIYORSUNUZ değil KALBİNE BAKIYORUZ DEYİP SENİ KANDIRANLARA BAKIYORSUN
- KALBİMİZ ile/ve/<> KALBİMİZDEKİ
- KALBİN DERİNLİĞİ ile/ve DERİNLİĞİN KALBİ
- Kalbin için DİNLE!!!
- Kalbin için SUS!!!
- KALBİN YEDİ TAVRI (*) ile/ve/||/<> KALBİN YEDİ TAVRI (**)
( (*)
1. SADIR
2. KALB
3. ŞEFFAF
4. FUÂD
5. CENNETÜ'L-KULÛB
6. SEVDÂ
7. CENNETÜ'L-KULÛB
ile/ve/||/<>
(**)
1. Kalb-i vesvese
2. Kalb-i İslâm
3. Kalb-i rü'yet
4. Kalb-i muhabbet
5. Kalb-i mir'âtül gayb
6. Kalb-i ma'denü'l-mükâşefat
7. Kalb-i mevlüd-i tecellî )
- KALBİN YOLU ile/ve/||/<> ZİHNİN YOLU
( Hoştur fakat tehlikelidir. VE/||/<> Sıradandır fakat güvenlidir. )
- KALBİNDEN GEÇEN ile/ve/değil/yerine/||/<>/< ZİHNİNDEN GEÇEN
- KALBUR[Ar. < GİRBAL] ile SARAT
( Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan, büyük delikli ya da seyrek telli elek. İLE Büyük delikli kalbur. )
- KALBURA ile/ve/||/<> KEVGİRE DÖNMEK/ÇEVİRMEK
- KALÇA KEMİĞİ ile PALDIM KEMİĞİ
( HARKAFA ile ... )
( PELVIS vs. COCCYX )
- KALÇA/PELVİS ile KIÇ/BÜZÜK(GÖT[< GÖDEN]/DÜBÜR,DÜBR/VERÂ'/MAKAT/MÂBAD/ŞERC/ANÜS/REKTUM)
( TEDBİR[< DÜBÛR]: Bir şeyi te'min edecek ya da önleyecek yol, çare. | Kul iradesi. )
( HIP/HAUNCH/HUCKLE/NATES vs. BUTTOCK(/ASS/ARSE) )
- KALÇIN[İt. < CALZINO] ile KAMARÇİN
( Üstüne başka bir şey giyilmek için abadan yapılan, çizme biçiminde ayak giyeceği. İLE Mestin üzerine giyilen plastik ayakkabı. )
- KALDIĞIMIZ YER değil/yerine KARAR KILDIĞIMIZ YER
- KALDIR(AMA)MAK ile/ve SİNDİR(EME)MEK
- KALDIRAÇ" ile/değil YÜKSELTİ
- KALDIRAÇ/MANİVELA[İt. < MANOVELLA] ile KALDIRAN ile KALDIRICI ile KALDIRIM ile KALDIRIŞ ile KALDIRMAK
( Az bir kuvvet ile büyük bir yükü kaldırmaya yarayan, bir dayanma noktası üzerinde hareket edebilen, inip kalkabilen sert çubuk. İLE Bazı organları yukarıya doğru hareket ettiren kas. İLE Kriko. İLE Yaya kaldırımı. | Yollarda taşlarla yapılan döşeme. İLE Kaldırma işi. İLE Bulunduğu yerden almak. | Yukarı doğru hareket ettirmek. | Yükseltmek. | Ürün toplamak, taşımak. | Çekmek, taşımak. | Bir kuruluşun çalışmasına son vermek, feshetmek, lağvetmek. | Hastayı hastaneye götürmek. | Tören yaparak ölüyü gömmek. | Toplamak. | Alıp başka yere götürmek. | Uyandırmak. | Piyasadan çekmek. | Elin ulaşamayacağı yere koymak, saklamak. | Kaçırmak. | İyi etmek, iyileştirmek. | Bir şeyden çokça satın almak. | Tayin etmek, atamak. | Yok etmek, ortadan silmek. | Uygun gelmek, yakışmak. | Çalmak, aşırmak. )
- KALDIRIL(A)MAZ DUYGU ile/ve/||/<> DÖNÜŞTÜRÜLEMEZ DUYGU
- KALDIRIM ile ARNAVUT KALDIRIMI
( Özellikle yayaların kullanımına ayrılmış ve yükseltilmiş yol. | Yollarda taşlarla yapılan döşeme. İLE Yollarda irili ufaklı taşlarla gelişigüzel yapılan kaldırım. )
- KALDIRIP DİKMEK ile/ve/||/<>/> YATIRIP SİKMEK
- KALDIRMA:
KORUMA ile/ve/||/<> YOK ETME
( KATERGEIN )
- KALDIRMAK/BİTİRMEK ile/ve/<>/değil/yerine DARALTMAK
- KALDIRMAK/KALDIR(A)MAMAK ile TAŞIMAK/TAŞI(YA)MAMAK
- KALDIRMAK ile/değil/yerine İYİLEŞTİRME
- KALDIRMAK ile KAYDIRMAK
- KALDIRMAK ile/değil/yerine YAY(IL)ARAK GÖSTERMEME/GÖRÜNMEME
- KALE AĞASI SOKAK :
( Rumelihisarı Mahallesi sokaklarından biridir. İstanbul'un fethinden sonra kale değişik amaçlar için kullanıldı. Kalede dört yüz yeniçeri görev yapıyordu ve başlarında bir Yeniçeri Ağası vardı. Ağaya izafeten bu sokağa "Kale Ağası Sokak" ismi verildi. )
- KÂLE ALMAMAK değil/yerine/= ÖNEMSEMEMEK/ÖNEM VERMEMEK/SÖZ ETMEYE DEĞER BULMAMAK
- KALE ÇAY BAHÇESİ :
( Rumelihisarı'nda kaleye yakın ve denize cepheli bir çay bahçesidir. )
- KALE MEVKİİ :
( Kısırkaya Köy'ün doğu tarafında ve Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi yazlık lojmanlarının bulunduğu yere, eskiden burada kale olması nedeni ile Kale Mevkii deniliyor. )
- KALE[Ar. < KAL'A]/KERMEN ile KALEBENT
( Düşmanın gelmesi beklenilen yollar üzerinde, askerî önem taşıyan şehirlerde, geçit ve dar boğazlarda güvenliği sağlamak için yapılan kalın duvarlı, burçlu, mazgallı yapı, kermen. | Satranç tahtasının dört köşesine dikilen, tahtanın bir tarafından öteki tarafına kadar düz olarak boş hanelerde gidebilen kale biçiminde taş. | Genellikle bir düşüncenin savunulduğu, sürdürüldüğü yer. | Takımla oynanan bazı top oyunlarında topun sokulmasına çalışılan yer. | Denizli iline bağlı ilçelerden biri. | Malatya iline bağlı ilçelerden biri. İLE Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu. )
- KALE ile/ve/||/<> AHMEDEK
( ... İLE/VE/||/<> Bir kalede, dıştaki sur duvarına bitişik, iç kale. )
- KALE ile/ve/||/<> HİSAR
- KALE ile/değil KÂLE (ALMAK/ALMAMAK)
- KALE değil/yerine/= KORGAN
- KALE ile/ve/||/<> KULE
- KALE ile/ve/||/<>/> RİBAT
( İlk yapı türü. )
( )
- KALEDONYA ile/ve/<> YENİ KALEDONYA
( İskoçya. İLE/VE/<> Kaptan Cook, bu coğrafyaya ilk vardığında, doğasını ve yeşilini çok beğendiğinden, vatanı İskoçya'ya benzeterek, Yeni Kaledonya olarak adlandırdı. )
- KALEM İŞİ ile/||/<> ŞAM İŞİ ile/||/<> HALİÇ İŞİ
( Yapıların genellikle iç yüzeylerinin bezenmesinde kullanılan bir süsleme tekniği.[Boya, taş, ahşap yüzeyler üzerine fırça ile boyanan renkli nakışlar.] İLE/||/<> XVI. yüzyıl başında hem çini hem de keramiklerde kullanılan bir teknik.[En önemli özelliği, sırın pek parlak olmaması nedeniyle renklerin puslu görünmesidir. En karakteristik renkler, puslu bir yeşil ve mordur.] İLE/||/<> XV. yüzyıl sonunda mavi-beyaz tekniğin keramiklerde kullanılan bir uygulaması.[İnce spiral dallar üzerinde minik çiçekler, yapraklar yer alır.] )
- KALEM TÜKETMEK ile/ve/değil/daha çok/+/||/<>/></< SİLGİ TÜKETMEK
- KALEM ile/ve DOLMA KALEM
( HÂME ile/ve ... )
( PENCIL vs./and PEN )
- KALEM ile/||/<> GENELGE/TAMİM ile/||/<> MUHTIRA ile/||/<> HATT-I HÜMÂYUN ile/||/<> NOTA ile/||/<> NİŞANCI
( Resmî belgeleri hazırlayan yazıcıların çalıştığı yer. İLE/||/<> Yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında yol göstermek. İLE/||/<> Herhangi bir şeyi anımsatma, uyarma amacıyla yazılan yazı. | Bir devletin başka bir devlete politik sorunlarla ilgili olarak yolladığı uyarı yazısı. İLE/||/<> Sultan tarafından herhangi bir iş için çıkarılan yazılı emir. İLE/||/<> Bir devletin başka bir devletle ya da elçisine yaptığı bildiri. İLE/||/<> Osmanlı yasalarını iyi bilen, yasalar konusunda Dîvân'a görüş veren yabancı devletlerle yazışmaları hazırlayan, Sultan mektuplarına tuğra çeken, Divan-ı Hümayûn üyesi. )
- KALEM ile KAMIŞ
- KALEM ile KEÇİTIRNAĞI
( ... İLE Kesici ağzı üçgen biçiminde olan oyma kalemi. )
- KALEM ile KURŞUN KALEM
( ... İLE İçi grafitli, yazısı kolayca silinebilen, değişik biçimleri olan bir kalem türü. )
( PEN vs. PENCIL )
- KALEM ile/||/<> TAŞÇI/OYMACI KALEMİ
( ... İLE/||/<> Yontma işlerinde kullanılan, ucu sivri/keskin araç. )
- KALENDER KASRI :
( Kalender Kasrı Yeniköy ile Tarabya arasında Kalender mevkiindedir. Kasır 16l6'da Sultanahmet Camii emini Kalender Çavuş tarafından yaptırıldı. Kalender Sahil Sarayı olarak isimlendirilen kasırla beraber bir de hamam yapılmıştı. Kalender Çavuş'un ismi hem kasra verilmiş hem de kasra verilmişti. 1794'te kalender kasrını yeniledi. Sultan III. Ahmet döneminde (1703 - 1730) kasır birkaç kez onarıldı. 1866 - 1875 yılları arasında yeniden inşâ edildi. Sultan III. Selim (1789 - 1807) 1794'te kasrı yeniledi. Kalender kasrı 1939'da yanarak kül oldu. 1967 - 1969 arasında yeniden inşâ edildi ve Orduevi olarak kullanılmaya başlandı. 23.070 m² lik büyük bir koruluk üzerinde dolup deniz cephelidir. Kasra sık sık Padişahlar gelir dinlenirdi. 1828 - 1829 Rus Savaşı nedeni ile sancak - ı Şerif Kalender Kasrına getirildi. 1864'te İstanbul'a gelen III. Napolyon'un kuzeni Prens Muray'ı Sultan Aziz bu kasırda kabul etti. )
- KALENDER KASRI :
( Yeniköy ile Tarabya arasında bulunan Kalender mevkiinde bulunan bu tabyanın 1857 yılına ait belgeden var olduğu anlaşılıyor. Tabya zamanla özelliğini yitirmiş, yıkılmış, kalıntıları bile mevcut değil. )
- KALENDER ÜSTÜ MAHALLESİ CAMİİ :
( Yeniköy, Kalender mevkiinin üst kısmındaki yerleşim bölgesinde yapılan yeni camilerdendir, her hangi bir tarihi özeliliği yoktur. )
- KALENDER YOLCU GEMİSİ :
( Şirket - i Hayriye İşletmesine ait 67 baca No. lu bu yolcu gemisi, İngiltere, Newcastle'de, Hawthorn, Leslie&Co. Ltd. tezgâhlarında yolcu vapuru olarak yapıldı. 453 gros, 142 net tonluktu. Teknesi çelik saçtandı. Uzunluğu 46,4 metre genişliği 7.0 metre, su kesimi 3.1 metre idi. Wallsend yapımı 440 beygir gücünde 2 adet tripil (3 silindirli) buhar makinesi vardı. Çift uskurluydu. 1911'de hizmete girdi. Saatte 12,5 mil hız yapabiliyordu. Yazın 975, kışın da 793 yolcu alabiliyordu. 1981'de Atatürk müzesi haline getirildi ve Kabataş rıhtımına bağlandı. 25 Haziran 1984'te hizmet dışı bırakıldı. 1986'da satışa çıkarıldı. Makinelerinden biri Koç'un sanayi müzesinde muhafaza ediliyor. )
- KALEVÎ[Ar.] = ALKALİK
- KALFA ile/ve/<> YARDAK
( Aşaması çırakla usta arasında bulunan zanaatçı.| Mimar yardımcısı. | Saraylarda ve büyük konaklarda, halayıkların başında bulunan kadın. | İptidailerde, hoca yardımcısı. | Çocukları evlerinden alarak okula, okuldan evlerine götüren yardımcı. İLE/VE/<> Karagöz ustasının yardımcısı. )
- KALİBRASYON/CALİBRATION[İng.] değil/yerine/= ÖLÇÜMLEME. | ÇAP
- KALİBRASYON ve SENKRONİZASYON
- KALİBRATÖR/CALIBRATOR[İng.] değil/yerine/= ÖLÇÜMLEMECİ
- KALICI ORGANİK ile/||/<> BİYOBOZUNUR
( POP birikim toksik, biyobozunur doğal parçalanma. )
( Formül: DDT İLE doğal )
- KALICI/LIK ile/ve/||/<>/> SÜRDÜRÜLEBİLİR/LİK
- KALICI/LIK ile/ve/değil/yerine SÜREKLİ/LİK
( [not] PERMANENCE vs./and/but CONTINUOUS/NESS
CONTINUOUS/NESS instead of PERMANENCE )
- KALICI/LIK ile/ve/değil/yerine/||/<>/< UZUN SÜRELİ/LİK
- KALICI ile/ve/değil/||/<>/< GEÇERLİ
- KALICILIK ile/ve/değil/||/<>/> BAĞLAYICILIK
- KALICILIK =/< KENDİNDEN KAYBOLUŞ
- KALICILIK = SUBSISTENCE[İng., Fr.] = SUBSISTENZ[Alm.] = SUBSSISTENTIA[Lat.]
- KALİFİKASYON değil/yerine/= NİTELİKLİLİK
- KALİFİYE/VASIFLI değil/yerine/= NİTELİKLİ
- KALİFORNİYA ile KALİFORNİYUM[Cf]
( ... İLE Atom numarası 98, atom ağırlığı 244 olan, aktinit grubundan yapay bir radyoaktif öğe. )
- KALİKS DİŞLERİ = ESNÂN-I KE'S = DENTS DU CALICE
- KALİKS TÜBÜ = ÜNBÛBE-İ KE'S = TUBE DU CALICE
- KALİKS'İN KENARI, KALİKS AĞZI = HÂFFE-İ KE'S = BORDURE DU CALICE
- KALIN >< YUFKA ile/ve/||/<> YOĞUN >< İNCE
( Diklemesine.[On kâğıdın, üst üste konulması.] İLE/VE/||/<> Enlemesine.[On ipliğin, üst üste eğrilmesi.] )
( "(Bir şey) yufka iken (onu) delmek kolaymış, ince olanı (da) kırmak kolay. Yufka, kalın olursa (onu) delmek zormuş, ince, yoğun olursa (onu) kırmak zormuş." )
- KALIN A ile İNCE A ile UZUN A
( Adam, akıl, ak, sakın, taka.
İLE
Lâla, lâstik, hâl, hâlbuki, lâf, lâkırdı, lâle, lâl, kâse, lânet, lâzım, kâzım, dükkân, kâtip, Hakkâri, zekâ, helâl, hattâ, sıhhât.
[Lâla, Lâtif lâleli lâmbasını, lâcivert lâke lâvabodan, nâzik ve nâdide Şefkâte verdi.]
İLE
Nâne, nâdir, nâme, câhil, câhit, sâdık, sâbit, kâtil, nâzik, târih, mâvi, hatâ, nâmus, mütevâzı, nâmert, âfet, gâye.
[Kısa okunacak sözcükler: Bakiye, yarın, hayır demokrasi, laik, hakem, sait, rakip, fakir, tarikat] )
( ALIŞTIRMA: "Aptallar, abdalın ibadethanesinde, aptallıklarını, abdallardan ayrımlaştırırken, adlarının anlamsızlaştırılmasını anlamlandıramadı." )
( - Hâkim hakem, yarın, rakiplerimizle demokrasi ve laiklik dersine devam edecek.
- Nalan, nahoş namesiyle hakemlere, nane verdi.
- Cahit'in kâsesine, Nadir’in kâtibi, kağıt koyuyordu.
- Halit, Sait’e, "Hayır!" diyemedi. )
- KALIN BAĞIRSAK ile/ve/>/> GÖDEN[< GÖD/GÖT]/REKTUM
( ... İLE/VE/> Kalınbağırsağın son bölümü. )
( MAYASIL/BÂSÛR[Ar.]/HEMAROİD/HÉMORROÏDES[Fr.]: Kalın bağırsakta ve makadın etrafındaki siyah kan damarlarının şişmesinden ve bazen yangılanmasından dolayı, makadın içinde ve dışında oluşan memeler yüzünden, makattan, kan ya da cerahat gelmesi. )
- KALIN KAFALI/LIK ile/ve ANLAMAK İSTEMEMEK
- KALIN O ile İNCE O
( Ot, ova, ocak, ordu, orman, ortak, bando, solo, fono, foto, biblo. İLE Lokomotif, Lodos, Gol, Lokanta, Londra, Psikolog, Sosyolog, Alkol, Mentol, Meteoroloji. )
( Lobutları, loş locasında notalayan normal lort, losyoncusunun lokantasında, nohutları, lokumlarla karıştırdı. )
( - Londra yolundaki loş evlerde, nohut, noksan lokmadır.
- Alkolik lort, lokantanın locasında, lokumları, lokma lokma yuttu.
- Hollanda’da, psikolog olan lokomotifçi, orduda, bandocu oldu.
- Doğramacı oğlu, doğduğu zaman, doğru, yoğurtçuya koşmuş. )
- KALIN OYLUMLU/HACİMLİ değil GENİŞ OYLUMLU/HACİMLİ
- KALIN U ile İNCE (UZUN) U
( Uçak, ucuz, uçurum, uykucu, ufak, kutu.
İLE
Rûya, rûzgar, hûlya, gûya, lûtfen, lûgat, mahkûm, sükûnet, hükûmet.
)
- KALIN/LIK / KABA/LIK değil/yerine/>< İNCE/LİK
( Kişinin, kırılma nedeni. >< Herşeyin kırıldığı nokta. )
- KALIN ile/ve GENİŞ
- KALIN ile/ve/<> KABA
- KALIN ile KALIN ile KALIN
( Nesnelerde, uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan. | Enli ve gür kaş. | Yoğun, akıcılığı az olan. | Etli, dolgun. | Pes ses. İLE Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para ya da armağan, ağırlık. İLE Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü. )
- KALIN ile KALINCA
( ... İLE Kalına yakın. )
- KALİNİS ile KALİNOS
( Bir tür yağmur kuşu, su tavuğu. İLE Levreğe benzer bir balık. )
- KALINKAFALI/LIK ile/ve/değil/ne yazık ki/||/<>/< HAYAL GÜCÜNÜN OLMAMASI
- KALINTI ile/ve/||/<> BULUNTU
- KALINTI ile/ve/<>/değil İZ
- KALIP[Ar.] ile SAÇULA[İt.]
( ... İLE Dökümcülerin kullandığı, ağaçtan yapılmış kalıp. )
- KALIP/LAR ile/ve/<> KABUL/LER
( Az bilenlerde/okumuşlarda. İLE/VE/<> "Çok" "bilenlerde"/"okumuşlarda". )
- KALIP ile/ve/<>/> KALP
( Görevi, aynıdır. İLE/VE/<>/> Görevleri, çeşitli ve farklıdır. )
( Kalbi değiştiren, eylemdir. )
( Kalıbımız, neye/kime benzerse, kalbimiz de ona benzer. )
- KALIP ile/değil/yerine/>< KAVRAM
- KALIP ile/ve KİSVE
- KALIPLAŞMA ile DÜZLEŞME
- KALIPSIZ, PROF. DR. ABDÜLKADİR (ÇAMLIHEMŞİN/RİZE, 1924) :
( İ.Ü. Orman Fakültesi Öğretim Üyesi. İzmir Necati Bey İlkokulu (1936) ve Karataş Ortaokulunu (1939) bitirdi. İzmir Atatürk Lisesinden mezun oldu. İlkokul, ortaokul ve Liseyi "Pekiyi" derece ile tamamladı. 1942 yılında girdiği İ.Ü. Orman Fakültesini 1946'da "Pekiyi" derece ve "Birincilikle" bitirdi. Mezuniyetini takiben bir süre Orman Bölge Şefi ve Orman Amenajman Mühendisi olarak çalıştı daha sonra askerlik görevini yaptı. 1950'de İ.Ü. Orman Fakültesi "Orman Hasılatı ve İşletme Ekonomisi Kürsüsü"ne asistan oldu. 1954'te "Doğu Kayınında Artım ve Büyüme Araştırmaları" isimli tezi ile "Pekiyi" derece ile "Orman İlimleri Doktoru" ünvanını aldı. 1960'da "Türkiye'de Karaçam (Pinus Nigra Arnold) Meşçerelerinin Tabii Bünyesi ve Verim Kudreti Üzerine Araştırmalar" isimli teziyle Ünivesite Doçenti oldu, 1968'de profesör oldu. Prof. Dr. Fehim Fırat emekli olduktan sonra Orman Hasılatı ve Biyometri Kürsüsü Başkanlığı, daha sonra Yüksek Öğretim Yasası ile oluşturulan Orman Amenajmanı Anabilim Dalı Başkanlığı görevini üstlendi. Prof.Dr. A. Kalıpsız'ın; "Doğu Kayınında Artım ve Büyüme Araştırmaları, 1962", "Türkiye'de Karaçam (Pinus Nigra Arnold) Meşçerelerinin Tabii Bünyesi ve Verim Kudreti Üzerine Araştırmalar, 1963", "Ormancılar İçin Biyometri Başlangıç Dersleri (Prof.Dr. M. Prodan'dan tercüme) 1963", "Belgrad Ormanının Amenajmanında Uygulmanan Envanter Metodları (Planlama, Uygulama ve Değerlendirme - İstatistik Analiz, Prof. Dr. İ. Eraslanla birlikte, 1967", "Meşçere Hacım Artımının Tayininde Kullanılan Meyer Metodları ve Kritiği, 1968", Orman Ağaçlama Yatırımlarının Planlanması Esasları, 1970", ":Bilimsel Araştırma, 1976", İstatistik Yöntemler, 1981", Orman Hasılat Bilgisi, 1982", Dendrometri, 1984" isimli kitapları var ve ayrıca pek çok bilimsel makalesı yayımlandı. )
- KALIT/MİRAS [HEM PAYLAŞILABİLİR, HEM DE PAYLAŞILMAZ; NE PAYLAŞILIR, NE DE PAYLAŞILMAZ]
- KALIT/MİRAS [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- KALIT/MİRAS[Ar.] ile/ve/||/<> TEREKE/METRÛKÂT[Ar.]
( Ölen kişiden kalanlar. İLE/VE/||/<> Ölen birinin bıraktığı şeyler. )
- KALIT/MİRAS ile/ve/||/<> KALITÇILAR/MİRASÇILAR/VERESE[Ar.]
- KALİTATİF ANALİZ ile/||/<> KANTİTATİF ANALİZ
( Kalitatif ne var, kantitatif ne kadar var sorusuna cevaptır )
( Formül: Nitel İLE nicel )
- KALITATİF ARAŞTIRMA/QUALITATIVE RESEARCH[İng.] değil/yerine/= NİTEL ARAŞTIRMA
- KALITATİF/QUALITATIVE[İng.] değil/yerine/= NİTEL
- KALİTE/Lİ[Fr./İng. < QUALITY] değil/yerine/= NİTELİK/Lİ
- KALITIM/SOYAÇEKİM ile DOĞAL
( HEREDITY/HERITAGE vs. NATURAL )
- KALITIM ile ALLEL
( Canlıların özelliklerinin ebeveynlerden yavrulara aktarılması. İLE Bir genin farklı biçimlerine verilen ad. )
- KALITIM ile GENETİK
( Canlıların özelliklerinin ebeveynlerden yavrulara aktarılması. İLE Kalıtımın biyolojik temeli olan bilim dalı. )
- KALITIM ile/ve/değil/yerine/||/<>/>/< KATILIM
( [not] HERITAGE vs./and/but/||/<>/>/< PARTICIPATION
PARTICIPATION instead of HERITAGE )
- KALKAN, METİN (CİBALİ, 1951) :
( Bandırmaspor'dan transfer edildi ve iki sezon (1970 - 1972) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 24 lig,4 kupa maçı olmak üzere 28 resmi ve 11 özel maçla birlikte 39 kez lacivert - beyazlı formayı giydi. Antrenör lisansına sahiptir. )
- KALKAN ile KALKAN
( Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık. | Toplum olaylarında güvenlik görevlilerinin çeşitli saldırı araçlarından kendilerini ve başkalarını korumak için kullandıkları, özel olarak yapılmış korumalık. | Koruyucu. İLE Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme ya da çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü balık. )
- KALKAN ve/<> PARPA
( ... VE/<> Kalkan balığının yavrusu. )
- KALKAVAN, ATİLLA (RİZE, 1956) :
( Fenerbahçe'den transfer edildi (1977) ve üç sezon (1977 - 1980) Sarıyer'de tescilli kaldı. Bu süre içinde 49 lig, 8 kupa, 1 turnuva olmak üzere 58 resmi ve ayrıca 26 özel maçla birlikte toplam olarak 84 maçta Sarıyer forması giydi. Lig maçlarında 4 ve özel maçlarda 7 gol kaydetti. Fenerbahçe'ye transfer ederek Sarıyer'den ayrıldı. Armatör olarak iş hayatına devam etmektedir. Üyesi olduğu Sarıyer Spor Kulübünde bir dönem (2008/2009) yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. )
- KALKAVAN, MEHMET SALİH (RİZE, 1954) :
( Zonguldakspor'dan transfer edildi (1977). Dokuz sezon (1977 - 1996) Sarıyer forması giydi. Bu süre içinde; 242 lig, 2 B takımlar ligi, 21 kupa, 10 turnuva maçı olmak üzere 275 resmi ve 75 özel maçla birlikte toplam olarak 350 maçta Sarıyer takımında yer aldı. Lig maçlarında 21, kupa maçlarında 2, turnuva maçlarında 1 olmak üzere resmi maçlarda 24, özel maçlarda 11 olmak üzere takımı adına 35 gol kaydetti. Sarıyer takımında uzun süre kaptan olarak görev yaptı ve futbol yaşamını 1986'da Sarıyer'de noktaladı. Mehmet Sarıyer takımında en çok oynayan on futbolcu arasında yer almaktadır. Sarıyerli Profesyonel Futbolcular Derneği Kurucusu ve Başkanı olarak görev yaptı. Sarıyer Spor Kulübü ve Beşiktaş Jimnastik Kulübü üyesidir. Armatör olarak iş hayatına devam etmektedir. )
- KALKER TAŞI ile/ve/||/<> KİL ile/ve/||/<> DEMİR CEVHERİ
( Çimento yapımında kullanılırlar. )
- KALKIN(DIR)MA ile UYGARLAŞMA
- KALKMA ile KALKINIŞ ile KALKINMA ile KALKIŞMA ile KALKIK
( Kalkma işi. İLE Kalkınma işi. İLE Kalkınma işi. | İyileşme, şifa bulma. İLE Kalkışmak işi. | İsyan, ayaklanma, kıyam. İLE Düzeyine göre yüksekte olan. | Kabararak yerinden ayrılmış. | Dik durumda, ucu yukarı doğru olan. )
- KALKMAK ile/ve/||/<> KALGIMAK
( ... İLE Sıçramak, fırlamak, şaha kalkmak. | Öfkeyle kalkmak. | Çapkınlık, serserilik yapmak. )
- KALKOJEN[Fr. < CHALCOGENE] ile KALKOLİTİK[Fr. < CHALCOLITIQUE]
( Periyodik dizgede, altıncı öbekteki oksijen, kükürt, selenyum, tellür, polonyum öğelerinin genel adı. İLE Bakırın kullanılmaya başlamasıyla nitelenen [tarih öncesi dönem]. )
- KALKÜL/CALCULUS[İng.] değil/yerine/= TAŞ
- KALLEŞ/LİK ile/değil/yerine KARDEŞ/LİK
- KALLUS/CALLUS[İng.] değil/yerine/= KEMIK İYİLEŞİMİ | NASIR
- KALMA DURUMU -ile
( LOCATIVE CASE )
- KALMA!:
KÖR ve/||/<> SAĞIR ve/||/<> DİLSİZ
( Geçmiş(in)e. VE/||/<> Şimdi'(n/y)e. VE/||/<> Geleceğ(in)e. )
- KALOMA -ile
( Gemi zincirinin su içinde kalan bölümü. )
- KALOMEL[Yun.] değil/yerine/= TATLISÜLÜMEN
( Civa bileşimlerinden, hekimlikte kullanılan, zehirli bir madde. )
- KALORİ[Lat. < CALERE] değil/yerine/= ISIN
( Bir kilogram suyun sıcaklığını, bir derece yükseltmek için gereken ısı miktarı. Normal atmosfer basıncında, ısınma ısısı 15 °C'lik suyunkine eşit olan bir nesnenin, bir gramının sıcaklığını 10 °C yükseltmek için gerekli ısı miktarına eşit olan ısı birimi. | Besinlerin, dokular içinde yanarak gövdenin sıcaklık ve enerjisini sağlama değerlerini gösteren ölçü. )
- KALORİ ile KİLOKALORİ
( Enerji ölçü birimi. İLE 1000 kaloriye eşdeğer enerji ölçü birimi. )
- KALORİFER[Fr.] ile RADYATÖR[Fr.]
( Merkez ve depo durumunda olan bir kazandan çıkan sıcak hava, su ya da buharı, borularla dolaştırmak yoluyla bir yapının her yanını ısıtan aygıt. İLE Bir akaryakıtın yanmasından ya da sıcak bir akışkandan aldığı ısıyı dışarı ileten, dilimli borulardan oluşan ısıtma aygıtı. )
- KALÖRİFER/KARALÜFER" değil ISITAŞIR/KALORİFER
- KALORİMETRE[Fr.] değil/yerine/= ISIÖLÇER
( Nesnelerin ısınma ısısını ölçmeye yarayan aygıt. )
- KALORİMETRE/CALORIMETER[İng.] değil/yerine/= KALORİÖLÇER
- KALORİMETRİ[Fr.] değil/yerine/= ISIÖLÇÜM
- KALP -<
- KALP ... değil OLUMLU/OLUMSUZ, BELLEK KAYITLARI
- KALP (İLE) ve/||/<> DİL (İLE)
( İkrar. VE/||/<> Tekrar. )
- KALP [PAYLAŞILIR/PAYLAŞILABİLİR]
- KALP GÖZÜ(FUAD, BASİRET) ile/ve GÖZ
( ... İLE/VE Can alıp, veren. [Azrail] )
( Göz açık olmalı, aklını bulunduğu yere almalı. )
- KALP HASTALIKLARININ NEDENİ:
KAN YAĞLARI değil İNSÜLİN DİRENCİ
( ahmetrasimkucukusta.com/2017/07/15/yazilar/tip-yazilari/kolesterol/kalp-krizi-ve-felclerin-sebebi-insulin-direncidir
www.haberx.com/post/301969/kalp-hastaliklarinin-sebebi-kan-yaglari-degil-insulin-direncidir )
(
)
- KALP KALBE KARŞIDIR/KARŞIYMIŞ (DERLER) değil KALPTEN KALBE YOL VARDIR
- KALP KIRMAK değil/yerine/>< ÖZÜR DİLEMEK
( Zulm eder. DEĞİL/YERİNE/>< Feth eder. )
- KALP KRİZİ ile KANSER
( Kısmen ya da büyük oranda, elimizdedir. İLE Kanser olasılığını %45 azaltan üç şey vardır: 1- Hayvansal ürünlerden uzak durmak. | 2- Yeterli miktarda lifli yiyecekler, bakliyat, tam tahıllı ürünler, sebze ve meyve yemek. | 3- Hareket etmek.[Şişmanlamamak.] )
- KALP SPAZMI ile/||/<> KALP KRİZİ
( - Sıkıntı ya da soluk darlığı olur.
- Ağrı duyusu, boyuna, sırta ve çeneye doğru ilerler.
- Sıklıkla fiziksel hareket, fiziksel zorlanma, heyecan, üzüntü ya da fazla yemek yeme sonucu ortaya çıkar.
- Ağrı, yaklaşık 5-10 dakika kadar sürer.
- Ağrı, istirahat ile durur, istirahat halindeyken görülmesi ciddi bir durumu gösterir.
- Soluk alıp vermekle ağrının biçimi ve şiddeti değişmez.
İLE/||/<>
- Ölüm korkusu ve yoğun sıkıntı duyar, terleme, mide bulantısı, kusma.
- Ağrı, göğüs ya da mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür, omuzlara, boyuna, çeneye ve sol kola yayılır.
- Kalp spazmı ağrısına benzemekle birlikte daha şiddetli ve uzun sürelidir.
- En çok hazımsızlık, gaz sancısı ya da kas ağrısı biçiminde belirti verir ve bu nedenle bu tür rahatsızlıklarla karıştırılır.[Bu tür gaz ya da kas ağrıları, aksi ispat edilinceye kadar kalp krizi olarak düşünülmelidir].
- Soluk alıp vermekle ağrının biçimi ve şiddeti değişmez. )
( ANGINA PEKTORIS cum/||/<> MİYOKART ENFARKTÜS )
- KALP YETMEZLİĞİ ile/||/<> KALP KRİZİ
( Kalbin gövdeye yeterince kan pompalayamaması. İLE/||/<> Kalp kasına giden kan akışının tamamen kesilmesi sonucu oluşan kalp krizi. )
- KALP ZARI YANGISI ile/ve KARIN ZARI(PERİTON) YANGISI ile/ve BAĞIRSAK YANGISI ile/ve MESANE YANGISI
( İLTİHAB-I ŞEGAF ile/ve PERİTONİT ile/ve ENTERİT ile/ve ZATÜLMESANE )
- KALP-DAMAR HASTALIKLARI ile/ve/||/<> BÖBREK HASTALIKLARI
- KALP[Ar.] değil/yerine/= YÜREK
- KALP ile/ve GÖNÜL
- KALP değil/yerine/= GÖNÜL/YÜREK
- KALP ve/<> KABUL
( Kalp/b, kabul edendir. )
( Kalbi değiştiren eylemdir. )
( Mumyalamada kalp gövdenin içinde bırakılır. [Bok Böceği de, döngünün simgesi olarak kalbin üzerine konulur.] )
( BULUN, BUT-AĞI, OG, ALTIN KAZIK )
( Bir kişinin kalbi, günde yaklaşık 100 bin kez atar. )
- KALP ve/<> KABUL
( Kalp/b, kabul edendir. )
( Herşeyi terk edip, bomboş, gidenleri kabul. )
- KALP ile KALP ile KALP
( Göğüs orta boşluğunda, iki akciğer arasında, gövdenin her yanından gelen kirli kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da gövdeye dağıtan organ, yürek. | Kalp hastalığı. | Sevgi, gönül. | Bir ülkenin, bir kuruluşun işleyiş, yönetim ve varlığını sürdürme bakımından en önde gelen yeri. | Duygu, his. İLE Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme. İLE Düzme, sahte, geçmez para. | İşe yaramaz, tembel. | Yalancı, kendine güvenilmeyen. )
- KALP ve/||/<> KULAKÇIK/KULACIK
( ... VE/||/<> Kalbin üst bölümünde bulunan, sağdaki ana toplardamarlardan ve soldaki akciğer toplardamarlarından kanı alıp karıncıklara veren iki boşluğun adı. )
- KALP ile/<> MİTRAL[Fr.]
( ... İLE/<> Yürekte, sol kulakçık ile sol karıncık arasını kapayan. )
- KALP ve/+/<> OMURGA
( İhtiyâr. VE/+/<> İrâde. )
( [ebced] 66 VE/+/<> 33 )
- KALP ve SES
( İkisini de yumuşatmak gerekiyor. )
( HEART and SOUND )
- KALP ve/<> TEKALLÜB(DÖNÜŞÜM)
- KALP ile/ve ZAMÎR
( ... İLE/VE İç, içyüz. | Vicdan. | Gönlün içi. Gönülde geçen şey. Gönülde gizli olan sır. | [dilb.] Adın yerini tutan sözcük. )
- KALPAK ile/ve PAPAK
( ... İLE/VE Uzun, tüylü kalpak. )
- KALPAK ile/ve ŞUBARA
- KALPANA -ile
( İmgeleme, hayal, fantezi. )
- KALPSİ YAPRAK = VARAK-I KALBÎ = FEUILLE CORDIFORME
- KALPTE:
KARINCIK ile/ve/||/<> KULAKÇIK
( İki. İLE/VE/||/<> İki. )
- KALSEDON/KALKEDON TAŞI değil/yerine/= KADIKÖY TAŞI
( Genellikle mavi renkte bulunan bir taş. )
- KALSEDON ile/||/<> KRİZOPRAZ
( Mikrokristalin bir kuvars türü. İLE/||/<> Elma yeşili renkte bir kalsedondur. )
- KALSEDUAN = KADIKÖY TAŞI
- KALSIFIKASYON/CALCIFICATION[İng.] değil/yerine/= KİREÇLENME
- KALSİNOZİS/CALCINOSIS[İng.] değil/yerine/= DOKU KALSİYUM BİRİKİMİ
- KALSİT ile/||/<> ARAGONİT
( Kalsiyum karbonat minerali. İLE/||/<> Kalsiyum karbonatın bir diğer polimorfüdür. )
- KALSİYUM[Ca] ile TAMANİT[Fr. TAMANITE]
( Atom numarası 20, atom ağırlığı 40,80, yoğunluğu 1,55 olan, 845 °C'de eriyen, kireç ve alçının birleşimine giren, sarımtırak beyaz bir öğe. İLE Doğal kalsiyum ve demir fosfat. )
- KALSİYUM / KALSEMİ
( ... İLE Kandaki kalsiyum miktarı. )
- KALTABAN[Fars.] değil/yerine/= NAMUSSUZ | ŞARLATAN, YALANCI, HİLECİ
- KALTAK ile KALTAK
( ... İLE İffetsiz, namussuz kadın. )
- KALUBELA -/
( Allah'ın, "Ben, Tanrı'nız değil miyim?" sorusuna verdiğmiz "Evet" yanıtı. | Çok eski zaman. )
- KALYA -/
( Sade yağ ile pişirilen bir tür kabak ya da patlıcan yemeği. )
- KALYONCU, BEKİR ORG. (SARIYER, 1950) :
( 1972'de Kara Harp Okulundan, 1973'te Muhabere Okulundan mezun oldu. 1979 yılına kadar Kara Kuvvetleri Komutanlığının çeşitli birliklerinde değişik görevler yaptı. 1981'de Kara Harp Akademisinden Kurmay Subay olarak mezun oldu. Kara Harp Okulunda Öğrenci Bölük Komutanlığı, Kara Harp Akademisi Öğretim Üyeliği, 9. Piyade Tümen Harekat ve Eğitim Şube Müdürlüğü, Brüksel'de Uluslararası Askeri Karargah Plan Prensipler Başkanlığı, Strateji Plan Şube Karargah Subaylığı, 3. Ordu Hareket Başkanlığı Plan ve Hareket Şubesinde Plan Subaylığı ve Şube Müdürlüğü, Genel Kurmay Strateji ve Kuvvet Plan Daire Başkanlığı, NATO Strateji Şube Müdürlüğü ve Kara Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanlığı görevlerinde bulundu. 1997'de Tuğgeneralliğe terfi etti. Genel Kurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı ve Mons/Belçika'da Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargah (Shape) Plan Hareket Daire Başkanlığı görevlerinde bulundu ve 2001'de Tümgeneralliğe terfi etti. Genelkurmay Plan Hareket Daire Başkanlığı ve Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı görevlerini yürüttü. 2005'te Korgeneralliğe terfi etti. Genel Kurmay Hareket Başkanlığı, 7. Kolordu Komutanlığı görevini yürütürken 2009'da Orgeneralliğe terfi etti. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevini takiben Jandarma Genel Komutanı oldu ve bu görevinde iken emekli olarak ordudan ayrıldı. )
- KALYONCU, ÖMER (SARIYER/MADEN 1961) :
( Sarıyerli işadamı. Aile şirketinde işe başladı, değişik işkollarında çalıştı. DYP ve ANAP ta siyaset yaptı. İlçe yönetim kurulluranda görev aldı. Sarıyerliler Derneği (SA - DER), Sarıyer Spor Kulübü, Sarıyer Merkez Ali Kethüda Camii Derneği, Sarıyer Yeni Merkez Camii Derneği üyesi olup. Bu derneklerde yönetim kurullarında görev yaptı. Sarıyerliler Derneği ve iki cami derneğinde yönetim kurullarında görev yaptı. )
- KAM' değil/yerine/= EZME, KIRMA; ZAPTETME
- KÂM[Ar.] ile/ve/değil/yerine/<>/< GAM[Ar.]
( Ağzın üstü, damak. | Meram, arzu, emel, istek. | Lezzet, zevk. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/<>/< Tasa, kaygı, üzüntü. )
- KÂM[Fars.] ile/ve/değil/yerine/||/<> RÂM[Fars.]
( Ağzın üstü, damak. | Meram, arzu, emel, istek. | Lezzet, zevk. İLE/VE/DEĞİL/YERİNE/||/<> Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan. )
- KAM/ŞAMAN[Ar.] ile KAM'[Ar.] ile KÂM[Ar.]
( Şamanlığa katılan kişi. İLE Ezme, kırma, zapetme. İLE Ağzın üstü, damak. | Meram, arzu, emel, istek. | Lezzet, zevk. )
- KAM ile KÂM[Fars.]
( Şaman. İLE Zevk, mutluluk, tat. )
- KAMA ile KAVELA[İt. < CAVIGLIA]
( Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak. | Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş ya da cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne ya da arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası. | Kütüğü yarmak için kullanılan ucu sivri, yassı, enli çivi, takoz, kıskı. | Topun gerisini kapayan kapak. | Oyunda kazanılan her parti. | Oyunda sayı. İLE Halatların dikişlerinde kullanılan demir ya da ağaç kama. )
- KAMANÇO[İt. < CANGIA] değil/yerine/= YÜKLEME, AKTARMA, ELDEN ELE GEÇİRME
- KAMARA/CHAMBER[İng.] değil/yerine/= ODACIK
- KAMARÇİN ile ÇEDİK
( ... İLE Eskiden, mest üzerine giyilen sarı pabuç. )
- KAMARİLLA[İsp. < CAMARILLA ] ile AZMETTİRİCİ
( Bir büyük güç sahibini perde arkasından yöneten "kişi". İLE Suç işlemeye iten/yönlendiren/zorlayan "kişi". )
- KAMAROT[İt. < CAMAROTO] ile HİZMET GÖREVLİSİ/HİZMETÇİ
( Gemilerde yolcuların hizmetine bakan görevli. İLE ... )
- KAMBİYO[İt. < CAMBIO] değil/yerine/= ÇAPRAZ PARA DEĞİŞ-TOKUŞU
( İki ayrı ülke parasının birbiriyle değiştirilmesi. | Herhangi bir yerdeki bir alacağın tahsili, bir borcun ödenmesi ya da bir yerden toplanan para ve para yerine geçen taşınabilir değerlerin başka bir yere aktarılması için yapılan işlemin bedeli. | Bu işlemin yapıldığı yer. )
- KAMBRİYEN -ile
( Birinci Çağın ilk dönemi ve bu dönemde oluşmuş yer katmanları. )
- KAMBRİYUM -ile
( En eski jeolojik tabaka. )
- KAMBRİYUM ile ARKEEN[Fr. ARCHÉEN < Yun.]
( ... İLE Kambriyumlardan önce oluşan, en eski yer katı. )
- KAMBUR ile KAMBUR
( Bel ya da göğüs kemiğinin eğrilmesi, raşitizm sonucu, sırtta ve göğüste oluşan tümsek. | Bazı hayvanların sırtındaki çıkıntı. | Gövdesinde bu tümsek bulunan kişi. | Sıkıntı, dert. İLE Yapı ya da eşyada dışarıya doğru eğrilme. | Ütü yastığı. )
- KAMBURLAŞMA değil/yerine/>< DİK/DÜZGÜN DURMA/OTURMA/YÜRÜME
- KAMBURLUK/KİFOZ ile/ve/||/<> DOWAGER KAMBURLUĞU
- KAMÇILAMAK değil/yerine TETİKLEMEK
- KAMÇILILAR -/
( Haşlamlılar sınıfından, kamçı biçiminde bir örgenle hareket eden, denizlerde, tatlı sularda ya da asalak durumunda, insan ve hayvanlarda yaşayan, mikroskobik, tek hücreli hayvanlar ailesi. )
- KAMELYA[Fr. < CAMÉLIA] ile/değil KAMERİYE[İt. < CAMERILLA]/ÇARDAK[Fars. ÇAR + Ar. DAK]/ALAÇIK/GÖLGELİK
( Çingülü, japongülü. İLE/DEĞİL Tarla, bahçe vb. yerlerde ağaç dallarından örülmüş barınak. | Asma vb. bitkilerin dallarını sardırmak için direklerle yapılmış yer. )
- KAMER BALIĞI değil/yerine/= AY BALIĞI
- KAMER SUYU ÇEŞMESİ :
( Kemer Kaynak Suyu Çeşmesi Bahçeköy eski belediye binasının önündedir. 1963 yılında bugünkü durumuna getirildi. )
- KAMERA[Fr.] ile KAMARA[İt.]
( Görüntüleme aracı. | Görüntülerin filme alınmasını sağlayan araç, alıcı. | Kameraman. | Bir çekime başlanırken, yönetmenin alıcıyı çalıştırmaları için verdiği buyruk. İLE Gemi Odası. | İngiltere yasama meclisi. )
- KAMERA ile/||/<> OBSCURA
( Karanlık oda prensibi )
( İbn Heysem (Alhazen) tarafından 1015 yılında keşfedildi/formüle edildi. (965-1040) (Ülke: Basra/Kahire) (Alan: fizik) (Önemli katkıları: Kitabul Menazır, optik biliminin kurucusu, bilimsel yöntem) )
- KAMET:
YASSI NAMAZININ KAMETİ ile/ve/<> TERAVİH NAMAZI VE CUMA GECESİ[PERŞEMBE AKŞAMI] KAMETİ
( İsfehan makamında okunur. İLE/VE/<> Hüseynî makamında [Cumhur Müezzinliği'nde] okunur. [HAYYE ALE'S-SALÂH'a kadar, [bir müezzin]; HAYYE ALE'S-SALÂH'ta da, [tüm müezzinler ayakta olmak üzere] cemaatle birlikte.] )
- KAMET[Ar.] ile GAMET[Fr. < Yun.]
( Boy. | Camide, namaza kalkmak için okunan ezan. İLE Eril ya da dişil üreme gözesi. )
- KÂMET[Ar.] ile KÂMET[Ar.]
( Boy, endam. İLE Farz olan namazdan önce okunan iç ezan. )
- KAMET ve KIYÂMET
- KAMİ ve/||/<> KAZE
( Tanrı. VE/||/<> Yel/rüzgâr. )
- KÂMİL DİN değil DİNİN KÂMİLİ/KEMÂLİ
- KAMİL İLHAN PARKI :
( 1.263,33 m²'lik bir alan üzerinde olup 674,90 m²'lik yeşil alanı, 164,44 m²'lik çocuk oyun alanı ve park içinde 8,6 m²'lik bir tesis bulunmaktadır. )
- KÂMİL'İN SABRI ile ÂRİF'İN SABRI ile AVAM'IN SABRI
- KÂMİL/MUKAYYEDÂT ile EKSİK/MUTLÂKÂT
( Vurmalı sazlar dışındaki telli ve nefesli sazlar için geçerlidir. )
- KÂMİL ile HATEM
- KÂMİL ile/ve/||/<> KÂZIM
( Olgun. İLE/VE/||/<> Öfkesini tutan/yutan. )
- KAMİNETO[İt. < CAMINETTO] değil/yerine/= KÜÇÜK İSPİRTO OCAĞI
- KAMÎS -ile
( UZUN GÖMLEK )
- KAMÎS[Ar.] -ile
( Dölyatağını kaplayan ince deri. )
- KAMIŞ ile ARAROT KAMIŞI/MARANTA[bitkibilimci MARANTA'nın adından]
( Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkilere verilen ad. | Bu bitkiden yapılmış olan. | Erillik örgeni, penis. İLE Birçenekliler sınıfından, Antillerde ve tüm tropikal bölgelerde yetiştirilen, kökündeki yumrulardan un[ararot] çıkarılan bir kamış çeşidi. )
( ARUNDO DONAX cum MARANTA ARUNDINACA )
- KAMIŞ ile BAGAS
( ... İLE Ezilip suyu çıkarılmış, kâğıt ve yakıt yapımında kullanılan kamış. )
- KAMIŞ ile SU KAMIŞI/HASIR OTU/KOFA/KİLİZ
( Buğdaygillerden, sulak, nemli yerlerde yetişen, boğumlu, sert gövdesi olan bitkiler. | Bu bitkiden yapılmış olan. | Sıvı içecekleri, bardak ya da şişeden kolayca içmek için kullanılan ince, plastik boru, pipet. İLE ... )
( PHRAGMITES AUSTRALIS cum ... )
- Kamma phala, Kamma vipaka -ile
( Bir edimin meyvesi ya da sonucu. )
- KAMPANA[İt. CAMPANA] ile/değil/yerine/= ÇAN
( Çan. | Tekerleğin dingil üzerindeki fren mekanizması. İLE/DEĞİL/YERİNE/= İçinden sarkan tokmağının kenarlara vurmasıyla ses çıkaran, madenden araç. )
- KAMPANYA < CAMPAGNA[İt.]
( Politika, ekonomi, kültür vb. alanlarda belirli bir süredeki etkinlik dönemi. | Tüketiciyi özendirmek için belirli sürelerde düzenlenen indirimli ya da taksitli satış. )
- KAMPİMETRİ/CAMPİMETRY[İng.] değil/yerine/= GÖRME ALAN ÖLÇÜMÜ
- KAMPİNG < CAMPING[Fr./İng.]
( Kamp kurma yeri. )
- KAMPÜS[Fr./İng. < CAMPUS] değil/yerine/= YERLEŞKE
- KAMU -ile
( Tüm, hep, hepsi. )
- KAMU DENETÇİ/LİĞİ/MUHTESİB(OMBUDSMAN/LIK) ile/ve/||/<> ARABULUCU/LUK
( ... ile/ve/||/<> MUSLİHÛN )
- KAMU TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<>/> DEVLETLER TÜZESİ/HUKUKU ile/ve/||/<>/> DÜNYA VATANDAŞLIĞI TÜZESİ/HUKUKU
- KAMU ile/ve/||/<>/> ÖZEL ile/ve/||/<>/> VAKIF
- KAMUFLAJ[Fr./İng. < CAMOUFLAGE] değil/yerine/= GİZLEME/ÖRTME
- KAMUFLAJ değil/yerine/= GİZLEYİ
- KAMUFLE ETMEK değil/yerine/= ALALAMAK
- KAMUFLE ETMEK değil/yerine/= GİZLEYİLEMEK
- KAMUOYU ile KAMU VİCDANI
- KÂMUS ve/<> NÂMUS
( Kâmus, namustur. )
- KAMUSAL/LIK ile/ve/<> KURUMSAL/LIK
- KAMUTAY ile/ve/||/<> KURULTAY[Moğolca]
( Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin genel kurulu. İLE Ulusal ya da uluslararası bilimsel toplantı. | Bir kuruluşun, gündemindeki sorunları, temel konuları konuşmak ve yeni kurullar seçmek üzere belirli sürelerle ya da gerektikçe yaptığı genel toplantı. | Eski Türkler'de, devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı kurul/meclis. )
- KAMUTAY ile/ve/||/<>/> OĞUŞLUK KAMUTAYI ile/ve/||/<>/> ULUS KAMUTAYI ile/ve/||/<>/> URAY KAMUTAYI
( MECLİS ile/ve/||/<>/> AİLE MECLİSİ ile/ve/||/<>/> MİLLET MECLİSİ ile/ve/||/<>/> BELEDİYE MECLİSİ )
- KAMYON[Fr. CAMION] ile/ve/||/<> TANKER[Fr.]
( Motorlu, büyük yük taşıtı. | Bu taşıtın taşıyabildiği miktarda olan. İLE Petrol, benzin gibi akaryakıt ürünleriyle, sanayi ile ilgili yağ vb. sıvı nesneleri taşıyan gemi ya da kamyon. )
- KAMYON ile KAMYONET
( Motorlu büyük yük taşıtı. | Bu taşıtın taşıyabildiği miktarda olan. İLE Yük taşıyan küçük kamyon, pikap. )
- KAMYON ile KAPTIKAÇTI
( ... İLE Kamyonla otomobil arası motorlu yolcu taşıma aracı. | İskambille oynanan bir oyun. )
- KÂN -ile
( Değerli madenlerin çıkarıldığı ocak. )
- KAN BAĞIŞI ve ÖRGEN BAĞIŞI
(
)
(
)
- KAN ÖBEKLERİ(GRUPLARI): İNSANDA ile HAYVANDA
( Başlıca, 4 kan öbeği vardır. Bunlar (A), (B), (AB) ve (0)'dır. Bunlara ek olarak, bazı alt öbekler de vardır. Ayrıca, kanda, Rh etmenleri de bulunmaktadır.
Bunlar (Rh pozitif) ve (Rh negatif) olarak adlandırılırlar. Kan naklinde, verilecek kanın ve alacak kişinin kan öbeğinin bilinmesi çok önemlidir. Yanlış kan verilmesi, ölüme dahi yol açabilir.
Bazı durumlarda (0) öbeği kan, (A), (B) ve (AB) öbeklerine verebilir. Bu bakımdan (0) öbeğine, "genel kan verici" denilir. (AB) öbeği ise her öbekten kan alabileceğinden dolayı "genel kan alıcı" olarak adlandırılır. İLE
Domuzlarda 16, ineklerde 12, köpeklerde 7, kedilerde ise 2 kan öbeği vardır. )
( KAN VERMENİN YARARLARI
Kan vermenin hiçbir zararı ya da tehlikesi olmadığı gibi, tam aksine insan sağlığına yararı vardır.
18-65 yaş arası sağlıklı her kişi, 3 ayda bir kan verebilir. Gövdede, 300-400 ml. kan eksikliğinde, bünye bunu kapatmak için derhal çalışmaya başlar. Kemik iliği, kana döktüğü hücrelerin sayısını artırır. Bir yandan, taze kan, organlara oksijen taşınmasını kolaylaştırır. Kişi, canlılık kazanır. KAN VEREN, kendi sağlığına hizmet ederken, çok daha önemlisi YAŞAM KURTARIR. )
( SIKÇA SORULAN SORULAR
* Kimler kan bağışlayabilir?
18 - 65 yaş arası önemli bir sağlık sorunu olmayan, gövde ağırlığı 50 kg.'ın üzerinde olan kişiler.
* Ne sıklıkla kan verilebiilir?
Bağışlar arasında üç ay ara olacak biçimde yılda dört kez kan bağışlanabilir.
* Kan bağışlamaya gelirken yanımda neler getirmeliyim?
Resmi kimlik belgesi yeterlidir. (Yasal zorunluluk)
* Kan bağışı ne kadar zaman alır?
Kayıt, muayene, kan verme ve ikram işlemlerinin tamamı 30 - 35 dakika sürer.
* Acı hisseder miyim?
Evet çok az ama büyük acılar yaşamaktansa küçük acılara katlanmak gerekir.
* Her bağışımda formu doldurmam gerekli mi?
Evet. Formdaki sorulara vereceğiniz samimi ve doğru yanıtlar yapılacak tüm tarama testlerinden daha değerlidir.
* Gövdemizde ne kadar kan vardır?
Erişkin bir insanda, uygun kilonun %8'i kadar kan vardır. Yaklaşık olarak, 5.000 - 6.000 ml. olarak hesaplanmaktadır.
* Ne kadar kan alınıyor?
1 ünite. (450 ml. +/- 10 ml.)
* Sarılık geçirdim, kan bağışlayabilir miyim?
B ve C tipi geçirenler hiçbir zaman kan bağışı yapamazlar.
* Kan bağışlandıktan sonra herhangi bir değişiklik hisseder miyim?
Tavsiyelere uymuş iseniz yarım saat içinde günlük etkinliklerinize dönebilirsiniz. Ancak, aşırı dikkat gerektiren; uçak pilotu, iş makinesi operatörü, sürücülük gibi mesleklerde çalışanlar ve sporcuların kan bağışladıkları gün dinlenmeleri önerilir.
* Kanım kullanılmadan önce test ediliyor mu?
Mutlaka!
HIV[AIDS], HCV[C tipi sarılık], HBV[B tipi sarılık], Frengi[Sfilis] ve kan öbeği testi her bağışta yapılır. Lütfen (herhangi bir kuşkunuz nedeniyle) test sonucunuzu öğrenmek için kan bağışlıyorsanız, bunu yapmaktan vazgeçiniz.
* Test sonuçları pozitif (+) bulunmuşsa?
Paniğe kapılmayın, bu durumda doğrulama testleriniz yapılarak kan merkezi doktoru tarafından size bilgi verilecektir.
* Kansız kalır mıyım?
Hayır, bağış öncesi yapılan test sonucu kan düzeyi düşük [anemik] kişilerden kan alınamaz.
* Kilo alır mıyım / verir miyim?
Hayır. Kan bağışının bilimsel olarak kanıtlanmış bu tür yan etkileri yoktur.
* İlâç kullanıyorum, kan bağışlayabilir miyim?
Bazı ilâçlar kan bağışı için engel oluşturabilirler, bu durum tüm ilâçlar için geçerli değildir. Lütfen kullandığınız tüm ilâçları kan merkezi doktoruna bildiriniz.
* Kan bağışlamak alışkanlık ya da bağımlılık yapar mı?
Bilimsel olarak kan bağışının bağımlılık yaptığını gösteren bir çalışma yoktur.
* Kan bağışladığım zaman, AIDS ya da herhangi bir hastalık bulaşır mı?
Kan alım işlemlerinde kullanılan iğneler tek kullanımlık ve sterildir. Bu nedenle, AIDS gibi herhangi bir hastalığın bulaşma olasılığı yoktur. )
(
)
- KAN BİRLİĞİ ile/ve/yerine/değil CAN BİRLİĞİ
- KAN NAKLİ değil/yerine/= KAN AKTARIMI
- KAN ÖBEKLERİNDE:
0- ile AB+
( Herkese[tüm kan öbeklerine] verebilir ve sadece kendi kan öbeğinden alabilir. İLE Herkesten[tüm kan öbeklerinden] alabilir ve sadece kendi kan öbeğine verebilir. )
(
)
- KAN ÖBEKLERİNDE:
0 ile/değil BOMBAY
( ... İLE/DEĞİL 250 bin kişide bir görüldüğü tahmin edilmektedir. Beklenilenden farklı bir kan öbeğiyle olan doğumda, Bombay olabilir şüphesiyle yaklaşılabilir. Yani, çiftlerin her birinin kanı 0 öbeği olduğu durumda, çocuğun kan öbeğininin A ya da B olması pek beklenmez, ancak bu tarz bir durumda çiftlerden herhangi birinin kan öbeğinin Bombay olma olasılığı üzerinde durulabilir. )
- KAN TÜKÜRÜP ve/fakat/||/<>/> "KIZILCIK ŞERBETİ İÇTİM" DEMEK
- KAN, KEMAL (İST. 1929 - 1997) :
( Büyükdereli olup esas ismi Nurhan Tüzünkan'dır. Cağaloğlu'ndaki Yene Lise'yi bitirdikten sonra İ. Ü. Hukuk Fakültesi ve ayrıca İstanbul Belediye Konservatuarı Tiyatro Bölümü mezunudur. Almanya'da Bavyera Devlet Fotoğrafçılık Okulu'nda okuyup mezun oldu. Lise'yi bitirdikten sonra Rusya'dan Türkiye'ye gelen rejisör Madan Espir Şup ile kameraman Madlof'un yanında asistanlık yaptı. Çok genç yaşta yönetmen ve kameraman olarak işe başladı. Almanya'dan döndükten sonra "Taş Parçası, Yılmaz Ali", ve "Kıvırcık Paşa" filmlerini sesli olarak çekti. Bu filmleri ile tiyatrocuların tekelinde olan sinemaya değişik bir boyut kazandırdı ve "Geçiş Çağı" adı verilen yeni bir dönemin başlamasında önde gelen yönetmenlerden biri oldu.1942'de "Derili Pınar" isimli filmi ilk kes sessiz olarak çekti ve daha sonra dublajla seslendirdi. Bu biçimde film yapılması ucuz olduğundan çok yaygınlaştı ve günümüze kadar devam etti. Yerli Film Yapanlar Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer aldı ve ilk başkanı oldu. Türkiye'de ilk defa artist yarışması düzenledi ve bu yarışmalardan Ayhan Işık, Oya Sensev, Kadir Savun, Vedat Karaokçu, Mahir Özerdem, Belgin Doruk ve Sadri Alışık gibi oyuncuları Türk sinemasına kazandırdı. Sinema sanatçılarının sosyal güvenceye kavuşturulması amacı ile kurulan Film - San Vakfı'nın kurucuları arasında yer aldı ve uzun süre başkanlığını yaptı. 1944'te İstanbul Film Şirketini kurarak kendi hesabına filmler çekti. Uzun metrajlı filmler çektiği gibi kısa metrajlı ve eğitim amaçlı filmler de çekti. "Türk Sinema tarihinin geçiş dönemi" olarak kabul edilen 1940 - 1950 arasının en önemli temsilcisi, yapımcısı ve yönetmenidir. Sanat hayatı boyunca 64 filmin yönetmenliğini yaptı. 39 filmin yapımcılığını üstlendi ve 22 filmde aktör olarak rol aldı. )
- KAN:
ACİL GEREKSİNİM ile/ve/<>/değil SÜREKLİ GEREKSİNİM
- KÂN(OLUŞ) ||/>
MEKÂN ile/ve/||/<>/> DUYU ile/ve/||/<>/> DUYGU ile/ve/||/<>/> HAL ile/ve/||/<>/> MAHAL ile/ve/||/<>/> MAKAM
||/> AKIL/KAVRAM
- KAN ile DEM-İ NİFÂS[Ar.]
( ... İLE Doğum sırasında gelen kan. )
- KAN ile/ve İLİK
( BLOOD vs./and BONE MARROW )
itibarı ile 4.607 başlık/FaRk ile birlikte,
4.607 katkı[bilgi/açıklama] yer almaktadır.
(8/20)
(1996'dan beri)